ORTODONTİK DÜZENSİZLİĞE NEDEN OLAN SENDROMLAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ORTODONTİK DÜZENSİZLİĞE NEDEN OLAN SENDROMLAR"

Transkript

1 T.C Eğe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı ORTODONTİK DÜZENSİZLİĞE NEDEN OLAN SENDROMLAR BİTİRME TEZİ Stj.Diş Hekimi Odonchimeg Erdenebileg Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Ali Vehbi Tuncer Izmir 2013

2 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ PRENATAL GELİŞİM Kafa- yüz- çenenin büyüme ve gelişimi Brankiyal arklar İlkel ağzın oluşumu Üst yüzün oluşumu Dilin oluşumu Damağın oluşumu Mandibulanın oluşumu Dişlerin gelişimi Kafa yüz çene sert doku gelişimi POSTNATAL GELİŞİM Kafa tabanının gelişimi Kafa kaidesinin gelişimi Üst çene kompleksinin postnatal gelişimi Mandibulanın postnatal gelişimi Bir bütün olarak yüz gelişiminin esasları ANORMAL GELİŞİM, SENDROMLAR VE DİSMORFOLOJİK BÜYÜME Ortodontik düzensizliğe neden olan herediteden kaynaklanan konjenital malformasyonlar Kromozomal anomaliler Down sendromu Patau sendromu.23

3 4.1.2 Genetik anomaliler Ellis-van Creveld sendromu Achondroplasia Cleido-cranial dysostosis Craniofacial dysostosis Mandibulofacial dysostosis Pierre Robin sendromu Çevreden kaynaklanan konjenital malformasyonlar SONUÇ KAYNAKLAR...36

4 ÖNSÖZ Ortodontik düzensizliğe neden olan sendromlar konulu tezimi hazırlamamda yardımlarını esirgemeyen, danışman hocam Sayın Prof. Dr. Ali Vehbi Tuncer e teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca tez çalışmalarım sırasında bana destek olan sınıf arkadaşım Elif Çınar a ve tabii ki tüm hayatım boyunca yanımda olan sevgili aileme teşekkürlerimi sunarım. Saygılarımla. İzmir Stj.Diş Hekimi Odonchimeg Erdenebileg

5 GİRİŞ Ortodonti: kraniofasiyal kompleksin büyümesini ve oklüzyonun gelişimini inceleyen, dentofasiyal bölgedeki anormallikleri tespit edip düzeltmeye veya oluşumlarını önlemeye çalışan dişhekimliğinin özel bir dalıdır (1). Ortodontik olarak normal formdaki yüz organizasyona yol açan olayların anlaşılması, o bölgedeki anormal gelişimden sorumlu olan çesitli faktörlerin anlaşılması açısından önemlidir. İnsan yüzünün temel şeklini oluşturan olaylar prenatal hayatın ilk 4 haftasında gerçekleşir. Gelişiminin ilk işareti önbeynin (forebrain) genişlemesidir. Önbeyni örten dokular nasal bölge ve alın olarak farklılaşır. Diğer dokular sonradan gelişip, göç ederek maksiller prosessusu ve mandibular arkı şekillendirir. Tüm bu dokular bireylerin spesifik fasial özelliklerine göre farklılaşır. İnsan yüzünde oluşan oransal değişiklikler her bir bireyi belirgin, tanınabilir özelliklere sahip yapar. İnsanların birbirine benzememesi bu nedenledir (tek yumurta ikizler dışında). Gebelikten sonraki 2. ve 3. ayın başı fasial gelişim için en kritik süreçtir ve oropalatal gelişimdeki çoğu önemli olaylar bu dönemde meydana gelmektedir. Bu kısa zaman aralığında oluşan yapısal değişikler doğumdan sonraki yıllarda oluşanlardan daha çoktur. Bu farklılaşmada çevresel faktörlerin de etkisi vardır. Prenatal 4. haftada kalp atışlarının başlamasından ve umbilical dolaşımın kurulmasından önce emriyo, yolk kesesini beslenme ve büyümesi için kullanarak dış ortamdan izole olmaktadır. Bu, embriyonun hızlı büyüme gösteren süreçlerinden biridir. Hücre proliferasyonundakı artışı, gelişimi değiştirerek teratojenik faktörlerin potansiyelini (çevreye karşı) yükseltir(2).

6 GENEL BİLGİLER 2. PRENATAL GELİŞİM Prenatal dönem gebeliğin başladığı andan doğumun gerçekleştiği ana kadar olan dönemi kapsamaktadır. Bu dönem bebek oluşumunun ve gelişiminin gerçekleştiği zaman dilimidir. 2.1 KAFA-YÜZ-ÇENENİN BÜYÜME VE GELİŞİMİ BRANKİYAL ARKLAR Gebelikten sonra 2. haftada insan embriyosunun önbeyninin altında, gelecekteki insanın yüz ve boyun bölgesinde, segmentler oluşur (şekil 1). Bu yuvarlak, tübüler olarak büyüyen 5 adet segmentten oluşan yapıya brankiyal ark denir ve her ark tanınmasına yardımcı olacak yarık ve oluklarla sınırlandırılır. Bu arklar anteriordan başlayarak numaralandırılır (2). Şekil 1. 4 haftalık emryonun brankiyal arklarının sagittal görünümü. 2

7 İlk 2 arktan, kısmen orta ve alt yüz bölgesi olan mandibula ve hyoid ark gelişmektedir. Stomodeumun altında bulunan mandibular ark ilk olarak gelişmekte, daha sonra hyoid ark gelişmeye başlamaktadır. Üçüncü ark da dilin oluşmasına katkıda bulunmaktadır. 3,4,5. brankiyal arklardan hyoidin geri kalan kısmı ve larengeal kıkırdak, larenks kasları oluşmaktadır (1). Her brankiyal arkın içinden yüz ve boyun bölgesini oluşturan sistemleri geliştiren iskeletsel, kassal, damarsal, bağ dokusal, epiteliyal ve nöral elementler meydana gelmektedir. Bu yüzden yetişkin bir insan yüzünün çoğu yapısı, birinci ve ikinci brankiyal arklar ve önbeynini çevreleyen dokulardan gelişir (2). 2. haftada meydana çıkan brankiyal sistem, 6. haftada ortadan kalkar (1) İLKEL AĞZIN OLUŞUMU 4. haftada Insan yüzü öncellikle, önbeynin hemen altında beliren ektoderm tabakanın yüzeyindeki çukurla veya invaginasyon ile karakterizedir. Bu çukur (pit) derinleştikçe, oral kavitenin ana hattını oluşturur ve stomodeum adını alır ( şekil 2,A). Stomodeumu çevreleyen doku kitleleri insan yüzünü oluşturmaktadır. Dördüncü haftada, ağız çukurun arka kısmı, gelişmekte olan önbağırsak (foregut) ile temas etmektedir. 3

8 Şekil 2. Prenatal 4. haftadan 8. haftaya kadar olan süreçteki insan embriyosunun yüzün gelişmesindeki anterior görünümü. 4. haftada (A) gelecekteki yüz, kabarık olan önbeyin ve hemen altındaki birinci brankiyal arkla belirlenir. 6. haftada (B) ağız yarık gözlenir ve üzerinde nasal pits vardır. Başın iki tarafında gözler belirir. Ağız yarığı, altından mandibular arkla sınırlıdır. 6,5. haftada (C) gözler yüzün ön tarafına doğru yaklaşır. Burun belirir ve gelişmekte olan kulaklar ağzın köşesinde meydana gelir. 8. haftada (D) yüzü oluşturan kitleler ağız boşluğuyla bağlanmak için kaynaşır ve önbeyin, kulakları arkasında bırakarak yukarıya doğru gelişmeye başlar ÜST YÜZÜN OLUŞUMU 5. haftada yüz sizin okumakta olduğunuz kağıt parçası gibi incedir ve bütün yüz sadece 1,5 mm kalınlığındadır. Bu zamanda oral pit yukarıdan frontal bölge, aşağıdan mandibular ark ile sınırlıdır ve kepçe gibi görünmektedir (şekil 2,A ve B). Orta hattaki oluk, 6. haftada kaybolmaktadır. Bu zamanında iki tane küçük, oval, kabarık olan bölge, gelecekteki ağızın lateral tarafının hemen yukarısında belirlenir. Sonraki 48 saatte bu kabarık bölgelerin merkezinde, bu bölgeyi çevreleyen dokuların anteriora doğru devamlı olarak büyümesiyle çöküntü oluşmaktadır (şekil 2,B ve C). Bu çöküntü gelecekteki burun deliğini oluşturan pitse doğru derinleşerek burun deliği ve bunu çevreleyen dokular da external burnu oluşturur. Nasal pits arasındaki dokuyu processus nasalis medialis ve pitsin lateralinde kalanlara processus nasalis lateralis denmektedir. Bu dokular hep beraber aşağıya ve ileriye büyürken yüzeysel epitel ve frontal bölgedeki bağ dokusundan meydana gelmektedir (şekil 2,C). Şekil 2 D de daha sonra tanımlanacak olan processus nasalis medialis ve processus nasalis lateralis arasında olan kaynaşma görülmektedir. Ancak, bu kaynaşma oluşmadan önce nasal pits daha fazla uzamaktadır. Bu pitslerin kabarık olan anterior kenarlarının aşağısında bulunan açık taraflarla çok küçük at nalı şekli oluşur (şekil 3). Pits yukarıya doğru büyüdükçe, at nalı şeklin inferior sonları birbirleriyle temasa geçerler (şekil 4). Pitslerin hem boyunun hem de uzunluğunun artmasına rağmen, yüzün gelişiminin bu önemli döneminde iki nasal pits arasındaki mesafesi artmaz. 4

9 Şekil 3. Üst dudağın gelişimi. Burun deliklerinin tabanını oluşturmak için, prossesus maksilaris (MP) medial nasal prossesusla (MN) kaynaşır. Lateral nasal processus (LN) burnun iki tarafını oluşturmak için büyür. Burun deliklerinin altındaki yarık, yarık dudağın muhtemel konumu olan nasal fini dir (NF). Mandibula (MD) ağız yarığının altındadır. NP= nasal pit Şekil 4. Fetusun üst yüz frontal bölümünde nasal pits (NP) ve oluşmakta olan nasal fini (NF). LN=prosessus nasalis lateralis; MN= prosessus nasalis medialis; MP=prosessus maksillaris; MD=mandibula Oral kavitenin nasal kavitesinden ilk ayrılmasını her iki burun deliğin altında yatan dokusu temsil eder ve bunu bazı yazarlar primer damak olarak belirtir. Bu pitslerin formasyon şekilleri önemlidir. Çünkü bunların gelişiminin herhangi aşamasındaki bir kusur, yarık dudak oluşmasına neden olabilmektedir. Üst dudağın kaynaşma aşamaları şekil 5 de gösterilmiştir. Birinci aşaması processus maksillarisin epitel ile örtülenmiş medial sınır ile medial nasal processusun lateral sınır arasındaki bağlantı olarak tanımlanabilmektedir. Bu iki epitel ile örtülenmiş processuslar ikisi birlikte nasal fin olarak adlandıran 5

10 laminayı oluşturur (şekil 5). Bağlanma üzerinden iki epitel yapışıp kaynaşarak bir yaprak haline gelir. Buraya bağ dokusunun penetrasyonu sonucu yapraklarda dejenerasyon olmaktadır (şekil 5,B ve C). Bu bölgedeki penetrasyon hızlı genişler ve nasal fin in anterior ve posterior sınırları hariç nasal fin ortadan kaldırılır. Böylece anterior tarafta dudaklar birleşir ve yarıkta var olan pitlerin tabandaki ayrılması önlenir. Nasal pitlerin arasında ve altında olan dokuya, ilkel nasal kavite ve oral kavite arasında bir ayrım oluşturduğu için primer damak denir. Epiteliyal finin posterior sınırda aynı iki epitel yaprağı, nasal pitler ve damak arasında delik bırakarak bölünür (şekil 5,D). Nasal pitin posterior deliğine internal burun deliği denir ve bu delik primer damağın posterior sınırıdır. Daha sonra nasal kaviteler, bütün ağız kavite üzerine uzanan boşluk oluşturmak için posteriora doğru büyümektedir. Oral ve nasal kaviteler sonradan sekonder palatal raflar tarafından ayrılmaktadır. Bu raflara, primer damağın ikincisi olduğu için sekonder damak denir. Böylece nasal kavite posterior olarak nasopharynxe açılır (şekil 3-22). Belli zaman diliminde ve sırayla oluşan bu karmaşık gelişimsel aşamalarında olan herhangi bir bozukluk konjenital defektle sonuçlabilmektedir. Bu da bugünlerde çok yaygın olan defektlerin nedenidir. Her 800 doğumda bir tanesi yarık dudak, yarık damak veya kombine defektle sonuçlanmaktadır. Şekil 5. Burun deliklerinin tabanının gelişimi ve bunun altındaki nasal fin. (A) ve (B) de burun delikleri genişledikçe maksillanin epitel yüzeyi ile medial nasal processus birlikte kaynaşır ve dudak büyümesiyle oluşan bağ dokusu aracılıyla açıklık meydana gelir. (C) de, dudak dokusu birleşirken, altta oral kavite ve üstte burun delikleriyle sınırlandırılmış küçük doku kitlesi primer damağı oluşturur. (D) de posterior tarafta iki yaprak epitel bölünmesiyle nasal pit oral kaviteye açılır. Özetlersek, dudak gelişimi 3 aşamadan oluşur: ilk olarak,yakında olan processusu örten 2 epiteliyal yaprağın birbiriyle temas etmesi; ikincisi, epitellerin kaynaşıp bir yaprak haline gelmesi; son olarak, bu yapraktan büyüyen dudağın 6

11 bağ dokusunun invazyonla epiteliyal yaprağın dejenerasyona uğraması. Gelişmekte olan göz kapakları, kaynaşmamış veya bağ dokusu penetrasyonuna maruz kalmamış ama sıkı kontaktta olan 2 laminanın örneğidir. 7. Prenatal aya kadar gözkapakları kaynaşmış yüzeylerle kapalı kalırlar. Gözkapakları açıldığı zaman gözler açığa çıkar. 6.haftada nasal pitler yüzün lateral köşesindedir ve üst yüz, düz ve geniş görünür. Yüz genişliğinin yaklaşık yüzde 90 ı nasal pitler arasındaki mesafeyi temsil etmektedir. Bu bölgede bulunan lateral taraftaki bu aşamada olan processus maksillaris üçgen veya kama şeklinde kitle görünümündedir ve oral kavitenin lateral superior tarafına yerleşir (şekil 3). 6.haftada mandibular ark geniş, düz görünümdedir ve oral kavitenin alt sınırında oluşmaktadır. Orta hatta biraz büzülme hala olmaktadır ve lateral tarafta kulak kepçesi, mandibular ve hiyod arkların arasındaki brankiyal yarığın etrafında görünen dokudan oluşan 6 tane küçük tümsekten meydana gelmektedir. Bu tümseklerin üçü mandibular arktan, yarığın altındaki üçü hyoid arkından meydana gelmektedir. Birinci brankiyal yarık sonra dış kulak yolu kanalı olmaktadır DİLİN OLUŞUMU Dilin kas sistemi 4. haftanın başında oksipital miyotomlardan köken almaktadır. Dil, ağız tabanına doğru anteriora büyürken kendine ait sınır ve kan kaynağını posterior bölgeden ileriye taşır ve oral parça (gövde) ve pharyngeal parça (kök) olarak gelişir. Dilin gövdesi birinci brankiyal arktan, kökü 2,3,4 arklardan meydana gelir. Dilin gövdesi üç tane primodiayla tanınmaktadır : çift lateral lingual kabartı ve merkezde yer alan tuberculum impardır (şekil 6,A).. Şekil 6. Dilin gelişim diyagramı( A) 5.,(B) 6., (C) 7. prenatal hafta, (D) yetişkin 7

12 5. haftada dilin kökü, median elevasyonu olan copulayla belli olmaktadır. Copula ve tuberculum impar arasında thyroid bez dokusunun kökenini oluşturan foramen caecum adında küçük çukur meydana gelir. 6. ve 7. haftada lateral lingual kabartı büyüdükçe, tuberculum imparın boyu azalır. Dilin lateral sınırında bir çizgi meydana gelip, dili gelişmekte olan dişetinden ayırır(şekil 6,B). İki lateral lingual kabartı sonra birleşip daha da birleşik bir yapı oluşturur (şekil 6,C). Dil hızlı bir şekilde gelişip nasal kaviteyi yukarıya ve iki palatal rafların arasına iter(şekil 7,B) ve 8,5 veya 9 haftada dilin gövde kasları anlaşılır biçimde değişir (şekil 7,C). Böylece oral ve nasal kavite bir stomodeal kaviteden köken almış olur ve palatal rafları ayırıp yükselerek onların arasında gelişmiş olur. Şekil 7. (A), yüzün ön kısımının uzaklaştırılmasıyla dil ve damak gelişimin ilişkisini açıklamaktadır. (B) 6. haftada, dil farklılaşmamış dokunun küçük bir kitlesidir. NC= nasal kavite; NS= nasal septum; OC= oral kavite. (C) 7. haftada büyümüş ve farklılaşmış dil yukarıya doğru nasal kaviteye uzanır. Palatal raflar (PS) dilin iki tarafındadır. (D) 8,5. haftada palatal raflar dilin üzerine geçer. (E) 10. haftada, palatal raflar birleşip nasal ve oral kaviteyi sınırlar. P= damak. 8

13 2.1.5 DAMAĞIN OLUŞUMU Büyüyen dil dorsal olarak burun boşluğunu ittiğinden dilin varlığı nedeniyle palatal raflar, kama şeklinde ve dilin iki tarafında ağız tabanına aşağıya doğru gelişir (sekil 7,C). Damağın gelişimindeki bir sonraki önemli aşama dilin yandaki vertikal pozisyondan dilin üzerindeki horizontal pozisyonuna olan palatal rafların haraketidir (şekil 7,D). Bu pozisyondaki değişiklikler muhtemelen hem dil hem de palatal rafların hareketinden ibarettir. Raflar dile posteroanterior olarak uyum sağlarken, dil rafların hareketine engel olmamak için anteriora kayar. Dilin üzerindeki palatal rafların kapanışı oral ve nazal kaviteyi ayırır (şekil 7,C ve D). Dil damağın orta hatta birleşmesini kolaylaştırmak için yukarıya palatal rafların karşısına basarak onları olabildiğince yaklaştırır. Palatal kapanışın bu hareketi, bizim yutkunurkenki hızımızla yaklaşık olarak aynıdır (şekil 8). Şekil 8. Damağın kapanış sürecindeki dil ve palatal rafların hareketleri. Dil anteriora devam eder C, aşağıya D, ve laterala E basar, palatal raflar dilin üzerinden A dan B ye doğru kayar. Araştırmacılara göre paraoral yapılardaki uyaranlara yanıt olarak bu proses, gebelikten sonrakı 8. ve 9. haftada olmaktadır. Dil ve yanakların sinir sistemi, damağın kapanıştaki karmakarışık aktivitede olan bazı nöromuskuler rehberliği sağlamak için yeterli düzeyde gelişmiş olması mümkündür. 9

14 2.1.6 MANDİBULANIN OLUŞUMU Yüzün alt kısmı çubuk şeklinde olan meckelin kıkırdağı tarafından desteklenmektedir (şekil 9,A). Bu çubuk posterior olarak mandibular arkın orta hattının yakınından, daha sonra orta kulağın malleus ve incusu oluşturan iki posterior elementi olan otic kapsüla kadar uzanır (şekil 9). Bu iki kemik mandibulanın eklemi olarak işlev görür ve eklem olarak bilinir. Malleus ve incusun işlevi, mandibular kondil gelişip temporal kemiğin glenoid fossayla ilişki kurana kadar hareketli eklem sağlamak olduğunu belirten bazı deliller vardır. Bu yüzden yaklaşık haftadan temporomandibular eklemin anterior değişimi olana kadar bu eklem çene hareketlerinden sorumlu olabilmektedir. Daha sonra bu iki kıkırdak kemikleşip orta kulak gibi işlev görmektedir. Kemikleşmiş mandibula laterala meckelin kıkırdağa doğru kıkırdaklar kemikleşip mandibula ile kaynaştığı ve mandibulanın anterior ekstrimitenin yanında olan küçük bir bölge dışında, ince, düz, dikdörtgen çubuk şeklinde gelişir. Mandibulanin gövdesi meckelin kıkırdağıyla bağlandıktan sonra işlev görür ve bu kıkırdak regresyona kadar büyümeye devam eder, aynı zamanda kondil fonksiyonal hale gelir. Başlangıçta kondil bağımsız ve havuç gibi kıkırdak olarak gelişir. Sonra mandibulanın posterior bölgedeki gelişmekte olan kemikle çevrilmektedir(şekil 9,B). Kıkırdak yapıda olan kondil, glenoid fossa ve temporal kemikle olan artikülasyonu oluşturan proksimal ucu dışında hızlı bir şekilde kemiğe dönüşür(şekil 9,C). Kondilin bu kıkırdaksal başı eklem kapsülüne bağlı olan fibröz örtüyle örtülüdür ve yaklaşık postnatal hayatın 25. yaşına kadar varlığını sürdürür ve büyüme merkezi olarak işlev görür. İki kondil baş uzun kemiğin epifizlerine benzer şekilde çalışırlar. Kondil başının kıkırdağı yavaş yavaş kemikleşir. Kondil başı temporal kemikten, bağ dokusundan olan ince diskle ayrılır. Kemik eklem kaviteyi oluştururken eklem tam gelişene kadar yavaş yavaş bu kollagen disk incelir. Kemik, gelişmekte olan dişlerin arasında mandibulanın gövdesinin superior yüzey boyunca hızlı şekilde oluşur. Prenatal süreç boyunca kemikleşmiş mandibula büyümeye devam ederken symphyseal kıkırdak olarak bilinen fibröz bağ dokusu mandibulanin iki yarımını birleştirerek doğumdan sonraki ilk yıl ve kalsifikasyon zamanına kadar büyüme bölgesi olarak görev görmektedir. Büyük olan processus coronoideus kondil başın üzerinde olduğundan angulus mandibula doğum zamanında yaklaşık 130 derecedir (şekil 9,D). 10

15 Şekil 9. (A) 9 haftalık yüzün kıkırdaksı iskeletin diagramı. Bu yaşta nasal capsül maksillayi, meckel kıkırdağı mandibulayi göstermektedir. (B) gelişmekte olan corpus mandibula ve condili gösterilmiş 16 haftalık mandibulanin diagramı. Meckel kıkırdağı hala bulunmaktadır. (C) 24 haftalık mandibulanin diagramı. (D) 30 haftalık yüz iskeletin diagramı. Nasomaksillar kompleksin membrane kemikler eksternal olarak orta yüzün kıkırdağıyla yer değiştirerek endokondral kemiklerden gelişir DİŞLERİN GELİŞİMİ 7. haftada labial laminanin epiteli prossesus maksilla ve mandibulanin çevresinde belirgin hale gelir (şekil 10). Epitel hücrelerin bu kenarı ilerdeki dişeti kavsini dudak dokusundan ayırmak için alttaki bağ dokusu içine penetre olur. Aynı zamanda, lingualden labiale olan 2. lamina dişeti kavsinde belirir ve gelişir. Bu lamina belli aralıklarla mine organı epitelini meydana getiren dental laminadir (şekil 10). Bağ doku kökenli dental papilla boyunca yakın olan bu organlar hızla dişlerin mine ve dentini oluştururarak değişir. Dişlerin kronu gelişip kök gelişimi tamamladıkça çenelerin anterior ve lateralde boyutsal artışı olur. Bunun yanısıra boydaki artış, gelişmekte olan prossesus alveolaris ve dişlere yer sağlar (2). 11

16 Şekil 10. Dental lamina, diş germleri ve meckelin kıkırdağı gösterilmiştir. 2.2 KAFA YÜZ ÇENE SERT DOKU GELİŞİMİ İnsan embryosu dışta ektoderm ve içte endoderm ile örtülü, içleri mezoderm ile dolu doku kitlesidir. Embryoda ilk sert doku, mesodermden bir dereceye kadar farklılaşmış mezankim içinde meydana gelir. Prenatal devrede yumuşak doku içerisinde sert destek dokusunun oluşumu iki ayrı proçes ile meydana gelir. Kıkırdak veya kemik gibi, destek dokularının oluşumuna ait ilk işaret bir mezankim yoğunlaşmasından ibarettir. Sınırları belirsiz bu yoğunlaşmış mezankim sahalarına skleroblastem adı verilir. Skeleroblastemden bazen doğrudan doğruya kemik dokusu meydana gelir ki, bu kemiğe membran kemik adı verilir (1). Zarsal yolla oluşan kemikler: mandibula, maksilla, premaksilla, frontal kemiğin palatinal parçası, temporal kemiğin squamoz parçası, zygomatik kemik, pterygoid kemiğin medial parçası, nazal kemik, lakrimal kemik (3). Bazı hallerde de mezankim içinde meydana gelen skeleroblastemden evvela kıkırdak dokusu hasıl olarak kıkırdaksal bir taslak meydana gelir ki sonradan bu taslak yerini kemiğe bırakır. Bu şekilde meydana gelen kemiğe endokondral kemikleşme denir (1). İskelet sistemi oluşturan kemiklerin pek coğu bu yolla oluşumlarını tamamlarlar. Baş yüz bölgesinde ise ethmoid kemik, 12

17 sfenoid kemiğin köprüsü, oksipital kemiğin temel kısmı bu yolla gelişimini tamamlamıştır. 3. POSTNATAL GELİŞİM Kafatasındaki kemikleşme merkezleri doğumdan sonra büyümelerine devam eder. Doğumda kafatasında 45 tane ayrı kemik bulunur. Bunlar kıkırdak ya da bağ dokusu ile birbirinden ayrılmışlardır. Erişkinde kemikleşme tamamlandıktan sonra 22 adet kemik bulunur. Doğumdan sonra kafatası çok hızlı bir gelişim temposu sürdürür. Doğumda erişkin hacminin hemen hemen yarısı olan kafatası, 8-10 yaşlarında erişkin boyutlarının 90 ına ulaşmış olur. Bu yaşlarda beyin de erişkin boyutunun 90 nına ulaşır. 3.1 KAFA TABANININ POSTNATAL GELİŞİMİ Kafa tabanı kıkırdaksal orijinli olduğu için kondro-kranium adını almaktadır. Kafa tabanındakı kemikler daha sonra kıkırdaksal kemikleşme yöntemleri ile kemiğe yer değiştirir. Embryo 6-7 haftalık iken kondrokraniumda, kafa tabanını yapmak üzere bassi oksipital, sfenoid ve ethmoid kemiğin oluşacağı bölgelerde kemikleşme merkezleri görülür. Kemikleşme olayı ilerdikçe kemikleşme merkezleri arasında syndchondrozis adı verilen kıkırdak bantlar kalır. Synchondrozlar çok önemli büyüme merkezleri olduğundan kemik gelişiminde, dolayısı ile büyüme olayında rolleri önemlidir. 3.2 KAFA KAİDESİNİN POSTNATAL GELİŞİMİ Kafa kaidesi kıkırdak yapıdan ibarettir ve kıkırdaksal nazal septumla devam eder. Kafa kaidesi foramen magnum çevresinde oksipital kemiğin yatay parçası, sfenoid kemiğin köprüsü, sella turcica, temporal kemiğin pars petrozası, ethmoidal kemiğin lamina cribrozası ve frontal kemiklerden ibarettir. Doğumdan sonra çok hızlı bir gelişme gösterir yaşları arasında erişkin boyutlarının 13

18 yüzde 90 ına ulaşır. Achondroplazi ve mongolizm gibi kıkırdak gelişimini etkileyen hastalıklarda yalnızca uzun kemikler etkilenmekle kalmaz, kafa kaidesinin gelişiminde de önemli aksamalar olur. 3.3 ÜST ÇENE KOMLEKSİNİN POSTNATAL GELİŞİMİ Üst çene kemiğinde büyüme 2 yolla olur: ana gelişim (translasyon ve pasif deplasman) ve yerel biçimlenme. Maksillayı kafatasına ve kafa kaidesine bağlayan suturalarda görülen apozisyon sonucu maksillanın ileriye doğru itilmesiyle ana gelişim olur. Kafa kaidesine göre maksillanın uzayda bütünü ile yer değiştirmesi translasyon olayıdır. Üst çenenin uzayda bu haraketleri gerçekleştirebilmesi için bazı itici kuvvetlere ihtıyacı vardır. Bunlardan en önemlisi, nazal septumun büyüme ve gelişim faaliyetleridir. Bu yapı maksillanın öne ve aşağı doğru olan haraketlerinden sorumludur. Nazal septumdaki kıkırdak doku proliferasyonu üst çeneyi bütünü ile kafa kaidesinden ayırarak itici bir güç sağlar. Bu durum kıkırdaksal nasal septumun bulunmadığı achondroplastik çocuklarda açıkça gözlenmektedir. Bu çocuklarda maksillada vertikal büyüme normal sınırlarda iken anteroposterior yöndeki büyüme geri kalmıştır. Yüzün büyüme modeli genelde kraniumun altından dışa doğrudur. Maksillada kranium ve kafa kaidesine oranla aşağı ve öne doğrudur. Üst çeneyi translasyon haraketine zorlayan 2. güç, üst çene kemiklerinin diğer komşu kemiklerle yaptığı suturalardır. Maksilla çevre yüz kemikleri horizontal ve vertikal yarıklardan oluşan sirkumferensiyal bir sutur sistemi ile çevrilidir. Maksillanın posterior ve superior suturları aşağı ve öne doğru yer değiştirmesine izin verecek şekilde konumlanmışlardır. Aşağı ve öne haraket olunca suturlarda açılan sahalar kemik proliferasyonu ile dolar. Suturalar aynı genişlikte kalır ve maksillanın çeşitli parçalar büyür. Suturaların her 2 tarafında kemik apozisyonu olur. Böylece maksilla ile ilişkide olan diğer kemiklerde büyürler. Süt dişlenmesi döneminde maksillada görülen pasif deplasman olayı önemli bir büyüme mekanizmadır. Ancak bu ana gelişim 7 yaşında, nöral 14

19 gelişimin tamamlanması ve kafa tabanındaki synchondrozislerdeki büyümenin yavaşlaması ile önemini yitirir yaşlar arasında maksillanın ileriye doğru olan total haraketinin 1/3 ü bu translasyon olayı ile başarılır. Bu arada maksillanın bünyesi içerisinde bulunan suturalar da yatay yöndeki gelişimine katkıda bulunurlar. Genelde yüz bölgesindeki suturlarda gelişim olayları 7 yaşına kadar çok hızlı olur. Bu yaştan sonra sutural gelişim kısmen önemini yitirir. Bunun yerini modelaj ve biçimlenme olayları alır. Maksillanın ana gelişimini yönlendiren stimuluslardan üçüncüsü ise Moss ve arkadasları tarafından fonksiyonel matriks teorisi olarak adlandırılmıştır. Bu teoriye gore fonksiyon gören boşluklar olarak isimlendirilen ağız, burun boşluğu, ve farenks gibi boşluklar ve maksillayı çevreleyen kas, damar ve sinir paketinin fonksiyonu üst çenenin uzaydaki translasyon haraketini yönlendirir. Sonuçta maksilla bütünü ile öne ve aşağıya doğru yer değiştirirken, çeşitli bölgelerde yerel biçimlenme olayları gözlenir. Maksillanın büyümenin ikinci yolu ise yerel biçimlenmedir. Maksillanın kendi büneysinde görülen yüzey remodelasyonu olarak tanımlanır. Maksilla uzayda bütünü ile öne aşağı doğru yer değiştirirken, komşu kemiklerle olan ilişkilerini korumak durumundadır. Bu da rezorbsiyon ve depozisyon olayları ile gerçekleşir. Enlow prensibine gore yüz kemikleri kesitleri v harfine benzeyen bir görünüm gösterir. V harfinin uç ve iç yan kısımlarında kemik ilavesi olurken dış yüzeyde yüzeysel rezorpsiyonlar gözlenir. Böylece başlangıçta kesiti küçük bir v harfi olan kemik, büyük bir V ye dönüşür. Büyüme yüzeyine bakan bölgede apozisyon, aksi yönde rezorpsiyon görülür. 3.4 MANDİBULANIN POSTNATAL GELİŞİMİ Doğumda mandibula erişkin boyutları ile kıyaslandığında, maksillaya oranla daha küçüktür. Bazal kısmı içersinde diş germlerini taşır. Bu germler ince kemik soketler içerisindedirler ve okluzal yönden açıktırlar. Ramusun boyu kısadır. Ramus ile köprü arasındaki açı derecedir. Kondiller az 15

20 gelişmiştir. Orta hatta kıkırdak yapı mevcuttur. Bu da mandibulanin doğum sonrası dönemde hızlı transversal gelişimine izin verir. Mandibulanin doğum sonrası dönemde büyümesi maksillada olduğu gibi 2 mekanizma ile gerçekleşir. 1- uzayda bütünü ile yer değiştirmesi (ana gelişim) 2- transformatif değişiklikler (apozisyon ve rezorbsiyon olayları) Araştırmacılar maksillada olduğu gibi mandibulanın gelişiminini uyaran itici güçü kondilde aramışlardır. Bir fibröz tabaka kondil yüzeyini örter. Bunun altında genç kıkırdak tabakası, daha altta ise kıkırdak hücrelerinin hipertrofiye olduğu bölge bulunur. Bunların altında kıkırdak dokuyu istila eden kemik tabakası bulunur. Fibröz doku devamlı yeni hücreler meydana getirir. Böylece kondil sahası yukarıya ve arkaya doğru büyür. İşte kondil yukarı ve geriye doğru büyürken, mandibula da bütünü ile öne ve aşağıya doğru itilir. Ancak daha sonra yapılan araştırmalar, kondil gelişiminin primer bir stimulus olmadığını, gerçek itici gücün mandibulanın dışında aranması gerektiğini ortaya koymuştur. Zira konjenital kondil eksikliği olgularında ve tedavi amacı ile kondili çıkartılmış olgularda mandibulada translasyon olaylarının devam ettiği gözlenmiştir. Daha sonraları mandibulanın ana gelişimi, Moss isimli araştırmacı tarafından ortaya konulan fonksiyonel matriks teorisi ile açıklamaya çalışılmıştır. Bu teoriye göre mandibulanın çevresinde bulunan kas, damar, sinir gibi yumuşak dokuların fonksiyonları kemik oluşumunu etkiler. Bu arada kondilde hem apozisyonel hemde interstisiel büyüme olur. Kondil bu şekilde geriye ve yukarıya doğru büyürken, orofaringeal kapsüler matriksin öne aşağı doğru haraketi ile mandibula da öne ve aşağıya taşınır. Fonksiyonla birlikte 3 boyutlu bir değişim de meydana gelmektedir. Mandibula translatif haraketle yerini ve pozisyonunu değiştirirken bunu kompanse edebilmek için apozisyon ve rezorpsiyon olayları ile transformative değişiklikler görülür. Mandibula periostiumun altında yüzey depozisyonu ile büyümesini sürdürür. Bu olay, çeneleri şekillendirecek olan rezorpsiyon ve apozisyon olaylarının kombinasyonlarıdır. 16

21 Genel olarak alt çenenin ana gelişimi ve yerel biçimlenmesi doğum sonrasi 2 yıl çok hızlıdır. 3-6 yaşlar arasında zayıflar. 1. sürekli azıların sürmesi ile dikey yönde gelişim hızlanır. Kısa bir sure sonra tempo düşer. 2. azıların sürmesi ile puberteye kadar hızlanır. Bu dönemde alt çenede belirgin şekillenmeler olur. Kızlarda 16-17, erkeklerde ise yaşlar arasında son bulur (3). 3.5 BİR BÜTÜN OLARAK YÜZ GELİŞİMİNİN ESASLARI Vücüdun diğer bölgelerinde olduğu gibi, yüzün de bir bütün olarak son morfolojik halini almasında çevresel ve genetik faktörler rol oynamaktadır. Genetik faktörler: Her birey, anne ve babasından gerek normal ve gerekse patolojik çeşitli karakterleri alır. Her bireyin bir sonraki nesillere geçirecegi bu karakterlerin toplamı, o bireyin genotipini oluşturur. Genetik faktör, her birey için mukadder olan son şeklin bir taslağını, esas planını veya şemasını verir. Çevresel faktörler: Dış ve iç olarak 2 ye ayrılabilir. Bireyin içinde büyüyüp gelişeceği iç ve dış çevresel faktörlere göstereceği tepkiler ise o bireyin fenotipini oluşturur. Genetik faktörlerin meydana getirdiği esas plan, şema üzerinde çevresel faktörler çeşitli değişiklikler meydana getirir ve son şekil, bu 2 faktörün ortak ürünüdür. Dış faktörler, iklim şartları, bireyin büyüyüp geliştiği cografi bölge, beslenme şartları gibi faktörlerdir. İç çevresel faktörler ise, hormonal etkiler, fonksiyon gibi bireyin dışında olmayan, fakat morfolojinin tayininde genetik faktörlerden ayrı olarak iş gören faktörlerdir. Bu çok sayıdaki faktörlerin etkisi de bütün gelişim süresince aynı önemde değildir. Yüzün bazı kısımları için bu faktörlerden birisi belli bir süre boyunca hakim rol oynar, daha sonraları bir başkasının hakimiyeti görülebilir. Yüz genel olarak iskelet gelişiminin esas metodları olan kıkırdağın kemik haline dönüşümü, suturalardaki faaliyet, kemik yüzeylerindeki depozisyon ve rezorpsiyonlar ile büyür ve gelişir. Doğumdan erişkin yaşa kadar en fazla artış dik yönde en az artış ise önarka yöndedir. Yüzün bir bütün olarak dik yöndeki boyutlarının artışında 17

Kafa Kaidesi ve Kubbesinin Prenatal ve Postnatal büyüme - gelişimi. Prof. Dr. M. Okan Akçam

Kafa Kaidesi ve Kubbesinin Prenatal ve Postnatal büyüme - gelişimi. Prof. Dr. M. Okan Akçam Kafa Kaidesi ve Kubbesinin Prenatal ve Postnatal büyüme - gelişimi Prof. Dr. M. Okan Akçam Kondrokranium nedir? kıkırdak halindeki embriyonik kafatası kafa kemikleri sınırlarının henüz belli omadığı, kemiklerin

Detaylı

TARIMDA ÇALIŞANLAR AÇISINDAN TERATOJENLER

TARIMDA ÇALIŞANLAR AÇISINDAN TERATOJENLER TARIMDA ÇALIŞANLAR AÇISINDAN TERATOJENLER Vaka Ayşe Hanım 39 yaşında, evli ve 2 çocuk annesi, adetleri normal ve 34 günde 1 adet görüyor. Son adet tarihinden 2 hafta sırtındaki sivilceler için komşusunun

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM 9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot

Detaylı

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Dr. Levent Vahdettin Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Ortodontik tedavilerin başlıca hedeflerinden biri de yüz estetiği ve güzelliğini sağlayıp, geliştirmektir. Yüz profilindeki değişiklikler,

Detaylı

KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp

KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Hatice Gökalp KAFATASI KAFA KAİDESİ MAKSİLLA MANDİBULA Kartilajın doku oluşumudur kartilajdan kemik oluşmasıdır Undiferansiye mezenşimal

Detaylı

İSKELET SİSTEMİ EMBRİYOLOJİSİ DR. OKTAY ARDA

İSKELET SİSTEMİ EMBRİYOLOJİSİ DR. OKTAY ARDA İSKELET SİSTEMİ EMBRİYOLOJİSİ DR. OKTAY ARDA ? GELİŞİR NÖRAL KREST MEZODERMDEN PARAKSİYAL MEZODERM LATERAL PLAKA (SOMATİK K MEZODERM) NÖRAL KREST PARAKSiYAL MEZODERM SOMATiK MEZODERM DR. O. ARDA 2 PARAKSİYAL

Detaylı

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişler belirli bir düzene uyarak, ağızda karşılıklı iki grup meydana getirmişlerdir: Maksiller kemiğe ve böylelikle sabit olan

Detaylı

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 1, Sayfa 205-211, 1985 BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS Yıldız BATIRBAYGİL* Alparslan GÖKALP** Cleidocranial Dysostosis veya «Marie and Sainton» Sendromu

Detaylı

Prof. Dr. Gökhan AKSOY

Prof. Dr. Gökhan AKSOY Prof. Dr. Gökhan AKSOY * Çiğneme, Beslenme * Yutkunma, * Estetik, * Konuşma, * Psikolojik Kriterler * Sosyolojik Kriterler Mandibüler: alt çene kemiğine ait, alt çene kemiğiyle ilgili Örnek: * mandibüler

Detaylı

Kas Dokusunun Gelişimi. Doç.Dr. E.Elif Güzel

Kas Dokusunun Gelişimi. Doç.Dr. E.Elif Güzel Kas Dokusunun Gelişimi Doç.Dr. E.Elif Güzel Kasların çoğunluğu mezodermden gelişir paraksiyal mezoderm lateral mezodermin somatik ve splanknik tabakaları neural krest hücreleri Paraksiyal mezoderm İskelet

Detaylı

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır: Genetik danışma, genetik düzensizliklerin temelini ve kalıtımını inceleyerek hasta ve/veya riskli bireylerin hastalığı anlayabilmesine yardımcı olmak ve bu hastalıklar açısından evliliklerinde ve aile

Detaylı

Sıklık oranlarına göre çenelerde gömülü kalma sıralaması

Sıklık oranlarına göre çenelerde gömülü kalma sıralaması Dr. Levent Vahdettin Gömülü Dişler Sürme yaşı tamamlandığı halde normal oklüzyonda yerini alamamış kemik ve yumuşak doku içerisinde bütünüyle veya kısmen kalmış olan dişler gömülü diş olarak tanımlanmaktadır.

Detaylı

SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi

SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi Anatomik referans duruşu; * ayaklar birbirinden biraz uzak, * kollar vücudun yanında serbestçe uzanmış, * avuç içlerinin öne baktığı,duruştur. Bu duruş, doğal dik

Detaylı

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU EMBRİYOLOJİ VE GENETİK 1 DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU 2/16 EMBRİYOLOJİ NEDİR? Embriyoloji; zigottan, hücreler, dokular, organlar ile tüm vücudun oluşmasına kadar geçen ve doğuma kadar devam

Detaylı

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel yetersizlik üç ölçütte ele alınmaktadır 1. Zihinsel işlevlerde önemli derecede normalin altında olma 2. Uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme 3. Gelişim

Detaylı

MANDİBULA HAREKETLERİNİN OKLÜZAL MORFOLOJİYE ETKİLERİ

MANDİBULA HAREKETLERİNİN OKLÜZAL MORFOLOJİYE ETKİLERİ MANDİBULA HAREKETLERİNİN OKLÜZAL MORFOLOJİYE ETKİLERİ DR. HÜSNÜ YAVUZYILMAZ I- SAGİTTAL DÜZLEMDEKİ HAREKETLER 2- HORİZONTAL DÜZLEMDEKİ HAREKETLER 3- FRONTAL DÜZLEMDEKİ HAREKETLER I- SAGITTAL DÜZLEMDEKİ

Detaylı

A.Ü.D.H.F. Ortodonti Anabilim Dalı Ders Notları EMBRİYOLOJİ

A.Ü.D.H.F. Ortodonti Anabilim Dalı Ders Notları EMBRİYOLOJİ A.Ü.D.H.F. Ortodonti Anabilim Dalı Ders Notları EMBRİYOLOJİ Dr. Ayşe Tuba Altuğ 2017-2018 EMBRİYOLOJİ; Kelime anlamı olarak embriyoyu inceleyen bilim dalı olarak adlandırılsa da, bu bilim dalı hem embriyonun,

Detaylı

VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI. 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar)

VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI. 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar) VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar) 1)BAŞ a)yüz b)kranium (Kafatası) 2) GÖVDE a)toraks (Göğüs kafesi) b)karın 3) EKSTREMİTELER a)üst ekstremiteler b)alt ekstremiteler

Detaylı

AÇIK KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ

AÇIK KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Dr. Levent Vahdettin AÇIK KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Ön Açık Kapanış Anomalisinin Tanımı Ön açık kapanış, mandibula tamamen oklüzyona getirildiğinde, üst kesici dişlerin kronlarının

Detaylı

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket VÜCUDUMUZDA SISTEMLER Destek ve Hareket DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ Vücudun hareket etmesini sağlamak Vücutta bulunan organlara destek sağlamak Destek ve Hareket Sistemi İskelet Sistemi Kaslar Kemikler Eklemler

Detaylı

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

ORTODONTİ ANABİLİM DALI ORTODONTİ ANABİLİM DALI Ortodonti; Latince de "düzgün diş anlamına gelmektedir. Genel olarak; çocuklar ve yetişkin bireylerin diş ve çene yapılarında meydana gelen bozuklukların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi

Detaylı

Dişi Genital Sistem Anomalileri

Dişi Genital Sistem Anomalileri Dişi Genital Sistem Anomalileri KLEİNEFELTER SENDROMU 47,XXY karyotipine sahip (XXXY gibi diğer varyasyonlar da olabilir) 1:500 erkek insidanla cinsiyet farklanmasıyla ilgili anomaliler içinde en sık görülenidir.

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Anatomi Terminolojisi ve Temel Bilgiler

Anatomi Terminolojisi ve Temel Bilgiler Anatomi Terminolojisi ve Temel Bilgiler Öğr.Gör.Dr. Nurullah YÜCEL Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Temel Anatomi ve Fizyoloji Dersi SBF 122 Anatomi Terminolojisi ve Temel Bilgiler

Detaylı

Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik. Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda bulunmasıdır.

Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik. Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda bulunmasıdır. Allel: Bir genin seçenekli biçimi Wild Tip: Normal allel. Bireylerin çoğunda bulunan Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda

Detaylı

07.11.2014. fetal dönem denir. Fetal dönemde, embriyonal dönemde oluşan organ sistemleri gelişir. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı

07.11.2014. fetal dönem denir. Fetal dönemde, embriyonal dönemde oluşan organ sistemleri gelişir. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 9.Hafta ( 10-14 / 11 / 2014 ) 1.) Göbek Kordonu 2.) Fetus ve Fetal Dolaşım Fizyolojisi 3.) Fetusun Aylara Göre Gelişimi Slayt No: 10 2 7.) FETUS Üçüncü gebelik

Detaylı

MEMELİ HAYVANLARDA ZİGOTTAN SONRAKİ GELİŞMELER

MEMELİ HAYVANLARDA ZİGOTTAN SONRAKİ GELİŞMELER MEMELİ HAYVANLARDA ZİGOTTAN SONRAKİ GELİŞMELER MEMELİ HAYVANLARDA ZYGOTE TAN SONRAKİ GELİŞMELER Oligolecithal tip yumurta, lecithus (vitellusu) azdır, İsolecithal durum (vitellus eşit dağılır); Bölünme

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

VÜCUT EKSENLERİ ve HAREKET SİSTEMİ

VÜCUT EKSENLERİ ve HAREKET SİSTEMİ VÜCUT EKSENLERİ ve HAREKET SİSTEMİ 1 Bu ana eksenler şunlardır: Sagittal eksen, Vertical eksen, Transvers eksen. 2 Sagittal Eksen Anatomik durumda bulunan bir vücut düşünüldüğünde, önden arkaya doğru uzanan

Detaylı

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM 1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM Yandaki resimde hastalandığında hastaneye giden Efe nin vücudunun röntgen filmi verilmiştir. Röntgen filminde görülen açık renkli kısımlar Efe nin vücudunda bulunan

Detaylı

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu Prenatal tarama testleri kavramları Tarama testi: Normal vakalarda anormal sonuçlar, hasta vakalarda normal sonuçlar elde edilebilir.

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın Dominant / resesif tanımları Otozomal ve gonozomal kalıtım nedir? İnkomplet dominant/ kodominant ne ifade eder? Pedigri nedir, Neden yapılır?

Detaylı

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM Büyüme, olgunlaşma ve öğrenme ürünü olarak sürekli ilerlemeyi kapsayan bir değişmedir. BÜYÜME Vücudun sadece boy, kilo ve hacim olarak artmasıdır. OLGUNLAŞMA

Detaylı

4 Boyutlu ultrasonla normal ve riskli gebeliklerdeki fetal davranışın belirlenmesi DOÇ.DR. ALİN BAŞGÜL YİĞİTER

4 Boyutlu ultrasonla normal ve riskli gebeliklerdeki fetal davranışın belirlenmesi DOÇ.DR. ALİN BAŞGÜL YİĞİTER 4 Boyutlu ultrasonla normal ve riskli gebeliklerdeki fetal davranışın belirlenmesi DOÇ.DR. ALİN BAŞGÜL YİĞİTER NORMAL GEBELİKTE FETAL DAVRANIŞ Fetusun gözlenebilen aksiyonu veya dış uyarana verdiği reaksiyondur.

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 EKLEM 2 EKLEM Vücudumuza stresle en çok karşı karşıya kalan yapılardan biri eklemdir. Kas fonksiyonundan kaynaklanan gerilim ve gravitasyonel reaksiyonlardan kaynaklanan

Detaylı

Columna vertebralis (omurga); vücudun arka ve orta kısmında yer alır, kemikten ve kıkırdaktan oluşur ve içinde omuriliği barındırır.

Columna vertebralis (omurga); vücudun arka ve orta kısmında yer alır, kemikten ve kıkırdaktan oluşur ve içinde omuriliği barındırır. Columna vertebralis (omurga); vücudun arka ve orta kısmında yer alır, kemikten ve kıkırdaktan oluşur ve içinde omuriliği barındırır. İskeletin önemli bir bölümüdür ve temel eksenidir. Sırt boyunca uzanır

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

PROF. DR. TÜLİN TANER

PROF. DR. TÜLİN TANER Uyku Apne Sendromunda Diş Hekimliği Uygulamaları PROF. DR. TÜLİN TANER Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti AnaBilim Dalı TTD Okulu Uyku Bozuklukları Merkezi Kursu Ankara 26 27 Mart

Detaylı

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Dr. Levent Vahdettin DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Derin örtülü kapanış, maksiller keserlerin mandibuler keserleri % 50 veya daha

Detaylı

Kranium ve kranial garfiler

Kranium ve kranial garfiler Kranium ve kranial garfiler Prof.Dr.Nail Bulakbaşı Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Planlar 1 Planlar Baş döndürülür Omuzlar hafif dönük İnterorbital çizgi bukiye dik, medial sagital plan

Detaylı

KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN

KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN KAS (MUSCLE) Hareket sisteminin aktif elemanları kaslardır. Kasın Latincesi, küçük fare anlamına gelen Musculus sözcüğüdür.

Detaylı

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders)

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Büyüme ve Gelişme Çocuk organizmasını yetişkinden ayıran en önemli özellik, sürekli büyüme, gelişme ve değişme süreci

Detaylı

fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin

fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin Döllenmiş yumurta fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin Yaşam boyu devam eden biyolojik, bilişsel, sosyal gelişim ve kişilik gelişiminin bilimsel incelemesi Gelişim psikolojisinin başlıca

Detaylı

OMURGA Omurganın kavisleri Skolyoz Tipik Bir Vertebra da (Omur) Bulunan Anatomik Yapılar

OMURGA Omurganın kavisleri Skolyoz Tipik Bir Vertebra da (Omur) Bulunan Anatomik Yapılar iskelet sistemi 1 KAFATASI Kranyum kemikleri Calvaria (kafa kubbesi) kemikleri Arcus superciliaris (kaş arkı) Frontal kemik önden görünüm Etmoidal kemik ve ilgili yapılar Sfenoidal kemik üstten görünüm

Detaylı

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez II.Hayvansal Dokular Hayvanların embriyonik gelişimi sırasında Ektoderm, Mezoderm ve Endoderm denilen 3 farklı gelişme tabakası (=germ tabakası) bulunur. Bütün hayvansal dokular bu yapılardan ve bu yapıların

Detaylı

Mozaisizm- Kimerizm. Dr. Serdar Ceylaner Tıbbi Genetik Uzmanı

Mozaisizm- Kimerizm. Dr. Serdar Ceylaner Tıbbi Genetik Uzmanı Mozaisizm- Kimerizm Dr. Serdar Ceylaner Tıbbi Genetik Uzmanı Chimera Chimera Sphenks Kimerizm İki ayrı canlının dokularını içeren canlı Yapay ve doğal olmak üzere iki türü tanımlanabilir. Organ nakli

Detaylı

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan oluşur. Bu kemik ve kıkırdak yapılar toraks kafesini

Detaylı

VENTRAL İNDÜKSİYON ANOMALİLERİ

VENTRAL İNDÜKSİYON ANOMALİLERİ VENTRAL İNDÜKSİYON ANOMALİLERİ Dr. Selim BÜYÜKKURT selimbuyukkurt@gmail.com Konular Prozensefalik yarıklanma bozuklukları Holoprozensefali Prozensefalik orta hat gelişim bozuklukları Korpus kallozum agenezisi

Detaylı

OMURGA Omurganın kavisleri Skolyoz Tipik Bir Vertebra da (Omur) Bulunan Anatomik Yapılar

OMURGA Omurganın kavisleri Skolyoz Tipik Bir Vertebra da (Omur) Bulunan Anatomik Yapılar iskelet sistemi 1 KAFATASI Kranyum kemikleri Calvaria (kafa kubbesi) kemikleri Arcus superciliaris (kaş arkı) Frontal kemik önden görünüm Etmoidal kemik ve ilgili yapılar Sfenoidal kemik üstten görünüm

Detaylı

AKSİYAL İSKELET SİSTEMİ (STERNUM, COSTAE VE CRANİUM) Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN

AKSİYAL İSKELET SİSTEMİ (STERNUM, COSTAE VE CRANİUM) Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN AKSİYAL İSKELET SİSTEMİ (STERNUM, COSTAE VE CRANİUM) Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN COSTAE (Kaburgalar) İlk 7 costa, sternum ile costal kıkırdaklar sayesinde eklemleşirken, 8,9

Detaylı

BÖLÜM 1 Emzirme: Normal Emme ve Yutma

BÖLÜM 1 Emzirme: Normal Emme ve Yutma İÇİNDEKİLER Giriş... x Çeviri Editörünün Ön Sözü...xii Resimsel İçerik Tablosu...xiii BÖLÜM 1 Emzirme: Normal Emme ve Yutma 1 Normal Emme... 1 Anatomi...2 Emme ya da Biberon Kullanma: Memeden Emme ya da

Detaylı

www.kanatlibilgi.com

www.kanatlibilgi.com www.kanatlibilgi.com TAVUK EMBRİYOSUNUN GÜNLÜK GELİŞİM SAFHALARI Kaynak: Dr Stephan WARIN, DVM, Avian Business Unit. CEVA Santé Animale, La Ballastiere, BP 126, 33501 Libourne Cedex, France Çeviren: Barbaros

Detaylı

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, MİTOZ Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, sitoplazma ve çekirdekten meydana gelmiştir. Hücreler büyüme ve gelişme sonucunda belli bir olgunluğa

Detaylı

Prof. Dr. Hatice GÖKALP Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı

Prof. Dr. Hatice GÖKALP Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı Prof. Dr. Hatice GÖKALP Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı İÇERİK 1. Kuvvet Kaynakları A. Doğal Kuvvet Kaynakları B. Mekanik kuvvet Kaynakları 2. Ortodontik Kuvvet Özellikleri

Detaylı

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine EPİTEL DOKU EPİTEL DOKU Birbirine bitişik hücrelerden yapılmıştır. Hücreler arası madde çok azdır. Ektoderm, mezoderm ve endoderm olmak üzere her üç embriyon yaprağından köken alır. Epitel dokusu mitoz

Detaylı

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir. Konuşma gecikmesi Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir. Aylara göre konuşmanın normal gelişimi: 2. ay mırıldanma, yabancılara

Detaylı

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları

Detaylı

FETAL ULTRASONOGRAFİK SOFT MARKERLARA YAKLAŞIM

FETAL ULTRASONOGRAFİK SOFT MARKERLARA YAKLAŞIM FETAL ULTRASONOGRAFİK SOFT MARKERLARA YAKLAŞIM Doç.Dr.Miğraci TOSUN ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM AB.D-SAMSUN 1/43 SOFT MARKER Soft marker, anlamı kesin olmayan ultrasonografi

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın X kromozomu üzerindeki genler için; Erkekler X e bağlı karakterler için hemizigottur Dişiler iki X kromozomuna sahip oldukları için mutant

Detaylı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı Doğal seyir & Prognoz Tedavi edilmezse uzun dönemde ekstremite

Detaylı

Dr.Murat Tosun. (www.murattosun.com)

Dr.Murat Tosun. (www.murattosun.com) Dr.Murat Tosun (www.murattosun.com) Baş bölgesi mezenşiminin gelişiminde embriyoya ait 4 tabakanın katkısı vardır Paraksial mezoderm Lateral plak mezoderm Nöral krest Nöroektoderm (ektodermal plakodlar)

Detaylı

A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ

A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ Modern Genetik Biyoloji Ders Notları A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ Bazı omurgasız hayvanlarda ve tam çiçek bulunduran bitkilerin büyük çoğunluğunda hem dişi hem de erkek organ birlikte bulunur. Bazı canlılarda

Detaylı

4. Haftada embriyo. Dışarıdan bakıldığında C harfi şeklindedir. Kalp bölgesi ventralde büyük bir şişkinlik gözlenir.

4. Haftada embriyo. Dışarıdan bakıldığında C harfi şeklindedir. Kalp bölgesi ventralde büyük bir şişkinlik gözlenir. 4. Haftada embriyo 2-3.5 mm uzunluktadır. 4-12 somitli dönemdir Dışarıdan bakıldığında C harfi şeklindedir. Kalp bölgesi ventralde büyük bir şişkinlik gözlenir. Otik çukur, lens plakodu, kol ve bacak tomurcukları

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Gelişimin Biyolojik Temelleri Öğr. Gör. Can ÜNVERDİ Konular kod kalıtım örüntüleri Down sendromu Fragile x sendromu Turner sendromu Klinefelter sendromu Prader willi sendromu danışma

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1 ADIM ADIM YGS LYS 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1 EMBRİYONUN DIŞINDA YER ALAN ZARLAR Zigotun gelişmesi ardından oluşan embriyo; sürüngen, kuş ve memelilerde

Detaylı

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE 1 TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE GİRİŞ : Bir yaralı, hasta ya da kazazedeye ilk yardım yapabilmek ya da herhangi bir yardımda bulunabilmek için, öncelikle gerekenlerin doğru yapılabilmesi için, insan

Detaylı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Giriş DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), çocukluk çağının en sık görülen

Detaylı

İnsanda genetik düzensizlik sonucu, fazladan bir 21. kromozomun bulunmasına Down Sendromu denir.

İnsanda genetik düzensizlik sonucu, fazladan bir 21. kromozomun bulunmasına Down Sendromu denir. Bu dostlarımız hakkında biraz daha bilgi alalım; İnsanda genetik düzensizlik sonucu, fazladan bir 21. kromozomun bulunmasına Down Sendromu denir. Down Sendromu genetik bir farklılıktır, bir hastalık değildir.

Detaylı

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji Kinesiyoloji insan hareketiyle ilgili mekanik ve anatomik ilkelerin incelenmesidir. Kinesiyoloji anatomi, fizyoloji ve biyomekanik

Detaylı

KLİNİĞİMİZDE TANISI KONMUŞ HOLOPROSENSEFALİLİ FETUSLARIN SONUÇLARI

KLİNİĞİMİZDE TANISI KONMUŞ HOLOPROSENSEFALİLİ FETUSLARIN SONUÇLARI KLİNİĞİMİZDE TANISI KONMUŞ HOLOPROSENSEFALİLİ FETUSLARIN SONUÇLARI Selahattin Mısırlıoğlu 1, Selim Büyükkurt 1, Mete Sucu 1, Mehmet Özsürmeli 1, Erol Arslan 1, Çiğdem Akçabay 1, Masum Kayapınar 1, Cansun

Detaylı

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri

Detaylı

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri

Detaylı

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız ve Diş Sağlığı Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız sağlığı: Dişler ve onları

Detaylı

ORTODONTİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DOR 603 Ortodontik tanı yöntemleri, Fonksiyonel analiz,

ORTODONTİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DOR 603 Ortodontik tanı yöntemleri, Fonksiyonel analiz, ORTODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Ders Sorumluları: Prof. Dr. Zahir Altuğ altug@dentistry.ankara.edu.tr Prof. Dr. Hakan Gögen Doç.Dr. Çağrı Ulusoy DOR 601 Büyüme ve gelişim Z 3 0 3

Detaylı

Prof Dr Gökhan AKSOY

Prof Dr Gökhan AKSOY Prof Dr Gökhan AKSOY 1 2 A-MANDİBULER KONUM 3 SİSTEMİN HAREKETLİ BÖLÜMÜ OLAN MANDİBULANIN, CRANİUMA ÖZELLİKLE DE MAXİLLAYA GÖRE UZAYSAL KONUMUDUR. 4 SENTRİK İLİŞKİ SENTRİK OKLÜZYON ALT ÇENENİN DİNLENME

Detaylı

GENETİK HASTALIKLAR. Dr.Taner DURAK. Tıbbi Genetik Uzmanı. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü Fikir Bahçesi Konferansı 06.03.2014

GENETİK HASTALIKLAR. Dr.Taner DURAK. Tıbbi Genetik Uzmanı. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü Fikir Bahçesi Konferansı 06.03.2014 GENETİK HASTALIKLAR Dr.Taner DURAK Tıbbi Genetik Uzmanı Bursa Orman Bölge Müdürlüğü Fikir Bahçesi Konferansı 06.03.2014 Dr. Taner DURAK özgeçmişi 1966 Artvin Şavşat doğumlu 1983-1989, Bursa, Uludağ Üniv,Tıp

Detaylı

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. BÜYÜME Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. 2 BÜYÜME Örneğin doku büyümesi gerçekleşerek vücut ağırlığı ve boy uzunluğunda

Detaylı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN. BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir

Detaylı

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM III TEMEL YAŞAM DESTEĞİ

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM III TEMEL YAŞAM DESTEĞİ Sağlık Bülteni İLK YARDIM ODTÜ G. V. ÖZEL MERSİN İLKÖĞRETİM OKULU Ocak 2014 SOLUNUM ve KALP DURMASI NEDİR? BÖLÜM III TEMEL YAŞAM DESTEĞİ Solunum durması: Solunum hareketleri durunca, vücuda yaşamak için

Detaylı

a. Segmentasyon Gelişimin başlangıcında hızlı ve birbirini takip eden mitoz bölünmeler gerçekleşir. Bu bölünmelere segmentasyon denir.

a. Segmentasyon Gelişimin başlangıcında hızlı ve birbirini takip eden mitoz bölünmeler gerçekleşir. Bu bölünmelere segmentasyon denir. BÜYÜME VE GELİŞME Zigot ile başlayıp yeni bir birey oluşması ile sonlanan olayların tamamına gelişme denir. Embriyonun gelişimi sırasında, segmentasyon (bölünme), gastrula (hücre göçü),farklılaşma ve organogenez

Detaylı

Prof. Dr.İmirzalıoğlu. Tarih Aralığı: 20.01.2016-23.01.2016. Haber Sayısı: 46

Prof. Dr.İmirzalıoğlu. Tarih Aralığı: 20.01.2016-23.01.2016. Haber Sayısı: 46 Prof. Dr.İmirzalıoğlu Tarih Aralığı: 20.01.2016-23.01.2016 Haber Sayısı: 46 İÇİNDEKİLER No Haber Başlığı 1 21.01.2016 81HABER.COM Anne Karnındayken Bebeğinizin Sağlığını Merak Ediyorsanız 2 21.01.2016

Detaylı

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan oluşur. Bu kemik ve kıkırdak yapılar toraks kafesini

Detaylı

BUYUME VE GELISME. Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR

BUYUME VE GELISME. Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR BUYUME VE GELISME Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR BUYUME VE GELISME Cocukluk cagi dollenme ile baslar ve ergenligin tamamlanmasina kadar devam eder. Diger butun canlilara kiyasla insanda cocukluk cagi cok

Detaylı

AMPHİOXUS TA ZİGOT TAN SONRAKİ GELİŞMELER

AMPHİOXUS TA ZİGOT TAN SONRAKİ GELİŞMELER AMPHİOXUS TA ZİGOT TAN SONRAKİ GELİŞMELER Amphioxus (Branchiostoma lanceolatum): Derin olmayan tuzlu sularda, kumda kazdıkları oyuklarda yaşar. Omurga ya da kafa bulunmaz. Çiftleşme mevsiminde bu oyuklardan

Detaylı

İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir?

İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir? On5yirmi5.com İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir? İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir? Yayın Tarihi : 16 Kasım 2012 Cuma (oluşturma : 1/4/2017) A. İSKELET ÇEŞİTLERİ Hayvanların çoğunda, vücuda destek

Detaylı

OSSA MEMBRİ İNFERİORİS ALT EKSTREMİTE KEMİKLERİ

OSSA MEMBRİ İNFERİORİS ALT EKSTREMİTE KEMİKLERİ OSSA MEMBRİ İNFERİORİS ALT EKSTREMİTE KEMİKLERİ Alt ekstremitelere, alt taraf veya alt yanlar da denir. Alt taraflar, pelvisin (leğen) her iki yanına tutunmuş sağ ve sol olmak üzere simetrik iki sütun

Detaylı

Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim?

Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim? Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim? Doç.Dr.Miğraci TOSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ad. 1/54 4-10 hft USG de Tespit Edilmesi

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof.Dr. Filiz AYDIN

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof.Dr. Filiz AYDIN İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof.Dr. Filiz AYDIN Fertilizasyonda 46 kromozom Her bir kromozom çift kromadit-(92) Hücre bölündükten sonra her hücre de 46 kromozom bulunur Mitoz bölünme G1

Detaylı

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU EXTRAEMBRİYONAL KESELERİN MEYDANA GELİŞİ Zigottan sonraki gelişmelerle uterusa ulaşmış olan blastosist in intrauterin tesirlere ve dış basınçlara karşı korunması gerekir.

Detaylı

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 3. Hafta: Bitkisel Dokular KOLONİ VE DOKULAŞMA

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 3. Hafta: Bitkisel Dokular KOLONİ VE DOKULAŞMA KOLONİ VE DOKULAŞMA Yeryüzünde çok sayıda tek hücreli canlı vardır ve bunlar basit yapılıdır. Oysaki çok hücreli olmak gelişmiş canlı olmanın gereklerindendir. Çünkü tek hücreli bir canlı (örneğin Euglena

Detaylı

ÖNLEYİCİ ORTODONTİK TEDAVİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp

ÖNLEYİCİ ORTODONTİK TEDAVİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp ÖNLEYİCİ ORTODONTİK TEDAVİ Prof. Dr. Hatice Gökalp Önleyici ortodontik tedavi? İskeletsel, kassal ve dentoalveolar anomalilerin daimi dişler henüz sürmeden önce, karma dişlenme döneminde bertaraf edilmesi

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader OLGU 1 İkinci çocuğuna hamile 35 yaşında kadın gebeliğinin 6. haftasında beş yaşındaki kız çocuğunun rubella infeksiyonu geçirdiğini öğreniyor. Küçük

Detaylı

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri DOKU Dicle Aras Doku ve doku türleri Doku Bazı özel görevler üstlenmiş hücre topluluklarıdır. Bir doku aynı yönde özelleşmiş hücre ve hücreler arası maddelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İntrauterin

Detaylı

Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir.

Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir. İSKELET SİSTEMLERİ Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir. A. İSKELET ÇEŞİTLERİ Hayvanların çoğunda, vücuda destek

Detaylı

10. Sınıf II. Dönem Biyoloji Dersi 1. Yazılı Sınavı

10. Sınıf II. Dönem Biyoloji Dersi 1. Yazılı Sınavı Ad Soyadı: No: Tarih: 10. Sınıf II. Dönem Biyoloji Dersi 1. Yazılı Sınavı 1) Modern genetik veya biyoteknoloji çalışmalarına 4 örnek veriniz. İstediğiniz birini açıklayınız. (10p) 2) Diploit bir erkek

Detaylı

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU EXTRAEMBRİYONAL KESELERİN MEYDANA GELİŞİ VE GÖBEK KORDONU Zigottan sonraki gelişmelerle uterusa ulaşmış olan blastosist in intrauterin tesirlere ve dış basınçlara karşı

Detaylı

PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr.Murat Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr.Murat Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu PRENATAL TARAMA TESTLERİ Dr.Murat Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu Riskler Down sendromu 1/800 Spina bifida 1/1800 Anensefali 1/1800 Trizomi 18 1/3800 Omfalosel 1/6000 Gastroşizis 1/10000 Türkiye de her

Detaylı

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir!

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! On5yirmi5.com Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! Mevsim değişimlerinde geniz akıntısı, burnunuzda tıkanıklılık ve bağ ağrılarınızdan şikayetiniz varsa, üst solunum yolu enfeksiyonlarınız 10

Detaylı

Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi. Prof.Dr.Nurselen TOYGAR

Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi. Prof.Dr.Nurselen TOYGAR Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi Prof.Dr.Nurselen TOYGAR Çiğneme Kasları Masseter İç pterigoid Dış pterigoid Temporal Suprahyoid kaslar digastrik, geniohyoid ve stylohyoid Çeneyi Kapatan Kaslar Masseter

Detaylı