ÜNİTE 9 SÖZCÜK TÜRLERİ: SIFAT-ZARF. TÜRK DİLİ Okt. Tuğba AKKOYUN KOÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Sıfatlar Zarflar. Bu üniteye çalıştığınızda;

Transkript

1 SÖZCÜK TÜRLERİ: SIFAT-ZARF İÇİNDEKİLER Sıfatlar Zarflar BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ HEDEFLER TÜRK DİLİ Okt. Tuğba AKKOYUN KOÇ Bu üniteye çalıştığınızda; Sıfatların görev ve çeşitlerini kavrayacak, Zarfların görev ve çeşitlerini ayırt edebilecek, Öyküleyici ve betimleyici anlatımda sıfat ve zarfların üstlendikleri görevleri anlayacaksınız. ÜNİTE 9

2 SIFAT (ÖNAD) İsimlerin önüne gelerek onları niteleyen veya belirten sözcük veya sözcük gruplarına sıfat denir. Sıfatlar çekim eki alamazlar. Tasvir içeren metinlerde (betimleyici anlatım içeren metinlerde) bolca kullanılırlar. İşlevlerine göre sıfatlar ikiye ayrılır: niteleme sıfatları, belirtme sıfatları. 1. Niteleme Sıfatları (Nitelik Önadları) İsimlerin önüne gelirler ve onları renk, biçim, şekil, koku vb. yönlerden nitelerler. Önüne geldikleri isme sorulan nasıl? sorusunun cevabıdırlar. mavi gölge, dağa tırmanan adam, yuvarlak masanın çivili ayağı, üçgen parça, duygulu yazı, öne çıkan eleman, acımsı köfte, çılgın Türkler Niteleme sıfatlarının bulunduğu bazı cümlelerde, noktalama işaretlerine dikkat edilmediğinde anlam belirsizliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu meydana gelir: Minik sobaya yaslandı. (minik olan çocuk mu, soba mı?) Niteleme sıfatları çekim eki aldıklarında adlaşmış sıfat olurlar. Çekim eki aldığı halde sıfat görevi devam eden sözcükler nadirdir ( güzelim insan). Halimden anlayan bir arkadaşım yok. / Halimden anlayanım yok Geçmiş günleri anıyoruz. / Geçmişi anıyoruz. Mor şapkalı çocuğu uyardı. / Morluyu uyardı Niteleme Sıfatlarında Derecelendirme daha, çok, pek, en, gayet zarfları niteleme sıfatlarından önce geldiklerinde ismin ölçü ve derecelerini gösterir. tatlı (sözler) daha tatlı (sözler) çok tatlı (sözler) pek tatlı (sözler) en tatlı (sözler) Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 2

3 2. Belirtme Sıfatları Varlık ve nesneleri belirtme işlevine sahip sıfatlardır. Kendi içlerinde dörde ayrılırlar: sayı, işaret, belgisiz, soru. 2.1 Sayı Sıfatları İsimleri sayı bakımından belirtirler. Görevleri bakımından dörde ayrılırlar: Asıl Sayı Sıfatı Varlıkların sayılarını kesin olarak belirtirler. Önünde bulundukları isme sorulan kaç? sorusunun cevabıdırlar. Topluluk sayı sıfatları: Çoğul eki almadıkları halde çoğulluk ifade eden sıfatlardır. İkiz (bebek), üçüz (kardeşler) yirmi dokuz (yaş) kırk (kere) sekiz (çocuk) Sıra Sayı Sıfatı Varlıkların sıra derecelerini belirtirler. Önünde bulundukları isme sorulan kaçıncı? sorusunun cevabıdırlar. beşinci (kat) on dokuzuncu (asır) otuzuncu (soru) Kesir Sayı Sıfatı Varlık adlarının kesirsel olarak belirtilmelerini sağlar. Önünde bulundukları isme sorulan kaçta kaç?, ne kadar? sorularının cevabıdırlar. yarım (ekmek), yüzde otuz (kâr), üçte iki (şans)... Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 3

4 2.1.4 Üleştirme Sayı Sıfatı Üleştirme paylaştırma demektir. Varlıkların eşit olarak bölüşüldüğü hallerde kullanılır. Önünde bulundukları isme sorulan kaçar? sorusunun cevabıdırlar. sekizer (basamak), dörder (defter), on yedişer (kalem)... Sayı sıfatları çekim eki alırlarsa isme dönüşürler: iki örtü (sıfat) örtünün ikisi (isim) 2.2 İşaret Sıfatları İsimleri işaret yoluyla belirten sıfatlardır. Bu, şu, o sözcükleri temel olmakla birlikte bu sözcüklerin -ki almış halleri de işaret sıfatı olarak kullanılır. Önünde bulundukları isme sorulan hangi? sorusunun cevabıdırlar. o (taraf), şu (kanal), bu (kez), buradaki (insanlar), oradaki (dosya), şuradaki (imleç)... İşaret sıfatları çekim eki aldıklarında işaret zamirine dönüşürler: Bu kızın tavırları (sıfat) Bunun tavırları (zamir) o sözcüğü işaret sıfatı, işaret zamiri ve kişi zamiri olarak kullanılabilir. Kullanıldıkları cümledeki anlam ayrımına dikkat etmek gerekir. O gün seni gördük. sıfat O, bizimle okumak istiyor. kişi zamiri O, akvaryumda öylece duruyor. işaret zamiri o sözcüğünün bulunduğu bazı cümlelerde, noktalama işaretlerine dikkat edilmediğinde anlam belirsizliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu meydana gelir: O sandalyeyi bana verdi. (o sıfat mı, zamir mi?) Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 4

5 2.3 Belgisiz Sıfatlar İsimleri belli belirsiz, kabataslak bir biçimde gösterirler. bazı (hayvanlar), kimi (zaman), başka (komşular), birçok (ödev)... bir sözcüğü sayı sıfatı, belgisiz sıfat, zarf ve belgisiz zamir olarak kullanılabilir. Belgisiz sıfatlar çekim eki aldıklarında belgisiz zamire dönüşür: Evden birkaç eşyamı al. (belgisiz sıfat) Enden birkaçını al. (belgisiz zamir) Bir ekmek al. sayı sıfatı Bir gün gelecek. belgisiz sıfat Bir seni unutamamış. zarf Bir görünür, bir kaybolur. zarf Dün yine biri seni sordu. belgisiz zamir Çokluk bildiren belgisiz sıfatlarla kurulan sıfat tamlamalarında tamlananın çoğul eki alması anlatım bozukluğuna neden olur. Keza aynı tip bir tamlamanın özne durumunda olduğu cümlelerde yüklemin çoğul olarak çekimlenmesi de özne yüklem uyumsuzluğundan kaynaklanan anlatım bozukluğuna sebep olur. birçok günler, birkaç sorular... Bazı insanlar çok korkarlar. Kimi sorunlarımız gittikçe büyüyorlar. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 5

6 2.4 Soru Sıfatları İsimleri soru yoluyla bulduran hangi, nasıl, kaç, kaçıncı, kaçar, kaçta kaç, ne kadar gibi sözcükler, soruya verilen cevap sıfatsa soru sıfatıdırlar. ne soru sözcüğü de hangi anlamında kullanıldığında soru sıfatı olur. Kaç hafta kaldınız? ( iki hafta) Nasıl bir gömlek bakmıştınız? (uzun kollu gömlek) Ne anlamda kullandın bu sözcüğü? (şu anlamda) Kaçta kaç pay alacakasınız? (beşte bir pay) Soru sıfatları çekim eki aldıklarında soru zamiri olurlar: Kaçıncı adayı kaydettin? (sıfat) Kaçıncıyı kaydettin? (zamir) Sıfatlarda Küçültme ve Pekiştirme Küçültme; +cik, +sı / +su, +rak ve +mtırak ekleriyle yapılır. Pekiştirme ise pekiştirilecek sözcüğün ilk ünlüsünden sonra m, p, r, s harfleriyle kapatılan bir hecenin sözcüğün başına getirilmesiyle ile oluşturulur. Küçültme eki alan ya da pekiştirilen sözcük bir ismin önündeyse pekiştirme sıfatı olur. Bu sıfatlar niteleme özelliği gösterirler: İkilemeler ve mi edatı da sıfat olarak kullanıldıklarınd a pekiştirme yapabilirler: minik minik eller küçücük sarımtırak ufarak kapkara masmavi odunsu (bitki) bembeyaz çarçabuk (minder) (mont) (odun) (bulut) (mürekkep) (saç) (iş) Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 6

7 Sıfatların Yapısı Sıfatların yapısı da tüm sözcüklerde olduğu gibi basit, türemiş ve birleşik olabilir. 1. Basit Sıfat Yapım eki almamış sıfatlardır. ilk (heyecan) nadir (parça) kırmızı (kelebek) çok (gün) 2. Türemiş Sıfat Yapım eki almış sıfatlardır. ilkel (kavimler) kırmızılı (bebek) uyduruk (sözler) 3. Birleşik Sıfatlar Bir birleşik yazılanları bir de ayrı yazılanları vardır. Ayrı yazılanları kurallı birleşik sıfat olarak da bilinir. birkaç adam, birçok sorun (birleşik sıfat) saçı tokalı kız (kurallı birleşik sıfat) tokalı saçlı kız (kurallı birleşik sıfat) Sıfat Takımı (Sıfat Tamlaması) Bir ismin önünde olan her sıfat, sıfat tamlaması oluşturmuş olur. iyi huylu genç, hayalî tiyatro, masalsı düğün, üç elma, beşer saat... Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 7

8 Bireysel Etkinlik AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE YER ALAN SIFATLARI BULUNUZ, TÜRLERİNİ YAZINIZ. Küçük çocuk umutsuz bir yoksulluğun başıboş günlerini geçiriyordu. Parıldayan bir deniz üzerinde geçen güzel, tatlı yaz günleriyle dolu mutlu zamanları da yok değildi. Gerek kendisi gerekse babası hiç kimseye bir kuruş borç yapmış değildi. Başka her şeyde olduğu gibi bunda da fikir birliğine varmışlardı. Sabahın erken saatlerinde bir çığ kopup gelerek tepenin burnundaki kulübenin üzerine çöktü. İyi yürekli, açık sözlü kişilerin en yaygın deyimiydi. Birçok yazarı biliyor ve her çeşit kitabı okuyor. En az iki kişi tarafından paylaşılmayan mutluluk ve bir kişiden fazlasını ilgilendirmeyen keder, eğreti ve yalancıdır. El ile yazılmış mektuplar eski yüzyıllardan selam gibidir. ZARFLAR (BELİRTEÇLER) Fiillerden, fiilimsilerden, sıfatlardan ve zarflardan önce gelerek onların yer-yön, nitelik, zaman, durum, azlık-çokluk, sorma, sebep gibi türlü yönlerden anlamlarını tamamlayan söz veya sözcüklere zarf denir. 1. Durum (Hal) Zarfları Fiil ve fiilimsilerden önce gelen ve onlara sorulan nasıl? sorusuna cevap veren zarflardır. Tatilinizi uyuyarak geçirmeyiniz. Şu yavaş yürüyen adam belediye başkanıymış. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 8

9 2. Zaman Zarfları Cümlelerde zaman bildiren hemen hemen her sözcük zaman zarfıdır. Fiile, fiilimsiye sorulan ne zaman? sorusunun cevabıdır. Yüklemin zamanını bildirir. Geçen yıl görülen yağışlardan bu yıl eser yok. Erken gelirseniz size hemen bir yer ayarlarız. Kaptan daha gelmedi, yazın işler yoğun olurmuş. 3. Miktar (Azlık-Çokluk/Nicelik Zarfları) Fiillerin, fiilimsilerin, sıfat ve zarfların önüne gelerek onları miktar, üstünlük gibi yönlerden belirten zarflardır. Önüne geldikleri sözcüklere sorulan ne kadar? sorusuna cevap verirler. Bayburt a daha sık uğrarsan çok mutlu oluruz. (daha-zarfın önünde, çok-fiilin önünde) Buralarda en fazla görülen hastalıktır kızamık. (fazlafiilimsinin önünde, en-zarfın önünde) Daha güzel günler için çabalıyoruz. (daha-sıfatın önünde) Miktar zarfları, cümleye kattıkları anlamlara göre bazı özel adlarla da bilinirler: Daha zarfı hem miktar zarfı hem zaman zarfı olarak kullanılabildiğin den cümledeki anlama dikkat etmek gerekir: Ben daha büyümedim. (zaman zarfı) Daha çok yolumuz var. (miktar zarfı) Eşitlik Zarfı: kadar Üstünlük Zarfı: en, daha Aşırılık Zarfı: çok, pek, fazla, alabildiğine, en çok, pek çok, daha fazla, pek az, fazlaca Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 9

10 4. Yer-Yön Zarfları Yüklemin anlamını yer-yön ilgisi bakımından tamamlarlar. Fiil ve fiilimsilere sorulan nere? sorusuna cevap verirler. Belli başlı sözcükler yer-yön zarfıdır: ileri, geri, beri, aşağı, yukarı, içeri, dışarı, öte. Bu sözcükler ek aldıklarında türleri değişir ve zarf olarak kullanılmazlar. Arabayı ileri çek, yukarıdan bakıyorlar. (yukarıdan-ek almış, isim) Beri gel, şu valizleri aşağı indiriver. (beri/aşağı zarf, fiilin önünde) İpi yukarı çeken çocuk nerede? (yukarı-zarf, fiilimsinin önünde) Yukarı taraftan bir ses gelince ileri atıldım. (yukarı-sıfat, ileri-zarf, fiilin önünde) Buradan öteye geçemeyiz. (öteye-isim,ek almış) Bazı yer-yön bildiren sözcükler başka sözcüklerle kalıplaşarak birleşik fiil oluşturmuşlardır. Bunlar yer-yön zarfı olarak alınmaz: 5. Soru Zarfları Cümlede soru anlamını sağlayan sözcüğe verilen cevap zarf oluyorsa, bu sözcük soru zarfıdır. Nasıl geldin buraya? (Arabayla geldim.) Ne zaman bitecek tiyatro? (5 te bitecek.) Ne kadar çalıştı? (Üç saat çalıştı.) Cümlelere sebep anlamı katan, sebep soran tüm sözcükler zarftır. Niçin? sorusuna cevap veren, şart, kesinlik, olasılık bildiren sözcükler zarftır. Neden üzgünsün? Ne bakıyorsun bahçeye? İhtiyacın olduğunu bildiğinden gelmiş. Kışın olimpiyatlara katılırsa onu göremeyiz. Herhalde aramıza katılmak istersiniz. Şiir kitabını asla vermeyeceğini söyledi. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 10

11 Bireysel Etkinlik AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE YER ALAN ZARFLARI BULUNUZ, TÜRLERİNİ YAZINIZ. Pek sağlam bir ayakkabıya benzemiyor. İki eski dost akşama kadar sohbet etti. Dargın durarak bir şey kazanamazsın. Uçaklar ikişer ikişer geçiyordu üstümüzden. Bu kötü alışkanlıklardan artık uzak durmalısın. Bayramlarda bütün aile bir araya toplanır. Sesi duyar duymaz aşağı indim. Eve kaçta geleceğimi şimdiden söyleyemem. Yarın da bayağı çok yürüyeceğiz. Kızarmış patatesler enfes gözüküyordu. KPSS Sorularında Sıfat-Zarf 1. Dönüşte, terk edilmiş bir köy evine uğradık. (II) Görkemli bir çınarın altındaydı. (III) Sahibi, yüzlerce yıllık tarihî kalıntının üstüne oturtuvermişti evini; evin içi oldukça bakımsızdı. (IV) Dışarı çıkıp ağaçtan badem topladık. (V) Bir elimizde körpe bademler öteki elimizde mor çiçekli ada çayı demeti, dönüş uçağına yetişmek üzere havaalanının yolunu tuttuk. (LİSANS KPSS/2010) Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde niteleyici sözcük kullanılmamıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V 2. (I) Anlattıklarıyla beni en çok etkileyen kişi babaannemdi. (II) Anlattıklarına inanmasam da onlardan etkileniyordum. (III) Önceleri, beni büyüleyen şeyin, onun anlattığı masallar olduğuna inanmıştım. (IV) Sonradan, büyüleyenin anlatılanlar değil, ona katılan ruh olduğunu fark ettim. (V) Eski Yunan da doğruyu söyleyenlerin değil, söylem gücü gelişmiş insanların toplumu yönettiğini öğrendiğimde, doğru olanı etkili söylemenin ne kadar önemli olduğunu yıllar sonra anlamıştım. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde zaman bildirme görevinde kullanılmış sözcük yoktur? (LİSANS KPSS/2010) A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve IV. D) III. ve V. E) IV. ve V. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 11

12 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işin nasıl yapıldığını belirten bir söz kullanılmıştır? (LİSANS KPSS/2008) a) Biz yola çıktığımızda ortalık henüz aydınlanmamıştı. b) Birbirlerine çocukluk anılarını anlatırken ağır ağır kaleye kadar yürüdüler. c) Okullar açılınca yazlıkçılar evlerine döndü. d) Okul arkadaşım onun, özgürlüğüne düşkün ve akıllı bir kız olduğunu söyledi. e) Sabahleyin geç kalmamak için giyeceği gömleği akşamdan ütüledi. 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde güzel sözcüğü yüklemin anlamını etkileyen bir görevde kullanılmıştır? (LİSANS KPSS/2007) a) Yine böyle, güzel bir yaz gecesinde gitmişlerdi oraya. b) Güzel sesli üç genç Rumeli türküleri söyledi. c) Hepsi de, yorulmak bilmeyen bu güzel insana imrenerek bakıyordu. d) Böyle güzel bir fırsat bir daha elimize geçmeyebilirdi. e) Oyunda rol alan öğrencilerin hepsi de güzel oynadı. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 12

13 Özet Sıfatlar; betimleme cümlelerinde sıkça kullanılan, isimlerden önce gelerek onları niteleyen ya da belirten, çekim eki aldıklarında sözcük türleri değişen sözcüklerdir. Sıfatlar ismin önüne, zarflarsa isim dışındaki diğer sözcüklerin önüne gelirler ve onlara sorulan çeşitli sorulara cevap verirler. Zarfların da sıfatların da niteleyici işlevleri vardır. Her sıfat bir sıfat tamlamasının tamlayanıdır. Cümlelerde zarf görevinde olan sözcüklerin çoğu cümlenin ögeleri söz konusu olduğunda zarf tümleci olurlar. Ödev Atilla İlhan'ın "Ben Sana Mecburum" adlı şiirindeki sıfat ve zarfları bulunuz. Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 13

14 DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer-yön zarfı kullanılmamıştır? a) Han ın çadırı yukarı, kayaları yakınına kuruldu. b) Geri gelen mühendis muhtarın akrabasıymş. c) Etme, beri gel sevdiğim hayat uzun! d) Aşağıdan yukarıya doğru sayınca beşinci sırada. e) Kendine güveniyorsan aşağı gel, konuşalım. 2. Eski Türkler yeryüzünü bir Türk devleti, Oğuz Kağanı da bütün I II insanlığın bir hükümdarı olarak düşünüyorlardı Oğuz Kağan, III altı oğlunu toplamış ve onlara birçok öğüt vermişti. IV V Yukarıda altı çizili tamlamalardan hangisi Türü yönüyle diğerlerinden farklıdır? a) I b) II c) III d) IV e) V 3. Türk edebiyatında Tanzimat tan sonra uyak sorunu ilk kez ele alınmış ve üzerinde tartışılmıştır. Önce Divan Şiirinin göz uyağı anlayışı epey eleştirilmiş, buna karşı kulak uyağı savunulmuştur. Bu görüş, uyağın şiir içinde gerçek işlevini ve değerini belirtmesi bakımından çok önemlidir. Yukarıdaki metinden alınan aşağıdaki sözcüklerden hangisi zarf görevinde değildir? a) Şiir içinde b) Tanzimat tan sonra c) Çok d) Epey e) İlk kez Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 14

15 4. Aşağıdaki dizelerin hangisinde adlaşmış sıfata yer verilmiştir? a) Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin. b) Kalbin benim olsun diyorum, çünkü mukadder... c) Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın... d) Ram ol bana, ruhun yeni bir aleme girsin... e) Gökten gelerek gönlüne rüzgâr gibi inmiş. 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim hem niteleme hem belirtme sıfatı almıştır? a) Şüphesiz insanı korumamız lâzım gelen vaziyetler vardır. b) Küçük sanatlarla, meslek erbabının kazançları haklarıdır. c) Serveti hor görenlere sakın inanmayın. d) Sizlere biraz geç cevap yazabildiğim için üzgünüm. e) En büyük kazancı bu basit hakikati kendisine mal etmesidir. 6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili kısım sıfat ya da zarf değildir? a) Okul dışındaki zamanımın hemen hemen tamamı bu odada geçiyor. b) Oradaki arkadaşlar beni hayretle karşıladılar. c) Anneciğim, ayrılırken yüzün çok sarıydı, şimdi nasılsın? d) Fatih taraflarında -amca derim- bir uzak akrabam oturur. e) İçimdeki ferahlıktan hiç değilse yarısını ona vermeden yapamazdım. 7. Aşağıdaki dizelerin hangisinde zarf yoktur? a) Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize. b) Bir gün beni rüzgarlara kalbinle sorarsan ''Can verdi senin uğruna çoktan'' diyecekler! c) Şaşılacak bir dünyada yaşamaktı; öğrendik Şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde d) Bana benzeyen biri geçti evinin önünden. Kalbin başladı hızlı hızlı çarpmaya.. e) Bir rüyanın parçasıydı gözlerini açan, Ve karanlıklar içindeydi odan... Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 15

16 8. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi basit bir sıfattır? a) Yazın her cuma sabahı büyük bir deste söğüt dalı getirirdi. b) İşte yine böyle bir cuma günü, Mıstık söğüt dallarıyla geldi. c) Büyük Hoca, bize yarım günlük tatil verdi. d) Büyük, geniş bir yoldan geçiyorduk. e) Unutuldukça daha çok değeri artan tatlı hüzünlü acısından tat duyarım Aşağıdaki dizelerin hangisinde soru zarfı kullanılmıştır? a) İnsanlar peşinde gezer serseri, İn misin? Cin misin? Nesin ey perî? b) Ruhumda gizli bir emel mi arar Gözlerime bakıp dalan gözlerin c) Hüsnünle bu kadar niçin öğündün Bir yanar ateştin sinemde söndün d) İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz... Geri dönen hangi güvercinin var? e) Senin hangi çiçeğini sakladı bahar? Demedim mi aklım, inanma! 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru sıfatı kullanılmamıştır? a) Minderin ucuna oturur, hanıma bir saat arkadaşlık ederdi. b) Köşede yanan sobanın derin çıtırtısı bu odaya ölgün bir ruh veriyordu. c) Ayşe Hanım ın pederi beş yıldır Trablusgarp ta idi. d) Ailesi bir İstanbul'dan, bir de Bingazi'den mektup almışlardı. e) Altı aydır ne pederinden kâğıt almıştı, ne Tosun'dan haber vardı. CEVAPLAR D B A A E C E D C B Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 16

17 KAYNAKLAR Aksan, D. (1998). Her Yönüyle Dil, Ana Çizgileriyle Dilbilim, Ankara: TDK. Ergin, M. (1998). Türk Dil Bilgisi, İstanbul: Bayrak Basım/Yayım/Tanıtım. Korkmaz,Z., Ercilasun, A., Gülensoy, T., Parlatır, İ., Zülfikar, H., Birinci, N. (2010). Türk Dili ve Kompozisyon, (Genişletilmiş 4. Baskı), Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtım. Kolcuoğlu, H. (Ed.).(2009).Türk Dili Ders Kitabı, İstanbul: Kalemus Yayıncılık Karaağaç, G., Yavuzer, H. (2011). Yükseköğretimde Türk Dili ve Kompozisyon, Ankara: Okutman Yayıncılık Sarı, M. (2011). Fakülte ve Yüksekokullar İçin Türk Dili Ders Kitabı, Ankara: Okutman Yayıncılık ( ) ( ) Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 17