Diş teknisyeni pnömokonyozu olgusu



Benzer belgeler
DİŞ PROTEZ LABORATUVARLARINDA ÇALIŞAN KİŞİLERİN KARŞILAŞABİLECEKLERİ MESLEKİ RİSKLER. Doç.Dr.Gülcan Akar Dişhekimi Cengiz Tamtunalı

DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

Kot Kumlamaya Bağlı Olarak Gelişen Silikozis: İki Olgu

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

Diş protez laboratuvarında çalışan silikozisli bir olguda yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı tomografi bulguları

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ÖZGEÇMİŞ. ...(Pejman Golabi)...Göğüs Hastalıkları Uzmanı. : Acıbadem Maslak hastanesi, Büyükdere Caddesi No:40 Maslak Sarıyer İstanbul

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 4 GÖĞÜS HASTALIKLARI STAJ TANITIM REHBERİ

Kaynakçı Pnömokonyozu

Sert Metal Akciğer Hastalığı

Kuş besleyicisi hastalığı (iki olgu nedeniyle)

MESLEKİ AKCİĞER HASTALIKLARI. Prof. Dr. Abdurrahman ŞENYİĞİT Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları A.D.

Çocuk Hekimleri için Akıl Defteri / Radyolojik Değerlendirmeler*

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

PNÖMOKONYOZ: OLGU SUNUMU

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Olgu sunumu. Doç Dr Göksel Kıter Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hast.

Bir Hastada Astım Hastalığı İle Karıştırılan Yabancı Cisim Aspirasyonunda Röntgen Grafisinin Önemi: Ne Umduk,Ne Bulduk?'

Bronşiyolitis Obliterans Organize Pnömoni: Olgu Sunumu

SĠLĠKOZĠS KĠP ASBESTOZĠS

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

AİLE HEKİMLERİ İÇİN GÖĞÜS HASTALIKLARI

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Diş Tekisyenlerinde Slikozis. Diş Teknisyenlerinde Pnömokonyoz. Diş Teknisyenleri Akciğeri

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O.

Olgu Tartışması Kronik HP. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ. Diş Laboratuvarı Çalışanlarında Silikozis Riski

Erken Evre Akciğer Kanserinde

OLGU SUNUMU-1. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU. Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı

PULMONER NODÜLLER: OLGU ÖRNEKLERİ İLE. Dr.Selen Bayraktaroğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD/İZMİR

Dönem 3 Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri: Konu: Amaç: Öğrenim Hedefleri:

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

Tekstil endüstrisinde sağlık gözetimi

Kuvars İşçilerinde Silikozis Riski

Polipropilen Pnomokonyozu Olgusu

PaCO 2 = 31 mmhg FiO 2 =.70 (Venturi)

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın:

Ders Yılı Dönem-V Göğüs Hastalıkları Staj Programı

OLGU SUNUMU 23 Kasım 2013

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MESLEK HASTALIKLARI -2 PROF. DR. SARPER ERDOĞAN

ENFEKSİYON SEKELLERİ

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır

Kronik Eozinofilik Pnömoniye Bağlı Solunum Yetmezliği Olgusu

LEPROMATÖZ LEPRA (Olgu Sunumu)

AKCİĞER KANSERİ. Doç.Dr.Filiz Koşar

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI. Tanı ve Sorunlar. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa

Temel SFT Yorumlama. Prof. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD


mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Şubat 2017 Salı

AÜTF İBN-İ SİNA HASTANESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ VE HASTALIKLARININ SİGARAYLA OLAN İLİŞKİSİ

Düşük Doz Makrolid ile Tedavi Edilen İki Kriptojenik Organize Pnömoni Olgusu

İnterstisyel akciğer hastalığının tanısında VATS: Beş olgu sunumu

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

DĠġ SAĞLIĞINDA DĠġ TEKNĠKERLERĠNĠN ROLÜ

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ

SANATORYUM ATATÜRK ÜN HAYALİNDEKİ HASTANE: Hastanemizin kuruluş düşüncesi 1930 lu yıllara dayanmaktadır. Toraks Bülteni 33

Çiftçi Akciğeri mi? Miliyer Tüberküloz mu? (İki Olgu Nedeniyle) #

ARTER KAN GAZI ANALİZİNİN ORGANİZMAYA AİT YANSITTIKLARI; Klinikte AKG ne işe yarar?

Merih Tepeoğlu1, Özgür Ekinci2, Nalan Akyürek2, Leyla Memiş2, Nurdan Köktürk3

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Halı Mağazası Çalışanlarında Solunumsal Yakınmalar ve Solunum Fonksiyon Testleri #

Temel Solunum Fonksiyon Testleri Değerlendirme. Prof.Dr.Gaye Ulubay Başkent Üniversitesi Göğüs Hast. AD 2016 Antalya

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş

Yrd. Doç. Dr. M. Akif DOKUZOĞLU Hatay MKÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. 19. Acil Tıp Kış Sempozyumu - Malatya

Maligniteyi taklit eden asemptomatik bir tüberküloz olgusu

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

HEMOPTİZİ. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ. Hemoptizi

KOAH TEDAVİSİNDE SFT ZORUNLULUĞUNUN KALDIRILMASINA HÜKMEDEN SUT MADDELERİNE YÖNELİK SPÇG GÖRÜŞÜ

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

İnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Radyoloji

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

PULMONER EMBOLİ GÖRÜNÜMÜ SERGİLEYEN BİR SİLİKOZİS OLGUSU

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Kurtarıcılar önceden eğitilmeli ve maruziyet alanına girmeden önce giydirilmelidir. Uygun ekipman yoksa

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

ği Derne Üroonkoloji

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 25 Ocak 2017 Çarşamba

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D.

Olgu Sunumları 6 Kasım m :30-17:00 17:00

NADİR Mİ, YOKSA?! Doç. Dr.Hülya KAŞIKÇIOĞLU. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi HAZİRAN 2010

Transkript:

Diş teknisyeni pnömokonyozu olgusu Canan KARAMAN EYÜBOĞLU 1, Oya İTİL 1, Aşkın GÜLŞEN 1, Aydanur KARGI 2, Arif ÇIMRIN 1 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, 2 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, İzmir. ÖZET Diş teknisyeni pnömokonyozu olgusu Diş teknisyenlerinde silikozis ve ekstrensek allerjik alveolit gibi solunumsal problemler gelişebileceği 1939 lu yıllardan beri bilinmektedir. Diş teknisyenlerinde karmaşık içerikli maddelerin neden olduğu interstisyel akciğer hastalığı, diş teknisyeni pnömokonyozu olarak özel bir grupta incelenir. Otuz altı yaşında, hiç sigara öyküsü bulunmayan olgunun ağır nefes darlığı şikayeti mevcuttu. Yirmi iki yıl diş atölyesinde döküm ve kumlama işi yapan olguda beş yıl öncesine kadar solunumsal yakınma öyküsü bulunmamaktaydı. Bu tarihten itibaren çeşitli sağlık kuruluşlarında akciğer patolojisi açısından tetkik edilen ve yatarak tedavi gören olgu, solunum sıkıntısının artması üzerine kliniğimize başvurdu. Yapılan incelemeler sonucu, akciğerde pnömokonyoz ile uyumlu olabilecek yaygın parankimal infiltrasyonlar ve kronik tip 1 solunum yetmezliği saptandı. Öz geçmişinde bu duruma yol açabilecek mesleki maruziyet dışında, herhangi bir sigara içme veya hastalık öyküsü bulunmadığından olgunun diş teknisyeni pnömokonyozu olduğu kabul edildi. Diş teknisyeni pnömokonyozu patogenezinde, kullanılan karmaşık içeriğe sahip maddelere (metal tozları, silika, alçı, mum ve reçineler, likit uçucular, metil metakrilat) maruziyet ve bunların akciğer parankimine olan etkileri rol oynamaktadır. Metil metakrilat ile ilişkili ekstrensek allerjik alveolit bildirilmiştir. Mesleksel akciğer hastalığı gelişimi için iş yerindeki çoklu maruziyet en önemli faktördür. İş yerlerindeki yetersiz havalandırma koşulları ve korunma önlemlerindeki eksiklikler eklendiğinde risk daha da artmaktadır. Anahtar Kelimeler: Diş teknisyeni, pnömokonyoz, metal tozları. SUMMARY Dental technician s pneumoconiosis; a case report Canan KARAMAN EYÜBOĞLU 1, Oya İTİL 1, Aşkın GÜLŞEN 1, Aydanur KARGI 2, Arif ÇIMRIN 1 1 Department of Chest Diseases, Faculty of Medicine, Dokuz Eylül University, İzmir, Turkey, 2 Department of Pathology, Faculty of Medicine, Dokuz Eylül University, İzmir, Turkey. Yazışma Adresi (Address for Correspondence): Dr. Canan KARAMAN EYÜBOĞLU, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, İnciraltı 35340 İZMİR - TURKEY e-mail: drcanankaraman@yahoo.com Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2008; 56(2): 204-209 204

Karaman Eyüboğlu C, İtil O, Gülşen A, Kargı A, Çımrın A. Since 1939, it has been known that, silicosis and extrinsic allergic alveolitis can be seen among dental technicians. The interstitial disease caused by the exposure to complex substances used by dental technicians is classified as a special group called dental technician s pneumoconiosis. A 36-year-old man, who has no smoking history, presented with severe dyspnea. He had worked in different dental laboratories for 22 years, but he did not have respiratory symptoms until five years ago. After that date, he had hospitalized and had been examined for respiratory pathologies for many times. He had came to our clinic, because of the progression of his dyspnea. Diffuse pulmonary parenchymal infiltrates which can be related with pneumoconiosis and chronical type 1 respiratory defficiency had been diagnosed as the result of the examinations. While he has no history of smoking or any other risk factors or diseases in his medical history, the case was accepted as dental technician s pneumoconiosis. The factors related with the pathogenesis of dental technician s pneumoconiosis are; the complex compound of the substances (metal dusts, silica, plaster, wax and recins, chemical liquids, methyl metacrilate) used in this sector and their effects on the lung parenchyma. Extrinsic allergic alveolitis related with methyl methacrylate has been reported. The most important factor to acquire an occupational lung disease is a complex occupational exposure. The insufficient workplace airing and the lack of preventive measures added on this exposure, the risks become much more greater. Key Words: Dental technician, pneumoconiosis, metalic dust. İş yeri ortamı sağlığa zararlı maddelere maruziyetin temel kaynaklarından biridir. Çalışan sağlığı kavramının henüz yeterince gelişmediği ülkelerde bu maruziyet daha yoğun ve kontrolsüz olarak devam etmektedir. Bu da, hekimlerin meslekten kaynaklanan sağlık sorunlarıyla gittikçe artan sıklıkta karşılaşmalarına neden olmaktadır. Diğer bir deyişle, çalışanın sağlığı kavramının oluşmadığı ülkelerde hekim, kötü koşullarda çalışan bireylerin sağlığının korunmasında doğrudan sorumluluk sahibidir. Bu gerçeklerin ışığında, bu tip hastalıklarla daha sık karşılaşmaları kesin olan hekimlerin konuyla ilgili bilgi ve deneyimlerini arttırmaları çağın bir gereğidir. Ancak önceki bir çalışmada gösterildiği gibi ülkemizde hekimlerin meslek hastalığına ilgisi oldukça azdır (1). Diş teknisyenlerinde pnömokonyoz gelişebileceği 1939 lu yıllardan beri bilinmektedir (2). Günümüzde diş teknisyenleri, uyguladıkları işlemler gereği, oldukça karmaşık içeriğe sahip bir toz karışımına maruz kalmaktadır, kullanılan bu maddelerin yol açtığı interstisyel akciğer hastalığı da diş teknisyeni pnömokonyozu olarak adlandırılmıştır. Diş teknisyenlerinde mesleğe bağlı sağlık sorunlarının önlenmesinde metal tozları ve organik toz maruziyetini en aza indirecek kişisel önlemlerin uygulanması ve etkin havalandırma koşullarının sağlanması önemlidir. Ancak diş laboratuvarlarındaki kötü havalandırma koşulları genel olarak bilinen bir sorundur (3). Ülkemizde diş laboratuvarları küçük işletmeler şeklinde çalışmalarını sürdürmekte ve diş teknisyenleri arasında pnömokonyoz gelişimi bilinmektedir (4). Bu makalede, ülkemizde pnömokonyoz riski en yüksek iş kollarından olan diş teknisyenliği konusunun önemini vurgulamak amacıyla diş teknisyeni pnömokonyozu tanısı konulan olgu sunulmuştur. OLGU SUNUMU Otuz altı yaşında, erkek. Halsizlik, nefes darlığı, terleme ve çarpıntı şikayetleriyle kliniğimize başvurdu. Öz ve soy geçmişi özellik göstermiyordu. Hiç sigara ve alkol kullanmadığı öğrenildi. Herhangi bir allerji veya otoimmün hastalık öyküsü tanımlamadı. Bir yıl öncesine kadar toplam 22 yıl, yeterli havalandırma sistemleri bulunmayan diş protez atölyelerinde döküm ve kumlama işi yaptığı öğrenildi. Beş yıldan bu yana nefes darlığı şikayetinin olduğu, bu nedenle çeşitli sağlık kuruluşlarında yatarak tedavi gördüğü öğrenildi. Nefes darlığı şikayetinin artması üzerine kliniğimize tetkik ve tedavi amacıyla yatırıldı. Fizik muayenede periferik siyanoz, yardımcı solunum kası kullanımı ve takipnenin yanı sıra, bilateral solunum seslerinin şiddetinde azalma ve bilateral akciğer orta ve üst zonlarında ekspiratuar ronküsler dışında patoloji saptanmadı. Diğer sistem muayenesi olağan bulundu. Hb: 15.8 g/dl, Htc: %46, BK: 17.000 μl, Plt: 356.000 μl, Nöt: %58, Len: %37, Sed: 44 mm/saat, CRP: 4.03 mg/l olarak saptandı. 205 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2008; 56(2): 204-209

Diş teknisyeni pnömokonyozu olgusu Oda havası solurken alınan arteryel kan gazı analizinde ph: 7.39, PaO 2 : 36 mmhg, PaCO 2 : 38 mmhg, HCO 3 : 23 mmol/l, SaO 2 : %54 idi. 3 L/dakika nazal oksijen tedavisi ile ph: 7.42, Pa- O 2 : 81.1 mmhg, PaCO 2 : 39.2 mmhg, HCO 3 : 25.6 mmol/l, SaO 2 : %96.1 olarak görüldü. Olgunun antikardiyolipin antikorları, ANCA, ANA, ENA paneli (SSA, SSB, SM, SCL-70, Jo- 1) ve anti-ds DNA değerleri negatif olarak saptandı. Solunum fonksiyon testinde; FVC: 1.81 (%43), FEV 1 : 1.16 (%32), FEV 1 /FVC: %64, PEF: 4.15 (%47), FEF 25-75 : 0.61 (%14) olarak saptandı. PA akciğer grafisinde alt zonlar dışında bilateral, tüm akciğer alanlarında periferik olma eğilimi gösteren yaygın yarı homojen gölgelenmeler, her iki akciğer parankiminde yaygın konsolidasyon alanları ve amfizematöz değişiklikler vardı (Resim 1). izlendi. Bilateral hiler kalsifikasyonlar saptandı. Ayrıca, pulmoner arter genişlemiş görünümdeydi. Her iki akciğer parankiminde yaygın buzlu cam alanları; bilateral yaygın, yer yer büllöz tarzda amfizem alanları saptandı (Resim 2,3). Kardiyak ve pulmoner durumun ileri değerlendirmesi amacıyla yapılan ekokardiyografik inceleme hastanın ileri derecedeki nefes darlığı ve teknik koşullar nedeniyle suboptimaldi. Ancak ölçülebildiği kadarıyla EF %58 idi. Hafif mitral yetmezliği saptandı. Belirgin sağ yüklenme bulguları, sağ ventrikül dilatasyonu ve hepatik venlerde dilatasyon izlendi. Ancak pulmoner arter basıncı net ölçülemedi. Yapılan bronkoskopide endobronşiyal lezyon izlenmedi. Bronş lavaj aside dirençli basil (ARB) negatifti, bronş lavaj kültüründe üreme saptanmadı. Bronş lavaj sıvısının sitolojik incelemesinde alveoler makrofajlar, bronş epitel hücreleri ve Olgunun pulmoner emboli klinik şüphesi nedeniyle çekilen toraks bilgisayarlı tomografi anjiyografisinde; emboli ile uyumlu olabilecek dolum defekti saptanmadı. Akciğer parankiminde, özellikle üst loblarda kitlesel form kazanan bilateral yaygın fibrozis alanları ve fibrotik alanlar içinde yer yer milimetrik kalsifikasyon alanları Resim 2. Olgunun başvuru anında çekilmiş olan toraks bilgisayarlı tomografi görüntüsü. Resim 1. Olgunun başvuru anında çekilmiş olan PA Resim 3. Olgunun başvuru anında çekilmiş olan toraks bilgisayarlı tomografi görüntüsü. Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2008; 56(2): 204-209 206

Karaman Eyüboğlu C, İtil O, Gülşen A, Kargı A, Çımrın A. seyrek skuamöz epitel hücreleri saptandı. İleri derecedeki nefes darlığı ve işlem sırasında desatürasyon gelişmesi sebebiyle olguya bronkoalveoler lavaj (BAL) ve transbronşiyal akciğer biyopsisi gibi ileri tanısal işlemler uygulanamadı. Olgunun transtorasik biyopsi materyalinin histopatolojik incelemesinde, alveol septalarını genişleten mononükleer hücre ve köpüklü histiyosit infiltrasyonu izlendi ve bu bulgu ekstrensek allerjik alveolit lehine değerlendirildi. Ancak, biyopsi materyalinin yetersiz boyutta olması sebebiyle ayrıntılı patolojik değerlendirme yapılamadı (Resim 4). Yapılan tetkikler sonucunda, olgunun yeni çekilen PA akciğer grafisi bulguları ile eski grafi bulgularının benzer olduğu görüldü. Akciğer grafilerinin tarihsel sıralamasıyla, olgunun akciğer lezyonlarının radyolojik progresyonu açıkça görüldü (Resim 5-7). Olgunun eski grafilerindeki bulguların benzer olması, iş öyküsünde yoğun metal tozu, silika ve uçucu kimyasal madde maruziyeti olması, solunumsal şikayetlerinin maruziyet süresi ve yoğunluğuyla progrese olması ve Resim 4. Olgunun transtorasik akciğer biyopsisinin patolojik inceleme fotoğrafı. Resim 6. Olgunun 2002 yılında çekilmiş olan PA Resim 5. Olgunun 2001 yılında çekilmiş olan PA Resim 7. Olgunun 2003 yılında çekilmiş olan PA 207 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2008; 56(2): 204-209

Diş teknisyeni pnömokonyozu olgusu histopatolojik bulguları nedeniyle olguda, diş teknisyeni pnömokonyozu ve buna sekonder gelişen kronik tip 1 solunum yetmezliği düşünüldü. Alt solunum yolu infeksiyonunun ampirik tedavisi amacıyla intravenöz ampisilin-sulbaktam tedavisi başlandı. Mevcut solunumsal yakınmalarını ve arteryel kan gazı tetkikinde saptanan hipoksisini azaltmak amacıyla 3 L/dakika nazal oksijen tedavisi ve bronkodilatör tedavi başlandı. İzlemde genel durumu düzeldi. Arteryel kan gazı tetkiklerinde hipokseminin devam ettiğinin görülmesi üzerine olgu, evde sürekli oksijen tedavisi önerisi ile taburcu edildi. TARTIŞMA İlk diş teknisyeni pnömokonyozu olgusu 1939 yılında yayınlanmıştır (2). O günden bu yana yapılan araştırmalar sonucu diş teknisyeni pnömokonyozunun günümüzdeki en sık nedeninin, çoğunluğu krom-kobalt-molibden alaşımından oluşan inorganik toz maruziyeti olduğu saptandı (3-5). Sektörde alaşımın değişik tertipleri kullanılmakla birlikte en sık kullanılan form; %60-66 kobalt, %25-32 krom, %4-6 molibden ve daha az miktarlarda silikon türevleri ve manganez gibi diğer metalleri içeren formdur (6). Kartaloğlu ve arkadaşlarının bildirdikleri olgunun kuru akciğer dokusunun mineral analizinde başta silika olmak üzere birçok mineralin varlığının gösterilmesi, diş teknisyenlerinde ortaya çıkan parankimal patolojinin oluşumunda değişik minerallerin rolü olduğunu desteklemektedir (4). Diş teknisyenlerinin maruz kaldıkları tozların kompleks bileşimi nedeniyle, neden-sonuç ilişkilendirmesi yapmak oldukça zordur. Ancak önceki araştırmalarda, küçük miktarlarda metal içeren alaşımların da bu tür akciğer değişikliklerine sebep olduğu ortaya konulduğundan, diş teknisyeni pnömokonyozunun oluşum mekanizmasında metallerin rolü daha kolay anlaşılabilir (2,4-7). Kobalt-krom-molibden tarafından oluşturulan fibrozisin fizyopatolojisi henüz bilinmemektedir, ancak kobaltın lenfositleri uyararak fibrozise neden olduğu düşünülmektedir (4,7). Diğer yandan, makrofaj stimülasyonuyla açığa çıkan mediatörler de fibrozise neden olabilir. Bu nedenle kobalt, ağır metal pnömokonyozundaki hasardan sorumlu tutulan primer ajandır (5). Metil metakrilatın ekstrensek allerjik alveolit oluşturduğu bildirilmiştir (8). Bu veriyle uyumlu olarak olgumuzda da patolojik olarak ekstrensek allerjik alveolit ile uyumlu bulgular saptanmıştır. Yan etkileri nedeniyle günümüzde çoğunlukla nikel, berilyum ve asbest kullanımı terk edilmiştir (2). Ayrıca, diş teknisyenleri arasında kronik bronşit, akciğer karsinomu ve astım prevalansı da artmış olarak saptanmıştır (4,9). Diş teknisyeni pnömokonyozu olgularında sigara alışkanlığına da oldukça sık rastlandığından literatürdeki olgulardaki patolojik değişikliklerin ne kadarından metal maruziyetinin sorumlu olduğunu anlamak oldukça zordur. Oysa, olgumuz yaşamının hiçbir döneminde tütün ve tütün ürünleri kullanmadığından ve öz ve soy geçmişinde interstisyel akciğer hastalığına yatkınlık oluşturacak bir özellik bulunmadığından; mevcut patolojik bulguların mesleki maruziyetle ilişkisinden rahatça bahsedilebilir. Yayınlanan olguların çoğunda görülmüştür ki, olguların prognozları maruziyet süresi ve maruziyet yoğunluğuyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, bu olgularda iyi prognoz erken evrede tanı konulmasına bağlıdır (3,9). Olgumuz, solunumsal şikayetlerinin yaklaşık beş yıl önce başlamasına rağmen aynı çalışma koşullarında çalışmaya devam etmiştir. Başvurduğu sağlık kuruluşlarında defalarca tetkik ve tedavi edilmiş olmasına rağmen tıbbi öyküsünde herhangi bir meslek hastalığı tanısına rastlanmamış ve olgu bu açıdan takip edilmemiştir. Öykü ve radyolojinin (özellikle kronolojik olarak incelendiğinde) meslek hastalığına yönlendirmesi, akciğer biyopsisi örneğinin ekstrensek allerjik alveolitte beklenen iyi oluşmamış granülomatöz yangısal değişikliğe ait özellik göstermesi; literatürde, diş teknisyeni pnömokonyozunda, birçok mineralin ve metil metakrilatın yol açtığı karmaşık etki mekanizmasıyla parankimal yapıda bozulma ve ekstrensek allerjik alveolite benzer yangısal değişiklikler gözlenebileceği bilgisi nedeniyle olgu ön planda diş teknisyeni pnömokonyozu olarak değerlendirilmiştir. Olgunun çalışma koşullarının kötü olması ve yakınmaları başladıktan sonra bile hiçbir koruyucu önlem almaksızın çalışmayı sürdürmesi dikkat Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2008; 56(2): 204-209 208

Karaman Eyüboğlu C, İtil O, Gülşen A, Kargı A, Çımrın A. çekicidir. Bu durum ülkemizdeki küçük ölçekli işletmelerde kontrolsüz çalışma koşullarının diş laboratuvarlarında da sürdüğünü göstermektedir (10). Diğer önemli bir husus olgunun meslekten kaynaklanan sorununa karşın yasal olarak meslek hastalığı tanısı alamamış olması ve sağlık sorununun tazmin edilmemiş olmasıdır. Bu da ülkemizde değerlendirilmesi gereken diğer önemli bir noktadır. Sonuç olarak, ülkemizde diş laboratuvarlarının iş sağlığı ve güvenliği yönünden süratle değerlendirilerek gerekli değişikliklerin yapılmasının uygun olduğunu düşünmekteyiz. Korunmadaki temel esas olan, diş laboratuvarlarında kullanılan materyalin çalışanlarla tüm temasının önlenebileceği bir çalışma ortamının sağlanabilmesi hedeflenmelidir (3). Olgu, meslek öyküsü alınmadığında ve var olan klinik ve radyolojik bulgulara bu gözle bakılmadığında ne denli bir tanısal gecikmeye yol açılacağını göstermesi bakımından önemlidir. Böyle bir durumda, kişide, geri dönüşümsüz ve özgün bir tedavisi olmayan pnömokonyoz ve solunum yetmezliği tablosu gelişebilmektedir. Önlenebilir nedenlerle bu tip ciddi ve meslekle ilişkili sağlık sorunları gelişmesi, iş gücü kaybı ve tanı-tedavi nedeniyle getirdiği maliyet açısından önemli bir ekonomik sorun ve her yönüyle, toplumun her kesimini ilgilendiren sosyal bir yaradır. Bu nedenle, bir olgu üzerinden ülkemizde var olan durum, biraz olsun vurgulanmaya çalışılmıştır. KAYNAKLAR 1. Cimrin AH, Sevinc C, Kundak I, et al. Attitudes of medical faculty physicians about taking occupational history. Med Educ 1999; 33: 466-7. 2. Selden A, Sahle W, Johansson L, Sorenson S, Persson B. Three cases of dental technician s pneumoconiosis related to cobalt-chromium-molybdenum dust exposure. Chest 1996; 109: 837-42. 3. Frodarakis M, Voloudaki A, Bouros D, et al. Pneumoconiosis among cretan dental technicians. Respiration 1999; 66: 338-42. 4. Kartaloglu Z, Ilvan A, Aydilek R, et al. Dental technician s pneumoconiosis: Mineralogical analysis of two cases. Yonsei Medical Journal 2003; 44: 169-73. 5. Sherson D, Maltbaek N, Heydorn K. A dental technician with pulmonary fibrosis: A case of chromium-cobalt alloy pneumoconiosis? Eur Respir J 1990; 3: 1227-9. 6. Selden AI, Persson B, Bornberger-Dankvardt SI, et al. Exposure to cobalt-chromium dust and lung disorders in dental technicians. Thorax 1995; 50: 769-72. 7. Demendts M, Ceuppens JL. Respiratory diseases from hard metal or cobalt exposure. Chest 1989; 95: 2-3. 8. Scherpereel A, Tillie-Leblond I, Pommier de Santi P, Tonnel AB. Exposure to methyl methacrylate and hypersensitivity pneumonitis in dental technicians. Allergy 2004; 59: 890-2. 9. Choudat D, Triem S, Weill B, et al. Respiratory symptoms, lung function, and pneumoconiosis among self employed dental technicians. Br J Ind Med 1993; 50: 443-9 (medline_abstract). 10. Sevinc C, Cimrin AH, Manisali M, et al. Sandblasting under uncontrolled and primitive conditions in Turkey. J Occup Health 2003; 45: 66-9. 209 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2008; 56(2): 204-209