SAH B GRAF K TASARIM VE Dr. F. Frik laç San. ve Tic. Ltd. fiti. Tel: frik@frik.com.tr

Transkript

1 D R M

2 Büyük Türk Âlimi: Ibnl Sina SAH B DR. F. FR K LTD. ADINA GüNER FR K SORUMLU YAZI LER MüDüRü DR. BATUHAN KAYA ıhibi ve yazı i leri direktörü: Dr. Feridun Ne et SORUMLU E D TöR HAKAN SAVLI GRAF K TASARIM VE UYGULAMA MODA LET M NURSABAH DAfi DELEN BASKI GüZEL SANATLAR MATBAASI Dr. F. Frik laç San. ve Tic. Ltd. fiti. Tel: frik@frik.com.tr

3 Saapplelıklı ya am, bugün her devletin, her milletin kendi vatanda larına temin etmek için uapplera tıappleı temel bir haktır. 2000Ti yıllarda tüm insanlara saapplelık hizmeti verilmesi ve insanların bu hizmetlere ula abilirliappleinin artırılması, çaappleda dünyanın hedefidir. Kurulu uyla beraber bu ilkeyi kendisine air edinen Türkiye Cumhuriyeti Devleti saapplelık hizmetlerinin ülkenin her kö esine ve ki isine ula tırılması konusunda büyük gayretler sarfetmi tir. Geçen 76 yıl içerisinde, saapplelık alanında da önemli atılımlar gerçekle tirmi ve diappleer tüm medeni hizmetler gibi saapplelık hizmetleri de ülkenin her kö esine ve ki isine ula tırılmı tır. Türk tıbbı dünyadaki geli meleri yakından takip etmekte ve tıp alanındaki teknolojik yenilikler ülkemizde de ba arıyla uygulanabilmektedir. Bugün ula tıappleımız seviye oldukça sevindiricidir, ancak saapplelık sistemimizin daha da geli tirilmesi gerekmektedir. Günümüzde saapplelık hizmetlerinin kalitesi, çaappleda lıappleın önemli göstergelerinden biri haline gelmi tir. Bu bakımdan tüm dünya ülkeleri deapplei en artlara uyum saapplelayabilmek ve vatanda larına kaliteli saapplelık hizmetleri verebilmek için mevcut saapplelık sistemlerini gözden geçirmektedir. Türkiye de bu arayı ın içindedir. Unutulmamalıdır ki, vatanda larına saapplelıklı bir ya am hakkı saapplelamak, çaappleda toplum olmanın temel artıdır. Ülke gündeminde bulunan ve benim de yakından takip ettiappleim kapsamlı bir saapplelık reformunu Türkiye mutlaka hayata geçirebilmelidir. Böylece, saapplelık hizmetlerinin aksayan yönlerinin düzeltilerek vatanda larımıza daha kaliteli bir hizmet verilebileceappleini ümit ediyorum. Saapplelık reformu ile ülkenin saapplelık hizmetleri, finansmanı, hizmet sunumu ve organizasyonu yeni bir sisteme kavu mu olacaktır. Bu olu um herkesin saapplelık güvencesi kapsamına alınmasına da imkan verecektir. Saapplelık alanındaki reform hamleleri sadece devletin i i olarak görülmemelidir. Bu alanda da toplumsal bir seferberliapplee ihtiyacımız vardır. Bu itibarla, giri imcilerimizin saapplelık sektörüne yatırım yapmaları te vik edilmelidir. Bu dü üncelerle, hekimlerimizin çalı malarını yayınlayarak Türk tıbbının geli mesine deappleerli hizmetlerde bulunan ve ba arılı çizgisi ile tıp dünyamız içerisinde seçkin bir yer edinen Dirim Tıp dergisi'nin 75. kurulu yıldönümünü kutluyorum. Bu vesileyle, Dr. Feridun Frik'i bir kez daha rahmetle anıyor, Dirim Tıp dergisi aracılıappleıyla tüm hekimlerimize selam ve sevgilerimi iletiyorum. Cumhurba kanı Süleyman DEM REL

4 D R M dergisi ile aynı ya tayım. Küçük bir çocuk iken Babamın (Dr. Feridun Frik) ya lı bir doktor ile (Dr. Marko) 'TEDAV NOTLARI" isimli bir dergi (Dil devriminden sonraki D R M) üzerinde çalı tıklarını görür, ne yaptıklarını anlamazdım. Babamla birlikte çalı maya ba ladıktan sonra D R M yakın bir arkada ım oldu. D R M'i Türk hekimlerine bugünden daha zor artlar içinde dahi bedelsiz gönderebilmi olmamız babamı ve beni mutlu kılan anılardandır. D R M'in yönetimini Dr. Feridun Firik'den sonra gelen üçüncü ku ak devir almı bulunmaktadır. Deapplei en ve geli- en Türkiye'nin ko ullarına uyan yeni bir görü le yapılan çalı maları sorumlu genç arkada larımız açıklayacaklardır. Dr. F. FR K laç Sanayii ve Ticaret Ltd. fiti.'nin Türk Tıbbına faydalı olabilme çabası içinde 75 yıl yayınladıappleı D R M'i; daha uzun yıllar ya atacaklarına emin olduappleumuz genç ku aapplea ba arılar diler, bizi destekleyen bütün doktor ve eczacılara te ekkürlerimi sunarım. Dirim Sahibi Dr. F. FR K Ltd. Adına Güner FR K

5 D R M Dergisi'nin Yazı i leri Müdürlüappleü görevini üstlenmi bulunmaktayım. Bu denli köklü ve geçmi i olan bir dergiyi daha da geli tirerek sizlerin hizmetine sunmaya çalı acaappleız. Gerek Dirim Dergisi, gerek Dirimle birlikte sunulacak olan "Sanat - Ya am" bölümümüzle hekimlerimizin ilgi ile bekledikleri bir yayın olmayı amaçlıyoruz yılı özel sayımızda dünyadaki ve ülkemizdeki geli meleri nostaljik olarak özetlerken Türkiye'de tıbbın ve teknolojinin ne denli büyük bir hızla geli tiappleini de gözlemliyoruz. Yeni yüzyıla girmek üzere olduappleumuz bu dönemde hekimler ve ilaç sektörü olarak gerek toplum saapplelıappleında gerek eappleitiminde çok önemli olan sorumluluklarımız var. Görsel ileti im konusunda bilinçlenme hızı da artmı durumda, internet referans bir organ olarak toplumdaki yerini almakta. Bütün bunlara raapplemen hekimin bir insan olarak ki iliapplei ve toplumsal saygınlıappleı yerini doldurulmaz bir biçimde koruyor ve sosyolojik tüm yapılanmalarda bir danı man olarak hekim örgütlerinin görü leri aappleırlık ta ıyor. Bu anlamda D R M dergisi olarak hekimlere yapılan yayıncılıktaki sorumluluappleumuzun bilincindeyiz ve ben görevimi uzun mesafeli bir bayrak ko usu olarak nitelendiriyor, yıllar sonra benden sonraki ko ucuya bayraappleımı ba arıyla teslim etmek istiyorum. Yeni sayılarda bulu mak dileappleiyle... Sorumlu Yazı leri Müdürü Dr. Batuhan KAYA

6 ~u vf F Kurulu ve Atatürk'lü Yıllar Ühfe drwm Türkiye kurtulu un heyecanını ya arken doapplear Dirim Dergisi, ilk sayıları "Tedavi Notları 9 ' adı altında Dr. Marko tarafından ve Osmanlıca harflerle yayınlanmaktadır. 1 f f m Atatürk devrimlerinin etkisi altında kalan Cumhuriyet'in en eski yayın organlarından biri olan Dirim, adını dil devriminden etkilenerek onuncu yılında öztürkçele tirirken, tıp alanında zamanının çok önemli bir gereksinimini kar ılamaktadır. p«az sayıdaki Türk hekimi arasındaki bilimsel ileti imi saapplelayan neredeyse tek yayın organıdır. Türkiye sıtma, tüberküloz gibi yaygın hastalıklarla boappleu urken, sömürgeci devletlerin boyunduruappleundan Lozan Antla mastna doappleru ilerlemekte ve toplumumuz yüzyıllar süren bir karanlıktan silkinerek uyanmaktadır.

7 29 Ekim 1923 Cumhuriyet ilan edildi L.3öBkim 1923 taı jazetesı ı*"j> ^ ^ Cumhuriyete ındaye* ilfe sa>/^

8 ^S5 i2«««.»»'dec aaele anızı A T E B R I N E Her üç malarya tipinin izontlarına kar ı has tesire maliktir. V : :,...-: : T >sî \\*\ J^ÜLT* T** dwjsaki** Jtt 2 ^ v, * j.evi» JJI^J jjljf wüa j ö- ^*^ı^^^avv^>rt^^v.v^vvvvv<^<v^»vy l»v»vw^^^^*»^ &jâ j jf Aj> **> < 1<V> y.u ^ ^ : djl^^^j J& w U AWAW/.SMMAtMMMiWV- VMWVIMSAMlVkWV 4*»AI JJö^» jlt«-.j-îl. jjdjâ <5~sJ - * JJ^^» :«** ^... jjft \yk^x\<dij*. >5\U.\J* *»*/,» j»t>t v "..,j', HJ *"'«#$,al *%\. - «M***J fr-'v.-'4t* «As-^ t.jxjf'&hh'^'***** tfj««jf 4J J-**-7 ~«#CM;- >* r > ^ U-»U> Cg-*% T»4 t-ay5t#l ^«jv^- r ^ ( ^V^Jfi* A* 1!**** t 4 1 ***» (*-t% 4k»-*) 'Ar**** **- *=* ^*Ç-* «tojft. Jâ\^ &qs~s $tf»jtjtkms-ıajfs JUa *l aj&ati* tf»jgrl ^JMal_*j. 4 v^*^»je *_*!**'* J"**M. *2X»»j-,t".,. J/ a»4jr\j*3t««jj-ca-tj JjQt» **A«?«2-*. Jjî ,.»J *.. 4» ai' 'fe;*- Mr JUat-» afjl*» *MJiW \jc^- ' WJS^" i M - j t "fe r C****^ i 4r- «*»- '.» «**».#A» «fttjlt a^t fcjjs J I J > \ - - H l» T rfjj'*s- «* - * V. ^ J & ^ s * & * J * * > d t e * v W f r. jul.tut >*J?j* «r ja 3 Ocak 1925 Mussolini bütün yetkileri elinde topladı. 18 Temmuz 1925 A&azi Partisi lideri Adolf Hitler Mein Kampf (Kavgam) adlı kitabını yayımladı. 8 Aappleustos 1925 AÖD' de Washington 'da zenci dü manı Ku Klux Klan 'm ilk ulusal kongresi toplandı. 16 Aappleustos 1925 Charlie Chaplin'in Altına Hücum adlı filmi gösterime girdi. m 14 Kasım 1925 Sürrealistlerin ilk sergisi Paris'te açıldı. 7

9 Bir Malta humması vakası Prof. Dr. Abdülkadir Lütfi Güihane dahiliye Kliniapplei muallimi T T asta bizim kliniapplee gelmeden ve 40 gündenberi rahatsızmı. Hastanemizde de biraya yakındır yatıyor. Demek ki hastalıappleın ba langıcından bugüne kadar iki ay geçmi tir. Daha önce sıtma zannedilmi, di takayyühleri zannedilmi ; filhakika, bir kaç di ini çektirmekle humma muvakkaten dü er gibi olmu. Son günlerde bel aapplerısı ve siyatik eklinde aapplerılar zuhur etmi tir. Hararet 2-3 gün 37 nin altında, tabiîde seyrediyor, sonra 4-5 gün 37 nin üstünde geziniyor. Hasta, iki aydır rahatsız olduappleu ve hastalıappleı bu kadar uzadıappleı halde yine canlıdır, açıktır, biraz bel aapplerısından ba ka bir rahatsızlıappleı yoktur. fiüphe üzerine yapılan melitensisle teamül 1/800 müsbet çıkmı tır. Melitensisde. 1/200 den yukarı teamüller deappleerli olduappleundan,bu hastalık tablosu tamamiyle melitensise aittir. Melitensis bu seyri ile bazan tüberküloz, bazan tüberküloz tabiatlı abse fruva. bazan granüli zannolunur. Malaryaya, veya tifoya da benzer. Hayatta çok görülen hastalıklara benzediapplei, onlarla karı abildiapplei için. Malta hummasının tekmil vasıfları ile tanınması pek faydalı olur. Melitensis uzun seyirli, müteaddit nüküslü, hararet münhanisi muntazam olmıyan bir intandır. Bazı yerlerde münferit, bazan salgın halinde hüküm sürer. Akdeniz sahillerinde salgın yapabilir. Bizim sahillerimizde de vardır. Iranda da görülmü tür. Velhasıl memleketimizin her yerinde, he zaman görülebilir bir hastalıktır. Malta hummasının diappleer isimleri: febris südoralis, temevvüçlü humma, akdeniz humması, bürüsellüz.. v. s. dir. Hastalıappleın sirayeti: Hasta insanların dalaklarından, kanlarından yapılan kültür ile melitensis elde edilebilir. En ziyade sirayet hayvanlardan insana geçmek suretiyledir. Melitekoklar, hasta hayvanların idrar ve sütlerinde bulunmaktadır. Malta hummasının âmili olan "Coc u Bruce bulmu tur. Maltada keçileri ev ev gezdirirler ve süt isteyen evin önünde hayvanı durdurup saapplearak f> D danaca 1 14 Nisan 1926 Almanya ile Sovyetler Birliapplei arasında dostluk ve i birliapplei anla m.ası imzalandı. 26 Mayıs 1926 Faslı Lider Abdülkerim Fransızlara teslim oldu ve Hint Okyanusu'ndaki Reunion adasına sürüldü. 8»5 Aralık 1926 Fransız ressam Claude Monet öldü. m 29 Aralık 1926 Avusturyalı air Rainer Maria Rilke öldü.

10 (Atardamarlarda akı an kızılkan örgülere gidince Oo'sini gözelere v e " r ve böylece kanın O j Hemoglobin'i yalın hemoglobin kılıappleına geçer, kanın boyası vi ne kızılma çevrilir), demek ue denlü anlatıcıdır. Direnerek deriz ki, sözgeli i, türkçe (akı an) sözündeki anlatıcı güç, hiçbir zaman latince (circuiari) sözünün fransızca kılıappleı olan (circuler) sözünde yoktur. Bir musluappleu yarım açarsanız da su akar. fiu var ki. türkçe akı mak deyince saappledan, soldan,alttan üstten harıl harıl akmak anla ılır. Kan damarlarda i te böyle akı ır, gider. Artık, Ulu önder Atatürk'ün açtıappleı dil sava ı var. Artık ikinci dil kurultayının sözbirliapplei var: Türkçe bilgi terimleri özdil ile yapılacaktır! mdi (Türkçe fonetiktir) diye yanlı bir görü le yapılagelmekte olan ve bizim, yıllardanberi kar ıçıkageldiappleimiz a ılacak yazı kılıklarına.iılrojeu'iere. otojen'lere. ansefalit'lere, osmanlıca dili gibi.uappleurlar ola! Doapplerusu bunlar gibi, hem de (ulema sınıflarından)olanların teprenerek doappleruluappleunu ancak sözle yaymak istedikleri yazılı kılıkları, yüksek Türk kültürü için ancak birer leke idi. (Apandisit), sepete! Yerine Türkçe (körtakıyangısı). veya, buna benzer türkçesi yapıla! öyleya, sözgeli i alman, (Blinddarmentzündung) yapmı ken, Türk ne demeapplee kendi özdili ile (kör), (Baappleırsak); (takı), (yangı) sözlerinden özüne gore termin yapmasın?!... Fiziyoloji diye gülünç söz yok! Onun yerine, dil sava ınca ve dil kurultayının sözbirliappleince Füsiologi var! Ne o, beappleenmedin mi? Öyle ise öztürkçesini yap! Baksana, macarlar bu biliapplee, kendi özdillerince ve son eki türkçe (tanımak) fiilinden (Tan) olan Termezettan yapmı lardır. (Termezet). macarca tabiat Sözün kısası demektir. girdiappleimiz yol, giri tiappleimiz sava bizi yakın bir gelecekte doappleruya ve iyiye kavu turacak, ulusal dil arasında ulusal terimler yüzümüzü ak edecektir. Tromadan sonra beyin zarı kanamaları D Prof. Dr. Mazhar Osman Tıb Fakültesi Akıl Hastalıkları Ordinariusü a üzerine olan tromaların pek çoappleunun bir arızaya mahal bırakmaksızın geçtiappleini görmekle beraber, tabiatın en ziyade koruduappleu bu uzuvda tromadan sonra yine bir çok arızaların olduappleunu bilir ve, bu tromaların ilk nazarda selim görünenlerini bile endi e ile takib ederiz. Bu endi ede ne kadar haklı olduappleumuzu zaman gösteriyor... Her doktor hayatında bu hususa dair pek kıymetli mü ahedeler görmü tür. Çocukluktaki bir ba tromasının senelerden sonra sar'a nöbeti yaptıappleını, uurî tegayyürlere sebeb olduappleunu, nihayet iyi bir muayeneden sonra ameliyatla çıkarılan mini mini bir kemik küsaresini, bir kisti müteakib ifa göründüappleünü, imdi her zamandan çok görüyoruz. Tromadan sonra dimaapple cerhaları, tümörleri mü ahadeleri pek çok artmı tır. Eskidenberi bilinen nezifdelerden ibaret olan esasi antijenik cevherler, sade spesifik marazı âmillerin ihtiyacına kâfi gelmekle kalmayıb, bununla daha iptidaî vasıfda aynı faideyi haiz maddeler dahi eldeedilir. Uzviyetin malik olduappleu antikorları ancak bunlar husule getirirler. Esas antijenik cevherde i e yarayan diappleer bir faide daha vardır ki, bu da kolayca resorbe olabilmesidir. Bu suretle bir antijenin mütevali bir surette te ekkülü, tesirini ehemmiyetli bir surette arttırır. Ve böylece eldeedilen cevher, hücreler arasında pek münte ir bir surette yayılmı bulunduappleundan, antijenin doapplerudan doappleruya uzviyete uygun bir ekilde resorbsiyonuna müsaiddir. Bahsi geçen bu karakteri ile Omnadine, yeniden spesifik vaksenlerden, ve non spesifik münebbih âmillerden ayırd edilebilir ki, bu hâdise de udur; Omnadine'e iyi tahammül edilir ve korkunç reaksiyonlar görülmez. Spesifik vaksenler daima iddetli reaksiyonlar yaparlar. Aynı zamanda ancak spesifik tesiriyle bir reaksiyon yaptıappleı gibi, non spesifik olarak iritatif bir reaksiyon dahi yapar ki, bu bazı vakalarda arzu edilebilirse de, bazı istenilmeyen vakalarda müziçtir. Omnadine'de bu kusurların hiçbiri yoktur, bu öyle bir tecrübedir ki, bizi de elerden tamamiyle temizlenmi, ideal antijene yakla tıran yeni ve mühim bir terakkinin tahakkukunu teb ir etmektedir. fiu halde Omnadin'in bir taraftan iritan tesiri olduappleunu dü ünmek bir yanlı olmakla beraber, diappleer cihetten bazı artlarla in vivo tesir ederek büyük nisbette spesifik antijen ile, külliyetli mikdarda antikor husule getirir. Katî olarak non spesifik muafiyetin hususiyeti, ancak bu nevi vetireler olub, bununla kısmî, isole fail muafiyet vetireleri te ekkül etmekle beraber, haricen görülebilecek tezahürler yapmazlar. Omnadine'in diappleer bir faidesi de, spesifik a ılar hakkında olub, bu a ıların tesirleri batî bir surette olmaktadır. Halbuki Omnadine'in muafiyet verici tesiri doapplerudan doappleruya vuku bulur. Tesiri: Omnadine'in tesi ummmî heyetiyle uzviyette vaziyetin müsaid bir surette deapplei mesiyle muttasaf olub, bu tahavvül mutad olarak süratle zuhur eder. Bu deapplei meyi maddi olduappleu kadar sübjektif olarak da tanımak kolaydır. En frapan hâdise, umumiyetle kritik bir tipte beden hararetinin dü mesidir. Omnadine'in böyle yüksek fiyevri ile müterafık bütün intanî hastalıklarda, tam zamanında kullanılırsa imdada yeti erek.serirî tablonun seyrini deapplei tirdiapplei, hastalıappleı daha serî surette, daha selim bir vaziyete soktuappleu, ve hastalıappleı durdurduappleu kabul edilmektedir. Hastalık vetiresi daha ileri bir dereceye varmı sa, ate kriz tarzında ineceapplei yerde, bir lizis ile nihayetlenir. Müzmin vetirelere gelince, bunlarda musab nesiçler ve organik sistemlerin hepsi bir engourdissement halinde olub, bu gibi hallerde muvaffakiyet ancak tedricî bir surette olur. Omnadine kullanılınca anafilaktik hadiseler, ve tâli müziç arızalar olmadıappleı gibi, uzviyetin ilâca tahammülü fevkalâde mükemmeldir. Bu sebeble yalnız kabillerde kullanılmakla kalmaz, korkusuz bir surette çocuklarda, ve süt bebeklerinde dahi lüzumunda mükerreren kullanılabilir. Zira Omnadine ırıngasından sonra umumî hastalık tablosu gittikçe bozuunadıappleından,uzviyetin yaptıappleı hakikî bir reaksiyon gibi bu reaksiyona itimad etmelidir. Doktor bu reaksiyondan sonra hastalıappleın arazında bariz bir gerileme görüleceappleini teb ir edebilir. Non spesifik muafiyet, bütün hastalık musablarında pek canlı bir surette ancak Omnadine ile tahakkuk etmektedir. Bu sebebden dolayı da Omnadine'in tatbikat sahası fevkalâde geni lemi tir. Omnadine'in diappleer bütün müstahzarlardan daha iyi olu unun sebebi, bütün intanî hasta- 7 Haziran 1928 Çin 'de milliyetçiler Pekin'e girdi, m 20 Aappleustos 1928 Yunanistan'daki genel seçimleri 250 sandalyenin 228'ini elde eden Venizelos kazandı. 6 Eylül 1928 Çin'de yeni anayasa yürürlüapplee girdi, Çan Kay- ek cumhurba kanı oldu. 1 Ekim 1928 Sovyetler Birliapplei'ndeki ilk Be Yıllık Plan uygulamaya konuldu. 9

11 *, n, t fc% # ^ 1927 "Galata Intibat Rey Sandıklan" kaappleıt çiçeklerle süslenmi bir kamyonda gezdiriliyor TEDAV N O T L A R HH Yeni bir lokal anestezi ilâcı Pantocaine Adrenalimiz Adrenalini! trti ahl Nahiyevî Katan! Kvellci Sayıdan I Operatör Dr. Ualit Wya, Sabık Uiyıırb.-kir MMHHH Hastanesi npfiralnrfl v«rontgcn $efi. fii li Çocuk Hastanesi KOııUten mflteha.wim Cilt On aofole/'lerinde % 0,5 nisbetindcki mahlûllerin anestezi devam müddeti a n e s t e z i a n e s t e z i a n e s t e z i Novocaîne 20 dakika 40 dakika Novocaîne 1,5-3 saat 1-2 saat 1-2 saat Pantocaine 25 dakika 43 dakika Pantocaine 3-6 saat S - 4 saat 2, 5-8 saat vasati 3 Vs s 8 * 1 Percaîne N dakika 53 dakika Percaîne 4-8 saat 4-6 saat t-2 saat (quarella metodu ile) Pantocaine anestezisine dair bugüne kadar yalnız Oscar Schubırt tarafından iki tesemmüm vakası zikredilmektedir. Vakaların birincisinde : 35 ya ındaki genç bir kadına kolesistektomi için Jones usulü (1/1500 Percaîne raahlûlünden 15 cm") ra ianestezi yaparak ameliyata ba lanıyor. Peritona vasıl olunca çerden mütevellit aapplerılar tezahür ediyor. Bunun üzerine Payer usulü ile adrenalin ilâve edilmi 2/1000 nisbetinde Pantocaine'm Ringer ile yapılmı mahlûlünden, 75 cm' karsa oınentalis'e zerkediyor. fiırınga esnasında bu mahlûlün büyük bir kısmı kompreslere aktıappleından aynı solüsyondan 50 cm» daha zerkedilerek huveysalı safravî istisal ediliyor. Fakat 11 dakika sonra hastanın yüzünde ve kollarında sar'avî çekilmeler, tekallüsler tezahür ediyor. Vccihteki siyanoz artıyor, nabız duyulmaz bir hale geliyor. Sar'avî tekallüsler tahminen birer buçuk dakika devam etmek suretiyle çok kısa fasılalarla husule geliyor. Tav'î teneffüs kifayet edemez bir ekle girdiappleinden tatbik edilen sınaî teneffüs ile siyanoz açılıyor. Hastanın aapplezından salya akıyor. Bidayette yapılan verit dahili 1 ampul afenil, 1 ampul lobelin ve 2 santigram pantopondan ba ka kafein zerkleri de neticesiz kalıyor. 35 dakika sonra tekallüslerin fasılaları uzunla ıyor ve nihayet bu devreden 10 dakika sonra hasta tamamiyle açılıp tav'î teneffüs teessüs ediyor, siyanoz büsbütün zail oluyor. Ameliyatı takip eden günlerde amnisie görülüyor. Bu vakada lumbal anesteziden (10 mg. Percaîne) r OLAN TEDAV N O T L A R» % B TENLER Prof Ne et Ömer Bey: Uzun müddettenberi Üniversite rektörlüappleünü ifa etmekte olan Ne et Ömer Bey hocamız, fakültedeki ilim kürsüsünde daha fazla me gul olmak üzere rektörlükten ayrılmı tır. Yeni rektörlüapplee Ankara Hukuk Fakültesi reisi Cemil Bey tayin edilmi tir. Prof. Nurettin Ali Bey : Tıp Fakültesi te rih ordinaryüsü Nurettin Ali Bey hocamız. Tıp Fakültesi dekanlıappleına tayin edilmi tir. Muvaffakiyet dileriz. Prof. Ma/har Osman Bey: Lion'da toplanacak akıl hastalıkları kongresinde bulunmak üzere hareket etmi tir. Doçent Dr. Muhterem Bey: Tıp Fakültesi radyoloji doçenti Dr. Muhterem Bey arkada ımız Zürih'te toplanacak röntgenciler kongresine i tirak etmek üzere tayyare ile hareket etmi tir. Mücrim hastalar paviyonu: Bakırköy Hastanesinde mücrim hastalar için 150 yataklı yeni bir paviyon bu ay içinde faaliyete geçmi tir, ilmî liyakatini yakından bildiappleimiz Dr. Rü tü Recep Beyin bu kliniapplein efliappleine tayin edildiappleini memnuniyetle haber aldık. Dr. Cemal Bey: Antalya mebusu Dr. Cemal Beyin istanbul Halk Fırkası dare Heyeti reisliappleine tavinini tebrik ederiz. ölenler: Dr. Operatör Cemil Bey: Kıymetli arkada ımız Dr. Cevat sevgili pederini kaybetti. Acılarına kalpten i tirak ederiz. Dr. Kemal Bey: 334 Tıbbiye mezunlarından Kemal Bey, uzun zamanlardanberi rahatsızdı. Geçen ay aramızdan ayrılan merhumu rahmetle anarız. Açık te ekkür: Bu ay içinde babamın ebediyete intikalinden dolayı teessürlerini gerek telefonla, gerek mektupla bildirmek samimiyet ve lütufkârlıappleını gösteren aziz ve muhterem arkada larımın hepsine ayrı ayrı te ekküre imkân olmadıappleı için bu vazifemi burada ifa ediyorum. Dr. Feridun Ne et Yeni eserler: «Süt çocuappleu nasıl beslenir ve büyütülür» isminde Konyada Dr. Sani hsan Bey tarafından yazılan hu eseri tavsiye ederiz. 66 sahifedir, fiati 40 kuru tur. «Türkiye tıp tarihi enstitüsü» isminde, üniversite Tıp tarihi doçenti Ahmet Süheyl Bey mesaisini ne retti, yüksek bir tetkik ve ilmin mahsulüdür. Müellifi tebrik ederiz. Umum yazı i leri müdürü Dr. Feridun Ne et Galata, «Feniks» matbaası ^ r Ekim 1928 Dünyanın en büyük bava gemisi Graf Zeppelin 111 saatlik bir uçu tan sonra Almanya'dan ABD'deki Neıvjerseye ula tı. 1 fi ubat 1929 Sovyetler Birliapplei'nde Zinoviyev ve Kamenev evlerinde tutuklandı. 17 Mayıs 1929 Ruhsatsız silah ta ımaktan 1 yıl hüküm giyen ABD'li gangster Al Capone cezaevine konuldu.

12 ^ *r* S P'>osa] L^i-ts irrt'"^*-" ' ~ **««r,,,, " ""' fit '"** «- u uhtur 1930 Menemen'den kaçtıktan sonra Düzçe'de yakalanan fcflbk ^ enilik Çok mühim bir y Moiolen w ampulleri mühim v TtoMh. edviye hususunda ^ ^ J faaliyet L,r,den ve. hu mesaisi*. *«(abrikulan, son mlavda mühm. hu '"'._,...,,, V ;.- ÜT * -*m%tî?^c>t **yp«lıai s ı v V " *"' iıeluc», J * ampui Omn.l- ^ 8 t a^ ' artıi- 1 d e tu vvet8i z i,;,? * " ra,jsaij^e ettim w. s f T»fas M, i a, aa,: k Tedavi notlan 45 Neo Salvarsanın kan anâsırı esâsiyesi üzerindeki tesîrâtı Dr. Von Ekerfers (Compt. rend, du seance de la sosieta de Biologie) No Th..Ber 6. 2H. 2$&- Dâhili verit salvarsan zerekâtının kan, muhteviyatı ve bilhassa Lökosit ve Trombositler üzerinde ne gibi bir tesir husul getirdiappleini tahkhikh için Ekerfors, mesâisini zikr etmektedir. Muhtelif nisbetlerde Salvarsan müstahzaratı. (mâi mukattar derûnıındaki 2 % - 4,5 % nıahlûlât ) tecrübe hayvanı olarak intihap edilen tav anlar üzerinde zerkh edilerek mııtâlaa olundu» Kan tadadı, (Borki) tadat müessesesinde icra olunarak, âtideki netâyiç kayt edildi: Kuvvetli salvarsan dozları (Beher kilogram sıkleti bedea için 0, gram) vekâyıe göre az veya çok olmak üzere bir Trombositoz husule geliyor, ve bu trombositoz Neo-salvarsail zerkhini müteâkhip 2 saat sora ba liyarak 1-2 gün devam ediyor; ve üç hafta nehâyetinde ise tekrar zail oluyor; Lökosit I er de adet itibariyle hiç bir tebeddül vetahavvül husule gelmiyor. (Bir tecrübe hayvanı, beher kilo sıkleti beden için 0,113 gram zerkh edilmek suretiyle zerkhten 17 gün sora ölüyor ve muayenesinde her iki reede iltihap ve tekayyüh görülüyor.) Hafif Salvarsarn dozlari tesir itibariyle Kuvvetli mahlüllerin tesirine muâdil bir netice husule getirmi tir. Beher kilogram sıkleti beden için istimal edilen 0,01 gram Salvarsan kande Trombositoz husule getirmiyor, buna mukabil hafif bir I.ökositoz husule geliyor, ve bu Lökositoz zerkhi müteâkhip dört gün sora ba layarak ertesi gün ise hemen tekrar zail oluyor. Lökosit tadadı neticesi 13,500 den e tereffû ettiapplei görüidö; fakat yalnız Lenfositler tezâüt etmi ti. 26 Haziran 1930 Stalin 5 yıllık plan hakkında konu tu. 18 Ekini 1931 Thomas Edison öldü. 30 Temmuz 1932 Los Angeles olimpiyatları açıldı. 15 Mart 1933 Almanya'da Hitler Üçüncü Reich i ilan etti. 4 Temmuz 1933 Hindistan 'da Gandhi bir yıl hapis cezasına çarptırıldı. 25 Aappleustos 1933 talya Rusya'yla saldırmazlık antla ması imzaladı. 11

13 ' <*M*^. e #'^l my% «w# r r? ^ m> *» 4 i 15 Haziran 1931 Inlfi ortaoyunu sanatçısı Ida öldü i T I" DAVI N o T L A R I nsuuonob Seçt'fl^r* Cilt 9 Nisan 1934 Sayı 8 v _ Tedavi Notları Aylık Tıp Gazetesi 1925 te Dr. Marko Sahibi ve yazı i leri müdürü: Dr. FER DUN O R G N A L k u r m u tur. NEfi E T Y A Z I L A R Eksitabilitenin son tarifi, kronaksi, manası, nazariyatı, fisioloojya v tababetteki tatbikatı, ueçen sayıdan ı Dr. Baha Gclenbevi, Ankara. Jnf ei«8, noktai nazarını hidrolik mukayeseden istifade ederek izah etmektedir: M) musluappleu kapalı V) kahinin 9) seviyesine kadar gelmek u/ere su (a) doldurmu tur. S) eksitasyonun e iappleini gösterir, M musluappleunu açacak olursak sn a) miktarı, S seviyesin i bulabilmek için kâfi gelmiyecektir, Nfuavazayı temin için bira/, daha su ilave etmek lâzım gelecektir. V'c (M)musluappleu vasıtasileakan suyun sürati saniyede (b) ye müsavi olsa kaybolan bu suyun tamamlanması için ilâve olunan miktarı (bz) olmu olur. Yeniden doldurulan hu u kalun ilk ekle bo kop avdetine mani olmu olur. te u formülde: M=a bz UV s.s'in ikinci kanunu (z) /.amanı ile taksiminde u netice eldecidir: v - l>- Diappleer taraftan zamanla taksim edildiappleinde eldeediletı netice (E) entansitesinden ba ka bir ey deappleildir. Binnetice meydana çıkan düstur udur: -:+» Biraz evel bahis ve tamik etmek istediappleimiz \Veisn- Hooeery'ın riyazi formülünün bizzat kendisidir. zahiren muapplelak gürülen Kurbaapplea kalbi Hicabı bevnelüzeyni ve buteyni N"es<-i 9 Sümüklüböcek, ayak adalesi 4,8 Buteyni. 8,2 Kaplumbaapplea kalbi Hicabı beynclüzeyııi ve buteyni Nesri 9 Yengeç kok;', adalesi 11 ilâ 14 Kurbaapplea midesi melsa elyafı ııdaliycsi I0o M. ve Nfoıe f.apirı/ue ve sairinin mesailerinden alınmı rakkamlardır. Kronaksinin pratik ve fiziyolojik faydaları: Bunu izah cfmeden evel u mühim su.ili kendi kendimize soralım : rlskitabilileııiıı ölçülmesi irin eski usullerin yerine kaim olan devre kıymeti, kronaks münebbihin entansile kıymeti ve reobazırı pratik raydalan var mıdır? Kararımızı biraz ast gıda yapacaappleımız u mukayeseden sonra verebiliriz: Rvvelâ pratik noktai nazarından cleklrofiziyolojistter, e iapplein tayini ile eldeedile rakkamların herzaman bir olmadıklarını görmü lerdir. Bulunan seviye münebbih efektrodu vaziyeti ve ekli ve elıadı ile tehalüf eder; mütalâa edilen nescin fiziyolojik hassalarına göı tecrübenin tevlit ettiapplei bütün ihtimallere baapplelıdır Kronaksi ise eksitabilitenin vasfî bi kıymetidir; yani münebbih tabir ettiapple imiz muhiti haricînin tahavvüllerine kar gösterdiapplei hayati taamüidür. ı zuvlann fiziyolojik vazifelerinin tahavrülâlı kronaksiyi tahvil ederler. E iapplein lesbitinı kullanılması laammüm etmi olan f.ıradik cereyanın sevkettiapplei halalar, daimi cereyanınkindc daha büyüktür: /»-- Iloi8-Jifymond ariyosunnn v.rdiapplei ( okdendüksiyon) larının da imtida lan eok kısadır. Bir sürü bati tesirli uzuvlar için bu cereyan gayrikâfi denilecek kadar kısadır, dalı mühim olan diappleer bir nokta da hu imudadın daima sabil olmasıdır. Elektrik kontaktlarm ekli, ihtizaz eden safihanuı vidalı çivisinin tarzı teshili ve tanzimi aynı tecrübede eraiti sureli'- tadil ve taappleyir edebilirler ki, mücerrip, aletinden mütevellit bu tahavvülün farkıı bile varmaz. Kronaksinin, eks'tabiliteniıı vasfi Mı kıymeti olarak kabul edilmesi, e iapplein lesbi ameliyesinde görülen tereddüdün izalesine sebep olmu tur, Eksitabilitenin yeni bir metotla ölçülmesine sebep olan, kronaksinin açtıappleı çıappleırı fiz.iyolojide büyük bir kıyrıi'ti vardır. Adale, sinir, kalp ve ah a ü/erindeki vasi tatbikatı i günün yeni ve mühim bir me galesi olmu tur. Hergüıı gen i liye n sabası rende yeni ufuk! açmaktadır. Miksefelerin de arjı metodu istimal edildiapplei halde, doldurulan voltaj miktar hacmi, sarf I'd ilen enerjinin muntazam bir ~uretle hesap edilmesine yardım eder [' v. c. S ; Bu suretle kronaksinin, münebbih sarfedeceapplei asgari enerjisile eksitasyonu hası) edece zamana tekabül ettiapplei sarih olarak görülür. Avına zikri gecen muayene ile eldeedilen ade hasılanın heyeti mecmuası, kabili lenbih bir uzvun ayanı dikkat bir zamanı sabiti oldııappleııı göstermeapplee yardım eder. Faraza kurbaappleanın midesini emles elyafı adallyesi gibi (bati tesiri ve gastroknemiyen adalesi gibi.ani tesirli) uzuvlar vardır. fiayanı dikkat olan nokta, zaman rol oynadıappleı bütün fiillerde kronaksinin tahavvülâtile mütenasip bir suretle bu efalin dej sikleri, uzuvların yekdiappleerleri!" mukayeseterinden anla ılmaktadır. Hu uzuvların kronaksileri nazaran tasniflerinin de kronolojik diappleer hassalarına göre tasnifleri ile eldeeditecek netice mııaıiil olduappleu görülür: Bu düsturun fiziyolojik kıymetini ve fende açacaappleı yeni çıappleırı ilk defa anlamak erefi Lapkque'a racidir. Lapicque, mütekemmil bir teknik sayesinde e ik hakkındaki nazariyeyi izah için We 8$-~ Hoorerff'in formülünü daha esaslı bir suntte tefsir etmi ve eksitabilitenin eksperimental bir surette tayini için bir zaman kıymeti ikame etmi tir, fa] bir miktarı elektrikîdir. 29 Aapple ustos 1933 Naziler tarafından tutuklanan Yahudiler toplama kamplarına gönde 12 Kasım 1933 Almanya'da yapılan seçimlerde Naziler oyların yüzde 92'sini aldı Aapple ustos 1934 Hitler kendini "Führer" ilan etti. 10 Eylül 1934 Sovyetler Birliapplei Milletler Cemiyetine kabul edildi.

14 Dr. O r h a n Mahir Kulak. Iıoappleaz, burun mülehassısı-adana Asker Hastanesi TEDAV N O T LA H I l_? RIGINAL YAZILAR Müzmin romatizma ve Bursa kaplıcaları Dr. Nüzhet fiakir Gülhane fizik tedavi muallimi M üzmin romatizmanın sebep ve âmilleri belli olmadıappleı için, birçok ara tırmalara ve münaka alara raapplemen, henüz kati bir netice eldeedilememi tir. Bir mafsal afeti olan bu tezahürat; nasıl olduappleunu anlamaapplea imkân vermiyecek ekilde seyretmekte ve otopsi yapılamadıappleı için de te rihi maraz! tagayyüratı tetkik edilememektedir. Son senelerdeki cerrahî terakkiyat, birçok vekayide seririyat, röntgen ve laboratuvar muayenelerde konulan te hisin biyoside tamamen aksi tezahür ettiappleini göstermi ve tüberküloz denilen birçok mafsal vekayiinin gonococcique veya alelade iltihabı, veyahut mahiyeti anla ılamıyan hastalıklar olduappleu görülmü tür. Isviçrede yapılan en son statistiapplee göre romatizmanın tııbercıılose'dan daha fazla tahribat yaptıappleı tahakkuk etmi tir. Bana müracaat eden yalnız müzmin romatizmalı hastaların hemen hepsi sızılardan, aapplerılardan ve biçimsizliklerden dolayı, adeta birer harp malûlü vaziyetinde bulunmakta idiler. Her evde bir tııbercıılose veya bir kanserli hastaya tesadüf edilemez, fakat bugün herhangibir evi ara tırırsanız bilhassa kırk elli yasını geçmi olanlarda, dizlerindeki aapplerılardan ikâyet eden, ekseriya bir mefûlç gibi kö ede oturmaapplea mahkûm ve bütün aileyi rahatsız eden bir hastaya tesadüf edebilirsiniz. Son senelerin statistiklerile romatizmanın ehemmiyeti anla ılmı ve her memlekette muhtelif cemiyetler te ekkül ederek bununla mücadeleye giri mi lerdir. nsuline'm ke findi Sonra diyabetlilerin kulak iltihapları, vahim olan inzarından artık kurtulmu bulunuyor. Zamanında te his konmak, hesaplı ve- / makul bir rciıınk beraber tatbik edilmek artile I milline, diyabetlilerin kulak iltihaplarını pek çabuk iyi eder. Tıbbi ve muhafazakâr tedavi ile muvaffakiyet kazanılamayan ve mutlaka ameliyata lüzum gösteren bir diyabetlinin ameliyatı, salim bir ahısta olduappleu gibi ceffelkalem yapılamaz. Diyabetli hastayı usulü dairesinde hazırlamak, yani glükozüriyi izale etmek, glisemiyi azaltmak ve ancak ondan sonra hastayı ameliyata sevketmek lâzımdır. Diyabetli bir hasta ameliyata nasıl hazırlanır? Bunu, «Les Annales ıl'otolaryngologie I 'Mi, Nr. 1 1» de inti ar eden 11antant'm bir makalesinden iktibas \c hülâsa edeceappleim. Hali hazırda diyabet tedavisi. Bouchardal ve Ailen tertipi sırf rejim ile yapılamaz. Bazı yemekleri menetmek, bazılarına izin mcrmekle diyabet tedavi edilemez. Diyabetin tedavisi iki esasa baapplelıdır: 1. Muvazeneli bir rejim temini. Verilen her yemeapplein maiyetikarbon, albumin ve yaappleları hesap edilmelidir. Carrii'tân dediapplei gibi, diyabet tedavisinde terazi, yani tartmak ve hesaplamak, lâzımdır. 2. I milline /erki. Best ve Panting tarafından limitine ke fedildikten sonra, artık diyabetliler, ölüme mahkûm olmaktan kurtulmu ve Insuline sayesinde faal bir hayat kazanmı bulunuyorlar. Insuline, bu hususta tecrübe ve mümarese sahibi tabipler tarafından tatbik edilmelidir. Fakat bazı mühim ve müstacel vakalarda kulakçıların da bu tedaviyi tatbik etmeleri zarureti hasıl oluyor. Hafif diyabetli, asidozlu veya asidozsuz bir hastanın hertürlü ameliyattan evvel glükozüri, glisemi setonik cisimler ve kanda üremi miktarı tesbit edilir. Hastada aç karnına aranılan glisemi esastır. Hali tabiide 1000: l'dir. iki grama vasıl olunca seker idrara geçer. Bu iki hudut arasında hafif diyabetler vardır ki, bir müdahaleden sonra vahim birasidozi tevlit etmek itibarile, çok tehlikelidirler. Diyabetli bir hastayı ameliyata hazırlarken pek fazla vakit kaybetmemeapplee ve ameliyatı geciktirmemeapplee dikkat etmelidir. Bu hazırlıktan maksat, komayı tevlit eden ameliyatı müteakip setonik cisimlerin husulüne mani olmaktır. Meselâ gr. glükozüri, 2 gramı mütecaviz glisemi ve, asetonsuz vasat derecede bir diyabetli far/edelim: I Bu hasta diyabet i k olduappleu için maiyeti karbonları büsbütün kesmemelidir, gr. kadar alması lâzımdır. Umumi mukavemeti teinin için Ate li poliariicıılaire romatizma, bir hastalıktır. Salicylate ile iyi olur. Fakat müzmin romatizma böyle deappleildir. Hattâ bununla hiçbir alâkası da yoktur. Son beynelmilel romatizma kongresi müzmin romatizmayı «mafsallarda ve muhitindeki ensicede müzmin seyreden ve bir sebebe raptedilemiyen serirî tezahürat» diye tarif ediyor. Bu ifadeye nazaran müzmin romatizma kadrosuna mahiyetini tesbit edemediappleimiz ve fakat intan veya tesemmümden olduappleunu anladıappleımız müzmin seyreden mafsal afetlerini ve hattâ tarditten mütevellit tek mafsal tezahüratını da sokmu oluyoruz. 1 Mart 1935 Yunanistan da eski Ba bakan Venizelos darbe giri iminde bulundu. 24 Temmuz 1936 spanya da hükümet iç sava nedeniyle yabancı ülkelerden yardım istedi. HBHBH HfânnHBI 19 Aappleustos 1936 spanyol yazar Federico Garcia Lorca Granada'da milliyetçiler tarafından kur una dizildi. 13

15 29 Ekim 1933 Cumhuriyetin 10. yıl kutlamaları için süslenmi bir kaapplenı Tom : 10 Temmuz 1935 Sayı : 7 Aylık Tıp Gazetesi - Sahibi ve Yazı leri Müdürü 1925 te Dr. Marko kurmu tur. Dr. Feridun Ne et D R M 329 Hydrocephalic ile beraber bulunan spina bifida vakalarında dahi müdahalenin faydalı olabileceappleine dair bir vaka stanbul Tlb Fakültesi Çocuk Cerrahisi ve Ortopedi Kliniapplei çalı malarından (Prof. Akif fiakir) Doç. Dr. Münir f \ tedenheri müellifler, hydrocephalic ile beraber bulunan spina bifidaya müdahaleyi faydasız bulduklarına ve. hattâ bu ameliyenin hydrocephalie'nin derhal ilerleyerek ölümü'tesri edecek bir sebeb te kil eyleyeceappleine dair birçok ne riyatta bulunmu lardır. Fakat bunun böyle olmayabileceapplei ve bazı hydrocephalic ile beraber bulunan spina bifidalılara müdahalenin iyi bir netice vereceapplei kanaati a aappleıda yazılan vakadan anla ılacaktır. Müfide Hakkı. 1 ya ında. Doappleduappleu gündenberi aczîi katanî nahiyesinde bir tümör vardır. Bu tümörün üzerindeki deri parlak, sedefi, ince bir halde idi. Üzerinde kıllar yoktu. Dalgalanma hissini veriyordu. Üzerine tazyik edildiapplei zaman kapanmamı olan bregma yafuhunun sertle tiapplei hissediliyor ve çocukla a ılık, fenalık, nabızda deapplei iklik görülmüyordu. Hasta yalnız aapplelıyordu. Kafasının muhiti elli sekiz santimetredir. Gözlerinin kuzahi tabakaları a aappleıya itilmi bir halde idi. Hasta muhitiyle alâkadar deappleildi. Yapılan radyografide son üç katanî fıkranın açık olduappleu görülüyordu. Ameliyatı yapıldı. Spina bifida kesesi, etrafındaki nesiçten ayrıldı, açıldı, içindekiler gözdtn geçirildi. Sert ve lifi kesenin içerisinde mayii dimagîi evki bulunuyordu. Kesenin cidarına zenebiilferes asabının bir kısmının yapı ık olduappleu görülüyordu. Bu sinirler keseden ayrılarak *U*Î kanal dahiline itilerek kesenin unku dikildi. Ve bo luapplea sıfaktan bir cidar yapıldıktan sonra yumu ak aksamı dikilerek ameliyat bitirildi. Ameliyat ak amı hastanın harareti 39,5 idi. Hastanın umumî hali fenala ım tı. Bu hal iki gün sonra tamamiyle zail oldu. Ameliyattan 9 gün sonra hastanın ate i sebebsiz olarak yükseldi. Ve dört gün arasında idi. Umumî ahvali fenala tı. Fakat dört günden sonra hasta tekrar iyile erek yarası tamamiyle kapandı. Ameliyattan 20 gün sonra ba ının muhiti 54 santimetre bulundu. Gözlerindeki gayrı tabiîlik tamamiyle iyile ti. Hasta muhiti ile alâkadar oluyordu. Çocuappleun yüzü normal bir ekil almı tı. Ameliyattan bir ay geçtiapplei halde kafasının muhiti tedricen küçülmektedir. Ameliyat fistül bırakmadı. Görülüyor ki sp na bifida, hydrocephalic ile beraber bulunsa bile müdahalenin faydalı olması ve hazan hydrocephalie'nin de yava yava iyi olabilmesi mümkündür. Vakanın çok nadir olması münasebetiyle yazılması muvafık görüldü. Pankreastan ilerigelen hazım bozukluklarının aappleızdan verilen pankreas müstahzarları ile tedavisi imkân altına alınmı ve kullanı a elveri li pankreas enzym'i müstahzarları hazırlamak için esaı Dr. H. Deicher ( Frederikenstift - Hannover ) s-> ankreas guddesinin eksik maya ifraz etmesi, anla ıldıappleına göre, çok kere te his edildiappleinden c aha sık bir rol oynamaktadır. En basit barsak bozukluklarında bile pankreası ıbir rol oynamakta olması kuvvetle muhtemeldir. Eksik veya az olan pankreas enzym'leri ile tedavi, çok kere en doappleru yoldur; fakat maya miktarının tam olarak tayini imkân altına alınmadıappleı ve dayanıklı bir enzym müstahzarı bulunmadıappleı müddetçe, pankreas bozukluappleunda! ilerigeien hazım rahatsızlıklarında kullanılan substitution ilâçları faydasız kalıyordu. Güzel tesirli olan maya müstahzarları mide ek isi tarafından tahrip ediliyordu. Aynı zamanda midesinde achylie bulunan hastalarda da beklenilen muvaffakiyet ba arılamıyordu. Yapılan tedav denemelerinin sonuç vermesinin en belliba lı sebebi, belki de hazım mayaları yerine pankreas guddesi maddesinin verilmesinden dengeliyordu. ( Bundan az zaman önce bulunan usul ile artık enzym tesirinin kemmî olarak ölçülme* bulunmu tur. Deicher tarafından birçok hastalarda kullanılan Festal, özel bir usulle hazırlanmı, kuvvetle teksif edilmi bir enzym müstahzarıdır. Festal drajelerini mide hamızına kar ı korumak üzere bir mahfaza içine alındıappleı için müstahzar mideden geçerken tesirini kaybetmez ve kullanmadan önce dahi uzun müddet dayanabilir. Festal içinde safra maddelerinden ba ka sabit deappleerde pankreas lipase, amylase ve protease (proteinase, peptidase) ı vardır. Bildiappleimiz gibi lipase besleyici maddelerle aldıappleımla yaapplelan, yaapple hamızları ve gliserin hainde ayırarak, safranın da yardımı ile temessüle elveri li bale getirir. Ni a»talı besin maddelerinden faydalanmak için amylase eksik olmamalıdır amylase ni asta ile glycogen'i catalyse ile maltose derecesine kadar istihlâk ettirir Enterok nase ile aktifle en proteinase. albumin maddelerini polypeptide veya amin hamızı derecesine kadar istihlâk ettirerek bunların imtisasını temin eden Festal içinde ayrıca muayyen miktarda hemicellulose da bulunmaktadır. Cellulose istihlâk etti ici olan bu enzym complex'i, pankreas guddesinde istihsal edilmez, barsaappleın bakteri florası nebatî besin maddelerini hemicellulo.e'u hazım için elveri li ekilde hazırlar. Eappleer barsak floranındı marazî bir deapplei i- likten dolayı cellulose istihlâki bozulmu sa, Festal içinde bulunan hemicellulose bunu yeniden normdle tirir. Festal ile tedaviye ön dizide elveri li olan hastalıklar, pankreas ifrazı bozukluappleu olan pankreas achylie' si ile lipase istihsalinde eksiklik ve çok kere safra çalı ması bozukluappleu bulunduappleunu kabul etmek icap eden astenie'lerdir. Deicher, her iki gruptan olan hastaları Fettal ile ikâyetlerinden kurtarmı ve o zamana kadar kullanılan ilâçların az çok faydasız kaldıappleı bu vakaları ifalandırmı 'ır.deicher tarafından tedavi edilenler arasında sebze ve hydrate 8 Aralık 1936 Nikaragua'da Anastasio Somoza cumhurba kanı seçildi. 12 Aralık 1936 ngiltere Kralı MU. Edvard tahttan çekild 9 Ocak 1937 Troçki Meksika'ya gitti. 27 Nisan 1937 Hitler'in Franco'ya gönderdiapplei uçaklar Guernica'yı bombaladı Haziran 1937 Fransa'da Camille Chautempsyeni hükümeti kurdu.

16 Sıhhat Vekili: Dr. Refik Saydam, Temmuz ba ında istanbula gelmi, ve tifo meselesiyle me gul o'duktaıı son-a Orta Avrupada Bad Gasteio'a gitmi ve ay sonunda dönmü tür. Sıhhat M ü s t e arı: Dr. Fiisamrttin Kuıa'. Temmuz oltalarında birkaç gün Istanbulda kaldıktan soura Par i» e gitmi ti-. Hlfzıssıhha leri reisi : Dr. Asım Arar, tifo mücadelesi i leriyle yakından me gul olmak üzere IsUnhı.Ia iki defa gelmi ve tekrar Ankaıaya dönmü tür. HlfZISSlhha i leri reis muavini: Dr. fierafettio Atamanoapplelu ; Paris'le Journe medical'e i ti-âk etmek \e bir tttkik gezisi yapmak üzere Fransaya gitmi tir. stanbul tifo mücadelesi : Son aylarda mutad h r:d fazlalık gösteren tifo 'akalarile mücadele için Dr. Asım Arar ba kanlıappleında, Hıfzısıhha enstitüsü müdürü Prof. jotschlich. stanbul sıhhat müdürü Dr. Ali Riza Baysal, belediye hıfzıssıhha mütehassısı Prof. 'eki Faik Vural, ehir laboratuvarı müdürü Dr. Nurettin Onur ve hastane ba tabipleri topanmı lar ve tedbirler a'mı lardır. Sıhhat Vekâleti b a müfetti i : Dr. Fuat Soıagmas stanbula gelmi tir. Sıhhat Vekâleti sicil umum müdürü: Dr. Zihni Ülger istanbula gelmi tir. Avrupaya gidenler : Dr. Refik Saydam, Dr. Hüsamettin Kural, Dr. fierefettin ttamanog'u. Prof. Nurettin Ali Ber«oi, Prof. Mszh. r 0'zman, Prof. Nissen, Prof. Kemal Atay, 'rof. Fahrettin Kerim Gökay. Prof. Purh. nettin Toker, Prof. Hulusi Behçet, Prof. Nazım fiakir taç. Muzaffer Dilemre, Doç, mhri Are!. Dr. Raif Ferit Bayburt, Dr. Eksabet Hadi, Dr. Adnan, r. Adil Bir, Dr. Hayiar dil, Dr. Xagip R-fik Giran, Dr. hsan Ark»n, Dr. Fazıl Tipi, Dr. luri Aktanscl, Dr. Arif Onver, Dr. Fatma Süreyya Tamer. Dr. Fethi Erden, Dr. Nüzhet Çevik. Yeni çıkan m e s l e k d a ların ayrılık t o p l a n t ı s ı : Her sene olduappleu gibi bu ;ne de Tıb Fakültesi memleket lib ordusuna 185 genç doktor daha yeti tirdi. Bunların bir ismi tıb talehe yurdunda bir kısmı askeri tıbbiyede, bir k smı da kendi hesaplarına tahsil tmi arkada lardır Ayrılmadan evel bir araya toplamak eref ir. i birkaç senedenberi sevinçle ızanmakta olduappleumuz, bu g*nç arkada larımızla bu sere de Belvü bahçelerinde tatlı saatler ıçirdik Hepsine mesut istikballer ve muvaffakıyet'er di'eriz. Buna ait resimleri ayrı bir yfa belinde ne ıediyoruz. Yeni ç ı k a n e c z a c ı a r k a d a lar: Bu s«.n- fuküite eczacılık ubesi 55 asker ı sivil eczacı arkada yeti tirdi. Bu arkada arla bir ayrılık toplantısında tanı tık ve bir ada güzel birkaç saat geçirdik. Hepsine raglık ve muvaffakiyetler dileriz. Fotoappleraflar avn yfadıdır. fi imalî Almanya 14 cü göz kongresi: RostockU da toplanan bu ngrede Rostokta bulunan Dr. Süreyya Gördüren arkada ımız kongrenin ilk söz alan raporrü olmu ve göz cerhalarma dair interesan bir tebliapplede bulunmu tur. Prof. Mazhnr Uzman : Fransızca konu an memleketler nörologi kongresinin riate 29/6-6/7 toplantılarında ruhi oklar ve labeate ataksüerin tesiri ve dimaapple reçfelele dair tebliapplelerde bulunduktan sonra /7 ye kedar toplanacak olan Higien mental ngresinde heroinomani mücade'esi mevzuunu tebliapple edecek ve 24/7-1/8 e kadar toplanan ynelmile! psihiyatri kongresinde kızı! serumundan sonra görülen ansefalit ve P. G. tilerin altları hakkında bir tebliapplede bulunacaktır. Prof. H rsch ve DOÇ. Muhittin: Orta ve garp ve cenubi Anadoluda bi cisine çıkmı lardır. Prof. Eckstein : Dr Salâhaddin Üe beraber orta ve imali Anado'uda bi; dsine çıkmı lardır. tetkik tetkik Bu sene Tıb fakültesinden ve Eczacı mektebinden çıkan arkada larımızın ayrılık toplantısı hatırası 29 Eylül 1937 Çin 'de Japon tehdidine kar ı güçler birle tiriliyor: General Çan Kay- ek'le rakibi Mao.yapttklan toplantıda birlikte hareket etme karan aldılar. 11 Aralık 1937 talya Milletler Cemiyetinden ayrıldı, 29 Aralık 1937 rlanda'ya yeni anayasa darbeyle geldi. 6 Ocak 1938 Nazi baskısından kaçan Sigmıınd Freııd, ailesi ve bazı öapplerencileriyle Londra'ya gitti. 15

17 10 Kasım 1938 Türkiye büyük yasta * % \ r Y 1" 1 & 1 ', m n ' V? m p «- Hk -~*fql8 f f^h 1 f facideamt,. r 4- f mi K ^P^PHHJ HHHf 1

18 m. Sava Yılları ve Demokrasiye Geçi ikinci Dünya Sava Tnın dı ında kalmak Türkiye Cumhuriyeti için büyük bir ba- arıdır. Çevremiz ate içinde kavrulurken Türkiye deapplei ik dü üncelerin çatı masını ya amaktadır. H i Sava yıllarının getirdiapplei yoksulla ma yıkıcı etkiler yapmakta ve çocuk ölüm hızında sava ta olmayı aratmayacak kara bir tablo ya anmaktadır. f «% Tifüsten frengiye, ark çıbanına kadar uzanan bir sürü sorunla boappleu an Türk Tıbbı Hulusi Behçet gibi isimlerle Dünya Tıp Literatürü'nde ı ımaktadır. H -im -.-.-j Turhal Köyleri'ndeki Saapplelık Ocaappleı hekimlerinden Anadolu'nun köy öappleretmenlerine kadar bütün bir ülke ülkücü bir ruhla çalı makta ve devrim-kar ı devrim çatı ması siyasal ya amda belirginle mektedir. V**

19 jf - fjf; r 1941 \\\\ rtn«ge«* nnc "/YirA B mfsaldırmazlak Anla masını nönü'nün kar mâk Ellg D t R î M hih edilmektedir. Psikozlara gelince, bunlar arasında uzun müddet uykusuz kalmaktan mütevellit sürmenaj vakalarile, hâd akii te evvü sahneleri, paranoid psikozlar, histeri cinnetleri ve müstaitlerde herhangi bir travma neticesi meydana çıkmı diappleer psikozlar dikkati çekerler. Psiko-nöroz'lar arasında da hemiplegie, monoplegie, paraplegie'ier, tekallüsler, camptocormie, cyphos, lordose. scoliose'lar, astasie-abasie, dysbasie'ier, kâzip poünevritler, koreiform titremeler, aapplerılar, anestezi, anargesi, hyperesteziler, muassıra bozuklukları, poliün, pollaküri, anüri, rektal te evvü ler, hazmi, teneffüsî bozukluklar, Neuropathique tachypne'ler sık görülmektedir. Bundan dolayıdır ki, büyük ehirlerde asabiye ve aküye kliniklerinin, tımarhanelerin bir kısım servisleri militarise edilmi ; Claude, Pierre Marie ve diappleer birçok salahiyetli otoriteler aynı zamanda askeri vazife ile tavzif edilerek askerile tirilmi servislerinde hem mutad vazifelerdi ve hem de askeri vatan hizmetlerini ifaya memur edilmi lerdir. Salpebriere, Sait-Ane, Ville-juif hastanelerinde servisler açılmı, ayrıç» Paris'le Laignel - Lavastine'ın idaresinde devlet psiko nevroz tedavi servisi kurulmu tur. Bu suretle yapılan te kilat sayesinde ordunun nöroiojk vakaları, bilhassa fonksiyonel nörozlar süratle tedavi edilerek tekrar vazifeye sevkedilmekte, ordu kadrosunun kuvveti muhafaza edilmekteeir. Bilhassa psiko nörozların tedavisinde telkin ve ikna esaslarına dayanan pgik»terapiden çok istifade edilmi tir. B ı suretle harp hizmetinde Nöro - Psi iyatri, gerek profilaksi ve gerekse tedavi bakımından en esaslı bizmet ifa eden bir tıb ubesidir. Nobel mükâfatı sahibi Prof. Dr. Gerhard DOM A G K nci Leitz mikroskobunu aldı. stanbul Üniversitesi Radyoloji F.nstitüsiı ve Kliniapplei Ord. Prof. M. SgaliU.er Ekran resmî usulü ve Akciappleer tüberkülozu ile mücadelede rolü D Doç. Dr Gökmen, Muhterem lunyada en çok tahripler yapan hastalıkların ba ında lüberkülozun geldiapplei malûmduı Bu hastalık da. ancak zamanında yapılacak mücadele sayesinde iyi bir netice almak kabildir. Bu bakımdan hastalıappleın erken te hisinin tedavide muvaffakiyet cihetimi kadar kıymetli ve ehemmiyetli olduappleu anla dn. Bu hususu temin için 1926 da Redeckeı. hasta lık arazı göstermivenlerin de dahil olmak üzere, helkesin sistematik olarak akciappleerlerinin Röntgen mu.ı venesinden geçirilmesini ileri sürmü tür. Bu tarzda yapılan muayenelerin neticesi çok dikkate deappleeı Meselâ Wieniovski, polis memurlatı arasında yapdıappleı radyolojik muayenede. '.;*.)'I ki ide bir terakkiye meyyal akciappleer tüberkülozu vakası bulmu tur. K; 4 Kasım 1940 ngilizler Girit'i i gal etti. 29 Aralık 1940 Almanlar Londra'ya 10 bin yangın bombası attı Ocak 1941 Ulysses'in yazan James Joyce sviçre'de sürgünde iken öldü. 27 Ocak 194l ngilizler Eritre'ye girdi. 13 Nisan 1941 Sovyetler Birliapplei Japonya'yla saldırmazlık paktı imzaladı. 26 Nisan 1941 Alman orduları Atina yi ele geçirdi.

20 tan sonra yukarı punktum laknmale hizasında bir simblefaron kaldı ve tam ifa husule geldi, aradan 3, 5 aylık bir zaman geçtiapplei halde nüküs eseri göstermemi tir. B BLlOGRAF Aubaret et Mastier, Revue lottrnaüoaale du Trachome, 1926 Duke-Elder, Text-Boole of Ophthalmology, Vol. II. F. Schieek. Kurtzes Handbuch 6.KT Ophthalmologic IV. A. Guenod et R. Nataf, Traite d'ophtlıaimologie, IV'. stanbul Üniversitesi II ci Kadııı-Dogufiı Klioig Prof. Dr. Na it Erez Trichomonas Vaginalis hakkında ara tırmalar MANSUR PEKDE ER I I ekimler, yakın zamana kadar vaginada görülen akıntıyı gono- * coccique ve gonorrhoe ile ilgisi olmayan akıntılar diye ayırırlardı. Gonorrhoe'den hariç olan akıntıyı da vaginal akıntı ve yüksek genital organlardan gelen akıntılar diye iki kısma ayırd ederlerdi. Yukarı genital organlardan gelen akıntılar, bazı tedavi ve müdahele usullerde kolayca tedavi edildikleri halde, bazı vakalarda vaginal sekretin bütün tedavilere raapplemen geçmeyi i ve geçse bile, tekrar nüksler göstermesi dikkati çekiyor ve hekimleri güç bir durumda bırakıyordu. Hastaların üzerinde ise çok fena tesir ediyor, uzun tedaviye raapplemen ifa bulmamaları ve sık sık nükslerin husulü, zührevî bir hastalıapplea yakalandıkları kanaatini veriyor ve bazan ruhî sarsıntılara bile uappleratıyordu. te bir çok karakterlerde meydana konan bu ekil inatçı akıntının sebebi, uzun ara tırmalara yol açmı ve nihayet 1916 da Hoehne tarafından hastalık amilinin, 1837 de Donne tarafından ke fedilen ve 80 sene müddetle zararsız bir vagina misafiri gibi kabul edilen, Trichomonas vaginalis olduappleu söylenmi tir. Biz de bu konuda kendi kanaatlerimizi söyleyebilmek ve Rodecourt ile arkada larının Tr. vaginalislerin hemen bütün genital iltihabı komplikasionlara sebep olabileceapplei yolundaki iddiası ve bunların patogenitesi hakkındaki pek çok deapplei ik fikir ve mutaleaları teyit edebi mek için bütün klinik ve poliklinik materyellerimizden faydalanarak bu yolda çalı malara koyulduk. Tr. vaginalis'ler, protozoerleden ve bunların flajellata smıfındandır. Büyüklükleri gayet çe itlidir. Bunlara vaginal sıfatını vermek, bugüne kadar yalnız vaginada bulunduklanndandı. Son ara tırmalar, Tr. vagif'f t I * I :1 1 Mayıs 1941 Orson Welles'in yönettiapplei Yurtta Kane filminin ilk gösterimi yapıldı. 22 Haziran 1941 Almanya Sovyetler Birliapplei 'ne saldırdı. 13 Temmuz 1941 ngilizlerle Soxyetler kar ılıklı yardım anla ması imzaladı. 2 Eylül 1941 Alman ve Sovyet birlikleri Leningrad yakınında sava maya 25 Aappleustos 1941 ngiliz ve Sovyet askerleri ran 'a girdi. ba ladı. 19