Erhan Özmen, TUSAF Başkanı, Buğdayın Bugünü ve Yarını Toplantıları Adana, 12 Ocak 2013

Transkript

1 Erhan Özmen, TUSAF Başkanı, Buğdayın Bugünü ve Yarını Toplantıları Adana, 12 Ocak 2013 Hepinize bereketli, sağlıklı ve mutlu yeni bir yıl dileklerimle konuşmama başlarken, Çukurova Un Sanayicileri Derneği ev sahipliğinde düzenlemiş olduğumuz Buğdayın Bugünü ve Yarını konulu Genişletilmiş Sektör Toplantımızda bir araya gelmekten duyduğum memnuniyeti belirtmek isterim.. Değerli hazırun, Basınımızın değerli temsilcileri yılı başında Dünya ve Türkiye buğday piyasaları ile un sanayimizin sorunları, un ve ekmek kalitesi, un ve ekmeğin beslenmedeki yeri ve tohumculuk gibi çok geniş çerçeveli bir toplantıda bizleri buluşturan çok güzel ve keyifli bir organizasyon a uzun zamandır hazırlık yapan Çukurova Un Sanayicileri Derneği Başkanımız Sn. İbrahim Tosmur a, yönetim kuruluna ve TUSAF yön.kur. üyemiz Bekir Bağış a şahsım ve TUSAF yön. Kur. adına bu güzel misafirperverliklerinden dolayı çok teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bugün, her zaman daimi ve en önemli gündemimiz olan Buğday ın arz ve talebi konusunda gerek TMO gerekse ABD Elçiliği Kıdemli Tarım Uzmanından Türkiye ve Dünya piyasalarını da dinleme ve değerlendirme imkanı bulacağız. Değerli konuklar ; Kısaca geriye gitmek istiyorum.. 26 Mayıs 2012 Çanakkale deyiz.. Marmara Bölgesi Un Sanayicileri Derneğimizin ev sahipliğinde 2012/2013 sezonunun ilk toplantısını gerçekleştirecek ve konuşmacılardan Buğday ın geleceği ile alakalı bilgiler alıp, yeni sezon ile ilgili öngörüler elde ederek memleketlerimize dönmek istiyoruz..

2 Hatırlarsanız, Çanakkale de, tamamlanacak 2011/2012 sezonundaki 696 Milyon ton luk rekor üretim rakamından duyduğumuz memnuniyeti konuşmuştuk.. Dile kolay son 5 yıl ın en yüksek rekortmen yılını Çanakkale de uğurluyor,içinde bulunduğumuz 2012/2013 sezonuna endişe ile, tereddüt ile sanki geleceği tahmin edermişcesine Dikkatli ve tedbirli iyimserlik diye bir başlık kullanarak merhaba demiştik... Çünkü ; Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ne, ABD Tarım Bakanlığı ve Uluslar arası Hububat konseyine göre 2012/2013 sezonu için 675/677 milyon ton aralığında normal bir buğday üretimi beklentisi ancak havada da kuraklıklarla alakalı bir endişe bulutu vardı.!! Akabinde, çok iyi beklenen ABD ve Rusya da işler iyi gitmedi.. Aslında işlerin iyi gitmediği yer Rusya idi, Mayıs 2012 de M/T olarak tahmin edilen buğday üretimi Aralık 2012 de M/T olarak gerçekleşirken Mayıs 2012 de M/T beklenen ABD buğday üretimi ise Aralık 2012 de 1.00 M/T artarak M/T olarak gerçekleşti. Ancak, ABD deki, mısır odaklı kuraklık ve Rusya daki M/T eksiklik 5 ay boyunca servis edilmiş ve bunun sonunda da buğday fiyatları sezon başlangıcından itibaren yukarı doğru yüksek seyrini korumuş,2011/2012 sezonu M/T iken 2012/2013 sezonundaki beklenti maalesef 41 milyon ton düşük M/T olarak öngörülme noktasına gelmiştir. Dünya da hal böyle iken biz ülke olarak nasıl bir sezon yaşıyoruz ; ABD Tarım Bakanlığı Mayıs rapor unda 2012/2013 Türkiye Sezonu nu bir önceki sezondan 1.3 M/T (%7) düşük öngörerek 17.5 M/T olarak belirtmiş ancak 11 Aralık 2012 tarihli öngörüsünde ise 1.3 M/T u 3.3 M/T a çıkararak 17.5 M/T luk öngörüsünü 15.5 M/T olarak revize etmiştir Başta TUİK ve Tarım Bakanlığımız olmak üzere ülkemizdeki Buğday üretiminin bir önceki sezona göre eksik olacağı konusunda hem fikirdik.. Ancak 29 Eylül 2012 tarihindeki İzmir toplantımızda da altını çizerek ifade ve defaden teşekkür ettiğim TMO nun erken müdahale ve alım politikalarının ülkemiz için rahat bir sezon a vesile olduğunu belirtmeliyim Bir önceki yılda ton devir ve 2012/2013 sezonunda alımını gerçekleştirdiği ton buğday ile fiziki anlamda 3M/T stok un üzerine çıkan TMO şu an itibari ile ton buğday stoku, Tarife Kontenjanı Kapsamında Avrupa Birliği menşeli

3 Ton kotalı buğday ı ve Bakanlar kurulundan almış olduğu 1 M/T luk ithalat izni ile de herkesime güven vermektedir.. Olağanüstü gelişmeler olmaması halinde mevcut imkanların ülkemizi 2013/2014,yani yeni sezona kadar taşıyabileceğini düşünmekte ve ümit etmekteyiz.. Değerli konuklar ; Bildiğiniz üzere, 4 Ocak 2012 tarihinde ekmek tebliğinin yayınlanmasından sonra, un tebliği ile uyuşmazlıklar nedeniyle gerek un sanayimiz gerekse ekmek endüstrisi uyum problemi yaşadık. Bakanlığımız bu sıkıntıyı gidermek üzere, un tebliğinin revize edilmesi yönünde çalışmalarını başlattı. Aynı anda ekmek tebliğindeki aksaklıkları da tespit ederek değişiklik çalışmaları yapılmış bulunmaktadır. Teknik olarak, bende yön. kur. üyemiz Sn. A.İhsan Özkaşıkçı ile gerek Müsteşarımız ve Genel Müdürümüz gerekse Daire Başkanı ve Uzman düzeyinde dar ve geniş çerçevede yapılan toplantılara katıldık, TUSAF Yönetim Kurulu nca değerlendirilen bölgelerimizden gelen talepleri kendileriyle paylaştık.. Bakanlığımızın daha sağlıklı ekmek tüketimine yönelik almış olduğu politika kararı neticesinde ekmekte yapılan değişikliklere un sektörümüzün uyumunu içeren değişiklik dışında, revize düzenlemede, 1999 yılı tebliğine göre önemli bir değişiklik öngörülmemektedir. Bu konuda, gerek fabrikalarımızın mevcut üretimi gerekse sektörümüzün ulaşmış olduğu teknolojik ilerlemeler hem dünyada hem de Türkiye de bizlerden talep edilen standartlara uyumda herhangi bir zorluk çekilmediğini herkese göstermiş ve ispatlamış durumdadır. Revize edilen(edilecek) olan tebliğimizin sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum. Un ve ekmek kalitesinin daha iyi olmasına yönelik olarak atılan adımlar ve çabaların sektörümüze olan güveni artıracağı ve ekmeğin beslenme ve insan sağlığı üzerinde yapılan yanlış değerlendirmeleri engelleyeceği düşünmekteyiz.. Bu çerçevede, kısaca BESVAK olarak bilinen Beslenme Eğitimi ve Vakfı ile olan işbirliğimizin önümüzdeki dönemde daha da ivme kazanmasını ümit ediyor, ekmeğe iade-i itibarını yeniden kazandırmayı diliyoruz. Bugünkü oturumda yer alan Uzman Diyetisyen Sayın Elvan Odabaşı Kanar dan mevcut çalışmaları ve ileriye yönelik projelerini bize aktarmasını isteyeceğiz.

4 Sizleri bilgilendirmek istediğim diğer bir konuda; 25 Aralık 2012 tarihinde Bakanlık Müsteşarımız Sayın Vedat Mirmahmutoğluları Başkanlığında TAGEM Genel Müdürü Doç. Dr. Masum Burak ve TUSAF ile birlikte 40 katılımcının davetli olduğu I. Tarımsal Araştırma Danışma Kurulu toplantısıdır. Toplantı kamu, özel sektör, üniversiteleri aynı çatı altında toplayarak, Bakanlığın ARGE faaliyetlerinin yönlendirilmesi, sektörlerin bilgilendirilmesi ve meslek kuruluşlarının üniversite-sanayi işbirliklerini geliştirmesi kapsamında katılımlarını arttırmalarını amaçlamaktadır. Bu kapsamda, TUSAF ın Araştırma Kuruluşlarına geçen sene içinde gönderdiği raporların geri dönüşüne ilişkin TUBİTAK-TAGEM-TUSAF üçlüsünün oluşturduğu SANAYİCİ İSTEKLERİ DOĞRULTUSUNDA YENİ EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİTLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ projesinin onaylanma aşamasında olması da toplantıya bizim açımızdan bir heyecan getirmiştir. Bu projenin amacı; un sanayicisi ile işbirliği içerisinde Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü nün mevcut ekmeklik ve makarnalık buğday ıslah materyalini kullanarak, çiftçi ve sanayici isteklerini karşılayan, kaliteli, pas hastalıklarına toleranslı, kurağa-soğuğa dayanıklı, sulu ve kuru koşullara uygun, kışlık veya alternatif ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitleri geliştirmektir. Bu projedeki gelişmelere yönelik bilgilendirmelerimizi bölge toplantılarımız ve kongrelerimizde size sunmaya devam edeceğiz. Hammaddemiz olan Buğday a yönelik üretim, tüketim ve stok bilgilerinin; artık dünya ülkelerinin ekim alanları, verim, sulama, destekleme politikalarına göre tespit edilip analiz edildiği süreçlerden her geçen gün uzaklaşıyoruz. Dünya tahıl üretimi, tüketimi ve ticareti artık arz ve talep koşullarının yanı sıra-iklim Değişikliği ve Enerji Tarımı- na bakmaksızın bir anlam ifade etmeyecektir. Bu farkındalık içerisinde, 21.yy ın yeni oyuncusu Biyoekonomi nin varlığı ve etkinliğini Öngörerek İklim Değişimi ve Yeni Trendler başlığı altında 7-10 Mart 2013 tarihinde Antalya da düzenleyeceğimiz kongre ve sergimizde değineceğimiz ve üzerinde duracağımız konularını; şehir ve çevre, meteoroloji, gıda ve tarım, Birleşmiş Milletlerinin görüşleri ve uyum stratejileri, ABD politika ve uygulamaları, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsünün çalışmaları ve iklim değişiminin ekonomik yönü, yenilenebilir enerji ve enerji tarımı, enerji kıskacında gıda ve tarım sektörü, iklim değişimi ve enerji tarımının buğday üretimine ve fiyatlarına etkileri ve un sanayisindeki rolü olarak sıralamak mümkündür.

5 Buna rağmen, kongremizde uluslararası hububat piyasalarını, Karadeniz bölgesi ülkelerini, Amerika buğday piyasalarını, dünya borsalarının durumu ile Türkiye buğday politikalarını tekrar gözden geçirme ve değerlendirme imkanı bulacağız. Yine seçkin konuklarla, sanayicilerimizi 2012/2013 sezonu üretim ve fiyat beklentileri ile donatacağız. Un sektörümüzün buğday unu tebliği güncelleme çalışmaları, AB ülkelerinde un sektörümüze yönelik standartlar ve uyum çalışmaları, un, ekmek ve sağlıklı beslenmede çağdaş bulgular ve yöntemler, 10. Kalkınma Planı çerçevesinde gıda ve gıda güvenilirliği, un sektöründe maliyet muhasebesi, belgelendirme, sivil toplum kuruluşları ve TSE nin rolü de kongremizde misafirlerimizi bilgilendireceğimiz konular olacaktır.hepinizi, Mart ayı başındaki planlarınızı Kongre ve Sergimize göre ayarlamanızı ve kayıtlarınızı biran önce yaptırmanıza davet ediyorum. Açılış konuşmamın sonunda, öğleden sonra sizinle birlikte olacağımız konu sektörün sorunları na kısaca giriş yapmak istiyorum. 25 Aralık 2012 tarihinde, Ankara da toplanan TOBB VI. Sektörel Ekonomi Şurası nda Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan a Gıda Sanayi Meclisi nin yaptığı sunumda yer alan 5 sorunu sizinle paylaşmak istiyorum: 1. Ulusal gıda stratejisinin belirlenmemiş olması, 2. Küresel piyasa koşullarında rekabet edilebilir fiyat ve kalitede, sürdürülebilir hammadde temininde yaşanan sorunlar, 3. Kayıt dışılık ve gıda güvenliği, 4. Gıda ve beslenme konusunda kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesi, 5. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun27/9/2011 tarih, sayılı Resmi Gazete de yayınlanan kararı ile gıda sanayi ihtiyacını karşılamayan ürünlerin gıda dışı sektörlerde kullanılması, Bu maddeleri size aktarmamın en önemli nedeni, gıda sanayi içinde yer alan un dahil tüm sektörlerin hepsinin sorunlarının birbirine benzemesidir. Saygılarımla, katılımlarınızdan dolayı teşekkür eder, toplantımızın hayırlara vesile olmasını dilerim.