T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI ASUR DEVLETİ NİN BAŞKENTLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI ASUR DEVLETİ NİN BAŞKENTLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ"

Transkript

1 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI ASUR DEVLETİ NİN BAŞKENTLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Faruk AKYÜZ Tez Danışmanı Doç. Dr. L. Gürkan GÖKÇEK ANKARA 2013

2

3 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI ASUR DEVLETİ NİN BAŞKENTLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Faruk AKYÜZ Tez Danışmanı Doç. Dr. L. Gürkan GÖKÇEK ANKARA 2013

4

5 i ÖNSÖZ Asur devleti yaklaşık 1400 yıllık tarihinde çeşitli dönemlerde 5 şehrin başkentlik yapmış olduğu bir devlettir. Asur devletinin başkentleriyle ilgili özelikle yabancı dildeki eserlerden eşsiz bilgiler edinebilmekteyiz fakat bu konuyla ilgili yazılmış yeterli Türkçe eser bulunmamaktadır. Biz de bu tezimizin içeriğini oluşturan başkentleri belirli bir şemaya göre inceleyemeye çalıştık. Bu çalışmamda benden yardımlarını esirgemeyen Ahmet SOMAY A ve tezimin her aşamasında bana yardımcı olan tez danışmanım, değerli hocam Doç. Dr. L. Gürkan GÖKÇEK e teşekkürlerimi bir borç bilirim.

6 ii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... ii KISALTMALAR... viii TABLOLAR VE ŞEKİLLER DİZİNİ... ix GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM ASUR Şehrin Coğrafyası Şehrin Arkeoloji Tarihi YAZILI BELGELER IŞIĞINDA ASUR ŞEHRİ Saraylar Aššur-nādin-ahhe Sarayı I.Tukulti-Ninurta Sarayı (ELUGALUMUNKURKURRA) I. Tiglat-pileser in Sarayı (EGALLUGALŠARRAKURKURRA) Silah Sarayı Tapınaklar Aššur Tapınağı (EHURSAGKURKURRA) İštar Tapınağı Bēlat-ekallim Tapınağı Vahşi Boğa Tapınağı Anu ve Adad Tapınağı Enlil Tapınağı Bēl-ibrīia Tapınağı Sin ve Šamaš Tapınağı Nabu Tapınağı Gula Tapınağı Dinitu Tapınağı... 20

7 iii Belit-Nipha Tapınağı İštar Anunaitu Tapınağı Şehrin Kuruluşuna Dair Bilgiler ARKEOLOJİK BELGELER IŞIĞINDA ASUR ŞEHRİ Saraylar Eski Saray Tapınaklar Aššur tapınağı Nabu Tapınağı İštar Tapınağı Diğer Yapılar Evler Assur-nadin-šum un Evi Kraliyet Heykel Evi Özel Evler Kanal İKİNCİ BÖLÜM KAR-TUKİLTU-NİNURTA Şehrin Coğrafyası Şehrin Arkeoloji Tarihi YAZILI BELGELER IŞIĞINDA KAR-TUKİLTU-NİNURTA ŞEHRİ Saraylar Tapınaklar Aššur Tapınağı (EKURMEŠARRA) Şehrin Kuruluşuna Dair Bilgiler ARKEOLOJİK BELGELER IŞIĞINDA KAR-TUKİLTU-NİNURTA ŞEHRİ Saraylar Kuzey Sarayı Tapınaklar Asur Tapınağı Diğer Yapılar... 32

8 iv ÜÇÜNCÜ BÖLÜM KALHU (NİMRUD) Kalhu Şehrinin Coğrafyası Kalhu Şehrinin Arkeoloji Tarihi YAZILI BELGELER IŞIĞINDA KALHU ŞEHRİ Saraylar II. Assurnasirpal Sarayı III. Tiglatpilaser Sarayı (Orta Saray) III. Adad-nirari Sarayı Tapınaklar Ninurta Tapınağı İštar Şarat-niphi Tapınağı Şehrin Kuruluşuna Dair Bilgiler ARKEOLOJİK BELGELER IŞIĞINDA KALHU ŞEHRİ Saraylar II. Assurnasirpal Sarayı (Kuzeybatı Sarayı) Güney Batı Sarayı Kent Suru Sarayı Yanmış Saray Yöneticinin Sarayı III. Tiglat-pileser Sarayı (Orta Saray) Merkez Bina III. Salmanassar ın Ekal Mašarti si Tapınaklar Ninurta Tapınağı ve Ziguratı Šarrat-niphi Tapınağı Kidmuru Tapınağı Nabu Tapınağı Diğer Yapılar PD 5 deki Saray Binası... 55

9 v DÖRDÜNCÜ BÖLÜM KORSABAD (DUR-ŠARRUKİN * ) Şehrinin Coğrafyası Şehrinin Arkeoloji Tarihi YAZILI BELGELER IŞIĞINDA KORSABAD ŞEHRİ Saraylar Tapınaklar Şehrin Kuruluşuna Dair Bilgiler ARKEOLOJİK BELGELER IŞIĞINDA KORSABAD ŞEHRİ Saraylar Sargon un Sarayı Saray Tapınakları Sin Tapınağı Šamaš Tapınağı Adad Tapınağı Ekal Mašarti Tapınaklar Nabu Tapınağı Sibitti Tapınağı Diğer Yapılar Konaklar Sinahušur (L) Konağı K Konağı M Konağı J Konağı Z Konağı BEŞİNCİ BÖLÜM NİNİVE Ninive Şehrinin Arkeoloji Tarihi YAZILI BELGELER IŞIĞINDA NİNİVE ŞEHRİ Saraylar... 85

10 vi Sanherib in Sarayı Assurbanipal in Bit-riduti si Ekal Mašarti Aššur-reša-iši Sarayı Tapınaklar İştar Tapınağı Emenue Tapınağı Ereškigal Tapınağı Adad Tapınağı Nabu ve Marduk Aššur Tapınağı Kura Tapınağı Şehrin Kuruluşuna Dair Bilgiler Bahçeler ARKEOLOJİK BELGELER IŞIĞINDA NİNİVE ŞEHRİ Saraylar Sanherib in Eşsiz Sarayı Asurbanipal Sarayı Asurbanipal Kütüphanesi Ekal Mašarti İštar Tapınağı Sebetti Tapınağı Nabu Tapınağı Diğer Yapılar Parklar Akitu Evi Ninurta-šarru-uṣur Evi Aššur-šumu-ušabši Evi Bīt hilāni MG Alanı Bīt kutalli Evi

11 vii Su Kanalı KAYNAKÇA EK 1: Yazıt EK 2: Resimler ÖZET ABSTRACT

12 viii KISALTMALAR Bkz. CAD CAH DTCF Ed. RA SAA SAAB TTK Bakınız Cambridge Assyrian Dictionary Cambridge Ancient History Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Editör Realexion der Assyriologie State Archives of Assyrian Study of Archives of Assyrian Bulletin Türk Tarih Kurumu ( ) İdeogram ve Açıklamalar nedeniyle Kırık

13 ix TABLOLAR VE ŞEKİLLER DİZİNİ Resim 1: Mezopotamya Haritası Resim 2: Asur Kenti Resim 3:Assur tapınağı, Sanherib dönemi Resim 4: Asur şehrindeki Nabu Tapınağı planı Resim 5: Kar-Tukulti-Ninurta Resim 6:Nimrud Resim 7: II. Assurnasirpal Sarayı Planı Resim 8: Kalhu II. Asurnasirpal sarayından. Kutsal ağacın her iki yanında karşılıklı duran iki kral, arkalarında koruyucu cinler, bunların üzerinde de güneş kursu içinde tanrı Asur temsil edilmiştir Resim 9: Kalhu Ekal Mašarti'si Resim 10: II. Assurnasirpal Sarayı taht odası girişi Resim 11: Kalhu Kent Suru sarayı Resim 12: Kalhu Ekal Mašarti planı Resim 13: Kalhu Nabu tapınağı izometri planı Resim 14: Korsabad Resim 15: Korsabad Resim 16: Sargon un sarayının taht altlığının yan yüzlerinden birinde kral, savaş arabası üzerinde savaş meydanında gösteren kabartma diğerinde ise Asur ordusunun sarp bir alandaki düşman kentini kuşatışını gösteren başka bir kabartma vardır Resim 17: Korsabad, L Konağı Resim 18: Korsabad, K Konağı Resim 19: Korsabad M Konağı Resim 20: Korsabad J Konağı Resim 21: K konağının ana kabul salonunda yer alan fresk Resim 22: Sargon un sarayının saltanat odasının girişinde bulunan insan başlı kanatlı boğa heykeli Resim 23: Korsabad Tapınakları

14 x Resim 24: Korsabad Sitadelinin rekonstrüksiyonu Resim 25: Sin tapınağının rekonstrüksiyonu Resim 26: Korsabad Nabu tapınağı Resim 27: Nabu tapınağının rekonstrüksiyonu Resim 28: Nabu iç tapınağının rekonstrüksiyon hali Resim 29: Sitadel kapısının iç kısmındaki rölyefler ve heykeller Resim 30: Ninive Resim 31: Ninive Resim 32: Ninive Sanherib'in Sarayı

15 GİRİŞ Asur devleti M.Ö lerden M.Ö 600 lere kadar varlığını sürdürmüş, bu dönem içerisinde bir şehir devletiyken imparatorluk olmayı başarmış büyük bir devlettir. Çalışmamızın içeriğini bu devletin başkentleri oluşturmaktadır. Bu başkentler sırasıyla; Asur, Kar-Tukulti-Ninurta, Kalhu, Dur-Šarrukin ve Ninive dir. Tezimizin amacı (kronolojik sıraya göre) bu başkentlerin kuruluş ve nedenlerini, kuruldukları coğrafyanın bu şehirlere etkileri ve bu şehirlerin mimari özelliklerini açıklamaya çalışmaktır. Tezimizde her bölüm üç başlık altında incelenmiştir. İlk bölümde şehrin coğrafyası, arkeoloji tarihi, ikinci bölümde çivi yazılı belgelerin tercümeleri ışığında kentteki yapılar, üçüncü bölümde ise, arkeolojik kazılar sonucunda ele geçen bulgular ışığında bu yapılar ve yapıların özelliklerini sunmayı amaçladık. Asur başkentleri, özellikle Avrupalıların oldukça dikkatini çekmiştir. Louvre gibi müzeler bu alanlara gözlerini dikmiş, müzelerin içini Asur Devletinin eserleriyle doldurmak için çalışmışlardır. Kazılar, çoğunlukla müzelerin, kısmen de şahısların destekleriyle gerçekleştirilmiştir. Ele geçirilen eserler ivedilikle Avrupa ya taşınmış ve en prestijli müzelerde yerini almışlardır. Asur başkentleri içerisinde Asur ve Kar-Tukulti-Ninurta şehirlerinde W. Andrae ve ekibi ana çalışmaları yapmıştır. Kalhu, Ninive ve Dur-Šarrukin şehirlerinde ise özellikle Fransız, İngiliz ve Amerikalılar çalışmalar yapmışlardır. Tezin ilk bölümünü Asur şehri oluşturmaktadır. Asur şehri çok eski dönemlerden beri var olduğu kabul edilen bir şehirdir. Başlangıçta kabilevi bir yapıya sahip olan Asur şehri, M.Ö li yıllarda Anadolu ile ticari ilişkiler kurmayı başaracak bir duruma gelmiştir. Zamanla gücünü artıran Asur bir devlet halini almış ve şehir Asur tapınağı çevresinde büyümüştür. Asur şehrinde zamanla birçok tapınak kurulmuş fakat Aššsur tapınağı önemini her zaman muhafaza etmiştir. En önemli tapınak Aššsur tapınağı olsa da bunun dışında birçok tapınağın olduğu bilinmektedir. Her tanrının ayrı bir özelliği ve önemi vardı bu nedenle o tanrılara ait tapınaklar da o ölçüde önemliydi.

16 2 Şehir, kuzey ve doğu yönünde büyüme imkânına sahip olmadığından büyüme hızına cevap verememiş ve yetersiz kalmıştır. Çivi yazılı belgeler aracılığıyla hemen hemen her kral döneminde tapınaklarda bazı çalışmaların mevcut olduğu görülmektedir. Bunun dışında şehir surlarında ve kapılarında da çalışmalar yaptıkları da yine bu alanlara diktikleri yazıtlarından bilinmektedir. Kimi zaman ise bazı Asur kralları yeni saraylar yapmış ya da mevcut sarayların gerekli kısımlarını restore ettirmiştir. Bu bölümde kralları bu çalışmalara iten sebepler, yapılan çalışmalar açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca herhangi bir alanda çalışma yapan krallar, yazıtlarında kendilerinden sonraki krallara görev ve sorumluk yükledikleri görülmektedir. Yazıtlarında, kendilerinin yaptıkları eserlerin yıkılması ya da zarar görmesi halinde yeniden yapılmasını istemektedirler. Bunu yapacaklara dualar edilirken, aksi tavrı benimseyecekler için yazıtlarında beddualara yer vermişlerdir. Asur dan sonra ikinci başkent olarak Kar-Tukulti-Ninurta nın kurulduğu görülmektedir. Asur un karşısında tamamen bakir topraklarda I. Tukulti- Ninurta tarafından kurulan şehir Asur tarihindeki ilk büyük yapısal girişimdir. Tukulti-Ninurta, M.Ö yılında Asur kralı olmuştur. Krallığının ilk yıllarında Nairi ülkesine sefer düzenlemiş bu sefer sonucunda 43 Nairi kralını yenilgiye uğratmayı başarmıştır. Daha sonra ise Kassit kralını yenilgiye uğratmış ve kralı zincirleyerek Asur a getirdiğini belirtmektedir. Ayrıca Tukulti-Ninurta, Fırat ı geçerek Hititliyi esir aldığını yazıtlarında dile getirmektedir. 1 Bu tür askeri başarılara sahip olan Tukulti-Ninurta, kendi adını taşıyan yeni şehrinin kuruluşu, Babil in fethinden sonra gerçekleştiği düşünülse de, bu düşünceye karşı bazı bilgilerin varlığını ileri sürmeye çalıştık. Tezimizin ikinci bölümünü oluşturan bu kısımda, Tukulti-Ninurta yı yeni bir başkent kurmaya götüren sebepleri, sonuçları ve imar faaliyetleri hakkında bilgi verdik. Şehrin, Tukulti-Ninurta nın ölümünden sonra neden kullanılmadığı, iç kentin neden dış kentten yüksek bir konumda kurulduğu ve arkeolojik kazılar 1 Luckenbill, 1927:50,51,57

17 3 sonucunda elde edilen bilgiler ışığında bu yapıların özelliklerini anlatmaya çalıştık. Tezimizin üçüncü bölümünü Kalhu şehri oluşturmaktadır. Asurnasirpal in yazıtlarından, bu şehrin kuruluşunun Salmanassar tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir. M.Ö tarihleri arasında hüküm süren Asurnasirpal ise daha da büyük bir karar vererek Dicle ve Zap nehrinin kesiştiği yerde kurulan bu şehri yeni başkenti yapmış ve şehri adeta yeniden kurmuştur. II. Asurnasirpal kendi yazıtlarında şehrin kuruluşuyla ilgili önemli bilgiler sunmaktadır. Bu kapsamda, öncelikle II. Asurnasirpal ve III. Tiglatpileser in sarayları hakkında yazılı kaynaklar ışığında bilgiler verdik. Arkeolojik bulgular da bu sarayların şehirdeki en önemli yapılardan olduğunu ortaya koymaktadır. Daha sonra şehirdeki diğer yapılar, ilk kez Kalhu da kurulduğunu gördüğümüz kışla sarayı ve şehrin inşaatından sonra verilen davetler hakkında bilgiler sunduk. Kazılar neticesinde oldukça zengin veriler elde edilen şehirle ilgili özellikle hem yukarıda adından bahsettiğimiz hem de kazılar neticesinde bulunan sarayların ve tapınakların yapısal özelikleri, bu yapıların odaları ve işlevlerini ortaya koymaya çalıştık. Diğer taraftan çivi yazılı kaynaklara ve arkeolojik kazılara göre en çok bilgi edindiğimiz şehir Dur-Šarrukindir. II. Sargon tarafından kurulan şehirle ilgili kralın ağzından eşsiz bilgiler edinmekteyiz. Bu bilgiler vasıtasıyla, Sargon un kendisini önceki krallardan daha farklı ve üstün ve gördüğünü belirtmekte ve bu idrakle daha önce hiçbir kralın düşünmediği bir alanda yeni başkentini inşa ettiğini belirtmektedir. Ayrıca, Asur halkının bulunduğu sosyal ve ekonomik durum hakkında bilgi verdik. Sargon un yazıtlarından Asur un bolluk ve zenginlik içinde olduğu ve fiyatların sabit kaldığı anlaşılmaktadır. Bu bilgilerin dışında yüzlerce mektup, kuruluş aşamasındaki çalışmalarla ilgili çok önemli bilgiler sunmaktadır. Bu mektupların bazıları hazinedar tarafından krala yazılan mektupları, bazıları ise kralın emirlerini içermesi bakımından önemlidir. Mektuplar, malzeme temininden ulaşıma, işçilerden, değişik konulardaki şikayetlere kadar geniş bir çerçevede kuruluş aşamasının panoramasını sunmaktadır. Bu mektuplar sayesinde kralın çalışmalarla

18 4 bizzat ilgilendiğini görmekteyiz. Ayrıca kazılar sonucunda önemli veriler elde edilen şehirle ilgili yapılar ve şehrin uzantısı, yapıların birbiriyle olan fiziki ilişkilerini açıklamaya çalıştık. Tezin beşinci ve son bölümünde ise babası Sargon tarafından kurulan yeni başkenti terk eden Sanherib in kurduğu Ninive yi inceledik. Asur devletinin en güçlü olduğu dönemlerden birinde kurulan bu şehirde her türlü detayın düşünüldüğü görülmektedir. Sanherib, yazıtlarında özellikle sarayının boyutu, kapılarının isimleri, süslemeleri hakkında bilgiler sunmaktadır. Özellikle şehrin 15 kapısına da övgüler içeren isimler verilmesi bakımından dikkat çekicidir. Bu bilgiler ışığında sarayının ve kışla sarayının yapısal özelliklerini Asurbanipal ve Asarhaddon dönemlerindeki mimari çalışmaları ve bu çalışmaların nedenlerini inceledik. Asarhaddon un yazıtlarından, Sanherib in sarayında veliaht sarayı anlamına gelen Bit-riduti nin kendisi için nasıl bir öneme sahip olduğunu, burada krallarla kurduğu iletişim ve kral olduktan sonra bu yapıda gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında bilgiler verdik. Başarılı arkeolojik çalışmaların yapıldığı bu şehri bulgular ışığında anlamaya ve açıklamaya çalışmak tezimizin son bölümünün konusunu oluşturmaktadır.

19 BİRİNCİ BÖLÜM 1. ASUR Asur kenti M.Ö yıllarına kadar dayanan bir tarihe sahiptir. 2 Akad dönemi boyunca güney medeniyetlerinin ticari, belki de ileri askeri karakolu konumundaydı. 3 Asur kenti, ismini Tanrı Asur dan almıştır. Asur, Akad dönemi metinlerinde görülmekle birlikte Ebla metinlerinde geçmemektedir. Bunun yanında III. Ur Dönemi ne kadar tanrı adı olarak karşı çıkmamıştır. Bu nedenle de önceliğin yer adında olduğu, tanrı adının ondan türediği daha çok kabul edilir hâle gelmiştir. 4 Asur un şehirleşmesinin en açık nedeni, onun dini bir merkez olmasından ileri geldiği düşünülmektedir. Ayrıca Güney ve Kuzey Mezopotamya arasındaki rota üzerinde olması iskânlaşma açısından önemli bir imkân sağlamıştır. 5 Bununla birlikte Asur un ticaret için elverişli konumu ve bazı krallar tarafından uygulanan vergi muafiyeti, Asur un gelişimine katkı sağlayan başka bir etkendir Şehrin Coğrafyası Asur şehri bugün Musul un yaklaşık 100 km. güneyinde Dicle nin batı kıyısında bulunan ve Jebel Khanuqa nın beslediği Diclenin üzerinde yüksek bir konumdadır. Şehrin kuzey eteklerinden yükselmekte olan sıradağların adı eski çağda Ebih idi (bugün: güneydoğuya doğru Cebel Hamrin e geçiş yapan Cebel Hanuka). 6 Şehir kuzey ve doğu yönündeki nehir ve sarp kayalıklar tarafından doğal bir koruma altındaydı. Batı tarafı ise, step bölgelerine açık konumdaydı. Bu yüzden yerel kabilelerin zarar verici saldırılarına açıktı. Bu bölgenin güvenliği ise çift sur sistemleri ve su dolu hendek gibi sıkı savunma 2 Barbanes, 1999:76; Roaf, 1996: Oates 1972: Kuhrt, 2010 I: Barbanes 1999: Kırschbaum 2004:37.

20 6 sistemleriyle takviyeler yapılarak telafi edilmeye çalışılıyordu. 7 Doğuya doğru Dicle nin yanı sıra kuzeye doğru bir kanal vardı. Ayrıca, Asur un yağış bölgesinin eteklerinde uzanıyor olması, tarımın tamamen sulamaya bağlı olmadığı anlamına geliyordu ve burası kuzeyden güneye, doğudan batıya uzanan önemli kervan yollarından yararlanmak için eşsiz bir konumdaydı. 8 Sonuçta Asur stratejik, askeri ve ticari açıdan önemli bir konumdaydı. Ancak bu konumunun bir imparatorluk merkezi olarak zamanla sınırlı olduğu ortaya çıkacaktı Şehrin Arkeoloji Tarihi Avrupalıların Asur ve Asurlular hakkındaki bilgileri yüzyıllar boyu Tevrat ın, Yunan-Roma antik çağ tarihçilerinin ve etnograflarının, ayrıca Doğu seyahati yapan insanların aktardığı tek tük belirsiz bilgilerle sınırlı kalmıştır. Fakat bu durum M.S. 19. Yüzyıldan itibaren değişmeye başlamıştır. Kalıntılar hakkındaki daha ayrıntılı tarifler ve bunları çeşitli kaynaklardan bilinen şehir isimleriyle teşhis etme denemeleri, araştırmaların daha da ileri bir seviyeye ulaşmasını sağlamıştı. Muazzam bulgular hakkındaki ilk haberler Avrupa ya 19. yüzyılın ortalarında ulaşmıştı. 10 Almanya da eski medeniyetlerle diğer devletlerin bağlantıları o zamana kadar, daha çok uzaktan takip edilmekteydi. Berlin deki Asuroloji kürsüsünün kurulmasını, M.S yılında birkaç denemeden sonra, Alman Doğu Birliği nin kuruluşu takip etmişti. Bu birlik, Eski Yakındoğu nun araştırılmasını ve tanıtılmasını teşvik etmekte, şahsi yardımseverlerin maddi destekleriyle ve İmparator II. Wilhelm in hazinesinden almış olduğu ikramiyelerle, Dicle nin batı sahilinde yer alan, Kale el Şerqat adlı harabelerdeki bir kazıyı finanse etmekteydi. Bu harabe yerin ismi, 19. Yüzyılda orada bulunan yazıtlarla biliniyordu. Ama ilk incelemeler heyecan verici çok az şey meydana 7 Barbanes, 1999:77. 8 Khurt 2010 I: Barbanes, 1999: Kırschbaum, 2004:28.

21 7 çıkardıkları için İngilizler Asur daki kazılarına devam etmemişlerdi de Asur u yeniden keşfeden C.J. Rich ti yılının sonbaharında, mimar ve yapı araştırmacısı olan W. Andrae, Şam dan başlayarak yeni faaliyet sahasına giden oldukça zorlu bir yolculuğa çıkmıştı. 11 Asur kentleri içerisinde en iyi kazılan şehir Asur şehridir. Bunu, bu alandaki ilk kazıları gerçekleştiren W. Andrae ve takımına borçluyuz. 12 Andrae tarafından yapılan kazılar ve sonuçları, ayrıntılı ve dikkatli bir şekilde kaydedildi. Bununla ilgili birkaç bölüm öncelikle Mitteilungen der Deutschen Orient-Gesellschaft ta yayınlandı. Kazı sonuçları daha sonra ise ayrıntılı şekilde Wissenschaftliche Veröffentlichungen der DOG un ciltlerinde yayınlandı. 13 Andrae on yıllık süreç içerisinde bu alanda çok yoğun çalışmalar gerçekleştirmişti. Birçok çalışma arkadaşına sahip olan Andrae nın en yakın çalışma arkadaşı ise, ondan asla vazgeçmediği İsmail ibn Yasim idi YAZILI BELGELER IŞIĞINDA ASUR ŞEHRİ Asur şehri, sarayları, tapınakları ve diğer yapıları hakkında bize en önemli bilgileri Asur krallarının çeşitli nedenlerle yazdırmış oldukları yazıtlar vermektedir. Belgeler aracılığıyla kralların giriştikleri inşaat çalışmaları hakkında kimi zaman ayrıntılı bilgiler edinebilirken, bazen de kısıtlı bilgilere sahip olabiliyoruz. Bu bilgiler bir sarayın yapım aşamalarından, kapılara veya depolara kadar değişik alanlarla ilgilidir. Çalışmamızın en önemli kısmını oluşturan saraylar ve tapınaklarla ilgili çivi yazılı belgelerin anlattıklarına geçmeden, Asur şehrindeki diğer yapılar hakkında kronolojik sıraya göre bilgiler vermek yerinde olacaktır. 11 Kırschbaum, 2004: Reade, 2011: Stepniowski, 2003:234; Lamprichs, 1997: Córdoba, 2003:49.

22 8 Asur şehrinde inşaat çalışmalarının en çok görüldüğü yapılardan biri kapılar ve duvarlardır. Eski Asur dönemi krallarına ait ayrıntılı olmasa da bazı bilgilere sahibiz. Bu bilgilerin başında Puzur-Sin e 15 ait bir yazıttır. Yazıtta, kralın, ismini bilmediğimiz bir kapının yeniden inşası anlatılmıştır. 16 II. Puzur- Aššur ise, harap olan mušlalu 17 duvarlarını restore etmiştir. 18 Enlil-našir in ise iç kentte bir çalışma yaptığını biliyoruz. 19 Aššur-bel-nišešu yeni bir duvar yapmış, iç kentin büyük duvarlarından Dicle kapısına kadar baştan aşağı yenilemiştir. 20 Şehrin kapısından (ustalar kapısı) Koyun kapısına 21 kadar harap olan kısımlar Enlil-nirari tarafından yeniden inşa edilmiş ve kapılar yenilenmiştir. 22 I. Adad-Nirari nehir boyunca özellikle de doğu surlarını ve mušlalu veya Asur tapınağının kuzeyindeki merdivenleri güçlendirmiştir. Harap bir hâle gelen, Niš-ili-mati ve Daiane kapılarının karşısındaki Asur tapınağının mušlalu sunu temele kadar kazıp yeniden inşa etmiştir. Aššurbel-nišešu tarafından yapılmış ve Eriba-Adad tarafından restore edilmiş olan Asur şehrinin güney duvarları zayıflayıp yıkılması nedeniyle I. Adad-nirari tarafından yeniden inşa edilmiş zayıf yerleri kuvvetlendirilmiştir. Puzur-Aššur tarafından 2.5 tuğla genişliğinde 30 katman yüksekliğinde yapılan nehir boyunca uzanan doğu duvarı, Adad-nirari tarafından temeli, dağdan çıkartılmış güçlü taşlarla baştan aşağı inşa edilmiştir. Su olukları da tuğla ile güçlendirilip ziftle kaplanmıştır. Nehir kenarına ise tuğla ve zift kullanılarak iskele inşa edilmiştir. 23 Tanrı Aššur kapı tapınağına yakın Libūr-šalhi kapısının harap hale geldiğini belirten I. Salmanassar, bu alanı temeline 15 Puzur-Sin in Asur Kral Listelerinde adı geçmemekle birlikte söz konusu yazıta göre bu kişinin Eski Asur kralı I. Şamşi-Adad ın halefini tahttan indirmek suretiyle Asur kralı olduğu görülmektedir (bkz. Grayson 1987:78.). 16 Grayson, 1987: Akadca sözlüklerde a gate, gatehouse, stair-case veya stair-gate olarak çevrilmektedir (bkz. CDA 222; CAD 277.). Ayıca Mušlalum, tapınağın girişindeki abidevî süslü kapı olup, aynı zamanda tapınağın girişi ve ön avlusudur. Buna göre mahkeme yeri, yan yana konulan iki kapıdan ibaret bulunuyordu. Mušlalum un birden fazla amaca hizmet eden karmaşık bir yapı olduğu, şehir kapısı, tapınak giriş kapısı, merdivenli büyük kapı ve yedi kutsal hâkimlerin oturduğu yer olacağı söylenmiştir (bkz. Larsen 1976:58.). 18 Grayson, 1987: Grayson, 1987: Grayson, 1987: Metinde ilgili kapı isimleri KÁ.GAL TİBİRA ve KÁ.GAL UDU şeklinde ifade edilmektedir. 22 Grayson, 1987: Luckenbill, 1926:29,30,31.

23 9 kadar temizleyip, zayıf kısımlarını ve kalıntılarını baştan aşağı yeniden inşa etmiştir. 24 I. Tukulti-ninurta ise, şehri duvarlarını yıkıntı haline geldiği için restore ettirmiş ve duvarların dibine ise daha önce hiçbir kralın açmadığı derinlikte hendek açmıştır. 25 I. Tiglat-pileser de, Aššur-nādin-ahhe tarafından yapıldığını söylediği Asur kentinin duvarlarını, kendi zamanında Dicle kapı kulesinden iç kentin duvarlarına kadar harap olması nedeniyle kalıntılarını temizleyip, duvarları daha güçlü bir şekilde baştan aşağı inşa etmiştir. 26 Assur-bel-kala, Assur-narari nin oğlu Puzur-Aššur tarafından yapıldığını ifade ettiği mušlalu kapısının yıkıldığını bu nedenle bu kapıyı tamamıyla yeniden inşa ettiğini belirtmektedir. Ayrıca Şehir Kapısı nın (ustalar kapısı) eskiyen kapılarını çıkararak, yerine bronz bantlarla bağladığı çam ağacından yüksek kapılar yapmış ve Asur un büyük duvarlarını baştan aşağı yeniden inşa etmiştir. Adad narari tarafından yapılan Dicle Nehri Kapısının büyük kuleleri, Aššur-bel-kala tarafından zift ile kaplı ve kerpiçle su seviyesinden yaklaşık 1.5 metre yüksekliğinde yapılmıştır. 27 II. Aššur-dan a ait yazıtlardan, Şehir Kapısı nın Aššur-bel-kala dan önce I. Tiglat-pileser tarafından inşa edildiği anlaşılmaktadır. Fakat bu kapı, Aššur-dan zamanında yıkıntı haline geldiği için, bu kral tarafından temeline kadar kazılarak yeniden inşa ve eskisinden daha iyi dekore edilmiştir. 28 Asur tapınağının altındaki kentin girişinin çökmesi sebebiyle II. Adad-narari bu alanın zayıf kısımlarını restore etmiştir. Temelini belirlemek suretiyle baştan aşağı yeniden inşa ettiği ve tamamladığı bu giriş öncekinden daha süslü ve şatafatlı hale gelmiştir. 29 II. Adad-nirari ayrıca Asur kentindeki hendeğin bozulması nedeniyle bu hendeği Metal İşçileri Kapısı olarak adlandırılan kapıdan Dicle Nehri Kapısına kadar hendeği yeniden kazdı. Metal İşçileri Kapısı ve Dicle Nehri Kapılarının kanatlarını yüksek çam ağaçlarıyla yeniden yaptı ve onları bakır bantlarla bağladı. 30 Ayrıca ayrıntılı bilgiler elde edeceğimiz II. Tukulti-Ninurta ya ait 24 Grayson, 1987: Grayson, 1987: Grayson, 1991: Grayson, 1991:94, Grayson, 1991: Grayson, 1991: Luckenbill, 1926:123.

24 10 yazıttan, Asur un duvarını inşa ettirdiği anlaşılmaktadır. 31 Aynı şekilde III. Salmanassar Asur kentinin zarar gören duvarlarını ve kapılarını eskisinden daha güzel ve görkemli bir şekilde inşa ettirmiştir Saraylar Asur, zamanla büyük bir güç haline gelirken, yapılar da bu sürece uyum gösteriyordu. Yapıtlar içerisindeki yazıtlar, kralların icraatları hakkında bilgiler vermektedir. Bu yapılardan en önemlisi Eski Saray dediğimiz yapıydı. Bu saray birçok kral tarafından kullanılmıştır. Fakat sarayın yapımıyla alakalı bilgilerimiz maalesef oldukça azdır Aššur-nādin-ahhe Sarayı Hem Assur-uballit hem de I. Adad-nirarinin yazıtlarından bu sarayın Aššur-nādin-ahhe tarafından yapıldığını öğrenmekteyiz. Assur-uballit yazıtında yeni sarayın terasının ve duvarlarının harap olduğunu bu nedenle bunları baştan aşağı yenilediğini ifade etmektedir. 33 I. Adad-nirari zamanında da bu sarayın restore edildiği bilinmektedir. Fakat ayrıntılı bir bilgi yer almamaktadır. 34 I. Tukulti-ninurta, I. Salmanassar tarafından restore edildiğini söylediği sarayın duvarlarını tamamıyla inşa ettirmiştir. 35 Aššur-bēl-kala ise sarayın ambarlarını yeniden inşa ettirmiştir. Ayrıca kuzey taraftaki geniş terası yeniden inşa ettirmiştir Grayson, 1991: Luckenbill, 1926: Grayson, 1987: Luckenbill, 1926: Grayson, 1987: Grayson, 1991:105.

25 I.Tukulti-Ninurta Sarayı (ELUGALUMUNKURKURRA) Tukulti-Ninurta yazıtında önceki sarayının yanında, Asur kentinin ortasında, efendisi tanrı Adad ın ziggurat alanında kumları temizleyip kendi sarayını, kraliyet konutunu inşa ettiğini bu saraya da Elugalumunkurkurra adını verdiğini söylemektedir. 37 Bu sarayın kendisinden önce I. Salmanassar tarafından inşa edildiğini belirtmektedir. 38 Daha sonra ise Tukulti-Ninurta yeni bir başkentin yapımına girişecektir. Aššur-bēl-kala, I. Tukulti-Ninurta nın yaptırdığı Yeni sarayın geniş terası harap bir halde olması sebebiyle baştan aşağı yeniden yaptırmıştır I. Tiglat-pileser in Sarayı (EGALLUGALŠARRAKURKURRA) I. Tiglat-pileser, ataları tarafından terk edilen, bu nedenle yıkılan ve çöküntü halini alan, şehrinin çeşitli yerlerindeki sarayları ve kraliyet konutlarını yedinden inşa edip tamamlamıştır. 40 Lübnan dağlarından getirdiği sedir ağaçlarıyla yaptığı anlaşılan bu yüzden Sedir Sarayı olarak ifade ettiği, ismini ise bütün toprakların kralının sarayı anlamına gelen Egallugalšarrakurkurra vermiştir. Bu sarayın tanrılar için değil, kral için inşa edildiği fakat tanrıların istediği zaman kralı ziyaret edebilmelerine rağmen içinde oturmadıkları anlaşılmaktadır Silah Sarayı I. Tiglat-pileser, yeni sarayında kullandığı sedirlerle birlikte şimşir ağacı da getirtmiştir. Şimşir ağacını ise yeni sarayının yanında silahları için yaptığı 37 Grayson, 1987:240,242, Luckenbill, 1926: Grayson, 1991: Grayson, 1991: Grayson, 1991:39,44,45,63.

26 12 sarayında kullanmıştır. Temelinin etrafını da kalın gišnugallu-kaymaktaşı ile çevirip sarayını baştan aşağı inşa ettirmiştir Tapınaklar Kral yazıtları bize en çok tapınaklar hakkında bilgi verir. Bunun nedeni kralların tanrıları memnun etme isteğidir. Bu nedenle birçok kral zamanında tapınakların bazen eskiyen ve zarar gören kısımları yenilenmiş bazen de bu tapınaklara yeni yapılar eklenmiştir. Her ne olursa olsun bu tapınaklarla ilgili kim ne tür bir çalışma yaptıysa kendi yazıtını dikmiştir. Bu yazıtların içeriğini başta kendilerine ait övgüler ve şecereleri oluşturmakta sonrasında ise yapılan inşaat çalışmaları hakkında bilgi verilmektedir. Yazıtların en son kısmını ise tapınağın ilerde zarar görmesi durumunda kendisinden sonraki prenslerin tapınağı onarması tavsiye edilmekte, bu sayede tanrıların dualarını işiteceği belirtilmektedir. Öte yandan yıkılan ve zarar gören yapılar onarılmazsa ve kendilerine ait yazıtlar tekrar yerine koyulmazsa tanrıların onları cezalandırması için beddua edilmektedir. Bu dualar ve lanetler her biri tanrılara karşı son derece saygılı olan Asur kralları tarafından kendi yapıtlarının anıt yazıtlarında yer verdikleri önemli bir gelenek halini almıştı. Böylece kendi yapıtlarının ve isimlerinin yaşaması için kendilerinden sonraki hükümdara görev yüklemekte, aksi takdirde tanrılar tarafından cezalandırılacağını bildirmektedir Aššur Tapınağı (EHURSAGKURKURRA) Aslında geleneksel Aššur tapınağını kuranlar Ušpia ve Kikia olarak geçmektedir. 43 Tam anlamıyla ise, çivi yazılı kaynaklardan Aššur tapınağının Tanrı Aššur un ricası üzerine Puzzur Aššur un oğlu Šalim-ahum tarafından inşa edildiği anlaşılmaktadır. Tapınağın ismi, metnin o kısmının kırık olması 42 Grayson, 1991: Luckenbill, 1912:155;Luckenbill, 1927:272.

27 13 nedeniyle anlaşılamamaktadır. 44 Fakat, yazıtta Tanrı Aššur un ricası üzerine sözü, birçok yerde gördüğümüz örneklerle bağdaştırıldığında bu tapınağın Aššur tapınağı olduğunu açıklar niteliktedir. Daha sonra İrišum tarafından tanrı Aššur için basamaklı kapı ve avlu, tanrı odası ve yüksek bir taht yapılmış, ön tarafı ise lacivert taşı ile kaplanmıştır. 45 tarafından yaptırılan birçok yapının başında mušlalum gelir. Asur kralı İrišum Bir belgede mušlalum daki hâkimler mahkemesi bizimle ilgili kararını verdi deniliyor. 46 Bu bilgiler bize tapınağın sadece ibadet amaçlı kullanılmadığını anlaşmazlıkların çözülmesi açısından tanrının huzurunda mahkeme kurularak bu amaçla da kullanıldığını göstermektedir. 47 İrišum dan sonra bu tapınağın Šamši-Adad tarafından inşa edildiği, kendisini Aššur tapınağının yapımcısı olarak ifade edilmesinden anlaşılmaktadır. 48 Aššur tapınağıyla ilgili diğer bir çalışma, bu tapınakta üç bayram geçirdiğini diğer bir deyişle üç kez tākultu ritüeli 49 yaptığını ifade eden I. Adad-nirari, onun zamanında sarkık ve sallanmış olduğunu ifade ettiği Aššur tapınağının giriş kapısının restorasyonuyla olmuştur. 50 Salmanassar, yazıtlarında Ehursagkurkurra Tapınağı nın geçirdiği yapım aşamalarına sırasıyla değinir: Šamši-Adad ın restorasyonundan 580 yıl sonra ise tapınak yine yaşlandı ve zayıf düştü, gösterişli yapısı, tapınak yerleri, kürsüleri, kült platformu yani Asur tapınağının bütün özellikleri yangında yok oldu. 51 Tamamen kullanılmaz hale gelen Ehursagkurkurra Tapınağı nın restorasyonuyla ilgili I. Salmanassar şunları söylemektedir: Bu sırada tapınağı boşaltıp temizletip temeline indim ve güçlü taşlarla temelinin onarımını yaptırdım. Dağlar gibi güçlü oldu. Şöhretli, yüce tapınak, asil tapınak yeri, muhteşem mekan, zekice mimari edilmiş, huzur veren, 44 Grayson, 1987: Landsberger- Balkan, 1950 :174;Grayson, 1987: Larsen, 1976: Çeçen 1996: (Kt. 88/k 112 ve 88/k 636 nolu belgeler.). 48 Grayson, 1987:61, Yemek festivali. Orta Babil ve Orta Asur dönemi belgelerinde aynı zamanda šākultum şeklinde geçen kelime için bkz. CDA Grayson, 1987:140,161, Grayson, 1987:185,189,190,

28 14 egemenlik sembolü bu yeri çok titizce inşa ettirdim. Temeline; taş, altın, demir, bronz ve bitki karışımları koydum. Duvarlarını yağ, bal, reçine ile sıvattım. Baştan aşağı yenilettim ve anıt yaptırarak bayram ilan ettim. Tapınağın artık Asur un efendisi tapınağa girdiğinde asil tapınağın müthiş işçiliğini görebileceği, görünce sevineceği, dualar işiteceği, rahiplerin barış sözlerini duyacağı ve rahipliğin geleceğine hizmet edecek bir hâl aldığını, bu tapınak gelecekte yıpransa bile bunca emekten sonra olgunlukla karşılanacaktır. Restorasyonun sonunda ise kendinden önceki hükümdarların anıt kitabeleri, yağ ile kaplanıp, şaraba daldırıldıktan sonra tekrar yerine konmuştur. Yazıtın sonunda Salmanassar kendisinden sonraki hükümdarlardan beklentilerinden ve bununla ilgili dua ve lanetlerinden bahsetmektedir: Gelecekteki hükümdar bu tapınak yaşlanıp harabe olunca dini emirlere, cesaret ve şan duygularına göre karar versin. Benim kutsal tabletleri yaptığım gibi benim anıtımı yağ ile kaplayıp şaraba batırsın. Asur ve kutsal tapınak bunları görecektir. Her kim benim anıtımı tahrip eder ve adımı silerse, Eharsagkurkurra da yaşayan güçler, Asur tanrısı, cennetin Igigi si, dünyanın Anunnaki si, ona kötülük ve lanet yollasın, ismi bu dünyadan yok olsun, düşmanlar tahtını ele geçirsin. 52 I. Salmanasser in oğlu I. Tukulti-Ninurta ya ait, tanrı Aššur un kutsal ikametgâhını inşa ettiğini belirten tek kanıt bulunmaktadır. 53 I. Aššur-rešaiši ye ait yazıtlardan bu tapınağın yapımının Ušpia ya dayandığını ifade edip tapınağın geçirdiği yapım evrelerinden bahsettikten sonra bu tapınağı yeniden inşa ettiğini söyler. 54 Asur un düşmanlarını hükmü altına aldıktan sonra I. Tiglat-pileser tahribata uğrayan birkaç tapınaktan biri olan Asur kentinin tanrısına ait tapınağı inşa edip tamamladığını söylemektedir. 55 II. 52 Luckenbill, 1926: Grayson, 1987: Grayson, 1987: Grayson, 1991:26.

29 15 Tukulti-Ninurta ise, Aššur tapınağındaki Tanrı Enpi nin kapı kulesinin kalıntı haline gelen kısımlarını restore etmiştir. 56 Kötü haldeki bir yazıttan II. Assurnasirpal in Aššur tapınağındaki Kalkal Kapı sında restorasyon çalışması yaptığı anlaşılmaktadır. 57 M.Ö. 680 lerde Sanherib Asur tapınağının onarımını oğlunun yaşamına adamıştır. 58 Asarhaddon, değişik dönemlerde yeniden inşa edilen tapınağın kendi döneminde yıkıntı haline gelmesi nedeniyle temel duvarlarını altın, gümüş, değerli taşlar ve bitkilerle kurup, inşa etmiş ve tamamlamış, fakat yerini değiştirmemiştir. 59 Asurbanipal de tapınağın duvarlarını altın ve gümüşle, büyük kolonlarını ise sadece gümüşle kaplamıştır İštar Tapınağı İštar tapınağının yapımıyla ilgili bilgilere kendisini Šalim-ahum un oğlu, Aššur un yardımcısı, tanrı Aššur ve İštar ın sevgilisi olarak tanıtan İlušumma dan öğrenmekteyiz. Bu yazıtında, tanrıça İštar için tapınak inşa ettiğini bildirmektedir. 61 Bu tapınağın šuhuru odası harap olması nedeniyle, önce Sargon sonrada III. Puzur-Aššur zamanında tekrar inşa edildiği bilinmektedir. 62 Yazıtlarında Assur-uballit, İštar kudnittu olarak geçen tapınağın çatısını ağaç kirişlerle kapladığını, kapılarını yerleştirdiğini ve tapınağı baştan aşağı yenilediğini belirtmektedir. 63 I. Adad-nirari İštar tapınağının geçirdiği onarımlardan bahsettikten sonra, tapınağın zarar gören kuleleri, avlusunun šuhuru odalarını ve tanrıça İštar avlusunun ambarını, yeniden inşa ettiğini, zayıflayan kısımlarını kireçtaşıyla güçlendirdiğini belirtmektedir. 64 Asur un vekili ve Enlil in atadığı kral I. Salmanassar kendi yazıtında, İštar tapınağının geçirdiği onarımlardan bahsettikten sonra 56 Grayson, 1991: Grayson, 1991: Luckenbill, 1927: Luckenbill, 1927: Luckenbill, 1927: Grayson, 1987: Grayson, 1987: Grayson, 1987:112, Grayson, 1987:

30 16 tapınağın zayıf yerlerini tekrar inşa ettiğini belirtir. 65 Alman arkeologlar tarafından İştar tapınağında yapılan kazılarda bulunan yazıtlardan, I. Tukiltu- Ninurta bu tapınağı inşa edilmesinin üzerinden 720 yıl geçmiş olmasından ötürü harap bir şekle gelmesi nedeniyle krallığının ilk yıllarında tapınağın enkazını baştan aşağı temizletip yeniden inşa ettirmiştir. Bunun yanında kuleler ve šuhuru odası inşa etmiş ve yüce kürsüyü kurmuştur. Ayrıca İštar tapınağı içerisindeki İlu-šumma tarafından yapılan Dinitu tapınağının zarar görmesi nedeniyle tapınak alanını tamamen temizleyip baştan aşağı yeniden inşa etmiştir. 66 Bu tapınak Aššur-reša-iši tarafından yeniden inşa edilmiştir. Fakat elimizde inşaatıyla ilgili detaylı bilgi veren belge yoktur. 67 I. Tiglatpilaser, Asur un düşmanlarını hükmü altına aldıktan sonra birçok tapınağın tahribata uğrayan kısımlarını ve eksik yerlerini yeniden inşa edip tamamladığını söylemektedir. Bu tapınaklardan biri tanrıça İštar tapınağıdır. 68 IV. Šamši-Adad tarafından da İštar tapınağı ve kuleleri yeniden inşa edilmiştir Bēlat-ekallim Tapınağı Asur kentinin içerisinde yer alan tanrıça Bēlat-ekallim tapınağı, kendini Ur un kralı, Asur un yöneticisi ve dört cihanın kralı, Amar-Sin in hizmetçisi olarak tanıtan Zarriqum 70 tarafından inşa edildiği anlaşılmaktadır. 71 Adadnirari ye ait tanrıça Bēlat-ekallim Tapınağının avlusunda bulunan yazıt 72 Adad-nirari nin bu alanda bir çalışma yaptığını gösterir niteliktedir. 65 Grayson, 1987: Grayson, 1987:254,257,258, Grayson, 1987: Grayson, 1991: Grayson, 1991:118, M.Ö de hüküm sürdüğü kabul edilen Asur kralıdır. Amar-Sin in kent valisi olarak da anılır (bkz. Narçın, 2008:415.). 71 Grayson, 1987:9. 72 Grayson, 1987:163.

31 Vahşi Boğa Tapınağı Asur kralı İrišum zamanında birçok yapı ve tapınak alanı inşa edildiği görülmektedir. Bu alandaki tapınaklardan biri tuğladan yapılan duvarlarının harcında bal ve süt kullanılan Vahşi Boğaydı Anu ve Adad Tapınağı İrišum zamanında Asur şehrinde tanrı Anu ve Adad adına tapınak ve tapınak alanı yapılmış ve kapılar yerleştirilmiştir. 74 Bu tapınağın ziggurat kısmı zarar görmüş ve III. Šamši-Adad tarafından restore edilmiştir. 75 Anu ve Adad tapınağının iskele kapıları I. Adad-nirari tarafından baştan aşağı yenilenmiş, kapı kısımları çam ağaçları ve geniş menteşelerle yapılıp daha güçlü olması için bakırla kaplanmıştır. 76 Anu ve Adad tapınağı I. Tukulti- Ninurta zamanında sarsılmayacak güçlü bir zemine ulaşıldığı ve mušaru adı verilen 15 tane çubuk kullanılarak baştan aşağı yenilendiği belirtilmektedir. 77 Bu tapınak I. Aššur-reša-iši tarafından yeniden inşa edilmiştir. Elimizde inşaatıyla ilgili detaylı bilgi veren belge yoktur. 78 III. Šamši-Adad ın restorasyonunun üzerinden 641 yıl geçtiğini belirttiği ve bu nedenle yıkılan tapınağı I. Tiglat-pileser, tanrı Anu ve Adad ın emri üzerine temele kadar kazarak sağlam bir zemin üzerine yeniden inşa ettirmiştir. Bunun yanında iki tane geniş ziggurat inşa ettirmiştir. Cennetin yıldızları gibi öne çıktığını belirttiği yapıların içini cennetin içi gibi, duvarlarını ise yükselen yıldızların parlaklığı gibi görkemli bir şekilde dekore ettiğini belirtmektedir. Ayrıca Tiglatpileser, Lübnan dağından Anu-Adad tapınağında kullanılmak üzere sedir ağacı getirtmiştir. 79 Tapınak, Aššur-bel-kala tarafından üzerinden uzun bir 73 Grayson, 1987: Grayson, 1987: Grayson, 1987:80, Luckenbill, 1926: Grayson, 1987: Grayson, 1987:317,318, Grayson, 1991:28,29,37,42,44,53,60; Luckenbill, 1908:295.

32 18 süre geçmemiş olmasına rağmen tekrar inşa edilmiştir. 80 III. Salmanassar tapınağın istinat duvarını yenilemiştir Enlil Tapınağı Šamši-Adad a ait yazıtlardan Enlil tapınağının İrišum tarafından inşa edildiğini fakat kendi zamanında buranın harap olduğunu belirtmekte ve burayı terk edip yeni bir Enlil tapınağı inşa ettiğini belirtmektedir. Burada geniş bir tapınak ve tanrı Enlil için oturak yeri inşa ettirmiştir. Ayrıca tapınağın çatısını sedirle kapatmış odalara gümüş ve altınla birlikte sedir kapılar koymuştur. Tapınak duvarının temeline gümüş, altın, lacivert taşı ve akik taşı yerleştirmiş tapınağın harcında ise sedir reçinesi, en iyi yağları, bal ve süt kullanmıştır. 82 Asur da bulunmuş belgeler aracılığıyla bu tapınağın I. Aššurrabi tarafından yeniden inşa edildiğini öğrenmekteyiz. 83 Asur da bulunan bir tablet, içerik bakımından I. Šamši Adad la benzerlik gösterse de, büyük ihtimalle I. Salmanassar a ait olduğu düşünülmektedir. Bu bilginin doğruluğu kabul edilirse Salmanassar tapınağın temelini kireçtaşıyla dağ gibi güçlü yaptığını, duvarlarında gümüş, altın, lapis-lazuli ve akik taşıyla kurduğunu, sıvasını ise saf yağla yaptığını söyleyip tapınağı baştan aşağı inşa ettirdiğini ifade etmektedir Bēl-ibrīia Tapınağı Bu tapınağın İšme-Dagan ın oğlu Aššur-ninari tarafından yapıldığını görmekteyiz Grayson, 1991: Luckenbill, 1926: Grayson, 1987: Grayson, 1987: Grayson, 1987: Grayson, 1987:84.

33 Sin ve Šamaš Tapınağı Sin ve Šamaš tapınağı da yine İšme -Dagan ın oğlu Aššur-nirari tarafından yapılmıştır. 86 I. Tukulti-Ninurta tapınağın yıkılan kısımlarını temizleyip baştan aşağı yeniletmiş ve kendi yazıtını dikmiştir. 87 Arik-den-ili nin Šamaš tapınağını yeniden inşa ettiği anlaşılmaktadır. 88 II. Assur-nasir-pal zamanında da harap haldeki bu tapınakların temele kadar kazılmak suretiyle baştan aşağı yenilendiği ve içerisine Sin ve Šamaš ın ikameti kurulmuştur Nabu Tapınağı Nabu tapınağı M.Ö. 7. yüzyılın sonlarında Sin-šar-iškun tarafından I. Tukulti-Ninurta nın İštar tapınağı ve III. Salmanasser ın Šarrat niphi tapınaklarının üzerine yapılmıştır. Yazıtlarında Asur kentindeki Nabu tapınağını yeniden inşa ettim, temel platformlarını kurdum demektedir. Duvarlarını, susam şarabı ve üzüm şarabıyla ıslatmıştır. Ayrıca işçilerin çalışmalarının müzik eşliğinde gerçekleştiğini ifade etmektedir Gula Tapınağı II. Adad-nirari nin yazıtlarından Tukulti-Ninurta tarafından yeniden yapıldığını, eski Gula tapınağının kendi döneminde harap bir hale gelmesi nedeniyle kalıntılarını temizlediğini, temeline kadar inip, tapınağı öncekinden daha geniş ve büyük yaptığını ifade etmektedir Grayson, 1987: Grayson, 1987: Grayson, 1987:121, Grayson, 1991:325, Luckenbill, 1927: ; Sevin, 1999: Luckenbill, 1926:116.

34 Dinitu Tapınağı I.Tukulti-Ninurta, İli-šuma nın inşa ettiğini söylediği Dinitu tapınağının eskiyip virane hale gelmesi nedeniyle tapınak alanını temizleyip baştan aşağı inşa etmiştir Belit-Nipha Tapınağı Bu tapınakla ilgili III. Salmanassar yıkıntı halini alması nedeniyle tapınağı restore ettiğini belirtmiştir İštar Anunaitu Tapınağı Tapınağın yıkılan kısımları ilk kez Salmanassar tarafından restore edilmiştir. Temel duvarları 72 tuğla kalınlığında yüksekliğinde yapılmıştır. I. Tukulti-Ninurta ise, buna 20 tuğla yüksekliği daha eklemiş, kirişlerini ve kapı kanatlarını yeniden yaptırmıştır. İçerisini, Anunaitu nun neşesi ve mutluluğu için düzenlemiştir Şehrin Kuruluşuna Dair Bilgiler Asur şehrinin kuruluşuyla ilgili çivi yazılı bilgiler oldukça kısıtlıdır. Bu konuyla ilgili bilgilerimizi daha ziyade kentin kuruluşundan sonra Asur kralları tarafından şehre yeni yapılan eklemeler oluşturmaktadır. Bu bilgiler vasıtasıyla önceki dönemlerde yapılmış yapılara değinilmekte, bu suretle şehrin yapısıyla ilgili bazı bilgilere ulaşılabilmektedir. Bunun yanında kısıtlı da olsa şehrin kuruluşuyla ilgili ilk bilgileri edinebilmekteyiz. Şehrin kuruluşuyla ilgili en önemli bilgilerden biri İli-šumma ya aittir: 92 Luckenbill, 1926: Luckenbill, 1926:66.

35 21 Aššur un vekili, tanrı Aššur ile tanrıça İštar ın gözbebeği, Aššur un vekili Šalim-ahum un oğlu İli-šumma, tanrı Aššur un vekili İl-šumma ömür boyu sahibesi tanrıça İštar için tapınak inşa etti. Yeni bir duvar diktim ve kentimi arsalara böldüm. Tanrı Aššur Ebih Dağında bana iki pınar açtı, pınarın başında duvarın tuğlalarını ördüm. Bir pınarın suyu Aušum Kapısına, öbür pınarın suyu da tanrı Wertum Kapısına akıyordu. 94 Kral İrišum zamanında da Asur kentinde birtakım çalışmaların olduğu bu çalışmalar esnasında da bazı maddelerin vergiden muaf tutulduğu söylenmektedir; ben çalışmaya başladığımda kentim benim yönetimim altında oldu. Kepek ve saman vergisi ödemesi yanı sıra gümüş altın, bakır, kalay, arpa ve yün vergiden muaf oldu. Süt ve balı karıştırdım ve tuğla katmanlarına koydum. Efendim tanrı Aššur benimle bekledi, evleri koyun kapısından insanlar kapısına kadar temizledim. Babam bir duvar inşa etmişti fakat ben babamın duvarından daha yüksek bir duvar inşa ettim. 95 İrišum ticari kazancın önünü açarak ticaret yollarının kesiştiği Asur kentinin büyük bir metropol kenti olması yönünde önemli bir adım atmıştı. 96 Bu sayede Asur kenti elde ettiği gelirle gelişim sürecinin hızlanmasına kaynak sağlamıştı. Asur kralı böylece şehrin hem fiziki olarak büyümesine, hem de şehrin daha büyük bir şehir devleti haline gelmesinin önünü açıyordu. 3. ARKEOLOJİK BELGELER IŞIĞINDA ASUR ŞEHRİ Arkeolojik çalışmalar götermektedir ki kent, Asur Tapınağı çevresinde büyümüş ve geleneksel tapınaklar, saraylar ve yerleşim yerleri yavaş yavaş ona yakın inşa edilmiştir. Asur şehrin en önemli mekanları ana tarının ziggurat ve tapınakları tarafından işgal edilmişti. Bu yapıların komşuları tanrının baş rahibi olan kralın sarayıydı. Saray Anu-Adad, Sin-Šamaš ve İştar tapınaklarına da komşuydu. Kamu binaları alanının tamamı güneye doğru 94 Grayson, 1987:17; Kuhrt 2010 I: Grayson, 1987: Kuhrt 2010 I:113.

36 22 özel konut yerleşimleriyle sınırlandırılmıştır. Kamu ve özel alan arasında duvar yoktu. Jeomorfolojik durumdan ötürü bütün şehir üçgen biçiminde inşa edildi. 97 Kamu binaları herkes onları görüp kralın statüsü yükselsin diye etkileyici ve gözdağı verecek şekilde inşa edildi Saraylar Eski Saray Eski Sarayla ilgili çok fazla bilgiye sahip değiliz. Bu sarayda İrišum, Assur-nirari, Assur-nadin-ahhe, I. Adad-nirari I. Salmanassar I. Tukulti- Ninurta ve I. Tiglat-pileser gibi bazı kralların bazı çalışmalar yaptıklarını biliyoruz. 99 Bu saray, Yeni Asur döneminde bir anıt mezar yeri haline getirilmiştir Tapınaklar Aššur tapınağı Kazılar sonucunda Asur da üç kütüphane 5 tane resmi arşiv ortaya çıkarılmıştır. 101 Bu kütüphanelerden ilki Asur tapınağında bulunan, M.Ö. 8. yüzyıldan önceye tarihlendirilebilecek geniş kapsamlı içeriklere sahip yüzlerce tabletten oluşan ve bazı idari dokümanlar içeren hacimli bir kütüphaneydi. Daha çok Geç-Asur dönemine ait olmasına rağmen içerisinde I. Tiglat-pileser e ait tabletlik daha eski bir koleksiyonda bulunan bir tapınak kütüphanesiydi. 102 Asur tapınağı içerisinde, yapılan kazılar 97 Novak, 2004: Reade, 2011: RA I: Sevin, 1999: Pedersen, 1987: Raven, 2006:58,59.

37 23 sonucunda Erken Kalkeolotik döneme (yaklaşık M.Ö. 5500) ait çanak çömlek ele geçirilmiştir. Bu bulgular Aššur tapınağının aslında daha da eski tarihlere kadar gittiğini kanıtlamaktadır Nabu Tapınağı Asur Nabu Tapınağı x metre ebatlarında 30 odası bulunan tabanı tuğla levhalarla döşeli bir komplekstir. Biri kuzeyde diğeri ise güneyde olan iki avludan oluşur. Güneydeki 28 x metre boyutlarındaki iç avlu tanrı ve Asurlu eşinin tanrı odalarının 104 bulunduğu kutsal alandır bu alana geniş bir geçit odasından ulaşılmaktadır. İç avlunun doğu ve güney kanatları bir takım odalarla, batı kanadı ise Nabu ve Tašmetum un kutsal alanlarıyla kuşatılmıştır. Kuzeydeki dış avlu ise güneyinde kutsal alan, batısında akītu törenlerinin yapıldığı 22 x 14 metrelik bir alandır. Akītu alanına dış avlunun batı kanadındaki x 6 metrelik bir geçit mekândan ulaşılabilmektedir. Bu alanın arka tarafında dar ve uzun bir avlu ile akītu odaları vardır. Tapınak günümüze iyi bir durumda gelmemiştir. Boyutları bakımından küçük denen bu tapınak Kalhu Ezida sı örnek alınarak yapılmış olmalıdır İštar Tapınağı İštar tapınağı kazılar neticesinde birçok katmana ayrılmış bu katmanlardan en önemlileri ise H ve G diye adlandırılanlardır. Kuruluş dönemleri farklı olan bu iki yapıyla alakalı maalesef fazla bir bilgimiz yoktur. İštar H el değmemiş bir kaya üzerine kurulmuştur; sadece bozulmaya uğramış duvarların alçak kısımları sağlamdır, tapınağa atfedilecek hemen 103 Lamprichs, 1997: Tanrı odası olarak adlandırılan bu yapıların diğer bir adı celladır. Tapınaklardaki kutsal malzemelerin saklandığı, tanrıların heykellerinin konulduğu odalara verilen addır. Bu odalara görevli rahiplerden başkası giremezdi. (Bkz. Narçın, 2008:143). 105 Sevin, 1999:

38 24 hemen hiç bir şey yoktur, sadece çömlekçiliğin bazı parçalarının ve hatta bir kült heykelciliğin ait olabileceği düşünülmektedir. H tapınağı bu alanda kurulmuş olduğu ve İštar G duvarlarının bazıları doğrudan H nin üzerine yatar, temel zemin planı ve dikdörtgen tanrı odası İštar H ile benzer olmuş olmalıdır. G tapınağının yapısal özellikleriyle ilgili fazla bir bilgiye sahip değiliz. Tapınak odası, bir kenarında podyumla birlikte dikdörtgen bir oda olan, döneme özgü özellikler taşıyordu Diğer Yapılar Evler Assur-nadin-šum un Evi Sanherib yazıtında en büyük oğlum dediği Assur-nadin-šum için Asur da kireçtaşından bir ev inşa ettiğini belirtmektedir Kraliyet Heykel Evi Aššur-nādin-apli, Asur kentinin girişinde Dicle nin kenarında kraliyet heykel evi yaptığını söylemektedir. 108 Anıt taşı alanı olarak adlandırılan bu alanda iki sıra halinde Asur krallarının ve makam sahibi olanların yazıtları vardı. Limnu memurları olarak tanınmış olanlara, özel olarak oraya anıt taşlarını yerleştirme hakkı verilmiş. Anıt taşı alanı bir nevi takvim gibiydi, çünkü Limnu`ya göre yıllar belirtiliyordu. 106 Mallowan, 1971: Luckenbill, 1927: Grayson, 1987:301.

39 Özel Evler İllu-šuma nın yazıtlarında şehir sakinlerine özel evler dağıtmış olduğu yer alıyor. I. İrišum şehir sakinlerini Koyun Kapısı ve İnsanlar Kapısı arasında bulunan evlerde seçim hakki sunmuş. Kazılarda çok fazla özel ev bulunmuş, bunların birçoğunda mezarlar bulunmuştur Kanal Aššur-bel kala, I. Aššur-dan ın kazdırdığı kanalın içi doldu ve 30 yıldır içinden su akmıyordu. Bu kanalın kaynağını yeniden kazdım ve doğrudan su içine ve bahçelerime gitti 109 II. Adad-nirari de Aššur-bel kala ile aynı ifadeleri kullanarak Aššur-dan ın kazdırdığı kanaldan 30 senedir su akmadığını, kendisinin kanalın içine su bağladığını ve etrafına meyve ağaçları diktiğini söylemektedir Grayson, 1991: Luckenbill, 1927:123.

40 26 İKİNCİ BÖLÜM 1. KAR-TUKİLTU-NİNURTA Bir Asur kralı tarafından yeni bir kentin kuruluşu nadiren olmuştur. Yüzyıllar boyunca kraliyet binaları projelerinin çoğu tapınaklar saraylar ve kent duvarlarının restorasyonuyla ya da inşaatıyla sınırlı kalmıştır. Asur kralları içerisinde tamamıyla yeni bir kent kurup başkenti buraya taşıyan ilk kral I. Salmanassar in oğlu I. Tukiltu-Ninurtadır. Tukulti-Ninurta yeni şehri için Dicle nehrinin öbür tarafındaki yani doğu kıyısındaki Asur dan akış yukarı hemen hemen 3 km. uzaklıkta bir yer seçmişti ve bu şehre Tukulti-Ninurta nın Limanı anlamına gelen Kar-Tukulti-Ninurta adını vermişti. 111 Fakat daha öncesinde kısa süreli ve başarısız bir süreçte olsa başkent, Asur şehrinin tarım için yeterince elverişli yapıya sahip olmaması nedeniyle Asur un, tanrı Aššur un ikamet yeri ve manen, dini ve seremoni açısından da merkez kalması koşuluyla I. Şamşi-Adad tarafından Habur üçgeni olarak ifade edilen Şehna ya taşınmış ve Šubat-Enlil adını almıştır Şehrin Coğrafyası Şehir Makhmur vadisinde nehir yatağına yakın düz bir alanda kuruldu. Bu alan Asur un yaklaşık 3 km kuzeyinde yer alıyor Şehrin Arkeoloji Tarihi Günümüzde Tulul al- Aqir ve Na ifeh olarak adlandırılan iki köyün yer aldığı bu alanda ilk ciddi arkeolojik çalışmalar kışında Asur da 111 Kirschbaum, 2004: Grayson, 1987:72; Novák, 2004: Novák, 2004:178; Dittmann, 1997:269.

41 27 kazılar yapan Walter Andrea nın takımından mimar Walter Bachman tarafından gerçekleştirildi. Fakat daha öncesinde bu alanın antik Kar-Tukulti- Ninurta olduğunu ileri sürenler ise Friedrich Sarre ve Ernst Herzfeld olmuştur. Bachman ın kazıları sonucunda da bu durumu destekleyen çok sayıda belge gün ışığına çıkmış olmasına rağmen Bachman bunlarla ilgili her hangi bir rapor yayınlamadı. Tilman Eickhoff ise orijinal plan ve haritalara dayanarak Bachman ın çalışmalarının bir özetini yayınladı. Bu alan Reinhard Dittman ın önderliğinde ve sponsorluğunda Alman Araştırma Kuruluşu tarafından 1986 da tekrar açıldı ve bu alandaki çalışmalar 1989 a kadar devam etti YAZILI BELGELER IŞIĞINDA KAR-TUKİLTU-NİNURTA ŞEHRİ Sargon un Korsabad şehrinde göreceğimiz ölçüde kaynak zenginliği sağlamasa da Tukulti-Ninurta yeni şehrinin kuruluşuyla ilgili bilgiler vermektedir. Bu bilgilerini önemli kısmını yeni şehrinin kurulduğu alan, sarayı ve tapınakları hakkındaki bilgileri oluşturur Saraylar Tukulti-Ninurta 120 tuğla yüksekliğinde bir teras kurduğunu ve bu terasın üzerine Egelmeşarra yani evrenin anlamı adına gelen kraliyet konutunu inşa ettiğini bildirmektedir Dittmann, 1997: Grayson, 1987:270.

42 Tapınaklar Kar-Tukiltu-Ninurta şehrinin kuruluşunun tanrı Aššur, Adad, Šamaš, Ninurta, Nusku, Nergal, Sibitti ve tanrıça İštar tapınaklarıyla tamamlandığını görmekteyiz. 116 Tukulti-Ninurta kendi adını taşıyan ve Tukulti-Ninurta nın Limanı anlamına gelen bu şehirde, Asur şehrinde bulunan Bēl-ibrīia, Sin, Bēlat-ekallim ve Vahşi Boğa gibi bazı tapınakları inşa etmediği bunun yerine ismini kendisinden önceki krallar döneminde duymadığımız farklı tanrılar için tapınaklar inşa ettiğini görmekteyiz. Bu durum tanrıların, panteondaki yerlerinin ve öneminin değişmiş olabileceği anlamına gelmektedir Aššur Tapınağı (EKURMEŠARRA) Tanrı Asur un ricası üzerine onun için bu şehirde kutsal tapınak, mükemmel bir mabet inşa ettim. İçine kült platformu ve ziguratla tamamladım ve ismini Ekurmeşarra koydum Şehrin Kuruluşuna Dair Bilgiler I. Salmanassar dan sonra Asur tahtına geçen I. Tukulti-Ninurta saltanatının ilerleyen yıllarında başkentini Asur dan taşımıştır. Tukulti-Ninurta yeni şehrinin inşasına büyük ihtimalle Babil i yenilgiye uğratmasından sonra bu seferden elde edilen ganimetlerle başlandığı düşünülmesine rağmen, 118 Tukulti-Ninurta zamanında yazılmış bir şiir Babil yağmalandığında Kar- Tukulti-Ninurta nın zaten var olduğunu ima ediyordu 119 ve yağmalanmasından sonra da bu sürecin devam ettiği açıktır. Kar-Tukilti-Ninurta, gelişmekte olan ve kendi kendini savunan yeni yönetimin ve geleneksel Asur baskıcı gruplar yani papazlar, soylular ve 116 Grayson, 1987: Grayson, 1987:273,274,276,277, De Mieroop, 2006: Gilibert, 208:179.

43 eder. 120 Yazıtlarında Tukulti-Ninurta şehrinin kurulduğu yer ile ilgili şu bilgileri 29 zengin tüccar aileler arasına fiziksel ve siyasal bir mesafe koymak girişimini temsil eder. Böylece, Kar-Tukulti-Ninurta var olan otorite ve yönetim şekillerinin yerine geçmek için tasarlanmış yeni bir kentsel alanı temsil vermektedir; O zamanlar efendim, tanrı Aššur, şehrimin karşı kıyısında benden bir kült merkezi, tanrıların arzuladığı nesneyi istedi ve bana tapınağını yapmamı buyurdu. Beni seven tanrı, tanrı Aššur un buyruğuyla şehrim Asur un önüne, karşı kıyıda, Dicle nin yanı başındaki, ne bir ev ne de bir konut bulunan, ne yıkılmış tepelerin ne molozların biriktiği, ne tuğlaların yerleştirildiği ekilmemiş ovalara ve çayırlara Tanrı Aššur için şehir inşa ettim. 121 Bu ifadeler bölgenin Asur şehrinin hemen karşısında olmasına rağmen daha önce burada bir yerleşimin olmadığı, buranın bakir topraklar olduğu anlaşılmaktadır. Kar-Tukulti-Ninurta nın çok yakın yerleşim alanı Asur dan görüş mesafesi içindedir. Bu nedenle yeni şehir Asur un yerini almaktan ziyade belki de daha çok ona ilave anlamına gelen yeni bir başkent olarak özel bir rol oynamış olabilir ARKEOLOJİK BELGELER IŞIĞINDA KAR-TUKİLTU- NİNURTA ŞEHRİ Şehir dikdörtgen bir şekilde sur duvarlarıyla çevrildi. Kamu binaları nehre yakın bir yerde konumlandırıldı. Fakat bu alan yükseltilerek şehirden daha yüksek bir konumda yer alması sağlandı. Bu sayede kamu binaları dışarıdan rahatça görülebiliyordu. Fakat öncelikli amaç çeşitli ülkelerden 120 Gilibert, 2008: Grayson, 1987:273, Stepniowski, 2003:233

44 30 sürgün edilerek getirilen esirlerin yaratabileceği ciddi tehlikelere karşı önlem almaktı yılında yapılan kazılar sonucunda teras kalıntılarının 12 m yüksekliğe kadar çıktığı görülmüştür. Buna rağmen, üzerindeki azametli binanın sadece resimli çökmüş bir duvarı ve kapı oyuğu düzgün bir şekilde kurtarılabildi. Fakat yinede, bu bölgenin alçak saray üzerine hâkimiyet kuran önemli bir bölge olduğu kesindir. Teras daha önceden beri var olan yapı üzerine, kısmen onları kaplayarak kısmen de eski yapının yeniden kullanılmasıyla inşa edilmiştir. Kerpiçlerin boyut çeşitliliği ve birleşik şekillere dayanarak terasın daha erken bir tarihe dayandığı açıktır. Örneğin, terasın batısında, başta özgür bir şekilde duran ve kuzeyden ulaşılabilen, içine ön cephenin yer aldığı bir bina vardır. Bu yapı iç ve dış yapısı tamamen farklı bir tasarım projesini takip ederek büyük oranda yeniden tasarlandı, önceki kuzey girişi duvarla kapatıldı. Kar-Tukulti-Ninurta da alçak saray da bulunan yönetimsel metin şehirdeki Babil tutsaklarının varlığını ve Babil kralının askeri kampanyasını belgeler. Böylece, yazıt Babil in yağmalanmasından önceye ve Kassitlerle daha erken askeri sözleşmeye dayanır. Ayrıca, içerik Kar-Tukulti-Ninurta nın yönetimsel bir merkez olarak kurulduğunu açığa çıkarır Saraylar Kuzey Sarayı Orijinal saray kompleksi 320 x 150 metre boyutlarındadır ve bu alanın sadece iki kısmı kazılabilmiştir. Kuzey Sarayına bir avludan ya da kuzeye doğru giden açık bir alandan, anıtsal bir girişle temsil odalarına erişilirdi Novák, 2004: Gilibert, 2008: Dittman, 1997:269.

45 31 Sarayın güneydoğusunda yer alan teras henüz kazılmamıştır. Su baskınları neticesinde terasın büyük bir kısmı da zarar görmüştür. Muhtemelen burası avlu sistemi ve odalardan oluşuyordu. 126 Terasın yanlarındaki özenle yapılmış duvar resimlerinin parçaları üstteki odaların önemini gösterir. 127 Kar- Tukulti-Ninurta nın sarayında duvarlar nemli sıva üzerine boya ve fırça ile yapılmış resimlerle süslenmiştir. Siyah çizgilerle çerçeve edilmiş kırmızı, mavi, beyaz ve siyah renkte figürlü, bitkisel ve geometrik desenler duvarlara dikdörtgen ve kare şeklinde uygulanmıştır. 128 I. Tukulti-Ninurta nın öldürülmesinden sonra, burası ya tamamen terk edilmiş ya da mezradan başka bir şey olmadığı düşünülüyor. Araştırmalar ve tarihi kaynaklar halk binalarının çoğunun kullanımında kısa bir kesinti olduğunu ve Ninurta-Tukulti-Asur un bir yıllık hükümdarlığında yapıların yerle bir edildiğini gösteriyor Tapınaklar Asur Tapınağı Kar-Tukulti-Ninurta daki saray kompleksinin yüz metre güney doğusunda tapınak kompleksi bulundu Ziguratın temelinde, bir dizi odalar merkez avlunun etrafında düzenlenmiştir. Ziguratta bulunan yazıt, tapınağın Aššur un ikameti için inşa edildiğini ve ziguratın Aššur a kült bir temel olarak hizmet etmesi gerektiğini açıklıyor Aynı taslak boyunca, kraliyet anıtlarındaki yinelenen bir yol Kar-Tukulti- Ninurta nın, tanrının doğrudan isteğini yerine getirerek, Asur için kült merkezi olarak inşa edildiğini belirtiyor. Bu kelime seçimine dayanarak, Kar-Tukulti- Ninurta daki tapınağın Asur tapınağının geleneksel önemli bir dini rolünün 126 RA V: Dittman, 1997: RA V:458;Sevin, 2010: Dittman, 1997:270.

46 32 yerini alma girişiminde bulunduğu tartışılıyor fakat ilgili gerçekle bu görüşe karşı konuşuyorlar. Öncelikle, Tukulti-Ninurta, Asur daki Aššur tapınağında Babil den yağmalanan eşyaları buraya yerleştirerek önemli yenileme işleri yaptırdı. Bunun yanı sıra, Kar-Tukulti-Ninurta daki Aššur un mimarisi büyük kurum rolüne uymuyor. Ziguratın çevre uzunluğu Asur daki Aššur tapınağının yarısı kadardır. Ayrıca, tapınak içerisinde depo ve çalışma odası gibi ekonomik altyapıların varlığı ortaya koyulamamıştır. Bu tür açıklamalar tapınağın esas Aššur tapınağının belki festivallerde ve geçit törenlerinde kullanılan bir dalından başka bir şey olamayacağını düşündürmektedir Diğer Yapılar Son zamanlardaki araştırmalar, terasın güneyinde 165 x 120 metre boyutlarında kazılmamış geniş bir yapının varlığını mümkün kılar. Kuzey sarayının yaklaşık 60 metre kuzeyinde, son zamanlardaki kazılar benzersiz paralel kenar tuğlalarla kaplanmış bir avlu ya da bir odalı geniş bir yapıyı ortaya çıkarmıştır. Duvarlar hurma yaprağı süsü motifli emaye levhalarla, sarı ve yeşil cam kaplı çinilerle süslenmişti. Bulunan tek geniş bir bölüm Asur daki İštar tapınağı bölgesinde direk, eş zamanlı paralelliğe sahiptir; yakın çevrelerde bulunan üç tane adaklık kurban taşının ışığında, E.GAL işaretli tuğlalar üzerindeki pulların gösterdiği gibi bu yapı sarayın parçasından ziyade bir tapınağa ait olduğunu düşündürmektedir. Batıdaki memurlara ait kısımların kuzey-doğu köşesinde, 18.5 x 20 metre boyutlarında, görevi bilinmeyen küçük bir kuleye benzer yapı kazıldı. 131 Kuzey sarayının yaklaşık 250 metre kuzeyinde 1989 yılında Tell O diye adlandırılan yeni küçük bir tapınak kazıldı. Kutsal tapınma tanımlanamadı, ayıca yapının kentin yönetimsel kısmıyla, konut alanı ya da şehir dışıyla ilgili olup olmadığı açık değil. Bu tapınak ve sarayın arasındaki orta yerde 150 x 150 metre boyutlarında bir alan vardır. Burada yoğun çanak 130 Gilibert, 2008: Dittman, 1997:

47 33 çömlek değirmentaşı parçası vardır. Buluntular hububat üretimini ve depoları işaret eder. Geniş yapıların kalıntıları, nehrin yanında şehrin güney kısmında bulundu. Bu alan kralın ele geçirdiği ülkelerden sürgün ettiklerini yerleştirdiği alandı Dittman, 1997:270.

48 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 1. KALHU (NİMRUD) Kalhu kenti II. Asurnasirpal tarafından Dicle ve Zap ın kesiştiği noktaya yakın yerde 9. yüzyılda kurulmuştur. Kalhu kentinde, Asur dan önce de yerleşimin olduğu bilinmektedir. Burada Asur kralları arasında ilk olarak I. Salmanassar ın imar faaliyetlerinde bulunduğu ve II. Asurnasirpal ile birlikte buranın bir başkent haline geldiği görülmektedir. Daha sonra ise Nimrud şehri Medler tarafından yıkılsa da Akamenidler döneminde yeniden iskâna açıldığı Ksenophon tarafından ileri sürülmektedir. Ksenophon M.Ö. 401 yılında hazırladığı Anabasis adlı eserinde burayı Larissa olarak tanımlamaktadır 133. Daha sonra ise bu alanda Part ve Sasani izleri görülmektedir Kalhu Şehrinin Coğrafyası Kalhu, Asur ve Ninive kentleri arasındaki bir konumda kalıyordu. Stratejik açıdan iyi bir konumda olan Kalhu şehri, Musul un 30 kilometre güneyinde yer alıyordu. Kent, Dicle ve Zap sayesinde güney ve doğu tarafı doğal bir koruma altındaydı Kalhu Şehrinin Arkeoloji Tarihi Kalhu, ilk olarak G. P. Badger tarafından 1844 yılında kazıldı. Fakat bu alanın potansiyelini ilk fark eden A. H. Layard dır. Layard, burada 1845 ten 1847 ve 1849 dan 1851 yıllarına kadar çalışmalarına devam etti. Layard ın çalışmaları başta Sir S. Canning daha sonra ise British Müzesi vekilleri tarafından finanse edildi. Musullu H. Rassam Layard ın en önemli 133 Ksenophon, 2011: Curtis, 1997: Roux, 1966:264; Novāk, 2001:180.

49 35 yardımcısıydı yılında Hindistan donanmasında görev yapan Kaptan F. Jones, bugün bile geçerliliğini yitirmemiş olan bir şehir planı çıkarmayı başardı yılları arasında ise Asur Kazı Fonu için Kalhu da, W. K. Loftus, Merkez Saray, Güney-doğu Saray, Güney-batı Saray ve Nabu tapınağı alanında kazı çalışmaları yürütmüştür. Sonraki 18 yıl boyunca ise, ciddi bir arkeolojik kazı gerçekleştirilmemiş, fakat bu süreçte şimdiye kadar ele geçen eserler Zürih ve Paris e taşınmıştır. Bu dönemden sonraki ilk çalışmalar 1873 yılında Biritish Müzesi adına G. Smith tarafından yapılmış fakat önemli bir sonuç elde edilememiştir yılları arasında ise H. Rassam British Müzesi adına çalışmalara yeniden başlamış, Kidmuri tapınağı ve Kuzey-batı sarayını ortaya çıkarmayı başarmıştır. Rassam dan sonra 1949 yılına kadar Kalhu da ciddi bir çalışma gerçekleştirilmemiştir yılında Mallowan, önemli çalışmalar yapmış bu çalışmalar, 1958 yılında D. Oates, 1963 yılında ise J. Orchard yönetiminde devam etmiş ve bu çalışmalar 1963 yılında sona ermiştir. Arkeolojik kazılar daha çok Ninurta tapınağı, 1950 Binası, Yönetim sarayı, Nabu tapınağı, Yanık saray Güney-doğu sarayı, Kent suru bitişiğindeki evler ve Salmanassar ın kışla sarayında gerçekleştirilmiştir. Polonyalı bir arkeoloji ekibi ise, J. Meuszynski nin destekleriyle Merkez bina ve Merkez sarayda çalışmalarını gerçekleştirdiler yılları arasında P. Fiorina nın destekleriyle İtalyan bir ekip özellikle Salmanassar ın kışla sarayında kazılar yürüttüler yılında Biritish Müzesinden J. Curtis ve D. Collon yönetimindeki bir ekip Salmanassar ın kışla sarayında çalışmalara devam ettiler ve bu yapıda Asarhaddon dönemindeki inşa faaliyetleriyle ilgili kanıtlar buldular Reade, 1982:99;Curtis, 1997:144.

50 36 2. YAZILI BELGELER IŞIĞINDA KALHU ŞEHRİ 2.1. Saraylar Asur başkentlerinin karakteristik yapıları saraylar ve tapınaklardır. Bu yapılar her zaman için Asur krallarının övünç ve gurur kaynağı olmuş ve her türlü icraatlarını kayıt altına almışlardır. Asurnasirpal de bu geleneği uymuş ve kendisi için bir saray inşa ettirmiştir II. Assurnasirpal Sarayı Asurnasirpal, Kalhu şehrindeki yeni sarayı hakkında bilgi verirken özellikle süslemelerine dikkat çekmiştir. Bu bilgiler içerisinde kullandığı ağaçlar, kapı girişlerine yerleştirdiği hayvan heykelleri ve süsleme için kullandığı değerli taşlar yer almaktadır. Yeni bir kent yaptım, içine krali ikametim ve soylu beğenim için sedir, selvi, ardıç, şimşir, dut, şamfıstığı ve ılgın ağaçlarından bir saray kurdum. Kapılarına beyaz kireçtaşı ve kaymaktaşından yaptırdığım, dağlar ve denizlerin güçlü hayvanlarını (kopyalarını) yerleştirdim. Onu görkemli şekilde dekore ettim ve tüm çevresine bakır çiviler çaktım. Geçitlerini sedir, selvi, ardıç ve dut ağacından kanatlı kapılarla kapattım ve egemenliğim altına aldığım ülkelerden ganimet olarak ellerimle topladığım çok çeşitli gümüş, altın, bakır ve demirle sarayımı güzelleştirdim. İçine, abanoz ve şimşir ağacından yaptığım, ele geçirdiğim topraklardan ganimet olarak aldığım fildişi, gümüş, altın, kalay bronz ve demirle süslediğim tahtımı yerleştirdim. 137 II. Sargon, Dur-Şarrukin e taşınmadan önce, temeli sağlam bir zemin üzerine kurulmamış olan ve yağmurlar nedeniyle harabe haline gelen II. Assurnasirpal Sarayı nın ekal iš duprani, yani Ardıçlı Saray denen kısmını temizlemiş bu alanın temelini büyük kireçtaşı bloklarıyla baştan aşağı yapıp 137 Grayson, 1991:227,252,276,302.

51 37 tamamlamıştır. Büyük bir kısmı yenilenerek ganimet deposu ve hazine dairesi olarak hizmete sokulmuştur. 138 İçerisine 345 kilo altın ve 63,012 kilo gümüş koymuştur. 139 Asurnasirpal in sarayıyla ilgili yazıtlardaki bu bilgilerden başka bir yazıtta, sarayda düzenlenen ziyafetlerle ilgili yine detaylı bilgi verilirken davete iştirak eden yönetici sınıfın hiyerarşik sıralamasına özellikle dikkat edilmiştir. Belge, aynı zamanda Devlet idaresinin yönetim teşkilatını ortaya konması açısından bir hayli önemlidir. Ziyafet gününde, kral büyük işadamları ile birlikte ziyafete girdiğinde, masa ve meclis kral için kapı yolunun karşısına koyulur. Kral oturduğunda, saray denetleyicisi içeri girer, kralın önünde yeri öper ve krala rapor verir. Saray denetleyicisi dışarı çıkar ve sarayda haberciye yol verir, saray habercisi girer, kralın önünde yeri öper, kralın önünde sancakla yerini alır. Saray habercisi krala raporunu verir. Saray denetleyicisi dışarı çıkar ve vezire yol verir. Vezir girer, eşikte kralın önünde yeri öper ve kralın karşısında durur. Saray habercisi ve vezir dışarı çıkar III. Tiglatpilaser Sarayı (Orta Saray) III. Tiglatpilaser Kalhu da büyük bir saray yapmıştır. Bir hayli göz kamaştırıcı olduğu anlaşılan saray hakkında yazılanlar, Asur anlatımın tipik bir örneğini oluşturur: Tanrıların yücesi aziz Nudimmud un (Ea) bana bahşettiği olduğu akıl ve idrakle Kalhu da sedirden bir saray.ve zevkim için Hitit sarayı düzeninde bit hilani 141 inşa ettim.. Atalarımın eski saraylarından daha büyük olması için Dicle ye doğru genişlettim. Tüm usta sanatçıları, en iyisini 138 Luckenbill, 1927: Barjamovic, 2011: Barjamovic, 2011: Çok katlı yapı türe verilen addır. Cephe kısmında direkli geçit ve geçitlerin arkasında bulunan salon ve etrafındaki odalar topluluğuyla enine yapılmış yapıları ifade eder. (Bkz; Narçın, 2008:142.).

52 38 yapmaları için kullandım. (Dicle nin) gürültülü sularının 20 büyük dirsek altında, kireçtaşı kayalarından büyük bir yığın yaptım, bu yığın tamamlanınca onların terasını inşa ettim, temellerini attım ve kulelerini yükselttim.. yüzünü kuzeye çevirdim. Kapılarını, yiğitliğimle boyunduruğum altına aldığım Hitit krallarının, Arami ve Kalde prenslerinin haraç olarak verdiği, fildişi, akçaağaç, şimşir, dut, sedir..(ve) ardıçtan yaptım ve onları süsledim. Duvarlarını su düzeyinden en üste değin 5 1 / 2 GAR, 4 dirsek yükselttim. Hiçbir ülke sarayında yapılmamış işler başardım. Üzerlerini kokusu selvi kadar güzel olan, Amanos, Lübnan ve Ammanana dan (Anti-Lübnan) kesilmiş uzun sedir keresteleriyle örttüm ve kusursuzca tamamladım. Görkemini artırmak için (geçitlerini). ve taş ustalarının eserleriyle donattım ve bezedim. Ruha işleyen kokuları, girene engin bir beğeni veren sedir ve selviden kapı kanatlarını parıldayan zahalu ve sariru levhalarıyla kapladım ve onları kapı geçitlerine yerleştirdim. Hünerle oyulmuş ve çok görkemlice kaplanmış aslan ve boğa yontularını geçitlere yerleştirdim ve onları insanları hayrete düşürmesi için diktim. Altlarına alçıtaşı ve su mermeri levhalar koydum ve girişleri kusursuz yaptım. Ve derin Apsu nun 142 yaratıcı büyük tanrıların barınağı olarak yanlarına taştan oymalarla kuşattım ve onları korku veren biçimde yaptım. Onları tamamlamak için altın, gümüş ve bakır sürgülerini yerleştirdim ve görüntülerini göz alıcı bir duruma getirdim. Krali ikametim için, içine değerli taşlardan.işi bir güneş odası (?) kurdum. Adlarını Şenlik Sarayları, Refah Getiren, Kralı Kutsayan, Yapana Uzun Ömür Veren olarak koydum. Kapılarına Adalet Kapıları, Dört bir Yandaki Prenslerin Adaletini Sağlayan, Ülkeler ve Denizlerin Haracı, Ulu Kralın Huzuruna Kentlerin Ürünlerini Getiren biçimde adlar verdim. 143 Tiglatpilaser, Sarayın büyük olması için alanını Dicle ye doğru genişletmiştir. Hitit, Arami ve Kalde den haraç olarak aldığı ağaçları ve bunları nerede kullandığını belirtmektedir. Sedir ve selviden kapı kanatlarını 142 Sumer mitolojisindeki yer altı tatlı su okyanusuna verilen isimdir. 143 Luckenbill, 1926:288-9; Sevin, 1999:65-66.

53 39 yaptırmış ve girişlere aslan ve boğa heykellerini yerleştirmiştir. Ayrıca sarayın içerisinde çeşitli madenler ve taşlar da kullanmıştır III. Adad-nirari Sarayı Bu saray muhtemelen, büyük oğlunun saltanatının ilk yıllarında önemli bir güce sahip olan Adad-nirari nin annesi için yaptığı konutlardan biridir. 144 Yazıtlarında sarayla ilgili herhangi bir bilgi verilmemektedir. Sadece Adad-Nirari nin sarayı ifadesi yeterli görülmüştür Tapınaklar II. Asurnasirpal, Kalhu kentinde tanrı Enlil ve Ninurta tapınağı, tanrı Ea ve Damkina tapınağı, tanrı Adad ve Šala tapınağı, tanrı Sin tapınağı, tanrıça Gula ve tanrıça Šarrat-Niphi tapınağı ve büyük tanrıların tapınaklarını kurduğunu ifade etmektedir: Tapınakların iç kısımlarını görkemli bir şekilde dekore ettim, üzerine sedir kirişlerini yerleştirdim ve sedir kapılar yaptım. Onları bronz topuzlu çivilerle bağladım ve kapı girişine astım. Kutsal, bronz tasvirlerini onların kapıların yerleştirdim. Parlayan bronzlara hayvanların kopyalarını yaptım ve onları kulelerine yerleştirdim. Kireçtaşına ve parūtu-kaymaktaşına aslanları kopya ettim ve onları kapılara yerleştirdim. Esir ettiğim yerlerden aldığım altın takıları onlara verdim Ninurta Tapınağı Kalhu kenti Tanrı Ninurta nın kült merkezi konumundaydı. II. Asurnasirpal, Kalhu kentinde daha önce olmayan bu tapınağı kendisinin inşa 144 Mallowan, 1966: Luckenbill, 1926:262, Grayson, 1991: ,291,

54 40 ettiğini belirtmektedir. Tanrı Ninurta nın tapınak odasını altın ve lacivert taşıyla süsleyip, onun tahtının sağ ve soluna altından yapılmış olan vahşi acımasız ejderhalar yerleştirdiğini söylemektedir. Šebat ve Elul aylarında onun festivalini tertip etmiş ve Šebat ayındaki bu festivalin adına Kusursuz Güzellik olarak ifade etmiştir Kidmuri Tapınağı Kidmuri tapınağı Asurnasirpal zamanından önce Kalhu da var olduğundan oldukça emin olunabilen tek tapınaktır. Asurnasirpal, binanın harabe içinde olduğunu ve o yeniden inşa ettiğini ifade etmiştir. Ayrıca kırmızı altından bir tanrıça şekli yarattığını, onu bir kürsünün üzerine diktiğini ve onun için yiyecek sunduğunu belirtmektedir İštar Şarat-niphi Tapınağı Girişe iki aslan yerleştirilmiştir. Tapınağın önüne ve arkasına kazılmış metinde, Asurnasirpal en iyi taşlardan ve kırmızı altından tanrıçaların heykelini diktiğini, selvi kirişleriyle binaya çatı yaptırdığını ve uzun selvi kirişlerini girişlere yerleştirdiğini ve arkalarına kaymaktaşından yapılmış aslanları koyduğunu belirtiyor Şehrin Kuruluşuna Dair Bilgiler Asurnasirpal, Salmanassar tarafından kurulan şehrin kendi zamanında harap bir halde olduğunu ifade etmektedir. Burayı yeni başkenti olarak seçen Asurnasirpal, bir kanal kazdırarak şehre su getirtmiş ve içerisinde meyve ağaçları olan bahçeler yaptırtmıştır. Bu icraatını kral, Kalhu Ninurta tapınağında şu şekilde anlatmaktadır: 147 Grayson,1991: Grayson, 1991: Grayson, 1991:284

55 41 Benden önce yaşamış Asur kralı Salmanassar ın yaptırmış olduğu eski Kalhu kenti bakımsızlıktan haraptı; cansız ve harabe yığınına dönmüştü. Kenti yeniden kurdum. Yukarı Zap tan Babelat-hegalli (Patti-Hegalli) adını verdiğim bir kanal kazdım. İçine her tür meyve ağacı bulunan bahçeler düzenledim. Şarap sıkıp, en iyilerini ulu tanrım Asur ile ülkemin tapınaklarına verdim. Surunu yeniden inşa ettim. Onu baştan sona kurdum ve tamamladım. 150 Şehrin tamamlanışı sebebiyle kentte büyük bir davet verilmiştir. Misafirlere ikram edilen yiyecek ve içecekler bölgenin fauna ve florası hakkında eşsiz bilgiler sunabilmektedir. Davette onlarca çeşit hayvan ve hayvan ürünleri, meyve, sebze ve içecekler takdim edilmiştir yağlı öküz, 1000 buzağı ve koyun, tanrıça İštar a ait koyun ve 200 öküz, 1000 siserhu-koyun, 1000 bahar kuzusu, 500 aiiahugeyik, 1000 ördek (iṣ ṣūrū rabûtu), 500 ördek (usū), 500 kaz, 1000 mesukkukuş, 1000 qāribu-kuş, güvercin, üveyik, küçük kuş, balık, tavşan, yumurta, somun ekmek, sürahi bira, tulum şarap, çuval tahıl ve susam, sıcak kap, 1000 kutu yeşillik, 300 kasa, raqqatu-bitki karışımı, 100 kasa kudimmus (tuzlu bir bitki), 100 çuval kavrulmuş arpa, 100 çuval ubuhšennu tahılı, 100 varil iyi billatu birası, 100 kasa yumuşak çekirdekli nar, 100 kasa üzüm, 100 kasa karıştırılmış zamrus, 100 kasa fıstık, 100 kasa soğan, 100 kasa sarımsak, 100 kasa kuniphus, 100 kasa turp demeti, 100 konteynır hinhinutohumu, 100 konteynır giddū, 100 konteynır bal, 100 kap tereyağı, 100 kap kavrulmuş şu u tohumu, 100 kasa karkartu-bitkisi, 100 kasa tīiatu-bitkisi, 100 kap hardal, 100 konteynır süt, 100 konteynır peynir, 100 kase mīzu içeceği, 100 tuzlanmış öküz, 10 homer 152 kabuklu dukdu-fıstığı, 10 homer kabuklu fıstık, 10 homer, 10 homer habbaququ, 10 homer hurma, 10 homer titipu, 150 Grayson, 1991: Metin içerisinde ME şekliyle geçen ve Akadca sözlüklerde konteynır karşılığı verilen kelime, çevirilerimizde gösterilen nesneye uygun olarak kasa, çuval ve kap anlamlarında kullanılmıştır. 152 Eski İsrail ölçüsüdür. Bir Homer, katı maddelerde 220 kiloya denk gelirken sıvı maddelerde litre civarındaki ağırlığı temsil eder.

56 42 10 homer kimyon, 10 homer sahūnu, 10 homer uriānu, 10 homer andahšu, 10 homer šišanibu, 10 homer simberu-meyvesi, 10 homer hašū, 10 homer saf yağ, 10 homer katkısız aromatik, 10 homer, 10 homer naṣ ṣabusukabağı, 10 homer zinzimmu-soğanı, 10 homer yağ. 153 Davete kendi ülkesinden katılan vatandaşlar, saray görevlileri ve dışarıdan katılan elçi ile yüksek rütbeli memurların sayısı ve ülkeleri hakkında yine ayrıntılı bilgiler verilmiştir erkek ve kadın, Suhu, Hindanu, Pattina, Hatti, Tyros, Sidon, Gurgum, Meliddu, Hubuşkia, Gilzanu, Kummuh, Muşaşir in yüksek rütbeli adamları ve elçilerinden kişi, Kalhu nun insanı ve sarayımın zarīqū su, bütün topraklardan davet ettiklerim ve Kalhu nun insanları, hepsi kişi, 10 gün boyunca yedirdim, içirdim, banyo yaptırdım, kutsal yağlar sürdüm. Onları böyle ağırladım, huzur ve neşe içinde ülkelerine geri gönderdim. 154 Yazıt daha sonra, bahçelerin görüntüsünü betimleyen satırlarla devam etmektedir. Edebi bir anlatımın dikkat çektiği bu yazıtta, Asurnasirpal in bu güzel bahçede meyve topladığı görülmektedir: Kanal basamak basamak yükselerek bahçelere uzanıyor. Yürüyüş yollarını mis gibi kokular bürümüş. Fıskiyeler zevk bahçesine gökyüzünden kayan yıldızlar misali su fışkırtıyor. Narlar, üzüm dolu bağlar gibi bahçede Asurnasirpal, bu güzel bahçede gibi durmadan meyve topluyorum ARKEOLOJİK BELGELER IŞIĞINDA KALHU ŞEHRİ Kalhu sitadeli yapay kerpiç platform üzerine kuruluydu. Bu alandaki inşaat M.Ö. 879 da II. Asurnasirpal ile başladı. Asurnasirpal orayı Asur 153 Grayson, 1991: Grayson, 1991: Grayson, 1991:290; Kuhrt 2010 II:142

57 43 devletinin yönetim merkezi olarak inşa ediyordu. Platform yaklaşık olarak kuzeyden güneye 650 metre ve doğudan batıya 350 metre boyutlarında dikdörtgen yapıdadır. Asurnasirpal şehrin kuruluşunun Salmanassar tarafından gerçekleştirildiğini ifade eder. Dicle den 15 metre yüksekte yer alan şehir dış şehir olarak adlandırılan kısımdan 5 metre yükseklikteydi. 156 Kalhu şehri 8 kilometre uzunluğunda ve 21 metre kalınlığında bir surla çevriliydi Saraylar II. Assurnasirpal in Kuzey Levant devletleriyle kurduğu yakın ilişkiler Asur sanatı üzerinde önemli değişikliklere neden oldu. Bu değişikliği en iyi yansıtan eserler, Asurnasirpal in Kalhu daki yeni sarayının duvarlarında yer alan duvar kabartması heykellerdir. Bu dönemden itibaren kraliyet seferlerini, av sahnelerini ve ayinleri tasvir eden kabartmalar Asur daki saray dekorasyonunun değişmez bir parçası halini aldı. 158 Ayrıca kral kabartmalarını yapan sanatçıların çok fazla özgür olmadıkları görülmektedir. Bu konuyla ilgili bir mektupta heykellerin kralın isteğine göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Çizdiğim taslağa göre hükümdarın bir yontusunu yaptık; onlar kralın bir başka yontusunu hazırladılar. Kral (yontuları) bizzat görmeli ve hangisi uygunsa o yapılmalı. Kralın ellere, çeneye ve saçlara dikkat etmeli. Yaptıkları kral heykelinde, yontunun yan önünde bir asa vardır, elleri dizleri üzerinde durur. Bunlar uygun görülmediğinden işi yapmıyorum. Onlara biçimle ilgili (ya da) başka konularda bir şey söylersem beni dinlemeyecekler Reade, 2002: Sevin, 2011: Kuhrt 2010 II: Sevin, 2010:15.

58 II. Assurnasirpal Sarayı (Kuzeybatı Sarayı) Kuzeybatı Sarayı olarak adlandırılan bu yapı, kuzey güney yönünde 200 metre uzunluğunda ve en az 120 metre genişliğindedir. 160 Saray 3 ana bölüme ayrılır, kuzeyde; yönetim bölümü, krali ofisler, depolar, arşivler, mutfaklar, ahırlar ve benzeri mekânlar, güneyde; tören ve şölenlerle ilgili özel kısımlar, güneydoğuda; harem olarak adlandırabileceğimiz kısım yer alır. Sarayın her bölümü özel amaçlı birçok geniş avlu ve önemli odaların olduğu basit bir tasarımla inşa edilmiştir. Sarayın doğu tarafında anıtsal cephedeki ana kapı, dış avluya erişim sağlıyor. Avlunun kuzey duvarında küçük bir girişle ambarlara ve tapınak çevresindeki arşivlere ve saray duvarları arkasında zigurat kulesini ulaşılmaktadır. Ayrıca, batı duvarında küçük bir kapı muhtemelen İçkale duvarlarına bitişik Dicle nehri rıhtımına doğru iniyordu. Fakat böyle bir yapının bütün kalıntıları erozyon tarafından imha edildiği için bu konuda bir bilgiye sahip değiliz Babanu, üst seviyedeki idarecilere ait bir yapı olup, iki bölümden oluşmaktadır. Her iki yapı bir bekleme yeri, bir resepsiyon bölgesi, banyolar, depolama tesisleri, ve muhtemelen de idareciler için yaşam alanlarının olduğu bir üst yapıdan oluşmaktaydı. Avluyu çevreleyen diğer odalar şarap, tahıl ve yağ gibi büyük eşyaları depolamak için düzenlenmişti ve idari alanlar kuzeye, hizmet girişinin yakın çevresine yerleştirilmişti. Kazıldığında, kayıtlar hala in-situ durumundaki belgelerle, dosya dolaplarını ve çok sayıda önemli devlet mektupları ve resmi yazışmalar içeriyordu. Bazı belgeler ise, şarap ve geniş miktarda tahıl deposuna gönderme yapmaktadır, Öyleki tek bir metin de bile üç milyon litrelerden bahsedildiği görülmektedir. Ayrıca babanu çevresinde buğday ve arpa kalıntıları yanı sıra keten, harçlar, bileği taşı ve ağırşaklar gibi arkeolojik malzemeler de bulunmuştur. Büyük heykellerle 160 RA V: 311; Russel, 1998b:655.

59 45 çevrelenmiş üç geniş kapı ana avlunun kuzey cephesinden sarayın merkez bölümüne ve kralın taht odasına uzanır. 161 Dış avlu ise kuzey-güney yönünde 70 metre genişliğinde olup buraya doğudan girilmektedir. Fakat ayrıntılı bilgi yoktur. İç avlu ise 32 X 27 metre boyutlarındadır. Tabanı su geçirmez ziftle kaplı, pişmiş toprak levhalarla, duvar resimleriyle döşelidir. 162 Dış avlunun kuzeyinde, ziguratın aşağısındaki odalarda III. Tiglatpilaser, V. Salmanassar ve II. Sargon a ait idari bilgiler içeren 400 kadar tablet bulunduğu kraliyet arşivi bulunmuştur. 163 Dış avlunun güney cephesi arkasında büyük taht odası görkemli kompleksin bağını işaret eder. Duvarları yaklaşık üç metre yüksekliğinde kabartmalarla oyulmuş kırmızı, siyah ve mavinin parlak kontrast renkleriyle boyanmış taş tabakalarla kaplanmıştır. Ayrıca, her bir plaka kraliyet mevkileri ve Babil dilinin yüksek edebi lehçesinde yazılmış Asurnasirpal in başarılarıyla alakalı uzun hatıra metinlerini taşır. Sıvanmış duvarlar ve kapı yolları, boyalı ya da sırlı tuğlaların hassas şeritleriyle donatılmıştır. Sonraki iyi bilinen Pers tasarımlarına benzer kalın halılar odanın zeminini kaplar ve uzun kapılar karışık heykel şekilli bronz şeritlerle donanmıştır. Kral tahtı odanın doğusunda yüksek bir kürsü üzerindedir. Taht odasının batısına yerleştirilen kapı yolu ikinci kat ya da yöneticinin büyük törenlerde mevki sahiplerinin geçit törenlerini selamlamak için durduğu çatı terasına giden büyük bir merdivene ulaşmaya imkân veriyor olabilirdi. Bekleme odasının arkasındaki geniş bir avlu, üç farklı kabul odasına ulaşmaya imkân veriyordu Batı suitine, babanu dan, doğrudan taht odasından ya da nehire nazır olan bir verandaya çıkan koridor aracılığıyla erişilebilirdi. Korsabad ve Ninive deki daha sonraki mimari benzerliklere dayanarak yargıya varılan, bu odaların amacı resmi ziyaretler ve eğlenceler için görkemli bir şekilde kraliyet 161 Barjamovic, 2011: Sevin, 1999: Parker, 1961:15-67.

60 46 misafirlerini kabul etmekti. Duvar kabartmalarında ziyafetler, hizmetçiler, şarkıcılar ve müzisyenler tarafından eşlik edilen özel yiyecek ve içecek tüketilen gösterişli mobilyalar üzerinde oturan misafirleri göstermektedir. Dairedeki küçük odalar kap kacak gibi malzemeler için depolama yerleri ve tuvalet ve banyo olarak işlev görmüş olabilen mekânlardı. 164 Kuzeybatı Sarayı nın 70 den çok odası vardır. Bunlardan en büyüğü 47 x 10 metre boyutlarındaki taht odasıdır. Odanın doğu tarafında taht altlığı yer almaktadır. Üzerinde tahtın yer aldığı iki basamaklı bu altlık 3 x 2.40 metre boyutlarında ve 15 ton ağırlığında tek bir kireçtaşı bloğundan oluşmaktadır. Tahtın arkasında 1.70 metre yüksekliğindeki taht kaidesinin arkasındaki kabartmada; Kutsal ağacın her iki yanında karşılıklı duran iki kral, arkalarında koruyucu cinler, bunların üzerinde de güneş kursu içinde tanrı Asur temsil edilmiştir. 165 Bunların önünde ve taban üzerinde taştan bir ray sistemi vardır. Bu salonları ısıtmak amacıyla kullanılan hareketli büyük mangallarla ilgili olmalıdır. Kral dairesinin diğer kısımlarını tahtın karşısında girişi olan ante odası ve bunun arkasındaki merdiven boşluğu oluşturmaktadır. Taht odasında Suriye nin çeşitli yerlerinden gelen elçilerin kralın huzurunda temsil edildiği bazı kabartmalar da mevcuttur. Bu tür kabartmaların dışında savaş ve aslan avı gibi anlatımcı sahnelere de yer verilmiştir. İç avludan ince uzun koridorlarla ulaşılabilen harem, güneydoğu uçta ve küçük avlular çevresinde kümelendirilmiştir. Sarayda bahsettiğimiz bu yapıların dışında birçok oda ve banyo yer almaktadır. 166 Sarayın önemli kapı geçitler Asurluların šedu ve lamaššu adını verdikleri iyi huylu cin kabartmalarıyla simgesel olarak güvence altına alınmıştır. 167 Sarayın duvarları metre yüksekliğinde, duvar kalınlığı ise 5 metre civarındaydı. Odalar ışığı ortadaki avludan alıyordu. Dar koridorlar ise 164 Barjamovic, 2011: Mallowan, 1966: Sevin, 1999: Mallowan, 1966:

61 47 ışığı duvarların üst kısmına yakın açıklıklardan sağlanıyordu. Bütün bunlara rağmen sarayın içi oldukça karanlıktı. Odaların duvarları daima kırmızı, mavi, siyah ve beyaz gibi parlak renklerle bezenmişti Güney Batı Sarayı Sitadel in güneybatısında yer alan saray en az 120 metrekare olarak planlanmıştır. Asarhaddon un bu sarayı yeniden inşa etmesi muhtemelen M.Ö 672 de kışlayla birlikte olmuştur fakat bu sarayı bitirememiştir. 169 Bu sarayla ilgi çok fazla bilgiye sahip değiliz. Sarayın özel yaşam için kullanılan büyük bir dairesi ortaya çıkarılmıştır. Bu daire iki gözlü bir geçitle kuzeydeki bir avluya açılmakta ve avluya paralel art arda yer alan iki salonun çevresindeki odalardan oluşmaktadır. En güneydeki orta odanın iki tarafında yan odalardan ulaşılabilen ikişer yer daha bulunmaktadır. Bunlardan güneydoğu uçtaki iki tanesi kuzey duvarına açılmış olan nişlerden dolayı bunların banyo olabileceği düşünülmektedir. Dairelerin girişlerinin her iki yanında kanatlı boğa ve kanatlı aslan şeklinde koruyucu kabartmalar yerleştirilmiştir. Doğu ve batıdaki yan odaların geçişlerine ise daha küçük ebatlı dairesel direk altlıkları ikili olarak yerleştirilmiştir. Bu özellik Asur sanatı üzerindeki Suriye etkisini göstermesi bakımından ilgi çekicidir. Yapıların duvarları ise özellikle II. Asurnasirpal sarayından getirilmiş kabartmalarla süslenmiştir Kent Suru Sarayı Kuzey-güney yönünde 100 metre civarında doğu-batı yönünde ise 60 metre genişliğindedir. Sarayın kim tarafından yaptırıldığı bilinmeyen Kent Suru Sarayı birbiriyle bağlantısı olmayan iki bölümden oluşmaktadır. Sarayın 168 Sevin, 1999: RA V: Sevin, 1999:97-98.

62 48 kuzey kısmında bir dış avlu olduğu düşünülmektedir. Dış avlunun güneyinde ana kabul dairesi, içerisinde ise 19 x 7 metre boyutlarında ante odası ve merdiven boşluğuna sahip ana salon yer alır, fakat banyo yoktur. Ana salonun gerisinde dikdörtgen planlı hol vardır. Fakat bu hol, alışagelmiş şeklin dışında iç avluya geçit vermemektedir. İç avludan dolaylı olarak ulaşılan güney kısımda x 6 metre boyutlarında üç salon bulunmaktadır. Hem boyutları hem de kuzey-güney yönünde 40 metre uzunluğundaki koridorlardan bu salonların büyük toplantılar için düzenlendiği düşünülmektedir Yanmış Saray Bu bina dar bir geçit karşısında Nabu tapınağının batısında bulunur. Yönetici sarayının güneyindedir ve muhtemelen sitadelin doğu kapısına giden ana cadde tarafından ayrılmıştır. Sarayın duvarları 2,26 metre genişliğinde inşa edilmiştir. 172 Sarayın güney ve batı sınırları belli değildir, fakat kuzey-güney uzunluğu en az 90 metredir ve genişliği kazıldığı kadarıyla yaklaşık 30 metredir. Yapı 9. Yüzyılda önceki kalıntılar üzerine inşa edilmiştir ve aynı sınırlar üzerine muhtemelen III. Adad-nirari ve Sargon un hükümdarlığında iki kez yeniden inşa edilmiştir. Saray küçük bir kuzey avlusuyla ve güneyde daha geniş resimli bir ikametgâh süitiyle birleşmiştir. İçinde ve etrafında yönetimsel mühürler ve Sargon hükümdarlığının kraliyet yazışmalarının yanı sıra önemli fildişi ve cam kaplı koleksiyonları bulundu. 173 Bina bu yüzden muhtemelen Sargon tarafından geçici olarak bir kraliyet ikametgahı olarak kullanıldı Sevin, 1999: Oates Reid,1956: RA V: Mallowan, 1966:207.

63 Yöneticinin Sarayı Yönetici sarayı, Nabu tapınağının kuzeybatısında yer almakta ve III. Salmanassar tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir. Kazılan bölge yaklaşık 50 x 60 metre boyutlarındadır ve etrafında ikametgâhla ilgili ofisler ve özel odaların olduğu bir iç avludan oluşur. Saray, kesinlikle dış avlu ve ana girişin bulunduğu doğuya doğru uzanmıştır. Yönetici odaları, bir geometrik şekillerle boyanmıştır. Binanın kuzey kanadında bulunan yazıtlar en azından sarayın 8. yüzyıldan itibaren Kalhu yöneticisinin resmi sarayı olduğunu göstermektedir. Bu tarih M.Ö. 835 ten 710 yılları arasını kapsıyor. Yönetici, kraliyet sarayının Dur-Šarrukin e taşınmasından sonra sitadeldeki başka biryere taşınmış olmalıdır III. Tiglat-pileser Sarayı (Orta Saray) III. Tiglat-pileser in sarayının güney sınırları bilinemiyor. Yazıtlarında bir Selvi Ağacı ve bir bit hilanni yi içeren saraylarından bahsetmesinden dolayı. Sarayın büyük bir bölgeyi kapladığı düşünülmektedir. 176 Saray, kralın ölümü üzerine tamamlanamamıştır. Uzun süre boş kalan saray Asarhaddon un sitadelin güney-batı ucunda inşa ettirmeye başladığı yeni sarayın çalışmaları esnasında yıkılıdı. 177 Yapının cephesinin kuzeye çevrili olduğu bir bölümünün de sitadelin batı tarafındaki Dicle yatağından kazanılan alan üzerine kurulduğu anlaşılmaktadır. 178 Kazılar sonucunda yüzlerce rölyef bulunmuş ama bunlardan hiçbiri kurulduğu pozisyonda değildir. Fakat özel bir odada iki geniş gurup orijinal pozisyonunda bulunmuş olmalıdır RA V: RA V: Sevin, 2010: Sevin, 1999: Reade, 1968:70

64 Merkez Bina Duvardaki yazıtlardan, Merkez bina olarak adlandırılan yapının bir saray olduğu anlaşılmaktadır. Bu yapının Salmanassar ın tahta çıkmasından önce konutunun bir parçası olabileceği düşünülmektedir. Kraliyet ailesinin ikamet etmesi gereken bir yer gerekliydi ve bu yer kuzeybatı sarayına yakın olan bu alandı. Sekizinci yüzyılın sonlarından bu yana, özellikle kraliyet ailesi üyeleri için inşa edilen sarayların iyi kanıtları vardır. Sargon un yeni şehrinde kardeşi tarafından yerleşilen L olarak adlandırılan konut bu alandaki en iyi örneklerden birini sergiler. Bu yapıyla ilgili bir başka düşünce ise merkez binasının Kuzey Batı sarayına devlet binalarının doğu giriş avlusuna açılan en dıştaki girişi olabilirdi III. Salmanassar ın Ekal Mašarti si Kentin güneydoğu köşesinde kuzey güney yönünde 300 metre doğu batı yönünde ise 200 metre genişliğindedir ve bir tepe üzerine konumlandırılmıştır. Bu yapı daha çok kışla-saray olarak nitelendirebileceğimiz, askeri amaçlar için yapılmıştır. III. Salmanassar zamanında yapılan bu kışla M.Ö yıllarına tarihlenmektedir. 181 Ekal Mašarti içerisinde kraliyet üyeleri ve görevlilerinin yanı sıra, diğer saraylardan farklı olarak savaş arabaları, ganimetler, askeri teçhizatlar için yerler ve depolar vardı. Birbiriyle bağlantılı, kuzeydoğu, kuzeybatı, güneydoğu, güneybatı, ve güney kanatlarından oluşan beş ayrı bölümden oluşan bu yapı 260 odadan oluşmaktadır. Yapıya kuzey ve batıdan girilebilmektedir. Saray görevlilerinin yerleri ve atölyeler kuzeydoğuda, bakım, onarım atölyeleri kuzeybatıda, depolar güneybatıda, banyolu yatakhaneler ve hadımağasına ayrılmış birkaç oda güneydoğuda yer almaktadır. Güneydoğu avlusu 80 x 100 metre 180 Reade, 2011: RA V:317.

65 51 boyutlarında olup, kralın orduyu denetlediği tören alanıydı. 182 Güneybatıdaki depolardan bir kısmı şaraplarla ilgilidir ve bunlarla ilgili tabletler burada yer almaktadır. Kuzeydoğu avlusunun kuzeybatısındaki odalarda ise güneybatıdaki odalardaki gibi şaraplarla ilgili tabletlerin dışında Sargon un yeni şehri Dur-Šarrukin e taşınmadan önceki askeri faaliyetlerin yer aldığı belgeler bulunmaktadır. 183 Taht odası 42.1 x 9.8 metre boyutlarındadır. Odanın doğusunda bir niş içine yerleştirilmiş iki kireçtaşı bloğundan oluşan 2.28 x 3.82 metre boyutlarında taht altlığı yer alır. Taht altlığının üzerinde, kralın tutsak prensleri huzuruna kabulü, ganimetlerin taşınışı ve Babil kralı ile yapılan antlaşmaların yer aldığı kabartmalar vardır. Taht odasında ısıtma amaçlı kullanılan raylı sistem yer almaktadır. Odanın duvar kalınlığı 4.50 metre tavan yüksekliği ise 12 metre civarındadır. Taht altlığının karşısındaki batı duvarının karşısında girişi olan ante odası ve bunun arkasında da merdiven boşluğu yer almaktadır. Taht odasının arkasında güneydeki açık terasa çıkan uzun bir hol vardır. Diğer saraylarda iç avluya açılan bu hol, kışla-sarayların bir özelliği olarak açık bir teras alanına çıkmaktadır. 184 Kral dairesinin iç ve dış duvarları tuğla ve fresklerle bezenmiştir. Bunlara en iyi örnek taht odasının arkasındaki holde yer alan 4.07 metre yüksekliğinde 2.91 metre genişliğindeki panodur. Mavi zemin üzerine siyah, beyaz, yeşil ve sarı renklerle yapılmış olan bu panonun alt orta bölümünde kral, güneş kursu içinden çıkan tanrının huzurunda karşılıklı olarak iki kez yinelenmektedir. 185 Kral dairesi ile teras üzerinde, içerisine üç gözlü geçitlerden girilebilen, üç büyük salonun birleşmesinden oluşan bir daire yer almaktadır. Kral dairelerinden ya da dış avludan uzun ince koridorlarla bu dairelere ulaşılması bunların törensel işlevlerine işaret etmektedir. 182 Sevin, 1999:56, RA V: Sevin, 1999: Reade, 1963:38.

66 Tapınaklar Ninurta Tapınağı ve Ziguratı Ninurta ziguratı, Kalhu sitadelinin kuzeybatı köşesinde yer alır ve 60 metre kare civarındadır ve III. Salmanassar tarafından inşa edilmiştir. Ziguratın güneydoğusunda Ninurta tapınağının da yer aldığı odalar bulunur. 186 Kapı yolunun dışında kuzeye doğru bir podyumun üzerinde kireçtaşından yapılmış bir dikilitaşı bulunmaktadır. Stel üzerinde Asurnasirpal ve ilahi sembolleri göstermiştir. Bu dikilitaştaki yazıt onun, Ninurtanın evi için değil, kraliyet sarayına dikilmesi için yapıldığını gösterir Šarrat-niphi Tapınağı II. Assurnasirpal tarafından inşa edilen Šarrat-niphi Tapınağı, Layard tarafından Ninurta tapınağının doğu avlusunun kuzeyinde bulunmuştur. Layard Šarrat-niphi tapınağını Ninurta tapınak bölgesinin yaklaşık 31 metre doğusunda olduğunu ifade eder. İçerisine uzun duvardaki kapı vasıtasıyla girilebilmektedir. Kapı girişlerine güneye bakan dev aslan heykelleri yerleştirilmiştir. 188 Önlerinde taş, kare tütsü yakıcılar vardı. Her bir tarafında şüphesiz, direkleri destekleyen, kısmen cam kaplı tuğlalara bakan platformlar vardı. Šarrat Niphi tapınağı sıvanmış ve boyanmış duvarlarla bir uzun doğubatı odasından oluşur. Ön tarafında, kapı yolundaki aslanları birleştiren düz iki duvar kaplaması vardı. İki kazınmış taş plaka, ana girişin karşısındaki katta, avludan görünen bir nesneyi destekliyor olmalıydı. Tapınağın kuzey ve güney köşelerinde kutsal nesnelerin içerisinde kutsal nesnelerin yer aldığı küçük odalar vardı. Tapınakta ayrıca, II. Asurnasirpal in magnezitten yapılmış 186 RA V: Reade, 2002:168, RA V:308.

67 53 şapkasız, tören kıyafetleri içerisinde sağ elinde orak kılıcı ve sol elinde topuzla gösterilmiş bir heykeli vardı Kidmuru Tapınağı İštar Kidmuri ya da Tanrıça Kidmuri olarak bilinmektedir. Šarrat-niphi Tapınağı nın güneydoğusunda bulunmaktadır. 190 Kidmuri tapınağı en az üç ek konuta sahiptir. Tapınaktaki heykel kaidesi II. Asurnasirpal tarafından tanrı Enlil e tahsis edilmişti. Heykelin üst yüzeyinde, kıvrımları arasında, 3,5 cm çapında ve 8 cm derinliğinde aşağı doğru gittikçe incelen yuvarlak bir delik vardır. Tapınağın kuzey cephesi boyunca Asur, Enlil ve Šamaš sembollerini destekleyen üç kaide vardı. En azından üç tanrı kaidesinin biri önünde muhtemelen sunumlar için alçak bir masa, yanında tütsü kabı, ve daha da ileride yağ kabı vardı. Ayrıca tapınakta taş bir kapı eşiği, kapı karşısında taş kaldırım, duvarlar boyunca cam kaplı topuzlar ve çiniler vardı. Tapınağın arasındaki katta taş bir küvet vardır. Bunlar Asur tapınaklarının birçoğunda bulunan eşyalardır Nabu Tapınağı Tapınak Kalhu sitadelinin güneydoğu ucuna yakın yüksek konumda, 3 metrelik kerpiç bir platform üzerine inşa edilmiştir. 192 Tapınak 85 x 80 metre boyutlarında ve 40 odadadan oluşmaktadır. Tapınağın içerisinde Nabu ve eşi Tašmetum un tapınak alanı yer alır. Tapınağın karşısındaki bir oda kütüphane, diğerleri ise iş ve yönetimle ilgili 189 Reade, 2002:182, RA V: Reade, 2002:145, Reade, 2002:196.

68 54 dokümanların yer aldığı odalardır. 193 Nabu Tapınağı İçerisinde Asarhaddon un vasallık antlaşmalarının yer aldığı kuzeyden girilen saltanat odası bulunmaktadır. Tapınak içerisinde yaklaşık 280 adet yazıt bulunmuştur. 194 Tapınak, biri tanrı ve eşinin konulduğu kutsal alan diğeri ise bit akiti törenlerinin yapıldığı alan olmak üzere iki büyük bölümden oluşur. Bu iki yapı, kuzeyindeki bir rampa ve girişinin iki yanında balık gövdeli insan başlı yaratık heykelleri duran geniş bir holden ulaşılan 27 x 21 metrelik bir ön avluya açılır. Ön avlunun güneyinde kutsal alan, batısında ise tören alanı yer alır. Güneydeki kutsal alana, girişinin iki yanında Nabu nun, 3.60 metre yüksekliğindeki yardımcılarının heykellerinin bulunduğu geçitle ulaşılır. Akitu törenlerinin yapıldığı diğer bölüme dış avlunun batısındaki bir geçitle ulaşılmaktadır. Akitu avlusu çevresindeki tören alanı, akitu odaları ve özel daire olmak üzere ana iki bölüme ayrılmıştır. Özel daire kralın ya da temsilcisinin akitu törenlerine katıldığında kullandığı dairedir. İçerisine akitu avlusundan tek bir kapıyla girilebilen x 5 metre boyutlarındaki salonda kerpiçten bir taht altlığı ve bunun önünde de taştan bir ray sistemi mevcuttur. Tapınağın kuzeybatı köşesinde dördüncü bir avlu yer alır. hem akitu avlusuna hem de dışarıya açılmaktadır. Törenler sırasında kesilen kurbanlar ve ziyafetler sırasında kullanılan mutfaklarla bu avlunun çevresinde yer almaktaydı RA V: Wiseman, 1968: Sevin, 1999:

69 Diğer Yapılar II. Asurnasirpal Kalhu da yaklaşık 25 metrekarelik bir park kurmuştur. İçerisine 41 çeşit ağaç dikilmiş çeşitli vahşi hayvanlar koyularak hayvanat bahçesi yapılmıştır PD 5 deki Saray. Saray, 1953 yılında Mallowan tarafından kısmen kazılmıştır. Yapı, şehrin kuzey-batı köşesinde, şehir duvarının iç kenarı karşısındaki bir binadır. Duvarları 3 metre kalınlığında ve yaklaşık 3 metre yüksekliğindedir ve günümüze yıkılmadan ulaşmıştır. Bu özellikler yapının önemli olduğunu kanıtlamaktadır. Fakat plan ayrıntılı olarak değerlendirilememektedir. İç avlu, 2 numaralı kabul odasının batısında yer aldığı düşünülmektedir. Binanın en çarpıcı özelliği boyalı duvar süsleriyle biçimlendirilmiş dekorasyonudur Binası Bu binanın sadece bir köşesi kazılmıştır. Binanın kuzey-güney uzunluğu 65 metreden uzun, duvarları ise 2.50 metre kalınlığındadır. Bu ölçütler yapının önemli bir bina olabileceğini ortaya koymaktadır. Yapı, sitadelin doğu kenarı ve kuzey-batı sarayının arasında uzanır. Binanın batı duvarı yönetici sarayının kenarından geçen caddeye sınır oluşturmaktadır. Kısmen geometrik duvar resimlerinin olağan şekli ile süslenmiştir ve bir oda depo olarak kullanılmıştır Luckenbill, RA V:316.

70 56 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 1. KORSABAD (DUR-ŠARRUKİN * ) 1.1. Şehrinin Coğrafyası Sargon, başkenti sadece bir köy olan bir alanda inşa ettirmişti. Maganuba köyü olan bu yerde önceden de yaşam vardı fakat büyük çapta bir yerleşim yoktu. Bu yüzden kuruluşu neredeyse bakir sayılabilecek topraklara dayanıyordu. Toprakların uzantısı kentin büyük bir merkez olması için ekonomik bir gerekçe sağlamadığı gibi, şehrin coğrafi konumu da şehrin savunmasına fazla uygun değildi. Burası Ninive nin 18 km kuzey doğusunda yer alıyordu Şehrinin Arkeoloji Tarihi Dur-Šarrukin, kurucusunun ölümünden kısa süre sonra terk edildi. Sonraki Asur krallarının Sargon un sarayını kullanmaktan kaçınması, bu şehir ve diğer yapıların değişmeden kalmasını sağlamıştı. Kraliyet konutunda herhangi bir değişlik olmaması hem kazıların daha kolay gerçekleşmesini sağlamış, hem de yapıyla alakalı bir karışıklığın ortaya çıkmasını engellemiştir. 199 Bu durum modern tarihçilere 9. Yüzyıl saray mimarisi, bunlara eklenen tapınaklar, birleşik konut binaları ve kapılar hakkında eşsiz bilgiler sunar. 200 Toprak altında kalan bu bilgileri gün yüzüne çıkarmayı başaran Paul- Emile Bottadır. Botta, Musul a tayin edildiğinde öncelikle Ninive tepesini kazmaya başlamıştı. Burada açtığı birkaç çukurda çok sayıda yazılı tuğla * Sargon un kalesi anlamına gelmektedir. 198 Frankfort, 1933:82; Albenda, 2003:6; Barbanes, 2003: Frankfort, 1933: Albenda, 2003:7.

71 57 buldu ve bunları çizerek Fransa ya gönderdi. Bu sırada, komşu köyden biri kendisine oyma resimlerle kaplı duvarlardan söz etmişti. Bunun üzerine söz konusu bölgeye gitti. Böylece Mezopotamya daki ilk kazı alanını açmış olacaktı. 16 Mayıs 1843 te İngiltere İçişleri Bakanlığı, o zamana kadar kendi maddi olanaklarıyla kazıları sürdüren Botta ya uygun bir ödenek ayırdı. Aynı zamanda, kendini Persepolis te kanıtlamış gerçek bir sanatçıyı, desen ustası E. Flandin i yanına gönderdi. Botta, Flandin i topraktan çıkardığı bulguları kaydettirmek, planları ve kabartmaların resimlerini yerinde çizdirmekle görevlendirmişti. Botta nın ilk kazı çalışmaları, gün ışığına çıkardığı sarayın sadece kuzeybatı kısmıydı. Fakat Botta bunun yapının tamamı olduğuna inanmıştı. Bunun üzerine kazı alanını kapatarak, en güzel parçalardan birkaçını Paris e göndermek için hazırladı. Bu değerli yük, Paris e 1847 Şubat ında vardı ve aynı yılın 1 Mayıs ında, Kral Louis-Philippe onuruna, Louvre Müzesi ndeki Asur Bölümünün açılışında kullanıldı. Bu olay dönemin basın yayın organlarında da önemli ölçüde ilgi görmüştü. 201 Korsabad daki daha sonraki kazılar 1852 yılından 1854 e kadar V. Place tarafından yeniden başlatıldı. Place, Sargon un sarayında yaklaşık 200 odayı temizledi ve çok sayıda taş duvar rölyefleri ve heykeller buldu. Ne yazık ki, bu eserlerin çoğu 1855 yılında Paris e gitmek için çıktığı yolculukta isyancı kabilelerin saldırısı sonrasında Dicle nehrinde battı. Fakat bu eserlerin çoğu, yolculuğa çıkmadan önce F. Thomas tarafından çizilmişti. Bu sayede bu eserler yayınlanabildi. Ayrıca G. Tranchard tarafından arkeoloji çalışmalarıyla ilgili bazı fotoğraflar çekilmişti. Bu sayede kazı çalışmalarının çeşitli seviyelerini ve dev lamaššu ları görebilmekteyiz. Sonuçta bu zamana kadar yapılan kazılar tamamen Avrupa müzelerine eser sağlamak için gerçekleştirilen yağma olarak nitelendirebileceğimiz çalışmalardı. Korsabad daki ilk sistematik kazılar 1929 yılında Chicago Üniversitesi ne bağlı Doğu Enstitüsü 202 tarafından gönderilen E. Chiera ile başladı. Doğu Enstitüsü bu alandaki kazılarını 1935 yılına kadar 201 Rogers, 1901: ; Albenda, 2003:7; Ceram, 2009: ; Bottero-Steve,2010: Oriental Institute of the University of Chicago.

72 58 sürdürdü. Bu süreçteki en verimli dönem yılları arasında G. Loud un yönetimindeki kazılardır. Loud un çalışmalarının merkezini sitadel alanı, F sarayı olarak adlandırılan Ekal Mašarti ve kapılardan biri oluşturuyordu. G. Loud un bu çalışmaları iki cilt halinde yayınlanmıştır. İlk cilt, kent sarayı ve bir kapı, ikinci cilt ise sitadel ve şehir başlığıyla yayınlanmıştır. 203 İlerleyen dönemlerde ise Korsabad daki kazılar, Irak Antikalar Genel Yönetimi tarafından Sibitti tapınağında Behnam Abu al-soof yönetiminde gerçekleştirilmiştir YAZILI BELGELER IŞIĞINDA KORSABAD ŞEHRİ M.Ö. 722 yılında tahta çıkan II. Sargon, yeni Asur döneminin ilk kralları gibi önceleri Kalhu da yaşadı ve buradaki II. Asurnasirpal in sarayının, ekal iš duprani (Ardıçlı Saray) denen bir kanadını büyük çapta yeniletip, ganimet deposu ve hazine dairesi olarak hizmete sundu. Ayrıca, Kalhu daki Ekal maşarti onarılıp kullanıma açılmıştı. Nabu tapınağının batısındaki, günümüzde Burned Building (Yanık Saray) denen yapı kompleksi ise kralın geçici konutu durumuna getirilmişti. 205 Aslında bu tür restorasyonların ve değişimlerin Sargon için geçici bir çözüm olmuştur. Fakat Sargon un asıl icraatı hayalinde tasarladığı Korsabad şehrinin kurulmasıdır. Kral, bu düşüncesini saltanatının 5. Yılında yani M.Ö. 717 de gerçekleştiriyordu: Sargon, Maganuba köyünde kendi adını taşıyan ve Sargon un kalesi anlamına gelen Dur-Šarrukin şehrinin yapımına başlamasıyla ilgili saray duvarındaki yazıtında şu ifadeleri kullanıyordu: 203 Ayrıntılı Bilgi için bkz;loud, Gordon, (1936) Khorsabad, Part I, Excavations in the City Palace and at a City Gate, Oriental Institute Publications (OIP),Vol.38, Chicago-Loud, Gordon Altman, Charles B., (1938) Khorsabad, Part II, The Citadel and the Town, Oriental Institute Publications (OIP),Vol.40, Chicago. 204 Frame, 1997: Sevin, 1999:73.

73 59 Benden önceki 350 prensten hiçbiri buraya yerleşmeyi, kanallar kazmayı ya da bahçelerini düzenlemeyi düşünmemişti. 206 Korsabad şehrinin konumunun pratikte sağladığı fayda henüz anlaşılmamış ve Sargon un burayı niçin tercih ettiği aydınlatılamamıştır. 207 Sargon bu şehri Asur, Nabu ve Marduk un takdimleriyle elde ettiği topraklar üzerinde kurduğunu ifade etmektedir: O zamanlarda Tanrı Asur, Nabu ve Marduk un takdimleriyle ele geçirdiğim toprakların insanlarıyla Ninive nin yukarısında Musri Dağı nın eteklerinde bir şehir inşa ettim Saraylar Sargon, bu yeni başkentinde öncelikle büyük bir saray yaptırmaya karar vermişti. Asur saraylarının en güzel örneklerinden biri olan bu yapı ile ilgili onun yazıtlarında, kullanılan malzemelerden süslemelere kadar birçok konuda ayrıntılı bilgiler yer almaktadır. Kendi kraliyet konutum için burada fildişi, akça ağaç, şimşir, dut, sedir, selvi, ardıç, çam ve fıstık ağacından eşi olmayan saray ı yaptım. Sarayların temelini altın, gümüş, lacivert taşı, yeşim taşı, su mermeri, tunç, bronz, kurşun, magnezit ve her mevsim yeşil olan ağaç dalları demir üstüne serdim, onların çatısını inşa edip üstünü sedir ağacının dallarıyla örttüm. Selvi ve dut ağacından kapı kanatlarını parlak bronzdan kılıf ile bağladım ve onları geçitlerine yerleştirdim. Amurru dilinde bit-hilani diye bilinen sütunlu girişi onların kapı geçitlerinden önce olacak şekilde inşa ettim. Ninagal in ustalığına uygun olarak biçimlendirilmiş ve göz kamaştıran parmaklıkta 4,610 talentlik parlayan tunçtan 8 çift aslan; Amanos dağından kesilmiş, her biri 1 GAR kalınlığında, son derece büyük sedirden 4 direği, görkemli aslan yontuları üzerine koydum, onları kapıları desteklemesi için yerlerine oturttum. 206 Luckenbill, 1927: Reade, 2011: Luckenbill, 1927:37.

74 60 Benim dağ taşları bloklarından hünerli bir şekilde inşa ettiğim yaban koyunlarını tanrının güçlü koruyucuları gibi yerleştirdim ve cennetin dört rüzgârına doğru kurdum, girişleri süsledim. Fethettiğim düşman kentlerini burada kireç taşından levhalarda heykelleştirdim ve bunları iç duvarlarının içine kurup şaşkınlığın simgesi haline getirdim. Efendim Asur un gücü ile elde etiğim kasabaların kabartmalarını başından sonuna kadar bu saraylarda heykeltıraşların sanatının katkısıyla dekor olarak kullandım. 209 Daha önce kralların yazıtlarında rastlamadığımız bir şekilde Sargon, kendi sarayının her bir kapısının adını tanrı adlarıyla ve onların özellikleriyle süslemeyi tercih etmiştir. Önden ve arkadan, her iki tarafından cennetin sekiz rüzgarına doğru 8 tane giriş yaptırdım. Šamaš-mušhakšid-irnitta ( Šamaš benim kudretimi üstün getirir ), Adad-mukil-hegališu (adad onun bolluğunun getiricisi ), doğuya bakan Adad ve Šamaš girişlerini böyle isimlendirdim, Bel-mukinišhdialia ( benim şehrimin temelini Bel inşa eder ), Belit-mudiššat-hisbi ( Belit bereketi artırır ), kuzeye bakan Bel ve Belit girişlerini böyle isimlendirdim; batıya bakan Anu ve İštar girişlerini ise Anu-mušallim-ipšit-katia ( Anu benim ellerimin işlerini başarılı yapar ), İštar-mušhammihat-nišešu ( İštar kendi insanlarını zengineştirir ) diye isimlendirdim; güneye bakan Ea ve ve Belit- İlani girişlerini ise Ea-muštešir-nakbišu ( Ea baharların bolluk akıtır ), Belitilani-murappišat-talittišu ( Belit-ilani kendi zürriyetini sınırın dışına yayar ) diye isimlendirdim; duvarının ismi ise Aššur-mulabbir-pale-šarri-epišišu-nasirummanatišu ( Asur kralının ömrünü uzun yapar ve onun savaşçılarını korur ) dış duvarının ismi ise Urta-mukin-temen-adušši-ana-labar-ume-rukuti ( bütün zamanlarca duracak evin temelini Urta atar ) idi Luckenbill, 1927:37, Luckenbill, 1927:65.

75 Tapınaklar Her Asur şehrinde olduğu gibi tapınaklar, Dur-Šarrukin şehrinin de vazgeçilmez bir öğesiydi. Her biri hiç şüphesiz inançlı olan Asur kralları için tapınaklar inşa etmek övünülecek bir durumdu. Bu nedenle Sargon da yazıtlarında tanrılar için yaptığı tapınaklardan bahsetmektedir. Ea, Sin, Šamaš, Nabu, Adad, Urta ve onların muhteşem eşleri bir biri ardına Eharsaggalkurkurra da doğdular. Dur-Šarrukin in ortasında görkemli tapınaklarında mutlu bir şekilde oturmaya başladılar. Ebedi isteklerini onların kazancı olarak tesis ettim. Onların kutsal isteklerini onlardan önce öğrenmek için Nisakku, Ramku ve Surmahhi rahipleri atadım. 211 Görüleceği üzere Sargon bu tapınakların özellikleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler vermekten kaçınmıştır. Fakat Sargon un önceliğinin tanrıları memnun etmek olduğu açıktır. Tanrılar ve eşleri için yaptığı tapınaklarda tanrıların arzularını önceden öğrenebilmek amacıyla rahipler görevlendirmiştir Şehrin Kuruluşuna Dair Bilgiler II. Sargon dan kalan metinler bize her alanda ayrıntılı bilgiler sunar. Şehrin kuruluşuna dair en önemli bilgileri şehrin kurucusunun ağzından bizzat öğrenebilmekteyiz. Bu metinler Sargon un şehrinin kuruluşuyla ilgili sanatsal bir dilde eşsiz bilgiler sunar. Sargon yeni şehrin kuruluşu öncesinde sürekli olarak daha önce ekim yapılmayan alanları tarıma açmak, su olmayan yerlere su ulaştırmak için sürekli planlar yaptığını belirtmektedir. Sargon, her zaman önceki krallardan farklı ve yenilikçi biri olduğunu ifade etmekte ve bu amaçla yeni bir şehir kurmayı kararlaştırmıştı. Ayrıca ülkesinde, insanların başka yerlerde ulaşılmaz olan yiyeceklere rahatça ulaşabildiğini, fiyatların sabit olduğunu belirterek insanlarının bolluk ve huzur içinde yaşadığını söylemektedir: 211 Luckenbill, 1927:37.

76 idi. 212 Dur-Šarrukin kentinin yapımına ne zaman başlandığı yine süslü bir 62 Bilge kral, iyilikle dolu, düşüncelerini zarar görmüş kentlerin restore edilmesine, yerleri tarıma hazırlamaya, meyve ağaçları dikmeye vermiş, aklını uzun zamandan beri bitki bitmemiş topraklarda tahıl yetiştirmeye adamış; kalbini eski krallar döneminde de saban görmemiş alanlara bitkiler dikmeye, bu bölgeleri de bayram coşkusuyla doldurmaya, baharın yerden yukarı fışkırmasına, kanallar kazarak suyun güney ve kuzeyden deniz dalgaları gibi yükselmesine vermiş kral. Temiz idrak ile, keskin gözlerle donatılmış kral, her konuda, akıl ve iç dünyasında ilerlemiş ve anlayış içinde yaşlanmış olan Usta Adapa ya eşit bir kral: Asur un geniş arazisi, türlü yiyecekler, ruhun canlanması ve olgunlaşması için saltanatıma uygundu. Tanrıların yağmurları bereketi artırdı, açlık ve fakirlikten kurtaracak çeşitli şeyler mevcuttu ve hatta dilenci bile, yıllanmış şarapların içinden hoşlanmadığını içmiyordu; canının çekebileceği tahıllardan eksik olan yoktu. Erkek kaslarını rahatlatan bolluk yağı benim ülkemde çok pahalı olmazdı, susam diğer tahıllarla aynı fiyata satılıyordu; bayramlar kral ve tanrıya yakışır biçimde, zengin sofra ve kadehlerle yapılıyordu, her madde sabit fiyatlara tabi dille anlatılmaktadır. Ateş tanrısının soyundan olan ve ekili bitkilerin mahvedicisi Abu ayında, şehir ve ev için temel duvarlarını attım, tuğla işini inşa ettim. 213 Asur devletinin gücünün zirvesinde olduğu bu dönemde, ekonominin de savaşlar sonucunda sağlanan ganimetlerle güçlü bir hale geldiği açıktır. Bu durum, Sargon u başka alanlarda yenilikler yapmak için düşünmeye teşvik etmiş olmalıdır. Bunun da en somut kanıtı gece ve gündüz o şehri nasıl inşa edeceğimi düşündüm 214 dediği kendi adını taşıyan şehriydi. Asur kralı bu esnada adalet ve merhamet anlayışını da ifadelerinde yine vurgulu bir şekilde gösteriyordu; 212 Luckenbill, 1927: Luckenbill, 1927: Luckenbill, 1927:64.

77 63 Tanrıların bana verdikleri isim doğrultusunda -hak ve adaleti sağlamak, güçsüzlere koruma sağlamak amacıyla, zayıfları incitmemek içino toprakların sahiplerine satın alma tabletlerinde belirtilmiş olan fiyatları gümüş ve bakırla ödedim. Yanlışlığı önlemek amacıyla da, toprakları için gümüş almak istemeyenlere ise, o yerleri karşılayacak şekilde topraklar verdim. Şehrin inşa yolunu coşku içinde yükselttim. İnsanların yargıcı olan kardeş Damku ve Šarilani tanrılarına, gelecekte o şehre girişimin kalp huzuru ve mutluluk içinde olması için, toprakların baş mimarı nın özel odasında, Ninive nin kudretli tanrıçası Šauška 215 ya ellerimi dua için açtım. Onun memnuniyet kattığı dindar sözlerim büyük tanrıları çok hoşnut etti ve onlar o şehrin inşa edilmesini ve kanalın kazılmasını emrettiler. Onların hiçe sayılmayacak sözlerine güvendim, işçiler yığınımı topladım ve onlara sepet ve başları üzerinde tablalar taşıttım. 216 Bu ifadelerden Sargon un şehrin kurulacağı bölgeyi ücreti karşılığı istimlâk ettiği, arazilerini satmak istemeyenlere toprakları karşılığı başka topraklar verdiği anlaşılmaktadır. Güçlü bir kral olan Sargon un böyle büyük masraflara girişmesinin en önemli nedeni tanrıları memnun etmektir. Yazıtlarda gerekli paranın nereden sağlandığı hakkında bilgi verilmemektedir. Fakat Salman-nu- adındaki bir şahsın II. Sargon a yazdığı önemli bir mektuptan, bu paranın nasıl temin edildiği hususunda önemli bilgiler edinmekteyiz. Kral efendim bana şöyle demişti: Dur-Šarrukin deki çalışmalar bitmeden hiç kimse senden aldığı borçları geri ödemeyecek. Fakat Dur- Šarrukin in şimdiden kurulan bölümleri için masraf yapan tüccarlar paralarını geri aldılar ama beni kimse hatırlamadı. Benim mührüm olan 570 mina 217 gümüşün bu sene vadesi geldi ve hâlâ ödenmedi. Kral efendim kendi altın ve değerli taşlarını benim için satınca ona dedim ki, babamın, Huziru ve iki kişiye daha borcu var. Babam öldükten sonra borcunun yarısını ödedim ama bu seferde oğulları başladı; Bize babanın babalarımıza olan borcunu öde 215 Daha çok M.Ö 2000 li yıllarda Hurriler tarafından kullanılan tanrıça İštar ın diğer adı. 216 Luckenbill, 1927: Yaklaşık 285 kg.

78 64 dediler. Dur-Šarrukin inşası bitince kral efendim bana evimi geri verecek ve bende böylece borcumu bu insanlara ödeyebileceğim. Kral Efendim Šarruemuranni ye sorabilir: Dur Šarrukin deki işin yarısı bitti 218 Bu mektuptan seferlerden elde edilen gelirlerin dışında ödünç alınan paraların da Dur-Šarrukin kentinin inşaatında belirli bir rol oynadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca metinden bize ayni zamanda kralın hazinedeki altın ve değerli taşları satarak paraya çevirdiğini de öğreniyoruz. Bu paranın önemli bir kısmının toprak sahiplerine kefaret ödemek için kullanıldığı açıktır. Bununla birlikte bu paranın kendi topraklarında yer almayan hammadde temini ve diğer hizmetler içinde kullanmış olduğu düşünülebilir. Kalhu valisine yazılan bir diğer mektupta yer alan ifadeler, dışarıdan hammadde getirildiğini açık bir şekilde gözler önüne sermektedir. Kalhu valisine kralın emri: 700 balya saman ve 700 tomar kamış, her bir balya bir eşeğin taşıyabileceğinden daha fazla olmalı ve Dur- Šarrukin de Kislevin 219 birinci günü orada olmalı. Bir gün geç gelse bile ölürsünüz (idam edilirsiniz). 220 Dur Šarrukin e biran önce 700 tane kireç taşı getir. Bunlar en büyük arabanın taşıyabileceği büyüklükte olmalıdır. 221 İki emirde ufak farklılıklar olmasına rağmen birbiriyle hemen hemen aynıdır. Bu ufak farklılık hitap edilen kişi yüzündendir. Diğer iki kraliyet emri işçi ve iş gücü kullanımı hakkında ve biraz daha sade yazılmakla beraber düzgün bir liderlik örneği gösteriyor. Birinde kral bir görevliye yaptığı işte başarısız olunca onunla konuşuyor ve onun iddialarına göre, altında çalışanlar görevlerini yerine getirmemeyi yasal olmayan bir takas ile atlattıklarını söylüyor. İnanılmaz derecede hoşgörülü bir dil ile yazılmış olan bu mektup, bize, yazılan kişinin kralın yakin dostu ya da akrabası olduğunu düşündürüyor. Diğer bir mektup ise, taş ustalarına yazılmış ve işleri bittikten sonra şehirde kalmaları ve kanatlı boğa heykellerinin yerleştirilmesine yardımcı olmaları isteniyor. Mektubun yazılış tarzına bakılırsa bir rica üzerine 218 SAA I: İbrani takvimine göre resmi yılın 3. ayıdır. 220 SAA I: SAA I:26.

79 65 cevap olarak gönderilmiş ve tarzı gayet gönül alıcıdır. Bu da bize kralın huysuz ve şikâyetçi isçilerle ile nasıl baş etmesi gerektiğini bildiğini göstermektedir. 222 Yazıtlar dışındaki kraliyet mektupları da, işçilerin temini hususunda bize önemli bilgiler verir. Bir mektupta krallığının ilk yılında ele geçirdiği İsrail in başkenti Samaria dan sınır dışı edilenleri devletin içine aldığını söyler. Bir başka mektupta ise, Marqasi den 223 sağlanan kölelerin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Diğer bir ucuz iş gücü ise, Asur vatandaşlarından sağlanıyordu. İmparatorluğun çeşitli bölgelerinden sağlanan ucuz iş gücü sebebiyle Dur-Šarrukin şehri inşaat süresince tamamen köle işçilerle doluydu. 224 Döşeme, kapı eşiği, kanatlı dev boğa heykelleri için kireçtaşı, park için meyve fidanı, çatı kirişi ve kapı mili için kereste teminiyle ilgili mektuplar da mevcuttur. Kerpiç üretiminin ise yerel nüfus tarafından sağlanmıştır. 225 Hasır, kerpiçleri bağlamak için, kamış ise duvarlardaki her 9 tuğlayı bağlayan hasırları bağlamak için kullanılmıştır. 226 Bu maddeler yakındaki eyaletlerden temin edilmiştir. Bu konuyla ilgili bir saray habercisinin mektubu, bütün hasır ın Dur-Šarrukin için kullanıldığını hayvanlar için hasır kalmadığını ifade etmektedir: Topraklarımdaki bütün hasır Dur-Šarrukin için ayrıldı ve benim asker alma memurum beni kovalıyor. Çünkü sürü hayvanları için hasır yok. Şimdi kral efendimin talimatı nedir. 227 Çok sayıda mektupta kereste hasadı ve temini hakkında bilgi vermektedir. Bu metinlerden kerestenin çoğunun Dicle nin kuzeyindeki dağlık ve ormanlık bölgeden geldiğini, kesildikten sonra nehir vasıtası ile Ninive de toplandığı ve daha sonrasında arabalar ile Dur-Šarrukin e taşındığını öğreniyoruz. Ama gerektiğinde daha uzakta ve ulaşılması güç kaynakların kullanıldığı görülmektedir. Ağaçlar Amanos dağlarından aşağı indirilerek 222 Parpola, 1995: Kahramanmaraş. 224 Parpola, 1995: SAA I:156; SAA V: Loud, Altman, 1938: SAA V:119.

80 66 Fırat ın Dicle ye dirsek yaptığı yerden itibaren tekneler ile Ninive ye çekiliyordu. Hazinedar Tab-šar-Aššur un mektuplarından birinde bu işlemin ne kadar zor olduğu anlatılıyor: Memurlar dedi ki: Uzak mesafelerden gelen kerestelerin depolandığı yerden Asur a kadar nehir seyir edilebilir ama Asur dan Ninive ye kadar çok zor Ona sordum: O zaman uzak keresteler nerede Onlarda dedi ki: Ariawate şehrinin karşısında. Gecen sene Sapirrutu Valisinin bölgesinden çektiğimiz kütükler Adar 228 ayında Ninive ye geldi. Bu sözleri Validen duyduğumdan beri, nehrin Ariawate den Asur a kadar kısmının seyir edebilir olması, eğer kralın tanrıları da uygun görürse, biz bu kütükleri tehlikeli bölgelerden geçirerek onları Asur a getirip; ondan sonra ileride bizi ne bekliyor görürüz ve onları elimizden geldiğince en iyi şekilde Ninive ye ulaştıracağız. 229 Bu sayede, kereste bütün Yakin Doğu ya ve Asur a taşınabiliyordu. Oradan da geçici olarak depolanıyordu. Buradan da Dur-Šarrukin e gönderiliyordu. Asur valisinden gelen bir mektupta, bize, bu sırada şehirde depolu olan kereste miktarını ve ne kadar ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor: 372 adet ağır kiriş, 808 tane ikinci boyutta, 2,313 üçüncü boyutta, 11,807 dördüncü boyutta, hepsi ile birlikte toplam 15,290 sağlam kerestedir. Bunlar dışında 13,157 hasarlı ya da yanmış vardır. Bu ağır iş ve çekme aşaması Dur-Šarrukin deki bir kaç tane kabartmalarda gösteriliyor. Bunlar esirler tarafından çekilen küçük bir tekne ordusu ile nehir yukarısında boşatılıp doldurduklarını ve yüklerini; tekneler ve geri dönenlerin bir sonraki yükü almak için tekrar geri dönmelerini betimlemektedir. Bazı durumlarda kereste yerel kaynaklardan elde ediliyordu ama bunların kullanılması çoğu zaman yasaktı. Bir kaç mektuptan anladığımız kadarıyla devlete ait orman kaynaklarının sadece çok gerekli ve ihtiyaç 228 İbrani takvimine göre resmi yılın 6. ayı. 229 SAA I:63.

81 67 duyulduğu anlarda seçilerek ve kraliyet emirleri ile kesilebiliyordu. Aslında çoğu kereste ya sınır bölgelerden, vassal devletlerden ya da düşman bölgelerinden alınıyordu. Çoğu zamanda bunu yasal yollardan ormana sahip olan ülkeden izin alarak yapmaya çalışıyorlardı. 230 Fakat ele geçirilen ülkelerden sağlanan esirlerin Dur- Šarrukin in inşaatı için yeterli olmadığı açıktı. Duvarlar, kanallar ve büyük yapı kompleksleri için usta inşaatçılara ihtiyaç duyulduğu birçok mektupta açıkça belirtilmektedir. Kral Efendime: Kulun Aššur dur Paniya. Krala sıhhatler dilerim efendim! Ustalar hakkında kral efendimin bana yazdıkları: Ast olanları ileri gelenlere verin ki, onlar işlerini, onların yardımı ile yapabilsinler 16 ustadan üçü saray ulaklarıyla birlikte, üçü kent merkezinde çalışıyor. Kalan onu da kent duvarlarını yapmakla ile meşgul. Bu tamı tamına 16 tane usta yapar. Oğullarına gelince: Onlar sadece henüz çırak, bu yüzden henüz ciddi bir iş yapmaya müsait değillerdir. Onlar sadece ustaların sandıklarını taşıyorlar. Söylemeden edemeyeceğim: Ustaların yapacakları işi var, o yüzden onların hiç birini veremem. Zaten 6 tanesini şehir merkezine ve saray ulağına verdim ve işim bu yüzden çok ağır. Bundan dolayı kalan on ustanın bir yere gitmesi mümkün değildir; başka hiç kimse için bir tuğla bile kırmayacaklardır 231 Diğer mektup da neredeyse birebir aynıdır. Kral Efendimin bana yazdıkları hakkında: Ustaları ellerinde hiç olmayan ileri gelenlere ver, müsait olsunlar, benimle altı tane usta var ve onlar kralın işlerini yapıyorlar. En başından beri Badaya ve Lansi ye diyorum ki: Herkes kendi işi için kendi ustasını getirsin! Bir tane bile usta eksik olmamalı Kral Efendim hizmetimizde bir tane Kassit yol ustası olduğunu biliyor. Şimdi onunla birlikte yanımda altı tane daha usta getirdim. Eğer birini Badaya ya birini de Lansi ye verirsem işleri yapmak için elimde sadece dört 230 Parpola, 1995: SAA V:56.

82 68 tane kalacak. Lansi nin memuruna yazmaları gerekmez mi? Sizde hiç usta var mı? Eğer varsa Kral Efendim nasıl uygun görürse öyle yapacağım ve bende kendimi işimi ona teslim etmeye gayret edeceğim. 232 Kral, birebir bu projeyle ilgilenip ihtiyaç duyulan özel ustaların getirilmesini sağlamaktadır. Bu tür işlerle genelde Hazinedar ilgileniyordu. Buna benzer bir olay da Hazinedar ın şahsen yazdığı bir mektupta rastlanıyor. Mektup, şehre su sağlamak için açılan bir kanal hakkındadır; Paqaha, bugün kanaldan sorumlu usta geldi ve benimle şu konu hakkında konuştu: Kral yeni adamlar göndermiş ama hiç ustabaşı yok. Talmusa valisi ise adamları yönetemiyor. Bana şöyle dedi: 3000 adam benim için çok fazla, bu şekilde işi bitiremem Paqaha bana dedi ki: Kendim en az 100 adam alıp bir ay boyunca aralıksız çalışmam lazım. Kral Efendim bilsin ki, ustabaşlarının yoksunluğu yüzünden ben bir ay boyunca aralıksız 100 adamla birlikte çalıştım 233 Hazinedar, burada olmayan ustabaşlarını temin edememiş ama krala da olayı anlatmak zorunda kalmıştır. Bu durum kralın projedeki merkezi rolünü, Asur un merkezi yönetim sisteminin, kralın elinde olduğunu ve buna karşılık onun astlarının özgürlük ve güçlerinin ne kadar kısıldığını göstermektedir. 234 Bir başka mektupta da, muhtemelen Dur-Šarrukin şehri için gerekli olan kereste temini konu edilmiştir: Ben ve Kisir-Aššur, 17.gün Zab Nehri ne gittik ve keresteyi kontrol ettik. (Burada) arzulayabileceğimiz ölçüde çok ağaç gövdesi var 235 Sonuç itibariyle kraliyet mektupları, Dur-Šarrukin kentindeki çalışmalarla ilgili önemli bilgiler vermektedir. Yaklaşık 40 kraliyet kararı, kralın 232 SAA V: SAA I: Parpola, 1995: SAA I:62.

83 69 sadece projedeki aktif ilgisini değil, aynı zamanda doğrudan ve bizzat sabırsız bir hevesle çalışmaları takip ettiğini gösteriyor. Kral ın işçilerin taleplerinden, ulaşım problemlerine ve mimari detayların tartışmasına kadar neredeyse her konuyla ilgilendiği görülmektedir. 236 Yaklaşık 11 yıllık sürede şehrini tamamlamayı başaran Sargon, yeni şehrinde büyük bir davet vermiştir. Bu daveti kendisi şöyle ifade etmektedir: Lütufkar bir ayda şanslı bir günde onları davet ettim. Tanrıların babası mükemmel hükümdar Asur u, tanrıları ve tanrıçaları davet ettim ve kan kırmızısı sariru 237 nun sunularını, parlak gümüşü, pek çok hediyeleri ve zengin bir adak olarak sundum ve onların ruhlarını memnun ettim. Tanrıların babası Asur un benim krallığıma kattığı toprakların en iyilerini, ışıltılı dağların ürünlerini, pürüzsüz besili tosunları, şişman koyunları, tavuk, kazlar, güvercinler, kuşların ve balıkların damızlıklarını, derinliklerin ölçülemez zenginliklerini, şarap ve balı, kusursuz adakları, tütsü bulutları ve sonsuz hizmetin fedakarlığıyla beraber onlara sundum. Bana bahşedilen sıhhat hediyesi için, uzun günler için, iktidarımın düzeni için tapınarak dizlerimin üstüne çöktüm, onlara dualarımı döktüm. Eharsaggalkurkurra da yerleşik olan bütün toprakların efendisi, muhteşem Enlil (hava tanrısı ve Sümer tanrılarının kralı), Asur da yerleşmiş tanrılar ve tanrıçalar döndüler ve şehirlerin ortasındaki şenliklere ve bayrama katıldılar. Tüm ülkelerin prensleriyle beraber, benim toprağımın valileri, katipler ve yöneticiler, soylular, memurlar ve Asur un büyükleri, ben, o sarayı kendime mesken tuttum ve bir müzik festivali düzenledim. Onların zengin hediyeleri olarak altın, gümüş, altından ve gümüşten tas, değerli taşlar, bronz, demir, bronz taslar, her türden şaraplar, parlak renkli giysi ve keten kaftanlar, menekşe rengi ve mor elbiseler, fil derileri, fildişi, rastık taşı, akça ağaç ve sedir, geniş Mısır atları, boyunduruğa koşulmuş katırlar, eşekler, develer, sığırlar aldım Parpola, 1995: Altın ve bakırdan bir alaşım; taşınabilir bir eşya (bkz. CDA: 318). 238 Luckenbill, 1927:38-39.

84 70 Daha önce Kalhu şehrinde gördüğümüz şöleni hatırlatan bu davet, yeni şehrin kuruluşu amacıyla gerçekleştirilmişti. Davette büyük bir ziyafet verilmiş, yiyecek ve içecekler sunulmuş, sarayda müzik festivali düzenlenmiştir. Bütün ülkelerin prensleri ve kendisinin üst düzey memurları bu davete katılmıştır. Davete katılanlar, krala içerisinde değerli taşların, kumaşların ve çeşitli hayvanların bulunduğu hediyelerini sunmuştur. 3. ARKEOLOJİK BELGELER IŞIĞINDA KORSABAD ŞEHRİ Dur-Šarrukin kenti x 1750 metre uzunluğunda bir yapıda, taş temel üzerine kerpiçten inşa edilmişti. Surların kalınlığı 24 metre, uzunluğu ise 7 kilometreydi. 239 Bu devasa alanın üzerinde birçok yapı vardı. Bu yapıların en ünlüsü Sargon un sarayıydı Saraylar Korsabad, günümüze kadar gelen Asur şehirleri arasında en iyi korunmuş olanıdır. Bunun nedeni daha öncede bahsettiğimiz gibi şehrin planının bir bütün olarak oluşturulması ve kuruluşundan hemen sonra terk edilmiş olmasıdır. Şehirdeki yapıların çok fazla zarar görmemesi, Yeni Asur dönemi mimarlığı hakkında bize önemli bilgiler sunmakta, bu sayede diğer şehirlerin anlaşılamayan yapıları hakkında farklı fikirler ileri sürmemizi sağlamaktadır. Şehirde dikkati çeken en önemli yapılar Sargon un sarayı ve kışla sarayıdır. 239 Sevin, 1999:32.

85 Sargon un Sarayı Sargon un yeni sarayı 209 oda ve 300 x 300 metre boyutlarında kare bir yapıdaydı. En geniş tavan yüksekliği metre, duvar yüksekliği 14 metre, en kalın duvarı ise, 5 metre kadardır. Bu yeni saray, sitadel içerisindeki surlardan kuzeye doğru çıkıntı yapan bir teras üzerine kurulmuş, bu sayede de şehrin en yüksek noktasında yer almıştır. Saraya sitadelin içinde yer alan bir rampayla ulaşılabilmekte, içerisine, kabartmalarla süslü üç gözlü geniş bir geçitle girilebilmektedir. Bu geçit 90 x 90 metre boyutlarında büyük bir giriş avlusuna açılır. Avlunun sağında, çeşitli küçük avlular, bu avlular etrafında yer alan odalar, ofisler ve hizmet alanları bulunur. Avlunun solunda ise, ayrı bir teras üzerine kurulmuş üç büyük ve üç küçük tapınak ile muhtemelen beş katlı olan bir ziggurat yer almaktadır. Avlunun kuzeybatı duvarına, biri dış avluya, diğeri ise iç avluya ulaşan iki ayrı geçit açılmıştır. Saraydaki bir başka kutsal alanın yer aldığı dış avlu 65 x 120 metre boyutlarındadır. Kuzeybatı ve güneybatı duvarları boydan boya kabartmalarla süslü, tabanı ise pişmiş toprak levhalarla kaplıdır. Dış avludan taht salonuna insan başlı, kanatlı boğaların (lamaššu) yer aldığı, güneybatı uzun duvarı üzerindeki üç gözlü bir girişle ulaşılmaktadır. Orta gözde yer alan 5 metre yüksekliğinde 4.65 metre uzunluğundaki bu heykeller, diğer gözlerde yer alan heykellerden daha görkemlidir. Ters yöne yürür şekilde yerleştirilen bu heykellerin ortasında elinde aslan tutan Gılgamış figürü yer almaktadır. Güneybatı uzun duvarı üzerinde, kralın kendisine doğru yaklaşan saray erkânı ve haraç sunmaya gelen yabancı elçileri huzuruna kabulünü gösteren temsili kabartmalar bulunmaktadır. 240 Taht salonu 47 x metre boyutlarındadır ve ikinci ve üçüncü avluların arasında yer alır. Ana girişi güneydoğuda yer alan taht salonunun üç ayrı girişi bulunmaktadır. Girişlerin her birine ikili devasa, kanatlı boğalar yerleştirilmiştir. 241 Taht altlığı girişin sol tarafındaki güneydoğu duvardaki kabartmasız levhayla kaplı nişin önünde durmaktadır. Taht altlığı 4 metre 240 Sevin, 1999: Frame, 1997:296

86 72 genişliğinde, 4,60 metre boyunda ve yerden yüksekliği 1 metredir. Taht altlığının yan yüzlerinin birinde kral, savaş arabası üzerinde ve savaş meydanında tasvir edilmiştir. Diğer yüzde ise, Asur ordusunun sarp bir alandaki düşman kentini kuşatışı gösterilmektedir. 242 Taht odasında ayrıca ante odası ve bunun arkasında da merdiven boşluğu bulunmaktadır. Bu yapıların dışında kral ve ana kabul dairelerinde banyoların varlığı dikkat çekmektedir. Çevresinde, duvarları kabartmalarla bezeli özel odaların yer aldığı 30 x 35 metre boyutlarındaki iç avluya taht salonunun gerisindeki holden çıkılmaktadır. Özel dairelerin en önemlileri avlunun güney-batısındaki, üç gözlü girişi olan odalar topluluğudur. Bunların dışında güney-doğuda ve güney-batısında ise özel yaşam için ayrılmış banyolu küçük odalar bulunmaktadır. Sarayın kuzey terasının ucunda sarayın kuzey duvarına dik gelecek şekilde 3 metre genişliğinde 22 metre uzunluğunda T biçimli bir daire yer almaktadır. Duvarları kabartmalı ve tabanı taş döşemeli bir koridorla dış avludan ulaşılabilen teras dairesinde 11 oda ve büyük bir banyo bulunmaktadır. Bu daireye iki yönden üç gözlü geçitlerle girilmektedir. Güneydoğu duvarının önünde yer alan taht altlığı, girişin daha çok kuzeydoğudan yapıldığını düşündürmektedir. Kentin kuzeyindeki açık araziye bakan terasın bu özellikleri, terasın krala ait bir yer olduğunu göstermektedir. Dairenin duvarları ve odaları kabartmalarla, tavanları ise kırmızı, mavi ve siyah geometrik motiflerle süslüdür. Sarayın küçük odalarında daha ziyade kralın yıllık seferleri ve yeni kentin yapımıyla ilgili yazıtlar yer alırken, büyük boyutlu odaları ise, hikâyeci kabartmalar süslemektedir. Bu kabartmalardaki figürlerin saç, sakal ve göz bebekleri siyah, dudaklar kırmızı, giysilerin kimi yerleri de kırmızı ve maviye boyanmıştır Loud, 1936: Sevin, 1999:78-80

87 Saray Tapınakları Sarayda, sitadel içerisindeki tapınaklarla karşılaştırılamayacak ölçüde küçük boyutta olan ve şapel olarak adlandırılan tapınaklar yer almaktadır. Bu tapınaklar daha ziyade küçük boyutlu ve gösterişsiz bir yapıdaydı. Bu yapılar sarayın güney köşesinde ve terası üzerinde karşımıza çıkmaktadır. 244 İki avlu etrafında yer alan tapınakların gerisinde her katı 6 metre yüksekliğinde ve ayrı bir renge boyanmış, üzerine sarmal bir yolla çıkılan 5 katlı bir ziggurat yer alır Sin Tapınağı Sin tapınağı iç avlunun kuzeybatısındadır. Tapınak odası, x 8.90 metre boyutlarındadır. Adyton, 0.80 metre yüksekliğinde 8.90 x 3.40 metre boyutlarındadır. Ante cella 5.60 x metre boyutlarında ve tabanı taş plakalarla döşelidir. İçerisi çok karanlık olan tapınağın dışarıdan yeterince ışık almadığı anlaşılmaktadır. Dış kapıdan sonra bir yol bulunmaktadır ve burası ikinci kapıya ulaşmaktadır. Oradan tapınağın ana odasına girilir. Tapınak ayininin büyük bölümü şüphesiz tapınağın merkez salonu olan 26 numaralı oda da yer alır. İbadet edenler muhtemelen tapınak görevlileri için ayrılan yerden daha ileriye ilerlememiştir. 164 numaralı oda ise muhtemelen tapınak görevlileri için yaşam alanı, giyinme merkezi ya da tapınak mobilyaları için bir depo yeri olarak hizmet ediyordu. Tapınağın eşiğinde şu sözler yazıyordu. Kararlar veren, harikalar yaratan saf tanrı Sin, dünyanın kralı, Asur ülkesinin efendisi, Babil in yöneticisi. Sumer ve Akkad ülkesinin kralı, senin tahtının yapıcısı, Sargon a kararlı vicdanınla içtenlikle bak ve erdemli yüzünü 244 Loud, 1936: Frame, 296

88 74 ona çevir; ona sıhhatli uzun ömür ihsan et, sülalesini sema ve yeryüzü kadar uzun kıl, dünyanın dört köşesindeki egemenliğini güçlendir Šamaš Tapınağı Sin ve Šamaš tapınaklarının planları karşılaştırıldığında bu iki tapınağın birçok açıdan benzer olduğu görülmektedir. Kazılar, Šamaš tapınağının küçük bir alanını kapsadığı için bu tapınak hakkında çok fazla şey söylemek oldukça zordur. Yapısal özellikleri ve dekorasyonu, Sin tapınağı ile büyük benzerlik göstermektedir. Tapınağın büyük salonundan açılan oda sağdadır ve dış duvar tarafından arkada sona erer. Bu bağlamda ikinci geçiş bu yan odayı tapınağa bağlar Adad Tapınağı İç avlunun batı köşesinde yer alır ve sadece 5.70 x metre boyutlarındadır. Asur un en büyük tapınaklarından olan Adad tapınağı, diğer tapınaklara nazaran daha küçük yapıdadır. Tapınağın tabanı geniş taş plakalardan ziyade tuğla ile döşenmiştir. Tapınak odasına iki küçük merdiven ile çıkılmaktaydı. Tanrı heykelinin koyulduğu yer platformdan 1 metre yükseklikte niş içine yerleştirilmişti. Duvarlar yaklaşık altı metre uzunluğunda, çamurla sıvalanmış ve badanalanmıştır. Muhtemelen siyah bir süpürgelik oda boyunca uzatılmıştır. Fakat bundan hiçbir iz kalmamıştır. Odadaki altı yarım sütun üzerindeki süslemelerin hemen hemen tamamı silinmiştir. Kapı eşiğindeki yazıtta ise şu ifadeler yer almaktaydı: 246 Loud, 1938:130

89 75 Semanın ve yeryüzünün önde geleni Adad, evinin yapıcısı, dünyanın kralı, Asur ülkesinin efendisi, Babil in yöneticisi, Sumer ve Akkad ülkesinin egemeni Sargon a yağmur, bolluk ver; toprağına buğday, sebze yığ; kullarının bereket ve bolluk içinde huzurlu olmalarını sağla; tahtının temelini sağlam kıl, sülalesine uzun ömür ver. 247 Bu tapınaklar dışında sarayın içerisinde oldukça küçük yapıda bulunan Ninurta, Ea ve Nikkal tapınakları da yer alır. Bu tapınakların girişinde de diğer tapınaklardakine benzer ifadeler yer alır Ekal Mašarti Yapay bir teras üzerine kurulmuş olan Ekal Mašarti, askeri amaçla kullanılan bir saraydır. Yapı hakkında çok ayrıntılı bilgilere sahip değiliz. İç avlu ile teras arasında iki büyük avlu geçildikten sonra ulaşılan fresklerle süslü kral dairesi yer almaktadır. Taht odasının üç gözlü geçitlerinden geniş olan ortadaki geçitte lamaššu lar konumlandırılmıştır. 49 x 10 metre boyutlarındaki taht odasının güneydoğu duvarı üzerindeki nişin önünde su mermerinden, kabartmasız ve basamaksız taht altlığı bulunur. Taht altlığının karşısındaki duvarın arkasında ante odası, merdiven boşluğu ve küçük bir banyo mevcuttur. Taht odasının güneybatı duvarındaki bir geçit ile kral dairesini terasla birleştiren hole ulaşılır. Terasın üzerinde, her iki yanında kuleyi andıran çıkıntıların yer aldığı bir girişi bulunan daire yer alır. Simetrik bir planı bulunan daire 4 salona sahiptir. Kışla saray olarak da adlandırılabilecek bu yapının batısında, üç gözlü geçidi olan fresklerle bezeli kabul dairesi vardır. Kabul dairesinde biri büyük, 247 Loud, 1938:130.

90 76 diğeri ise küçük olmak üzere 2 yatak odası ve ortak kullanılan oturma salonu bulunmaktadır Tapınaklar Nabu Tapınağı Nabu tapınağı Dur- Šarrukin sitadelinden bağımsız tek tapınaktır. Sitadelin güneyinde özel bir teras üzerinde 130 x 95 metre boyutlarındaki bu tapınak, 5 avlu çevresindeki 46 odadan oluşur. Sitadel meydanından rampayla çıkılmaktadır. Tapınağa ana girişten başka, saray terasından tapınak terasına uzanan bir üst geçitten ve doğrudan saraydan ulaşılabilmektedir. Tapınak, biri tanrı ve eşinin kutsal alanı, diğeri ise Akitu tören alanı olmak üzere iki bölümden oluşur. Dış avluya kuzeyindeki uzun ince bir geçitten geçilmektedir. Geçidin sitadel meydanına bakan girişinin iki yanı kerpiçten yarım sütunlarla süslü kuleler ve tanrı Nabu nun tanrısal yardımcılarının yontularıyla belirtilmiştir. Dış avlunun gerisinde iki yanı sırlı tuğladan motifler ve yontularla bezeli bir geçitten girilen avlu yer alır. İç avlunun güney kanadında Nabu ve eşi Tašmetum un kutsal alanı yükselir. Tanrı ve tanrıça odalarının girişi de diğer yapılardaki süslemelerle benzer şekildedir. Bu iki Tanrı odasından Nabu ya ait olanı daha geniştir. Tašmetum tanrı odası Nabu nun odasıyla benzerlik gösterir. Güney tarafında 6 basamakla çıkılan tanrı yontusu için hazırlanmış kerpiç altlıklı adyton bulunur. Her iki yapının etrafında ince uzun koridorlar yer almaktadır. Akitu törenlerinin yapıldığı diğer ana birim, üç avlu çevresinde kümelenmiştir. Bu yapının güney kanadı üzerinde iki odalı özel daire 248 Loud, 1938: 90; Sevin 1999:

91 77 bulunmaktadır. İçerisinde taht altlığı ve raylı sistem olmamasına rağmen bu odalardan büyük olanının taht salonu olduğu düşünülmektedir Sibitti Tapınağı Sargon un şehrin kuruluşuyla ilgili yazıtlarında tapınaklar arasında adı geçmeyen bu tapınağın varlığı, kazılar sonucunda bulunan yapı ve yazıtlardan anlaşılmaktadır. Tanrı odasında kireç taşından yapılmış 13 sunak bulunmuştur. Bu sunaklarda şu ifadeler yer almaktadır; Evrenin kralı, Asur ülkesini kralı, Babil in yüksek rahibi, Sumer ve Akkad kralı Sargon, bu sunağı eşsiz kahraman tanrı Sibitti ye sundu. Tapınak alanına kuzeydoğudaki, geniş bir ante odasından girilir. Bu oda, tabanı tuğla levhalarla döşeli x 23 metre boyutlarındaki bir avluya açılır. Tanrı odası avlunun güney-batı kanadı üzerinde yer almaktadır x 6.50 metre boyutlarındaki bu yapının tabanı Sargon un yazıtlarının yer aldığı tuğla levhalarla döşelidir. Tanrı odasının kuzey-batı yüzünde dört basamakla çıkılabilen adyton yükselir. Adyton un gerisinde de bir niş bulunmaktadır. Avlunun kuzey-batı ve güney-doğu kanatları üzerinde, tapınak kompleksiyle ilgili birtakım oda ve salonlar yer alır Diğer Yapılar Konaklar Sinahušur (L) Konağı Sitadel içerisindeki en büyük ve en önemli konaklardan biri Sargon un kardeşine ait olan, ismini de ondan alan 255 x 125 metre boyutlarındaki 249 Sevin, 1999: Sevin, 1999:

92 78 Sinahušur konağıdır. Konak içerisinde 15 avlu etrafında koridorlarla birlikte 185 oda vardır. Kompleksin ana girişi sitadel meydanına bakan güney cephededir. Önündeki kapı avlusu ve kuzey-batısındaki geçit holü geçildikten sonra küçük bir avluya varılır. 52 X 48 metre boyutlarındaki dış avluya ise kuzey-doğudaki başka bir holden ulaşılmaktadır. Dış avlunun doğu ve batı kanatlarında küçük avlular etrafında konağın günlük işleriyle ilişkili alanlar yer alır. Dış avlunun kuzey tarafında 33 x 9 metre boyutlarında üç gözlü geçitle girilebilen fresk süslemeli kabul dairesi bulunur. Daire içerisinde ante odası, merdiven boşluğu, banyo ve iç avluya uzanan hol gibi Yeni Asur döneminin klasik yapıları mevcuttur. İç avlunun kuzey ve kuzeydoğusunda özel hizmet için kullanılan daireler, batısında ise iki özel daire vardır. Bunlardan batıdaki odanın Sinahuşur tarafından kullanıldığı düşünülmektedir. İki oda hariç, banyo dahil tüm odaların duvarları su mermeri levhalar ve fresklerle süslüdür K Konağı K konağı olarak adlandırılan bu yapı, Sinahušur konağının güneyinde Nabu tapınağının güney batısında bulunur. Sekiz avlu çevresinde 82 odadan oluşan konak 140 x 85 metre boyutlarındadır. Konağa, dış avluya açılan kuzeydeki geçitten girilmektedir. Dış avlunun güney-doğusunda günlük işlerin yapıldığı, hizmetçilerin yaşadığı üç avlunun çevresinde odalar bulunmaktadır. Avlunun güney-batı kanadında ise 32 x 8 metre boyutlarında, duvarları renkli fresklerle bezeli, üç gözlü girişi olan ana kabul dairesi yer alır. Ana kabul dairesinde ante odası, gerisinde merdiven boşluğu, banyo ve iç avluya geçişi sağlayan kuzey-batı duvarındaki geçit ve üç odası ile konağın dışına çıkışı sağlayan hol bulunur. İçerisine kuzeybatıdaki bir hol vasıtasıyla girilebilen iç avlunun güney ve güneybatı kanatlarında önemli daireler konumlandırılmıştır. Bu dairelerden 251 Loud; Sevin, 1999:

93 79 biri, içinde kabul salonu ve odalar bulunan, duvarları kabartmasız su mermeri levhalarla kaplı kabul dairesidir. Avlunun güney-doğusunda üç avlu çevresinde toplanmış olan özel yaşam daireleri bulunmaktadır. Dairelerin içerisinde banyo, yatak odası ve oturma odası olarak kullanıldığı düşünülen üç oda yer alır. 252 Konağın süslemesiyle ilgili en güzel örneği ana kabul salonunda yer alan freskler vermektedir M Konağı Nabu tapınağının güneyinde kalan bu yapıyla ilgili detaylı bilgilere sahip değiliz. Kuzey-güney yönünde 155, doğu-batı yönünde ise 95 ve 155 metre arasında değişen bir alanı kaplayan konağın, çok sayıda avlu çevresinde yaklaşık 100 kadar mekân bulunmaktadır. Konak, diğer konak ve saraylardaki gibi iki ana avlu çevresinde kümelenmiştir. Ana girişiyle ilgili kesin bir bilgi olmamakla birlikte yapıya kuzey-doğudan girilebilmektedir. Dış avlu ve iç avlunun diğer konaklardakilerden farklı olmadığı görülmektedir. Ana kabul salonu, ante odası, merdiven boşluğu, banyo ve iç avluya geçit veren, her iki yanında odaların yer aldığı holden oluşur. İç avlunun çevresinde özel yaşam için ayrılmış üç büyük daire vardır. Bu dairelerden güneydeki, oturma salonu, buna bağlı beş oda ve iki banyo bulunur J Konağı Nabu tapınağı ile K Konağı arasında kalan 82 x 48 metre boyutlarındaki J konağı, sitadelin güney köşesinde bulunmaktadır. Konak iki avlu çevresinde 40 civarında oda ve koridordan oluşur. Konağa; dikdörtgen 252 Loud-Altman, 1938:65-69; Sevin, 1999: Loud-Altman, 1938:71-72; Sevin, 1999:84-86.

94 80 planlı, dış avluya açılan kuzey-doğu uç tarafındaki geçit odasından girilebilmektedir. Dış avlunun kuzey-batı kanadında günlük işlerin yapıldığı mekanlar konumlandırılmıştır. Avlunun güneyinde kabul dairesi bulunur. Dairenin içerisine tek bir kapıyla girilebilen, içerisinde ante odası, merdiven boşluğu ve iç avluya açılan geçit holü yer alan 24 x 7 metre boyutlarında kabul salonu bulunur. Diğer konaklardan farklı olarak dairede banyo odası yoktur. Çevresinde özel yaşam için ayrılmış dairelerin bulunduğu iç avlunun kuzey köşesinde yapının dışına iki koridor yardımıyla açılan ikinci bir geçit mevcuttur Z Konağı Sitadelin dışında yer alan yapılardan biri olan Z konağı, güney-doğu surunun 150 metre aşağısındadır. Plan açısından K konağıyla benzerlik gösteren yapı kuzey-güney yönünde 85 metre uzunluğundadır. Sitadel içerisindeki konaklarla karşılaştırıldığında servisler ve ofisler için daha çok, avlular ve özel yaşam alanları için ise daha az yer ayrılmıştır. Dış avlunun kuzey-batı kanadı alışılmış türde tek sıra odalarla sınırlıdır. Bunun karşısındaki kanatta ise iki oda ve hizmet bölümü avlularına açılan üç giriş holü bulunur. Dış avlunun güney-batısını ana kabul dairesi kaplar. Diğer konaklarla aynı yapıdaki dairede tek gözlü geçitle girilebilen kabul salonu, ante odası, merdiven boşluğu ve iç avluya geçit veren hol bulunur. Fakat banyo yoktur. Dışarıyla tek bağlantısı olan iç avlunun kuzey-batı ve güneybatısında özel yaşam için kullanılan iki büyük daire yer alır. Kuzey-batıdaki daire ikisi 254 Loud-Altman, 1938:65; Sevin, 1999:87.

95 81 büyük ikisi küçük olmak üzere dört daireden oluşur. Bunun karşısında ise iki odalı küçük bir daire daha vardır Loud-Altman, 1938:78-79.

96 82 BEŞİNCİ BÖLÜM 1.NİNİVE Sargon un oğlu ve varisi olan Sanherib, 704 yılında kral olduğunda babasının günahlarını öğrenmek için kâhinlere danıştı. Sargon un kötü yazgısını kendisinden uzaklaştırabilmek için yazıtlarında babasının adına yer vermedi. 256 Babası II. Sargon un naaşına ulaşılamaması, kral için bir ceza, Asur için kötü bir alametti. Sargon, Asur da kendisine yakışır bir şekilde defnedilemedi. Bu, ölünün ölüler diyarına girişinin yasaklandığı, haleflerinin de ölülere düzenli kurbanlar sunamayacakları anlamına gelmekteydi. Sargon un ruhu huzursuz bir şekilde dolaşmaya mahkûm olacaktı ve ayrıca onun da diğer ruhlar gibi canlılara yönelip onlara kötülük yapabileceği endişesi mevcuttu. Bu nedenle Sanherib başkenti, Dur-Şarrukin den Ninive ye taşıyarak babasının izini hafızalardan silmeye olumsuz etkilerinden uzaklaşmaya çalıştı. 257 Aslında bu düşünce Sanherib in diğer büyük Asur kralları gibi yeni bir başkent yapması için geçerli bir bahane oluşturdu. Gerçektende giderek büyümekte olan Asur devletinin stratejik açıdan daha kuvvetli bir başkente sahip olması gerçekten gerekliydi. Ninive de yapılan kazılar Ninive nin Asur başkentleri içerisinde en ihtişamlı olanı idi ve bu merkez, imparatorluğun yıkılmasına kadar önemini korumuştu. Günümüzde Tel Koyuncuk olarak bilinen Ninive, Hassuna döneminden beri yerleşmelere sahne olmuştu. Höyüğün dörtte üçünü tarih öncesi 256 Roaf, 1996: Kirschbaum, 2004:98; Russell, 1991:244.

97 83 kalıntılar oluşturmaktadır. Uruk döneminde Ninive, güney Mezopotamya daki gelişmelerle sıkı sıkıya bağlantılıydı Ninive Şehrinin Arkeoloji Tarihi Ninive nin konumuyla ilgili ilk yazılı bilgiler 12. yüzyılda yaşamış İspanyol gezgin ve haham olan Tudelalı Benjamin den ( ) gelmektedir. Benjamin den sonra İtalyan gezgin Pietro Della Valle bilgi vermektedir ( ). Daha sonra ise Ninive ile ilgili görüş bildiren, burayı 1766 da ziyaret eden Carsten Niebuhr adlı Danimarkalı bilgindir. İlk detaylı incelemeyi ise Claudius James Rich yapmıştır. Rich, 1820 yılında bölgenin haritasını çıkarmayı başarmış ve ilk bilimsel eserleri yayınlamaya başlamıştı. 259 Rich den sonra bu alandaki ilk çalışmayı genç yaşında, 1840 lı yıllarda Paul-Emile Botta gerçekleştirecekti. Musul a elçi olarak tayin edilen Botta Koyuncuk tepesini kazmış, fakat uzun süren bu kazılar neticesinde çok fazla eser elde edememişti baharının sonlarında ise, Nimrud kenti (antik Kalhu) sarayları ve tapınaklarında 2 yıl başarılı kazılar yapan A. H. Layard, dikkatini Antik Ninive nin olduğunu düşündüğü Koyuncuk tepesine çevirmişti. Layard bu alanda 1846 yılına kadar kısa bir çalışma yaptı. Ancak istediği sonuçlara ulaşamadı. Bunun üzerine Layard, dağın güneyinde derin bir vadide kazılara başladı ve kısa sürede Sanherib in bu şehirde yaptırdığı sarayının saltanat odasındaki heykellere kısa sürede ulaştı. İngiltere ye gitmeden önce saltanat odasının neredeyse tamamını kazdı da Ninive ye döndüğünde saltanat odasını açığa çıkarmayı başardı ve sonra bu odanın güneyine doğru 6 oda daha ortaya çıkardı. Layard, seçilmiş heykelleri çizerek kaydetti. Kazılar 258 Roaf, 1996: Stronach-Codella, ;Madhloom-Mahdi, 1976:49;Grayson, 1997: Ceram, 2009:

98 84 esnasında ele geçen çok sayıdaki çivi yazılı levhalar hakkında ise kısa bilgiler vermekle yetindi. Daha sonra Leonard William King, British Müzesi için incelemeler yapmak amacıyla 1901 yılının ocak ayında Ninive ye gitti. King orada Temmuz 1904 e kadar kazıları yönetti. Başlangıçta King in amacı Layard, George Smith, H. Rassam ve Dr. Budge tarafından bulunan tabletlere benzer tabletler bulmak, Sanherib in sarayının üstündeki toprağı elemek ve açığa çıkarmaktı YAZILI BELGELER IŞIĞINDA NİNİVE ŞEHRİ Sanherib, Ninive şehrinin kuruluşuyla ilgili yazıtlarında babası Sargon gibi detaylar bilgiler vermektedir. Bu bilgilerin önemli bir kısmını Eşsiz olarak nitelendirdiği sarayıyla ilgili bilgiler oluşturur. Sanherib dışında Ninive şehri ve yapıtlarla ilgili bazı bilgilere oğlu Asarhaddon ve Asurbanipal sayesinde ulaşabilmekteyiz. Örneğin; Asarhaddon a ait yazıtlardan Ninive şehrinin duvarlarının, babası Sanherib tarafından yapıldığı zikredilmektedir. Asarhaddon a göre Tanrı Adad ın gönderdiği yağmurlarla eskiyen ve zayıflayan duvarların temelleri çökmüş küçük kuleleri ise yıkılmıştı. Bunun üzerine Asarhaddon, bu duvarları ve kuleleri yeniden yaptırmış, temel platformu ise güçlendirmiştir. 262 Fakat daha öncesinde Ninive kentinin duvarları I. Tiglatpileser tarafından bir restorasyona tabi tutulmuştu. Asur kralı yıkılan duvarları yeniden inşa etmiş ve yazıtında duvarların kalınlığını 9.5 kerpiç kalınlığında yaptığını ifade etmiştir Russel, 1998a: Luckenbill, 1927:342, Grayson 1991:54.

99 Saraylar Sanherib in Sarayı Sanherib, Ninive şehrinde yaptırdığı yeni sarayıyla ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir. Başlangıçtaki sözleri, Sargon un yeni şehri Dur-Šarrukin le benzerlik göstermektedir. Burada özellikle, kendisinden önce hiçbir kralın sarayın küçük olduğunu fark etmediğini ve şehri yeniden düzenlemeyi aklına getirmediğini belirtmektedir: Ninive, soylu büyük şehir, Ištar ın sevgili şehri tanrı ve tanrıçaların hepsinin toplanma yeriydi; ebedi altyapı, ezeli temel; planı eski zamanlarda tasarlanmış ve yapısı göğün kubbesiyle güzelleştirilmiş; güzel (sanatsal) yer, ulu adaletin yeri, ki oraya sanatsal işçiliğin bütün çeşitleri getirildi, her sır ve hoşluk, plan (ya da tanrının emri); ki oraya eskiden krallar gelmiş, babam benden önce Asurlulara hükümdarlık etmiş ve Enlil in kurallarına uymuş ve her yıl dünyanın prenslerinden kesintisiz haraçlarla sürekli gelir almış. Onların arasından hiç kimse onun düşünceli ilgisine özen göstermemiş, kendi kalbi de oradaki sarayın, kraliyet konutunun alanının çok küçük olduğunu düşünmemiş, ne düşüncesini ne de aklını şehrin caddelerini düzenlemeye, meydanlarını genişletmeye, bir kanal kazmaya, ağaç dikmeye vermemiş. Fakat ben, Sanherib, Asur kralı bu işi tanrıların emrine göre başarıyla tamamlamayı düşündüm, aklıma getirdim. Benim boyunduruğuma uymayan Arami, Mannai, Kue ve Hilakku halkını topraklarından ayırdım, (onlara) sepet taşıttım ve tuğla şekillendirdim. 264 Sanherib in gerekli iş gücünü, esir ettiği Arami, Mannai, Kue ve Hilakku toprakların insanlarından temin ettiği anlaşılmaktadır. Bu insanları inşaat işlerinde kullanmıştır. Yeni şehrinde, Sanherib in çevre düzenlemesine önem 264 Luckenbill, 1924:94-95,

100 86 verdiği cadde ve meydanlar yaptırdığını, kanal kazdırdığını ve şehri ağaçlandırdığını söylemektedir. Kalde deki kamış bataklıklarını kestim ve kendi ellerimle yendiğim düşmanların adamlarını, güçlü kamışları, işin tamamlanması için Asur a sürüklettirdim. Benden önce gelen kralların, babamın inşa ettiği, yapısını her ne kadar da sanatsal yapmadıkları önceki saray yandan 30 GAR 265 ve önden 10 GAR dı. Tebiltu nehri, sarayın temelini mahvetmiş ve temeline zarar vermişti. Bu küçük sarayın tamamını yıktım, Tebiltu kanalını genişlettim ve akışını çevirdim. 266 Yaklaşık 150 x 50 metre boyutlarında ve gösterişsiz bir yapısı olduğu anlaşılan eski saray, Tebiltu nehri nedeniyle büyük zarar görmüştür. Bu nedenle Sanherib, sarayı tamamıyla yıkmış, nehrin zarar vermesini engellemek amacıyla da, yatağını genişletip akışını zarar vermeyecek bir yöne çevirmiştir. Bu icraatını yıllığında şu şekilde ifade etmektedir: Elverişli bir ayda, (nehrin seviyesinin azaldığı bir zamanda) 60 GAR yan tarafını 34 GAR ön tarafını büyük dağ kayalarıyla kapladım ve onu sudan yükselen bir alan ve kuru bir karaya benzer yaptım. Önümüzdeki günlerde temeli selden dolayı çökmesin diye duvarlarının etrafına kireç taşlarından büyük plakalar yerleştirdim ve yapısını güçlendirdim, terasını 170 tipku 267 yükselttim, eski saraya kattım ve genişlettim. Soylu ikametim için üzerine fildişi, abanoz, şimşir, musukannu-ağacı, sedir, selvi, ladin ağaçlarından eşsiz bir saray kurdum. Tavanlarına uzak dağlardan güçlükle sürükleyip getirdikleri, Amanos dağlarının sedir kütüklerini uzattım. Açılır kapanırken hoş kokular saçan selviden büyük kapı kanatlarını, ışıldayan bakır ile kapladım ve 265 Bir GAR, 12 kubite denk gelmektedir. Bir kubit ise dirsekten orta parmağa kadar olan uzunluk anlamına gelir. Bu mesafe ortalama cm. dir. Buna göre bir GAR yaklaşık 5 metredir. 266 Luckenbill, 1924: Bir tuğla kalınlığı (bkz. CAD 379).

101 87 kapılarına yerleştirdim. Krali beğenim için onların (kapılar) açıldığı Amurru dilinde bit hilani denen Hitit tarzında bir geçit yaptım. 268 Yeni sarayını yaklaşık 300 x 150 metre genişliğinde, kayalık bir platform üzerine kuran Sanherib, temelin etrafını kireçtaşıyla sararak nehir sularının yıkıcı etkisini önlemeye çalışmıştır. Sarayın yapımında çeşitli ağaçları kullanan Sanherib, özellikle sarayın tavanında kullandığı selvi ağaçlarını Amanos dağlarından getirtmiştir. Kullanılan diğer ağaçların nereden getirildiğini belirtilmemesi bu ağaçların yakın çevrede var olduğunu düşündürmektedir. Dizlerinin üzerinde ilerleyen sekiz aslan, Nin-a-gal tanrısının işçiliğiydi talentlik parlak bronzdan inşa edildi ve aşırı derecede muhteşemdi talentlik bakırla kaplanmış 2 tane devasal sütunla ve aslanların üzerine yerleştirdiğim 2 tane büyük sedir sütunuyla birlikte (onları) kapıları desteklemesi için koydum. Gümüş ve bakırdan ve dağın büyük taşlarından yapılmış dört tane yaban koyununu tanrıları korumak için marifetli bir şekilde biçimlendirdim ve onları dört rüzgâr yönüne doğru yerleştirdim. Onların girişlerini güzelleştirdim. Kendi ellerimle yendiğim düşman kabilelerinin sürüklediği büyük kireçtaşı plakalarını onların duvarlarının etrafına yerleştirdim, onları büyük şaşkınlık objeleri yaptım. 269 Sanherib, sarayının kapılarına devasa aslan heykelleri yerleştirmiş, bazı sütunları bakırla kaplatmıştır. Ayrıca üzerlerine selvi sütunu koyduğu sekiz aslanın ve bakırla kaplattığı sütunların maliyeti hakkında bilgi vermiştir. Bu bilgilerden muhtemelen özellikle de Dur-Šarrukin in inşaatıyla birlikte bu alanda uzmanlaşmış kişilerin olduğu anlaşılmaktadır. Önceki saraya gelince, tapınak kulesinin etrafına doğru olan tarafta 360 kubit, İštar ın tapınağının Bit-Namari sine doğru olan tarafta 80 kubit, Kidmuri tapınağının Bit-Namari sine doğru olan tarafta 134 kubit genişliğinde ve benden önce gelen kralların, atalarımın kendi kraliyet evleri olarak inşa 268 Luckenbill, 1924: Luckenbill, 1924:97.

102 88 ettikleri dördüncü tarafta 95 kubit genişliğindeydi, fakat onlar işçiliğini güzelleştirmemişlerdi. Tebiltu nehri, şiddetli yıkıcı nehir, yüksek sularıyla şehrin içindeki anıtmezarları yıkmış ve yığılı tabutlarını güneşe maruz bırakmıştır. Eski günlerden beri saraya çok yakınlaşmıştır. Yüksek su selleriyle onun temel yapısına bir kargaşa yaratmıştır ve düzlüğünü bozmuştur. Bu küçük sarayı bütünüyle yıktım, Tebiltu nun akışını değiştirdim, hasarı onardım ve onun akışını (etrafı) kaplanmış kanala doğru verdim. Altında, kamışlar, üzerinde, dağ taşlarının muazzam tabakaları ile birlikte onu asfaltla kapattım ve sulardan bir alan yükselttim. Onu kurak bir karaya dönüştürdüm.(99) büyük kubit, üst, kuzey ve ön taraflarında 162 büyük kubit, iç ön tarafında 217 büyük kubit, aşağı, güney ve ön taraflarında 386 büyük kubit, Dicle boyunca terasını doldurdum ve dikkatlice gözden geçirdim. Önümüzdeki günlerde düzlüğü yüksek su sellerinden zayıflamasın diye etrafını muazzam kireçtaşı tabakalarıyla çevirdim ve böylece yapısını güçlendirdim. Bir dikili taşa ismimi kazıdım ve terasa 160 tipku derinliğine gömdüm ve gelecek günlerde yapısının derinliklerine bıraktım. Sonra yüreğim beni terası daha yüksek yapmaya zorladı ve 20 tipku ön enleme ekledim ve 180 tipku daha yüksek yaptım. Alanı genişlettim ve önceki sarayın boyutuna ekleme yaptım ve yapısını genişlettim. Orada fildişi, abanoz, şimşir, musukannu ağacı, sedir, selviden bir saray ve benim kraliyet mekânım için rakipsiz bir saray inşa ettim. 270 Sanherib yazıtında yeniden, fakat bu sefer daha ayrıntılı şekilde eski sarayın İštar ve Kidmuri tapınaklarına doğru olan uzunlukları hakkında bilgiler vermiş ve Tebiltu nehrinin etrafını ne kadar yükselttiğini ifade etmiştir. Şehirdeki kapının karşısına kerpiç ve beyaz kireç taşından yapılmış bir köprü üzerinden geçen kraliyet yolumu yaptım ve bir anıt dikili taş 270 Luckenbill, 1924:100

103 89 yerleştirdim, üzerine kudret ve gücü kazıdım. Asurluların, büyük kral, benim kralımın yardımıyla ve başarıyla tamamladığım her işle birlikte düşmanlarımın üzerine saltanatımı sürdüm ve kraliyet sarayımın temel yapısında onu gelecek tüm zamanlar için bıraktım. Dicle nin karşısına uzanan Testiate nehrindeki beyaz kireçtaşının devasa boğa heykellerini sarayın kapılarına destek amacıyla maden olarak çıkarttılar, sallarının yapımı için toprakları boyunca ormanlardaki muazzam ağaçları kestiler. 271 Testiate nehrinden çıkarttıkları heykelleri, muazzam diye ifade ettiği ormanların ağaçlarından yaptıkları sallarla taşıdıkları anlaşılmaktadır. Bir kara parçası, bir tarafta 340 kubit, Khosr un yatağı ve şehir düzlüğünden önde 289 kubit plana göre ölçtüm. Önceki saray terasının planına göre dört rüzgar yönüne doğru 15 kapı öne, arkaya ve her bir tarafa girişler ve çıkışlar ekledim. Sarayında yer alan 15 kapının ismini övgüler içeren isimler vermiştir. Böylece tanrılara sürekli bir övgünün yapılmasına vesile olmaktadır. Onu açarak ilerledim. İsimlerini böyle adlandırım; Asurların Krallıgı Temsil Edeni Galip Gelebilir, Asur şehrinin Asur kapısı Bütün Düşmanları Alaşağı Etmek Sanherib in kapısı, Halzi toprağına doğru Enlil, Benim Saltanatımın Kurucusu Šamaš kapısı, Gagal toprağına doğru Sanherib in Saltanatı Seni Mızrağın Merkezine Kurdu Ninlil kapısı, Kar-Ninlil şehrine doğru Hastalar İçin Çıkış Sağlamak Mušlal kapısı Hububatın En Seçkini ve Sürülerde Hep Onun İçinde Šibaniba şehrine doru olan kapı Dağların ürünlerini getirmek Halahhi toprağına doğru olan kapı. Toplam: yedi kapı güneş doğuşuna doğru güney ve doğuya bakan 271 Luckenbill, 1924:102,104

104 90 Adad, Toprağa Bolluk Bağışlayan Ambasi toprağına doğru Adad kapısı Urra, Düşmanlarımı Katleden Tarbis şehrine doğru Nergal kapısı Nannar, Benim Kraliyet Hükümdarlığımın Koruyucusu Sin kapısı Toplam: 3 kapı kuzeye bakıyor. Bu yüzden isimlerini böyle adlandırdım. Ea, Kim Benim Su Kaynaklarımın Akmasına Sebep Oldu Su kaynakları kapısı Konutların Önüne Bir Giriş Donatmak İskele kapısı Sumu anite ve Temeite nin içeriye Giriş Hediyeleri çöl kapısı Hepimizin Koruyucusu Cephanelik kapısı Šar-ur, Kral Düşmanlarını Çökertici Handūri kapısı Böylelikle onları isimlendirdim. Dış kapının hendeklerini açtım bad-nigerrim-huluhha, Düşmanları çok korkutuyor 45 GAR aşağıya kazdım ve yeryüzünün altındaki sulara ulaştım ve bu yeraltı sularının ortasına büyük kaya taşları yerleştirdim. Üzerine duvar tepeliğine kadar dikkatli bir şekilde büyük kireç taşı blokları inşa ettim. Benim kraliyet şehrim Ninive bölgesini genişlettim, meydanlarını genişlettim, gün gibi aydınlattım. Dış duvarı inşa ettim ve dağ yüksekliğinde yaptım, şehrin üzerine ve altına dağların ve tüm toprakların zenginliğiyle parklar oluşturdum Assurbanipal in Bit-riduti si 273 Asurbanipal, babasının kendisi için inşa ettiğini ve orada yetiştiğini söylediği veliaht dairesi Bit-riduti yi, duvarlarının çökmesi nedeniyle yeniden inşa etmiştir. Bu yapının Asurbanipal için büyük bir önem taşıdığı anlaşılmaktadır. Yazıtında tek tek ismini söylediği tanrıların prensliğini orada koruduğunu ve tahtı kendisine onların lütfettiğini söylemektedir: 272 Luckenbill, 1924: Asurbanipal in Bit-riduti si başlığı altında incelediğimiz yapı, Sanherib sarayındaki veliaht dairesi olarak adlandırılan yapıdır.

105 91 O zamanlarda, Asur kralı Sanherib, ataların atası, benim babamın kraliyet ikametgâhı için inşa ettiği, eskiden memnuniyet ve sevincin tam ortası olan soylu şehir, Ninlil in sevgilisi, Ninive de özel bir saray dairesi (olan) Bit-riduti nin, duvarları çökmüştü. Ben, Asurbanipal, büyük kral, aziz kral, cihanın kralı, Asur un kralı, dört dünyanın kralı, ben, bu Bit-riduti de yetiştim. Aššur, Sin, Šamaš, Adad, Bel, Nabu, Kidmuri nin kraliçesi Ninive nin Ištarı, kutsal kararların kraliçesi Arbela nın Ištarı, Urta, Nergal ve Nusku benim veliaht prensliğimi orada korudular, kibar gölgelerini, koruyucu gölgelerini benim omuzlarımın üzerine uzattılar; orada bana babalık eden, topraklarına ve geniş alana yayılmış insanlarına hâkimiyet kuran babamın tahtını devraldığım (günden) beri, onlar bana Düşman fetihlerinin mutlu haberlerinin mesaj üzerine mesajını getirdiler, gece yatağımda rüyalarım olumluydu, sabahında düşüncelerim neşeliydi; o yer tanrıların olumlu bir kader bahşettiği hükümdarlarına güvenlik sağlayan bir yerdi; bu sebeplerden dolayı onun harap olmuş bölümlerini yıktım. Onun başlangıcını genişletmek için onun tamamını yıktım. 50 tipku yüksekliğinde, önceki durduğu yere dayanıklı bir duvar inşa ettim. Setleri tamamladım. Fakat yüce tanrıların, benim krallarımın mabetlerinin varlığının korkusu içersindeydim ve o setin seviyesini çok yükseltmedim. Saraydaki inşaat çalışmalarında hem yerli halkın, hem de esir ettiği insanların kullanıldığı görülmektedir. Önceki halinden daha geniş yapılan yapıyı, tapınakların görüntüsünü engellememesi için istediği yükseklikte yapamamıştır. Bununla birlikte ilk kez Asarhaddon un yazıtlarından çalışmaların müzik eşliğinde gerçekleştirildiğini öğrenmekteyiz: Güzel bir ayda, elverişli bir günde, o terasın temelini attım ve tuğla örgüsünü yaptım. Üzüm ve susam şarabını onun zeminine koydum, kerpiç duvarlarına dayadım. Yüce tanrılarımın, efendilerimin emriyle ele geçirdiğim Elamlıların yük arabası üzerinde, benim toprağımın halkı Bit-riduti nin inşaatı için tuğlaları taşıdılar. Savaşın ortasında kendi ellerimle canlarını bağışladığım, bana verdikleri sözleri bozan Arami krallarına, sepet ve semer taşıttırdım. Bit-riduti nin inşaatı için verilen görevleri yaptırdım. Tuğlaları

106 92 kalıplayarak, verilen işleri yerine getirerek, müzik eşliğinde günlerini geçirdiler. Mutluluk ve sevinç içerisinde temelinden tepesine kadar onu tamamladım. Onu öncekinden daha geniş yaptım. Görevimi harika bir şekilde yerine getirdim. 274 Bit-riduti yi tamamladıktan sonra etrafına da bir bahçe yapan Asarhaddon, daha sonra bir gelenek halini alan tanrılara kurban sunma görevini yerine getirmiştir: Sirara ve Lübnan dağının ürünleri olan sedir ağacının kirişlerini çatı yapımında kullandım. Kokusu hoş olan Ardıç ağacından yapılan kapı kanatlarına bakır kaplama yaptım ve onları kapı aralıklarına yerleştirdim. Uzun kolonları parlak bronz tabakayla kapladım ve sütunlu girişlerinin pervalarına koydum. Benim kraliyet meskenim Bit-riduti yi, her detayıyla tamamladım. Onu harika bir döşeme ile doldurdum ve etrafına meyve ağaçlarının bütün çeşitlerinin olduğu harika bir park yaptım. Ben, onun inşa etme görevini tamamladım, tanrılara, hükümdarlarıma mükemmel kurbanlar sundum. Sevinç ve mutluluk içinde ona adadım. Muhteşem bir kubbenin altından içerisine girdim Ekal Mašarti Sarayının dışında, kışla saray olarak adlandırılan yeni bir saray yapan Sanherib, kampın düzeni, atların bakımı ve her türlü eşyanın depolanması için yaptırılmış olduğunu söylediği bu sarayı yıkarak baştan aşağı yeniden yapmıştır. Ordunun büyümesi ve III. Tiglat-pileser (M.Ö ) ile kalıcı orduya geçilmiş olmasından dolayı, Asur kralları teçhizatlar ve askeri eğitimler için daha büyük boyutta alanlar yapmak zorunda kalmışlardır. Sanherib de bu ihtiyacı karşılamak için yeni kışla sarayını, kentin çevresindeki araziyi kullanarak büyütmüştür. Terası büyütmek için ise nehirden kazandığı alanı kullandığı görülmektedir: 274 Luckenbill, 1927:

107 93 Ninive kentinin ortasındaki krali ikametim için yaptığım sarayı bitirdikten sonra... Atalarım olan ve benden önceki kralların kampın düzeni, atların bakımı ve her türlü eşyanın depolanması için yaptırmış oldukları ekal maşarti terassızdı, alanı çok küçüktü, ustalıkla yapılmamıştı. Temeli çatlamış (ve) çatısı çökmüştü. Bu sarayı tümüyle yıktım. Çayırlar ve kentin çevresinden büyük bir kısım aldım ve ona ekledim. Eski sarayın yerini yok ettim. Irmak kıyısından kazandığım araziyle bir teras yaptım, 200 tipku yüksekliğe çıkardım. Bu terasın üzerine, akıllı mimarların planına göre, krali ikametim için genişlik ve güzellikte eskisini çok bastıran, kireç taşı ve sedirden Hitit işçiliğinde ve de Asur işçiliğinde bir saray kurdum. Saraylarda, beyaz kireçtaşlarından dev heykellerin vazgeçilmez bir süs haline geldiği anlaşılmaktadır. Ayrıca Amanos dağlarından getirilen sedirler çatıyı örtmek için kullanılmıştır. Işıldayan dağ Amanus, un ürünleri, muazzam sedir kirişleri, onların üzerine uzattım, sedirlerle onları çatı yaptım. Liari 275 odunundan kapı kollarını parlak bronzla kılıf kapladım ve kapılarına yerleştirdim. Ülkenin Baladi şehrinde bulunan beyaz kireçtaşından, muazzam büyüklükte heykeller yaptım ve onları kapı girişlerinin sağına ve soluna yerleştirdim. (Ekalmašarti) Kara başlıların (Asurlular) teçhizatları, ordugahın düzeni, atların, katırların, savaş arabalarının, koşum takımlarının, savaş donanımının ve tanrılar tanrısı Asur un bana kısmet ettiği her türde ganimetin toplanması, atların ve savaş arabalarının eğitimi içindir. Onun kapısının avlusunu oldukça genişlettim. O sarayı kuruluşundan biçimlenmesine kadar inşa ettim ve bitirdim. Saraylarımın temelini attım; Hitit sarayının şeklinden, genişlik ve ihtişamda oldukça geçen sedir ve kireç taşından bir sarayı benim kraliyet konutum için inşa ettim. (Böylece) Atlar, boyunduruğa koşulabilmiştir ve Asurluların ellerime koyduğu düşmanın ağır ganimetleri güvenli bir yerde muhafaza edilebilmiştir. Kapının avlusunu oldukça genişlettim. Efendim tanrıların onurlu kudretlerine güvenerek, bana boyun eğen Amurru krallarının hepsine emir gönderdim. Büyük sedir kirişlerini Amanos dağından indirdiler, 275 Beyaz sedir. (Bkz. CDA :405).

108 94 Ninive ye sürüklediler ve saraylarıma onlarla çatı yaptılar. Sedirden ve liaru odunundan kapı kanatlarını parlak bronzla kapladım ve kapılarına yerleştirdim. 276 Asarhaddon, Sanherib tarafından yıkılıp tekrar yaptırılan ekal maşarti yi, ele geçirdiği ülkelerin insanlarını kullanarak eskisinden daha geniş yapmıştır. Sarayının mimari özelliklerini tek tek anlatan Asarhaddon, özellikle kapı ve süslemelerle ilgili ayrıntılı bilgiler sunmuştur. O zamanlarda Ninive de olan eski saray, benden önce gelen kralların, babalarımın konaklama, süvari atlarının, katırların, savaş arabalarının, orduların, savaş araç gereçlerinin, düşman ganimetlerinin, bunların bütün çeşitlerinin barınması için inşa ettikleri, tanrıların kralı Asur un bana kraliyet hissem olarak bahşettiği o yer, bana atların ve savaş arabalarının eğitimi için çok küçük geldi. Ordularımın ele geçirdiği toprakların halkına sepet ve tabla taşıttım ve onlar tuğla yaptılar. O küçük yeri bütünüyle yıktım. Planlarım için oldukça geniş olan ekilebilir araziden bir parça alan ayırdım ve o saray alanına ekledim. Dağlardaki büyük bloklardan kireç taşı ile terası doldurdum. Hitit bölgesinden, deniz kenarından ve denizin ortasındaki adalardan yirmi iki kralı çağırdım ve onlara emirler verdim. Sarayım için ihtiyacım olan büyük kirişleri, uzun gövdeleri, Sirara ve Lübnan dağından selvi ve sedirlerin kütüklerini, inek heykelini, dış kaplama plakalarını, beyaz taşları (Fusulina kireç taşı), volkanik taşları Ninive ye acı ve çaba ile sürüklettirdim. Elverişli bir ayda, müsait bir günde terasın tepesine benim kraliyet mekânım için azametli saraylar inşa ettim. 95 büyük kubit uzunlukta, 35 büyük kubit genişlikte, benden önce gelenlerin, babalarımın hiç birinin inşa etmediği gibi bir kale inşa ettim. Büyük sedir kirişlerini üzerine uzattım, kokusu hoş olan sedirden, kapı kanatlarını gümüş ve bakırla kapladım ve onları kapılara astım. Taş heykeli, şeytanı defettiği, kralını koruduğu, ayak sesini denetlediği, yolu koruduğu için, saray girişlerinin sağına ve soluna yerleştirdim. Kireç taşlarını ve sedir kolonlarını benim kraliyet zevkime göre, 276 Luckenbill, 1924:

109 95 saraya sanatsal bir şekilde inşa ettim. İçeri girerken veya çıkarken insanın gözlerine bakan parlayan bronz heykelleri her bir tarafa koydum. Yüksek sedir kolonlarını kapıları desteklemesi için sütun olarak diktim. Sarayın etrafını tamamen saran bazalt taşından ve lacivert taşından pervaz ve korniş inşa ettim. Kapıların üzerini cennetin kubbesi gibi inşa ettim. İç tarafa parlak bakır ve gümüş çengeller tutturdum. (Bütün) düşman topraklarında yüce kıldığım, sahibim Asur un azametini taş kesme sanatının yardımıyla oraya kazıdım. Amanos dağında bulunan funda ve ağaçların tüm çeşitlerini sarayın etrafına doğru düzenledim. Meydanını aşırı derecede geniş yaptım ve asfaltını çok genişlettim. Atların sulamak için bir sulama hendeği gibi akmasını sağlayan bir kanal yaptım. Temelinden tepesine sarayı inşa ettim, tamamladım ve zenginlikle doldurdum. Adını, Her şeyi Koruyan Saray Ešgalšiddidua koydum Aššur-reša-iši Sarayı L. W. King, Ninive de bulduğu bir yazıtı, kendi defterine kopya etmişti. Grayson, British Müzesi Antik Yakın Doğu Departmanındaki King in not defterindeki bu yazıtı bulana kadar bu yazıtla ilgili herhangi bir bilgimiz yoktu yılında Grayson tarafından yayınlanan yazıt oldukça kısa olmasına rağmen Aššur-reša-iši nin sarayının varlığını kanıtlaması açısından oldukça önemlidir; Büyük kral, evrenin kralı, Asur un kralı, bütün toprakları fetheden, Asur un intikamını alan Asur kralı Mutakkil-Nusku nun oğlu Aššur-reša-iši sarayı. 277 Luckenbill, 1927:

110 96 Aššur-reša-iši yazıtında sarayına Egalšahulla yani Neşelilik Sarayı adını vermiştir. 278 I. Tiglat-pileser, babası Aššur-reša-iši nin başladığı bu sarayı kendisinin tamamladığını belirtmektedir. Bu sarayın yanına I. Tiglat-pileser bir bahçe yaptırmış ve Husir nehrinden bahçelere bir kanal kazdırmıştır Tapınaklar İştar Tapınağı Ninive tanrıçasının ismi çeşitli şekillerde yazılır ve çevrilir bunlar genellikle Šauška 280 İštar, Mulissu (daha çok 7. Yüzyılda kullanıldı) İnanna ve Ninlil dir. İštar; doğa, tutku, bereket, seks ve savaş ve şifa veren tanrıçadır. İkinci binyılda Hurrilerle popüler olan Ninive nin İštar ı Asur un gücünün büyümesiyle Asurla birlikte devletin ana tanrıçası konumuna geçmiştir. 281 Uzun bir geçmişi olan ve bu derece önemli bir konuma gelen Tanrıça İštar tapınağı farklı zamanlarda çeşitli nedenlerle bazı yapım aşamaları geçirmiştir. I. Asur-uballit in Ninive de bulunan yazıtında İštar tapınağını yenilediğini ifade etmektedir. 282 İštar tapınağının I. Salmanassar zamanında meydana gelen deprem nedeniyle zarar gördüğünü bazı kısımlarının yıkıldığını belirtmektedir. Tapınağın yıkılan zigurat ve duvarlarını baştan aşağı yenilediğini ifade etmektedir. 283 Tanrıça İštar tapınağının I. Tukulti- Ninurta tarafından inşa edildiği ve onun adına Ninive de bir festival düzenlendiği anlaşılmaktadır. 284 I. Aššur-dan zamanında meydana gelen 278 King-Grayson, 2001: Grayson, 1991: Hurrilerin M.Ö li yıllarda kullandığı isim. 281 Reade, 2005: Grayson, 1987: Grayson, 1987:206, Grayson, 1987:284,285.

111 97 deprem nedeniyle tapınak kulelerinin zayıfladığını ve harap bir hâle geldiğini belirten Aššur-reša-iši, bu kuleleri eskisinden daha yüksek yaptığını ifade eder. 285 Šamši-Adad, I. Asur-uballit ve I. Salmanassar tarafından İštar Tapınağı nın restore edildiğini belirten I. Tiglat-pilaser, kendi zamanında da tapınağın hasar görmüş olması nedeniyle tapınağı restore ettiğini ve bazı yeni kısımlarını eklediğini belirtmektedir. 286 Tapınağın harap hale gelen kuleleri yeniden inşa edilmiş ve tabletin kırık olması nedeniyle anlaşılamayan bazı kısımlarında IV. Šamši-Adad tarafından bir takım çalışmalar yapılmıştır. 287 II. Asurnasirpal in Emašmaš alanında bulunduğunu söylediği İštar tapınağının kalıntı haline dönüşmesi nedeniyle tapınak alanını temizleyip, baştan aşağı tamamladığını eskisinden daha geniş yaptığını ifade etmektedir Emenue Tapınağı Eski Asur kralı I. Şamşi-Adad, Emaşmaş tapınağı bölgesinde bulunan Emenue tapınağının Akad kralı Sargon un oğlu Maniştuşu tarafından inşa edildiğini bildirmektedir. Harap bir hale gelmesine rağmen Akad ın düşüşünden beri hiçbir kralın yeniden inşa etmediği bu tapınağı, kendisinin yeniden inşa ettiğini kapı çerçevelerini yaptığını ziguratını yükselttiğini ve adını Ekituškuga yani onun kıymetli evi koyduğunu bildirmektedir Ereškigal Tapınağı Yine I. Šamşi-Adad a ait yazıtlardan öğrendiğimiz bilgilere göre bu tapınağın İrišum un oğlu İkinum tarafından yapıldığı ve sonrasında yıkık bir 285 Grayson, 1987:311, Grayson, 1991: Grayson, 1991:118, Grayson, 1991:309,328,330,332,362,363,376,381,382,383, Grayson, 1987:53.

112 98 hale gelmesi nedeniyle Şamşi-Adad tarafından yeniden inşa edildiğini öğrenmekteyiz Adad Tapınağı Ninive Adad tapınağında II. Assurnasirpal in çalışmasıyla ilgili bilgi veren yazılı belgeler bulunmaktadır. Tapınak alanını temizlemiş, temeline kadar kazıp baştan aşağı yenilemiştir. Eskisinden daha geniş yaptığı tapınağı süsleyip kendi yazıtını dikmiştir Nabu ve Marduk Nabu ve Marduk tapınaklarını III. Adad-nirari nin yeniden inşa ettiğini belirten II. Sargon, kendi zamanında bu yapıların harap olması nedeniyle tapınakları yeniden inşa etiğini ve içerisine zigati kurduğunu ifade etmektedir. 292 Asurbanipal ise bu tapınağın avlusunu genişletmiştir Aššur Tapınağı Eriba-Adad a ait Ninive de bulunmuş kırık bir yapı yazıtında Asur daki Aššur tapınağından bahsetmektedir. Bu yazıt bize, Aššur tapınağının Ninive de kurulmuş olabileceğini düşündürmektedir Kura Tapınağı İna qabal Ninua adlı özel evlerin yanında duran bu binadan M.Ö. 614 yılına ait bir belgede bahsedilir. 295 Ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. 290 Grayson, 1987: Grayson, 1991:318-9, Luckenbill, 1927: Luckenbill, 1927: Grayson, 1991:113; RA IX:409.

113 Şehrin Kuruluşuna Dair Bilgiler Sargon un ölümünden sonra başkenti Ninive ye taşıyan Sanherib burada büyük çaplı inşaat çalışmalarına girişmiştir. Önceden de yerleşim olan bu şehirde, kendisi için yetersiz olan sarayın yerine yeni bir saray yaptırmış, askeri teçhizatların konulduğu ve talimlerin yapıldığı kışlayı ise yenilemiştir. Yazıtlarının büyük bir kısmında saray ve kışlanın yapımıyla ilgili bilgiler yer almaktadır. Bunun dışında Sanherib başka inşaat çalışmaları da yapmıştır. Öncelikle şehrin etrafını yaklaşık 12 km uzunluğunda bir surla çevirmiştir. 296 Yeni bir başkent inşa eden Sanherib bir davet vermiştir; Kraliyet Sarayındaki işleri sona erdirdikten, meydanları genişlettikten, cadde ve bulvarları aydınlattıktan ve gün gibi ışıldamasına sebep olduktan sonra Asur u, büyük kralı, Asur da ikamet eden tanrı ve tanrıçaları aramıza davet ettim, büyük sayıda adaklar adadım ve hediyeler sundum. 297 Kalhu şehrinin tamamlanması sonucunda gördüğümüz durumu hatırlatan bu davet ve ikramlar hakkında ayrıntılı bilgiler yar almaz. Sanherib sadece, Asur da oturan tanrı ve tanrıçaları davet edip adaklar adayıp hediyeler sunduğunu ifade etmekle yetinmiştir Bahçeler Sanherib, sarayın etrafında kendi zevki için Amanos dağını andıran bir bahçe yapmış, Ninive şehri dışarısındaki toprakları ise, Ninive halkının meyve bahçeleri yapması için onlara vermiştir. Sanherib ayrıca bitki örtüsünü artırmak için de Khosr nehrinden bir kanal vasıtasıyla bu topraklara su getirmiştir. Bu çalışmasını şu şekilde ifade etmektedir: Kalde ve dağlarda yetişen ağaçlar gibi meyve ağacı ve bitkilerin bütün çeşitlerini sergileyen Amanos dağına benzer büyük bir parkı sarayın etrafına 295 RA IX: Luckenbill, 1924: Luckenbill, 1924:98.

114 100 diktim. Onlar meyve bahçeleri dikebilirler diye şehrin üst tarafındaki bazı toprakları Ninive nin vatandaşları için alt bölümlere ayırdım ve onlara verdim. Kisiri şehri sınırından Ninive nin düzlüklerine kadar dağlar ve ovalar boyunca bitki örtüsünü arttırmak için demir kazmalarla kestim ve bir kanal kazdırdım. Toprağın ½ bēru 298 (mesafe) ile, eskiden seviyesi çok düşük olan Khosr un sularını sulama kanalları ile bu meyve bahçelerine doğru akıttırdım. 299 Bahçeler için olan suyun akımını yavaşlatmak için; bir bataklığın oluşmasına izin verdim ve oraya kamış ektim. Oraya balıkçıllar, kamışlık domuzlar ve ceylanlar saldım ARKEOLOJİK BELGELER IŞIĞINDA NİNİVE ŞEHRİ 12 kilometrelik kalın bir surla çevrili ve 15 kapısı bulunan Ninive ile ilgili arkeolojik kazılar sonucunda önemli bilgiler edinebilmekteyiz. Sanherib in ve Asurbanipal in sarayı burada ulaşabildiğimiz en önemli bilgileri oluşturmaktadır. Özellikle Asurbanipal in sarayında yer alan kütüphane eşsiz bir zenginlik sunmaktadır. Yazılı kaynaklarda sayesinde varlığından emin olduğumuz ekal mašarti ise bugünkü Nebi Yunus denen kutsal bir tepenin altında kalması nedeniyle bu alanda kazılar yapmak mümkün olmamıştır Saraylar Sanherib in Eşsiz Sarayı Sarayın kuzeydoğu-güneybatı uzunluğu yaklaşık 200 metre, eni ise 170 metre uzunluğundadır. Dış avlunun güneybatısında, üç gözlü bir geçitle 298 Bir bēru metredir. 299 Luckenbill, 1924: Kırschbaum, 2004: Sevin, 2011:411.

115 101 girilebilen taht salonu yer alır. Sarayın en geniş mekânı 64 x 12 metre boyutlarındaki kral dairesidir. Taht odası önceki saraylarda bahsettiğimiz şekilde yapılmıştır. 302 Orijinal kerpiç duvarların oldukça kötü durumda olduğu gözükmektedir, bu nedenle duvarlar Madhloom tarafından kerpiçle restore edilmiştir. 303 Odanın tabanında taştan raylı sistem mevcuttur. Taht salonunun gerisinde iç avluya ulaşan geçit holü ve banyo bulunmaktadır. İç avlunun etrafında üç gözlü geçitlere sahip banyolu özel daireler vardır. İç avlunun güneydoğusunda, çevresinde süslemeli odaların yer aldığı 46 x 33 metre boyutlarındaki üçüncü bir avlu vardır. Sarayın diğer büyük saraylardan ayrılan bazı önemli özellikleri bulunmaktadır. Bunlardan ilki, batıdaki eyaletlerden getirildiği düşünülen direkli geçitler, diğeri ise avlu sayısıdır. 304 Sanherib, inşaat malzemesi tedarik etmek, duvar yazıtları ve devasa heykeller yapmak daha önce kullanılmayan Cudi dağındaki taş ocaklarından faydalandı. Saray kapılarına yerleştirilen dev boğa ve aslan heykelleri Geç Asur mimarisinin karakteristik özelliğini yansıtır. Ninive de yapılan kazılar sonucunda arkeologlar, Sanherib in yazıtlarında ve Asurbanipal in rölyeflerinde ayrıntılı olarak tasvir edilen, kıymetli madenlerden yapılan boğa ve aslan heykelleriyle ilgili herhangi bir iz bulamadılar. Saraydaki bu metal heykeller ve sütunlar muhtemelen, değerli olması nedeniyle Ninive işgal edildiğinde buradan götürülmüş olmalıydılar Sevin, 1999: Russell, 1998a: Sevin, 1999: Frahm, 2008:16-17.

116 Asurbanipal Sarayı Ninive sitadelinin kuzey ucunda yer alması nedeniyle günümüzde Kuzey Sarayı olarak adlandırılan bu yapı Yeni Asur dönemi başkent saraylarının son temsilcisidir. Sarayın iki ana avlu çevresinde toplandığı görülmektedir. Taht salonuna Kuzeydoğudaki dış avludan girilir. Taht salonu 38 x 9 metre boyutlarında olup ana giriş kapısının karşısındaki güney duvarı üzerinde derin olmayan bir niş içine kabartmasız bir taş levha yerleştirilmiştir. Salonun güneydoğu kısa duvarı önünde diğer örneklerle karşılaştırıldığında taht altlığının var olduğu söylenebilir. Salonun kuzeybatı duvarı ante odasına açılır ve arkasında merdiven boşluğu olmalıdır. Banyo odası tahtın arkasında yer aldığı düşünülebilir. Taht salonunun gerisinde iç avluya açılan geçit holü uzanmaktadır Asurbanipal Kütüphanesi Kuyuncuk taki sarayında tablet toplamaya başlayan Asurnasirpal in amacı, o döneme kadar üretilmiş edebi, dini ve bilimsel yazıtları toplayarak evrensel bir kütüphane kurmaktı. Asurnasirpal in Kütüphanesinin en önemli kısmını Babil den satın aldığı ya da el koyduğu tabletler oluşturuyordu. 307 Babilli bilim adamları, kendi kişisel koleksiyonlarından ve tapınak koleksiyonlarından çalışmalar kopyalamak zorunda kaldıkları Asurnasirpal e yazdıkları bir mektuptan anlaşılmaktadır; Kralın emirlerini ihmal etmeyeceğiz! Gece gündüz efendimiz kral hazretlerinin talimatlarını yerine getirmek için tüm gücümüzle çalışacağız. Ninive de ise eldeki eserlerin yeni kopyalarının yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu kopyaları hazırlayanlar ya esirler ya da soylu Babilli esirlerdi. 306 Sevin, 1999:102, Frahm, 2008:18.

117 103 Ninurta-gimilli, Nippur valisinin oğlu, tablet serisini tamamlamış bulunuyor. Ayakları demir zincire vuruldu ve şimdi veliaht Evinde Banuni nin gözetimi altında. Şu anda yapabileceği bir iş yok. Ayrıca Babil den tablet toplamaya devam Asurbanipal in Babil deki adamlarına sıkça şu iki emri vermekteydi; Bana kraliyet yönetimimde yararlı olacak tabletleri gönderin. Kral dan Šadunu ya: Ben iyiyim, canınızı sıkmayın. Tabletimi aldığın gün, yanına Šum-ukin in oğlu Šuma yı, onun erkek kardeşi Bel-etir i Arkatilani nin oğlu Apla yı ve senin de tanıdığın Borsippalı uzmanı al; Ezida ya emanet edilmiş olanlarla birlikte evlerinde duran tüm tabletleri de ortaya çıkar. Nisan ayında nehirlerin krala ait kıyıları üzerine hikâyeler anlatan tabletleri, Tišri ayında nehrin üzerinde takılan taş muskayı, suyun kenarındaki çetin sınavın tabletini, günü hesaplamak için nehir kenarında takılan taş muskayı kraliyet yatağının başucundaki eru tahtasından silahı ve büyülü sözler yazılı olan tableti, May Ea ve Marduk un tüm irfanını alacaksın. Onların kanı tabletini ve geri kalan tüm tabletlerle birlikte Savaş serisi tabletlerinin hepsini bulup bana yollayacaksın: Savaşta mızrak insanının yanına yaklaşmamalı, Kırlarda dinlenmek ve yine (sarayda) uyumak için, (ayrıca) ayinler, dualar, taş yazıtlar ve şehirlerin kullanması için ceza metinleri gibi, kraliyet işine yarayacak her ne varsa bunların yanı sıra, panik yaşandığı sırada (şer) gözleri savuşturmak için ve sarayda her ne gerekiyorsa, bulabildiğin her şeyi ve Asur da hiç kopyaları olmayan nadide tabletleri de. Ben tapınak yöneticisine ve şehrin yöneticisine senin tabletleri depo evine koyacağını hiç kimsenin senden tablet saklamaması gerektiğini yazdım. Ve eğer benim sana bahsetmediğim ve saray için uygun olan bir tablet ya da ayin görecek olursan onu incele, el koy ve bana yolla Brazil, 2006:43-44.

118 104 Asurbanipal kendisinden önceki hiçbir kralın bu derece büyük bir tablet koleksiyonu yapmadığını söylemekte, izlediği yöntemi belirtip bununla övünmektedir; "Selefim olan krallar arasında tablet yazma sanatını, Nabu'nun bilgisini başaran başka bir kral daha yoktur. Ben tablet üzerine yazının her çeşidini yazdım, sıraladım, tamir ettim ve sonra bunları korumak ve okumak için sarayımın içine yerleştirdim." kadar tabletten oluşan bu kütüphanede resmi belgeler az sayıda bulunurken, içerisinde daha çok mitolojik, edebi, tıp, astronomi, büyücülükle ilgili tabletler yer alıyordu. 310 İçerisinde Gılgamış Destanı ve Yaradılış Destanı gibi çok önemli eserlerin bulunduğu kütüphane Güneybatı sarayının merkezindeki ikinci katta bir odada bulunuyordu. 311 Bu odanın duvarları baştan aşağı Asurnasirpal in aslan avı sahneleriyle doluydu Ekal Mašarti Ekal Maşarti ile ilgili bilgilerimiz benzer yapılardan elde ettiğimiz bilgiler aracılığıyla ve Sanherib in yazıtlarından gelmektedir. Kisallu bābānū; kapı avlusu ya da dış avlu; kisallu rabū šaplānu ekal kireçtaşı kanadı altındaki büyük avlu olarak adlandırılır. Nebi Yunus binasındaki ikinci avlunun (Sanherib in kireçtaşı kanadı altındaki büyük avlu olarak adlandırdığı yapı) tasarımı muhtemelen onun iç saray ve böylece taht odasına girişin elde edildiği Salmanasser in kışla-sarayının güney avlusu ile karşılaştırılır. Nimrud kışla sarayının bu avlusunun batı köşesinde, kuzeybatı cephesine karşı gelecek şekilde yerleştirilmiş bir kireçtaşı taht kürsüsü keşfedildi. Bu belki de sarayda yapılan geçit törenlerini anmak amacıyladır ve Sanherib benzer şekilde kisallu rabū šaplānu ekal aban pili de bir kürsü kurduğunu kaydeder. Bunu o çeşitli taşlardan oluşturulmuş ve gümüşle kaplı bir odun örtü 309 Otten, 1961: Yıldız, 2003: Frahm, 2008: Sevin, 2011:415.

119 105 tarafından korunmuş ve bronzdan dört sütunla desteklenmiş olarak tarif eder. Nebi Yunus ekal maşarti sindeki sonraki eklemelerinde Asarhaddon öncelikle binanın ikametgâhla ilgili bölümüyle alakalıydı. Asarhaddon, avluyu ve yolu genişlettiğini belirtmiştir. Bu muhtemelen son zamanlarda kazılan kapı yoluna çıkan rampa olarak tanımlanır Tapınaklar İštar Tapınağı Kalıntılar dikdörtgen, güney batısında payandalar tarafından çevrelenen bir girişle güneybatı cephesinde 50 metre genişliğinde ve belki 110 metre uzunluğunda, bir binayı belirtiyor. İçinde 11,5 metre genişliğinde tek sıra odalar tarafından çevrelenmiş, tuğlayla örülmüş bir avlu vardı. Muhtemelen kürsünün hafif genişliği kuzey batıya çıkan bir kapıyı göstermesi gereken ve simetrisi olarak güney batıya başka bir çıkıntı yapması gerektiren bir iç avlu vardı Sebetti Tapınağı III. Adad-nirari nin emirlerinde, Kidmuri ve İştar ın biteqi sininkiler ile bağdaştırılan bir tapınaktır. III. Salmanasser, Kuyuncuk ve Nebi Yunus arasında yeniden kullanılan bir değişikliği hizmete sunduğu, Sebetti tapınağınınkiydi Nabu Tapınağı Tapınak alanı 19. yüzyılda fark edilmediği için kalıntılar kötü bir şekilde korundu. Dikdörtgen bir kerpiç kabaca 3.5 metre yüksekliğinde bir 313 Turney, 1970: RA IX: RA IX:410.

120 106 platform ve 60 metre kareydi ve 36 x 26 metre boyutlarındaki tek bir dikdörtgen avlu tarafından etrafı çevrelenmişti. Avluda Sargon dönemine dayanan bir çeşme ve tuvalet vardı. Yüksek kabartmalı şekiller içeren cam kaplı tuğlalar Nabu ya da İştar tapınağından gelmiş olmalıydılar. Avlunun kuzey doğu tarafındaki kaplanmış kapı Nabu ve İştar tapınaklarını ayıran asfalt bir yolla bağlanmıştı Diğer Yapılar Parklar Ninive şehrinde iki tane bahçe olduğu bilinmektedir bunlardan biri sitadelin aşağısında Dicle nehrinin yatağına yakın bir alanda, diğeri ise Sin kapısının kuzeyindeydi. Bunların ikisi de kirimāhu olarak adlandırılıyordu. Bunlardan sitadele yakın olan muhtemelen Akitu evi kompleksinin içerisindeydi ve mušlālu kapısı bu yapıyı kraliyet sarayına bağlıyordu. Nehir yatağında yer alan, sitadelin güneybatısındaki bahçe, saraydan görülebiliyordu. Güneybatıdaki bahçe binalarla bitişikti ve muhtemelen sütunlardan oluşan bir hol inşa edilmişti. Bu hol, iç saraydan seyir terasına ulaşmaya imkân veriyordu. Kentin kuzeydoğusu ve Adad kapısının kuzeyindeki geniş alana yayılan park, ambassu olarak adlandırılıyordu. Bahçenin içerisinde imparatorluğun her bölgesinden bitkiler ve meyveler, büyük bir park ve çeşitli ülkelerden getirilen vahşi hayvanların yer aldığı av alanı bulunuyordu. Sanherib tarafından kurulan bu bahçelerle ilgili Asurbanipal in rölyeflerinde çeşitli tasvirleri barındırır. Bunlardan birinde üzerinde farklı ağaçların yer 316 RA IX:410.

121 107 aldığı bir tepe, bir kanal sistemi ve bahçeleri sulamaya yarayan bir su kanalı mevcuttu Akitu Evi Ninive Nergal kapısında bulunan beyaz küçük kireçtaşındaki yazıt Akitu evinin kullanımıyla ilgili bilgiler verir. Akitu evinin yeni yıl kutlamaları için kullanıldığı bu yazıtta açıkça dile getirilir; Ben Ešahullezanenzagmukam, yeni yıl başlangıcı festivali için sevinç ve memnuniyet evi. Her yıl yeni yıl evi festivali zamanında içerisinde dualar ve saygıyla tanrı ve tanrıçalardan önce kutladım Ninurta-šarru-uṣ ur Evi Bu yapı 4 numaralı kapının batı tarafının yaklaşık 100 metre kuzeyinde yer alır. Evin içinde çömlek tabutlar ve M.Ö. 669 dan 615 e tarihlenen kırık hukuki tabletler bulunmuştur Aššur-šumu-ušabši Evi MG olarak adlandırılan alanın yanında yer alır. Koyuncuk un yaklaşık 500 metre yukarısında kent duvarının bitişiğindedir. Sanherib in bu evi oğullarından biri olduğu düşünülen Aššur-šumu-ušabši için yaptırılmıştır. Yapının içerisinde Sanherib, Asarhaddon ve Asurbanipal e ait silindir ve 317 Radner, 1999:240; Novak, 2002: Ahmed - Grayson, 1999: RA IX:420,427.

122 108 prisma parçalar bulunmuştur. Ayrıca bu alanda Hitit hiyoroglifiyle yazılmış bir taş ve tablet bulunmuştur Bīt hilāni Bu görkemli yapının belirli bir kısmı kazılmıştır. Bīt hilāni olarak adlandırılan yapı Nebi Yunus un kuzeydoğu köşesinin yaklaşık 600 metre kuzeydoğusunda yer alır. Sütunlu girişe sahip olan bu yapı plan olarak Sanherib in Güney-batı sarayındaki bazı alanlarla benzerlik gösterir. Avlunun bitişiğinde Sanherib e ait olan tuğlalar ve prizmalar bulunmuştur MG Alanı Koyuncuk un yaklaşık 400 metre kuzeyinde bir tepe halindedir. Bu tepenin 7 metrelik kısmı Yeni Asur dönemine ait, alt kısmı ise daha önceki yerleşimlere aittir. Sondajlar sonucunda bu alanın seçkinlerin yerleşim yeri olduğu, ayrıca alan içerisinde iyi bir atık su sistemi olan avlu ve geniş yollar olduğu düşünülmektedir Bīt kutalli Evi Aššur-reša-iši nin yazıtlarından kraliyet deposu ya da ordu deposu olarak kulanıldığını öğrendiğimiz bu yapı, Aššur-reša-iši nin ataları tarafından yapılmıştır. Aššur-dān zamanında ise deprem nedeniyle zarar gören yapı Aššur-reša-iši tarafından onarılmıştır RA IX:420, RA IX: RA IX: Grayson, 1987:314.

123 Su Kanalı Sanherib in yazıtlarında Kisiri şehrinden kazdığı kanal vasıtasıyla Khosr nehrinden Ninive ye su getirdiğini ifade etmektedir. ½ bēru mesafede olduğu anlaşılan Kisiri şehri bugün Ninivenin yaklaşık 16 kilometre yukarısında İnthah tepesi olarak adlandırılan yerdir. 324 Bu kanalın asıl amacı tarımsal üretimi artırmaktan ziyade Ninive nin görünümü ve yaşam koşullarını iyileştirmekti Jacobsen Lloyd, 1935:33-34; Reade, 1978b: Reade, 1978a:170.

124 110 SONUÇ Asur kenti, Mezopotamya ve Anadolu da uzun yıllar egemenlik süren, ticari ve kültürel ilişkiler içerisinde bulunan Asur devletine uzun yıllar başkentlik yapmıştır. Bu kentin coğrafyasını incelediğimizde, coğrafyanın ticari ve kültürel açıdan birçok fayda sağlarken, imparatorluk olarak şehre büyük bir fayda sağlamadığı anlaşılmaktadır. Bu açıklamalardan sonra tezimizin ana konusunu oluşturan yapılar hakkında bilgi vermeden önce yazıtlarda isimleri geçen mušlalu kapısı, Ustalar Kapısı, Metal İşçileri Kapısı, Dicle Nehri Kapısı, Koyun Kapısı, Niš-ili-mati ve Daiane kapılarının hangi krallar zamanında ne tür restorasyon çalışmaları geçirdiğinden bahsettik. Daha sonra ise Asur krallarının yazıtlarından özellikle saray ve tapınakların yapısal özelliklerini açıkladık. Özellikle yazılı kaynaklardan Asur kentindeki saraylardan sırasıyla Aššur-nādin-ahhe Sarayı, I.Tukulti-Ninurta Sarayı, I. Tiglat-pileser in Sarayı ve Silah Sarayı hakkında bilgiler verdik. Bu saraylardan Aššur-nādin-ahhe tarafından yapılan ve kendi adını taşıyan sarayın, Assur-uballit, I. Adad-nirari, I. Tukulti-ninurta, I. Salmanassar ve Aššur-bēl-kala tarafından çeşitli yerlerinde bazı çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Bu bilgilere bazen kralların kendi yazıtlarında, bazen de atalarının yaptığı çalışmalara kendi yazıtlarında yer vermesiyle öğreniyoruz. I.Tukulti-Ninurta ise, I. Salmanassar tarafından yaptırılan sarayı kendisi yeniden düzenleyip adını Elugalumunkurkurra vermiştir. Asur şehrindeki saraylardan bir diğeri ise I. Tiglat-pileser in Asur şehrinde bir takım yapıları onardıktan sonra, Lübnan dağından getirdiği sedir ağaçlarıyla yaptırdığı saraydır. Hemen bu sarayın yanına şimşir ağaçlarından Silah Sarayı yaptırmıştır. Saraylardan sonra, Asur kentindeki tapınakları inceledik bu tapınaklar Aššur İštar, Bēlat-ekallim, Vahşi Boğa, Anu ve Adad, Enlil Bēl-ibrīia, Sin ve Šamaš, Nabu Tapınağı, Gula Tapınağı, Dinitu Tapınağı, İštar Anunaitu, Belit- Nipha dır.

125 111 Bu tapınaklar arasında en önemlisi Aššur Tapınağı dır. Aššur tapınağını kuranlar Ušpia ve Kikia olarak geçmektedir. Tapınaktaki yazıtlardan, bu tapınağın neredeyse her kral tarafından onarılmış ya da yeniden inşa edildiğini öğreniyoruz. Yaptığı çalışmalardan sonra kendi yazıtını diken her kral yazıtının sonunu şu benzer sözlerle tamamlamaktadır; Gelecekteki hükümdar bu tapınak yaşlanıp harabe olunca dini emirlere, cesaret ve şan duygularına göre karar versin. Benim kutsal tabletleri yaptığım gibi benim anıtımı yağ ile kaplayıp şaraba batırsın. Asur ve kutsal tapınak bunları görecektir. Her kim benim anıtımı tahrip eder ve adımı silerse, Eharsagkurkurra da yaşayan güçler, Asur tanrısı, cennetin Igigi si, dünyanın Anunnaki si, ona kötülük ve lanet yollasın, ismi bu dünyadan yok olsun, düşmanlar tahtını ele geçirsin. 326 Yaptıkları inşaatlar ve restorasyonlardan sonra, kendi yazıtlarını dikerek hem isimlerini ölümsüzleştirmişler hem de kendilerinden sonraki krallara buraların eskiyen ve dökülen yerlerini restore etmelerini tavsiye etmişlerdir. Bu sayede kendi adlarını ölümsüz kılmak istemişlerdir. Diğer bir önemli tapınak ise İlu-šumma tarafından yaptırılan İštar tapınağıdır. Tapınak birçok Asur kralı tarafından restore ettirilmiştir. Bir başka önemli tapınak ise Anu-Adad Tapınağıdır. İrišum zamanında Asur şehrinde tanrı Anu ve Adad adına tapınak ve tapınak alanı yapılmıştır. Tapınak, III. Šamši-Adad, I. Adad-nirari, I. Tukulti-Ninurta, I. Aššur-reša-iši, I. Tiglat-pileser, Aššur-bel-kala tarafından tekrar inşa ettirilmiştir. III. Salmanassar ise tapınağın istinat duvarını yeniletmiştir. Enlil Tapınağı, İrišum tarafından inşa edilmiştir. Tapınak duvarının temeline gümüş, altın, lacivert taşı ve akik taşı yerleştirmiş tapınağın harcında ise sedir reçinesi, en iyi yağları, bal ve süt kullanmıştır. Tapınak, I. Aššur-rabi tarafından, daha sonra ise, I. Salmanassar tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. 326 Luckenbill, 1926:41-42.

126 112 Bēl-ibrīia Tapınağı ise İšme-Dagan ın oğlu Aššur-ninari tarafından yapılmıştır. Fakat daha fazla bir bilgiye sahip olamadığımızdan bu konuda söyleyecek çok fazla şey yoktur. Sin ve Šamaš tapınağı Aššur-nirari tarafından yapılmıştır. Sonrasında ise II. Assur-nasir-pal, I. Tukulti-Ninurta, Arik-den-ili tarafından bu tapınakta çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu tapınaklardan sonra diğer tapınakları da çivi yazılı kaynaklar ışığında inceledik. Bu aşamadan sonra şehrin kuruluşu hakkında bilgi verdik. Bu bilgiler daha ziyade kentin kuruluşundan sonra Asur kralları tarafından şehre yeni yapılan eklemeler oluşturmaktadır. Bu bilgiler vasıtasıyla önceki dönemlerde yapılmış yapılara değinilmekte, bu suretle şehrin yapısıyla ilgili bazı bilgilere ulaşılabilmektedir. Bunun yanında kısıtlı da olsa şehrin kuruluşuyla ilgili ilk bilgileri verdik. İli-šumma, Tanrı Aššur un Ebih Dağında açtığı iki su kaynağı vasıtasıyla kente su getirmiştir. Şehrin duvarlarını inşa etmiştir. İlk bölümün son kısmını oluşturan Arkeolojik çalışmalar ışığında Asur kentindeki saray ve tapınaklarla ilgili bilgiler verdik. Sarayların yapısal özellikleri hakkında çok fazla bilgiye ulaşamadık. Tapınaklar hakkındaki bilgilerimiz saraylara nispeten daha iyiydi. Örneğin bulgular neticesinde Aššur tapınağının aslında daha da eski tarihlere kadar gittiğini öğreniyoruz. Saraylar ve tapınaklar ana konumuzu oluştursa da kazılar sonucunda ortaya çıkarılan Assur-nadin-šum un Evi, Özel Evler ve Su kanallarını da şehrin bir parçası olduğu için inceledik. İkinci bölüm Kar-Tukulti-Ninurta yı içermektedir. Öncelikle Tukulti- Ninurta nın Asur kentinin karşısında yeni bir şehir olarak ortaya çıkmasına rağmen, kısmen de Asur kentinin devamı niteliğindedir. Ayrıca bu kentin yapıma Babil in fethi sonrası girişilmediği, bir şiirde yer alan ifadelerden Babil fethi öncesinde buranın yapımına başlandığını açıkladık.

127 113 Tukulti-Ninurta ya ait belgeler vasıtasıyla şehrin kuruluşuyla ilgili eşsiz bilgiler edindik. Tukulti-Ninurta nın Limanı anlamına gelen bu şehirde, Asur şehrinde bulunan Bēl-ibrīia, Sin, Bēlat-ekallim ve Vahşi Boğa gibi bazı tapınakları inşa etmediği bunun yerine Aššur, Adad, Šamaš, Ninurta, Nusku, Nergal, Sibitti ve tanrıça İštar tapınaklarını kurduğunu görüyoruz. Tukulti-Ninurta, şehri, tanrı Aššur un buyruğuyla Asur un önüne, karşı kıyıda, Dicle nin yanı başındaki, ne bir ev ne de bir konutun bulunduğu, ne yıkılmış tepelerin ne molozların biriktiği, ne tuğlaların yerleştirildiği ekilmemiş ovalara ve çayırlara inşa ettiğini ifade etmektedir. Üçüncü bölümü Kalhu kenti oluşturmaktadır. Salmanassar tarafından kurulan II. Assurnasirpal ile birlikte başkent haline gelmiştir. Kentte II. Asurnasirpal ile birlikte büyük bir yapı çalışmasına girişilmiş ve baştan aşağı imar edilmiştir. Asurnasirpal, kendisi için büyük bir saray yaptırmıştır. Bunun öncesinde askeri amaçlarla III. Salmanassar tarafından kışla saray yapılmıştı. Burada, ganimetler ve askeri araç gereçler toplanmış ve talimler yapılmıştır. Bu sayede ordu her zaman hazır durumda tutulmuştur. Kalhu şehri uzun yıllar Asur a başkentlik etmiştir. Bu dönemde birçok güçlü kral bu şehirde yaşamıştır. Kalhu, Asur başkentleri arasında, içerisinde en çok saray barındıran şehir konumundadır. Kalhu şehriyle itibaren, özellikle de Kuzey Levant ülkeleriyle kurulan ilişkiler nedeniyle saraylardaki süsleme sanatının arttığı gözlenmektedir. Kalhu daki en önemli saraylar II. Assurnasirpal Sarayı, III. Tiglatpileser Sarayı ve III. Adad-nirari sarayıdır. Özellikle II. Assurnasirpal Sarayı, III. Tiglat-pileser Sarayı ile ilgili bu krallara ait yazıtlar bulunmaktadır. Bu sayede kuruluşunda kullanılan malzemelerden sarayların yapısal özelliklerine kadar birçok bilgi edinebilmekteyiz. Kentteki tapınaklar ise Ninurta, Kidmuri, İštar Şarat-niphi tapınaklarıdır. Kalhu kenti Ninurta tapınağının kült merkezi konumundaydı.

128 114 Şehrin kuruluşunda, Asurnasirpal, Yukarı Zap tan Babelat-hegalli (Patti-Hegalli) adını verdiği bir kanal kazdığını ve içine her tür meyve ağacı bulunan bahçeler düzenlediğini, surunu yeniden inşa edip, onu baştan sona kurduğunu belirtmektedir. Kentin bitirilmesi sebebiyle bir ziyafet düzenlenmiş ve ziyafete komşu ülkelerden üst düzey yetkililer katılmışlardır. Bu durum Asur devletinin gücünü ve büyüklüğünü gözler önüne sermesi bakımından önemlidir. Arkeolojik belgeler ışığında öncelikle II. Asurnasirpal sarayının yapısal özelliklerini, avlu ve odalarını ve mekânların işlevlerini açıkladık. Bu anlayışla, sonrasında Güney Batı Sarayı, Kent Suru Sarayı, Yanmış Saray, Yöneticinin Sarayı, III. Tiglat-pileser Sarayı, Merkez Bina ve III. Salmanassar ın Ekal Mašarti sini açıklamaya çalıştık. Kalhu kentinde arkeolojik kazılar sonucunda Ninurta Tapınağı ve Ziguratı, Šarrat-niphi, Kidmuru ve Nabu tapınaklarının yapısal özellikleri, şehir içerisindeki konumu ve önemi hakkında bilgiler verdik. Son olarak da 1953 yılında Mallowan tarafından kazılan PD 5 deki Saray ve sadece bir köşesi kazılmış olan 1950 Binası adlı yapıyı inceledik. Asur devletinin en güçlü krallarından biri olan II. Sargon tarafından inşa ettirilen Korsabad kenti Asur başkentleri arasındaki en görkemli şehirlerden biridir. Sargon bu şehrin kuruluşunun her aşamasıyla ilgilenmiştir. Fakat şehrin ömrü Sargon un ölümüyle son bulmuştur. Bu alanın, başkent olarak Asur a sağladığı fayda anlaşılamamıştır. Muhtemelen hem bu nedenle hem de Sargon un naşına ulaşılamamış olmanın kötü bir şans olması nedeniyle bu alan terk edilmiştir. Sargon un ölümünden sonra kullanılmaması nedeniyle yapılarında herhangi bir değişiklik olmadan günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Sargon un sarayı şehirdeki tek saraydır bunun yanında beş adet büyük konak olarak adlandırabileceğimiz yapılar bulunmaktadır. Şehrin yapımıyla ilgili yüzlerce kraliyet mektubu malzeme ve işçiler hakkındaki merakımızı gidermektedir. Bu diğer başkentlerden Korsabad ı

129 115 ayıran çok önemli bir konudur. Bu sayede malzemelerin nerelerden ve nasıl sağlandığı gibi soruları açıklığa kavuşturmaktadır. Sargon, sarayıyla ilgili yazıtlarında, süslemelerden, kullandığı malzemelere, kapı girişlerine yerleştirdiği aslanlardan, sarayın kapılarına verdiği isimlere kadar ayrıntılı bilgiler vermiştir. Bu bilgiler ışığında Sargon un sarayını inceledik. Sonrasında ise Ea, Sin, Šamaš, Nabu, Adad, Urta tapınaklarını kurduğunu ifade etmiştir. Sargon, Asur Devletinin o dönemdeki sosyal ve ekonomik durumu hakkında bilgiler verdikten sonra ise kendisini yeni bir şehir kurmaya iten sebepleri ve neler yaptığı hakkında bilgiler vermiştir. Hem bu bilgiler hem de ele geçen mektuplar vasıtasıyla şehrin kuruluşunun, malzeme ve işçi temininin nasıl gerçekleştirildiği, maddi sorunların nasıl çözüldüğü gibi birçok soruya cevap vermeye çalıştık. Arkeolojik belgeler ışığında ise Sargon un sarayını ele aldık. Sarayın yapısal özellikleri içerisindeki küçük tapınakları ve sitadel içerisindeki konumunu ve diğer yapılarla olan bağlantısını belirttik. Şehirdeki en önemli tapınaklar olan Nabu ve Sibitti tapınaklarını inceledik. Bu bölümün son kısmında ise Diğer Yapılar başlığı altında her biri önemli bir kişiye ait olan oldukça büyük yapıdaki Sinahušur (L), K, M, J ve Z konaklarını ele aldık. Tezimizin beşinci bölümünü oluşturan Ninive şehri, Sanherib tarafından inşa ettirilmiştir. Sanherib, babası Sargon un şehrinde yaşamamış bu alanı kendisine başkent yapmayı uygun bulmuştur. Bu şehir, Asur un en güçlü dönemlerine ve Asur devletinin yıkılışına şahitlik etmiştir. Şehri incelediğimizde Sanherib in sarayı oldukça dikkat çekicidir. Sanherib e ait oldukça geniş kapsamlı yazıtlar bulunmaktadır. Bu yazıtlarda Sarayının yapısal özellikleri, kullandığı malzeme ve işçi temini ve süslemeler gibi birçok konuda bilgiler yer almaktadır. Hem Sanherib in verdiği bu bilgileri

130 116 hem de oğlu Asarhaddon tarafından bu sarayın veliaht dairesi olarak adlandırılan kısmındaki değişiklikleri ele aldık. Kalıcı orduya geçildikten sonra oldukça büyük öneme sahip olan Ekal Mašarti yi yazılı kaynaklar eşiğinde Sanherib in bu yapıyı nasıl inşa ettiğini inceledik. Daha sonra ise Ninive kentindeki İštar, Emenue, Ereškigal, Adad, Nabu ve Marduk ve Aššur tapınaklarını ve bu tapınaklar hakkında yazılı kaynaklarda neler yazdığını sunduk. Şehrin kuruluşuyla ilgili yazılı kaynaklarda yine önemli bilgiler yer almaktadır. Bu bilgilerden şehrin 12 km. bir sura sahip olduğunu, şehri tamamlaması sebebiyle de Sanherib in bir davet verdiğini görüyoruz. Ayrıca şehirde Amanos dağına benzer park yapmıştır Arkeolojik belgeler ışığında Sanherib in eşsiz olarak nitelendirdiği sarayını, Asurbanipal Sarayının yapısal özelliklerini, avlu ve odalarını inceledik. Ayrıca Asurbanipal sarayında bulunan ünlü Asurbanipal Kütüphanesini ve bu kütüphanenin nasıl kurulduğunu, içerisindeki eserlerin özelliklerini hem yazılı hem de arkeolojik belgeler ışığında inceledik. Ekal Mašarti, bugün köyün altında kaldığı için kazılamamıştır. Bu yapıyı, diğer şehirlerdeki benzer yapılardan ve Sanherib in yazıtlarından faydalanarak, bu kışla sarayın yapısal özelliklerini kısmen de olsa açıklamaya çalıştık. Ninive şehrinde kazılar sonucunda ortaya çıkartılan İštar, Sebetti ve Nabu tapınakları hakkında bilgiler verdik. Son kısımda ise Diğer Yapılar başlığı altında Parklar, Akitu evi, Ninurta-šarru-uṣ ur Evi, Aššur-šumu-ušabši evi. Bīt hilāni, MG Alanı, Bīt kutalli Evi ve Su kanalı gibi farklı amaçlara hizmet eden yapıları Arkeolojik belgeler ışığında inceledik.

131 117 KAYNAKÇA AHMAD, A. Y. GRAYSON, A. Kirk, (1999) Sennacherib in the Akitu House Iraq 61: ALBENDA, Pauline, (1986) The Palace of Sargon, King of Assyria, Paris. ALBENDA, Pauline, (2003) Dur-Sharrukin, the Royal City of Sargon II, King of Assyria, The Canadian Society for Mesopotamian Study, Bulletin, Vol.38:5-13. BARBANES, Eleanor, (1999) Heartland and Province: Urban and Rural Settlement in the Neo-Assyrian Empire, Berkeley. BARJAMOVİC, Gojko, (2011) Pride, Pomp and Circumstance: Palace, Court and Household in Assyria BCE, Royal Courts in Dynastic States and Empires, Ed. Jeroen Duindam, Tülay Artan, Metin Kunt, Leiden, s BOTTERO, Jean - JOSEPH STEVE, Marie, (2010) Evvel Zaman İçinde Mezopotamya, Çev. Anita Tatlıer, YKY Genel Kültür Dizisi, İstanbul. BRAZİL, Wendy, (2006) İskenderiye den Önce: Antik Yakındoğu daki Kütüphaneler, İskenderiye Kütüphanesi, Antik Dünya nın Öğrenim Merkezi, Ed. Roy Macleod, Dost Kitabevi Yayınları, Ankara. CAD: Chicago Assyrian Dictionary. CDA: (1999) A Concise Dictionary of Akkadian, Ed. Jeremy Black, Andrew George, Nicholas Postgate, Wiesbaden.

132 118 CERAM, C. W., (2009) Tanrılar, Mezarlar ve Bilginler, Çev. Hayrullah Örs, Remzi Kitabevi, İstanbul. CÓRDOBA, Joaquín María, (2003) Walter Andrae und die Wiederentdeckung Assurs. Das Abenteuer der architektonischen Zeichnung innerhalb der Archäoleogie des Alten Onents, Isimu, Vol. VI: CURTIS, John, (1997) Nimrud The Oxford Encylopedia of Archaeology in the Near East, Ed. Eric M. Meyers, New York-Oxford, Vol. 4: ÇEÇEN, Salih, (1996) İdinnum Kelimesi ve Anlamı Hakkında Yeni Bir Teklif, Archivum Anatolicum, Sayı: 2, Ankara, s DE MİEROOP, Marc Van, (2006) Antik Yakındoğu nun Tarihi İ.Ö , Dost Kitabevi Yayınları, Ankara. DİTTMANN, Reinhard, (1997) Kar-Tukulti-Ninurta The Oxford Encylopedia of Archaeology in the Near East, Ed. Eric M. Meyers, New York-Oxford, Vol. 3: FRAHM, Eckart, (2004) Royal Hermeneutics: Observations on the Commentaries from Ashurbanipal s Libraries at Niniveh, Iraq 66: FRAHM, Eckart, (2008) The Great City: Niniveh in the Age of Sannacherib, The Canadian Society for Mesopotamian Study, Journal, Vol. 3: FRAME, Grant, (1997), Khorsabad The Oxford Encylopedia of Archaeology in the Near East, Ed. Eric M. Meyers, New York-Oxford, Vol. 3: FRANKFORT, Henri, (1933) Tell Asmar, Khafaje, and Khorsabad, Oriental Institute Communications (OIC), Chicago.

133 119 GİLİBERT, Alessandra, (2008) On Kār Tukultī-Ninurta: Chronology and Politics of a Middle Assyrian Ville Neuve Fundstellen Gesammelte Schriften zur Archäologie und Geschichte Altvorderasiens ad honorem Hartmut Kühne, Herausgegeben von Dominik Bonatz, Rainer M. Czichon und F. Janoscha Kreppner, Wiesbaden, s GRAYSON, A. Kirk, (1987) Assyrian Rulers of the Third and Second Millennium (to 1115 BC) (The Royal Inscriptions of Mesopotamia, Assyrian Periods, vol. 1), Toronto/Buffalo/London. GRAYSON, A. Kirk, (1991) Assyrian Rulers of the Early First Millennium (to BC) The Royal Inscriptions of Mesopotamia, Assyrian Periods, vol. 1), Toronto/Buffalo/London. GRAYSON, A. Kirk, (1997) The Resurrection of Ashur: A History of Assyrian Studies, Assyria 1995, Proceedings of the Anniversary Symposium of the Neo-Assurian Text Corpus Project, Ed. S. Parpola and R. M. Whiting, Helsinki, s JACOBSEN, Thorkild LLOYD Seton, (1935) Sanherib s Aqueduct at Jervan, Oriental Institute Communications (OIC), Vol.24, Chicago. JEREMY, Black, (2006) Eski Mezopotamya nın Kayıp Kütüphaneleri, Kayıp Kütüphaneler, Antikiteden Günümüze Yok Olan Koleksiyonlar, Ed. James Raven, Çev. Dilek Cenkçiler, Bileşim Yayınevi, İstanbul. KING, Leonard W. GRAYSON, A. Kirk, (2001) The Palace of Ashur- Resha-İshi I at Niniveh, Iraq 63: KIRSCHBAUM, Eva Cancik, (2004) Asurlular (Tarih, Toplum, Kültür) Çev. Aslı Yarbaş, İlya Yayınevi, İzmir.

134 120 KÖROĞLU, Kemalettin, (2010) Eski Mezopotamya Tarihi, Başlangıçtan Perslere Kadar, İletişim Yayınları, İstanbul. KSENOPHON, (2011) Anabasis, Onbinlerin Dönüşü, Çev. Oğuz Yarlıgaş, Kabalcı Yayınevi, İstanbul. KUHRT, Amelie, (2010) Eski Çağ da Yakındoğu (M.Ö ), Çev. Dilek Şendil, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul. LAMPRICHS, Roland W. (1997) Aššur, The Oxford Encylopedia of Archaeology in the Near East, Ed. Eric M. Meyers, New York-Oxford, Vol. 1: LANDSBERGER, Berno BALKAN, Kemal (1950) Asur Kıralı İrišum un Kültepe de 1948 de Bulunan Kitabesi, Belleten 14, s. 54, Ankara, s LARSEN, Mogens Trolle, (1976) The Old Assyrian City-State and Its Colonies, Copenhagen. LOUD, Gordon, (1936) Khorsabad, Part I, Excavations in the City Palace and at a City Gate, Oriental Institute Publications (OIP),Vol.38, Chicago. LOUD, Gordon ALTMAN, Charles B., (1938) Khorsabad, Part II, The Citadel and the Town, Oriental Institute Publications (OIP),Vol.40, Chicago. LUCKENBILL, D, D, (1908) The Temples of Babylonia and Assyria, The American Journal of Semitic Languages and Literatures, Vol. 24, No. 4:

135 121 LUCKENBILL, D, D, (1912) Inscriptions of Early Assyrian Rulers, The American Journal of Semitic Languages and Literatures, Vol. 28, No. 3 (Apr.,1912), s LUCKENBILL, D, D, (1924) The Annals of Sennacherib, Oriental Institute Publications (OIP),Vol.2, Chicago. LUCKENBILL, D, D, (1926) Ancient Records of Assyria and Babylonia, vol. I: Historical Records of Assyria from the Earliest Times to Sargon, Chicago. LUCKENBILL, D, D, (1927) Ancient Records of Assyria and Babylonia, vol. II: Historical Records of Assyria from the Sargon to the End, Chicago. MADHLOOM, Tarıq MAHDİ, Ali M., (1976) Niniveh, (Historical Monuments in Iraq 4), Baghdad. MALLOWAN, M. E. L., (1966) Nimrud and its Remains I-II, London. MALLOWAN, M. E. L., (1971) Early History of the Middle East, CAH Vol. I. Chapter XVI: Early Dynastic Period in Mesopotamia, Cambridge, s NARÇIN, Ali, (2008) A dan Z ye Asur, Ozan Yayıncılık, İstanbul. NOVÁK, Mirko, (2002) The Artificial Paradise: Programme and Ideology of Royal Gardens, Ed. S. Parpola R. M. Whiting, CRRAI 47, Helsinki, s NOVÁK, Mirko, (2004) From Ashur to Niniveh: The Assyrian Town-Planning Programme, Iraq 66, s OATES, David REID, J. H., (1956) The Burnt Palace and the Nabu Temple: Nimrud 1955, Iraq 18:22-38.

136 122 OATES, David, (1958) The Assyrian Building South of The Nabu Temple, Iraq 20/2: OATES, David, (1972) The Devoelopment of Assyrian Town and Cities, Man, Settlement and Urbanism, Ed. Peter J. Ucko, Ruth Tringham, G. W. Dimbleby, Canbridge, s OPPENHEİM, A. Leo, (1965) On Royal Gardens in Mesopotamia, Journal of Near Eastern Studies, Vol. 24, No. 4: OTTEN, Heinrich, (1961) Eski Şarkta Kütüphaneler Çev. Füruzan Kınal, DTCF Dergisi 19, Sayı:3-4: PARKER, Barbera, (1961) Administrative Tablets from the North-west Palace, Nimrud, Iraq 23/1: PARPOLA, Simo, (1995) The Construction of Dur-Šarrukin in the Assyrian Royal Correspondence, Khorsabad, le palais de Sargon II, roi d Assyrie, Paris, s PEDERSEN, Olof, (1987) Private Archives in Assur. SAAB I/I, Helsinki. RA I: (1928) Unger, Eckhard, Assur, Berlin, s RA V: (1978) Postgate, Nicholas - Reade, Julian, Kalhu, Berlin, s Eickhoff, Tilman, Kār-Tukulti-Ninurta, B.Archäologisch, Berlin, s RA IX: ( ) Reade, Julian, Niniveh, Berlin, READE, Julian, (1963) A Glazed-brick Panel from Nimrud Iraq 35:38-47

137 123 READE, Julian, (1968) The Palace of Tighlat-Pileser III, Iraq 30: READE, Julian, (1978a) Studies in Assyrian Geography, Revue d Assyriologie et d Archéologie Orientale, Vol. 72/1, s READE, Julian, (1978b) Studies in Assyrian Geography, Revue d Assyriologie et d Archéologie Orientale, Vol. 72/2, s READE, Julian, (1982) Nimrud In Fifty Years of Mesopotamian Discovery, Ed. J. E. Curtis, London, s READE, Julian, (1998) Assyrian Sculpture, The British Museum Press, London. READE, Julian, (2002) Ziggurat and Temples of Nimrud, Iraq 64: READE, Julian, (2005) The Ishtar Temple at Niniveh, Iraq 67/2: READE, Julian, (2011) The Evolution of Assyrian Imperial Architecture: Political Implications and Uncertainties, Mesopotamia, Sayı XLVI, Torino, s ROAF, Michael, (1996) Mezopotamya ve Eski Yakındoğu, Çev. Zülal Kılıç, İletişim Yayınları, İstanbul. ROGERS, Robert William, (1900) A History of Babylonia and Assyria I-II, NewYork. ROUX, Georges, (1966) Ancient Iraq, London.

138 124 RUSSEL, John Malcolm, (1991) Sennacherib s Palace Without Rival At Niniveh, Chicago and London. RUSSEL, John Malcolm, (1998a) The Final Sack of Niniveh, New Haven and London. RUSSEL, John Malcolm, (1998b) The Program of the Palace of Assurnasirpal II at Nimrud: Issues in the Research and Presentation of Assyrian Art, Journal of Archaelogy, Vol. 102, No. 4: SAA I: (1987) Parpola, Simo, The Correspondence of Sargon II, Part I: Letters from Assyria and the West,: Volume I, Helsinki. SAA V: (1990) Lanfranchi, G. B. - Parpola, Simo, The Correspondence of Sargon II, Part II: Letters from the Northern and Northeastern Provinces, Volume V, Helsinki. SEVİN, Veli, (1999) Yeni Assur Sanatı I, Mimarlık, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara. SEVİN, Veli, (2010) Assur Resim Sanatı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara. SEVİN, Veli, (2011) Asur İmparatorluğu, Arkeo Atlas, No:2011/01: TURNER, Geoffrey, (1970) Tell Nebi Yunus: The Ekal Māšarti of Niniveh, Iraq 32: YILDIZ, Nuray, (2003) Kalıntılar ve Edebi Kaynaklar Işığında Antikçağ Kütüphaneleri, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul. STEPNİOWSKİ, Franciszek M, (2003) The Temples in Aššur: An Overview of the Sacral Architecture of the Holy City Isimu, Vol. VI:

139 125 STRONACH, David CODELLA, Kim (1997) Nineveh, The Oxford Encylopedia of Archaeology in the Near East, Ed. Eric M. Meyers, New York- Oxford, Vol. 4:

140 126 EK 1: Yazıt (Luckenbill, The Annals of Sennacherib, Oriental Institute Publications (OIP),Vol.2, Chicago. s ) (Sanherib in sarayıyla ilgili yazıtının bir kısmı) Binanın içine, özel odalar düzenledim (açtım) ve koridorlar açtım. Boynuzlu saç süsleri giydirerek, ön ayakları (elleri) diz çökmüş, güç ve zindelikle donatılmış, ihtişamla dolu mermer ve fildişinden bayan heykelleri kapıların yanlarına koydum ve onları merakla bakılacak bir mucize yaptım. Özel odalardaki çatı kaplama kerestelerinin koyu rengini aydınlattım (boyadım) ve onları gün gibi ışıldattım. Gümüşten ve bakırdan elbise çengellerini iç tarafının etrafına astım. Fırınlanmış tuğla, KA-taşı ve lacivert taşla duvarları, kornişleri ve duvar semerlerini süsledim. Sarayımın inşaatını başarıyla tamamlayabildim ve işi, ellerimle o zamanda sona erdirdim. Benim rahipliğimi seven ve beni ismimle çağıran İštar ve Aššur, geçen günlerde irileşen, Sirara dağlarında gizlenmiş durduğu için aşırı derecede uzayan, muazzam sedir kirişlerini nasıl ortaya çıkaracağımı gösterdi. Kralların, babalarımın zamanında, Alabaster (mermer) kılıç kabzası için yeterince değerliydi. Onlar Ammanana dağının karanlıklarında bana açığa çıktılar. Ve Til-barsip in kıyısındaki Kapridargila da, böylesi daha önce hiç görülmemiş, büyük küplerin tüm çeşitleri için köşeli yığın kendini açığa çıkardı. Ninive nin yanında, Balatai toprağında, tanrıların kararıyla, beyaz kireçtaşı bolca bulundu (göründü); ve muazzam oranlarda bir taştan oyulmuş, dev boğa heykeller ve mermerden yapılmış heykelleri, görünüşü mükemmel olan, vücutları gün ışığı gibi parlayan, kendi temeli üzerinde yükselen mermer inek heykeli, köşeli yığından büyük plakaları ben donattım ve her iki taraftaki ilişiğini kestim ve onların dağlarındakileri benim sarayımın inşaatı için Ninive ye sürüklettim. Ninkurta nın yardımıyla beyaz kireç taşından boğa ve inek heykellerinin meydana gelmesine sebep oldum ve onların üyelerine

141 127 göre tamamladım. Geçmiş zamanlarda, kralların, babalarımın, üyelerinin benzerliğinde tapınaklarına yerleştirmek için bronz bir görüntü meydana getirdikleri zaman, üzerlerindeki iş her işçiyi çok yormuş. Dağlarının ortasında yapmak istedikleri işi devam ettirmek için bilgi eksikliği ve kaygısızlıklarıyla yağ içmişler ve koyun derisi giymişler, fakat ben, Sanherib, tüm prensler arasında ilk olarak, bütün ustalıklarda akıllı, büyük bronz sütünları, dizleri üzerinde açık, devasal aslanları, benim zamanımdan önce hiçbir kralın yapmadığı, soylu Nin-igi-kug un bana verdiği zeki anlayışla, kendi bilgeliğimde, görevi yerine getirme meselesini irademin tavsiyesini takip ederek ve kalbimin teşvikiyle derince düşündüm, bronz bir eser yaptım ve marifetle onu biçimlendirdim. Büyük direklerin ve odunun çatılarının üzerine, coşkulu bir güçle donatılmış ve üzerine görkem yığılmış 12 muazzam boğa heykeli ile birlikte 12 vahşi aslan heykeli, şeklen tamamlanmış 22 inek heykelini, tanrının emriyle kilden bir form inşa ettim ve içine bronz akıttım, yarım miskal parçalar yaparak, inşaatını bitirdim. Sarayımın eşiklerine ikisi emaye kaplanmış boğa heykelleri, beyaz kireçtaşından inek heykeli ile birlikte mermerden yapılmış boğa heykellerini yerleştirdim. Amanos dağının ürünü, sedirden yapılmış uzun sütunlarla birlikte bronz yüksek sütunları kurşun ve bronzla kapladım ve onları aslan heykelleri üzerine koydum ve onları kapı yollarını desteklemesi için direk olarak yerleştirdim. Emayeyle kaplanmış olan mermer inek heykeli, aynı zamanda bronzdan yapılmış inek heykelini, ve şekilleri harika olan GU-AN-NA dan yapılmış inek heykeli üzerine abanoz, selvi, sedir, dupranu ağacından, ladin ve sindu ağacından, pasalli ve gümüş dolgusuyla, sütunlar koydum ve onları benim kraliyet abidemin odalarına kolon olarak yerleştirdim. Köşeli yığından ve mermerden plakalar ve kireç taşından büyük plakaları duvarların etrafına koydum ve merak uyandırması için onları harika yaptım. O günlerde kovalardan bol su akışı olabilirdi, bakır kablolar(?) ve kovalar yaptırdım (kerpiç) kaidelerin (sütunların) yerine büyük direkler ve kuyuların üzerine çapraz kirişler yerleştirdim. Tüm (geniş) saray etrafındaki bu sarayları tüm

142 128 ulusların hayretine güzelleştirdim ve kafasını yükseğe kaldırdım. Adını eşsiz saray koydum. Amanus dağı gibi,içerisinde bitkilerin ve meyve ağaçlarının tüm çeşitlerinin, Kalde de ve dağlarda yetişenler gibi, aynı zamanda yün taşıyan ağaçları olan büyük bir park düzenlendim ve sarayın yanına diktim. Önceki günlerde alanı daire çevre alanında 9,300 kubit ölçülen, Ninive ye benden önce yaşayan prensler ne duvar ne de dış duvar inşa etmişler; şehrin etrafındaki düzlüğün toprağının 12,515 (kubit) önceki alana ekledim. Daire çevre alanını 21,815 (kubit) yaptım. Büyük (iç) duvarının kürsüsüne, Bad-nigalbi-Kurra-Shushu, ihtişamı düşmanlarını yenen duvar bir kireç taşı üzerine koydum. Onu 40 tuğla kalınlığında yaptım ve 180 tipku tepesine yükselttim.

143 129 EK 2: Resimler Resim 1: Mezopotamya Haritası

144 130 Resim 2: Asur Kenti Roof, 1996:149

145 131 Resim 3:Assur tapınağı, Sanherib dönemi. Stepniowski, 2003:244

146 132 Resim 4: Asur şehrindeki Nabu Tapınağı planı Sevin, 1999:140

147 Resim 5: Kar-Tukulti-Ninurta 133

148 Resim 6:Nimrud 134

149 135 Resim 7: II. Assurnasirpal Sarayı Planı Sevin, 1999:47

150 136 Resim 8: Kalhu II. Asurnasirpal sarayından. Kutsal ağacın her iki yanında karşılıklı duran iki kral, arkalarında koruyucu cinler, bunların üzerinde de güneş kursu içinde tanrı Asur temsil edilmiştir. Mallowan:1966:97

151 137 Resim 9: Kalhu Ekal Mašarti'si Sevin, 1999:55

152 138 Resim 10: II. Assurnasirpal Sarayı taht odası girişi. Mallowan 1966:104

153 139 Resim 11: Kalhu Kent Suru sarayı Sevin, 1999:105

154 140 Resim 12: Kalhu Ekal Mašarti planı Sevin, 1999:90

155 141 Resim 13: Kalhu Nabu tapınağı izometri planı Sevin, 1999:128

156 Resim 14: Korsabad 142

157 Resim 15: Korsabad 143

158 144 Resim 16: Sargon un sarayının taht altlığının yan yüzlerinden birinde kral, savaş arabası üzerinde savaş meydanında gösteren kabartma diğerinde ise Asur ordusunun sarp bir alandaki düşman kentini kuşatışını gösteren başka bir kabartma vardır. Loud, 1936:66

159 145 Resim 17: Korsabad, L Konağı Loud Altman, 1938: pl 72

160 146 Resim 18: Korsabad, K Konağı Loud Altman,1938: pl. 71

161 147 Resim 19: Korsabad M Konağı Loud Altman, 1938: pl. 71

162 148 Resim 20: Korsabad J Konağı Loud Altman, 1938: pl. 71

163 Resim 21: K konağının ana kabul salonunda yer alan fresk. 149

164 150 Resim 22: Sargon un sarayının saltanat odasının girişinde bulunan insan başlı kanatlı boğa heykeli. Loud Altman, 1938:49

165 Resim 23: Korsabad Tapınakları 151

166 152 Resim 24: Korsabad Sitadelinin rekonstrüksiyonu Loud Altman, 1938: pl. 1

167 153 Resim 25: Sin tapınağının rekonstrüksiyonu Loud Altman, 1938: pl. 90

168 154 Resim 26: Korsabad Nabu tapınağı Sevin, 1999:132

169 155 Resim 27: Nabu tapınağının rekonstrüksiyonu Loud Altman, 1938: pl. 3

170 156 Resim 28: Nabu iç tapınağının rekonstrüksiyon hali Loud Altman, 1938: pl. 44

171 157 Resim 29: Sitadel kapısının iç kısmındaki rölyefler ve heykeller Loud Altman, 1938: pl. 46

172 Resim 30: Ninive 158

173 Resim 31: Ninive 159

174 160 Resim 32: Ninive Sanherib'in Sarayı Sevin, 1999:93

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 12. Babil Arkeolojisine giriş. Nabupolazar ve Nabukadnezar Dönemi Babil, İştar Kapısı Babil Kenti Kentin Geç Babil Dönemi plan şeması, 1.8 km. uzunluğunda şehrin

Detaylı

YUNAN ANADOLU İRAN MISIR HİNT

YUNAN ANADOLU İRAN MISIR HİNT YUNAN ANADOLU İRAN MISIR HİNT Sümerler (M.Ö.4000-2350): İlk defa yazıyı kullandılar (M.Ö.3200). İlk siyasal örgütlenme Site şehir devletleri oluşturuldu. (Ur, Uruk, Kiş, Lagaş) İlk yazılı kanunları yapmışlardır.

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 2. II. Assurnasirpal dönemi. ( siyasi tarih, mimari, ortostatlar ve diğer sanat eserleri)

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 2. II. Assurnasirpal dönemi. ( siyasi tarih, mimari, ortostatlar ve diğer sanat eserleri) PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 2. II. Assurnasirpal dönemi. ( siyasi tarih, mimari, ortostatlar ve diğer sanat eserleri) II. Assurnasirpal Heykeli, Nimrud, İştar Sharrat-niphi mabedi. Reade,J.

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 7. II.Sargon Dönemi ( siyasi tarih, Anadolu-Assur ilişkileri, kabartmalar ve diğer sanat eserleri) II.Sargon, Strommenger,E., 1962, no.224 II. SARGON / II. Şarru-kin

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar).

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar). PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar). Sanherib, Sennaherib, Sin-ahhe-riba ( 704-681) II. Sargon un 705 te ölümünde sonra, tahta oğlu Sanherib

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 9. Esarhadon ve Assurbanipal Dönemi. (Siyasi tarih, kabartma sanatı ve diğer sanat eserleri) Assurbanipal, J.Reade, 2001, şek.91 ESARHADDON / Aššur-aha-iddin ( 680-669)

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 5. V.Şamsiadad ve III.Adadnirari Dönemi ( siyasi tarih, mabet mimarisi, diğer sanat yapıtları V. Şamşi-Adad, Reade, J. 2001. V. ŞAMŞİ-ADAD (824-811) III. Salmanasar,

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI SASANİLER (226-651) Sasaniler daha sonra Emevi ve Abbasi Devletlerinin hüküm sürdüğü bölgenin doğudaki (çoğunlukla Irak) bölümüne hükmetmiştir.

Detaylı

Roma mimarisinin kendine

Roma mimarisinin kendine Roma Bahçe Sanatı Daha sonraları Roma İmparatorluğunun en fazla geliştiği yıllarda, Romalı generallerin harpler sonucu dünyanın dört köşesine Roma mimarisinin taşınmasına sebep olmuştur. Roma mimarisinin

Detaylı

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ). MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: 850-500). Ö n e m l i M e d merkezleri: Nush-i Jan, Godin II Safha, ve Baba Jan

Detaylı

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti.

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti. E T KİNLİK 5 URARTULAR U Y G A R L I K L A R T A R İ H İ - I A Y D A N D E M İ R K U Ş K AY N A K 1 : 178 (Lloyd, Seton, Türkiye nin Tarihi, Tübitak Yayınları, 2007, s. 106) K AY N A K 2 Hitit İmparatorluğu

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MİMARİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MİMARİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MİMARİSİ Mezopotamya Uygarlıkları Mezopotamya sözcüğü Grekçe Potamos (nehirler) ve Mezos (arası)sözcüklerinin birleşiminden

Detaylı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Antik Yerleşimler......................... 4 0.2 Roma - Bizans Dönemi Kalıntıları...............

Detaylı

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak Arazi Uygulamaları VII dersi kapsamında Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI İlk Özbekistan-Türkiye uluslararası arkeolojik çalışmalar

Detaylı

13. YY. DA ARAMİ KAVİMLERİ BET ZAMANİ: Qir ülkesi halkı daha Emar metinlerinde görülmeden önce, Arami kavimlerine eski Kaŝiyari Dağı olan Tur Abdin

13. YY. DA ARAMİ KAVİMLERİ BET ZAMANİ: Qir ülkesi halkı daha Emar metinlerinde görülmeden önce, Arami kavimlerine eski Kaŝiyari Dağı olan Tur Abdin 13. YY. DA ARAMİ KAVİMLERİ BET ZAMANİ: Qir ülkesi halkı daha Emar metinlerinde görülmeden önce, Arami kavimlerine eski Kaŝiyari Dağı olan Tur Abdin yakınlarında rastlanır. Gerçek tarihi belgeler MÖ 13.

Detaylı

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU Kutsal alanlardaki Onur Anıtları, kente ya da kentin kutsal alanlarına maddi ve

Detaylı

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI Konya da Osmanlı ordusunun kenti fethettikten sonra yıktırdığı kabul edilen Gevale Kalesi nin kalıntıları bulundu. Buluntular kentin bilinen tarihini değiģtirecek nitelikte.

Detaylı

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI Timothy P. Harrison PATİNA KRALLIĞI NIN BAŞKENTİ TELL TAYINAT Kazı çalışmaları, bit hilani olarak adlandırılan birkaç büyük saray kompleksini ve zarif bir şekilde

Detaylı

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

İktisat Tarihi II. IV. Hafta İktisat Tarihi II IV. Hafta İnsan Bilgisinde Devrim - devam Çağdaş yabanlarda olduğu gibi eski çağlarda tıp kuramının özü büyüydü. II. Devrimden sonra Babil de doktorlar aynı zamanda rahipti. Mısır da

Detaylı

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ SELANİK AYASOFYA CAMİSİ BAKİ SARI SAKAL SELANİK AYASOFYA CAMİSİ Aya Sofya (Azize Sofya) tapınağı Selanik in merkezinde, Ayasofya ve Ermou sokaklarının kesiştiği noktadadır. Kutsal İsa ya, Tanrının gerçek

Detaylı

Üstte, Lagaş Kralı Ur-Nanşe yaptırdığı tapınağa küfe taşıyor, karşısında karısı Kraliçe Abda

Üstte, Lagaş Kralı Ur-Nanşe yaptırdığı tapınağa küfe taşıyor, karşısında karısı Kraliçe Abda E T KİNLİK 4 MEZOPOTAMYA DA YÖNETİM K a yn a k 1 : Kay n a k 2 : Yayınları, 2. Baskı, 2006, s. 80) Kay n a k 3 : Babil Kralı Hammurabi, kanunlarının yazılı olduğu bazalt anıt üzerinde resmedilmiş. Karşısında,

Detaylı

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları KURTALAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 163 3.5. KURTALAN İLÇESİ 3.5.1. ERZEN ŞEHRİ VE KALESİ Son yapılan araştırmalara kadar tam olarak yeri tespit edilemeyen Erzen şehri, Siirt İli Kurtalan İlçesi

Detaylı

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Akadlar,Babiller,Asurlular ve Elamlılar Video Ders Anlatımı AKADLAR M.Ö. 2350 2150 Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Samiler tarafından Orta Mezopotamya da Kral Sargon

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 1. M.Ö.I.Binin başında Mezopotamya. Siyasi yapı, önemli kentler;

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 1. M.Ö.I.Binin başında Mezopotamya. Siyasi yapı, önemli kentler; PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 1. M.Ö.I.Binin başında Mezopotamya. Siyasi yapı, önemli kentler; M. Healy / Mc Bride, 1991, The Ancient Assyrians, kapak resmi. M.Ö.I.Bin in başında Kuzey Mezopotamya

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? ADIYAMAN Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? Rivayete göre; Adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir. Bu vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları ile kaplı olduğu gibi,

Detaylı

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU Resuloğlu yerleşimi ve mezarlık alanı Çorum / Uğurludağ sınırları içinde, Resuloğlu (Kaleboynu) Köyü nün kuş uçumu 900 m kuzeybatısındadır. Yerleşim

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

BERGAMA [PERGAMON] DOSYASI

BERGAMA [PERGAMON] DOSYASI BERGAMA [PERGAMON] DOSYASI [Derleyen: Salih Yapıcı] Pergamon, günümüzde İzmir iline bağlı Bergama ilçesinin merkezinin yerinde kurulu antik kentin adıdır. Pergamon, eski çağlarda da Misya bölgesinin önemli

Detaylı

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir. MISIR BAHÇELERİ En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir. pramitler Mısırlıların kralarına yaptıkları

Detaylı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı SURUÇ İLÇEMİZ Suruç Meydanı Şanlıurfa merkez ilçesine 43 km uzaklıkta olan ilçenin 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 100.912 kişidir. İlçe batısında Birecik, doğusunda Akçakale, kuzeyinde Bozova İlçesi,

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

Tarihi ve bugünü ile. Her an Harran

Tarihi ve bugünü ile. Her an Harran Tarihi ve bugünü ile Her an Harran Güneydoğu haritası (Urfa, Harran) İbrahim Ur dan Kenan Ülkesine giderken Harran dan geçti mi? Yakup Harran da Yakup un kuyusunun fotoğrafı Yakup un kuyusu (?) Ay Tanrısı

Detaylı

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları... TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları... Hatta Tarsuslular. Dünyanın öbür ucundan gelen Japonlar,Koreliler,Almanlar

Detaylı

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011 Birecik Turizm Envanteri Projesi Bu kitabın içeriğinden sadece Birecik İlçesi ve Köylerine Hizmet Götürme Birliği sorumludur ve bu içeriğin herhangi bir şekilde DPT'nin veya Karacadağ kalkınma Ajansı'nın

Detaylı

Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı

Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl Almaz Antik Yapı 19. Büyük Hipostil Salonu Mısır Karnak Tapınağı

Detaylı

COĞRAFİK UYGARLIKLAR. Mezopotamya ya kurulmuş devletler: Sümerler, Akadlar, Babiller, Assurlar ve Elamlılar dır. SÜMERLER AKADLAR ASSURLAR BABİLLER

COĞRAFİK UYGARLIKLAR. Mezopotamya ya kurulmuş devletler: Sümerler, Akadlar, Babiller, Assurlar ve Elamlılar dır. SÜMERLER AKADLAR ASSURLAR BABİLLER COĞRAFİK Mezopotamya, günümüz sınırlarına göre çoğu Irak ta bulunan ve arabistana kadar uzanan dar ve uzun bir platodur. Dicle ve Fırat nehirlerin arasına kurulmuş bu yer varlığının en önemli kısımlarını

Detaylı

Eski Mısır Tarihi Kaynakları

Eski Mısır Tarihi Kaynakları Eski Mısır Tarihi Kaynakları Eski Mısır tarihinin araştırılmasında hem yazılı hem de yazısız kaynaklar kullanılmış ve kullanılmaktadır. Eski Mısır medeniyetinden günümüze dek ulaşmış olan tüm kalıntılar

Detaylı

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69. İÇİNDEKİLER TARİHÇE 5 SULTANAHMET CAMİ YAPI TOPLULUĞU 8 SULTAN I. AHMET 12 SULTAN I. AHMET İN CAMİYİ YAPTIRMAYA KARAR VERMESİ 15 SEDEFKAR MEHMET AĞA 20 SULTANAHMET CAMİİ NİN YAPILMAYA BAŞLANMASI 24 SULTANAHMET

Detaylı

Urla / Klazomenai Kazıları

Urla / Klazomenai Kazıları Urla / Klazomenai Kazıları Oniki İon kenti arasında anılan Klazomenai, Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında, İzmir Körfezi'nin ortalarında yer almaktadır. Klazomenai arazisinin (khora) doğuda Smyrna

Detaylı

SELANİK HAMZA BEY CAMİSİ

SELANİK HAMZA BEY CAMİSİ SELANİK HAMZA BEY CAMİSİ BAKİ SARISAKAL SELANİK HAMZA BEY CAMİSİ Hamza Bey Camisi Hamza Bey Camisi diğer adıyla Alkazar, Alkazar ismini ünlü sinema salonundan almaktadır. Hamza Bey Camisi 20. yüzyılda

Detaylı

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS. 226 652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK Eski İran da Din ve Toplum (M.S. 226-652) Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü: Prof. Dr. Mustafa Demirci HİKMETEVİ

Detaylı

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur. STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur. 1 2 MİLAS MÜZE MÜDÜRÜ HALUK YALÇINKAYA TARAFINDAN YAZILMIŞ RAPOR Muğla, Yatağan

Detaylı

ALBEY DEN GELEN BYZANTION ANTİK KENTİ SUYOLU BYZANTION ANTİK KENTİNDEN. DERLEME MEHMET BİLDİRİCİ Park Apartmanı Şişli İstanbul

ALBEY DEN GELEN BYZANTION ANTİK KENTİ SUYOLU BYZANTION ANTİK KENTİNDEN. DERLEME MEHMET BİLDİRİCİ Park Apartmanı Şişli İstanbul ALBEY DEN GELEN BYZANTION ANTİK KENTİ SUYOLU BYZANTION ANTİK KENTİNDEN DERLEME MEHMET BİLDİRİCİ Park Apartmanı Şişli İstanbul 27.01.2017 Suyolcu Cemal Kaya ya katkılarından Dolayı Teşekkürler BYZANTION

Detaylı

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ Burcu Aslı ÖZKAN İlk Çağda Anadolu da kurulan bazı uygarlıklar Hitit, Frig,Urartu, Lidya. HİTİTLER MÖ(1700) Başkenti Hattuşa (Boğazköy) Malatya Orta Anadolu

Detaylı

Gizemli Komşu İran. Tur Programı

Gizemli Komşu İran. Tur Programı Gizemli Komşu İran Geniş topraklarının binlerce yıllık geçmişi sizi insanlık tarihinin bir retrospektifine çağırıyor... Kültürel ve siyasal değişimler bir tarih kitabının en kapsamlı içeriğini oluşturur

Detaylı

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER» Genel Bilgi» Ulu Camii» Gülabibey Camii» Sulu Camii» Haliliye Camii» Eski Hükümet Konağı ve Gazipaşa İlkokulu» Yeraltı Hamamı» Abdalağa Hamamı» Hanlar» Serap Çeşmesi...»

Detaylı

bu şehirle, yani Hattuşa ile çok yakından ilgilidir. Yüzyıllarca Hititler e başkentlik yapacak olmasının yanı sıra Hitit siyasal ve kültürel tarihi

bu şehirle, yani Hattuşa ile çok yakından ilgilidir. Yüzyıllarca Hititler e başkentlik yapacak olmasının yanı sıra Hitit siyasal ve kültürel tarihi Hititler Anadolu da ilk kez geniş çaplı siyasal birliği, hatta bir imparatorluğu kurmuş olan Hititler in bu topraklarda varlığı Asur Ticaret Kolonileri Çağı ndan itibaren saptanabilmektedir. Asurlu tüccarlardan

Detaylı

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası www.scriptural-truth.com KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı Azarya ve şarkının üç Yahudi duası Azarya dua {1:1} ve yangının ortasında yürüdüler öven Tanrı ve Tanrı nimet. {1:2}

Detaylı

KENTİN GELİŞMESİ. Slayt 1-26

KENTİN GELİŞMESİ. Slayt 1-26 D 1.2 ANTİK KENT KENTİN GELİŞMESİ Slayt 1-26 1 KENTLERİ ORTAYA ÇIKARAN FAKTÖRLER TEKNOLOJİK, EKONOMİK, TOPLUMSAL VE SİYASAL YENİLİKLER/BULUŞLAR *Akarsuların kontrol altına alınması *Sel baskınlarının engellenmesi

Detaylı

Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler

Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler PRİENE NİN KONUTLARI BERGAMA ANTİK KENTİ YUNAN DÖNEMİ ŞEHİR YAPISI MÖ 1050 yıllarından sonra ise genelde Polis adı verilen ilk kent devletleri kurulmaya

Detaylı

2. Gün 30/10/2016 Tebriz Sabah kahvaltımızın ardından tam günlük turumuza başlıyoruz ve 1958 tarihinde kurulmuş ve üç büyük salon, bahçe, ofis

2. Gün 30/10/2016 Tebriz Sabah kahvaltımızın ardından tam günlük turumuza başlıyoruz ve 1958 tarihinde kurulmuş ve üç büyük salon, bahçe, ofis İran Turu Geniş topraklarının binlerce yıllık geçmişi sizi insanlık tarihinin bir retrospektifine çağırıyor... Kültürel ve siyasal değişimler bir tarih kitabının en kapsamlı içeriğini oluşturur cinsten...

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 23.02.2018 İkincil özeklerde yalnızca ekonomik yapı benimsenmekle kalmamıştır. - Biblos - Kapadokya uygarlıkları birincil özeklerin yapısı ile zorlanmıştır. İkinci devrimin yaygınlaşmasında

Detaylı

- 61 - Muhteşem Pullu

- 61 - Muhteşem Pullu Asaf Bey Çıkmazı Kabaltısı Sancak Mahallesindedir. Örtüsü sivri tonozludur. Sivri kemerle güneye ve ahşap-beton sundurmalı sivri kemerle kuzeye açılır. Üzerinde kesme ve moloz taşlardan yapılmış bir ev

Detaylı

Awan/Shimashki ve Sukkalmah (Epartid) Dönemi

Awan/Shimashki ve Sukkalmah (Epartid) Dönemi ESKİ ELAM ÇAĞI Awan/Shimashki ve Sukkalmah (Epartid) Dönemi Susa daki E. Babil kral listesi: 12 Awan kralı: ca. 2400-2100 B.C.E.=Sargon of Akkad (2334-2279 B.C.E.) Son kralı: Puzur Inshushinak =çagdası=ur-nammu

Detaylı

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları 54 MİMARİ I FATİH SULTAN MEHMET İN SARAYLARI FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com Eski Saray (Beyazıt Sarayı) MİMARİ I FATİH SULTAN MEHMET İN

Detaylı

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Tarih / Terra Cotta Savaşçıları, Çin Halk Cumhuriyeti Kitap / Türkan Röportaj / Doç. Dr. Okan Gülbahar El Sanatları / Geleneksel

Detaylı

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı? AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı? Ve orada kötü kalpli olarak gösterilen Pers İmparatoru Darius u Diğer ismiyle Dara yı Tarih 300 lü yılları gösteriyor. Ama İsa henüz doğmamış.

Detaylı

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ BAKİ SARISAKAL SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ (AHEİROPİİTOS KİLİSESİ) Ahiropiitos Kilisesi, Egnatia Caddesinin kuzeyinde Ayasofya Sokağında bulunuyor. M.S. 451 yılında Halkidona da Selanik

Detaylı

4. Yazılı belgeler dikkate alınırsa, matematiğin M.Ö. 3000 2000 yılları arasında Yunanistan da başladığı söylenebilir.

4. Yazılı belgeler dikkate alınırsa, matematiğin M.Ö. 3000 2000 yılları arasında Yunanistan da başladığı söylenebilir. MATE417 ÇALIŞMA SORULARI A) Doğru/Yanlış : Aşağıdaki ifadelerin Doğru/Yanlış olduğunu sorunun altındaki boş yere yazınız. Yanlış ise nedenini açıklayınız. 1. Matematik ile ilgili olabilecek en eski buluntu,

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI İÇİNDEKİLER Yunan Uygarlığı Hakkında Genel Bilgi Yunan Dönemi Kentleri Yunan Dönemi Şehir Yapısı Yunan Dönemi

Detaylı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Hadrianopolis ten Edrine ye : Bizans Dönemi.......... 4 0.2 Hadrianopolis Önce Edrine

Detaylı

Altın Üçgen Hindistan Holi Festivali

Altın Üçgen Hindistan Holi Festivali Türk Hava Yolları İle Altın Üçgen Hindistan Holi Festivali Agra, Fatehpur Sikri, Jaipur, Delhi Tüm öğle ve akşam yemekleri dahil 5 yıldızlı otellerde konaklama 09 Mart - 15 Mart 2017 (7 gün - 6 gece) Tur

Detaylı

GÖKDELEN YARIŞI 4500 YILDIR SÜRÜYOR

GÖKDELEN YARIŞI 4500 YILDIR SÜRÜYOR GÖKDELEN YARIŞI 4500 YILDIR SÜRÜYOR Dünyanın en yüksek yapısı binlerce yıl boyunca 146,5 metrelik Büyük Giza Piramidi idi. Günümüzde en yüksek bina 829,8 metrelik Burc Khalifa dır. İlk Firavunların Anıt

Detaylı

Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu

Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu XI. BÖLÜM URUK ÇAĞI Uruk döneminin önemli bir karakteristiği de yerleşim miktarında görülen artış ve gelişimdir. İlk kez yerleşimler kent olarak adlandırılabilecek ölçüde büyümüştür. Dönemde daha karmaşık

Detaylı

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI Özel Bölüm MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI İsmail Ergüder*, Ezel Babayiğit*, Doç. Dr. Sema Atik Korkmaz** * TKİ Kurumu Genel Müdürlüğü 06330, Ankara. ** Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler

Detaylı

Doğu Akdeniz de Tarım ve Şehirleşme Süreci. Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü

Doğu Akdeniz de Tarım ve Şehirleşme Süreci. Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü Doğu Akdeniz de Tarım ve Şehirleşme Süreci Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü Arkeoloji insanların kültürlerini ortaya çıkarıp, belgelemek ve analizlerini yapmak suretiyle maddi kültür ve çevresel

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 3. III.Salmanasar Dönemi. ( siyasi tarih, mimari )

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 3. III.Salmanasar Dönemi. ( siyasi tarih, mimari ) PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 3. III.Salmanasar Dönemi. ( siyasi tarih, mimari ) III. Salmanasar Heykeli, İstanbul, Strommenger,E., 1962, 207. III. Salmanasar / III. Šulmanu-ašerid (858-824) Geç

Detaylı

S C.F.

S C.F. Rif. 0220 Lionard Luxury Real Estate Via dei Banchi, 6 - ang. Piazza S. Maria Novella 50123 Firenze Italia Tel. +39 055 0548100 Fax. +39 Siena SİENA'DA SATILIK HARİKA ÇİFTLİK Termal ve jeotermal kaplıcaları

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

ASUR SİYASİ TARİHİNİN ANA DEVRELERİ

ASUR SİYASİ TARİHİNİN ANA DEVRELERİ ASUR SİYASİ TARİHİNİN ANA DEVRELERİ Dr. Hüseyin SEVER Asur, M.Ö. 2000 yıllarından 612 1 yılına kadar devam eden, ilk önce, Asur şehri ve çevresinde küçük bir devlet iken, birinci bin yılının ilk yarısında

Detaylı

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ 1-) PLANLAMA ALANININ TANIMI a.) COĞRAFİ KONUM, NÜFUS ve İDARİ YAPI Kırkağaç, Manisa nın kuzey batısında, İzmir-Bandırma demiryolu üzerindedir. Manisa ya uzaklığı 79 km. dir. Denizden yüksekliği 100 m

Detaylı

Yazar Kalfa Çarşamba, 21 Nisan :58 - Son Güncelleme Çarşamba, 21 Nisan :08

Yazar Kalfa Çarşamba, 21 Nisan :58 - Son Güncelleme Çarşamba, 21 Nisan :08 AÇIK HAVA ÖZEL BİR MEDYA Açık hava reklamcılığı konusunda yabancıların Türkiye ye duyduğu ilgi, son yıllarda yaşanan gelişmelere bağlı olarak artıyor. İstanbul un dünya standartlarında bir havaalanına

Detaylı

SIRADIŞI FRANSIZ ŞATOLARI

SIRADIŞI FRANSIZ ŞATOLARI SIRADIŞI FRANSIZ ŞATOLARI 25 Mayıs 2017 itibariyle Her Perşembe / 3 Gece 4 Gün Loire, Fransa nın gözbebeği Şatoları, tarihsel dokusu ve şaraplarıyla ünlü bölgesi. Zamanın Rönesans döneminde donup kaldığı,

Detaylı

ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI

ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI Harbiye de kaldığımız Otelde akşam Antakya mezeleri ile özel tavuk yedik, Antakya mezelerini tattık, sabah kahvaltıdan sonra, özel minibüslerle

Detaylı

demir ve bronz çağlarının kalıntılarına ulaşılmış, medeniyetlerin doğup yıkıldığı Mezopotamya toprakları üzerindeki Ürdün de, özellikle Roma ve

demir ve bronz çağlarının kalıntılarına ulaşılmış, medeniyetlerin doğup yıkıldığı Mezopotamya toprakları üzerindeki Ürdün de, özellikle Roma ve İsrail - Ürdün Turu Büyük manzaraları görmek için plan yapın, ancak, sokaklarda dolaşmak ve böylesine eski ve kutsal bir yerin gündelik hayatına kendinizi kaptırmak için biraz zaman ayırın. Tarih : 12-09-2016-16-09-2016

Detaylı

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI 1- Aziz Philippus Kilisesi ait mermerlerin üzerindeki restorasyon uygulamaları. Aziz Philippus Kilisesi nin mermer levhalarının

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler... 4. ÜNİTE İÇİNDEKİLER Tarihteki Önemli Buluşlar... 6 Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor...21 Coğrafi Keşifler... 26 Rönesans... 32 Reform... 36 Mucitler... 43 Düşünce, sanat

Detaylı

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Ankara da SELÇUKLU MİRASI Arslanhane Camii (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Çizim: Yük. Mim. Mehmet Emin Yılmaz 11. yüzyıldan başlayarak Anadolu ya yerleşmeye başlayan Türkler, doğuda Ermeni ve Gürcü yapıları,

Detaylı

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-I 8.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. ASUR MEDENİYETİ ve ANADOLU ilişkileri

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-I 8.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. ASUR MEDENİYETİ ve ANADOLU ilişkileri ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-I 8.Ders Dr. İsmail BAYTAK ASUR MEDENİYETİ ve ANADOLU ilişkileri ASUR SİYASİ TARİHİ ESKİ ASUR DEVLETİ-Eski Krallık (M.Ö. 2000-1700) Zağroslar dan elde edilen KALAY ve Babil

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 3 FATIMİLER-GAZNELİLER

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 3 FATIMİLER-GAZNELİLER KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 3 FATIMİLER-GAZNELİLER Fatımiler Hz. Muhammed in kızı Fatma nın soyundan geldiklerine inanılan dini bir hanedanlıktır.tarihsel olarak Fatımiler İspanya Emevileri ile Bağdat taki

Detaylı

Altın Üçgen Hindistan

Altın Üçgen Hindistan Türk Hava Yolları ile Altın Üçgen Hindistan Agra, Fatehpur Sikri, Jaipur, Delhi Tüm Öğle Ve Akşam Yemekleri Dahil 5* Otellerde Konaklama 23 Ocak - 29 Ocak 2017 (7 gün - 6 gece) Tur Programı 1. gün - 23

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI Roma İmparatorluğu, özellikle 3. yüzyılda Kuzey Afrika dan Mezopotamya ya Batı Avrupa dan Basra Körfezi ne ulaşan sınırları sebebiyle çeşitli idari

Detaylı

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN Mustafa ŞAHİN 07 Eylül 2015 GÖÇ DUVARLARI Suriye de son yıllarda yaşanan dram hepimizi çok üzmekte. Savaştan ötürü evlerini, yurtlarını terk ederek yeni yaşam kurma ümidiyle muhacir olan ve çoğunluğu göç

Detaylı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı Birecik ilçesi Şanlıurfa Merkez ilçesine 80 km uzaklıkta olup, yüzölçümü 852 km2 dir. İlçe merkez belediye ile birlikte 3 belediye ve bunlara bağlı 70 köy ve 75 mezradan

Detaylı

Gemlik-Armutlu Karayolu nun bitişiğinden güneye doğru uzanmaktadır.

Gemlik-Armutlu Karayolu nun bitişiğinden güneye doğru uzanmaktadır. PLAN DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU: Kapsam: Hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği Bursa İli, Gemlik İlçesi, Yeni Mahallesinde, H22-A-09-A-1-C, pafta, 956, 957 nolu imar adaları ile çevresini

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an Ece Şenses 21001982 ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an oldu mu hiç? Louvre müzesi benim için tam olarak böyle oldu. Sadece benim

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler Teslim Edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R599-01-00 2 Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi

Detaylı

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU 24-26 NİSAN 2006 ALANYA T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayın No : 3082

Detaylı

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

İktisat Tarihi II. 2. Hafta İktisat Tarihi II 2. Hafta İKİNCİ DEVRİMİN BAŞLANGICI İkinci bir devrim kendine yeterli küçücük köyleri kalabalık kentler durumuna getirmiştir. Bu dönemde halk yerleşiktir. Köyün kendisi toprak elverdikçe

Detaylı

Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER

Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER 1. TaĢ Çağı a) Eski Taş / Kaba Taş (Paleolitik Çağ) = (M.Ö. 2.000.000-10.000) b) Orta Taş / Yontma Taş (Mezolitik Çağ) = (M.Ö. 10.000-8.000) c) Yeni Taş / Cilalı

Detaylı

GDANSK TARİHİ VE ESERLERİ

GDANSK TARİHİ VE ESERLERİ TARİH: ÜLKE: İSİM: Nu Kontrol Noktaları Bunları Biliyor musunuz Soru Cevap 1 Dayanışma Meydanı 1970 de ZOMO olarak bilinen polislerin saldırısında birçok liman işçisi öldürüldü. 10 yıl sonra, Lech Walesa

Detaylı