İLEM YILLIK düşünce & araştırma dergisi. Y l /Year: 4 Sayı /Issue: ISSN:

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İLEM YILLIK düşünce & araştırma dergisi. Y l /Year: 4 Sayı /Issue: 4 2009 ISSN: 1307-3303"

Transkript

1 İLEM YILLIK 2009

2 İLEM YILLIK düşünce & araştırma dergisi Y l /Year: 4 Sayı /Issue: ISSN: İlmi Etüdler Derneği Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Yusuf Alpaydın Editörler Adem Başpınar Murat Şentürk Yayın Kurulu Yusuf Alpaydın Adem Başpınar Taha Eğri Lütfi Sunar Murat Şentürk H. Ramazan Yılmaz Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Tashih Dudu Ekinci Demir Kapak Tasarım & İç Düzen Furkan Selçuk Ertargin Baskı & Cilt Nakış Ofset Litros Yolu 2.Matbaacılar Sitesi A Blok 2A 13 Topkapı/İstanbul Tel: İLEM Yıllık, İlmi Etüdler Derneğinin yılda bir yayımladığı akademik hakemli bir dergidir. Yayımlanan yazılardan yazarları sorumludur.

3 Said Halim Paşa Niçin Yeterince Tanınmıyor? VAHDETTİN IŞIK 7 İbn Sînâ ve Âlemin Ezelîliği Tartışmaları MUHAMMET FATİH KILIÇ 15 Fıkıh Usulünde Sahabe Fetvasının Kaynaklık Değeri ile İlgili Yaklaşımlar ve Bunların Tahlili NECMETTİN KIZILKAYA 29 Güç ve Adalet Arasında Bir Devlet Adamı: Nizamülmülk ve Siyasetname si MUSTAFA KÖMÜRCÜOĞLU, ŞEYMA KÖMÜRCÜOĞLU 43 Osmanlı Devleti ile Hokand Hanlığı Münasebetleri ABDULKADİR MACİT 67 İbn Sina ve Kelam MICHAEL E. MARMURA 83 İtalya ve Yeni Gerçeklik PAM COOK 113 Metropol de Sosyal Adalet Arayışı BEDRETTİN KESGİN 121 İlk Dönem Cumhuriyet Türkiyesi nde Türkleştirme Politikaları AHMET KÖROĞLU 167

4

5 Sunuş İlmi Etüdler Derneği (İLEM) nin yürüttüğü ilmi çalışmaların bir semeresi olan İlem Yıllık ın 2009 sayısı ile karşınızdayız. İLEM kim olduğunu bilen, kendi medeniyetinin özlerini zihninde ve kalbinde barındıran, yaşadığımız coğrafyanın ilim ve medeniyet birikiminden hareketle yaşanan kültürel ve entelektüel kopuşun yaralarını sarabilecek ilim adamlarının yetişmesi için kurulmuştu. Ancak bu ilim adamları, geçmiş ve gelecek çağlarla olan irtibatı kurabilir, farklı medeniyetlerle doğru ilişkileri tesis edebilir ve taklitçiliği aşacak, özgün, teorik ve pratik ilmi üretkenliklerde bulunabilirdi. Çalışmalara başlarken ortaya koyduğumuz bu çerçevenin üzerimize yüklediği sorumluluğun bilinci ile hareket etmeye devam etmekteyiz. Bu bağlamda, dernek mensubu ve çevresinin ürünlerini akademik ve ilmi camia ile paylaştığı en önemli vasat olan dernek yıllığı, dernek bünyesindeki İhtisas Çalışmaları nın genişlemesi ve çeşitlenmesi yoluyla zenginleşmektedir. Kısaca başlıklarıyla vermek gerekirse 2000 Sonrası Türkiye nin İktisadi Yapısının Değişimi Araştırması, Elmalılı Tefsiri Okuma Grubu, Hatırat Okumaları Grubu, İletişim Çalışmaları Atölyesi, İslam Düşüncesi Tahkik ve Neşir Atölyesi, Klasik Okumaları: İbn Haldun: Mukaddime Okuma Grubu, Şehir Çalışmaları Atölyesi, Türk Sosyolojisi Atölyesi, Uluslararası İlişkiler Teorisi Okuma Grubu bağlamında çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmalar dolayısıyla hasıl olan birikimi yılda bir defa yayınladığımız yıllık artık karşılayamaz hale gelmiştir. Bu vesileyle İlem Yıllık 2011 yılı itibariyle yılda iki sayı yayımlanacak bir dergiye dönüşecektir. İhtisas Çalışmalarındaki esas amaç, değişik alanlarda nitelikli ve özgün bilgi üretmektir. İhtisas çalışmaları katılımcıların alanlarındaki ilmi birikim ve tecrübelerini olgunlaştırmalarını hedeflemektedir. Siyasal Bilimler, Beşeri Bilimler, Felsefe ve Din Bilimleri, Tarih ve Toplum Bilimleri ve Sanat gibi farklı alanlarda çalışan araştırmacıların ortak bir ilim anlayışı etrafında bir araya gelerek oluşturdukları ihtisas grupları, İLEM in yakın gelecekte vücut bulacak enstitüsünün de temeli olacaktır. Bu sayımızda klasik dönem İslam felsefesinden, Osmanlı siyaset düşüncesine ve sinema tartışmalarına uzanan farklı ve kapsamlı başlıklarda çalışmalar bulunmaktadır. Gelecek sayılarda buluşmak ümidiyle

6 6 Sunuş

7 Said Halim Paşa Niçin Yeterince Tanınmıyor? VAHDETTİN IŞIK Özet: Türkiye nin yakın tarihini şekillendiren siyasi ve entelektüel aktörler içerisinde Said Halim Paşa önemli bir yer işgal ediyor. Gerek siyasi görevleri gerekse de yazdığı kitaplar onu önemsememiz için yeterli gerekçeleri bize sunmaktadır. Ne var ki Türkiye siyasetini ve entelektüel birikimini etkileyen kişi ve mihraklarda bu birikimden yeterince faydalanıldığı söylenemez. Her şeyin siyasal iktidarı elde etmek dolayımından değer kazandığı bir vasatta, onun fikirleri yeterince ilgi görmemiştir. Keza, modern zihnin tarihsizliği de bu duruma zemin oluşturmaktadır. Oysa Paşa nın ortaya koyduğu birikim bugün için hâlâ olup biteni çözümlemek için önemli kavramsal imkânlar barındırmaktadır. Bu yazı, Said Halim Paşa yı niçin bilmemiz gerektiğini açıklığa kavuşturmayı hedefliyor. Anahtar Kelimeler: Said Halim Paşa, İslamcılık, Düşünsel Temellendirme, Modernizm, İttihatçılık, Malta Sürgünü, Konformist Tutum, İslami Gelenek. Abstract: Said Halim Pasha is one of the most important figures who shaped the Turkey s recent political and intellectual history. Both political positions he run in government and his books enough for us to pay attention to him in Turkey s political history. However, the people affected Turkey s politics and intellectual life ignored him so far and do not benefit from his experiences. When we know that everything to gain political power with the purpose of appreciation, his ideas has not been interested enough. Likewise, the modern mind without historical connection caused this situation. However Halim Pasha s experiences give us conceptual heritage to understand what is going on in Turkey today. This paper aims to clarify why we need to know Said Halim Pasha. Key Words: Said Halim Pasha, Islamism, Modernism, Islamic Tradition, Philosophical Justification, Ittihadism (Unionism), Malta Exile, Conformist Attitude. Atıf : Işık, Vahdettin, Said Halim Paşa Niçin Yeterince Tanınmıyor?, İLEM Yıl lık, yıl 4, sa yı 4, 2009, ss. 7-13

8 8 Vahdettin IŞIK Türkiye gibi yenilmiş ya da başka bir uygarlığı kendi değerleri kılmaya çalışan ülkelerde, Malik bin Nebi nin de bahsettiği gibi, insanların tarihlerinden ve temellendirilmiş düşüncelerinden ziyade efsaneleri ve kahramanları vardır. Burada tarih kurgular üzerinden şekillendirilir ve şahsiyetler bu kurgular üzerinden önümüze sürülerek bizlerden bunları büyük şahsiyetler olarak tanımamız beklenir. Birçok bilinmesi gereken isim gibi Said Halim Paşa nın da Türkiye de çok fazla bilinmediği bir vakıa. İlginç olan İslamcı muhitlerin de gündemlerinde Said Halim Paşa nın belirgin bir yerinin bulunmuyor olması. Burada Said Halim Paşa nın İslamcılar tarafından bilinmesi mi gerekiyordu? sorusunu sorarak meseleyi vuzuha kavuşturmaya bir yol açmış olabiliriz. Öncelikle Büyük adamların sayısının sayılamayacak kadar çok olduğu bir ülkede Said Halim Paşa gibi birinin bilinmemesi niye meseledir? konusuna değinmek gerekiyor. Said Halim Paşa nın ortaya koyduğu düşünce birikimi nicelik olarak bir kitabın sayfaları arasına sığabilecek kadar azdır. Buna karşın, modern dönem İslam düşüncesi üzerine yapılacak okumaların içerisinde hiç kuşkusuz en dikkat çekici, en mutedil ve en kuşatıcı tasavvurun sahiplerinden birisidir o. Said Halim Paşa dönemin çok etkin isimlerinden Mehmet Akif Bey ve Muhammed İkbal gibi gerek İslamcı gerekse de İslamcı olmayan muhitlerde saygın bir yer edinmiş, pek çok insan tarafından çok büyük bir şahsiyet, çok büyük bir düşünce adamı olarak tanımlanmıştır. Modern dönem İslam düşüncesinin anlaşılmasına yönelik yapılacak her gayretin içerisinde hiç kuşkusuz İkbal uğranılması gereken bir duraktır. Yine Türkiye deki serüvenin anlaşılması noktasında Mehmet Akif hiç kuşkusuz bir uğrak noktasıdır. Her ikisi de Said Halim Paşa yı bizim bugün ifade edeceğimiz sözlerden çok daha büyük iltifatlarla taltif etmişlerdir. Mehmet Akif Bey e göre o, İslam dünyasının yaşayan en önemli mütefekkirlerinden birisidir. Keza Muhammed İkbal in İslam Düşüncesinin Yeniden Oluşumu -ki Türkiye de ismi çok bilinen ama maalesef çok iyi okunmamış- eserinde kendi düşüncesini temellendirmek için Said Halim Paşa nın sözlerine yaptığı atıflar vardır. Ulusallaşmanın salt coğrafi bir sınır değil, zihinsel sınırlar oluşturduğu bir bağlamda yetişen bizim gibi insanların İkbal ile Said Halim Paşa arasında bir bağlantı kurması, onlar arasındaki ilişkiyi doğru anlamlandırması kolay değildir. Ama en azından bugünlerde, dönemin sıcak çatışmalarının ve iktidar mücadelelerinin nispeten dışında kalabileceğimiz düşünce zeminlerinin imkân dâhiline girdiği bu dönemde, bu ilişkileri yakından gözlemlemek için Said Halim Paşa üzerinde çalışılması gereken önemli bir isimdir.

9 Said Halim Paşa Niçin Yeterince Tanınmıyor? 9 Said Halim Paşa isminin önemini dört husus üzerinden açıklayabiliriz. Birincisi; Paşa bugün genellemeler ve indirgemeler üzerinden bir dil kurmuş olan Türkiye coğrafyasında bizim çok muhtaç olduğumuz bir vasfa sahiptir. Bu vasıf, toplumsal gerçekliği açığa çıkarmak için ciddi bir zihinsel çaba harcamaktır. Said Halim Paşa zihinsel meselelere çok ciddi bir emek vermiş, hem Batı yı hem kendi gerçekliğimizi de çok iyi tanıyan birisi olarak mukayeseli değerlendirmeler üzerinden düşüncesini şekillendirmeye çalışmıştır. Bu nedenle ümmetin toplumsal gerçekliğini açığa çıkarmak için başvurulması gereken en önemli ve en gerçekçi şahıs Said Halim Paşa dır. Gerek siyasi kişiliği nedeniyle doğrudan süreçlerin içinde yer almış olması gerekse de entelektüel müktesebatı böyle bir vasıfla donanmasında çok etkili olmuştur. O, salt metinler üzerinden bir tasavvur oluşturmamış, bizzat icranın içerisinde süreci tecrübe etmiş birisi olarak değerlendirmeleri gerçeklerle de sınanmış birisidir. İkincisi; Said Halim Paşa meseleleri öncelikle ve salt pratik çıkarlar ekseninde algılayıp anlamlandırmamış, pratik gereklilikleri de hesaba katan ve bütün bir birikimini düşünsel bir temellendirme etrafında oluşturmaya çalışmış önder şahsiyetlerden birisidir. Bir yangın yerine dönmüş coğrafyamızda, yüz yıl içerisinde beş milyon kilometrekarelik bir coğrafyadan bugünkü hâline gelen bir asitanede sadrazamlık yapan Paşa, zor bir işi başararak vakayı düşünsel temelli olarak algılamada, temellendirmede ve öngörüde bulunmada yüksek bir performans göstermiştir. Her şeyin oldukça pratik merkezli ve iktidar öncelikli düşündüğümüz bugünkü vasatımızda Said Halim Paşa nın bu yönünün çok dikkate alınması gerekmektedir. Özellikle Malta da sürgünde iken Cemiyet-i Akvamın kurulacağı haberleri üzerine, başta ABD olmak üzere bir çok ülkenin devlet başkanına gönderdiği mektubunda bugünlere tuttuğu projeksiyon şaşırtıcı düzeyde gerçekleri tespit etmiştir. Keza yine Malta da, hayatının son anlarında yazdığı İslam da Teşkilat-ı Siyasiye adlı eseri de ulusal düzlemde ne yapılması gerektiği ile ilgili sunulmuş ilk proje dir. Sadece bu iki örnek bile onun ufkunu göstermek için fazlasıyla yeter. Üçüncüsü; Said Halim Paşa gerek kendimize ilişkin gerek Batı ya ilişkin çok ciddi ve itidalli bir eleştirel dil kullanmayı başarabilmiş ender şahsiyetlerdendir. Böyle bir dil sağlıklı bir düşüncesin inşasında asla vazgeçilemeyecek temel ögelerden biridir. Dördüncü olarak da Said Halim Paşa yı pek çok düşünce adamından ayırt etmemize yarayacak en temel vasıflardan birisi olan, iktidar üzerinden toplumu dönüştürmeyi hedefleyen modern dönemin merkeziyetçi kurgusunun dışında kalmayı bu zorlu döneme rağmen başarmış olmasıdır. Paşa medeniyeti toplumsal gerçekliğin ıslahı üzerinden kurmaya yönelik bir düşünme cehdi ortaya koymuştur. Bu açıdan sorunların bizim için küreselleşmeye başladığı ve de insanların görmezlikten gelemeyeceği yeni bir sese ihtiyaç duyulan bu dönemde bu vasfın çok kıymetli olduğunu belirtmek gerekir.

10 10 Vahdettin IŞIK Said Halim Paşa nın neden önemli ve bilinmesi gereken bir şahsiyet olduğunun gerekçeleri temel başlıklar hâlinde ifade ettikten sonra, asıl sorumuza dönebiliriz; Neden Said Halim Paşa nın müktesebatıyla orantılı bir tanınılırlığı yoktur günümüzde?. Müktesebatıyla orantılı olarak tanınmamasının birçok gerekçesinden bahsedilebilir. Her sosyolojik olayda ve olguda olduğu gibi bu meseleyi de tek bir gerekçe üzerinden izah etmek mümkün değildir. Ben meseleyi Türkiye fikriyatını ve siyasetini yakından bilen insanların anlayabilecekleri gerekçeler üzerinden izah etmeye çalışacağım. Öncelikle Said Halim Paşa asker değildir ve son bir buçuk asırda Türkiye de asker olmayanların aktör olması mümkün değildir. Olsa olsa aktörlerin etrafında işe yaradığınız oranda veya aktörlerle çatışan ekibin koçbaşı olduğunuz oranda adınız duyulabilir son yüzyılda memleketimizde. İfadeler çok keskin olmakla birlikte Said Halim Paşa nın asker kökenli bir kişilik olmamasının, Türk siyasetinde isminin müktesebatıyla orantısız duyulmasının en önemli gerekçelerinden biri olduğunu düşünüyorum. Son yüzyılda siyaset, büyük ölçüde ittihatçı çerçeve içerisinde yer almış asker kökenli operasyonel kişiliklerin etrafında oluşturulmuş bir bürokratik terminolojiyle çözümlenmeye çalışılıyor. Said Halim Paşa ise böyle bir gelenekten gelmediği için etkinliği de onlar kadar olmamıştır. Hatırlanacağı gibi son dönemin en önemli aktörleri İttihat ve Terakki çevresinde kümelenmişlerdir. Said Halim Paşa da oradadır. Ama ittihatçılık sonunda asker kökenlilerin daha belirleyici olduğu bir sürece evrilmiştir. Teşkilattan gelen İttihatçıların ilişkilerinin arka planları, dayanakları ve de etraflarında oluşan mitten kaynaklanan bir güçleri vardır. Paşa ise teşkilatçı gelenekten gelmeyen biri olarak ayağını basabileceği, projelerini ve düşüncelerini uygulayabileceği bir güçten görevindeyken dahi nispi olarak mahrumdu. Bu nedenle pratik siyasette sembolik başarılar ortaya koyabilmiştir. Bu konuda Edirne nin alınmasını, Hicaz bölgesinde Arap-Osmanlı ilişkilerinde yaşanan açılımları, ittihatçılar içerisindeki çatışmalarda bir denge unsuru olmasını, uluslararası ilişkilerde ittihatçı maceracıları nispi olarak frenleme noktasındaki rolünü düşünebiliriz. Bu konulardaki rolüne rağmen doğrudan doğruya yeni bir düzenin şekilleniş sürecine yön vermeye hem teşkilatçı geleneği müsait değildir hem ülkenin yeniden şekillendirildiği zamanın önemli bir kısmını ( ) Malta da sürgün geçirmiştir hem de 1921 de şehit edildiği için sonraki süreçlere kendi yaklaşımını doğrudan taşıyamamıştır. Üçüncü olarak, Said Halim Paşa nın sonraki kuşaklar tarafından tanınmamasını belirleyen çok daha belirleyici bir unsur da dönemin hem ulusal aktörleri hem de küresel aktörleri açısından çok kullanışlı bulunmayan fikirlere sahip olmasıdır. Paşa nın tasavvuru küresel aktörlerin işine gelmemekte, yerel aktörler tarafından da kullanışlı bulunmamaktadır. Zira o Batı yı çok iyi tanır ama Batıcı değildir. Batıcı olmamak da başlı başına küresel aktörlerle sorunlu olmak demektir. Yine

11 Said Halim Paşa Niçin Yeterince Tanınmıyor? 11 Said Halim Paşa o dönemki ifade ile söylersek beynelmilelcidir. Ama yerel olarak, bugünkü terminolojiyi kullanmak ne kadar uygun ise ulusal bağlamlarda ortaya konulan bütün cehtlere karşı ciddi destekler sağlamıştır. Mesela Türk Yurdu dergisinin imkânsızlıktan dolayı çıkarılamadığı bir dönemde Said Halim Paşa kendi kişisel imkânlarını kullandırtarak Türk Yurdu dergisinin çıkarılmaya devam etmesini sağlamıştır. Bugünkü zihinle baktığımız zaman bu çok anlaşılabilir bir şey değildir. Oysa o Batı emperyalizmi karşısında direnme imkânı, direnme potansiyeli taşıyan her kişi, söylem ve muhite sahip çıkmıştır. Said Halim Paşa nın İslamcı muhitlerde çok fazla bilinmemesi de şöyle izah edilebilir: Bir taraftan yenilikçi bir anlayışı, öbür taraftan bu yenilenmeye karşı bir tutum sergileyen ikinci bir dalgayı esas alarak baktığımızda Paşa nın fikirlerinin tanınmamasının gerekçeleri farklıdır. Nispeten yenilenmeci, rahat bir dille söylersek modernist çizgi zaten tarihsiz bir zihne sahiptir. Bu tutum sadece Said Halim Paşa karşısında alınan bir tavır değildir. Son derece eyyamcı zihniyetle düşünen birilerinin tarihin tozlu rafları arasında kalmış, unutturulmuş bir aktörünün kitapları üzerinde ciddi çalışmalar yaparak ondan bugüne ne katabiliriz diye düşünmelerini beklemek zordur. Yenilenme karşısında daha ihtiyatlı tutum sergileyen çevrelerin Said Halim Paşa yı çok iyi bilmemelerinin sebebi ise Paşa nın içe kapalı olmayan, dünyaya zihnini açmış, dünyadaki gelişmelerden haberdar, Batı yı yakından tanıyan ve bu olguyla sağlıklı bir ilişkinin nasıl kurulabileceği üzerine çok ciddi değerlendirmeler yapmış, fikirler ortaya koymuş bir kişi olmasıdır. Dolayısıyla Paşa, riskli ve kaygan bir zeminde hareket etmektedir. Böyle riskli bir zeminde hareket etmeye yeltenmiş yer yer de muhafazakâr tutumun benimseyemeyeceği kavramsal çerçeveler ortaya koymuş bir adama karşı muhafazakâr tutumun çok sıcak ilgiler duymayacağı bellidir. İttihatçılarla olan ilişkisi de onun bu çevreler tarafından ihtiyatla karşılanmasının gerekçelerinden bir diğeridir. Aşağı yukarı iki asırdır ama şimdi hepten bütün kavramların, bütün gündemlerin, bütün düşüncelerin pratik gereklilikler yani iktidar çatışmasının taraflarından birisinin işine yarar mı yaramaz mı dolayımından konuşulduğu bir dünyada Said Halim Paşa nın bu ihata edici tutumu çok kullanışlı bir tutum değildir. Dolayısıyla pragmatik ve operasyonel bir mantıkla, tasavvurunu, ilişkilerini, kurumlaşmalarını inşa etmiş Türkiye gerçekliğinde Said Halim Paşa nın kendisine çok fazla yer bulamamış olması anlaşılabilir bir durumdur. Bununla bağlantılı olarak dördüncü bir mesele de Said Halim Paşa nın gündemini, kendi kavramsal çerçevesini dönemin şartları içerisinde algılama cihetine girişmek ciddi bir soyutlama girişimini gerektirmektedir. Onu okuyup bugün onun fikirlerinden istifade etmeyi öngören bir zihinle bakmak meşakkatli bir iştir. Yani doğrudan doğruya kullandığı bir kavramı, kurduğu bir cümleyi, ortaya koyduğu bir önermeyi olduğu gibi iktibas edemeyeceğimiz bir adamla çok fazla yoğun ilişkiye girmek ancak ilgilisinin, özel meraklısının, fikir çilesi çekmeyi kendisi için ibadet olarak algılamış

12 12 Vahdettin IŞIK bir zihniyetin girişebileceği bir şeydir. Bu açıdan da bugünkü İslamcı insan profilinin Said Halim Paşa yı çok kullanışsız birisi olarak algıladığını görebiliriz. Soyut düşünme, soyutlama bugün çok fazla kıymet ve takdir gören bir iş değildir. Bugünkü verili durumda Said Halim Paşa dan istifade etmeyi, düşüncelerini kendi gerçekliğimiz içerisinde anlayıp ondan bir hikmet devşirmeyi göze alacak bir müktesebat ve tasavvurun yaygın olmadığını düşünüyorum. Bugün bin türlü eleştiri de yapsak modernlik bir yaşam tarzı olarak Türkiye de ciddi bir etki gücüne sahiptir. Kavramlarımız, gündemlerimiz, kurumsal serüvenlerimiz büyük ölçüde modern zihnin dolayımından şekillenmektedir. Bu sorunun yol açtığı konformizm bir yaşam tarzı olarak ülkenin tüm alanlarını ciddi oranda etkilemiştir. Bu vasatta düşünce işini kendisine meslek edinmiş insanlardan beklenen de bir an önce acil, uygulanabilir, bugünkü sosyolojik ve siyasal iktidar serüveninde kullanışlı bilgiler ortaya koymalarıdır. Said Halim Paşa ile uğraşmak bu konformist tutumu bir kere elinin tersiyle geriye itmeyi gerektiren çileli bir iştir. Bu durum da Said Halim Paşa nın bugün kendisiyle çok fazla yüzleşme adayının bulunmadığı bir vasatta bilinmemesini tabii hâle getirmektedir. Yine Said Halim Paşa operasyonel yanı olan projeci birisidir. İslam da Teşkilat-ı Siyasiyye kitabı, ne yapabiliriz sorusuna cevap bulmak maksadıyla onun yazdığı bir çalışmadır. Bu metin Osmanlı İslamcılığında hilafetin ilgasından sonra ortaya çıkan İslami hareketlerin temel gündemini oluşturan yeni bir devlet - yeniden devlet - İslam devleti gibi kavramlaştırmalara ilişkin erken bir habercidir. Bu Said Halim Paşa nın ileri görüşlülüğünü, ortaya koyan bir belgedir. Sıradan bir metin olmayan bu çalışmaya benzeyen örnekler de çok yoktur. Projeci ve uluslararası ilişkileri çok iyi takip eden bu kişiliğin bugün emperyalizmin öncülüğünde gelişen küreselleşmenin beraberinde getirdiği sorunlara yeni ve ciddi cevaplar üretme cehdinin zayıfladığı bir dönemde, insanlığın yeni bir ses aradığı bir zamanda bu programı tertip etmek, Said Halim Paşa üzerine okumalar yapmak bir ödev olarak değerlendirilmelidir. Daha önce de vurguladığım gibi Paşa, küresel aktörler ve onlarla bir şekilde ilişki içerisindeki ulusal aktörler için problem bir kişiliktir. Beraber yol yürünemeyecek bir adamdır. Sadece bu sebep bile Said Halim Paşa nın bu ülkede yeterince bilinmemesi için yeterlidir. Hatırlatmalıyım ki Said Halim Paşa, İslam siyasi düşüncesinin genel temayülünün ortaya koyduğu fikriyatla irtibatını sürdürmeyi başarmış bir kişiliktir. Paşa Batı nın kaçınılmaz bir mihrak hâline geldiği o dönemde, İbni Haldun un muhteşem bir şekilde tesbit ettiği gibi, mağlupların galiplere benzeme yarışına girdiği bu dönemde, Batı dan âdeta iktibasla buraya taşınmaya çalışılan kurumlara, yapılara, anlayışlara

13 Said Halim Paşa Niçin Yeterince Tanınmıyor? 13 ve kavramlara karşı mutedil bir şekilde, temellendirilmiş kavramsal ve olgusal çözümlemelerle cevap arayışına girişmiş bir akıl ve yürek adamıdır. Dolayısıyla modern dönemde İslam siyasi düşüncesi üzerine kafa yormuş kişiler içerisinde müstesna bir yeri vardır onun. Batı da çıkan her şeye; Bu bizde zaten var. denildiği bir dönemde, böyle bir sükûnet içerisinde düşünce ortaya koyabilmek de hakikaten zor bir şeydir. Keza dönemin yeni düzen arayışları içerisinde yer kapma telaşına düşmüş bir siyasal ve kültürel vasatta Said Halim Paşa İslam a, Müslümanlara ve Batı ya bakışında son derece mutedildir. Elbette ki her insan gibi onun da çözümlemelerinde katılmadığımız noktalar olacaktır. O Müslüman aklın ve yüreğin imkânları ile düşünen, ayağı buraya basan, emperyalizm karşısında farklı bir var oluşun mümkün olabileceğine ilişkin geniş bir ufkun ve imanın sahibidir. Bu yüzden İslam düşünce geleneği içerisinde siyasi sürekliliğe yabancılaşanlardan farklı bir mirası bizlere taşımayı başarabilmiştir. Paşa ya rahmet ve mağfiret diliyorum.

14 14 Vahdettin IŞIK

15 İbn Sînâ ve Âlemin Ezelîliği Tartışmaları MUHAMMET FATİH KILIÇ Özet: Bu makalede, İbn Sînâ nın âlemin ezelîliliği hakkındaki düşünceleri ile bu düşüncelerine ilişkin gerekçeleri, âlemin zamansallığını savunan düşünürler tarafından kendisine yapılan itirazlarla b irlikte ele alınmıştır. İbn Sînâ nın ezelîlik için yaptığı ontolojik-zamansal ayrımına göre kendisinin, âlemin ezelîliğini sadece zamansal anlamda savunmuş olduğu sonucuna varılmıştır. Filozofun bu düşüncelerinin ardında, Tanrı nın tenzihine ilişkin bir kaygısının bulunduğu tespitine ulaşılabilir. Anahtar Kelimeler: İbn Sînâ, Ezelîlik, Zamansallık, Âlemin Ezelîliği. Abstract: This article deals with Avicenna s thoughts about the eternity of the World and justifications regarding this thoughts in contrast to the thinkers who advocate temporality of the World including the objections made to him. Avicenna makes a classification between ontological and temporal eternity. According to Avicenna s classification it s conclused that he advocated the World has only a temporal eternity. It is asserted that, on the behalf of his thoughts, he has a concern to cleanse God of inadequecy. Key Words: Avicenna, Eternity, Temporality, Eternity of the World. Atıf : Kılıç, Muhammet Fatih, İbn Sînâ ve Âlemin Ezelîliği Tartışmaları, İLEM Yıl lık, yıl 4, sa yı 4, 2009, ss

16 16 Muhammet Fatih KILIÇ Âlemin ezelîliği-zamansallığı (kıdemi-hudûsu) meselesi, İslam düşünce geleneğinde kelamcılarla filozoflar arasındaki en meşhur tartışmalardan birini işaretler. Bu tartışmanın bir benzeri, yeni eflatuncu düşünce geleneğine mensup bir filozof olan Proclus Diadochos (v. 485) ile Hristiyan bir teolog olan John Philoponus (v. 570) ya da Arapçada bilinen adıyla Yahyâ en-nahvî arasında gerçekleşmiştir. Birtakım deliller ileri sürerek âlemin kıdemini savunan Proclus a karşı çıkan Philoponus, onun görüşlerini eleştiren bazı reddiyeler yazmıştır. 1 İslam klasik dönem kaynaklarının buna yer vermesi, söz konusu tartışmanın Müslümanlarca bilindiğine kanıt olarak ileri sürülebilir. Proclus un klasik dönemde Arapçaya çevrilmiş risalesiyle 2 İbn Sînâ nın çağdaşı olan Ebû l-hayr el-bağdâdî (v. 1020) nin, İslam kelamcılarıyla Philoponus un âlemin hudûsuna ilişkin delillerini mukayeseli olarak ele aldığı risalesi buna örnek olarak gösterilebilir. 3 Burada zikredilen yaklaşım ve eserleri önemli kılan, İslam kelamcı ve filozoflarının hudûs-kıdem tartışmalarında bunlardan istifade etmesidir. 4 Felâsife geleneğinin en başta gelen filozofu olan İbn Sînâ (v. 428/1037) nın, âlemin varlık kazanmasının zamansallıkla olan irtibatına; âlemin zamansallığı (hudûsu) ve ezelîliğine ilişkin yaklaşımı, âlemin varlık ilkesi hakkındaki görüşü; yani bir bütün- 1 İbnü n-nedîm, el-fihrist, Beyrût, Dârü l-ma rife, 1994, s Proclus, Hucec-ü Broklûs fi Kıdemi l-âlem, (Abdurrahman Bedevî, el-eflâtûniyyetü l-muhdese inde l- Arab, Kâhire, Vekâletü l-matbû ât, 1977 içinde) s Ayrıca Proclus un delillerinin bir özeti için bkz. Şehristânî, el-milel ve n-nihal, tsh. Ahmed F. Muhammed, Beyrût, Dârü l-kütübi l-ilmiyye, t.y., C. II, s Bkz. Ebû l-hayr Hasan b. Sivar el-bağdâdî, Âlemin Hudûsuna İlişkin Yahyâ en-nahvî ile Kelâmcıların Delillerinin Karşılaştırılması, çev. Cemâlettîn Erdemci, Kelâm Araştırmaları, 2:2, 2004, s Bedevî nin iddiasına göre, İslâm düşünce tarihinde önemli bir yer işgâl eden Gazâlî ve İbn Rüşd ün oluşturduğu tehâfüt geleneği, âlemin kıdemi-hudûsu tartışmalarında, her ne kadar Proclus ve Philoponus un isimleri zikredilmese de onlardan ciddi oranda beslenmiştir (Abdurrahman Bedevî, el-eflâtûniyyetü l-muhdese inde l-arab, s. 34). Davidson da Philoponus un hudûs delilinin, yukarıda hudûs görüşü özetlenen Kindî üzerinden klasik dönem İslam düşüncesine dâhil olduğunu göstermeye çalışır (Herbert A. Davidson, Proofs for Eternity, Creation and the Existence of God in Medieval Islamic and Jewish Philosophy, New York & Oxford, Oxford University Press, 1987, s Krş. Kevin Staley, al-kindî on Creation, Journal of the History of Ideas, C. L, No.3, Temmuz-Eylül, 1989, s ). Ancak belirtmekte yarar var ki İslam filozof ve kelamcılarının, Helen mirası ile Helenistik gelenekten istifade etmeleri, İslam düşünce tarihindeki bütün bir felsefi ürünlerin bahse konu miras ile geleneğe dayandığı anlamına gelmez. Helen mirası ile Helenistik geleneğin tercümeler yoluyla İslam dünyasına kazandırılması olgusunu düşündüğümüzde, bütün kavram ve kurumlarıyla daha çok İslam ın inşa ettiği kültürel çevrenin böyle bir tercihi mümkün kıldığını görürüz. Yani İslam ın müntesiplerinde, onların neyi tercih edeceklerine ilişkin oluşturduğu bilinç, tercüme için diğer uygarlıkların değil; daha çok Helen mirası ile Helenistik geleneğin seçilmesini intaç etmiştir. Ayrıca İslam kültürünün en önemli unsurlarından biri olan Arap dilinin, söz konusu miras ve gelenekte yer alan kavram ve problemleri aktarabilecek bir olgunlukta bulunması da Müslümanların, en azından benzer kavram ve problemlere önceden sahip olduğuna işaret eder (Konuya ilişkin detaylı açıklamalar için D. Gutas ın bu konuya hasrettiği eserine bakılabilir: Yunanca Düşünce, Arapça Kültür; Bağdat ta Yunanca-Arapça Çeviri Hareketi ve Erken Abbasi Toplumu, çev. Lütfü Şimşek, İstanbul, Kitap Yayınevi, 2003). Dolayısıyla İslam düşüncesinin bir boyutuyla Helen ve Helenistik etkiler taşıdığı söylenebilirse de İslam düşünce tarihinin bütünüyle Helen mirası ile Helenistik geleneğe dayandırılması kabul edilemez.

17 İbn Sînâ ve Âlemin Ezelîliği Tartışmaları 17 lük içinde illiyet ve sudûr teorisi tarafından öncelenmekte ve belirlenmektedir. Bu nedenle İbn Sînâ nın âlemin ezelîliği hakkındaki görüşleri ile bu görüşe karşı ortaya konulan eleştirilere geçmeden önce, âlemin varlık ilkesi hakkındaki söz konusu teorilerin, filozofun hudûs ve kıdem tartışmalarındaki yaklaşımını ne şekilde tayin ettiğini özetle ortaya koyalım: İlliyet teorisiyle İbn Sînâ, âlemde yer alan her varlığın mümkün olan mahiyetine varlık veren bir illetin bulunması gerektiğini savunur. Mümkün mahiyetlere varlık veren illetlerin birbirine dayandırılması, illetler zincirinin sonsuza kadar gitmesini; yani teselsülü doğurur. Bu ise mantık açısından saçmadır. Ayrıca teselsülü kabul etmemiz hâlinde âlemdeki varlığı açıklayabilecek anlamlı bir boyut elde edemeyiz. Bu nedenle söz konusu illetler zincirinin, varlığı için hiçbir illete muhtaç olmayan bir illette durması gerekir. Varlığı için hiçbir illete muhtaç olmaması nedeniyle zorunlu varlık olarak da anılan bu illet, âlemin sadece hareketinin değil; aynı zamanda varlığının da ilkesi olan fail illet; yani Tanrı dır. 5 İbn Sînâ ya göre gerçek anlamda varlık veren her illet, malulünden zamansal anlamda önce gelmez; sadece varlıkta (fil l vücûd) önce gelir. Dolayısıyla bu anlamdaki illetin malulünü öncelemesi ancak zati/ontolojik açıdan söz konusu olabilir. Çünkü illet var olduğu sürece, malul de var olmak zorundadır. Bu nedenle malul kesinlikle illetin varlığından sonraya bırakılamaz; yani illet ve malul zamanda beraber var olurlar. Şu hâlde bütün bir âlemin nihai anlamda fail illeti olan Tanrı da varlık verdiği malulüyle zamanda birlikte bulunmak zorundadır. 6 Diğer taraftan İbn Sînâ nın sudûr teorisine göre Tanrı nın varlık vermesi, O nun tercih ve iradesinden bağımsız olarak gerçekleşir. Âlem Tanrı dan zorunlu olarak taşar. Bu zorunluluk, Tanrı nın doğasındaki cömertlikten (cûd) kaynaklanır. Tanrı nın doğası herhangi bir değişimi kabul etmeyeceği için âlemin varlık kazanmasını sağ- 5 İbn Sînâ, eş-şifâ el-ilâhiyyât, nşr. G. C. Anawati & Saîd Zâyid, Kâhire, 1960, C. II, s. 257, ; a.mlf., eş-şifâ et-tabî iyyât: (1) es-semâ ü t-tabî î, nşr. Saîd Zâyid & İbrâhim Medkûr, Kâhire, el-idâretü l- Âmme li s-sekâfe, 1983, s. 49; a.mlf., el-işârât ve t-tenbîhât, thk. Süleymân Dünyâ, Kâhire, Dârü l- Me ârif, t.y., C. III, s ; a.mlf., el-mübâhasât, thk. Muhsin Bîdârfer, Kum, İntişârât-ı Beydâr, 1423, s Ayrıca bkz. Michael E. Marmura, Avicenna: iv Metaphysics, EIr, London & New York, 1989, C. III, s ; a.mlf., The Metaphysics of Efficient Causality in Avicenna, Islamic Theology and Philosophy, Ed. M. E. Marmura, Albany, State University of New York Press, 1984, s ; Parviz Morewedge, Philosophical Analysis and Ibn Sînâ s Essence-Existence Distinction, Journal of the American Oriental Society, C. XCII, No. 3, Temmuz-Eylül 1972, s ; Hüseyin Atay, Fârâbî ve İbn Sînâ ya Göre Yaratma, Ankara, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Yayınları, 1974, s , 116; İlhan Kutluer, İlliyyet, DİA, C. XXII, İstanbul, TDV, 2000, s İbn Sînâ, eş-şifâ el-ilâhiyyât, C. I, s. 73, , C. II, 15, 16; a.mlf., en-necât, nşr. Mürtezâ, Tahrân, el-mektebetü l-mürtezaviyye, 1364, C. II, s , ; a. mlf., el-işârât ve t-tenbîhât, C. III, s. 34 vd.; a.mlf. el-mübâhasât, ; a.mlf., et-ta lîkât, thk. Abdurrahman Bedevî, Tahran, Mektebü l- İ lâmi l-islâmî, 1404, s , ; Michael E. Marmura, Avicenna on Casual Priority, Islamic Philosophy and Mysticism, ed. P. Morewedge, Delmar & New York, Caravan Books, 1981, s

18 18 Muhammet Fatih KILIÇ layan cömertliği de hiçbir değişime konu olmaz. Yani Tanrı nın cömertliği, zatı gibi ezelîdir. Dolayısıyla Tanrı nın varlık vermesi sonraya bırakılamaz. 7 Âlemin varlık kazanmasının zamansallıkla olan irtibatı konusunda sudûr teorisinin bir diğer önemi, söz konusu teorinin var oluş hiyerarşisini tayin ederek ilksel varlıklarla sonraya bırakılmış varlıklar arasında bir ayrım yapmamıza imkân tanımasıdır. Buna göre varlık kazanmasında gerçek anlamda varlık veren bir illetin söz konusu olduğu semavi akıllar, nefis ve cirimleriyle birlikte felekler ilksel varlıkları; bir başka ifadeyle ay üstü âlemi temsil ederken varlık kazanmasında pek çok illetin söz konusu olduğu oluş ve bozuluşu kabul eden dünyamız ise diğer varlık kategorisini, ay altı âlemi ifade etmektedir. İbn Sînâ nın âlemin varlık ilkesi hakkındaki görüşü, bir bütün olarak illiyet ve sudûr teorisi, onun âlemin varlık kazanmasının zamansallıkla olan irtibatına ilişkin görüşünü tayin etmiştir. Bir başka deyişle filozofun âlemin ezelîliği ve hudûsuna ilişkin yaklaşımı, illiyet teorisinin sonuçları ve sudûr teorisinin sağladığı zeminde vücut bulur: İlliyet teorisinin bir sonucu olarak varlık veren her illetin malulünü sadece ontolojik anlamda öncelediği ve o ikisinin zamansal açıdan birlikte bulunması gerektiği için âlemin nihai anlamda fail illeti olan Tanrı, -sudûr teorisinden öğrendiğimiz üzere- gerçek anlamda varlık veren illetlerin bulunduğu ay üstü âlemi sadece zati açıdan önceler; Tanrı ve ay üstü âlem zamanda birliktedir. Dolayısıyla bütün bir ay üstü âlem; yani sayıları tam olarak bilinmeyen semavi akıllar, nefis ve cirimleriyle birlikte felekler zati hudûsun konusu olmaktadır. Zati hudûs, zamanın değil; sadece illetin varlığının öncelediği, maddenin aracılık etmediği ve bütün zamanlarda bulunan bir varlık kazanma şeklidir. Bu tanım çerçevesinde, dile getirilen muhtevasıyla ay üstü âlemin varlık kazanmasında, oluş ve bozuluşu kabul eden madde aracılık etmediği için ay üstü âlemin zamansal açıdan ezelî olduğu sonucu ortaya çıkar. Bu da ay üstü âlemin nihai anlamda illeti olan Tanrı ile zamanda birlikte olduğu anlamına gelir. İbn Sînâ, Tanrı nın ay üstü âlemi, ayrık akıllar, nefis ve cirimleriyle birlikte felekleri ve onların hareketlerini aracısız yaratmanın (ibdâ ) konusu oldukları için zamansal açıdan değil; sadece ontolojik açıdan öncelediğini savunmaktadır. Buna göre İbn Sînâ felsefesinde ay üstü âlemin, ontolojik açıdan bakıldığında yaratılmış (mübdâ ), zamansal açıdan bakıldığında ise ezelî olduğunu söyleyebiliriz. O hâlde filozofun sisteminde ay üstü âlemin ezelî olması, onun yaratılmışlığını nakzetmez. Nitekim Fârâbî 7 İbn Sînâ, eş-şifâ el-ilâhiyyât, C. II, s ; a.mlf., el-mebde ve l-meâd, thk. A. Nûrânî, Tahrân, Müessese-i Mutâl ât-i İslâmî, 1363, s ; a.mlf., en-necât, C. II, s Krş. Fârâbî, Uyûnü l- Mesâil (el-mecmû içinde), Mısır, Matba atü l-adenî, 1907, s İbn Sînâ nın sudûr teorisi için ayrıca bkz. Gazâlî, Felsefenin Temel İlkeleri (Mekâsıdu l-felâsife), çev. Cemâleddin Erdemci, 2. bs., Ankara, Vadi Yayınları 2002, s ; Hayrani Altınbaş, İbn Sînâ Metafiziği, Ankara, TC Kültür Bakanlığı Yayınları, 2002, s. 87; Macit Fahri, İslâm Felsefesi Tarihi, çev. Kasım Turhan, 6. bs., İstanbul, Şato Yayınları, 2004, s

19 İbn Sînâ ve Âlemin Ezelîliği Tartışmaları 19 ve İbn Sînâ ya göre yaratmayı ele aldığı eserinde Atay, İbn Sînâ nın yoktan var etme anlamında yaratmayı kabul ettiğini; fakat aynı zamanda yaratmanın ezelîliğini savunduğunu belirtmektedir. Atay a göre İbn Sînâ, yaratma ile ezelîliği birleştirmektedir: Yaratmanın ezelî olması âlemin ezelîliğini gerektiriyorsa da bu, âlemin yaratılmaksızın ezelî olduğu anlamına gelmemektedir. 8 Ne var ki filozof Kindî (v. 252/866) de dâhil olmak üzere 9 İbn Sînâ öncesi ve onun çağdaşı olan pek çok kelamcı, Tanrı-âlem ilişkileri hususunda ondan farklı düşünmektedir. Sözgelimi en-nazzâm (v. 231/845), Ebû l-hüzeyl el-allâf (v. 235/850), Ebû l-hasen el-eş arî (324/935-36), Ebû Mansûr el-mâtürîdî (v. 333/944), Ebû Bekir el-bâkıllânî (v. 403/1013) ve Kâdî Abdülcebbâr (v. 415/1025) gibi aralarında Mu tezilî ve Sünnilerin de bulunduğu pek çok kelâmcı, âlemin zamansal açıdan ezelîliğini reddedip onun hâdis olduğunu savunmakta ve bunu Tanrı nın varlığını kanıtlamakta bir delil olarak kullanmaktadırlar. 10 Kelamcıların âlemin ezelîliğine ilişkin yaklaşıma karşı durmaları, daha çok, söz konusu yaklaşımın ta addüd-i kudemâ ya yol açması nedeniyle Tanrı nın mutlak yaratıcı olarak varlığı ile birliğini ispat etmede bir güçlük teşkil etmesinden kaynaklanmaktadır. 11 Dolayısıyla kelamcılara göre ezelî âlem fikrinin, âlemin Tanrı tarafından yaratılmış olması gerçeğini nakzettiği söylenebilir. Buna göre kelamcılar, başta İbn Sînâ olmak üzere âlemin ezelîliğini savunan filozoflara karşı çıkmakta ve âlemin belli bir zamanda yaratılmış olduğunu öne sürmektedirler. 8 Hüseyin Atay, Fârâbî ve İbn Sînâ ya Göre Yaratma, s Ayrıca bkz. Rahim Acar, Creation: A Comparative Study Between Avicenna s and Aquinas Position, Basılmamış Doktora Tezi, Harvard Üniversitesi, Cambridge & Massachusetts, 2002, s (Acar ın adı geçen tezi kitap olarak basılmıştır: Rahim Acar, Talking About God and Talking About Creation: Avicenna s and Thomas Aquinas Position, Handcover, Brill, 2005). 9 Kindî, âlemin sürekli hareket hâlinde olduğunu düşünmekte ve oluşu bir hareket türü olarak tayin etmektedir. Buna göre cismin varlığa gelişi hareketten önce değildir. Cisim ve hareket birliktedir: Hareket varsa zorunlu olarak cisim; cisim varsa zorunlu olarak hareket de vardır. Zaman ise cismin varoluş sürecine tekabül eden hareketle birlikte olup hareketin belirlediği bir süreçtir. Buna göre zaman hareketle hareket de cismin vücuda gelmesiyle mümkün olduğu için cisim, hareket ve zaman birbirinin mütelazımıdır. O hâlde hareket ve zaman, kendisinde değişim bulunduğu için sonlu olduğu ispatlanan cisme tabi olmalarından ötürü aynı şekilde sonlu olmak durumundadır. Ayrıca sonsuz olana ulaşmanın imkânsızlığını dile getiren filozof, sonsuz olarak telakki edilen bir zamana ulaşmanın da mümkün olmadığına işaret ederek zamanın sonluluğunu; zaman da âlemin varlık süreci olduğu için aynı şekilde âlemin sonluluğunu ortaya koymuş olmaktadır (Kindî, Risâle fî l-felsefeti l-ûlâ, (Resâilü l-kindî el-felsefiyye içinde) nşr. Muhammed Abdülhâdî Ebû Rîde, Mısır, Dârü l-fikri l-arabî, 1950, s ). Netice olarak Kindî, âlemin ezelîliğini imkânsız görür. O hâlde geriye onun sonradan meydana gelmiş olma (muhdes) seçeneği kalır. Her sonradan olanın, muhdesin mutlaka onu yoktan ( an leys) yaratan bir var edicisi, muhdisi olduğunu dile getiren filozof, bunun da çokluk kabul etmeyen yegâne ezelî-ebedî ilk fâil, Tanrı olduğunu ortaya koyar (Kindî, Risâle fî Vahdâniyyeti l-lâh ve Tenâhî Cirmi l-âlem, (Resâilü l-kindî el-felsefiyye içinde, s. 207). Buna göre Kindî, Tanrı dışında her şey anlamına gelen âlemin tam manasıyla hâdis olduğunu düşünmektedir. 10 Adı geçen kelamcıların âlemin hudûsuna ilişkin düşüncelerinin özeti için bkz. Bekir Topaloğlu, Hudûs, DİA, C. XVIII, s Şaban Ali Düzgün, Nesefî ve İslâm Filozoflarına Göre Allah-Âlem İlişkisi, Ankara, Akçağ Yayınları, 1998, s. 91.

20 20 Muhammet Fatih KILIÇ İbn Sînâ nın, âlemin zamansal anlamda hâdis olduğu konusunda kelamcılarla ihtilaf etmesinin sebebi ve ay üstü âlemin ezelîliğini savunmasındaki gerekçesi, elimizde âlemin niçin daha önce veya daha sonra değil de belli bir zamanda vücut bulduğu hakkında yeterli bir açıklama olmamasıdır. Filozofa göre varlığa gelmesi ile yokluk üzere devam etmesi mümkün olan âlemin, Tanrı tarafından sonradan meydana getirildiğini varsaydığımızda, bu sefer mümkün varlığın yokluğu esnasında mevcut olmayan bir şeyin meydana gelmesi gerekir. Meydana gelen bu şey ise söz konusu mümkün varlığın, Tanrı dan mevcudiyet kazanmasını yokluk üzere devam etmesine tercih etmeyi sağlayan bir fark ortaya çıkaracaktır. Bu farkın, Tanrı nın önceki koşullardaki kudretsizliğinden kaynaklandığını iddia etmek muhal olduğu gibi mümkünün o anda varlığa gelmesinin imkânsızlığından kaynaklanması da düşünülemez. İbn Sînâ, Tanrı ile sonradan yaratılan mümkün varlık arasına girip sonradan yaratmayı mümkün kılan söz konusu bu farkın oluşmasına neden olan şeyin irade olup olmadığını tartışır. Çünkü ilk bakışta, âlemin sonradan yaratılmasının Tanrı nın kendi iradesiyle verdiği bir karar olduğu düşünülebilir. Filozof, bu irade sayesinde sonradan yaratmanın mümkün hâle geldiği varsayıldığında, bu sefer söz konusu iradenin, Tanrı nın zatında mı yoksa dışında mı olduğu problemiyle karşılaşacağımızı belirtir. İbn Sînâ ya göre bu iradenin Kerrâmiyye ekolünün savunduğu üzere 12 Tanrı nın zatında bulunması düşünülemez. Çünkü Tanrı da sonradan yaratılanlara ilişen bir iradenin bulunabileceğini kabul etmek, mutlak anlamda kadim olan zorunlu varlığın kendisinde hâdisattan bir şeyin bulunması anlamına gelecektir. Bu ise mutlak kemal sahibi olan Tanrı nın tenzihine açıkça halel getirir. Dolayısıyla Tanrı nın, sonradan yaratmayı mümkün kılan bir iradeye sahip olması söz konusu olamaz. Geriye Ebû l-hüzeyl el-allâf ın ileri sürdüğü gibi 13 bu iradenin, Tanrı tarafından sonradan yaratılmış ve O nun dışında olduğunu varsaymak kalır. Şayet âlem, sonradan yaratılmış bir irade tarafından zamanda var kılınmış ise o takdirde niçin bu iradenin ve dolayısıyla âlemin daha önce değil de belli bir zamanda yaratıldığı sorusu akla gelir. Bu iradenin sonradan yaratılmasının sebebi eğer bir başka hâdis irade ise bu hâdis iradenin daha önce değil de sonradan yaratılmasını sağlayan şey nedir? Bu soruların ve bununla irtibatlı olarak âlemin niçin daha önce değil de belli bir vakitte yaratıldığı sorusunun, teselsüle düşmeksizin verilebilecek geçerli bir cevabı bulunmamaktadır. Dolayısıyla ister Tanrı nın zatında isterse O nun dışında hâdis olarak bulunsun, İbn Sînâ ya göre iradenin sonradan yaratmayı mümkün kılması söz konusu olamaz. Bu şekilde irade açısından Tanrı nın sonradan yaratmasının imkânsız olduğunu kanıtlayan filozof, bir bütün olarak âlemin zamansal anlamda bir başlangıcı olamayacağı ve ay üstü âlemi teşkil eden ilksel varlıkların ezelî olması gerektiği sonucuna varır Kerrâmîlerin, hâdis iradenin Tanrı nın zatında yaratılmış olduğuna ilişkin düşünceleri için bkz. Şehristânî, el-milel ve n-nihal, C. I, s Bkz. Austryn H. Wolfson, Kelâm Felsefeleri, çev. Kasım Turhan, İstanbul, Kitabevi, 2001, s İbn Sînâ, eş-şifâ el-ilâhiyyât, C. II, s Ayrıca bkz. Herbert A. Davidson, Proofs for Eternity,

21 İbn Sînâ ve Âlemin Ezelîliği Tartışmaları 21 İbn Sînâ nın âlemin ezelî olması gerektiğine ilişkin bu kanıtına en meşhur cevap Gazâlî (v. 505/1111) den gelmiştir. Yaratma zamanını belirleyen tercih edicinin (müreccihin) Allah ın iradesi olamayacağını savunan İbn Sînâ ya karşı Gazâlî, sonradan yaratmayı belirleyen şeyin Allah ın ezelî iradesi olduğunu ve bu iradenin sadece âlemin yaratılacağı zamanı değil, fakat aynı zamanda âlemin yaratılmasını da belirlediğini ileri sürer. 15 Gazâlî nin bu düşüncesini yanlış bulan İbn Rüşd ise kadim ve hâdis iradenin birbiriyle zıt olduğunu belirtir. Ona göre Tanrı nın iradesi, ancak sonradan olan varlıklara (hâdisata) iliştiğinde yaratma gerçekleşebilir. O nun sonradan olanlara ilişmesi ise ezelîliğine değil, hâdis olmasına işaret eder. Hâdisle kadim zıt oldukları için Tanrı da hem hâdis hem de kadim iradenin birlikte bulunması imkânsızdır. Dolayısıyla Tanrı, ezelî iradesiyle hâdisin hudûs zamanı ile varlığını belirleyemez. 16 Gazâlî, -daha önce İbn Sînâ nın çağdaşlarından Bâkıllânî de bir boyutuyla gördüğümüz 17 - illiyet problemine ilişkin tartışmayı ortaya koyarken âlemin ezelîliğini savunmanın, Tanrı nın varlığını belirgin kılmadığını öne sürer ve âlemin ezelî olduğu düşüncesini eleştirir. Ona göre filozoflar, ezelî olandan hâdis bir varlık çıkmayacağı iddiasını tutarlı bir şekilde sürdüremeyecektir. Çünkü kadim olandan hâdis bir varlığın meydana gelmesi mümkün değilse o zaman bu, hâdis varlıkların teselsülünü kabul etmek anlamına gelecektir. Bu durumda ise sonsuza değin gidebilen varlıkların yaratıcısının Tanrı olduğu düşüncesi, gücünü ve kesinliğini yitirir. Dolayısıyla filozofların, âlemin ezelîliğini savunduktan sonra onu bir illete dayandırmış olmalarının pek de bir anlamı yoktur. Gazâlî ye göre işte bu yüzden filozoflar, âlemin varlığının bir yaratıcıya dayanmayıp kendisinden kaynaklandığını iddia eden Dehrîlerle aynı düşünceye gelmiş olmaktadırlar. 18 Creation and the Existence of God in Medieval Islamic and Jewish Philosophy, s. 53 vd.; Austryn H. Wolfson, Kelâm Felsefeleri, s ; Fatih Toktaş, İslâm Düşüncesinde Felsefe Eleştirileri, İstanbul, Klâsik Yayınları, 2004, s ; Hüseyin Atay, Fârâbî ve İbn Sînâ ya Göre Yaratma, s Gazâlî, Tehâfütü l-felâsife, Beyrût, Dârü l-meşrik, 1986, s. 57 vd. Ayrıca bkz. Austryn H. Wolfson, Kelâm Felsefeleri, s ; Fatih Toktaş, İslâm Düşüncesinde Felsefe Eleştirileri, s ; Mübahat Türker, Üç Tehâfüt Bakımından Felsefe ve Din Münâsebeti, Ankara, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları, 1956, s ; Herbert A. Davidson, Proofs for Eternity, Creation and the Existence of God in Medieval Islamic and Jewish Philosophy, s Râzî de bu konuda Gazâlî ye benzer bir tavır sergilemektedir (Muammer İskenderoğlu, Fakhr al-dîn al-râzî and Thomas Aquinas on the Question of the Eternity of the World, Leiden & Boston & Köln, Brill, 2002, s ). 16 İbn Rüşd, Tehâfütü t-tehâfüt, Ed. Fuat Sezgin, Beyrût, Arap-İslam Bilim Tarihi Enstitüsü, C. LVI, 1999, s. 33 vd. Ayrıca bkz. Mübahat Türker, Üç Tehâfüt Bakımından Felsefe ve Din Münâsebeti, s Kelâmcıların âlemin hudûsuna ilişkin görüşlerinin doğurabileceği Tanrı nın iradesi problemi hakkında, felasifenin itirazlarını da dikkate alarak yapılmış detaylı bir soruşturma için bkz. Alousî, The Problem of Creation in Islamic Thought, Baghdad, The National Printing and Publishing Co., 1968, s Meselâ bkz. Bakıllânî, Kitâbü t-temhîd, nşr. Richard J. McCarthy, Beyrût, Dâru l-meşrik, 1957, s Gazâlî, Tehâfütü l-felâsife, s Ayrıca bkz. Fatih Toktaş, İslâm Düşüncesinde Felsefe Eleştirileri, s ; Mübahat Türker, Üç Tehâfüt Bakımından Felsefe ve Din Münâsebeti, s. 319.

22 22 Muhammet Fatih KILIÇ İbn Rüşd ün son derece haklı olarak belirttiği gibi filozoflarla Dehrîlerin aynı kategoride değerlendirilmesi apaçık bir haksızlıktır. 19 Çünkü Dehrîler, âlemin varlığını açıklarken Tanrı yı hiçbir şekilde söz konusu etmezler. Müslüman filozoflar ise âlemin bir illeti bulunduğunu ve bunun bütün bir âlemin varlık illeti olan Tanrı olduğunu ifade etmektedirler. Başta İbn Sînâ olmak üzere ay üstü âlemin ezelîliğini savunan birçok Müslüman filozofa göre âlemin ezelî olması, onun yaratılmamış olduğu anlamında değil, illetinin ezelî olmasıyla irtibatlı olarak zamanda onunla birlikte bulunması anlamındadır. Dolayısıyla âlem, yaratılmamış olduğu için değil; illeti ezelî olduğu için ezelîdir. 20 İbn Sînâ, ontolojik anlamda yegâne kadim olan varlığın Tanrı olduğunu açıkça belirtir: Kadime gelince, onu iki türlü ele alabiliriz: Zamana nispetle kadim ve zata nispetle kadim. Zamana nispetle kadim olan sonsuz bir zamanda bulunan şeydir. Zatına nispetle kadim olan ise kendi varlığını kazanmak için onu meydana getiren bir ilkeye ihtiyaç duymayan şeydir. Zamana nispetle kadim olan şey için [Hâlik yönünde] bir başlangıç vardır. Zatına nispetle kadim olanın ise kendisine ilişen bir başlangıcı yoktur. O, zalimlerin O na isnat ettiklerinden yüce, tek olan Hakk Teâlâ dır. 21 İbn Sînâ nın, ay üstü âlemin zati hudûsa konu olmasıyla irtibatlı olarak göksel hareketi ve onun ölçüsü olan zamanı sonsuz görmesi de kelâmcıların eleştirilerinden payını almıştır. Filozofun eserlerinde, hareket ve zamanı ezelî gören yaklaşıma karşı yapılan eleştirilerin ele alınıp cevaplandırılması, İbn Sînâ öncesinde de hareket ve zamanı ezelî gören yaklaşımların eleştirildiğine bir kanıt olarak ileri sürülebilir. Nitekim âlemin ezelîliğini savunan Dehrîlere yönelik eleştirilerde bulunan Nazzâm, sonlu cisimlerin hareketlerinin bir başlangıcı olduğunu ve mutlaka bir yaratma fiilinde son bulması gerektiğini savunmuştur. Çünkü ona göre sonsuzun geçilmesi imkânsızdır. Şayet feleklerin dönüş hareketleri sonsuz bir nitelik taşımış olsaydı, bu sefer onların sonsuzluğun içinden geçip şu zamana gelmeleri imkânsız olurdu. Ayrıca Nazzâm, feleklerin dönüşlerinin sayılabildiğini; sayılır olanın da mutlaka 19 İbn Rüşd, Tehâfütü t-tehâfüt, s Davidson, âlemin ezelîliğine ilişkin delilleri etrafl ıca ele aldığı eserinde, söz konusu delilleri iki ayrı başlık altında ortaya koyar: Âlemin Doğasından Hareket Eden Ezelîliğe İlişkin Deliller ( Proofs of Eternity from the Nature of the World ) ve Tanrı nın Doğasından Hareket Eden Ezelîliğe İlişkin Deliller ( Proofs of Eternity from the Nature of God ). Bu şekilde Davidson, âlemin varlığını Tanrı ya nispetle değil de âlemin kendisine nispetle açıklayan ve dolayısıyla onu ontolojik anlamda kadîm gören yaklaşım ile onun varlığını Tanrı ya nispetle açıklayan ve dolayısıyla onu sadece zamansal açıdan ezelî gören yaklaşım arasında bir ayrım yapmaktadır. Birinci yaklaşımın en önemli temsilcisi Aristoteles olarak ortaya konulurken İbn Sînâ, ikinci yaklaşım bağlamında değerlendirilmektedir. Detaylı bilgi için bkz. Herbert A. Davidson, Proofs for Eternity, Creation and the Existence of God in Medieval Islamic and Jewish Philosophy, s Cemil Saliba, Tarihü l-felsefeti l-arabiyye, Beyrût, Dârü l-kitâbi l-lübnânî, 1986, s ; Ömer Ferruh, Tarihu Fikri l- Arabi ilâ Eyyâmi İbn Haldûn, Beyrut, Dârü l- İlm li l-melâyin, 1981, s İbn Sînâ, Kitâbü l-hudûd, çev. Muhammed Mehdi Füladvend, Tahran, Encümen-i Felsefe-i İran, 1979, s. 55. Filozofun aynı konuya ilişkin yaklaşık ifadeleri için bkz. a.mlf., en-necât, s. 218.

23 İbn Sînâ ve Âlemin Ezelîliği Tartışmaları 23 bir başlangıcının olması gerektiğini öne sürmüş ve böylece onların hâdis olduklarını göstermeye çalışmıştır. 22 Nazzâm ın, âlemin ontolojik olarak ezelîliğini savunan Dehrîlere karşı yaptığı bu eleştiri, Gazâlî tarafından ay üstü âlemin zamansal açıdan ezelî olduğunu savunan İbn Sînâ ya karşı tekrarlanır. 23 İbn Sînâ bu hususta kendisine yapılan veya yapılabilecek eleştirilere karşı evvelemirde, hareket ve zamanın ontolojik anlamda ezelîliğini savunmak ile zamansal anlamda ezelîliğini savunmak arasında fark olduğunu ortaya koyar. Kendisinin hareketi bizatihi zorunlu varlık olarak görmediğini ifade eden filozof, hareketin hareket ettiriciden devamlı surette akması tabirinin, hareketin kendinde zorunlu varlık olduğu sonucunu doğurmadığını belirtir. Bu şekilde filozof kendisini, hareketin ontolojik anlamda kıdemini ve mutlak anlamda başlangıçsız olduğunu savunan Dehrîlerin yaklaşımından ayırt etmektedir. Filozof, Dehrîlerin savunduğunun tam tersine hareket ve zamanın ontolojik bir başlangıcı olduğunu; bunun da Tanrı yönünde olduğunu dile getirir. 24 İbn Rüşd de Gazâlî nin eleştirilerine, İbn Sînâ ile benzer bir şekilde cevap verir ve filozofları savunur. 25 İbn Sînâ, zamanı zati hudûsun konusu görmeyip onun için zamansal bir başlangıç varsaymamız hâlinde, felsefi olarak tutarlı bir sonuca ulaşmamızı imkân dışı görür. Ona göre, zamanı ezelî görmeyip bir noktadan başlatmış olursak, söz konusu kavramın önceliği ve sonralığı barındırması dolayısıyla onu başlattığımız noktanın da bir öncesi ile sonrasının bulunması zorunlu olarak ortaya çıkmaktadır. Dile getirilen öncelik ile sonralık zamanı meydana getirdiğinden, onu başlattığımız noktadan evvel bir önceliğin bulunması gerekmektedir. Söz konusu bu öncelik, zaman kavramına dâhil olduğu için zamanı başlattığımız noktadan evvel de bir zaman olmak zorundadır. Zamanı önceleyen şeyin yine zaman olduğunu; dolayısıyla zamanın öncelik veya sonralık kavramlarıyla herhangi bir irtibatı bulunmaması gerektiğini ifade eden İbn Sînâ, buradan hareketle birbirini doğuran ve bizi teselsüle götüren zaman kavrayışını reddeder ve bir bütün olarak zamanın bitişik ( muttasıl ) ve ezelî olduğunu savunur. 26 Hiç kuşkusuz zamanın bitişikliğini ve ezelîliğini sağlayan, onun varlık illetini teşkil eden ve konumsal ile döngüsel bir hüviyete sahip sonsuz gökyüzü hareketidir. 27 Gökyüzü hareketi, kendiliğinden oluşmaz; onun da bir varlık illeti olmak zorunda- 22 Austryn H. Wolfson, Kelâm Felsefeleri, s Gazâlî, Tehâfütü l-felâsife, s Ayrıca bkz. Mübahat Türker, Üç Tehâfüt Bakımından Felsefe ve Din Münâsebeti, s. 211; Fatih Toktaş, İslâm Düşüncesinde Felsefe Eleştirileri, s İbn Sînâ, eş-şifâ et-tabî iyyât: (1) es-semâ ü t-tabî î, s İbn Rüşd, Tehâfütü t-tehâfüt, s İbn Sînâ, Risâle fî mâ Takarrara İndehü mine l-hükûmeti fî Huceci l-müsbitin li l-mâdî Mebde en Zemâniyyen ve Tahlîlihâ ila l-kıyâsât, (Hudûsü l- Âlem, haz. Mehdi Muhakkik, Tahran, Müessese-i Mutâlaât-ı İslâmî, 1377 içinde) s. 156; a.mlf., eş-şifâ et-tabî iyyât: (1) es-semâ ü t-tabî î, s ; a.mlf., el-mübâhasât, s İbn Sînâ, el-işârât ve t-tenbîhât, C. III, s. 163.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM FELSEFE TARİHİ I Ders No : 0070040158 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya ÖTÜKEN MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya Üniversitesi, Tarih Bölümü nden mezun oldu. 2008 yılında

Detaylı

İbn Sînâ nın Kelâmcıların Hudûs Görüşüne Yönelttiği Eleştiriler *

İbn Sînâ nın Kelâmcıların Hudûs Görüşüne Yönelttiği Eleştiriler * İbn Sînâ nın Kelâmcıların Hudûs Görüşüne Yönelttiği Eleştiriler * Muhammet Fatih KILIÇ Araş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi Felsefe Bölümü Özet Bu çalışma, kelâmcıların hudûs görüşüne İbn Sînâ nın yönelttiği

Detaylı

"Medeniyet" Üsküdar'da tartışılacak

Medeniyet Üsküdar'da tartışılacak On5yirmi5.com "Medeniyet" Üsküdar'da tartışılacak Bağlarbaşı Kültür Merkezi 9-10 Şubat tarihlerinde 'Yüceltme ve Reddiye Arasında Medeniyeti Anlamak' başlıklı uluslararası bir sempozyum yapılacak. Yayın

Detaylı

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL. İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya ISBN 978-605-4829-05-7 869 sayfa, 45 TL. VII. yüzyılın başlarında kadim medeniyet havzalarında canlılığını neredeyse kaybetmiş olan felsefe,

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURÂN A ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR ILH333 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU İLH322 6 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Türkçe Lisans Dersin Türü Yüz Yüze

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1. BÖLÜM İSLÂM FELSEFESİNE GİRİŞ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1. BÖLÜM İSLÂM FELSEFESİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 1. BÖLÜM İSLÂM FELSEFESİNE GİRİŞ / Ömer Mahir Alper 1. İslâm Felsefesi nin Mâhiyeti ve İslâm Felsefesi Tabirinin Kullanımı...13 2. İslâm Felsefesinin Alanı ve Kapsamı...18 3. Felâsife

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İSLAM EĞİTİM TARİHİ ILA323 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin

Detaylı

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu. Türk İslam Bilginleri: İslam dini insanların sadece inanç dünyalarını etkilemekle kalmamış, siyaset, ekonomi, sanat, bilim ve düşünce gibi hayatın tüm alanlarını da etkilemiş ve geliştirmiştir Tabiatı

Detaylı

ĐBN MEYMÛN DA TANRI-ÂLEM ĐLĐŞKĐSĐ Hüseyin Karaman, Karadeniz Basın Yayın, Rize 2007, 261 s.

ĐBN MEYMÛN DA TANRI-ÂLEM ĐLĐŞKĐSĐ Hüseyin Karaman, Karadeniz Basın Yayın, Rize 2007, 261 s. sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 18 / 2008, s. 195-201 tanıtım-değerlendirme ĐBN MEYMÛN DA TANRI-ÂLEM ĐLĐŞKĐSĐ Hüseyin Karaman, Karadeniz Basın Yayın, Rize 2007, 261 s. Bayram KURT * Ortaçağ

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989 ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ Adı Soyadı: Nuri ADIGÜZEL Doğum Tarihi: YAHYALI 13 MART 1962 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi 1985 Y. Lisans Sosyal Bilimler

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 İçindekiler Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 Ebû Mansûr el-mâtürîdî 1. Hayatı 21 2. Siyasî ve İlmî Çevresi 25 3. İlmî Şahsiyeti 28 4. Eserleri 31 4.1. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 31 4.2.

Detaylı

ISSN 2146-7846 ISSN 2146-7846

ISSN 2146-7846 ISSN 2146-7846 ISSN 2146-7846 J ISSN 2146-7846 J Yayınlayan Kurum / Publishing Institution: Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi / Bozok University Revelation Faculty Dil/Language: Türkçe, İngilizce, Arapça, Almanca,

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri) ARAŞTIRMA ALANLARI 1 Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı alanlarına dair araştırmaları kapsar. 1. Kur an tarihi 2. Kıraat 3. Memlükler ve

Detaylı

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15 İçindekiler Önsöz 11 Kısaltmalar 15 EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRÎDÎ 17 Hayatı 17 Siyasî ve İlmî Çevresi 20 İlmî Şahsiyeti 22 Eserleri 25 a. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 25 b. Usûl-i Fıkıh 29 c. Tefsir ve Kur an İlimleri

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH 210 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH 307 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

FARABİ DE BEŞ TÜMEL. Doktora Öğrencisi, Sakarya İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı,

FARABİ DE BEŞ TÜMEL. Doktora Öğrencisi, Sakarya İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı, FARABİ DE BEŞ TÜMEL Yakup ÖZKAN Giriş Farabi (ö. 950) ortaçağın en önemli felsefecilerinden biridir. Eserlerinin arasında Mantık Bilimi ile ilgili olanları daha fazladır. Farabi, mantıkçı olarak İslam

Detaylı

İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi

İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi Ahlâk Düşüncesi Projesi İSLAM İSLAMAHLÂK AHLÂKDÜŞÜNCESİ DÜŞÜNCESİ PROJESİ PROJESİ düşüncesi düşüncesiiçerisinde içerisindepek pekçok çokdisiplin disiplintarafından tarafındantartıtartışılagelmiş şılagelmiş

Detaylı

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Yrd.Doç.Dr. Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Yrd.Doç.Dr. Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Yrd.Doç.Dr. Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ Yazarlar Prof.Dr. Kemal Sözen Prof.Dr. Mevlüt Uyanık Doç.Dr. Aygün Akyol Doç.Dr. Hasan Akkanat Doç.Dr. İbrahim Çetintaş

Detaylı

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2018-2019 BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ Öğretim Bilim Okutacağı Ders ve Derste Takip Edilecek Materyaller Ali KAYA Hadis

Detaylı

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 7. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 7.1. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kelam; naslardan hareketle inanç esaslarını ve insanın düşünce yapısına ilişkin temel

Detaylı

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ Yazarlar Prof. Dr. Kemal Sözen Prof. Dr. Mevlüt Uyanık Doç. Dr. Ali Kürşat Turgut Doç. Dr. Aygün Akyol Doç. Dr. Hamdi

Detaylı

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAP DİLİ VE EDEBİYATI I İLH 103 1 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÇORUM İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÇORUM İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÇORUM İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ISSN 1303-7757 2003/1 Yıl: 2, Cilt: II, Sayı: 3 GAZI UNIVERSITY THE JOURNAL OF CORUM FACULTY OF THEOLOGY ISSN 1303-7757 2003/1 Year: 2, Vol.:II, Issue:

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : 00004003 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : MANTIK Ders No : 0070040047 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön

Detaylı

SAİD HALİM PAŞA NİÇİN ÖNEMLİDİR? Vahdettin Işık - 6 Aralık

SAİD HALİM PAŞA NİÇİN ÖNEMLİDİR? Vahdettin Işık - 6 Aralık SAİD HALİM PAŞA NİÇİN ÖNEMLİDİR? Vahdettin Işık - 6 Aralık 2005 http://www.dunyabulteni.net/manset/348018/said-halim-pasa-nicin-onemlidir Said Halim Paşa nın ortaya koyduğu birikim bugün için hala olup

Detaylı

İslâm Düşüncesinin Dönüşüm Çağında. Editörler: Ömer Türker Osman Demir

İslâm Düşüncesinin Dönüşüm Çağında. Editörler: Ömer Türker Osman Demir Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 739 İSAM Yayınları 153 İlmî Araştırmalar Dizisi 65 Her hakkı mahfuzdur. İslâm Düşüncesinin Dönüşüm Çağında FAHREDDİN er-râzî Editörler: Ömer Türker Osman Demir

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH 427 7 3+0 3 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV 2+0 2 2 Ön Koşul Dersler Yardımcıları Amacı Öğrenme Bu dersin genel amacı; felsefe adı verilen rasyonel faaliyetin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı,

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI

DERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE 1 Dersin Adı: Ortaçağ ve Rönesans ta Felsefe 2 Dersin Kodu: FLS 1012 3 Dersin Türü: Zorunlu 4 Dersin Seviyesi: Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 6 Dersin Verildiği Yarıyıl: 7 Dersin

Detaylı

İSLAM FELSEFESİ DOKTORA YETERLİLİK OKUMA LİSTESİ

İSLAM FELSEFESİ DOKTORA YETERLİLİK OKUMA LİSTESİ İSLAM FELSEFESİ DOKTORA YETERLİLİK OKUMA LİSTESİ I. Klasik Metinler 1. Kindî, Felsefî Risaleler, Mahmut Kaya (İstanbul: Klasik, 2013). 2. Âmirî, Kitabu l-emed ale l-ebed: Sonsuzluk Peşinde, çev. Yakup

Detaylı

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Editörler Prof. Dr. İsmail Erdoğan - Doç. Dr. Enver Demirpolat İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Yazarlar Prof. Dr. İsmail Erdoğan Doç.Dr. Enver Demirpolat Doç.Dr. İrfan Görkaş Dr. Öğr.Üyesi Ahmet Pirinç

Detaylı

insan toplum Değerlendirmeler

insan toplum Değerlendirmeler insan toplum Değerlendirmeler the journal of humanity and society Cahid Şenel, Yeni Eflâtunculuğun İslâm Felsefesine Yansımaları, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2017, 331 s. Değerlendiren: Hatice Toksöz Ülkemizde

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : KELAM TARİHİ Ders No : 0070040093 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 12 Sayı 1 Ocak-Haziran 2012 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 2012 (12/1) Ocak-Haziran

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER. Murat DEMİRKOL. Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Reşadiye-Tokat/1969.

ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER. Murat DEMİRKOL. Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Reşadiye-Tokat/1969. ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER Adı-Soyadı: Unvan: Doğum Yeri ve Yılı: Bölüm: Murat DEMİRKOL Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Reşadiye-Tokat/1969 Felsefesi) Tlf: 0312 324 15 55 Cep tlf: 0545 467 10 87 E-Posta: m.demirkol@ybu.edu.tr

Detaylı

İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ TÜRKÇE MAKALELER İÇİN REFERANS KURALLARI

İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ TÜRKÇE MAKALELER İÇİN REFERANS KURALLARI İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ TÜRKÇE MAKALELER İÇİN REFERANS KURALLARI Güncelleme: İslâm Araştırmaları Dergisi nin son sayısında görüleceği üzere, dipnot gösterimlerinde belirli bir neşir hakkında okuyucunun

Detaylı

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

SOSYOLOJİSİ (İLH2008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DİN SOSYOLOJİSİ (İLH2008) KISA ÖZET-2013

Detaylı

İSLÂM FELSEFESİ. TARİH ve PROBLEMLER. editör M. Cüneyt Kaya

İSLÂM FELSEFESİ. TARİH ve PROBLEMLER. editör M. Cüneyt Kaya İSLÂM FELSEFESİ TARİH ve PROBLEMLER editör M. Cüneyt Kaya İSAM Yayınları 152 İlmî Araştırmalar Dizisi 63 İSLÂM FELSEFESİ Tarih ve Problemler editör M. Cüneyt Kaya Bu kitap İsam Yönetim Kurulunun 21.10.2011

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR V İLH 403 7 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi Biliminin Doğuşu 18. yüzyıla gelene değin özellikle sosyal bilimler felsefeden bağımsız olarak ayrı birer bilim disiplini olarak özerklik kazanamamışlardı Tarih

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS EVRENSEL İNSANİ DEĞERLER İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS EVRENSEL İNSANİ DEĞERLER İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS EVRENSEL İNSANİ DEĞERLER İLH320 6 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI ALANLAR ve ÖNCELİKLER AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI 1- Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı na dair araştırmaları 1. Kur an tarihi 2. Kıraat

Detaylı

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İslam coğrafyasında gelişen tıp tarihi üzerine çalışan bilim adamlarının bir kısmı İslam Tıbbı adını verdikleri., ayetler ve hadisler ışığında oluşan bir yapı olarak

Detaylı

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IV/2 (Güz 2011), ss. 179-183. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU Halil İbrahim Bulut, Araştırma Yayınları, Ankara, Nisan 2011,

Detaylı

FOCUS ON LANGUAGE and MULTI MEDIA LANGUAGE ASSISTANT

FOCUS ON LANGUAGE and MULTI MEDIA LANGUAGE ASSISTANT June21,2011 ADEEPAPPROACH TOTURKISH SUGGESTIONCARDFORSELF DIRECTEDLEARNING CARDNUMBER:7 THEME:DİNVEFELSEFE RELIGIONANDPHILOSOPHY (Sufilik,İslâmiyeteGiriş,FârâbiveÇokkültürlülük) (Sufism,IntroductiontoIslam,Farabiand

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH 313 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Detaylı

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem 3801101 3802101 Kur'an Okuma ve Tecvid I 3801111 3802111 Arapça Dil Bilgisi I 2 2 3 3 3801112 3802112 Arapça Okuma-Anlama

Detaylı

Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık

Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık İslam Coğrafyasının en batısı ile en doğusunu bir araya getiren Asya- Afrika- Balkan- Ortadoğu Üniversiteler Konseyi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde resmen kuruldu.

Detaylı

Altın Ayarlı İslâmi Finans

Altın Ayarlı İslâmi Finans Altın Ayarlı İslâmi Finans 09 Ağustos 2011 Salı Uluslararası platformlarda paranın İslâmileştirilmesi konusu epeydir gündemde. Paranın İslâmileştirilmesinden kasıt para ile ilgili ne varsa, ekonomik faaliyetlerden

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER Fowler ın kuramını oluşturma sürecinde, 300 kişinin yaşam hikayelerini dinlerken iki şey dikkatini çekmiştir: 1. İlk çocukluğun gücü. 2. İman ile kişisel

Detaylı

ONTOLOJİK KANIT VE AHLAK KANITI İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ. Prof. Dr. Metin YASA

ONTOLOJİK KANIT VE AHLAK KANITI İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ. Prof. Dr. Metin YASA 5 İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ Prof. Dr. Metin YASA 1 Ünite: 5 Prof. Dr. Metin YASA İçindekiler 5.1.... 3 5.1.1. Genel Anlamda Tanrı nın Varlığını Kanıtlamaya Duyulan Gereksinim...

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS SİYER II İLH 114 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

MANASTIR TIBBI (Monastic Medicine)

MANASTIR TIBBI (Monastic Medicine) MANASTIR TIBBI (Monastic Medicine) Hipokratik-Galenik Tıp ekolunun devamı Cerrahi teknikler bilinmesine rağmen, yüksek enfeksiyon riski nedeniyle zorunlu haller dışında pek uygulanmıyor Tam olarak hangi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK DİLİ I Ders No : 00700400 : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön Koşul

Detaylı

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Yıl 3 Sayı 1 Mayıs 2010 .. / Özet: Hadislerin anlaşılmasında aklın putlaştırılması Batıyla geniş bir etkileşim

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK) KODU DERSİN ADI Kredi İLH001 ARAPÇA 26 0 26 26 Konu Başlıkları (Yıllık) T

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TÜRK DİLİ II TRD103 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

idealonline Elektronik veri tabanı tanıtımı www.idealonline.com.tr

idealonline Elektronik veri tabanı tanıtımı www.idealonline.com.tr idealonline Elektronik veri tabanı tanıtımı www.idealonline.com.tr İdealonline Sosyal bilimler ve fen bilimleri alanlarında Türkçe dergilerden ve kitaplardan oluşan elektronik veritabanı platformu İdealonline

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ I SDT

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ I SDT DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ I SDT203 3 3 + 0 3 4 Ön Koşul Dersleri Yok Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 İÇİNDEKİLER KISALTMALAR 11 ÖNSÖZ 13 G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 B r nc Bölüm KLASİK İSLÂMÎ PARADİGMA ve ORYANTALİST PARADİGMA 25 I. ORYANTALİST PARADİGMA ve KURUCU

Detaylı

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI Z/S K/ Z/S K/ EK-1 T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI ARAPÇA HAZIRLIK SINIFI PROGRAMI Hazırlık 1. Yarıyıl İİH001 Arapça Dilbilgisi

Detaylı

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN IÇERIK ÖNSÖZ 13 Giriş DİN VE AKAİT Günümüzde Din Algısı Sosyal Bilimcilere Göre Din İslam Açısından Din Dinin Anlam Çerçevesi İslam Dini İslam ın İnanç Boyutu Akait İman İman-İslam Farkı İman Bakımından

Detaylı

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı Adı Soyadı: Mustafa KARATAŞ Ünvanı: Doç.Dr. Ana Bilim Dalı: Hadis Ana Bilim Dalındaki Konumu: Öğretim Üyesi E-Posta: mkaratas@istanbul.edu.tr Web: www.mustafakaratas.com ÖĞRENİM DURUMU VE AKADEMİK ÜNVANLAR

Detaylı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ Furkan Güldemir, Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Tarihsel Süreç Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık

Detaylı

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ İlim Dallarının Düşünce Temellerini Araştırma Enstitüsü TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ TARİHSEL EPİSTEMOLOJİYE GİRİŞ Alparslan AÇIKGENÇ Yıldız Teknik Üniversitesi 15 Ekim 2011 Ankara Gelenek, bir toplumdaki

Detaylı

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGIN SETA Abdullah YEGİN İstanbul

Detaylı

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1994. Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1994. Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı ve Soyadı :Muammer BAYRAKTUTAR 2. Ünvanı : Yrd. Doç. Dr. 3. Görevi : Öğretim Üyesi/Dekan Yrd. 4. Görev Yeri : Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 5. İletişim : muammerbayraktutar@hotmail.com

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : DİNLER ARASI İLİŞKİLER Ders No : 0070040203 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

Tahsin Görgün-Yayınlar ve Çalışmalar 1. Tahsin Görgün (Kısa Özgeçmiş)

Tahsin Görgün-Yayınlar ve Çalışmalar 1. Tahsin Görgün (Kısa Özgeçmiş) Tahsin Görgün-Yayınlar ve Çalışmalar 1 Tahsin Görgün (Kısa Özgeçmiş) 1961 yılında Sivas ta doğdu. Sivas İmam-Hatip Lisesini bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi nde lisans eğitimi yaptı

Detaylı

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı) T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı Sayı : 34394187-399- 24/04/2015 Konu : Lisans Öğretim Programı Değişiklik Önerisi REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 14 Sayı 2 Temmuz-Aralık 2014 T. C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 2014 (14/2)

Detaylı

ESOGÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2010 YILINDAN İTİBAREN UYGULANAN PROGRAM DERSLERİ I.ÖĞRETİM I. DÖNEM

ESOGÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2010 YILINDAN İTİBAREN UYGULANAN PROGRAM DERSLERİ I.ÖĞRETİM I. DÖNEM ESOGÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2010 YILINDAN İTİBAREN UYGULANAN PROGRAM DERSLERİ I.ÖĞRETİM 1 I. DÖNEM 181111005 Türk Dili I Z 2 0 2 0 2 181111006 İngilizce I Z 2 0 2 0 2 181111007 Atatürk

Detaylı

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2014-2015 Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK) KODU DERSİN ADI T U Kredi AKTS İLH001 ARAPÇA 26 0 26 26 Konu

Detaylı

------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ ------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Platformu (İSTTP); TASAM öncülüğünde İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletlerin temsilcileri ile dünyanın

Detaylı

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI Sayı : 47 Tarih : 04.09.2012 Toplantıda Bulunanlar : 1. Yrd. Doç. Dr. Süleyman TURAN, Müdür V. 2. Prof.

Detaylı

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH 202 4 2+0 2 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Türkçe Lisans Dersin Türü Yüz Yüze / Zorunlu

Detaylı

İslâm Felsefesi El Kitabı

İslâm Felsefesi El Kitabı İslâm Felsefesi El Kitabı Genel Editör ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Eyüp Baş Editör Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya Yazarlar Prof. Dr. Ali Durusoy Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya

Detaylı

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 10 (2016), ss

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 10 (2016), ss Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 10 (2016), ss.179-186. Fatih Toktaş İslam Düşüncesinde Felsefe Eleştirileri İstanbul: Klasik Yayınları, 2.Baskı, 2013, 211 s. İslam düşüncesinde

Detaylı

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ARAB DİLİ VE BELAGATİ Arap Dili ve Belagati Anabilim Dalı, İslâm dininin temel kaynaklarını doğrudan anlayabilmek, temel İslâm bilimleri ve kültür tarihi alanlarında yazılmış olan

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik BURCU ŞENTÜRK 1984 yılında Eskişehir de doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü nü bitirdi. ODTÜ Sosyoloji Bölümü nde yüksek

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK KÜLTÜRÜNDE HADİS (SEÇMELİ) Ders No : 0070040192 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

Halil Aydınalp. Nazarî Tasavvufun Kurucusu: Sadreddin Konevî Ekrem Demirli İstanbul: İSAM Yayınları, sayfa.

Halil Aydınalp. Nazarî Tasavvufun Kurucusu: Sadreddin Konevî Ekrem Demirli İstanbul: İSAM Yayınları, sayfa. Kitâbiyat günümüzde internet siteleri vardır. Diğer taraftan bu sitelerin kimler tarafından kurulduğu, hangi amaca hizmet ettiği ve içeriğinin nasıl doldurulduğu kesinlik arz etmemektedir. Bilgiden ziyade

Detaylı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ GENEL YAYIN İLKELERİ

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ GENEL YAYIN İLKELERİ KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ GENEL YAYIN İLKELERİ 1. Karadeniz Teknik Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi hakemli bir dergidir. Yılda iki kez yayımlanır. 2. KTÜİF Dergisi

Detaylı

ISSN: ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

ISSN: ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ISSN: 2148-0494 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Cilt/Volume: 1 Yıl /Year: 1 Sayı/Issue: 2 Güz/Autumn 2013 Abant İzzet Baysal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Cilt: 1

Detaylı

Sultantepe Mah. Cumhuriyet Cad. Fısatıkağacı İş Merkezi, No 39/1, Üsküdar İstanbul

Sultantepe Mah. Cumhuriyet Cad. Fısatıkağacı İş Merkezi, No 39/1, Üsküdar İstanbul Klasik İslam Düşüncesinde İnsan Tanımları Çalıştayı Kütahya da Gerçekleştirildi Klasik İslam Düşüncesinde İnsan Tanımları Çalıştayı, İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi kapsamında, İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği,İlmi

Detaylı