ÇOCUKLUK ÇAĞI HEPATİT A PREVALANSI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇOCUKLUK ÇAĞI HEPATİT A PREVALANSI"

Transkript

1 T.C. Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği Şef: Prof.Dr. Murat Elevli ÇOCUKLUK ÇAĞI HEPATİT A PREVALANSI (Uzmanlık Tezi) Dr. Kenan ARSLAN İstanbul 2006

2 Uzmanlık eğitimim süresince başta hekimliğe bakışımızı değiştiren Klinik Şefim Sayın Prof. Dr. Murat ELEVLİ ye, Şef muavinimiz Dr Nilgün Selçuk Duru ya çalışmalarımda bana yol gösteren tez uzmanım Sayın Uzm. Dr Ayşe AYAZ a, tüm asistanlığım süresince desteğini esirgemeyen, eğitimime katkıda bulunan hocama ve uzmanlarıma, Çocuk Kliniği nin yükünü birlikte omuzladığımız asistan arkadaşlarıma saygı ve teşekkürlerimi sunarım. Dr. Kenan ARSLAN

3 İÇİNDEKİLER Sayfa I-GİRİŞ 1 II-TARİHÇE..3 III-GENEL BİLGİLER 5 IV-MATERYAL VE METOD..22 V-BULGULAR 24 VI-TARTIŞMA.31 VII-SONUÇ...37 VIII-ÖZET. 38 IX-KAYNAKLAR 39

4 GİRİŞ Akut viral hepatitler pediatri alanında çalışan hekimlerin oldukça sık olarak karşılaştıkları bir hastalık grubunu oluşturmaktadır. Sık görülmesinin yanında morbidite ve mortalite açısından da sorunlara neden olabilmesi hastalığa ayrı bir önem kazandırmaktadır. Ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde bu hastalığın önemi bir kat daha artmaktadır. Türkiye de resmi rakamlara göre her yıl dolayında yeni viral hepatit olgusu ihbarı yapılmaktadır (1). Gelişmiş ülkelerde hijyen koşullarının iyi olması nedeniyle fekal-oral yolla bulaşan A tipi hepatit büyük ölçüde kontrol altına alınmasına karşın, artan tıbbi girişimler, parenteral tedaviler, transfüzyonlar, drog alışkanlığı gibi nedenler parenteral yolla bulaşan hepatit tiplerinde relatif bir artışa neden olmaktadır. Hijyen koşulları yeterli olmayan ülkemizde A tipi viral hepatit sık olarak görülmekte, bunun yanında parenteral yolla bulaşan hepatit etkenlerinin oranı da gittikçe artmaktadır. Hepatit A virüs (HAV) enfeksiyonu özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak görülür. Genellikle onbeş yaş altı sık olup küçük yaşlarda daha çok anikterik olarak geçirilmektedir. Yaş ilerledikçe ikterik olgular artmaktadır. Çocuklarda görülen asemptomatik hepatit A enfeksiyonları toplumda HAV ın kaynağını teşkil etmektedir (2). 1

5 Gelişmiş ülkelerde ileri sanitasyon koşullarına bağlı olarak çocuklarda ve genç erişkinlerde anti-hav prevalansı düşüktür ( 3 ). Enfeksiyonların % i genç yetişkinlerde ikterik hastalık olarak ortaya çıkmaktadır. Gelişmiş bölgelerdeki risk gruplarını az gelişmiş ülkelere seyahat edenler, yuva personeli, tıbbi laboratuar işlerinde çalışanlar oluşturmaktadır (4). HAV enfeksiyonlarının çocuklarda asemptomatik seyretmesi hepatit A sıklığının kesin olarak belirlenmesini güçleştirmektedir. Çalışmamızda İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Polikliniği ne çeşitli nedenlerle başvuran 1-16 yaş arası 467 çocuğun HAV serolojilerini değerlendirdik. Böylece asemptomatik seyreden HAV enfeksiyonu sıklığını, sosyo-ekonomik düzey ve yaş gruplarına göre dağılımını belirlemeyi amaçladık. Ayrıca 16 yaş üstü erişkinlerde HAV sıklığının tayini amacıyla 154 erişkin olguyu çalışmamıza ekledik. 2

6 TARİHÇE Tıp tarihine bakıldığında ilk kez Hippocrates in viral hepatite bağlı olduğu sanılan bulaşıcı sarılığı tarif ettiği görülür. XIII. yüzyılda İtalya da Papa Zacharias yazdığı bir mektupta sarılık salgınından söz etmektedir (5). Hastalığın bilimsel ilk tanımlaması 1865 te Virchow tarafından yapılmış ve koledokta mukuslu bir birikim gördüğünden kataral ikter ismi verilmiştir. XX. yüzyıla gelindiğinde, özellikle 2. Dünya Savaşı nda edinilen deneyimler viral hepatit üzerine dikkatleri çekmiş, ilk kez Mac Callum serum hepatiti ve infeksiyöz hepatit olarak iki tip tanımlamıştır (6). Ancak bu yıllarda hastalık deney hayvanlarına bulaştırılamadığından, bu çalışmalar gönüllüler üzerinde yapılmıştır ların başında Krugman ve arkadaşları referans HAV suşu MS-1 i izole etmişlerdir (7) te Blumberg tarafından rastlantısal olarak Avustralya Antijeni nin bulunması HBV nin tanımlanmasında ilk basamak olmuştur yılında Dane tarafından virüsün esas partikülü bulunmuştur te Feinstone infekte gönüllülerin dışkılarında hepatit A viryonlarını saptamıştır yılında Provast ve Hillerman hücre kültüründe HAV üretmeyi başarmış, bu da aşı geliştirilmesi için önemli bir aşama olmuştur (8). Daha 1970 li yıllarda A ve B hepatit virüsleri dışında başka ajanlarında benzer klinik tablolara yol açtığı düşünülmüş ve non A non B hepatiti terimi kullanılmaya başlanmıştır. Son on yılda birden çok olduğu düşünülen bu virüslerle 3

7 ilgili pek çok klonlama çalışması yapılmış ve bugün A,B,C,D,E, ve G virüsü olmak üzere altı virüs tanımlanmıştır. 4

8 GENEL BİLGİLER Viral hepatitler: Son yıllarda viral hepatitler konusunda çeşitli alanlarda yapılan çalışmalar, hastalığın kontrol altına alınması açısından birçok yenilikleri beraberinde getirmiştir. Bu yenilikler: 1- Klasik viral hepatit etkenlerinin (A ve B tipi viral hepatit ) moleküler yapılarının belirlenmesi ve tanıda yardımcı serolojik markerların ortaya çıkarılması. 2- Yeni viral hepatit formlarının bulunması. (delta, epidemik NonA NonB ). 3- Çeşitli hepatit tiplerine karşı duyarlı kişilerin epidemiyolojik olarak belirlenmesi ve değerlendirilmesi. 4- İmmün proflaksi yoluyla hepatotrofik virüs yayılmasının önlenmesi. 5- Rekombinant DNA tekniğiyle yeni hepatit aşılarının geliştirilmesi. 6- Hepatit A aşısının geliştirilmesi. 7- Non A non B virüsünün izolasyonudur. 5

9 Başlıca 6 spesifik virüs tipiyle akut viral hepatit oluşmakla birlikte nadiren başka virüslerle de akut viral hepatitler oluşmaktadır. Herpes simplex virüs, sitomegalovirus, rubella virüsü, Ebstein-Barr virüsü gibi birçok virüsler karaciğer patolojilerine neden olabilir. Ancak bu virüslerle oluşan hepatit primer özellikte değildir, klinik tablonun yalnızca bir öğesini oluşturur. Akut Hepatit A (AHA): A Hepatit A Virüsünün Yapısı ve Biyolojisi A tipi hepatit enfeksiyoz hepatit olarak tanımlanır ve ilk kez Hipokrat tarafından tarif edilmiştir. En sık görülen akut viral hepatittir. Hepatit A virüsü (HAV) küresel, zarfsız, nm çapında, RNA içeren bir virüstür. Viryon ikosahedral simetrili bir yüzey yapısına sahiptir. 32 kapsomerden oluşur. Sezyum kloritte (CsCI) S sedimantasyon katsayısı ve 1,33-1,34 gr/ml yoğunluk gösterir. Matür viryonun yanında yoğun partiküller (1,38-1,44 gr/ml) ve immatür partiküller (1,32-1,33 gr/ml) infekte insan ve şempanze dışkısından ve hücre kültüründen elde edilmiştir (9). Matür viryon her biri dalton ağırlığında ve 4 polipeptitten (VP1-4) oluşan 60 kopya içerir. İmmatür partiküller bunun yanında öncül bir protein (VPO, matürasyon sırasında VP2 ve VP4 e yıkılır) içerir. VP1 VP3 kısmen yüzeyde bulunurlar, VP2 ve VP4 ise partikülün iç kısmında yer alırlar (6). HAV genomu lineer tek sarmallı RNA dan oluşur ve 7478 nükleotid uzunluğundadır. Diğer picornavirusların genomu gibi fonksiyonel olarak 5 terminal uçta 734 nükleotid, 6681 nükleotid içeren tek bir open reading frame (ORF) ve 3 uçta 63 nükleotid içeren bir segmente ayrılabilir. Genomun molekül ağırlığı nondenatüre olarak 2,25x105, denatüre olarak 2,8x106 hesaplanmıştır. Diğer picornaviruslarla karşılaştırıldığında HAV genomunun G-C (guanozin sitozin) 6

10 oranı düşüktür (%38). Nükleotid sekansı diğer picornavirusların kendi aralarında gösterdiklerinden daha az homoloji gösterir (10). HAV genomu Escherichia colide klonlanmıştır (11). HAV picornaviridae ailesi içinde enterovirüs, cardiovirüs ve aphtovirüs ile birlikte beşinci bir cins olarak hepatovirüs adı ile sınıflandırılmıştır ( 12 ). Enterovirüsler gibi ph 3 te stabildir. Isıya karşı diğer picornavirüslerden daha dayanıklıdır. 60 ºC de 1 saat süreyle canlılığını korur. Kaynatma ile 5 dakikada tahrip olur. 25 ºC de, %42 nemde inaktive edilebilmesi için en az 1 ay gereklidir. -20 ºC de yıllarca infektivitesini korur. Sularda klorlama ile (0,2-0,3 mg/lt konsantrasyonda) kolayca öldürülebilir. Formalinle (37ºC, 72 saat süre ile, 1/4000 oranında; 25 ºC de 5 dakikada, %3 oranında ya da 25 ºC 1 dakikada % 8 oranında) inaktive edilebilir. Preasetik asit hastanede dezenfektan olarak kullanılmaya uygundur. Kan ve kan ürünleri UV-beta propiolakton kombinasyonu ile sterilize edilebilir (12 ). Dünyanın farklı bölgelerinden izole edilen insan HAV kökenlerinin sadece tek bir serotip olduğu belirlenmiştir. Ancak bazı nükleotid sekanslarında farklılıklar vardır. HAV hücre kültüründe üretilebilen ilk insan hepatit virüsü olmuştur. Provost ve Hillerman önce marmoset karaciğer hücreleri ve fetal rhesus kidney cells (FRh K6) kullanmış, Fösner ve arkadaşları ise insan hepatoma (PLL / PRF cells) hücre dizilerini kullanmışlardır (8). Ayrıca Afrika yeşil maymunu böbrek hücreleri (AGMK ) Vero hücreleri ve diğer bir çok hücre dizisi kullanılmıştır. HAV hücre kültüründe sitopatik etki göstermemektedir. Yavaş replike olması nedeniyle virüsü hücre kültüründe çoğaltmak ve izole etmek oldukça güçtür (13 ). 7

11 b Epidemiyolojisi : HAV ile infeksiyon dünyanın her yerinde yaygın olarak görülür. Ölüm olgularının nadir görülmesi hastalığın insidansını belirlemede mortaliteden çok morbidite ile ilgili verilerin dikkate alınmasını gerektirmektedir. Ancak bir çok faktör bunu güçleştirir. Subklinik olgular kaydedilmemektedir, dünyanın birçok yerinde laboratuvar şartları yetersiz olduğundan etyolojik ayırım yapılamamaktadır. Sonuç olarak HAV infeksiyonları olduğundan az bildirilmektedir. İnsidans hakkında bilgi edinmek için en geçerli yol farklı coğrafik bölgelerde anti HAV prevalansının saptanmasıdır. HAV, infekte tüm hastaların dışkılarında bulunur ve fekal-oral yolla bulaşır. Genellikle dışkıyla kontamine su ve yiyeceklerle veya kişisel yakın temas ile bulaşır. Özellikle çocuklarda anikterik olgu oranının yüksek olması, bu yaş grubunun endemik ülkelerde hastalığın yaygınlaşmasında önemli rol oynamasına neden olur. Viremi döneminin kısa olması, transfüzyon ile bulaşmanın nadir görülmesine yol açar. Homoseksüeller ve iv uyuşturucu bağımlılarında diğer hepatit etkenleri daha sık görülür (14). Vertikal geçişle ilgili yapılmış çalışmalar azdır. Yüksek sosyo ekonomik düzeyde anti-hav prevalansı düşük iken, gecekondu bölgelerinde prevalans yüksektir (15). Ilıman ülkelerde bulaşma sonbahar sonları ile kış başlangıcında olur. Ülkemiz açısından da bu dönemin, insidansın doruk noktalara ulaştığı dönem olduğu gösterilmiştir (16). Eğitim birliklerinde yaşayan askeri personel, özel bakım gereksinmesi olan kişilerin barındığı kurumlar, yuva ve kreşler, hastalık insidansının düşük olduğu ülkelerden yüksek olduğu ülkelere seyahat edenler infeksiyon açısından başlıca risk gruplarını oluşturur. 8

12 c Patogenez : Hastalık genellikle insandan insana bulaşır ve kaynak insan dışkısıdır. İnkübasyon periyodu ve hastalığın erken döneminde dışkıda virüs görülür. Transaminazların yükselişinden en az 6 gün önce dışkıda saptanır. Transaminazlar zirve yapmadan en az 13 gün öncesine dek sürer. (17) Transanimazlar zirve yaptıktan, sarılık ortaya çıktıktan sonra nadiren dışkıda saptanır. Dışkıda uzun süre virüs çıkartılması bugüne dek saptanmamıştır. Transaminaz değerleri 14 haftadan uzun süre yüksek kalan hastalarda bile ilk günden sonra dışkıdan kaybolmuştur(15) (Şekil 1). Virüs geçişi kan yoluyla da olabilir ancak bu nadir bir olaydır. Birkaç post transfüzyon hepatit A olgusu bildirilmiştir. (18 ) Hastalığın inkübasyon periyodu infeksiyon ile semptomların ortaya çıkması arasındaki dönemdir. İkterik olgularda ilk olarak idrar rengi koyulaşır. Genellikle inkübasyon periyodu 14 ila 40 gün arasındadır. Paranteral ve oral infeksiyonun inkübasyon periyodu aynıdır. İnfeksiyonun ilk belirtisi dışkıda HAV Ag nin saptanmasıdır. Hastalıktan yaklaşık 10 gün önce ortaya çıkar (19). Deneysel çalışmalarda infeksiyondan 1 2 hafta sonra HAV ilk olarak hepatositlerde gösterilmiştir. Şempanzelerin safrasında elektron mikroskopisi ile saptanabilir. Ancak karaciğerde yerleştikten sonra dışkıda görülebilir, bu da enkübasyon döneminin ardından olur. Viremi ise enkübasyon döneminin sonunda ve hastalığın başlangıç döneminde gözlenebilir (20) (Şekil 2). Virüs bağırsak epitel hücrelerinde gösterilememiştir. Bu bulgular enterovirüslerin aksine HAV ın bağırsakta çoğalamadığı, tek çoğalma yerinin hepatositler olduğu tezinin ortaya atılmasına yol açmıştır. Virüsün dışkıda görülmesi safra yoluyla bağırsağa atılması sonucudur. Bugün HAV infeksiyonunda virüsün gittiği ve çoğaldığı yer hususu tam olarak açıklık kazanamamıştır (21). 9

13 10

14 11

15 HAV hücre kültürlerinde sitopatik değildir (8). Yapılan çalışmalarda fibroblast kültürleri HAV ile enfekte edildiğinde virüsün çoğalmaya devam ettiği ancak hücre hasarı oluşmadığı görülmüş, daha sonra HAV enfeksiyonu geçirmekte olan bir kişinin periferik kan lenfositleri ortama ilave edildiğinde sitotoksik etki saptanmıştır (22). Bu durum kontrol grubu olarak alınan sağlıklı kişilerin periferik kanlarından elde edilen lenfositlerin ortama ilave edilmesiyle gözlemlenmemiştir. Klinik, histolojik manifestasyonların ve anti- HAV ın ortaya çıkışıyla viral ekspresyon azalır. Bu nedenle hepatoselüler hasarın virüsün direkt öldürücü etkisi ile değil gelişen immün reaksiyonlar sonucu oluştuğu kabul edilir. Doku kültürlerinde üretilen HAV virüsünün öldürücü etkisi görülmemiştir (23). Virüsün karaciğer hücresi içine inokülasyonu ile karaciğer hücre harabiyetinin başlangıcı arasında belirgin bir sürenin olması da virüsün direkt olarak sitopatik olmadığını gösterir (24). Hepatositler üzerine etkisi T hücre kontrolünde immünolojik mekanizmalar sonucu ortaya çıkmaktadır. Doğal öldürücü (NK) hücreler, lenfokinle aktive olmuş öldürücü hücreler ( LAK ) ve CD8+ T lenfositlerin patogenezde rolü olduğu ileri sürülmektedir. Akut viral hepatitlerde karaciğerin patolojik özellikleri benzerlik göstermektedir. Mikroskobik olarak nekroze hepatositler, parankimal hücre dejenerasyonu, diffüz lobüler inflamatuar reaksiyon ve karaciğer hücre kortlarının harabiyeti görülür. Bu parankimal değişikliklere, retiküloendotelyal hücre hiperplazisi, mononükleer hücrelerin periportal infiltrasyonu ve hücre dejenerasyonu eşlik eder. Nekroz alanlarında balonlaşma ve asidofilik cisimcikler görülür. Hastalığın geç dönemlerinde dejenere hepatositlerin olduğu bölgede makrofaj birikimi görülür. Hepatositlerin şişmesini takiben safra salgılanması engellenebilir ya da safra kanalları tıkanabilir hafta içinde hepatositler rejenere olurlar. Böyle fulminan olgular AHA lılarda %0.1 den az görülür ve prognozu görece daha iyidir (yaşama oranı % 40) (25). 12

16 d Klinik özellikler : Subklinik klinik HAV infeksiyonu oranı bazı çalışmalarda 10 / 1 kadar yüksek düzeylerde bildirilmiştir. Ancak prospektif çalışmalarda büyük çocuklar ve erişkinlerde 2 / 1 ve daha az oranda bildirilmektedir. İkterik hastalık ABD de 6 yaşın altında % 10 dan az, 6 14 yaş arası % 40-50, 14 yaşın üzerinde % olarak saptanmıştır (26). Hastalığın ilk bulguları genellikle nonspesifiktir. Tipik olarak 38 derece üzerinde ateş, yorgunluk, baş ağrısı, kusma, bulantı ve abdominal bulgularla ortaya çıkar. Daha seyrek olarak ishal, miyalji, nezle ve boğaz ağrısı ortaya çıkar. Nadiren döküntü görülebilir Şangay epidemisinde 8647 hastanede yatırılmış hastada kilo kaybı % 82, halsizlik % 80, ateş % 76, bulantı % 69, kusma % 47, karın ağrısı % 37, artralji % 6 oranında bildirilmiştir. Tong ve arkadaşları ise kendi serilerinde iştahsızlık, bulantı, kusma ve karın ağrısını % 51-75, miyalji % 32, üşüme duygusu % 27, ishal % 24, başağrısı % 22, artraji % 19, boğaz ağrısı % 7 ve döküntü % 7 olarak bildirmişlerdir (27) gün kadar süren non-spesifik dönem prodrom dönemi olarak da adlandırılabilir. Hastalarda ateş derece kadar olabilir, sıklıkla erişkinlerde izlenir ve 5 güne kadar uzayabilir. Halsizlik hemen tüm hastalarda vardır ve akşamları artar. Kilo kaybı da hemen hemen tüm hastalarda görülür ve yaklaşık 3-4 kilo kadar kayıp olur. Diğer semptomlar baş ağrısı, karın ağrısı, iştahsızlık, sigara, kahve ve yiyeceklerden tiksinme, bulantı ve kusmadır. Hastalarda artralji görülebilir ve çoğunlukla büyük eklemlerin tutulumu ile karakterizedir. Bu dönemde hastaların görülmesi halinde hastalar üst solunum yolu 13

17 enfeksiyonu tanısı alabilirler. Fizik muayenede hepatomegali, splenomegali, lenfadenopati, relatif bradikardi ve letarji saptanabilir. Artrit ve döküntü görülebilir. Prodrom dönemin ardından spesifik semptomlar ortaya çıkar. İdrar rengi koyulaşır, dışkı rengi açılır ve göz akları, deri rengi sararmaya başlar. Sarılığın nedeni, karaciğerin bilirubin metabolizması ile ilgili bütün fonksiyonlarının bozulmasıdır. Karaciğer hücresi kendisine gelen bilirubini kandan yeterince temizleyemez. Hücre içine alamaz, suda erir duruma getirdiği bilirubini de yeterince safraya atamaz. Bunların sonucu kanda bilirubin toplanır ve kan bilirubin düzeyi 2 mg/dl yi geçince dokular sarıya boyanmaya başlar. İdrara bol bilirubin geçtiği için idrar rengi koyulaşır. Sarılığın ortaya çıkışıyla hasta kendini iyi hisseder. Sarılıkla beraber kaşıntı ortaya çıkabilir. Genellikle çocuklarda kaşıntı görülmez. Çocuklarda ikterik dönem ortalama 8-11 gün sürer. Sarılık kaybolduktan sonra hastalar kendilerini tam olarak iyi hisseder. Bazılarında ise halsizlik, yorgunluk daha bir süre devam eder. Bu şekilde seyreden klinik tablo tipik ikterli A hepatiti tablosudur. İyileşme dönemi önce klinik iyileşme olarak gözlenir. Daha sonra 3-16 haftada biyokimyasal iyileşme olur. Histolojik iyileşme ise 6-18 haftada iyileşir. Akut iktersiz hepatit (anikterik hepatit) hastalığın abortif ve subklinik şeklidir. Özellikle 5 yaştan küçük çocuklarda bu tip hastalık, ikterik hepatitten daha sık görülmektedir. Mortalite hepatit A da % 0.1 dir. Hepatit A enfeksiyonlarında kronikleşme görülmez, taşıyıcılık durumu yoktur. 14

18 Atipik seyirli AHA lar: 1 / Kolestatik Hepatit A: Kolestaz tüm hepatit tiplerinde görülebilse de en sık hepatit A olgularında rastlanır ve özellikle erişkin olgularda belirgindir. İntrahepatik bir kolestaz söz konusudur. Koyu bir sarılık, kaşıntı, koyu renkli idrar ve renksiz dışkı ile karakterizedir. Billirübin düzeyleri mg/dl ye çıkar. Klinik tablo hafta kadar sürer. Kolestatik formun prognozu iyidir ve hastalar tamamen düzelir. Kronik karaciğer hastalığına dönüşüm bildirilmemiştir. Tedavide kortikosteroidler kullanılmaktadır (28). 2 / Fulminan Hepatit A: Sarılığın başlangıcından itibaren iki hafta içinde hepatik koma gelişmesi fulminan, 2-8 hafta içerisinde hepatik koma gelişmesi subfulminan olarak isimlendirilir. AHA olgularının % 0,1 den azında fulminan hepatit gelişir ve diğer etkenlere bağlı hepatitlerle karşılaştırıldığında yaşama şansı daha yüksektir (% 40) (25). Fatalite hızı % 0.14 olarak hesaplanmıştır (29).Yunanistan da fatalite hızı 5-14 yaş çocuklarda % 0.04, 49 yaş üzerinde % 2.7 olarak bulunmuştur (26). İngiltere de yapılan bir çalışmada 23 fulminan hepatit A olgusunun % 57 si ölümle sonuçlanmıştır (30). Şangay epidemisinde klinik olgudan 25 inde fulmanın hepatit gözlenmiştir. Yoğun nüfus içinde yaşama ve kötü sağlık koşulları HAV a bağlı fulminan hepatit oranını artırmakta ve gelişmiş ülkelerde insidans daha düşük bulunmaktadır. Hepatitin en ağır ve korkulan şekli fulminan hepatitdir. Başlangıçta akut ikterli hepatit gibidir. Birden ateş yükselir, inatçı kusmalar başlar. Sarılık koyulaşır, hastada hepatit ensefalopatisi tablosu ortaya çıkar. Bu tablonun başlıca bulgularından 15

19 birisi ağız kokusudur (fötor hepaticus). Şuur bulanık, uykuya eğilim vardır. Ajitasyonda olabilir, sonunda hasta komaya girer. Bu ağır tablonun nedeni yaygın karaciğer nekrozudur. Pıhtılaşma faktörlerinin yapılamamasına bağlı burun kanaması, gastrointestinal kanamalar, peteşi ve ekimozlar ortaya çıkar. Flapping tremor hastalığın fötor hepatikusla beraber geç tablosudur. Derin koma gelişen hasta ortalama bir haftada kaybedilir, eğer hasta iki hafta yaşayabilirse karaciğer kendini toparlar ve hasta iyileşir. A hepatitinde fulminan hepatit tablosu gelişmesi nadir görülür (31). 3 / Alevlenen (relapsing) Hepatit: Tipik akut hepatitin klinik olarak tamamen iyileşmesini takiben bir ya da daha fazla nüks görülebilir (32). AHA olgularının % 3-20 sinin 6-18 ay sonra tekrarladığı bildirilmiştir. Ancak bunun başka bir etkenle ortaya çıkmış olabileceğini öne süren araştırmacılar da vardır(33). Viral hepatite ait bulgular genellikle ilk semptomlara göre daha hafiftir. Tekrarlayan hepatit A enfeksiyonlarında tamamen iyileşme görülür. e İmmünolojik Yanıt: Anti-HAV pozitifliği genellikle transanimazlar yükselmeye başladığında saptanabilir. Hastalığın başlangıcında ölçülebilir düzeylere ulaşır, klinik bulguların belirginleşmesiyle yüksek titrelere ulaşır. Ancak nadiren antikor yanıtı oluşmadan klinik bulgular ortaya çıkabilir. Hastalığın ilk gününde anti-hav antikorlarının hemen tümü IgM dir. Genellikle Anti- HAV IgM 8-16 günde pik yapar ve hastalığın başlangıcından itibaren üç ve altı ayda ölçülemeyecek düzeylere düşer. Hastaların % 20 sinde bir yıla kadar pozitif kalabilir Anti-HAV IgM nin saptanması son zamanlarda geçirilmiş enfeksiyonu gösterir. IgG karakterindeki antikorlar ise IgM den yedi, on gün kadar sonra ortaya çıkar. Anti-HAV IgG nin serumda saptanması daha önce geçirilmiş enfeksiyonu gösterir (34). Anti-HAV IgG 16

20 hastalığın ikinci haftasında yavaş olarak yükselir ve 6-12 ayda maksimum düzeylere ulaşır (6). Gelişmiş ülkelerde infeksiyon daha ileri yaşta geçirildiğinden ömür boyu bağışıklık oluşur. Endemik bölgelerde erken çocuklukta infeksiyon geçirildiğinden Anti-HAV ileri yaşlarda ölçülemeyecek düzeylere düşebilir. A hepatitinde taşıyıcılık söz konusu değildir. Kronikleşme göstermez, fulminan gidiş % 0,1 oranındadır. Hipergammaglobulinemi akut hepatit A enfeksiyonlarında gözlenen bir durumdur ( 35 ). Hastalığın akut döneminde IgG, IgM, IgA değerleri normalin üst sınırında veya artmış olarak bulunur. Bunlar arasında en fazla yükselen IgM dir. Hastalığın ilk beş haftasında bu durum söz konusudur. Spesifik IgM cevabı bulunmadan önce bu IgM paterninin tanıda değeri vardı. Transaminaz değerlerinin yavaş düştüğü ağır seyirli hepatit A infeksiyonunda IgA nın daha fazla yükseldiği saptanmıştır. HAV enfeksiyonuna karşı spesifik IgM cevabı ilk kez 1977 yılında Lakornini ve ark. tarafından immun elektron mikroskobu kullanılarak gerçekleştirildi. Şu anda kullanılmakta olan Elisa ve Solid Phase RIA testleri ilk olarak 1978 de Flehming ve 1979 da Duermeyer tarafından tarif edilmiştir. f-laboratuvar Tanısı : Akut Hepatit A tanısı en kolay ve güvenilir olarak Anti-HAV IgM gösterilmesiyle konulur. Bu antikor genellikle hastalığın ilk günlerinde ortaya çıkar. % 3 hastada ilk 3 gün negatif olabilir. Hastalığın ikinci haftasında pozitifleşir. 3-6 ay boyunca pozitif kalır. Radio immun assay veya enzym immun assay yöntemleri kullanılabilir. Anti HAV IgM pozitifliği asemptomatik olgularda semptomatik olgulara göre daha kısa sürer. Koruyucu nötralizan özelliğe sahip olan, semptomların başlangıcından itibaren titreleri yavaş yavaş yükselen ve uzun süre (genellikle ömür boyu) varlıklarını sürdüren anti HAV IgG antikorları ise bağışıklığın göstergesidir ve seroepidemiyolojik tarama çalışmalarında, bir bölgede 17

21 HAV enfeksiyonu yaygınlığını belirlemede kullanılır. HAV ın hücre kültüründe üretilmesi veya moleküler hibridizasyon teknikleri ile HAV-RNA nın araştırılması gibi testlerin ise rutin tanıda kullanılmadığını, bu tür incelemelerden araştırma amacıyla yararlanıldığını biliyoruz. Özgül olmayan laboratvar incelemeleri: Alanin aminotransferaz ( ALT ) ve aspartat aminotransferaz ( AST ) düzeyleri prodromal dönemde yükselir. Genellikle ALT düzeyleri AST düzeylerinden daha yüksek bulunur (de Ritis oranı < 1). Hastalığın başlangıcından 3-10 gün sonra doruk düzeye ulaşırlar. AHA da diğer hepatitlere göre daha yüksek düzeylere ulaşırlar ( ıu/l). Akut hastalık geriledikçe enzim düzeyleride normale döner, ancak bazı olgularda haftalar yada aylarca yüksek kalabilir. Alkalen fosfataz ( AF ) ve gamaglutamil transpeptidaz ( GT ) düzeyleri genellikle normalin iki katını aşmazlar. Total serum bilirubin düzeyi genellikle 10 mg/dl nin altındadır, bazen 20mg/dl yi aşabilir. Doruk düzeylere ikinci haftada ulaşır, normal düzeylere düşüşü ise altı haftayı bulabilir (19). Preikterik fazda lökopeni görülür ve lökopeniyi relatif bir lenfositoz izler. Bazen atipik lenfositler (%10 aşmaz) görülebilir. Serum albumin, prealbumin düzeyinin azalması, globulin düzeyinde artış karaciğer disfonksiyonunun diğer göstergeleridir. Timidin kinaz aktivitesinde artış saptanır. Herhangi bir kanama komplikasyonu olmaksızın minör pıhtılaşma bozuklukları ve fibrinojen düzeyinde azalmalar ortaya çıkabilir. Pıhtılaşma faktörlerinde ileri derecede azalmalar fulminan hepatitin göstergesi olabilir. 18

22 g Korunma: AHA enfeksiyonuna karşı en etkili yaklaşım korunmadır. HAV genellikle fekal-oral yolla bulaştığından, koruyucu önlemler başlıca su ve besinlerin dışkı ile kirlenmesinin önlenmesi ve kişisel temizlik kurallarına uyma olarak özetlenebilir. Özellikle yuvalar, okullar gibi çocukların toplu olarak bulundukları yerlerde fekaloral yollu bulaşmanın engellenmesi için uygun koşullar sağlanmalıdır. Ancak genellikle HAV infeksiyonunun yaygın olarak görüldüğü çocuklarda hijyenik kontrolü sağlamak güç olduğundan infeksiyon engellenememektedir. Hastalığın endemik olmadığı bir bölgeden endemik bir bölgeye seyahat gibi A hepatiti ile temas beklediğimiz durumlarda günümüzde immünglobülin yerine aşı uygulaması yeğlenmektedir (31). Yılda bir buçuk milyon kişinin infeksiyonu aldığı tahmin edilmektedir. Pasif bağışıklama: İmmün serum globulinin (ISG) 1940 larda ilk uygulamasından bu yana hepatit A proflaksisinde ve bulaşmadan sonra ilk on gün içinde infeksiyonu önleme ve epidemik yayılmayı durdurma açısından etkili olduğu bilinmektedir. Krugman ISG ile HAV (MS-1 suşu) karşılaştırdığında nötralize ettiğini görtermiştir. Koruyuculuk oranı %80-90 koruyuculuk süresi 4-6 aydır (36). Aktif bağışıklama: Hepatit A gelişmekte olan ülkelerde endemik bir enfeksiyondur. Afrika veya Güneydoğu Asya ya seyahat eden bağışıklığı olmayan kişilerde 1/150 sıklığında HAV hepatiti ortaya çıkar. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin, sağlık koşulları ve alt yapısı iyi olmayan bölgelerine seyahat edenlerde risk yüksektir. Ülkemizde erişkin çağa gelinceye kadar hepatit A enfeksiyonu geçirme olasılığı çok yüksek 19

23 olduğundan, Türkiye dışına çıkacak ülkemiz erişkinleri için risk çok önemli olmayabilir. Ancak bağışıklığı olmayan kişilere riskli bölgelere seyahat öncesi mutlaka aktif bağışıklama önerilir. İki yaşından küçük çocuklarda immünglobulin verilir. İntramuskuler olarak yapılacak 2 ml immünglobulin 3 aya kadar, 5 ml immünglobulin ise 5 aya kadar koruyuculuk sağlar (37). İnfeksiyon çocukluk çağında genellikle asemptomatik geçer, erişkinde ise sarılıkla beraberdir. Bütün olgularda hepatit A ya karşı ölüm hızı yaklaşık % 0.3 tür ama 50 yaş ve üstü % 1.8 e çıkar. Tek bir serotipinin bulunması ve ömür boyu bağışıklık oluşması rutin aşılamayla infeksiyonun kontrol altına alınabileceğini düşündürmüştür li yılların sonunda ölü aşılar denenmiş daha sonra 1980 li yılların ikinci yarısında inaktive ve attenüe aşılar geliştirilmiştir ( 36 ). İnaktive hepatit A aşısının tek doz uygulamadan bir ay sonrasında % 98 serokonversiyon sağlamaktadır ay arasında yapılan rapel ile bu oran % 100 e çıkmakta ve uzun süre koruyuculuk sağlaması beklenmektedir. Bugün rutin aşı takvimine dahil edilmesi tartışılmaktadır. Aşı yapılması gereken kişiler: 1- Hepatit A virüsü bulaşması açısından yüksek risk taşıyacak bölgelere seyahat edenler, özellikle sık sık bu bölgelere giden veya uzun süre kalacak olanlara yapılmalıdır. İki yaşından küçük olanlara immünglobulin önerilir. 2- Hepatit A enfeksiyonunun yüksek olduğu topluluklarda yaşayan 2 yaş ve üzeri çocuklar. 3- Homoseksüel erkekler. 4- Kronik karaciğer hastalığı olanlar. 20

24 5- Meslek açısından risk taşıyanlar. 6- Pıhtılaşma faktör eksikliği olanlar (38). h- Tedavi: Spesifik tedavi yoktur. Ancak ağır veya fulminan hepatit A olguları hospitalize edilir. Diyet en iyi şekilde hastanın iştahı ile ayarlanır. İştah açıcı olması açısından karbonhidratlar tercih edilir. Hasta yağa karşı isteksizlik göstermiyorsa yağ vermenin hiçbir sakıncası yoktur. Bulantı, kusma nedeniyle ağızdan besin alamayanlara gerekli sıvı glukozlu serum şeklinde parenteral yoldan ağızdan verilir. Komplikasyonsuz akut hepatit A infeksiyonunda kortikosteroidlerin yeri yoktur. A hepatitlerinde kortikosteroid kullanan vakalarda nüksetme ve kronikleşme oranının yüksek olduğu bildirilmektedir. İlaç yalnızca kolestatik hepatitlerde tanı ve tedaviye yardımcı olarak kullanılabilir. 21

25 MATERYAL METOD Çalışma 2006 yılının ilk üç ayında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğine başvuran 1-16 yaşları arası 467 vakada gerçekleştirildi. Çalışmaya çeşitli sebeplerle başvuran hepatit A aşısı yapılmamış, klinik olarak belirgin sarılık geçirme öyküsü olmayan vakalar dahil edildi. Çalışma hususunda aileler bilgilendirildi ve kabul edenler çalışmaya alındı. Ayrıca olguların yakınlarından 154 vaka erişkinlerde HAV seroprevalansının tayini amacıyla çalışmamıza katıldı. Çalışma için etik kurula müracaat yapıldı ve gerekli olan onay hastanemiz etik kurulundan alındı. Çalışma sırasında hastaların isimleri, yaşları, cinsiyetleri, evde kullanılan suyun mahiyeti (hazır su şebeke suyu), evde yaşayan birey sayısı, ev sahibi olup olmadıkları, evlerindeki oda sayısı, araba sahibi olup olmadıkları ve aylık gelirleri standart bir forma kaydedildi. Olgular 1-4 yaş, 5-8 yaş, 9-12 yaş ve yaş olarak dört gruba ayrılarak değerlendirildi. Erişkin hastalar ise yaş ve 40 yaş üstü olacak şekilde iki gruba ayrıldı. Ayrıca olgular aylık gelirleri, sahip oldukları ev, evlerindeki oda sayısı, sahip oldukları araç gibi kriterler göz önünde bulundurularak Devlet İstatistik Enstitüsünün verilerine göre yoksulluk sınırının altında geliri olanlar sosyo-ekonomik durumu düşük; yoksulluk sınırının üstünde geliri olanlar sosyoekonomik durumu orta düzey şeklinde iki gruba ayrıldı. Evde yaşayan birey sayısı 4 yaş ve altı,5 yaş ve üstü olacak şekilde iki grup halinde incelendi. Erişkin hastalar yalnızca seroprevalans açısından değerlendirmeye tabi tutuldu. Alınan kan örnekleri 24 saat içinde çalışılacak olanlar 2-8 derecede, daha fazla süre bekleyecek olanlar serum örnekleri ayrıldıktan sonra çalışma gününe kadar -20 derecede saklandı. Alınan kan örneklerinde anti-hav IgM ve anti- HAV IgG 22

26 serolojileri Triturus Grifols cihazında GBC kiti kullanılarak çalışıldı. Anti-HAV IgM pozitif cut off değeri ve üzeri anti-hav IgG pozitif cut off değeri ve üzeri kabul edildi. Serum örneklerinde anti HAV IgM ve anti HAV IgG antikorlarının varlığı ile seropozitiflik mikro-elisa yöntemiyle saptanmıştır. Çalışmamızda ki-kare ve fisher exact test kullanıldı. P<0.05 anlamlı kabul edildi. 23

27 BULGULAR Çalışmaya 1-16 yaşları arasında 467 çocuk vaka ve 16 yaş üstü 154 erişkin vaka alındı. 467 çocuk olgunun 214 ü kız ( % 45,8), 253 ü erkek ( %54,2) olarak saptandı. Olguların 283 ünün (% 60) sosyo-ekonomik düzeyi düşük, 184 ünün (%40) sosyo-ekonomik düzeyi orta olarak belirlendi. Bu olgularda evinde yaşayan birey sayısı 4 ve altı olanlar 147 ( % 31,5), 5 ve üstü olanlar 310 ( %68,5), şebeke suyu kullananlar 266 ( % 57), arıtma su veya ruhsatlı ambalajlı su kullananlar 201 (%43 ) olarak saptandı (Tablo 1). Tablo 1. Vakaların Demografik Duruma Göre Dağılımı Cinsiyet Arıtma Suyu Birey Sayısı Ekonomik Durum Erkek Kız Evet Hayır ve üzeri Orta Düşük Yaş gruplarına göre olguların sayısı 1-4 yaş arası 75 (%16,1), 5-8 yaş arası 171 ( %36,6), 9-12 yaş arası 178 ( %38,1), yaş arası 43 ( %9,2) olarak saptandı. Olguların yaş ortalaması 8,11 idi. 467 olgunun 180 inde ( % 38) anti-hav IgG pozitif, 287 sinde ( %62) anti-hav IgG negatif bulundu. ( Tablo 2) Tablo Olgunun Yaşlara Göre Demografik Özellikleri 467 OLGUNUN DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Cinsiyet Arıtma Suyu Birey Sayısı Ekonomik Durum 1-4 Yaş 5-8 Yaş 9-12 Yaş Yaş Toplam Erkek Kız Evet Hayır ve üzeri Orta Düşük

28 Anti HAV IgG seropozitifliği 214 kız olgunun % 36.9 (79 olgu) unda, 253 erkek olgunun % 39.9 (101 olgu) unda bulundu. Seropozitiflik açısından cinsiyetler arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.05) ( Şekil 1 ). Şekil 1. Olgularımızın Anti-HAV IgG pozitifliğinin cinsiyetlere göre dağılımı Anti-HAV IgG Pozitifliğinin Cinslere Göre Dağılımı ,9 Erkek 36,9 Kız Vakalar yaş gruplarına göre ayrıldı. Yaş gruplarına göre anti HAV IgG baktığımızda 1-4 yaş grubunda pozitif hasta sayısı 10 (%13,3) iken, 5-8 yaş grubunda 64 (%37,4), 9-12 yaş grubunda 85 (%47,8), yaş grubunda 21 (%48,8) olarak tespit edildi. Ayrıca yaş grubunda 77 ( % 81 ) ve kırk yaş üstü 56 ( %95 ) olarak bulundu. Olgularda yaş ilerledikçe pozitiflik oranının artması anlamlı idi (p<0,05) (Şekil ) (Tablo 3). Tablo 3. Olgularımızın yaş gruplarına göre seropozitiflik oranının dağılımı Yaş Olgu Sayısı n Anti-HAV IgG (+) % , , , , ,1 41 ve üstü ,9 25

29 Şekil 2. Olgularımızın yaş gruplarına göre anti-hav IgG değerlerinin dağılımı Yaş Gruplarında Anti-HAV IgG Değerleri 81,1 94, ,4 47,8 48, , yaş 5-8 yaş 9-12 yaş yaş yaş Şekil Yaş arasındaki çocukların anti-hav IgG değerleri Yaş Anti-HAV IgG Değerleri 86,7 13,3 Negatif Pozitif Şekil Yaş arasındaki çocukların anti-hav IgG değerleri Yaş Anti-HAV IgG Değerleri 62,6 37,4 Negatif Pozitif 26

30 Şekil Yaş arasındaki çocukların anti-hav IgG değerleri 9-12 yaş HAV IgG Değerleri ,2 Negatif Pozitif 47,8 Şekil Yaş arasındaki çocukların anti-hav IgG değerleri Yaş Anti-HAV IgG Değerleri ,2 Negatif Pozitif 48,8 Şekil Yaş arasındaki erişkinlerin anti-hav IgG değerleri Yaş Anti-HAV IgG Değerleri ,9 Negatif Pozitif 81,1 27

31 Şekil yaş ve üstü erişkinlerin anti-hav IgG değerleri 40 ve Üstü Anti-HAV IgG Değerleri ,1 Negatif Pozitif 94, yaş arası anti HAV IgG pozitifliği aradığımız hastaları sosyo-ekonomik durumlarına göre 3 gruba ayırmak istedik. Ancak çalışmamızda sosyo-ekonomik durumu iyi olan az sayıda kişi olduğu için ayrıca sosyo-ekonomik durumu iyi hasta grubu oluşturamadık. Pozitifliği olan 180 olgunun 52 sinin sosyo- ekonomik durumunun orta, 125 olgunun sosyo-ekonomik durumunun kötü olduğu saptandı. Anti HAV seropozitifliği 9-12, ve yaş gruplarında sosyo-ekonomik durumun kötüleşmesi ile istatistiksel olarak anlamlı şekilde artmaktaydı (p<0.05). 1-4 ve 5-8 yaş gruplarında ise istatistiksel anlam saptanmadı (p=0.174 ve p=0.756). Anti HAV IgG pozitifliği olan sosyo-ekonomik durumu orta olguların daha çok 5-8 yaş grubunda toplandığını belirledik ( Şekil ). Şekil yaş arasındaki vakaların SED e göre anti-hav IgG pozitifliği 1-4 Yaş Arası SED'e Göre Anti-HAV IgG Pozitifliği 1 SED Orta 6,3 SED Kötü 18, SED Orta SED Kötü 28

32 Şekil yaş arasındaki vakaların SED e göre anti-hav IgG pozitifliği 5-8 Yaş Arası SED'e Göre Anti-HAV IgG Pozitifliği 1 SED Orta 35,9 SED Kötü 38,3 SED Orta SED Kötü Şekil yaş arasındaki vakaların SED e göre anti-hav IgG pozitifliği 9-12 Yaş Arası SED'e Göre Anti-HAV IgG Pozitifliği SED Orta 35 1 SED Kötü 54,2 SED Orta SED Kötü Şekil yaş arasındaki vakaların SED e göre anti-hav IgG pozitifliği Yaş Arası SED'e Göre Anti-HAV IgG Pozitifliği SED Orta 35,3 1 SED Kötü 57,7 SED Orta SED Kötü

33 Anti HAV IgG seropozitifliği olan bireylerin 38 (% 25) nin evinde yaşayan birey sayısı 4 ve altında idi. Geriye kalan 142 (% 45) seropozitif hastanın evinde yaşayan birey sayısı ise 5 ve üstünde olarak bulundu. Anti HAV IgG seropozitifliği evde yaşayan birey sayısı arttıkça anlamlı olarak artmaktadır ( p< 0.05 ) (Şekil 13). Şekil 13. Evde yaşayan birey sayısına göre anti HAV IgG pozitifliği Evde Yaşayan Birey Sayısına Göre Anti-HAV IgG Pozitifliği ,9 44,4 1-4 yaş 5 ve üstü Anti-HAV IgG pozitifliği olan bireylerin 112 (% 42,1) sinin evinde şebeke suyu kullanıldığı, 68 (%33,8) nin evinde arıtılmış su veya ambalajlı hazır su kullanıldığı saptandı. Seropozitiflik açısından içme amaçlı kullanılan suyun mahiyeti arasında anlamlı fark bulunamadı (Şekil 14) (p=0.069). Şekil 14. Evde kullanılan içme suyuna göre anti-hav IgG pozitifliği Evde Kullanılan İçme Suyuna Göre Anti-HAV IgG Pozitifliği ,1 Şebeke Suyu 33,9 Hazır Su 30

34 TARTIŞMA Viral hepatitlerin insidansı sosyo-ekonomik duruma göre ve coğrafi bölgelere göre farklılık göstermekle birlikte tüm dünyada yaygın olarak görülmektedir. Türkiye de resmi rakamlara göre yılda yaklaşık yirmibeş bin civarında viral hepatit olgusu ihbarı yapılmaktadır (1). Ancak ABD gibi ihbar mekanizmasının iyi işlediği ülkelerde bile olguların ancak onda birinin bildirildiği dikkate alınırsa, ülkemizde gerçek olgu sayısının nin üzerinde olduğu kabul edilebilir (39). Hepatit A, viral hepatit infeksiyonlarının en sık rastlanılan tipidir ve özellikle alt yapısı bozuk gelişmekte olan ülkelerde sıklıkla görülmektedir. Hijyenik durumun düzeltilmesi ve hayat standartlarının yükseltilmesi ile gelişmiş ülkelerde insidansı oldukça azaltılmıştır. Bu nedenle gelişmiş, hayat standartı yüksek olan ülkelerde virüsle temas çocukluk çağında nadir olarak görülmektedir. Buna karşılık gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde infeksiyon çoğunlukla çocukluk çağında olmakta ve hastalık anikterik ve subklinik seyrettiği için hastaların büyük bir kısmına tanı konmadan iyileşme göstermektedir (25). Gelişmekte olan ülkelerde hepatit A ile karşılaşma on yaşın altında olmaktadır (25). Hepatit A konusunda problemli, en çok tartışılan konuların başında aşılama uygulaması gelmektedir. Aşının uygulama yaşı ve risk gruplarının tayini önemlidir. Bu sebeple öncelikli durum tespiti yapılmalıdır. Hepatit A prevalansının yaş gruplarına göre ve sosyo-ekonomik seviye ile alakalı tespitinin yapılması gerekmektedir ( 40 ). 31

35 Biz çalışmamızda sarılık geçirme hikayesi bulunmayan, Hepatit A aşısı yapılmamış, kliniğimize çeşitli sebeplerle müracaat eden olguları yaşlarına, cinsiyetlerine ve sosyo-ekonomik durumlarına göre gruplara ayırdık ve elde edilen verilerin ışığında yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik durum, evde yaşayan birey sayısı ve içmek için kullanılan suyun içeriğine göre anti HAV IgG seropozitifliğinde istatistiksel olarak anlamlı fark olup olmadığını araştırdık. Yurdumuzdaki seroprevalans şekli gelişmekte olan ülkelerdekine benzemektedir. Yurdumuzda yapılan değişik çalışmalarda 0-10 yaş arasında anti HAV seroprevalansı % 40 ın altında iken 15 yaşından sonra bu oran % 90 nı geçmektedir (41-42). Adana da Şahin ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada çocukluk yaş grubunda anti HAV IgG seroprevalansı % 62,9 (43), Ankara da Uzunalimoğlu ve arkadaşlarının çalışmasında % 42 (42), Eskişehir de Akgün ve arkadaşlarının çalışmasında % 88 (44), İstanbul da Babacan ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada % 67 (16), bizim çalışmamızda ise HAV seroprevalansı 1-16 yaş grubunda % 38 olup ülkemiz ortalamasının altındadır. Brezilya da Gomes ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada % 38 (45), İspanya da Salleras ın yaptığı çalışmada % 13 saptanmıştır (46). Çalışmamızda seropozitiflik oranını kızlarda % 36.9 erkeklerde % 39.9 olarak saptadık. Taşyaran ve arkadaşlarının Erzurum da yaptıkları çalışmada anti HAV seroprevalansını erkeklerde % 67,7, kızlarda ise % 69 (47), Papatya ve arkadaşlarının İstanbul da yaptıkları çalışmada erkeklerde % 55, kızlarda % 49 olarak bulmuşlardır (48). Cinsiyetlere göre dağılıma baktığımızda kızlar ve erkekler arasında anlamlı bir fark bulunmamaktadır. Portekiz de yılları arasında 450 olgu ile yapılan çalışmada 4 yaş grubunda seropozitiflik oranı % 1.6, 8 yaş grubunda % 3.9 ve 14 yaş grubunda % 32.5 olarak tespit edilmiştir (49). Kanada da 1990 lı yıllarda ve 2000 li yılların başlarında değişik bölgelerde yapılan çalışmalarda derleme olarak 1-15 yaş arası % 1 ile 3, yaşları arası yaklaşık % 10, yaşları arası yaklaşık % 20, yaşları arası yaklaşık % 50, 50 ve üstü yaşlarında % 70 lere varan 32

36 oranlar görülmüştür (50). Amerika da 1990 yılında 3970 kişi üzerinde yapılan çalışmada anti HAV IgG seropozitifliği 0-9 yaş grubunda %7, yaş grubunda % 13, yaş grubunda %20 olup yaş aralıklarıyla artmakla birlikte ileri yaşlarda % 80 leri bulan değerler elde edilmiştir (51). Bu çalışmalar gelişmiş ülkelerdeki sonuçları yansıtmakla birlikte ülkemizle kıyaslandığında düşük pozitiflik değerlerine rağmen, yaşla beraber seropozitifliğin oldukça anlamlı şekilde yükseldiğini gösteren çalışmalardır. Öztürk ve arkadaşları tarafından İstanbul da 1996 yılında yapılan çalışmada 1-3 yaş grubunda %17.6, 4-6 yaşları arasında % 40, 7-10 yaşları arasında %48.7 oranında seropozitiflik değerleri bildirmiştir (52). Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2002 yılında 606 olguda elde edilen veriler 2-3 yaş grubu %34, 4-5 yaş grubu % 45, 6-7 yaş grubu % 49, 8-9 yaş grubu % 54, yaş grubu %59, yaş grubu % 62, yaş grubu % 88 şeklindedir (48). Bizim çalışmamızda elde ettiğimiz değerler 1-4 yaşları arasında % 13, 5-8 yaşları arasında % 37, 9-12 yaşları arasında % 48, yaşları arasında % 49, 17 ve üstünde % 87 şeklindedir. Çıkan sonuçlarda yaş arttıkça anti HAV IgG seropozitifliğinin anlamlı şekilde arttığı saptandı ( p<0.05 ). Bu hususta ülkemizde yapılan çalışmalar ile yabancı yayınlar arasında fark bulunmamaktadır. Gomes ve arkadaşlarının Brezilya nın gelişmiş güney bölgelerinden aynı vilayetin sosyo-ekonomik durumu farklı üç ayrı mahallesinde 7-11 yaşları arasında yaptıkları çalışmada Hepatit A seroprevalansı, sosyo-ekonomik durumu iyi olan 200 kişilik grupta % 9, sosyo-ekonomik durumu orta olan 273 kişilik grupta % 49, sosyoekonomik durumu kötü olan 133 kişilik grupta % 61 olarak bildirilmiştir (45). Duval-Ba Pham ve arkadaşları Kanada dan derledikleri yayınlarda değişik yaş gruplarında, değişik tarihlerde, ülkenin gelişmişlik düzeyi farklı değişik bölgelerinden çalışmalarda; 0-20 yaş grubu sosyo-ekonomik duruma göre anti HAV IgG seropozitifliğinde anlamlı fark bulunmaz iken ( seropozitiflik değeri % 1-2 civarlarında ), yaş grubunda Vancouver bölgesinde % 5, Montreal de % 10, yaş grubunda Vancouver bölgesinde %7 iken, Toronto (göçmenlerin yoğun olduğu bölge ) da % 17, Montreal de % 28, 50 yaş üstü grupta Montreal de % 80 ler civarındadır (50). Shapiro ve arkadaşları Amerika da 1990 yılında yaptıkları çalışmada değişik yaş gruplarında İspanyol kökenlilerde % 70, zencilerde % 45, 33

37 beyazlarda ise çok daha düşük değerler elde etmişlerdir (51). Taşyaran ve arkadaşları Erzurum da 1974 yılında seropozitifliği 3-6 yaş grubunda % 33, 7-14 yaş grubunda % 75 olarak bulmuşlardır (47). Turfan ve arkadaşları 1987 yılında Diyarbakır da 1-10 yaş grubunda seropozitifliği % 93 olarak tespit etmişlerdir (53). Baki ve arkadaşları Trabzon da 0-5 yaş grubunda % 13, 4-7 yaş grubunda % 32, 8-12 yaş grubunda % 68, ve 12 yaş üstü genç erişkinlerde % 90 olarak belirlemişlerdir (54). Aldeniz ve arkadaşları İstanbul da 1998 yılında yaptıkları çalışmada 0-4 yaş arası % 15, 5-9 yaş arası % 36.1, yaş arası % 57.7 ve 15 yaş üstü erişkinlerde %94.6 oranında seropozitiflik değerleri bildirmişlerdir (55). Aydoğan ve arkadaşları İzmir de 1997 yılında 227 olgu üzerınde yaptıkları çalışmada 0-4 yaş grubunda % 7.8, 5-8 yaş grubunda % 38.5, 9-12 yaş grubunda % 40 ve yaş grubunda % 68 oranında değerler saptamışlardır (56). Öztürk ve arkadaşları tarafından 1996 yılında yapılan çalışmada 1-3 yaş grubunda %17.6, 4-6 yaşları arasında % 40, 7-10 yaşları arasında %48.7 oranında seropozitiflik değerleri bildirmiştir (52). Biz seropozitiflik oranını 1-4 yaş arası % 13.5, 5-8 yaş arası % 37.4, 9-12 yaş arası %47.8, yaş arasında % 48.8 olarak saptadık. Gerek yurtdışı yayınlar gerek ülkemizde yapılan çalışmalar; oranlar değişmekle birlikte anti HAV IgG seropozitifliğinin yaşla olduğu gibi sosyo-ekonomik durumla da istatistiksel olarak anlamlı şekilde arttığını ortaya koymaktadır. Ülkemiz ile gelişmiş ülkeler arasında, ayrıca ülkemizin değişik bölgeleri arasında farklılık bulunmaktadır. Bu farklılık muhtemelen bölgeler arası eğitim ve sanitasyon koşulları, çevre, sosyal durum gibi faktörlerden etkilenmektedir. Çalışmamızda sadece sosyo-ekonomik durumu kötü olanlar dikkate alınırsa 1-4 yaş grubunda % 18.6, 5-8 yaş grubunda % 38.3, 9-12 yaş grubunda 54.2 ve yaş grubunda % 57.7 şeklinde değerler elde edilmiş olup, bu değerler dahi ülkemizin doğu, güneydoğu ve doğu Karadeniz bölgelerinde elde edilen değerlerden anlamlı olarak düşük görülmektedir. Ülkemizin batı kentleri ve İstanbul da yapılan çalışmalarla bizim çalışmamız paralellik arz etmektedir. Çalışmamız sonucunda anti HAV IgG seropozitifliğinin sosyo-ekonomik durumla anlamlı şekilde arttığı saptanmıştır Yaş gruplarının kendi içinde sosyo-ekonomik durumuna göre seroprevalans tayinine çalıştık. 1-4 yaş grubu içinde sosyo-ekonomik durumu 34

38 kötü olanlarda % 18, sosyo-ekonomik durumu orta olanlarda % 6.3, 5-8 yaş grubunda sosyo-ekonomik durumu kötü % 38.3, sosyo-ekonomik durumu orta % 35.9, 9-12 yaş grubunda sosyo-ekonomik durumu kötü % 54.2, sosyo-ekonomik durumu orta % 35 ve yaş grubunda sosyo-ekonomik durumu kötü %57.7, sosyo-ekonomik durumu orta %35.3 bulundu. Bu sonuçlara göre 1-4 ve 5-8 yaş gruplarında sosyo-ekonomik duruma göre seropozitiflik açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmazken, 9-12, yaş gruplarında sosyo-ekonomik duruma göre istatistiksel olarak anlamlılık bulunmaktadır. 1-4 yaş grubunda, pozitif olan olgu sayısı azdır. 5-8 yaş grubunda pozitiflik oranı artmaktadır fakat sosyo-ekonomik duruma göre ciddi fark bulunmamaktadır. Bu sonucu bu gruptaki çocukların anaokulu ve kreşe gitmeleri nedeniyle buradan enfekte olmalarına bağladık. Yaş grupları ilerledikçe SED e göre anti HAV IgG pozitifliğinde anlamlılık artmaktadır ( p< 0.05 ). Stroffolini ve arkadaşlarının İtalya da 1991 yılında yaptıkları çalışmada, evde 4 ve daha az bireyin yaşadığı çocuklarda seroprevalans % 6.8 iken, 5 kişi olduğunda % 10.5, 6 ve altıdan fazla kişi olduğunda % 15.1 olarak bildirilmiştir (57). Brezilya da yapılan çalışmada evde 3 ve daha az birey sayısı bulunan ailelerde, 4 ve üstünde birey sayısı bulunan ailelere göre seropozitiflik oranı açışından anlamlı derecede düşüklük bulunmaktadır (45). Papatya ve arkadaşları İstanbul da yaptıkları çalışmada evinde 3 birey bulunan ailelerde seropozitiflik oranını % 22, 4 bireyli ailelerde % 46, 5 bireyli ailelerde % 49.6, 6 ve üstü birey bulunan ailelerde % 73.3 oranları saptamışlardır (48). Bizim çalışmamızda evinde 2-4 arası birey bulunan ailelerde pozitiflik oranı % 25.9, 5 ve üstü birey bulunan ailelerde % 44.4 bulunmuştur. Çalışmamızdada benzer şekilde evde yaşayan birey sayısı arttıkça seropozitifliğin artışı istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur ( p<0.05 ). Hijyen şartlarındaki düzelme hepatit A enfeksiyonunu küçük yaşlarda geçirme oranını azaltmaktadır. Chin ve arkadaşları yılları arasında anti HAV IgG pozitifliğini 30 yaş altında % 84 olarak bulmuşlar ve 10 yıl önce yapılan başka bir çalışma ile karşılaştırdıklarında anlamlı bir düşüş saptamışlardır (58). 35

39 Papatya ve arkadaşları 2002 yılında İstanbul da yaptıkları çalışmada anti HAV IgG seropozitifliğini şebeke suyu kullananlarda % 77.6, arıtma suyu kullananlarda % 51, ruhsatlı kaynak suyu kullananlarda % 35,5 olarak bulmuşlardır (48). Bu sonuçlar istatistiksel olarak anlam ifade etmektedir. Çalışmamızda evinde şebeke suyu kullanan olgularda % 42.1, arıtma suyu ya da ruhsatlı ambalajlı hazır su kullananlarda % 33.8 oranlarını saptadık. Elde ettiğimiz bu oranlarla evinde içme amaçlı şebeke suyu kullananlarda, hazır su kullananlara oranla seropozitiflik artış göstermekle beraber istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Ekonomik ve çevre şartlarının düzeltilmesi, eğitim düzeyinin artması ile enfeksiyona duyarlılık ileri yaşlara kaymakta, hastalığın ciddiyeti yaşla artmaktadır. Yüksek sosyoekonomik düzeyi olan topluluklarda küçük yaşlarda hastalık geçirme oranı azalmaktadır. Bütün sonuçlar bir araya toplandığında gelişen hayat standardı ile küçük yaşlarda A hepatiti geçirme riski azalırken, enfeksiyona duyarlı ileri yaş popülasyonu artmakta, morbidite ve mortalite açısından riski artıran bu durum hastalığa karşı önlem alma zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz gibi gelişmekte olan toplumlar için hepatit A aşısının rutin çocukluk çağı aşı programına dahil edilmesinde yarar olduğunu düşündürmüştür. 36

40 SONUÇLAR 1- Çalışmamızda ve benzer şekilde yapılan çalışmalarda, olgularda yaş ilerledikçe anti-hav IgG seropozitiflik oranının artması istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. 2- Anti-HAV IgG seropozitifliği özellikle 8-9 yaşlarından sonra sosyoekonomik durumun kötüleşmesi ile istatistiksel olarak anlamlı şekilde artmış olarak bulunmuştur. 3- Seropozitiflik oranı kalabalık ev hayatı yaşayanlarda, yada evde yaşayan birey sayısı arttıkça anlamlı olarak artmaktadır. 4- Çalışmamızda 1-4 yaş arası anti-hav IgG değerlerine baktığımızda seropozitiflik oranı % 13 gibi oldukça düşük değerlerdedir. 5-8 yaşlar arası bu oran % 40 lara yaklaşmaktadır (% 37.4). Bu nedenle özellikle 5 yaşından sonra aşı yapılacaksa çocuklara önce anti-hav IgG bakılması eğer negatif çıkarsa aşılanmasının önerilmesi uygundur. 5- A hepatitinin endemik olduğu toplumlarda erken çocuklukta A hepatiti çoğu kez asemptomatik ya da hafif bir hastalık olarak geçirilmektedir. Bizim çalışmamızda yaşlarında seropozitifliği yaklaşık % 50 olarak saptadık. Ülkemizde farklı bölgelerde yapılan çalışmalarda sosyo-kültürel düzeyin düşmesiyle bu oranlar % 80 lere kadar çıkmaktadır. Bu sebeple aşılamanın yaşlarına kadar geciktirilmesi ve bu yaşta yapılan kontrolde anti-hav IgG negatif çıkanlarda aşılamanın yapılması ülkemiz için öngörülen etkinlik-maliyet açısından uygun bir öneri olabilir. 37

Uz. Dr. Ali ASAN. Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

Uz. Dr. Ali ASAN. Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Uz. Dr. Ali ASAN Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği 1 2 Tarihçe Enfeksiyöz A E Enterik geçiş Viral hepatit Serum NANB B D C Diğer HGV,TT

Detaylı

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış Viral Hepatitler İnfeksiyöz Viral hepatitler A NANB E Enterik yolla geçen Dr. Ömer Şentürk Serum B D C F, G, TTV,? diğerleri Parenteral yolla geçen Hepatit Tipleri A B

Detaylı

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV

Detaylı

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit Aktivasyonunun Ayrımı Neden AHB ve KHB-A karışır? Neden AHB ve KHB-A

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

HEPATİT A AŞISI. Prof Dr Nuran Salman Ġstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon ve Klinik Ġmmunoloji

HEPATİT A AŞISI. Prof Dr Nuran Salman Ġstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon ve Klinik Ġmmunoloji HEPATİT A AŞISI Prof Dr Nuran Salman Ġstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon ve Klinik Ġmmunoloji Hepatit A özellikleri : Enkubasyon ortalama 28 gün Gürültülü baģlangıç Koyu renkli idrar,kusma,bulantı,sarılık

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık Doç. Dr. Onur POLAT Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık personeli gibi hastalardan bulaşabilecek

Detaylı

GENÇLERDE HEPATİT A BAĞIŞIKLAMASI GEREKLİ Mİ?

GENÇLERDE HEPATİT A BAĞIŞIKLAMASI GEREKLİ Mİ? GENÇLERDE HEPATİT A BAĞIŞIKLAMASI GEREKLİ Mİ? Çiğdem Kader 1, Ayşe Erbay 1, Nazan K. Akça 2, Selda Yüzer 2, Sevinç Polat 2 1 Bozok Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Detaylı

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI * VİRAL V HEPATİTLERDE TLERDE SEROLOJİK/MOLEK K/MOLEKÜLER LER TESTLER (NE ZAMANHANG HANGİ İNCELEME?) *VİRAL HEPATİTLERDE TLERDE İLAÇ DİRENCİNİN SAPTANMASI *DİAL ALİZ Z HASTALARININ HEPATİT T AÇISINDAN

Detaylı

GASTROENTERİT YAPAN VİRUSLAR VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMALARI

GASTROENTERİT YAPAN VİRUSLAR VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMALARI GASTROENTERİT YAPAN VİRUSLAR VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMALARI GASTROENTERİT YAPAN VİRÜSLER Viral gastroenteritler fekal oral yolla bulaşmaları nedeniyle, alt yapı yetersizliği bulunan gelişmekte olan

Detaylı

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ Doç. Dr. Koray Ergünay MD PhD Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Viroloji Ünitesi Viral Enfeksiyonlar... Klinik

Detaylı

HEPATİT A MİKROBİYOLOJİ EPİDEMİYOLOJİ. Dr. Asım ÜLÇAY

HEPATİT A MİKROBİYOLOJİ EPİDEMİYOLOJİ. Dr. Asım ÜLÇAY HEPATİT A MİKROBİYOLOJİ EPİDEMİYOLOJİ Dr. Asım ÜLÇAY SUNUM PLANI Genel bilgi Mikrobiyoloji Genom yapısı Direnç-duyarlılık Risk faktörleri Epidemiyoloji HEPATİT A Primer hepatotrop virüsler Hepatit A virüs

Detaylı

Hepatit A:Gözden Geçirme

Hepatit A:Gözden Geçirme Hepatit A:Gözden Geçirme Doç.Dr.Funda Şimşek SB Okmeydanı EAH Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Hepatit Akademisi 2017-Bursa 27-32 nm çapında Sferik, zarfsız Picornaviridae ailesinden Hepatovirus

Detaylı

VİRAL HEPATİTLER. Dr. Selim Bozkurt. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

VİRAL HEPATİTLER. Dr. Selim Bozkurt. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı VİRAL HEPATİTLER Dr. Selim Bozkurt Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Sunum Planı Hepatit Hepatit A Hepatit B Hepatit C Mesleki Maruziyet Potansiyel olarak Hepatit

Detaylı

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader OLGU 1 İkinci çocuğuna hamile 35 yaşında kadın gebeliğinin 6. haftasında beş yaşındaki kız çocuğunun rubella infeksiyonu geçirdiğini öğreniyor. Küçük

Detaylı

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI Hepatit B aşısı bilinen en etkili aşılardan biridir. Hepati B aşısı inaktif ölü bir aşıdır, aşı içinde hastalık yapacak virus bulunmaz. Hepatit B aşısı 3 doz halinde yapılmalıdır.

Detaylı

HEPATİT DELTA Klinik Özellikler, Tanı ve Tedavi. Prof. Dr. Mustafa Kemal ÇELEN Diyarbakır

HEPATİT DELTA Klinik Özellikler, Tanı ve Tedavi. Prof. Dr. Mustafa Kemal ÇELEN Diyarbakır HEPATİT DELTA Klinik Özellikler, Tanı ve Tedavi Prof. Dr. Mustafa Kemal ÇELEN Diyarbakır HDV 1700 nükleotidden oluşmaktadır Delta Ag S (22 kda) 195 aminoasit L (24 kda) 214 aminoasit Delta Ag ni 4 ayrı

Detaylı

HIV/AIDS ve Diğer Retrovirus İnfeksiyonları,laboratuvar tanısı ve epidemiyolojisi

HIV/AIDS ve Diğer Retrovirus İnfeksiyonları,laboratuvar tanısı ve epidemiyolojisi HIV/AIDS ve Diğer Retrovirus İnfeksiyonları,laboratuvar tanısı ve epidemiyolojisi Prof Dr Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı İnsan retrovirusları

Detaylı

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları HEPATİT B TESTLERİ Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları Hepatit B virüs enfeksiyonu insandan insana kan, semen, vücut salgıları ile kolay bulaşan yaygın görülen ve ülkemizde

Detaylı

HEPATİT B, TÜRKİYE İÇİN AIDS TEN DAHA TEHLİKELİ. Dr. Zülkar Dönmez Asil Çelik San. Tic. A.Ş.

HEPATİT B, TÜRKİYE İÇİN AIDS TEN DAHA TEHLİKELİ. Dr. Zülkar Dönmez Asil Çelik San. Tic. A.Ş. HEPATİT B, TÜRKİYE İÇİN AIDS TEN DAHA TEHLİKELİ BİRLEŞİK METAL-İŞ YAYINLARI Tünel Yolu Cd. No.2 81110 Bostancı - İstanbul Tel: (0216) 380 8590 Faks: (0216) 373 6502 Dr. Zülkar Dönmez Asil Çelik San. Tic.

Detaylı

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji HBV Neden Önemli? Dünyada yaklaşık 400 milyon kişi HBV ile

Detaylı

Hepatit B ile Yaşamak

Hepatit B ile Yaşamak Hepatit B ile Yaşamak NEDİR? Hepatit B, karaciğerin iltihaplanmasına sebep olan, kan yolu ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir virüs hastalığıdır. Zaman içerisinde karaciğer hasarlarına ve karaciğer kanseri

Detaylı

Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı HCV İnfeksiyonu Akut hepatit C Kronik hepatit C HCV İnfeksiyonu Akut Viral

Detaylı

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl Karaciğer ve safra yolu hastalıklar klarında laboratuvar bulguları Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı 5.Yarıyıl 2006-2007 2007 eğitim e yılıy Karaciğer ve safra yolu hastalıklarında

Detaylı

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 30.06.2018 » İnfluenzanın Tanımı» İnfluenza Bulaş Türleri» İnfluenza Nasıl Bulaşır?» Konak Seçimi» Klinik

Detaylı

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır.

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. WEİL FELİX TESTİ WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. Riketsiyöz tanısında çapraz reaksiyondan faydalanılır bu nedenle riketsiyaların çapraz reaksiyon

Detaylı

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa Olgu 24 yaşında erkek hasta 6. sınıf tıp öğrencisi Ortopedi polikliniğine başvurmuş Rutin

Detaylı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU Hamza KADI Veteriner Hekim Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü Viroloji Laboratuvarı Tarihçe 12. yy da bugünkü Tacikistan bölgesinde

Detaylı

HEPATİT A TANI, TEDAVİ, KORUNMA

HEPATİT A TANI, TEDAVİ, KORUNMA HEPATİT A TANI, TEDAVİ, KORUNMA Dr. Hüseyin TURGUT Pamukkale Ünv. Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları AD, Denizli 1 Sunum Planı I. TANI Klinik Tanı Biyokimyasal Tanı Serolojik

Detaylı

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya IV. KLİMUD Kongresi, 08-12 Kasım 2017, Antalya 1 HCV Tanısında Cut off/ Sinyal (S/CO)/TV) Değerlerinin Tanısal Geçerliliklerinin Değerlendirilmesi TÜLİN DEMİR¹, DİLARA YILDIRAN¹, SELÇUK KILIǹ, SELÇUK

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARI MESLEKİ RİSKİ TALİMATI

SAĞLIK ÇALIŞANLARI MESLEKİ RİSKİ TALİMATI Dok No: ENF.TL.15 Yayın tarihi: NİSAN 2013 Rev.Tar/no: -/0 Sayfa No: 1 / 6 1.0 AMAÇ:Sağlık çalışanlarının iş yerinde karşılaştıkları tehlikeler ve meslek risklerine karşı korumak. 2.0 KAPSAM:Hastanede

Detaylı

Anti-HIV Pozitif Bulunan Hastada Kesin Tanı Algoritması. Doç. Dr. Kenan Midilli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Anti-HIV Pozitif Bulunan Hastada Kesin Tanı Algoritması. Doç. Dr. Kenan Midilli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Anti-HIV Pozitif Bulunan Hastada Kesin Tanı Algoritması Doç. Dr. Kenan Midilli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Testler farklı amaçlarla uygulanabilir: - Tanı, tarama, doğrulama,

Detaylı

Hepatit hastalığının farklı türleri mevcuttur ve bunlar Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C, Hepatit D,

Hepatit hastalığının farklı türleri mevcuttur ve bunlar Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C, Hepatit D, VİRAL HEPATİTLER VİRAL HEPATİTLER Çeşitli virüsler tarafından oluşturulur. Karaciğerin sistemik hastalıklarıdır. Asemptomatik,akut,kronik,öldürücü fulminan olabilir. Siroz ve karaciğer kanserine yol açabilir.

Detaylı

HIV/AIDS OLGULARINDA KIZAMIK, KIZAMIKÇIK, KABAKULAK VE SUÇİÇEĞİ SEROPREVALANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ

HIV/AIDS OLGULARINDA KIZAMIK, KIZAMIKÇIK, KABAKULAK VE SUÇİÇEĞİ SEROPREVALANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ HIV/AIDS OLGULARINDA KIZAMIK, KIZAMIKÇIK, KABAKULAK VE SUÇİÇEĞİ SEROPREVALANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ Asist. Dr. Ezgi Gülten Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Detaylı

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir? Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan

Detaylı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015 KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015 KKKA-Türkiye 2002 yılının ilkbahar ve yaz aylarında özellikle,

Detaylı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar Dr. Dilek Çolak 10 y, erkek hasta Olgu 1 Sistinozis Böbrek transplantasyonu Canlı akraba verici HLA 2 antijen uyumsuz 2 Olgu 1 Transplantasyon öncesi viral

Detaylı

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU Genel Bilgiler: Tularemi olgu

Detaylı

VİRAL HEPATİTLER 5. Sınıf Entegre Ders. Prof. Dr. Fadıl VARDAR Prof. Dr. Sema AYDOĞDU

VİRAL HEPATİTLER 5. Sınıf Entegre Ders. Prof. Dr. Fadıl VARDAR Prof. Dr. Sema AYDOĞDU VİRAL HEPATİTLER 5. Sınıf Entegre Ders Prof. Dr. Fadıl VARDAR Prof. Dr. Sema AYDOĞDU Kronik Viral Hepatitler Sporadik Enfeksiyon ENDER HBV HCV HDV Ulusal Aşılama Programı Erişkinlerin Sorunu HFV, HGV,

Detaylı

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK Gebelik ve Enfeksiyonlar Prof.Dr. Levent GÖRENEK Olgulara Yaklaşım 2 1. TORCH grubu enfeksiyon etkenleri nelerdir? Toxoplasmosis Other (Sifiliz, Varicella zoster ) Rubella Cytomegalovirus Herpes simplex

Detaylı

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Perinatal dönemde herpesvirus geçişi. Virus Gebelik sırasında Doğum kanalından Doğum

Detaylı

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU insanlarda ölümcül hastalığa neden olabilir; her ne kadar genellikle çok daha az ciddi olsa da insan çiçek virüsü hastalığına benzer. Maymun çiçek virüsü

Detaylı

HEPATİT TARAMA TESTLERİ

HEPATİT TARAMA TESTLERİ HEPATİT TARAMA TESTLERİ Hepatit Tarama Testleri (Hepatit Check Up) Hepatit taraması yaptırın, aşı olun, tedavi olun, kendinizi ve sevdiklerinizi koruyun. Hepatitler toplumda hızla yayılan ve kronikleşerek

Detaylı

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ KLİNİK Bağışıklık sistemi sağlam kişilerde akut infeksiyon Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde akut infeksiyon veya

Detaylı

SOLİT ORGAN TRANSPLANTASYONU ve BK VİRUS ENFEKSİYONLARI Doç. Dr. Derya Mutlu Güçlü immunsupresifler Akut, Kronik rejeksiyon Graft yaşam süresi? Eskiden bilinen veya yeni tanımlanan enfeksiyon etkenleri:

Detaylı

PİCORNAVİRUSLAR. Dr.Tuncer ÖZEKİNCi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D

PİCORNAVİRUSLAR. Dr.Tuncer ÖZEKİNCi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D PİCORNAVİRUSLAR Dr.Tuncer ÖZEKİNCi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D 1 PİCORNAVİRUSLAR Picornaviridae ailesi, insanlarda ve hayvanlarda hastalık oluşturan önemli virus gruplarını içeren, geniş bir virus ailesidir.

Detaylı

Hasta ve/veya enfekte materyal ile potansiyel teması olan tüm personel

Hasta ve/veya enfekte materyal ile potansiyel teması olan tüm personel L. Nilsun Altunal Hasta ve/veya enfekte materyal ile potansiyel teması olan tüm personel Doktor Hemşire Öğrenci Laboratuvar teknisyeni 112 acil sağlık hizmeti personeli Eczacı Temizlik personeli Tıbbi

Detaylı

KAN YOLUYLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR

KAN YOLUYLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR KAN YOLUYLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR Prof. Dr. Oğuz KARABAY BU sunularda UHESA sunularından yararlanmıştır. UHESA ya ve eğitmenlerine teşekkürü borç biliriz. 1 Sunum Özeti BU derste verilmek İstenenler!!!

Detaylı

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE MERS-CoV (Middle East Respiratoy Seyndrome- Corona Virus Mers-CoV Öyküsü İlk olgu: v Haziran 2012 Suudi Arabistan v Pnömoni ve akut böbrek yetmezliği-

Detaylı

Hepatit B, akut hepatitin ve kronik viral enfeksiyonların en sık nedenidir.

Hepatit B, akut hepatitin ve kronik viral enfeksiyonların en sık nedenidir. Hepatit (karaciğer iltihabı) ilaçlar, toksik maddeler, otoimmün hastalıklar, alkol, virüsler gibi bir çok nedenle oluşabilirse de % 95 nedeni hepatit virüsleri (hepatit A,B,C,D,E) dir. Hepatit B, akut

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

Çocukluk Çağı Aşılamaları. Doç. Dr. Güldane Koturoğlu

Çocukluk Çağı Aşılamaları. Doç. Dr. Güldane Koturoğlu Çocukluk Çağı Aşılamaları Doç. Dr. Güldane Koturoğlu Rutin Aşı Takvimi-2012 ÖNERİLEN RUTİN AŞI PROGRAMI-2012 Ulusal aşı programı DOĞUM 1. AYIN SONU 2. AYIN SONU 4. AYIN SONU 6. AYIN SONU HEPATİT B 1. Doz

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Danışman

Detaylı

S A H A A R A Ş T I R M A S I

S A H A A R A Ş T I R M A S I S A H A A R A Ş T I R M A S I GEREÇ VE YÖNTEM Saha Araştırması Plan ve Uygulaması Bu araştırma, Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ve Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından

Detaylı

VİRAL HEPATİTLER. Y.Doç.Dr.Gürdal YILMAZ

VİRAL HEPATİTLER. Y.Doç.Dr.Gürdal YILMAZ VİRAL HEPATİTLER Y.Doç.Dr.Gürdal YILMAZ Viral Hepatitler Esas olarak karaciğeri etkileyen sistemik infeksiyonlardır. HAV HBV HCV HDV HEV HGV Hepatit A İnkubasyon döneminde gaitada bol miktarda HAV bulunur

Detaylı

Malatya'da Bir Toplu Konut İnşaatı Alanındaki İşçilerde Tatarcık Ateşi Salgını: Epidemiyolojik, Klinik Özellikler ve Salgın Kontrolü Çalışmaları

Malatya'da Bir Toplu Konut İnşaatı Alanındaki İşçilerde Tatarcık Ateşi Salgını: Epidemiyolojik, Klinik Özellikler ve Salgın Kontrolü Çalışmaları [SS-03] Malatya'da Bir Toplu Konut İnşaatı Alanındaki İşçilerde Tatarcık Ateşi Salgını: Epidemiyolojik, Klinik Özellikler ve Salgın Kontrolü Çalışmaları Üner Kayabaş, Dilek Yağcı Çağlayık, Mahmut Sünnetçioğlu,

Detaylı

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım Dr. Sıtkı Sarper SAĞLAM DR.SITKI SARPER SAĞLAM - KEAH ACİL TIP KLİNİK SUNUMU 04.10.2011 1 Netter in Yeri: DR.SITKI SARPER SAĞLAM - KEAH ACİL TIP KLİNİK SUNUMU

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major

Detaylı

SAĞLIK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN HEPATİT A VİRÜSÜ HAKKINDAKİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

SAĞLIK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN HEPATİT A VİRÜSÜ HAKKINDAKİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ SAĞLIK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN HEPATİT A VİRÜSÜ HAKKINDAKİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Çiğdem Kader 1, Nazan Kılıç Akça 2, Sevinç Polat 2, Ayşe Erbay 1 1 Bozok Üniversitesi Tıp

Detaylı

Hepatit B de atipik serolojik profiller HBeAg-antiHBe pozitifliği. Dr. H. Şener Barut Gaziosmanpaşa Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve KM AD

Hepatit B de atipik serolojik profiller HBeAg-antiHBe pozitifliği. Dr. H. Şener Barut Gaziosmanpaşa Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve KM AD Hepatit B de atipik serolojik profiller HBeAg-antiHBe pozitifliği Dr. H. Şener Barut Gaziosmanpaşa Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve KM AD Akut ve kronik HBV enf da seroloji Akut Hep B de HBe Ag,

Detaylı

GEBELİK VE VİRAL HEPATİTLER. Uz. Dr. Funda Şimşek Okmeydanı Eğitim Hastanesi İnfeksiyon Hast. ve Kli. Mikr.Kliniği

GEBELİK VE VİRAL HEPATİTLER. Uz. Dr. Funda Şimşek Okmeydanı Eğitim Hastanesi İnfeksiyon Hast. ve Kli. Mikr.Kliniği GEBELİK VE VİRAL HEPATİTLER Uz. Dr. Funda Şimşek Okmeydanı Eğitim Hastanesi İnfeksiyon Hast. ve Kli. Mikr.Kliniği GEBELİK VE VİRAL HEPATİTLER Uz.Dr.Funda Şimşek SSK Okmeydanı Eğitim Hastanesi İnfeksiyon

Detaylı

Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi

Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi Ergin AYAŞLIOĞLU Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi Maternal

Detaylı

HEPATOTROPİK OLANLAR A, B, C, D, E, G F????? DİĞERLERİ HSV CMV EBV VZV HIV RUBELLA ADENOVİRÜS

HEPATOTROPİK OLANLAR A, B, C, D, E, G F????? DİĞERLERİ HSV CMV EBV VZV HIV RUBELLA ADENOVİRÜS HEPATOTROPİK OLANLAR A, B, C, D, E, G F????? DİĞERLERİ HSV CMV EBV VZV HIV RUBELLA ADENOVİRÜS.. HGV hariç (hafif hastalık veya hastalık yok) diğerleri benzer klinik tablo oluşturur. HBV DNA virüsü, diğerleri

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ Dr. Talât Ecemiş Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. Venöz ulaşım yolu Arteriyovenöz şantlar Kateterler

Detaylı

Doç.Dr. Funda Şimşek. SBÜ Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç.Dr. Funda Şimşek. SBÜ Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç.Dr. Funda Şimşek SBÜ Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi HEPATİT AKADEMİSİ 19 Ocak 2018 SUNUM PLANI Akut HBV enfeksiyonu klinik Kronik HBV enfeksiyonu klinik Klinik tanımlar Doğal seyir Klinik

Detaylı

SAĞLIK PERSONELİ İÇİN BİLGİ NOTU

SAĞLIK PERSONELİ İÇİN BİLGİ NOTU SAĞLIK PERSONELİ İÇİN BİLGİ NOTU HEPATİT A Picornaviridea ailesi üyesi olan hepatit A virüsünün etken olduğu, karaciğerin akut bir enfeksiyonudur. Virüs diğer dokuları enfekte edebilirse de, klinik görünüm

Detaylı

KORUMA. Doç. Dr. Levent GÖRENEK GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mik. AD.

KORUMA. Doç. Dr. Levent GÖRENEK GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mik. AD. SALGINDA KONTROL VE KORUMA Doç. Dr. Levent GÖRENEK GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mik. AD. Salgın inceleme basamakları 1. Saha çalışması için hazırlık yapılması 2. Bir salgının varlığının ğ gösterilmesi

Detaylı

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği 2010-2011 Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği Mehmet Ceyhan, Eda Karadağ Öncel, Selim Badur, Meral Akçay Ciblak, Emre Alhan, Ümit Sızmaz Çelik, Zafer Kurugöl,

Detaylı

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya IV. KLİMUD Kongresi, 08-12 Kasım 2017, Antalya 1 4. Kuşak HIV ELISA Sinyal/cut-off Değerleri ile Hatalı Pozitiflik İlişkisinin Değerlendirilmesi Tülin Demir 1, Süleyman Yalçın 1, Selçuk Kılıç2 1 Sağlık

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

Hepatit C ile Yaşamak

Hepatit C ile Yaşamak Hepatit C ile Yaşamak NEDİR? Hepatit C kan yoluyla bulaşan Hepatit C virüsünün(hcv) neden olduğu bir karaciğer hastalığıdır. 1 NEDİR? Hepatit C virüsünün birçok türü (genotipi ) bulunmaktadır. Ülkemizde

Detaylı

HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ

HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ Nozokomiyal enfeksiyonlar genelde hastaneye yatıştan sonraki 48 saat ile taburcu olduktan sonraki 10 gün içinde gelişen enfeksiyonlar

Detaylı

AKUT VİRAL HEPATİT TEDAVİSİNDE ORAL ANTİVİRALLERİN YERİ DOÇ.DR.MUSTAFA KEMAL ÇELEN DİCLE ÜNİVERSİTESİ SAPANCA

AKUT VİRAL HEPATİT TEDAVİSİNDE ORAL ANTİVİRALLERİN YERİ DOÇ.DR.MUSTAFA KEMAL ÇELEN DİCLE ÜNİVERSİTESİ SAPANCA AKUT VİRAL HEPATİT TEDAVİSİNDE ORAL ANTİVİRALLERİN YERİ DOÇ.DR.MUSTAFA KEMAL ÇELEN DİCLE ÜNİVERSİTESİ SAPANCA 07.09.2013 Viral Hepatitler Tarihsel Bakış İnfeksiyoz (Fekal oral bulaşan) A E Enterik yolla

Detaylı

Dr.Funda Şimşek Çanakkale, Ocak 2015

Dr.Funda Şimşek Çanakkale, Ocak 2015 Dr.Funda Şimşek Çanakkale, Ocak 2015 Sunum Planı Delta virus özellikleri Replikasyon Patoloji- Patogenez Epidemiyoloji Bulaş yolları Risk faktörleri Tarihçe İlk defa 1977 yılında Rizetto tarafından tanımlanmış

Detaylı

Kronik Delta Hepatiti Tanı ve Tedavi

Kronik Delta Hepatiti Tanı ve Tedavi HDV-Viroloji Kronik Delta Hepatiti Tanı ve Tedavi HDV defektif bir RNA virusu RNA genomu ve HDAg ile bunu kuşatan HBsAg den oluşmuş kılıfa sahip (36-43 nm) Sadece karaciğerde replike olur HDV nin yüzeyel

Detaylı

HEPATİT (Sarılık) Epidemiyoloji

HEPATİT (Sarılık) Epidemiyoloji HEPATİT (Sarılık) Hepatit, temel olarak karaciğer hücrelerinin hasarına sebep olan inflamatuar bir hastalıktır. Hepatit, hastalığın klinik seyrine göre akut ve kronik olarak iki çeşittir. Akut hepatit,

Detaylı

Kan Yoluyla Bulaşan Enfeksiyonlardan Korunma Ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi EKK KAYA SÜER

Kan Yoluyla Bulaşan Enfeksiyonlardan Korunma Ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi EKK KAYA SÜER Kan Yoluyla Bulaşan Enfeksiyonlardan Korunma Ve Riskli Yaralanmaların İzlenmesi EKK KAYA SÜER Sağlık Çalışanlarında İnfeksiyon Riski: Kan yoluyla bulaşan hastalıklar Hepatit B, Hepatit C, HIV, Hepatit

Detaylı

Viral Hepatitlerin Takip ve Tedavisinde Yaklaşım Akılcı Antibiyotik Kullanım Kursu. 3-4 Ekim 2009 İstanbul

Viral Hepatitlerin Takip ve Tedavisinde Yaklaşım Akılcı Antibiyotik Kullanım Kursu. 3-4 Ekim 2009 İstanbul Hepatit t A ve Hepatit t E Klinik ve Laboratuvar Tanı-İzlem Dr.Serhat Birengel Ankara ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD AKIŞ Etiyoloji Hepatit A virusu (HAV)/ Hepatit E virusu (HEV)

Detaylı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun

Detaylı

DÜŞÜK PREVALANS HEKİMLİĞİ. Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD

DÜŞÜK PREVALANS HEKİMLİĞİ. Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD DÜŞÜK PREVALANS HEKİMLİĞİ Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD Öğrenim amaç ve hedefleri Amaç Düşük prevalans hekimliği hakkında bilgi vermek Hedefler Bu dersin

Detaylı

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Detaylı

Akut Hepatit C Tedavisi. Dr. Dilara İnan Akdeniz ÜTF, İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mikr AD, Antalya

Akut Hepatit C Tedavisi. Dr. Dilara İnan Akdeniz ÜTF, İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mikr AD, Antalya Akut Hepatit C Tedavisi Dr. Dilara İnan Akdeniz ÜTF, İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mikr AD, Antalya HCV DSÖ verilerine göre tüm dünya nüfusunun %3 ü (yaklaşık 170 milyon kişi) HCV ile infekte. İnsidans;

Detaylı

TİFO. Tifo; Paratifo; Enterik Ateş;

TİFO. Tifo; Paratifo; Enterik Ateş; TİFO Tifo; Paratifo; Enterik Ateş; Tifo ve paratifo hastalığı Salmonella bakterisi ile meydana gelen sistemik enfeksiyon hastalıklarıdır. Tifoya Salmonella typhi paratifoya ise Salmonella paratyphi neden

Detaylı

Tatarcık Ateşi Doç. Dr. Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Malatya

Tatarcık Ateşi Doç. Dr. Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Malatya Tatarcık Ateşi Doç. Dr. Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Malatya uner.kayabas@inonu.edu.tr Tatarcık-Yakarca (Filebotom) Takım:

Detaylı

SINIR DEĞERLER NE ÖNERİLİR? Düzen Laboratuvarlar Grubu

SINIR DEĞERLER NE ÖNERİLİR? Düzen Laboratuvarlar Grubu SEROLOJİK TANIDA SINIR DEĞERLER NASIL DEĞERLENDİRİLİR? NE ÖNERİLİR? Dr. Tutku TANYEL Dr. Tutku TANYEL Düzen Laboratuvarlar Grubu Şüpheli ilişkimin üzerinden 5 gün geçti acaba ne testi yaptırsam HIV bulaşıp

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması Araş.Gör. Yener KURMAN İSTANBUL

Detaylı

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ *Bahar Kandemir, *İbrahim Erayman, **Sevgi Pekcan, ***Ümmügülsüm Dikici, *Selver Can, ***Mehmet Özdemir, *Mehmet Bitirgen *

Detaylı

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi?

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi? GEBELİKTE HEPATİT Gebelik ve hepatit Gebelik ve hepatit iki ayrı durumu anlatır. Birincisi gebelik sırasında ortaya çıkan akut hepatit tablosu, ikincisi ise kronik hepatit hastasının gebe kalmasıdır. Her

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA BAĞIŞIKLAMA

SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA BAĞIŞIKLAMA SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA BAĞIŞIKLAMA DR. ALPAY AZAP Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 23.09.2017 1 Türkiye deki hastaneler 23.09.2017 2 Türkiye deki sağlık

Detaylı

HIV/AIDS epidemisinde neler değişti?

HIV/AIDS epidemisinde neler değişti? HIV/AIDS epidemisinde neler değişti? Dr. Gülşen Mermut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ABD EKMUD İzmir Toplantıları - 29.12.2015 Sunum Planı Dünya epidemiyolojisi

Detaylı

PNÖMOKOK ENFEKSİYONLARINDA SON DURUM. Doç.Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ 20 Ocak 2014 Eskişehir

PNÖMOKOK ENFEKSİYONLARINDA SON DURUM. Doç.Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ 20 Ocak 2014 Eskişehir PNÖMOKOK ENFEKSİYONLARINDA SON DURUM Doç.Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ 20 Ocak 2014 Eskişehir Amaç: Hastalıkları oluşmadan Önlemek!!!! PNÖMOKOK Streptococcus pneumoniae Gram pozitif diplokok Polisakarid kapsül

Detaylı

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi Bakır M¹, Engin A¹, Kuşkucu MA², Bakır S³, Gündağ Ö¹, Midilli K² Cumhuriyet Üniversitesi

Detaylı

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Gebede HSV İnfeksiyonu Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Olgu 14 günlük, erkek bebek Şikayeti: Sol kol ve bacakta kasılma, emmeme Hikaye:

Detaylı

YENİ DİYABET CHECK UP

YENİ DİYABET CHECK UP YENİ DİYABET CHECK UP Toplumda giderek artan sıklıkta görülmeye başlanan ve başlangıç yaşı genç yaşlara doğru kayan şeker hastalığının erken teşhisi için bir Check Up programı hazırladık. Diyabet Check

Detaylı

İstanbul daki El Ayak Ağız Hastalığı Vakalarında Coxsackievirus A6 ve Coxsackievirus A16 nın Saptanması

İstanbul daki El Ayak Ağız Hastalığı Vakalarında Coxsackievirus A6 ve Coxsackievirus A16 nın Saptanması İstanbul daki El Ayak Ağız Hastalığı Vakalarında Coxsackievirus A6 ve Coxsackievirus A16 nın Saptanması Dr. Ayşe Nur CEYLAN Antalya 11/11/2017 Sunum Planı 1. Amaç 2. Enterovirüsler 3. El Ayak Ağız Hastalığı(EAAH)

Detaylı