MONGOLİZM (DOWN SENDROMU) İN ÖZELLİKLERİ ve GENETİK DANIŞMANLIGIN ÖNEMİ



Benzer belgeler
GENETİK HASTALIKLAR. Dr.Taner DURAK. Tıbbi Genetik Uzmanı. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü Fikir Bahçesi Konferansı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof.Dr. Filiz AYDIN

KROMOZOM DÜZENSİZLİKLERİ

A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ

Mozaisizm- Kimerizm. Dr. Serdar Ceylaner Tıbbi Genetik Uzmanı

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

This information (23) on X-linked genetic disorders is in Turkish X bağlantılı Genetik Hastalıklar (İngilizce'si X-linked Genetic Disorders)

İnsanda genetik düzensizlik sonucu, fazladan bir 21. kromozomun bulunmasına Down Sendromu denir.

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

KROMOZOM YAPISINDAKİ BOZUKLUKLAR

Amniyosentezden önce bir şansınız daha var!

Girişimsel olmayan prenatal tanı testi. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

LABORATUVAR-6 KONU-2 Hücre - IV.Kromozomlar ve Genler

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

3) Aşağıda verilen ifadelerden hangisi mayoz bölünmenin sebep olduğu faydalardan değildir?

Prof. Dr.İmirzalıoğlu. Tarih Aralığı: Haber Sayısı: 46

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

8. Sınıf Fen ve Teknoloji

Anne ve baba akrabaysa çocukta genetik (genetic) sorun olma olasılığı artar mı?

ADIM ADIM YGS LYS. 91. Adım KALITIM -17 GENETİK VARYASYON MUTASYON MODİFİKASYON ADAPTASYON - REKOMBİNASYON

Otozomal Baskın Kalıtım (Autosomal Dominant Inheritance) nedir?

This information (8) on Cystic Fibrosis is in Turkish Kistik Fibroz (İngilizce'si Cystic Fibrosis)

LABORATUVAR-6 KONU-2 Hücre - IV.Kromozomlar ve Genler

1. ÜNİTE : HÜCRE BÖLÜNMESİ VE KALITIM

Mayoz Bölünmenin Oluşumu

Fenotip: Bir canlının gözle görülebilen tüm özelliklerine fenotip adı verilir. Canlının dış görünüşüdür. Genotip ve çevre etkisiyle meydana gelir.

GENETİK HASTALIKLARDA TOPLUM TARAMALARI

*Soy ağacı: Bireylerin atalarını şekil ya da sembollerle gösteren tabloya soy ağacı denir. Dişiler; yuvarlak erkekler ise kare şekli ile gösterilir.

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin

Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik. Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda bulunmasıdır.

Akraba evliliğinin SNP bazlı hücre dışı DNA test sonuçlarına etkisi

CİNSİYETE BAĞLI KALITIM

ayxmaz/biyoloji 2. DNA aşağıdaki sonuçlardan hangisi ile üretilir Kalıp DNA yukarıdaki ana DNAdan yeni DNA molekülleri hangi sonulca üretilir A B C D

Herediter Meme Over Kanseri Sendromunda. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tı p Fakültesi T ı bbi Genetik Anabilim Dalı

X e Bağlı Kalıtım. Hastalar ve Aileler İçin Bilgiler

HALK SAĞLIĞI ANABĠLĠM DALI. Ders adı : Endokrin çevre bozucular ve tarama programı

Çocuk Mucizesi. Anne-baba adayları için bilgiler

Artan bilgi ile birlikte hasta ve ailelerin bilinçlendirilmesi


This information (35) on genetic deafness is in Turkish Genetik Sağırlık (İngilizce'si genetic deafness)

10. Sınıf II. Dönem Biyoloji Dersi 1. Yazılı Sınavı

10. SINIF KONU ANLATIMI 6 MAYOZ BÖLÜNME-3

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr.Murat Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

AMNİYON SIVISININ İÇERİĞİ

Canlılarda mitoz, amitoz ve mayoz olmak üzere üç çeşit bölünme görülür.

Çocuğunuzun fiziksel görünümü diğer çocuklardan biraz farklı olabilir, bir takım sağlık sorunları

Kromozom Translokasyonları

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1

ÖĞRENME ALANI: Canlılar ve Hayat 1.ÜNİTE: Hücre bölünmesi ve Kalıtım. Bir hücreden, birbirinin aynısı iki hücre oluşur.

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 10. Sınıf

KALITIMIN GENEL İLKELERI. Modern Genetik Eşeye Bağlı Kalıtım-1

KROMOZOM HARİTALARI ve MAYOZ BÖLÜNME HATALARI

KLİNİĞİMİZDE TANISI KONMUŞ HOLOPROSENSEFALİLİ FETUSLARIN SONUÇLARI

İYOT EKSİKLİĞİ NEDİR?

HAFTA II Mendel Genetiği

PREİMPLANTASYON GENETİK TANIDA KULLANILAN YÖNTEMLER ve ÖNEMİ

Biyokimyasal Aneuploidi Taraması

CANLILARDA ÜREME. Üreme canlıların ortak özelliğidir. Her canlının kendine benzer canlı meydana getirebilmesi üreme ile gerçekleşir

GENETİK I BİY 301 DERS 7

Dominant (Baskın) Kalıtım

AKRABA EVLİLİGİ OLAN 101 GEBEDE UL TRASONOGRAFİK BULGULARI(*) ÖZET SUMMARY. Akraba evlilikleri, arkabalık derecesine

KROMOZOM ABERASYONLARI. Yrd. Doç. Dr. DERYA DEVECİ

TEOG1 DENEME SINAVI 1 ( DNA, Mitoz, Mayoz Kapsamlı)

Down Sendromu nasıl oluşur? Down Sendromu, nedir?

SİTOGENETİK. Düzen Laboratuvarlar Grubu Sitogenetik Birimi. Dr. Zuhal Candemir, MD Tıbbi Genetik Uzmanı

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.

Tekrarlayan Gebelik Kayıpları

AMNİYON SIVISININ İÇERİĞİ

Non-İnvaziv Prenatal Tarama (NİPT) Uluslararası kalite güvenceniz

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

*Biyoteknoloji: Canlılar ve Canlıların ürünleri üzerinde, bilimsel teknikler uygulayarak yapılan çalışmalara; biyoteknoloji denir.

TEK GEN KALITIM ŞEKİLLERİ

DOWN SENDROMU TARAMA TESTİ (1. TRİMESTER)

Mitoz. - Mitozda 2 yavru hücre oluşur ve bunların genetik yapısı birbirinin ve ana hücrenin aynıdır.

This information (11) on Fragile X syndrome is in Turkish Frajil X Sendromu (İngilizce'si Fragile X Syndrome)

Raporlamayla İlgili Düzenleme ve Tartışmalar. Beyhan DURAK ARAS Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi GeneCk AD

Resesif (Çekinik) Kalıtım

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

HÜCRE BÖLÜNMESİ VE ÜREME. Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme 1

Mendel Dışı kalıtım. Giriş

Sperm Bozuklukları Sperm Testi: Sperm testi nasıl yapılır, gerekli koşullar nelerdir?

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 10. Sınıf 1 MİTOZ BÖLÜNME EŞEYSİZ ÜREME

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropolojiye Giriş.

Şekil 1. Mitoz bölünmenin profaz evresi.

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

ADIM ADIM YGS LYS Adım EVRİM

Dr. Atıl YÜKSEL İstanbul Tıp Fakültesi KHD AD, Perinatoloji BD. Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği

Topaloğlu R, ÖzaltınF, Gülhan B, Bodur İ, İnözü M, Beşbaş N

Sınıf ; Çalışma yaprağı 4

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Transkript:

MONGOLİZM (DOWN SENDROMU) İN ÖZELLİKLERİ ve GENETİK DANIŞMANLIGIN ÖNEMİ SUMMARY GalipAKIlt The characteristics.of the Mongolism (Down Syndrome) and the Importance of the Genetic Counciling in this Subject. In the human populations a lot of genetic malformation is found in a ratio of up to 10 % 's, as a result of the mutation of the chromosomes. The most frequent genetic sickness is the Mongolism. it is usually seen in each 600-700 births. The subject of this study consists; a short history, the varieties, frequencyand the characteristics of the Mongolism. Besides these, together with the other genetic sicknesses, the preventive and protective measures and the diagnostic methods have been studied. At the end, the importance of the Genetic Counciling available for this sickness is emphasized. Key words: Mongolism (Down Syndrome), Genetic Counciling in Down Syndrome GİRİş Normal olan her insanda total kromozom sayısı 46 (23 çift)'dir. Bunun 44 tanesi otozomal (soma) kromozomu, iki tanesi de cinsiyet (gonozomal) kromozomu olarak bilinir. Bir çift olan cinsiyet kromozomu kadında XX, erkekte ise XY şeklinde gösterilir. ABD'nin Denver ş~hrin Doç. Dr. Galip Akın, Fizik ve Paleoantropoloji Bölümü Öğretim Üyesi.

324 GALİP AKIN de 1960 yılında toplanan bilim adamlan, insan kromozomlannı büyüklüklerine ve sentromerin kromozomdaki bulunduğu yere göre gruplandırmışlardır. Buna göre; A grubuna 1-2-3, B grubuna 4-5, C grubuna 6-12, D grubuna 13-15, E grubuna 16-18, F grubuna 19-20, G grubuna 21-22 nolu kromozomları, cinsiyet kromozomları ise (kadında XX, erkekte XY) 23 çift kromozomlan oluşturmuştur. Bir insanda bulunan 46 kromozom üzerinde 6 x 10 9 nükleotid ve 100.000 gen bulunduğu tahmin edilmektedir (Oğur 1995, Bahçeci 1990). Her canlı da olduğu gibi insanda da, birçok çevre faktörlerinin etkisiyle kromozomlann sayı ve yapılan değişerek mutasyonlar meydana gelir. Üç çeşit mutasyon vardır. 1 - Kromozom sayısı mutasyonlan: Çeşitli etkenlerle kromozom sayısının artması veya azalmasıyla meydana gelen mutasyonlar. Örneğin, insanda total kremozom sayısı her hücrede 46 iken, 47, 48... şeklinde artar veya 45,44... şeklinde a.uııır. Aynca, kromozom sayılan tam katlar şeklinde azalır veya artar. 2 - Kromozom yapısı mutasyonlan: Bir kromozom çiftinden, kromozom parçasının koparak elimine olması, bir başka kromozoma transloke olması, aynı yere ters yapışması ve bir kromozomda aynı par-, çadan iki tane olmasıyla kromozom yapısı değişir., \ 3 - Kromozom üzerinde bulunan genlerin yapısının değişmesiyle gen (nokta) mutasyonlan meydana gelir (Tezok 1977, Demirsoy 1995).' Kromozom sayısı mutasyonlan euploidi ve aneuploidi diye ikiye aynlır. Euploidide kromozom sayısı tam katlar şeklinde azalırveya çoğalır. Örneğin, hücrede kromozom sayısı yanya iner (n = haploid) veya 3n, 4n, 5n, 6n gibi tam katlar şeklinde artar. Bu tip kromozom azalması veya çoğalmasına bitkilerde daha çok rastlanır. Aneuploidide ise kromozom çiftlerinin bir veya birkaçında fazlalık veya eksiklik gözlenir. Cinsiyet kromozomlan dışında hemen tüm kromozom anomalilerinin %95'inden fazlası aneuploidi şeklinde. ortaya çıkar. Daha az oranda ise yapısal kromozomal bozukluklar görülür (Oğur 1995). Aneuploidinin, üç değişik şekli vardır. a - Monosomi: Bireyde total kromozom sayısı bir eksiktir (2n - I).. Örneğin, bayanlarda görülen Turner Sendromu (45, XO) bu şekildedir.

MONGOLİZM (DOWN SENDROMU) İN ÖZELLİKLERİ ve GENETİK 325 DANIŞMANLIGIN ÖNEMİ b - Nullisomi: Bir kromozomun (2n - 2). homologu ile birlikte yitirilmesidir c - Polisomi: Bir bireyde, bir veya birkaç kromozomun fazla olmasıdır. Bunun da çeşitleri vardır. Diploid (2n) kromozoma sahip bireyde bir kromozomun fazla olmasına trizomi (2n + 1), bireyde, iki kromozom çiftinde birer tane kromozomun fazla bulunmasına tetrasomi (2n+ 2) denir. (Bilge 1977, Demirsoy 1995). insanda, otozomal trizomik sendromlardan, Mongolizm (Down sendromu, Trizomi 21), Trizomi 18 (Edwards sendromu, Trizomi E), Trizomi 13 (Trizomi D, Bartholin, Patau sendromu), Trizomi C ve Trizomi 22 gibi sendromlar görülür. Otozomal trizomi sendromu görülen hastalarda ortak bazı özellikler vardır. Trizomik hastalarda zeka geriliği, doğum öncesi (prenatal, intrauterin) ve doğum sonrası (postnatal.: ekstrauterin) gelişme ve büyüme geriliği gözlenir. Çoğunlukla mikrosefali (küçük başlı) ve doğuştan (konjenital) malformasyonlar vardır. Baş kemiklerindeki malformasyonlara bağlı olarak değişik yüz görünümlerine sahiptirler. Merkezi sinir sistemleri anormaldir ve kas defektlerine sıklıkla rastlanır. Hemen hepsinde karakteristik dermatoglifik bulgular vardır. Trizomik hasta çocuk doğuran annelerin yaşları' genellikle ileridir (Başaran 1986, Köküöz 1995). Kalıtsal hastalıkların bit kısmı, ciddi zihinsel ve bedensel özürlere yol açtığından bireyler, aileler ve toplum için önemli sayılabilecek sosyal ve ekonomik soruriları beraberinde getirmektedir (Oğur 1995). ' Otozomal kromozom hastalıkları ele alarak inceleyeceğiz. içinde en sık görülen Mongolizmi MONGOLİZM (Down Sendromu) ilk defa 1866 yılında, Langdon Down tarafından klinik belirtileri tanımlanmıştır. Ancak 1838 de Esquirol ve 1846 da Seguin tarafından tarif edilen hastaların da mongolizme ait örnekler olduğu düşünülmektedir (Tayşi ve Say 1975),. Mongolizmin monozigotik ikizlerde çoğu kez, dizigotik ikizlerde nadiren bulunması, bazı ailelerde 'birden fazla bireyde görülmesi ve mongolizmli annelerin çocuklarında %50 oranında bu hastalığa rastlanması, bu sendromun tanınmasından itibaren, kalıtsal bir hastalık olduğunu

326 GALİP AKIN düşündürmüştür. Waardenburg 1932 yılında Mongolizrnin bulgularına bakarak, bu hastalığın kromozom anomalisinden kaynaklandığını, hatta kromozom anomalisi nedeninin nondisjunction (ayrılamama) olabileceğini ileri sürmüştür. Kromozom inceleme metodlarının gelişmesine paralel olarak 1959 yılında Jerome Lejeune ve arkadaşları, bu hastalığın G grubu kromozortı çiftlerinden birinin bir fazla kromozoma sahip olmasıyla total kromozom sayısının 47 ye yükselmesi sonucu meydana geldiğini göstermiştir (Tayşi ve Say 1975, Şaylı 1986). Ayrıca mongolizm, ape'ierden şempanze ve gorilde de tespit edilmiştir (Şaylı 1986). Klinik bulgular yönünden bir fark göstermeyen fakat sitogenetik bulgular ve ailelere verilecek genetik danışma farklı olan üç tip mongolizm vardır. A - Klasik Iİıongolizm (Regüler, mutad, standard mongolizm): Lejeune ve arkadaşları tarafından 1959 yılında ilk defa tarif edilen mongolizm tipidir. G grubu kromozomlarından 21. çift kromozomun normalde iki adet bulunması gerekirken üç adet bulunmasıyla (kadında 47, XX, 21+; erkekte 47, XY, 21+) ortaya çıkar. B - Translokasyon tipi mongolizm: Polani ve arkadaşları tarafından 1960 da mongolizmli bir kız çocuğunda tespit edilmiştir. 21. çift kromozomda üç adet olan kromozomun biri, D veya G grubu kromozom çiftinin birine eklenmesiyle translokasyon tipi mongolizm meydana gelir. 21. çiftteki fazla kromozom 22. çift kromozoma transloke olursa, G/G tipi mongolizm, fazla kromozom D grubundaki krornozorrrçiftlerinden birine transloke olursa, G/D tipi translokasyon ortaya çıkar. Burada görünüşte bir kromozom sayısı fazlalığı tespit edilmeyecek fakat kromozomun şeklinde ve dolayısıyla gen balansında bir değişme olacaktır. Translokasyon tipi mongolizmin görülme sıklığı anne yaşına bağlı değildir (Şaylı 1986 ve Başaran 1986)._ c - Mozaik mongolizm: Bu tip mongolizmi Clarke ve arkadaşları 1961 yılında tespit ettiler. Mozaik mongolizmde hücrelerin bir kısmında normal yani 46 tane kromozom varken, bir kısmında 21. kromozom çiftinde iki adet kromozom bulunması gerekirken üç adet kromozom bulunur (46, XY i.47, XY, 21+). Mozaik mongolların septomları diğer mongollara göre daha hafif seyretmektedir (Başaran 1986).

MONGOLİZM (DOWN SENDROMU) İN ÖZELLİKLER1 ve GENETlK 327 DANIŞMANLIGIN ÖNEM! '\ Eşey hücreleri oluşurken, i. mayoz evresinde çevresel etkenlerden radyasyon, kimyasal mutajenler, enfeksiyon etkenleri, anormal metabolik etkenler ya da kalıtsal etkenler krorriozomların normal dağılmasım önlerler. Bu etkenlerin mayozda kromozomların nondisjunction ve anafaz lag olaylarıyla eşit ayrılarnamasına, dolayısıyla da maternal yaşa bağlı mongolizmi meydana getirdiği samlmaktadır. Aynca, yaşa bağlı mongolizmde paternal kromozom aynlamamasının da sorumlu olabiieceği gösterilmiştir (Başaran 1986). Nondisjunction ve anafaz lag olayları dişi ve erkek üreme hücreleri meydana gelirken (oogenez ve spermatogenez) gerçekleştiği gibi mozaik mongolizrnde zigot meydana geldikten sonra embriyonun ilk safhasında embriyonik hücrelerde de gerçekleşir. Mozaik mongolizmde, trizomik hücrelerin normal hücrelere oranı hem dokudan dokuya hem de hastadan hastaya değişiklik gösterir. Öte yandan, bir mozaik mongol hastada hayatın değişik zamanlarında da normal ve trizomik hücrelerin oram değişebilir. Değişik olan böyle trizomik-normal hücre oramnın hastanın klinik değerlendirilmesinde ve prognozu yönünden fazla önemli olmadığı gözlenmiştir (Tayşı ve Say 1975). Mozaik tip mongol, genç annelerin çocuklannda daha çok görülmektedir. Bunun nedeni kadında yaşamı boyunca bulunan bütün yumurtalann, doğumundan itibaren varolmaları nedeniyle, bu süre içinde zararlı çevresel faktör-.lerden etkilenme şansının fazlalığı olabilir (Kökü öz 1995). Huang ve arkadaşlarının 1967 yılında çeşitli ülkelerde II araştıncı tarafından 1080 vakayı, gösterdikleri sitogenetik aberasyona göre sınıflandırmışlardır. Buna göre, vakaların %95 inin klasik tip, %2 sinin mozaik tip ve %3 ünün translokasyon tipi mongolizm olduğu görülmüştür. Aynca, Wrightın ve arkadaşlarının yine 1967 de 1382 vakada yaptıkları araştırmada, 30 yaşından genç annelerin, 30 yaşından büyük annelerden 4 kat daha fazla translokasyon tipi mongolizmli çocuğa sahip olduklarını tespit etmişlerdir (Tayşi ve Say 1975). Baba yaşı ve doğum sırası bakımından mongolizmin meydana gelişi arasında bir ilgi bulunamamıştır (Şaylı 1986). Yukarıda açıklanan üç tip mongolizmden başka çok nadir olarak görülen iki çeşit mongolizm daha vardır. Bunlar ikili trizomi (double trisomy) ve kısmi trizomi (partial trisomy) dir. Bir bireyde aynı hücrede iki ayn trizominin birlikte bulunmasına ikili trizomi denir. İkili trizomide her hücrede total kromozom sayısı 48 olmaktadır. Örneğin; 48,XY, - 21+,18+ gibi. Kısmi trizomide, trizomik halde bulunan kromozomlardan birinde delesyonun mevcut olmasıdır (47, XY, 21+,p-).

328 GALlP AKIN Spontan düşük materyallerinde yapılan kromozom çalışmalan sonunda, trizomi 2l kromozom aberasyonu gösteren fötüslerin %70 inin erken düşük şeklinde kaybolduklan ortaya konmuştur (Tayşi ve Say 1975). Mongolizmin Özellikleri: Hemen belirtelim mongol çocuklar, çoğu kez iyi huylu, sakin, kendi kapasitelerine göre anlayışlı ve sevimlidirler.. Tüm trizomik hastalıklarda olduğu gibi, mongolizmli hastalarda da zeka geriliği vardır. Erişkin mongollarda I.Q. (intelligence quotient) genellikle %50 civanndadır. Fakat bazen l.qısu 70'in üzerinde olanlara da rastlanır. i. Q.' su %5 Onin altında olanların yaşamlan ve eğitilmeleri daha güç olabilmektedir. i. Q. su düşük olanların çocukluk döneminde yürüme ve konuşmalan normalden çok geç, tuvalet eğitimleri de genellikle 4 yaşından sonra başlamaktadır (KÖküöz 1995). Büyüme ve gelişmeleri genelolarak geridir. Hem doğum öncesi hem de doğum sonrasında boy ve ağırlıklan normal bebeklerden daha azdır. Baş şekli ve yüz görünümleri değişik ve tipiktir. çoğu mongolizmlilerde baş mikrosefali gösterir. Baş brakisefali ve brakisefaliye bağlı olarak yüz profilden yassı görünümdedir. Doğumdan sonra baş kemiklerindeki süturlar geç kapanır. Başta oksipita1 bölgenin yassı oluşu, yeni doğanlarda karakteristiktir. İki göz arası mesafe hemen her vakada azalmıştır (hipotelorizm). Dil genellikle ağızdan dışan sarkar ve yüzeyi pürtüklüdür. Dişler geç çıkar ve dü,ensizdir, ağız köşelerinde ragard, burunda aşırı sekresyon gözlenir (Tayşı ve Say 1975, Şayh 1986, Köküöz 1995). Mongolizmde karakteristik özelliklerden biri de üst göz kapaklannda değişik bir epikantüsün bulunuşudur. Bunlarda göz kapaklan aralığının uzun ekseni dışarı ve yukan yönde olduğundan, hastaya çekik badem gözlü bir görünüm verir. Özel görünümleri ve göz1erdeki epikantüs; mongolizrnli hastaları, mongol ırkından olan bireylere benzer gösterse de, benzerlik yüzeyseldir. Mongol ırkından bireylerde, üst göz kapağındaki kıvnm, üst göz kapağının üzerinden iç ve aşağıya doğru kesilmeden bir yay gibi iner. Fakat mongolizmli hastalarda bu kıvnm oldukça dikey bir şekilde iç ve aşağıya doğru inen ikinci bir kıvrımla kesilir. Gözlerde çoğu kez katarakt ve strabismus ile irisin ön tarafindaki bağ dokusunun yer yer

MONGOLİZM (DOWN SENDROMU) tn ÖZELLİKLERİ ve GENETİK 329, DANIŞMANUGIN ÖNEMİ kalınlaşmasına bağlı olarak brush:field lekeleri olarak adlandınlan beyaz lekeler bulunur (Şaylı 1986, Köküöz 1995). Mongolizmli hastalarda boyun kısa ve kalındır. yenidoğanlarda ensede yelelenme denilen 'gevşek bir deri kıvrımının bulunuşu diğer bir karakteristik özelliktir. Ensedeki yele, bebeklik döneminde kaybolur. Üst ve alt üyeler normalden kısadır. Üst üyelerde eller kısa ve geniş, par-. maklar ise kısa ve küttür. Mongol hastaların %50 sinde el ayasında bulunan iki distal çizgi birleşerek simian çizgi halini almıştır. Elde 5. (serçe) parmağı kısa ve içe doğru kıvrıktır (klinodaktili). Ayaklardaki en tipik bulgu baş.parmak ile ikinci pannağın arasındaki aralığın normalden fazla oluşudur. El parmaklannın uçlarında kemer ve düğüm tipi çizgilerden çok ilmik tipi fazla görülür. Nöromüsküler sistemdeki en önemli bulgu, yenidoğanlarda görülen hipotonisitedir (Tayşi ve Say 1975, Şaylı 1986, Başaran 1986). Bu hastalarda, üst solunum yolu enfeksiyonlarına sık rastlanır. Pnömoni ise ilk yaştaki ölüm sebeplerinden biridir. İlk yaşlarda vakaların %40-45 inde en önemli ölüm nedenikonjenital kalp hastalığıdır. Mongolizmli hastaların yaklaşık %50 sinde yapısal kalp bozuklukları bulunurken, %8 inde sindirim bozuklukları, %3 ünde qle katarakt vardır. % 1-2 sinin ise tiroid işlevleri yetersizdir. Bağışıklık sistemleri yetersiz ve işitme kusurları görülür (Başaran 1986, Köküöz 1995). Kadın hastalarda fertilite normaldir. Mongolizmli annelerin çocuk sahibi oldukları bilinmektedir. Literatürde şimdiye kadar hiçbir erkek mongol hastanın çocuğu olduğu bildirilmemiştir. Onun için erkek mongol hastalar infertildir (Tayşi ve Say 1975, Şaylı 1986). Mongol hastalarda, lösemi oranının normal bireylerden 15-20 kata varan miktarlarda arttığı bildirilmektedir. Yapılan çok sayıda araştırma sonuçlarına göre mongolizm insanda saptanmış kromozom düzensizlikleri sendromlarının en sık olanıdır. Mongolizmin görülme sıklığı insan populasyonları arasında fazla değişiklik göstermez. Bu oran ortalama olarak 600-700 doğumda bir gerçekleşir. Diğer taraftan mongol hastası çocuğun doğma riski, aııne yaşının ileri olmasıyla doğru orantılı olarak artmaktadır. Örneğin 20 yaşından küçük annenin, mongol hastası çocuğu doğurma olasılığı 1/1000 den' daha az iken, 45 yaşın üzerindeki,bir annede bu oran 2/l00'e kadar yükselir (Tayşi ve Say 1975, Şaylı 1986, Köküöz 1995). Ankara Doğumevinde yapılan araştırmalara göre ülke-

330 GALİP AKIN mizdeki sıklığı 111428 olarak tespit edilmiştir (Başaran 1986). Bu oranını' diğer ülkelerde yapılan araştırmalara göre daha düşük çıkması ülkemizde genellikle genç annelerin ilk çocuklarını hastahanede doğurmayı tercih etmeleri ve doğumun problemli olacağım sanan annelerin doktor kontrolünde doğum yapmak istemeleri nedeniyle hastahanelere başvurmaları, belli bir seçilmeyi sağladığından bu oran düşük bulunmuş olabilir. Mongol hastaların yaşam süreleri bulunduğu populasyondakinden daha kısa ise de, ilk yıl içinde konjenital kalp hastalığı ve pnömoniden ölmeyenlerin yaşamlarım devam ettirmemeleri için bir neden yoktur. Ayrıca tıbbın gelişmesi ve özel eğitim verilerek yaşam süreleri daha da artırılabilmektedir. Toplumlarda, kromozom sayısı hastalıkları içinde en çok görülmesi yamnda, yaşam süresinin diğer kromozom hastalıklarına oranla uzun olması ve uygun eğitim sağlandığında bu çocukların sosyalleştirilmesinin mümkün olabilmesi, bu hastalığın önemli bir özelliğidir (Şaylı 1986, Köküöz 1995). Mongolizmde Genetik Danışmanlığın Ônemi: Mongolizm çeşitlerinin önlenmesine ait ailelere verilebilecek önleyici ve koruyucu tedbirler sımrlıdır. Çünkü, kromozomlarda görülen a- nomaliliklerin saptanması içirr gelişmiş hastahanelerin bulunması ve buralara başvurulması gerekir. Ülkemizde kromozom analizi ve insan karyotipini tespit edebilen genetik danışma merkezi bulunan hastahanelerin sayısı azdır. Bu nedenle, mongolizmi önleme ve bundan korunma amacıyla ailelere verilebilecek en önemli tavsiye, 35 yaşın üzerindeki annelerin çocuk yapmaktan kaçınmaları olacaktır. Bu önlem bile mongolizm vakalarının yarı yarıya düşmesini sağlayacaktır. Hamilelik döneminde, anne yaşının ileri oluşu ve kan yakım akraba evliliği yapanlar saptandıktan sonra, kalıtsal hastalıkların bulunup bulunmadığı araştırılır. Kalıtsal hastalık riski fazla olan hamile annelerin bebekleri, üçlü tarama testi, ultrasonografi, amniyosentez ve kordosentez yöntemleriyle taranarak, bebeğin gelişmesi ve kromozomal hastalıkların tespiti yapılmalıdır. Gelişmiş ülkelerde mongolizmli çocukların, doğum öncesinde yapılan genetik incelemelerle saptanan fetüslerden yaklaşık 10 kat daha az olması, genetik damşmanlığın önemini açıkça göstermektedir. Ayrıca mongolizmli çocuk sahibi olma riski yüksek olan çiftlerin aydınlatılarak, gebeliği önleyici yöntemlere başvurmalarım sağlamak da başka koruyucu bir önlem olabilir. 30 yaşından genç annelerin mongol çocuklarında kromozom analizi yaparak, hastalığın translokasyon tipinde olup olmadığı

MONGOL1ZM (DOWN SENDROMU) İN ÖZELLİKLERİ ve GENETİK 331 DANIŞMANLIGIN ÖNEMİ. araştırılmalı, şayet translokasyon tespit edilmişse, anne ve babanın da kromozomları incelenerek, bu durumun ailevi olup olmadığı ortaya konmalıdır. Eğer ailevi ise bu translokasyonu taşıması olası bütün aile üyelerinin de kromozom analizi yapılarak, mevcut taşıyıcılar tespit edilmeli ve bunlara gerekli genetik danışma verilmelidir. Örneğin, anne D/G taşıyıcısı ise çocukların 1/5 i, baba taşıyıcı ise 1/20 si, klinik olarak rnongolizrn gösterecektir (Köküöz 1995). Mongol sahibi olanlara doktorun yapacağı, aileyi aydınlatmak ve hasta olan çocuğun kapasitesi oranında, yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olmaktır. Mongol hastaların gelişmelerinde ve yaşam kalitelerinde tıbbi bakırnın önemi büyüktür. Çünkü, mongolizmli bir çocuk yalnızca, zihinsel engelli olmayıp, çeşitli organ ve sistem bozuklukları da taşır (Köküöz 1995). Gelişmiş ülkelerde bebek ölümleri içinde doğuştan bedensel ve zihinsel özürlüler ilk sırayı alır. Toplumlarda bebeklerin yaklaşık % 4' ü genetik bir nedenle oluşan bozukluklar ile doğar. ileriki yaşlarda ortaya çıkan sorunlarla bu oran %8-15 lere ulaşmaktadır. Bugün çocuk hastalıkları merkezlerine başvuran hastaların yine yaklaşık %3 O u genetik bir hastalık nedeniyle incelemeye alınmaktadır. Ayrıca, gebelikleri tekrarlayan düşükle sonlanan ailelerde, fetüsde kromozom anomali oranı %60-70 dir (Oğur 1995). Ülkemizde akraba evliliği oranı, batı ülkelerine göre çok daha fazladır (Akın 1995). Buna paralel olarak batı ülkelerine oranla genetik hastalıkların görülme sıklığının daha fazla olması kaçınılmaz görülmektedir. Bugün, ülkemizin nüfusunun 63 milyon civarında olduğu kabul edildiğinde, ülkemizde yaklaşık yüzbin mongolizm hastasının bulunduğunu söylersek bu konunun önemi anlaşılır düşüncesindeyiz. Kaldı ki daha çok sayıda kromozom yapısı ve sayısı genetik hastalıklarının bulunduğunu biliyoruz. Bütün bunların önlenmesi, hasta çocuk dünyaya geimişse yeterince aydınlatıcı bilgilerin verilmesinin ve tıbbi bakırnın önemi daha iyi anlaşılacaktır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle ülkemizde kalıtsal hastalıklarla ilgili daha çok ve ciddi araştırmaların yapılması, kalıtsal hastalıklar konusunda topluma bilgi verilmesi, toplumun bilinçlendirilmesi ve genetik danışmanlık merkezlerinin bir an önce oluşturularak yaygınlaştırılması zorunluluk haline gelmiştir.

332 GALİP AKIN BfBLiOGRAFYA - Akın, Galip. (1995). Kan yakıru evliliklerin Van populasyonunda sıklığı ve bazı etkileri üzerine araştırmalar (l), Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, xxvn, 1-2,249-258. - Bahçeci, Zafer. (1990). Moleküler Biyoloji, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Yayınları, Erzurum. - Başaran, Nurettin. (1986). Tıbbi Genetik; Bilim Teknik Yayınevi, İstanbul. - Bilge, Eınine. (1977). Genetik, -İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Basımevi, İstanbul. - Demirsoy, Ali. (1995). Kalıtım ve Evrim, Meteksan Yayınları, Ankara. - Köküöz, Ayşe, Nur. (1995). Down Sendromu, Bilim ve Teknik Dergisi, sayı 337, 42-47. - Oğur, Gönül. (1995). Prenata! tanı, Bilim ve Teknik Dergisi, sayı 330, 36-39. - Şaylı, Bekir, Sıtkı. (I 986). Medikal Sitogenetik, Yargıçoğlu Matbaası, Ankara. -(Tayşi, Kutay. Say, Burhan. (1975). Tıbbi Genetik, Hacettepe Üniversitesi Yayınları A12. Ankara. \ - Tezok, Fahii, (1977). Genetikte Temel Prensipler ve İnsan' Genetiğindeki Değerlendirilmeleri, Bursa Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınları No. A-I, Bursa.

MONGOLİZM (DOWN SENDROMU) tn ÖZELLİKLERİ ve GENETİK. 333. DANIŞMANLLGIN ÖNEMİ Epikantusun olmayışı Mongol ırkında buıunan epikantüs MongaHzrrii epikantüs hastada MongoHzmli hastanın yüz görüröm:i. S. parmakta kunodaktili Avuç içindeki normal fleksiyon çizgileri Sinıan çizgisi l.ve2. parmaklar arasındaki açıklık.