İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ 1 DR. NEVZAT ŞİMŞEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ 2017-2018 3.DERS İKT-3003
Roma İmparatorluğu Döneminde İktisadi Düşünce Siyasi Yapı Roma İmparatorluğunun devreleri Krallık dönemi MÖ 753 MÖ 509 Konsüller dönemi MÖ 509 MÖ 27 Principatüs (ilk imparatorluk) dönemi MÖ 27 MS 284 Son imparatorluk dönemi MS 284 395 Batı Roma İmparatorluğu 395 476 Doğu Roma İmparatorluğu 476 1453 Devlet şekillerinin ortak niteliği, merkezi otoritenin gücü için, katı hukuk kuralları uygulamak. Sınıflar Patrisyenler Plepler 2
Roma İmparatorluğu Döneminde İktisadi Düşünce İktisadi Yapı Mal Piyasası ve Ticaret Üretim, bölüşüm ve değişim ilişkilerinde piyasa ekonomisinin kuralları olabildiğince uygulanmış, mal ve para piyasası ile ilgili bazı kurumlar ve kurallar oluşmuştur. Roma, tarihteki ilk emperyalist / yayılmacı devlet olarak tarih sahnesinde yerini almıştır. Askeri üstünlük sağlamak için yapılan yollar, köprüler, limanlar, aynı zamanda ticaretin gelişmesinde de önemli rol oynamıştır. Fetihlerle genişleyen ticaret Roma yı büyük bir ekonomik merkez haline getirmiştir. 3
Roma İmparatorluğu Döneminde İktisadi Düşünce İktisadi Yapı Finans Piyasası ve Bankalar Finans piyasası oluşmuştu. Öne çıkan finansal işlemler, ticaretin, deniz taşımacılığının ve gemi yapımımım finansmanı ve sigortacılık olarak gözükmektedir. İmparatorluğun Asya topraklarındaki çok sayıda kişinin zarar etmesi, Roma da kredi sisteminin çökmesine neden olmakta, ödemeler askıya alınmaktadır. Roma da Forum daki kredi ve finansal işlemler, Asya daki sermaye yatırımlarına bağlıdır, kaçınılmaz olarak Asya daki kayıp, öbür tarafı negatif yönde etkileyerek çökmesine neden olacaktır (Çiçero). 4
Roma İmparatorluğu Döneminde İktisadi Düşünce İktisadi Yapı İşgücü Piyasası ve Kölelik Fetihlerle birlikte köle nüfusu arttı. Bunun anlamı büyük toprak sahipleri için boğaz tokluğuna çalışan bir işgücü stoku oluşmasıdır. İmparatorlukta uygulanan kölelik rejimi açık, esnek bir sistem idi. Her beş yılda kölelerin yaklaşık %10 u özgürlüklerine kavuşarak işgücü piyasasına dahil oluyorlardı. İşçi hakları konusundaki uygulamalar 19. yy Avrupa sının da ilerisindedir 5
Roma İmparatorluğu Döneminde İktisadi Düşünce İktisadi Yapı Toprak Rejimi ve Latifundialar Büyük toprak mülkiyetinin artmasının nedenleri Kölelik rejiminin genişlemesi İmparatorluk büyüdükçe yeni fethedilen yerlerden gelen ürünlerin rekabeti karşısında küçük toprak sahiplerinin zor duruma düşmesi Köylülerin askere gitmesi ve askerden dönenlerin borçlarını ödeyememeleri, tohum ve hayvan alımı güçlüğü Toprağın bir şöhret faktörü olması Çıkarılan bir kanunla soyluların, şövalyelerin bankacılıkla uğraşmalarının ve tefecilik yapmalarının yasaklanması nedeniyle toprak satın almaya yönelmeleri 6
Roma İmparatorluğu Döneminde İktisadi Düşünce İktisadi Yapı Servet Dağılımı Daha ziyade hukuk alanında önemli gelişmeler olmuştur. İktisadi düşünce, imparatorluğun son dönemlerine kadar gelişmemişti. Özellikle son dönemlerde servet dağılımında eşitsizlik artmıştı. Savaşlardan ve vergilerden sağlanan gelirler, yönetici sınıfın ve soyluların lüks yaşamına, gösterişli binaların yapımına ayrılıyordu. 7
Roma İmparatorluğu Döneminde İktisadi Düşünce Romalı Düşünürler Roma hukukunun en önemli katkısı serbest sözleşmelerdir. Romalı düşünürler Platon ve Aristo nun etkisinde olanlar Çiçero (MÖ 106 MÖ 43) Polybius (MÖ 264 MÖ 146) Seneka (MÖ 4 MS 65) Stoacıların ve Hristiyanlığın etkisinde olanlar St Augustinus (354 430) Cato Epictetus (55 135) 8
Roma İmparatorluğu Döneminde İktisadi Düşünce Romalı Düşünürler Doğal düzen Lüks ve gösterişten uzak basit bir toplum yapısı Zenginliği yüreğinde değil, evinde kabul etmek Özel mülkiyet Ticaret yararlı bir faaliyet Faize karşı duruş Paranın ödünç alma ve verme fonksiyonu Tarım desteklenmeli Küçük çiftçiler desteklenmeli 9
Roma İmparatorluğu Döneminde İktisadi Düşünce Romalı Düşünürler 12 Levha Kanunları sonrası fiyatın belirlenmesi piyasaya bırakıldı. Gerçek fiyat nedir? sorgulanır oldu. İmparator Diacletion un emirleri Eğer satıcı malını gerçek fiyatının yarısına satmış olduğunu anlarsa, bu malı geri alma hakkına sahiptir bir malın gerçek fiyatının, o mal üretiminin alışılmış (geleneksel) maliyetine dayandırılmasına şart 10
Ortaçağ Dönemi İktisadi Düşünce Roma İmparatorluğu nun Çöküşü Barbar istilalarının, İmparatorluk topraklarına yayılması ve bizzat Roma merkezinin yağmalara uğraması sonucu Roma İmparatorluğu yıkılmıştır. Ortaçağ Başlangıç: Batı Roma İmparatorluğunun yıkılması 476 Bitiş Doğu Roma İmparatorluğunun yıkılması 1453 Amerikanın keşfi - 1493 11
Ortaçağ Dönemi İktisadi Düşünce Alt Dönemler 1. Dönem: 5-11. yy Feodalizmin yaygınlaştığı, Kilise egemenliğinin arttığı bir dönemi; 2. Dönem: 12-13. yy Haçlı seferlerinin yapıldığı, Doğu Batı ticaretinin canlandığı, Yunan filozoflarının ve İslam bilginlerinin düşünce sistemi ile yoğun ilişkiye girildiği bir dönemi; 3. Dönem: 14. yy Batı dünyasında yeniden bir durgunluğun çöktüğü, salgın hastalıklar nedeniyle nüfusun kırıldığı bir dönemi; 4. Dönem: 15.yy Rönesans hareketinin başladığı, ticaretin yeniden canlandığı ve yayıldığı, İspanya ve Portekiz denizcilerinin açık denizlere açılarak yeni kıtalar, yeni deniz yolları keşfettiği bir dönemi ifade etmektedir. 12
Ortaçağ Dönemi Kurumları: Feodalizm Feodal sistemde, toprak (fief), toprağın sahibi kral, lord, derebeyi ya da senyör ve toprağın devredildiği kişi (vassal) şeklinde üç unsur bulunmaktadır. Kral primus inter pares / eşitler arasında birinci dir. Kralın da bir nevi derebeyi olması Merkezi devlet çok zayıf olması ve derebeyinin vergi almak, güvenliği sağlamak gibi kralın yetkilerini kullanması 13
Ortaçağ Dönemi Kurumları: Kilise Kilise ve ruhban sınıfının sosyal ve entelektüel yaşam yanı sıra ekonomik yaşamda da ciddi güçleri söz konusudur. Kilise ve ruhban sınıfı, düşünce ve fikir üretiminin tek merkezi durumundadır. İncil esas alınarak kontrollü bir şekilde yürütülen eğitim, 12. ve 13. yy dan başlayarak katı kalıplardan kurtulmaya başlamıştır. 14
Ortaçağ Dönemi Kurumları: Loncalar Şehirlerdeki sürekli hale gelen kargaşalık içinde esnaf ve zanaat sahipleri, can ve iş güvenliklerini sağlamak için aralarında esnaf loncaları kurmuşlardı. Loncalarda Üreticiler ile tüketiciler arasında aracı bir sınıfa yer verilmiyordu. Üretim koşullarına uymayanlar ve kaliteyi bozanlar ağır şekilde cezalandırılır ve meslekten atılırdı. 15
Ortaçağ Dönemi Kurumları: Fuarlar 16 Fuarlardan başlıcalarının kendine özgü ölçü birimleri ve paraları vardı. Fuarlarda ayrıca her türlü para değiştiriciliği yapan, tüccarlara kredi açan, tüccarlar arası senetler üzerine muamele yapan, mevduat senetleri şeklinde ilkel banknot çıkaran bankacılar gelişmiştir.
Ortaçağ Toplum Düzeninin Genel Özellikleri Feodalizm sistemi yaygın, Halk tarım ile uğraşıyor ve self durumunda, Küçük esnaf loncalar şeklinde örgütlenmiş durumda, Üretim sınırlı ve mübadele az, Para kıtlığı söz konusu, İnsan ilişkilerinde Hristiyanlık etkili, Düşünceyi etkileyen iki otorite var: Kilise ve Aristo. 17
Ortaçağ Döneminde İktisadi Düşünce Düşünürler Bu dönemde, Avrupa da sosyal, ekonomik ve siyasal alanda düşünceyi derinden etkileyen dört büyük düşünürü belirtmemiz gerekir. St Augustinus (354 430) Albertus Magnus (1200 1280) St Thomas (1225 1274) Nicole Oresme (1320 1382) 18
Ortaçağ Döneminde İktisadi Düşünce Skolastik Yöntem 19 Skolastik analiz, 12. yy da Aristo felsefesi, Roma hukuku ve Hristiyan teolojisini uzlaştırmaya çalışmaktadır. Tümdengelim yöntemi kullanılmaktadır. Mantıksal çıkarma ya da tecrübeden ziyade, inançlara ve dini otoritenin yorumlarına ağırlık verilmektedir. Maddi dünya ve onun nimetleri ile ilgili konulardan ziyade öbür dünyaya ait konularla ilgilenilmiştir. Eşitlik, adalet, haklılık gibi kavramlar üzerinde yoğunlaşmışlar, ekonomik analizlerini de büyümeden ziyade bölüşüme yönelik etik kuralların tespit edilmesine yönelik geliştirmişlerdir.
Ortaçağ Döneminde İktisadi Düşünce Mülkiyet (St Thomas) St Thomas mülkiyete Aristo cu bir mantık ile yaklaşmaktadır. St Thomas, özel mülkiyetin pozitif hukukun bir parçasını oluşturduğunu savunmaktadır. St Thomas insanın elindeki eşyayı kullanışında 2 şeyi birbirinden ayırmaktadır: Birincisi sahip olma ve istediği şekilde tasarrufta bulunma hakkı İkincisi ise faydalanma ve kullanma hakkı İhtiyaçları dikkate alarak mülkiyet hakkına ahlaki sınırlar getirmektedir. Roma hukukunun, özel mülkiyet konusundaki sertliğini yumuşatmakta ve mülk sahibini elindeki maddi imkanları kullanırken toplumu da düşünmeye zorlamaktadır. 20
Ortaçağ Döneminde İktisadi Düşünce Değerleme Skolastikler, analizlerinde klasiklerin objektif değer ve neoklasiklerin sübjektif değer teorilerinin ilk işaretlerini verebilmişlerdir. St Thomas ın da hocası olan Albertus Magnus, adeta Ricardo ve Marks ın emek değer teorilerinin ilk şeklini oluşturmuş, değişim değerinin belirlenmesinde işgücü maliyetlerini öne çıkarmıştır. St Thomas Albertus Magnus un değer kavramına insanların isteklerini, ihtiyaçlarını eklemektedir. Henry of Friemar (1245-1340) St Thomas ın ihtiyacın derecesi kavramını kıtlık kavramı ile birleştirerek değer teorisi içinde kullanmıştır. Jean Buridan (1295-1358) ihtiyacın derecesi kadar ödeme gücünün de gerekli olduğunu vurgulayarak efektif talep kavramına yakın bir tanım getirmiştir. 21
Ortaçağ Döneminde İktisadi Düşünce Adil Fiyat St Thomas ta adil fiyat, Hristiyanlığın altın kuralına göre açıklanmıştır. St Thomas ın sadece ihtiyacın derecesi kavramını öne çıkararak bütünü ile sübjektif değerleme yaklaşımını benimsediği söylenemez. St Thomas, değerlendirmede objektif kriterlere dikkat çekerek, hocası büyük Albert gibi ilkel tarzda da olsa, emek değer teorisini dışlamamıştır. Duns Scotus (1266-1308) adil fiyat kavramını daha da somutlaştırmış, üretim maliyeti + normal kar + risk primi toplamını adil fiyat olarak tanımlamıştır. D.D. Friedman, adil fiyatın, serbest rekabete dayalı piyasada oluşan denge fiyatına karşılık geldiğini savunmaktadır. 22
Ortaçağ Döneminde İktisadi Düşünce Faiz (Usury) St Thomas faiz uygulamasını doğal bulmamakta, değişimde adalet ilkesi ile bağdaştıramamaktadır. İki tür mal vardır: Reel varlıklar Mülkiyet ve kullanım hakkı ayrılabilir Likit varlıklar Mülkiyet ve kullanım hakkı ayrılmaz Borç verme işleminde, paranın mülkiyet ve kullanım hakkının birlikte borç alana geçmesi üzerinde durarak, aynı miktarda geri ödeme (mülkiyetin devri) dışında bir de paranın kullanımı ile ilgili bir bedel (usury) istenmesini uygun görmemektedir. 23
Ortaçağ Döneminde İktisadi Düşünce Faiz (Usury) 24 Semavi dinlerin hepsinde faiz (usury) yasaklanmıştır. Yasaklanan faizin (usury) ne olup olmadığı konusu hep tartışmalıdır. Kilise ve Ortaçağ skolastiklerinin en büyük eksikliği, paranın ekonomik bir kaynak olarak üretim gücünü dikkate almadan faizi incelemeleridir. Özellikle 17. ve 18. yy larda para piyasasının gelişmesi ile birlikte faiz kavramının kurumsallaşması bu tartışmaları geride bırakmıştır. Usury bağlamında ekonomik bir açılım ve bugüne yansıyan bir katkı, ahlaki ve dini tartışmaların ötesine gidememiştir.
25