Analysis of the Primary School Students Legibility *

Benzer belgeler
daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, Temmuz 2011

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRETMENLERİNİN YAZILI SINAVLARINDA NOKTALAMA KURALLARINA UYMA DÜZEYLERİ: ERDEMLİ İLÇESİ ÖRNEKLEMİ

İlköğretim Birinci Sınıf Öğrencilerinin Bitişik Eğik Yazı Yazma Gelişimlerinin İncelenmesi

Ana Dili Eğitimi Dergisi Journal of Mother Tongue Education İki Dilli İlkokul Öğrencilerinin Dikte ve Yazma Becerisi

ANA SINIFINDA YAZIYA HAZIRLIK EĞİTİMİ ALMANIN İLKÖĞRETİM BİRİNCİ SINIF YAZI ÖĞRETİMİNE ETKİSİ

İLK OKUMA VE YAZMA ÖĞRETİMİ

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

İlköğretim Öğrencileri ile Sınıf ve Türkçe Öğretmenlerinin Bitişik Eğik Yazı Başarı Düzeylerinin Değerlendirilmesi 1

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

International Journal of Languages Education and Teaching

Parametrik İstatistiksel Yöntemler (t testi ve F testi)

İlkokullarda Görev Yapan Sınıf Öğretmenlerinin Oyun Ve Fiziki Etkinlikler Dersi İle İlgili Görüş Ve Uygulamaları

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 07 ISSN:

Türkiye de Biyoloji Eğitimi. Türkiye de Biyoloji Eğitimi İÇERİK

İlkokuma Yazma Öğretimi

N.E.Ü. A.K.E.F. MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

BÖLÜM 13 HİPOTEZ TESTİ

ÖĞRETMENLERE GÖRE MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN REHBERLİK GEREKSİNİMLERİ

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

Erzincan University Journal of Education Faculty Skin-Number: 14-2 Years:2012

BİTİŞİK EĞİK YAZIYA İLİŞKİN ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ

ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ BEDEN EĞİTİMİ ve SPOR BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ÖSS ve ÖZEL YETENEK SINAVI PUANLARINA GÖRE GENEL AKADEMİK BAŞARILARI

Geçmişten Günümüze Kastamonu Üniversitesi Dergisi: Yayımlanan Çalışmalar Üzerine Bir Araştırma 1

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK , S İSTANBUL ISSN: Copyright

Okul Öncesi Eğitim Seti

BEDEN EGITIMI ÖGRETMENI ADAYLARıNIN SINIF ORGANIZASYONU VE DERS ZAMANI KULLANIMI DAVRANıŞLARlNIN ANALIzI

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

EK-1 BEDEN EGİTİMİ DERSİNDE ÖĞRENCİ BAŞARISININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

ULUSLARARASI AVRASYA SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ Yıl:1, Sayı:1 ARALIK 2010

ORTAOKUL DÜZEYİNDEKİ GÖRME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİN OKULDAKİ ÖĞRENİM SÜRECİNDE KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR 1. GİRİŞ.

TÜRKİYE DE FEN BİLİMLERİ EĞİTİMİ TEZLERİ

BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

İçindekiler. İçindekiler... vii 1. BÖLÜM SES TEMELLİ CÜMLE YÖNTEMİ VE YAPILANDIRMACILIK. Yrd. Doç. Dr. Meral GÖZÜKÜÇÜK

Available online at

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Yrd. Doç. Dr. Celal Deha DOĞAN. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Ölçme ve Değerlendirme Bilim Dalı- Doktora

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2013 Cilt:2 Sayı:4 Makale No:25 ISSN:

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ/TÜRKÇE EĞİTİMİ (YL) (TEZLİ)

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi**

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ YAZMA PROBLEMLERİ VE ÖĞRETİMİ

Yalıtım ve Yalıtım Malzemeleri Konusuna Yönelik Hazırlanan Öğretim Tasarımının Görme Engelli Öğrencilerin Akademik Başarısına Etkisi

SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ BONA YAPMA BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

BİR ÖRNEKLEM İÇİN T TESTİ İLİŞKİSİZ ÖRNEKLEMLER İÇİN T-TESTİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ TAŞINMAZ DEĞERLEMEDE HEDONİK REGRESYON ÇÖZÜMLEMESİ. Duygu ÖZÇALIK

3. SINIF AKADEMİK BÜLTEN ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

Gençlik Kamplarında Görev Yapan Liderlerin İletişim Becerilerinin Değerlendirilmesi *

S İ N A N K A L K A N SALİ H R A K A P V E O R H A N Ç A K I R O Ğ L U

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSLERİNDE ALTERNATİF ÖLÇME-DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ KULLANILMASINA İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ

KPSS/1-EB-CÖ/ Bir öğretim programında hedefler ve kazanımlara yer verilmesinin en önemli amacı aşağıdakilerden hangisidir?

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

GİRİŞ KAYNAKLAR BÖLÜM - OKUMA KÜLTÜRÜ...

$5$ù7,50$ (%(/ø. gö5(1&ø/(5ø1ø1 *g5(9 7$1,0/$5, 9( <(7(5/ø/ø. $/$1/$5,1$ *g5(.(1'ø/(5ø1ø '(ö(5/(1'ø50(/(5ø g]hq (VUD.$5$0$1 + O\D 2.

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

İLKOKUL 4. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN DİKTE BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI OKUMA YAZMA ÇERÇEVE PLANI

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRENME STİLLERİ, CİNSİYET ÖĞRENME STİLİ İLİŞKİSİ VE ÖĞRENME STİLİNE GÖRE AKADEMİK BAŞARI 1

İstek Kemal Atatürk İlkokulu Eğitim Öğretim Yılı 1. SINIFLAR BÜLTENİ

Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi

YAZMA BECERİLERİNİ DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ. Hazırlayan: Doç. Dr. Berrin Baydık

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS

İÇİNDEKİLER 1. KİTAP. BÖLÜM I Program KavraMI ve TÜRKÇE ÖğRETİM PrograMI. BÖLÜM II TÜRKÇE Öğretim PrograMININ TARİhî Gelişimi BÖLÜM III

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Özel Yetenek Sınavına Katılan Adayların Stresle Başa Çıkma Stillerinin İncelenmesi *

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ

ISSN : varolebru@gmail.com Nigde-Turkey

GÜZEL SANATLAR LİSESİ 9. SINIF PİYANO DERS KİTABININ DİL VE ANLATIM ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

TEŞEKKÜR. Her zaman içtenliğiyle çalışmama ışık tutan ve desteğini esirgemeyen sevgili arkadaşım Sedat Yüce ye çok teşekkür ederim.

Okulöncesi Öğretmen Adaylarının Bilgisayar Destekli Eğitim Yapmaya İlişkin Tutumlarının İncelenmesi

II. ULUSAL FİZİK EĞİTİMİ KONGRESİ

Beden eğitimi ve spor eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının istihdam durumlarına yönelik. öğrenci görüşleri

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DERGİSİ ISN:

Cambridge International Examinations Cambridge International General Certificate of Secondary Education

Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE

Transkript:

International Online Journal of Educational Sciences, 2018, 10 (3), 116-132 International Online Journal of Educational Sciences www.iojes.net ISSN: 1309-2707 Analysis of the Primary School Students Legibility * Yasemin KUSDEMIR 1, Mehmet KATRANCI 2 and Fatih ARSLAN 3 1, 2, 3 Kırıkkale University, Faculty of Education, Turkey To cite this article: Kuşdemir, Y., Katrancı, M., Arslan, F. (2018). Analysis of the Primary School Students Legibility, International Online Journal of Educational Sciences, 10(3), 116-132. ARTICLE INFO Article History: Received 09.12.2017 Received in revised form 21.04.2018 Accepted 25.05.2018 Available online 06.06.2018 ABSTRACT The objective of the research is to enable the legibility properties of the writings which the second, third and fourth grade primary school students have written to be determined. The data of the research carried out according to the descriptive survey model of quantitative research methods have been obtained from the primary school students in the center of Kırıkkale province. The sample group of the study consists of 1297 primary school students receiving education at the second, third and fourth grades. Data have been gathered between the months of October and December, in the fall term of the academic year 2016-2017. In the research process, it has been enabled to make the students write by means of dictation and by looking at close range. In the assessment of the legibility of the writings which the students wrote, Multi-Dimensional Legibility Scale has been used. The writings noted down by the students have been scored by means of Multi-Dimensional Legibility Scale, by the researchers. These scores have been analyzed by a computer-aided statistical program. In the light of the findings obtained, the following results have been reached: Both the writings which have been made to the primary school students included in the research by dictation and the ones they have performed by looking at a close range are legible at medium-level. For the legibility scores of the writings made by dictation, they present significant difference on behalf of male students. In terms of the writings made by looking at close range, the legibility scores show a significant difference on behalf of male students. In the writings which have been made the students write by dictation, it has been determined that there is a significant difference according to the class level and that the legibility score also decreases while the class level increases. The legibility of the writings which the primary school students included in the research have produced by looking at close range shows significant difference according to the socio-economic level of the environment in which the school is. 2018 IOJES. All rights reserved Keywords: Writing Instruction, Legibility, Dictation, Writing Disabilities * This research was supported by the Scientific Research Projects Unit of Kırıkkale University as Project number 2016/105. Corresponding author s address: Kırıkkale University, Faculty of Education, Department of Primary Education, Yahşihan - Kırıkkale, Turkey Telephone: 03183572486 e-mail : yaseminkusdemir@kku.edu.tr DOI: https://doi.org/10.15345/iojes.2018.03.008 2018 International Online Journal of Educational Sciences (IOJES)

Yasin Kuşdemir, Mehmet Katrancı & Fatih Arslan İlkokul Öğrencilerinin Yazı Okunaklılığının İncelenmesi Yasemin KUŞDEMİR 1, Mehmet KATRANCI 2 and Fatih ARSLAN 3 1, 2, 3 Kırıkkale University, Faculty of Education, Turkey To cite this article: Kuşdemir, Y., Katrancı, M., Arslan, F. (2018). Analysis of the Primary School Students Legibility, International Online Journal of Educational Sciences, 10(3), 116-132. MAKALE BİLGİ Makale Tarihçesi: Alındı 09.12.2018 Düzeltilmiş hali alındı 21.04.2018 Kabul edildi 25.05.2018 Çevrimiçi yayınlandı 06.06.2018 ÖZET Araştırmanın amacı, ilkokul ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin yazdıkları yazıların okunaklılık özelliklerinin belirlenmesidir. Nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeline göre gerçekleştirilen bu araştırmanın verileri Kırıkkale il merkezindeki ilkokul öğrencilerinden elde edilmiştir. Örneklem grubu, 1297 ilkokul ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Veriler, 2016-2017 eğitim-öğretim yılı güz döneminde Ekim-Aralık ayları arasında toplanmıştır. Araştırma sürecinde öğrencilere dikte edilerek ve yakın mesafeden bakarak yazı yazdırılmıştır. Öğrencilerin yazdıkları yazıların okunaklılığı Çok Boyutlu Okunaklılık Ölçeği kullanılarak puanlanmıştır. Verilerin analizi bilgisayar destekli bir istatistik programı aracılığı ile gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular ışığında şu sonuçlara ulaşılmıştır: Araştırmaya katılan ilkokul öğrencilerinin hem dikte yoluyla yazdıkları hem de yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazılar orta düzeyde okunaklıdır. Hem dikte edilerek hem de yakın mesafeden bakarak yazılan yazıların okunaklılığı erkek öğrenciler lehine anlamlı düzeyde farklılık göstermektedir. Öğrencilerin dikteyle yazdıkları yazıların okunaklılığı sınıf seviyesine göre anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği; sınıf seviyesi arttıkça öğrencilerin yazılarının daha okunaksız olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya katılan ilkokul öğrencilerinin dikteyle yazdıkları yazıların okunaklılığı, okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyine göre farklılık göstermezken; yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığı üst sosyo-ekonomik grup lehine anlamlı düzeyde farklılık göstermektedir. 2018 IOJES. Tüm hakları saklıdır Anahtar Kelimeler: Yazı Öğretimi, Okunaklılık, Dikte, Yazma Güçlüğü Giriş Yazı yazmak duygusal, fiziksel ve zihinsel bileşenlere sahip bir dil becerisidir. İnsanın sosyal bir varlık olarak hayatının her anında kendini anlatma, düşüncelerini paylaşma arzusu onu konuşmaya ve yazmaya yöneltmiştir. Zihin dünyasında oluşan, dönüşen, yapılandırılan; yazı aracılığıyla kâğıda aktarılan; harfler, çizgiler ve noktalama işaretleri ile somutlaşan fikirlerin paylaşımı insan hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Karmaşık bir yapıya sahip olan yazma, gerek akademik başarının destekleyicisi ve göstergesi gerekse düşünme, anlama, anlatma ve iletişim kurmanın temel bir anahtarıdır. Birey düşünce, duygu, tecrübe ve gözlemlerini yazıya aktarırken bunu kurallara uygun bir şekilde gerçekleştirebilirse oluşan yazılı metin okunabilir ve anlaşılabilir olmaktadır. Böylece yazma becerisi amacına hizmet edebilmektedir. El yazısı becerisi, yaş ilerledikçe ve eğitimle gelişen bir beceridir. Okul yaşamının ilk dönemlerinde akıcı, okunaklı, yeterli hız ve kuralına uygun yazma becerisini kazanabilmek oldukça mühimdir. Yazı yazma, okul öncesi dönemde karalama, anlamsız çizgiler ve resim çizme ile başlamaktadır. İlkokul birinci sınıfta kas gelişimini ve kalem kavrama kabiliyetini artırmak için yapılan kol-el-parmak hareketleri; düzenli ve düzensiz çizgi çalışmaları yazı yazmanın fiziksel unsuru olarak yazma gelişimine hizmet etmektedir. Özellikle ilkokulun ilk üç yılında, öğrenciler yazma becerisini temel düzeyde kazanmaktadırlar. Bu sebeple dördüncü yıldan itibaren daha uzun yazma vb. ödevlere başlanmalıdır (Rosenblum, Weiss ve Parush, 2003). İlerleyen zaman içinde öğrencilerin, kişisel üslup kazanmasa da -en azından- okunaklı, işlek, süratli bir el yazısı alışkanlığı Sorumlu yazarın adresi: Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Yahşihan-Kırıkkale, Türkiye Telefon: 0 318 3572486 e-posta: yaseminusdemir@kku.edu.tr DOI: https://doi.org/10.15345/iojes.2018.03.008 117

International Online Journal of Educational Sciences, 20188, 10 (3), 116-132 kazanmış olmaları gerekmektedir (Uysal, 2013: 40). McHale ve Cermak (1992), öğrencilerin okulda geçirdikleri zamanın yaklaşık %30 ve %60 lık bir süresini motor becerileri içeren yazma etkinlikleriyle; Marr ve Dimeo (2006) ise öğrencilerin okul yaşantılarının neredeyse yarısından fazlasını yazı yazmayla geçirdiğini belirtmektedirler. Öğrenciler için hayati bir öneme sahip olan yazma becerisi, dil becerileri içinde en zor gelişen becerilerden biridir. Çünkü yazma becerisi, önceden öğrenilen bir beceri değil, eğitimle öğrenilmesi gereken bir beceridir. Ayrıca düşünme, sıralama, analiz gibi zihinsel süreçleri içermesinin yanında, bunların kâğıda aktarılmasını sağlayacak fiziksel (mekanik) özellikleri de içermesi bakımından zorluk taşımaktadır. İyi bir yazma için bireyin amaca uygun sözcüğü seçerek yerli yerinde kullanabilmesi; anlamlı ve kurallı cümle kurarak, cümleleri dil ve düşünce bağlantısına göre paragraf haline getirebilmesi gerekmektedir (Sever, 2004: 22). El yazısı, öğrenilen ve öğretilen en karmaşık becerilerden biridir. Çünkü yazma süreci motor, duyu ve algılama işlevleri ile pratik ve bilişsel işlevlerin birbirleriyle bütünleşmesini gerektirir (Chu, 1997). Bu becerinin karmaşık yapısı düşünüldüğünde, pek çok çocuğun bu konuda zorlanmaları şaşırtıcı değildir. Bir öğrencinin yazılı bir ürün ortaya koyabilmesi için düşünme, planlama, metin üretme, yazım ve imla denetimi, dil bilgisi, kendini denetleme ve değerlendirmeyi içeren bir dizi motor ve bilişsel süreci işleme koyması gerekmektedir (Rosenblum, Weiss ve Parush, 2003). Hem mekanik hem de zihinsel unsurların eş zamanlı kullanımıyla gelişen yazma becerisi, bireyin estetik algısı ve görsel kabiliyetleriyle de yakından ilişkilidir. Yazıda görselliğin en temel unsuru, yazının biçim boyutuyla alakalı olarak okunaklı bir şekilde yazılmış olmasıdır. Bireylerin en önemli ihtiyaçlarından biri; işlek ve okunaklı biçimde yazı yazma becerisidir (Bulut, Kuşdemir ve Şahin, 2016: 99). Yazmada öğretim süreci, kazanım ve geliştirme aşamalarından oluşmaktadır. Temel bilgilerin öğrenilmesi ve becerilerin kullanılabilecek düzeyde elde edilmesi; harflerin, hecelerin, kelimelerin ve cümlelerin ne olduğunun ve nasıl yazılacağının öğrenilmesi kazanım aşamasıyla ilgilidir (Akyol, 2010: 107). El yazısı okunaklılığı, yazmanın mekanik (fiziksel) yönüyle ilgilidir. Bu kapsamda okunaklılık; harflerin, harfler arasındaki bağlantıların ve harflerin uzantılarının doğru yapılmasını; harflerin boyutlarının, eğimin, kelimeler arasındaki boşluğun ve satır çizgilerine yazmanın uygun ve yeterli olmasını içermektedir (Akyol, 2013; Feder ve Majnemer, 2007; Tseng ve Chow, 2000). Okunaklılık, harflerin doğru yazılması, boyutlarının (büyük-küçük) ve boşlukların (harf, kelime, cümle, kenar) iyi ayarlanması, eğri çizgi ve birleştirmelerin doğru yapılması, yazı çizgisinin takip edilmesiyle ilgilidir (Akyol, 2010). Okuyucuya sunulan el yazısındaki harflerin ifade yeterliliğini gösteren bir özellik (Yıldız ve Ateş, 2010) olarak okunaklılık bir el yazısının kalitesi, ister dik temel yazı ister bitişik eğik yazı olsun, kolay okunabilmesi (Ediger, 2001: 9) şeklinde de tanımlanabilir. El yazısını nihai amacı okunaklılıktır. Yazının okunaklılığı ve güzelliği açısından harf bağlantı şekillerinin bilinmesi gerekmektedir (Duran, 2009: 130). Genel olarak bir ilkokul öğrencisinin aşağıdaki özellikleri sergiliyor olması okunaklı yazı yazamadığı ile ilgili fikir verebilir (Akyol, 2013: 35): Harfleri yanlış yazıyorsa, Harflerin alt ve üst uzantılarını uygun şekilde yazamıyorsa, Yazarken elini sıra veya masa üzerine doğru yerleştiremiyorsa, Kalemi doğru tutamıyorsa, Çok hızlı veya yavaş yazıyorsa, Kirli ve düzensiz bir yazı çalışması ortaya koyuyorsa, Satırı gerektiği şekilde takip edemiyorsa, Çizgisiz kâğıda yazdığında satır aralarını yeterli şekilde ayarlayamıyorsa (çok sık, çok seyrek, düzensiz vb.) Mercer ve Pullen e (2005) göre yazılı ürünlerdeki harflerin şekillerinin uygunluğu; harf büyüklüğü, büyük ve küçük harflerin birbirine oranları, eğim, boşluk ve satır takibi gibi özelliklere bakılarak değerlendirilmelidir. Örneğin bitişik eğik harfler eğimli ve birbirine bağlı çizgilerden oluşurken, dik harfler doğrusal çizgilerden meydana gelmektedir. Yazı okunaklılığı ile ilgili yapılan araştırmalarda, okunaklılık incelenirken çeşitli ölçütlerin dikkate alındığı anlaşılmaktadır. Erdoğan (2012), ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin yazı okunaklılığını harfleri doğru yazma, harflerin boyutu, eğim, harfler arası bağlantılar, harflerin uzantıları, satır çizgilerine yazma ve kelimeler arası boşluk gibi ölçütlere göre incelemiştir. El yazısının niteliğinin 118

Yasin Kuşdemir, Mehmet Katrancı & Fatih Arslan belirlenmesinde harflerin oluşumu, satır çizgisini takip etme, harf ve kelimeler arasında uygun boşluk bırakma, harflerin boyutunun birbirine oranı, dik ve bitişik yazı için doğru eğimin veya dikliğin yapılması unsurlarına dikkat edilmesi (Ediger, 2001) gerekmektedir. Bayat ve Küçükayar (2016) yazı okunaklılığını değerlendirmek için harfleri doğru şekillendirme, uygun büyüklükte yazma, eğime dikkat etme, harfler arasında doğru bağlantı kurma, harflerin uzantılarının doğru olması, satır çizgisini takip etme, kelimeler arasında uygun boşluk bırakma, temiz bir şekilde yazma, sayfa düzenine uygun yazma ve noktalı veya çizgili harfleri doğru yazma ölçütlerini kullanmışlardır. Kodan (2016), yazma güçlüğü çeken bir ilkokul üçüncü sınıf öğrencisinin el yazısı okunaklılığının geliştirilmesinde okunaklılık boyutlarını eğim, boşluk, ebat, biçim ve çizgi takibi olarak ele almıştır. Kuru (2014), sınıf öğretmeni adaylarının yazı okunaklılığını da aynı özellikleri dikkate alarak incelemiştir. Konu ile ilgili çalışmalarda, okunaklılık ölçütlerinin harflerin biçimlerinin muntazam olması; bitişik eğik yazı kullanılıyorsa harflerin bağlantılarının düzgün yapılması; harfler ve kelimeler arasındaki boşluğun yeterli olması; satır çizginin düzgün bir şekilde takip edilmesi, harflerin boyutu; harflerin eğiminin yazı stiline uygun olması şeklinde sınıflandırıldığı belirlenmiştir. Yazılı iletişim için birçok alfabe kullanılmakta, kolaylık sağlaması için veya estetik kaygılardan dolayı, bu alfabelerdeki harfler çeşitli sitillerde yazılmaktadır. Türkiye de kullanılan Latin alfabesi için çok bilinen yazma sitillerine örnek olarak, dik temel yazı, dik el yazısı veya eğik el yazısı gösterilebilir. Ancak yapılan bazı çalışmalarda, bitişik eğik el yazısı ve dik temel yazının okunaklılık açısından farklılık göstermediği sonucuna da ulaşılmıştır (Başaran ve Karatay, 2005). Türkçe dersi öğretim programlarında okunaklılıkla ilgili kazanımlar da bulunmaktadır. 2005 yılında yayınlanan ve 2009 yılında güncellenen 1-5 sınıflar Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu ndaki yazı yazma ile ilgili kazanımlar şunlardır: Kelimeler, cümleler ve satırlar arasında uygun boşluklar bırakır. ; Bitişik eğik yazı harflerini kurallarına uygun yazar. ; Sayfa düzenine ve temizliğine dikkat eder. (MEB, 2005; MEB, 2009). 2015 yılında yenilenen 1-8. Sınıflar Türkçe Dersi Öğretim Programı ndaki yazma ile alakalı kazanımlar şunlardır: Harfleri, rakamları ve matematiksel işaretleri tekniğine uygun yazar. ; Bitişik eğik yazıyı kullanarak okunaklı hece ve kelimeler yazar. ; Harfler, kelimeler ve cümleler arasında uygun boşluklar bırakır. (MEB, 2015). 2017 yılında güncellenen Türkçe Dersi Öğretim Programı nda ise Harfleri tekniğine uygun yazar., Harfler, kelimeler ve cümleler arasında uygun boşluklar bırakır., Harfleri yapısal özelliklerine uygun yazar., Harflerin yapısal özelliklerine uygun kelime ve cümleler yazar. ve Harflerin yapısal özelliklerine uygun kısa metinler yazar. (MEB, 2017) kazanımları bulunmaktadır. 2005, 2009 ve 2015 yıllarında yayınlanan programlarda bitişik eğik yazı kullanılması zorunlu olduğu için bu durumun okunaklılıkla ilgili kazanımlarda yer aldığı görülmektedir. 2017 yılında yayınlanan programda kullanılacak yazı türünün öğretmenin tercihine bırakılmasıyla birlikte kazanımlarda da yazı türüne vurgu yapılmadan sadece okunaklılığa değinildiği dikkat çekmektedir. Araştırmanın Amacı Türkiye de 2005 yılından itibaren bitişik eğik el yazısı ve dik temel yazı öğretimi üzerine karşılaştırmalı araştırmaların arttığı; yazının içeriğinden çok biçimle ilgili unsurların daha çok sorgulandığı görülmektedir. Yazma eylemi sonucunda ortaya çıkan bir ürün olan yazı, temelde yazının içeriği (metnin anlamı) ve yazının biçimi (okunaklılık) olmak üzere iki boyuttan oluşmaktadır. Yazının biçimini irdeleyen araştırmalar incelendiğinde bunların çoğunlukla bitişik eğik yazı ile ilgili oldukları belirlenmiştir. Bu kapsamda öğrenci ve/veya öğretmenlerin el yazılarının incelendiği çalışmalar (Duran ve Akyol, 2010); öğretmenlerin yazı öğretimlerinin incelendiği çalışmalar (Arslan, 2012; Bayat ve Çelenk, 2015); öğrenci veya öğretmenlerin bitişik eğik yazı kullanma durumu ile ilgi çalışmalar (Duran ve Bitir, 2015) bulunmaktadır. Ayrıca dik temel harfler ve bitişik eğik yazının birlikte ele alındığı çalışmalar da (Susar Kırmızı ve Kasap, 2013; Bulut, Kuşdemir ve Şahin, 2016; Arcagök, Kobak, Demir ve Çavuş, 2017) mevcuttur. Belirtilen araştırmaların doğrudan yazı okunaklılığı ile ilgili olmadıkları ancak genelin içinde bir parça olarak yazı okunaklılığını konu edindikleri görülmektedir. Doğrudan yazı okunaklılığını konu alan çalışmaların (Yıldız, Yıldırım ve Ateş, 2009; Yıldız ve Ateş, 2010; Yıldız, 2013; Kuru, 2014; Kodan, 2016) sınırlı sayıda olduğu belirtilebilir. Doğrudan okunaklılık ile ilgili olan bu çalışmaların, 119

International Online Journal of Educational Sciences, 20188, 10 (3), 116-132 öğrencilerin yazılarının okunaklılığı, sınıf öğretmenlerinin okunaklılık açısından öğrencilere model olma durumu ve yazma güçlüğü çeken öğrencilerin el yazısı okunaklılığını artırmaya yönelik çalışmalar olduğu anlaşılmaktadır. Okunaklı ve iyi bir yazı yazabilmenin insanın hayatı boyunca kullanabileceği zihinsel bir beceri olduğu temel bir gerçektir. Bireyin yazı karakteri ilkokul yıllarında oluşmaya başlamaktadır ve zaman içinde yazının niteliğini değiştirmek oldukça zordur. Yazı niteliğinin temel bir göstergesi olan okunaklılığın yetersiz olması yazının okunmasını güçleştirmektedir. Yazının okunamaması, okuyucunun içerikteki anlama ulaşmasına engel olmaktadır. Diğer araştırmalardan farklı olarak bu araştırmada yazma eylemi sonucunda oluşan ürünler doğrudan ve genel bir tarama ile incelenmiş, bu ürünlerin okunaklılık boyutuna odaklanılmıştır. Araştırmada ilkokul ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin yazdıkları yazıların okunaklılık boyutunun incelenip değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır: 1- İlkokul öğrencilerinin dikte yoluyla ve yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların okunaklılık düzeyi nedir? 2- İlkokul öğrencilerinin dikte yoluyla ve yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığı cinsiyete göre farklılık göstermekte midir? 3- İlkokul öğrencilerinin dikte yoluyla ve yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığı öğrenim gördükleri sınıf düzeyine göre farklılık göstermekte midir? 4- İlkokul öğrencilerinin dikte yoluyla ve yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığı okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyine göre farklılık göstermekte midir? Araştırmanın Deseni Yöntem Bu araştırma, nicel araştırma yaklaşımına uygun olarak tarama modeli ile gerçekleştirilmiştir. Tarama araştırmalarında belirli bir durum olabildiğince tam ve dikkatli bir şekilde tanımlanır. Bireylerin ya da grupların özellikleri (yetenekler, tercihler, davranışlar vb.) özetlenerek ortaya konulur (Büyüköztürk vd., 2010: 21). Araştırmada ilkokul öğrencilerinin yazdıkları yazıların okunaklılığı, öğrencilerin cinsiyet, öğrenim gördükleri sınıf düzeyi ve okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyi dikkate alınarak incelenmiştir. Evren ve Örneklem Araştırmanın evrenini Kırıkkale il merkezinde bulunan ilkokullarda öğrenim gören ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın amacına uygun olarak ilkokul birinci sınıfa devam eden öğrenciler okuma ve yazmayı henüz öğrenme sürecinde oldukları için araştırmanın evrenine dâhil edilmemiştir. Örneklemin belirlenebilmesi için öncelikle Kırıkkale ili merkezinde bulunan ilkokullarda öğrenim gören öğrencilerin sayısı ile ilgili bilgi almak amacıyla Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile iletişime geçilmiştir. Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürlüğünden alınan bilgilere göre 2016-2017 eğitim öğretim yılında Kırıkkale ili merkezindeki ilkokul ve bu okulların ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıfında öğrenim gören öğrencilerle ilgili sayısal bilgiler Tablo 1 de verilmiştir. Tablo 1. 2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılında Kırıkkale İl Merkezindeki İlkokullardaki Öğrencilerin Sayısal Dağılımı Okul Türü Okul Sayısı Sınıf Düzeyi Öğrenci Sayısı 2. Sınıf 2581 İlkokul 39 3. Sınıf 2736 4. Sınıf 3702 Toplam 9019 Tablo 1 de yer alan bilgilere göre Kırıkkale il merkezindeki toplam 39 ilkokulda ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıfta öğrenim gören toplam 9019 öğrenci bulunmaktadır. Araştırmanın örnekleminin belirlenebilmesi için Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürlüğünden alınan bilgilere dayanılarak okullar, bulunduğu çevreye göre alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzey olarak sınıflandırılmıştır. Daha sonra öğrenci sayıları 120

Yasin Kuşdemir, Mehmet Katrancı & Fatih Arslan dikkate alınarak oranlı tabakalı örnekleme yöntemi kullanılmış ve her sosyo-ekonomik düzeyden seçkisiz yolla üçer okul belirlenmiştir. Örnekleme giren öğrencilere ilişkin bilgiler Tablo 2 de verilmiştir. Tablo 2. Örneklemde Yer Alan Öğrencilere Yönelik Bilgiler Değişken N % Cinsiyet Kız 641 49,4 Erkek 656 50,6 2. sınıf 443 34,2 Sınıf Düzeyi 3. sınıf 424 32,7 4. sınıf 430 33,1 Üst düzey 513 39,6 Sosyo-ekonomik Düzey Orta düzey 390 30,1 Alt düzey 394 30,3 Toplam 1297 100 Veri Toplama Araçları Öğrencilerin yazdıkları yazıların okunaklılığının değerlendirilmesinde Yıldız ve Ateş (2007) tarafından geliştirilen; dereceli puanlama anahtarı olarak hazırlanan Çok Boyutlu Okunaklılık Ölçeği kullanılmıştır. Analitik değerlendirme yaklaşımına uygun olarak hazırlanan bu ölçekte okunaklılık; eğim, boşluk, ebat, biçim ve çizgi takibi olmak üzere beş boyut üzerinden değerlendirilmektedir. Her boyut, ölçekte yer alan açıklamalar dikkate alınarak tamamen yeterli (3), kısmen yeterli (2) ve yeterli değil (1) şeklinde derecelendirilerek puanlanmaktadır. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 5, en yüksek puan ise 15 tir. Öğrencilerin yazdıkları yazıların okunaklılığı, ölçekten aldıkları toplam puan dikkate alınarak 5-8.3 puan arası okunaklı değil, 8.4-11.7 puan arası orta düzeyde okunaklı, 11.8-15 puan arası ise okunaklı olarak değerlendirilmiştir. Araştırmanın verilerini toplamak için öğrencilere dikte yoluyla ve yakın mesafeden bakarak yazdırmak üzere iki farklı hikâye edici metin kullanılmıştır. Metinler belirlenirken ilk olarak 6 metinden oluşan bir havuz oluşturulmuş, alan uzmanı dört kişi metinleri öğrenci düzeyi, dil ve anlatım özellikleri açısından incelemiştir. Uzmanlar tarafından uygun görülen iki metinden biri dikte edilerek, diğeri ise yakın mesafeden olmak kaydıyla öğrencilere yazdırılmıştır. Verilerin Toplanması ve Çözümlenmesi Araştırmanın verileri, 2016-2017 eğitim-öğretim yılı güz döneminde Ekim-Aralık ayları arasında Kırıkkale il merkezinde toplanmıştır. Öncelikle araştırmanın ilkokullarda uygulanabilmesi için Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürlüğünden ve Kırıkkale Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Etik Kurulu ndan gerekli izinler alınmıştır. Araştırma öncesinde örneklem grubundaki okulların yöneticileri ve öğretmenleri ile görüşülerek araştırmanın amacı ve uygulama süreci hakkında bilgi verilmiştir. Araştırmaya katılım için gönüllülük esası göz önünde bulundurulmuştur. Araştırmadan elde edilen verilerin analizi aşamasında, ilkokul öğrencilerinin yazdıkları yazıların okunaklılık puanının belirlenebilmesi için öncelikle öğrencilerin yazdıkları yazılar, 3 araştırmacı tarafından birbirinden bağımsız olarak Çok Boyutlu Okunaklılık Ölçeği ile puanlanmıştır. Puanlayıcılar arası uyumun belirlenebilmesi için Miles ve Huberman (1994) tarafından önerilen güvenirlik formülü (Güvenirlik= Görüş Birliği/(Görüş Birliği+Görüş Ayrılığı)x100) kullanılmıştır. Yapılan hesaplama sonucunda uyuşma yüzdesinin 0,91 olduğu belirlenmiştir. Hesaplanan değerin 0,70 değerinin üzerinde olması nedeniyle puanlayıcılar arası uyumun yeterli olduğu kabul edilmiştir. Daha sonra veriler bilgisayar ortamına aktarılarak her öğrenci için araştırmacılar tarafından verilen puanların ortalaması alınmış, öğrencilerin yakın mesafeden bakarak ve dikte ile yazdıkları yazıların okunaklılık puanlarına ulaşılmıştır. Analiz aşamasında kullanılacak istatistik testlerinin belirlenmesi için öncelikle öğrencilerin yazı okunaklılığı puanlarının normal dağılım gösterip göstermediği incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda öğrencilerin, hem bakarak hem de dikte ile yazma puanlarının normal dağılım gösterdiği belirlendiğinden verilerin analizinde parametrik istatistik testleri kullanılmıştır. 121

International Online Journal of Educational Sciences, 20188, 10 (3), 116-132 Öğrencilerin yazdıkları yazıların okunaklılık düzeyinin belirlenmesi için betimsel istatistik değerlerinden, öğrencilerin yazdıkları yazıların cinsiyete göre farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesi için de bağımsız gruplar için t-testinden yararlanılmıştır. Ayrıca öğrencilerin yazı okunaklılığının öğrenim gördükleri sınıf düzeyine ve okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyine göre değişip değişmediği tek yönlü ANOVA testi ile incelenmiştir. Yapılan tüm analizlerde bilgisayar destekli bir istatistik programı kullanılmıştır. Bulgular Araştırmaya katılan öğrencilerin dikteyle ve yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığı Çok Boyutlu Okunaklılık Ölçeği ile değerlendirilmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda elde edilen öğrencilerin dikteyle yazdıkları yazıların okunaklılığına ilişkin bulgular Tablo 3 te, yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığına ilişkin bulgular ise Tablo 4 te sunulmuştur. Tablo 3. Öğrencilerin Dikteyle Yazdıkları Yazıların Okunaklılık Puanları Boyut N X S Eğim 1297 2,20,504 Boşluk 1297 2,11,488 Ebat 1297 1,97,447 Biçim 1297 1,93,567 Çizgi Takibi 1297 1,54,584 Dikteyle Yazma Genel 1297 9,75 1,916 Tablo 3 te yer alan betimsel istatistik sonuçlarına göre araştırmaya katılan öğrencilerin dikteyle yazdıkları yazıların Eğim, Boşluk, Ebat ve Biçim alt boyutlarına yönelik puanlarının kısmen yeterli, Çizgi Takibi alt boyutuna yönelik puanlarının ise yeterli değil düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Dikteyle yazma genel puanının ise orta düzeyde okunaklı seviyesinde olduğu tespit edilmiştir. Bu bulguya göre araştırmaya katılan ilkokul öğrencilerinin dikteyle yazdıkları yazıların yeterince okunaklı olmadığı söylenebilir. Tablo 4. Öğrencilerin Yakın Mesafeden Bakarak Yazdıkları Yazıların Okunaklılık Puanları Boyut N X Eğim 1297 2,19,495 Boşluk 1297 2,04,482 Ebat 1297 1,94,455 Biçim 1297 1,80,555 Çizgi Takibi 1297 1,44,559 Bakarak Yazma Genel 1297 9,42 1,903 Tablo 4 te yer alan sonuçlar incelendiğinde, araştırmaya katılan öğrencilerin yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların Eğim, Boşluk, Ebat ve Biçim alt boyutlarına yönelik puanlarının kısmen yeterli, Çizgi Takibi alt boyutuna yönelik puanlarının ise yeterli değil düzeyinde olduğu görülmektedir. Yakın mesafeden bakarak yazma genel puanının ise orta düzeyde okunaklı seviyesinde olduğu belirlenmiştir. Bu bulguya göre araştırmaya katılan ilkokul öğrencilerinin yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların da dikteyle yazdıkları yazılar gibi yeterince okunaklı olmadığı belirtilebilir. Ayrıca dikteyle yazma ile yakın mesafeden bakarak yazma puanları karşılaştırıldığında ise tüm alt boyutlarda ve genel puanlarda az da olsa bir düşme olduğu görülmüştür. Buna göre öğrencilerin yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığının, dikteyle yazdıkları yazılara göre daha göre düşük olduğu da ifade edilebilir. Yazı örnekleri incelenen ilkokul öğrencilerinin dikte yoluyla yazdıkları yazıların cinsiyet değişkenine göre farklılık gösterip göstermediği bağımsız gruplar için t-testi ile incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar Tablo 5 te sunulmuştur. S 122

Yasin Kuşdemir, Mehmet Katrancı & Fatih Arslan Tablo 5. Öğrencilerin Dikteyle Yazdıkları Yazıların Okunaklılık Puanlarının Cinsiyete Göre t-testi Sonuçları *<,05 Boyut Cinsiyet N Eğim Kız 641 2,16,504 Erkek 656 2,24,500 Boşluk Kız 641 2,04,484 Ebat Biçim Çizgi Takibi Dikteyle Yazma Genel Erkek 656 2,17,484 Kız 641 1,89,433 Erkek 656 2,05,448 Kız 641 1,80,555 Erkek 656 2,04,553 Kız 641 1,44,543 Erkek 656 1,63,607 Kız 641 9,34 1,791 Erkek 656 10,14 1,952 X S Sd t P 1295-2,93,003* 1295-4,83,000* 1295-6,26,000* 1295-8,03,000* 1295-5,90,000* 1295-7,70,000* Tablo 5 te yer alan sonuçlar incelendiğinde öğrencilerin dikteyle yazdıkları yazılardan elde ettikleri okunaklılık puanlarının tüm alt boyutlarda ve dikteyle yazma genel puanında erkek öğrenciler lehine anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği görülmektedir. t puanları dikkate alındığında en yüksek farklılığın Biçim alt boyutunda, en düşük farklılığın ise Eğim alt boyutunda olduğu belirlenmiştir. Elde edilen bulgulara göre erkek öğrencilerin dikteyle yazdıkları yazıların okunaklılığının kız öğrencilerin yazdığı yazılardan daha iyi düzeyde olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan öğrencilerin yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların cinsiyet değişkenine göre farklılık gösterip göstermediği bağımsız gruplar için t-testi ile incelenmiş, sonuçlar Tablo 6 da gösterilmiştir. Tablo 6. Öğrencilerin Yakın Mesafeden Bakarak Yazdıkları Yazıların Okunaklılık Puanlarının Cinsiyete Göre t-testi Sonuçları Boyut Cinsiyet N S Sd t P *<,05 Eğim Kız 641 2,15,500 Erkek 656 2,23,488 Boşluk Kız 641 1,98,477 Ebat Biçim Çizgi Takibi Bakarak Yazma Genel Erkek 656 2,11,477 Kız 641 1,87,435 Erkek 656 2,00,465 Kız 641 1,67,518 Erkek 656 1,93,561 Kız 641 1,35,502 Erkek 656 1,53,596 Kız 641 9,02 1,750 Erkek 656 9,80 1,968 X 1295-3,07,002* 1295-4,87,000* 1295-5,18,000* 1295-8,50,000* 1295-5,91,000* 1295-7,53,000* Tablo 6 ya göre araştırmaya katılan öğrencilerin yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazılardan elde ettikleri okunaklılık puanları tüm alt boyutlarda ve bakarak yazma genel puanında erkek öğrenciler lehine anlamlı düzeyde farklılık göstermektedir. t puanları incelendiğinde dikteyle yazma puanlarında olduğu gibi yakın mesafeden bakarak yazma puanlarında da en yüksek farklılığın Biçim alt boyutunda, en düşük farklılığın ise Eğim alt boyutunda olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre erkek öğrencilerin bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığının kız öğrencilerin yazdığı yazılardan daha iyi düzeyde olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan öğrencilerin dikteyle yazdıkları yazıların okunaklılığının öğrenim görülen sınıf düzeyine göre farklılık gösterip göstermediği tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile analiz edilmiştir. Anlamlı 123

International Online Journal of Educational Sciences, 20188, 10 (3), 116-132 farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için varyansların homojenliği incelenmiş ve yapılan analiz sonucunda varyansların homojen dağıldığı belirlendiği için post-hoc testlerinden Scheffe testi kullanılmıştır. Ulaşılan betimsel istatistik sonuçları ve ANOVA testi sonuçları Tablo 7 de sunulmuştur. Tablo 7. Öğrencilerin Dikteyle Yazdıkları Yazıların Okunaklılık Puanlarının Sınıf Düzeyine Göre ANOVA Testi Sonuçları Sınıf Düzeyi Betimsel Analiz Sonuçları N X S Varyansın Kaynağı Kareler Toplamı Sd ANOVA Sonuçları Kareler Ortalaması 2. Sınıf 443 10,39 2,144 G. Arası 293,296 2 146,648 3. Sınıf 424 9,53 1,76 G. İçi 4467,300 1294 3,452 4. Sınıf 430 9,30 1,617 Toplam 4760,596 1296 Toplam 1297 9,75 1,916 *<,05 F P Fark 42,478,000* Tablo 7 deki sonuçlar incelendiğinde araştırmaya katılan öğrencilerin dikteyle yazdıkları yazılarda sınıf düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılık olduğu anlaşılmaktadır(f(2, 1294)= 42,47; p<,05). Sheffe testi sonucuna göre bu farklılığın ikinci ve üçüncü sınıflar; ikinci ve dördüncü sınıflar arasında olduğu belirlenmiştir. Betimsel istatistik sonuçları incelendiğinde sınıf düzeyi arttıkça yazı okunaklılığı puanının da düştüğü görülmektedir. Araştırmaya katılan öğrencilerin yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığının sınıf düzeyine göre farklılık gösterip göstermediği tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile incelenmiştir. Anlamlı farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için varyansların homojenliği incelenmiş ve yapılan analiz sonucunda varyansların homojen dağılmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle anlamlı farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için post-hoc testlerinden Dunnett s C testi kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda elde edilen betimsel istatistik sonuçları ve ANOVA testi sonuçları Tablo 8 de verilmiştir. Tablo 8. Öğrencilerin Yakın Mesafeden Bakarak Yazdıkları Yazıların Okunaklılık Puanlarının Sınıf Düzeyine Göre ANOVA Testi Sonuçları 2-3 2-4 Betimsel Analiz Sonuçları ANOVA Sonuçları Sınıf Düzeyi N X S Varyansın Kaynağı Kareler Toplamı Sd Kareler Ortalaması F P Fark 2. Sınıf 443 10,08 2,156 G. Arası 306,660 2 153,330 3. Sınıf 424 9,19 1,717 G. İçi 4390,803 1294 3,393 4. Sınıf 430 8,96 1,591 Toplam 4697,464 1296 Toplam 1297 9,42 1,903 *<,05 45,187,000* 2-3 2-4 Tablo 8 incelendiğinde yakın mesafeden bakarak yazılan yazılarda sınıf düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılık olduğu görülmektedir (F(2, 1294)= 45,187; p<,05). Dunnett s C testi sonucuna göre bu farklılık ikinci ve üçüncü sınıflar ile; ikinci ve dördüncü sınıflar arasındadır. Betimsel istatistik sonuçlarına göre dikteyle yazmayla olduğu gibi yakın mesafeden bakarak yazmada da sınıf düzeyi arttıkça yazı okunaklılığı puanının düşmektedir. Dikteyle yazma ve yakın mesafeden bakarak yazma puanlarının sınıf düzeyine göre karşılaştırılmasından elde edilen bulgular birlikte değerlendirildiğinde, ilkokul öğrencilerinin yazı okunaklılığının sınıf düzeyi arttıkça düştüğü yani yazılarında bozulma meydana geldiği anlaşılmaktadır. Yazı örneği alınan öğrencilerin dikteyle yazdıkları yazıların okunaklılığının, okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyine (SED) göre farklılık gösterip göstermediği tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda elde edilen sonuçlar Tablo 9 da verilmiştir. 124

Yasin Kuşdemir, Mehmet Katrancı & Fatih Arslan Tablo 9. Öğrencilerin Dikteyle Yazdıkları Yazıların Okunaklılık Puanlarının Sosyo-ekonomik Düzeye Göre ANOVA Testi Sonuçları Betimsel Analiz Sonuçları ANOVA Sonuçları SED N X S Varyansın Kaynağı Kareler Toplamı Sd Kareler Ortalaması F P Fark Üst Düzey 513 9,78 1,872 G. Arası 7,971 2 3,985 Orta Düzey 390 9,81 2,055 G. İçi 4752,625 1294 3,673 Alt Düzey 394 9,63 1,828 Toplam 4760,596 1296 1,085,338 - Toplam 1297 9,75 1,916 Tablo 9 daki bulgulara göre dikteyle yazılan yazıların okunaklılığının, okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyine göre anlamlı farklılık göstermediği anlaşılmaktadır (F(2, 1294)= 1,085; p>,05). Bu bulguya göre okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyinin, öğrencilerin dikteyle yazdıkları yazıların okunaklılığı üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığı belirtilebilir. Örneklemdeki ilkokul öğrencilerinin yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığının, okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyine göre farklılık gösterip göstermediği tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile incelenmiştir. Anlamlı farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için varyansların homojenliği incelenmiş ve yapılan analiz sonucunda varyansların homojen dağıldığı belirlendiği için post-hoc testlerinden Scheffe testi kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda elde edilen betimsel istatistik sonuçları ve ANOVA testi sonuçları Tablo 10 da sunulmuştur. Tablo 10. Öğrencilerin Yakın Mesafeden Bakarak Yazdıkları Yazıların Okunaklılık Puanlarının Sosyo-ekonomik Düzeye Göre ANOVA Testi Sonuçları Betimsel Analiz Sonuçları ANOVA Sonuçları SED N X S Varyansın Kaynağı Kareler Toplamı Sd Kareler Ortalaması F P Fark Üst Düzey 513 9,61 1,847 G. Arası 32,166 2 16,083 Orta Düzey 390 9,31 2,005 G. İçi 4665,298 1294 3,605 Alt Düzey 394 9,27 1,856 Toplam 4697,464 1296 4,461,012* 1-3 Toplam 1297 9,42 1,903 *<,05 Tablo 10 daki ANOVA testi sonucuna göre, araştırmaya katılan ilkokul öğrencilerinin yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığı, okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyine göre anlamlı farklılık göstermektedir (F(2, 1294)= 4,461; p<,05). Ortalama puanlar incelendiğinde, sosyo-ekonomik düzey düştükçe, ilkokul öğrencilerinin yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların puanının da düştüğü görülmektedir. Scheffe testi sonucunda anlamlı farklılığın üst sosyo-ekonomik düzeyde yer alan okullarda öğrenim gören öğrencilerle alt sosyo-ekonomik düzeyde yer alan okullarda öğrenim gören öğrenciler arasında olduğu belirlenmiştir. Buna göre okulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyinin, öğrencilerin bakarak yazdıkları yazıların okunaklılığı üzerinde etkili olduğu ifade edilebilir. Sonuçlar ve Tartışma Yazma, zihinde yapılandırılan düşünce ve anlamların dilin kurallarına uygun şekilde kâğıda/ekrana yerleştirilmesidir. Zihinsel ve fiziksel emek isteyen bir süreç olarak yazmada okunabilirlik, dilbilgisi kurallarına uygunluk, üslup, anlamlılık ve tutarlılık gibi şartlar mevcuttur. Okuryazar olan bireylerden beklenen, gelişim düzeyine uygun, anlamlı ve okunabilir metinler yazabilmesidir. Yazı öğrenme süreci sonunda ilkokul öğrencilerinin yaşına, gelişimine ve akranlarına uygun bir hızda, okunaklı, harflerin ebat ve biçimlerini doğru yapabilmesi ve imla kurallarını otomatik olarak uygulayabilmesi gerekmektedir. Bireyin yazı karakteri ilkokul 125

International Online Journal of Educational Sciences, 20188, 10 (3), 116-132 yıllarında oluşmaya başlamaktadır ve ilerleyen yıllarda bu karakterin değişmesi oldukça zordur. Bu araştırma ile ilkokul öğrencilerinin yazdıkları yazıların okunaklılık bakımından incelenerek mevcut durumun belirlenmesi amaçlanmıştır. İlkokul ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin bakarak ve dikte yoluyla yazdıkları yazı örnekleri incelenmiş ve eğim, boşluk, ebat, biçim ve çizgi takibi unsurları açısından değerlendirilmiştir. Araştırmaya katılan ilkokul öğrencilerinin dikteyle yazdıkları yazıların eğim, boşluk, ebat ve biçim özellikleri bakımından orta düzeyde olduğu; çizgi takibi açısından yetersiz olduğu belirlenmiştir. Yani öğrenciler yazı yazarken, yazıyı konumlandırmaları gereken çizgiyi takip ederek yazamamaktadırlar. Dikteyle yazılan yazılardan alınan toplam puan orta düzeyde okunaklı olarak tespit edilmiştir. Bu sonuç ile Kadıoğlu nun (2012) araştırmasında ulaşılan sonuç paralellik göstermektedir. Buna göre, öğrenciler, kalemin nasıl tutulacağını bilmemekte, harfleri kuralına uygun yazmama gibi nedenlerden dolayı, öğrencilerin el yazısı okunaklı olmamaktadır. Gültekin ve Güvey Aktay ın (2014) yaptığı araştırmada sınıf öğretmenleri ilk okuma yazma öğretiminde dikte çalışmalarının öğrencilere ses, harf ve hecelerin hatasız öğrenilmesi ve pekiştirilmesi; el ve göz koordinasyonunu geliştirmesi; okuma yazmayı olumlu etkilemesi; defter ve kalem kullanmayı öğrenme; okuma yazmada eksiklikleri belirlemeyi sağlama; göz sıçramasını geliştirmesi bakımından faydalı olduğunu belirtmişlerdir. Duran (2009) tarafından yapılan araştırmada ilkokullarda öğretmenlerin yazılı değerlendirme çalışmaları için dikte çalışması yapmayı tercih ettikleri gözlenmiştir. Erdoğan, Gülay ve Uzuner in (2017) yaptığı araştırmada da öğretmenlerin yazma güçlüğünü gidermek için dikte ile yazı yazdırmayı tercih ettikleri anlaşılmıştır. Bu sonuçlar göstermektedir ki dikte, yazma eğitiminde sıklıkla kullanılan bir tekniktir. Ancak öğrenciye dikte yoluyla yazı yazdırdıktan sonra yazının mutlaka kontrol edilmesi, hataların öğrenciye gösterilmesi ve düzeltilmesi gerekmektedir. Tartar (2013) tarafından yazma becerilerinin dikte ile geliştirilmesi amacıyla yapılan araştırmaya göre deneysel uygulama yapılan ilkokul dördüncü sınıf öğrencileri dikte çalışmaları sonrasında, harfleri yanlış birleştirme, harfin üst uzantısını yanlış yazma, harfler arasında uygun boşluk bırakmama, harfi eksik yazma, kelimeler arasında uygun boşluk bırakmama hatalarını azaltmışlardır. Sonuç olarak, dikte çalışmasının sadece değerlendirme amacıyla kullanılmasının yanında yazı becerilerini geliştirmek amacıyla kullanılabileceği önerilmektedir. İlkokul öğrencilerinin fiziksel gelişimleri ve kalem kavrama becerileri de dikkate alınarak dikte ile yazı yazdırmanın belirli ve makul aralıklarla yapılması tercih edilebilir. Örneklem grubunu oluşturan ilkokul öğrencilerinin yakın mesafeden bakarak yazdıkları yazıların eğim, boşluk, ebat ve biçim özelliklerine göre orta düzeyde olduğu; çizgi takibi açısından yetersiz olduğu anlaşılmıştır. Yakın mesafeden bakarak yazıların okunaklılık ile ilgili toplam puanı orta düzeydir. Sonuç olarak, araştırmaya katılan öğrencilerin bakarak yazdıkları yazılar da dikte edilerek yazdıkları yazılar gibi yeterince okunaklı değildir. Araştırmada ulaşılan bir başka sonuç ise erkek öğrencilerin dikteyle yazdıkları yazıların okunaklılık puanları eğim, boşluk, ebat ve biçim olarak ve toplam puan bakımından kız öğrencilerin yazılarına göre daha iyi durumdadır. Erkek öğrencilerin yazıları kızlara göre daha okunaklı olduğu sonucu elde edilmiştir. Graham, Berninger, Weintraub ve Schafer (1998) tarafından 1-9. sınıftaki 900 öğrencinin yazma hızı ve okunaklılığının incelediği araştırmada ise kızların erkeklerden daha hızlı ve okunaklı yazdıkları sonucuna ulaşılmıştır. Buna paralel olarak Suchita nın 2014 yılında 6-10 yaşındaki (1-4.sınıf) 249 çocukla yaptığı araştırmada erkeklerin kızlara kıyasla daha fazla el yazısı sorunu yaşadığı ortaya çıkmıştır. Araştırma sürecinde uygulanan el yazısı müdahale programı sonucunda okunaklı yazı yazamayan öğrencilerin kelime okunabilirliği, harf ve rakamların biçimindeki okunaklılık oranının %99 düzeyinde arttığı ve geliştiği gözlenmiştir. Araştırma sonuçlarının birbiri ile farklılık göstermesi örneklem gruplarının ve yazdırılan metinlerin özelliklerinden, veri toplama sürecindeki çeşitlilikten, yazı yazmaya ayrılan sürenin farklılık göstermesinden kaynaklanabilmektedir. İlkokul düzeyinde öğrencilerin yazı okunaklılığının gelişmesi için öncelikle sorunlu durumların erken belirlenmesinin önemli olduğuna inanılmaktadır. Yazma sorunları doğru tespit edilebilirse 126

Yasin Kuşdemir, Mehmet Katrancı & Fatih Arslan bunu geliştirme ve iyileştirmeye yönelik eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanması da kolay olacaktır. Bu araştırmada dikte yoluyla ve bakarak yazma toplam puanları sınıflara göre karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Sonuç olarak ilkokul öğrencilerinin yazı okunaklılığının sınıf düzeyi arttıkça düştüğü anlaşılmaktadır. İlkokul ikinci sınıf öğrencilerinin yazılarının dördüncü sınıf öğrencilerinin yazılarından daha okunaklı ve anlaşılabilir olduğu belirlenmiştir. Erden, Kurdoğlu ve Uslu nun (2002) yaptığı araştırmaya göre yazım hataları sınıf düzeylerine göre farklılık göstermektedir. Yıldız ve Ateş (2010) tarafından yapılan ilk okuma ve yazmayı farklı yöntemlerle öğrenen öğrencilerin bitişik eğik el yazılarını okunaklılık ve yazım hataları bakımından karşılaştırdıkları araştırmada, üçüncü sınıf öğrencilerinin yarısından fazlasının yazılarının okunaklı olmadığı tespit edilmiştir. İki farklı araştırmada benzer sonuçlara ulaşıldığı fark edilmektedir. Bu durumun henüz yazmayı öğrenme-geliştirme sürecinde olan ikinci sınıf öğrencilerinin bu beceriye daha fazla odaklanmış olmalarından kaynaklandığı düşünülebilir. Ek olarak üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin ise yazı yazma becerisini artık geliştirmiş olduklarından farklı akademik amaçlarla işlek ve hızlı yazdıkları ve bu sırada metin içeriğini oluşturmaya çalıştıkları; bu sebeple de okunaklılığa özen göstermedikleri belirtilebilir. Graham, Weintraub ve Berninger (1998), yazma stilleri, hız ve okunaklılık arasındaki ilişkiyi araştırdıkları çalışmalarında, dik temel yazı ve bitişik eğik el yazısı arasında okunaklılık açısından bir farklılık olmadığını belirlemişlerdir. Buna benzer olarak Bayat ın (2016) 8. sınıf öğrencilerinin el yazısı yazma becerilerini değerlendirdiği çalışmasında da dik temel yazı ve bitişik eğik el yazısı arasında okunaklılık bakımından bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Bazı durumlarda okunaksız yazmanın sebebi çocuğun alfabeyi sırasıyla ezbere bilmemesi ve çoğu harfi yazamaması da olabilmektedir. Yani çocuk harfleri okunaksız şekilde yazdığı için değil, harfleri hafızasından yazamadığı için de düşük puan almaktadır (Çınar Özdemir, 2006: 46). Öğrencilerin yazıları, devam ettikleri ilkokulun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik düzeyine göre de mukayese edilmiştir. Buna göre sosyo-ekonomik düzeyin öğrencilerin dikteyle yazdıkları yazıların okunaklılığı üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Fakat okulun bulunduğu çevrenin sosyoekonomik düzey düştükçe, öğrencilerin bakarak yazdıkları yazıların ortalama puanının da düştüğü sonucuna ulaşılmıştır. Aradaki bu farkın üst sosyo-ekonomik düzeydeki okullarda öğrenim gören öğrencilerle alt sosyoekonomik düzeydeki okullarda öğrenim gören öğrenciler arasında olduğu belirlenmiştir. Yapılan bu araştırmanın sonuçları doğrultusunda ilkokul öğrencilerinin yazı okunaklılığının geliştirilmesi için aşağıdaki öneriler sunulmuştur: İlkokullarda sınıf öğretmenleri tarafından yazı yazma çalışmalarına daha fazla zaman ayrılabilir. Özellikle birinci, ikinci ve üçüncü sınıflarda yazmaya özel zaman ayırmanın önemli olduğuna inanılmaktadır. Yazının fiziksel yönünü temsil eden okunaklılığı geliştirmek için birinci sınıftan sonraki sınıflarda da harflerin boyut, biçim, uzantı ve eğimlerine yönelik özel çalışmalara ağırlık verilmelidir. Sınıf öğretmenleri, yazma eğitimi esnasında bireysel farklılıkları dikkate almalı, bu süreçte esnek yapılandırılmış etkinliklere yer vermelidirler. Yazma becerisinin gelişimi ve yazma güçlüğüne yönelik olarak yapılacak farklı araştırmalarda cinsiyet değişkeninin etkisi derinlemesine incelenebilir. Sınıf öğretmenleri küçük sınıflardan itibaren okunaklı yazı yazamayan öğrencileri belirleyerek gözlemlemeli ileriye dönük olarak olası yazma güçlüğü sorununu tespit etmeye gayret etmelidirler. Araştırmacılar tarafından ilkokuldan başlayarak farklı eğitim kademelerindeki öğrencilerin yazma hatalarının belirlenmesinde kullanılabilecek standartlaştırılmış ölçme araçları geliştirebilir. Bu araştırma yazının sadece okunaklılık boyutuna odaklanmıştır. Gelecekte yapılacak araştırmalarda hem okunaklılık hem de içerik boyutunu birlikte ele alınarak farklı öğrenci gruplarıyla genel tarama araştırmaları gerçekleştirilebilir. 127

International Online Journal of Educational Sciences, 20188, 10 (3), 116-132 EXTENDED SUMMARY Purpose Writing is a linguistic ability which has emotional, physical and mental components. What is meant by the legibility of writing is that any texts written with paper-and-pencil are readable and understandable by both the person writing and the ones reading it. Legibility means that the letters are written as appropriate to their form and size characteristics, and the tails, lines, links and marks in individual letters are made correctly. In addition, that the spaces among words-sentences are sufficient and the tracking for lines is followed correctly is a requirement for legible writing. In this research, it has been aimed that the legibility dimension of writings which the second, third and fourth grade primary school students have produced are analyzed and assessed. The students have been enabled to write by means of dictation and by looking at close range. The legibility properties of these texts written have been analyzed according to the gender, class level and the socio-economic level of the environment in which the school is located. Method The research method has been established according to the descriptive survey model in compliance with the qualitative research methodology. The legibility dimension of writings produced by the primary school students have been dealt with, as based on their existing state. The second, third and fourth grade students who receive education in the primary schools located in the centre of Kırıkkale province constitute the target population of the study. There are totally 9019 students who still receive education at the second, third and fourth grade of the total 39 primary schools in the centre of Kırıkkale province. 1297 primary school students have been included in the sample group by using proportional stratified sampling method. In the assessment of the legibility of writings produced by the students, Multi-Dimensional Legibility Scale has been used. Legibility in the scale is assessed on the basis of five factors as inclination, space, dimension, form and line tracking. The students have been made two narrative texts determined by the help of specialist write by means of dictation and by looking at a close range. In order that the research is able to be carried out in the primary schools located in the centre of Kırıkkale province, all the necessary permissions have been asked and gained from Kırıkkale Provincial Directorate for National Education and Social and Human Sciences Ethics Committee of Kırıkkale University. Data have been gathered between the months October and December in the fall term of the academic year 2016-2017. Moreover, the basis of voluntariness for participating in the research has been taken into consideration. The writings made by the students participating in the research have been scored separately by the researchers, with the use of Multi-Dimensional Legibility Scale. Thereafter, these scores have been computerized, and the average of the scores given for each student by the researchers has been detected and the scores for legibility of the writings which students wrote by looking at close range and by means of dictation have been obtained. In all the analyses carried out, a computer-aided statistical program has been used. The legibility scores have been analyzed and compared according to the statistical program, as pursuant to the gender, class level and the socio-economic level of the school. Results It has been determined that inclination, space, dimension and form properties of the writings which the students produced by dictation are partially sufficient, but line tracking is insufficient. The general score for writing by dictation is in the mid-level legibility. It is understood that the writings which the primary school students included in the research have written by dictation is not legible enough. The result that the properties of inclination, space, dimension and form of the writings which the students produced by looking at a close range are partially sufficient, but line tracking is insufficient has been obtained. Furthermore, it has been determined that the general score for writing by looking at close range is in the level of mid-legible. In the writings which 128