912 NUMARALI 1723-1724 (H. 1136)TARİHLİ SURRE DEFTERİNİN TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ. Fatih AYTEKİN YÜKSEK LİSANS TEZİ



Benzer belgeler
Surre Alayı. Surre-i Hümâyun. Altınoluk. Surre Alayının Güzergâhları. Surre Alayının Güvenliği. Surre Alayının Yola Çıkması

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

TDV - İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ DERGİSİ SAYI: 3 YIL: 2007 ISSN:

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

H.1192/M TARİHLİ URBȂN SURRE DEFTERİ: TRANSKRİPSİYON VE DEĞERLENDİRME Seyfeddin ŞAHİN Yüksek Lisans Tezi Danışman: Yrd. Doç. Dr.

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Hacıların Gözüyle TÜRKİYE NİN HAC ORGANİZASYONU

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Arşivcilik İstanbul Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

AZİZZÂDE HÜSEYİN RÂMİZ EFENDİ NİN ZÜBDETÜ L-VÂKI ÂT ADLI ESERİ NİN TAHLİL ve TENKİTLİ METNİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi Kaynaklar-Tetkikler... 2

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

ALİ HİMMET BERKÎ SEMPOZYUMU KASIM Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs / ANTALYA. Düzenleyenler

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ.

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN*

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tel: / e-posta:

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

BĠLECĠK ÜNĠVERSĠTESĠ AKADEMĠK ÖZGEÇMĠġ FORMU

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Hac & Umre Kültür Turları Uçak Bileti

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

T.C. AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI BİTİRME ÇALIŞMASI YAZIM KURALLARI

Doç. Dr. Mustafa Alkan

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) : abulut@fsm.edu.tr

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ TÜRKÇE MAKALELER İÇİN REFERANS KURALLARI

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Saray Mutfağının Halka Açılan Kapısı Doç. Dr. Zeynep Tarım Ertuğ 12 Mart 2008

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

OSMANLI ARAŞTIRMALARI X

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

AHMET ARSLAN OSMANLI DEVLETİ NİN PADİŞAHLARI ALBÜMÜ

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Prof. Dr. Mehmet Ali BEYHAN Tel: [0 212] Oda no: 315

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Hoca Abdülkadir e Atfedilen Terkipler Erol BAŞARA *

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM

HÜKÜMDAR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI. KONU ANLATIMI tarihyolu.com TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

Doktora İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Değerli S. Arabistan Cidde Uluslararası Türk Okulu

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3

Mahmûd Paşa Kütüphanesinin Yeniden Açılışı *

UŞAK'DA BIR KÖPRÜ KITABESI ÇANLı KÖPRÜ (H M. 1255)

Kanuni Sultan Süleyman

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ

Tufan Buzpmar H ÍL A FE T

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Tarihi Evlerin Restorasyon ve İmar Projesi Projenin Önemi: Projenin amacı: Projenin Uygulanması: Projenin Maliyeti:

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

osmanlı kurumları tarihi

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İttihat ve Terakki ye. Açık Mektuplar. Prens Sabahaddin. Türkiye Nasıl Kurtarılabilir? ve İzahlar ARAŞTIRMA-İNCELEME

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Yavuz Selim 1470 tarihinde Amasya da doğdu. Annesi Gülbahar Hatun Dulkadiroğulları beyliğindendir.

Birinci İtiraz: Cevap:

TARİH BOYUNCA ANADOLU

KÖYÜMÜZ AİLE LİSTESİ AKGÜL A Y K A N A T KAMİL AYKANAT A S M A G Ü L A Y C I L KENAN ATLAS CEMAL ATLAS ALİ AKTEN MEHMET AKTEN

Transkript:

912 NUMARALI 1723-1724 (H. 1136)TARİHLİ SURRE DEFTERİNİN TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ Fatih AYTEKİN YÜKSEK LİSANS TEZİ Tarih Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Gürsoy ŞAHİN Afyonkarahisar Afyon Kocatepe Ünirsitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ağustos 2008

TEZ JÜRİSİ VE ENSTİTÜ MÜDÜRLÜĞÜ ONAYI

YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETİ 912 NUMARALI 1723-1724 (H. 1136) TARİHLİ SURRE DEFTERİNİN TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ Fatih AYTEKİN Tarih Anabilim Dalı Afyon Kocatepe Ünirsitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ağustos 2008 Danışman: Yrd. Doç. Dr. Gürsoy ŞAHİN Surre, Recep ayında, Osmanlı Devleti nin Haremeyn e (Mekke-Medine şehirleri) göndermiş olduğu para kumaş türü hediyeler manasına gelmektedir. İlk kez Abbasi Halifesi El-Muktedir Billah zamanında, 923-924 (H. 311) de gönderildiği bilinen Surre, Osmanlı döneminde daha sistematik bir şekilde gönderilmiştir. İlk defa hangi Osmanlı padişahının surre gönderdiği kesin olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte ilk defa Çelebi (1403-1421) ya babası Yıldırım Bayezid (1389-1402) zamanında gönderildiğine dair bilgiler mevcuttur. Osmanlı Devleti nin son dönemlerine kadar surre gönderme işi devam etmiştir. 912 numaralı 1723-1724 (H. 1136) tarihli surre defteri de klasik bir surre defteri özelliklerini taşıyan Medine nin sosyo-ekonomik yapısı hakkında bilgiler ren bir defterdir. Anahtar Kelimeler: 1723-1724 Tarihli Surre Defteri

ii ABSTRACT TRANSCRIPTION AND THE ASSESMENT OF SURRE NOTEBOOK 912 NUMBER WITH 1723-1724 (H. 1136) DATE Fatih AYTEKİN Department of History Afyon Kocatepe Unirsity, The Institute of Social Sciences August 2008 Advisör: Asist. Prof. Dr. Gürsoy ŞAHİN Surre means a kind of presents such as money and cloth which Ottoman Empire sends to Haremeyn (Mecca and Medina cities) in Recep month. Surre which is known to be first sent in Abbasid Caliphate el- Muktedir Billah times in 923 (H. 311) was sent more systematicly in Ottoman term. It s not known exactly which Sultan sent surre first. Hower there is some information that in Çelebi or Yıldırım Bayezid times first surre was sent. Sending surre affair was continued until the last times of Ottoman Empire. The surre notebook with 1723-1724 (H. 1136) date and 912 number is a kind of notebook which has the classic surre notebook features and gis information about Medina s social and economic structure. Key Words: Surre Notebook with 1723-1724 date

iii ÖZGEÇMİŞ Fatih AYTEKİN Tarih Anabilim Dalı Yüksek Lisans Eğitim Lisans: 2003 Süleyman Demirel Ünirsitesi, İlahiyat Fakültesi Lise: 1999 Yalvaç İmam-Hatip Lisesi, Isparta/ Yalvaç İş 2003- İmam-Hatip: Merkez Karaaslan Köyü, Afyonkarahisar. Kişisel Bilgiler Doğum Yeri Yılı: Afyonkarahisar 01.08.1981 Cinsiyet: Erkek Yabancı Dil İngilizce

iv TABLOLAR LİSTESİ Sayfa Tablo 1. 1723-1724 (H. 1136) Yılına Ait Diğer Surre Defterleri..20 Tablo 2. Medine-i Münevre Ahâlisinin Surre-i Mürettebesi..26 Tablo 3. Defterde İsmi Geçen Vakıflar Bu Vakıflardan Medine ye Gönderilen Meblağlar.30 Tablo 4. 1723-1724 (H. 1136) Yılında Osmanlı Devleti nin Bütçesi 38 Tablo 5. Defterde İsmi Geçen Cema atler..40 Tablo 6. Medine-i Münevre Ahâlisinden Olup Sureden Pay Alanlar....42 Tablo 7. Defterde Belirtilen Mektebler..43 Tablo 8. Medine de Bulunan Dört Mezheb Kadıları.48 Tablo 9. Hz. Ebu Bekir Mescidi Görevlileri..48 Tablo 10. Hz. Ali Mescidi Görevlileri.49

v KISALTMALAR a.g.e. a.g.m. Bkz. BOA :Adı geçen eser :Adı geçen makale :Bakınız :Başbakanlık Osmanlı Arşivi C. :Cilt Çev. DİA DİB Haz. :Çeviren :Diyanet İslam Ansiklopedisi :Diyanet İşleri Başkanlığı :Hazırlayan EV.HMK.SR :İstanbul Başbakanlık Osmanlı Arşivi Evkâf-ı Hümâyûn Nezâreti, Surre Defterleri OTDTS :Osmanlı Tarih Deyimleri Terimleri Sözlüğü S. :Sayı s. :Sayfa SD. TATAV TTK :Surre Defteri :Tarih Tabiat Vakfı :Türk Tarih Kurumu v. :Varak vd. Yay. :Ve diğerleri :Yayınları

vi ÖNSÖZ Mekke Medine, Müslümanların en çok önem gösterdikleri yerlerdir. Mekke de bulunan Kâbe, Müslümanların kıblegâhıdır. Müslümanlar, her yıl hac zamanında Kâbe yi ziyaret etmek için yarışa girmektedirler. Bu durum, Hz. Adem den bu yana devam etmekle birlikte Hz. İbrahim zamanında günümüzdeki halini almıştır. Bu bağlamda İslam devletleri, bu mevkilere fazlasıyla ehemmiyet göstermişler Hz. Peygamber in hatırasına sahip çıkma gayreti içerisinde olmuşlardır. Bu kutsal mekanların bakımı, temizliği gibi hususlarla ilgilenmekle kalmayıp, bu bölgede yaşayan ahâlinin maddî manevî sıkıntılarıyla da alâkadar olmuşlardır. İşte bu noktada surre yani para çeşitli hediyeler gönderilmesi işi gündeme gelmiştir. Surre, Abbasiler döneminde gönderilmeye başlanmış, Osmanlı lar döneminde ise programlı bir şekilde her yıl gönderilme işlemine devam edilmiştir. Daha önce Surre ile alakalı İbrahim ATEŞ Münir ATALAR aydınlatıcı çalışmalar yapmışlar, Mustafa GÜLER Haremeyn vakıflarını incelediği eserinde surre ile alâkalı bilgiler rmiş, Anam Mohamed Osman EL-KABAŞHİ de 1639-1640 (H. 1049) yılına ait surre defterini incelemek suretiyle bu konuya ışık tutmuştur. Bu çalışmada 1723-1724 (H. 1136) yılına ait, 912 numaralı surre defterini değerlendirilmiştir. Surre, Osmanlı Devleti nin Haremeyn e rdiği önemin bir yansımasıdır. Yine surre, bu devletin ne kadar büyük bir güce sahip olduğunu gösteren bir unsurdur. Zira o dönemde Haremeyn e surre gönderilmesinin maddi külfeti düşünülürse bu durum daha da netlik kazanır. İşte surre defterleri, gönderilen surrenin kimlere, ne kadar taksim edildiği, hangi vakıflardan surre gönderildiği gibi hususları ifade eden defterlerdir. Ayrıca surrenin gönderildiği yerin sosyal ekonomik yapısı hakkında kıymetli bilgiler de rmektedirler. Kutsal mekanlara hizmet eden görevliler, eğitim kurumlarındaki (mektebler) hocalar talebelerle alakalı bilgileri de bu defterlerden elde etmek mümkündür. Bu açıdan bakıldığında surre defterlerinin önemi gün yüzüne çıkmaktadır. Çalışma giriş üç bölümden ibaret olup, en son bu defterin transkripsiyonu ile nihayete ermektedir. Birinci bölümde, surrenin tanımı tarih içerisinde geçirdiği evrelere işaret edilmiştir. İkinci bölümde surre ile ilgili belli başlı kavramlara ana hatlarıyla yer rilmiştir. Üçüncü bölümde ise, 1723-1724 (H. 1136) yılına ait 912

vii numaralı defterin değerlendirilmesi yapılmış bu defterde belirtilen hususlara değinilmeye çalışılmıştır. Ekler kısmında ise transkripsiyon yer almaktadır. Bu çalışmamda benden maddî manevî desteklerini esirgemeyen danışman hocam sayın Yrd. Doç. Dr. Gürsoy ŞAHİN e teşekkürü bir borç bilirim. Yine bu hususta eşsiz desteklerini gördüğüm sayın Yrd. Doç. Dr. Mustafa GÜLER hocama da teşekkür ederim. Fatih AYTEKİN Ağustos 2008 ASDASD

İÇİNDEKİLER Sayfa TEZ JÜRİSİ VE ENSTİTÜ MÜDÜRLÜĞÜ ONAYI...i. YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETİ...ii ABSTRACT...iii ÖZGEÇMİŞ...iiii TABLOLAR LİSTESİ...v KISALTMALAR...vi ÖNSÖZ...vii İÇİNDEKİLER...x G İ R İ Ş...1 I. BÖLÜM SURRENİN TARİHÇESİ A) SURRENİN DOĞUŞU...5 B) OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİNDE SURRE...6 C) GÖNDERİLDİĞİ YERLERE GÖRE SURRE ÇEŞİLERİ...10 1) İstanbul Surresi:...10 2) Şam Surresi:...11 3) Mısır Surresi:...11 İKİNCİ BÖLÜM SURRE İLE ALAKALI BAZI KAVRAMLAR A) URBAN SURRESİ:...12 B) SURRE ALAYI:...12 C) SURRE EMİNİ:...13 D) MAHMEL:...14 E) SURRE DEFTERİ:...15 III. BÖLÜM 912 NUMARALI 1723-1724 (H.1136) TARİHLİ SURRE DEFTERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ A)DEFTERİN ŞEKLÎ ÖZELLİKLERİ...17 B) DEFTERDE İSMİ GEÇEN VAKIFLAR VE BU VAKIFLARDAN MEDİNE YE GÖNDERİLEN MEBLAĞLAR...26 1) FUKARÂ VAKIFLARI...30 2) HAREMEYN DEKİ GÖREVLİLERE YAPILAN VAKIFLAR...30 3) EŞRÂFA, SEYYİD VE ŞERÎFLERE YAPILAN VAKIFLAR...31 4) VEKÂLETEN HAC YAPTIRMAK MAKSADIYLA KURULAN VAKIFLAR...31 C) DEFTERDE İSMİ GEÇEN CEMA ATLER...34 D) MEDİNE-İ MÜNEVVERE AHÂLİSİNDEN OLUP SURREDEN PAY ALANLAR...36 E) DEFTERDE BELİRTİLEN MEKTEBLER...37 F) DEFTERDE BELİRTİLEN GÖREVLİLER:...38

xi 1) Harem-i Muhterem Hizmetlileri:...38 2) Hücre-i Müşerrefe Görevlileri:...39 3) Ravza-i Mutahhara Görevlileri:...39 4) Kadılar:...41 5) Hz. Ebû Bekir (r.a.) Mescidi Görevlileri:...42 6) Hz. Ali (r.a.) Mescidi Görevlileri:...42 G) SURRE GÖNDERİLMESİNDEKİ AMAÇLAR:...43 1) Kur an-ı Kerim Tilâti:...43 2) Salavât-ı Şerîfe tilâti:...44 3) Ehâdîs-i Nebevî yi Nakil Etmek:...45 4) Kur an-ı Kerim den Bazı Surelerin Okunması:...45 SONUÇ...46 KAYNAKÇA...49 EK-1:...60 1723-1724 (H. 1136) YILINA AİT SURRE DEFTERİNİN TRANSKRİPSİYONU...60

GİRİŞ Osmanlı Devleti, halkının önemli bir kısmının mensubu bulunduğu İslam dininin kutsal mekanları olan v e Haremeyn diye tabir edilen Mekke Medine şehirlerine ayrı bir ehemmiyet rmiştir. Padişahların tamamına yakını, İslam ın beş temel esasından biri olan Hac farîzasını yerine getirememekle birlikte, bu bölgenin imârı bölge halkının memnun edilmesi adına daha önceki İslam devletlerinde de görülen - Abbasilerle başlayan- surre gönderilmesi işine ağırlık rmişlerdir. Zira Osmanlı lar, Gibbons a göre, tarihte d i n î kimliğiyle ön plana çıkmış bir devlettir1. Dolayısıyla surre, bu kimliğin bir yansımasıdır. Yalnız Gibbons un bu nazariyesine Fuad Köprülü nün şöyle bir itirazı vardır: Bu kadar büyük ehemmiyetli bir tarihî hadiseyi yalnız dinî bir âmil ile izaha kalkışmak, yani tek cepheli bir izah, kısmî bir hakikati ihtiva etse bile, tarihî realitenin karışıklığı karşısında, daima kifâyetsizdir 2. Bu düşünceye katılmamak mümkün değildir. Zira Osmanlı gibi bir imparatorluğu bütün yönleriyle ele almak icap eder. Yalnız surre, Osmanlı Devleti nin daha çok dinî yönüyle alâkalı bir husustur. Surre kelimesi, Arapça bir isimdir. Sözlükte para kesesi, para çıkını gibi manalara gelir 3. Lâkin hediye anlamına da kullanılmıştır. Maliye muhasebe muamelelerinde ise elli akçe, yani yarım yük karşılığında kullanılmış bir tabirdir4. Terim anlamı ise şöyledir: Eskiden Padişahların, hac mevsiminden önce, Receb ayında, genellikle İstanbul dan Mekke Medine ye (Haremeyn e), bu iki şehrin Harem i Muhterem, Ravza-i Mutahhara Hücre-i Nebeviye gibi önemli mekanlarında hizmet eden görevlilerden, yoksullara varıncaya kadar insanlara dağıtılmak üzere özel bir törenle gönderdikleri para, altın hediyelerdir5. Haremeyn-i Muhteremeyn e cânib- i saltanat-ı seniyyeden ihdâ buyurulan akçe sâireye 6, başka bir ifadeyle Osmanlı padişahlarının Seyyid ile Şerif (Hz. Hasan Hz. Hüseyin in soyundan gelenler) ileri 1 Herbert Adams GİBBONS, Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu, Yayına hazırlayan: Mustafa Erdi, 21. Yüzyıl Yay., Ankara, 1998, s. 67. 2 M. Fuad KÖPRÜLÜ, Osmanlı İmparatorluğu nun Kuruluşu, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 1981, s. 38. 3 Ferit DEVELLİOĞLU, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi Yay., 7. Baskı, Ankara, 1986, s.1156. 4 Midhat SERTOĞLU, Osmanlı Tarih Lügatı, Enderun Kitabevi, 2. Baskı, İstanbul, 1986, s. 318. 5 Münir ATALAR, Osmanlı Devletinde Surre-i Hümâyûn Surre Alayları, DİB. Yay., Ankara, 1999, s.239. 6 ŞEMSEDDİN SAMİ, Kâmus-ı Türkî, Çağrı Yay., İstanbul, 2007, s. 826.

2 gelenlere dağıtılmak üzere her yıl Hicaz a gönderdikleri para armağanlara rilen addır7. Paralar keselere konulduğu için bu tabir meydana gelmiştir8. Bilindiği üzere İslâm sosyal dayanışmayı teşvik eden bir dindir. Zengin ile fakir arasındaki maddi uçurumun bertaraf edilmesi için, zekât sadaka gibi müesseseler tesis etmiş bu sayede bencillik maddecilik duygularının önüne geçmeyi hedeflemiştir. Osmanlı Devleti de bu amaca aen surre göndermeyi Memluklular gibi gelenek haline getirmiştir. Mekke Medine nin kutsallığına inanan Osmanlılarla diğer İslâm hükümdarları, bu kutsal yerlerde oturan fakirlerle, Haremeyn-i Şerîfeyn de hizmet eden imam, müezzin, kayyım, ferrâş saire din görevlilerine; Mekke Medine emirleri ile diğer görevlilere her sene Hac mevsimi yaklaşınca çeşitli hediyelerin yanı sıra paralar gönderirlerdi9. Hediyelerden maksat, anlaşıldığı kadarıyla kumaş türü şeylerdir. Bu durum yabancı gezginlerin gözlemlerinden çıkarılabilecek bir sonuçtur. Mesela Madden, İ stanbul dan sultanın kutsal delerle her yıl Mekke ye kumaşlar gönderdiğini bu kervanın da dönüşte özellikle Kuzey Afrika da bulunan dervişlerin yaptıkları tesbih muskalardan getirdiklerini bildirmektedir10. Surrenin bir kese içinde gönderilmesi sebebiyle bu isimle isimlendirildiği ifade edilmişti. Kese, eski zamanlarda keselerin içine konan paranın altın ya gümüş oluşuna göre başka başkaydı. Surre keselerinin genelde altın olduğu v e içindeki miktarın bilinmediği ifade edilmektedir 11. Keselere konan paranın miktarı hemen hemen her yüz yıl değişiklik göstermiştir. Yine eski zamanlarda akçe, kese filori altını ki, Fatih döneminde 40 akçe tutarındaydı, bunlara toptan surre deyimi kullanılırdı. Fatih devri ile II.Bayezid zamanında keselerin gümüşü otuz, altını ise on erlik hesap edilirdi. Daha sonra Trablus, Tunus Cezayir darphanelerinde basılan Sultanî altınla doldurulan keselerin her biri lik sayılmaktaydı12. Sultanî altın Fatih devrinde 1478 de basılmaya 7 Bekir Sıtkı BAYKAL, Tarih Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yay., Ankara, 1974, s. 93. Mehmet Zeki PAKALIN, Osmanlı Tarih Deyimleri Terimleri Sözlüğü, C.3, M.E.B. Yay. İstanbul, 1971, s.280. 9 ATALAR, a.g.e., s. 93. 10 Gürsoy ŞAHİN, İngiliz Seyahatnamelerinde Osmanlı Toplumu Türk İmajı, Gökkubbe Yay., İstanbul, 2007, s. 236. 11 Nihad S. SAYAR, Türkiye İmparatorluk Dönemi Siyasî, Askerî, İdarî Malî Olayları, İstanbul, 1978, s. 33. 12 Ahmed RASİM, Osmanlı Tarihi (Seçmeler), Haz. : İsmet PARMAKSIZOĞLU, M.E.B. Yay., İstanbul, 1968, s.20. 8

3 başlanmıştır. Sultanilerin onu takip eden altın sikkelerin13 akçe cinsinden ifade edilen değerleri piyasalarda belirleniyordu. Devlete yapılan ödemelerde sultanilerin hangi kur değeri üzerinden kabul edileceği de ayrıca ilan edilmekteydi14. Surrenin keseler içerisinde gönderildiği büyük bir itina ile belirtilen şahıslara rildiği açıkça görülmektedir. 912 numaralı, 1723-1724 (H. 1136) tarihli defterden de rahatça anlaşılacağı üzere sadece fakirlere gariplere değil Ravza- i Mutahhara Hucurât-ı Nebeviyye de hizmet eden şahıslara da -imam-hatiden temizlikçisine kadar- surre rilmiştir. Bu da surrenin ne kadar geniş bir yelpazeyi kapsadığını göstermesi adına önemlidir. Tabiki burada şu hususun üzerinde durmak gereklidir. Surrenin iki ayrı gelir kaynağı vardır: - Devrin sultanının özel hediyeleri: Bu hediyeler isimleri daha evlden titiz bir çalışma ile tesbit edilen Haremeyn ahalisine, muhtaçlarına, fukarasına, mukaddes mekanlarda Kur an okuyanlara Haremeyn idarecilerine gönderilirdi. - Vakıf tahsîsâtı: Haremeyn e tahsis edilen vakıf gelirlerinin şarta uygun olarak toplanıp gönderilmesiyle oluşurdu15. Bu arada Osmanlı Devleti nde vakıf müessesesinin ne denli gelişmiş olduğunu ifade etmek zorunluluğu vardır. İlk vakıf yönetiminin Hz. Peygamberin Fedek arazisine Hz. E b û B ekir i tayin etmesiyle kurulduğunu biliyoruz. Yüz yıllar önce Hz. Peygamberin tesis ettiği bu müessesenin önemini idrak eden Osmanlı Devleti de bunu geliştirmiş çok çeşitli vakıfların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bunlardan önemli konumuzla yakından ilgili olanı Haremeyn vakıflarıdır. Bunlar sadece mübarek mekanlara tahsis edilmiş özel vakıflardır. Osmanlı Padişahlarının valide sultanların ruhları için Mekke Medine de sabah ikindi gibi belli vakitlerde ya beş vakitte hatm-i şerif ya Kur an-ı Kerimden cüzler ya çeşitli sûreler okutmak üzere kârîlere d e (okuyuculara) surre tahsis edilmişitr. Bu da bu yerlerin maneviyâtından istifade edebilmek için göstermiş oldukları fedâkarlığı ifade açısından manidârdır. Zira Osmanlı Devleti nin başkentinin 13 Osmanlı Devleti nde ilk sikkenin ne zaman kestirildiği kesin olarak bilinememekle birlikte, günümüze kadar gelen ilk sikkeler Orhan Gazi ye aittir. Son zamanlarda Osman Bey e ait olduğu öne sürülen bir sikkeden de söz edilmektedir. Bkz. Halil SAHİLLİOĞLU, Akçe, DİA, C. II., s. 224. 14 Şevket PAMUK, Osmanlı İmparatorluğu nda Paranın Tarihi, Tarih Vakfı Yurt Yay., 3. Baskı, İstanbul, 2003, s. 66. 15 Mustafa GÜLER, Haremeyn Vakıfları, Türkler Ansiklopedisi, C. X, Ankara, 2002,, s. 477.

4 İstanbul olduğu düşünülürse Haremeyn ile aradaki mesafenin uzak olduğu hemen göze çarpar. Bu da surrenin gönderilmesi açısından meşakkat çile demektir. Osmanlı Devleti nin kuruluş gayesine bu gaye için rdiği mücadelelere bakıldığında aslında bu durum hiçte yadırganacak bir durum değildir. İslâm dininin inkişafı için gayret eden bir devletin bu dinin kutsal mekanlarına sahip çıkması gayet normal bir durumdur. Bunun için çekilen çile de kutsal kabul edilmiştir. Surrelerin defterlerde ifade edilen kimselere rilmesinden Surre Eminleri sorumluydular. Tabi Mekke Şerifleri nin de bu hususta bazı vazifeleri vardı. Bunları şöyle ifade edebiliriz: 1-Bedevîlerin çapulculuk yapmalarına imkan rmemek, 2-Hacıları, bedevîlerin (urbân) yağma saldırılarından korumak, 3-Surrelerin dağıtımını adâletli biçimde yaptırmak, 4-Hac kervan yollarının emniyetini sağlamak, 5-Mısır dan Haremeyn e gönderilen zahîreyi yerli yerince bölüştürmek16. Görülüyor ki surrelerin dağıtımı hususunda da Osmanlı devleti adaletin tecellisine 16 azami gayret göstermiş çeşitli vazifelileri seferber etmiştir. Vehbi ECER, Osmanlı Döneminde Mekke nin Yönetimi, Türk Dünyası Tarih Dergisi, S: 37 (Ocak, 1990),İstanbul, 1990, s. 12.

I. BÖLÜM SURRENİN TARİHÇESİ Surrenin doğuşu tarihî gelişimi hakkında kısaca mâlûmat rmek konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Bu açıdan surrenin ilk defa ne zaman gönderildiği, Osmanlı Devleti nden önceki seyrinin nasıl olduğu nihayet Osmanlı Devleti döneminde surrenin ne şekilde gönderildiği hususunda kısaca bilgi rmek lüzumu ortaya çıkmaktadır. A) SURRENİN DOĞUŞU Haremeyn e dışarıdan surre gönderilmesi Abbasiler döneminde başlamıştır. Haremeyn e ilk defa surre gönderilmesi ise Abbasi halifelerinden el-muktedir Billah zamanında yani 923-24 (H. 311) senesinde adet olmuştur. El-Muktedir Billah ın gönderdiği Surre nin miktarı 315.426 filori altını idi. El-Muktedir Billah tan tahminen 81 ya 82 sene önce (el-vâsık Billâh) tarafından da Haremeyn fukarasına ihsan ikram edilmiş ise de her sene gönderilmeyip yalnız Hacc esnasında tevzî edilmiştir17. Anlaşıldığı üzere surre gönderme işini adet eden Abbasilerdir. İslam, en parlak devirlerinden birini Abbasiler döneminde yaşamıştır. 750-1258 yılları arasında hüküm sürmüş olan bu devlet, Osmanlı Devleti nden sonra İslam tarihinde en uzun soluklu devlet olmuştur. Bir çok alanda Osmanlı Devleti dahil diğer devletlere örnek teşkil etmiştir. Abbasiler in iktidara gelmesiyle meydana gelen değişiklikleri, İslam devletinin iktisâdî hayatında da görmek mümkündür. Abbasiler iktisadî hayatın her alanında üretimin buna bağlı olarak refahın artırılması hususunda büyük gayret sarf ettiler. Abbasiler zamanında iç dış ticaret çok gelişti18. Tabi ki böylesine maddi güce sahip bir devletin tebaasının refah içinde yaşaması doğaldır. İslâm ın Hilâfet merkezinde bulunan bir devletin zekat, sadaka gibi sosyal dayanışmayı tetikleyen bu tür müesseseleri göz ardı etmesi mümkün değildir. Bilhassa İslâm dininin manevî merkezi olan Mekke Medine nin bu tür gelirlerden mahrum bırakılması düşünülemez. Hal 17 İbrahim ATEŞ, Osmanlılar Zamanında Mekke Medine ye Gönderilen Para Hediyeler, Vakıflar Dergisi, C. XIII, Ankara, 1981, s. 116 18 Hakkı Dursun YILDIZ, Abbasiler DİA, C. I, İstanbul, 1988, s. 48.

6 böyle olunca Abbasiler bu merkezlere öncelik göstermişler surre göndermek suretiyle, buraların maddî anlamda ihyası için gayret sarf etmişlerdir. Fatimîler d e (909-1171), Hicaz ı kendilerine bağlamak amacıyla Haremeyn e para göndermişlerdir. Her yıl Hicaz a gönderdikleri miktar 120.000 dinar idi19. Bu dönemde Hicaz a gönderilen miktar, Osmanlı Devleti ne kadar gönderilen en yüksek meblağ olmuştur. Daha sonra Memlük sultanları Mısır, Şam Halep te bulunan bir çok nahiye köyü Haremeyn halkı fakirlerine vakfederek, bu köylerden çıkan hububatı zahire adıyla Haremeyn e yolladılar. Bu arada Haremeyn fukarasına deşîşe20 pişirmek üzere belli bazı köyleri de vakfettiler. B) OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİNDE SURRE Osmanlı Devleti nin, bir yandan Türk devletlerindeki şekil mana özelliklerini taşıdığı, diğer yandan da soysal, iktisadî dinî konularda, kendi hayatını kurduğu bilinen bir gerçektir. Bu manada, XIV. Yüzyıl başına kadar k i T ü r k -İslam devletlerinden her sûretle etkilenmiş ilham almış olması gayet doğal idi. Durum böyle olunca, siyasal askerî olaylar, bunların karakteristik özellikleri dışında da, teşkilat medeniyet konularını, Osmanlı Devleti nde, onların bir devamı tekâmülü olarak kabul etmek doğru olur21. Bu açıdan değerlendirildiğinde Osmanlı Devleti, Abbasiler den beri süre gelen Haremeyn e surre gönderilmesi adetini devam ettirmiştir. Yalnız ilk defa hangi padişah döneminde gönderildiği kesinlik arz etmemektedir. Bununla birlikte, Sultan I. (1413-1421) zamanından beri Osmanlı padişahlarının, Mekke ye surre adı ile bir hediye gönderdikleri görüşü kabul görmektedir. Ancak son dönemde Mekke Medine ye ilk kez surre gönderen padişahın Çelebi in babası Yıldırım Bayezid (1389-1396) olduğu ortaya çıkmıştır ki, bunun miktarı 80.000 altındır. Bu surrenin Edirne den gönderildiği bilinmektedir22. 19 ATALAR, a.g.e., s. 4. Haremeyn fukarasına rilmek üzere Mekke Medine imarethanelerinde pişirilen bir çeşit çorba. Bkz., SEYYİD MUHAMMED ES- SEYYİD, Deşîşe DİA, C.IX. İstanbul, 1994, s. 214. 21 M. Tayyib GÖKBİLGİN, Osmanlı Müesseseleri Teşkilâtı Medeniyet Tarihine Genel Bakış, İstanbul Ünirsitesi Edebiyat Fakültesi Yay., İstanbul, 1977, s. 2-3. 22 ATALAR, a.g.e., s. 11. 20

7 Bundan sonraki Osmanlı padişahları surre gönderme işine özen göstermişlerdir. Meselâ Sultan II. Bayezid in surresi her yıl, 14 000 duka 23 idi. Yavuz Sultan Selim babasının armağanını çokça artırmakla beraber, eskiden Mısır sultanlarının Haremeyn e gönderdikleri hediyeleri de devam ettirdi. Yavuz Sultan Selim in ilk gönderdiği eşyayı Mısır kadılarından iki zat ile birlikte- Emir Muslihiddin, surre emini ünvanı ile götürmekle görevlendirildi. Şeriflerden her birine beşer yüz, her şeyhe altışar, Mekke Medine nin itibarlı şahıslarına üçer fakirlere de birer duka dağıtılacaktı. Gönderilenin toplamı Mekke Medine ye yollanan buğday pirinçten başka- iki yüz dukaya varıyordu. Sâdât, meşayih ulemâ bundan dolayı Yavuz Sultan Selim hakkında duâlarda bulundular. Padişah, otuz seyyidi, her biri Kur an-ı Kerim in otuz cüzünden birini her gün okumakla görevlendirdi. Bunlar toplanarak her yirmi dört saatte bir hatim indirirlerdi24. Bundan sonra gelen padişahlar da Haremeyn e surre gönderilmesi hususundaki adeti devam ettirmişlerdir. Hicaz ın Osmanlı hakimiyetine geçmesinden sonra bu iş daha düzenli bir hal almıştır. Bilindiği üzere Hicaz ın Osmanlı yönetimine geçişi, Yavuz Sultan Selim in Merc-i Dâbık (24 Ağustos 1516) Ridâniye (22 Aralık 1517) zaferlerinden sonra olmuştur 25. Padişahın bu başarılı seferi, Memlûk topraklarının tamamen ilhakıyla sonuçlandı. I. Selim, kendisini kutsal şehirlerin yani Haremeyn in koruyucusu böylece İslam dünyasının en önemli Sünnî hükümdarı olarak kabul ettirmek için Memlûk topraklarını ele geçirmişti26. Çünkü Yavuz Sultan Selim, en büyük güçlü Sünnî, İslam-Türk imparatoru olma açısından bütün İslam alemince mukaddes sayılan Mekke Medine yi, dolayısıyla Hicaz yarımadasını imparatorluğun sınırları içine alarak, aynı zamanda yine İslam alemince kutsal sayılan hilâfeti de elde ederek, bütün İslam dünyasının yegâne temsilcisi olmayı, imparatorluğun geleceği için mecbûrî görüyordu. Bu amaca ulaşmak 23 Duka, dönemin doları durumundaki Venedik para birimidir. 1 Venedik dukası, 1500 lü yıllarda ortalama 80 akçeye denk gelirken, 1723-1724 (H. 1136) yıllarını da içine alan dönemde akçe karşısında büyük bir değer kazanmıştır. Şöyle ki; 1707 yılında 360 akçe, 1721 yılında 375 akçe, 1728 yılında 400 akçe, 1737 yılında ise 440 akçeye tekâbül etmekteydi. Bkz. SAHİLLİOĞLU, a.g.m., 227. 24 Joseph Von HAMMER, Osmanlı Tarihi, C. I, (çev. : Mehmet Ata), M.E.B. Yay., İstanbul, 1997, s. 409. 25 İsmail Hâmi DANIŞMEND, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, C. II, İstanbul, 1977, s. 33. 26 Metin KUNT-Christine WOODHEAD, Kanuni Çağı Yeniçağda Osmanlı Dünyası, (Çev : Sermet Yalçın), Tarih Vakfı Yurt Yay., İstanbul, 2002, s. 24.

8 için Mısır da Memlûk hükümranlığını kaldırmak gerekiyordu. Yavuz da bunu gerçekleştirmiştir27. Bundan sonra da, Mısır ı terk etmeden önce eski halifelerin Haremeyn üzerindeki haklarını kendi üzerine aldı28. Bu sayede bu yerler üzerinde yegâne tasarruf hakkı Osmanlı Devleti nin eline geçmiş oldu. Aslında bu düşünce, onun tabiatını da yansıtıyordu. Osmanlı tarihçileri onun sofu tabiatlı olduğu üzerinde durmuşlardır. Kahire nin elde edilmesinden sonra ilk duasında Selim Han, halıları kaldırmış başını yere dayayarak ağlamıştı29. Bu da onun tevâzusunu sofu kişiliğini göstermesi açısından ufak bir detaydır. Selim Han ın hayrâtının çokluğu da dikkat çekmektedir. Çeşitli yerlerde özellikle Haremeyn-i Muhteremeyn de, hacıların güzergâhlarında, pek çok hayrat hasenâtları mevcuttur30. Memlûk Devleti nin ortadan kalkması Mısır ın Osmanlı Devleti ne geçmesi, surre gönderimi açısından da farklı bir önem arz etmektedir. Zira bu sayede Osmanlı Devleti, o devlete ait bulunan Kızıldeniz sahilindeki topraklara da sahip olmuştur31. Bu da surrenin daha rahat gönderilmesine ortam hazırlayan bir unsurdur. Bu noktada Mısır eyaletinin başlıca gelirlerini giderlerini de ifade etmek, konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Gelirler, toprak rgileri ile urban (bedevî Arap kabileleri) mukataalarından elde edilen gelirlerden meydana gelmektedir. Giderler ise maaş ödemelerinden, Mısır için yapılan harcamalardan, hac emirlerine rilen paralardan, Mekke, Medine Kudüs e gönderilen surrelerden saray için yapılan harcamalardan oluşmaktadır32. Yavuz Sultan Selim babasının gönderdiği surreyi iki misline çıkarmıştır. Yavuz un, Mısır ı aldıktan sonra şeriflere beşer yüz duka ayrıca şeyhlere altışar sikke, Medine ayânına üçer duka Mekke nin dışına çıkarılıp birer birer sayılan fakirlere de birer duka olmak üzere toplam iki yüz duka göndermiş olduğu yukarıda 27 Zuhuri DANIŞMAN, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, C. V, Yeni Matbaa, İstanbul, 1965, s. 204. Alphonse de LAMARTINE, Osmanlı Tarihi, C.I, (Çev: Serhat BAYRAM), Sabah Gazetesi, İstanbul, 1991, s. 388. 29 Taner TİMUR, Kuruluş Yükseliş Döneminde Osmanlı Toplumsal Düzeni, 2. Baskı, Turhan Kitabevi Yay., Ankara, 1979, s. 127. 30 Solakzâde, Solak-Zâde Tarihi, C. II, (Haz : Vahid Çabuk), Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 1989, s. 328. 31 Cengiz ORHONLU, Osmanlı İmparatorluğu nun Güney Siyaseti Habeş Eyaleti, T.T.K. Yay., Ankara, 1996, s. 1. 32 Ahmet TABAKOĞLU, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, Dergâh Yay., İstanbul, 1985, s. 60. 28

9 belirtilmişti33. Ayrıca 1517 başlarında Yavuz Sultan Selim, Mısır da kalmış hacılara Hac Emiri (aşağıda izah edileceği üzere, sonraları Surre Emîni diye tabir edilen kişi) tayin edip, Kabe ye örtü gönderdi Kabe yi bu örtüyle örttüler34. Bu hususta başka bir ifade de şöyledir: Mısır ın fethinden sonra, Mekke Şerîfi sultanın huzuruna çıktı Sultan Selim in elinden Mescid-i Nebevî için ipekten dokunmuş değerli bir örtü aldı35. Bu tarihten itibaren Osmanlı, Haremeyn le daha çok alâkadar olmuş, Kanunî Sultan Süleyman, Kabe yi tamirle güzelleştirmekle meşgul olmuştur. Bunun yanı sıra Kanunî nin eşi Hurrem Sultan adına, biri Mekke de biri Medine de olmak üzere iki büyük imaret yapılmıştır. Ayrıca Kanunî Mekke de kendi adına kapısı Harem-i Şerif e açılan bir medrese ile bir imaret kurdurmuş on altıncı yüzyılda uzun süre sadrazamlık yapmış olan Sokullu Paşa, Mekke Medine de Mimar Sinan a birer hamam yaptırtmıştır36. Osmanlı sultanları, İslam memleketlerinin Hıristiyan saldırılarına k a r ş ı savunması, Mekke Medine nin Hac yollarının korunması gibi bütün İslam dünyasını ilgilendiren hususları kendi vazifeleri sayarak, İslam âlemi üzerinde üstün bir otorite kurmak iddiasında olmuşlardır. Aslında bu yeni anlayış da onların bütün İslam alemi üzerinde nüfuz hakimiyetlerini hazırlayan bir politikadır gazilik geleneğinden doğmuş olduğu da açıktır. B ö ylece, Yavuz Sultan Selim den sonra Osmanlı Devleti, açık bir şekilde gazi uç devleti geleneğini geliştirerek eski İslam hilafetini yeni bir yorumla canlandırmış oluyordu. Yeni hilafet anlayışının temel fikri gazâ, İslâm ın himaye savunulması idi Osmanlı Devleti nin fiilen sahip bulunduğu güce dayanıyordu37. Yavuz Sultan Selim, Osmanlı İmparatorluğu makamına, bir de bütün İslam ların din idare yönünden başı demek olan halifeliği getirerek, İslam lığın koruyuculuğunu üstüne alarak üç kıtada, büyük bir gücün başına geçmiş bulunuyordu. Tarihte bu kadar büyük bir güç, İslam ülkeleri içinde, dört halife devrinden başka hiç kimseye nasip olmamış kutsal bir şerefti. Yavuz Sultan Selim hilafeti de saltanata katınca İslam 33 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Mekke-i Mükerreme Emirleri, T.T.K. Yay., Ankara, 1972, s. 14. Kayhan ATİK, Lütfi Paşa Tevârih-i Âl-i Osman, T.C. Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 2001, s. 115. 35 Nicolae JORGA, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, çev.: Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yay., İstanbul, 2005, s. 286. 36 Süraiya FAROQHİ, Onaltıncı Onyedinci Yüzyıllarda Osmanlı Devlet Anlayışı Hac Olgusu, X.Türk Tarih Kongresi Tebiğleri (22-26 Eylül 1987),Ankara, 1993, s. 2111. 37 Halil İNALCIK, Günsel RENDA, Osmanlı Uygarlığı, C.I, T.C. Kültür Bakanlığı Yay., İstanbul, 2002, s. 50. 34

10 dünyasında ünü artmış Doğu Anadolu da da bir çok beylikler kendi isteğiyle onun emrine girdiklerini bildirmişlerdi38. Surre gönderilmesi, Osmanlı Devleti nin son dönemlerine kadar devam etmiştir. Zaten Osmanlı can çekişirken bile hayrât ruhu devam etmiş, Hidîv İsmail Paşa nın kızı Prenses Fatma hanım, 18.11.1920 de 67,5 yaşında ölürken, İstanbul Ünirsitesine 2 milyon altın sertini bırakmıştır.39. Bir değerlendirmeye göre son surre 1915 te gönderilmiştir. 1916 surresi Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa nın İngiliz altınlarının, Osmanlı altınlarından çok olduğu kararına varıp- i s y a n etmesi dolayısıyla sevk edilmedi. 1916 surresi, yalnız Medine ye gönderildi. 1917 1918 surreleri Şam a kadar gitti. 1919 da Şam da, artık düşman gayri Müslim elinde olduğu için hiç surre gönderilmedi. Fakat 1919, 1920, 1921 1922 yıllarında Sultan Vahdettin, Mekke Medine fakirlerine sadaka göndererek dağıttırdı. 1923 1924 te halife II. Abdülmecid, bu adeti de terk etti40. Bütçeye konulup ta gönderilmeyen 1334 mâlî- 1336 hicri (19171918) senesine ait surre-i hümâyun tahsîsatının 3.640.272 kuruşa41 ulaştığı belirtilmektedir42. Bu belirttiğimiz tarihlerin Osmanlı Devleti nin son dönemleri olduğu dikkate alınırsa surre ye rdikleri önem bir kez daha anlaşılmış olur. Çünkü bu dönemler Osmanlı Devleti nin buhran dönemleridir. Maddî manevî çöküntünün yaşandığı bir dönemdir. Böyle bir dönemde bile surre gönderme işine teşebbüs edilmesi kutsal yerlerin Osmanlı Devleti nazarında ne denli önemli olduğunu göstermesi açısından manidardır. Surre ile alakalı kavramlara geçmeden önce, gönderildiği yerler dikkate alındığında surre çeşitlerinin, surrenin tarihçesi bahsinde değerlendirilmesi yerinde olacaktır. C) GÖNDERİLDİĞİ YERLERE GÖRE SURRE ÇEŞİLERİ 1) İstanbul Surresi: İstanbul dan büyük merasimlerle yola çıkarılan surredir. Bu surrenin gelir kaynakları ise, sultanların özel tahsisleri, İstanbul, Bursa, Edirne, Rumeli, Anadolu sair eyaletlerde bulunan Haremeyn vakıflarının yıllık hasılatlarıdır. 38 Namık KEMAL, Osmanlı Tarihi, C. III, Hürriyet Yay., İstanbul, 1974, s. 118. Yılmaz ÖZTUNA, Osmanlı Devleti Tarihi, Ankara, 1998, C. II, s. 164. 40 ATALAR, a.g.e., s. 89. 41 Kuruş, kelime olarak gros ya groschen den türetilmiştir. İri gümüş para anlamında kullanılmıştır. Bkz. SAHİLLİOĞLU, a.g.m., s. 225. 42 PAKALIN, OTDTS, C. III, s. 284. 39

11 2) Şam Surresi: Şam Halep gibi büyük şehirler başta olmak üzere, Suriye bölgesinde Memlüklüler Osmanlılar zamanında tesis edilen Haremeyn vakıflarından oluşturulan surredir. Çoğu zaman İstanbul surresine katılmıştır. 3) Mısır Surresi: Mısır dan Deşîşe vakıfları da dahil sair Haremeyn vakıflarından Mısır hazinesinden yapılan tayinlerin gönderilmesi ile oluşturulan surredir. Mısır dan gönderilen bu surrede Mısır beylerbeyinin, defterdarın, kethüdâ, kadıasker ya kilinin 43 imzaları bulunurdu43. GÜLER, Osmanlı Devleti nde Haremeyn Vakıfları, TATAV Yay., İstanbul, 2002, s. 197.

İKİNCİ BÖLÜM SURRE İLE ALAKALI BAZI KAVRAMLAR Surrenin daha iyi anlaşılabilmesi için bazı kavramları ana hatlarıyla ifade etmek uygun olacaktır. A) URBAN SURRESİ: İstanbul dan gönderilen surrelerden başka, hacı kafilesini Urban ın (çölde çadırlarda yaşayan bedevî Arapların) tecavüz taarruzlarından korumak aynı zamanda her yıl Mısır dan gönderilerek Yenbeu l- Bahr iskelesine çıkarılıp oradan da Medine ye sevk olunan erzakın, gün içinde mahalline gitmesini sağlamak üzere, hacıların yolları üzerinde bulunan bazı kabilelere de, her yıl bir miktar para ile belirli bir miktarda zahîre rilirdi ki, buna urban surresi denilirdi44. Aslında bu surre, surreye rilen önemin bir göstergesidir. Surre gönderimi hususundaki titizliğin bu konuda alınan önlemlerin bir neticesidir. Bunun her yıl gönderildiğini Zübde- i Vekâyiât ta ki şu ifade ile görmek mümkündür: mukâbelesinde urban surresi tekmîli içün on beş guruş kendü avâyidinden Mekke-i Mükerreme şerîfine sene-be-sene teslîm eylemek şartıyle Mekke-i Mükerreme Şeyhü l-haremliği ile Cidde sancağı 45. Sene-be-sene ifadesi bu surrenin her yıl devamlı surette rildiğini göstermektedir. B) SURRE ALAYI: Mekke Medine halkına dağıtılmak üzere gönderilen para hediyeler dolayısıyla düzenlenen özel birlik merasime denir46. Her yıl Recep ayının 12 sinde dâru s-saâde ağasının47 denetimi altında Hicaz a gitmek üzere törenle yola çıkarılan padişahın armağanlarını taşıyan topluluk şeklinde ifade etmek de mümkündür48. Bir başka ifadeyle Surre, vapura yükleninceye kadar surreye refakat eden alaydır49. Burada şu hususu belirtmek gereklidir. Surre önceleri Üsküdar dan kara yoluyla yollandığı için 44 ATALAR, a.g.e., s.207. DEFTERDAR SARI MEHMED PAŞA, Zübde-i Vekâyiât (Tahlil Metin, 1066-1116/1656-1704), haz.: Abdülkadir Özcan, T.T.K. yay., s. 602. 46 ATALAR, a.g.e., s. 239 47 Saray görevlilerinden biri olan Kızlar Ağası nın ünvanıdır. Haremeyn evkâfına nezâreti dolayısıyla her sene Haremeyn e surre gönderilirken yapılan tören Dâr us-saâde Ağası nın başkanlığında olurdu. Bkz: ATALAR, a.g.e., s. 200. 48 BAYKAL, a.g.e., s. 93. 49 İbrahim Alâettin GÖVSA, Resimli Yeni Lugat Ansiklopedi, C. V, İskit Yayınevi, İstanbul, s. 2597. 45

13 ihraç merasimi Receb in on ikisinde yapılırdı. Denizden gönderilmeye başlanınca Şaban ın on dördünde yola çıkarıldı. İkinci Abdülhamit zamanında Hicaz hattı yapılınca Surre yine karadan trenle gönderilmeye başlanmış sonuna kadar böyle devam etmiştir50. Surre alayı törenlerle gönderilir Tanzimat tan önce surrenin çıkarılacağı gün büyük bir ziyafet rilirdi. C) SURRE EMİNİ: Hac için Mekke ye giden kâfilenin başkanına, Emirü l Hacc denmektedir. Mısır ın Yavuz tarafından (1512-1520) Osmanlı Devleti ne katılmasına kadar, Mısır Memlûkleri ile Osmanlı padişahları, ayrı ayrı Emîrü l-hacc belirlerdi. Mısır Emîrü l Haccı, Kahire hacılarını; Osmanlı Emîrü l- Haccı da İstanbul hacılarını, Şam yoluyla Mekke ye götürürlerdi. Osmanlı İmparatorluğunda bu memuriyet, sonraları Surre Eminliği ne dönüşmüştür51. Surre Emini, surrenin cânib-i Hicaz a sevkine memur olan zattır52. Surre Emini surre alayını sağ salim olarak amacına ulaştırmakla görevlidir53. Ayrıca surrenin sevk idaresinden de birinci derecede Surre Eminleri sorumluydular. Osmanlı Devleti nin ilk Surre Emini Yavuz Sultan Selim in daha Mısır da iken Mekke Medine ye tahsis ettiği hediyeleri gönderdiği Emîr Muslihiddin olmuştur. Bu zât hakkında Mir ât-ı Mekke de bahsedilmiştir. Bununla alâkalı bazı mâlûmatlara Eyüb Sabri Paşa nın bu eserinde rastlamak mümkündür. Meselâ şöyle bir kısım mevcuttur: Sultan Selim Bayezid Han tarafından gönderilen surrenin sûret-i tevzîi taksîmi. Emir Muslihiddin- Mekke-i Mükerreme ye vusûlünde, kendüsüyle gönderilen sadakât-ı rûmiye akçesini ber-mûcib-i defter-i tevzî taksîm ahz-ı atâyâ idenlerin duâ-yı vâcibü l-edâ-yı Hz. Pâdişâhiye devam etmelerini tavsiye tefhîm eylediği cihetle defter-i sâlifü z-zikirde isimleri muharrer yani sadakât-ı rûmiye- ahzına mahzar olan ulemâ-yı a lam, bi l-cümle ağayân eşrâf-ı kirâm hatîm- kerîm içinde akd-i cem ıyyet hatemât-ı şerîfe tilâtiyle ezdiyâd-ı ömr şevket Hz. Hilâfetpenâhî deavât-ı hayriyesini arz-ı kabul ki; rabb-i izzet eylediler. 54 Bu metne bakıldığında Emir Muslihiddin in bir nevî görevi zikredilmiştir. Kendisiyle gönderilen surreyi n e 50 PAKALIN, OTDTS, s. 285. PAKALIN, OTDTS, s. 171. 52 Ş. SAMİ, a.g.e., s. 826. 53 BAYKAL, a.g.e., s. 94. 54 EYYÜB SABRİ PAŞA,, Mir âtü l-haremeyn, C. I-II., İstanbul, 1301-1304 (1884-1887), s. 678. 51

14 şekilde kimlere receği belirtilmiştir. Tabi ki burada sayılanlar,, Mekke ye ulaştığında yapacağı vazifelerdir. Surre Eminlerinden başka bilhassa Mekke Medine ye ulaştırılan surre tahsisatının adaletli şekilde dağıtılmasından bölge idarecileri de sorumlu idi55. Surre Emini, doğruluk dindarlıkla tanınmış yüksek rütbeli sivil, asker ya ilmiye sınıfından birisi olup, devlet tarafından gönderilirdi. Surre Alayı ile İstanbul dan yola çıkar, hac kervanını, gün içinde götürüp-getirir, Mekke Medine de para hediye emanetlerini, ilgili surre defterleri gereğince dağıtır, hac süresince düzeni temin eder Mekke de Arafat ta diğer mübarek makamlarda yapılacak ibadetleri idare eder, sonra İstanbul a dönerdi56. Kısacası surre emini, surre alayının başında İstanbul dan çıkıp, emanetleri Haremeyn e götürmekle görevli doğru dindar kişi idi57. D) MAHMEL: Mahmel kelimesi, Arapça ha-me-le mazi kökünden masdar-ı mîmi ism-i zaman ism-i mekan olup manası yüklemek, taşımak, eşya taşıyan de demektir. Istılâhî manası ise, iki kişinin oturmasına mahsus olarak denin üstüne konan bir nevî sepet, hulefâ umerâ taraflarından Haremeyn-i Muhteremeyn e her sene Hac zamanında kafile eşliğinde de üzerinde gönderilen hediyeler, demektir58. Mahmel de, aynen surre gibi gönderildiği merkezlerden büyük merasimler yapılarak yola çıkarılır surre kervanının en başında yer alırdı. Osmanlı lar, gerek hacıları gerekse surre buna benzer İstanbul dan gönderilen hediyeleri, Şam-Mekke yolunda urban denen çöl bedevîlerinin saldırılarından korumak için büyük mücadeleler rmişler, hatta yukarıda ifade edildiği üzere urban surresi adıyla onlara da surreden pay ayırmışlardır. Surre alayının en önünde giden mahmel desine urban hiçbir şekilde zarar rmez hatta içlerinden hasta dertli olanları konaklama yerlerinde mahmel 55 GÜLER, a.g.e., s. 197. ATALAR, a.g.e., s. 171. 57 M. Orhan BAYRAK, Resimli Osmanlı Tarihi Sözlüğü, İnkilap Kitabevi, İstanbul, 1999, s. 386. 58 Ş. SAMİ, a.g.e., s. 1304. 56

15 çadırının içine sokup çıkararak şifa bulacaklarına inanırlardı59. Gönderildiği yerler dikkate alındığında mahmel üç kısımda değerlendirilebilir. - Mısır mahmeli, - Yemen mahmeli, - Şam mahmeli60. Bu açıklamalar ışığında mahmelin surreyle yakından alakalı olduğu rahatlıkla söylenilebilir. E) SURRE DEFTERİ: Surrenin hangi tarihte, nereden nereye gönderildiğini, gönderildiği yerde kimlere ne kadar surre rildiğini, ifade eden defterlerdir. Surre defterleri, diplomatik olarak bir girişle başlar. Bu girişte defterin tarihi, hangi vakıflardan surre gönderildiği gibi hususlar belirtilebilmektedir. Yine defterlerde en belirgin husus Osmanlıca/Türkçe yazılmış olmalarıdır. Yalnız yazı çeşidi itibariyle farklılıklar görülebilmektedir. Nesih, ta lik, siyâkat gibi yazı çeşitlerinin kullanıldığını görmek mümkündür. Surre defterlerinde, hangi vakıflardan ne kadar surre gönderildiği ifade edilmektedir. Gönderilen surrelerin, fakirlere, zayıflara, mucâvirlere, ahaliden belirli kimselere tevdi edildiği de tek tek belirtilmektedir. Bunun yanında belli görevlilere ki; bunlar Ravza- i Mutahhara, Harem-i Şerîf Hücre-i Nebeviye gibi yerlerde hizmet eden görevlilerdir, bunlara da ayrıca surre rildiği izah edilmektedir. Ayrıca defterlerde hangi amaçlarla surre gönderildiği de ifade edilmektedir. Bu konuya üçüncü bölümde detaylı yer rilecektir. Defterlerde mektebler cemaatler de zikredilmektedir. Medine de mevcut cemaatler bunlara ne kadar surre tahsis edildiği belirtilmektedir. Bunun yanında Hz. Ebû Bekir Hz. Ali nin mescidindeki görevlilerden bahsedilmekte bunlara ayrılan surre miktarları da kayıt altına alınmaktadır. Surre defterlerinde genellikle son sayfalarda mühürlere rastlamak mümkündür. Bu mühürler, Daru s-saâde ağası, Haremeyn Evkâfı Müfettişi, Medine- i Münevre Mekke-i Mükerreme kadıları, Medine- i Münevre Haremü n-nebevî ile Mekke- i Mükerreme Haremü l-mekkî Şeyh ine aittir. 59 60 GÜLER, a.g.e., s. 199. ATALAR, a.g.e., s. 217-220.

16 Defterler genellikle 15x44 ebetında olup dikdörtgen şeklindedirler. Sayfa sayısı itibari ile defterler farklılıklar arz etmektedir. Defterlerin kapakları deridir. Bu kapaklar renk olarak farklı olabilirler. Araştırma yapılan dönemde Başbakanlık Osmanlı Arşivi ndeki Surre Defterleri Kataloğu nda adı geçen defterlerin sayısı 4170 tir. En erken tarihli defter, 1600-1601 (H. 1009) yılına ait defterdir. En geç tarihli olan 4125 numaralı defter olup bunun tarihi de 1909-1910 (H. 1328) yılına aittir. Bunlardan önce tertip edilen başka surre defterleri de mevcuttur. Bu defterler, Topkapı Kütüphanesi, Maliyeden Müdevr Defterler Kataloğu ile Mısır Şam kütüphanelerinde bulunmaktadır.

III. BÖLÜM 912 NUMARALI 1723-1724 (H.1136) TARİHLİ SURRE DEFTERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ A) DEFTERİN ŞEKLÎ ÖZELLİKLERİ Defterin özelliklerine geçmeden önce 1723-1724 (H. 1136) yılında gönderilen surrelerin kaydının tutulduğu diğer defterleri de genel özellikleriyle şu şekilde ifade etmek mümkündür. Tablo 161. 1723-1724 (H. 1136) Yılına Ait Diğer Surre Defterleri NUMARA EBAT SAYFA AÇIKLAMA SAYISI 900 15x44 10 Girit Serdarı Vezir Hüseyin Paşa vakfından Medine ye gönderilen surre 901 15x44 6 Sultan 3. Ahmed Kütüphanesi vakfından Mekke ye gönderilen surre 902 15x44 6 Valide Sultan Camii vakfından Mekke ye gönderilen surre 903 15x43 6 Sultan 3. Ahmed Han Kütüphanesi vakfından Medine ye gönderilen surre 904 15x44 6 Valide Sultan (Sultan 3. Ahmed Han Validesi) Camii vakfından Medine ye gönderilen surre 905 15x44 12 Valide Sultan (Sultan Han Validesi) vakfından Medine ye gönderilen surre 906 15x43 4 Valide Sultan Camii vakfından Mekke ye gönderilen surre 907 15x44 10 Valide Sultan (Sultan Han Validesi) vakfından Mekke ye gönderilen surre 908 61 15x44 BOA Rehberi,, 10 Sultan Murad Han türbesi vakfından Medine ye Yay. : Yusuf İhsan GENÇ vd., İstanbul, 2000, s. 13.

18 gönderilen surre 909 15x44 12 Girit Serdarı Vezir Hüseyin Paşa vakfından Medine ye gönderilen surre 910 16x44 4 Voynuk Ahmed Ağa vakfı ile Küçük Hüseyin Efendi vakfından Mekke ye gönderilen surre 911 16x46 2 Fatma Sultan (Sultan 3. Ahmed Han kızı) Dâru l- Hadis Kütüphanesi vakfından Medine ye gönderilen surre 913 16x44 50 Hakâniye- i Rûmiye- i Cedîde ile defterde isimleri yazılı vakıflardan Kudüs e gönderilen surre 914 16x44 51 Haremeyn-i Şerifeyn Şam hayrat sahipleri ile defterde isimleri yazılı vakıflardan Medine ye gönderilen surre 915 16x44 51 Hakâniye- i Rûmiye- i Cedîde, İstanbul Ermeni cizyesi bazı vakıf ziyadeleri ile defterde isimleri yazılı vakıflardan Mekke ye gönderilen surre 915 17x43 48 Haremeyn-i Şerifeyn Sultan Süleyman Han vakıflarından Mekke ye Medine ye gönderilen surre 917 16x44 20 Halebiye Hoca Ömer Efendi (Sabun Hanı icare) vakıfları ile defterde isimleri yazılı vakıflardan Medine ye gönderilen surre Bu tabloya göre surre defterlerini iki kategoride mütalaa etmek doğru olacaktır. -Surre gönderen vakıfları belirten defterler, -Surrenin dağıtılacağı şahısları belirten defterler. 912 numaralı defter, ikinci grup surre defterlerindendir. Surrenin dağıtılacağı şahısların isimlerinin varsa görevlerinin yazıldığı bir defterdir. Ayrıca İstanbul dan gönderilen surrenin taksimini gösterdiğini de ifade etmek mümkündür. Bununla birlikte kırmızı dış kapağa sahip olan defter, Osmanlıca Türkçe diliyle yazılmış, sade anlaşılır bir özelliğe sahiptir. Başbakanlık Osmanlı Arşivi Surre Defterleri Kataloğu nda kayıtlı olan defter, dikdörtgen şeklinde (17x45) ebatındadır. 1723-24 (H. 1136) yılına aittir. Sülüs yazıyla yazılmış defterde Arapça Farsça ifadelere rastlamak mümkündür. Sayfa sayısı itibariyle eksiksiz tam olup 96 varaktan ibarettir.

19 Defterde, Medine- i Münevre ahâlisinin durumu (sayısal meslekî açıdan) belirtilmekle birlikte, kime ne kadar surre dağıtıldığı da açıklanmıştır. Bu surrelerin defterde sikke olarak ifade edildiği görülmektedir. Bu noktada Osmanlı sikkelerinin genel özellikleri hakkında malûmat rmek yerinde olacaktır. Mir at-ı Mekke de bu konu şöyle ifade edilmektedir: Meskûkât-ı Osmâniyye nin birer taraflarında Padişah-ı Asr ın tuğra-yı gurrâsı, onun altında cülûsun kaçıncı senesinde kat darp olunduğu murakkam birer taraflarında dahi darp fî Kostantiniyye yahud fî Bursa ya Edirne ya Mısır azze nasrih ibaresi bu ibarenin zeylinde sâl-ı meyâmın fal cülûs tarihi menkûş mersûm olup hudûd-u mezkûre dâiren-mâ-dâr incecik bir çiçek resmiyle müzeyyen muhâttır62. Bu ibareden sikkenin şeklî özelliklerini anlamak imkanı vardır. Buna göre sikkenin bir tarafında dönem Padişahı nın tuğrası altında Padişahlığın kaçıncı yılı olduğu, diğer tarafında ise nerede hangi tarihte basıldığı belirtilmekte bu ince bir çiçek resmi ile süslenmektedir. Bu bilgiye ek olarak III. Ahmed (1703-1730) döneminde yani 1723-1724 (H. 1136) yılını da içine alan dönemde Osmanlı Devleti nde kullanımda olan para çeşitlerini bunların akçe kuruş cinsinden değerleri şu şekilde ifade edilebilir: Cedit İstanbul altını : Dört yüz akçe Mısır zencirlisi : Üç yüz otuz akçe Mısır tuğralısı : Üç yüz on beş akçe Cedit kuruş :Yüz yirmi akçe Nısfı : Altmış akçe Rub u : Otuz akçe Cedit zolota (Yeni Polonya sikkesi) : Doksan akçe Sağ paranın kırk adedi : Bir kuruş Cedit akçenin yüz yirmisi : Bir kuruş Kefere sikkesi ile basılmış yaldız altını : Üç yüz yetmiş akçe Macar altını : Üç yüz altmış akçe Sekiz buçuk dirhem gelen 62 E. SABRİ PAŞA, a.g.e., s. 342.

20 eski esedi kuruş63 : Yüz kırk dört akçe Solya kuruş : Yüz seksen altı akçe Kara kuruş : Yüz seksen bir akçe Eski Zolota : Seksen sekiz akçe Sekiz buçuk dirhem gelen polya kuruş : Yüz yetmiş üç akçe İki dirhem gelen büyük livr64 : Yirmi dört akçe Bir dirhem gelen küçük livr : On akçe65. Bu ifade edilen paraların bir kısmı defterde yer almıştır. Fakat o döneme ışık tutması açısından bütün paraların ifade edilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Defter, diğer surre defterleri gibi bir girişe sahiptir: defter-i taksimât-ı Surre-i Şerîfe-i Hakâniye-i R û m i y e -i cedîde ki berâ-yi ahâli-i Medîne-i Münevre Nevrallâhü teâla ilâ yevmil âhire der- vâcib sene sitte selâsîn mie elf şeklinde klasik bir ifade ile başlamaktadır. Daha sonra çeşitli başlıklar altında surre gönderen vakıflar bu vakıflardan surre gönderenlerin isimleri kimlere ne kadar surre gönderildiği belirtilmektedir. Defter başlıca iki kısım olarak kaleme alınmıştır: Birinci kısım: Defterde şöyle belirtilmiştir: defter-i hususun kısm-ı evli ehl-i Medine mucâvirînden şol kimesnelerin isimleri muayyeneleri beyânındadır ki, anlara hizmetleri mukâbelesinde birer miktar sikke tayin olunmuştur 66. Bu ibareye göre defterde ilk kısımda, Ravza-i Mutahhara Hücre-i Nebeviyye de hizmet eden kimseler bunlara tayin edilen sikkelerden bahsedilmektedir. Bu vazifeliler Medine halkından ya mucâvirînden (ibadet maksadıyla Medine ye yerleşmiş olanlar) olabilirler. İkinci kısım: Bu bölümde ise âlimler, sâlihler, fakirler, zayıflar, diğer cemâatler zikr edilmiş onlara tahsis edilen surreler açıklanmıştır. Bu kısım defterde şöyle başlamaktadır: defter-i hususun kısm-ı sânîsi ehl-i Medine mucâvirînden bazı ulemâ 63 Üzerinde aslan resmi bulunan Felemenk parasına rilen isimdir. Bunlara Türkçe de Arslânî de denilirdi. Selçuklular da kullanmıştır. Bkz. PAKALIN, a.g.e., s. 551. 64 Livr tabiri ilk defa III. Ahmed döneminde kullanılmıştır. Latince bir kelime olup bir ağırlık ölçüsüdür. Sonraları İngiltere de para birimi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı Devleti nde önceleri yirmi dört akçe iken sonraları altın sikke manasında dile yerleşmiştir. Bkz. Ekrem KOLERKILIÇ, Osmanlı İmparatorluğunda Para, Doğuş Matbaası, Ankara, 1958, s. 99. 65 KOLERKILIÇ, a.g.e., s. 100. 66 BOA, EV. HMK. SR, 912, s. 3.

21 sulahâ fukarâya zuafâya zükûr-ı ünâsdan bazı eytâm ervâmla ne miktar tâyin olunduğu beyanındadır. Zükûr-ı ünâs birbirinden ifrâz olunduktan sonra her birinden ehl-i Medine ifrâz olunub mukaddem yazılmıştır. mucâvirîn dahi saf saf yazılmıştır. Ehl-i Rum ehl-i Şam Acem ehl-i Mısır ehl-i Yemen ehl-i Hind başka başka yazılmıştır, ta kim her sınıftan ne kadar surre alur âdem var idüği malum ola 67. Buradan anlaşıldığı kadarıyla, defterin ikinci kısmında kadın erkekler, birbirinden ayrı ayrı belirtilmiş bunların da Medine halkından ya mucâvirînden oluşlarına göre farklı bir değerlendirme yapılmıştır. Ona göre de kim ne kadar surre aldıysa kaydedilmiştir. Bu defter, Medine halkının o yıl içinde almış olduğu surre miktarlarını içermektedir. Bu durumu daha genel bir şekilde ortalama olarak Mirât-ı Mekke de şu şekilde tablo olarak görmek mümkündür. 67 BOA, EV. HMK. SR, 912, s. 24.

22.

23 Bu tablonun transkripsiyonunu rmek bize ışık tutacaktır. Tablo 268. Medine-i Münevre Ahâlisinin Surre-i Mürettebesi Kuruş Cins-i Vakıf 141501.5 -Haremeyn-i 43108 4207.5 68 E.SABRİ PAŞA, a.g.e., s. 689 Mahalli Sarfi Şerifeyn K a d î m e n M e d i n e - i Vakfından M ü n e v v e r e A h â l i-i -Evkâf-ı H ü m â y u n kirâmı n a Hazinesinden buyurulmuş olan surre-i -N e z â r e t i n â-ma lûm hümâyun t a h s i s olub evlâdan

24 evkâfından 886 evlâda nesli -M â l i y e H a z î n e - i munkatı olanların surreleri celilesinden 17648 intikal ledi l-arz muhtacîn sâireye -Hazine-i Hassa-i Hazreti rilmektedir. Padişahîden 106852 -Havâli- i Şam içün ta vîzan 321203 mâliyeden 168000 -Evkâf-ı mazbûtadan 99900 -M â l i y e h a z i n e - i kadîmeden olup Şeyhü l- 92880 celîlesinden Harem-i Nebevî ile Harem- 681983 -Evkâf-ı H ü m â y u n i Şerîf müdiriyeti idaresi Hazinesinden hazine- i nebevî rûznamçesi Zamâim-i cedîde me murlarının mahsûsât-ı seneviyyeleri olarak Bağdad Basra da kâin Haremeyn-i Ş e r î f e y n evkâfı hasılatından istihsal olunmaktadır. 549600 -Maliye Evkâf Evkâf-ı mahlûtadan olarak hazinelerinden Harem-i Şerîf huddâm 553860 - Kezâlik ağavâtıyla sâdât-ı b e n î 67005 -A b d ü l m e c i d H a n Alevî Mescid- i Faruk-u Vakfından A zam Mescid- i Kûba -Evkâf-ı H ü m â y u n huddâmının v a z â i f - i Hazinesinden seneviyyeleriyle Harem-i -Evkâf-ı mazbûtadan Şerîfte Hatm-i Şerîf Şifâ 2400 2400 1857248 Buhâri- i Şerîf onların maâşat-ı seneviyyeleridir. 13680 -Evkâf-ı meşrûtadan Evkâf-ı m a h l û t a -i 4380 -Sultan Hamîd Vakfından mazbûtadan olarak 29940 -Sultan Mahmud-u S â n î Hamîdiyye medresesi Vakfından müderrislerinin ba azı