BELLE N KI UYKUSU" VE "ISSIZLI IN ORTASI" ADLI ROMANLARDA BELLEK MEMORY IN THE NOVELS THAT NAMED "BELLE N KI UYKUSU" AND "ISSIZLI IN ORTASI"

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BELLE N KI UYKUSU" VE "ISSIZLI IN ORTASI" ADLI ROMANLARDA BELLEK MEMORY IN THE NOVELS THAT NAMED "BELLE N KI UYKUSU" AND "ISSIZLI IN ORTASI""

Transkript

1 Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 38 Volume: 8 Issue: 38 Haziran 2015 June Issn: BELLEN KI UYKUSU" VE "ISSIZLIIN ORTASI" ADLI ROMANLARDA BELLEK MEMORY IN THE NOVELS THAT NAMED "BELLEN KI UYKUSU" AND "ISSIZLIIN ORTASI" Derya KILIÇKAYA Öz Ben edebiyat yoluyla toplumsal bellee kayıt dümenin peindeyim. diyen, yazar Mehmet Erolu nun, toplumsal hafızaya gönderme yaptıı ve okuyucuyu sorgulamaya iten romanı Bellein Kı Uykusu nda, sevgi ve hayalin peinde, aynı anda hem geçmie hem de gelecee doru yapılan fantastik bir yolculuk anlatılır. Bellein Kı Uykusu kiisel ve toplumsal bellei irdeleyeceimiz ilk eser olacaktır. Issızlıın Ortası nda Romanda, geçmiinin yükünü omuzlarında taıyan Ayhan lyasolu nun, bu geçmile yaptıı hesaplama anlatılır. Geçmii sorgulamaktan kendini alamayan Ayhan, aynı zamanda çarıımların da esiri altındadır teki Kıbrıs Barı Harekâtı nda astemen olarak gördüümüz roman kiisine, savaın olumsuz yönleri derinlemesine tesir eder ve sonraki hayatında da yaadıkları, bir türlü peini bırakmaz. Biz ise ite bu yazımızda Mehmet Erolu nun adı geçen iki eserinde iledii bellek kavramını deerlendirmeye çalıacaız. Anahtar Kelimeler: Bellek, Geçmi, Gelecek, Acı, Mutluluk. Abstract Mehmet Erolu tells us a fantastic journey that happens in the future and the past at the same time in Bellein Kı Uykusu.The main character of this novel seeks for love and dream during this journey Writer alleges that happiness makes us ordinary and takes us to the memorylessness.he propounds the relationship between pain and memory in this novel.he also claims that being memoryless is the same as being dead while living.. Bellein Kı Uykusu, which Mehmet Erolu tells a train travel of a man who doesn't even remember his name, is the first novel that we are going to examine personal and social memory.the second novel we are going to examine is Issızlıın Ortası,which belongs to the same writer.the main character of the novel is Ayhan lyasolu.in this novel writer tells Ayhan lyasolu's conflict with his past.ayhan is a depressed character.he served in the army as third lieutenant during Cyprus Peace Operation in 1974.This war had many bad effects on him.after the war he recalls the past all the time. Namely he coalesces with his memory. We are going to try to evaluate the memory as a notion in this two novels. Keywords: Memory, Past, Future, Pain, Happiness. GR Büyük toplumsal olaylar, büyük anlatıların da ortaya çıkmasını salamıtır. Tanıklık edilen pek çok hadise insanın belleinde yer eder ve kimi zaman da geleceine yön verir. Eskiye balılık ile ilikilendirebileceimiz anımsama\hatırlama, edebiyatımıza da yön vermi ve bu kavram çevresinde eserler ortaya konmutur. Bu eserlerde kimi zaman birebir olayların içinde bulunmu, tanıklık etmi ve etkilenmi kiiler anlatılabildii gibi, bu etkileri yıllar sonra hisseden, yarım kalmı bir sorgulama ve hesaplamayı yürüten kiiler de anlatılır. (Günay-Erkol, 2011: 44) Bellekte yer eden kimi ayrıntılar, insanın karısına uzun süre sonra da çıkabilmektedir. Belleindeki olumlu ya da olumsuz ayrıntılarla uraan kiin psikolojisi ise üzerinde durulması gereken ayrı bir konudur. Geçmii anımsayarak mutlu olmaya çalıan insanlar olduu gibi, belleindeki olumsuzluklarla savaarak yaayanlar da mevcuttur. Kendini tanımaya ve anlamaya çalıan bireyin bu mücadelesi elbette ki edebiyata da yansıyacaktır. Kiilerin bellei olduu gibi, toplumun da bir bellei vardır. Toplumsal hafızamızda neler olduunu edebiyat yoluyla açıklamaya çalıan Mehmet Erolu, bu konuda örnek tekil etmi bir yazardır. Gelecein, geçmile anlamlandıını savunan yazarın, onca romanı arasından "Bellein Kı Uykusu" ile "Issızlıın Ortası"nı seçtik. Her iki romanda da geçmiin yükünü omuzlarında taıyan, bellekleriyle hesaplaan bireyler bakii olarak görülür. Belleklerine yer etmi Bu makale 5-7 Eylül 2013 tarihinde, Kültür Aratırmaları Dernei'nin Bilkent Üniversitesi'nde düzenledii, VII.Uluslararası Kültür Aratırmaları Sempozyumu'nda bildiri olarak sunulmutur. Okt. Dr., Kocaeli Üniversitesi Rektörlük Türk Dili Bölümü

2 sahnelerle yaamaya çalıan bu kiilerin hayatlarında, anının ne kadar önemli bir yeri olduunu anlamı oluruz. Amacımız, çok önemli bir bilgi deposu olarak görülen "bellek" kavramının, bu iki romandaki yansımasını görmek ve deerlendirmektir. Böylelikle, unutmak mı daha iyi yoksa hatırlamak mı tartımasına da edebiyat yoluyla bir cevap verilecektir. Mehmet Erolu nun, 1979 da yapılan yarımada Milliyet Roman Ödülü nü, 1985 tekinde ise Orhan Kemal Roman Armaanı ve Madaralı Roman Ödülü nü kazandıı ve 12 Eylül nedeniyle ancak 1984 te yayımlanabilen ilk romanı Issızlıın Ortası ile 2006 senesinde çıkardıı Bellein Kı Uykusu isimli eserini, bellek kavramı etrafında düündüümüzde bize pek çok kapı açılır. Mehmet Erolu nun her iki romanını bellek etrafında incelerken, yazarın ilk romanı olan Issızlıın Ortası ile deil de, onuncu romanı olan Bellein Kı Uykusu ile balamayı uygun görüyoruz; çünkü bu eser, Yitiri, Bellek ve Uyanı olmak üzere üç bölüme ayrılır ve bellek kavramı, dier romana göre, bunda daha ön plandadır. Eserde bellein durumu be balık altında incelenecektir: 1- Bellek Üzerine Düünceler 2- Kiisel Bellek 3- Alıkanlık Bellei 4- Bilisel Bellek 5- letiim Bellei. Issızlıın Ortası adlı eserde, 12 Mart 1971 darbesi sonrası durum gözler önüne serilir. Bakii ise Ayhan dır. 68 Kuaı na mensup olan Ayhan, Kıbrıs Barı Harekâtı na katılmı ve savata tanıklık ettii olaylar nedeniyle bunalıma girmitir. Belleinden bir türlü silip atamadıı sahneler, konumalar ve yaanmılıklarla beraber hayatını devam ettirmeye çalıır. Ayhan ın belleiyle vermi olduu bu savaı, balıklar altında deil de eserden birkaç örnek vererek açıklamaya çalıacaız. I-BELLEN KI UYKUSU 12 Eylül 1980 den sonra yaanan olumsuzluklara gönderme yapılan bu eserde, arada kalmı, kararsız bir bireyin bellek kaybı anlatılır. Romanın baında sadece M olarak, sonuna doru da Sadık adıyla karımıza çıkan kii, aslında sıradan bir insandır. Yaadıkları ve tanıklık ettikleri, onun hayatında derin izler bırakmıtır. Gerçeklik ve fantastiin birlikte yer aldıı bu romanda, belleini kaybetmi bir haldeyken tren yolculuuna çıkan ve yolculuun sonunda belleine de bilincine de tekrar kavuan bireyin sevgi, mutluluk, pimanlık gibi soyut kavramlar etrafında yaadıkları anlatılır. Bellein Kı Uykusu nda kurgusal gerçeklie ve fantastie ait iki ayrı mekân söz konusudur. Sadık ın evi romanın baında fantastik âleme romanın sonunda ise kurgusal gerçee ait bir yer olarak romanda kendine yer bulur. Bunun yanında bir de Sadık ın çıktıı fantastik yolculuun mekânı olan tren vardır. Bu mekân, simgesel ileviyle ön plana çıkar. Ayrı ayrı ancak birbirine balı parçalardan oluan tren, bu özelliiyle zaman dilimlerini simgelemektedir. Çünkü zaman da birbirine eklemlenmi geçmi, an ve gelecekten olumaktadır. Tren nasıl bir bütün olarak geriden gelip ileriye doru gidiyorsa zaman da geçmiten gelecee doru akmaktadır. Böylece insan ömrünün geçmi ve geleceiyle bir bütün olduu bu simgesel mekân aracılııyla irdelenmektedir. (Yürek, 2009: ) Seçilen bu simgesel mekân, eserde bir benzetme ile verilir: Belki de tren ve koridor aynı eydi: belleksizlik. (Erolu, 2009: 165) Romanın sonunda, Sadık ın belleksizlikten bellee doru yaptıı yolculuun aslında bir rüya olduu anlaılır. Sadık çıktıı bu yolculukla beraber, belleini de yeniden kurmutur. Yaptıı tren yolculuunda, kendi gibi belleksiz bir baka yolcu ile de karılaan Sadık, eserin sonunda bellek; yani geçmi olmadan gelecein de var olamayacaını kavrar. Çünkü bellek, ancak balangıç ve geçmie balanırsa anlamlanıyor. Unutmak, vazgeçmek, balantısız belleklerin sonucu deil mi? (Erolu, 2009: 201) Mehmet Erolu, bir söyleide bu konu hakkında unları belirtir: Varlıını dı dünyanın anılarına odaklayamamak; anısız göçebelik; belleksizlik bu olmalı. Bellek de bunun tam tersi. Bellek, yani anılar olmadan, geçmi diye bir ey olmaz, bunu biliyoruz. Aynı ekilde, gelecek de belleksiz mümkün deil. Çünkü gelecek, ancak geçmie balanırsa anlamlanıyor. Geçmie, balangıca uzanmayan gelecek, ipi kopmu bir uçurtmaya benzer. Bellei terk ederek -bu anıların unutulması demek- yitireceimiz en önemli eyse sevgi ve sevme yeteneimizdir. Daha dorusu sevdiimiz insanların, kavramların yitirilmesi demek belleksizlik. Hatırlamak, hatırlanmak çok mu önemli diye soranlara ben de u soruyu sorarım: Mezarları, mezar talarını neden dikiyoruz? Unutmamak, unutulmamak için. Bellein olmaması, yani unutmak, sonsuz bir hiçlie savrulmaya benziyor; engin denizde bir zerre olmak gibi... Unutan, unutulur. Bu yüzden belleksizlikten kurtulma istei, karanlıktan kurtulmak istei kadar olaan ve anlaılır. Özetlersek bellek geçmi için olduu kadar imdiki zaman ve gelecek için de önemli. (Kaplanöz, 2006)

3 Mehmet Erolu nun, vermi olduu röportajda bellek üzerine söylemi olduu bu cümlelerden sonra, romanında bellek kavramı etrafında neler söylediine geçebiliriz. 1- BELLEK ÜZERNE DÜÜNCELER Çıktıı fantastik tren yolculuunun baında palyaçoya benzerlii nedeniyle aynı adla anılan bir adam ve kendisi gibi sadece adının ba harfini bilen Bay G ile karılaan M (Sadık), bu tuhaf yolculuk süresince bellek kavramı etrafında pek çok söz duyacaktır. Bunların ilki bir filozof edasıyla konuan ve M ye yol göstermeye çalıan Palyaço dan gelir. Belleksiz iki adamla karılaınca onların yerinde olmak isteyen Palyaço bunun sebebini öyle açıklar: Çünkü bellek yoksa suç da günah da yoktur Desenize, bir bebek kadar masum iki yolcuyla birlikteyim. (Erolu, 2009: 12) Palyaçonun yolcuları bebee benzetmesi yerindedir; çünkü nsanı yalı kılan, geçmi ve anılardır. (Erolu, 2009: 156) Filozof Palyaço, M nin bellek üzerine sorduu Kurtulmak istediimiz bir günah yüzünden bellek silinebilir mi sizce? (Erolu, 2009: 13) sorusuna ise olumlu cevap verir ve bunun kiinin ne kadar çok istedii ile ilgili olduunu, insanın isterse beynindeki suçu silip atabileceini belirtir. M nin romanın baında, içinde bulunduu belleksizlik, onu bellek kavramı üzerinde düünmeye sevk etmi ve M., kendine nsanın iradesiyle bellei arasında bir ba mı vardı? (Erolu, 2009: 21) diye bir soru sorma gerei duymutur. Romanda bellek ve irade arasındaki sıkı iliki, yazar tarafından sürekli vurgulanmakta, okuyucunun da Belleksizlik iradesizliktir. eklinde düünmesine yol açmaktadır; çünkü insan, belleini yitirince, iradesini de yitirir. Romanın sonunda ise M (Sadık) iradesine kavuacaktır. te burada Hipokrates in o ünlü sözünü hatırlıyoruz. rade ve bellek, duygu ve endie sadece beynin iidir ve biri birinin belirleyici unsuru deildir. (Kaynarolu, 2009) Eserin sonunda iradesine kavuan Sadık (M), aynı zamanda dalmı olduu rüyadan da uyanacaktır. Yaptıı fantastik tren yolculuu, orada karılatıı kiiler, yaadıı olaylar bunların hepsi aslında bir rüyadan ibarettir. Belleksiz olarak çıktıı ve bilinçlenerek, iradesini yeniden kazanarak bitirdii bu yolculuun sonunda uykusundan uyanacak, belleine kavuacaktır. rade; yani bellek yoksa rüyadayız demektir: rademizin hükmetmedii tek yaam benzeri ey rüyadır; bu yüzden en özgür olduumuz zaman da rüyalarımızdır. (Erolu, 2009: 163) Sadık (M) belleksizlikten bellee doru çıktıı yolculuk boyunca, geçmie dair bazı sahneleri, parçaları hatırlamaya balar, bellei bulanıklıktan berraklıa doru yol alır: Bellek silinemez ve asla yok edilemez! Sadece unutkanlıın zarı, anıların ııldamasını engeller. Sonra bir darbe gelir ve o zarı parçalar. Hatırlamak budur (Erolu, 2009: 23) Belleini yava yava buldukça düünmeye balayan Sadık, geçmii de yaamaya balar. Geçmi ile düünme arasında da bir ba vardır; çünkü Düünmek için beyne deil, bellee ihtiyaç vardır. (Erolu, 2009: 126) Unutmak, insanın doasında olan bir özelliktir. Bu durumlarda bellein ortaya çıkıı, hatırlama yoluyla olur. Hatırlamanın güçlü veya zayıf oluu, yaanan zamanı ve hatta gelecei kurmada etkili olur. Bu balamda denilebilir ki bellek, geçmi, imdi ve gelecek arasındaki köprünün kurulmasını salayan çok önemli bir bilgi deposu niteliindedir. (Özger, 2010: 25) Hafızasını yitiren biri için geçmi, an ve gelecek söz konusu olamaz. Bu kiinin tek bir dünyası mevcuttur, o da unutkanlıktır. Unutkanlıksa, belleimizin kı uykusudur. (Erolu, 2009: 126) Eserde, bellek üzerine olduu kadar, belleksizlik üzerine de deerlendirmeler yapılmıtır. Kendisinin, bir baka deyile kimliinin farkında olmayan bireyler, belleksizdir. Varlıını dı dünyanın anılarına odaklayamamak Anısız bir göçebelik Belleksizlik bu demektir. (Erolu, 2009: 33) Belleksizlik, eserde aynı zamanda acı bir durum olarak gözler önüne serilir. Bu acının içinde yalnızlık da kendine yer bulur: Belleksizlik de bir tür yalnızlık deil miydi? Hem de yalnızlıkların en koyusu (Erolu, 2009: 34) Yalnızlık ve belleksizlik açısından esere yaklatıımızda, belleksiz insanların yalnızlıa terk edilmesi gerektiine dair düüncelerle de karılaırız. Bu düünceye sahip olanlardan biri, ismi Kırmızılı Kadın olarak da geçen Nesrin dir. Nesrin, Sadık ın sevgilisidir. Sadık ın ei hayattadır; fakat hasta, belleini yitirmi bir kimsedir. Sadık ise ona bakmaktadır. Nesrin, ondan, eini terk etmesini kendisiyle beraber gelmesini ister. Sadık, bu teklifi kabul etmeyince ayrılırlar. Fantastik tren yolculuunda Sadık ın karısına çıkan kadınlardan biridir Nesrin ve bu istediini kendince öyle açıklar: Dinleyin! Ben karısını deil, yıllardır hastanede belleksiz bir hayat süren, yaamla baını koparmı bir kadını terk etmesini istedim ondan. Anlamıyor musunuz? O zavallı için baucunda oturan kiinin kimliinin artık hiç önemi yok. Çünkü hastaneye son kez yattıından beri, yani yıllardır tek kelime etmedi. Hiç kimseyi tanımıyor. Gözlerini açmıyor. Beyni bombo. Sadece baırıyor Kim hafızasını yitiren, anıları olmayan birinden daha yalnız olabilirdi? (Erolu, 2009: 158) Belleksizlik bir tür yalnızlık ise ve yalnızlıkla acı arasında bir ba varsa Acaba benim belleimi yitirmemin

4 nedeni de acı mı? (Erolu, 2009: 172) diye sorar kendine M (Sadık). Hâlbuki, kiiyi belleksiz hale getiren acıların varlıı deil yokluudur. Acı olmadıı takdirde, bellek de yoktur. Sadece mutluluktan ibaret bir bellek ve geçmi olamaz. Acılarımız, bizi belleksizlikten kurtaracak gerekliliklerdir: Yılların bellei yoktur, acıyı taımazlar Kadının söylemek istedii bu olmalıydı. Unut! M; birden unutmaktan nefret ettiini düündü. Bellein asıl dümanı zaman deil, acıyı aındıran, sonra da yiyip yok eden bu irenç beyin hastalıı deil miydi? (Erolu, 2009: 189) Oysa yalnızlıın akrabası olan acı, itirafların dilini çözendir. En derin, en tutkulu dileklerimiz acıdan doar. (Kaplanöz, 2006) Eserde, geçmi ile sevgi arasındaki ba öne çıkarılmaya çalıılır ve Sadık ın romanın sonunda geçmiine kavuması, bir anlamda sevgiye de kavumasıdır; çünkü geçmite yaamı olduu acılarla beraber, sevgi duygusu da vardır. Geçmisiz olmayı, sevgisiz olmakla edeer görür ve geçmi olmadan sevginin de var olamayacaını eserin sonunda kavrar: Sadece Tanrı için geçmi ve gelecek önemsizdir, Bay Galip. Neden mi? Çünkü Tanrı zamansız bir evrende sürdürür hükmedici varlıını. Ama bizimki gibi sonlu yaamlar için geçmi bir zorunluluktur. Geçmi olmadan (Erolu, 2009: 50) Unutmamak, unutulmamak için diktiimiz mezar taları da eserde bellekle ilikilendirilmitir: Mezarlar ölümün belleksizliine karı koymak için diktiimiz iaretlerdir! (Erolu, 2009: 103) Unutmak, bir hiçlik ve yok editir. Yok etmek, kötü bir eyse, belleksiz olmak da kötüdür: Yok etmek? Unutmak da bir yok edi Öyleyse belleksizlik de kötülüktü (Erolu, 2009: 115) Ölüm de bir yok olutur; yani unutmaktır. te bu yüzden eserdeki filozof Palyaço ölümden çok korkmaktadır: Ölümden korkmamın nedeni, örendiim her eyi unutmak zorunda kalacak olmam. dedi. Çünkü ölüm, unutuun en mükemmel, en ödün vermez biçimi deil mi? (Erolu, 2009: 174) M, tren yolculuu sırasında bazı eyleri hatırlamaya balar; fakat bellei bir noktada tıkanır kalır. Annesinin hastalanmasına kadarki olayları anımsar. Gerisi ise bir türlü aklına\belleine gelmez. Bu tıkanıklıı ise öyle bir benzetme ile açıklar: Biliyor musun, bazen silik bir bellein anılarını aratırmanın, tıpkı kedinin kendi kuyruunun peine dümesi gibi bo ve akıldıı bir kovalamaca olduunu düünmüyor deilim. (Erolu, 2009: 152) Eserde, bellek ile hayat arasındaki iliki de gözler önüne serilmi, bellei olmayan bir insanın aslında yaamadıı da vurgulanmak istenmitir: Yirmi yaından sonra neler olduunu hatırlamıyorum. Yani belleksiz bir boluktan farkım yok. Eer hayat, belleimizin yansımasıysa, bırakın dediiniz gibi dolu dolu yaamayı, uzun süredir bir hayatım bile yok. (Erolu, 2009: 187) Utanç kavramı da bellek ile beraber ele alınır ve belleksiz birinin aynı zamanda vicdansız da olacaı vurgulanır. Sadık, romanın sonunda bir seçim yapmakla karı karıya bırakılır. Ya geçmiini ya da gelecei seçecektir. Gelecei seçtii takdirde acısız, mutlu bir yaamı olacaktır; fakat gelecek beraberinde vicdanını da bir tarafa bırakmasını gerektirir: Ve utanç! G aslında haklıydı. M, kapının bu tarafında kalmayı seçerse, vicdanını kusar kusmaz utancının yok olacaını hatırladı. Utanç ancak bellei olan bir vicdanla mümkündü çünkü. (Erolu, 2009: 238) Sadık, gelecei seçerse vicdan, utanç, acı gibi soyut kavramlardan uzak duracak sadece mutlu olacaktır. Acısız; fakat geçmisiz, belleksiz bir hayat. Bu konuda Bay G, Sadık ı etkilemeye çalıır: Gelecei seç! Gelecek belleksizdir, kin tutmaz. Üstelik gelecei seçersen özgür olacaksın. Duydun mu, özgür Özgürlükten daha önemli ne var? (Erolu, 2009: 264) Sadık (M), romanın sonunda, uykudan uyandıında hayata dair düüncelere dalar ve kendisini terk eden sevgilisi Nesrin i düünür. O da gidince anılarıyla ba baa kalmıtır: Nesrin onu terk edince o da sahip olduu tek hazineyi, anılarını dostu yapıp çıkmıtı. Baını korkuyla sallayarak derin bir soluk aldı. Anıları olmasaydı ne yapardı? Bir gün belleimi yitirirsem, çıldırırım, diye düündü. ( Erolu, 2009, 274) 2- KSEL BELLEK Kiinin kendi yaptıklarını anımsaması eklinde ifade edebileceimiz kiisel bellek hakkında unlar söylenebilir: Bunlar, konusunu bir kimsenin yaamöyküsünden alan anımsama eylemlerini gösterir. Onlara, kiisel bir geçmie göndermede bulunduklarından, kiisel bellek diyebiliriz. Benim kiisel bellek savım öyle dile getirilebilir: Ben, unları unları, u u zamanlarda, u u yerlerde yaptım. Böyle bir olay anımsarken, aynı zamanda kendimle ilgilenmi olurum. (Connerton, 1999: 38-39) Kiinin kiisel belleinde oluan derin yarılmalar, onun geleceini de etkiler. Bellein Kı Uykusu nda kiisel belleini yeniden kazanmaya çalıan Sadık (M), anımsadıkça bilinçlenir. Eserde, bu bellek türü ile ilgili pek çok örnek bulunmakla beraber, biz sadece bir kısmına deineceiz. Roman, bir kiisel bellek yitimi ile balar: Belleiyle zamanın arasındaki ba kopmutu. Zamanın ıssızlıının ortasındaydı. (Erolu, 2009: 2) Kim olduunu, bulunduu evde ne aradıını, neden geçmiini

5 hatırlayamadıını bilmeyen M, koskoca bir anısızlık denizi içerisinde yüzmektedir. M nin bo belleinin derinliklerinde canlanan ilk anı, istasyonda gördüü genç adam ile ilgilidir. Onu bir yerlerden tanıdıına emindir; fakat bu tanııklıın nerede, ne zaman ve nasıl gerçekletiine dair bir fikri yoktur. Yirmi be yalarında gösteren bu adam, M nin gençliidir. Fantastik tren yolculuunun baında, hatırlayabildii tek ey ise isminin ilk harfinin M olduudur. Kiisel belleine kavuabilmesi için, M ye Palyaço tarafından hayal gücünü kullanması öütlenmitir. Gözlerini kapatıp bu öüdü yerine getirdiinde kiisel belleine dair ilk ııklar gözükmeye balar: Müzik öretmeni olan babasının, kardeinin doumundan bir ay önce ölmesi ilk hatırladıı eylerdendir. Yolculuk sürerken, annesini, kardeini, babasını ve babaannesini hatırlayan M, belleksiz bir varlıktan bir insana dönütüren anılarını tekrar yaamak için sabırsızlanır. (Erolu, 2009: 25) Yolculuk sürdükçe kiisel bellei de yava yava yerine gelen M, trende kızıl saçlı bir kadınla karılaır ve irkilir; çünkü Kızıl saçlar ona bir ey hatırlatıyordu. (Erolu, 2009: 30) Bellei ile bir sava veren Sadık ın, kızıl saçları görünce irkilmesinin nedeni geçmiinde hayatına giren Lerzan ismindeki müzik öretmenidir. Lerzan, yan dairede oturur, komularıdır ve onu tanıdıında daha on beinde olan Sadık, bu kadından fazlasıyla etkilenmitir. Onun özlemini çeker ve bir gün, evde yalnızlarken ona arkadan sessizce sarılır. Lerzan, onu yanından uzaklatırır, ardından da ehri terk eder. Bu olay, Sadık ın kiisel belleinde derin bir iz bırakmıtır. Bu sebeple trende onu gördüünde ilk etapta tam olarak kim olduunu çıkaramasa da, kızıl saçlar belleinde hemen ön plana çıkacaktır. Yolculuk ilerledikçe, kiisel belleinde bir perde daha aralanır ve kızıl saçlı komu Lerzan ı hatırlamasıyla birlikte, annesinin, ölmü babasıyla kurduu ilikiyi, onu bir türlü unutamayıını da anımsar. Sonra hayranı olduu kadına, Lerzan a, on be yaındayken, annesi hakkında söylemek istedikleri geçer bir bir aklından: Annesinin keman çalmasını bu kadar istemesinin ardında, kemanın onu babasına dönütürdüü gerçeinin yattıını söylese! Ne zaman küçük Paganini olsa, salıında sevgili eiyle birlikte oturdukları o eski, köhne divana iliip matemi bitmeyen gözlerini kapatarak, on yıldır unutamadıı kocasını yeniden canlandırdıını anlatsa. Çaldıım keman deil, srafil in Sur u dese (Erolu, 2009: 40-41) Sadık ın yaam boyu belleine kazıdıı bazı ünlüler de mevcuttur. Bunlardan biri Sevgi Seval adıyla karımıza çıkan artisttir. Trende, onu Bay G nin yanında ilk gördüünde tanıyamaz ve kendine hayret eder. Bay G, M nin yaam boyu sahip olmak isteyip de bir türlü olamadıı bütün kadınlarla birlikte olmutur. M nin bellei, Bay G, hayatına giren kadınları anlattıkça açılacaktır. Kiisel bellei yava yava yerine gelen M, Bay G nin geçen hafta Gstaad kayak merkezine, hayran olduu artist Sevgi Seval ile birlikte gittiini örenince baka bir ey daha hatırlar: Konservatuvarda ailesi ngiltere de yaayan bir sınıf arkadaım vardı; bir kız. Her kı, ailesiyle Gstaad a giderlerdi. Çektii resimler hâlâ gözlerimin önünde. Oraya o kadar çok gitmek istemitim ki. (Erolu, 2009: 45-46) Yine Bay G nin yanında bulunan kadınlardan olan Nee, M nin konservatuvardan sınıf arkadaıdır ve Sevgi Seval i ilk bakıta tanıyamadıı gibi, Nee yi de tanıyamaz. Sadık ın birlikte olmak istedii kadınlardan olan Nee, onu konservatuvarda iken Paganini diye çaırır ve Sadık ı sevmedii halde, onu kullanır. Sadık, Nee yi trende görünce kendini hatırlatmaya çalıır; fakat Nee, karısındakinin Sadık olduuna inanmaz. Sadık, artık Nee ile ilgili her eyi hatırlamaktadır: Nee, yurt dıına çıkacaı gün Sadık la randevulaır; ancak Sadık annesinin hastalıı yüzünden bu randevuya gidemez. Kaçırılan bu randevu, Sadık ın ömür boyu pimanlık duymasına sebep olur. Çünkü Sadık, bu bulumayı oldukça çok arzulamıtır. Buluma fantastik tren yolculuunda gerçekleir. (Yürek, 2009: 511) Sadık, biraz daha düündükçe, kiisel bellei aralanmaya balar ve annesinin adını hatırlar: Baka neler hatırlıyordu? kinci sınıf, dükün bir melee benzeyen annesini; kasvetli bir kadın olmasına ramen ııltılı adını. Adı Iık tı dedi M. (Erolu, 2009: 48) Roman ilerledikçe, aynı zamanda tren yolculuu da sürdükçe, Sadık ın trende karılatıı; fakat ilk etapta kim olduklarını çıkaramadıı kiileri hatırlaması devam eder. Bunlardan birisi kiisel belleinde bir hayli yer edinmi olan Nesrin dir: Nesrin Çılgınca sevdii, hayatı boyunca vazgeçmeyeceine söz verdii kadının adını unuttuktan sonra tekrar- hatırlamıtı. Rıza Hoca haklıydı. Anıların üzerindeki o geçirimsiz zar yırtılıyor, donmu zihni çözülüyordu. (Erolu, 2009: 194) Papyonlu Adam olarak da anılan, Sadık ın karılatıında ilk görüte tanımadıı; fakat zaman geçtikçe hatırladıı hocası, konservatuvardan müzik öretmeni Rıza Hoca nın da kiisel bellek içerisinde önemli bir yeri vardır. Kaybettii anıları tekrar kazanmaya balayan Sadık ın, Rıza Hoca yı anımsaması ise u ekildedir: Rıza Hoca! M, bir kez daha baırdı. Karısında sabırsız bir öfkeyle onu süzen, altı uzun yılı birlikte geçirdikleri adamı, babasından daha iyi tanıdıı hocasını da

6 hatırlıyordu. Baını ellerinin arasına aldı; tutmazsa, beyni az sonra çatlayıp ikiye ayrılacak, kafatasından dıarıya fırlayacaktı. Sonunda ne olduunun farkına varıyordu. Bilinci aniden aralanmıtı. Zihni berraklaırken beynini saatlerdir-kim bilir, belki de yıllardır- kaplayan sis daılıyor, yitirdii anılar açıa çıkıyordu. (Erolu, 2009: 194) ki yüz yetmi be sayfalık eserin, 196 ve 197. sayfalarında artık Sadık (M), kiisel belleini tamamlamı biri olarak karımıza çıkar. Bellei aralanmı ve kabuunu parçalamıtır artık. Hatırladıklarını ise tek tek sıralar: M, sonraki bir saat boyunca bo belleinin ince bir suyun altına yerletirilen bir kova gibi yava yava dolmasını, geri dönen anılarının zamana ve gerçek dünyaya tekrar lehimlenmesini bekledi: Elinde yalnız gecelerinin günah ahidi kemanı tutarak dua girer gibi çırılçıplak soyunup, sonra da kendini tavandaki halkaya asan annesini; konservatuvara geri döndüünde Nee yi bo yere arayıını; o denli aydınlık oluuna aırdıı morgda kafası ikiye ayrılıp beyni çalınmı kardeinin derisi yüzülmü cesedini saatlerce tehis edemeyiini; kardeinin uyandırmaya çalıtıı yıınların destekledii askeri darbeleri, ikenceleri, bir anaristin kardei olarak faist baskılarla geçen seneleri; Suzan la bir kitapçıda rastlantıyla tanımasını; mutsuz evliliini kısa sürecek mutlulukla aydınlatan ikizlerin zor, sancılı doumunu; Sevda nın onupeinden Selma yı da sürükleyerek-ölüme götürecek hastalıını; art arda gelen, ama ahitlik edemedii ölümleri; sevgisini gösteremedii çocuklarının küçük bedenlerini topraın konukseverliine teslim ediini; müzikten nefret eden örencilerini; hiç peini bırakmayan parasızlıını; onu terk eden Nesrin i, tek baına geçirdii günlerin yoldaı ri Kulak ı (Erolu, 2009: ) 3- ALIKANLIK BELLE Bireyin daha önceden örenmi olduu; fakat unuttuu yetilerin anımsanması olarak da deerlendirilebilecek alıkanlık bellei hakkında unlar söylenebilir: Yalnızca belli bir uygulayımı (performans) yeniden ortaya koyma yetimiz ile ilgili olup bundan baka bir ey deildir. Örnein, nasıl okuyacaımızı, nasıl yazacaımızı ya da bisiklete nasıl bineceimizi anımsamamız, gerektii her durumda, bunları iyi kötü yapabilme meselesidir. (Connerton, 1999: 40) Bellein Kı Uykusu nda M (Sadık), eserin baında kadın cinsi ile karılatıında kendisini, kadınlar açısından sorgular ve onlara karı bir alıkanlık belleinin olup olmadıını yoklar: Eliyle yüzüne dokundu. Kadınları isteyecek kadar genç miydi? Kadınları istemek! Bo belleinde onlarla ilgili neler vardı? (Erolu, 2009: 19) Görüldüü gibi romanın bakiisi, kadınlarla ilgili olan alıkanlık belleini yitirmi ve bu duygunun kendinde var olup olmadıını anımsayamamaktadır. Kadınları sizin kadar iyi tanıyıp tanımadıımı bilmiyorum. (Erolu, 2009: 31) Aynı zamanda genç mi yalı mı olduunu kestiremediinden, hiç âık olup olmadıını da bilemez: M durakladı. Âık olup olmadıını, kasıklarındaki harekete ramen kendini genç hissedip hissetmediini bilmiyordu. Peki, yalı mıydı? Bundan da emin deildi? (Erolu, 2009: ) Cinsellie dair hiçbir alıkanlıını hatırlamayıı, onu, trende Sevgi Seval ile birlikte olmaya çalıırken zor duruma sokacaktır; çünkü daha önce bir kadını arzulayıp arzulamadıını bile hatırlamamaktadır. Belki de hayatında ilk defa bir kadınla birlikte olacaktır. Bunu bilememek, Sadık ı baarısızlıa iter: Zorlukla nefes alıyordu; bir kadınla sevimek! Eer olsaydı, belleinin ne kadarını doldururdu cinsel anıları? Daha önce onu arzulayan bir kadınla sevimi miydi hiç? Belki de ilk kez yapacaktı bunu. Kadının parmaklarının aratırıcı, kıkırtıcı dokunularıyla ürpererek, seviirken neler yapması gerektiini hatırlamaya çalıtı. Gözlerinin önüne gelenler gerçein parçaları olamayacak kadar bulanık ayrıntılar, Sevgi Seval le ilgili bölük pörçük fantezilerden ibaretti. Birden korkuyla ürperdi. Baarabilecek miydi? Cinsel anı yokluu, onu iktidarsız biri yapıp çıkmıtı. (Erolu, 2009: 192) Sadık, eskiden çay alıkanlıının olup olmadıı konusunda da bilgisizdir. Çayı yudumlarken onun tadına dair belleinde hiçbir kapı açılmaz, bu kendisini sorgulamasına sebep olur: Çayın yanında eker yoktu. M, soumu sıvıyı yudumlamaya koyuldu. Tadı yadırgatıcı gelmemiti. Acaba eskiden çay sever miydi; nasıl içerdi? Bellek kararınca bu denli basit bir sorunun cevabı bile çözülmeyecek bir sırra dönüüyordu. Hayatında ilk kez çay içiyormu gibi ikinci yudumu azında bekleterek dıarıya döndü. (Erolu, 2009: 123)

7 Çay gibi içki de Sadık ın belleinde cevap bulamadıı sorulardan biri olarak kalır. Alıkanlık belleine sorduu sorulardan cevap alamayınca, artık merak etmeyi bırakıp, içmeye balar: Canı birden içki istedi. Eskiden, yani bellei camın üstündeki buu gibi uçup gitmeden önce içer miydi? Cevabı merak etmiyordu; bir ie içki ve sigara alıp pencere kenarındaki bo masalardan birisine yürüdü. (Erolu, 2009: 125) Alıkanlık belleine dair Sadık ın kendine sorduu sorular roman boyunca devam eder. Hiç bu denli acı çekmi miydi?, Daha önce hiçbir çocua sarılmı mıydı? (Erolu, 2009: ) gibi sorularla belleini yorar; fakat cevap alamaz. Tüm soruların cevaplarını tren yolculuunun sonuna doru alacaktır. 4- BLSEL BELLEK Anımsama ile ilgili olarak bir baka bellek türü ise bilisel bellektir. öyle tanımlanabilir: Sözcüklerin anlamlarını, iirlerin dizelerini, arkıları, öyküleri ya da bir kentin planını, matematik denklemlerini, mantıksal doruları veya gelecee ilikin olguları anımsadıımızın söylenebildii durumlardaki anımsama fiili kullanımlarını kapsar. ( Connerton, 1999: 39) Fantastik yolculuk yaptıı trende M, keman çalan küçük bir erkek çocuuyla karılaır. Aslında kendisinin be yaındaki hâliyle karı karıya olan M, elbette bu durumun farkında deildir. Çocuun çaldıı müzik parçasını duyduu anda irkilir ve Opus 28, Ronda Kapriçyosu Üvertürü (Erolu, 2009: 18) der. Yolculuunun baında kendisine ve ailesine ait henüz hiçbir ey hatırlayamamıken, bilisel bellei ona bu müzik parçasını hatırlatmıtır. Bu parçanın sadece adını hatırlamakla kalmaz, üstelik melodiyi kesintisiz sürdürebildiini de fark eder ve bu duruma aırır: Müzik ve o! Parçayı çocuktan iki ölçü öne alarak mırıldanmaya baladı. Melodiyi kesintisiz sürdürebildii gibi, çocuun yaptıı küçük hataları da fark ediyordu. (Erolu, 2009: 18) Kemanın yanı sıra, romanda önemli bir yere sahip dier müzik aleti ise saksafondur. Ergenlik döneminde hayranlık duyduu Lerzan ın çaldıı bir müzik aletidir saksafon. M (Sadık), sırf Lerzan a yakın olabilmek adına okul bandosunda saksafon da çalmıtır. Fantastik tren yolculuu sırasında, Palyaço nun kendisini yönlendirdii tuvaletten gelen saksafon sesi, M nin bilisel belleinin aydınlanmasını salayacaktır. Duyduu melodi ile önce irkilecek, ardından da parçanın tam adını hatırlayacaktır: Müzii iki vagonun birletii bölüme yaklaırken duydu. Tenor saksafon! Önündeki karanlıktan neeli, çarı yüklü bir melodi yükseliyordu. Kulaklarını kabarttı. Bir caz parçasıydı bu; adımlarını melodinin oynak temposuna uydurarak hızlandırdı. Loluun sonunda ho bir sürpriz bekliyordu onu. Kıkırtıcı müzik, Palyaço nun ayna bulacaını söyledii tuvaletten geliyordu. Gülümsedi. Yava adımlarla lo bolua yaklatı. Saksafon harikaydı. Parçayı hatırlamıtı: Lester Young un, My Little Sued Shoes u. (Erolu, 2009: 38) Sadık ın birlikte olmak istedii kadınlardan biri olan Nee, trende Sadık ın karısına çıkınca, onun hakkında yaanmı ve yaanmak istenen her ey bellekte yava yava yerini bulmaya balar. Kiisel bellein yanı sıra bilisel bellekle ilgili eyleri de hatırlamaya balayan Sadık, Nee ye bakarak çaldıı keman parçasının adını da hatırlar. Nee, trende Sadık ile sohbet eder; fakat onu tanımamıtır. Sohbet ettii kiinin Sadık ın kardei Ahmet olduunu düünür. Sadık a konservatuvarda iken Paganini diye hitap eden Nee, pimanlıklarını dile getirince, Sadık ın da bilisel bellei yava yava aralanır: Ama yaptıım aptallıktı. Hayatta bana sunulan hiçbir ey Paganini nin gözlerime bakarak çaldıı o keman parçasından daha deerli deildi. Saint-Seens ın Ronda Kapriçyosu Üvertürü dedi M. (Erolu, 2009: 74) Fantastik trende bir de mutluluk vagonu bulunmaktadır. Romanın sonlarına doru o vagona giden ve sadece mutlu olan insanlarla bir arada olan M, orada bir keman görür ve bilisel belleini yoklayarak aydınlatır. Keman için çalmak istedii parçayı hatırlamıtır: Sonra bir süre bekleyip kulaklarında beliren melodiyi dinledi: Thais den Meditasyon Ne yapacaını biliyordu: Hata yapmaktan korkan yalı bir müzisyen gibi deil de, konservatuvarın ilk yıllarındaki, Rıza Hoca nın, melodiyi süslemekten vazgeç, tutkularını, kaygılarını ve kusurlarını saklamadan çal., dedii gibi çırılçıplak soyunarak çalacaktı. (Erolu, 2009: ) 5-LETM BELLE Dil ve iletiim alanına ait olan iletiim bellei, bireyler arası iletiimin anımsanması eklinde ifade edilebilir. Sadık ın iletiim bellei ile ilgili olarak hatırladıı ilk diyalog babasının ölümünden sonra annesi ile gerçekletirdii konumadır. Babasına tam olarak ne olduunu, onun nereye gittiini bir türlü anlayamayan Sadık, annesine sorduu soru karısında u cevabı alır: Çok uzaa Ama her zaman içimizde yaayacak... M, akınlıkla gösüne bakakalmıtı. Kalbi, annesinin dedii kadar uzakta deildi ki! (Erolu, 2009: 24)

8 Sadık ın solcu eylemler sebebiyle ikence görmü ve öldürülmü kardei Ahmet i hatırlamasını salayacak bir konuma gerçekleir Bay G ile aralarında. Bay G, kendi kardeinin adının Ahmet olduunu ve mesleinin de bankacılık olduunu söyleyince, Sadık ın iletiim bellei aralanır ve annesinin sürekli söyledii cümleleri hatırlar: Bankacı! M nin zihin bulanıklıında çarıım yapan bir sözcüktü bu. Annesinin Ahmet in hep hayatları boyunca çektikleri yoksulluklarının öcünü alacak zengin bir bankacı olmasını istediini hatırlıyordu. (Erolu, 2009: 27) Bir kemancı olmasına ramen, ergenlik döneminde, annesinin, kemanı babasına dönütürmesi ve bu aletin ölmü babasını simgelemesi, onun kemandan nefret etmesine yol açar. Bu durum, saksafon için geçerli deildir. Kemanı tamamen bırakıp saksafona geçmek isteyen ve bu dileini ergenlik hayallerinin bakahramanı Lerzan a da açan Sadık, onun kendisine verdii cevabı hatırlar: Sorun annen, diyordu kadın. Okul bandosunda saksafona ayıracaın zamanı kemandan çalacaksın ve bu onu hiç mutlu etmeyecek. Bir meslektaımı üzeceim, üstelik de aynı apartmanda, kapı komum olan birini. Öyle deil mi? (Erolu, 2009: 40) Sadık ın iletiim belleinde yer eden bir baka önemli an ise Nee ile buluacakları gün, annesinin hastalanıp onu geri çaırmasıdır. Annesi yüzünden, yurt dıına gidecek olan Nee ile buluamamı ve hayal ettiklerini yaayamamıtır. Bu yüzden annesine çok kızgındır. Onun kendisini çaırması ömür boyu aklında kalacak ve hep onu suçlayacaktır; fakat istedii, hayal ettii buluma fantastik tren yolculuunda gerçekleir ve hayal kırıklıına urar. Annesini bo yere suçladıını kavrar. Sadık ın iletiim belleinde etkisini sürdüren bir baka diyalog ise adı Kırmızılı Kadın olarak da verilen, sevgilisi Nesrin ile aralarında geçen konumadır. Nesrin, Sadık a onu terk edeceini söylemitir ve bu cümle ile beraberinde gelen alama, Sadık ın iletiim belleinde yer etmitir: Ve tabii M ye, onu terk edeceini söylerkenki, M nin belleindeki en belirgin alama sahnesi buydu (Erolu, 2009: 241) Sadık, bu alama esnasında Nesrin in kendisine yönelttii Neden? sorusunun cevabını da veremez. Nesrin, Sadık ın karısını terk etmesini ister, olumsuz cevap alınca da alayarak nedenini sorar; bu soru Sadık ın iletiim belleinde gereken yeri bulur: Haklıydı. Nesrin, bunu yüzüne karı baırarak söylemiti; baırırken alıyordu da. Neden, neden, neden? O anı hatırlıyordu M: Sevdii, ömrünün sonuna kadar birlikte olmayı düledii kadının sıkıcı bir nakarata dönüen sorusunu cevaplayamamıtı, çünkü davranıının nedenini bilmiyordu. (Erolu, 2009: ) II- ISSIZLIIN ORTASI Romanın adı hakkında Hasan Yürek u bilgileri verir: Romanın yarımaya katılım adı Issızlıın Ortası olmasına ramen ilk baskı Issızlıın Ortasında adıyla çıkmıtır. Bunun sebebi Erdal Öz ün bu yöndeki önerisidir. Eser, Can Yayınları ndan çıkan baskılarda bu adı taımakla birlikte dier yayınevlerinden çıkan baskılarda Issızlıın Ortası adını taımaktadır. (Yürek, 2009: 46-47) Ayhan isminde yabancılamı bir bireyin anlatıldıı roman, 68 Kuaı nın da içinde bulunduu durumu gözler önüne serer. 12 Mart 1971 den sonra yaanan kargaa ortamı, Ayhan etrafında anlatılmaya çalıılmıtır. Bunalımda olan Ayhan, bu durumdan kurtulmak için çeitli çarelere bavurur; fakat baarılı olamaz. Geleceini kurabilmesi için geçmite tanık olduu olayları zihninde tekrarlamaması gerekir; fakat içinde bulunduu psikolojik durum buna izin vermez. Geçmii anımsamaktan çok neredeyse her defasında yeniden yaayan Ayhan ın bu durumunu, romanın modernist tarzda yazılmı olmasına balayabiliriz: Modernist anlatılarda zaman, Henri Bergson ve benzeri düünürlerin de etkisiyle, modern romancının geçmite farklı bir biçimde gezinmesiyle kurgulanır. Geçmi, yaanan ân ın parçaladıı ve yeniden anlamlandırdıı, bu yeniden anlamlandırmayla birlikte yaanan ân ın bir kez daha parçalanmasına yol açan bir anımsayıtır. Bu tür geçmi duygusu, daha önce olmu bitmi, hesabı kapatılmı olay ve süreçlerin anımsanmasından çok farklı bir duygudur; geçmii her an yeniden üretir. (Parla, 2000, 258) Geçmiiyle gelecei arasında kalan Ayhan ın savaa bakı açısı da farklıdır. Bu durumu Gürsel Aytaç öyle açıklar: Issızlıın Ortasında nın odak noktası bence, yazarın, Attilâ lhan ın romanını çarıtıran sava yaklaımında. Ayhan lyasolu nun sava yaantısı Anadolu askerinin sava cokusunun, cihad inancından, kader anlayıından farklıdır. O, toplumunun bu tür deerlerine yabancı bir eitimle yetimi olmanın, entelektüel olmanın verdii bir hayat duygusuyla savaı trajik bir olay olarak yaar. (Aytaç, 1990: 400)

9 Ayhan ın hayatında mühim bir yeri olan Zafer den de birkaç cümle ile söz etmek gerekir; çünkü aslında Ayhan ın bütün bu bunalımının esas sebebi, okuldan arkadaı Zafer in bir anda ortadan kaybolmasıdır. Ayhan, onun öldüünü düünmektedir; fakat eserin sonunda hayatta olduu anlaılır ve Ayhan onu bulabilmek için yollara düer. Yatılı okulda iken arkadalık kurabildii tek insan Zafer dir, kayboluu Ayhan ı derinden etkiler. Ona o kadar balıdır ki bu durum ak kelimesiyle de açıklanabilir: Niçin yürütemez Ayhan, kadın ilikisini? Niçin kadınlarla savaır gibi seviir? Ayhan-Zafer ilikisi sadece bir dostluk ilikisi midir? Yoksa Selim leri nin deyimiyle akla arkadalık mı? ( Fethi Naci, 2002: 190) Ayhan ın yaamı olduu bu dostluk\ak ilikisi de onun belleinde derin izler bırakmıtır. Ayhan ın Kıbrıs Barı Harekâtı sırasında farklı ekillerde, zamanlarda tanıtıı, Doktor, Papaz, Violet ve Rum kızı Andonica, sava bitip de Ayhan Ankara da yaarken bile, onun belleinde güçlü bir yer edinen kiiler olarak karımıza çıkacaktır. Ayhan, bu kiilerin belleinden fırlayıp, sık sık kendisini ziyaret etmesine ve onu düünmeye sevk etmesine o kadar alımıtır ki u tip cümleler kurabilmektedir: Cadde geni, ııklı bir pist gibi kentin göbeine düüyor önümde. Bu gece hangisi ziyaretime gelecek? Papaz? Doktor? Violet? Hayır, hiçbiri. Bu geceyi o mavili kadınla geçireceim. (Erolu, 2007: 32) Geçmiten kurtulmanın çarelerini arayan ve bu çareyi Ankara da tanımı olduu Ferda isimli kadında bulacaını düünen Ayhan, çabalasa da 1974 te yaadıı savaın etkilerini bir türlü belleinden atamaz ve geçmii düünmekten de öte neredeyse geçmite yaar: arapneller ıslık çalarak yüzlerce kilometre uzaktaki kumsaldan üstüme sıçrıyor, kirpiklerimde gemilerin o sabahki bombardımanı kırmızı bir gül gibi açıyor. Hava da kum da sırılsıklam. Baçavuun biri denize giriyordu Dehetle silkiniyorum, her yanımda o günkü ter. Artık geçmiten kurtulmalıyım. (Erolu, 2007: 48-49) Ayhan, Kıbrıs taki sava sırasında bir düman askerini öldürmütür, bunun yanı sıra verdii bir emirle kendi ekibinden bir çavuun ölmesine sebep olur. Üçüncü olarak da dümana karı beraber savatıkları Rifat adındaki arkadaının ölümüne tanık olur. te bütün bu yaanmılıklar ve tanıklıklar Ayhan ın psikolojisini derinden etkiler ve intihara kalkıır; fakat kurtulur. Girne de yatırıldıı hastanede bulunan Doktor, onun hayatını etkileyen isimlerden biridir ve Ankara daki yaamı boyunca onun söyledikleri Ayhan ın zihninden bir türlü çıkmayacaktır. Romanda geriye dönülerle verilen bu diyaloglar, Ayhan ın psikolojisini anlamamız için önemlidir. Ayhan, Ankara da bir hastaneye gittiinde, sava sebebiyle yattıı Kıbrıs taki hastaneyi ve o doktoru hatırlar: Danımadaki adamın parmaklarının ucuna asılan o sarsak iaretin ardından dar koridora giriyorum. Kulaımda vazgeçip kaçmamı öütleyen çılıklar var. Aynı koridor! diye baırıyor kafamdaki ses. Hayır! diyorum bir fısıltıyla. O koridor, o hastane, o Doktor geride kaldı. Ama yine de midem yanıyor. (Erolu, 2007: 230) Kıbrıs ta hastanede yattıı süre içerisinde tanıdıı Doktor, aslında Ayhan ın Ankara daki yaamını yöneten kiidir; çünkü onun geçmite söylemi olduu cümleler Ayhan ın belleinde yer etmi ve bu cümlelerden yola çıkarak Ankara daki hayatına yön vermitir. Doktor, bir anlamda Ayhan a yardımcı olmaya çalımakta ve ona yol göstermektedir: Doktor, aramızdaki yüzlerce kilometre öteden cevap veriyor: Birini bulmalısın, erkek ya da kadın Korkuyla duvara bakıyorum. Yoksa orada mı?... (Erolu, 2007: 5) Eserde, sadece Doktor un deil, Ayhan ın hayatına çeitli zaman ve ekillerde girmi dier kiilerin söyledikleri de Ayhan ın belleinde yer edecek ve onun geleceini etkileyecektir. SONUÇ Mehmet Erolu nun yukarıda deerlendirilen iki romanı içinde bellek kavramı etrafında en çok durulan, bu konuda görüler dile getirilen eseri hiç üphesiz Bellein Kı Uykusu dur. Dolayısıyla, biz bu yazımızda daha çok bu roman üzerinde durduk ve onu bellek çeitlerini de göz önüne alarak irdelemeye çalıtık. Issızlıın Ortası romanının ise özellikle, iletiim bellei konusunda pek çok örnekle dolu olduunu gördük. Her iki eseri iletiim bellei açısından karılatırdıımızda ise, Bellein Kı Uykusu nda, bu bellek çeidine dair Issızlıın Ortası nda romanına göre daha az örnek olduunu fark ettik. Hâlbuki, Issızlıın Ortası nın büyük bir kısmı iletiim belleini ortaya koyan bir romandır; yani bireyler arası iletiimin anımsanması bu romanda daha ön plandadır. Bellein Kı Uykusu nda ise kiisel bellee dair pek çok malzeme ile karılatık. Bu romanı bellek çeitlerine göre irdelerken, bellek kavramıyla ilgili görü ve düüncelerin, tanımların olması, konumuz açısından düünüldüünde, Bellein Kı Uykusu nun dier esere göre biraz daha öne çıkmasını salamıtır. KAYNAKÇA AYTAÇ, Gürsel (1990). Çada Türk Romanları Üzerine ncelemeler, Ankara: Gündoan Yay. CONNERTON, Paul (1999). Toplumlar Nasıl Anımsar?, Çev. Alâeddin enel. stanbul: Ayrıntı Yay

10 EROLU, Mehmet (2007). Issızlıın Ortası, Yedinci Basım. stanbul: Agora Kitaplıı. EROLU, Mehmet (2009). Bellein Kı Uykusu, Dördüncü Basım. stanbul: Agora Kitaplıı. FETH NAC. (2002) Türk Romanında Ölçüt Sorunu Eletiri Günlüü I ( ), stanbul: YKY. GÜNAY-ERKOL, Çimen (2011). Ta Üstüne Ta Koymak: 12 Mart Romanlarında Görgü Tanıı Belleinin Yazınsallatırılması, içinde Nasıl Hatırlıyoruz? Türkiye de Bellek Çalımaları, Der. Leyla Neyzi. stanbul: Türkiye Bankası, KAPLANÖZ, Hale (2006). "Mutluluk Dii Deildir", Yeni afak, KAYNAROLU, Mete (2009). "Bellein Kı Uykusu Üzerine Eletirel Notlar", Mevsimsiz Kültür, Sanat Edebiyat Platformu. PARLA, Jale (2000). Don Kiot tan Bugüne Roman, stanbul: letiim Yay. ÖZGER, Mehmet (2010). 12 Eylül Romanlarında Bellek, Özne ve ktidar Kavramlarının ncelenmesi, Dan. Ahmet Cüneyt Issı. Mula Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Doktora Tezi. Mula. YÜREK, Hasan (2009). Mehmet Erolu nun Romanlarında Yapı, Tema ve Anlatım, Dan. erif Akta. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi. Ankara

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz...

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz... Balikesir Kepsut 'tan Sevgili Fatih ogretmenimizin yazisini ogretmenlerimize, ozellikle de YIBOlarda gorev yapan ogretmenlerimize, yoneticilerimize armagan ediyor, ogretmenler gununuzu kutluyoruz... YIBOda

Detaylı

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM Dr. Ayhan HELVACI *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * Ara.Gör.Ilgım KILIÇ *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu

Detaylı

Nazlı Yürekler için!lk Adımım

Nazlı Yürekler için!lk Adımım Bu akşam Boğaziçi Üniversitesinden ilk projesine katılan Merve yazmış, Nazlı Yüreklere İlk Adim... Gönüllüler nasıl anlatılır... Gönüllülerin çocuklara sevgisi... Ve onların çocuklara ulaşma gayretleri...

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

BENİM KÜÇÜK ZEBERCEDLERİM

BENİM KÜÇÜK ZEBERCEDLERİM BENİM KÜÇÜK ZEBERCEDLERİM BENİM KÜÇÜK ZEBERCEDLERİM Bu akşam sevgili Neslihan misafirimiz oluyor... Neslihan Erzurum Atatürk Üniversitesinden gelip uzun suren Şubat projemize katildi... Zebercedlerini

Detaylı

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES Bu aratırma 005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN

Detaylı

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$

Detaylı

İyi Aksamlar, Bir gönüllümüzün annesinin mektubu da ekte yer alıyor... Bir de 12 sene sonra gelen mesaj...

İyi Aksamlar, Bir gönüllümüzün annesinin mektubu da ekte yer alıyor... Bir de 12 sene sonra gelen mesaj... İyi Aksamlar, İLKYAR projelerinden dönerken proje değerlendirilir... Projeye ilk defa katılan "kelebekler" değerlendirmeye baslar, daha sonra 2., 3. nesil "kelebekler" konuşur... Konuşma o kadar sürer

Detaylı

Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi...

Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi... Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi... ILKYAR olarak Soma'daki guzel cocuklar icin cesitli dusuncelerimiz var.

Detaylı

Turkcell 5228 e her mesajiniz 1 kitaba donusuyor.. --

Turkcell 5228 e her mesajiniz 1 kitaba donusuyor.. -- Iyi Geceler, tekrar yazabiliyoruz nihayet... Bu gece iki guzel insani tanitmak isteriz size... Biz kendilerini tanimaktan mutluluk duyuyoruz... Siz de ucundan tutar, siz de annesinden ayri yatili okuyan

Detaylı

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * Prof. Dr. lknur OKATAN *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Sunu Sayın Bakan

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE

Detaylı

Ye aya Gelece i Görüyor

Ye aya Gelece i Görüyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Ye aya Gelece i Görüyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Mary-Anne S. Türkçe 60. Hikayenin 27.si www.m1914.org Bible

Detaylı

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKS* THE ASSOCIATION BETWEEN GENERAL TARGETS AND GOALS/ACQUISITIONS IN TURKISH LANGUAGE PROGRAM Erhan DURUKAN**

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET Piyano Eitimine Yeni Balayan Örenciyle lk Dersin Önemi Özlem ÖMÜR PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM Özlem Ömür ÖZET Piyano eitimine yeni balayan bir örenciye, piyano enstrümanını benimsetmek

Detaylı

Ergin AYAN (2009). Willermus Tyrensis in Haçlı Kronii (1143-1163), Karadeniz Dergisi Yayınları, Ankara, 160 s, ISBN 978-975-8951-33-8.

Ergin AYAN (2009). Willermus Tyrensis in Haçlı Kronii (1143-1163), Karadeniz Dergisi Yayınları, Ankara, 160 s, ISBN 978-975-8951-33-8. Ergin AYAN (2009). Willermus Tyrensis in Haçlı Kronii (1143-1163), Karadeniz Dergisi Yayınları, Ankara, 160 s, ISBN 978-975-8951-33-8. Abdullah GÜNEYSU Avrupa Hıristiyanlarının, kendilerince kutsal kabul

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

Bugün uzaklardaki bir YİBO'dan İLKYAR'ın yıllar önce gittiği bir YİBO'dan değerli fedakar YİBO öğretmenlerimizden biri yazmış...

Bugün uzaklardaki bir YİBO'dan İLKYAR'ın yıllar önce gittiği bir YİBO'dan değerli fedakar YİBO öğretmenlerimizden biri yazmış... Bugün uzaklardaki bir YİBO'dan İLKYAR'ın yıllar önce gittiği bir YİBO'dan değerli fedakar YİBO öğretmenlerimizden biri yazmış... Doğuda görev yapmamış, oradaki güzel çocukları görmemiş onlara sarılmamış

Detaylı

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları Çin Konferansı Panel Bölümü Notları Çin Konferansı kapsamında düzenlenen Çin ve Türkiye: Yatırımda ve Dı Ticarette Sorunlar, Fırsatlar, birlikleri konulu Panel, Çin ile ilikileri olan irketlerin temsilcilerini

Detaylı

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý Ö m e r A y h a n Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý Tanzimat edebiyatýnýn düzyazý yazarlarý, öyküden çok romana eðilmiþ, öykü türündeki verimleri, neredeyse romana yaklaþan oylumlarýyla

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ YAPI Madde 1. Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü, kısa adıyla K.Ü.S.B., Koç Üniversitesi örenci kulüpleri tüzüüne balı ve Koç Üniversitesi örencilerinin

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM KTAP NCELEMES GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM Editörler: Arif Altun ve Sinan Olkun Orhan KARAMUSTAFAOLU Yrd.Doç.Dr., Amasya Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Dekan Yrd., AMASYA

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

FRANSA DA OKULA GTME

FRANSA DA OKULA GTME Turc FRANSA DA OKULA GTME Fransa ya yeni gelen örencileri ve aileleri aırlama belgesi BU BELGE SORULARINIZI CEVAPLIYOR Çocuumu ilkokula, ortaokula veya liseye nasıl yazdırırım? Çocuum henüz fransızca konumuyor.

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

YAZARA GÖRE ALFABETIK DZN

YAZARA GÖRE ALFABETIK DZN YAZARA GÖRE ALFABETIK DZN Yazar Adı Yazı Adı Sayfa Sayı Ahmet Duman Ali Gültekin Arzu Kunt Kurucaova Kasabasında(Konya) Yaylacılık Faaliyetleri Türk Çocuk ve Gençlik Edebiyatında Eletiri Kültürüne Örnek

Detaylı

ADAY ÖRETMENLERDE ÖFKE * Emine BABAOLAN ** ÖZET

ADAY ÖRETMENLERDE ÖFKE * Emine BABAOLAN ** ÖZET ADAY ÖRETMENLERDE ÖFKE * Emine BABAOLAN ** ÖZET Aday öretmenlerin yeni bir i ve sosyal çevreye uyum salama sürecinde, karılatıkları sorunlardan dolayı engellenmeleri ve bunların sonucunda öfke duygusunu

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Dexter Filkins (2008). The Forever War, New York: Vintage Books. Ahmet Hakan ÖZKAN *

Dexter Filkins (2008). The Forever War, New York: Vintage Books. Ahmet Hakan ÖZKAN * Dexter Filkins (2008). The Forever War, New York: Vintage Books. Ahmet Hakan ÖZKAN * Dexter Filkins tarafından yazılmı olan The Forever War isimli kitap, orijinal dili olan ngilizce versiyonu ile incelenmitir.

Detaylı

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın Irmak Tank Tank 1 Vedat Yazıcı TURK 101-40 21302283 AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA Yalnız, huzurlu bir akşamda; şiire susadığınızda huzurunuzu zorlayacak bir derleme Üstü Kalsın. Mutsuz etmeye

Detaylı

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 1 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 2 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi

Detaylı

Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır.

Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır. Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır. / /20 YAZI ARKASINDA SİZİN FOTOĞRAFINIZ KULLANILMAKTADIR En Kıymetlim, Sonsuz AĢkım Gözlerinde sevdayı bulduğum, ellerinde

Detaylı

AYNA OLABİLMEK. İlkyar = Emek Emek = Gönüllü İlkyar = Gönüllü

AYNA OLABİLMEK. İlkyar = Emek Emek = Gönüllü İlkyar = Gönüllü AYNA OLABİLMEK Bu hafta sonu Ordu Kumru ve Ünye projelerinde birbirinden güzel çocuk ve fedakar öğretmenlerimizle birlikteydik... Bu projenin ani kitaplıklarını IEEE Öğrenci topluluğu sevgili arkadaşları

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÖREVLER

ÜNVERSTELERN GÖREVLER ÜNVERSTELERN GÖREVLER VE YENDEN YAPILANMA Günümüz Türkiye sini gelecee taıyanlar i adamlarıdır. Ancak, i hayatının gayretleri Türkiye yi belli bir sınıra kadar ilerletebilir. Eer Türkiye, kaybettii bilimin

Detaylı

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda Bir gün sormuşlar Ermişlerden birine: Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? Bakın göstereyim demiş Ermiş. Önce sevgiyi dilden gönle indirememiş olanları çağırarak onlara

Detaylı

Tanrı dan gönderilen Adam

Tanrı dan gönderilen Adam Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı dan gönderilen Adam Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Lyn Doerksen Türkçe Hanna, Elkana adındaki iyi bir

Detaylı

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI Belediyelerin görevlerini etkin ve verimli bir ekilde yerine getirebilmeleri için ihtiyaç duydukları optimal (ihtiyaçtan ne fazla ne de az) kadronun nicelik ve

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? 1. SINIF OKULA YARDIMCI VE SINAVLARA HAZIRLIK A TEMASI: OKUL HEYECANIM TEST-1 1. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? A) Okula gitmemiz

Detaylı

Yeşaya Geleceği Görüyor

Yeşaya Geleceği Görüyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Yeşaya Geleceği Görüyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Uyarlayan: Mary-Anne S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010

Detaylı

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES 1. GR Yrd.Doç.Dr.Cansevil TEB *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden

Detaylı

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler. Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI ***

BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI *** BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI *** Yrd. Doç. Dr. Nilgün SAZAK* Yrd. Doç. Dr. A. Serkan ECE** ***1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

Yazar : Didem Rumeysa Sezginer Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz Yunus Emre

Yazar : Didem Rumeysa Sezginer Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz Yunus Emre Hayatta, insanlar üzerinde en çok etkili olan şeyi arayan bir kız, bu sorusunu karşılaştığı herkese sorar. Çeşitli cevaplar alır ama bir türlü ikna olamaz. En sonunda şehrin bilgesi bir nineye gönderilir.

Detaylı

DOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI?

DOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI? DOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI? Bireyin iç ve dış dünyasını algılayıp, yorumlamasında etkili olan tüm faktörlere paradigma yani algı düzeneği denilmektedir. Bizim iç ve dış dünyamızı algılamamız,

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

T.C. BÜYÜKÇEKMECE BELEDYES

T.C. BÜYÜKÇEKMECE BELEDYES Sayfa No 1 / 23 Sayfa No 2 / 23 PERFORMANS YÖNETM Gözlem ve Takip (kontrol ) Hedefleri konusunda nereye kadar ulatıklarını, gelitiklerini düzenli olarak sorun, takip edin htiyaçlarını belirleyin Gözlem

Detaylı

Güzellerden Güzellemeler...

Güzellerden Güzellemeler... Güzellerden Güzellemeler... Geçen hafta Tosya Y!BO ö"rencilerinin yaptıklarını anlatmı#tım, bu hafta da kolejlerde okuyan çocuklardan bir iki örnek verece"im Alev Okullarına gitmi#tim ilk dönem, Alev Okulları

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

Saygilarimizla... ILKYAR -- Cocuklarimiz, ilk goz agrilarimiz, ilk yarimiz; hele ki uzaklardaki, YIBOlardaki cocuklarimiz, kardeslerimiz...

Saygilarimizla... ILKYAR -- Cocuklarimiz, ilk goz agrilarimiz, ilk yarimiz; hele ki uzaklardaki, YIBOlardaki cocuklarimiz, kardeslerimiz... Degerli ILKYAR Dostlari, ILKYAR sizlerle o kadar guzel ve baskalarina ornek isler basariyor ki... Bunlardan biri de "Bir Bebek Yapar misiniz?" projesi... Sevgili Nur Alpar bu isi baslatan kisi oldu...

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Psk. Deniz VARIR

Detaylı

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ETKL OKUL-ÇEVRE LKSNDE ALENN KATKISINA

Detaylı

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan Mart 2009 Kendi Yaşam Öykünüzü Yazın Diyelim ki edebiyatla uğraşmak, yazı yazmak, bir yazar olmak istiyorsunuz. Bu

Detaylı

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

İntikam. Ölüm Allah ın Emri İntikam Bilir misin sen her gece Kendinle oturup konuşmayı Geceden uyanmamaya ant içip Gün ışığıyla yeniden doğmayı Bilir misin sen her güne hayata küskün başlamayı Anti sosyal kişilik olup da Şişelerin

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

Bir Prens Çoban Oluyor

Bir Prens Çoban Oluyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Bir Prens Çoban Oluyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot ve Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Türkçe 60. Hikayenin 10.si

Detaylı

Hipnoz durumu nedir? H İ P N O Z NE DEĞİLDİR? NEDİR? Uyku Uyanık bir durum. Bilinçsiz bir durum Rahatlama durumu. Aldanma Hayalinizde canlandırma

Hipnoz durumu nedir? H İ P N O Z NE DEĞİLDİR? NEDİR? Uyku Uyanık bir durum. Bilinçsiz bir durum Rahatlama durumu. Aldanma Hayalinizde canlandırma Hipnoz ile ilgili olarak hemen hemen herkesin bir fikri vardır. Ve bu fikir genellikle filmlerden öğrenilen birisine adam öldürtmek, hırsızlık yaptırmak gibi genelde olumsuz örneklerden oluşmaktadır. Peki,

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Download von www.bteu.de / Avrupali Türk Isadamlari Birligi Hannover / TAM Vakfi Yayinlari!" #"# Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Bu

Detaylı

Türkiye de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Bakanlıklar Tarafından Uygulanması

Türkiye de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Bakanlıklar Tarafından Uygulanması Türkiye de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Bakanlıklar Tarafından Uygulanması Dr. Yaman AKDENIZ * akdeniz@bilgiedinmehakki.org Bilgiedinmehakki.org / BilgilenmeHakki.Org 28 Eylül 2004 Sürüm 1.1 Güncelleme

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

SAHİP OLDUKLARIMIZI KORUMANIN 4 RUHSAL ADIMI

SAHİP OLDUKLARIMIZI KORUMANIN 4 RUHSAL ADIMI 1 KORUMANIN 4 RUHSAL Çoğu insan nasıl dua edeceğini bilemez. Bu yüzden size yardımcı olabilecek örnek bir dua metni hazırladım. Bu duayı sesli olarak okuyabilir ya da içinizden geldiği gibi dua edebilirsiniz.

Detaylı

YÖNETİCİ DURUMUNDA OLANLARIN

YÖNETİCİ DURUMUNDA OLANLARIN EĞİTİM PSİKOLOJİSİ GİRİŞ En küçüğünden en büyüğüne kadar bütün işyerleri belirli bir örgütlenme ile meydana gelip çalışmaktadır. bu örgütlenmenin temel unsuru olan insan o işyerinde yönetici, iş gören,

Detaylı

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir.

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir. .tr alan adlarını tescili, 1991 yılından itibaren, Türkiye'yi ilk olarak nternet'e balayan Üniversitemiz bünyesinde devam etmektedir. Bu kapsamda, bugün itibarı ile, toplam yaklaık 70,000 adet.tr uzantılı

Detaylı

Aşkı Yorgunluktan Koruyan ve Taze Tutan 6 Kural - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Aşkı Yorgunluktan Koruyan ve Taze Tutan 6 Kural - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Dünya üzerinde hakkında yazı yazılması en zor konular herkesi yakından ilgilendirenlerdir ve aşk da bunların en önemlilerinden biridir. Çünkü aşk, hemen tüm canlıların ortak paydası olarak hayatımızın

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? Kişisel gelişim, insanın gelişimi merak etmesi, yeni insanlar tanıması, gazetede güzel yazı yazan veya kitap yazmış insanları merak ederek onları tanımak, sadece yazılarından

Detaylı

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp

Detaylı

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR ANNEM ANNEM Annem annem canım annem, Gönlüm senle kalbim senle Canım annem gülüm annem Dünyam sensin benim bir tanem.. Biliyorum elbet bir gün gelecek Bir başka bebekte bana annem diyecek Bende hep iyi

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu Bilgin 1 Latife Sena Bilgin 21301075 TURK 102-021 Serbest1 Gönenç Tuzcu 26.09.2014 Tanrı Bin birinci gece şairi yarattı, Bin ikinci gece cemal'i, Bin üçüncü gece şiir okudu tanrı, Başa döndü sonra, Kadını

Detaylı

Erendiz Atasü nün Romancı Gözüyle Kaleme Aldıı Eletirel çerikli nceleme Yazıları Erendiz Atasü s Dissertations from a Literary Perspective

Erendiz Atasü nün Romancı Gözüyle Kaleme Aldıı Eletirel çerikli nceleme Yazıları Erendiz Atasü s Dissertations from a Literary Perspective Erendiz Atasü nün Romancı Gözüyle Kaleme Aldıı Eletirel çerikli nceleme Yazıları Erendiz Atasü s Dissertations from a Literary Perspective Hüseyin ARAK * Özet Bu çalımada çada Türk yazarlarından Erendiz

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3 1886 ÖZEL GETRONAGAN ERMENĐ LĐSESĐ R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3 2010 2011 Kız olursa Sarin, erkek olursa Masis Erkek olursa doktor, kız olursa öğretmen KENDĐNĐ TANIMA VE MESLEK SEÇĐMĐ Sevgili veliler,

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Annelik heyecanı doğumdan çok önce başlar. Anne adayları en iyi anne olma üzerine dokuz ay boyunca kesintisiz olarak kafa yorarlar.

Annelik heyecanı doğumdan çok önce başlar. Anne adayları en iyi anne olma üzerine dokuz ay boyunca kesintisiz olarak kafa yorarlar. Nuray ÖZBEN AVŞAR Uzman Psikolog Annelik heyecanı doğumdan çok önce başlar. Anne adayları en iyi anne olma üzerine dokuz ay boyunca kesintisiz olarak kafa yorarlar. Doğumdan sonra ise anne olarak kafamızda

Detaylı

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana.

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana. Konu: "Woyzeck ve "Matmazel Julie Adlı Eserlerde Kullanılan İmge ve Simgelerin Eserlerin Tezlerine Katkısı Adı-Soyadı: Halil İbrahim Yüksel No: 149 Sınıfı: 11-D WOYZECK VE MATMAZEL JULIE DE İMGE VE SİMGE

Detaylı

Kahraman Kit Misafirlikte

Kahraman Kit Misafirlikte Technical Assistance for Promoting Registered Employment Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. This project

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı