VİNNETKA SİSTEMİ. (Sınıf Sistemi Bozulduğuna göre)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "VİNNETKA SİSTEMİ. (Sınıf Sistemi Bozulduğuna göre)"

Transkript

1

2 1. BAŞLANGIÇ VİNNETKA SİSTEMİ (Sınıf Sistemi Bozulduğuna göre) Asrımız psikolojisi, iki ferdin tamamen biribirine benzemediğini artık isbat etmiş ve her ferdi aynı tarzda terbiye edemeyeceğimiz esasını yeniden kökleştirmiştir. Bugün, bu husustaki kanaatleri hiç bir kuvvet sarsacak halde değildir. Bugün en tanınmış pedagoglar: Tedris ve terbiyenin netice vermesi isteniliyorsa her şeyden evvel, onun ferdî olmasına ehemmiyet vermek lâzım geldiğini bir iddia ve dava halinde ortaya atıyorlar. Onlara göre terbiyenin gayesi, çocuğun fıtrî olan istidat ve kabiliyetlerini şümullü bir surette inkişaf ettirmektir. Bu esası kabul edenler için sınıf halinde terbiyenin, muayyen ders saatlerinin, ders sistemlerinin, daha yukarıki sınıflara geçme tarzlarının ve imtihan şekillerinin istenilen şümullü inkişafı temine kâfi gelemeyeceği ve muasır insanı tatmin etkiyeceği çok kuvvetli bir dava haline gelir. Bu davanın müdafileri, ferdî tedris ve terbiyeyi temin için yeni yollar ve tarzlar aramak, yeni mektepler açmak istiyorlar. Bu yeni mektepler, Birleşik Amerika Devletleri nde Vinnetka kasabacığında açılmıştır ve istenilen yahut aranılan yeni tarzlarla yollar, bu mekteplerde tatbik edilmektedir. 2. VİNNETKA NEDİR VE NEREDEDİR? Vinnetka, Şigago'nun kenar mahallelerinden biridir ve burası âdeta bir küçük kasaba halindedir. Vinnetka kelimesi, Amerika - Hind lisanından bir kelime olup çok güzel yer manasına gelmektedir. Bu küçük kasabacık Mişigan gölünün bir zamanlar sık meşe ormanlarıyla kaplı olan şimal sahilindedir. Bir zamanki ormanlar yerinde şimdi geniş büyük bahçelerle çevrilmiş süslü, mükemmel ve azametli binalar 2

3 yapılmış, halka mahsus pek çok parklar açılmış; kasabanın etrafında mis kokulu çayırlar yetiştirilmiştir. Bu saha üzerinde ve bütün bu medenî eserler arasında ötede beride, insanların merhametsiz ellerinden kurtulup kalmış ve sanki bu arazinin eski halini hatırlatmak için bir lütuf eseri olarak bırakılmış - ufku kaplamış gibi duran - yaşlı ve azametli bir kaç meşe ağacı, hâlâ göze çarpmakta ve bu yerlerin mazisine şahitlik yapmaktadır. Bu güzel kasabacığın ahalisi arasında günde bir kaç defa evine otomobille gidip gelen bankerlerle sabah, akşam tramvaylarla şimendiferlere binebilmek için kaçışan fakir muhacir işçiler de vardır. Fakat bu iki sınıf halkı para, maddî ve içtimaî vaziyet biribirinden ayırırken her iki sınıfı da birleştiren bir nokta vardır ki o da: Çocuklarına hayatta daha iyi, daha emin bir istikbal temin etmek arzusudur. Vinnetka kasabası halkının çoğu Şikago fabrikalarında çalışan gündelikçiler ve büyük maaşlar alan memurlardır. Bir sözle, Vinnetka kasabası hemşerileri fakir insanlar değildir; hattâ birçoğu zengindir. Bu sebepten bura halkı parayı -Şarkta ve kısmen Avrupa da olduğu gibi- tembelliğe sevkeden, gurura ve kabalığa sebep olan, efendilik yapmağa, emretmeğe ve elden gelen her fenalığı işlemeğe yardım eden bir vasıta gibi değil; bir medeniyet ve manevî terakki âmili saymakta, ilmî ve ahlâkî ilerlemenin aleti gibi kullanmaktadır. Bunun içindir ki, Vinnetka halkı, para nevinden vasıtalarının büyük kısmını, kıymetli eserler meydana getirmekte kullanırlar ve yine bu sebeptendir ki bugün, Vinnetka kasabacığının mekteplerine, kasabacığın ve mekteplerin kütüphanelerine, müzelerine, tiyatro salonlarına ve diğer müesseselerine yalnız Amerika kasabaları değil; bütün dünya gıpta gözüyle bakmakta ve oradaki eseri takdirle anmaktadır. 3. VİNNETKA MEKTEPLERİ Vinnetka'da dört mektep vardır. Bunların üçü 5 11 yaşlarındaki çocuklara mahsustur. Bu, tahsilin aşağı kursudur. Fakat yaşlarındaki çocuklara mahsus yüksek kurs namı verilen mektepler de 3

4 vardır. Bunları bitiren çocuklar, Vinnetka ile diğer komşu kasabaların çocuklarına mahsus olmak üzere açılan liselere geçerler. Bugün, ferdî terbiye tecrübeleri umumiyetle hususî mekteplerde veyahut pedagoji enstitülerine merbut olan mekteplerde yapılmaktadır. Lâkin Vinnetka müstesnadır ve belki, ferdî terbiye sistemini tatbik eden ilk ve biricik şehir belediyesi mektebidir. Bu mekteplerin hepsi, Vinnetka belediyesinin verdiği iane ile yaşamaktadır senesinde, Vinnetka belediye meclisi, oradaki mektepler için iki milyon dolar vermiştir. Vinnetka daki mekteplerin üçünde 1500 talebe vardır. Bu mekteplerden biri, tamamen yeni plân mucibince tertip ve teşkil edilmiştir. Bu mektep, bir katlıdır ve 500 talebe içindir. Bu mektebe merbut bir ana sınıfı olduğu gibi atölyeler, imalâthaneler, matbaa ve kütüphaneler gibi daha birçok tesisat vardır. İnsan buraya girince kendisini an'anevî olan sıralar ve diğer tertibat ve teşkilâtıyla görmeğe alıştığımız alelade bir mektepte değil: her şeyin yalnız çocuklar için tertip ve teşkil edildiği bir Çocuk Evi nde hisseder. Burada çalışma ve ders yapma odaları çok aydınlık ve geniş pencerelidir. Pencerelere, çocuklar tarafından dikilmiş - işlenmiş perdeler asılmıştır. Odaların döşemeleri linoleum la kaplanmıştır. Duvarlar ve tavanlar kül rengi, bej veyahut yeşilimtırak renkte yağlı boya ile boyanmıştır. Beyaz boya kullanılmamaktadır. Döşemeler, tavanlar ve duvarlar ; her akşam yıkanmaktadır. Sıralar yerine, çocukların boylarına göre yapılmış masalar ve sandalyeler kullanılmaktadır. Masalar, hilâl şeklinde dizilmiştir. Muallimin masası arkasında makara ile hareket eden bir yazı tahtası vardır. Bu tahtanın bir parçası yukarı kaldırıldığı zaman, diğer bir parçası aşağı iner. Her sınıfın 1 bir kütüphanesi vardır. Kütüphanede bulunan kitaplar, talebeler tarafından ciltlenmiştir. Küçük çocukların çalıştıkları, ders yaptıkları odalar, evlerin odaları gibi döşenmiştir: Buralarda karyolalar, çiçek saksıları, içinde kuşlar bulunan kafesler, sarı ve kırmızı balıklar yüzen akvaryumlar ve diğer eşya vardır. Odaların duvarlarında çocuklar tarafından yapılmış resimler, takvimler, günün sühunet değişikliğini gösteren levhalar gibi şeylerle süslenmiştir. Her tarafta, ince bir zevkle sıralanmış ve 1 Sınıf yerine Vinnetka mekteplerinde derece - grad isini kullanılmaktadır. 4

5 bakılmış çiçekler vardır. Yemek salonu ile mutfak, hususî bir talebe heyeti tarafından idare edilmektedir. Avrupa da olduğu gibi Amerika da dahi iki tip İleri Mektep vardır. Bunların birincisi; okumak, yazmak, hesap yapmak gibi derslerle diğer birçok ilim ve fenlerin tedrisinde eski usulleri muhafaza eder. Lâkin buna mukabil, elişlerine, gezintilere, tabiat bilgisine ve güzel sanatlara önem vermek suretiyle müfredat programını genişletir. İkinci tip İleri Mektep ise en basit ve başlangıç nevinden talimi işlere ve derslere varıncaya kadar bütün talim ve tedris faaliyetini çok esaslı bir surette değiştirmek ve yenileştirmek ister. Vinnetka'daki mektepler, bu ikinci tip ileri mektepler dendir. Bu mekteplerde çocuklar, tarih, coğrafya saatlerinde kendilerine anlatılan şeyleri, gezintiler esnasında gördüklerini, laboratuarlarda yaptıkları tecrübeleri ve bunların neticelerini kendi sözleriyle ve doğrudan doğruya güzel sanatlardan biri vasıtasıyla arkadaşlarına yine çocuklar tarafından idare edilen toplantılarda anlatırlar. Bunlardan bazı mevzuları dramatize etmek ve aynı zamanda müştereken yapılan tecrübelere dair müzakereler ve münakaşalar yapabilmek için temel bilgilerin tedrisini mümkün olduğu kadar basitleştirmek ve daha muvaffak yapmak arzusuyla çalışmaktadır. Vinnetka mektepleri, bu mühim vazifeyi cesaretle omuzlarına almış ve bu özlü meseleyi halletmek için talim ve tedrisi, en basit görünen bilgilere varıncaya kadar ferdileştirmeğe karar vermiştir. 4. VİNNETKA MEKTEPLERİNİN GAYESİ Vinnetka mekteplerinde takip olunan gayeyi bir kaç nokta halinde hulâsa etmek mümkündür. 1) İlmî araştırmalar yaparak hangi bilgilerle hüner ve melekelerin bütün çocuklar için lâzım ve zarurî olduğunu bulmak, bulunan bu zarurî bilgilerin en muvaffakiyetli bir surette nasıl öğrenileceklerini tayin etmek; 5

6 2) Mektebin teşkilâtı ile idaresini ve tedris faaliyetini çocukların kendi mizaç ve ihtiyaçlarına göre dizerek ve düzerek her çocuğa, gösterdiği kuvvet, gayret ve kabiliyet nisbetinde ilerlemek imkânını vermek. Yani çocukların ferdî farklarını göz önünde bulundurarak talim ve tedrisi idare etmek. Malûmatı her talebeye bir arada, ayni zamanda ve ayni ölçü içinde öğretmek isteyen fakat muvaffak olamayan eski tedris tarzı yerine muhtelif zamanlarda ve her tipin kendine mahsus olan gayret ve iktidarı nisbetinde ayrı ayrı yollardan yürünerek umumî gayelere ulaşılmasını temin eylemek; 3) Müfredat programında görünen temel bilgilerle fenlerin en iyi bir tarzda öğrenilmesini temin etmek; aynı zamanda ferdin şahsiyetini işletmeğe yardım eden serbest, umumî kollektif işlere her vakit mümkün olduğu kadar fazla zaman ayırmak, lâkin bu işlerle asıl olan tedris işinin çeki düzenini bozmamak; 4) Mektepler, o suretle teşkil ve tanzim edilmelidir ki hem çocukları yaşlılar gibi hayat için lâzım ve faydalı işleri yapmağa alıştırsın, hem de onlara, mektep içinde iyi ve tabiî bir çocukluk hayatı yaşamak imkânını versin ve bütün bunlarla birlikte çocukların daha sonraki hayata, hakikî hayata hazırlanmaları işinin çocukluğa mahsus tabiî bir fonksiyon olduğunu ve bütün bu işlerin tedris faaliyetleri esnasında birbirine uygun ve birbirini tamamlayıcı mahiyette olmasını temin etsin!.. 5) Yukarıda kaydolunan gayelerin hepsinin mihveri olacak bir nokta daha var ki o da, çocuklarda, bütün insanların müsavi olduklarını kabul ettirecek, hayatlarını tayine, tanzime ve kendi kendilerini idareye yarayacak bir umumî hissin inkişaf ve terbiyesine yardım etmektir. 5. TEMEL BİLGİLER Vinnetka mekteplerinde Temel bilgiler meselesi vardır. Bu, ferdî tedrisin tabiî isteklerinden biridir. Her çocuk mademki ferdî bir mahlûktur. Mektep veyahut tedris faaliyetleri her ferdi, mümkün olan 6

7 en mükemmel inkişaf derecesine yükseltecektir. Böyle bir inkişaf mertebesine yükselmeği çocuk ta bir hak gibi ister. Böyle olunca, artık çocukların bir arada tedris edilmeleri usulü; yerini, talebenin ferdî inkişaflarını daha emin bir surette temin edecek usullere terk etmelidir. Her ferdiyeti tam bir surette inkişaf ettirebilmek için üç iş safhası lâzımdır: 1) Çocuğa, umum tarafından kullanılan bilgilerle hüner ve melekeleri esaslı surette benimsemek; 2) Çocuğa, kendi ferdiyetini izhar etmek imkânını vermek ve onu ihtiraî iş yapmağa sevk eyleme; 3) Çocuğun içtimaî bir varlık olarak kendisini gösterebilmesine imkân hazırlamak. Terbiye ve tedris ilmi o kadar yenidir ki yukarıki üç meselenin ancak birinci safhasını, yani herkes tarafından kullanılan ve her kesin bilmesi mecburî olan bilgilerin çocuklara nasıl öğretileceği mes'elesini tenvir edebilmektedir. Hakikaten çocuğa, temel olan ve herkes tarafından bilinmesi lâzım gelen bilgileri benimsetmek ve öğretmek için her şeyden evvel, bu bilgilerin neler olduğunu, bunları çocuklara en iyi bir tarzda nasıl vereceğimizi bilmek zarureti vardır. Fakat bunun için de herkese lâzım olan temel bilgilerden anlaşılan mana nedir, onu tayin edelim: 1) Temel bilgiler demek, bütün çocukların hayat içinde ve hayat şartlarına kendilerini uydurmak için muhtaç oldukları bilgilerle melekeler demektir. Meselâ bazı bilgiler vardır ki bir marangoz için elzemdir de, güzel sanatlarla uğraşan bir kimse için lüzumsuzdur. Keza bazı bilgiler de vardır ki, bir hekim için bilinmesi son derece zarurî iken bir tramvay biletçisi için bu bilgilerin hiç bir kıymeti yoktur. Bu misalin aksi de doğrudur. Lâkin öyle bilgiler de vardır ki, işledikleri sanatlar ve aradıkları menfaatler ne olursa olsun, herkes için ayni derecede lüzumludur. İşte bunlar, temel bilgileridir. Bunlara basit 7

8 veya iptidaî bilgiler de denir. Bunları öğrenmek, bilmek ve işe tatbik etmek, her çocuğun hakkı ve vazifesidir. 2) Bu vaziyet karşısında Vinnetka mektepleri; herkesin bilmesi zarurî olan esas ilimler hangileridir mes'elesini halletmek vazifesini üzerine almıştır. Diğer taraftan Amerika da Millî Terbiye ve Talim Cemiyeti denilen bir teşekkül vardır ki, bu da; diğer birçok mütefekkirlerin yaptıkları tetkikler yanında çok büyük ilmî araştırmalar yaparak bu mevzuu halle çalışmaktadır. Vinnetka mektepleri, bu tetkiklerle araştırmalardan çok istifadeler temin etmiş ve şahsî tecrübeler vasıtasıyla temel bilgilerin mühim bir kısmını bulup tamamlamış ve neticede her çocuğun bilmesi mümkün ve lâzım olan bilgilerin cins ve miktarını tesbit etmeğe muvaffak olmuştur. Son on sene zarfında pedagoji ve psikoloji ilimleri de, aritmetikte, dilde, okuma meselesinde temel bilgilerin neler olduğunu tayin etmek hususunda oldukça büyük ileri adımlar atmıştır. 3) Alelade mekteplere mahsus müfredat programlarının sahifelerine geçen lüzumlu bilgiler yanında birçok da lüzumsuz müfredat yığını ile mukayese edilecek olursa, temel bilgilerin dikkatimizi çekecek ve hayretimizi artıracak kadar az oldukları görülür. Yalnız bir şey var: Herkese lüzumlu olan temel bilgileri en iyi bir surette nasıl öğreneceğimizi tayin meselesine gelince, pedagoji ilmi, çok yazık ki, çok az şey tesbit edebilmiş ve istenildiği kadar ileri adımlar atamamıştır. Fakat ne de olsa, bu sahada yine bazı iyi şeyler yapılmamış değildir. Meselâ, Şikago üniversitesinde, bir metin okuyan çocuğun göz hareketlerinin resimleri alınmış ve bir nevi hareket edici levhalar hazırlanmıştır. Bu levhalar bize, çocuklara verilecek okuma materyalinin tipini ve bunun için lâzım olan en iyi temrin tarzlarını tayin etmek imkânını vermiştir. Temel bilgiler, hakikî mahiyet ve tabiatları itibarıyla bütün çocuklar için değişmez. 7 ile 8 in 15 yaptığını bilmek, inkişafta zayıf olan çocuklarla çok zeki ve dahi çocuklar içinde lâzımdır. Bu bir hakikattir. Lâkin bazı çocuklar bu bilgiyi diğerlerinden daha çabuk öğrenirler. Vinnetka daki halk mektepleri, çocukların, herkese lüzumlu olan 8

9 temel bilgileri öğrenmede gösterdikleri çabukluğun ayrılık ve değişikliklerini göz önünde bulundurmakta ve tedrisatı, buna göre idare etmektedirler. Meselâ, eğer bir çocuk 3 hafta zarfında bir mevzuu öğreniyorsa, diğer bir çocuk ayni mevzuu 2 3 ay zarfında öğrenmektedir. Vinnetka mektepleri, bunu göz önünde bulundurarak mevzuunu 3 hafta zarfında bitiren talebeye, diğer mevzua geçmek imkânını verdikleri gibi, aynı mevzuu işlemek için 3 ay çalışmağa muhtaç olan çocuğa da (mevzuunu muvaffakiyetle işleyeceği, tam bir surette benimseyeceği ve işlediği vazifenin teferruatına akıl erdireceği zamana kadar) o mevzu üzerinde durup çalışmasına imkân vermektedir. Çocuklar, akıl, zihin ve zekâ kabiliyetleri itibarıyla biribirinden farklı oldukları için biz, ya ağır işleyen ve geri kalan çocukları, çabuk işleyen ve ileri giden çocuklar hesabına sevk ve idare etmeği muvafık görmeliyiz. Onları yetiştirmek için zorlamalıyız ki bu neticede, onların makul ve mantıkî bir surette işlemelerine imkân bırakmayacak bir tarz olacaktır. Yahut ileri giden ve çabuk işleyen çocuklarla meşgul olup diğerlerini ihmal etmek icap edecektir. Veyahut ta, her çocuğa, tabiat ve ferdiyetinin icap ettirdiği imkânı vermek ve kendi mizacına mahsus olan çabuklukla işlemesine yardım edecek bir tedris tarzı takip etmek lâzım gelecektir. Vinnetka mekteplerinde kabul ve tatbik olunan tedris tarzı, üçüncü şekildir. Esasen, ferdî tedrisin mahiyeti de her çocuğa, mensup olduğa derecede (sınıfta) olgunlaşıncaya kadar çalışmak ve mevzuunu iyice benimsediğine kanaat hâsıl ettikten sonra, başka dereceye geçmek imkânını vermesiyle izah olunabilir. 6- PROGRAM Vinnetka mekteplerinin programı iki kısımdan ibarettir. Bu iki kısmın gayeleri ayrı olduğu gibi karakterleri de ayrıdır. Bu sebepten, iki aynı usulün tatbikini icab ettirmektedir. Programın birinci kısmında şu temel dersler vardır: Okumak, yazmak, matematik, tarih, coğrafya. Bu dersler her ferdin benimsemesi icabeden temel bilgileri ve hünerleri ihtiva etmektedir. 9

10 Programın ikinci kısmında: İçtimaiyat, temsil (dramatize), san'at, el ve teknik işleri v.s. gibi dersler vardır ki, bunlara içtimaî bilgiler, yahut ifade dersleri denir. Programın birinci kısmındaki derslerle, insanları inkişaf ve kemal dereceleri itibarıyla müsavileştirmek; ikinci kısma ait derslerle de çocukların ferdî istidat ve kabiliyetlerinin bütün tenevvülerine ehemmiyet ve tezahür sahası vermek gibi bir gaye takip olunur. Birinci kısma ait dersler, muhteviyat ve usul itibarıyla kat'î surette tayin edilmişlerdir. Diğer dersler ise her hususta serbest bırakılmıştır. Mektep işlerinin bu iki türlü faaliyeti, Vinnetka'nın en karakteristik ve birinci derecede kıymetli esaslarındandır. Vinnetka sisteminde programın birinci kısmı, biribirini takip eden aşağıdaki üç mertebe gözönünde tutularak hazırlanmıştır: Birinci mertebe; birinci kısma giren derslerin benimsenecek kemiyet ve keyfiyetlerini, takip edilecek gayelere göre tayin etmek suretiyle programın tekrar organize edilmesi işinden ibarettir. Bu mertebenin dayandığı esaslı vaziyet: Çocuğun inkişaf ve tekemmüle muhtaç olması ve bazı temel bilgileri benimsemek suretiyle bu kemal derecesine yetişeceği kanaatidir. Bu dersler için müşahhas ve hususî materyal seçilir ve bunların seçilmesinde daha ağır çalışan normal talebenin kuvvetleri göz önünde bulundurulur ve bu materyal, müşahhas mes'eleler ve mevzular halinde hem muallime ve hem talebelere verilir. Bu maksat için (hedef kartları ) hazırlanmıştır. Materyali standardize ederken, Vinnetka sistemi ayni zamanda bu materyali benimsemek için lâzım olan vakti de hesaplamış ve tanı bir ferdiyet esasına sadık kalmış bulunuyor. Alelade mektep şartları içinde çalışan daha zayıf talebeler, materyalin daha az kısmını ve daha fena olarak benimser. Çünkü bütün talebe için verilen çalışma zamanı ferdî değildir; herkes için birdir. Bu hal daha kuvvetli talebenin bu zaman içinde yaptığım, zayıf talebenin yapamamasını intaç eylemektedir. Hâlbuki Vinnetka sistemindeki şartlar böyle değildir. Orada, materyalin kemiyet ve keyfiyeti tesbit 10

11 olunmuştur. Bu sebepten her talebe, muayyen materyali, muayyen kemiyet ve keyfiyetiyle benimsemek için muhtaç olduğu kadar zaman sarf etmek imkânına maliktir. İkinci mertebe; zaman işine aittir. Vinnetka da zaman itibarıyla ferdiyet, yine burada hazırlanan ferdî materyal ile temin edilmektedir. Bu, Vinnetka da işleri organize etmeğe yarayan ikinci mertebeyi teşkil eyler. Bu materyal, talebenin tetkik bürosunun ve bu sistemin müessisi olan Dr. Vaşbörn'ün müşterek gayretleriyle tesbit olunmuştur. Bu materyal, tedrisin ferdîleştirilmesi meselesinde çok kıymetli bir rol oynamaktadır. Bu ferdî materyalleri, bir kaç nokta ile karakterize etmek mümkündür: 1) Ferdî materyal, her şeyden evvel, ilmî esaslara istinat ettirilmiştir; teşhis testleri esas tutularak hazırlanmıştır ve çocuklara, her fende gösterdikleri zafiyetlerle yaptıkları hataları tanımak için verilmiştir. Meselâ, eğer çocuklardan mühim bir kısmının 7 ile 8 i toplamakta, 6x7 nin kaç ettiğini bulmakta hata yaptıkları görülürse, bu terkipleri daha iyi benimsemek için onlara daha fazla temrin verilebilir. Diğer derslerde de bu tarzda hareket olunabilir. Ferdî materyal, benimsenmesi birçok ikinci derecedeki vâkıaları çocuğa anlatacak mahiyette olan ve birinci derecede mühim bulunan tipik vakıalarla hâllere istinat ettirilir. Meselâ, çocuk kitaplarıyla çocuk hayatında kullanılan kelimeler, en mühim ve temel olan hesap ameliyeleri tesbit olunur. Çocuğun dilde ve diğer bilgilere ait mevzularda ve hesapta hiç kullanmayacağı veya pek seyrek müracaat edeceği kelimelerin öğrenilmesinden ziyade çok ince tetkikler neticesinde tesbit olunan kelimelerle en mühim vakıaların ifadesi olan tabirlerin öğretilmesine ehemmiyet verilir. Bu gibi kelimelerle vakıaları keşfetmek için, Vinnetka'da ve bütün Amerika da birçok tetkik ve tecrübe serileri yapılmıştır ve yapılmaktadır. Washburn'e göre ferdî okuma materyali, Şikago üniversitesinde yapılan tetkiklerden alman neticelerin tatbiki mahiyetinde bir tecrübeden ibarettir. Okuma materyalinde kullanılan lügatler, Horne, Gayts gibi daha birçok psikologlar tarafından bulunmuş ve en çok 11

12 kullanıldığı tesbit olunmuş kelimelerden ibarettir. Bundan başka Vinnetka içinde ve Washburn'ün idaresi altında bir tetkik bürosu tesis edilmiştir. Bu büro, büyük ölçüde tecrübî tetkikler yapmak vazifesini üzerine almıştır. Okuma için tesbit olunan materyal, bu tecrübelere iştirak eden 1500 mektebe gönderilmiş ve orada tekrar tatbik ve tecrübe edildikten sonra, hâlihazırda okuma derslerinde tatbik ve mütemadiyen kontrol edilen materyal tesbit olunmuştur. Yapılan bütün bu tetkiklerle tecrübeler, Vinnetka'daki ilmî işin mahiyetini ve ayni zamanda ferdî materyalin karakterini anlatmağa kâfidir. 2) Materyali meydana çıkaranların gösterdikleri ikinci umumî karakteristik vasıf, bütün ferdî materyalin çocukça olmasıdır. Yalnız, materyalin çocukça olması, çocuğu tanıma nisbetine göredir. Materyalin dış ve iç şekline gelince bunlar, çocuk ihtiyaçlarına yabancı şeyler gibi görünmektedir. Meselâ, matematik materyali tamamen mücerret adetlerle ameliyelerden mürekkeptir. Eğer, bu ferdî materyalin, mektebin diğer bütün faaliyetlerinden tecrit edilerek kullanıldığı düşünülecek olursa, bu materyalle işlemenin çocuklar için cazip bir iş olmayacağı tahmin edilebilir. Lâkin Vinnetka'daki mektepler ziyaret edilecek olursa, tahmin edilen usancın, alâkasızlığın baş göstermediği görülür. Çocuklar, orada, belki bu işin muvakkat bir zaman için olduğunu idrak ettikleri için büyük bir gayret ve alâka ile çalışmakta ve az sonra, çok canlı içtimaî hakikatlerle karşılaşmaktadırlar. 3) Vinnetka sistemindeki ferdî materyalin en mühim karakteristik ciheti, bunların çok kıymetli bir kendi kendini teşkil ve terbiye vasıtası olmalarıdır. Bu sistemle işlenirken, her çocuğa bir kılavuz defter verilir. Bunun Talebeye! başlıklı bir mukaddimesi vardır. Bu mukaddime talebeye, elindeki defteri nasıl kullanacağına dair bazı yollar göstermektedir. Bundan başka, işe başlayacak olan talebeye, muallim tarafından lüzum görülünce, basit ve doğrudan doğruya işe ait şifahî izahlar da verilir. Bundan sonra talebe kendi keyfine, daha doğrusu, elindeki kılavuz defterle baş başa bırakılır. Bu defter, talebeye; her müteakip 12

13 hareket tarzım gösterecek ve yaptığı hataları düzeltmesine yarayacak şekilde tertip edilmiştir. Çocuğa kendi kendisini ve kendi eserini tashih ettirmek; ferdî materyalin ve ferdî tedrisin çok mühim bir kendi kendini teşkil cephesidir. Muhtelif ferdî materyali burada tetkik etmece lüzum olmadığından, yalnız ilk okuma materyalini alarak umumî bir fikir vermeğe çalışacağım: İlk okuma için ferdî materyal: Her talebeye okumak için şu materyal verilir: 1. Altlarında hikâyecikleri yazılı 35 tane resimli kart. 2. Öğrenilecek (okunacak) 7 kart. 3. Satır halinde koparılmağa müsait 7 tane zımbalı kart. 4. Satırların yapıştırılmasına mahsus 4 kâğıt. 5. Benim Okuma Kitabım dan bir numune. Çocuklar, bu materyali mektep hayatlarının başlangıcında alırlar. Mektebe yeni gelen çocuklar, bir kaç haftayı serbest faaliyetlerle içtimaî tanışmağa tahsis ederler. Bu çocuğun mektebe gelmeden evvelki hayatı ile mektep arasında rabıta tesisi için yapılır. Fakat öğrenme meseleleri cephesinden bu bir iki haftalık vaktin kıymeti fazladır. Çünkü çocukların lügatlerini zenginleştirmesinde ve zengin tecrübelerle ileride işlenecek elan pek çok müşahhas tasavvurları çocuklara kazandırmış olmasında çok mühim roller oynamaktadır. Bu devreden sonra çocuklara, yukarıda sayılan materyal verilir. İlk materyal altlarında 3-4 satırlık bir hikâye yazılı olan 35 resimli karttır. Bu 35 kart anahtar denilen hikâyeleri ihtiva etmektedir. Çocuk, evvelâ her resim altında bulunan hikâyeciği okumağı öğrenir. Bu hikâye ile resmi, çocuk evvelden tanır. Çünkü bu hikâyeler üzerinde durulmuştur. Çocuğun şimdi yapacağı yeni iş, hikâyenin ifadesi olan işaretleri tanımaktır. Çocuk ; resme ilişik olan hikâyeyi resimle karşılaştırarak öğrendikten sonra, ayni hikâyenin yazılı olduğu diğer bir levhayı alır ve bu defa, resimlerin yardımı olmadan onu okumağa çalışır. Bunu da muvaffakiyetle yaparsa, çocuk ayni anahtar hikâyeleri 13

14 ihtiva eden ve büyük harflerle basılmış olan resimsiz öğrenme (okuma) kartını alır. Bu kartlardan birinde, dört kare halinde ve birinci neviden dört küçük hikâye vardır ki bunlar, birleşince daha büyük ve tam bir hikâyecik meydana getirir. Bu kartlar, bütün hikâyeyi resim yardımı olmadan okumanın daha ileri bir derecesini teşkil eder. Terkibi mahiyette olan bu kartlar, çocuğu, tahlil işine de sevk eyler: Bu kartların her birinin arkasında eğer hikâyeyi okuyabilmişse tanıması ve bilmesi lâzım gelen kelimeler vardır. Bu kelimeler, daha sonraları, ayrı kelimeler veya cümleler yapılacak işler için birer test ve anahtar gibi kullanılır ve bu maksat için de müteakip materyal alınır. Bu zımbalı 7 karttır; hikâye okuma kartlarının aynidir. Yalnız, her satır makassız koparılacak tarzda üst ve altından delinmiştir. Üzerinde cümleler yazılı olan ve koparıldığı zaman her satın bir şerbet manzarası arzeden bu kâğıtları çocuk alır; okuma (öğrenme) kartının üzerine koyar ve ayrı ayrı kelimeleri okumağa çalışır. Daha sonraları, hususî fonetik materyal yardımı ile çocuk fonetik temrinler yapar ve tahlil ede ede ayrı harfleri tanımağa başlar. 4) Dört kâğıtta da diğer kartlarla öğrenilen okunan hikâyeler yazılıdır. Yalnız bunlar, daha küçük harflerle yazılmıştır. Çocuk, kâğıtları tedricen keser ve bu kesilen parçalarla resimleri yazı ile ve hikâye halinde ifade etmeğe çalışır. Bu suretle çocuk, kendisine mahsus bir okuma kitapçığı tertip etmiş olur. Lâkin ayni zamanda kendisine matbu bir okuma kitabı da verilir. 5) Bu, çocuğun Benim Okuma Kitabım denilen ve kendisine numune olarak verilen kitaptır. Bunda okumaya ait diğer materyal vardır. Bu kitap, o suretle tertip edilmiştir ki, eğer çocuk kartlardaki ilk hikâyeciği ve onda bulunan kelimeleri ayrı ayrı okumağı öğrenmişse, matbu okuma kitabında bulunan ilk hikâyeciği kendi kendisine öğrenebilir. Çünkü karttaki hikâyelerde bulunan kelimeler, matbu okuma kitabındaki hikâyede, muhtelif terkipler halinde kullanılmıştır. Bütün okuma için ayni tarz takip olunmuştur. Okuma kitabının birinci ve ikinci kısımlarındaki hikâyelerde kartların serileriyle öğrenilen kelimenin muhtelif terkipleri kullanılmıştır. Bu 14

15 kelimeler, çocuğa, iki kısımdan ibaret olan tütün okuma kitabını kendi kendine ve ferdî bir surette öğrenmek imkânını verir. Muallim için materyal: Talebeye ait olan materyalden gayri ve onlara ilâve olarak muallim için de bir seri materyal vardır. Onlar: 1. Materyalin nasıl kullanılacakları hakkında muallime kılavuzluk yapacak tafsilâtlı izahlarla birlikle talebe kitabından bir kopya. 2. Talebeninkiler gibi resimli 35 hikâye kartı. Yalnız bu kartlar, çok büyütülmüştür ve peşinen yapılacak grup işlerinde kullanılmağa elverişli bir hale getirilmiştir şer kelimeyi ihtiva eden 12 büyük kart ki, bunların her biri cümle ve hikâyecik teşkilinde kullanılmak için kesilip çocukları yoklamağa elverişli olacak gibi tertip edilmiştir. Okuma materyalinden başka Vinnetka'da fonetik temrinler için hazırlanmış ve kullanılmakta bulunmuş olan hususî materyal de vardır. Bu materyalin nazariyesi: Bu materyalin ve bilhassa tahlilî okumanın istinat ettiği nazariyeye çok tipik bir Amerikan nazariyesi olarak bakılabilir. Çünkü bu materyalle işleyen çocuk, evvelâ aldığı hikâyeciğin hepsini resimler yardımıyla okuyor. Ondan sonra, o hikâyeciği teşkil eden kelimeleri tanıyor. Bundan sonra da öğrendiği kelimelerin yardımıyla daha geniş manada okuma temrinleri yapıyor. İlk okuma için kullanılan bu materyal, kendi kendini teşkil etmenin başlıca vasıtalarından olan okuma vetiresinin benimsendiği daha ileri derecelerde (sınıflarda) kullanılan materyalden daha as faydalı veyahut kendi kendini teşkile daha az yardımcı olmaktadır. Lâkin bu sahada Vinnetka'da yapılması lâzım gelen ve düşünülen her şey yapılmış ve en mühimi, çocuklara ferdî surette işlemek ve kendi ölçülerine göre ilerlemek imkânı verilmiştir. 15

16 Bir tenkid: Bütün iyi cihetlerine rağmen bu materyal ile Vinnetka'da tatbik olunan bütün ferdî teknik tarzının bası kusurları da vardır. Bunlar arasında daha aşağıda ayrıca söyleneceği gibi Vinnetka'daki sistemin ferdiyetçiler yetiştirmiş olmasını mühim bir kusur görenler ve ileri sürenler vardır. Lâkin bu itirazlar pek esaslı değildir. Bundan başka Vinnetka'nın ferdî tekniğine, ananevi sınıf usulü içinde kalarak tedrisat yapanların görüş hususiyetleriyle itiraz etmek de doğru değildir. Vinnetka'ya karşı yapılacak itirazlar, daha serbest ve yeni tip mektepler bakımından yapılırsa ehemmiyetli ve kıymetli olabilir. Bu tarzdaki itirazlardan biri: Vinnetka sistemi, temel bilgilere ait ders mevzularını olduğu gibi onların öğrenilmesini ve benimsenmesini de muayyen tekniklere ve teknik faaliyetlere istinat ettirmektedir. Meselâ, talebenin öğrenmesi lâzım gelen kelimeler, öğrenme vetiresinin derecelerine tâbi olacağı merhaleler, hep evvelden tayin olunmuş ve kılavuzlar tarafından gösterilmiştir. Vakıa, bütün bunlar, Vinnetka'da körü körüne tatbik olunmaz. Lâkin başka yerde ve mekteplerde bu işlerin mihanikileşmeyeceği temin olunabilir mi? Vinnetka daki ferdî sistemi tam olarak karakterize edebilmek için birinci mertebe ile alâkadar olan bedel kartlarının ne olduğunu da kısaca görmek lâzımdır. 7. HEDEF KARTLARI Vinnetka'daki programın her temel ders için hususî ve muayyen müşahhas meselelerle tekrar teşkil edildiği yukarıda kaydedilmişti. Bu müşahhas meseleler, hedef kartlarına temel olacak noktaları ortaya atarlar. Bunun için, her çocuğa, ona her vakit kılavuzluk yapacak bir hedef kartı verilir. Yukarıda, kartın gayesi, kullanılış tarzı ve anlaşılması için çocuklara ve ebeveynlerine ait izahlar vardır. Bunlardan sonra, bu kartlarda her esas ders için iki hane açılmıştır. Bu hanelerin solda bulunanına, talebenin birer birer yeneceği müşahhas gayeler yazılmıştır. Bu gayelerden her birinin karşısında boş bir yer bırakılmıştır. Buraya muallim, her meselenin (gayenin - hedefin) 16

17 halledildiği tarihi yazar. Talebenin muayyen hedefe yetişip yetişmediğini tayin işi yukarıda söylediğimiz testler yardımıyla kontrol edilir. Yaptığı işlerden dolayı talebeye numara atılmaz. Tarih, vazifesini bitirdiği tarih kaydolunur. Hedeflerin karşısına muallim tarafından konulan bu tarihler; meselenin hai ve gayesin istihsal edildiğini anlatılır. Bu suretle, tarihler; talebenin ilerleyiş derecesini tayin etmek için birer ölçü vazifesini görür. Talebe vakıa bir müşahhas meseleyi halletmek ve onun halli ile takip olunan gayeye varabilmek için istediği gibi ve arzu ettiği kadar çalışabilir. Lâkin zaman hususunda da riayet edilecek bazı kayıtlar vardır. Gayelerin yazılı bulunduğu hane, kesik hatlarla kısımlara bölünmüş, bu suretle 6 hanecik daha hâsıl olmuştur. Bu hanelere, her ağır işleyen fakat çalışkan ve işi seven talebe tarafından 8 hafta zarfında bitirilmesi icabeden vazifeler - işler yazılmıştır. Orta kabiliyetli bir talebenin bu 8 hafta zarfında biraz daha fazlasını; çok istidat ve kabiliyetli olanların ise, haneler arasında gösterilen materyalden çok daha fazlasını geçmiş bulunması lâzımdır. Bütün bu izahları ihtiva eden hedef kartının çocuk ebeveynlerine de gönderildiği düşünülürse zaman hususunda tahmin olunan serbestliğin o kadar mühim olmadığı anlaşılır. Hedef kartının asıl ehemmiyetini başka yerde bulabiliriz: O da, hedef kartının her çocuk için ne derece ilerlediğini hem kendisine, hem muallimine ve hem de ebeveynine gösterecek bir grafik manzarası arzetmesidir. Hedef kartındaki bütün kayıtlara rağmen, bu ilerleme tamamen ferdîdir. Çünkü hedef kartı, her ne kadar muayyen bir zaman içinde tahminen ne kadar materyal alınmasını tayin ediyorsa da bunun ne zaman alınabileceğini tayin etmektedir. İşte bu vaziyet her çocuğa, herhangi bir mevzu üzerinde istediği gibi, kâh daha ağır ve yavaş kâh daha çabuk yürümek ve bir bilgiyi veyahut bir sınıfı kafiyen tekrarlamamak imkânını vermekte, yani eski mektebin ipka cezasını kaldırmaktadır. Hattâ bir talebe, aynı zamanda ve ayni odada ikinci derecenin (sınıfın) matematik konuları üzerinde çalışabileceği gibi, ileri üçüncü derecenin okumasını ve başlangıç üçüncü derecenin yazı işlerini de yapabilir. 17

18 8. VINNEKA'DA TEKNİK Vinnetka mekteplerinde bir muallimin 30 ve daha fazla çocukla çalışmasındaki tekniği kısaca tasvir etmek istersek şöyle diyebiliriz: 1. Her çocuğun bir gayeler-mevzular kitabı vardır. Bu kitapçıkta her talebenin meselâ hesaptan öğrenmesi ve yetişmesi lâzım gelen temel bilgilerin - gaye ve mevzuların - miktarı, bu vazifeleri yapma zamanı, yapılan işin doğruluğu gösterilir. Burada okumakta ve anlamakta muhafaza edilmesi lâzım gelen kitapların isimleri, dilde benimsenmesi lâzım gelen tenkit unsurları ile cümle teşkilâtı ve diğer bütün öğrenilecek mevzular, ayrı ayrı gösterilmiştir. Bu gayeler - mevzular kitabı ayni zamanda yapılan işlerin miktarını gösteren kılavuz vazifesini de görmektedir. Çocuk, bu gayeler kitabım her vakit gözönünde bulundurarak kendi kendine öğrenilmesi lâzım gelen amelî işleri, temrinleri yapar, kendi iş ve vazifelerini kendi kendisine düzeltebilir. Talebe, kendi amelî iş defterlerinden ve onlardaki mevzulardan birini bitirdiği zaman, amelî bir test üzerinde çalışmağa başlar. Bu testi kendisi kullanır, kendisi tashih eder. Bu tarzda çalışan çocuk, mes'uliyet duygusuyla yaşar. Eğer çocuk, bu amelî testle istenilen inkişaf derecesine varacağına kanaat hâsıl ederse o zaman, muallimine müracaat eder. Ondan, kendisine real bir test vermesini ister. Bu, imtihan testidir. 9. İMTİHAN TARZI Vinnetka muallimleri, her çocuğun öğrenmesi mümkün ve bilmesi lâzım olan temel bilgilerin miktarım tespit ettikten sonra, talebenin hal ve vaziyetini, umumî ölçüye yani bilinmesi zarurî olan temel bilgilere göre öğrendikleriyle kazandıkları melekelerin miktar ve derecesini her zaman ölçmeğe yardım edecek testler hazırlamışlardır. Bunlar açık, tam ve mükemmeldir. Çocuklardan biri, her hangi bir ilim sahasında veyahut bir ihtisas işinde muayyen bir derece ve seviyeye geldiğini, işlerini hazırlayıp bitirdiğini anlayınca ve kazandığı bilginin doğruluğuna kanaat edince, 18

19 öğrendiği ve hazırladığı sahada imtihan edilmesini o sahayı idare eden muallimden rica eyler. Muallim de o talebenin hazırlığını testlerle yoklar. Talebeler, bu imtihanlara kendi kendilerini hazırlayabilsinler ve noksanlarını telâfi ederek daha mükemmel bir hale gelsinler diye muallimler; temrin ve tatbikat materyali seçmişler ve bunları, çocukların kendi başlarına okuyup öğrenecekleri kitaplara yazmışlardır. Bu tatbik ve temrin materyali; çocukları, bildikleri materyalden bilmediklerine ve müteakip materyali adım adım götürür, talebenin bilgi, marifet ve maharet sahasında ilerlemelerine imkân verir. Bir talebe, her hangi bir ilim veya fenne ait imtihanı muvaffakiyetle alınca, derhal müteakip dereceye geçer ve başka mevzular üzerinde çalışmağa başlar. Arkadaşlarının ayni imtihanı almasını beklemediği gibi, kendisinle diğer ilim ve fenlere ait imtihanlarını tamamen almasına da hacet yoktur. Temel ilim ve fenlere dair, sınıf imtihanları yoktur. Her çocuk, kendisi için fakat kendi istidat ve kabiliyeti ve kendi saikleri derecesinde işler. Bu sisteme göre yapılan tedrisatta, zamandan azamî derecede tasarruf edildiği gibi, öğrenilenlerin çok iyi bir surette benimsendiği de görülmekte ve bu hal, dikkat ve hayreti celb eylemektedir. Vinnetka mekteplerinde talebenin iki saat zarfında elde ettiği muvaffakiyet, alelade mekteplerde ancak dört saat zarfında temin olunabilir. Lâkin mevzular, yine bu sistemde olduğu kadar esaslı bir surette öğrenilmiş olmaz. Talebenin yaptığı tedris işi tamamen şahsidir, müstakilanedir, serbesttir. Çocuk ayni mevzu üzerinde isterse, birbiri arkasından bir veyahut iki hattâ daha fazla saat çalışabilir yahut iki - üç saat zarımda iki -üç mevzu üzerinde durup meşgul olabilir. Vinnetka mekteplerinde takrir tarsı yoktur. Alelâde mekteplerde takrir ve tahkiyeye tahsis olunan zaman, Vinnetka'da, talebenin kendi kendisini göstermesine yardım edecek işlerle içtimaî faaliyetlere ayrılmıştır. Tahminen her sabah ve öğleden sonra, tedris zamanının 19

20 yarısı temel bilgilere, taallûk eden ferdî iş ve faaliyetlere tahsis olunmuştur. Sabah ve öğleden sonraki iş zamanın diğer yarısı da kollektif ihtiraî işlere ayrılmıştır. Muallimin ve mektebin vazifesi, çocuklara teker teker ve gruplar halinde çalışmak imkânım hazırlamak ve çocukları, bu imkânlardan istifadeye sevk ve teşvik etmektir. Çocukların yazı temrinlerinde ve meselâ; mektebin gazetesi olan gazete muharriri nde, san'at işlerinde, daha küçüklerin el işlerinde, daha büyüklere mahsus olan atölye işlerinde, çocuklara daima icad etmek ve kendilerinde bulunanı ifade eylemek imkânı verilmekte ve bu cihete çok dikkat edilmektedir. Musikide de ayni ideal takip olunmaktadır. Vinnetka mekteplerinde talebeler, bildiğimiz manada imtihan kılıklı yoklamalara tâbi tutulmazlar. Her talebenin muayyen bir dersi veya bir kaç mevzuu vardır. Bunları muvaffakiyetle bitirince müteakip mevzulara geçebilir. Fakat bunun için talebe, muayyen miktarda mevzu üzerinde muvaffakiyetle çalıştığı kanaatini hâsıl ettikten ve testleri hal eyledikten sonra, muallimine gider öğrendiklerinin kontrol edilmesini ister. Eğer talebenin, bu mevzularda elde etmesi lâzım gelen %100 derecesine geldiği görülürse o saman, ayni mevzu ve meseleler üzerinde tekrar çalışması ve onlar iyice benimsediğine kanaat getirdikten sonra, kontrol için muallimine müracaat etmesi lâzım gelir. Eğer bir talebe, bir sene için kendisine verilen iş ve vazifeleri, sene sonundan evvel, muvaffakiyetle bitirirse o zaman, ayni sene içinde, kendisine, daha yüksek dereceye ait mevzuların üzerinde çalışmak hakkı da verilir. 10. DERS YAHUT İŞ ODALARI Her odada, muhtelif derecede çalışan talebeler bulunabilir. Sınıf sistemi kaldırılmıştır ve bu, Vinnetka'nın en hususî ve karakteristik vasıflarından biridir. Talebeye çok defa, bildiklerini tekrar tekrar dinleten ve zayıf talebe hesabına kuvvetli talebeyi bildiği mevzular üzerinde durmağa mecbur ederek ona, vakit kaybettiren ve kendi terakkisini zayıf arkadaşları hesabına durduran yahut zayıf talebeyi, 20

21 ilerleyen talebenin muvaffakiyetleri karşısında ye'se atan ve çocuk psikolojisine uymayan sınıf sisteminin atılıp yerine her talebeye kendi kuvvetleri nisbetinde terakki imkânı veren Vinnetka sistemi, başlı başına bir kazançtır. Ders odalarında çalışan çocuklar, istedikleri gibi hareket etmekte tamamen serbesttirler: İsterlerse birbirine yardım edebilecekleri gibi, lüzum gördükleri herhangi bir meseleyi, istedikleri zaman, muallimlerine takrar tekrar sorabilirler. Bir taraftan, talebenin, yaptıkları işlerin doğru olup olmadıklarını kendi kendilerine kontrol etmeleri, diğer taraftan muallimlerin, imtihanları peşinen hazırlamaları; buradaki muallimlerin vazifelerini, alelâde mekteplerde çocukla çalışan ve onların hazırlıkları ve imtihanlarıyla uğraşan muallimlerinin işlerinden çok daha hafifletmiştir. Kendi kendilerine çalışan çocukların tasarruf ettikleri zaman, Vinnetka mekteplerinde, kollektif işlere ve ayni zamanda tav'î ifadenin inkişafına alelade mekteplerden fazla ehemmiyet verilmesini ve dikkat edilmesini temin eylemektedir. Ders odalarında çalışma: Bu hususta bir fikir verebilmek için bir kaç misal almağı münasip gördük: Ana sınıfında: Ana sınıfı, mektebin hazırlama şubesidir ve birinci derece namıyla anılmaktadır. Buraya girilince, odanın bütün cenup tarafının büyük ve geniş bir pencereden ibaret olduğu görülür. Oda, umumiyetle çok cazip ve ince bir zevkle tanzim edilmiştir. Burada, odanın umumî rengi ile ahenktar düşen beyaza boyanmış küçük masacıklar, küçük iskemlecikler vardır. Odanın orta yerine döşenmiş güzel kilimcikler üzerine bazı çocuklar oturmuş vaziyette ya bir şeyle meşgul olur veyahut piyano dinlerler, Bazan da hakikî çocuk hayatından alınmış bir hikâyeyi anlatan muallim hanımın etrafına toplanırlar. Onu, büyük 21

22 bir dikkat ve alâka ile dinlerler. Muallim hanım, hikâyeyi anlatırken yerine göre sesine tatlılık, sertlik verir; elleriyle hareketler, yüzünün muhtelif çizgileriyle mimikler yapar. Hikâye biterken veyahut çok defa olduğu gibi, hikâye esnasında ve bilhassa sonlarında muallimin sesi: müziğe, şarkıya, hareketleriyle mimikleri de ritmik hareketlere ve danslara çevrilir. Biraz sonra, müzik ve dans birleşir. Daha sonra da öğrenilen melodinin ahengi ve sesi yardımıyla anlatılan hikâyenin dramatize edilmesine geçilir. O zaman, erkek çocuklardan bazıları masaları dizmeğe; karyolalar ve diğer ev eşyasını yerleştirmeğe; kız çocuklar ise hikâyenin kahramanları sayısı kadar kuklalar dikmeğe ve hazırlamağa başlarlar. Öğleden sonra, kuklalı tiyatro hazırlanmış olur. Temsil, büyük bir alâka ile takip ve takdir edilir. Bazan odanın bir köşesi, mukavva kutularla tahta sandıklardan yapılmış bir köy manzarası alır. Ve yine çok defa, bir müzik parçası ve ona refakat eden şen bir oyun veya dans bu manzarayı canlandırır, tamamlar. Bu manzara içinde çocukların çalınan musiki parçasını, çeşit ritmik hareketlerle ve serbest vaziyetlerle, anladıkları gibi ifade etmeleri, sıçrayıp kalkmaları, ince hareketler yapmaları ne kadar cazip olur. Diğer odalarda olduğu gibi bu odada dahi talebeye kılavuzluk eden muallimin oyunlarda ve bütün tedris faaliyetlerinde birçok hususîliklerini her an görmek mümkündür. Vinnetka'daki hazırlama şubeleri yahut ana sınıfları hiç bir gaye takip etmezler, Bu sınıfların açılması ve yaşatılması ile yapılmak istenen şey, çocuklara karşılıklı anlaşma esasına dayanan içtimaî itiyatlar kazandırmak ve ayni zamanda, çocukların yaratıcılık kudret ve kabiliyetlerini inkişaf ettirmektir. Birinci sınıfta: Bir ziyaretçi, çocukları muhtelif saatlerde muhtelif işler üzerinde çalışırken bulabilir. Eğer, ziyaret edilen ânda çocuklar, dil üzerinde çalışıyorlarsa, alfabesiz kıraat yaptıkları görülür. Bu esnada çocukların 22

23 bazıları, öğrenilen matbu yazılı kelimelerin basarî şekillerini alarak bunlardan başlı basma hikâyeler tertip ederler. Diğer bazıları ise, bu basarî şekillerden yalnız cümleler yaparlar. Her çocuk, kendi kuvvet ve kudretinin müsaadesi nisbetinde çalışır. Ayni cins işi yapan çocukların sayısı azdır. Muallim hanım çocuklar arasında dolaşır, onlarla şakalaşır, işlerine bakar ve bazılarının işini düzeltir. Bazı çocukları bir araya toplar, onlara sessizce bazı izahlarda bulunur. Çocuklar ne ile meşgul olurlarsa olsunlar, sınıfta hâkim olan hava, tam bir serbestlik içinde ciddî iş yapıldığını ifade eder. Zaman gelir çocuklara süt dağıtılır. Küçükler, içleri boş saman çöpleriyle hem sütlerini içerler; hem de cümlelerini ve hikâyelerini tertibe devam ederler. Bu küçük kahvaltıdan sonra çocuklar en yakın bir zamanda yaptıkları müşahedelerle gezintiler esnasında aldıkları intibaların canlı tesirleri üzerinde konuşmağa başlarlar. Meselâ; gidilen ve görülen yer, eğer bir çiftlik idiyse, onun modelini yapmak isterler. Çiftliğe temel olmak üzere bir bakkal çocuğunun mektebe getirdiği bir sandığın dibi alınır. Talebeden bir zümre, gider: çekiçlerle çöpleri getirir, çiftlik binasını kurmağa; diğer bir grup ta, çiftlikte görülen av ve kümes hayvanlarının modellerim yapmağa; kız çocuklardan bazıları da çiftlik sahibini; onun hanımını ve uşaklarını temsil edecek kuklaları hazırlamağa başlar. Talebeler, en mütenevvi işler ve faaliyetler içinde ve kat'iyen zayıflamayan bir alâka ile günü geçirirler. Talebenin çalışmaları, suni ders zilleriyle ve ders saatleriyle kesilmez. Fakat araya, çok defa, iş zamanından daha uzun teneffüsler ve oyunlar da girer. Mektep zili sabahleyin ve öğleden sonra, yalnız mektep içindeki işlere başlama ve bu işleri bırakma zamanını anlatmak için günde iki defa çalınır. Matematik odasında: Bu odaya giren her ziyaretçi, çocukların canlı alâkaları ve kendi kendilerine faaliyetleri karşısında hayran kalır. Sabahleyin çocuklar, hiçbir merasime tâbi olmadan, evlerine girdikleri gibi girerler. Adet hükmüne girmiş olan selâmdan sonra, her gelen 23

24 çocuk kendi dolabı önüne gider, sokakta giydiği ayakkabılarını çıkarır. Ayağına sandallarını geçirir. Elbisesi üstüne giydiği palto veya mantosunu atar; kurşunî önlüğünü giyer. Bundan sonra hiçbir haricî tesire tâbi olmadan kendi masasına gider, yerine oturur ve arkadaşlarının toplanmasını yahut mualliminin gelmesini beklemeden çalışmağa başlar. Hiçbir çocuk kitap veya defterini açmak veyahut işe haşlamak için ders zilinin çalmasını beklemez. Her talebe, kendi kendine ve tam bir serbestlik içinde çalışır. Bazıları, rakkamları yazar; bunları muhtelif adetlere böley temrinleri yapar. Bu ameliyeyi eğer ilk defa ve yeni olarak öğrenecekse, evvelâ aritmetik kitabını açar, bu bahse ait olan kısmı okur, anlar; ondan sonra çalışmağa başlar. Halledilecek meseleler, en kolaydan başlayıp zorlara doğru gitmek üzere tertip edildiği için, bunların hallinde zorluk çekmez. Kitapta, temrin olarak gösterilen meseleleri hallettikten sonra, bulduğu neticeyi hesap kitabında gösterilen cevapla mukayese eder; yanlış ise, tekrar halletmeğe ve hatanın neden ileri geldiğini aramağa başlar. Eğer, yenilemeyecek bir zorluk karşısında kalır ve işin içinden çıkamazsa, o zaman, aritmetik daha ileri bulunan arkadaşlarının kendisine yardım etmesini ister. Bayan öğretmenin yardımına pek seyrek hallerde ihtiyaç hâsıl olur. Talebe çalışırken, Bayan Öğretmen de çocukların aralarında dolaşır; talebenin uğradığı müşkülleri tam vaktinde karşılar, ne yapmak ve nasıl çalışmak lâzım geldiğini onlara gösterir. Bayan öğretmen, kendi yardımına ihtiyaç ve lüzum gösteren her talebeye ayrı ayrı yardım eder. Bütün sınıfa toplu olarak yardımda bulunmağa ihtiyaç hâsıl olmaz. O gün için tayin olunan aritmetik vazifelerini bitiren bazı çocuklar; öğretmenden izin almağa lüzum görmeden matematik odasını terk eder ve meselâ, İngilizce odasına geçer. İngilizce odasında: Bu odaya girilirse, ya çocukların büyük bir masa etrafına oturdukları veyahut bir ev odası tarzında döşenmiş sınıfın muhtelif köşelerine dağıldıkları görülür. Herkes nerede olursa olsun, kendisi için çalışır. 24

25 Tedrisat, tamamen ferdî olarak cereyan eder. Daha zeki ve müstait olanlar, daha ileride bulunur. Daha zayıflar geride kalırlar. Buradaki talebeler arasında meselâ sekizinci vazifeyi bitirenler olduğu gibi, henüz ikinci vazifeye yeni başlamış olanlar da vardır. Her çocuk, kendi mevzuu üzerinde çalışır. Öğretmen, burada da, çocuklar arasındadır: her zaman ve herkese istenilen yardımı yapmağa hazırdır. Oyun: Oyun vakti gelince, bir kaç ders odasından çıkan çocuklar, oyun sahasına doğru giderler. Orada, beden terbiyesi muallimi talebeyi beklemektedir. Talebe gelince Bayan Öğretmen, onların birbirleriyle müsabaka yapacak birkaç gruba ayrılmalarına yardım eder. Bu teşkilat bittikten sonra çocuklar, oynamağa başlarlar. Bayan öğretmen, seyirci vaziyetinde kalır yahut çocuklarla birlikte oynar; oyunları neşe ile takip eder. Oynanan bütün oyunlar, çocukların spor ve arkadaşlık hislerini inkişaf ettirecek tarzda tertip ve teşkil edilmiştir. Oyun vakti bitince çocuklar, söyledikleri bir marşın ahengine ayak uydurarak muntazam yürüyüşle ders odalarına doğru yollanırlar. Az sonra, oyun yerine başka çocuklar gelirler. Müzik ve şarkı: Oyun oynayan ve bir marş söyleyerek sahadan ayrılan birinci grup çocukların arkasından gidilirse, bunların şarkı ve müzik kabinesine girdikleri görülür. Piyano başında bekleyen veyahut bir hava çalmakla meşgul olan Bayan Öğretmen, talebenin kabineye girdiğini görünce, çaldığı parçayı bırakır. Talebe toplanınca, piyano ile bir işaret verir. Talebe susar. Bundan sonra, Bayan öğretmen çalmağa başlar. Talebe, evvelâ millî bir melodi öğrenir veyahut öğrenilen böyle bir melodiyi tekrarlar. Bundan sonra, bu melodi, ritmik hareketlerle canlandırılır. Musiki melodisi ile yapılan hareketler arasındaki rabıta, çok tabiî; hareketler, çok güzel olur. Burada her çocuk, yine ferdî bir surette yaptığı ve uydurduğu hareketleri, yalnız melodinin taktine değil; ayni zamanda arkadaşlarının yaptıkları hareketlere de uygun düşürmeğe 25

26 çalışır; hattâ buna çok dikkat eder. Çünkü böyle bir mecburiyet altında çalıştığını ve bunun lüzumunu bilir. Bu tarzdaki ritmik jimnastikler, çocuklardaki içtimaî hisleri kuvvetlendirecek ne güzel bir vasıta olur. Hattâ isterse bu sistem Demoor un, Dunkan'ın veyahut Daikroz'un olsun, vaziyet değişmez. Çocukların yorgunluk hissettiklerini görürse, Bayan öğretmen, piyanoyu bırakır ve bu defa onlara edebî bir eseri; bediî ve sanatkârane bir surette okumağa başlar. Bu okuyuşta, sesin şiddet ve sür'at kaideleriyle melodisi çok itinalı bir surette muhafaza edilir. Bayan öğretmen okurken talebeler, kendilerini metne o kadar verirler ve ruhlarını okunan parçaya o kadar bağlar ki, sanki hiç nefes almazlar; yerlerinde mıhlanmış gibi dururlar. Parçanın okunması bittikten sonra, hikâyenin kahramanlarını tenkide ve onların her birinin seciyelerini tahlile geçerler. Bu işi, mektepte henüz üçüncü veya dördüncü senesini geçirmekte olan çocuklar yaparlar. İçtimai ilimler: Vinnetka yı gezen Çekoslovakyalı bir pedagog yazıyor: İçtimaî ilimlerin nasıl tedris edildiklerini görmek istedik. Fakat bunun için 12 yaşındaki çocukların ders odalarını görmek lâzımdı. Gittik. Ders odasında çalışan talebeden bazıları Vaykinglere ait hikâyeleri okumuşlar, bazıları da bu hikâyeleri okumamışlardı. Vaykinglerin öğrenilmesi, ayni zamanda cesur Norveçlilerin tarih ve coğrafyasını da öğrenmeği temin ediyordu. Vinnetka mekteplerinde tarih ve coğrafya, bir ders (bir ilim) gibi tetkik ediliyordu. Vaykingleri okurken talebeden bazıları harita çiziyorlar; diğer bazıları, daha evvel çizdikleri haritalar üzerinde, bu kahramanların yaşadıkları yerleri işaret ediyorlardı. Talebeler, Vaykinglerin yaşayışlarını ve yaşadıkları yerleri bu tarzda öğrendikten sonra, dramatize işi başladı. Talebeler, gelecek haftanın günlerinden birini Vaykingler günü yapmağa karar verdiler. Bunun için de, ders odalarını Vaykingler salonu haline getirmek istediler. Evvelâ, Vaykinglere kılavuz ve reis olacak adamın oturacağı tahtını 26

27 yaptılar. Kız çocuklardan bir grup, evlerinden getirdikleri küçük kilimlerle tahtı süslediler. Diğer bir grup erkek çocuklar, Vaykinglerin kullandıkları kayıkları yapmağa, üçüncü grup da Vaykinglerin ok ve yaylarını, kargılarını v.s. yi hazırlamağa başladılar. Bütün bu işler esnasında talebeler, bu maksat için öğrendikleri millî Norveç şarkılarını soyuyorlardı. Bu arada, talebeden biri, elinde, kasap dükkânlarının birinden alınan bir öküz boynuzu olduğu halde ortaya çıktı. Talebenin neşesi birdenbire arttı, ruhî haleti değişti. Talebeden en iyi resim yapan bir kaç kişi, hikâyelerde yazılı olduğu gibi, boynuza, içki kadehim temsil edecek şekli vermeğe başladılar. Bütün bu hazırlıklar esnasında her talebe gücü yettiği ve istidadı müsaade ettiği nisbette faaliyet gösteriyordu. Sahne tertibatı da yapıldıktan sonra, umumun tenkit ve nezareti altında hikâyenin dramatize edilmesi provalarına başlandı. Hikâyeyi temsil edecek aktörler, talebe tarafından ve talebe arasından seçilmişti. Vaykingler günü gelince, bütün mektep talebesi ders odalarındaki işlerini bıraktılar; salona gelerek dramatize edilen Vaykingler hikâyesi ni seyrettiler. 11. VİNNETKA'NIN İÇTİMAÎ CEPHESİ Vinnetka, ferdî tedris sistemini tatbik etmekle içtimaîlik vasfını ve içtimaî muhit yaratmak kabiliyetini kaybetmiş değildir. Vinnetka'da da çocuklar, gruplar teşkil etmektedirler. Ve bu gruplar, şeklen bağlar gibi görünen lâkin hakikatte bağlayamayan akademik ilim ve fenlerle değil, serbest ve normal bir içtimaî yaşayışla birbirine bağlanmışlardır. Çocuk grupları onların akademik istidatları esasına göre değil, içtimaî temayülleri ve kabiliyetleri göz önünde bulundurularak meydana gelmiştir. Bu suretle teşekkül eden gruplar, Vinnetka'daki talimi işlerin ikinci cephesini teşkil eyleyen bütün faaliyetleri geçebilmektedir. Vinnetka'nın bu ikinci yani yaratıcı içtimaî cephesi, Amerika daki progresif mekteplerin çoğunda yapılan işlerden esas itibarıyla fazla ayrılmasa bile zamanımızda ve resmî mekteplerde, çocuklar için 27

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME 34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME Aynı konudaki 96 sayılı sözleşmenin onaylanması sonucu yürürlükten kalkmıştır ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1933 Kanun Tarih ve

Detaylı

V Ön Söz Birinci fasıl: İşletme İktisadının Esasları 3 A. İşletme ve işletme iktisadının mahiyeti 3 I. İşletmenin mâna ve tarifi 3 II. İşletme iktisadı ilminin mahiyeti 8 III. İşletme iktisadı ilminin

Detaylı

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI ARASINDA TÜRKİYEDE BİR ÇALIŞMA ENSTİTÜSÜ KURULMASINA MÜTEALLİK 13 SAYILI EK ANLAŞMA Milletlerarası Çalışma Teşkilatı (Badema Teşkilatı diye anılacaktır.)

Detaylı

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu Türkisch Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu Veliler için Bilgiler Januar 2008 / Türkisch 2 / 6 Zürih Kantonu İlköğretim Okulu Hedefler ve Hedefe Yönelik Görüşler Zürih kantonunda devlet ilköğretim okulu

Detaylı

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım:

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım: Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım: Listede zımpara müstesna - ki yalnız iki, üç yüz tonluk bir tenakus göstermiştir,

Detaylı

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun 626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun (Resmî Gazete ile ilâm : 14. V. 1958 - Sayı: 9906) No. Kabııl tarihi 7115 7. V. 1958

Detaylı

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME Bu sözleşme, ILO'nun temel haklara ilişkin 8 sözleşmesinden biridir. ILO Kabul Tarihi: 18 Haziran 1949 Kanun Tarih

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Genel Hükümler... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımı... 1 İKİNCİ BÖLÜM...

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Genel Hükümler... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımı... 1 İKİNCİ BÖLÜM... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Genel Hükümler... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımı... 1 İKİNCİ BÖLÜM... 2 Fen Adamlarının Gruplandırılması... 2 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM... 4 Fen Adamlarının Yetki ve... 4

Detaylı

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN 3287 KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 7478 Kabul Tarihi : 9/5/1960 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 16/5/1960 Sayı : 10506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 41 Sayfa : 1019 Kanunun

Detaylı

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2 ÇOCUKLAR İÇİN ÇOKLU ZEKÂ GÖZLEM FORMU Öğrencinin Adı Soyadı: Cinsiyeti: Tarih: Sınıfı: Lütfen formda yer alan her ifadenin sizin için ne derece uygun olup olmadığını aşağıdaki beşli dereceleme ölçeği üzerinde

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe !! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir.

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir. Meskenler ve Umuma Mahsus Binalar Sağlığı Hakkında Genelge Tarihi:01.05.2000 Sayısı:5844-2000/33 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü SAYI : B100TSH0100005-5844 KONU : Meskenler

Detaylı

DİN EĞİTİMİ - 7. Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI.

DİN EĞİTİMİ - 7. Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI. DİN EĞİTİMİ - 7 Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com Öğretim Yöntemleri Eğitim tarihimiz boyunca klasik yöntemler başarı ile uygulanmıştır. Günümüzde de uygulanmaya devam edecektir.

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. Vergi İncelemeleri Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. İncelemeye yetkili olanlar tarafından lüzum görüldüğü takdirde inceleme,

Detaylı

M. EMİN SARAÇ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ

M. EMİN SARAÇ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ Neden M. EMİN SARAÇ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ M.Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi, Arapça, İngilizce ve Rusça hazırlık sınıfı olan, Fen ve Sosyal Bilimler Lisesi Programı uygulayan Türkiye nin en seçkin

Detaylı

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944 hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944 Madde 1 - İstanbul Yüksek Mühendis Okulu, bütün hak ve vecibeleriyle birlikte İstanbul Teknik Üniversitesi olarak bu kanun hükümlerine göre teşkilatlandırılmıştır.

Detaylı

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun - 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun (Resmî Gazele ile neşir ve ilâm : 24/V/9S3 - Sayı : 2409) No. Kabul tarihi 23 - V -933 BÎRİNCİ MADDE İstatistik umum müdürlüğü; umum müdürlük, müşavirlik,

Detaylı

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim Sohbetler *Tatilde neler yaptık? *Hava nedir? Hangi duyu organımızla hissederiz? *Tatildeyken hava nasıl değişimler oldu? *Müzik dendiğinde

Detaylı

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ ETKİLİ ÖĞRENME, uygun yöntem ve teknikleri kullanarak öğrenme amacını gerçekleştirmektir. ETKİLİ ÖĞRENME İÇİN, Zamanı planlama, Çalışma ortamı düzenleme, Etkili okuma, Etkili

Detaylı

SHAPYY. HEDEF 2. Belirtilen şekillere ait kartı bulur

SHAPYY. HEDEF 2. Belirtilen şekillere ait kartı bulur SHAPYY HEDEF -1. Oyunu ve kurallarını tanır. 1-1 Oyunun adını doğru söyler 1-2 Oyunun bir grup uygulaması olduğunu belirtir. 1-3 Oyuna ait parçaları tanır. 1-4 Uygulamaya başlamak için gerekli parçaları

Detaylı

Erken (Filizlenen) Okuryazarlık

Erken (Filizlenen) Okuryazarlık Erken (Filizlenen) Okuryazarlık Hazırlayan: Berrin Baydık Hazırlayan: Berrin Baydık 1 Okul ve okul sonrası başarı için gerekli. 0-8 yaş Doğumdan okul yaşına kadar geçen sürede yalnızca okuma değil, yazma

Detaylı

TÜRKÇE MODÜLÜ BİREYSEL EĞİTİM PLANI (TÜRKÇE DERSİ) (1.ÜNİTE) GÜZEL ÜLKEM TÜRKİYE

TÜRKÇE MODÜLÜ BİREYSEL EĞİTİM PLANI (TÜRKÇE DERSİ) (1.ÜNİTE) GÜZEL ÜLKEM TÜRKİYE (1.ÜNİTE) GÜZEL ÜLKEM TÜRKİYE KISA DÖNEMLİ MATERYAL YÖNTEM- i doğru kullanır. 1 2 3 4 Söylenen sözcüğü tekrar eder. Gösterilen ve söylenen nesnenin adını söyler. Gösterilen nesnenin adını söyler. Resmi

Detaylı

1933 Üniversite Reformu. ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı. Durmuş Demir. İYTE Fizik Bölümü

1933 Üniversite Reformu. ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı. Durmuş Demir. İYTE Fizik Bölümü 1933 Üniversite Reformu ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı Durmuş Demir İYTE Fizik Bölümü 1 Haziran 1453: Sultan Mehmed, Ayasofya ve Pontokrator manastırlarını medreseye çevirtir; önde gelen bilim insanları

Detaylı

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ I- Açıklama Sizi tam olarak tanımladığına inandığınız her cümlenin yanına 1 yazın. Eğer ifade size uygun değilse, boş bırakın. Sonra her bölümdeki sayıları toplayın. Bölüm 1 Nesneleri

Detaylı

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1 by Mehmet- omeruslu06 1 3. Bayrağımızdaki hangi renk daha fazladır? 1. Sınıfımızdaki arkadaşlarımızın her siyah A. B. kırmızı birinin farklı güçlü yanları var. Mesela, Elif. Çizdiği resimleri Ahmet beyaz

Detaylı

3. Yazma Becerileri Sempozyumu

3. Yazma Becerileri Sempozyumu http://zikzakgrup.com/ OKUL ÖNCESİ MEKANİK YAZMA SÜRECİ MODEL HİKAYE PLAN, OLMA UNSURLARI SÜSLEME VE SÜRECİ YARATICILIK SUNUM VE ÖLÇÜM TÜRLER Anlama Ses Birlikte yazma Karakter Konu, Fikir, Noktalama

Detaylı

AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI

AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI ESKİ METİN YÖNETİM KURULU VE SÜRESİ: Madde 7: Şirket işlerinin idaresi, genel kurul tarafından, hissedarlar arasından en çok üç yıl

Detaylı

10 Mayıs 2009 tarihinde uygulanan Pep-r Gelişimsel Ölçeği Değerlendirme Sonuçları: Kronolojik Yaş : 3 yaş 9 ay

10 Mayıs 2009 tarihinde uygulanan Pep-r Gelişimsel Ölçeği Değerlendirme Sonuçları: Kronolojik Yaş : 3 yaş 9 ay C. C. 17 Ağustos 2005 doğumlu bir erkek çocuğudur. Eylül 2008 yılında Londra da bir anaokuluna başlamıştır. Annesi, yaşıtlarıyla kıyasladığında aynı iletişim becerilerini gösteremediğini düşündüğünden

Detaylı

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi Ayın Testi Prof. Gardner yıllar boyu hâkimiyetini sürdüren, insanların tek bir zekâya sahip oldukları IQ denen zekâ anlayışını kırdı. Gardner'a göre insanların sahip oldukları çoklu zekâların her biri

Detaylı

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU Konusu: İlgili Mevzuat: Bakanlık İl Müdürlükleri ile Eğitim Merkezi Müdürlüklerinde düzenlenen çiftçi eğitim kurslarında teknik ve sağlık hizmetleri sınıfındaki personelden öğretici/uzman öğretici veya

Detaylı

İTALYAN OKULLARI NASIL DÜZENLENMİŞTİR?

İTALYAN OKULLARI NASIL DÜZENLENMİŞTİR? İTALYAN OKULLARI NASIL DÜZENLENMİŞTİR? Eğitim Kaç yıldan oluşur? Eğitim 6 yaşından itibaren 16 yaşına kadar zorunlu olup, bölümlere ayrılmıştır: İlkokul 5 yıl Ortaokul 3 yıl Lise 2 yıl 6 yaşından önce

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Sohbetler *Kendimi tanıyorum (İlgi ve yeteneklerim, hoşlandıklarım, hoşlanmadıklarım) *Arkadaşlarımı tanıyorum *Okulumu tanıyorum

Detaylı

OYUNLAR TEORİSİNİN MADEN ARAMALARINA UYGULANMASI

OYUNLAR TEORİSİNİN MADEN ARAMALARINA UYGULANMASI OYUNLAR TEORİSİNİN MADEN ARAMALARINA UYGULANMASI Hüsnü KALE Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara GİRİŞ İki rakip satranç masası başına oturduğu zaman, her ikisi de kendi kullandıkları taktiklere karşı,

Detaylı

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ T.C. ANKARA BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ Karar No: 81 23.02.2004 - K A R A R - ASKI Genel Müdürlüğünün 1. Hukuk Müşavirliğinin

Detaylı

LEGOLİNO. HEDEF-1 Legolino oyununu tanıma

LEGOLİNO. HEDEF-1 Legolino oyununu tanıma LEGOLİNO HEDEF-1 Legolino oyununu tanıma 1-1 Oyunla ilgili dikkatini toplar. 1-2 Anlatılanları dikkatle dinler. 1-3 Parçaları kendisinin çıkarıp tekrar toplaması gerektiğini bilir. 1-4 Uygulama kutusunu

Detaylı

Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI :

Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI : Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI : 225 Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Mukavelesinin tasdiki hakkında kanun lâyihası ve Hariciye ve Maarif encümenleri mazbataları (1 /678)

Detaylı

İçindekiler. İndeks. İKTİSADÎ DÜŞÜNCE TARİHİ 1. Giriş 1-19

İçindekiler. İndeks. İKTİSADÎ DÜŞÜNCE TARİHİ 1. Giriş 1-19 İçindekiler Önsöz. İndeks Sahif e: III XI İKTİSADÎ DÜŞÜNCE TARİHİ 1. Giriş 1-19 1) İktisadî düşünce tarihine düşen vazife 1 2) İktisadî ilimler zümresinin muhtelif disiplinleri arasında bir mukayese 3

Detaylı

PİMAŞ PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ A.Ş. ESAS SÖZLEŞME MADDE TADİL TASARISI

PİMAŞ PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ A.Ş. ESAS SÖZLEŞME MADDE TADİL TASARISI PİMAŞ PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ A.Ş. ESAS SÖZLEŞME MADDE TADİL TASARISI MAKSAT VE MEVZUU Madde 3 : Şirketin maksat ve mevzuu şunlardır. a-) Her çeşit plastik veya esas hammaddesi sentetik olan benzeri

Detaylı

BAŞARI. Önce kendi kanatlarına güven! Büyük başarı kalpten gelir, beyinde büyür, ellerden hayata akar.

BAŞARI. Önce kendi kanatlarına güven! Büyük başarı kalpten gelir, beyinde büyür, ellerden hayata akar. BAŞARI Önce kendi kanatlarına güven! Büyük başarı kalpten gelir, beyinde büyür, ellerden hayata akar. Dışımızdaki limitler, içimizdekiler kadar büyür ya da küçülürler. Kafesten çıkınca değil, kafesi içimizden

Detaylı

ÇİÇEK GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

ÇİÇEK GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ ÇİÇEK GRUBU 2016-2017 EKİM AYI BÜLTENİ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI DÜNYA HAYVANLAR GÜNÜ DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ KaLELER Atatürk ün hayatını öğrenme Atatürk ün ülkemize kazandırdıkları Cumhuriyet

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

TEMALARIMIZ KULELER DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ KURBAN BAYRAMI KIRMIZI GÜNÜ

TEMALARIMIZ KULELER DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ KURBAN BAYRAMI KIRMIZI GÜNÜ 2013-2014 EĞİTİM DÖNEMİ EKİM AYI KELEBEK GRUBU BÜLTENİ TEMALARIMIZ KULELER DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ KURBAN BAYRAMI KIRMIZI GÜNÜ Kule nedir? Kule resimlerini inceleme

Detaylı

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU YILDIZLAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU YILDIZLAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU YILDIZLAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI DİL BECERİLERİM VE BEN Hikâye / Öykü / Masal Tekerlemeler: Kartal ve tırtıl, kuş, kelebek tekerlemelerini öğreniyorum.

Detaylı

Aktivite 8. Saati Yen Sıralama ağları

Aktivite 8. Saati Yen Sıralama ağları Aktivite 8 Saati Yen Sıralama ağları Özet Bilgisayarlar hızlı olsalar da, problemleri çözme hızları sınırlıdır. Bu işleri hızlandırmanın bir yolu birkaç bilgisayar kullanarak problemin her bir parçasını

Detaylı

PROJE USULÜ PLÂTON PLÂN

PROJE USULÜ PLÂTON PLÂN HASİP A. AYTUNA Gazi Terbiye Enstitüsü Pedagoji ve Didaktika Öğretmeni YENİ MEKTEP SİSTEMLERİ VE PROJE USULÜ PLÂTON PLÂN İSTANBUL AYDINLIK BASIMEVİ 1937 ĐÇĐ DEKĐLER Tedrisle Đrtibat Tesisi: A. Ders Sistemi

Detaylı

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI :

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI : İçindekiler B Î R İ N C İ K İ T A P GENEL PRENSİPLER Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI : 1. Hukuk ne demektir? Sah. 1 2. Hukuk bir ilim midir?» 1 3. Hukuk nizamı ve hukuk mekanizması» 3 4. Beşerî cemiyetler»

Detaylı

2013/2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI.. ORTAOKULU 7.SINIFLAR YIL SONU ŞUBE ÖĞRETMENLER KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

2013/2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI.. ORTAOKULU 7.SINIFLAR YIL SONU ŞUBE ÖĞRETMENLER KURULU TOPLANTI TUTANAĞI 2013/2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI.. ORTAOKULU 7.SINIFLAR YIL SONU ŞUBE ÖĞRETMENLER KURULU TOPLANTI TUTANAĞI TOPLANTI TARİHİ : TOPLANTI YERİ : Öğretmenler Odası TOPLANTI SAATİ : 10:30 GÜNDEM : 1-Açılış ve yoklama

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU Ortaklığın Ünvanı/Ortakların Adı : Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. Adresi : Ömerbey Mah. Bursa Asfaltı Cad. No:51, Mudanya / Bursa Telefon / Faks : (0224) 270 30 00 / (0224)

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest oyun

Detaylı

R.G.) MAR KANUNUNUN (2.11.1985/18916 38. MADDES

R.G.) MAR KANUNUNUN (2.11.1985/18916 38. MADDES Bayındırlık ve İskan Bakanlığından: (2.11.1985/18916 sayılı Mükerrer R.G.) İMAR KANUNUNUN 38. MADDESİNDE SAYILAN MÜHENDİSLER, MİMARLAR VE ŞEHİR PLANCILARI DIŞINDA KALAN FEN ADAMLARININ YETKİ, GÖREV VE

Detaylı

Dr. İsmet Turanlı. Köln

Dr. İsmet Turanlı. Köln Dr. İsmet Turanlı Köln Fertilite bozukluklarında Psikosomatik yönden diagnoz ve tedavi Fertilite bozukluğu olan hastalara prensip olarak BİO-PSİKO-SOSYAL dimensiyonda yaklaşmak lazımdır. Lüzumlu diyagnostik:

Detaylı

AKZİL KULLANIM KILAVUZU

AKZİL KULLANIM KILAVUZU AKZİL KULLANIM KILAVUZU NOT: CİHAZIMIZI YETKİLİ OLMAYAN KİŞİLER KARIŞTIRMASIN DİYE MENÜYE GİRİŞ PROGRAMI İÇİN (mecazi anlamda) BİR ŞİFRE KOYDUK. BÜTÜN MODELLERİMİZDE AYNI KULLANIM KILAVUZU GEÇERLİDİR.

Detaylı

MESLEK ODALARI-VİZE VE ONAY İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ KANUNİ DÜZENLEME

MESLEK ODALARI-VİZE VE ONAY İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ KANUNİ DÜZENLEME MESLEK ODALARI-VİZE VE ONAY İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ KANUNİ DÜZENLEME Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz,

Detaylı

ARI GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

ARI GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ 2014 2015 ARI GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ DÜNYA HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ ARKADAŞLIK HAFTASI CUMHURİYET BAYRAMI BU AY ÖĞRENDİKLERİMİZ Kale nedir? Kaleler ne için yapılır?

Detaylı

ÇOCUKLARDA SORUMLULUK BİLİNCİNİ NASIL GELİŞTİREBİLİRİZ?

ÇOCUKLARDA SORUMLULUK BİLİNCİNİ NASIL GELİŞTİREBİLİRİZ? ÇOCUKLARDA SORUMLULUK BİLİNCİNİ NASIL GELİŞTİREBİLİRİZ? Okulda unutulan çantalar, evde unutulan kitaplar ve ödevler... Bu çocuklar biraz sorumluluk sahibi olmayı ne zaman öğrenecekler? diye sorarız zaman

Detaylı

KKTC de ilkokulda zihin engelli öğrencilere okuma öğretiminde uygulanan yöntem cümle çözümleme yöntemidir. Bu yöntem Türkiye deki Eğitim Uygulama

KKTC de ilkokulda zihin engelli öğrencilere okuma öğretiminde uygulanan yöntem cümle çözümleme yöntemidir. Bu yöntem Türkiye deki Eğitim Uygulama CÜMLE YÖNTEMİ KKTC de ilkokulda zihin engelli öğrencilere okuma öğretiminde uygulanan yöntem cümle çözümleme yöntemidir. Bu yöntem Türkiye deki Eğitim Uygulama Okulları için de kullanılmaktadır. Bu yöntemde

Detaylı

ÖZEL GÖKYÜZÜ İLKÖĞRETİM OKULU 2011-2012 ÖĞRETİM YILI

ÖZEL GÖKYÜZÜ İLKÖĞRETİM OKULU 2011-2012 ÖĞRETİM YILI ÖZEL GÖKYÜZÜ İLKÖĞRETİM OKULU 2011-2012 ÖĞRETİM YILI 1/B SINIFI KASIM AYI E-BÜLTENİ 1 İÇİNDEKİLER 1. Mihver Dersler 2.Branş Dersler 3.Kulüpler 2 TÜRKÇE Kasım ayında Türkçe dersinden harfleri öğrenmeye

Detaylı

GİBİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM : TİCARİ HESAP A. YÜZDE HESAPLARI 3

GİBİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM : TİCARİ HESAP A. YÜZDE HESAPLARI 3 İ Ç İ N D E K İ L E R - Sahife GİBİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM : TİCARİ HESAP S A. YÜZDE HESAPLARI 3 I. Adi yüzde hesabı 3 1.f Yüzde tutarının hesaplanması 4 2.) Yüzde nisbetinin hesaplanması 6 3.) Esas tutarın

Detaylı

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm YGS yönetimi; Hedef, prensipler,araçlar,gerekli şartlar ve detaylar Hedef: EtkinYGS yönetimi Prensip:

Detaylı

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI DİL BECERİLERİM VE BEN Hikâye / Öykü / Masal: Paylaşalım bunları adlı hikâyemizi biz hazırladık. Tekerlemeler:

Detaylı

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 2002 yılından beri Koç Üniversitesi nde lisans ve lisansüstü toplam 16 farklı dersi, 35 farklı şubede anlattım. 8-10 kişilik küçük sınıflara

Detaylı

İŞTİP TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜNDE TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE UYGULAMADA OLAN TÜRKÇE - MAKEDONCA MATERYALLER. 1.Giriş

İŞTİP TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜNDE TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE UYGULAMADA OLAN TÜRKÇE - MAKEDONCA MATERYALLER. 1.Giriş İŞTİP TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜNDE TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE UYGULAMADA OLAN TÜRKÇE - MAKEDONCA MATERYALLER 1.Giriş Son dönemde Türkiye ile Makedonya arasında her alanda iş birliği gelişti ve bunun neticesi

Detaylı

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Büskivili pasta yapıyoruz.

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Büskivili pasta yapıyoruz. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı Mutfak Etkinliği Sohbetler Yaşayan değerlerimizden Doğruluk ile ilgili sohbet ediyorum. Sağlığımızı korumak için neler yapmalıyız konulu sohbet

Detaylı

II. KUYU MÜHENDİSİNİN GÖREVLERİ

II. KUYU MÜHENDİSİNİN GÖREVLERİ II. KUYU MÜHENDİSİNİN GÖREVLERİ Genel olarak bir kuyu başında sürekli bulunan jeoloji mühendisinin görevlerini iki grupta özetlemek mümkündür: 1) Bilgi toplamak, 2) Rapor yazmak. Açılan bir sondaj kuyusunun

Detaylı

2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 2

2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 2 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 2 Sayın Veli, Bu mektubumuzda, 2015-2016 Eğitim - Öğretim yılı MEV Koleji Özel Güzelbahçe İlkokulu,3. Sınıflar sınıf öğretmenleri zümresi

Detaylı

Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir.

Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir. Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir. İCRA İFLAS KANUNU ilgili maddelerinde hangi malların haciz edilemeyeceği açıkca belirtmiştir. Bunun dışında kalan ve maddi

Detaylı

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK SPOR KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BİRİMİ VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ PLANLI DERS ÇALIŞMA

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK SPOR KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BİRİMİ VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ PLANLI DERS ÇALIŞMA YAŞAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK SPOR KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BİRİMİ VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ PLANLI DERS ÇALIŞMA Planlı Çalışma Nedir? Amacımıza ulaşmak için hangi dersi ne kadar

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? 1. SINIF OKULA YARDIMCI VE SINAVLARA HAZIRLIK A TEMASI: OKUL HEYECANIM TEST-1 1. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? A) Okula gitmemiz

Detaylı

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN 7475 HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 4070 Kabul Tarihi : 16/2/1995 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 19/2/1995 Sayı : 22207 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt :

Detaylı

Esibabı mucibe lâyihası

Esibabı mucibe lâyihası SıraNo 193 Maarif vekâleti tarafından idare edilecek mektep pansiyonları hakkındaki kanunun bazı maddelerinin tadiline ve bu kanuna bazı hükümler ilâvesine dair olan kanunun 8 inci maddesinin değiştirilmesi

Detaylı

ÖĞRETİM TEST USULÜ SINAVLARLA İLGİLİ BİR DENEME

ÖĞRETİM TEST USULÜ SINAVLARLA İLGİLİ BİR DENEME ÖĞRETİM TEST USULÜ SINAVLARLA İLGİLİ BİR DENEME Prof. Dr. Tuğrul ANSAY Ankara Hukuk Fakültesi, İstanbul Hukuk Fakültesi gibi çok sayıda öğrencili fakülte olmanın sorunları ile uzun zamandır karşı karşıyadır.

Detaylı

Revizyon hedefleri ve mevzuları

Revizyon hedefleri ve mevzuları İÇİNDEKİLER giriş A. Revizyon, kontrol ve teftiş mefhumları arasındaki farklar... 1' B. Türkiyede işletmelerin revizyonu meselesinin hukuki esasları. 4 I. Kuş bakışı, 4 II. Türk Ticaret Kanununun murakıplara

Detaylı

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU PROGRAMIN ADI : ZİHİNSEL ENGELLİ BİREYLER DESTEK EĞİTİM PROGRAMI BEP BAŞLAMA TARİHİ: ÖĞRENCİNİN ADI VE SOYADI : BEP BİTİŞ TARİHİ : ÖĞRENCİNİN ŞU ANKİ PERFORMANS

Detaylı

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba; Mercanlar Sınıfından Merhaba; 20 Mart Vızıltı Bu hafta konumuz ormanlar idi. Orman nedir? Ormanların önemi ve faydaları nelerdir? Ormanları koruma konusunda üzerimize düşen görevler nelerdir? gibi sorular

Detaylı

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI. Hikaye / Öykü / Masal: Dürüstlük adlı hikayemizi biz hazırladık.

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI. Hikaye / Öykü / Masal: Dürüstlük adlı hikayemizi biz hazırladık. FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI DİL BECERİLERİM VE BEN Hikaye / Öykü / Masal: Dürüstlük adlı hikayemizi biz hazırladık. Tekerlemeler: Vücudumuz, dünyamız tekerlemerini

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI 2. DÖNEM YAZ OKULU EĞİTİM PROGRAMI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI 2. DÖNEM YAZ OKULU EĞİTİM PROGRAMI 23 TEMMUZ PAZARTESİ 24 TEMMUZ SALI 25 TEMMUZ ÇARŞAMBA 26 TEMMUZ PERŞEMBE 27 TEMMUZ CUMA *Deniz mavisi, çimen yeşili Hayatımızda renklerin yerini araştırıyoruz. Renk tonlarının ne olduğunu öğreniyoruz.

Detaylı

ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI

ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI Anlamlı ve kalıcı öğrenme ancak bireyin(kişinin) kendi isteği, çabası ve bilinçli bir şekilde bilgileri işlemesi ile

Detaylı

2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NİMET İLKOKULU 4. SINIF DERS İŞLEME YOL HARİTASI

2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NİMET İLKOKULU 4. SINIF DERS İŞLEME YOL HARİTASI 2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NİMET İLKOKULU 4. SINIF DERS İŞLEME YOL HARİTASI 1. Bölüm: Tanımlayıcı Bilgiler Dersin Adı :İNGİLİZCE Dersin Kredisi : 3 Saat Öğretmenin Adı ve Soyadı :ÖZAY TETİK Dersin İşleneceği

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ Genel Kurul tarafından kabulü; Karar Tarihi : 24.02.1992 Karar No. : 15-5 Kuruluş Madde 1 Bursa

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ VELİ BÜLTENİ MAYIS -2012 ÇOCUK VE KİTAP "EĞİTİM YAŞAM İÇİNDİR" 2 ÇOCUK VE KİTAP Önceleri çocuk için kitap bir oyuncaktır.

Detaylı

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar.

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar. TÜRKİYE DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM Türkiye de ki okul öncesi eğitimin gelişmesini imparatorluk dönemindeki okul öncesi eğitim ve Cumhuriyet ten günümüze kadar olan okul öncesi eğitimi diye adlandırabilir. İmparatorluk

Detaylı

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 68 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 68 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Resmi Gazete Tarihi: 16.08.2008 Resmi Gazete Sayısı: 26969 TOPLU YAPILARDA KAT MÜLKİYETİ VE KAT İRTİFAKI TESİSİNE DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

Kaynak Geliştirme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı Görev Yetki ve Çalışma Yönetmeliği. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Kaynak Geliştirme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı Görev Yetki ve Çalışma Yönetmeliği. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Konya Büyükşehir Belediyesi Kaynak Geliştirme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı Görev Yetki ve Çalışma Yönetmeliği Kabul Tarihi: 18/04/2008 Kabul Sayısı: 183 Sayılı Belediye Meclis Kararı Yayım Tarihi:

Detaylı

MART AYI AYLIK BÜLTEN

MART AYI AYLIK BÜLTEN MART AYI AYLIK BÜLTEN ÖĞRENME TAKVİMİ SORUMLULUKLARIMIZ 01.03.2017 02.03.2017 03.03.2017 06.03.2017 *Yeşilay haftası ile ilgili sohbet *Türkçe dil etkinliğinde Yeşilay adlı şiir öğretilir. *Kurallı oyunlar

Detaylı

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 3. HAFTA

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 3. HAFTA 3. HAFTA 1 İMAR KANUNU (1)(2) Kanun Numarası : 3194 Kabul Tarihi : 3/5/1985 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 9/5/1985 Sayı : 18749 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 24 Sayfa : 378 (1) Bu Kanunda,

Detaylı

TEMEİ, ESER II II II

TEMEİ, ESER II II II 1000 TEMEİ, ESER II II II v r 6n ıztj BEHÇET K E M A L Ç A Ğ L A R MALAZGİRT ZAFERİNDEN İSTANBUL FETHİNE (Dört destan) BİRİNCİ BASILIŞ DEVLET KİTAPLARI MİLLİ EĞİTİM BASIMEVİ _ İSTANBUL 1971 1000 TEM EL

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

Hotel Römerhof / Erlensee

Hotel Römerhof / Erlensee Hotel Römerhof / Erlensee 1. Genel anlamda AB Eğitim Projeleri kapsamında kabul ettiğmiz grupları şirket olarak Frankfurt un 30 kilometre doğusunda bulunan Erlensee de Hotel Römerhof da ağırlamaktayız.

Detaylı

EYLÜL AYI BÜLTENİ(İnci Taneleri)

EYLÜL AYI BÜLTENİ(İnci Taneleri) EYLÜL AYI BÜLTENİ(İnci Taneleri) KONULAR 1-Okula Uyum Haftası 2-Okulumuzu Tanıyoruz 3-Okul Kuralları BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 1-1-4 Eylül kurban bayramı 2-25 Eylül- 1 Ekim itfaiye haftası 3-Eylülün 3. haftası

Detaylı

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ ŞİRİNLER SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ ŞİRİNLER SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ ŞİRİNLER SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI DİL BECERİLERİM VE BEN Hikâye / Öykü / Masal: Yardımlaşalım adlı hikayemizi biz hazırladık. Tekerlemeler: şeker,

Detaylı

MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK HAKKINDA KANUN (1)

MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK HAKKINDA KANUN (1) MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK HAKKINDA KANUN (1) Kanun Numarası : 3458 Kabul Tarihi : 17/6/1938 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 28/6/1938 Sayı : 3945 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 19 Sayfa : 527 *

Detaylı

IQ Oyun Tasarımı Öğretmen Kılavuzu Dedektif Oyunu

IQ Oyun Tasarımı Öğretmen Kılavuzu Dedektif Oyunu IQ Oyun Tasarımı Öğretmen Kılavuzu Dedektif Oyunu Özet Öğrenciler bir oyun tasarımcısının bakış açısından dedektif Oyunu denen bir IQ oyununu tasarlayacaklar ya da analiz/ test edeceklerdir. Bu ödev öğrencilerinizin

Detaylı