Dokular Organlar ve Kontrol Sistemleri Tıbbi Fizyoloji
|
|
- Derya Heper
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1
2 Tıbbi Fizyoloji Dokular Organlar ve Kontrol Sistemleri Tıbbi Fizyoloji 1
3 2014 Nobel Tıp Kitabevleri Tic. Ltd. Şti. TIBBİ FİZYOLOJİ - Klinik Anlatımlı Prof. Dr. Halis KÖYLÜ ISBN: ve 2936 sa yı lı Fi kir ve Sa nat Eser le ri ya sa sı hükümleri ge re ğince her han gi bir bö lü mü, resmi veya yazısı, yazarların ve yayınlayıcısının yazılı izni alınmadan tekrarlanamaz, basılamaz, kopyası çıkarılamaz, fotokopisi alınamaz veya kopya anlamı taşıyabilecek hiçbir işlem yapılamaz. Yayımcı Yayımcı Sertifika No : Bas kı / Cilt : Nobel Tıp Kitabevleri Tic. Ltd. Şti. Millet Cad. No: Fatih-İstanbul : No-bel Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Kurtini Mevki, General Şükrü Kanatlı Cad. Ömerli - Hadımköy - İstanbul Matbaa Sertifika No : Sayfa Tasarımı - Düzenleme : Serdağ Dağlı Kapak Tasarım : Serdağ Dağlı Baskı Tarihi : Nisan İstanbul NOBEL TIP KİTABEVLERİ TİC. LTD. ŞTİ. MERKEZ - ÇAPA Millet Cad. No:111 Çapa-İstanbul Tel: (0212) Fax: (0212) CERRAHPAŞA Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Karşısı Park içi Cerrahpaşa-İstanbul Tel: (0212) KADIKÖY Rıhtım Cad. Derya İş Merkezi No: 7 Kadıköy-İstanbul Tel: (0216) ANKARA Sağlık Sokak No:17/C Çankaya (Sıhhiye) Tel: (0312) ANTALYA Meltem Mah. Dumlupınar Bulv. Başkent Sitesi, B Blok No: 4 Meltem Tel: (0242) BURSA Sakarya Mah. Bahriye Üçok Cad. Menekşe Sok. N: 21/18 Görükle Nilüfer Tel: (0224) DİYARBAKIR Kurt İsmail Paşa 2. Sokak No: 12/C Ofis Tel: (0412) ELAZIĞ Yahya Kemal Cad. Üniversite Mah. No: 36/B Tel: (0424) İZMİR Kazım Dirik Mahallesi, 186 Sokak No: 21/B Bornova Tel: (0232) SAMSUN Ulugazi Mah. 19 Mayıs Bulvarı 16/6 Tel: (0362) BAKÜ / AZERBAYCAN Nesib bey Yusifbeyli Caddesi No: 43 Bakü / Azerbaycan Tel: +994 (0)
4 E im Hatice, çocuklar m Bahad r, Ertu rul ve Zeynep e... Dokular Organlar ve Kontrol Sistemleri Bölüm 1 3
5 Dokular, organlar ve kontrol sistemleri Bölüm 1 4
6 Önsöz Prof. Dr. Halis KÖYLÜ Fizyoloji insan vücudunun normal i leyi ini inceler. Temel bilimler ile klinik bilimler aras ndaki ba lant y sa lar. Klinik durumlar n iyi anla labilmesi için fizyolojinin iyi bilinmesi gerekir. Bu nedenle iyi bir fizyoloji bilgisi hekimler için vazgeçilmezdir. Günümüzde daha ba lang ç a amas nda son derece kapal ve anla lmaz konular t p ö rencisinin önüne getirilmekte ve ö renciden bunlar anlamas beklenmektedir. Uzun ve gereksiz anlat mlar içinde ö renci nereye dikkat etmesi gerekti ini bilememektedir. Ayr ca konular n sistematik bir ekilde verilmemesi, anla lmas kolay olan konular dahi zorla t rmaktad r. Ö renci, asl nda ö retim metodundan kaynaklanan bu durumun t p biliminin kendi zorlu undan kaynakland n dü ünüp ona kar bir so ukluk ve b kk nl k duymaktad r. T bbi Fizyoloji-Klinik Anlat ml kitab, t p fakültesi ö rencilerinin fizyolojik süreçleri kavramas n kolayla t rmak amac yla haz rlanm t r. Kitap, fizyolojinin ana çizgilerini içeren 17 bölümden olu maktad r. Kitab n tamam nda ortak bir dil kullan lm, böylece bir bütünlük sa lanm t r. Her bölümde, öncelikle konuyla ilgili anatomi ve histoloji bilgileri, ard ndan fizyoloji bilgileri verilmi tir. Böylece ba ka bir kayna a gerek duyulmadan konunun anla lmas amaçlanm t r. Ayr ca konular n birbirini tamamlayacak ekilde s rayla verilmesi ve gereksiz anlat mlardan kaç n lmas ile ö rencinin dikkatinin da lmamas ve en k sa sürede en yüksek verime ula mas hedeflenmi tir. Kavramay kolayla t rmak amac yla 374 ekil ve grafik çizilmi ve renklendirilmi tir. Ayr ca s k kullan lan kavramlar ve önemli noktalar koyu olarak i aretlenmi tir. Böylece kavramlar ve önemli noktalara vurgu yap lm t r. Terim ve kavramlar n yaz l nda H.Ü. T p Terimleri Klavuzu esas al nm t r. T bbi Fizyoloji-Klinik Anlat ml kitab nda ancak kullan lan bilginin kal c olaca dü üncesi ile Klinik kutular haz rlanm t r. Böylece ö rencilerin hastal k örneklerini okuyarak önemli fizyolojik prensipleri kolay hat rlamalar amaçlanm t r. Bu nedenle sadece bilgi veren bir kaynak olman n ötesinde bu bilgilerin hekimlik hayat nda nerede ve nas l kullan ld n da anlatmas, bu kitab n ay rt edici özelli idir. Bu kitab n haz rlanmas nda beni yüreklendiren ve anatomi bilgisine her zaman hayranl k duydu um, özellikle Santral Sinir Sistemi bölümünün yaz lmas nda büyük katk s olan Prof. Dr. Osman SULAK a, baz bölümleri okuyarak katk ve düzeltmeler yapan Prof. Dr. Numan TAMER, Prof. Dr. Nurten ÖZÇEL K, Prof. Dr. M. Fehmi ÖZGÜNER, Prof. Dr. Ahmet KOYU, Prof. Dr. Mehmet AH N, Prof. Dr. H. R fat KOYUNCUO LU, Prof. Dr. Abdulah DO AN, Prof. Dr. Ahmet ALTINBA, Doç. Dr. Mehmet GÜNEY, Doç. Dr. Nurhan GÜMRAL, Yrd. Doç. Dr. Mehmet UMUL, Yrd. Doç. Dr. Teoman DEM REL ve Ö r. Gör. Rahime ASLANKOÇ a, kapak ve tasar m n yaparak yay na haz rlayan Uzman Serda DA LI ya, kitab n yay nlanmas n sa layan Nobel T p Kitabevleri ube Müdürü Fatih ERDO AN a te ekkür ederim. Dokular, organlar ve kontrol sistemleri Bölüm 1 Yararl olmas dile iyle... 5
7 çindekiler 01 Dokular organlar ve kontrol sistemi Hücre membran ndan ta nma ve vücut s v lar 7 06 Otonom sinir sistemi 85 Duyu fizyolojisi Kalp ve dola m 179 Kalp debisi, kan ak m ve kan bas nc Sindirim sistemi Metabolizma ve vücut s s n n düzenlenmesi 383
8 çindekiler Sinir sistemi 19 Santral sinir sistemi Kas 125 Kan Solunum fizyolojisi 235 Bo alt m fizyolojisi Endokrin sistem 393 mmün sistem 461 Üreme fizyolojisi 475
9
10 01 Dokular, organlar ve kontrol sistemleri Bölüm Bölüm 1 Fizyoloji hayat n kayna ve geli iminden sorumlu fiziksel ve kimyasal faktörleri aç klayan bilim dal d r. Çok basit bir virüsten insana kadar her canl n n kendi fonksiyonel özellikleri vard r. Bu nedenle fizyoloji bilimi virus fizyolojisi, bakteri fizyolojisi, hücre fizyolojisi ve insan fizyolojisi gibi alt birimlere ayr l r. nsan fizyolojisi insana canl l n kazand ran mekanizma ve özellikler ile ilgilenir. Sebep-sonuç ili kisini ara t r r ve nas l ile ba layan sorulara cevap arar. Dokular Vücudun temel canl birimi hücredir. Her hücre tipi bir veya birkaç fonksiyon için özelle mi tir. Örne in eritrositler oksijen ta r. Vücutta yakla k 100 trilyon hücre vard r. Hücrelerin ço alma yetenekleri vard r ve haraplanan hücrelerin yerine yenisi yap l r. Hücreler ekil, boyut ve fonksiyon olarak birbirinden farkl olmakla birlikte baz ortak özellikleri vard r. Örne in tüm hücreler bir membran taraf ndan çevrilmi tir. Tüm hücreler karbonhidrat, protein ve ya lar oksijenle yakarak enerji elde eder ve at k ürünlerini kendilerini çevreleyen s v ya verir. Ayn fonksiyonu gören, benzer yap daki hücre gruplar doku olarak adland r l r. Dokular ba l ca dört gruba ayr l r: (1) Epitel dokusu. (2) Destek dokusu (ba dokusu, k k rdak dokusu, kemik dokusu, kan ve lenf dokusu). (3) Kas dokusu. (4) Sinir dokusu. Dokular n anatomik ve fonksiyonel olarak biraraya gelmesiyle organlar olu ur. Organlar n biraraya gelmesiyle de sistemler olu ur. Epitel dokusu Epitel dokusu örtü epiteli ve bez epiteli olarak ikiye ayr l r. Örtü epiteli vücudun d yüzeyini örterek koruma sa lar. Bo luklu organlar n (mide, ba rsak, uterus gibi) iç yüzeyini örten örtü epiteli ise genellikle koruma, emilim ve ta madan sorumludur. Bez epiteli salg yapar. Bezler ekzokrin ve endokrin olmak üzere ikiye ayr l r. Ekzokrin bezler örtü epiteli ile ba lant l d r ve salg lar n bo alt c kanallar arac l yla d ortama ya da iç epitel yüzeyine salg lar. Endokrin bezler ise bo alt c kanallar olmad ndan örtü epiteli ile ba lant l de ildir. Endokrin bezler salg lar n do rudan kana verir. Salg kan yoluyla hedef hücreye ta n r. Destek dokusu Hücreleraras maddenin bol oldu u dokulardan birisi destek dokusudur. Destek dokular nda ço unlu u esas madde olu turur, hücreler az nl ktad r. Esas madde hem dokulardaki hücreleri birbirine ba lar hem de bu hücrelerin beslenmelerine arac l k eder. Bu gruba ba dokusu, k k rdak dokusu, kemik dokusu, kan ve lenf dokusu girer. Ba dokusu Epitel hücreleri en az bir yüzüyle ba dokusu ile temastad r. Ba dokusu kan damarlar ndan zengin oldu u için epitel ve kas dokusundaki hücrelerin beslenmesine arac l k eder. Kan damarlar kemik ve Dokular, organlar ve kontrol sistemleri 1
11 Hücre membrand ndan ta nma ve vücut s v lar Bölüm 2 Örne in tüm hücreler bir membran taraf ndan çevrilmi tir. Bu membran hücre membran olarak adland r l r. Hücre membran 7,5 10 nanometre kal nl nda, elastik bir yap d r. Yap s nda %55 protein, %25 fosfolipit, %13 kolesterol, %4 di er lipitler ve %3 karbonhidrat bulunur. Hücre membran iyi bilinen bir kural n çok güzel bir örne idir: Lipit ve su kar maz. Hücre membran n n temel yap s çift katl lipit tabakas d r ( ekil 2 2). Lipit tabakas iki molekül kal nl nda tüm hücre yüzeyini kaplar. Lipit molekülleri kendi katmanlar nda kaymak suretiyle serbesttir. Lipit tabakas fosfolipit moleküllerinden olu ur. Fosfolipitlerin fosfat k sm hidrofilik (suyu seven), ya asidi k sm ise hidrofobiktir (suyu sevmeyen). Hidrofobik k s mlar su taraf ndan itilip hidrofilik k s mlar su taraf ndan çekildi inden, lipitler do al bir dizilim gösterir (hidrofobik k s m içte, hidrofilik k s m d ta). Hidrofilik k s mlar hücreiçi ve hücred s v ile temas halindedir. Çift katl lipit tabakas hücreiçi ve hücred s v ile kar maz. Bu nedenle su ve suda eriyen maddelere kar bir engel olu turur. Lipit tabakas suda eriyen maddelere geçirgen de ildir. Bununla birlikte lipitte çözünen (oksijen, karbondioksit, nitrojen, ya da eriyen vitaminler, alkol) ve lipidi olu turan maddeler (ya asitleri, kolesterol, gliserol) difüzyonla do rudan lipit tabakas n geçebilir. Kolesterol molekülleri de membran n fosfolipit tabakas nda erimi halde bulunur. Kolesterol membran n suda eriyen maddelere geçirgenlik derecesini, membran n ak kanl n ve elastikiyetini belirler. Kolesterol hücre membran n n ak kanl n azalt r. Yani kolesterol fazlal nda hücre membran hasarlanmaya daha hassast r. Örne in siroz hastal nda eritrosit membran nda kolesterol miktar artar ve bu durumda eritrositlerin oksijen ta ma yetene i azal r. Çift katl lipit tabakas kat de il, s v d r. Membran proteinleri lipit tabakas içinde yüzer durumdad r. Membran proteinleri hücreye hangi maddelerin giripç kaca n tespit etmede çok büyük rol oynar. Yap lar sayesinde özel molekülleri tespit edebilir, onlara ba lanma bölgeleri sunabilir ve onlar membrandan ta yabilirler. Genel olarak hücre membran n n yar s proteinlerden olu ur, fakat ya asitleri bak m ndan zengin olan sinir hücrelerinde protein miktar azd r. ekil 2-2 Hücre membran n n yap s. 8
12 Sinir sistemi Bölüm 3 sinir sisteminden kaslara veya bezlere uyar ta r. ki tip motor nöron vard r: Somatik ve otonom (visseral). Bu ay r m sadece inerve ettikleri yap lara göredir. Somatik motor nöronlar iskelet kaslar n inerve eder. Otonom motor nöronlar ise istem d çal an organlar (kalp kas, düz kas, bezler ve sindirim kanal ndaki nöronlar/enterik sinir sistemi) inerve eder. Otonom motor nöronlar, santral kontrol merkezleri ile birlikte otonom sinir sistemini olu turur. Otonom sinir sistemi ayr bir sistem gibi ele al n rsa da hem periferik sinir sistemi hem de santral sinir sistemi içinde parças vard r. Otonom sinir sistemi sempatik ve parasempatik olmak üzere fonksiyonel aç dan birbiriyle ters çal an iki k s mda incelenir. Otonom sinir sistemi istem d çal an organlar inerve eden motor bir sistemdir. Ancak bu sistemin organlardan gelen duyular ta yan duysal k sm da vard r. Nöronlar Sinir sisteminin fonksiyonel birimi nörondur. Nöronlar uyar lara cevap vermek, uyar lar iletmek ve kimyasal düzenleyiciler (nörotransmiter) salg lamak için özelle mi tir. Bu nedenle nöronlar duysal uyar lar n alg lanmas, ö renme, haf za, kas ve bezlerin kontrolu gibi fonksiyonlarda rol al r. Baz nöronlar n ayr lm -kopmu parçalar baz artlar alt nda yenilenebilmelerine ra men nöronlar mitozla bölünemez. Nöronlar çe itli büyüklük ve biçimde olmalar na ra men genellikle üç bölgeye sahiptir ( ekil 3-2): Hücre gövdesi (soma), dendritler ve akson (sinir lifi). Hücre gövdesi genellikle nöronun dendritik bölgesinde bulunur. Fakat aksonun içinde (örne in i itme nöronlar ) veya aksonun yan taraf na biti ik (örne in deriye ait nöronlar) de olabilir. Bu yerle im dendrit ve aksonun fonksiyonu bak m ndan bir fark meydana getirmez. Hücre gövdesi genetik alt yap y olu turan DNA ve hücrenin metabolik faaliyetlerini düzenleyen yap lar (ribozom gibi) içerir. Nörotransmiter, reseptör ve enzimler hücre gövdesinde üretilir. Hücre gövdesi ayr ca dendritler ve aksonda bulunmayan, Nissle cisimleri olarak bilinen, granüler, yo un boyanan bir yap içerir. Nissle cisimleri granüler endoplazmik retikulumdan olu ur. Hücre gövdesinin büyüklü ü 2 3 mikron olabildi i gibi (korteksteki hücreler gibi) 125 mikronu bulan (omurilik ön boynuzundaki hücreler gibi) sinir hücreleri de vard r. Biraraya gelmi hücre gövdesi gruplar na santral sinir sisteminde nükleus (çekirdek), periferik sinir sisteminde ise gangliyon denir. Dendritler çok say da, ince ve k sa olan uzant lard r. çyap lar hücre gövdesinin ayn d r. Dendritler uyar lar al c bölgeler (reseptör) olarak görev yapar. ekil 3-2 Nöronun yap s 20
13 Santral sinir sistemi Bölüm 4 ekil 4-5 Medulla spinalis 53
14 Santral sinir sistemi Bölüm 5 ekil 5-2 Sempatik ve parasempatik sistem. Sempatikler k rm z, parasempatikler ye il çizgi ile gösterilmi tir. Düz çizgi pregangliyonik lifleri, kesik çizgi postgangliyonik lifleri gösteriyor. 88
15 KL N K 10 ya ndan itibaren ses üst s n r a a do ru kayar, orta ya larda üst s n r 10,000 15,000 Hertz e dü er. 60 ya üzerinde ise 5,000 Hertz dir. itme üst s n r n n azalmas na presbiakuzi ad verilir. Sesin iletilmesi Sesin iletilmesi öyle gerçekle ir: (1) Ses dalgalar kulak zar taraf ndan stapes taban n n hareketleri ekline sokulur. (2) Bu hareketler iç kulak s v s nda dalgalar meydana getirir. (3) Bu dalgalar n Corti organ üzerine olan etkisi de sinir liflerinde aksiyon potansiyelini do urur. Böylece i itme organ olan kulak d ortamdaki ses dalgalar n i itme sinirinde aksiyon potansiyeline dönü türür. imdi anatomik özellikleriyle birlikte d, orta ve iç kulakta sesin iletilmesini inceleyelim. D kulak D kulak kulak kepçesi, d kulak kanal (meatus acusticus externus) ve kulak zar ndan (timpan zar ) olu ur ( ekil 6-2). Timpan zar konkav yüzü a a ya, d kulak kanal na bakan bir koni eklindedir. Kal nl 0,1 milimetre, yüzölçümü 1 cm 2 kadard r. D kulak sesin geldi i yönün tayini bak m ndan önemlidir. Sesin yönü iki temel mekanizma ile belirlenir. (1) Sesin iki kula a giri zamanlar aras ndaki fark. (2) Seslerin her iki kulaktaki iddetleri aras ndaki fark. ki kulak aras ndaki mesafe ortalama olarak 18 santimetre kadard r ve yandan gelen ses dalgalar n n yönü kolayl kla saptanabilir. Sa ve sol yönün belirlenmesinde ses dalgalar n n bir kula a di er kulaktan daha önce varmalar rol oynar. Ki i ses kayna n n tam kar s nda duracak olursa ses her iki kula a ayn anda ula r. Yandan gelen ses dalgalar ise her iki kula a farkl zamanlarda ula r ve bir kulaktan gelen ses sinyalleri beyne di erinden önce girer. Duyu fizyolojisi Bölüm 6 ekil 6-2 D kulak, orta kulak ve iç kulak ili kisi 101
16 Solunum sistemi Bölüm 11 Şekil 11-4 Alveoller ve pulmoner kılcal damarların şematik görünümü makrofajlar ya doğrudan monositlerden farklılaşır ya da var olan alveoler makrofajların bölünmesiyle ortaya çıkar. Ana kaynak alveoler makrofajların bölünmesidir. Bunlar alveol boşlukları boyunca serbestçe dolaşır ve alt hava yollarında ilk savunma hattını oluşturur. Alveoler makrofajlar alveoldeki yabancı parçacık ve maddeleri, ayrıca ölü hücrelerin atıklarını fagosite eder. Sindirim ürünlerini de lenfe salgılarlar. Fagositoz işlemi diğer fagositik hücrelerde olduğu gibidir. Alveoler makrofajlar bir enflamasyon cevabı başlatmaksızın yabancı maddeyi yok eder. Böylece bu maddelerin alveol yüzeyine bağlanmasını ve dokuya yayılarak doku hasarı oluşturmasını engellemiş olurlar. Eğer parçacıklar sindirilemezse, alveoler makrofajlar parçacık eritilene kadar etrafında bir dev hücre kapsülü oluşturur. Bu tarz kapsüller sıklıkla tüberküloz basili, silisyum ve karbon parçacıkları etrafında oluşur. Bronşların inervasyonu Trakea ve bronşlar kıkırdaktan yapılmıştır ve duvarlarında az miktarda düz kas bulunur. İç yüzeyleri müköz ve seröz bezler içeren siliyalı bir epitel tabakası ile kaplıdır. Siliyalar burnun 1/3 üst kısmından başlar ve respiratuvar bronşiyollere kadar devam eder. Bronşiyoller ve terminal bronşiyollerin epitelinde bez bulunmaz ve duvarlarında kıkırdak yoktur, daha fazla düz kas bulunur. Hava yolları küçüldükçe kıkırdak miktarı azalır ve 1 milimetre çapın altındaki hava yollarında kıkırdak tamamen kaybolur. Bronşiyoller 1 milimetreden daha küçük çaplı olup kıkırdak içermez ve basit kübik epitellidir. Duvar kalınlığına göre en fazla düz kas terminal bronşiyollerde bulunur. Obstrüktif akciğer hastalıklarında bu düz kasların kasılmasıyla bronşiyoller daralır. Astımda kasılma derecesi o kadar fazladır ki yeterli bir hava akımı için 20 kat daha fazla basınç farkına gerek duyulur. Bu durum özellikle ekspirasyonda ortaya çıkar. Bronş ve bronşiyoller hem parasempatik (kolinerjik) hem de sempatik (adrenerjik) sinirlerle inerve edilir. Akciğerlerin parasempatik inervasyonu nervus vagus ile sağlanır. Parasempatik inervasyon büyük hava yollarında fazladır ve küçük hava yollarına doğru azalır. Parasempatikler bronşların daralmasına (bronkokonstriksiyon), bronş salgısının artmasına ve kan damarlarının genişlemesine yol açar (Tablo 11-1). Akciğerlerin sempatik inervasyonu ise trunkus sempatikustan gelen liflerle sağlanır. Bu lifler T2-T4 sempatik gangliyonlardan kaynaklanır. Sempatikler bronşların genişlemesine (bronkodilatasyon), bronş salgısının azalmasına ve kan damarlarının daralmasına neden olur. Parasempatikler bronşların daralmasına (bronkokonstriksiyon) yol açar, ancak parasempatik uyarının tek başına ciddi bir bronş daralmasına yol açması şüphelidir. Bununla birlikte astım gibi 240
17 Tablo 11-1 Bronş düz kaslarını etkileyen faktörler Bronkokonstriktörler Parasempatik uyarı (Asetilkolin) İrritanlar (Sigara, toz, kimyasal maddeler) Histamin Prostaglandin D 2, F 2 Lökotrienler SRS-A bir hastalık nedeniyle bir miktar daralmış olan bronşiyollerde ek bir kasılma yaparak durumu kötüleştirir. Bu durumlarda asetilkolinin etkisini bloke eden ilaçlar (atropin gibi) çoğu kez bronşiyolleri gevşeterek daralmayı düzeltir. Parasempatiklerin aksine sempatik sinirlerden salgılanan norepinefrin bronşiyollerde genişleme yapar. Bu nedenle sempatik uyarı obstrüksiyonu düzeltmede önemlidir. İnsanda 2 reseptörü daha fazla olup albuterol ve isoproteronol gibi agonistler bronkodilatasyona ve bronş salgısının azalmasına neden olur. Bunlara ek olarak bronşiyoller, bronkodilatasyon yaptıran, adrenerjik ve kolinerjik olmayan bir inervasyona da sahiptir. Bronkodilatasyondan sorumlu aracının vazoaktif intestinal polipeptit (VIP) olduğu düşünülmektedir. Bronş tonusunda sirkadiyen bir ritim olup maksimum daralma saat civarında görülürken, maksimum genişleme civarında görülür. (Günde bir kez gerçekleşen canlılık olaylarının ritmine sirkadiyen ritim adı verilir.) Plevra membranları Akciğerler plevra adı verilen bir epitelle çevrilidir. Plevranın birbirinin devamı olan iki yaprağı vardır: Visseral plevra akciğerlerin yüzeyini çevirir, paryetal plevra ise toraks duvarının iç yüzünü döşer (Şekil 11-5). Visseral ve paryetal plevra arasındaki boşluğa intraplevral boşluk denir. Normal şartlarda intraplevral boşlukta hava bulunmaz. Plevra membranları tarafından salgılanan mililitrelik bir sıvı bulunur. Her iki akciğere ait intraplevral boşluklar birbiriyle ilişkili değildir. Bronkodilatatörler Sempatik uyarı (Epinefrin ve norepinefrin) Adrenerjik agonistler (İsoproteronol) Antihistaminikler Alveoler havada karbondioksit artışı VIP KLİNİK Astımlı hastalarda ekspirasyon sırasında bronşiyol düz kasları kasılır ve bu durum akciğerlerden hava çıkışını zorlaştırır. Bu nedenle ekspirasyon uzamıştır. Steroidler ve 2 agonistler düz kasta gevşemeye neden olur ve bu nedenle astım ataklarında sık kullanılır. Albuterol (Ventolin) ve isoproteronol gibi agonistler bronkodilatasyona neden olur. İsoproterenol hem 1 hem de 2 reseptörlerini ( reseptörlerini değil) stimüle eden sentetik bir katekolamindir (sempatomimetik). Albuterol ise sempatik 2 reseptör agonistidir. Seçici/selektif olarak bronşlarda dilatasyon oluşturur ve bu nedenle astım gibi obstrüktif hastalıkların tedavisinde kullanılır. Albuterol etkisini adenil siklaz enzimini aktive ederek gösterir, bunun sonucu camp artışı ve bronş düz kasının gevşemesi ile bronşlarda genişleme görülür. Solunum sistemi Bölüm 11 Şekil 11-5 Plevra membranları 241
18 ekil 12-4 Nefronun yap s yüzey alanlar n birçok kat art r r. Henle kulpunun inen ince kolu ve ç kan ince kolu tek katl yass epitelden olu ur. Az geli mi apikal ve bazolateral membrana, çok az mitokondriye sahiptir. Ç kan kal n kol ve distal tübül hücreleri ise kübik epitelden olu ur. Çok say da mitokondriye ve bazolateral membranda çok say da bazal katlant lara sahiptir. Distal tübülün ikinci yar s ve toplama kanallar iki tip hücreden olu ur: Esas hücreler (P hücreleri) ve interkale hücreler (I hücreleri). nterkale hücreler çok say da mitokondriye sahiptir. Kortikal ve jukstamedüller nefronlar Nefronlar kortikal (superfisial) ve jukstamedüller olmak üzere ikiye ayr l r ( ekil 12-5). Kortikal nefronlar tüm nefronlar n %85 ini, jukstamedüller nefronlar ise %15 ini olu turur. Kortikal nefronlar ile jukstamedüller nefronlar aras nda u farkl l klar vard r: (1) Kortikal nefronlarda glomerül korteksin 2/3 d bölgesinde bulunur. Jukstamedüller nefronlarda ise korteksin 1/3 iç bölgesinde bulunur. (2) Kortikal nefronlarda afferent arteriyol interlobüler arterden ç kar. Jukstamedüller nefronlarda ise ço unlukla arteria arcuatadan ç kar. (3) Kortikal nefronlarda glomerül küçük, jukstamedüller nefronlarda ise büyüktür. (4) Kortikal nefronlarda Henle kulpu k sad r, medullaya girer ve k sa bir mesafeden sonra kortekse geri döner. Jukstamedüller nefronlarda ise Henle kulpu uzundur ve medullan n derinlerine kadar iner. (5) Kortikal nefronlarda Henle kulpunun etraf nda peritübüler k lcal damar a bulunur. Jukstamedüller nefronlarda ise efferent arteriyol sadece peritübüler k lcal damarlar olu turmaz, ayn zamanda vaza rekta olarak adland r lan, Henle kulpuna parelel seyreden özel bir k lcal damar olu turur. Vaza rektan n, idrar n konsantre edilmesinde önemli rolü vard r. Glomerülün yap s Glomerül glomerüler k lcal damarlar ve Bowman kapsülünden olu ur. Glomerüler k lcal damarlar, Bo alt m fizyolojisi Bölüm
19 Boşaltım fizyolojisi Bölüm 12 Bir maddenin atılan miktarı filtre edilen reabsorbe edilen+sekrete edilen miktarına eşittir. Bir maddenin atılım hızı ise bu üç böbrek fonksiyonunun hızlarına bağlıdır. Şekil farklı dört maddeyi böbreklerin işleme şeklini göstermektedir: (1) Madde glomerüllerden filtre edilir, reabsorbe ya da sekrete edilmez. Bu durumda atılan miktar filtre edilen miktara eşit olur. (2) Madde glomerüllerden filtre edilir, filtre edilen miktarın bir kısmı geri emilir. Bu durumda atılan miktar filtre edilen reabsorbe edilen miktara eşit olur. (3) Madde glomerüllerden filtre edilir, filtre edilen miktarın tamamı geri emilir. Bu durumda idrarda hiç madde görülmez. (4) Madde glomerüllerden filtre edilir ve geri emilmez, aynı zamanda peritübüler kılcal damarlardan sekrete edilir. Bu durumda atılan miktar filtre edilen+sekrete edilen miktara eşit olur. Glomerüler filtrat İdrar oluşumunda ilk aşama plazmanın glomerüler kılcal damarlardan Bowman boşluğuna süzülmesidir (filtrasyon). Bowman boşluğuna filtre edilen sıvıya glomerüler filtrat (ultrafiltrat) denir. Glomerüler filtrat protein ve kan hücrelerini içermez. Ayrıca glomerüler filtratın bileşimi plazma ile aynıdır. Tuzlar, plazma proteinlerine bağlanmayan organik moleküller (glikoz ve aminoasitler gibi) ve plazmanın yapısındaki diğer maddelerin konsantrasyonu plazma ile aynıdır. Ancak kalsiyum ve yağ asitleri gibi bazı küçük molekül ağırlıklı maddelerin bir kısmı plazma proteinlerine bağlı olarak taşınır. Plazma kalsiyumunun yaklaşık yarısı ve yağ asitlerinin çoğu plazma proteinlerine bağlıdır. Bağlı kısımlar glomerüler kılcal damarlardan filtre edilemez ve bu genellemenin dışındadır. Glomerüler filtratın bileşimini filtrasyon bariyerinin yapısı belirler. Filtrasyon bariyeri moleküler büyüklük ve elektrik yüküne göre moleküllerin filtrasyonunu sınırlandırır. Genel olarak yarıçapı 18 A olan moleküller serbestçe filtre olur, yarıçapı A arasındaki moleküller değişik derecelerde filtre olur, yarıçapı 36 A dan büyük moleküller ise filtre olmaz. (Tablo 12-1). Örneğin albüminin moleküler yarıçapı 35,5 A dur ve oldukça az filtre olur (<0.01). Diğer yandan aynı moleküler yarıçapa sahip olsa bile pozitif yüklü moleküller negatif yüklü moleküllere göre daha kolay filtre olur (Şekil 12-11). Bu durum filtrasyon bariyerinde bulunan negatif yüklü glikoproteinlerden kaynaklanır. Plazma proteinleri de negatif yüklü olduğundan filtrasyon bariyerindeki negatif yük proteinlerin filtrasyonunu engeller. Çünkü aynı yükler birbirini iter. Bu nedenle glomerüler filtrat protein içermez ve normalde idrarda protein görülmez. Şekil Maddelerin böbreklerden atılım yolları 292
20 Tablo 12-1 Madde Moleküler ağırlık ve yarıçapının geçirgenlik üzerine etkisi Moleküler ağırlık (g) Moleküler yarıçap (A ) Geçirgenlik Su Sodyum Üre Glikoz Myoglobin 17, Albümin 69, <0.01 KLİNİK Birçok glomerüler hastalıkta (nefrit gibi) filtrasyon bariyerindeki negatif yük kaybolur. Bunun sonucu olarak proteinlerin filtrasyonu artar ve idrarda protein görülür. İdrarda protein görülmesi proteinüri olarak adlandırılır. Nefritte porların çapında herhangi bir artış olmaksızın, sadece bu nedenle proteinüri görülebilir. Proteinin çoğu albümin olduğundan albüminüri olarak da adlandırılır. İdrarda eritrositlerin görülmesine ise hematüri denir. Şekil Moleküler büyüklük ve elektrik yükünün geçirgenlik üzerine etkisi. 1.0 değeri maddenin su gibi serbestçe filtre edildiğini, 0 değeri ise filtre olamadığını gösteriyor. Glomerüler kılcal damarların özellikleri Filtrasyon işlemi glomerüler kılcal damarlarda gerçekleşir. Bu nedenle glomerüler kılcal damarların özelliklerinin bilinmesi filtrasyonu anlamamızı kolaylaştırır. Glomerüler kılcal damarlar vücutta benzeri olmayan yapılardır. Glomerüler kılcal damarlar ile sistemik kılcal damarlar arasında şu farklar vardır: (1) Glomerüler kılcal damarlar iki arteriyol (afferent ve efferent arteriyol) arasında yer alır. Bu nedenle kan basıncı bütün kılcal damar boyunca aynıdır (45 mmhg). Sistemik kılcal damarlar ise arteriyol ile venül arasında yer alır. Sistemik kılcal damarlarda kan basıncı arteryel uçtan (30 mmhg) venöz uca (10 mmhg) doğru gittikçe düşer. (2) Glomerüler kılcal damarlarda kan basıncı kılcal damar boyunca aynıdır ve sistemik kılcal damarlardakinin ik katı kadardır (45 mmhg). Glomerüler kılcal damarlardaki yüksek hidrostatik basınç sıvının filtrasyonunu sağlar. (3) Sistemik kılcal damarlarda sıvı arteryel uçta filtre edilirken venöz uçta absorbe edilir. Sistemik kılcal damarların aksine glomerüler kılcal damarlarda sıvının sadece tek yönde hareketi (filtrasyon) vardır, geri emilim yoktur. Geri emilim (reabsorpsiyon) peritübüler kılcal damarlarda gerçekleşir. Peritübüler kılcal damarlar sistemik kılcal damarların venöz ucu gibi davranır. Peritübüler kılcal damarlardaki düşük hidrostatik basınç (13 mmhg) sıvının geri emilmesini sağlar. (4) Glomerüler kılcal damarlarda damar duvarı iki tabakalıdır; kılcal damar endoteli ve Bowman kapsülü epiteli. Bunlar kan hücreleri ve proteinlerin filtrasyonunu önler. Ayrıca glomerüler kılcal damarların yüksek kan basıncına dayanıklı olmasını sağlar. Sistemik kılcal damarlarda ise sadece kılcal damar endoteli bulunur, proteinlerin ve lökositlerin dışarı çıkışını tam olarak önlemez. Filtrasyonun dinamikleri Glomerüler kılcal damarlarda filtrasyonu sağlayan faktörler, sıvının sistemik kılcal damarlarda değişimini sağlayan faktörler ile aynıdır. Bu faktörler Starling güçleri olarak bilinir. Filtrasyon Starling güçlerinin sıvıyı glomerüler kılcal damarlardan Bowman boşluğuna itmesi ile oluşur. Starling güçleri hidrostatik ve onkotik basınçlardır (Şekil 12-12). Glomerüler kılcal damar hidrostatik basıncı (P GC ) sıvının glomerüler kılcal damarlardan Bowman boşluğuna geçişini sağlar. Ultrafiltrat protein içermediğinden Bowman boşluğu onkotik basıncı ( BS ) sıfırdır. Bu nedenle Boşaltım fizyolojisi Bölüm
beslenmenin biyokimyasi
Bilimin MUM IŞIĞINDA YEMEK beslenmenin biyokimyasi Prof. Dr. FİGEN GÜRDÖL İstanbul Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi NOBEL TIP KİTABEVLERİ 2014 Nobel Tıp Kitabevleri Tic. Ltd. Şti. BİLİMİN
Detaylı4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.
SOLUNUM SİSTEMİ Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden karşılanır. Hücre içerisinde besinlerden enerjinin üretilebilmesi için,
DetaylıSİNİR SİSTEMİ. Doç.Dr.Mitat KOZ
SİNİR SİSTEMİ Doç.Dr.Mitat KOZ SİNİR SİSTEMİ Amip gibi tek hücreli bir organizmanın yapılanması esas olarak kimyasaldır. Beyni nükleusudur ve nükleus hücrenin diğer organelleriyle birlikte hareket eder.
Detaylı3- Kayan Filament Teorisi
3- Kayan Filament Teorisi Madde 1. Giriş Bir kas hücresi kasıldığı zaman, ince filamentler kalınların üzerinden kayar ve sarkomer kısalır. Madde 2. Amaçlar İnce ve kalın filamentlerin moleküler yapı ve
DetaylıHücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015
Hücre zedelenmesi etkenleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Homeostaz Homeostaz = hücre içindeki denge Hücrenin aktif olarak hayatını sürdürebilmesi için homeostaz korunmalıdır Hücre zedelenirse ne olur? Hücre
DetaylıÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB)
ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB) B- BOŞALTIM SĐSTEMĐ (6 SAAT) BOŞALTIM SĐSTEMĐMĐZ VÜCUDUMUZDAN ATIKLARI UZAKLAŞTIRIR 1- Boşaltım Sistemi 2- Boşaltım Sistemi Organları
DetaylıS. 1) Aşağıdakilerden hangisi biyolojik mücadele ye örnektir? A) Üreaz enziminin üretimi. B) Sadece böcekleri hasta eden virüs üretimi.
S. 1) Aşağıdakilerden hangisi biyolojik mücadele ye örnektir? A) Üreaz enziminin üretimi. B) Sadece böcekleri hasta eden virüs üretimi. C) Tek hücre proteini üretimi. D) Melez bitkilerle bitki türünün
DetaylıDoğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir
CANLILIK HÜCREYLE BAŞLAR 1- Canlıların Ortak Özellikleri : Çevremizdeki varlıklar canlı ve cansız varlıklar olarak iki grupta toplanırlar. Cansız varlıklar katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerden oluşur.
DetaylıÖdem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015
Ödem, hiperemi, konjesyon Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 1 Hemodinamik bozukluklar Ödem Hiperemi / konjesyon Kanama (hemoraji) Trombüs / emboli İnfarktüs Şok 2 Hemodinamik bozukluklar Ödem 3 Ödem Tanım: İnterstisyel
DetaylıİÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7
İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer
DetaylıII. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI
II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI 1 Güç Kaynağı AC Motor DC Motor Diesel Motor Otto Motor GÜÇ AKIŞI M i, ω i Güç transmisyon sistemi M 0, ω 0 F 0, v 0 Makina (doğrusal veya dairesel hareket) Mekanik
DetaylıKAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.
KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal
DetaylıEt tipi hayvanların özel muayenesi ve seçimi
Et tipi hayvanların özel muayenesi ve seçimi akin@comu.edu.tr http://akin.houseofpala.com Et ırklarında vücut yapısı Et ırklarında iri, dolgun, uzunluk ve genişlik ölçüleri yönünden iyi gelişmiş vücut
DetaylıD VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI 01.11.2008. 25-D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her
VİTAMİN BİYOKİMYASI D VİTAMİNİ BU BÖLÜMDE ANLATILACAK KONULAR: Tarihsel Bakış D vitamininin kimyasal ve biyolojik fonksiyonları Besin kaynakları Hazırlayan: V. Murat BOSTANCI Toksisite 1 2 TARİHSEL BAKI
DetaylıAkreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri
Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Prof.Dr. Cevat NAL Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarl k Fakültesi Dekan Y.Doç.Dr. Esra YEL Fakülte Akreditasyon Koordinatörü
DetaylıBu konuda cevap verilecek sorular?
MANYETİK ALAN Bu konuda cevap verilecek sorular? 1. Manyetik alan nedir? 2. Maddeler manyetik özelliklerine göre nasıl sınıflandırılır? 3. Manyetik alanın varlığı nasıl anlaşılır? 4. Mıknatısın manyetik
DetaylıVeri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün
Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi
DetaylıBitkisel Dokular, Bitkinin Kısımları, Meristem Doku
Bitkisel Dokular, Bitkinin Kısımları, Meristem Doku Bitkisel Dokular Doku, ortak bir yapıyı oluşturmak ve bir işlevi yerine getirmek için birlikte çalışan hücrelerin oluşturduğu gruptur. Bitkilerin büyüme
Detaylıa) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,
NİĞDE ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu yönetmeliğin amacı, Niğde Üniversitesine bağlı olarak kurulan
DetaylıDoç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man
214 EK M-ARALIK DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 214 y dördüncü çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 9 Ocak 215
DetaylıProteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler
Proteinler Canlılarda miktar olarak en çok bulunan biyomoleküllerdir. Amino asit birimlerinden oluşurlar Yapısal ve işlevsel olabilirler Genlerle aktarılan kalıtsal bilginin ortaya çıktığı moleküllerdir.
DetaylıLENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.
LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,
DetaylıRomatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı
DetaylıBUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)
BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM) Buğday rüşeymi buğday başağının alt kısmında bulunan embriyodur. Buğdayın 1 tonundan sadece 1 kilogram rüşeym elde edilebilmektedir. Rüşeym özel yöntemlerle elde edilmediği
DetaylıOTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)
OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi) Otonom sinir sitemi iki alt kısma ayrılır: 1. Sempatik sinir sistemi 2. Parasempatik sinir sistemi Sempatik ve parasempatik sistemin terminal nöronları gangliyonlarda
DetaylıNIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI
Portal Adres NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI : www.cayyolu.com.tr İçeriği : Gündem : http://www.cayyolu.com.tr/haber/nijerya-dan-gelen-yolcuda-ebolaya-rastlanmadi/96318 1/3 SAGLIK IÇIN EGZERSIZ
DetaylıHEPATİT C SIK SORULAN SORULAR
HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri
DetaylıİSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ
İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ Amaç MADDE 1 - (1) Bu Yönergenin amacı, anadal lisans programlarını üstün başarıyla yürüten öğrencilerin, aynı zamanda ikinci
DetaylıT.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FAKÜLTE YÖNETİM KURULU TOPLANTI TUTANAĞI
T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FAKÜLTE YÖNETİM KURULU TOPLANTI TUTANAĞI Toplantı Sayısı: 2014/134 Toplantı Tarihi: 25.02.2014 Salı Toplantı Saati: 16.00 Toplantı Yeri: Dekanlık Toplantı
DetaylıTopoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.
Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol
DetaylıAnaliz aşaması sıralayıcı olurusa proje yapımında daha kolay ilerlemek mümkün olacaktır.
Analiz Raporu Kısa Özet Her geçen gün eczanecilik sektörü kendi içerisinde daha da yarışır hale geliyor. Teknolojinin getirdiği kolaylık ile eczane otomasyonu artık elinizin altında. Çoğu eczacılar hastalarına
DetaylıBitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu
Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu Çiçeğin Yapısı Tohumlu bitkilerin eşeyli üreme organı çiçektir. Açık tohumlu bitkilerin çiçeklerine kozalak adı verilir. Erkek kozalaklarda
DetaylıT.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI 2014 ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI 2014 EDİTÖRLER Dr.Ünal HÜLÜR Turgut ALTUN Fatma İPEK Sibel ŞANLI İl Sağlık Müdürü Sağlık
DetaylıSınav Süresi 85 Dakikadır
Sınav Süresi 85 Dakikadır ŞEFKAT İMFO 7. SINIF SORU KİTAPÇIĞI ORTAOKUL 7. SINIF SORULARI ŞEFKAT KOLEJİ İMFO-2014 7.SINIF FEN SORULARI 1. K(Ebonit) L(Yün) Elektroskop 3. İletkenlerin direnci ile ilgili
DetaylıAraştırma Notu 15/177
Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon
DetaylıKAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI
KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI PVD Kaplama Kaplama yöntemleri kaplama malzemesinin bulunduğu fiziksel durum göz önüne alındığında; katı halden yapılan kaplamalar, çözeltiden yapılan kaplamalar, sıvı ya
DetaylıKLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)
KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI) A. KAVRAM Varlıkların zihindeki tasarımı kavram olarak ifade edilir. Ağaç, kuş, çiçek, insan tek tek varlıkların tasarımıyla ortaya çıkmış kavramlardır. Kavramlar genel olduklarından
DetaylıKISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul
KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin Madde: Her bir ampul 1000 mg Kolin alfoskerat a
DetaylıKORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ
KORELASON VE REGRESON ANALİZİ rd. Doç. Dr. S. Kenan KÖSE İki ya da daha çok değişken arasında ilişki olup olmadığını, ilişki varsa yönünü ve gücünü inceleyen korelasyon analizi ile değişkenlerden birisi
DetaylıÜç-fazlı 480 volt AC güç, normalde-açık "L1", "L2" ve "L3" olarak etiketlenmiş vida bağlantı uçları yoluyla kontaktörün tepesinde kontak hale gelir
Kontaktörler Röle kontakları üzerinden büyük bir miktar elektrik gücü anahtarlamak için kullanıldığında kontaktör terimi ile adlandırılır.. Kontaktörler tipik olarak çoklu kontaklara sahiptir ve kontakları
DetaylıBanka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.
21 OCAK-MART DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 21 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 1 Nisan 21 tarihinde
DetaylıNöroloji. Tarascon Klinik. Melanie G. Hayden Gephart, MD, MAS. Cep Kitabi. Editör: Doç. Dr. Cem OKTAY
Tarascon Klinik Nöroloji Cep Kitabi Melanie G. Hayden Gephart, MD, MAS Editör: Doç. Dr. Cem OKTAY Tarascon Klinik Nöroloji Cep Kitabi Melanie G. Hayden Gephart, MD, MAS Tarascon Cep Serisi Editöryal Çeviri
DetaylıKİLO KONTROLÜ. Doç. Dr. FERDA GÜRSEL
KİLO KONTROLÜ Doç. Dr. FERDA GÜRSEL Sinsi sinsi artan Obesiti FE azalması metabolik hızın düşmesine neden olur. Harcanan enerji alınandan fazla değilse o zaman kilo alımı gerçekleşir. Aşırı Yağlılığın
DetaylıKonu 4 Tüketici Davranışları Teorisi
Konu 4 Tüketici Davranışları Teorisi Hadi Yektaş Zirve Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans Programı Güz 2012 1 / 93 Hadi Yektaş Tüketici Davranışları Teorisi İçerik 1 2 Kayıtsızlık Eğrisi Analizi Tüketici
DetaylıNova Plastik Kolçaklı
Nova Plastik Kolçaklı Nova Plastik Kolçaklı Sırt ve Oturak Süngerleri İçten metal karkaslı 55 Kg/m3 (ISO845) yoğunluğunda uluslar arası alev almazlık (ISO3795) ve kalıcı defermosyan (ISO1856) standartlarına
DetaylıBÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI
1 BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI Ölçme sonuçları üzerinde yani amaçlanan özelliğe yönelik gözlemlerden elde edilen veriler üzerinde yapılacak istatistiksel işlemler genel
DetaylıFen ve Teknoloji VÜCUDUMUZDAK S STEMLER Ünite 1
BOfiALTIM S STEM Besinlerin hücrelerimizde kullan lmas sonucu karbondioksit, amonyak, üre, ürik asit, madensel tuz gibi vücut için zararl maddeler oluflur. Bu zararl maddelerin vücuttan uzaklaflt r lmas
DetaylıT.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI 2015-2016 5. SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 2015-2016 5. SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 FEN BİLİMLERİ Adı ve Soyadı :... Sınıfı :... Öğrenci Numarası :... SORU SAYISI : 20 SINAV
DetaylıEGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ
EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI Doç.Dr.Mitat KOZ Fiziksel Uygunluk Test Sonuçları Klinik Egzersiz Test Sonuçları Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının Yorumlanması Bireyler arası karşılaştırmalar
DetaylıOksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız.
Oksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız. 3.2 KİMYASAL BAĞLAR Çevrenizdeki maddeleri inceleyiniz. Bu maddelerin neden bu kadar çeşitli olduğunu düşündünüz mü? Eğer bu çeşitlilik
DetaylıT.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU
T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU 2015-2016 EĞİTİM ve ÖĞRETİM YILI MERKEZİ YERLEŞTİRME PUANIYLA YATAY GEÇİŞ İŞLEMLERİ (EK MADDE-1 E GÖRE) ve BAŞVURULARI Yükseköğretim Kurumlarında Ön lisans ve Lisans
DetaylıDEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog
DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,
DetaylıDöküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN
Döküm Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Döküm, sıvı haldeki akıcı olan malzemelerin, üretilmek istenen parçanın biçiminde bir boşluğa sahip olan kalıplara dökülerek katılaştırıldığı bir üretim yöntemidir.
DetaylıTG 12 ÖABT İLKÖĞRETİM MATEMATİK
KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ TG ÖABT İLKÖĞRETİM MATEMATİK Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının
DetaylıHEMŞİRELİK BÖLÜMÜ İNTÖRN PROGRAMI UYGULAMA ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ İNTÖRN PROGRAMI UYGULAMA ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu uygulama esaslarının amacı Şifa Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
DetaylıGALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
22-11-2013 Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU İş bu rapor, Galata Yatırım A.Ş. tarafından, Sermaye Piyasası Kurulu nun 12/02/2013 tarihli ve 5/145 sayılı kararında yer alan; payları ilk kez halka
DetaylıT. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNİR SİSTEMİ V. DERS KURULU (24 MART 2015-22 MAYIS 2015)
T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNİR SİSTEMİ V. DERS KURULU (24 MART 2015-22 MAYIS 2015) DERS PROGRAMI DEKAN BAŞKOORDİNATÖR DÖNEM II KOORDİNATÖRÜ
DetaylıEk 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,
Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Bu araştırmada Fen Bilgisi sorularını anlama düzeyinizi belirlemek amaçlanmıştır. Bunun için hazırlanmış bu testte SBS de sorulmuş bazı sorular
DetaylıKADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR
KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR Sektörlere Göre Dağılım 60 %52 50 %39 %46 Tarım 40 Sanayi 30 % 14 %19 %21 İnşaat 20 %8 10 % 1 Hizmetler 0 KADIN ERKEK 2
DetaylıMühendislikte Deneysel Metodlar I Dersi Deney Föyü
Mühendislikte Deneysel Metodlar I Dersi Deney Föyü Uygulama Alanı Uygulama Alt Alanı Toplam Uygulama Uzunluğu (Saat) : Uygulamayı Yapacak Görevli: Yapılacağı Yer Kaynak Elektrot Kaynağı 4 Saat Yrd. Doç
DetaylıMALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ (Ders Notu) Manyetik Özellikler Doç.Dr. Özkan ÖZDEMİR MANYETİK ÖZELLİK Giriş Bazı malzemelerde mevcut manyetik kutup çiftleri, elektriksel kutuplara benzer şekilde, çevredeki
DetaylıTasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?
Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Doç.Dr. Nilgün GÖRER TAMER (Şehir Plancısı) Her fakülte içerdiği bölümlerin bilim alanına bağlı olarak farklılaşan öznel
Detaylı01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436
01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBALAR ELEKTRİK AKIMI Potansiyelleri farklı olan iki iletken cisim birbirlerine dokundurulduğunda
DetaylıHÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ
HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ GİRİŞ Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yeni yapısıyla göreve başladığı günden bugüne yargının daha etkin ve verimli bir
DetaylıEGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ
EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ REÇETESİ? Egzersiz reçetesi bireylere sistematik ve bireyselleştirilmiş fiziksel aktivite önerileri yapılmasıdır. EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL
DetaylıMEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ
MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı,
DetaylıT.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Kuruluş Gerekçesi Kulüp, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, Yazılım Kulübü ismi ile
DetaylıBuzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210
Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210 KONU İLGİ Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi Besleme TERCÜME VE DERLEME Ürün Müdürü Esra ÇINAR
DetaylıYAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ
YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ Genel: Derz sözcüğü bir sistemi oluşturan parçaların birleştirildiği, yapıştırıldığı çizgi şeklindeki bölümleri tanımlar. Derzler dar ya da geniş, yatay ya
DetaylıYÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim
DetaylıÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK
ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve kapsam MADDE 1- (1) Bu yönetmeliğin
DetaylıDİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL-2 TESTİ
ALES İlkbahar 007 SAY DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL- TESTİ Sınavın bu testinden alacağınız standart puan, Sayısal Ağırlıklı
Detaylıİskelet Kası Fizyolojisi. Prof. Dr. Muzaffer ÇOLAKOĞLU
İskelet Kası Fizyolojisi Prof. Dr. Muzaffer ÇOLAKOĞLU Kas Sistemi KAS TÜRLERİ Çizgili kaslar (istemli çalışırlar) Kalp kası (miyokard - istemsiz çalışan tek çizgili kas) Düz kaslar Düz kaslar ve miyokard
DetaylıSİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç
SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama
DetaylıSÜRE BĠLĠġĠM TEKNOLOJĠLERĠ ÜNĠTE 1: ĠLETĠġĠM DERS SAATĠ: 1. Gelecekteki bilişim teknoloji
2. 0-4 EKĠM 20 EKĠM. 3-7 EKĠM 20 EYLÜL 4. 26-30 EYLÜL 20 EYLÜL 3. 9-23 EYLÜL 20 20 202 ÖĞRETİM YILI BĠLĠġĠM TEKNOLOJĠLERĠ ÜNĠTE : ĠLETĠġĠM DERS SAATĠ:.. Gelecekteki bilişim teknolojilerinin olası etkisi
DetaylıYÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ
22 Mayıs 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28300 Kafkas Üniversitesinden: YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve
DetaylıBİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ
BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ Dr. Ayhan HELVACI Giriş Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda yapılan eğitim birçok disiplinlerden
DetaylıKULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
KULLANMA TALİMATI AMBREKS PEDİATRİK şurup Ağızdan alınır. Etkin madde: 5 ml (1 ölçek) şurup solüsyonu, 15 mg ambroksol HCl içerir. Yardımcı maddeler: Sorbitol % 70 solüsyonu, metil paraben, propil paraben,
DetaylıKAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ
8 Şubat 2015 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 29261 YÖNETMELİK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA BİRİNCİ
DetaylıBÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1
1 BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1 Belli bir özelliğe yönelik yapılandırılmış gözlemlerle elde edilen ölçme sonuçları üzerinde bir çok istatistiksel işlem yapılabilmektedir. Bu işlemlerin bir kısmı
Detaylıdesigned by Nurus D Lab teknik doküman
designed by Nurus D Lab teknik doküman Gate, köprü görevi gören ana platform ve bu platform üzerinde sistemi tamamlayan depolama birimlerinden oluşur. Giderek artan gereksinimler için pratik, yenilikçi
DetaylıÖğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar
2013 / 2014 SAYI: 04 Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar Haftanın Bazı Başlıkları Sağ ve Sol Beynin Şifreleri Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları
DetaylıKent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!
Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! www.kenthospital.com Kent Hastanesi, hepimizden önce çocuklarımızın hastanesi! Çünkü, çocuklarımız, hepimizin geleceği! Kuruluşumuzdan bu yana
DetaylıDoç. Dr. Orhan YILMAZ
Yazar Ad 151 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda iletişimin en önemli araçlarından biri olan ses, kişinin duygusal yapısını yansıtan bir olaydır. Yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma konuşma
DetaylıİŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI
KAMUDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ PANELİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI Uzm. Yusuf DUMAN İSG Koordinatörü / İş Güvenliği Uzmanı Mayıs/2016 (1/55) 6331 SAYILI İSG KANUNU İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
DetaylıYILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM
YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı; Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İş Sağlığı
DetaylıYönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım 2009 04:29
Dünyanın Derdi Depresyon Dünyada 120 milyon kişi depresyonda. 185 ülkenin verilerine göre 2020 yılında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada depresyon olacak. İSTANBUL - Türkiye psikiyatri Derneği'nin
DetaylıSAKARYA ÜNİVERSİTESİ LİSANS DÜZEYİNDEKİ PROGRAMLAR ARASINDA ÇİFT ANADAL (ÇAP) ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ LİSANS DÜZEYİNDEKİ PROGRAMLAR ARASINDA ÇİFT ANADAL (ÇAP) ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 Bu yönergenin amacı, Sakarya Üniversitesi
DetaylıTürk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr
Türk Toraks Derneği Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı www.toraks.org.tr Editörler HAZIRLAYANLAR Prof. Dr. Münevver Erdinç Ege Üniversitesi
Detaylı08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D
VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem
DetaylıEmilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ
Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü UYGULAMA VİDEOSU LİTERATÜR GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ SUPRATHEL Geçici Deri Eşdeğeri İle Yenilikçi Yanık ve Yara Tedavisi
DetaylıİSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ
İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama
DetaylıBALIK YAĞI MI BALIK MI?
BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda
DetaylıKaradeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI Yrd.Doç.Dr. Kemal ÜÇÜNCÜ Orman Endüstri Makinaları ve İşletme Anabilim Dalı 1. Proje Konusunun
DetaylıKAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Senato: 2 Mart 2016 2016/06-6 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1- Bu Yönergenin amacı, Kahramanmaraş
Detaylı2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016
2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 Ocak 2016 Tüketici Fiyat Endeksi ne(tüfe) ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Şubat 2016 tarihinde yayımlandı. TÜİK tarafından aylık
DetaylıTarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON
1 Tarifname Teknik Alan BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Buluş, böbreküstü bezi yetmezliğinin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen
DetaylıKİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ
Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) 287-291 287 KİTAP İNCELEMESİ Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri Editörler Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice
Detaylıİçindekiler Şekiller Listesi
1 İçindekiler 1.GĠRĠġ 3 2. Mekânsal Sentez ve Analiz ÇalıĢmaları... 4 3. Konsept....5 4. Stratejiler.....6 5.1/1000 Koruma Amaçlı Ġmar Planı.....7 6.1/500 Vaziyet Planı Sokak Tasarımı....7 7.1/200 Özel
DetaylıÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ
ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Çökelme sertleştirmesi işleminin, malzemenin mekanik özellikleri (sertlik, mukavemet vb) üzerindeki etkisinin incelenmesi ve çökelme sertleşmesinin
Detaylı