PROJE USULÜ PLÂTON PLÂN

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PROJE USULÜ PLÂTON PLÂN"

Transkript

1 HASİP A. AYTUNA Gazi Terbiye Enstitüsü Pedagoji ve Didaktika Öğretmeni YENİ MEKTEP SİSTEMLERİ VE PROJE USULÜ PLÂTON PLÂN İSTANBUL AYDINLIK BASIMEVİ 1937

2 ĐÇĐ DEKĐLER Tedrisle Đrtibat Tesisi: A. Ders Sistemi Kaldırıldığına Göre 1. Proje Usulü: Manası 2. Proje Usulünün Tarihçesi 3. Proje Usulünün Mahiyeti 4. Proje Sisteminin Karakteristik Vasıfları 5. Projelerin Nevileri 6. Projeleri Seçmede Ölçü 7. Proje sisteminde Program ve Usul 8. Projelerin Teşkili 9. Projelerin Đşlenmesi 10. Projelerin Đşlenmesi Ne kadar sürer. 11. Dalton Plân ve Proje Usulü 12. Sonuçlar Tedriste Đrtibat Tesisi: B. Ders Sistemi Muhafaza Edildiğine Göre 1. Platon Mektepleri Sistemi 2. Program 3. Zümreler 4. Talebeler

3 A. Ders sistemi kaldırıldığına göre TEDRĐSTE ĐRTĐBAT TESĐSĐ (Tedriste Tamlık) 1. Umumî muharebe esnasında, çok pratik hareket eden Amerikalıların yığdıkları zenginlikler; Amerika da, iktisadi ve istihsali hayatı çok ileri götürdü. Fakat mektepler ikmal edildi. Mekteplerde, hadden aşırı ilim ve fenler okumuyor; bugün değil; ileride bile kendilerine lâzım olmıyacak malûmat, çocukların hafızalarına yükletiliyordur. Harp bitti. Mekteple hayat arasında açılan uçurumu doldurmak ve birleştirmek için köprü vazifesini görecek bir şey yapmak lâzımdı. Amerika pedagokları dile geldiler. Yazdılar ve söylediler. Onlar, ne istiyorlardı? Amerikalı pedagoklar, o âna kadar tatbik edilmekte olan tedris ve terbiye sisteminde ne gibi kusurlar görüyorlardı? Bu pedagokların yaptıkları tenkitler, umumiyet itibariyle şunlardı: 1) Pedagok M. Mary nin tenkidi: a) Mektep, hayatı takip etmelidir, b) Hayat, mektebe girmelidir; sözleriyle hulâsa edilebilir. 2) Stivenson ise: Mektep, kuklalar değil; kendi mukadderatına hâkim kimseler yetiştirmelidir. Bize, çocuğu sıraya mıhlayacak değil; aksine olarak onu hareket ve faaliyete sevk edecek usuller lâzımdır; diyordu. 3) D. Starch da: En iyi tedris usulleri; gayeye en kısa bir zamanda yetiştiren usullerdir; tarzında fikirler ortaya atıyor; usullerin ıslahını istiyordu. 4) Franklin ise, Amerikalı için vakit her şeydir. Para kaybeden, mühim birşey kaybetmiş sayılmaz. Fakat vakit kaybeden, çok şey kaybetmiş demektir; diyordu. 5) Bunların ve bunlara benzer daha bir çok Amerikalı pedagokların yaptıkları tenkitlerle hücumlar; asırlardan beri Amerika mekteplerine hâkim olan Skolastik tedris ye terbiye tarzını sarstı. Eski usuller yerine, yeni usullerin aranmağına yol açtı. Tedrisin tamlığını korumak, tedriste irtibat tesis etmek temayülü, pedagojik bir hareket olarak ortaya çıktı ve yavaş yavaş zamanımızla da en çok

4 yayılmış pedagojik hareketlerinden biri haline geldi. Bugün, hemen hiç bir ileri memleket yoktur ki, orada; tedrisin topluluğunu, tamlığını, bütünlüğünü ve tedriste irtibatı temin etmek için, çeşit usullerin tecrübeleriyle, tatbikatıyla uğraşılmamış olsun!... 6) Bugün, her memleket ve millet, muhtelif görüş ve anlayış tarzlarına göre hareket ettiği için; tedriste irtibat, tamlık ve topluluk tecrübeleri başka başka istikametler almıştır. Lâkin bu şekil ayrılığına rağmen, bütün bu tecrübelerde karakteristik bazı umumî ve müşterek vaziyetler bulmak ta mümkündür. Netekim, bu tecrübelerin hemen hepsi; tedris işindeki dağınıklığın önüne geçmek ve topluluğu temin etmek gibi bir gaye takip eylemektedir. Buna sebep de, çocuğun - hattâ çok cepheli olan tabiatına rağmen - her hususta bir «bütün» arzetmesi; tedriste göz önünde tutulması lâzım gelen biricik madde olması kanaatinin kökleşmiş bulunmasıdır. Yine bu kanaat tesiriyledir ki, çocuk hayatı bugün tedrisin muhteviyatını teşkil etmeğe başlamış ve tecrübede ileri gidenler, hayatla tedris vetiresini birleştirmek için en asil tedbirlere başvurmuşlar; tedrisi, hayatın zaruri bir fonksiyonu olarak tanımışlardır. Đşte, bu anlayış neticesidir ki hâdiseleri, daima çocuğun ve cemiyetin hayat ile olan münasebet ve alâkaları gözetilerek öğretmeğe lüzum görmüşlerdir. Bundan da, tedrisin bütünlüğünü, tamlığını ve kül vaziyetini muhafaza etmek endişesi doğmuştur. Bu bütünlük, tamlık ve topluluk tesisi arzusunun tabiî bir neticesi olarak da ilim ve fenleri birbirinden ayıran hudutların ve hattâ daha ileri tecrübelerde, ayrı ilim ve fenlerin kaldırılması lüzumunu, bir istek haline getirmiştir. En sonunda bu istek; «Proje Usulü» denilen yeni bir tedris usulü ile ifade edilmiştir. PROJE USULÜ 1 Mânası: 1. Tedriste tamlık, topluluk ve bütünlük hareketlerinin birçok çeşitleri arasında, burada, «Proje Usulü» adıyla anılandan bahsedeceğiz. Bu usulün ortaya atıldığı Amerika da dahi, tatbiki hususunda yeknesak bir şekil olmadığı gibi, bu ıstılahın mânası da muhtelif tarzda tefsir edilmiş; bu usulü kullanan mekteplerin tasnif edilmesinde, benzerlik meydana getirilememiştir: Bazı haller vardır ki, proje sisteminin esas vaziyetleriyle hiç bir münasebeti olmayan alelâde bir mektep faaliyetine, proje usulü denilmiştir. Yine bazı mektepler vardır ki, proje usulünün bütün vaziyetlerini tatbik ettikleri halde bütün bu tedris faaliyetlerine «Proje Usulü» adını vermekten çekinmişlerdir. 1 Bana [Proje Sistemi] dahi denilir.

5 Biz burada, usulün asıl müessisleri olan J. Dewey ve Kilpatrick'in bu usul hakkındaki görüş ve anlayışlarını ve bu usulün mekteplerde, müessisleri tarafından tatbik edilirken aldığı müşahhas şekilleri göstererek itabını yapmıya çalışacağız. 2. J. Dewey'in çok yayılmış ve tanınmış bir fikri vardır. O, der ki: Mektep, müstakil hayata hazırlanılan bir yer değil; bilfiil hakikat ve şimdiki hayat yeridir. Hattâ şimdiki hayatın kendisidir. Ve çocuk, yalnız şimdiki ve içinde dönüp dolaştığı hayatı, tanı ve doğru olarak yaşamak imkânını bulduğu, hem şimdiki zamana ve kem de yarınki hayata hazırlanmış olacaktır. Çocuk ilminin tedris vetiresi ile talimi, muhteviyat psikolojisinin ortaya attığı hakikatler sayesinde bugün; çocuk hayatının boş, ehemmiyetsiz ve donmuş bir maddeden ibaret olmadığını biliyor. Tedrisi hayatlaştırmak isterken, mektebi; ehemmiyeti ve ciddiyeti olmayan bir müessese haline koymama tehlikelerini seziyoruz, Çocuk tecrübelerinde, talimî programı genişletecek, zenginleştirecek ve bütün talimi kıymetleri ihtiva edecek imkânlar bulunduğunu da biliyoruz. J. Dewey'in muasır pedagojik ve psikolojik tetkiklerle takviye edilen başka bir esas düşüncesi daha var: Çocuk hayatı ve çocuğun yaptığı tecrübeler, birbirinden ayrılması mümkün olmıyan bir bütündür. Çocuğu meşgul eden bütün eşya: çocuğun şahsî ve içtimaî alâkaları sayesinde birleşmiş vaziyettedirler. Tasnif, çocuk tecrübesine has olmıyan bir şeydir. Hayattaki hâdiseler, fert için bir kutu içine kapanmış ve tecrit edilmiş vaziyette değildir. Hissin faaliyet düğümlerini birleştiren hayat bağları, çeşit şahsî tecrübelere yol açar, imkân verir. 3. J. Dewey'in pedagojik felsefesine ait bu umumi vaziyetlerine, Kilpatrick, hakikî hayatın bütünlüğünü de ilâve etmektedir. Bu zata göre, her tam, iyi ve lâyik hayat yaşayan kimse, kendine muhakkak surette yetişilecek bazı gayeler ve hedefler çizmiştir. Gaye ve hedef tayini; lâyik hayat yaşamanın ve hayata lâyik olmama ölçüsüdür. Eğer, tamlık ve bütünlük hâdisesi; hakikî hayatın karakteristik bir alâmeti ise ve eğer mektep, böyle bir hayat yeri olmak istiyorsa, tamlık ve bütünlük hâdisesinin tedriste esaslı karakteristik bir vasıf olması lâzım gelir. Tamlık ve bütünlük hâdisesini, mektep işlerinin karakteristik vasfı olarak kabul ederken biz; mektebi hayatla bir tutmuş oluyoruz. Bu kıyas ve hükme göre Kilpatrick, proje usulünün formülünü kurmuş oluyor. Bu, Çok işten gelen bir bütünlük faaliyetidir. Mamafih Kilpatrick, bu ilk formülünde, J. Dewey in ileri sürdüğü vaziyetlerin yalnız bazılarından istifade etmiştir. Bu formüle göre, muayyen ve meş'ur gayeye tevcih edilmiş her faaliyet; proje olacak demektir. Meselâ, bir kızcağızın, küçük kız kardeşine bir

6 bebek veya kukla yapması, bir evceğiz (bebek evi) meydana getirmesi; bir çiçeğe bakması ve yahut bir vak'a veya hikâyenin dramatize edilmesi gibi faaliyetler; hep birer projeden ibarettir. Projenin bu tarzda anlaşılan şekli, hiç şüphesiz, programlar üzerinde ve mektebin teşkilâtında büyük ve esaslı değişiklikler yapmadan her mektebe tatbik olunabilir. Yalnız, muallimin kâfi derecede uyanık ve kavrayışlı olması, faal çocuklara verilecek bazı materyale malik bulunması; projenin tatbikini çok kolaylaştıracak demektir. Bundan başka, her muallim; sınıfındaki tedris işini canlandırmak ve her talebede daha büyük bir alâka uyandırmak için, onları teşvik etmeli ve her hangi bir meselenin plânını kendi kendisine yapabilmek ve her çocuğa, projeler üzerinde işlemek için imkân vermelidir. Fakat bu, dar manada bir «proje»dir. Hâlbuki bunda; tamlığa, bütünlüğe ve irtibata götüren -her proje sisteminde bulunması lâzım gelen - esaslı ve aslî olan unsur yoktur. Böyle tam unsurlu projeler, Amerika da, ileri mekteplerin laboratuvar tecrübelerinde işlenmiş ve hazırlanmıştır. Bu tecrübelerde, New-York ta Lincoln School ile Profesör E. Collins'in idaresi altında çalışan bir köy mektebi, mühim roller oynamıştı. Bizzat Kilpatrick, bu köy mektebinin işlerini ve elde ettiği neticeleri tetkik etmiş; proje usulünün mahiyetini daha iyi kavramış ve o zamana kadar bu husustaki menfi düşüncelerinden vazgeçmiştir. Proje Usulünün Tarihçesi: 1. Proje usulünün mahiyetini tetkik etmeden evvel, tarihçesi üzerinde biraz durmak lâzımdır. Bu suretle, bu usulü ve onun tatbik edilmesini icap ettiren sebep ve şartları daha iyi anlamış oluruz senesi zarfında, bir köy mektebi muallimi olan Miss Wels; çalıştığı mektebin müdürü olan Mister Sneden'den, talebenin okudukları dersleri; ailelerinin iktisadî ve istihsali işleriyle birleştirmek hususunda, kendisine müsaade edilmesini rica ediyor. Talebe ebeveynlerinin çoğu, bahçıvandır. Tasarlanan iş tarzları (projeler), çok açık ve belli olarak tayin ediliyor. Çocuklarını mektebe göndererek ebeveynlerin bütün bir iş mevsimi esnasındaki faaliyet ve işlerini yahut 8 aylık bir zaman içindeki hayatî ihtiyaçlarını, mektep işleriyle birleştirmek. Bu fikri tahakkuk ettirmek için hazırlanan proje şudur:

7 Sebze bahçesi teşkili için projedir: A. Malûmatın faal bir surette tatbiki: 1. Bahçe için yer seçilmesi. Bahçeyi kira ile verecek adamla mukavele yapılması. Toprağı, muhtelif nebatları yetiştirecek hâle getirme işleri. Kimyevî gübre çıkaran fabrikalarla mektuplaşma ve gübre tedarik etme. 2. Tohumların temizlenmesi. Fidanlık yeri hazırlama. Tohumları ekme - serpme. Filizlere bakma. Her talebenin, çimlenen ve yeşeren tohumlar hakkında yaptığı müşahedelerini «akıl defteri»ne kaydetmesi. 3. Toprağı sürme - işleme. Bahçenin plânını yapma. Bahçeyi, muhtelif kısımlara bölme. Bölünen kısımları ölçme! 4. Muhtelif nebatları, sebzeleri; bahçe içinde ayrılan muhtelif yerlere dağıtma. Bunları sulama ve kazma işleri. 5. Nebatlara ve sebzelere arız olan muhtelif muzır böceklerle ve çeşit hastalıklarla mücadele. 6. Olmağa başlayan ve yetişen muhtelif sebzeleri koparma - toplama. Bunları sepet ve sandıklara koyarak başka yerlere yollama. Muhtelif sebze tüccarlarıyla mektuplaşma. Pazar arama. Varidat ve sarfiyat deften ile sevk edilen sebzelere dair defter ve hesap tutma. Sebzelerden konserve yapma. B. Elzem olan nazarî bilgiler: 1. Toprak nevileri. Domates, fasulye, patates, biber ve diğer sebzeler için nasıl toprağa ihtiyaç vardır? Kiralanan toprağı ıslah etmek için neler yapmak lâzımdır. Sunî gübreler. Nebatlar ve sebzeler için rutubet ile sıcaklığın ehemmiyeti. 2. Her cins sebze için ne kadar tohuma ihtiyaç vardır? Bu tohumlar, nereden tedarik olunabilir? Tohum atılacak yer nasıl hazırlanır? Tohumlar, nasıl ekilir? Filizlenmeğe başlıyan sebzelere nasıl bakılır? 3. Toprağı sığ ve derin sürme. Hangi nebatlar, derin ve hangileri sığ sürülmeğe muhtaçtır? Sapan ve traktör. Sebzelerle, üzerine dağıtıldığı toprak kısımlarının kvadrat, dikey dörtgen, şibi yamuk, üçgen v.s. gibi şekillerini öğrenme. 4. Lahana, domates, biber v.s. ne zaman, nasıl ve biri-birinden ne kadar uzaklıkla ekilir? Bu sebzelerin köklerini doldurmak için kazma işi nasıl yapılır? Patatesler, domatesler, biberler, lahanalar v.s. ne zaman çapalanmalıdır? 5. Nebatlara zararı dokunan böcekleri tanımak ve bazı nebat hastalıklarım öğrenmek. 6. Muhtelif sebzeleri toplama mevsimi. Muhtelif sebzeleri toplarsa alet ve vasıtaları, istihsal olunan sebzelerin satıldıkları yerler nereleridir? Bu sebzelere pazar arama. Muhtelif sebzelerin konserve yapılmaları ve konserve hazırlama tarzı. Miss Wells'in hazırladığı yukarıki plân ve onun tatbik usulü, «Terbiye Bürosu» tarafından «proje» ıstılahı ile tasdik ve tasvip olunuyor. Đşte bu suretle, Miss Wells'in usulü, «Proje Usulü»» adını almış oluyor. Miss Wells'in talebesi, yukarıda gösterilen proje dâhilinde faaliyete geçiyor ve büyük bir kıskançlıkla çalışıyor. Son bahar geliyor: Herkesi, büyük bir hayret kaplıyor. Bahçede çalışan talebenin sarf ettiği emekle elde ettiği mahsul; tecrübeli bahçivan olan babaların elde ettiklerinden çok daha iyi oluyor. Mektep, bir sergi yapıyor. Sergiyi gezenlerin hepsi, proje usulünün verdiği neticeyi, hayret ve takdirle seyrediyorlar. Miss Wells'in projesi,

8 çocuk velilerinin hoşuna gidiyor: Çünkü bu usul ve onu tatbik eden Miss, ebeveynlerin yardımcısı ve âdeta müşaviri vazifesini görmüştür. 2. Proje, halk terbiyesiyle uğraşan içtimaiyatçıların da hoşuna gidiyor. Çünkü bu usul, talebeye; mektepte öğrendiklerini yalnız hayat ve tabiat içinde tatbik imkânı vermekle kalmıyor; talebeye ayni zamanda ileride seçecekleri ve çalışacakları meslek için, daha mektep sıralarında iken küçük bir kurs geçilmesi imkânını vermiş oluyor. Miss Wells'in usulü, mektebi halkın iş hayatı ve mesleği ile muvaffakiyetli bir surette bağlamış olduğu için, Amerika maarif teşkilâtı, bu usulü; diğer mektep ve muallimlere de tavsiye ediyor. 3. Bundan sonra Amerika nın muhtelif yerlerinde, mahallî hususiyetler ve şartlarla alâkalı olmak üzere, çeşit projeler işleniyor. Bunların bazıları daha sade olduğu gibi, talebenin daha az vaktini işgal etmektedir. Bazıları da daha mürekkep ve mudil olup, bunların tamamen tatbiki için bir senelik zamanın tahsis edilmesi lüzumu hâsıl oluyor. Bu projelerden bir kaçını misal olarak alalım. 1. Misisipi havalisinde, şeker kamışı ve şeker pancarı ekilmesile ilgili proje. 2. Demir yolları. Demir yollarıyla eşya, insan v.s. taşıma projesi. 3. Hayat sigortası teşkilâtı. 4. Amerika da posta isleri. 5. Vapur kumpanyaları. 6. The Macmillan Company Kitap basma ve satma şirketleri v.s... Proje Usulünün Mahiyeti: 1. Aradan kısa bir zaman geçince, Amerika pedagoji edebiyatı arasında, proje usulünün nazariyat ve tatbikatına dair tanınmış Amerika pedagogları tarafından yazılmış hacimli ve tafsilâtlı eserler görünmeğe başladı. Pedagoji edebiyatında görünen bu eserler ve pedagoglar tarafından proje usulüne karşı gösterilen alâka, bu yeni usulün kolayca yayılmasına ve tanınmasına yardım etti. Kilpatrick; yeni usulü takdir ve tavsiye ederken şu tarzda fikir yürütmektedir: Biz, tesadüflerin veyahut mukadderatın gönderdiği her şeyi münfail bir surette kabul eden herkesi hakir görür ve gülünç buluruz. Fakat mukadderata ve tesadüflere hâkim olan insan karşısında hürmetle eğiliriz. Amerika demokrasisi için ideal olan, böyle bir adamdır. Lâkin çok yazık ki, bugünkü tedris ve terbiye sistemi iş adamı yetiştirmekten çok uzaktır. Hâlbuki mektep: cemiyetin bir parçasıdır; hattâ mektep te bir cemiyettir. Bu

9 sebepten, mektebin de, cemiyetin istediği gibi olması, cemiyetin istediği gibi teşkil ve tertip edilmesi lâzımdır. Cemiyetin temeli; birçok işlere, taahhütlere, projelere dayanmaktadır. Mektebin temelinde de hayatî işlere ve içtimai kıymetlere istinat eden işler, taahhütler, projeler bulunmak lâzımdır. Eğer talebe, mektepte; ileride hayatta işleyeceği ve çalışacağı gibi işler ve çalışırsa; muallimden uzak ve muallimin yardımından mahrum bulunduğu zaman, karşılaşacağı müşkiller karşısında, kuvvet ve cesaretini kaybetmez; meyus ve bedbin olmaz; tersine olarak, bütün kuvvet ve cesaretini toplar; kendi tecrübesinden istifade eder ve bütün müşkillerini muvaffakiyetle yener. Çünkü mektepte de böyle çalışmıştır ve bu gibi müşkülle karşılaşma ve onları yenme işleri kendisice yabancı değildir. Çocuk, umumî meseleleri (projeleri) mektepte mütemadiyen hallede - ede herhangi bir müşkülü yenmek için lâzım olan tecrübe ve melekeyi kolayca kazanmış olur. Hattâ bunlardan da fazla bir şey elde eder: Çocuk, hayatî meseleleri halletmek için geçilmesi lâzım olan yolları, müracaat edilmesi icab eden hareket tarzlarını kısaltır. Çünkü çocuk; mektep sıralarında iken, hayatta işlenilir gibi işlemiş ve hayatta çalışacağı gibi çalışmağa alışmıştır. Talebesini, yalnız bu farzda çalıştıran bir mektep, hayata yaklaşmıştır ve istenilen hayat; böyle bir mektebe girmiştir.» Bundan başka Kilpatrick nazarında mektep; küçük bir aile, küçük bir ticaret mağazası, küçük bir devlet olmalı, bir sözle, Amerika daki hakikî hayatın kopyası halini almalıdır. Bu sebeptendir ki, çocuğun tanıyacağı veyahut tanıması lâzım gelen ilk projeler; aile, ticarethane ve kasaba (şehir) olmak lâzımdır. 2. I.A. Stivenson namındaki başka bir tanınmış Amerikalı pedagok da ayni fikirdedir. Ona göre: «Çocuk, projeye karşı alâka göstermek için, projenin hayatî bir zaruret ve ihtiyaç olması, yani hayatın isteklerinden her hangi birine cevap teşkil etmesi lâzımdır. Đyi bir muallim, her ders ve mevzuu, ebeveynlerin her günkü hayat meseleleriyle mahirane bir surette birleştirebilen muallimdir. Gazeteler, nasıl her günkü hâdiselerle vakaları bildiriyorsa, mektep de, içinde bulunduğu cemiyetin her günkü istihsal ve iktisat meselelerini ele almalı; işlemeli ve halletmelidir.» 3. Proje usulü, bugünkü şekliyle didaktik bir usul değildir. Proje usulü, bugünkü tedris ve terbiye sistemiyle hiç bir münasebeti olmayan yeni bir tedris ve terbiye sistemidir. Proje usulü, faal tedris ve terbiye prensibine dayanmakta; bugünkü Skolâstik sınıf tedrisatını atarak yerine, muallimin kılavuzluğu altında talebenin kendi kendisini serbest ve amelî bir surette yetiştirmesi sistemini koymaktadır. 4. Proje sisteminin bugünkü inkişaf safhası gözden geçirilecek olursa, birçok kıymetleri ihtiva ettiği ve bu sebepten, birçok pedagokların

10 dikkatlerini kendisine çevirttiği görülecektir. Proje Usulü, yeni serbest mektebe doğru inkişaf eden ve ferdî inkişafı temine çalışan - eski mektebe ait - pedagojik fikirlerin son tekâmül safhasıdır. 5. Proje sisteminin tatbikini istediği esasa göre: Talebeye yalnız mektep programını tatbik etmek hususunda değil; bizzat işlerle faaliyetlerin gayelerini tayin etmekte; talimî işi ve onun tatbik ve faal tarzını ve mektep programını tertip ve tanzimde de, en geniş bir teşebbüs ve faaliyet imkânı verilmek lâzımdır. Mamafih, bugüne kadar, toplu faaliyetler adı dahi verilmesi mümkün olan projeler in mahiyetini, tam ve vazıh bir surette tayin etmek mümkün olmamıştır. Proje mefhumuna bazı pedagoklar daha dar, bazıları daha geniş bir muhteva vermektedirler. Bu sistemin müessislerinden ve hararetli propagandacılarından biri olan Kilpatrick; proje mefhumu deyince, çocuğun serbest bir surette seçtiği ve isteyerek, yürekten bağlanarak üzerinde çalıştığı her türlü faaliyet ve hareketi anlamaktadır. Çocuk için en faydalı hareket ve faaliyet, büyük bir merak ve alâka ile yaptığı hareket ve faaliyetlerdir. Bu sebepten her projenin kıymet ve meziyeti, talebe tarafından tayin ve takip olunan gayeye yetişmek isin gösterilen alâkaya ve o işe yürekten bağlanmaca derecesine tâbidir. Yaşadığı muhitte, talebenin dikkat ve alâkasını kendisine çekecek sayısız maddeler ve hâdiseler vardır. Mektep, bu sayısız madde ve hâdiselerden en büyük pedagojik kıymeti olanları seçmek mecburiyetindedir. Profesör Kilpatrick için en değerli olan hareket yeni işlere, yeni sahalara ve yeni faaliyetlere taallûk eden harekettir. Bunu temin eden tedris tarzı da Proje Usulü dür. Proje Sisteminin Karakteristik Vasıfları: Burada, proje usulünü, mektep hayatını yeniden teşkil edecek mahiyette bir sistem olarak göstermek isterken, Kilpatrick'in proje hususundaki görüş ve anlayış tarzına yer verecek; fakat onun düşüncelerine saplanıp kalmadan, proje usulünü karakterize etmeye çalışacağız. 1. Proje yi karakterize eden ilk vasıf; onun bir gayesi olmasıdır. Talebeler, her şeyden önce, yaptıkları işi, bir gaye olarak tanımalıdırlar. Lâkin bu gaye talebenin işe, bütün maddî ve manevî varlığıyla iştirak etmesini temin eyleyecek mahiyette olmalıdır. Bu nokta muhtelif mekteplerde ayrı ayrı tarzlarda temin olunmaktadır. Bazı mekteplerde, proje etrafındaki iş, önce talebelerle müzakere ve münakaşa edilir. Eğer bu iş talebeler tarafından kabul edilecek olarsa o zaman, işin yapılmasına, projenin tatbikine geçilir.

11 Bazı mekteplerde ise, plânı çok iyi hazırlanmış ve daha önce yapılan tetkiklerle tecrübelere istinat ettirilmiş projelerle, çocukların tabiî alâkalarını ve bu husustaki gayelerini yoklamak, anlamak isterler. Bazıları, başlangıç teşebbüsünün çocuklardan çıkmasını beklerler. Bazıları da ilk teşebbüse ehemmiyet vermezler. Fakat her iki şekilde de çocuklar, fikri ortaya atanın kendileri olduğunu; işi yapacak ve faaliyet gösterecek kimsenin de yine kendileri olacağını idrak ederler. 2. Projelerin hayatî olmalarıdır. Bu vasıf; birinci noktanın bir neticesi gibidir. Mektepte öğrenilen her şeyin, burada ve şimdi öğrenilmesi ve her hangi bir işin daha iyi yapılabilmesi için öğrenilmesi zarurî olduğu kanaati hâkimdir. Bu suretle, mektep faaliyetlerinin başında ve ilk iş olarak, muayyen bir usule göre tedris işini yapmak ve muayyen ölçüdeki malûmatı benimsemek meselesi değil; bir hayatî meselenin ve meselâ, bir köyceğiz kurulması; bir dükkân düzülmesi veyahut köydeki sıtmanın sebeplerinin tetkik edilmesi meselesinin haili gayesi ele alınmaktadır. Bundan başka, talebenin dikkati, tasavvur ve tahayyül ettirilmiş bazı malûmatın ezberlenmesine vs tekrar hazırlanacak tarzda bellenmesine değil; hayatî bir hâdiseyi halletmeye çevrilmiştir. Bu sebeptendir ki, malumat ve malûmatın öğrenilmesi ve bellenmesi işi; talebesin beklemediği bir anda, muallim taralından düşünülmüş ve ileri sürülmüş olarak değil; mektepteki hayatî şartlar ve yaşayışlar icap ettirdiği zaman bahsedilecek mevzu olmaktadır. Bu vaziyet ise, tedris işinde, çok kârlı ve mühim bir şarttır. Çünkü bu şart; bir taraftan lüzumlu ve kıymetli bilgilerin neler olduğunu takdire yarayacak bir ölçü vazifesini görür; diğer taraftan da malûmatın benimsenmesi hudutlarını, hayattaki tatbik yerini ve amelî kıymetini gösterir. Bu şarta ölçü diyoruz. Çünkü eğer malûmat lâzımsa, bu lüzum kendi kendisine ortaya çıkacak ve malûmat, ihtiyaç hissedildiği muhit ve zaman içinde öğrenilecektir. Ve eğer malûmat, bugün ve muayyen bir iş için değil de yarınlar için lâzım olacak neviden ise, bu gibi malûmata şimdi değil; onlara lüzum hâsıl olacağı ve öğrenilmesi zaruri bir ihtiyaç olarak duyulacağı zaman öğrenilmesi icab edecektir 2. Đşte böyle zaman ve yere uygun bir öğrenme, öğretilen ve benimsenen malûmatın hatırada tutulmasını emniyet altına aldığı gibi, mektep hayatı haricinde, münasip zaman ve yerlerde kullanılmasını da temin etmiş olur. Çünkü öğretme işinin çok hususî bir karakteri vardır: Malûmat, hangi şartlar içinde tatbik edilecekse, ayni şartlar içinde öğrenilmelidir. Malûmatın emniyet, sıhhat, imtidat ve hayatiliği, ancak bu suretle temin olunur. 2 Kilpatrick - Introduction of an Experiment with a Project Curriculum. S. XXI.

12 An'anevî mektep şartları içinde bir talebe; birinci derste hesap, ikincide tarih, üçüncü saatte ana dili v.s. gibi dersleri okurken, bu ayrı ilimler, arasındaki münasebet ve rabıtayı göremediği gibi, ayni ilme mensup olan mevzular arasındaki bağlantı noktalarını da göremez. Fazla olarak, okuduğu ilimlerle derslerin, kendi ihtiyaçlarıyla veyahut içinde yaşadığı muhitteki hayatın ihtiyaçlarıyla olan alâka ve münasebetini de anlayamaz. Esasen, hakikatte böyle rabıtalar da yoktur. Fakat talebe hesap ameliyelerini, hesap dersi saatinde bulunduğu ve hesap yapılmak lâzım geldiği için değil de bir ev yapmak için kullanacağı materyali; evin döşenmesi için alacağı mobilyaları hesaplar yahut mektep kooperatifindeki materyalin alım ve satım hesaplarım bilmek için hesap işlerini yapacak olursa, o zaman malûmatla hayatî ihtiyaçlar arasındski rabıtayı hakikî surette görebilir. Her iki vaziyette, malûmatın benimsenmesi hususundaki gayret ve itina, çok farklıdır. Birinci vaziyette talebe, eğer itinalı ve gayretli değilse, hiçbir şey kaybetmediği halde; ikinci vaziyette; hakikî bir fiyatı olan materyali hesaplarken, pek tabiîdir ki, dikkat etmeyecek ve itina göstermeyecek bulunursa, çok şey kaybeder; takip ettiği gayeye yetişemez. Öğrenmeğe ait hayatî mahiyetteki bu psikolojik usul; mektep işlerinim muhtelif ilim ve fenlere ayrılması gibi an'anevî olan mantıkî taksim tarzı ile katiyen uygun düşmez. Bu sebeptendir ki, proje usulü ayrı ilim ve fenler arasına konulan hudutları yıkmak istiyor ve yıkıyor. 3. Proje usulü, topluluğu ve tamlığı temin etmelidir. Bu vasıf sistemin hayatilik vasfından ve an'anevî mektebin ilim ve fenler arasına koyduğu hudutları yıkmasından doğmuştur. Talimî materyal, ayrı ilim ve fenlere dağıtılarak değil; süt nasıl elde edilir? Su vasıtasıyla taşıma, mektep bankası veya kooperatifi gibi hayatî meseleler etrafında tertip ve teşkil edilmelidir. Ve hakikaten, mektep haricindeki geniş hayatta, en revaçta olan malûmat ayrı derslerin yahut ilimlerin öğrenilmesiyle elde edilen bilgiler değil; çok mudil olan hayatî meselelerin içinden muvaffakiyetle çıkabilmek için, maksada en uygun faaliyetlerde bulunmak kabiliyetini kazandıran ve birer alet gibi kullanılan malûmattır. Yalnız müfredat programı değil; proje usulünün tatbik edildiği mekteplerde, günlük faaliyet programı da esaslı surette değişmektedir. Bu program, yalnız umumî hatlarıyla tayin edilmiş; sık sık ve ihtiyaçlar karşısında değiştirilebilmek için de elâstikiliği muhafaza olunmuştur. Hâlbuki an'anevî mektepte vaziyet böyle değildir. Đşte bir misal:

13 Eski mektep l. Tipik dersler (ilim ve fenler): 2. Hesap. 3. Lisan: okumak, yazmak, gramer, imlâ. 4. Coğrafya, 5. Tarih. 6. Medenî bilgiler. 7. Lâtince. 8. Tabiat dersleri, 9. Elişleri. 10. Fizik - şimi. Yeni mektep: 1. Tipik alâka merkezleri (projeler): 2. Gıdaların öğrenilmesi. 3. Ağaçların 4. Kasabamızı ve diğer kasaba (şehir)leri öğr. 5. Tarihî dram: (Kolomp dan sonra.) 6. Kasaba oyunu. 7. Hollanda nın öğrenilmesi 8. Suda nakliyat. 9. Vapurlarla kayıkları öğrenme. 10. Civciv çıkarma, büyütme Yeni mektebin günlük faaliyet programının mahiyetini daha iyi anlamak için, Lincoln mektebinin altıncı sınıfının 1926 senesine ait haftalık programı örneğini alıyoruz:

14 Projeler usulünün bu toplama gayreti, haricen talimî program ile günlük faaliyet programı üzerinde değişiklikler yapılmasını icabettirirken, ilim ve fenleri birbirinden ayıran hudutları da kaldırmakta; bu ilimlerin muhtelif şubeleri ile insan hayatı arasında bir tabiî birleşme ve topluluk teminine çalışmakta ve bütün bu gayretleri; tedris vetiresinin psikolojisinden cesaret alarak yapmaktadır. Öğrenme veyahut tedris işi hiç bir zaman, alelade ve münferit bir hâdise değildir. Öğrenilecek mevzua karşı öğrenme vetiresi esnasında ve âdeta marazi bir surette hücum eden sayısız meseleler vardır ki, bunlar ferdin diğer birçok hayatî alâkalarını faaliyete getirmekte, mevzuu daha çok düğümleyerek genişletmekte ve bu suretle, çok mudil bir mahiyet almaktadır.

15 Bir misali tetkik etmek, projenin tamlığını, toplayıcılığını göstermeğe kifayet eder: Lincoln School un IV üncü sınıfında, gıdalara dair bir proje işleniyor. Bu proje etrafında yapılacak bütün mütenevvi hareket ve faaliyetler; çocuklar için bir «bütün»den ibarettir. Fakat aynı ilim ve fenler yerine, bu tarzda ve bir topluluk havası içinde işlendiği zaman, nelerin ve nasıl elde edildiği görülmek istenirse, öğrenme faaliyetlerinin bir tahlili yapılır ve o zaman, muhtelif ilim ve fenler sahasında neler yapıldığı açıkça görülür. Meselâ; Lisan etrafında: okuma, Her çocuk, ferdî olarak öğrenmek ve tetkik etmek için bir meyva veya sebze seçer. Bu hususta bilinmesi lâzım gelen malûmatı toplamak ve öğrenmek için kütüphaneye gider ve orada, mevzuuna dair neler yazılı varsa, hepsini okur. Neticede çocuk; «Meyvalar Kitabı» veya «Tatlıcılık Kitabı» gibi kitapçıklar tertip ve telif ederek bunları sınıfta okur. Tahrir Đşleri: Çocuklar; ferdî tetkik süratiyle öğrendiklerini makale, hikâye, broşür veya kitap halinde yazarlar. Bunlar arasında bahçe, çiftlik hayatına: meyvaların, sebzelerin dost ve düşmanlarına ve saireye dair yazılar vardır. Bundan başka, öğle yemekleri, ziyafetler tertip ederler. Arkadaşlarına, davetiye mektuptan yazarlar. Coğrafya: Cenubî, merkezî ve şimalî Amerika da, Đtalya da ve diğer memleketlerde, meyva yetiştiren merkezler üzerinde durulur ve bunlar öğrenilir. Bahçıvanlık sanatının terakki ettiği yerler araştırılır ve bilfiil, bahçıvanlık yapılır. Meyva ve sebze yetiştirmekte iklimin ve coğrafî vaziyetlerin tesirleri tetkik olunur. Meyva ve sebze taşıma vasıtaları üzerinde durulur. Vapurlar, şimendiferler, yollar, şoseler öğrenilir. Sıcak ve soğuk memleketlerde hayat tetkik edilir. Filmlerden ve projeksiyonlardan istifade olunur. Tarih: Đptidaî insanların gıdaları ve gıda tedarikleri, müterakki insanlarla gıdaları ve tedarikleri v.s. üzerinde durulur. Tetkikler yapılı; kitaplar okunur; levhalar görülür; tasvir olunur, v.s. Fen ve Ev idaresi:

16 Gıdaların şimik terkipleriyle kıymetleri. Proteinler, yağlar, madenler, vitaminler v.s. gıdaların tevazünü, konserve ve tatlı yapma tarzları. Zamanın tesiri. Fermantasyon; elmaların, patateslerin v.s. muhafazaları; meyva ve sebzelere zarar veren böcekleri v.s. yi tanımak San'at ve Đş: Meyvalar Kitabı na kap yapmak; kitap metnini resimlerle süslemek için çeşit meyvalarla sebzelerin mevzu ile mütenasip resimlerini çizmek; gıdalara ait bir levha yapmak, bunu süslemek vesaire... Hesap: Yemek listelerini hesaplamak; gıdaları tartmak; fiyatlarını bulmak; bir bahçıvan, meyveci veya sebzecinin masraf ve kazancını hesaplamak; toptan ve perakende satış yapan birinin muhtelif taze, kuru, konserve gibi gıdalara ait hesaplarını yapmak; mağazalardaki gıda fiyatlarını tesbit etmek, gıdalara ait çeşit istatistik malûmatı tetkik etmek. v.s. 4. Proje usulünün son karakteristik vasfı; üçüncü noktadaki bütünlük, tandık ve topluluk vasıflarıyla çok ilgili olan «faaliyet ve daha ileri götüren faaliyettir.» Yahut J.Dewey'in ifadesiyle «tecrübeleri, mütemadiyen yenileştirme işine devam faaliyeti»dir. Bu formül tahlil edilecek olursa, ilk önce göze çarpacak şey, proje sisteminin «faal bir usul» olmasıdır. Bu sistemle işleyen bir mektepte, her şeyden evvel, göze çarpacak cihet de budur. Bir projeyi halletmekle meşgul olan çocuklar; gösterdikleri ihtiyarî faaliyetlerde, insan dikkatini kendilerine çevirirler. Proje usulünü tatbik eden mekteplerde ders odaları, umumiyetle tahrik edilmiş bir arı kovanına benzemektedir. Görünüşte, ders odasında bir karışıklık ve âdeta nizamsızlık göze çarpar. Lâkin bu vaziyet salahiyetli bir müşahededen geçirilecek olursa, o zaman her çocuğun kendisince muayyen bir plâna göre hareket ettiği ve herkesin umumî plânı-projeyi işlemek ve bitirmek için faaliyet gösterdiği anlaşılır. Bir cihet daha var: Bu faaliyet formülü, proje usulünüm diğer mühim bir cihetini de göstermektedir. Yapılan faaliyet ve onun verdiği neticeler ne kadar kıymetli olursa olsun, eğer ayni mahiyette olan diğer faaliyetleri tahrik etmezse, büyük bir pedagojik kıymeti haiz olamaz. Her iyi seçilmiş ve cüretle teşkil edilmiş bir proje, her vakit, ayni proje üzerinde çalışılırken, yeni bir takım manzaralar daha ortaya atar ve bu

17 suretle, bir projenin halledilip bitirilmesi yahut neticesi: başka bir projenin başlangıcını anlatır. Meselâ, kasabada gıdaların nasıl tedarik edildiği meselesi öğrenilecek olursa, bunun arkasından, gıdaların nasıl istihsal, nakil ve muhafaza edildiği; gıdaların fiatları, şimik terkipleri, besleyici maddelerinin nevi, gıdaların hazırlanması ve bilfiil gıda hazırlamak v.s. gibi daha birçok meseleler, kendiliğinden ortaya çıkmış bulunacaktır. Projenin bu ciheti; yukarıda kaydedilen bütün karakteristik vasıfları, daha aşikâr bir surette meydana çıkarmış olur. Projelerin birbiriyle bağlanmaları, bu sistemin topluluk karakterini kuvvetlendirir ve onu, zaman mefhumu içinde genişletmiş bulunur. Bu suretle, yalnız işlenilen ân içinde değil; fakat daha uzun bir zaman devresi içinde de, birlik tesisi imkânı hâsıl olur. Ve hakikaten, bu usulü tatbik eden mekteplerin en çok dikkat ettikleri ve ehemmiyet verdikleri nokta; üzerinde, bütün sene çalışmaya, müsait projeler seçmek cihetidir. Projelerin bu tarzda bağlanmaları, onların hayatilik mahiyetlerini de meydana çıkarır. Programlar, içinde yaşanılan ânın real ihtiyaçlarına göre yapılır. Lâkin mütemadiyen değiştirilir; yeniden ve tekrar tekrar işlenir ve daima yeni şekiller alır. Ve hakikaten, muhtelif talebe grupları tarafından seçilen ayni proje; grubun, tesiri altında kaldığı hâkim alâkaya ve projenin işlendiği zaman içindeki en mühim vak'a ve hâdiselere tâbi olarak muhtelif tarzlarda halledilmiş olur. Ve hiç şüphesiz, çocukların hayatından ayrılamayan bir parça olarak: büyüyen madde (mevzu); çocuklar için kuvvetli sebeplerin ve cazip gıdaların sevkettiği bir faaliyet âmili olacaktır. Projelerin evileri: Projeler, ferdî ve kollektif olmak üzere başlıca iki türlüdür. Projeler üzerinde talebeler, grup halinde çalışır veyahut bütün mektep, tek bir grup halinde bir projenin işlenmesine iştirak ederse, böyle projelere kollektif denir. Eğer projeler üzerinde talebeler, ayrı ayrı ve teker teker çalışırsa, o zaman bunlara ferdî proje adı verilir. Amerika da talebenin aile idaresi, iaşe ve istihsal işlerinde tesadüf olunan tavşan beslemek ve yavrulatma suretiyle tavşan üretmek, kümes hayvanlarına bakmak, cins civcivlere bakarak damızlık tavuk, en iyi ve seyrek bulunur cinsinden meyva ağaçları ve saire yetiştirmek gibi mevzuları, bir çiftlik manzarasını alan mektepte ve geniş ölçüde birer ferdî proje olarak işlemesi ve bu projeler üzerinde meharetle çalışması tarzı artık çok ileriiemiş ve çok tanınmıştır. Projeleri Seçmede Ölçü:

18 Projeler, ne kadar iyi ve muvaffakiyetli seçilirse, talebenin muvaffakiyeti de o kadar yüksek olur. Lincoln School'da «iş birlikleri» denilen projelerin seçilmesinde esas tutulan bir kaç ölçü tesbit olunmuştur. Bu ölçülere burada, kısaca temas edilecektir. Çünkü bu ölçüler, projeler hakkında, yukarıdan beri söylenen esas noktaları müşahhaslandırmış ve ayni zamanda, projelerin başka cihetlerini de aydınlatmış olacaktır. Ölçüler: 1. Đş birliğinin yahut projenin, real hayat şartları içinden seçilmesi çocuklar tarafından takibe değer ve icrası mümkün bir mesele olarak kabul ve idrak edilmesi lâzımdır. 2. Seçilen iş birliği yahut proje, çocuğun alelade faaliyetlerle halledeceği hakikaten tam ve müstakil birçok projeler daha ortaya atmalıdır. Meselâ: «taşıma vasıtaları» beşinci sınıfta bir iş birliği - proje olarak alındığı zaman bu, çocuklara araba, vapur, vagon, lokomotif, kamyon, otomobil, tayyare v.s. gibi tekerlekli ve tekerleksiz vasıtaların inkişafını göstermek imkânını veren birçok modellerin toplanmasını ve yapılmasını icap ettirecek mahiyette olmasıdır. Bundan başka iş birliği ile münasebeti olan eşyanın görülmesi için muhtelif ekskürziyonlar yapılır: istasyonlar, iskeleler, limanlar gezilir ve görülenler hakkında notlar alınır, raporlar yasılır. Taşıma vasıtalarının en eski zamanlardan bugüne kadar geçirdiği tekâmül safhalarını göstermek için talebeler, bu vasıtalara dair resimler ve nakışlarla duvarları süslerler. 3. Đşbirliği proje; talebeler arasındaki ferdiyet farklarını tatmin edebilmek için, mümkün olduğu kadar mütenevvi faaliyetleri ihtiva etmelidir. Her talebeye, kendisini en ziyada alâkadar eden bir faaliyet tarzı seçmek imkânını verebilmek için Lincoln School'da «serbest saat» denilen bir zaman ayrılmıştır ki, bu müddet zarfında her talebe, istediğini yapmakta tamamen serbesttir. 4. Đş birliği proje, çocuğun ferdî inkişafına yardım edecek mahiyette olmalıdır. Burada, ferdî terakkiyi takdire yarayacak bazı ölçüler tesbit olunur. Fakat bu gibi ölçülerin tespiti mümkün olmadığı zaman bile muallim; talebenin halde elde ettiği muvaffakiyetlerinin, mazideki muvaffakiyetlerine üstün olmasını dikkatle araştırır ve takip eder. Birbirini takip eden iş birlikleri, talebenin grup içindeki inkişafını da temin edecek mahiyette olmalıdır. Esasen, her iş birliği, bütün grubun istidat ve kabiliyetine göre seçilir. Muhtelif grup veya sınıflarda işlenmesi mümkün olan projeler, her sınıf veya grubun seviyesine uygun şekilde halledilir. Meselâ: Birinci sınıf süt projesini işlerken çocuklar koyun, inek ve saire gibi hayvanları, süt sağma tarzını ve süt taşıma vasıtalarını öğrenmek isteyeceklerdir. Fakat ayni projeyi beşinci sınıf işlerse, çocuklar

19 birçok şeylerden başka, sütün tahlilini yapacak, pastörize edilmesini; muhtelif inek cinslerini; süt veren ineklerin bakılma ve beslenme tarzlarını v.s. yi öğrenmek alâkasıyla çalışacaklardır. 5. Her iş birliği proje: çocuğu; ona bağlı olan diğer projelere götürmeli ve onun alâkalarıyla anlayışlarını mütemadiyen genişletecek bir muharrik olmalıdır. Meselâ: Đkinci sınıf talebesi, bir kasabacık kurmakla meşguldür. Bu iş birliğini, çok defa hakikî eşya satılan bir dükkân teşkil ve teftiş etme işiyle birleştirmek mümkündür. Keza, iptidaî tarzda gıda istihsali ve tedariki, kasabanın su tesisatı sistemi, kasabada posta işleri ve diğer birçok meseleler; esas iş birliği etrafında ve ona bağlı olarak yapılabilir. Hattâ, bütün bu işlerle uğraşırken, bir ders senesi yetmez de, işlerin ertesi seneye ve başka sınıfa devredilmesi lüzumu bile hâsıl olur. Bazan da meselâ, orta mektep talebesi ikinci sınıfta öğrendikleri projelere dair bazı materyal ellerine geçirdikleri zaman, onları mektebe getirirler ve küçük arkadaşlarına hediye ederler. Bu suretle, küçük sınıftakilerin araştırma işlerini kolaylaştırmış olurlar. 6. Her proje, talebenin içtimaî şartlarına uygun olmasına yardım etmeli ve içtimaî meseleleri izah edecek mahiyette olmalıdır. Bunun için de her iş birliği-proje çok geniş olan kültür esaslarını ve bunların içtimaî kıymetlerini göz önünde bulundurarak istenmelidir. Meselâ, altıncı sınıfta «insan, kitap basmayı nasıl bulmuştur?» gibi bir işbirliği-proje, bu noktaya uygun bir tarzda işlenebilmek için, iptidaî insanların ilk zamanlarda yazı yazma gayretleri, yaptıkları resimler, el yazmaları kitaplar; nihayet, kitap basmanın icadı; matbaalarda iş ve işçinin tâbi olduğu şartlar, kütüphaneler, kâğıt ve kitap san'atları, kitapçılar, manastırlar ve kitapçılık, gazetecilik, sansör ve saire gibi mevzulara temas edilmesini zarurî yapan pek çok imkânlar ihtiva etmektedir. 7. Her iş birliği-proje, talebenin talimi teknik kudretini, yani maddelerle aletleri muvaffakiyetle kullanma maharetini inkişaf ettirecek mahiyette olmalıdır. 8. Her proje, talebeye iyi itiyatlar kazandırmalıdır, Bu ölçü, projenin çocuk seciyesini teşkil hususunda çok ehemmiyetli bir rol oynadığını da gösterir. Esasen, karakter teşkili yalnız projenin değil; her tedris işinin ehemmiyet vermesi ve temin etmesi lâzım gelen bir neticedir. Ve hangi sistemde gaye ve topluluk, esas vasıflar sırasında görünürse, ona hiç tereddüt etmeden karakter teşkiline yarayan bir sistem adı verilebilir. Đyi itiyatlar kazandırmak gayesiyle yapılan işlerde talebeler, büyük bir teşebbüs kudreti gösterirler. Đş zamanlarını, muayyen işlere nasıl taksim edeceklerini, işlerinin plânlarını hazırlamayı ve her dakika fırsattan istifade

20 etmeği öğrenirler. Arkadaşlarının hürriyetlerine zarar vermeden, kendi hürriyetlerini kullanmağa alışırlar. Her çocuk, eline düşen ve projesiyle münasebeti olan her maddeden istifade etmeğe çalışır, müstakil işler, lüzum görürse arkadaşlarıyla birleşir, müştereken uğraşır yahut iş bölümü yaparak hissesine düşen kısmı, yine kendi gayretleriyle başarır. Böylece, çocuğun ferdî mesaisi ve bu didinmenin neticesi olan eser veya iş, grubun projesi içinde bir boşluk doldurur. Bu suretle çocuk umumun faydası için çalışmayı iş ve emeğini başkalarıyla paylaşmayı öğrenir. Bu serbest müşterek hayat içinde çocuk iş arkadaşlarına karşı, dikkatli olmağa, nezaketle muamele etmeğe, bankalarının fikirlerine hürmet etmeğe alışır. Lincoln mektebinde projeler bu ölçüler göz önünde tutularak seçilmektedir. Fakat bazı mekteplerde, proje seçmekte bunlardan başka daha bazı fikirler ve esaslara da dikkat edilmekte ise de, onlar üzerinde burada durmayacağız. Projelerin seçilmesi hakkında verilen izahlar, bize proje usulünün tatbik edildiği umum mekteplerde işlerin hangi istikamete doğru gittiğini ve cereyan tarzını gösterecek mahiyettedir.

21 Proje Sisteminde Program ve Usul 1. Proje usulü hakkında buraya kadar söylenilenleri müşahhaslandırmak ve proje sistemini tatbik eden mekteplerde yapılan işlerden alınan intibaları tamamlamak için bir mektepte işlenen programın bir kısmının kısa suretini vereceğiz. Yalnız bundan önce, çok alâka uyandıran bir vak'aya temas edeceğiz. 2. Umumiyetle, bir proje usulünden bahsedilmekte ve projelerle işlemenin bir usul meselesi olduğu ileri sürülmektedir. Fakat insan projeyi tatbik eden mektepleri tetkik edecek olursa, oralarda, en mühim yer tutan şeyin «usul» değil program olduğunu görecektir. Bu mekteplerde çalışan muallimlerin, asıl dikkat ettikleri ve ehemmiyet verdikleri şeyin, çocuğun şümullü ve ahenktar inkişafına yardım edecek mahiyetle olan hayati mevzuları seçmek ve hayattan bir parça olan bu mevzuların tabiî topluluğunu; hakikî kıymet ve hedeflerini muhafaza edecek tarzda işlenmelerini sıkı ve muayyen bir teşkilâta tâbi tatmak olduğunu anlayacaktır. Neticede mesele; daha iyi ve elverişli talimî materyal seçmeğe ve bunların daha iyi tertip, tanzim ve teşkil edilmelerine ve çocukları en tabiî ve doğru yollardan yürüterek bu materyali işlemeğe sevkedecek faaliyetine müncer olmaktadır. Hâlbuki bu netice tahlil edilecek olursa, projeler esasına göre yapılan tedrisin yalnız bir program ve yalnız bir usul meselesi olmadığa görülür. Bize göre, proje sistemi tabiî topluluğu içinde, hem bir program ve hem de bir usul meselesidir. Aşağıdaki satırlar okunduktan sonra, bu teşhisin isabeti daha iyi anlaşılacaktır. Hatırlamak lâzım ki, müterakki mekteplerde programlarında biraz mazi kokusu ve biraz geriletici bir karakter vardır. Bu programlar, muayyen bir zaman zarfında mutlaka geçilmesi lâzım olan materyali değil; bir sene evvel geçen materyali ihtiva etmektedir. Bu materyal; o sene ve hattâ ertesi sene de tamamen işlenmiş ve geçilmiş olmıyacaktır. Yahut diğer şartlar içinde ve başka tarzda inkişaf edecek ve islenecektir. Bir misal: Lincoln Mektebinin Senesi programından bir kısım: Birinci sınıf: a) Sene içinde işlenecek projeler (iş birlikleri):

22 1) Gıda tedariki bakımından kasabada hayat. 2) Gıdayı nasıl tedarik ediyoruz? 3) Đnsanlar bir arada nasıl yaşıyorlar? 4) Bir köy kurulması. 5) Evlerin, dükkânların, tiyatronun, pazarın, istasyonların, mekteplerin yerleri ve yapılması. 6) Mobilyalar, perdeler, kamyonlar, arabalar, köprüler v.s. yapılması: 7) Kuklalar yapmak ve kuklalara elbiseler dikmek. 8) Meyvalar, meyvalardan tatlı; sebzeler ve sebzelerden yemek yapılması, v.s. b) Ekskürziyon ve Ziyaretler: 1) Bakkal dükkânını ziyaret. 2) Bir çiftliğe ekskürziyon. 3) Parktaki minyatür çiftlik numunesini görmek; 4) Pazar yerini dolaşmak; 5) Đnek beslenen ahırlarla sütçü dükkânlarım gezmek; 6) Sütleri pastörize istasyonunu ziyaret; 7) Hale kadar bir gezinti; 8) Delikates mağazasını ziyaret. c. Bu talimî materyal, iş birlikleriyle irtibat ve münasebeti gözetilerek şu derslerle ayrıca zenginleştirilmiş ve takviye edilmiştir: Okumak, yazmak, hesap, fen, içtimaî ilimler, sanatlar, yemek pişirmek, oyun ve müzik. Đkinci sınıf: a. Sene içinde geçilecek iş birlikleri: 1) Bir oyuncak kasaba kurulması, 2) Đnsanların kasabaya yerleşmeleri ve eşyaları taşınması. 3) Kasabadaki bina ve müesseselerin nasıl inşa edildikleri. 4) Posta işleri, diğer umumî ve içtimaî vazifeler. 5) Kasabanın haritası. 6) Gıdalar ve yemek pişirmek. 7) Çimento ve tuğla yapılması. 8) Kartonlardan büyük bir vapur yapılması vesaire... b. Ekskürziyou ve Ziyaretler: 1) Nehrin karşı taralına bir gezinti. 2) Köprüleri, istasyonları ve sokakları gezmek. 3) Bazı binaların öğrenilmesi ve plânlarının alınması için civarda gezinti. 4) New York'un levhalarını, modellerini, eski ve yeni vaziyetini görmek için müzeyi ziyaret, 5) Kereste, tuğla, çimento, kireç v.s. depolarını gezmek. 6) Bina yapmakta kullanılan materyali görmek için iskeleleri dolaşmak, 7) Tarihten evvelki hayvanları, aletleri ve daha sonraki zamanların aletlerini görmek için, tabiat tarihi müzesini gezmek. 8) Postayı ziyaret, v.s. c. Bu talimi materyal de, iş birlikleriyle irtibat ve münasebeti olan diğer derslerle zenginleştirilecek ve takviye edilecektir. (Birinci sınıf programında olduğu gibi..)

23 Üçüncü sınıf: a. Đşbirlikleri. 1) Hollanda nın, Đsviçre nim ve cenubi-garbî Amerika daki Hintlilerin öğrenilmesi. 2) Dokumacılıkta kullanılan ipek, pamuk, yün gibi materyalin öğrenilmesi; dokuma tezgâhları ve dokuma tarzı. Boyama vs nakış işleri. 3) Fakirler için «Şükran Sepeti»nin doldurulması. 4) Akvaryuma bakmak. 5) Sınıf gazetesini çıkarmak ve saire. b. Ekskürziyon ve Ziyaretler: 1) Hollanda ya ait eşya ile modelâj işlerini ve levhaları görmek için müzeyi ziyaret. 2) Fakirlerin şükran sepeti için eşya satın alınması. 3) Đsviçre mağazası, Tabiat tarihi müzesini ziyaret, 4) Hind eşyasının, Hind dokumalarının, Hind örgülerinin, Hind kaplarının, Hind eşyasının satıldığı mağazaları ve diğer örneklerin teşhir edildikleri yerleri gezmek. c. Okuma, yazma, imlâ, hesap, fen, tarih, coğrafya ve müzik sahalarından yardımcı materyalin işlenmesi. Dördüncü Sınıf: a. Projeler (iş birlikleri): 1) Gıdalar; 2) Oyuncaklar tetkik edilir ve oyuncak yapılır. 3) Tarihi piyesler verilir. 4) Dramatize işleri öğrenilir. 5) Şövalyelerin hayatî tetkik olunur. 6) Av hayvanları beslemek ve saire öğrenilir. b. Ekskürziyonlar: 1) Akvaryum için materyal satılan mağaza ziyaret edilir. 2) Müzeler gezilir; iptidaî aletler ve silâhlar tetkik edilir. 3) Đş birlikleriyle ilgili yerler gezilir. c. Talimi materyal, bütün ilim ve fenlerden seçilir: 1) Đçtimaî ilimlerden, ilk keşifler ve keşif seferleri; 2) Müstemlekeciler nasıl yaşamışlardır! 3) Şövalyelik ve orta devir; 4) Birleşik Amerika devletlerinde ve diğer memleketlerde meyva, sebze ve av hayvanları istihsal eden başlıca sahalar, 5) Kaliforniya: Đklim, yağmurlar: 8) En çok oyuncak yapan memleketler: Almanya, Fransa, Japonya, Birleşik Amerika Devletleri. 7) Kâşiflerin seferleri: Kutup seferleri. 8) Harita okunması. 9) Beynelmilel zaman hatları, mıntıkalar, coğrafî tûl ve arz.

24 Programlar hakkında verilen bu kısa izahlar; bu sınıflarda, o sene zarfında yapılan bütün işlerin bütün teferruatını gösteremeyeceği gibi, bunlara bakarak diğer proje mektepleri için de tamimler ve tahminlerde bulunmak mümkün değildir. Lâkin kısaca gösterilen program; bu mekteplerde müstakil ilim ve fenler sisteminin kâfi surette kaldırıldığını aşikâr olarak göstermektedir. Maamafih muhtelif mekteplerdeki pratik, bu hususta ayni istikamette yürünüldüğünü ve ayni dereceye yetişildiğini anlatmaz. (Walden School ve City and Contry School gibi mektepler; programlarını an'anevî olan ayrı dersler tarzından büsbütün kurtaracak kadar ileri gitmişlerdir. (Lincoln School ve Francis W. Parker School gibi mektepler, talim ve tedris faaliyetlerini bir veyahut bir kaç merkez, iş birliği etrafına toplamakta fakat ayni zamanda ve daha fazla yukarıki sınıflarda müstakil ilim ve fenlere yer verilmektedir. Amerika mekteplerinin mühim bir kısmının dahil oldukları üçüncü bir kısım mektep tipi vardır ki, bunlar: An'anevî olan ayrı dersler programını tatbik ederken, ayni zamanda, tesadüfen veyahut bir maksat gözeterek, tedris faaliyetlerini canlandırmak için materyal arasına bazı «proje»ler de ilâve etmektedirler. Bu esas noktayı ele alan Kilpatrick, tedris programını proje sistemine riayet ederek su suretle tayin etmektedir : «Program, birbirine bağlı öyle tecrübelerden ibaret olmalıdır ki, bunların birinden elde edilen netice ve çıkarılan bilgi diğer bir çok tecrübe silsilelerinin inkişafına ve zenginleşmesine yardım etmiş bulunmalıdır.» diyor ve böyle bir hassanın ise, yalnız çocuğun muhitinden alınan ve çocuğun o günlük alâkalarına istinat eden hareket ve faaliyetlerde bulunduğunu ve bu esas fikri ileri sürdükten sonra, başka bir neticeyi daha kabul etmek lâzım olduğunu söylüyor. O da, tedris programını (müfredat programını) devlet veya muallim, peşinen hazırlamamalıdır. Program, muallimin de iştirakiyle talebe tarafından hazırlanmalı ve talimî materyal, tercihan çocuğun hakikî hayat muhitinden alınmalıdır. Projelerin Teşkili: Muhtelif mekteplerde veya sınıflarda projelerin teşkil tarzları itibarıyla de farklar göze çarpmaktadır. Bunların başlıcaları:

25 1) Bazan, bütün sene, yalnız bir iş mevzuu, «proje» üzerinde durulur ve sınıfın bütün tedris faaliyeti, bu esas proje etrafında ve onunla münasebettar olarak teşkil edilir. 2) Sonra, öyle haller vardır ki, bu büyük proje, bir ders senesi zarfında bitirilemez ve işe, ertesi sene de devam edilmek lüzumu hâsıl olur. 3) Diğer bazı vaziyetler de vardır ki, aralarında rabıta tesisi mecburî ve zarurî olmıyan bir kaç küçük proje, biribiri arkasından işlenir, 4) Bazı mekteplerde de, yine birkaç proje üzerinde çalışılır. Fakat bu projeler sınıfı veyahut sınıfın her hangi bir grubunu, ayni zamanda meşgul eder. Yani projeler, biribirini takiben değil; hep birden işlenir. 5) Ayrı bir proje teşkili tarzı daha vardır ki, o da yukarıki tarzlardan bir kaçının terkip edilmesiyle husule gelir: Bir merkezî proje veya iş birliği işlenir veya onanla muvazi olarak diğer bir kaç proje de alınır ve hepsi üzerinde, hep birden çalışılır. Yahut daha küçük projeler alınır ve biribiri arkasından işlenir 3. Hiç şüphesizdir ki, proje teşkilinde daha birçok veyahut bu sahada çalışanlar kadar çok tarzlar vardır. Nasıl Amerikan tahsil ve tedrisinde göze çarpan mühim vasıflardan biri tenevvü ise, bu; Amerika daki müterakki mekteplerde daha aşikâr bir surette göze çarpmaktadır. Her projede bulunması istenen başlıca iki şart vardır: 1) Projenin amelî ve tatbikî surette halledilir olması. 2) Projenin daha başka yeni meseleler ortaya atacak mahiyette bulunmasıdır. Bu sonuncu şarta riayet edildiği takdirde projeler, biribirini davet etmiş yahut meydana getirmiş olacağı gibi sıkı bir surette birleşecekler ve inkıtasız bir zincir teşkil etmiş bulunacaklardır. Projelerin Đşlenmesi: Projeler, çocuğun seçerek kendisine mal ettiği materyali ihtiva eder. Bu itibarla, çocuk tarafından işlenecektir. Yalnız, bir nevi aile muhitine benzeyen mektepte, çocuk projelerini işlerken mütehassıs muallim veyahut bir ziraat işleri mütehassısı taralından daimî bir kontrol altındadır. Mütehassıs muallim, işe başlamadan evvel talebenin projesini tetkik ve muvafık görürse aynen tasdik eder. Projeyi muvafık bulmazsa, yaptığı hatalara dair talebeye yol gösterir. Bundan sonra da, lüzum gördükçe ve 3 Rud and Shumaker - The child-centered School. Yunkerson on Hudson, 1928, s. 92.

V Ön Söz Birinci fasıl: İşletme İktisadının Esasları 3 A. İşletme ve işletme iktisadının mahiyeti 3 I. İşletmenin mâna ve tarifi 3 II. İşletme iktisadı ilminin mahiyeti 8 III. İşletme iktisadı ilminin

Detaylı

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI ARASINDA TÜRKİYEDE BİR ÇALIŞMA ENSTİTÜSÜ KURULMASINA MÜTEALLİK 13 SAYILI EK ANLAŞMA Milletlerarası Çalışma Teşkilatı (Badema Teşkilatı diye anılacaktır.)

Detaylı

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME Bu sözleşme, ILO'nun temel haklara ilişkin 8 sözleşmesinden biridir. ILO Kabul Tarihi: 18 Haziran 1949 Kanun Tarih

Detaylı

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME 34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME Aynı konudaki 96 sayılı sözleşmenin onaylanması sonucu yürürlükten kalkmıştır ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1933 Kanun Tarih ve

Detaylı

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun 626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun (Resmî Gazete ile ilâm : 14. V. 1958 - Sayı: 9906) No. Kabııl tarihi 7115 7. V. 1958

Detaylı

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun - 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun (Resmî Gazele ile neşir ve ilâm : 24/V/9S3 - Sayı : 2409) No. Kabul tarihi 23 - V -933 BÎRİNCİ MADDE İstatistik umum müdürlüğü; umum müdürlük, müşavirlik,

Detaylı

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU Ortaklığın Ünvanı/Ortakların Adı : Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. Adresi : Ömerbey Mah. Bursa Asfaltı Cad. No:51, Mudanya / Bursa Telefon / Faks : (0224) 270 30 00 / (0224)

Detaylı

VİNNETKA SİSTEMİ. (Sınıf Sistemi Bozulduğuna göre)

VİNNETKA SİSTEMİ. (Sınıf Sistemi Bozulduğuna göre) 1. BAŞLANGIÇ VİNNETKA SİSTEMİ (Sınıf Sistemi Bozulduğuna göre) Asrımız psikolojisi, iki ferdin tamamen biribirine benzemediğini artık isbat etmiş ve her ferdi aynı tarzda terbiye edemeyeceğimiz esasını

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI

AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI ESKİ METİN YÖNETİM KURULU VE SÜRESİ: Madde 7: Şirket işlerinin idaresi, genel kurul tarafından, hissedarlar arasından en çok üç yıl

Detaylı

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI :

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI : İçindekiler B Î R İ N C İ K İ T A P GENEL PRENSİPLER Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI : 1. Hukuk ne demektir? Sah. 1 2. Hukuk bir ilim midir?» 1 3. Hukuk nizamı ve hukuk mekanizması» 3 4. Beşerî cemiyetler»

Detaylı

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. Vergi İncelemeleri Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. İncelemeye yetkili olanlar tarafından lüzum görüldüğü takdirde inceleme,

Detaylı

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım:

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım: Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım: Listede zımpara müstesna - ki yalnız iki, üç yüz tonluk bir tenakus göstermiştir,

Detaylı

SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME

SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME Künye----------------------------------------------- Adı: SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME

Detaylı

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME ILO Kabul Tarihi: 4 Haziran 1935 Kanun Tarih ve Sayısı: 9 Haziran 1937 / 3229 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı:

Detaylı

1933 Üniversite Reformu. ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı. Durmuş Demir. İYTE Fizik Bölümü

1933 Üniversite Reformu. ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı. Durmuş Demir. İYTE Fizik Bölümü 1933 Üniversite Reformu ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı Durmuş Demir İYTE Fizik Bölümü 1 Haziran 1453: Sultan Mehmed, Ayasofya ve Pontokrator manastırlarını medreseye çevirtir; önde gelen bilim insanları

Detaylı

HANEHALKI GELİR VE TÜKETİM ANKETİ

HANEHALKI GELİR VE TÜKETİM ANKETİ İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Ord. Prof. Şükrü Baban'a Armağan İstanbul - 1984 HANEHALKI GELİR VE TÜKETİM ANKETİ HARCAMALARI Ord. Prof. Dr. Ömer Celâl Sarç (*) Ord. Prof. Şükrü Baban'la 1933'den

Detaylı

YENİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8:

YENİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8: ESKİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8: Şirketin işleri ve idaresi Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca Genel Kurul tarafından Hissedarlar arasından seçilecek 7 üyeden oluşan bir Yönetim Kurulu tarafından

Detaylı

DİN EĞİTİMİ - 7. Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI.

DİN EĞİTİMİ - 7. Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI. DİN EĞİTİMİ - 7 Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com Öğretim Yöntemleri Eğitim tarihimiz boyunca klasik yöntemler başarı ile uygulanmıştır. Günümüzde de uygulanmaya devam edecektir.

Detaylı

VERGİ MEVZUATI VE UYGULAMASI SINAV SORULARI 30 Kasım 2013 Cumartesi

VERGİ MEVZUATI VE UYGULAMASI SINAV SORULARI 30 Kasım 2013 Cumartesi VERGİ MEVZUATI VE UYGULAMASI SINAV SORULARI 30 Kasım 2013 Cumartesi SORU 1: Aşağıdaki kavramları, ilgili oldukları vergi kanunları hükümleri veya bu hükümlere ilişkin düzenlemeler çerçevesinde kısaca açıklayarak

Detaylı

İçindekiler. İndeks. İKTİSADÎ DÜŞÜNCE TARİHİ 1. Giriş 1-19

İçindekiler. İndeks. İKTİSADÎ DÜŞÜNCE TARİHİ 1. Giriş 1-19 İçindekiler Önsöz. İndeks Sahif e: III XI İKTİSADÎ DÜŞÜNCE TARİHİ 1. Giriş 1-19 1) İktisadî düşünce tarihine düşen vazife 1 2) İktisadî ilimler zümresinin muhtelif disiplinleri arasında bir mukayese 3

Detaylı

II. KUYU MÜHENDİSİNİN GÖREVLERİ

II. KUYU MÜHENDİSİNİN GÖREVLERİ II. KUYU MÜHENDİSİNİN GÖREVLERİ Genel olarak bir kuyu başında sürekli bulunan jeoloji mühendisinin görevlerini iki grupta özetlemek mümkündür: 1) Bilgi toplamak, 2) Rapor yazmak. Açılan bir sondaj kuyusunun

Detaylı

SANAYİLEŞEN TÜRKİYE NİN ENERJİ İHTİYACI VE YENİ BİR ARAŞTIRMA KURULUŞU: ELEKTRİK İŞLERİ ETÜD İDARESİ

SANAYİLEŞEN TÜRKİYE NİN ENERJİ İHTİYACI VE YENİ BİR ARAŞTIRMA KURULUŞU: ELEKTRİK İŞLERİ ETÜD İDARESİ 1 EK 3 SANAYİLEŞEN TÜRKİYE NİN ENERJİ İHTİYACI VE YENİ BİR ARAŞTIRMA KURULUŞU: ELEKTRİK İŞLERİ ETÜD İDARESİ VE ÖNEMLİ İHRAÇ ÜRÜNLERİNİN KAYNAĞI MADENCİLİĞİMİZİ GELİŞTİRMEK AMACI İLE KURULAN ARAŞTIRMA KURULUŞU

Detaylı

Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI :

Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI : Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI : 225 Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Mukavelesinin tasdiki hakkında kanun lâyihası ve Hariciye ve Maarif encümenleri mazbataları (1 /678)

Detaylı

1. Ticaret sicili müdürlüklerince Vergi Usul Kanunu bakımından tasdik edilmesi zorunlu olan defterler

1. Ticaret sicili müdürlüklerince Vergi Usul Kanunu bakımından tasdik edilmesi zorunlu olan defterler DUYURU Sayı: 2018/035 BURSA, 26.04.2018 Konu: ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLER İLE KOOPERATİFLERİN KURULUŞ AŞAMASINDA TASDİK ETTİRMEK ZORUNDA OLDUKLARI DEFTERLERİN TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜKLERİNCE TASDİK İŞLEMLERİNE

Detaylı

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN 3287 KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 7478 Kabul Tarihi : 9/5/1960 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 16/5/1960 Sayı : 10506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 41 Sayfa : 1019 Kanunun

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

GİBİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM : TİCARİ HESAP A. YÜZDE HESAPLARI 3

GİBİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM : TİCARİ HESAP A. YÜZDE HESAPLARI 3 İ Ç İ N D E K İ L E R - Sahife GİBİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM : TİCARİ HESAP S A. YÜZDE HESAPLARI 3 I. Adi yüzde hesabı 3 1.f Yüzde tutarının hesaplanması 4 2.) Yüzde nisbetinin hesaplanması 6 3.) Esas tutarın

Detaylı

Tablo 1 Ham Demirin, Cevherlerin, Kok ve Eriticinin Terkibi. MgO. AlıOj. CaO 0.44 0.68 1.00 0.44 1.36 0.68 1.50 1.50 8.00 3.82 50.00 1.

Tablo 1 Ham Demirin, Cevherlerin, Kok ve Eriticinin Terkibi. MgO. AlıOj. CaO 0.44 0.68 1.00 0.44 1.36 0.68 1.50 1.50 8.00 3.82 50.00 1. DEMİR CEVHERİNDE SİLİS VE ALMİNYÜM OKSİT 489 Tablo 1 Ham Demirin, Cevherlerin, Kok ve Eriticinin Terkibi. % SİO2 AlıOj CaO MgO Mıı P S Fe Sabit C Si Cevher A 6.00 1.00 0.68 0.44 0.54 0.073 Cevher B 6.64

Detaylı

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur.

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur. KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası: 7478 Kanun Kabul Tarihi: 09/05/1960 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 16/05/1960 Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 10506 KANUNUN ŞÜMULÜ Madde 1 - Köylerin

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı : 11395140-019.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı : 11395140-019. Özelge: SMS yolu ile banka hesabına yatan üyelik bedelleri karşılığında aylık fatura düzenleyip düzenleyemeyeceği ile yabancı ülke internet sitelerinin üyelere kullandırılması durumunda elde edilecek gelirin

Detaylı

Revizyon hedefleri ve mevzuları

Revizyon hedefleri ve mevzuları İÇİNDEKİLER giriş A. Revizyon, kontrol ve teftiş mefhumları arasındaki farklar... 1' B. Türkiyede işletmelerin revizyonu meselesinin hukuki esasları. 4 I. Kuş bakışı, 4 II. Türk Ticaret Kanununun murakıplara

Detaylı

PİMAŞ PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ A.Ş. ESAS SÖZLEŞME MADDE TADİL TASARISI

PİMAŞ PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ A.Ş. ESAS SÖZLEŞME MADDE TADİL TASARISI PİMAŞ PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ A.Ş. ESAS SÖZLEŞME MADDE TADİL TASARISI MAKSAT VE MEVZUU Madde 3 : Şirketin maksat ve mevzuu şunlardır. a-) Her çeşit plastik veya esas hammaddesi sentetik olan benzeri

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ Bu ayki yaşayan değerimiz Sevgi.

Detaylı

İÇİNDEKİLER: Birinci bölüm DIŞ TİCARET SİYASETİ

İÇİNDEKİLER: Birinci bölüm DIŞ TİCARET SİYASETİ İÇİNDEKİLER: Birinci bölüm DIŞ TİCARET SİYASETİ 1) Cihan ekonomisinin gelişmesi 1 2) Emperyalizm 11 3) Türkiyenin dış ticareti 14 4) Ticaret ve ödeme bilânçoları 18 5) Dış ticaret kuramları 27 a) Ricardo

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL -. '. ' J ı 156 16 Şubat 1952 tarihli Türkiye Batı - Almanya Ticaret ve ödeme Anlaşmalarına Ek 21 Aralık 1954 tarihli Protokollerle Ekleri Mektupların Tasdikine dair Kanun (Resmî Gazete ile ilâm.- 2.II.

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ 12.01.2016 İZMİR KURULUŞ KANUNU Tarım Kredi Kooperatiflerinin temelleri 1863 yılında Memleket Sandıkları adı altında Mithat Paşa tarafından atılmıştır. 1972 yılında çıkarılan

Detaylı

AVIVA SİGORTA A.Ş. NİN 28 HAZİRAN 2010 TARİHLİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISI GÜNDEMİ SAAT: 11.00

AVIVA SİGORTA A.Ş. NİN 28 HAZİRAN 2010 TARİHLİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISI GÜNDEMİ SAAT: 11.00 AVIVA SİGORTA A.Ş. NİN 28 HAZİRAN 2010 TARİHLİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISI GÜNDEMİ SAAT: 11.00 1. Açılış ve Başkanlık Divanının seçilmesi, 2. Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağının imzası hususunda

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Genel Hükümler... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımı... 1 İKİNCİ BÖLÜM...

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Genel Hükümler... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımı... 1 İKİNCİ BÖLÜM... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Genel Hükümler... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımı... 1 İKİNCİ BÖLÜM... 2 Fen Adamlarının Gruplandırılması... 2 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM... 4 Fen Adamlarının Yetki ve... 4

Detaylı

Kriminalistik. Av. Seyfettin ARIKAN*

Kriminalistik. Av. Seyfettin ARIKAN* Kriminalistik Av. Seyfettin ARIKAN* * Avukat ve Em. Emniyet Müdürü, Polis Akademisi Em. Kriminalistik Dersi Öğr. Üyesi, Kriminalistik (Grafoloji ve Sahtecilik) UZMANI, seyfettinarikan@yahoo.com Kriminalistik

Detaylı

ISTANBUL. ÜNivERSİTESI. O'RMAN FAKÜLTESi. DE<RGıs.İ

ISTANBUL. ÜNivERSİTESI. O'RMAN FAKÜLTESi. DE<RGıs.İ ISTANBUL ÜNivERSİTESI,, O'RMAN FAKÜLTESi DE

Detaylı

KÜÇÜK ADIMLAR ANAOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI EKİM AYI BÜLTENİ AY AYIN TEMASI SONBAHAR MEVSİMİ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI VE ÖNEMİ

KÜÇÜK ADIMLAR ANAOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI EKİM AYI BÜLTENİ AY AYIN TEMASI SONBAHAR MEVSİMİ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI VE ÖNEMİ KÜÇÜK ADIMLAR ANAOKULU 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI EKİM AYI BÜLTENİ 66-72 AY AYIN TEMASI SONBAHAR MEVSİMİ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI VE ÖNEMİ AYIN BELİRLİ GÜN VE HAFTALARI HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ(4 EKİM)

Detaylı

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944 hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944 Madde 1 - İstanbul Yüksek Mühendis Okulu, bütün hak ve vecibeleriyle birlikte İstanbul Teknik Üniversitesi olarak bu kanun hükümlerine göre teşkilatlandırılmıştır.

Detaylı

3346 SAYILI KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

3346 SAYILI KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN 3346 SAYILI KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN

Detaylı

KRONİK 1957 YILI MEVZUATI [*]

KRONİK 1957 YILI MEVZUATI [*] KRONİK! 1957 yılı mevzuatı; II. Mahkeme içtihatları; m. Eser tahlil ve tenkitleri. 1 1957 YILI MEVZUATI [*] (l/vti/1957 31/XII/1957) A) Kanunlar; B) T.B.M.M. kararları; C) Tefsirler; D) Nizamnameler; E)

Detaylı

Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir.

Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir. Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir. İCRA İFLAS KANUNU ilgili maddelerinde hangi malların haciz edilemeyeceği açıkca belirtmiştir. Bunun dışında kalan ve maddi

Detaylı

Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek?

Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek? Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek? Murabaha Nedir sorusuna lügâvi manasında cevap çok kısa olabilir ama burada daha çok günümüzdeki fiilî durumunu ele almak faydalı olacak. Bahse konu yöntemden,

Detaylı

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ. Yayımlandığı Resmi Gazete :Tarih: 29/02/1960 Sayı:10444

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ. Yayımlandığı Resmi Gazete :Tarih: 29/02/1960 Sayı:10444 ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ TEŞKİLAT KANUNU Kanun Numarası:7460 Kabul Tarihi : 27/02/1960 Yayımlandığı Resmi Gazete :Tarih: 29/02/1960 Sayı:10444 Yayımlandığı Düstur : Tertip:3

Detaylı

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu Cilt/Volume: II Sayı/Number: 1 Yıl/Year 2016 Meridyen Derneği hadisvesiyer.info Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları 2012, 472 sayfa.

Detaylı

RĠYASETĠCUMHUR SENFONĠ ORKESTRASI KURULUġU HAKKINDA KANUN (1)

RĠYASETĠCUMHUR SENFONĠ ORKESTRASI KURULUġU HAKKINDA KANUN (1) 3105 RĠYASETĠCUMHUR SENFONĠ ORKESTRASI KURULUġU HAKKINDA KANUN (1) Kanun Numarası : 6940 Kabul Tarihi : 25/3/1957 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 29/3/1957 Sayı : 9572 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3

Detaylı

İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ

İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ ILO Kabul Tarihi: 17 Haziran 1948 Kanun Tarih ve Sayısı: 30.11.1949 / 5448 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 7.12.1949 / 7373 www.bilgit.com Milletlerarası

Detaylı

Türkiye Linyit Yataklarının İstihlâk Esasına Göre incelenmesi

Türkiye Linyit Yataklarının İstihlâk Esasına Göre incelenmesi Türkiye Linyit Yataklarının İstihlâk Esasına Göre incelenmesi Yazan : Cemal KIPÇAK Memleketimizde bugüne kadar linyitler üzerinde yapılmış olan arama ve çalışmalar bu cevherlerin evvelâ rezerv itibariyle

Detaylı

ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI

ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI Anlamlı ve kalıcı öğrenme ancak bireyin(kişinin) kendi isteği, çabası ve bilinçli bir şekilde bilgileri işlemesi ile

Detaylı

Esibabı mucibe lâyihası

Esibabı mucibe lâyihası SıraNo 193 Maarif vekâleti tarafından idare edilecek mektep pansiyonları hakkındaki kanunun bazı maddelerinin tadiline ve bu kanuna bazı hükümler ilâvesine dair olan kanunun 8 inci maddesinin değiştirilmesi

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir.

AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir. AVCILIK İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir. Avcılık İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen Avcılık eskiden; İnsanın kendisini korumak, Karnını doyurmak, Hayvan ehlileştirmek,

Detaylı

4. Bu Yasa, Bakanlar Kurulu adına Çalışma işleriyle görevli Bakanlık tarafından yürütülür.

4. Bu Yasa, Bakanlar Kurulu adına Çalışma işleriyle görevli Bakanlık tarafından yürütülür. ULUSLARARASI ÇALIŞMA ÖRGÜTÜ (ĐLO) Ü EŞĐT DEĞERDE ĐŞ ĐÇĐ ERKEK VE KADI ĐŞÇĐLER ARASI DA ÜCRET EŞĐTLĐĞĐ HAKKI DAKĐ 1951 TARĐHLĐ 100 SAYILI SÖZLEŞMESĐ Đ O AYLA MASI I UYGU BULU MASI A ĐLĐŞKĐ YASA Sayı: 22/1993

Detaylı

TEMEİ, ESER II II II

TEMEİ, ESER II II II 1000 TEMEİ, ESER II II II v r 6n ıztj BEHÇET K E M A L Ç A Ğ L A R MALAZGİRT ZAFERİNDEN İSTANBUL FETHİNE (Dört destan) BİRİNCİ BASILIŞ DEVLET KİTAPLARI MİLLİ EĞİTİM BASIMEVİ _ İSTANBUL 1971 1000 TEM EL

Detaylı

ULAŞTIRMA BAKANLIĞI SİVİL HAVACILIK DAİRESİ UÇUŞ HAREKAT UZMANI (DISPEÇER) LİSANS YÖNETMELİĞİ (SHD: T-44)

ULAŞTIRMA BAKANLIĞI SİVİL HAVACILIK DAİRESİ UÇUŞ HAREKAT UZMANI (DISPEÇER) LİSANS YÖNETMELİĞİ (SHD: T-44) ULAŞTIRMA BAKANLIĞI SİVİL HAVACILIK DAİRESİ UÇUŞ HAREKAT UZMANI (DISPEÇER) LİSANS YÖNETMELİĞİ (SHD: T-44) A- GENEL HÜKÜMLER Madde 1- Türkiye dahilinde faaliyette bulunan bütün sivil uçak uçuş harekat uzmanlarının

Detaylı

BORUSAN MANNESMANN BORU SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ESAS MUKAVELE TADİL METNİ YENİ ŞEKİL

BORUSAN MANNESMANN BORU SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ESAS MUKAVELE TADİL METNİ YENİ ŞEKİL BORUSAN MANNESMANN BORU SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ESAS MUKAVELE TADİL METNİ ESKİ ŞEKİL YÖNETİM KURULU NUN SEÇİMİ Madde 9 Yönetim Kurulu en az 5 en çok 9 Üye den teşekkül eder. Yönetim Kurulu Üyeleri

Detaylı

TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ ALİ KEMAL YİĞİTOĞLU KÜTÜPHANESİ

TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ ALİ KEMAL YİĞİTOĞLU KÜTÜPHANESİ TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ ALİ KEMAL YİĞİTOĞLU KÜTÜPHANESİ Ali Kemal YİĞİTOĞLU Kimdir? Ali Kemal YİĞİTOĞLU 1901 yılında Amasya da dünyaya geldi. 1923 yılında Yüksek Orman Mektebi nden Orman Yüksek Mühendisi

Detaylı

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm YGS yönetimi; Hedef, prensipler,araçlar,gerekli şartlar ve detaylar Hedef: EtkinYGS yönetimi Prensip:

Detaylı

İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ

İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ ILO Kabul Tarihi: 17 Haziran 1948 Kanun Tarih ve Sayısı: 30.11.1949 / 5448 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 7.12.1949 / 7373 Milletlerarası Çalışma Bürosu

Detaylı

...* « » m m ««« Direktörümüz A G ÂH SIRRI L EV EN D

...* « » m m ««« Direktörümüz A G ÂH SIRRI L EV EN D 1. inci TEŞRİN 1936 ....* m m «««Direktörümüz A G ÂH SIRRI L EV EN D Ders yılı sonunda Çocuk Babalarile konuşma Hayatta gençlerle beraber bulunmak kadar insanı hisli, heyecanlı ve hareketli bulunduran

Detaylı

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir.

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir. Meskenler ve Umuma Mahsus Binalar Sağlığı Hakkında Genelge Tarihi:01.05.2000 Sayısı:5844-2000/33 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü SAYI : B100TSH0100005-5844 KONU : Meskenler

Detaylı

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ Genel Kurul tarafından kabulü; Karar Tarihi : 24.02.1992 Karar No. : 15-5 Kuruluş Madde 1 Bursa

Detaylı

Ticaret Tabi Maddeler ve Bu Maddelerin

Ticaret Tabi Maddeler ve Bu Maddelerin Ticaret Tabi Maddeler ve Bu Maddelerin veya Tescili Yönetmelik 8.1.2005 25694 SAYILI GAZETE BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Amaç Madde 1 Bu hangi maddelerin ticaret ve zorunlu en az tespitine ve borsaya

Detaylı

İSTANBUL RAGIB PAŞA ÇOCUK KÜTÜPHANESİ

İSTANBUL RAGIB PAŞA ÇOCUK KÜTÜPHANESİ İSTANBUL RAGIB PAŞA ÇOCUK KÜTÜPHANESİ Mediha YURTTABİR Mf. V. Kütüphaneler Müdürlüğü Mümeyyizi Çocuk kütüphaneleri dünya üzerinde ilk defa 1835 yılında "West Cambridge"de kurulmuştur. Memleketimizde ise,

Detaylı

Yaptığım şey çok acayip bir sır da değildi aslında. Çok basit ama çoğu kişinin ihmal ettiği bir şeyi yaptım: Kitap okudum.

Yaptığım şey çok acayip bir sır da değildi aslında. Çok basit ama çoğu kişinin ihmal ettiği bir şeyi yaptım: Kitap okudum. Türkiye deki en büyük emek israflarından birisi İngilizce öğreniminde gerçekleşiyor. Çevremde çok insan biliyorum, yıllarca İngilizce öğrenmek için vakit harcamış, ama hep yanlış yerlerde harcamış. Bu

Detaylı

96 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARI HAKKINDA SÖZLEŞME (1949 TADİLİ) ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1949

96 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARI HAKKINDA SÖZLEŞME (1949 TADİLİ) ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1949 96 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARI HAKKINDA SÖZLEŞME (1949 TADİLİ) ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1949 Kanun Tarih ve Sayısı (*) : 8.8.1951 / 5835 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 14.8.1951 /

Detaylı

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: )

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: ) Maliye Bakanlığından: Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: ) 1. Giriş Bankacılık kartları (Kredi Kartı, Banka Kartı, Ön Ödemeli Kart) kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen perakende teslim ve hizmet

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 1

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 1 ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 1 15 Kasım 2013 Sayın Velimiz, Anabilim Anaokulları Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri kapsamında, öğretim

Detaylı

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ TEŞKİLAT KANUNU

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ TEŞKİLAT KANUNU ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ TEŞKİLAT (1) (2) (3) (4) KANUNU Kanun Numarası : 7460 Kabul Tarihi : 27/2/1960 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 29/2/1960 Sayı : 10444 Yayımlandığı

Detaylı

1. Tacir hükmi şahıs ise yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve karar defteri;

1. Tacir hükmi şahıs ise yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve karar defteri; Ticari Defterler Bölümüne Git Kanunlarımıza Göre Ticari Defterler TÜRK TİCARET KANUNU TİCARİ DEFTERLER A) Defter Tutma Mükellefiyeti: I Şümulü: Madde 66 Her tacir, ticarî işletmesinin iktisadi ve mali

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe !! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış

Detaylı

BOSSA TİCARET VE SANAYİ İŞLETMELERİ T.A.Ş. ESAS SÖZLEŞME TADİL TASARISI

BOSSA TİCARET VE SANAYİ İŞLETMELERİ T.A.Ş. ESAS SÖZLEŞME TADİL TASARISI BOSSA TİCARET VE SANAYİ İŞLETMELERİ T.A.Ş. ESAS SÖZLEŞME TADİL TASARISI ESKİ ŞEKLİ Madde 4: : Şirketin kuruluş maksadı, yani zaman ve imkanla mukayyet olarak tahakkuk ettirmeği derpiş ettiği iş programı

Detaylı

Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği. 04 Şubat 2014 İzmir

Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği. 04 Şubat 2014 İzmir Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği 04 Şubat 2014 İzmir Ajanda Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği (GMY) Modern Meyve Yetiştiriciliği (MMY) GMY ve MMY Farkları GMY Nasıl MMY Çevrilir 2 Geleneksel

Detaylı

SİRKÜLER İstanbul,

SİRKÜLER İstanbul, SİRKÜLER İstanbul, 26.03.2018 Sayı: 2018/061 Ref:4/061 Konu: ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLER İLE KOOPERATİFLERİN KURULUŞ AŞAMASINDA TASDİK ETTİRMEK ZORUNDA OLDUKLARI DEFTERLERİN TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜKLERİNCE

Detaylı

BAKIŞ MEVZUAT. KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği

BAKIŞ MEVZUAT. KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği BAKIŞ MEVZUAT KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği SAYI: 2012/88 ÖZET: Türkiye Noterler Birliğinin 20.07.2012 tarihli ve 14 sayılı Genelgede Genelgesinde Danıştay

Detaylı

İŞLETME VE İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZASYON ŞEMASI

İŞLETME VE İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZASYON ŞEMASI İŞLETME VE İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZASYON ŞEMASI İşletme ve İştirakler Müdürü Şef İdari İşler Servisi İşletme ve İştirakler Servisi T.C. KARS BELEDİYESİ İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV

Detaylı

AYIKLAMA VE İMHA İŞLEMLERİ

AYIKLAMA VE İMHA İŞLEMLERİ AYIKLAMA VE İMHA İŞLEMLERİ AYIKLAMA: Arşiv Malzemesi ile cari işlemleri devresinde bir değere sahip olduğu halde, hukuki kıymetini ve bir delil olma vasfını kaybetmiş, ileride kullanılmasına ve muhafazasına

Detaylı

Usul çerçevesinde kasa muhasebesi

Usul çerçevesinde kasa muhasebesi Mükellef Bilgilendirmesi Vergi danışmanınızın bir hizmetidir. Usul çerçevesinde kasa muhasebesi Denetçi tarafından satış tahmini yapılmasını engelleyiniz! İçindekiler 1. Giriş... 1 2. Temel Şartlar...

Detaylı

MAKİNA VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜK VE TAŞRA TEŞKİLATI MİSAFİRLERİNE YAPILAN İKRAM YÖNERGESİ

MAKİNA VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜK VE TAŞRA TEŞKİLATI MİSAFİRLERİNE YAPILAN İKRAM YÖNERGESİ MAKİNA VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜK VE TAŞRA TEŞKİLATI MİSAFİRLERİNE YAPILAN İKRAM YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar, Esaslar Amaç MADDE 1-(1) Makina ve Kimya Endüstrisi

Detaylı

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK ÜNİTENİN KONULARI Toprak Nedir? Toprağın Tanımı Toprağın İçindeki Maddeler Toprağın Canlılığı Toprak Neden Önemlidir? Toprağın İnsanlar İçin Önemi Toprağın Hayvanlar İçin Önemi

Detaylı

842 İstanbul Yüksek mühendis okulu ile Teknik okulunun Maarif vekilliğine devri hakkında kanun

842 İstanbul Yüksek mühendis okulu ile Teknik okulunun Maarif vekilliğine devri hakkında kanun 4 İstanbul ile Teknik nun Maarif vekilliğine devri hakkında kanun (Resmî Gazete ile neşir ve ilânı : /IX/94 - Sayı : 49) No. Kabul tarihi 4 - IX -94 BİRİNCİ MADDE Nafia vekilliğine bağlı İstanbul ile Teknik

Detaylı

İŞTİP TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜNDE TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE UYGULAMADA OLAN TÜRKÇE - MAKEDONCA MATERYALLER. 1.Giriş

İŞTİP TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜNDE TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE UYGULAMADA OLAN TÜRKÇE - MAKEDONCA MATERYALLER. 1.Giriş İŞTİP TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜNDE TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE UYGULAMADA OLAN TÜRKÇE - MAKEDONCA MATERYALLER 1.Giriş Son dönemde Türkiye ile Makedonya arasında her alanda iş birliği gelişti ve bunun neticesi

Detaylı

Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar,

Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar, Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar, Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür denir... Sizleri yakın tarihimizde kısa bir yolculuğa çıkarmak istiyorum: Sene 1923 Çetin mücadeleler neticesinde,

Detaylı

TENZİLATLI SATIŞLAR KONUSUNDAKİ RİAYETİ MECBURİ MESLEKİ KARAR METNİ DIŞ SİRKÜLER NO: 6 BİRİNCİ BÖLÜM

TENZİLATLI SATIŞLAR KONUSUNDAKİ RİAYETİ MECBURİ MESLEKİ KARAR METNİ DIŞ SİRKÜLER NO: 6 BİRİNCİ BÖLÜM TENZİLATLI SATIŞLAR KONUSUNDAKİ RİAYETİ MECBURİ MESLEKİ KARAR METNİ DIŞ SİRKÜLER NO: 6 BİRİNCİ BÖLÜM Talimatın Gayesi Madde 1 - Tenzilâtlı satışlar konusundaki Odalar mensnupları arasında mevcut ticari

Detaylı

DEFTER BEYAN SİSTEMİ NEDİR?

DEFTER BEYAN SİSTEMİ NEDİR? DEFTER BEYAN SİSTEMİ NEDİR? Serbest meslek erbabı, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile basit usule tabi olan mükelleflerin kayıtlarının elektronik ortamda tutulması, bu mükelleflerden

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

ORMAN ÜRÜNLERİNİN TAHSİSLİ SATIŞLARI HAKKINDA ESASLAR

ORMAN ÜRÜNLERİNİN TAHSİSLİ SATIŞLARI HAKKINDA ESASLAR T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İşletme ve Pazarlama Dairesi Başkanlığı ORMAN ÜRÜNLERİNİN TAHSİSLİ SATIŞLARI HAKKINDA ESASLAR ANKARA 2012-1- 6831 SAYILI ORMAN KANUN UNUN İLGİLİ

Detaylı

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz.

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz. Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz. Beyazız. Bir rengin tarafı değiliz. Elimizden geldiğince iyilik

Detaylı

KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN (1)

KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN (1) 6927 KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN (1) Kanun Numarası : 3346 Kabul Tarihi : 2/4/1987 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih

Detaylı

TARİH ETKİNLİKLER UYGULAMA

TARİH ETKİNLİKLER UYGULAMA KONU BAŞLIĞI: ÇÖP VE ATIK TARİH ETKİNLİKLER UYGULAMA EKİM 2016 * Eko okul komitesininoluşturulması. *Eko okul timinin oluşturulması. * Eko Okul panosunun yer tespiti ve içeriğinin belirlenmesi. * Tüm okulun

Detaylı

Dr. İsmet Turanlı. Köln

Dr. İsmet Turanlı. Köln Dr. İsmet Turanlı Köln Fertilite bozukluklarında Psikosomatik yönden diagnoz ve tedavi Fertilite bozukluğu olan hastalara prensip olarak BİO-PSİKO-SOSYAL dimensiyonda yaklaşmak lazımdır. Lüzumlu diyagnostik:

Detaylı

İÇİNDEKİLER BUGÜNKÜ ŞEKLİYLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİ YETİ NDE HUKUKÇULARIN YETİŞTİRİLMESİ

İÇİNDEKİLER BUGÜNKÜ ŞEKLİYLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİ YETİ NDE HUKUKÇULARIN YETİŞTİRİLMESİ İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM BUGÜNKÜ ŞEKLİYLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİ YETİ NDE HUKUKÇULARIN YETİŞTİRİLMESİ I. Üniversite Tahsili 1. Giriş ders ve çalışmaları 2. Genel öğretim vasıtaları a) Ders b) Pratik

Detaylı

GİDER VERGİLERİ KANUNU 1, 2

GİDER VERGİLERİ KANUNU 1, 2 GİDER VERGİLERİ KANUNU 1, 2 Kanun Numarası : 6802 Kabul Tarihi : 13/7/1956 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 23/7/1956 Sayı: 9362 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 37 Sayfa: 1982 BİRİNCİ KISIM Madde

Detaylı