DİN FELSEFESİ M. Bülent Gürkan

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DİN FELSEFESİ M. Bülent Gürkan"

Transkript

1 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 1 DİN FELSEFESİ M. Bülent Gürkan Düşün alanı ve inanç sistemleri içinde her zaman değer taşımış ve öne çıkarılmış olan "Deizm", "Teizm" ve ilgili kavramları tarihsel süreçleri içinde ele alarak oluşumlarını inceleme, tanımlama, ilişkilendirme ve bu kavramları masonluk bağlamında değerlendirme ve yorumlama üzerine felsefi bir araştırmayı sizlere sunmaya çalışacağım. Öncelikle bir noktayı vurgulamakta yarar görüyorum; bu iki kavram Avrupa Kültür Dünyası nda ortaya çıkmış ve oradaki kültürel sorunlara bağlı olarak tartışılmış ve kavramlaştırılmıştır. Bu nedenle bu kavramların düşün dünyamıza kazandırılması için onların geldikleri kültürün analizi, incelenmesi ve eleştirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında, içinde bulunduğumuz kültürle bağlarının kurulup kavram genleşmesi" oluşturulmalıdır. Bu tür bir çalışma, kuşkusuz geniş kapsamlı bir sunuyu gerekli kılar. Çalışmanın akışı içinde konu indirgenmiş, daraltılmış ancak anlam bozunumu olmaması için özen gösterilmiştir. Her ne kadar "izm" olmakla bu kavramlar birer "dünya görüşünü yansıtmakta iseler de onlar, daha çok Tanrı kavramı üzerine yapılmış felsefi düşünülerin (spekülasyon) birer bölümü niteliğini taşımaktadırlar. Ünlü Alman düşünürü Hegel in 1832 de yayınlanan Din Felsefesi Üzerine Konferanslar adlı yapıtından bu yana bir "Din Felsefesi"nden söz edilmektedir. İşte bu kavramlar Din Felsefesi nin konusu, hem de başat konusudurlar. Çünkü Tanrı kavramı üzerine disiplinli düşünmenin ürünüdürler. Din felsefesi: Dinin felsefi açıdan ele alınması, üstünde düşünülmesi ve tartışılmasıdır. Din felsefesi yapmak: Dinin temel savları üstünde akılcı, yansız ve mantıksal tutarlılığı olan düşünceler üretmektir. Din Felsefesi genel olarak şu sorunları ele alır: Metafizik ve kozmolojik sorunlar Tanrının varlığı, evrenin yaratılışı, insanın evrendeki konumu ve önemi Vahyin olanaklılığı, ölümden sonraki yaşam ve ruhun ölümsüzlüğü Epistemolojik sorunlar Bilgi kaynağı olarak vahiy ve dinsel deneyimler İnanç, bilme, kuşku, sanı, kanı gibi kavramların incelenmesi ve eleştirisi

2 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 2 Dinsel yargıların ve hükümlerin, dil ve mantık açısından eleştirisi Din, ahlak, sanat, felsefe, bilim ilişkileri Dinsel simgeselliğin anlamı, önemi, çözümü Din Felsefesi bu yöndeki araştırmalarında en çok dinler tarihinden yararlanır ve din bilimleri (Teoloji)nin, yöntemleri, kuramları, açıklamaları ve varsayımları üzerine çalışmalar yapar. Bir başka deyişle Din Felsefesi, din ile felsefeyi uzlaştırma çabası değil, din olgusunun felsefenin ışığında ele alınarak değerlendirilmesidir. Deizm ve Teizm kavramları ilk kez XVI. yüzyıldan sonra Avrupa da konu edilmesine karşın bu kavramların tarihsel kökleri çok eskilere Antik Yunan, İbrani ve giderek Antik Mısır a dayanmaktadır. Bu nedenle konumuzun ağırlık özeği dönem Avrupa sının "inanç sistemi"dir. Ancak önceki ve sonraki dönemlere yapılacak göndermeler, konunun felsefesel bir zenginlik kazanmasına yardımcı olacaktır. Teosofi nin Antik Yunan da iki önemli kaynağı vardı. İkisi de dizgesel ve bütünsel nitelik taşıyan bu felsefesel görüşler Plato ve Aristo nun düşünce dizgeleriydi. Skolâstik dönemde, İslâm bilginleri (Farabi, İbn-Sina, İbn-Rüşt) tarafından korunan Plato ve Aristo yazmaları Latince ye çevrildi. Böylece, Antik Yunan dan Araplara geçen felsefe, tekrar Avrupa ya dönmüş oldu. Ortaçağ Avrupa sında Din (Hıristiyanlık) ve Tanrı (Hıristiyan Tanrısı) kavramları yalnızca inanç dünyasının konusuydu. Ancak bazı azizler Antik Yunan Bilgeliğini (Hikmet, Gr: Sophos, La: Gnosis) Hıristiyanlıkla birlikte ele alınca ortaya birtakım farklı "Din" ve "Tanrı yorumları çıktı. (Patristik dönem: İ.S. V.yy. Clemens, Origenes, Augustinus ve Skolâstik dönem: VIII-XIII yy. Eriugena, Anselmus, Abaelardus, Aquino lu Thomas, Duns Scotus, Ockham lı William, Roscelin vb.) Antik Yunan Düşünü ve Bilgeliği ile İbrani Dini İnançları nı kaynaştırma ve anlamlandırma geleneğini ilkin İskenderiyeli bir Yahudi aziz ve filozofu olan Philon (MÖ 25 - MS 54) başlatmıştı. Edward Gibbon a göre Philon, Plato nun çoktanrıcı tepkiye karşı öğrencilerine gizlice okuttuğu "logos" öğretisiyle Yahudi İnancı nı birleştirmeyi denedi. Philon a göre Musa; Felsefe (Logos) Tanrının oğludur, sizler de Tanrının oğullarısınız demişti. Bu söylem İsa Mesih in söylemiyle aynı nitelikteydi bu nedenle de Philon Hıristiyan azizlerin dikkatlerini üzerine çekmişti.

3 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 3 Philon bunu söylemekle felsefenin, Tanrısal Şeylerin Bilgisi olduğunu ileri sürerek filozofları dinin hizmetine çağırıyordu. Bununla da yetinmeyip filozofların Tanrı hakkında düşünmeleri ve bilgi vermelerini gerekli buluyordu. Musa ile Platon u uzlaştırmaya çalışan Philon, felsefe bir "Theoria" eş deyişle Tanrıyı seyretmekten (temaşa) başka bir şey değildir diyordu. (Philon tarafından ileri sürülen Theoria kavramı aslında Aristo ya aittir.) Philon adı, bir ad olmaktan çok bir unvandır; Philos: "sevgi" ve On (Cosmos): varlık anlamına gelir. Birleşik olarak da Philon; varlık sevgisi ya da "kozmik sevgi" demek olur. Philon un bu unvanı almasına neden olan görüşü ise ilgi çekicidir. Philon felsefeyle yaşamı bağdaştırmak isteyen, düşünceyle davranışlar arasında uyumun sağlanması gereğini savunan bir görüşün öncüsüydü. Ona göre Bilge, alçak gönüllü ve düşündüğü gibi yaşayan kişidir. Bu yaşama biçiminin özünü "bilimsel sevgi" oluşturur. Philon bilimsel sevgi den bütün varlık türlerini öğrenmeye yönelik çalışmayı, nesneleri incelemeyi, böylece evren bütününü tanımayı amaçlayan Derin İlgi yi anlamaktadır. Philon un Yahudi İnancı için yaptığı bu deneme daha sonra Hıristiyan azizlerince de benimsendi ve Hıristiyanlığa göre "Eski Ahit"e ek olarak İsa Mesih in Yeni Ahit"ine bağlı yorumlar oluşturuldu. İşte bu nedenle din içinde felsefe diyebileceğimiz Tanrıbilgisi (Teosofi, Tasavvuf) ancak bazı azizlerin uğraşı alanına girmekteydi. Çünkü konu felsefe gibi bir yüksek düşünce disiplinini b ilmeyi gerektiriyordu. Bu din içinde felsefe, bir yandan, İncil ayetlerini rasyonalize etme eş deyişle akılcı kılma gayretiyle Dogmalar üretiyor, diğer yandan Kilisenin hışmını çekmeden felsefe yapmanın yolu olarak, felsefe, dinin hizmetinde kullanılıyordu. İşte aynı zamanda birer filozof olan Hıristiyan azizleri Philon un bu hikmet geleneğini sürdürdüler. Konuya tarihsel açıdan bakıldığında Hıristiyan Gnos unun İsa dan çok öncelere, İskenderiyeli Philon, Antik Yunanlı Dionisos ve giderek Eski Mısırlı Hermes e kadar uzandığı görülmektedir. Bu öğretinin özü, Birlik İlkesi ni (Tevhit akidesi; Prensipia unitas) önceleri Triad olan Teslis (Trinitas) ile açıklamaktır. Bu iki kavram birbirinin ardılı olarak ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Önce "Triad" üçlü ahenk kavramı ile tanışıyoruz. Bu tanışma bizi birden Hermetik döneme (İÖ. 2000) götürüyor. İskenderiyeli Clement ten öğrendiğimiz "Hermes", Yunanlılarca "Hermes Trismejists" diye çağrılmaktadır. Bu ise üç kez güçlü (büyük ya da bilge) Hermes (ermiş) demektir. Hermes in

4 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 4 bu üçlü unvanı, onun öğretisinin üçlü dizgeselliğinden kaynaklanmaktadır. Antik Mısır inancının büyük bir bölümü de bu Hermetik öğretiden oluşmuştur. Hermes in ünlü Triad larından (üçleme) bazı örnekler şunlardır: Osiris-İsis-Horus, Bilgelik-Aşk-Adalet, Bilim-Görkem-Güzellik, Beden-Zihin-Ruh, Gramer- Mantık-Belâ gat, Matematik-Müzik-Astronomi, Hayat-Kelâm-Işık Bütün bu ve buna benzer üçlemeler Hermetik öğretide birbirleriyle ilişkilendirilerek yedi dereceli bir dizge elde edilirdi. Bu Hermetik Triad lar daha sonra Philon tarafından kullanıldı ve Hıristiyan Teslisinin kaynağını oluşturdular. İsa nın Matta İncilinin son ayetlerinde İmdi siz gidin bütün milletleri şakirt edin, onları Baba, Oğul ve Ruhülkudüs ismiyle vaftiz eyleyin demesiyle ortaya çıkan, daha sonra St. Pavlus ta üzerinde önemle durulan ve Hıristiyan teolojisinin özünü oluşturan işte bu "Teslis"tir. Teslisin, Triad dan en önemli ayrımı onun tek bir Tözden türemiş üç farklı kişiliği (niteliği) anlatıyor olmasıdır. Pavlus un Korintoslulara II. mektubunun 5. bap, 22 ci ayetinde teslise bağlı oluşturduğu "Ruhun semeresi dizgesi" şöyledir. "Fakat Ruhun Semeresi: Sevgi - Sevinç - Selâ met, Tahammül - Lütuf - İyilik, Sadâkat-Hilim-Zapt-ı Nefs tir ve yine Pavlus un ünlü üçlemesi İman-Ümit-Sevgidir. Özetle Teslis; tözü bakımından tek olan Tanrının, birbirine aktarılamaz sıfatlarla ayırt edilen Baba-Oğul-Ruhulkudüs olmak üzere üç ayrı kişiliğini gösteren bir ilkedir. Petrus Abaelardus a ( ) göre, üçlemedeki Baba, Oğul ve Kutsal Ruh denilen üç ayrı kişilik, Tanrının Güç, Bilgelik ve İyiliği olan üç niteliğinden başka değildir ve bunun anlamı "Bu üç nitelik bir araya gelince, bir varlık yetkinliğe ulaşır demektir. Ayrıca Abaelardus, Ruh-ül Kuddus (Kutsal Ruh, İbr: Roah el Kadosh) düşününü İsa dan çok önceleri kavramış bulunan ve Kutsal Kitapta adları geçmeyen Plato, Aristo ve bu gibi düşünürlerin de kâfir olmadıklarını önemle vurgulamıştır. Böylece felsefeyi dinle uzlaştırmak istemiştir. Hıristiyanlığın ikinci yüzyılında Mısırlı Origenes ( ), Tanrı, Baba dır. Ondan Kelâm (logos, oğul) türer ve Kelâ m Mesih ile bedenlenir. İnsan, Mesih te bedenlenen Logos (kelâm) aracılığıyla Tanrı ile birleşir demektedir. Origenes in ünlü teslisi (üçleme) şöyledir: İnsanda Us, Tin ve İstenç olmak üzere üç Tanrısal öğe vardır ve insanın başlıca özelliği özgür bir istencinin bulunmasıdır. İnsanı öteki canlılardan ayıran us, bütün edimlerin ve yargıların ilkesidir. Bu nedenle insan yaptıklarından sorumludur. İnsanın eylemlerini seçme özgürlüğü vardır, eşitliğin kaynağı bu

5 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 5 seçmedeki değişikliktir. İnsanın özgürlüğü Tanrısal Kayra dan doğar, ancak onun buyruğu altında değildir. Origenes e göre bilmek: bilenle birleşmek demek olduğundan, kurtuluşun ve gerçekliği kavramanın tek koşulu böyle bir bilgiyi elde etmektir. Tanrısal kayranın (inayetin) doktoru unvanını kazanmış olan St. Aurelius Augustinus ( ), Plato nun İdealar Kuramı nı Hıristiyanlığa uygulamış ve kuşku yöntemiyle Tanrıya kadar yükselme olanağından söz etmiştir. Augustinus a göre felsefenin konusu, Tanrıyı ve kendini bilmektir. Tanrı bize aklı, kendisini bilmemiz için vermiştir; akıl Tanrının kendisidir ve onun çocuğudur. Ancak bir şeyi anlamaktan önce ona inanmak gerekir, inan akıldan önce gelir. Augustinus un düşünce ortamında "inanç" bir başlangıçtır. Konuyu anlamak için gerekli bir ilk adım olmaktan ileri gidemez. Bu nedenle Credo ut intelligam (anlamak için inanıyorum) demiştir. Buna göre inanç ustan önce gelir; inanç olmadan da insan us nesnesi ol an mutluluğa erişemez. Bu yönden de inancın usa göre ikincil bir önemi vardır; çünkü o kör bir benimsemedir, oysa us anlığa Sezgi-Gücü sağlar. Augustinus a göre insan us taşıyan bir varlık olarak belli bir anlamda kendi kendinin efendisidir. Erdem ise ahlâk yetkinliği, iyilik ve insanın kendisine bir düzen kurmasıdır. Bu düzen önce insanın nesnelere verdiği değerde daha sonra da kendi yaşamında ortaya çıkar. Özetle Augustinus Anlamak için inanıyorum demekle, anlamayı, inanmanın üstüne ve ilerisine koymuş tur. Scottus Eriugena da ( ) Tanrı real tözdür (asıl gerçeklik). Olgusal, evrenseldir; tikel, yalnızca evrenselin açınımıdır. Tanrının birliği ve kutsal üçleme simgesel sözcüklerdir. "Birlik" ilkenin yalınlığını ve bütünsel oluşunu, "teslis" ise birliğin durağan değil dinamik birlik olduğunu gösterir. XI. yüzyılda. Canterbury başpapazı St. Anselmus ( ) Monologion adlı yapıtında dogmacılıktan kurtularak Tanrının varlığını akıl yoluyla kanıtlamak için çok uğraşmıştır. Tanrı, adaletin, iyilik, bilgelik ve mutluluğun kendisidir, Tanrı bir öz olduğu için vardır ve üçleme (teslis) bu bakımdan bir benzetme ve simgeden başka bir şey değildir diyerek Tanrı düşüncesine yeni boyutlar getirmiştir. De Veritate (gerçek üstüne) adlı yapıtında Yeni Platonculuğun etkisiyle bütün gerçeklerin Tanrı varlığında yoğunlaştığını, birliğe ulaştığını ileri sürmüş, çoklukta tekliğin bulunduğunu ortaya atmıştır. Bu görüşte açık bir panteizm görülmektedir. Aquino lu Thomas a ( ) göre Gerçeklik: Bir düşüncenin nesnesi ile bağdaşmasıdır. Tanrının düşünceleri en son olgusal nesnelerin kendileridir; öyle ise Tanrı kendinde gerçekliktir.

6 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 6 Ahlâk sorununa istenç özgürlüğü açısından bakan Thomas a göre, tinsel yetilerin en üstünü Us ile İstençtir. Usun istence üstün olmasına, onu yönlendirmesine karşın, istenç özgürdür, seçme yeteneği vardır ve bu seçme özgürlüğü ahlâkın temel ilkesidir. Bu nedenle ancak özgür istence dayanan bir eylem iyi olabilir. Eylemlerin özgür istence ve düzenleyici usa dayalı düşüncelerden oluşması gerekir. Duns Scotus da ( ) Tanrı: fiziksel düzeni aşan bir gerçekliktir. Onun yüklemleri: ilk varlık oluşu, sonsuzluğu ve ilk anlık olmasıdır. İskoçyalı Scotus a göre, felsefenin aracı olan us, vahiyle gelen Tanrıbilgisi ni doğrulayamaz. Bu tutum Tanrıbilimi bir bilim olmaktan çıkarmıştır. Aquino lu Thomas ın öğretisinin, kendisinden hemen sonra Duns Scotus ve Bonoventura gibi Fransisken düşünürlerince eleştirilmesi skolâstik dönemin kapanışını hazırlamıştır. Bu da Tanrıbilimin ussal verilerle temellendirilme çabalarının başarısız kalışının kabulü anlamına gelmiştir. Din adamı, mistik ve düşünür üstat Johann Eckhart a ( ) göre Tanrı: Tüm varlıklardan daha arı-duru bir varlıktır. Onun, tüm varlıkların nedeni olabilmesi için her çeşit varlıktan soyunmuş olması gerekir. Tanrı salt özdeşlik ve birliktir; o, ne budur, ne de buradadır. Onda gösterilebilecek bir şey olmadığı için kendine bir ad takılamaz, gerçekte tüm yaratıklar tüm yapıtlarıyla Tanrı adını teneffüs ederler. Eckhart ın Yeni Platonculuk tan kaynaklanan gizemciliği Tanrıyla insan arasındaki ilişkide Kiliseyi gereksiz kılmıştı. Kilise yetkesinin önemli ölçüde sarsılmasına yol açan bu akım Luther in öncülük ettiği Reform eyleminin de temelini oluşturmuştur. Ad cı (Nominalist) Roscellinus un (XI. yy) izdaşı İngiliz Fransisken rahibi Ockham lı William ın ( ) üzerinde durduğu sorunlar, tümeller, tikeller, bilgi, ahlâk, istenç ve Tanrıdır. Bu sorunlara çözüm ararken uyguladığı yöntem eleştiri ye dayanır. Önce soruna kuşkucu bir tutumla yaklaşır, onu en ince ayrımlarına değin inceler ve eleştirir. Böyle bir yöntemle vardığı sonuç, tümellerin gerçek değil, birer boş kavram olduklarıdır. Ona göre tümeller, birbirine benzeyen nesnelerden, soyutlama yoluyla türetilmiş kavramlardır. İnsan yalnızca algıladığı tikel varlıkları bilebilir ve yalnızca bunlar gerçektirler. Bu da bilginin iç ve dış deneyden kaynaklandığı anlamını doğurur.

7 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 7 Bu durumda Kutsal Kitabın öne sürdüğü doğaüstü varlıkları bilme ve us ilkelerine göre açıklama olanağı yoktur. Onlar ancak inancın konusudurlar. William, "felsefe us ilkelerine dayalı bir bilgi alanı olduğundan inanca bağlanan Tanrıbilimle ilgisi yoktur ve onun denetimi altında değildir. Felsefenin içerdiği sorunlar usa dayandığından, inançtan bağımsızdırlar. diyerek Rönesans dönemi usçuluğuna öncülük etmiştir. Özellikle Tanrıbilimden bağımsız, kilisenin denetiminden kurtulmuş, us ilkelerine ve deney verilerine dayalı bilimsel anlayışın ilerlemesine önemli katkı sağlamıştır. Görüldüğü gibi, Felsefi düzeyde bir düşünce etkinliği bir konuya el atınca -bu isterse dogma olsun- orada farklılaşmaya neden oluyor. İşte bu farklılaşma özgürlüğün yolunu açıyor ve kesinlikçi ve saltık belirlenimlerin tutsaklığından kurtulmak kolaylaşıyor. Bütün bu ve buna benzer görüşler, Ortaçağ Tanrıbiliminden gerçek anlamda felsefeye geçiş sürecinde yer alan din içinde felsefe nin, Tanrı-bilgisi üzerine (Theo-sophie) oluşturduğu düşüncelerdir. Bu düşünceler Hegel ve sonrasında Din Felsefesi adı altında bir disiplin (ilahiyat) biçimini almış, felsefenin bir dalı olarak inceleme konusu yapılmış ve temel Tanrı görüşüne bağlı olarak dinler ve inançlar sınıflandırılmışlardır. Ayrıca bir de Tanrı-bilim eş deyişle (Theo-logie) vardır. Onun konusu ise daha çok hangi zamanda hangi yerde ve hangi toplumda ne tip Tanrı inancı vardır onu gözler önüne yansız bir biçimde sermektir. Din Felsefesi ya da Theo-sophie de Ontolojik, Kozmolojik, Teleolojik (ereksellik), Ahlâksallık ve Dinsel deneyimler (experience) gibi kanıtlar göz önüne alınarak bir Tanrı nın var olması gereği öne sürülmüş, bunun yanında Tanrı, evren, insan ilişkilerinin tasarımına bağlı olarak çeşitli Tanrı Tasarım ları oluşturulmuştur. Bu tasarımlardan inanç olarak benimsenmiş ve yaygınlaşmış olanlarının başlıcaları, Teizm, Deizm, Panteizm, Pan-enteizm'dir. XVI. yüzyılda Rönesans hareketi hızla Avrupa kıtasını etkisi altına almaya başlamıştı. Bu hareket giderek aydınlanma hareketine dönüştü ve kilise erki büyük ölçüde kırıldı. Kilisenin savunduğu Tanrı tasarımı vahye dayalı ve teistik bir tasarımdı, başka bir deyişle Kişi-Tanrı tasarımıydı. Kilise otoritesi kırılırken, doğrudan Tanrıyı yadsımak yerine, aydınlar Tanrı tasarımını değiştirmeyi uygun buldular. Deizm (Yaratancılık ya da nedentanrıcılık) kavramı ve görüşü XVI. yüzyılda İngiltere de ileri sürüldü. Latince de Tanrı anlamındaki "Deus" sözcüğünden türetilmiş ve özgür düşüncecilerin (kiliseye bağlı olmayan) Tanrı inancını betimlemek için ortaya konmuştu. Önceleri Tanrıtanımazlık (ateizm) karşısında Tanrıcılık ya da Tanrının varlığına inanmak anlamında kullanıldı. Daha sonra Yaratıcı-Tanrı anlamına gelen "Teizm" sözcüğü

8 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 8 benimsenince "Deizm", varlığı akılla bilinebilen ve evrene karışmayan bir Tanrı anlayışı olarak kendine özgü felsefi bir nitelik kazandı. Deizmi savunanlar kendi Tanrı tasarımlarını kişileştirilmiş, yöneticiliği ve deneticiliği kabul edilmiş Tanrı anlayışına karşı, kişilikdışı ve yalnızca ilk neden ya da ilk devindirici olmakla yetinen bir Tanrı olarak ortaya koyunca bu açıkça Hıristiyanlığın Tanrısı na bir savaş açımı olmuştu. Çünkü böyle bir Tanrının evren ve insan ilişkisi yalnızca bir ilk nedene bağlı tutulmuştu o kadar. (Aristo nun Tanrısı gibi). Buna karşın vahiy, ilham, elçi (peygamber), kutsal kitap, yazgı (kader), kilise, papaz, ruhun ölümsüzlüğü gibi kişi, kavram ve kurumların tümü yadsınmıştı. Kilisenin, bilim adamlarının çalışmalarına Tanrı ve Din adına karışması karşısında bu görüş bilim adamlarına özgür bir ortam sağladı. Devindirdikten sonra Tanrı bile evrene karışmıyorsa ne kişiler ne de kurumların (kilise) Tanrı adına yaptırımı olamazdı. Ve yine Tanrı, evreni, dünyayı ve insanı yönetmiyorsa tarihte hiçbir şey kutsal olamazdı. Kilise Tanrının bedeni değil düpedüz insan eseriydi. Kimse onun arkasına sığınıp başkalarını suçlayamazdı. Bunun yanında Batılı bilginler doğa ile ilgili yeni bilgiler elde ettikçe dinsel inançlara başvurmadan evreni açıklamanın olanaklı olduğunu anladılar. Ayrıca akıl, doğası gereği Tanrının var olduğunu bulur, iyiyi, kötüyü ayırabilirdi. Bu nedenle otonom ve mekanik evren görüşü yandaşları "vahyi" de bir karışma olarak gördüler ve yadsıdılar. Deizm hiç kuşkusuz bir Tanrı inancıydı, ancak o Tanrının belli hiçbir dini yoktu. Ünlü bir deyişle Deistlerce Tanrı evrenin dışına sürülmüştü. Bu Aşkın-Tanrı anlayışı, karışan, yöneten ve Kişi-Tanrı niteliklerine uygun olmadığından içkinlik, üçleme (teslis), İsa nın kutsallığı gibi inanışlar da geçerli olamazdı. İngiliz düşünür Edward Herbert, De Veritate (Hakikat üzerine) adlı yapıtıyla bu anlayışın kurucusu sayıldı. Herbert e göre, bir Tanrı vardır ve bu Tanrı dünyayı yaratmıştır ve de bunlar doğal hakikatlerdir. Çeşitli dinler us dışı tasarımlar ileri sürerek bu doğal hakikatlere gölge düşürmüşlerdir. Herbert i John Toland izlemiştir. Toland ın etkisi çok yaygın olmuştur. Toland, Yaratan-Tanrı yerine Neden-Tanrı görüşünü ileri sürmüş ve Doğal din anlayışını savunmuştur. Toland ortaya çıktığından beri, kiliselerde İsa nın adı geçmez oldu, bütün papazlar ondan söz ediyor" deyimi ünlüdür.

9 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 9 Toland, Letters to Serena adlı yapıtında giderek nedentanrıcılığı bile yadsıyan, örneğin: özdeğin kendinden devimsel olduğu gibi düşünceler ileri sürmüştür. XVIII. yy. İngiltere sinde bir süre aynı anlamda kullanılan özgür düşünce, doğal din" ve neden tanrıcılık akımları felsefesel temellerini John Locke un görüşlerinden almışlardır. Fransız özdekçileri de XVIII. yy da başta Rousseau ve Voltaire olmak üzere, deizmi benimsediler. Voltaire, Tanrı düşüncesinden başka her şey saçmadır. İsa adlı bir Yahudiye ne gerek var? derken, Rousseau Din, yüksek bir varlığın bizlere verdiği yüce bir duygudur ve onu din adamları gibi gereksiz aracılar bozmamalıdır diyordu. Deizm, dinsel konulara akılcı yöntemler uygulayan, Tarihi Hıristiyanlığa, gizemli bir din anlayışına, doğa-üstü inanışlara ve kilisenin otoritesine karşı çıkarak Hıristiyanlıkta baskının ve bağnazlığın kırılmasına yardımcı olan yarı dinsel yarı felsefi bir yaklaşımdır. Bir başka anlatımla deizm, bir anlamda felsefenin din hizmetinden ayrıldığı, insan aklının özgür düşünce doğrultusunda felsefeyi kendi başına bir disiplin olarak kullanmaya yöneldiği bir çabanın inancı olmuştur. Aydınlanma çağında bu kadar devrimci ve ileri bir görüş sayılan deizm, çağımızda din kurumunun savunulmasında Tanrı düşüncesinin felsefesel alanda bile yadsınamadığı ve gerekli görüldüğüne kanıt olarak gösterilmektedir. Oysa Deizm, bir bakıma utangaç bir Ateizmdir. Ünlü bir söyleyişle; "Panteistler Tanrıyı işten attı, Deistler Tanrıyı emekli etti, Ateistlerde onu öldürdüler." denmiştir. Deizm in güçlü etkisi, önce aydınlar arasında ve giderek halk arasında kendini göstermeye başlayınca kilise de boş duramazdı. Böylece kilise, Hıristiyan Tanrısı nı, deizmin Tanrısı karşısında tartışılmak üzere "Teizm" adı altında bir Tanrı-tasarımı biçiminde yeniden ortaya koydu. Kilisenin ileri sürdüğü Teizm kavramı, Latince de Tanrı demek olan "Deus"a karşılık, Grekçe de Tanrı demek olan "Theos"dan türetilmişti. Deizme karşın kendi Tanrı tasarımını ileri süren Kiliseye göre Teizm, eş deyişle Kişi- Tanrı cılık, bütün sınırlı ya da sonlu varlıkların şu ya da bu biçimde bağımlı bulunduğu, ama onlardan ayrı olarak var olan ve kişisel düzeyde sözü edilebilen bir Tanrı anlayışıdır. Başka bir deyişle, Tanrı ile evrenin bir ve aynı yani özdeş olmadığını, aksine evrenin Tanrıya ontolojik olarak bağımlı olduğunu savunan bir görüştür. Tanrıya insansal duygular yükleyen biçimine Kişisel Tanrıcılık, Tanrıyı tüm nesnelerin nedeni sayan biçimine Ussal Tanrıcılık denir. Teizmin Tanrısı, bilgisi, gücü ve istenci ile evreni yoktan var etmiş ve yine bilgisi, gücü ve istenci ile onu korumakta, yönetmekte, gözetimi ve denetimi altında tutmaktadır.

10 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 10 Kaza ve kadere egemendir. Buyruklarını kulları olan insanlara "vahiy" yoluyla iletir. Kutsal kitapları vardır ve bunlarla hem dünyasal hem de ölümden sonraki yaşamı düzenler. Her ölümlü, yaşamda yaptıklarının karşılığını alacak, buyruklara uyanlar ödüllendirilecek diğerleri ceza göreceklerdir. İşte evren, böyle nitelikleri olan bir Tanrının eseridir. Tanrı evrenin yaratıcısıdır, onun varlık şartıdır ancak kendisi onun ötesinde ve aşkındır. Eş deyişle evren Tanrının bir parçası, bir görünümü ya da bir açınımı değildir. Teizm önce deizme karşı olarak kilisece ileri sürülmesine karşın, daha sonra kiliseden bağımsız bir mezhep gibi yayılmaya başlamıştır. Teizmi benimseyenler bu görüşlerini, genellikle ussal kanıtlara ve deneyimlere dayandırmaya çalışmışlardır. Bu çaba özellikle Batı düşünce tarihinde, Tanrının varlığını kanıtlamayı amaçlayan görüşlerin gelişmesine yardımcı olmuştur. Deizm her ne kadar teizmin karşıtı olarak görünmekteyse de gerçekte değildir. Teizmin karşıtı ateizm ve giderek anti-teizmdir. En genelde deizm, teizmin bir alt başlığıdır. Deizm gibi, panteizm (kamu tanrıcılık) ve panenteizm (çift kutuplu panteizm) de teizmin birer alt başlığı konumundadır. Tanrıcılık kendi içinde aşağıdaki şekilde sınıflanabilir: 1. Kişi-Tanrıcılık + Ussal Tanrıcılık Teizm 2. Neden-Tanrıcılık ya da Yaratancılık Deizm 3. Kamu-Tanrıcılık ya da Doğatanrıcılık Panteizm 4. Çift kutuplu Kamu-Tanrıcılık ya da Diyalektik Tanrıcılık Pan-enteizm Tanrıtanımazlık (Ateizm) ise hangi çeşidi olursa olsun bir Tanrı kabulünü ya da inancını benimsemeyen ve lojiğine almayan üstelik ona ilgisiz olan bir görüştür. Ancak bir de anti-teizm vardır ki onun işlevi, Tanrıcılığın ileri sürülen her biçimine ve tasarımına karşı ussal yöntem ve önermelerle çürütme girişimleridir. Ayrıntılar bir yana üç büyük semitik din; Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık Teist yapıdadır. Deist, panteist, pan-enteist gibi görüşler bağımsız birer din durumuna gelememiş ancak bu görüşlerin savunucuları daha çok bu semavi dinlerin her hangi birinin kutlu kişisi olarak kabul edilmiştir. Bu akımları benimseyenler dıştan bu üç dinin şemsiyesi altında durmakta ama gizli olarak da kendi görüşlerini yalnızca kendi üyelerine bir giz olarak açmakta, birer gnostik, sufi, ermiş olarak davranmaktadırlar. Bruno, Boehme, Spinoza gibi filozofların ileri sürdüğü Tek-ilkeci (monist) panteizm görüşü giderek Tasavvuf içinde de benimsenmiştir. (Yahudi, Hıristiyan, Müslüman).

11 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 11 Panteizme göre, Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı dır. Tanrı, evren, insan ayırımı yoktur, böyle bir ayrım aklın yanılsamasıdır. Eş deyişle ontolojik olarak Tanrı, evren, insan bir ve aynıdır. Aşkın (transandantal) bir Tanrı var olmadığı gibi, her hangi bir yaratmadan da söz edilemez. Spinoza nın bu görüşü, ailesinin göç ederek ayrıldığı Endülüs İspanyası ndaki ünlü düşünür ve mutasavvıf Muhiddin-i Arabi den etkilenmiştir. Bilindiği gibi İbn Arabi nin görüşü "Vahdet-i Vücut" olarak ileri sürülmüştü. Ancak birçoklarının sandığının aksine, Spinoza nın panteizmi ile İbn Arabi nin vahdet-i vücud u birbirinin aynı değildir. Spinoza da Tanrı evrendedir ve evren kadardır. İbn Arabi de ise Evren Tanrıdadır ve bu durum Tanrıyı sınırlamamaktadır. İngiliz düşünürü White Head e göre, Tanrının her türlü değişmenin ötesinde değişmez bir niteliği ve bunun yanında bir de değişen ve oluşan niteliği vardır. Tanrı değişmeyen yanıyla devinimi başlatmıştır ve evrenin bilincindedir. Ancak yalnızca bu konumda kalmış olsaydı, ilk devindirici, özgür, öncesiz ve yetkin olarak kalacak ama varoluşa katılmamış olacaktı. Diğer yanıyla ise Tanrı değişme ve oluşma sürecinin içinde ve bilincindedir. Bu nedenle Tanrının evrende içkin (immanant) olduğunu söylemek de doğrudur, evrenin Tanrıda içkin olduğunu söylemek de. Tanrı-evren ilişkisi karşılıklıdır. Süreç felsefesi ışığı altında White Head le başlayan bu akıma "pan-enteizm" ya da "diyalektik teizm" denir. Pan-enteizme göre Tanrı hem değişmeyen (mutlak) hem değişen (göreli)dir. Hem zamanın içinde hem dışında, hem sonlu hem sonsuzdur. Aynı zamanda hem tikel hem tümel, hem neden hem sonuçtur. Hartshorne Tanrının bir soyut bir de somut yüzü olduğunu söyler. Soyut niteliğiyle Tanrı, mutlak, etkilenmez, erişilmez ve değişmezdir. Somut yanıyla ise etkilenir ve değişir. Tanrı bu iki niteliğinde de yetkindir. Ancak bu yetkinlik klasik teizmdeki gibi değildir. Oradaki yetkinlik değişmeyen donmuş bir yetkinliktir. Buradaki yetkinlik değişir, ancak bu değişme Tanrısal bir değişmedir. Yani yetkinliğe doğru değil, yetkinlik içinde bir değişme. Bu tanımla pan-enteizm hem deizmden hem de panteizmden ayrılır. Deizm Tanrıyı ilk neden olarak görür ancak evren ile etkileşimini ve ilişkisini kabul etmez. Bu nedenle Tanrı, evrenin dışında ve aşkın bir konumdadır.

12 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 12 Panteizm ise Tanrıyı evrenin içinde ve onunla özdeş varsayar. Tüm oluşum ve neden sonuçlar tanrısaldır. Artık Tanrı ilk neden değildir. Pan-enteizm Tanrıyı soyut yanıyla evrenin dışında ve aşkın, somut yanıyla evrenin içinde ve içkin biçimde çözümlemiştir. Tanrı kavramıyla ilgili düşüncelerden biri ve belki de düşünce ve özgür bilinç açısından en önemlisi Ateizmdir. Ateizm, genellikle olumsuz (negative) ateizm olarak; Tanrı ve Din fenomeniyle ilgilenmez, onu bilginin konusu saymaz ve metafizik bir sayıltı olarak yadsır. Ancak bir de olumlu (positive) ateizm ya da anti-teizm vardır ki bu görüş, tüm Tanrı tasarımlarına ve inancına ussal gerekçelerle karşı çıkmayı ve onları çürütmeyi kendisine iş edinmiştir. Ateizmin bu biçimi ontolojik olarak Tanrı sorunu nu ele alır, bir kavram olarak var olan Tanrı nın bir varlık olarak nesnel bir gerçekliği bulunduğu ya da anlık (zihin) dışında genel bir Tanrı veya Kişi-Tanrı nın var olduğu görüşünü yadsır. Sonra da bu tutumunu eyleme dönüştürerek din ve ilgili kavramları tümüyle kişilerin öznel dünyalarından ve toplumdan söküp atmaya çalışır. Bu bakımdan anti-teizm in uğraşısı çok kapsamlı ve çok yönlü zor bir uğraşı gerektirmektedir. Anti-teizm yoluyla ateist olmuş bir kişi, bir aktif ateist dir. Böyle birinin psişik durumu bazı psikologlarca teistlere benzetilmiştir. Çünkü olumsuz yönden olsa da bu insanların işi gücü (düşünsel anlamda) Tanrı ve dinle uğraşmaktır. Üstelik inanmadığı halde her türlü Tanrı tasarımını bilmek ve incelemek zorundadır. Anti-teist in durumu hapishane gardiyanına benzer. Kendini özgür saymasına karşın, işi gereği hapishaneden ve tutuklulardan ayrılamamaktadır. Günümüzde masonluk bilindiği gibi iki büyük obediyansa ayrılmış durumdadır. Her ikisinin de ritüelleri hiç bir dine doğrudan bağlı değildir. Ya da hiç bir inanç sistemini diğerine üstün tutmaz. Buna karşın tutucu masonluk olarak bilinen obediyansa bağlı masonlardan katılım koşu l u olarak teistik bir Tanrıya inanma gereği aranmaktadır. Bu da gösteriyor ki günümüz koşullarında bile teizm, deizm, ateizm sorunu varlığını toplumların içinde olduğu gibi masonluk bünyesinde de sürdürmektedir. Masonluktaki Evrenin ulu mimarı kavramına yakından baktığımızda, onun daha çok deizme yakın olduğunu anlamakta güçlük çekmeyiz. Spekülatif masonluk birinci Anderson yasası ile çalışmaya başladığında laik ve hümanist görüşü destekleyen deist bir Tanrı anlayışı ileri sürülmüştü. Ancak çeşitli baskılarla oluşturulan ikinci Anderson yasası yeniden teist bir nitelik kazandı. Kıta Avrupası ilk görüşü benimsemiş ve çalışmalarını bu yönde sürdürürken, İngiliz Masonluğu geri adım atarak teistik görüşe ön vermiş oldu.

13 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 13 Daha sonra çeşitli nedenlerin etkisi altında bu ayrım ülkemizde de gerçekleşti ve bir yan teist eğilim içinde kalırken diğer yan ilk biçimine bağlı olarak deist eğilimini sürdürdü. Teist, deist ya da ateist Tanrı tasarımı kabullerinin insan bilincinde oluşturduğu örgütlenme modeline bağlı olarak masonluğun "tolerans" ilkesine bakacak olursak; Teist bir bilinç, monoteist, panteist yapısıyla birlikte tek doğru, tek gerçek eğiliminde olacağından bütün iyi niyetlere karşın burada tolerans ilkesi çalışmaz. Bunun sonucu olarak da diğer insanların farklı görüşleri yaşam ve gelişim olanağı bulamaz. Aslında bu tutum ateistler ve anti-teistler için de geçerlidir. Onlar da farklı tasarım ve düşüncelere toleransla yaklaşamazlar. Bu iki yaklaşım karşısında deizm, her insana Tanrı tasarımında bile farklı olabilme özgürlüğünü tanımakla demokratik, laik ve insancıl bir yaşam için olanak ve ortam hazırlamaktadır. Deist bir Tanrı tasarımı bir Ülkü dür. Her insanın böyle bir ülküye moral olarak gereksinmesi vardır. Bu ülkünün Tanrısının masonlarca en belirgin özelliği "mimar" olmasıdır. Eş deyişle yapıcı dır. Bu demektir ki, her mason insanlık ülkü mabedini oluşturmak için bu yapıcı görevi üstlenerek insancıl bir dünyanın kurulmasına katkıda bulunur. Bu bağlamda bir insanın aydın-bilge bir insan olmasında herhangi bir Tanrı tasarımına ve inancına bağlı olma zorunluğu olmadığı gibi, ateist olması da zorunlu değildir. Aydın-bilge insan olmanın yolu, bilimsel bir tutum ile, ussal bir yaşam içinde, insan onuruyla var olma"yı başarmaktır. Teist bir insanın, inancına hiçbir gerçek kanıt bulması olanaklı olmadığı gibi ateist bir insanın da bir Tanrının var olmadığına ilişkin genel kabul görecek bir kanıtı yoktur. Buna karşın deist görüşe (tolerans altında) moral bir yaklaşım getirilebilir. Simgesel bir üçleme ile Tanrı-Doğa-İnsan ilişkisi, masonik ülküyü içine alacak bir biçimde şöyle tasarlanabilir. Bir yanda hiçbir biçimde kişileştirilmemiş, elçisi, vahyi, dinsel dogması olduğu ileri sürülmeyen ve her insanın kendi duyuncunda (vicdan) evrenin varoluşuna bulduğu bir yanıtın betimlenemez Tanrısı, Diğer yanda özgür bilinç ve istenciyle kendi sorumluluğunu kendi ellerine almış İnsan. Arada ise tek bir antlaşma var o da Doğa-Yasaları (Lex Naturalis); her iki yanın zorunlu uyması gereken tek anayasa bu olsa gerek.

14 A N A D O L U A Y D I N L A N M A V A K F I 14 İnsan bu doğa yasalarının bilincine ve teknolojisine ulaşmakla doğayı kendi için değiştirebilmekte ve özgürleşme sürecinde yol almaktadır. Öyleyse okunacak tek gerçek kitap vardır, o da Doğa-Kitabı dır. Okuma dili de "Bilim-Dili"dir. Ancak bilimsel ve ussal bir bilgilenme yoluyladır ki doğanın gizemine girilebilir ve ondaki gerçeklik bulunup açığa çıkarılabilir. Bununla birlikte, insanın erdemi ve bilgeliği de us ve yaşam dışından değil somut insan ilişkilerinin içinden ve yaşamın gerçekliğinden oluşturulmalıdır. Hiçbir duanın, hiçbir inancın ve hiçbir tapınmanın doğanın gizemlerinden tek bir gerçekliği açığa çıkardığı görülmemiştir. İnsanın bu evrende gerçek tek bir dostu var, o da Bir Diğer İnsan dır ve tek güvenilir yöntemi var, o da Bilimsel Yöntem"dir. Erdemlerinin de tek bir kaynağı var, o da İnsan Sevgisi dir ve de tek kıvancı var o da Özgürlük tür. SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA Mehmet S. Aydın DİN FELSEFESİ Selçuk Yayınları, Ankara, 1990 Durmuş Hocaoğlu SEKÜLARİZM, LAİSİZM VE TÜRK LAİSİZMİ Türkiye Günlüğü 29, Ankara 1994 KİTABI MUKADDES İstanbul 1976 TÜRK VE DÜNYA ÜNLÜLERİ ANSİKLOPEDİSİ Anadolu Yayıncılık Fasikül 80 Orhan Hançerlioğlu FELSEFE SÖZLÜĞÜ Remzi Kitabevi İstanbul 1982 Cemil Sena FİLOZOFLAR ANSİKLOPEDİSİ Remzi Kitabevi İstanbul 1976 Doğan Özlem GÜNÜMÜZDE FELSEFE DİSİPLİNLERİ Ara Yayıncılık İstanbul Alfred Weber FELSEFE TARİHİ Sosyal Yayınlar İstanbul 1991

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA DİN FELSEFESİ TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM 8. TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM.

İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA DİN FELSEFESİ TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM 8. TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM. Ünite : 8 TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM Prof. Dr. Metin YASA İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA DİN FELSEFESİ Sevgili Öğrenciler! Bugünkü dersimizde, Tanrı-evren ilişkisine açıklama gerektiren

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 İÇİNDEKİLER Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 I. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 23 A. Eğitim ve Öğretim 23 B. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 24 II.

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV 2+0 2 2 Ön Koşul Dersler Yardımcıları Amacı Öğrenme Bu dersin genel amacı; felsefe adı verilen rasyonel faaliyetin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı,

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.

Detaylı

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde

Detaylı

Hegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş

Hegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş 1www.ideayayınevi.com HAK KAVRAMI Giriş 1 Felsefi Tüze Bilimi Hak İdeasını, eş deyişle Hak Kavramını ve bunun Edimselleşmesini konu alır. Felsefe İdealar ile ilgilenir ve buna göre genellikle salt kavramlar

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

Skolastik Dönem (8-14.yy)

Skolastik Dönem (8-14.yy) Skolastik Felsefe Skolastik Dönem (8-14.yy) Köklü eğitim kurumlarına sahip olma avantajı 787: Fransa da Şarlman tüm kilise ve manastırların okul açması için kanun çıkardı. Üniversitelerin çekirdekleri

Detaylı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

AŞKIN BULMACA BAROK KENT AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm

Detaylı

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. 4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. Kazanımlar: 1- Immanuel Kant ın etik görüşünü diğer etik görüşlerden ayıran

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI

DERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE 1 Dersin Adı: Ortaçağ ve Rönesans ta Felsefe 2 Dersin Kodu: FLS 1012 3 Dersin Türü: Zorunlu 4 Dersin Seviyesi: Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 6 Dersin Verildiği Yarıyıl: 7 Dersin

Detaylı

...Bir kitap,bir mesaj!

...Bir kitap,bir mesaj! ...Bir kitap,bir mesaj! Bu dünyada ne yapıyorum sorusuna yanıt veren bir kitap Tüm soru ve şüphelerınize yanıt verebilecek bir kitap. Bu kitap sizin doğal olarak Tanrı dan ayrı olduğunuzu anlatacak, ancak

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı

Detaylı

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Antik Devir de eğitim, genel olarak müzik ve beden eğitimine önem verilmiştir.

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler İçindekiler xiii Önsöz ı BİRİNCİ KISIM Sofistler 3 1 Giriş 6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler 17 K a y n a k la r 17 Sofistlerin G enel Ö zellikleri

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı 1.ÜNİTE - FELSEFEYLE TANIŞMA A-Felsefe Nedir? Felsefenin

Detaylı

VI. ÜNİTE DİN FELSEFESİ

VI. ÜNİTE DİN FELSEFESİ VI. ÜNİTE DİN FELSEFESİ A. DİN FELSEFESİ NEDİR? 1. Dine Felsefi Açıdan Bakış 2. Teoloji ile Din Felsefesinin Farkı B. DİN FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI C. DİN FELSEFESİNİN TEMEL PROBLEMLERİ Ç. TANRI NIN

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ

FELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ FELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ FEL-101 Felsefeye Giriş Felsefenin temel problem, kavram, akım ve alt disiplinlerine genel bir giriş. FEL-103 Eskiçağda Felsefe Kredi (Teorik-Pratik-Lab.)

Detaylı

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL FELSEFENİN ANLAMI Philla (sevgi, seven) Sophia (Bilgi, bilgelik) PHILOSOPHIA (Bilgi severlik) FELSEFE

Detaylı

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal Test 5 1. İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan araştıran felsefi disipline ne denir?

Detaylı

Giorgio Colli, Felsefenin Doğuşu / Çev. Fisun Demir Dost Yayınları, Ankara, 2007, s. 94.

Giorgio Colli, Felsefenin Doğuşu / Çev. Fisun Demir Dost Yayınları, Ankara, 2007, s. 94. Giorgio Colli, Felsefenin Doğuşu / Çev. Fisun Demir Dost Yayınları, Ankara, 2007, s. 94. Dominique Folscheid, Felsefe Akımları / Çev. Muna Cedden Dost Yayınları, Ankara, 2005, s. 160. * Tanıtan: Tamer

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 1. BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber 2. BÖLÜM İMAN, AKIL VE BİLGİ İLİŞKİSİ / Ferit Uslu 1. Konuyla İlgili Temel Kavramlar...31 1.1. Aklilik...31 1.2. İman, Bilgi, Zan...32

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

SOSYOLOJİSİ (İLH2008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DİN SOSYOLOJİSİ (İLH2008) KISA ÖZET-2013

Detaylı

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.

Detaylı

VARLIK ve ZAMAN - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

VARLIK ve ZAMAN - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Doç.Dr. Haluk BERKMEN 1 / 9 Varlık hakkında eskiden beri varlık birçok düşünce üretilmiştir. konusu hakkında Felsefenin konuşmak temel Ontoloji demek konularından varlık bilimi biri yao Töz Nedir? Duyularla

Detaylı

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7.

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7. ÜNİTE:1 Felsefe Nedir? ÜNİTE:2 Epistemoloji ÜNİTE:3 Metafizik ÜNİTE:4 Bilim Felsefesi ÜNİTE:5 Etik 1 ÜNİTE:6 Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7 Estetik ÜNİTE:8 Eğitim Felsefesi 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

ONTOLOJİK KANIT VE AHLAK KANITI İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ. Prof. Dr. Metin YASA

ONTOLOJİK KANIT VE AHLAK KANITI İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ. Prof. Dr. Metin YASA 5 İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ Prof. Dr. Metin YASA 1 Ünite: 5 Prof. Dr. Metin YASA İçindekiler 5.1.... 3 5.1.1. Genel Anlamda Tanrı nın Varlığını Kanıtlamaya Duyulan Gereksinim...

Detaylı

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFE Felsefe, kavramlar yaratmayı içeren bir disiplindir.

Detaylı

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns Müslümanlar da Hristiyanlar da İsa ya inanıyorum derler. Peki bu ifade ikisi için de aynı anlamı taşıyor mu? Taşımıyorsa, farklar nelerdir? Bu çalışmada Kutsal Kitap a göre iman sözcüğünün anlamını öğreneceğiz.

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF

EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTE- LERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET 1 KOLAYAOF

Detaylı

İNSAN HAKLARI SORULARI

İNSAN HAKLARI SORULARI 1. 1776 Amerikan ve 1789 Fransız belgelerine yansıyan doğal haklar öğretisinin başlıca temsilcisi kimdir? a) J. J. Rousseau b) Voltaire c) Montesquieu d) John Locke 4. Aşağıdakilerden hangisi İngiliz hak

Detaylı

Arkadaşınız UNITE OGRENCI RAPORLARI VE YANIT KAĞITLARI. ICI P.K. 33 Bakırköy / İstanbul

Arkadaşınız UNITE OGRENCI RAPORLARI VE YANIT KAĞITLARI. ICI P.K. 33 Bakırköy / İstanbul 115 Yardımsever Arkadaşınız UNITE OGRENCI RAPORLARI VE YANIT KAĞITLARI Yerel ICI Bürosu Adresi: ICI P.K. 33 Bakırköy / İstanbul 116 ÖĞRENCİ RAPORU HAKKINDA TALİMATLAR Her üniteyi çalıştıktan sonra o ünitenin

Detaylı

TÜRKİYE DE MASONLUK TARİHİ 1

TÜRKİYE DE MASONLUK TARİHİ 1 TÜRKİYE DE MASONLUK TARİHİ 1 BOJİDAR ÇİPOF Dışarıdan, toplama bilgilerle, birtakım kitaplardan alıntılarla masonluk hakkında yazı yazanların bu konuda eksik olduğu görülür. Masonik yapılanmanın tam olarak

Detaylı

I. KİTAP: BATI FELSEFE GELENEĞİ: ÖĞRETİ VE KAVRAMLAR AÇISINDAN YAKLAŞIM FELSEFEYE GİRİŞ

I. KİTAP: BATI FELSEFE GELENEĞİ: ÖĞRETİ VE KAVRAMLAR AÇISINDAN YAKLAŞIM FELSEFEYE GİRİŞ I. KİTAP: BATI FELSEFE GELENEĞİ: ÖĞRETİ VE KAVRAMLAR AÇISINDAN YAKLAŞIM FELSEFEYE GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM İnsan kültürünün biçimleri: Büyü, din, bilim ve sanat... 17 1. Büyü...17 2. Teknik...19 3. Din...21

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM FELSEFENİN AMAÇLARI VE DEĞERLERİ 7

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM FELSEFENİN AMAÇLARI VE DEĞERLERİ 7 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM FELSEFENİN AMAÇLARI VE DEĞERLERİ 7 İKİNCİ KISIM YANLIŞ FELSEFİ TUTUMLAR DOGMATİZM, KRİTİSİZM, SEZGİCİLİK VE DOLAYSIZ ÖĞRETİLERİ 31 ÜÇÜNCÜ KISIM DİYALEKTİK MANTIK 73 DÖRDÜNCÜ KISIM

Detaylı

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı yaratmıştır. Tanrının inkarnasyonu olan oğul, günahın

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı İnsanın Evrendeki

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ BUDİZM Budizm, MÖ 6. yüzyılda Buda nın (asıl adı: Siddharta Gautama) görüşleri çerçevesinde oluşmuş bir dindir. Buda, ilhama kavuşmuş, aydınlanmış demektir. Hindistan da ortaya çıkmıştır.

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3) DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi DİNİ GELİŞİM Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi Bilişsel Yaklaşımda Tanrı Tasavvuru 1. Küçük çocuklar Tanrı yı bir ruh olarak düşünürler, gerçek vücudu ve insani duyguları

Detaylı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar 225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN

Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri 1994-2000 Lisans Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Pr. 2000-2003 Yüksek Lisans Hacettepe Üniversitesi Edebiyat

Detaylı

Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ. Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş

Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ. Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş OYUNUN TARİHÇESİ n Oyun insanlık tarihi kadar eskidir. n Çeşitli bilim dallarının çalışmalarında oyun, ilginç bir hareket noktası oluşturmaktadır.

Detaylı

ÜNİTE 7 İLAHİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE TARİHİ

ÜNİTE 7 İLAHİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE TARİHİ ÜNİTE 7 İLAHİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE TARİHİ ÜNİTE 7 ÜNİTE 7 ORTAÇAĞ FELSEFESİ / Patristik Felsefe Ortaçağ Felsefesi Orta Çağ felsefesi tarihsel dönem itibariyle ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü İyi ve kötü, yanlış ve doğru kavramlarını tanımlar, Etik bilincini geliştirmeye ve insanları aydınlatmaya

Detaylı

YILI ERMENİ OKULLARI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

YILI ERMENİ OKULLARI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE ÖĞRENME ALANI: İNANÇ 1. ÜNİTE: KUTSAL KİTAP VE HAVARİLER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. İlk Ders Genelgesi 1. Kutsal

Detaylı

Tanrı yı Tanıyor musunuz?

Tanrı yı Tanıyor musunuz? 10 Tanrı yı Tanıyor musunuz? İsa Mesih sonsuz yaşamı şöyle tanımladı: Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih i tanımalarıdır. (Yu. 17:3). Tanrı yı tanıyorum diyebilmek için Tanrı

Detaylı

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI 4. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 4.1. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kültürler arası etkileşimin hızlandığı

Detaylı

HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ 2

HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ 2 HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ 2 Geçen Hafta Feodal toplum Roma nın zayıflaması, kavimler göçü ve Cermen akınları Hıristiyan siyasi düşüncesinin dönemleri Doğu Roma Batı Roma Ayrışması Hıristiyanlığın din

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DEMOKRASİ KAVRAMI AÇISINDAN DEVLET VE DİN İLİŞKİLERİ

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DEMOKRASİ KAVRAMI AÇISINDAN DEVLET VE DİN İLİŞKİLERİ BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DEMOKRASİ KAVRAMI AÇISINDAN DEVLET VE DİN İLİŞKİLERİ Enes SANAL Ankara, 2014 Giriş Siyasal iktidar ile din arasındaki ilişkiler, tüm çağlar boyunca toplumsal

Detaylı

Bilimsel Bilginin Oluşumu

Bilimsel Bilginin Oluşumu Madde ve Özkütle 2 YGS Fizik 1 YGS Fizik Fiziğin Doğası başlıklı hazırladığımız bu yazıda; bilimin yöntemleri, fiziğin alt dalları, ölçüm, birim, vektörel ve skaler büyüklüklerle birlikte fizik dünyası

Detaylı

KANT FELSEFESİNDE PRATİK AKLIN ÖZGÜRLÜK POSTULATI

KANT FELSEFESİNDE PRATİK AKLIN ÖZGÜRLÜK POSTULATI KANT FELSEFESİNDE PRATİK AKLIN ÖZGÜRLÜK POSTULATI Yakup ÖZKAN Giriş Kant (1724-1804) 1, felsefi dizgesinde akıl eleştirisini kuramsal (teorik/nazari/kurgusal) akılla sınırlamaz. Akıl eleştirisini daha

Detaylı

ST. THOMAS AQUİNAS Muhammet Tarakçı, İz yay. 2006, 280 s. Sadi YILMAZ *

ST. THOMAS AQUİNAS Muhammet Tarakçı, İz yay. 2006, 280 s. Sadi YILMAZ * sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 15 / 2007, s. 209-214 kitap tanıtımı ST. THOMAS AQUİNAS Muhammet Tarakçı, İz yay. 2006, 280 s. Sadi YILMAZ * Ortaçağ genel itibariyle hem İslam hem de batı

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB211 3 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Bu Ders Şunları Yapmanıza Yardımcı Olacaktır

Bu Ders Şunları Yapmanıza Yardımcı Olacaktır 76 Ders 8 Kilise Üzerinde "Kilise" yazan birçok bina vardır. Bunlara güzel binalar ve katedraller, alçakgönüllü misyon binaları ve sade barakalar da dahildir. Kuleleri, haçları ve çanları vardır, bunlar

Detaylı

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENLERİNİN YETİŞTİRİLMESİNDE DEĞİŞİM VE GEREKÇELER Öğrencinin performansını yükseltmek istiyorsanız kaliteli öğretmen yetiştirmek zorundasınız Alan bilgisi Genel eğitim ve kültür dersleri

Detaylı

21.10.2009. KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ

21.10.2009. KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ KIŞILIK KURAMLARı GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ Kişilik Nedir? Psikolojide kişilik, kapsamı en geniş kavramlardan biridir. Kişilik kelimesinin bütün teorisyenlerin üzerinde anlaştığı bir tanımlaması yoktur.

Detaylı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Gotik Sanat Ortaçağ: Antik Çağ ın sona ermesinden (6. yüzyılın ilk yarısından) Rönesans a kadar olan yaklaşık bin yıllık dönem - klasik çağ

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI

FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI Kemal ULUOAG* Özne olan insan ile nesne olan doğa arasındaki, insan etkinliklerinin temeli, insanın doğayı kendi denetimine alma çabasıdır. Insan etkinliklerinin ve çabasının

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.2017 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 2016-2017 Ders Adı GENEL KAMU

Detaylı

HUKUK VE HUKUK BİLİMİ ÜZERİNE

HUKUK VE HUKUK BİLİMİ ÜZERİNE Prof. Dr. Vecdi ARAL HUKUK VE HUKUK BİLİMİ ÜZERİNE Wenn wir die Menschen behandeln wie sie sind, so machen wir sie schlechter, wenn wir sie behandeln wie sie sein sollten, so machen wir sie zu dem, was

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE CEVAP 1: (TOPLAM 7 PUAN) Galileo Galilei Dünya yuvarlaktır dediğinde, hiç kimse ona inanmamıştır. Bir dönem maddenin en küçük parçası molekül zannediliyordu. Eylemsizlik

Detaylı

I.İlkçağ, Ortaçağ Felsefesi ve Modern Felsefe (BİR PERSPEKTİF)

I.İlkçağ, Ortaçağ Felsefesi ve Modern Felsefe (BİR PERSPEKTİF) I.İlkçağ, Ortaçağ Felsefesi ve Modern Felsefe (BİR PERSPEKTİF) Felsefe Tarihi Perspektif Felsefede üç merkez vardır, bunlardan biri zemin tutularak diğerleri anlaşılır. Tanrı Kainat İnsan Felsefe Tarihi

Detaylı

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Editörler Prof. Dr. İsmail Erdoğan - Doç. Dr. Enver Demirpolat İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Yazarlar Prof. Dr. İsmail Erdoğan Doç.Dr. Enver Demirpolat Doç.Dr. İrfan Görkaş Dr. Öğr.Üyesi Ahmet Pirinç

Detaylı

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

Yakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için "hayal gücünün ürünü" tanımını yapmıştır.

Yakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için hayal gücünün ürünü tanımını yapmıştır. Yakın Çağ da Hukuk Yazan: Av. BURCU TAYANÇ Yakın Çağ, çoğu tarihçinin Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi ile başladığını kabul ettiği, günümüzde de devam eden tarih çağlarından sonuncusudur. Bundan dolayı

Detaylı

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI Ahlak ve Etik Ahlak bir toplumda kendisine uyulmaya zorlayan kurallar bütünü Etik var olan bu kuralları sorgulama, ahlak üzerine felsefi düşünme etkinliği. AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI İYİ: Ahlakça

Detaylı

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine asif philosopy/mış gibi felsefe deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar varmış gibi hareket edeceksin. Diğer yazımızda belirttiğimiz gibi İmmaunel Kant ahlak delili ile Allah'a ulaşmak değil bilakis O'ndan uzaklaşmak istiyor. Ne yazık ki birçok felsefeci ve hatta ilahiyatçı Allah'ın varlığının delilleri

Detaylı

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT 18. yüzyıl Aydınlanma Dönemi Alman filozofu ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT Yrd. Doç. Dr. Serap TORUN Ona göre, insan sadece çevresinde bulunanları kavrayıp onlar hakkında teoriler kuran teorik bir akla sahip

Detaylı

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος PLATON Kratylos PLATON (Atina, MÖ 427/428 - MÖ 347), antik Yunan filozofu ve Batı dünyasındaki ilk yüksek öğretim kurumu olarak kabul edilen Atina Akademisi nin kurucusudur. Hocası Sokrates, en ünlü öğrencileri

Detaylı

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET

Detaylı

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Türk toplumlarında ilk kez medrese denen eğitim

Detaylı

Aristoteles (M.Ö ) Felsefesi

Aristoteles (M.Ö ) Felsefesi Aristoteles (M.Ö. 384-322) Felsefesi -Aristoteles 17-18 yaşlarındayken Platon un Akademisine girmiş ve filozofun ölümüne kadar (367-347) 20 yıl onun derslerini dinlemiştir. Platon un öğrencisi iken ruhun

Detaylı

İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ

İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ Hayatın asıl etik anlamı, bizim iyi ve kötü sözcükleriyle tanımlayarak yol almaya çalıştığımız soyutluklardadır. Bu derece soyut ve kökenleri sıra dışı olan kavramlarla uğraşmak

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : OSMANLI TÜRKÇESİ Ders No : 0070040023 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

Kutsal Geometri DAYRE, ÜÇGEN VE KARE

Kutsal Geometri DAYRE, ÜÇGEN VE KARE "Kutsal Geometri" kavramı, sanatta ve mimaride olduğu kadar doğada da bulunduğu düşüncesiyle bizi yanıltabilir. Neden bazı öğeler kutsalken diğerleri değildir. Bu sorunun kolay bir cevabı yoktur. Ne var

Detaylı

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu

Detaylı

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2016-2017 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 7. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Romalılar Döneminde Bilim (devam) Romalılar

Detaylı

BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN GEORG JELLİNEK İN HAK VE DEVLET KURAMI

BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN GEORG JELLİNEK İN HAK VE DEVLET KURAMI BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN GEORG JELLİNEK İN HAK VE DEVLET KURAMI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII GİRİŞ...1 Jellinek in Yaşadığı Dönem, Hayatı, Eserleri ve Onu Etkileyen Düşünürler...5 1.1. Jellinek

Detaylı

ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4:

ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4: ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4: Normlar Hiyerarşisinin Denetimi ÜNİTE 5: Yargı Örgütü 1

Detaylı