BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ İZLEME VE DEĞERLENDİRME RAPORU 2012

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ İZLEME VE DEĞERLENDİRME RAPORU 2012"

Transkript

1 BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ İZLEME VE DEĞERLENDİRME RAPORU 2012 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Biyolojik Çeşitlilik Daire Başkanlığı İzleme ve Değerlendirme Şube Müdürlüğü

2 Hazırlayanlar: Ayhan ÇAĞATAY Ergül TERZİOĞLU Dr. Z. İpek EKMEN Emrah ERDOĞAN İzleme Raporu Komisyon Üyeleri: Ergül TERZİOĞLU Dr. Z. İpek EKMEN Emrah ERDOĞAN Mustafa KANTARLI H. Tahsin ERTAŞ İbrahim E. AVŞAR Hakkı S. ERGENELİ Serhan ÇAĞIRANKAYA Şevket TAŞ Serhat ORAL Hasan EMİR Sadık Serhat ARDA İletişim Adresi: Sögütözü Cad. No: 14/E Beştepe Yenimahalle/ANKARA Telefon: (0312) İnternet Sitesi: T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ISBN: Her türlü kullanım hakkı T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı na aittir. Baskı: Lazer Ofset Matbaa Tes.Ltd.Şti. Kazım Karabekir Cad. 95/1 İskitler/Ankara Tel: (0312) Faks: (0312) Kültür Bakanlığı Yayıncı Sertifika No: Baskı - Ankara/2013

3 İnsanoğlu Kadar Her Canlı da Yaşama Hakkına Sahiptir Biyolojik çeşitlilik bir ülkenin biyolojik zenginliğidir. Ülkemiz hem tür, hem genetik hem de ekosistem açısından zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Türkiye, sahip olduğu ekosistem ve habitat özellikleri ile biyolojik çeşitlilik açısından küçük bir kıta özelliği göstermektedir. Bu olağanüstü ekosistem ve habitat çeşitliliği, beraberinde önemli tür ve genetik çeşitliliği getirmiştir. Ülkemizin sahip olduğu genetik, tür, habitat ve ekosistem çeşitliliğine yönelik bu değerlerinin ortaya konulması büyük önem arz etmektedir. Envanter ve izleme çalışmalarının, bu değerlerin ülke mirasımıza kazandırılması ve gelecek nesillere aktarılması noktasında çok önemli bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Unutmayalım ki biyolojik çeşitlilik bizlere bırakılan bir emanettir ve insanoğlu kadar her canlı da yaşama hakkına sahiptir. Hazırlanan Biyolojik Çeşitliliği İzleme ve Değerlendirme Raporu'nun, biyolojik çeşitlilik şuurunu arttırmasına vesile olmasını temenni ediyor, emeği geçen Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü mensuplarını tebrik ediyorum. Prof. Dr. Veysel EROĞLU Orman ve Su İşleri Bakanı

4

5 ÖNSÖZ Günümüzde insanlığın beslenmesi için önem taşıyan ve giderek azalan canlı kaynaklar, bugün bir ülkenin sahip olabileceği en önemli kaynak değerleridir. Dünyamızda tarım yapılabilecek nitelikteki alanlar ve su kaynakları hızla kirlenmekte ve yok olmaktadır. Dünya daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir hızla değişmekte, doğal varlıklar tükenmekte, artan nüfus ve kontrol edilemeyen tüketim arzusunun yarattığı baskı, doğal varlıkların kendi türümüzün ve gezegenimizin geleceğini tehlikeye atacak oranda sürdürülemez bir şekilde tüketilmesine neden olmaktadır. Dünya üzerinde 1,7 milyondan fazla bitki ve hayvan türünün tanımlandığı bilinmektedir. Maalesef, son yüzyılda bu türlerin sayısı tarihte görülmemiş bir hızla azalmaya başlamıştır ten beri dünya üzerindeki bilinen türlerin yüzde 30 u yok olmuştur. Türkiye biyolojik çeşitlilik bakımından Avrupa ve Ortadoğu'nun en zengin ülkelerinden birisidir. İnsanların başta gıda olmak üzere temel ihtiyaçlarının karşılanmasında vazgeçilmez bir yeri olan gen kaynaklarının temeli olan biyolojik çeşitliliğin korunmasının önemini artık daha fazla bilmek ve önemsemek zorundayız. Biyolojik çeşitliliğin bizlere bırakılan emanet olduğunu unutmamamız gerektiğini, bu konuda birey olarak gerekli hassasiyet ve bilince sahip olarak hareket etmemizin önemini vurgulamak isterim. İnsanoğlunun yaşama hakkı kadar her canlının da yaşama hakkına sahip olduğunu unutmamalıyız. Hepimiz elbirliğiyle sahip olduğumuz bu değerlerin kıymetini bilmeli ve bu değerlerin gelecek nesillere aktarılması sorumluluğunu taşımalıyız. Biyolojik çeşitlilik bilincini arttırmaya yönelik bu raporun hazırlanmasında emeği geçen tüm Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü personeline teşekkür ederim. Ahmet ÖZYANIK Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü

6

7 İÇİNDEKİLER Sayfa No 1-GİRİŞ 7 2-BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK 11 3-DÜNYA'DA VE TÜRKİYE'DE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK 13 4-BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ İZLEME 31 5-İZLEME GÖSTERGELERİ 37 6-KORUNAN ALANLARI İZLEME FAALİYETLERİ 53 7-KORUNAN ALANLAR YÖNETİM ETKİNLİĞİNİN İZLENMESİ 63 8-DİĞER İZLEME FAALİYETLERİ 76 9-SONUÇ DEĞERLENDİRME KAYNAKLAR 94 1

8 ŞEKİLLER LİSTESİ Sayfa No Şekil 3.1. Dünya canlı indeksi 14 Şekil 3.2. Farklı tehlike kategorilerindeki türlerin oranı 15 Şekil 3.3. Türlerin, kapsamlı incelenmiş taksonomik gruplardaki tehlike durumları 16 Şekil 3.4. Kırmızı Liste İndeksi 17 Şekil 3.5. Türkiye'de kesişen üç sıcak bölge 18 Şekil 3.6. Dünya daki 34 sıcak bölge 18 Şekil 3.7. Türkiye nin 9 sıcak noktası 19 Şekil 3.8. Türkiye de ve Dünya da tanımlanmış bitki ve hayvan türleri sayısı 19 Şekil 3.9. Türkiye deki Bitki Coğrafyası Bölgeleri ve Anadolu Diyagonali (Çaprazı) 21 Şekil Bitki Coğrafyası Bölgelerine göre endemik bitkilerin dağılım yüzdeleri 21 Şekil Dünya da, Avrupa da ve Türkiye deki açık ve kapalı tohumlu bitki tür sayısı 22 Şekil Türkiye'de tanımlanmış türler/alttürler 23 Şekil Omurgasız hayvan grupları 28 Şekil Omurgalı hayvan grupları 29 Şekil 6.1. Bitki Coğrafyası Bölgeleri 56 Şekil 6.2. Korunan alanlar 57 Şekil 6.3. DKMP, OGM korunan alanlar 58 Şekil 6.4. DKMP, OGM, ÖÇK ve Doğal Sitler 59 Şekil 6.5. Sulak alan yönetim planı sayısının yıllara göre kümülatif dağılımı 61 Şekil 8.1. Deniz Kaplumbağaları yuvalama alanları 79 Şekil 8.2. Akdeniz Foku yaşam alanları haritası 81 2

9 TABLOLAR LİSTESİ Tablo 3.1.Türkiye de ve Dünya da tanımlanmış bitki ve hayvan türleri sayısı 19 Sayfa No Tablo 3.2. Bitki Coğrafyası Bölgelerine (BCB) göre endemik bitkilerin dağılımı (alttür ve varyeteler dahil) 21 Tablo 3.3. Coğrafi bölgelere göre endemik bitki türü sayısı 22 Tablo 3.4. Dünya, Avrupa, Türkiye de açık ve kapalı tohumlu bitki türleri 22 Tablo 3.5. Çeşitli bitki gruplarına ait tür ve tür altı takson sayıları, endemizm durumu, nadir ve tehdit altındaki tür sayıları, nesli tükenmiş türler 23 Tablo 3.6. Türkiye Bitkileri Listesi (2012) verileri 25 Tablo 3.7. Çeşitli hayvan gruplarına ait tür ve tür altı takson sayıları, endemizm durumu, nadir ve tehlike altındaki tür sayıları, nesli tükenmiş türler Tablo dan 2010 yılına kadar Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 2010 hedeflerine yönelik küresel göstergelerdeki gelişim Tablo hedefleri ve biyolojik çeşitlilik göstergeleri 39 Tablo 5.3. SEBİ 2010 göstergeleri; Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi odak alanlar ve Avrupa Birliği gösterge başlıkları Tablo 5.4. Biyolojik Çeşitlilik yıllarını kapsayan stratejik plana yönelik olası göstergeler Tablo 6.1. Korunan alanlar izleme göstergeleri 54 Tablo 6.2. Bitki Coğrafyası Bölgelerine göre korunan alanlar 54 Tablo 6.3. DKMP, OGM, ÖÇK alanları ve Doğal Sit alanları birlikte tek yüzey haline getirilmiş korunan alanlar 55 Tablo 6.4. Korunan alanların sayısı 55 Tablo 6.5. Sulak alanlar 60 Tablo 6.6. Yaban hayatı geliştirme sahalarındaki envanter çalışmaları 62 Tablo 7.1. Korunan alanların uluslararası statüsü 64 Tablo 7.2. Korunan alanların statü örtüşme durumu 64 Tablo 7.3. Korunan alanların mülkiyet durumu 65 Tablo 7.4. Korunan alanların mevcut ödenek durumu 65 3

10 Tablo 7.5. Korunan alanlara giriş ücretleri, para cezaları, tesisi kiralama vb. katkılar 65 Tablo 7.6. Korunan alanların plan durumu 66 Tablo 7.7. Korunan alanlarda ekonomik değeri olan türlerin ve diğer kaynak değerlerinin durumu 67 Tablo 7.8. Yerel halkın ekonomik fayda sağlama durumu 67 Tablo 7.9. Yerel halkın korunan alana katkısı 67 Tablo 7.10.Yerel halkın korunan alana zararı 67 Tablo Korunan alan yönetimi için kapasite ihtiyacı durumu 68 Tablo Korunan alanlarda eko-turizm faaliyet durumu 68 Tablo Personele yönetim hedeflerini gerçekleştirmek için verilen eğitimin durumu 68 Tablo Korunan alanlarla ilgili hukuki sorunların durumu 69 Tablo Ortalama tehdit değerlerine göre renklendirme 71 Tablo Milli parklar üzerinde tehdit sıralamaları 71 Tablo Tabiat Parkları üzerinde tehdit sıralamaları 72 Tablo Tabiat Anıtları üzerinde tehdit sıralamaları 72 Tablo Sulak Alanlar üzerinde tehdit sıralamaları 73 Tablo YHGS üzerine tehdit sıralamaları. 74 Tablo 8.1. Türkiye sularında yaşayan deniz memelileri 77 Tablo 8.2. Deniz kaplumbağaları yuvalama alanları ve yuva sayıları 80 Tablo 8.3. Deniz kaplumbağaları izleme koordinatları 81 Tablo 8.4. Tespit edilen biyokaçakçılık vakaları 84 Tablo 8.5. Hatay Dağ Ceylanı envanter verileri 86 Tablo 8.6 Sahipli ve sahipsiz hayvanlara yönelik faaliyet sayıları 87 Tablo Yılında gerçekleştirilen alan kılavuzluğu eğitimi 88 Tablo 8.8. Milli Park-Tabiat Parkı 2012 ziyaretçi sayıları 89 4

11 KISALTMALAR ABTI BÇS IUCN LPI WWF BCB UBSEP RBA UNEP GEF CBD DKMP OGM ÖÇK MP TP TKA TA YHGS UDGP BERN Tüm Biyotik Taksonomik Envanter Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Uluslararası Dünya Koruma Birliği Küresel Canlı İndeksi Doğal Hayatı Koruma Vakfı Bitki Coğrafyası Bölgeleri Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı Hızlı Biyolojik Çeşitlilik Değerlendirmesi Birleşmiş Milletler Çevre Programı Küresel Çevre Fonu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Orman Genel Müdürlüğü Özel Çevre Koruma Bölgeleri Milli Parklar Tabiat Parkları Tabiat Koruma Alanları Tabiat Anıtları Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları Uzun Devreli Gelişme Planı Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi 5

12 Lomaspilis bithynica (Geometridae) Muzimes caucasicus (Meloidae) Eristalinus megacephalus (Syrphidae) Enallagma cyathigerum (Coenagrionidae) Chrysotoxum bicinctum (Syrphidae) Agatharchus escalerae (Scutelleridae) Mantispa perla (Mantispidae) Meloe tuccius (Meloidae) Fotoğraflar: Prof. Dr. Abdullah HASBENLİ 6

13 Graphosoma lineatum (Pentatomidae) Fotoğraf: Prof. Dr. Abdullah HASBENLİ 1-GİRİŞ İnsanların başta gıda olmak üzere temel ihtiyaçlarının karşılamasında vazgeçilmez bir yeri olan canlı kaynakların temeli biyolojik çeşitliliktir. Gıda ve tarım için önem taşıyan ve giderek azalan canlı kaynaklar, bugün bir ülkenin sahip olabileceği en önemli hazinedir. Dünyanın sahip olduğu biyolojik çeşitlilik hızla tahrip edilmekte ve yok olmaktadır. Bunun sonucu olarak yakın gelecekte insanoğlunun ciddi bir gıda ve su sorunu ile karşı karşıya kalacağı bilimsel gerçeklerle ortaya konulmaktadır. Küresel ölçekte, ülkelerin sahip olduğu biyolojik çeşitlilik, özellikle genetik kaynaklar anlamında büyük bir güç ve fırsat kazandırmaktadır. Dünya da biyolojik çeşitliliği azaltan, olumsuz yönde etkileyen nedenlerin başında doğrudan veya dolaylı olarak insan faktörü rol oynamaktadır. Biyolojik zenginliği azaltan nedenlerin kökeni ne olursa olsun onu korumak, etkin biçimde yönetmek ve sürdürülebilir şekilde kullanmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Ülkemiz, gerek coğrafi yapısı, gerekse değişik ekolojik koşulları nedeniyle, dünyanın çok önemli gen ya da orijin merkezinin örtüştüğü bir konumdadır. Ülkemiz, Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olarak isimlendirilen üç bitki coğrafyası bölgesine sahip olması ve iki kıta arasında köprü görevi sağlaması sebebiyle iklimsel ve coğrafik özelliklerin kısa aralıklarla değişmesi sonucu orman, dağ, step, sulak alan, kıyı ve deniz ekosistemlerine, bu ekosistemlerin farklı formlarına ve farklı kombinasyonlarıyla birlikte zengin biyolojik çeşitliliğe sahip olmuştur. Ülkemiz, ekosistem ve habitat çeşitliliği beraberinde oldukça zengin tür çeşitliliğini barındırır. Ilıman kuşakta bulunan ülkelerin biyolojik çeşitliliği ile karşılaştırıldığında, hayvan (fauna) biyolojik çeşitliliğinin ülkemizde oldukça yüksek olduğu göze çarpmaktadır. Veri eksikliğine rağmen tanımlanan canlı türleri içinde en büyük rakamı omurgasızlar grubu oluşturmaktadır. Omurgasız hayvan türü sayısı yaklaşık dir ve bunlardan 7

14 yaklaşık tür/alttür endemiktir. Bugüne kadar belirlenen toplam omurgalı hayvan türü sayısı ise e yakındır. Ülkemizin dünyanın iki büyük kuş göç yolu üzerinde olması kuşların beslenme ve üreme alanı olarak önemini artırmaktadır. Türkiye nin bitki (flora) türleri bakımından sahip olduğu zenginliği anlamak için Avrupa kıtası ile karşılaştırmak yeterli olacaktır: Tüm Avrupa kıtasında açık ve kapalı tohumlu bitki türü varken, sadece Anadolu da bu sayıya yakın (11000 üzerinde) tür olduğu bilinmektedir. Bunların yaklaşık üçte biri Türkiye ye özgü (endemik) türlerdir. Türkiye yi çevreleyen denizlerin farklı özelliklere sahip olması içinde bulundurduğu biyolojik çeşitliliğin de farklılaşmasını sağlamıştır. Dünya okyanusları ve denizlerinde tür, Türkiye denizlerinde ise 4000 tür bulunmaktadır. Kıyı şeridinde yaklaşık, bitki ve hayvan türü yaşamaktadır. Türkiye denizlerinde de toplam 480 balık, 2150 alg türü yaşamaktadır. Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz i içeren Türkiye denizleri biyolojik çeşitlilik açısından çok zengindir: Karadeniz de 300, Marmara Denizi nde 200, Ege Denizi nde 300 ve Akdeniz de de 400 balık türü yaşamaktadır. Denizlerimiz, içinde bulundurduğu canlı kaynaklar ve ekosistem açısından büyük önem arz etmektedir. Bu denizel canlı kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliği ülkemizin gen kaynakları, tür ve ekosistem çeşitliliği açısından önemlidir. Özellikle Akdeniz Foku, deniz kaplumbağası, yunuslar, balinalar, denizlerin akciğeri olan deniz yosunları, balık türleri, mercanlar denizlerimizde bulunan doğa koruma açısından önem taşıyan, dünyaca takip edilen ve izlenen en önemli denizel canlı kaynaklardır. Coğrafi bölgelerden, Doğu Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri; Bitki Coğrafyası Bölgelerinden ise İran-Turan ve Akdeniz Bölgeleri endemik bitki türleri bakımından oldukça zengindir. Türkiye nin genetik çeşitliliği özellikle bitki genetik kaynakları ile önem kazanmaktadır. Ülkemiz, Akdeniz ve Yakın Doğu gen merkezlerinin kesiştiği noktada yer almaktadır. Bu iki bölge tahılların ve bahçe bitkilerinin ortaya çıkışında çok önemli bir role sahiptir. Ülkemizde 100 den fazla türün geniş değişim gösterdiği, çok sayıda önemli kültür bitkisi ve tıbbi bitkiler gibi ekonomik açıdan önemli diğer bitki türlerinin orijin ya da çeşitlilik merkezi olan beş mikro-gen merkezi bulunmaktadır. Hayvan genetik kaynakları açısından ise, konumu nedeniyle birçok yerli hayvan ırkının Anadolu da yetiştirildiği ve buradan dünyanın diğer bölgelerine yayıldığı kabul edilmektedir. Ülkemizin bu olağanüstü zengin biyolojik çeşitliliğinin gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak biz insanoğlunun en temel görevlerinden birisidir. Bu görevin yerine getirilmesinde, yapılan tüm koruma ve yönetim faaliyetlerinin gidişatının izlenmesi ve sonucundan yararlanılarak yeni yol haritalarının belirlenmesi gerekmektedir. Biyolojik çeşitliliğin tür, habitat ve ekosistem düzeyinde etkin izlenmesi ve izleme sonuçlarının değerlendirilmesi neticesinde koruma kullanma dengesinin eşgüdüm içerisinde olduğu bir yönetim anlayışı mümkün olacaktır. 8

15 Trachylepis aurata -Tıknaz kertenkele Telescopus fallax- Kedi gözlü yılan Pseudopus apodus-oluklu kertenkele Montivipera wagneri- Vagner Engereği (endemik) Laudakia stellio - Dikenli keler Bufo viridis- İzmir Fotoğraflar: Prof. Dr. Yusuf KUMLUTAŞ Cistus salviifolius Fotoğraflar: Prof. Dr. Hayri DUMAN Hypericum androsaemum 9

16 Karaboğazlı ötleğen Halkalı küçük cılıbıt Elmabaş çifti Bozkır kartalı Balaban Akyanaklı baştankara Akdeniz martısı Ak kumkuşu Fotoğraflar: Prof. Dr. Mustafa SÖZEN 10

17 Tulipa cinnabarina (endemik) Fotoğraf: Prof. Dr. Hayri DUMAN 2-BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK Biyolojik çeşitlilik, kara, deniz ve diğer su ekosistemleri ile bu ekosistemlerin bir parçası olan ekolojik yapılar da dahil olmak üzere tüm kaynaklardaki canlı organizmaların (habitatların daha geniş anlamda ekosistemlerin) çeşitli biyotik ve abiyotik faktörler bakımından gösterdiği farklılıkları, ekosistemlerde yaşayan canlıların kendi aralarında, canlılar ile cansızlar arasında, yere ve zamana göre değişen farklılıkları ile genler, türler, ekosistemler ve işlevlerin tamamını ifade etmektedir. Biyolojik çeşitlilik genetik çeşitlilik, tür çeşitliliği ve ekosistem çeşitliliği olmak üzere üç hiyerarşik kategoride ele alınır. Genetik çeşitlilik bir tür içindeki çeşitliliği ifade eder. Bu çeşitlilik belli bir tür, popülasyon, varyete, alt-tür ya da ırk içindeki genetik farklılıkla ölçülür. Tür çeşitliliği belli bir bölgedeki, alandaki ya da tüm dünyadaki türlerin farklılığını ifade eder. Bir bölgedeki türlerin sayısı (yani o bölgenin tür zenginliği ) bu konuda kullanılan en sık ölçüttür. Ekosistem çeşitliliği ise bir ekolojik birim olarak karşılıklı etkileşim içinde olan organizmalar topluluğu ile fiziksel çevrelerin oluşturduğu bütünle ilgilidir. Ekosistem; kendisini topluluk düzeyinden ayıran, kendileri cansız olan fakat canlı toplulukların oluşumunu, yapısını ve karşılıklı etkileşimlerini etkileyen yangın, iklim ve besin döngüsü gibi faktörleri de içerir. Ekosistem düzeyindeki biyolojik çeşitliliğin korunması besin zincirinin ve enerji akışının korunmasını kapsar. Bu düzeyde, yalnızca türlerin oluşturduğu grupların değil, özelliklerin ve süreçlerin de korunması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. 11

18 Ülkemiz biyolojik çeşitliliğin küresel ölçekte korunması hedefine yönelik çabalara destek vermiş, bu alanda birçok girişim ve anlaşmaları imzalamış, süreçlere katılım sağlamıştır. Türkiye Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesini 1992 de imzalamış ve 29 Ağustos 1996 tarih ve 4177 sayılı Kanun ile onaylamıştır. Sözleşme 14 Mayıs 1997 yılında ülkemizde yürürlüğe girmiştir. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (BÇS) nin üç temel hedefi olan biyolojik çeşitliliğin korunması, biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımı, genetik kaynakların kullanımından kaynaklanan faydaların adil ve hakkaniyete uygun paylaşım ilkelerinin gerçekleştirilmesi, küresel, bölgesel ve yerel düzeyde koruma hedeflerinin gerçekleştirilmesi ve biyolojik çeşitlilik unsurlarının gidişatının ortaya konulması ve bu gidişatın takibi ve sürdürülebilirliliğini sağlayacak tedbirlerin alınması ancak etkin ve sürekli izleme faaliyetleri ile gerçekleştirilebilecektir. Akça cılıbıt Fotoğraf: Prof. Dr. Mustafa SÖZEN 12

19 Anadolu şehzadesi Fotoğraf: Prof. Dr. Mustafa SÖZEN 3- DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK Dünya üzerinde 8.7 milyon türün bulunduğu varsayılmaktadır. Fakat sahip olduğumuz biyolojik çeşitliliğin tür düzeyinde büyük bir bölümü henüz tanımlanmamıştır. Uluslararası Dünya Koruma Birliği (IUCN) in son verilerine göre dünyamızda var olan türlerden yaklaşık olarak türün tanımlandığı bilinmektedir. Biyolojik çeşitliliğin dünyadaki durumuna baktığımızda, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi nin 3. Küresel Biyolojik Çeşitliliğe Bakışı kitabı verilerine göre yılları arasında dünyada omurgalı türlerinin sayısı yaklaşık üçte bir oranında düşüş kaydetmiş olup tropiklerde bu azalma %59, tatlı su ekosistemlerinde ise % 41 oranındadır. Şekil 3.1. de görüldüğü gibi Küresel Canlı İndeksi ne (LPI) göre tür sayılarındaki değişim ılıman ve tropik kuşaklar arasında ve tür çeşidi bakımında büyük farklılık göstermektedir. Dünya genelinde tür bolluğunun azalması, tropiklerde devam eden ve ciddi boyutlara ulaşan biyoçeşitlilik kaybını göstermektedir den günümüze Avrupa daki tarım arazilerindeki kuş popülasyonu %50 azalmıştır. Su kuşlarının popülasyonu %40 oranında azalmıştır. Tüm iki yaşamlı türlerinin %42 sinin ve kuşların %40 ının popülasyon sayıları azalmıştır. 13

20 Şekil 3.1. de ortadaki çizgiyle Küresel Canlı indeksi gösterilmektedir den günümüze %30 dan fazla düşüş kaydetmiştir. Tropiklerde (alttaki çizgi) ise düşüş daha keskin olup %60 oranındadır. Ilıman kuşakta önce %15 oranında bir artış olmuştur. Daha sonra önemli oranda düşüşler kaydedilmiştir. (Kaynak:WWF/Zoologial Society of London) Dünya Canlı İndeksi ne göre dünya genelinde 2300 memeli, kuş sürüngen, iki yaşamlı ve balık türünde 7100 den fazla popülasyon görülmektedir. Şekil 3.1. Dünya canlı indeksi Kaynak : Global Biodiversity Outlook-3, 2010 (1970=1.0 kabul edilmiştir.) Türlerin zaman içindeki ortalama yok olma durumlarını izleyen Kırmızı Liste İndeksi, nesli tükenme tehlikesi altında olan grupların nesillerinin zamanla daha da riskli duruma ulaştığını göstermektedir. IUCN Kırmızı Listesi ne göre türler tehlike durumlarına göre 8 kategoride toplanmaktadır. Bunlar: Nesli Tükenmiş, Nesli Doğada Tükenmiş, Tehdite Yakın, Önceliği Düşük, Yetersiz Verili, Kritik, Hassas ve Tehlikede kategorileridir. 14

21 Şekil 3.2. Farklı tehlike kategorilerindeki türlerin oranı Kaynak : Global Biodiversity Outlook-3, 2010 Tüm dünyadaki IUCN tehlike kategorisine göre %2 oranında türler yok olmuş ve nesli tükenmiştir. Dünya genelinde %7 oranında kritik türler, %10 civarında nesli tehlikede olan türler, %19 oranında ise tehlike sınırında hassas türler bulunmaktadır. Tehlikeye yakın, hassas, tehlikede ve kritik türlerin toplamı %44 oranındadır. Bu kategoride yer alan türler acilen küresel ölçekte koruma tedbirleri alınması gereken türlerdir. Yakın bir gelecekte gerekli tedbirler alınmazsa nesli tükenmiş veya nesli doğada tükenmiş olan türlerin oranı hızla artacak ve bu türlerin doğadaki popülasyonları yok olacaktır. Tür taksonlarına göre tehlike kategorileri değerlendirildiğinde en çok iki yaşamlıların takson olarak en fazla tehlike grubuna sahip olduğu, yaklaşık türü barındırdığı bunu takiben kuş türü ve memeli türünün tehlike sınıfında yer aldığı görülmektedir. Diğer takson gruplarında ise tehlikede olan tür sayısı 500 türün altındadır. Bu grupta sürüngenlerin en fazla tehlike kategorisinde tür barındıran takson grubu olduğu, en az tehlike grubunda tür içeren grubun ise kızböcekleri olduğu görülmektedir. 15

22 Şekil 3.3. Türlerin, kapsamlı incelenmiş taksonomik gruplardaki tehlike durumları Kaynak : Global Biodiversity Outlook-3, 2010 Mercanlar, kuşlar, memeliler ve iki yaşamlı türlerinin yakın gelecekte neslini devam ettirmesi beklenirken, bu gruplara ait Kırmızı Liste İndeksi ne göre özellikle mercan türlerinin hızlı bir şekilde yok olma eğiliminde olduğunu, bunun yanı sıra iki yaşamlı türlerinin ise en çok tehlike altında olan grup olarak tür sayısının azalma eğiliminde olduğu görülmektedir. Yırtık pırtık Fotoğraflar: Prof. Dr. Mustafa SÖZEN Telli turna 16

23 Kırmızı liste indeks değeri 1.0 ise, bu grupta bulunan tüm türlerin LC (önceliği düşük) kategorisinde olduğunu ve yakın gelecekte yok olma tehlikesi taşıdığını göstermektedir. 0 değeri ise grupta bulunan tüm türlerin neslinin tükendiğini göstermektedir. Şekil 3.4. Kırmızı Liste İndeksi Kaynak : Global Biodiversity Outlook-3, 2010 Sonuç olarak dünyada bölgelere göre tehlike kategorilerine bakacak olursak; Güneydoğu Asya, Pasifik Adaları, kutuplar, deniz ve kıyı ekosistemlerindeki kuş türleri tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Avlanma ve habitat kaybı nedeniyle Güney ve Güneydoğu Asya daki memeli türleri de yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır. En çok deniz memelileri risk altında olup, tatlı su memelileri de ciddi tehdit altındadır. Güney ve Orta Amerika ile Karayipler de iki yaşamlı türlerinin nesli ciddi tehlike altındadır. Dünya da biyolojik çeşitlilik açısından 34 sıcak bölge önem arz etmektedir. Bu bölgeler aşağıdaki haritada kırmızı renkte görünmektedir. Ülkemiz de bu bölgeler içindedir. 17

24 Şekil 3.5. Türkiye'de kesişen üç sıcak bölge Kaynak: Russell A. Mittermeier, Patricio Robles Gil, Michael Hoffman, John Pilgrim, Thomas Brooks, Cristina Goettsch Mittermeier, John Lamoreux, Gustavo A. B. da Fonseca, Hotspots Revisited: Earth's Biologically Richest and Most Endangered Terrestrial Ecoregions, Conservation International, USA Şekil 3.6. Dünya daki 34 sıcak bölge; Dünya yüzölçümünün %2,3 ünü kaplamaktadır. Dünya daki tüm bitki türlerinin %50 si bu bölgelerde yer almaktadır. Dünya daki tüm karasal omurgalıların %42 si ise bu 34 sıcak noktaya endemiktir. Yukarıdaki şekilde de görüldüğü üzere dünyada tehlike arz eden 34 sıcak noktanın üç tanesi ülkemizde bulunmaktadır. Bunlar; Akdeniz, İran-Anadolu ve Kafkas Bölgesi olarak ifade edilebilir. Dünyada beş ülke (Çin, Kenya, Güney Afrika, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye) bu sıcak noktaların ikisinin birleştiği ülkelerdir. Bunlardan sadece Türkiye, üç sıcak noktanın buluştuğu yer olması sebebiyle zengin biyolojik çeşitliliğe sahiptir. 18

25 Şekil 3.7. Türkiye nin 9 sıcak noktası Kaynak: WWF, 1999; Lise, Y., Çok çalışkan, B. A., Ataol, M Ülkemiz doğal orman ekosistemleri yönünden zengin olup, küresel ölçekte 9 orman sıcak noktası barındırmaktadır. Dünya da tanımlanmış bitki ve hayvan türleri sayısı iken Türkiye de tanımlanmış tür sayısının yaklaşık olarak civarında olduğu bilinmektedir. Tablo 3.1.Türkiye de ve Dünya da tanımlanmış bitki ve hayvan türleri sayısı Tür Sayısı Dünyada Türkiye Tanımlanmış Bitki-Hayvan tür sayısı Şekil 3.8. Türkiye de ve Dünya da tanımlanmış bitki ve hayvan türleri sayısı Kaynak: IUCN Kırmızı Red List version : Table 1, Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı 2007 Türkiye Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olmak üzere üç farklı bitki coğrafyası bölgesinin kesişme noktasıdır. Türkiye, dünyanın 8 gen merkezinden ikisinin (Akdeniz ve Yakın Doğu) kesiştiği noktada yer almaktadır. Bu iki bölge tahılların ve bahçe bitkilerinin ortaya çıkışında çok önemli bir role sahiptir. 19

26 Türkiye endemik bitkiler açısından dünyanın önemli ülkelerinden birisidir. Yurdumuzun siyasi hudutları içinde doğal olarak yetiştiği halde başka hiçbir yerde yetişmeyen, diğer bir deyişle dünyada yalnız ülkemizde yetişen bitkiler Türkiye endemikleri olarak adlandırılır. Ülkemizde endemizm oranı %34 civarındadır (Davis, ). Tüm taksonlardaki tür çeşitliliği ve tür içi çeşitliliğin fazla olması sebebiyle biyolojik çeşitliliğimiz tür düzeyinde gün geçtikçe sayıca artmaktadır. Her geçen gün yeni türler tanımlanabilmekte ve tür sayısına ilave yeni türler eklenmektedir. Türkiye biyolojik çeşitlilik açısından küçük bir kıta özelliği göstermektedir. Bunun nedenleri arasında üç farklı biyoiklim tipinin görülmesi, bünyesinde Avrupa- Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olmak üzere üç Bitki Coğrafyası Bölgesi (BCB) bulundurması, sahip olduğu topoğrafik, jeolojik, jeomorfolojik ve toprak çeşitlilikleri, deniz, göl, akarsu, tatlı, tuzlu ve sodalı göller gibi değişik sulak alan tiplerinin varlığı, metreler arasında değişen yükselti farklılıkları, derin kanyonlara ve çok farklı ekosistem tiplerine sahip olması, Avrupa ülkelerine göre buzul döneminden daha az etkilenmesi, Kuzey Anadolu yu Güney Anadolu ya bağlayan Anadolu Diyagonalinin varlığı ve buna bağlı olarak oluşan ekolojik ve floristik farklılıklar ile üç kıtanın birleşme noktasında yer alması sayılabilir. Özetle, Türkiye tarım, orman, dağ, step, sulak alan, kıyı ve deniz ekosistemlerine ve bu ekosistemlerin farklı formlarına ve farklı kombinasyonlarına sahiptir. Bitki Coğrafyası Bölgelerinden Avrupa-Sibirya Bitki Coğrafyası Bölgesi, Kuzey Anadolu da boydan boya ve Trakya Bölgesinin Karadeniz e bakan kısımlarında uzanmaktadır. En yağışlı iklim bölgesidir, geniş kısmı ormanlarla kaplıdır. Akdeniz Bitki Coğrafyası Bölgesi, Akdeniz e kıyısı olan tüm yöreler ile Trakya nın batı kısımlarını kaplar ve çok farklı ekosistem tiplerini içerir. İran-Turan bölgesi, bitki coğrafyası bölgelerinin en genişidir ve Orta Anadolu dan başlayarak Moğolistan a kadar uzanır. Bölgede karasal iklim ve step bitkileri baskındır. Çütre Fotoğraf: Prof. Dr. Mustafa SÖZEN 20

27 Şekil 3.9. Türkiye deki Bitki Coğrafyası Bölgeleri ve Anadolu Diyagonali (Çaprazı) Kaynak: Türkiye nin Biyolojik Zenginliği ve Korunması, ANG yayınları İstanbul Gökyiğit, A.N (2013) Tablo 3.2. Bitki Coğrafyası Bölgelerine (BCB) göre endemik bitkilerin dağılımı (alttür ve varyeteler dahil) Avrupa- Sibirya 320 Akdeniz 1325 İran-Turan 1250 Bölgelere özgü olmayan 1030 Toplam 3925 Kaynak : Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı % 26% Avrupa- Sibirya Akdeniz 34% İran-Turan Bölgelere özgü olmayan 32% Şekil Bitki Coğrafyası Bölgelerine (BCB) göre endemik bitkilerin dağılım yüzdeleri Kaynak : Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı 2007 Türkiye Florası incelendiğinde sadece belirli bir coğrafi bölgeye has olan diğer bölgelerde bulunmayan endemikler açısından durum aşağıda özetlenmiştir. Ayrıca kadar endemik tür ise en az iki bölgemizde yayılış göstermektedir. 21

28 Tablo 3.3. Coğrafi bölgelere göre endemik bitki türü sayısı Coğrafi Bölge Endemik Tür Sayısı Akdeniz Bölgesi 750 Doğu Anadolu Bölgesi 380 Orta Anadolu Bölgesi 275 Karadeniz Bölgesi 220 Ege Bölgesi 160 Marmara Bölgesi 70 Güneydoğu Anadolu Bölgesi 35 Toplam 1890 Kaynak: Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı, Türkiye Tabiatı Koruma Derneği, Ankara (Ekim ve ark. 2000) Türkiye, özellikle tohumlu bitkiler açısından bulunduğu iklim kuşağı göz önüne alındığında bitki türleri açısından oldukça zengin sayılabilecek bir konuma sahiptir. Tohumlu bitkilere ait tür sayısı, 2007 yılında hazırlanan Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı nda yer alan veriler dahilinde aşağıda verilmektedir. Tablo 3.4. Dünya, Avrupa, Türkiye de açık ve kapalı tohumlu bitki türleri Açık tohumlular ve kapalı tohumlu türler Dünya Avrupa Türkiye % 4% Dünyada 92% Avrupa Türkiye de Şekil Dünya da, Avrupa da ve Türkiye deki açık ve kapalı tohumlu bitki tür sayısı dağılımı Kaynak: IUCN Red List version : Table 1, Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı 2007 Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı 2007 ye göre; likenler, mantarların alglerle oluşturdukları ortak yaşama dayalı bir canlı grubudur. Dünya nın hemen her yerinde yayılış gösterirler. Dünya da bilinen tür sayısı civarındadır. Türkiye de ise likenler üzerine yapılan çalışmalar son yıllarda hızla artış göstermiştir. Türkiye de günümüzde bilinen liken türü sayısı civarında olup, bu sayı her geçen gün artmaktadır. Türkiye de alg florasına yönelik araştırmalar artmış olmasına rağmen tür sayısı henüz tam belirlenememiştir. Karayosunları, yeterince gelişmemiş en ilkel iletim demetine sahip bitki grubudur. Türkiye de 3 Boynuzsu Ciğerotu, 165 civarında Ciğerotu ve 740 civarında da Karayosununun yayılış gösterdiği belirlenmiştir. 22

29 Eğreltiler, tohumlu bitkilerle birlikte en iyi bilinen bitki grubudur. Eğreltiler Türkiye nin çok kurak bölgeleri hariç diğer bölgelerinde yayılış gösterir, ancak Karadeniz Bölgesi bu bitki grubunun en yaygın olarak bulunduğu bölgedir. Türkiye de Eğreltiler içerisinde yer alan Atkuyruklarına (Equisetales) ait 8 tür, Kibrit Otlarına ait (Lycopodiales) 6 tür ve gerçek eğreltilere ait 80 civarında tür bulunmaktadır. Tohumlu bitkiler, Türkiye de ve Dünya da en iyi bilinen bitki grubu olup, aynı zamanda en gelişmiş bitki grubudur. Türkiye de tanımlanmış tohumlu bitki türü sayısının tür ve tür altı takson sayısı ile birlikte civarında olduğu bilinmektedir. Yeni türlerin tanımlanması ile bu sayı her geçen gün artmaktadır. Bu, tür zenginliği Avrupa nın hiçbir ülkesinde yoktur. Bu nedenle Türkiye tohumlu bitki çeşitliliği açısından bir kıta özelliği gösterir. Çünkü tüm Avrupa daki tür sayısı civarındadır. Aynı zamanda sahip olduğu türlerin %34 ü endemiktir. Endemizm oranının bu derece yüksek olması Türkiye yi çiçekli bitkiler açısından ilginç kılmakta ve cazibe merkezi olma özelliğini sürdürmektedir. Tablo 3.5. Çeşitli bitki gruplarına ait tür ve tür altı takson sayıları, endemizm durumu, nadir ve tehdit altındaki tür sayıları, nesli tükenmiş türler Bitki Grupları Tanımlanmış Türler/alttürler Endemik Türler Nadir ve Tehlike Altındaki Türler Soyu Tükenmiş Türler Algler bilinmiyor bilinmiyor Likenler bilinmiyor bilinmiyor Karayosunları bilinmiyor Eğreltiler bilinmiyor Açık bilinmiyor Tohumlular Tek-çenekliler Çift-çenekliler Toplam Kaynak : Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı 2007 Şekil Türkiye'de tanımlanmış türler/alttürler Kaynak : Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı 2007 Bitki genetik çeşitliliği gerek Türkiye gerekse dünya tarımı için çok önem arz etmektedir. Türkiye bitki genetik kaynakları yönünden çok özel bir konumda bulunmaktadır. Vavilov un açıklamış olduğu çeşitlilik ve orijin merkezlerinden Akdeniz ve Yakın Doğu Merkezleri Türkiye de örtüşmektedir. J. Harlan a göre ülkemizde 23

30 100 den fazla türün değişim gösterdiği 5 mikro-gen merkezi bulunmaktadır. Ayrıca ülkemiz çok sayıda önemli kültür bitkisi ve diğer bitki türlerinin orijin ya da çeşitlilik merkezidir. Omurgalı ve omurgasız hayvanlarla ilgili envanter verileri UBSEP-2007 ye göre verilmiş olup, mevcut envanter durumunun ortaya konulmasına yönelik Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi hazırlanmıştır. Projede damarlı bitkiler (eğreltiler dahil) ve omurgalı hayvanlar (memeliler, kuşlar, balıklar, sürüngenler ve çift yaşamlılar) için ülke bazında literatür ve arazi çalışmaları yapılması öngörülmüştür. Ayrıca söz konusu projede tohumlu bitkiler (karayosunları, likenler ve makro mantarlar) ve omurgasız hayvanlarla ilgili literatür verileri derlenerek, veri tabanına girişleri sağlanacaktır. Projede iki ana unsur olarak; tüm ülke bazında belirtilen taksonlarda envanter ve izleme çalışmaları yürütülecektir. İzleme çalışmaları tür, popülasyon, ekosistem ve bölgesel bazda yapılacaktır yılının ilk yarısında projenin başlatılacak olup, 2018 yılı sonunda proje bitişi ile ülkemizde var olan omurgalı, omurgasız ve damarlı bitkilerin envanterleri güncellenecek, arazi çalışması altlığında sayısal verilerin, analizine ve sorgulanmasına imkan sağlayacak biçimde veri tabanına veri girişleri yapılacaktır. Türkiye, iki önemli Vavilovyan gen merkezinin kesiştiği noktada yer almaktadır: Akdeniz ve Yakın Doğu. Bu iki bölge, tahılların ve bahçe bitkilerinin ortaya çıkışında çok önemli bir role sahiptir. Anadolu kökenli tarım bitki türlerinden bazıları şunlardır: Linum sp., Allium sp., Hordeum sp., Triticum sp., Avena sp., Cicer sp., Lens sp., Pisum sp., Vitis sp., Amygladus sp., Prunus sp., Beta sp., vb. Türkiye de beş ayrı mikrogen merkezi bulunmaktadır : Trakya-Ege Bölgesi: Ekmeklik buğday, durum buğdayı, Poulard buğdayı, değnek buğdayı, küçük kızıl buğday, mercimek, nohut, kavun, burçak, acıbakla ve yonca. Güney - Güneydoğu Anadolu: Çift taneli buğday (Triticum dicoccum), küçük kızıl buğday, Aegilops speltoides, kabak, karpuz, salatalık, fasulye, mercimek, bakla, üzüm asması ve yem bitkileri. Samsun, Tokat, Amasya: Çok sayıda meyve cinsi ve türü, bakla, fasulye, mercimek ve hayvan yemi olarak kullanılan çeşitli baklagiller. Kayseri ve çevresi: Badem, elma, bezelye, meyve türleri, üzüm asması, mercimek, nohut, kaba yonca (alfalfa) ve evliyaotu. Ağrı ve çevresi: Elma, kayısı, kiraz, vişne, yem baklagilleri ve karpuz. İki ayrı gen ve çeşitlilik merkezinin örtüştüğü yerde bulunan Türkiye nin gen ve orijin merkezi olduğu bazı kültür bitkileri şöylece sıralanabilir: Triticum, Hordeum, Secale, Avena, Linum, Allium, Cicer, Lens, Pisum, Medicago ve Vicia. Türkiye de buğdayın (Triticum ve Aegilops) 25, arpanın (Hordeum) 8, çavdarın (Secale) 5 ve yulafın (Avena) da 8 adet yabani akrabası vardır. Türkiye, yemeklik tane baklagiller ve yem bitkilerinin yabani akrabaları bakımından da zengindir. Mercimeğin (Lens) 4, nohudun (Cicer) 10, üçgülün (Trifolium) 11 tanesi endemik olmak üzere 104, yoncanın (Medicago) 34, korunganın (Onobrychis) 42, fiğin (Vicia) 6 tanesi endemik olmak üzere 60 türü ülkemizde bulunmaktadır (Açıkgöz ve ark., 1998). Türkiye aynı zamanda Amygdalus spp., Cucumis melo, C. sativus, Cucurbita moshata, C. pepo, Malus spp., Pistachio spp., Prunus spp., Pyrus spp. ve Vitis vinifera türlerinin mikro gen merkezidir (Tan, 1998). Ayrıca Türkiye, başta lale ve kardelen olmak üzere birçok süs bitkisinin de anavatanıdır. Günümüzde birçok botanikçinin katkılarıyla Resimli Türkiye Florası nın yazımı ile ilgili çalışmalar başlatılmıştır. 24

31 Türkiye bitkileri konusunda en son yayınlardan biri olan Türkiye Bitkileri Listesi (2012) kitabı hazırlanmıştır. Kitabın hazırlanmasında doksandan fazla bilim insanı katkı sağlamış olup, kitapta yer alan damarlı bitkilere yönelik güncel bilgiler aşağıdaki tablolarda verilmektedir. Tablo 3.6. Türkiye Bitkileri Listesi (2012) verileri Aileler Doğal Endemik % Yabancı Tarım Toplam Kibritotları 3 0 0, Eğreltiler , Açık tohumlular 4 0 0, Kapalıtohumlular , Toplam , Cinsler Doğal Endemik % Yabancı Tarım Toplam Kibritotları 5 0 0, Eğreltiler , Açık tohumlular 8 0 0, Kapalıtohumlular , Toplam , Türler Doğal Endemik % Yabancı Tarım Toplam Kibritotları , Eğreltiler , Açık tohumlular , Kapalıtohumlular , Toplam , Alttürler Doğal Endemik % Yabancı Tarım Toplam Kibritotları 0 0 0, Eğreltiler 6 0 0, Açıktohumlular , Kapalıtohumlular , Toplam , Varyeteler Doğal Endemik % Yabancı Tarım Toplam Kibritotları 0 0 0, Eğreltiler 3 0 0, Açık tohumlular , Kapalıtohumlular , Toplam , Melez Cins Doğal Endemik % Yabancı Tarım Toplam Kibritotları 0 0 0, Eğreltiler 0 0 0, Açık tohumlular 0 0 0, Kapalıtohumlular 5 0 0, Toplam 5 0 0, Melez Tür Doğal Endemik % Yabancı Tarım Toplam Kibritotları 0 0 0, Eğreltiler , Açık tohumlular , Kapalıtohumlular , Toplam ,

32 Melez Alttür Doğal Endemik % Yabancı Tarım Toplam Kibritotları 0 0 0, Eğreltiler 0 0 0, Açık tohumlular 0 0 0, Kapalıtohumlular , Toplam , Toplam Cins altı Doğal Endemik % Yabancı Tarım Toplam Taksonlar Kibritotları , Eğreltiler , Açıktohumlular , Kapalıtohumlular , Toplam , Kaynak: Güner,A., Aslan,S., Ekim,T., Vural,M., Babaç, M.T.,(edlr.),(2012).Türkiye Bitkileri Listesi ( Damarlı Bitkiler), Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Flora Araştırmaları Derneği Yayını. İstanbul. Not: Söz konusu kitapta yer alan tabloların son bölümlerindeki rakamlar (Toplam Cinsaltı Taksonlar) basit toplamlar değildir. Varyetesi veya alttürü olan bir basit toplamada en az iki kere toplama katılmış olur. Toplamalarda bundan kaçınılmış, melezler endemik toplamına katılmamıştır. Türkiye Bitkileri Listesi kitabı hazırlanması çalışmasında karayosunları, suyosunları ve mantarlar bu çalışmada liste dışında bırakılmıştır. Söz konusu kitaba göre ülkemizde doğal türün olduğu, bunun inin ise endemik türler olduğu bilinmektedir. Cins altı taksonlar da ilave edildiğinde toplam sayının olduğu ve bunun unun endemik olduğu tespit edilmiştir. Türkiye, flora açısından zengin olduğu gibi fauna açısından da bulunduğu kuşak itibariyle zengindir. Bunun başlıca sebebi Anadolu nun Avrupa ve Asya kıtaları arasında köprü oluşturması ve dolayısı ile Anadolu nun göç yolu üzerinde bulunması, farklı iklim ve ekosistem tiplerine sahip olması, florasının zengin olması ve dolayısı ile besin ihtiyacı olan birçok hayvan türünün kendisine uygun yaşam alanı bulabilmesi sayılabilir. Bütün bu zengin ekolojik faktörler faunanın zenginliğine de yansımıştır. Ilıman kuşakta bulunan ülkeler biyolojik çeşitlilik bakımından karşılaştırıldığında, hayvan (fauna) biyolojik çeşitliliğinin ülkemizde veri eksikliğine rağmen oldukça yüksek olduğu göze çarpmaktadır. Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı 2007 verilerine göre; tanımlanan canlı türleri içinde en büyük rakamı omurgasızlar grubu oluşturmaktadır. Omurgasız hayvan türü sayısı yaklaşık dir ve bunlardan yaklaşık tür/alttür endemiktir. Bugüne kadar belirlenen toplam omurgalı hayvan türü sayısı e yakındır. Omurgalılardan, 70 i balık türü olmak üzere 100 ün üzerinde tür endemiktir. Alageyik ve sülünün anavatanı Anadolu'dur. Ülkemizin dünyanın iki büyük kuş göç yolu üzerinde olması, kuşların beslenme ve üreme alanı olarak önemini artırmaktadır. Türkiye omurgalı faunası üzerine birçok çalışma yapıldığı için fauna büyük oranda ortaya çıkmıştır. Son verilere göre Türkiye de 460 kuş, 161 memeli, 141 sürüngen, 480 deniz balığı ve 236 tatlı su balığı türünün yaşadığı tespit edilmiştir. Tüm dünyada olduğu gibi böcek (Insecta) grubu Türkiye de de çok zengindir. Ancak bazı gruplarda hiç çalışma olmaması, bazı gruplardaki çalışmaların yetersiz oluşu gibi sebeplerle Türkiye böcek faunası hakkında tahmini rakamlar vermek mümkündür. 26

33 Türkiye de bugüne kadar tespit edilmiş böcek türü yaklaşık civarındadır. Ancak tahmin edilen sayı ise arasındadır. Bu rakamlar da böceklerle ilgili çalışmaların ne kadar yetersiz olduğunu göstermektedir. Buna rağmen bazı böcek grupları ile ilgili faunistik liste büyük oranda çıkartılmıştır. Örneğin Türkiye de kızböcekleri (Odonata) 114, çekirgeler (Orthoptera) 600 (270 i endemik), kınkanatlılar (Coleoptera) , yumuşakçalar (Mollusca) 522 (203 ü endemik), yarımkanatlılar (Heteroptera) 1.400, eşkanatlılar (Homoptera) 1.500, kelebekler (Lepidoptera) (600 ü gündüz diğerleri gece) türle temsil edilmektedir. Türkiye nin sahip olduğu yaklaşık km lik kıyı şeridinde (adalar hariç) yaklaşık bitki ve hayvan türü yaşamaktadır. Türkiye deki bazı habitatlar bozulmuş hatta tahrip olmuş olsalar bile Akdeniz ve Ege kıyıları Akdeniz Foku (Monachus monachus), deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ve yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) gibi nesli tehlikede olan türlere barınma ortamı sağlamaktadır. Türkiye kıyılarında yaklaşık 480 deniz balığı türü tespit edilmiştir. Bunların %50 sinin yerel olarak yok olma tehlikesi altında olduğu tahmin edilmektedir. Ekonomik açıdan önemli balık türleri arasında hamsi, istavrit, palamut, sardalya, lüfer, barbun ve kalkan yer almaktadır. Türkiye'nin deniz alanlarına bağımlı kuş faunası, Ada martısının (Larus audouinii) yanı sıra, göçmen yaz ziyaretçisi Ada doğanını (Falco eleonorae) da içermektedir. Uzun bacak Fotoğraf: Prof. Dr. Mustafa SÖZEN Tablo 3.7. Çeşitli hayvan gruplarına ait tür ve tür altı takson sayıları, endemizm durumu, nadir ve tehlike altındaki tür sayıları, nesli tükenmiş türler Hayvan grupları OMURGALILAR Tanımlanmış türler Endemik türler/altür, varyete Nadir ve tehlike altındaki türler Soyu tükenmiş türler Sürüngenler/Amfibi Kuşlar Memeliler Tatlısu balıkları Deniz balıkları

34 Hayvan grupları Tanımlanmış türler Endemik türler/altür, varyete Nadir ve tehlike altındaki türler OMURGASIZLAR Yumuşakçalar Kelebekler Çekirgeler Kızböcekleri 114 Kınkanatlılar Yarımkanatlılar Eşkanatlılar Soyu tükenmiş türler Kaynak : Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı 2007 Türkiye floristik açıdan olduğu gibi faunistik açıdan da çok zengin ve dikkat çekicidir. Türkiye omurgalı hayvanları üzerine birçok çalışma yapılmış ve yapılmaya da devam etmektedir. Bu nedenle omurgalı hayvanlara ait endemizm durumu, tehlike sınıfları ve koruma altına alınan türlerle ilgili sağlıklı veriler bulunmaktadır. Buna göre Türkiye de yayılış gösteren 141 sürüngen ve amfibi türünden 16 sı endemik olup, bunlardan 10 u tehdit altındadır. Kuşlardan ise Türkiye ye endemik tür yoktur. Bununla birlikte memelilerden 5 tür, 32 alttür, sürüngenlerden 16 tür ve/veya alttür, tatlı su balıklarından ise 70 tür/alttür endemiktir. Şekil Omurgasız hayvan grupları Kaynak : Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı

35 Şekil Omurgalı hayvan grupları Kaynak : Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı 2007 IUCN kaynaklarına ve UBSEP 2007 kaynaklarına göre ülkemizde omurgasızların tür sayısının civarında olduğu, bunlardan inin endemik olduğu, omurgalılardan ise civarında tür olduğu, bunlardan 100 ünün endemik olduğu bilinmektedir. Türkiye Omurgasız Hayvan faunası, omurgalılar kadar iyi bilinmemekle birlikte tanımlanan , tahmin edilen tür sayısının da civarında olduğu bilinmektedir. Omurgasız hayvan gruplarında endemizm oranı da çok yüksektir. Ülkemiz ekosistem çeşitliliği açısından da farklı ekosistemlerin temsiliyetine sahiptir. Bunlar tarımsal alan-step biyoçeşitliliği, iç su biyoçeşitliliği, orman ve dağ biyoçeşitliliği ve kıyı-deniz biyoçeşitliliğidir. Anadolu ateşi Fotoğraf: Prof. Dr. Mustafa SÖZEN 29

36 Digitalis trojana (endemik) Cochicum turcicum (endemik) Rhodendron ponticum Fritillaria acmopetala Phlomis leuphrocracta (endemik) Fotoğraflar: Prof. Dr. Hayri DUMAN 30

37 Step fistosu Fotoğraf: Prof. Dr. Mustafa SÖZEN 4- BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ İZLEME Biyolojik çeşitlilik, yani doğa; içsel ve dışsal etkilere cevap olarak ekosistem özelliklerinin, fonksiyonel ve yapısal özelliklerin değiştiği dinamik bir yapıya sahiptir. Biyolojik çeşitliliğin izlenmesi; biyolojik çeşitlilik unsurlarının (gen, takson, yapısal, fonksiyonel ve ekosistem) etkin yönetim hedefleri doğrultusunda mevcut değişimlerinin ölçülmesine odaklı sistematik bir süreçtir. Çevresel izleme aşağıda belirtilen hedefler doğrultusunda ekosistemdeki çevresel ve biyolojik değişimlerin değerlendirilmesinde; Bir alanda mevcut olan türlerin ve habitatların envanterinin yapılması ve karşılıklı ilişkilerinin not edilmesini, Doğal salınımların anormal değişikliklerden ayırt edilmesini, Dış gelişmeler ve biyolojik topluluk içindeki değişiklikler arasındaki sebepsonuç ilişkilerinin belirlenmesini sağlar. Biyolojik çeşitlilik yönetimindeki araçlar, izlemede de etkin birer araçtır. Koruma yöntemlerinin gelişim ve etkinliğini ölçmek, çevre üzerindeki doğal ve insan kaynaklı etkilerin sonucundaki biyolojik eğilimlerin tespit edilmesini sağlar. Bir izleme programı içinde belirli bir zaman aşamasında farklı yaklaşımlar izlenebilir. Örnek olarak; Tüm Biyota için Taksonomik Envanter (All Biota Taxonomic Inventory(ABTI)) isimli envanter belirli bir alanda mevcut olan tüm türlerin tanımı üzerine odaklanmaktadır (Örneğin; Termitler (beyaz ve kanatlı karınca), balıklar veya kelebekler gibi). 31

38 Hızlı Biyoçeşitlilik Değerlendirme (A Rapid Biodiversity Assessment (RBA)) seçilmiş türler üzerine bir envanter sunarak, bir alanın biyolojik zenginliği üzerine hızlı bir fikir vermektedir. İzleme programları genetik çeşitlilik, türler veya habitatlar ya da bunların bileşimleri üzerinde yoğunlaşabilir. Bunlar, izleme programlarının özellikleri konusuna sadece birkaç örnektir. Seçilen yaklaşım, izleme programının amacı ve maliyet açısından verimli olabileceği düşünülen kaynaklarla yakından ilgilidir. Biyolojik çeşitliliğin ulusal, bölgesel ve küresel seviyelerde izlenmesi sistematik altyapı ve ekolojik altyapı, ekonomik girdi ve insan kaynakları gerektirir. Ek olarak, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesine taraf olan ülkeler, gerek koruma gerekse sürdürülebilir kullanım için biyoçeşitliliği belirlemeyi ve izlemeyi taahhüt etmektedir. Kaynakları zengin ve çok gelişmiş olan ülkeler bile; halen kendilerine ait biyota hakkında yetersiz bilgiye sahiptir. Çünkü, kapsamlı bir izleme programı olmadığı gibi var olan bilgilerin de karmaşıklığı söz konusudur. Biyolojik çeşitlilik -doğası gereği-, ekosistemlerin çok çeşitli iç ve dış etkenlere tepki olarak bileşimini, yapısal ve işlevsel özelliklerini değiştiren dinamik bir özelliktir. Biyolojik çeşitliliğin izlenmesi, küresel ölçekte tanımlanmış bir durum içinde (araştırma veya yönetim amaçlı), biyoçeşitliliğin kendi formları içindeki (cins, takson, yapı, işlev, ekosistem) değişimlerin sistematik bir şekilde incelenmesi ve ölçülmesi olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda meydana gelen küresel çevre değişiklikleri, biyolojik çeşitliliğin değişim yoğunluğunu ve hızını daha önce görülmemiş bir oranda arttırmıştır. Bunun sonucunda küresel değişimlerin izlenmesi önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Biyolojik çeşitlilik, evrimsel süreç içinde tür, diğer taksonomik düzeyler ve bunların işlevsel kabiliyetleri olmak üzere en temel birimlerini değiştirmektedir. Kısa zaman ölçeğinde ise, var olan takson ve tür havuzu çok çeşitli abiyotik ve biyotik çevresel faktörlerin denetiminde değişime uğramaktadır. Bunun tam tersi yönde biyoçeşitlilik, canlı organizmanın işlevsel özellikleri doğrultusunda çevresel parametreleri değiştirir. Özetle, biyoçeşitlilik dinamikleri, ekosistemler içindeki değişimlerin gösterilmesi, ölçülmesi, anlaşılması ve tahmin edilmesinde önemli rol oynamaktadır. Bu bağlamda biyoçeşitliliğin izlenmesi, her bir sistemin özelliklerinin ve dinamiklerinin anlaşılması konusunda önemli bilgiler sağlamaktadır. Özellikle biyoçeşitliliğin yönetimi için sarf edilen tüm çabalar dört temel hedefe göre sistem dinamiklerinin ölçülmesini gerektirmektedir: 1. Mevcut değişimin bir sistem dahilinde yönünün ve hızının ölçülmesi esastır. Doğal kaynakların veya doğal tehditlerin (örneğin tehlikeli hayvanların, hastalıkların varlığı vs.) durumunun izlenmesi doğal sistemlerin gözlenmesine basit birer örnektir. Yönetimi yapılan sistemlerde (tarlalar, koruma planları) durumun tanımlanan hedefe kıyasla ölçülmesi için izleme gerekli olmaktadır. 2. Pek çok durumda çeşitli dış güçlerin biyoçeşitlilik üzerinde gözlenen bir değişimden sorumlu olduğu kabul edilmektedir. Örneğin iklim değişikliği karşısında arazi kullanımındaki değişiklik, gerek biyoçeşitliliğin gerekse potansiyel itici güçlerin seyrinin izlenmesi her bir itici gücün göreceli öneminin tanımlanmasına olanak sağlamaktadır. 32

39 3. Değişim, genellikle ardı ardına etkilere sahip geniş spektrumlu işleyiş ve süreçlere dayanmaktadır. İzleme tüm bu işleyişlerin anlaşılmasını sağlar. 4. Yukarıda adı geçen tüm gözlem ve analizler aynı zamanda gelecekteki değişiklikleri tahmin etmeyi sağlar. Tahminin niteliği çoğunlukla bilimsel analizlere yapılan yatırıma bağlıdır. Tüm bu izleme faaliyetlerinin uygulanması çalışmaları, çok sayıda canlı ve çevresel koşul arasındaki etkileşimlerin ölçeği (ekosistem ve tür çeşitliliği, genetik çeşitlilik), durumu (taksonomik, yapısal, işlevsel) ve büyüklüğü şeklinde ifade edilen biyoçeşitliliğin karmaşıklığını hesaba katmak durumundadır. Bu karmaşıklık ölçülecek parametrelerin sayısı ve izlenecek yöntem konusunda net karar vermeyi gerektirmektedir. Bu, izlemenin farklı sistemleri ve alanları kıyaslaması ile mekansal modelleme açısından oldukça önemlidir. Bu hedeflerin, konuların ve yöntemlerin karmaşıklığı izleme faaliyetlerinin düzenlenmesi için sarf edilen çabaları zorlaştırsa da biyoçeşitliliğin küresel ölçekte olağanüstü değişimi, biyoçeşitliliğin değişim oranı ve yönü konusunda bilimsel olarak sağlam ve güvenilir verilerin acilen sağlanmasına olan gereksinimi belirlemektedir. Bu yüzden biyoçeşitliliğin değişiminin küresel ölçekte gözlenmesine yönelik yol haritası, bilimsel çevreler ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmalar için önemli bir tartışma konusudur. Biyoçeşitliliğin izlenmesi çoklu hedefler açısından değerlendirildiğinde biyolojik çeşitliliğin izlenmesinin pek çok hedefe hizmet ettiği görülmektedir. Korunan türlerin korundukları alandaki popülasyon büyüklüklerinin izlenmesi, koruma tedbirlerinin başarısı hakkında geri bildirim sağlamaktadır. Zehirli bir istilacı türün veya bulaşıcı bir organizmanın yayılımının izlenmesi, çiftçiler ya da sağlık hizmetleri için bir erken uyarı sistemini etkin kılmaktadır. Daha sistematik olarak, aşağıdaki liste izleme konusuna farklı yaklaşımlar sunmaktadır: 1-Tarafsız gözlem Saf gözlem yaklaşımı, bir hipotezi test etmediği için ilk bakışta bilimselliği az gibi görünür. Ancak biyoçeşitliliğin değişimine sebep olan önemli süreç ve itici güçlerin tanımlanıp tanımlanmadığını bilmiyoruz. Yeni ve şaşırtıcı gözlemleri göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bu tip bir saf gözlem yaklaşımı, değişimin sonuçlarını belgelemektedir. (Özellikle de ekosistemin özellikleri gözlem programının bir kısmını oluşturuyorsa) 2-Erken uyarı sistemi Biyoçeşitliliğin değişimi, ekosistemin işlevi ve kaynakların kullanımı için önemli sonuçlara sahiptir. Bu değişiklikler nadiren doğrusal ilişkiler izlerler. Pozitif ve negatif geri besleme döngüleri vardır. Gözlem sistemi, geri dönüşümsüz, bir hasar olmadan harekete geçecek bir erken uyarı sistemi gibi çalışmalıdır. 33

40 3-Biyoçeşitlilik değişimlerinin göstergeleri Çok fazla sayıda parametrenin ve sürecin gözlemlenmesi genelde zamana ve insan gücüne yatırım yapmayı gerektirir. Alternatif bir çözüm, sadece çok kısıtlı spesifik özelliklerin (göstergeler) ve/veya miktarların ölçülmesi veya gözlenmesi olabilir. 4-Nedensellik yaklaşımı Eğer gözlemleme sistemine potansiyel itici güçlerin (spesifik iklimsel değişiklikler, belli arazi kullanımı uygulamaları) ölçümleri entegre edilirse, belli bir ekosistemdeki değişimin çeşidi ve şiddetinin gözlenmesi, değişim dinamiklerinin tanımlanmasına olanak tanır. 5-Süreç analizi Eğer gözlemler, değişimin süreçleri ve mekanizması hakkında bilimsel bir anlayış sunacak şekilde tasarlanmışsa, biyosenöz ve popülasyon dinamikleri ile ilgili daha ayrıntılı çalışmaların entegre edilmesi gerekmektedir. Elde edilen bilgi gelecekteki gelişmelerin tahmin edilmesinde bir temel oluşturacaktır. 1-Modele dayalı yaklaşım 2-Deneysel yaklaşım Biyoçeşitlilik araştırmalarının temel hedeflerinden biri de sürdürülebilir kullanımın uygulanması ve biyolojik çeşitliliğin korunmasıdır. Bu amaçla gözlem, hassasiyet, elastikiyet, yenilenme ve diğer sistem özelliklerinin ölçülmesi için pek çok deneysel yaklaşım da eklenmelidir. Sonuç olarak biyoçeşitliliğin izlenmesi sistematik yaklaşım işidir. Her ölçekte biyolojik çeşitlilik unsurlarının belirlenen göstergeler nezdinde izlenmesi en ekonomik ve elverişli izleme yöntemidir. Ülkemizde biyolojik çeşitliliğin izlenmesine yönelik bir çok kısmi çalışma bulunmasına rağmen resmin bütününü gösteren izleme göstergelerinin ulusal ölçekte belirlenmesi ve bunlar üzerinden ulusal izleme çatısının oluşturulması gereklidir. Bu amaca hizmet etmek üzere Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi hazırlanmış olup, 2013 Yatırım Programına sunulmuş ve projenin yatırımda yer alması sağlanmıştır. Projede yıllarını kapsayacak biçimde tüm ülkeye yönelik izleme göstergelerinin belirlenmesi, bu göstergeler üzerinden bölgesel ölçekte izleme planlarının hazırlanması, yürütülen izleme faaliyetlerinin belirli periyotlarda raporlanması öngörülmektedir. Bu çalışma ile alan bazında çalışmalarla ulusal ölçekte gösterge setinin ortaya konulması, izleme planı ve raporlarının bütüncül ölçekte hazırlanarak uygulamaya aktarılması hedeflenmektedir. Özet olarak; izleme sonucunda yapılan değerlendirmeler bizlerin uygulamaya koyduğu faaliyetlerin hedeflerine ne derece ulaştığının sonucunu belirtmesi ve gelecekte yönetim hedeflerine ne kadar yakınlaşıp uzaklaştığımıza ilişkin yaklaşımları ortaya koyması ve gelecekteki yönetim müdahalelerini ayarlamak için geri bildirim sağlaması açısından katkı sağlayacaktır. 34

41 Centaurea ptosimopappoides (endemik) Colchicum baytopiorum (endemik) Cyclamen cilicicum (endemik) Fritillaria forbesi (endemik) Fritillaria whittallii (endemik) Iris masia subsp. dumanii (endemik) Fotoğraflar: Prof. Dr. Hayri DUMAN Anemone coronaria 35

42 Alkanna macrophylla (endemik) Anchusa limbata (endemik) Anthemis rosea (endemik) Chionodoxa forbesii (endemik) Crocus ancyrensis (endemik) Gentiana septemfida Tordylium pustulosum (endemik) Viola ermenekensis (endemik) Fotoğraflar: Prof. Dr. Hayri DUMAN 36

43 Yalı çapkını Fotoğraf: Prof. Dr. Mustafa SÖZEN 5- İZLEME GÖSTERGELERİ Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi kapsamında yıllarını içeren 2010 yılı hedefleri benimsenmiş ve küresel ölçekte bu hedeflere erişilmesinde ülkelerin yararlanacakları göstergeler belirlenmiştir. Bu göstergeler hala birçok ülkede izleme amaçları doğrultusunda test edilmekte olup, ulusal uygulamalarda gösterge olarak kullanılmaktadır. Söz konusu göstergelerin mavi olanları küresel ölçekte test edilmiş olup kullanılmakta olan göstergelerdir. Sarı olanlar geliştirilmesi gerekenler olup kırmızı renkteki göstergeler ise uygulamada gelişim kaydedilememiş göstergelerdir. Tablo dan 2010 yılına kadar Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 2010 hedeflerine yönelik küresel göstergelerdeki gelişim Odak alanlar Gösterge Başlığı 1-Seçilen biyomlar, ekosistemler ve habitatların büyüklük eğilimi Biyoçeşitlilik unsurlarının durum ve eğilimleri 2-Seçilen türlerin dağılım ve bolluk eğilimi 3-Korunan alan büyüklüğü 4-Tehdit altındaki türlerin durumundaki değişim 5-Önemli sosyo-ekonomik önemi olan balık türlerinin, kültür bitkilerinin evcil hayvan genetik çeşitliliğinin eğilimi 37

44 6- Sürdürülebilir biçimde yönetilen su ürünleri, tarım ve orman ekosistemlerinin alanı Sürdürülebilir kullanım 7-Sürdürülebilir kaynaklardan üretilen ürünlerin oranı 8-Ekolojik ayak izi ve ilgili kavramlar 9-Nitrojen depolama Biyoçeşitliliğe tehditler 10- İstilacı yabancı türlerin eğilimleri 11- Denizel trofik indeks 12- Tatlı su ekosistemlerindeki su kalitesi 13- Diğer ekosistemlerin trofik bütünlüğü Ekosistem mal ve hizmetler ile ekosistem bütünlüğü 14-Ekosistemlerin parçalanması/ bağlanabilirliği 15-İnsan kaynaklı ekosistem tahribat derecesi 16-Yerel ekosistem mal ve hizmetlerine bağımlı toplulukların refahı ve sağlığı 17- Gıda ve ilaç için biyoçeşitlilik 18- Konuşulan yerel dil sayısı ve dil çeşitliliğindeki durum ve eğilim 19- Yerel ve geleneksel bilginin durumuna yönelik diğer göstergeler Geleneksel bilgi, yenilik ve pratik uygulamaların durumu 20- Erişim ve fayda paylaşımı göstergesi Erişim ve fayda paylaşımının durumu 21- Sözleşme desteğiyle sağlanan resmi gelişme Kaynak transferinin durumu 22-Teknoloji transferi göstergesi Kaynak: Biodiversity Indicator&The 2010 Biodiversity Target 38

45 Tablo hedefleri ve biyolojik çeşitlilik göstergeleri Biyoçeşitlilik unsurlarının durum ve eğilimleri 1-Seçilen biyomlar, ekosistemler ve habitatların büyüklük eğilimi 2-Seçilen türlerin dağılım ve bolluk eğilimi 3-Korunan alan büyüklüğü 4-Tehdit altındaki türlerin durumundaki değişim 5-Önemli sosyo-ekonomik önemi olan balık türlerinin, kültür bitkilerinin, evcil hayvan genetik çeşitliliğinin eğilimi Sürdürülebilir kullanım 6- Sürdürülebilir biçimde yönetilen su ürünleri, tarım ve orman ekosistemlerinin alanı 7-Sürdürülebilir kaynaklardan ürünlerin oranı üretilen 8-Ekolojik ayak izi ve ilgili kavramlar Biyoçeşitliliğe tehditler 9-Nitrojen depolama 10- İstilacı yabancı türlerin eğilimleri Ekosistem mal ve hizmetler ile ekosistem bütünlüğü 11- Denizel trofik indeks 12- Tatlı su ekosistemlerindeki su kalitesi 13- Diğer ekosistemlerin trofik bütünlüğü 14-Ekosistemlerin bağlanabilirliği parçalanması/ 15-İnsan faktörlü ekosistem tahribat derecesi 16-Yerel ekosistem mal ve hizmetlere bağımlı toplulukların refahı ve sağlığı 17- Gıda ve ilaç için biyoçeşitlilik 39

46 Geleneksel bilgi, yenilik ve pratik uygulamaların durumu 18- Konuşulan yerel dil sayısı ve dil çeşitliliğindeki durum ve eğilim 19- Yerel ve geleneksel bilginin durumuna yönelik diğer göstergeler Erişim ve fayda paylaşımının durumu 20- Erişim ve fayda paylaşımı göstergesi Kaynak transferinin durumu 21-Sözleşme desteğiyle sağlanan resmi gelişme 22-Teknoloji transferi göstergesi Kaynak: Outputs, Experiences and Lessons Learnt from the 2010 Biodiversity Indicators Partnership Küresel olarak zaman- veri ölçeğinde metodolojileri tamamen geliştirilmiş göstergeler Gelişme aşamasında Gelişme sağlanamamış. Renkli noktalar gösterge gelişim aşaması ile ilgili bilgi vermektedir. Tablo 5.3. SEBI 2010 göstergeleri; Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi odak alanlar ve Avrupa Birliği gösterge başlıkları CBD Odak alanı Gösterge başlıkları SEBI 2010 Göstergeleri Biyoçeşitlilik unsurlarının Seçilen türlerin dağılım ve bolluk 1.Seçilen türlerin bolluk ve durum ve eğilimleri eğilimi dağılımı Tehdit altında ve /veya korunan türlerin durumundaki değişim a.kuşlar b.kelebekler 2. Avrupa türleri için Kırmızı Liste Endeksi 3. Avrupa için önemli türler Seçilen biyomlar, ekosistemler ve habitatların büyüklüklerinin eğilim derecesi Sosyo-ekonomik önemi olan balık türlerinin, evcil hayvan ve kültür bitkilerinin genetik çeşitlilik eğilimi 4. Ekosistemin kapladığı alan 5. Avrupa için önemli habitatlar 6.Çiftlik hayvanları genetik çeşitliliği Korunan alanların büyüklüğü 7.Ulusal bazda belirlenen korunan alanlar 8.Habitat ve Kuş Direktiflerine göre belirlenen alanlar Biyoçeşitliliğe tehditler yönelik Nitrojen birikimi 9.Nitrojen için kritik yük aşımı İstilacı yabancı türlerin eğilimi (istilacı yabancı türlerin sayısı ve maliyeti) 10.Avrupa daki istilacı yabancı türler İklim değişikliğinin biyoçeşitlilik üzerinde etkisi 11.İklim Değişikliğinin kuş popülasyonu üzerinde etkisi 40

47 CBD Odak alanı Gösterge başlıkları SEBI 2010 Göstergeleri Ekosistem bütünlüğü ve ekosistem mal ve hizmetleri Denizel Trofik İndeks 12.Avrupa daki Denizlerin Denizel Trofik İndeksi Ekosistemlerin parçalanması 13. Doğal ve yarı doğal alanların parçalanması 14.Nehir parçalanması sistemlerinin Sürdürülebilir kullanım Sucul ekosistemlerde su kalitesi Sürdürülebilir yönetim altındaki su ürünleri yetiştirilen ekosistemler, balıkçılık, tarımsal ve orman alanları 15.Kıyısal ve deniz sularında besinlerin geçişkenliği 16.Tatlı su kalitesi 17.Orman: stokların geliştirilmesi, kazanç ve kesimler Erişim ve fayda paylaşımı durumu Avrupa ülkelerinin ekolojik ayak izleri Genetik kaynaklara dayalı patent başvuru yüzdesi 18. Orman: Kuru dallar veya ağaçlar 19. Tarım: Nitrojen dengesi 20. Tarım: Potansiyel olarak biyoçeşitliliği destekleyen yönetim pratiği altındaki alanlar 21. Balıkçılık: Avrupa nın ticari balık stokları 22. Su ürünleri: Balık çiftliklerinden atılan suların kalitesi 23. Avrupa ülkelerinin ekolojik ayak izleri 24. Genetik kaynaklara dayalı patent başvurusu Kaynak transfer durumu Biyoçeşitliliği finanse etmek 25. Biyoçeşitlilik yönetim finansmanı Kamu görüşü Kamu bilicinin arttırılması ve katılım 26. Kamu bilicinin arttırılması Kaynak: Streamlining European biodiversity indicators 2020 Avrupa ölçeğinde 2010 yılı hedeflerine erişilmesinde belirlenmiş olan göstergeler aynı zamanda Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri (2020 hedefleri) içinde temel altığı oluşturmaktadır. Bu alanda öne çıkan Avrupa ölçeğindeki göstergeler, SEBI göstergeleri olarak bilinmekte ve tüm Avrupa ülkelerinde ulusal ölçekte yaygın olarak kullanılmaktadır yılları arasında Küresel Stratejik Plan benimsenmiştir. Stratejik Plan ın görevi 2020 ye kadar ekosistemlerin dirençliliğini ve temel hizmetleri sağlamaya devam etmesini garanti altına almak, böylece dünyada yaşam çeşitliliğini güvence altına almak, insan refahına katkıda bulunmak ve fakirliği azaltmak için biyoçeşitlilik kaybını durdurmaya yönelik etkili ve acil olarak harekete geçmektir. 41

48 2020 yılına kadar Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri tüm dünyada biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanım hedeflerinin uygulanmasında stratejik açıdan izlenecek yol olarak benimsenmiştir. Stratejik Plan beş stratejik amaç altında düzenlenmiş olan, 2015 veya 2020 için 20 ana başlık altında hedefleri ( Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri ) kapsamaktadır. Amaçlar ve hedefler gerek (i) küresel seviyede ulaşılmak istenen büyük amaçları, gerekse (ii) ulusal veya bölgesel seviyede hedefler belirlenmesi için esnek bir çerçeveyi oluşturmaktadır. Tablo 5.4. Biyolojik Çeşitlilik yıllarını kapsayan stratejik plana yönelik olası göstergeler Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri Olası Gösterge Başlıkları Olası Birincil Göstergeler Stratejik amaç A. Biyoçeşitliliği hükümet ve toplum içinde hakim anlayış haline getirerek, biyoçeşitlilik kaybının temel nedenlerinin ele alınması Hedef 1: En geç 2020 itibariyle insanlar, biyoçeşitliliğin değerinden ve onu korumak ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmak için atmaları gereken adımlardan haberdardır. İnceleme bilinci ve biyoçeşitliliğe yönelik davranışlar Halkın biyoçeşitlilikle ilgili sorumlulukları " Biyoçeşitlilik basınçölçer" Medyada biyoçeşitliliğe çağrı Resmen onaylanmış eğitim materyalleri ve Biyoçeşitlilik eğitimi yapılan okul sayısı Korunan alanları, doğa tarihi müzesini ve botanik bahçelerini ziyaret eden ziyaretçi sayısı Vatandaş bilim gözlem sistemine halkın katkıları Hedef 2: En geç 2020 itibariyle, biyoçeşitlilik değerleri, ulusal ve yerel kalkınma ve fakirliğin azaltılması stratejilerine ve planlama süreçlerine entegre edilmiştir ve uygun olduğunda ulusal bütçeye ve raporlama sistemine dahil edilmektedir. Biyoçeşitliliğin yansıtıldığı politik kararlar Çevresel aktivitelere katılan insan sayısı Biyoçeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin biyofiziksel envanterini yapan ülke sayısı Suyla ilgili ekosistem hizmetlerinin ulusal planlama süreçlerinde yer alan ülke sayısı Biyoçeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin durumunu ulusal hesaplarda yansıtan ülke sayısı (uygun stok ve sermaye hareketi) Biyoçeşitliliğe yoksulluğu azaltacak strateji ve ulusal gelişme planlarında yer veren ülke sayısı Biyoçeşitliliği yansıtan planlama süreçleri sayısı Stratejik çevresel etki değerlendirmesi veya benzeri değerlendirme araçlarını kullanan ülke sayısı Ötelenen biyoçeşitlilik program sayısı 42

49 Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri Olası Gösterge Başlıkları Olası Birincil Göstergeler Hedef 3: En geç 2020 itibariyle, sübvansiyonlar dahil olmak üzere, biyoçeşitliliğe zarar veren teşvikler, olumsuz etkileri en aza indirgemek veya önlemek için, ortadan kaldırılmış, aşamalı olarak azaltılmış veya düzeltilmiştir; biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı için olumlu teşvikler, ulusal sosyo-ekonomik şartlar hesaba katılarak, Sözleşme ile ve diğer ilgili uluslar arası yükümlülüklerle uyumlu ve tutarlı biçimde, geliştirilmiştir ve uygulanmaktadır. Geliştirilen teşvik sistemi Zararlı teşviklerin tahmini değeri Pozitif teşvik geliştirilen ve uygulanan sayı Hedef 4: En geç 2020 itibariyle, Hükümetler, iş çevreleri ve her seviyede ilgi grupları, sürdürülebilir üretime ve tüketime erişmeye yönelik adımlar atmış veya bunun için planlar uygulamıştır ve doğal kaynakların kullanım etkilerini güvenli ekolojik sınırlar içinde tutmuştur. Ekolojik ayak izi ve ilgili kavramlar Ekolojik ayak izi ve biyokapasite Sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen ürün oranları Su ayak izi Şehir biyoçeşitliliği Singapur indeksi (CBI) Birincil üretimden insana ayrılan ödenek (HANPP) Kullanılan toplam su kaynağı oranı Ekonomik aktiviteler tarafından kullanılan su yoğunluğu Ticarete konu türlerin durumu Yaban hayatına ilişkin mal endeksi ISO çevresel yönetim sertifikaları sayısı Biyoçeşitliliğe dost sertifika programları 43

50 Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri Olası Gösterge Başlıkları Olası Birincil Göstergeler Stratejik amaç B. Biyoçeşitlilik üzerindeki doğrudan baskıların azaltılması ve sürdürülebilir kullanımın desteklenmesi Hedef 5: 2020 itibariyle, ormanlar dahil tüm doğal habitatların kaybedilme hızı en azından yarıya indirilmiş, mümkün olduğu yerde sıfırlanmıştır, bozulma ve parçalanma önemli ölçüde azaltılmıştır. Seçilen biyom, ekosistem ve habitatların eğilim derecesi Karasal habitatların eğilimleri Sulak alan habitatı kıyısal ve deniz alanlarındaki eğilimler Hedef 6: 2020 itibariyle, tüm balık ve omurgasız stokları ve sucul bitkiler, sürdürülebilir, yasaya uygun ve ekosisteme dayalı yaklaşımlar uygulanarak yönetilmekte ve hasat edilmektedir, öyle ki; aşırı balıkçılık önlenmektedir. Tükenmekte olan tüm türler için kurtarma planları ve tedbirleri yürütülmektedir. Balıkçılık, tehdit altındaki türler ve hassas ekosistemler üzerinde ciddi olumsuz etkilere sahip değildir ve balıkçılığın stoklar, türler ve ekosistemler üzerindeki etkileri güvenli ekolojik sınırlar içindedir. Ekosistemlerin parçalanması Habitat niteliğinde bozulma Balık stoklarındaki eğilimler Nehirlerin parçalanması Ormanların parçalanması Ormanların bozulması Çölleşmeden etkilenen arazi Arazi bozulumu ve geliştirme Denizel trofik indeks Sürdürülebilir biçimde deniz hasatı yapılan pratikler Aşırı balıkçık yapılan veya tükenmiş balık stokları yüzdesi Dünya balıkçılık üretimi Değerli deniz türlerinin yakalanma eğilimi Yıllık balık yakalama Tahrip edici balıkçılık pratiklerinin mevcudiyeti Her bir ünite için yakalama çabası Tükenen türlere yönelik iyileştirme programı yüzdesi Hedeflenen türlerin dışında avcılık yapılan türlerin durumu 44

51 Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri Olası Gösterge Başlıkları Olası Birincil Göstergeler Hedef 7: 2020 itibariyle, tarım, kültür balıkçılığı ve ormancılık uygulamalarına maruz alanlar, biyoçeşitliliğin korunması sağlanarak, sürdürülebilir bir şekilde yönetilmektedir. Sürdürülebilir yönetim altındaki orman, tarımsal ve su ürünleri yapılan ekosistem alanı Sürdürülebilir yönetim sertifikası altındaki orman alanı Sürdürülebilir yönetim altındaki tarımsal ekosistemler Sürdürülebilir yönetim altındaki su ürünleri ekosistemleri Hedef 8: 2020 itibariyle, artık bitki besin maddesi dahil olmak üzere kirlilik, ekosistem işleyişi ve biyoçeşitlilik için zararlı olmayan seviyelere taşınmıştır. Hedef 9: 2020 itibariyle, yabancı yayılımcı türler ve giriş yolları belirlenmiş ve önceliklendirilmiştir, öncelikli olanlar kontrol altına alınmış ve önlenmiştir, girişlerini ve yerleşmelerini önlemek için giriş yollarını yönetmeye yönelik tedbirler yürürlüktedir Nitrojen çökeltisi Su kalitesi Atık Yönetimi İstilacı yabancı tür eğilimi İstilacı yabancı tür yönetim planı Organik sertifikalı tarımsal alanlardaki eğilim Tarım, orman ve su ürünlerinde kullanılan alanlardaki eğilimler Nitrojen çökeltisi Üretim, ithal ihraç ve tüketim aktivitelerindeki Nitrojen ayakizi Nitrojen dengesi Biyoçeşitlilik için su kalite indeksi Kullanılan toplam su kaynağı oranı Deniz çevresi ve tatlı suda besin yükleme Oksijen azlığı ve yosun patlaması oluş sıklığı Sağlık önlemlerinde kullanılan oran Atık su arıtımı İstilacı yabancı tür eğilimi Ulusal yönetim/ eylem planları Hedef 10: 2015 itibariyle, iklim değişikliğinden veya okyanus asitlenmesinden etkilenen mercan resifleri ve diğer hassas ekosistemler üzerinde çoklu insan kaynaklı baskılar, bu ekosistemlerin bütünlüğünü ve işleyişini idame ettirecek ölçüde en aza indirilmiştir. Nadir ekosistemlerin bütünlük ve derecesi Stratejik amaç. C: Ekosistemleri, türleri ve genetik çeşitliliği güvence altına alarak biyoçeşitliliğin durumunun iyileştirilmesi Mercan resifi durumu 45

52 Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri Olası Gösterge Başlıkları Olası Birincil Göstergeler Hedef 11: 2020 itibariyle, başta biyoçeşitlilik ve ekosistem hizmetleri açısından özel öneme sahip alanlar olmak üzere, karasal alanların ve iç su alanlarının en az %17 si ile kıyı ve deniz alanlarının %10 u, etkin ve adilane yönetilen, farklı ekolojik özellikleri temsil eden ve birbirine iyi bağlanmış korunan alanlar sistemleri ve diğer alana dayalı etkin koruma tedbirleri vasıtasıyla korunmaktadır ve daha geniş karasal ve denizel tabiat alanlarına entegre edilmiştir. Hedef 12: 2020 itibariyle, tehdit altında olduğu bilinen türlerin yok olması önlenmiştir ve başta en fazla düşüşe sahip olanlar olmak üzere bu türlerin korunma durumları iyileştirilmiş ve devamlılığı sağlanmıştır. Korunan alanların kapladığı alan Korunan alan yönetimi Tehdit altındaki türlerin durumundaki değişim Seçilmiş türlerin dağılım ve bolluk eğilimi Karasal korunan alanların kapladığı alan Korunan ekolojik bölgelerin oranı Denizel korunan alanların kapladığı alan İç su korunan alanların kapladığı alan Korunan biyo kütlenin oranı Anahtar korunan alanların oranı Tampon bölge ve koridorlarla birlikte korunan alan sayısı Ekolojik boşluk analizini tamamlayan ülke sayısı Korunan alan yönetim etkinliği Kırmızı liste indeksi Yaşayan gezegen indeksi Küresel yabani kuş indeksi Arktik türlerin eğilim indeksi Su kuşları popülasyon durumu indeksi 46

53 Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri Olası Gösterge Başlıkları Olası Birincil Göstergeler Hedef 13: 2020 itibariyle, sosyoekonomik ve kültürel değere sahip diğer türler de dahil olmak üzere, kültür bitkilerinin, çiftlik hayvanlarının, evcil hayvanların Sosyo ekonomik önemi olan önemli balık türlerinin, kültürü yapılan bitkilerin evcil hayvanların genetik çeşitlilik eğilimi ve bunların yabani akrabalarının Nesli tükenme riski altında olan genetik çeşitliliği idame türlerin üretim oranı ettirilmektedir ve genetik erozyonun en aza indirilmesine ve genetik çeşitliliğin korunmasına yönelik stratejiler geliştirilmiştir ve uygulanmaktadır. Genetik kaynakların korunması ve genetik erozyonu azaltıcı uygulama ve stratejilerin geliştirilmesi Stratejik amaç D: Herkes için biyoçeşitlilikten ve ekosistemlerden doğan faydaların çoğaltılması Hedef 14: 2020 itibariyle, suyla Sağlık ve refah ilgili olanlar ve sağlığa, geçime ve refaha katkıda bulunanlar dahil, temel hizmetleri sağlayan ekosistemler, kadınların, yerli ve yerel toplulukların, fakirlerin ve savunmasızların ihtiyaçları hesaba katılarak restore edilmiştir ve korunmaktadır. Gıda ve ilaç için biyoçeşitlilik Hedef 15: 2020 itibariyle, ekosistem dirençliliği ve biyoçeşitliliğin karbon stoklarına katkısı, bozulmuş ekosistemlerin en az %15 inin restorasyonu dahil, restorasyon ve koruma yoluyla artırılmıştır, böylece, iklim değişikliği ile mücadele ve uyum ile çölleşme ile mücadeleye katkı sağlamaktadır. Su güvenliği Besinsel bütünlük İnsan eliyle bozulmuş ekosistemlerde bozulmanın tekrarlama oranı Karbon depolama Zarar görebilecek ekosistemlerin onarımı Sucul türlerin, çiftlik hayvanlarının, hasatı yapılan gıda ve tarım genetik kaynaklarının değerlendirmesi Gen bankasına erişim sayısı Yerel ekosistemlerdeki mal ve hizmetlere doğrudan bağımlı olan toplulukların sağlık ve refahı Biyoçeşitliliğin besin değeri Gıda ve ilaç için biyoçeşitlilik Suya bağlı doğal afetlerin sebep olduğu ekonomik ve insani kayıplar İklim nem indeksi Suya bağlı çatışmalar Bilimsel değerlendirmeler tarafından desteklenen diğer envanterler (UNFCCC tarafından kullanılan GHG envanteri) ve karbon depolama Ekosistem onarım eğilimi 47

54 Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri Olası Gösterge Başlıkları Olası Birincil Göstergeler Hedef 16: 2015 itibariyle, Genetik Kaynaklara Erişim ve Bunların Kullanımından Doğan Faydaların Eşit ve Adil Paylaşımı Hakkında Nagoya Protokolü yürürlüğe girmiştir ve ulusal mevzuatla uyumlu bir şekilde işlevseldir. Nagoya Protokolünün uygulanması Nagoya Protokolüne taraf ülke sayısı Genetik kaynaklara erişim ve fayda paylaşımı politikalarının etkinliği Genetik Kaynaklara erişim ve fayda paylaşımında genetik kaynağı kullanan ve tedarik edene yönelik ulusal tedbirleri alan ülke sayısı Stratejik amaç E: Katılımcı planlama, bilgi yönetimi ve kapasite geliştirme yoluyla uygulamanın geliştirilmesi Hedef 17: 2015 itibariyle, her bir Ulusal Biyolojik Çeşitlilik taraf ülke, etkin, katılımcı ve Stratejisi ve Eylem Planını güncel ulusal biyoçeşitlilik ( UBSEP) uygulama ve stratejisi ve eylem planını geliştirme eğilimi geliştirmiş, politika aracı olarak onaylamış ve uygulamaya başlamıştır. Hedef 18: 2020 itibariyle, ulusal mevzuata ve ilgili uluslar arası yükümlülüklere tabi olarak, yerli ve yerel toplulukların biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı ile ilgili geleneksel bilgilerine, yeniliklerine ve uygulamalarına ve biyolojik kaynakların geleneksel kullanım şekline itibar edilmektedir ve bunlar tüm ilgili seviyelerde yerli ve yerel toplulukların tam ve etkin katılımı ile Sözleşmenin uygulanmasına tam olarak entegre edilmiş ve yansıtılmıştır. Yerel dili konuşanların sayısı ve dil çeşitliliğinin durum ve eğilimleri Geleneksel alanlarda yerli ve yerel toplulukların arazi mülkiyet ve arazi değişimindeki durum ve eğilim Geleneksel kullanımların durum ve eğilimleri Yetkili ulusal otoritenin ve odak noktalarının belirlenmiş ülke sayısı Ulusal genetik kaynaklara erişim ve fayda paylaşımı mevzuatını tamamlayan ülke sayısı Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planını ( UBSEP) revize eden ülke sayısı UBSEP uygulamasının ulusal bazda değerlendirme sayısı Yerel yönetimler tarafından uygulanan eylem planları ve stratejilerinin sayısı Dil çeşitliliğinin durum ve eğilimleri 48

55 Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri Olası Gösterge Başlıkları Olası Birincil Göstergeler Hedef 19: 2020 itibariyle, biyoçeşitlilik, onun değeri, işleyişi, durumu ve eğilimleri ile kaybedilmesinin sonuçlarına ilişkin bilgi, bilimsel temel ve Bilimsel teknik işbirliği ve teknoloji transferi İşbirliği girişimi sayısı teknolojiler geliştirilmiştir, yaygın olarak paylaşılmaktadır, transfer edilmektedir ve uygulanmaktadır. GEF in ve diğer uluslararası fonların desteklediği proje sayısı Bilgi paylaşımı, bilgi değişimi ve insan iletişim ağı Kapasite oluşturma programlarının sayısı ve etkinliğinin geliştirilmesi, transferinin paylaşılması, teknolojilere ve bilgilere uygulanması Projeler (GEF ve diğer finans kuruluşları) ulusal bilgi takas mekanizması unsurları ( sayı, bütçe, hedef, etki) ile birlikte Etkin takas mekanizması web sitesi sayısı Etkin ulusal takas mekanizması sayısıyla birlikte teknoloji ve bilgiye uygulanması ve transferine odaklanılması Takas mekanizmasına bilgi tabanlı girişler (bilgi türü sayısı, niteliği, kaynağı, popülarite durumu, değerlendirme notu) Bilgi tabanlı takas mekanizmasının kullanımı (kullanıcı sayısı, araştırılan konular, kullanıcı yorumları) Takas mekanizmasının çalışma alanı (kullanıcı sayısı, yapılan katkılar) Merkezi takas mekanizmasından çıkarılan bilgilerin tıklanma sayısı Muhafaza edilen tür envanter sayısı Hedef 20: En geç 2020 itibariyle, tüm kaynaklardan ve Kaynakların Harekete Geçirilmesi Stratejisinde birleştirilmiş ve kararlaştırılmış sürece uygun olarak, Biyoçeşitlilik Stratejik Planının etkin uygulanması için mali kaynakların harekete geçirilmesi, mevcut seviyeye göre önemli ölçüde artırılmalıdır. Bu hedef, Taraf ülkeler tarafından geliştirilecek ve raporlanacak kaynak ihtiyacı değerlendirmelerine bağlı değişikliklere tabi olacaktır. Resmi kalkınma yardımı 49

56 Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri Olası Gösterge Başlıkları Olası Birincil Göstergeler Sözleşmenin üç amacı doğrultusunda finans akışında biyoçeşitlilik için ayrılan yıllık bütçe oranı a) Sözleşme doğrultusunda biyolojik çeşitliliği değerlendiren ülke sayısı b) İhtiyaçlar, boşluklar ve öncelikler için tanımlanan ve raporlanan bütçe gereksinimi, c) Ulusal finans planı, d)kapasite oluşturma için gereksinim duyulan bütçe, Yıllar bazında ulusal bazda faaliyetler için iç bütçeden sağlanan miktar Biyoçeşitlilik odak alanıyla ilgili Küresel Çevre Fonundan temin edilen miktar Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi düzeyinde, tarafların desteklendiği diğer finans kuruluşları Uluslararası finans kuruluşlarının sayısı Ekosistem hizmetlerini kalkınma planlarına, stratejilere ve bütçelendirmeye entegre eden ülke sayısı Gelişmekte olan ülkelerce yürütülen Güney-Güney işbirliği destekleyen girişim sayısı Kuzey-Güney ve Güney- Güney arasında kapasite geliştirmeye yönelik teknik işbirliği sayısı ve miktarı Bilincin arttırılması yönünde biyoçeşitliliğe kaynak ayrılan girişim sayısı Gelişmiş ülkeler tarafından gelişmekte olan ülkelere finans sağlanılan miktar Stratejik planın uygulanmasına yönelik gelişmiş ülkeler tarafından gelişmekte olan ülkelere finans sağlanılan miktar Biyoçeşitliliğe destek sağlayan pozitif teşvikler ile biyoçeşitliliğe zararı olan sübvansiyonlar, reformların uzaklaştırılmasına ayrılan kaynaklar Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesinin Madde 21 kapsamında finans mekanizmasıyla ilgili miktar ve girişim sayısı 50

57 Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri Olası Gösterge Başlıkları Olası Birincil Göstergeler Orman ekosistemlerinde bozulma ve ormansızlaşmayı azaltacak ekosistem hizmetlerini de içeren uluslararası ödenek Erişim ve fayda paylaşımına yönelik girişim ve mekanizma sayısı Kaynak: UNEP/CBD/AHTEG-SP-Ind/1/2 Küresel ölçekte belirlenmiş olan küresel göstergeler Biyoçeşitliliğin gidişatının izlenmesine yönelik karar vericilere ışık tutmaktadır. Birçok ülkenin ulusal bazda izleme faaliyetlerinde kullandığı araçlardır. Ülkemizde de korunan alanlar için belirlenmiş olan korunan alan büyüklüğü ve korunan alan sayısı ülke genelinde korunan alan gidişatı konusunda fikir verme adına izlenen iki izleme göstergesidir. Belirlenen iki kriter doğrultusunda korunan alanlar ulusal bazda izlenmekte ve karar vericilere karar alma süreçlerinde yardımcı olma adına rapor edilmektedir. Ayrıca seçilen/ hedef tür ve habitatlar olarak belirlenen biyoçeşitlilik unsurları bazında izlenen türün popülasyon değişimi ve yaşam alanları nezdinde yürütülmektedir. Ülkemizde izleme faaliyetlerinde; korunan alan sayısı, korunan alan büyüklüğü, korunan alan yönetim etkinliği, korunan alan ziyaretçi sayısı, korunan alan statü durumu, korunan alan plan durumu, eko-turizm ve yangına yönelik yapılan plan sayısı, tür koruma ve izleme programları, türün yaşam alanı, türün yuvalama alanı, türün popülasyonu, hedef türe yönelik tehditler, eğitim ve kapasite geliştirmeye yönelik faaliyet sayısı v.s. gibi göstergeler üzerinden izleme çalışmaları yürütülmektedir. Biyolojik çeşitliliğin izlenmesinde kullanılan göstergelerin geliştirilmesinde küresel ölçekte kullanılan göstergelerden yararlanılarak ülkemize uygun olanlar seçilerek zaman içinde ulusal izleme amaçlarımız doğrultusunda kullanılarak denenmeli ve uygun olanlar ulusal izleme faaliyetlerinde geliştirilerek kullanılmalıdır. Dağ ceylanı Fotoğraf: Prof. Dr. Mustafa SÖZEN 51

58 Akdeniz zıpzıpı Alev ateşi Anadolu gelinciği Büyük mor bakır Büyük bakır Büyük inci Cengaver Geyer in yalancı cadısı Fotoğraf: Prof. Dr. Mustafa SÖZEN 52

59 Trichodes quadriguttatus (Cleridae) Fotoğraf: Prof. Dr. Abdullah HASBENLİ 6-KORUNAN ALANLARI İZLEME FAALİYETLERİ Biyolojik çeşitlilik unsuru olarak ekosistemler önemli yere sahiptir. Her bir ekosistem tipi kendi içinde farklı habitatları barındırmaktadır. Ülkemizdeki çeşitli statülerde bulunan korunan alanların ülke yüzölçümüne oranı 2000 yılından sonra %4 ten 2012 yılı sonu itibariyle %7,24 lere yükselmiştir. Ulusal bazda sahip olduğumuz korunan alanlara yönelik sayısal verilerin derlenmesi maksadıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü koordinasyonunda ve Bilgi İşlem Daire Başkanlığının katkılarıyla, korunan alanlar öznitelik bilgilerinin derlenmesi için Bölge Müdürlükleri ile birlikte çalışma yürütülmüştür. Koruma statülerine yönelik sayısal verilerin derlenmesi ve bu verilerin sayısal ortama aktarılması doğrultusunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı nın (Doğa Koruma ve Milli Parklar) Bölge Müdürlükleri personeline eğitimler düzenlenmiş ve bu verilerin Orman ve Su İşleri Bakanlığı veri tabanına veri girişleri sağlanmıştır. Bu çalışmada korunan alanlara ilişkin sayısal verilerin derlenmesi, korunan alanların statü durumları ve birden fazla korunan alan statüsüne sahip alanların belirlenmesi, bu alanların statü durumlarının teke indirilmesi için öneri ve gerekçelerin tespit edilmesi, alana ilişkin bilimsel verilerin öznitelik bilgileriyle birlikte tüm sayısal verilerin veri tabanına giriş işlemleri yapılmıştır. Söz konusu çalışmalar neticesinde 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkisinde olan korunan alanların sayısı, alan büyüklükleri ve plan durumları aşağıdaki tabloda verilmektedir. 53

60 Tablo 6.1. Korunan alanlar izleme göstergeleri Korunan Alanlar Sayısı Alan(ha) 2012 yılı öncesinde Planı yapılan korunan alan sayısı Milli Parklar (MP) Tabiatı Koruma Alanları (TKA) Tabiat Anıtları( TA) , Tabiat Parkları ( TP) Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları (YHGS) 2012 yılında Planı yapılan korunan alan sayısı 5 MP ın planı onaylanmış, 2 MP nın Plan revizyonu yapılarak onaylanmıştır. 11 MP ın Plan hazırlığı ve 3 MP ın Plan revizyon çalışmaları devam etmektedir. 5 TP nın planı onaylanmış, 1 TP nın Plan revizyonu yapılarak onaylanmıştır. 11 TP nın Plan hazırlanması çalışmaları devam etmektedir adet YHGS Yönetim Planı onaylanmış; 5 adet YHGS Yönetim Planı onaya hazır hale getirilmiştir. Kaynak: DKMP Gn. Md. Milli Parklar Daire Başkanlığı, Yaban Hayatı Daire Başkanlığı-2012 Tablo 6.2. Bitki Coğrafyası Bölgelerine göre korunan alanlar Bitki Coğrafyası Bölgelerine Göre Korunan Alanlar Tek Yüzey Haline Getirilmiş Korunan Alanlar Alan (Ha) Bitki Coğrafyası Bölgesinin Toplam Alanı (Ha) Oran % Avrupa Sibirya Bitki Coğrafyası Bölgesi Üzerinde , ,49 %6.45 Akdeniz Bitki Coğrafyası Bölgesi Üzerinde , ,27 %4.87 İran Turan Bitki Coğrafyası Bölgesi Üzerinde , ,77 %5.32 Toplam , ,53 %

61 Tablo 6.3. DKMP, OGM, ÖÇK alanları ve Doğal Sit alanları ile birlikte tek yüzey haline getirilmiş korunan alanlar DKMP, OGM, ÖÇK Alanları ve Doğal Sit Alanları ile Birlikte Tek Yüzey Haline Getirilmiş Korunan Alanlar Alan (Ha) Oran % Deniz Üzerinde ,63 %6,57 Kara Üzerinde ,45 %93,43 Toplam ,08 %100,00 Kaynak: Orman ve Su İşleri Bakanlığı,2012 Türkiye Yüzölçümü: ,81 ha. Yapılan bu çalışma ile karasal korunan alanların ülke yüz ölçümüne oranının %7,24 olduğu ortaya konulmuştur. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Korunan Alanlar Tablo 6.4. Korunan alanların sayısı Milli Park 40 Sayısı Tabiat Parkı 184 Tabiatı Koruma Alanı 31 Tabiat Anıtı 107 Yaban Hayatı Geliştirme Sahası 80 Sulak Alanlar Gen Koruma Ormanı 238 Muhafaza Ormanları 54 Tohum Meşceresi 349 Tohum Bahçesi 179 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sayısı Korunan Alanlar ÖÇK Alanları 15 Doğal Sit Sayısı 1273 Kaynak: Orman ve Su İşleri Bakanlığı-2012 Küresel ölçekteki korunan alan yüzdeliği olarak Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ne göre, 2020 ye kadar, karasal ve iç su alanlarının yüzde 17 si ile kıyı ve deniz alanlarının yüzde 10 unun korunan alan sistemine alınması hedefi yer almaktadır. Söz konusu çalışma sonucunda elde edilen haritalar aşağıda yer almaktadır. 1 Bu sayı tüm sulak alanları değil sadece uluslar arası kriterlere göre belirlenmiş alanları kapsamaktadır. 55

62 Şekil 6.1. Bitki Coğrafyası Bölgeleri Avrupa-Sibirya Bölgesinin Toplam Alanı (ha): ,49 Akdeniz Bölgesinin Toplam Alanı (ha): ,27 İran-Turan Bölgesinin Toplam Alanı (ha): ,77 56

63 Şekil 6.2. Korunan alanlar 57

64 Şekil 6.3. DKMP, OGM Korunan alanlar 58

65 Şekil 6.4. DKMP, OGM, ÖÇK ve Doğal Sitler 59

66 Sulak Alanlar Bugüne kadar yapılan çalışmalarda ekolojik açıdan öneme sahip akarsular da olmak üzere 1282 adet sulak alan bugüne kadar tespit edilmiştir. Tespit edilen alanlardan 135 adet sulak alanın Ramsar Kriterlerini karşılayan uluslararası öneme sahip sulak alan niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Uluslararası öneme sahip sulak alanlardan 13 tanesi Ramsar Alanı statüsünde ilan edilmiştir. Tablo 6.5. Sulak alanlar Sulak Alanlar Sayısı Alanı (ha.) Plan Durumu 31 Aralık 2012 itibariyle Uluslararası öneme sahip sulak alanlar Ramsar alanı TOPLAM Kaynak: DKMP Gn. Md. Hassas Alanlar Daire Başkanlığı Özellikle 2012 yılında başlatılan Sulak Alan Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projeleri bugüne kadar sulak alanlar üzerine yapılan en kapsamlı proje niteliğindedir yılı içinde başlayan Sulak Alan Alt Havzası Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projeleri kapsamında 28 sulak alanın alt havzasında toplam 39 sulak alanda etüt çalışmaları yapılmıştır. Bu projelerden 28 adedi 2012 yılı sonunda tamamlanmıştır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı nca yılları arasında 23 adet sulak alan yönetim planı hazırlanmış, Ulusal Sulak Alan Komisyonu nun uygun görüşü ile yürürlüğe girmiştir. Bu planlar: 1. Göksu Deltası (Mersin 1999), 2. Manyas Gölü (Balıkesir 2003), 3. Uluabat Gölü (Bursa 2003), 4. Gediz Deltası (İzmir 2007), 5. Kızılırmak Deltası ( Samsun 2008), 6. Akşehir-Eber Gölleri (Afyon-Konya 2008), 7. Sultan Sazlığı (Kayseri 2008), 8. Yumurtalık Lagünü (Adana 2008), 9. Eğirdir Gölü (Isparta 2008), 10. Burdur Gölü (Burdur 2008), 11. Acarlar Gölü Longoz Ormanı (Sakarya, 2009) 12. Hazar Gölü (Elazığ, 2010) 13. Gökgöl-Işıklı Gölleri (Denizli, 2010) 14. Karakuyu Sazlıkları (Afyon, 2010) 15. Seyfe Gölü (Kırşehir, 2010) 16. Kuyucuk Gölü (Kars, 2010) 17. Efteni Gölü (Düzce 2012) 60

67 18. Tödürge Gölü (Sivas 2012) 19. Ulaş Gölü (Sivas 2012) 20. Kozanlı-Gökgöl (Konya 2012) 21. Hürmetçi Sazlıkları (Kayseri 2012) 22. Balıkdamı Gölü (Eskişehir 2012) 23. Akyatan Tuzla Lagünü (Adana 2012) Şekil 6.5. Sulak alan yönetim planı sayısının yıllara göre kümülatif dağılımı Kaynak: DKMP Gn. Md. Hassas Alanlar Daire Başkanlığı Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları Yaban Hayatı Geliştirme Sahalarının türlere göre dağılımına bakıldığında 22 sahanın Yaban Keçisi için, 15 sahanın Kızıl Geyik için, 16 adet saha ise su kuşları için tesis edildiği görülmektedir. Daha sonra Karaca, Yaban Koyunu, Ceylan, Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi, Ayı, Sırtlan, Alageyik, Dağ Horozu, Sülün, Toy gibi türlerimiz için tesis edilen sahalar yer almaktadır. Bu sahalarda köy tüzel kişilikleri ve belde belediyeleri ile yapılan işbirliği ile koruma çalışmaları yapılmaktadır ve bu kapsamda 2012 yılı içerisinde 46 köy tüzel kişiliği ve belde belediyesi ile işbirliği yapılmıştır. Yapılan bu işbirliği çalışması ile gerek yaban hayvanlarının yerel halk tarafından korunması sağlanmış gerekse kırsal kalkınmaya destek olunmuştur. Yaban Hayvanları 2012 yılında yerli tasma ile ilk defa takibe alınmıştır. YHGS ve Yaban Hayatı yerli gözlem aracı ile takip edilmesi çalışmaları yürütülmüş, ayrıca YHGS ile Yaban hayvanlarının havadan takip edilmesi için uzaktan kumandalı gözlem aracı üretilmiş, yapılan denemelerde (video ve fotoğraf çekimleri) başarılı sonuçlar alınmıştır. Yaban Hayatı Gelişme Sahalarında (YHGS) hedef türlere yönelik envanter çalışmaları özellikle türün popülasyonunun izlenmesine yönelik verileri içermektedir. 61

TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM. Özet

TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM. Özet TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM Mesut Uyanık 1*, Ş. Metin Kara 2, Bilal Gürbüz 1, Yasin Özgen 1 1 Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Dışkapı-Ankara 2 Ordu Üniversitesi,

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİ VE ULUSAL UYGULAMA DENEYİMİ

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİ VE ULUSAL UYGULAMA DENEYİMİ 1 T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİ VE ULUSAL UYGULAMA DENEYİMİ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK=BİYOLOJİK KAYNAK Ekosistem Tür Gen 2 3 Bozulmamış

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK Dünyada kültüre alınıp yetiştirilmekte olan 138 meyve türünden, yaklaşık 16'sı subtropik meyve türü olan 75'e yakın tür ülkemizde

Detaylı

TÜRKİYEDE DOĞA KORUMA UYGULAMALARI VE AB SÜRECİNE UYUM ÇALIŞMALARI

TÜRKİYEDE DOĞA KORUMA UYGULAMALARI VE AB SÜRECİNE UYUM ÇALIŞMALARI T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYEDE DOĞA KORUMA UYGULAMALARI VE AB SÜRECİNE UYUM ÇALIŞMALARI ANKARA 09.11.2010 SUNUM İÇERİĞİ - Türkiye nin Biyolojik Zenginliği

Detaylı

TÜRKİYE NİN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİNE ilişkin GENEL BİLGİ

TÜRKİYE NİN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİNE ilişkin GENEL BİLGİ TÜRKİYE NİN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİNE İLİŞKİN GENEL BİLGİ, BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ KORUMA ÇALIŞMALARI VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİ VE ULUSAL BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI( UBSEP) TÜRKİYE

Detaylı

TÜRKİYE DE EKOSİSTEM ÇEŞİTLİLİĞİ

TÜRKİYE DE EKOSİSTEM ÇEŞİTLİLİĞİ 2 3 TÜRKİYE DE EKOSİSTEM ÇEŞİTLİLİĞİ Bu üç farklı biyocoğrafik bölgenin kesişme noktası olarak Türkiye; TARIM, ORMAN, DAĞ,, STEP, SULAK ALAN, KIYI VE DENİZ ekosistemlerine ve bu ekosistemlerin farklı formlarına

Detaylı

Biyolojik Çeşitlilik

Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik çeşitlilik dünyada yaşayan canlıların ve yaşam şekillerinin eşitliliği demektir. Bir bölgede yaşayan canlı türleri, tür cinsindeki farklılıklar ve farklı yaşam biçimleri

Detaylı

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA TRA1 FLORA Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA Avrupa dan Asya ya geçiş, saatten saate belli oluyor. Yiten ormanların yerini sık ve bitek çayırlar alıyor. Tepeler yassılaşıyor. Bizim ormanlarımızda bulunmayan

Detaylı

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ Dr. Jale SEZEN Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tabiat Varlıklarını Koruma Şubesi,Tekirdağ TABİAT VARLIKLARI VE KORUNAN ALANLAR Jeolojik devirlerle, tarih öncesi

Detaylı

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler KORUNAN ALANLAR Korunan alanlar incelenip, değerlendirilirken ve ilan edilirken yalnız alanın yeri ile ilgili ve ekolojik kriterler değil, onların yanında tarih, kültürel ya da bilimsel değerleri de dikkate

Detaylı

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) YRD.DOÇ.DR.IŞIL KAYMAZ, 2017, ANKARA ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BU SUNUMU KAYNAK GÖSTERMEDEN KULLANMAYINIZ YA DA ÇOĞALTMAYINIZ! Peyzaj kavramı insanlar tarafından algılandığı

Detaylı

NUH UN GEMİSİ Ulusal Biyolojik Çeşitlilik VERİTABANI

NUH UN GEMİSİ Ulusal Biyolojik Çeşitlilik VERİTABANI T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI BİLGİ İŞLEM DAİRESİ BAŞKANLIĞI / BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK İZLEME BİRİMİ NUH UN GEMİSİ Ulusal Biyolojik Çeşitlilik VERİTABANI Ülkemiz Biyolojik Çeşitlilik Zenginliği Açısından

Detaylı

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik TEMEL KAVRAMLAR Doğa, çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik Kavramları Yabanıl Alan, Yabanıllık ve Yaban Hayatı Kavramları Doğa Koruma Kavramı ve Kapsamı Doğal Kaynak Yönetiminin Genel Kapsamı Doğa,

Detaylı

Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım

Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım Denizlerimiz ve kıyılarımız canlı çeşitliliği bakımından çok zengin yerler. Ancak günümüzde bu çeşitlilik azalma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun birçok nedeni

Detaylı

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE TÜRKİYE NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DERS 5 TÜRKİYE NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER 1-Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler

Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler BYL118 Çevre Biyolojisi-II Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü lisans dersi Çağatay Tavşanoğlu 2016-2017 Bahar Biyoçeşitlilik - Tür çeşitliliği - Genetik

Detaylı

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Milli Parklar Daire Başkanlığı Cihad ÖZTÜRK Orman Yüksek Mühendisi PLANLAMA NEDİR? Planlama, sorun

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

YEŞİL DENİZ KAPLUMBAĞASININ KORUNMASI İÇİN İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ BROŞÜR TR 2017 AKYATAN2016 NIN YOLCULUĞU

YEŞİL DENİZ KAPLUMBAĞASININ KORUNMASI İÇİN İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ BROŞÜR TR 2017 AKYATAN2016 NIN YOLCULUĞU YEŞİL DENİZ KAPLUMBAĞASININ KORUNMASI İÇİN İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ BROŞÜR TR 2017 AKYATAN2016 NIN AKYATAN2016 NIN GÖÇ ROTASI* Cenk Oruç / WWF-Türkiye Cenk Oruç / WWF-Türkiye *18 Temmuz-11 Kasım 2016 tarihleri

Detaylı

POPÜLASYON EKOLOJİSİ

POPÜLASYON EKOLOJİSİ POPÜLASYON EKOLOJİSİ Herhangi bir türün populasyonuna ait bir fert bazı durumlarda (ya da özel durumlarda) o populasyonun temsilcisi olarak kabul edilebilir, ancak genel anlamda bir fert hiçbir zaman bir

Detaylı

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ Yazarlar Doç.Dr.Hasan Genç Doç.Dr.İbrahim Aydın Doç.Dr.M. Pınar Demirci Güler Dr. H. Gamze Hastürk Yrd.Doç.Dr. Suat Yapalak Yrd.Doç.Dr. Şule Dönertaş Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir.

Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir. . Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir. Biyolojik Çeşitlilik ise; Populasyonların gen havuzlarındaki gen çeşitliliği

Detaylı

BuNLarI BiLiYOr muyuz?

BuNLarI BiLiYOr muyuz? BuNLarI BiLiYOr muyuz? D B Turmepa Kimdir? eniztemiz Derneği/ TURMEPA, ülkemiz kıyı ve denizlerinin korunmasını ulusal bir öncelik haline getirmek ve gelecek nesillere temiz denizlerin kucakladığı yaşanabilir

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

Mağaraların ve Mağara Doğasının Korunması İçin İşbirliğinin Geliştirilmesi Projesi EGE MAĞARA ARAŞTIRMA VE KORUMA DERNEĞİ

Mağaraların ve Mağara Doğasının Korunması İçin İşbirliğinin Geliştirilmesi Projesi EGE MAĞARA ARAŞTIRMA VE KORUMA DERNEĞİ Bu hibe programı Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından finanse edilmektedir. Mağaraların ve Mağara Doğasının Korunması İçin İşbirliğinin Geliştirilmesi Projesi EGE MAĞARA ARAŞTIRMA

Detaylı

GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÖZET

GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÖZET 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu 197 GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ Sibel MERİÇ Jeoloji Yüksek Mühendisi Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Ankara,TÜRKİYE sibelozilcan@gmail.com Seçkin

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları

Detaylı

Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI

Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI Harikulade bir tabii oluşum olan Milli Park, eşine az rastlanan tatlı ve tuzlu su ekosistemlerini bir arada bulundurması ve Afrika ile Avrupa arasındaki

Detaylı

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME Proje, Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık

Detaylı

23-25 Ekim 2013 tarihinde SAMSUN da düzenlenen III. ULUSAL SULAK ALANLAR KONGRESİ ne

23-25 Ekim 2013 tarihinde SAMSUN da düzenlenen III. ULUSAL SULAK ALANLAR KONGRESİ ne 23-25 Ekim 2013 tarihinde SAMSUN da düzenlenen III. ULUSAL SULAK ALANLAR KONGRESİ ne SARI, A., BAŞKAYA, Ş. ve GÜNDOĞDU, E., 2013. Bir Şehrin Yuttuğu Sulak Alan: Erzurum Bataklıkları adlı poster bildiri

Detaylı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

ULUSAL BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI

ULUSAL BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI ULUSAL BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI 2007 T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Ulusal

Detaylı

ARDAHAN İLİNİN EKONOMİK KALKINMASI

ARDAHAN İLİNİN EKONOMİK KALKINMASI İKTİSADÎ ARAŞTIRMALAR VAKFI ARDAHAN İLİNİN EKONOMİK KALKINMASI SEMİNER İSTANBUL, 1998 DOÇ.DR. NASİP DEMİRKUŞ: Sayın Vali'm, Sayın İktisadi Araştırmalar Vakfı Yetkilileri, Saygıdeğer Misafirler, Değerli

Detaylı

Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009

Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009 Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2005 Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009 Alanların Özellikleri Lagünler, tuzlu bataklıklar, tatlısu bataklıkları,

Detaylı

Bu alanlar, Akdeniz deki tekil deniz dağlarını simgelemektedir. Deniz dağları aynı zamanda önerilen bir çok deniz koruma alanı bölgesini içermektedir.

Bu alanlar, Akdeniz deki tekil deniz dağlarını simgelemektedir. Deniz dağları aynı zamanda önerilen bir çok deniz koruma alanı bölgesini içermektedir. 1. Alboran Denizi Alboran Denizi, Akdeniz in sıcak suları ile Atlas Okyanusu nun soğuk sularının buluşma noktasıdır ve bir çok balık, balina ve yunusun göç rotası üzerinde yer alır. Alboran Denizi, deniz

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü KORUNAN ALAN İSTATİSTİKLERİ METAVERİLERİ

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü KORUNAN ALAN İSTATİSTİKLERİ METAVERİLERİ KORUNAN ALAN İSTATİSTİKLERİ METAVERİLERİ I. Analitik Çerçeve ve Kapsam, Tanımlamalar ve Sınıflamalar a) Analitik Çerçeve ve Kapsam: Korunan alan istatistikleri; korunan alanlar (milli park, tabiat parkı,

Detaylı

Bu türleri yakından tanımak için haritaya tıklayın.

Bu türleri yakından tanımak için haritaya tıklayın. Anadolu'da Te hlike Altındaki Tüm Türler Hazar kaplanı, Gökçe balığı ve Anadolu parsı... National Geographic Türkiye, Temmuz sayısında ülkemizde tehlike altındaki türlere dikkat çekti. Bu türleri yakından

Detaylı

YABANİ BİTKİLERİN KORUNMASI, SÜRDÜRÜLEBİLİR HASADI ve KULLANIMI

YABANİ BİTKİLERİN KORUNMASI, SÜRDÜRÜLEBİLİR HASADI ve KULLANIMI YABANİ BİTKİLERİN KORUNMASI, SÜRDÜRÜLEBİLİR HASADI ve KULLANIMI Türkiye nin bitkisel zenginliği Ülkemizde 12.500 farklı bitki türü bulunuyor. Bu bitkilerin 4.000 tanesi yaklaşık 1/3 ü endemik (ülkemize

Detaylı

Natura 2000 Alanlarının Belirlenmesi ve Tayin Süreci Bulgaristan Örneği

Natura 2000 Alanlarının Belirlenmesi ve Tayin Süreci Bulgaristan Örneği Natura 2000 Alanlarının Belirlenmesi ve Tayin Süreci Bulgaristan Örneği Ventzislav Vassilev, REC Bulgaristan 30 Ocak- 1 Şubat 2018 AB ye Katılım Öncesi Bulgaristan daki Koruma Alanları 20. Yüzyıl başları

Detaylı

Antalya nın Yaban Hayatı ve Yaban Hayatı Koruma Statüleri. Wildlife and Wildlife Conservation Status of Antalya Province.

Antalya nın Yaban Hayatı ve Yaban Hayatı Koruma Statüleri. Wildlife and Wildlife Conservation Status of Antalya Province. Güllükdağı (Termessos) Milli Parkı nda yaban hayatı Capra aegagrus(yaban Keçisi ) Antalya nın Yaban Hayatı ve Yaban Hayatı Koruma Statüleri Wildlife and Wildlife Conservation Status of Antalya Province

Detaylı

1972 Dünya Miras Sözleşmesi

1972 Dünya Miras Sözleşmesi 1972 Dünya Miras Sözleşmesi Dünyada kültürel ve çevresel açıdan evrensel üstün değer taşıyan tarihsel alan ve doğal bölgelerin korunması Dünya Miras Listesi 745 Kültürel 188 Doğal 29 Karma (Doğal ve kültürel)

Detaylı

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR Osman İYİMAYA Genel Müdür Enerji hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olarak başta sanayi, teknoloji,

Detaylı

Türkiye de Doğa Koruma ve. Yıldıray Lise. yildiray.lise@undp.org. http://yildiraylise.wordpress.com

Türkiye de Doğa Koruma ve. Yıldıray Lise. yildiray.lise@undp.org. http://yildiraylise.wordpress.com Türkiye de Doğa Koruma ve Küre Dağları Milli Parkı Yıldıray Lise yildiray.lise@undp.org http://yildiraylise.wordpress.com Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Ofisi Orman Koruma Alanları Yönetiminin

Detaylı

Su Yönetimi ve Ekosistem Hizmetleri Çalıştayı

Su Yönetimi ve Ekosistem Hizmetleri Çalıştayı Doğa Koruma Merkezi Nature Conservation Centre Su Yönetimi ve Ekosistem Hizmetleri Çalıştayı Uğur Zeydanlı, Özge Balkız, Pınar Pamuçu-Albers, Elif Deniz Ülker Çevre Doğa Koruma Jargonu Koruma Alanı Biyolojik

Detaylı

Dersin Kodu 1200.9133

Dersin Kodu 1200.9133 Çevre Bilimi Dersin Adı Çevre Bilimi Dersin Kodu 1200.9133 Dersin Türü Zorunlu Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi 3,00 Haftalık Ders Saati (Kuramsal) 3 Haftalık Uygulama Saati 0 Haftalık Laboratuar Saati

Detaylı

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 11. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 11. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ 2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 11. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ Ay EKİM Hafta Ders Saati Biyoçeşitlilik Biyoçeşitlilik Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı İklim Değişikliği 1. Ulusal Bildirimi,

Detaylı

YABANİ KARANFİL Dianthus elegans

YABANİ KARANFİL Dianthus elegans YABANİ KARANFİL Dianthus elegans 1 1 YABANİ KARANFİL Dianthus elegans 1 Endemizm: Akdeniz Yayılış Alanı: Antalya Ticari Üretimi: Yok Çiçeklenme Zamanı: Temmuz-Ağustos Çiçekli Kalma Süresi: 1 ay Bitki Formu:

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI I. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Sunum Akışı Tanışma Ders İçeriği Derste Uyulacak Kurallar Ödev ve Sınavlar Derse Giriş Ders Akışı Dünya da ve Türkiye de Doğa Korumanın Tarihsel

Detaylı

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri,

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri, Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri, KIRSAL ARAZİ YÖNETİMİNDE ANALİTİK VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE SENTEZ PAFTALARININ ÜRETİLMESİ; Prof. Dr. Yusuf KURUCU

Detaylı

TÜBİTAK 107 G 029. 5.2. Proje Sonuçları

TÜBİTAK 107 G 029. 5.2. Proje Sonuçları 5.2. Proje Sonuçları Proje sonuçlandığında; uygulayıcının (DMP) eline sadece bir uygulama planı (Yazılıkaya YGS Yönetim Planı) değil aynı zamanda bir YGS plan/planlama modeli geçeceği için, YGS planlamasıyla

Detaylı

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 İçindekiler 1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 1. BÖLÜM: BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI ve BİYOLOJİ... 12 A. BİLİMSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ... 12 1. Bilim İnsanı ve Bilim... 12 B. BİLİMSEL YÖNTEMİN AŞAMALARI...

Detaylı

Bulgaristan da Doğa Koruma Veri Tabanı ve Bilgi Sistemi

Bulgaristan da Doğa Koruma Veri Tabanı ve Bilgi Sistemi Bulgaristan da Doğa Koruma Veri Tabanı ve Bilgi Sistemi Ventzislav Vassilev, REC Bulgaristan 30 Ocak - 1 Şubat 2018 Natura 2000 için bilgi sistemi ve veri tabanına neden ihtiyacımız var? Türler ve habitatlar

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü SAYI : B.18.0.DMP.0.00.02.010.01.../09/2007 KONU : Doğa Turları G E N E L G

Detaylı

Eco new farmers. Modül 1- Organik Tarıma Giriş. Bölüm 4- Organik Tarım ve Koruma

Eco new farmers. Modül 1- Organik Tarıma Giriş. Bölüm 4- Organik Tarım ve Koruma Eco new farmers Modül 1- Organik Tarıma Giriş Bölüm 4- Organik Tarım ve Koruma Modul 1- Organik Tarıma Giriş Bölüm 4 Organik Tarım ve Koruma www.econewfarmers.eu 1. Giriş Organik tarım kültür alanlarında

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı,

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı, GELECEĞİN SORUNLARI SU Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı, ekonomik kalkınma, enerji üretimi,

Detaylı

Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler

Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler Bakliyat üretiminde artış trendi sonraki yıllarda da devam etmiş, 2013 yılında 77,2 milyon tona, 2014 yılında da 77,6 milyon tona çıkmıştır. Bu artışta hem ekim

Detaylı

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİK BİRİMLER *Ekoloji: Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. Ekolojik birimlerin küçükten büyüye doğru sıralaması: Ekoloji

Detaylı

1,5 YIL 2007 DE KULLANILAN YENİLENEBİLİR KAYNAKLARIN OLUŞMASI İÇİN GEREKEN SÜRE

1,5 YIL 2007 DE KULLANILAN YENİLENEBİLİR KAYNAKLARIN OLUŞMASI İÇİN GEREKEN SÜRE YÖNETİCİ ÖZETİ 2010 - Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Yılı Yeni türlerin keşfinin sürdüğü, ancak kafesteki kaplan sayısının doğada yaşayan kaplan sayısını geçtiği yıl (Shu-Jin Luo, 2008) Biyolojik çeşitlilik

Detaylı

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR ILIMAN KUŞAK GÖLLERİNDE MEVSİMLERE BAĞLI OLARAK GÖRÜLEN TABAKALAŞMA VE KARIŞMA Ilıman veya subtropikal bölgelerde 20 metreden derin ve büyük göllerde mevsimsel sıcaklık

Detaylı

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU HAZIRLAYAN DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ TOBB SİVAS İLİ AKADEMİK DANIŞMANI Sivas İli 28.6 bin metrekarelik toprağı ile ülkemizin toprak büyüklüğü sıralamasında 2. sıradadır.

Detaylı

YEŞİL ENERJİ HAYAL DEĞİL! Doç. Dr. Serdar Gökhan ŞENOL EGE Ü. Botanik Bahçesi Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi

YEŞİL ENERJİ HAYAL DEĞİL! Doç. Dr. Serdar Gökhan ŞENOL EGE Ü. Botanik Bahçesi Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi YEŞİL ENERJİ HAYAL DEĞİL! Doç. Dr. Serdar Gökhan ŞENOL EGE Ü. Botanik Bahçesi Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi Dünya Genelinde Bitki Çeşitliliği ve Endemizm? Akdeniz kıyıları 25000 tür 13000 end

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TRÜF ORMANI

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TRÜF ORMANI T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TRÜF ORMANI EYLEM PLANI 2014-2018 O R M A N G E N E L M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü T R Ü F O R M A N I E Y L E M P L A N I 2 0 1 4-2 0 1 8 Orman Genel Müdürlüğümüzün

Detaylı

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı İspanya da 120 un değirmeni olduğu bilinmektedir. Bu değirmenlerin çok büyük bir çoğunluğu yılda 2000 tonun üzerinde kapasiteyle çalışmaktadır. Pazarın yüzde 75

Detaylı

5 Haziran Dünya Çevre Günü Kutlandı

5 Haziran Dünya Çevre Günü Kutlandı 5 Haziran Dünya Çevre Günü Kutlandı En çevreci organize sanayi bölgeleri ve ilköğretim okullarına ödülleri verildi 5 Haziran Dünya Çevre Günü, Antalya da Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu nun

Detaylı

Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası

Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası 6. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, 01-02 Kasım 2017, JW Marriott, Ankara Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası Dr. Yasin İLEMİN Yaban Hayatı Uzmanı Öğretim Görevlisi Muğla Sıtkı Koçman

Detaylı

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.

Detaylı

RES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler

RES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler RES Projelerinin Değerlendirilmesinde Yer Seçiminin Önemi ve Dikkate Alınacak Ekolojik Parametreler Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi 5-6 Kasım 2014 İstanbul Akdeniz Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı

Detaylı

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1 Uymanız gereken zorunluluklar ÇEVRE KORUMA Dr. Semih EDİŞ Uymanız gereken zorunluluklar Neden bu dersteyiz? Orman Mühendisi adayı olarak çevre konusunda bilgi sahibi olmak Merak etmek Mezun olmak için

Detaylı

T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA ve MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA ve MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA ve MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Envanter Oluşturmanın Tarihsel Gelişimi İnternet Ağına Bağlı Veritabanları Masaüstü Yazılımlar Müze Koleksiyonları, Herbaryumlar,

Detaylı

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik Yrd.Doç.Dr. Gül GÜNEŞ Atılım Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü İşletme Fakültesi ggunes@atilim.edu.tr

Detaylı

Söğütözü Cad. No: 14/E Söğütözü-Ankara. Telefon +90 312 207 60 63 veya +90 312 207 70 39

Söğütözü Cad. No: 14/E Söğütözü-Ankara. Telefon +90 312 207 60 63 veya +90 312 207 70 39 . RPOR VEREN TRF kit Taraf Türkiye Cumhuriyeti ULUSL ODK NOKT Kurumun tam adı İrtibat memurunun adı ve unvanı Posta adresi Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Prof. Dr.

Detaylı

Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma

Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi Düzenleyici Etki Analizi Ön Çalışma Yaban Kuşlarının Korunması Direktifi 2009/147/EC İçerik Kuş Direktifi Ön DEA raporu Rapor sonrası yapılanlar İstişare Süreci

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum 6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum Su kalitesi istatistikleri konusunda, halen Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından 25 havzada nehir ve göl suyu kalitesi izleme çalışmaları

Detaylı

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS 31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin

Detaylı

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER Fonksiyonlar Fonksiyon tanımı Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER Fonksiyona uygulanacak Silvikültürel MÜDAHALELER 2) ETÇAP Planlarının Düzenlenmesine

Detaylı

12 Mayıs 2016 PERŞEMBE

12 Mayıs 2016 PERŞEMBE 12 Mayıs 2016 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 29710 YÖNETMELİK Orman ve Su İşleri Bakanlığından: TAŞKIN YÖNETİM PLANLARININ HAZIRLANMASI, UYGULANMASI VE İZLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı

HABİTAT DİREKTİFİ KAPSAMINDAKİ ÇALIŞMALAR

HABİTAT DİREKTİFİ KAPSAMINDAKİ ÇALIŞMALAR T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA A KORUMA VE MİLLM LLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLM RLÜĞÜ Doğa a Koruma Dairesi Başkanl kanlığı HABİTAT DİREKTİFİ KAPSAMINDAKİ ÇALIŞMALAR Hazırlayan: Serhan ÇAĞIRANKAYA Ziraat

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE ALANINDA MUTABAKAT ZAPTI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE ALANINDA MUTABAKAT ZAPTI TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE ALANINDA MUTABAKAT ZAPTI Bundan böyle "Taraflar" olarak anılacak olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti

Detaylı

EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ. Veli&Sümeyra YILMAZ

EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ. Veli&Sümeyra YILMAZ EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ Belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim içinde bulunan canlılar (biyotik) ile bunların cansız çevrelerinin (abiyotik) oluşturduğu bütüne EKOSİSTEM denir. EKOSİSTEM

Detaylı

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü YENİLENMİŞ TÜRKİYE DİRİ FAY HARİTALARI VE DEPREM TEHLİKESİNİN BELİRLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMİ Dr. Tamer Y. DUMAN MTA Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etütleri Dairesi Türkiye neden bir deprem ülkesi? Yerküre iç-dinamikleri

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI V. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Uzun Devreli Gelişme Planı-Uludağ MP Uludağ, 6831 sayılı Orman Kanunu nun 25. maddesi gereğince, 20.09.1961 tarih ve 6119-5 sayılı Bakanlık

Detaylı

BÖLÜM 8 EKOLOJİK KOMMÜNİTELER

BÖLÜM 8 EKOLOJİK KOMMÜNİTELER BÖLÜM 8 EKOLOJİK KOMMÜNİTELER Ekolojik bir yaklaşımla, bireysel olarak bir organizmanın ya da tek bir türe ait bir populasyonun bir şekilde çevresindeki kompleks etkileşimlerden ayrılmış izole bir şekilde

Detaylı

ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ?

ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ? ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ? Yücel ÇAĞLAR ormanlarindelisi@gmail.com (Resim:Jakub Roszak (Yaş 8) Nedenleri mi? Sonuçları mı? Önlemleri mi? Ekolojik

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

Akarsu Ekosistemlerinde Ekolojik Etki Analizi (Hidroelektrik Santral Uygulamaları)

Akarsu Ekosistemlerinde Ekolojik Etki Analizi (Hidroelektrik Santral Uygulamaları) T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Hassas Alanlar Dairesi Başkanlığı Sulak Alanlar Şube Müdürlüğü Akarsu Ekosistemlerinde Ekolojik Etki Analizi (Hidroelektrik

Detaylı

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 10. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 10. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ 2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 10. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ Ay EKİM Hafta Ders Saati 5 2 Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Dünya nın Tektonik Oluşumu

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI III. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Köprülü Kanyon Milli Parkının Kısa Tanıtımı Gerçekleştirilen Envanter Çalışmaları Belirlenen Orman Fonksiyonları Üretim Ekolojik Sosyal

Detaylı

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI 1. Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (The Vienna Convention on the Law of Treaties, 1969 (VCLT)), uluslararası hukuk araçlarının

Detaylı

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Antakya/HATAY Güney Amerika kökenli bir bitki olan patates

Detaylı

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur - Doğa Koruma Mevzuat Tarihçe - Ulusal Mevzuat - Uluslar arası Sözleşmeler - Mevcut Kurumsal Yapı - Öngörülen Kurumsal Yapı - Ulusal

Detaylı

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS PEYZAJ EKOLOJİSİNDE TEMEL PRENSİPLER Peyzaj ekolojisinde 7 önemli ana prensipten söz edilebilir. Bunlardan ilk ikisi peyzajın strüktürüne odaklanmaktadır.

Detaylı