İLAÇ VE ZEHİR BİLGİSİ. (YDÜ SHMYO Eczacılık Hizmetleri Programı) Prof. Dr. Şahan SAYGI, 2015 GİRİŞ



Benzer belgeler
ECZACILIK FAKÜLTESİ TOKSİKOLOJİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K

KLİNİK TOKSİKOLOJİ EĞİTİMİNİN ÖNEMİ. Prof. Dr. Arzu Denizbaşı

İÇİNDEKiLER. Önsöz...,... v BÖLÜM I. TOKSiKOLOJi'YE GiRiŞ

Lisans ve Lisanüstü Düzeyde Klinik Toksikoloji Eğitimi: Dokuz Eylül Üniversitesi Örneği

T.C SAĞLIK BAKANLIĞI MÜMİNE HATUN HASTANESİ

ASETOMİNOFEN ZEHİRLENMELERİ UZ. DR. MEHMET YİĞİT SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ HASEKİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ «

Zehirlenmelerde İlkyardım. Zehirlenmeler. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın Acil Tıp AD

Uzm. Dr. Müge GÜNALP ACİL TIP ANABİLİM DALI

Zehirlenmelerde Diyaliz Uygulamaları. Dr. Ali Rıza ODABAŞ İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi

8-Biyolojik İzleme. Volkan Dündar

Kimdir? Alkoller. Günlük yaşantımızdaki alkoller HİPOKRAT MÖ Doktor ne demektir? Doç Dr Özlem GÜNEYSEL Marmara Ü Acil Tıp AD

Toksisiteye Etki Eden Faktörler

ZEHİRLENMELERDE İLKYARDIM. DOÇ.DR. PERİHAN ERGİN ÖZCAN Anesteziyoloji A.D. Yoğun bakım B.D.

Farmasötik Toksikoloji

Giysilere bol miktarda bulaşmış olan metil alkolün deri yolu ile alınması da mümkündür.

9-ZEHİRLENMELERDE İLKYARDIM

TARIM ZEHİRLERİ. Yrd. Doç. Dr. Cem ERTAN İzmir Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı

FAZ II Enzimlerine bağlı genetik polimorfizmler - 1

EPİDEMİYOLOJİ ETANOL

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

Parasetamol ve Salisilat Zehirlenmeleri. Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Tıp Fak. Acil Tıp Ad

ALKOL ZEHİRLENMELERİ. Doç. Dr. Levent Avşaroğulları Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Kayseri

İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ. Amaç. Hastalık, yaralanma ya da cerrahi girişim sonrası ortaya çıkan ağrı ve diğer belirtileri ortadan kaldırmak

BİYOKONSANTRASYON, BİYOAKÜMÜLASYON, BİYOMAGNİFİKASYON

β Bloker ve Kalsiyum Kanal Bloker Zehirlenmeleri Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Tıp Fak. Acil Tıp Ad

RİSK DEĞERLENDİRMESİ

Alkol Aşırı Alımları Alkol Aşırı Alımları. Alkol Aşırı Alımları. Etanol. Etanol. Alkoller

HİDROJEN PEROKSİT, SAÇ BOYALARI ve KANSER

METANOL ZEHİRLENMESİNDE TANI VE TEDAVİ REHBERİ

1. ÜRÜN VE FİRMA TANITIMI KİMYASAL ADI SODYUM HİPOKLORİT KAPALI FORMULÜ NaOCl TİCARİ ADI HYPO

Farmakoloji IV (2 0 2)

Arş.Gör.Dr. Ahmet UZUNDURUKAN

TOKSİKOLOJİYE GİRİŞ -

İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri

Bölüm 1. Kimyasal / Malzeme ve Kurum / İş Sahibinin Tanıtımı

FARMAKOLOJİYE GİRİŞ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Renksiz, Kokusuz ve Tatsız Kimyasal Tehlike: Sarin

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ VE ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANABİLİM DALI ORTAK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru yanıt hayır olabilir mi?

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KLİNİK TOKSİKOLOJİ

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin

BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN KULLANIMINDA DİKKAT EDİLİCECEK HUSUSLAR

HİJYEN VE SANİTASYON

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. VERTİN 16 mg Tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM. Etkin madde: Betahistin dihidroklorür mg

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ

Bileşenler Kons%w/w EEC No Cas No Tehlike işareti Tehlike sınıflandırması Bordo Bulamacı Xn,N R20,R41,R50/53 Dolgu maddesi

FİBRO GEL YayınTarihi:

Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU

Özgeçmiş: Özellik yok Alışkanlıklar: Alkol, sigara, madde kullanımı yok

Alkol Zehirlenmeleri. Yrd. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD

Ağır Metal Toksisitesi ve Analizleri

Salisilat ile Zehirlenmeler. Dr. Kasım Öztürk

KISA ÜRÜN BĐLGĐSĐ. Kuru göz sendromunun semptomatik tedavisinde kullanılır.

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

METİL ALKOL ZEHİRLENMESİ. Doç. Dr. Selim Bozkurt Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Enjeksiyon çözeltisi Hemen hemen renksiz, berrak veya çok hafif opalesans çözelti.

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

KİDYFEN PEDİATRİK SÜSPANSİYON

Doz Birimleri. SI birim sisteminde doz birimi Gray dir.

Madde/Müstahzar Adı : POLIROAD SU BAZLI YOL ÇİZGİ BOYASI Hazırlama Tarihi : Yeni Düzenleme Tarihi : - Kaçıncı Düzenleme Olduğu : 00

1.3. Firmanın Tanıtımı: HEKTAŞ TİC. T.A.Ş G.O. S.B. İhsan Dede Cad Sok Gebze / KOCAELİ Acil durum Telefonu:

EXELDERM KREM KISA ÜRÜN BİLGİLERİ. : % 1 Sulkonazol nitrat

İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ HAFTA

METİL ALKOL ZEHİRLENMESİ. 3. ACİL TIP OKULU (ATOK) ACİLDE KLİNİK TOKSİKOLOJİ Haziran 2012 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 20 Mayıs Amfisi İZMİR

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

GÜZ DÖNEMİ ECZ 405 FARMASÖTİK KİMYA III PAZARTESİ 10:00, 12:00, DERSLİK: Z11

Bölüm 1. Kimyasal / Malzeme ve Kurum / İş Sahibinin Tanıtımı

HACCP. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Toksikolojik Tarama Testleri. Doç.Dr. Cemil Kavalcı Başkent ÜTF Acil Tıp AD Ankara

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. TIBBİ FARMASÖTİK ÜRÜNÜN ADI VICKS VapoSyrup Ekspektoran Şurup 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF TERKİBİ

ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Önemi

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü,

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. PROCTO-GLYVENOL Supozituvar

16 yaş altı hastalarda viral grip/ soğuk algınlığı veya suçiçeği durumlarında hekime danışılmadan kullanılmamalıdır.

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

YÜKSEK İRTİFA VE AKCİĞERLER

3 )Peroksitlerle deney yapılırken aşağıdakilerden hangisi yapılmamalıdır?

Tabletler çiğnenmeden yeterli miktarda sıvı, örneğin bir bardak su ile yutulmalıdır.

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları. Dr. K.Necdet Öngen

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler.

GÜVENLİK BİLGİ FORMU ASETİK ASİT CAS NO: EC NO : R:10-35 S: /37/39-45

Kurşun ile Zehirlenmeler

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. DEBRİDAT FORT tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir?

GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR

1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ

Dağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır.

İşyerinde oluşan hastalığa neden olan, sağlık ve

PROCTOLOG hemoroid krizleri sırasında ağrılı ve kaşıntılı anal semptomların ve fissürlerin semptomatik tedavisinde endikedir.

4. BÖLÜM EGZERSİZ VE TOPARLANMA

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

SİGARANIN ZARARLARI VE İÇİNDEKİ ZARARLI MADDELER

GÜVENLİK BİLGİ FORMU DEMİR-3-KLORÜR SOLÜSYON GBF NO : TARİH : EYLÜL 98 CAS NO: ) KİMYASAL MADDE VEYA ÜRÜNÜN VE FİRMANIN TANIMI

MADDE BAĞIMLILIĞI SEMİNERİ (SİGARA, ALKOL KULLANIMI VE KORUNMA YOLLARI) SELÇUK ÖZTÜRK PSİKOLOJİK DANIŞMAN ve REHBER ÖĞRETMEN

Transkript:

İLAÇ VE ZEHİR BİLGİSİ (YDÜ SHMYO Eczacılık Hizmetleri Programı) Prof. Dr. Şahan SAYGI, 2015 GİRİŞ Toksikoloji zehir bilimi demektir. Toksikoloji interdisipliner bir bilim alanıdır.zehir, yaşayan canlı sistem üzerine zararlı etki yapan her türlü maddedir. Zehirler doğal olarak bulunan bitki alkaloidlerinden sentetik olarak üretilen sinir gazlarına kadar çeşitlilik gösterirler. Toksikoloji kelimesi toxicon dan türemiştir. Toxicon: Zehirli karışım içine ok başının batırılarak okun av hayvanına saplanması sonucu hayvanın hareketsiz kalmasına yönelik bir işlemdir. MÖ 1500 yıllarında Eber Papirüsleri nde zehirler üzerinde çalışmalar yapıldığı belirtilmektedir. Antik Mısırlılar ın şeftali çekirdeğinden prussik asid i distilasyonla ayırabildikleri, Hintlilerin arsenik, akonit ve opiyumu bildikleri, Antik Çinlilerin akoniti ok zehiri olarak kullandıkları belirtilmektedir. MÖ 400 yıllarında Hipokrat ın yazılı eserlerinde eski Yunanlıların zehirler, zehirlenmeler, zehirlenmelerin tedavisinde absorpsiyonun etkisi gibi toksikoloji prensiplerinden bahsetmektedir. Pontus Kralı Mithridates IV, (Mithridatum adlı 50 karışımdan oluşan antidotu hazırlamış), MS 50 li yıllarda Yunanlı hekim Dioscorides Materia Medica adlı eserinde zehirleri; hayvansal, bitkisel ve mineral kaynaklı olarak sınıflandırmış, zehirlenmelerin tedavisinde emetik ilaç kullanmanın önemini belirlemiştir. Ünlü düşünür Sokrates, ölüme mahkum edildiği zaman MÖ 399 yılında baldıran zehiri (coniin) içerek intihar etmiştir. Orta çağda İtalya da zehirleme bir sanat halini almıştır. 17. asırda yaşamış olan Bayan Toffana, kurtulunmak istenen eş ve rakipler için özel arsenik içeren kozmetikler hazırlayarak ünlenmiştir. İsviçreli hekim Paracelsus (1493-1541) Bütün maddeler zehirdir. Zehir olmayan hiçbir madde yoktur. Zehirle ilacı bir birinden ayıran onun dozudur diyerek ilk defa toksikolojik tanımı yapmıştır. İspanyol bilim adamı Orfila (1787-1853) modern toksikolojinin kurucusu olarak bilinir. Adli tıp, analitik ve adli toksikolojinin önemini vurgulamış, şüpheli ölümlerin aydınlatılmasında postmortem kimyasal madde analizini ilk defa metodlarıyla ortaya koymuştur. 20. asırda toksik ve terapötik maddelerin etki mekanizmaları araştırılırken, antidot kavramı da

yaygınlaşmıştır. Günümüzde sentetik olarak 100.000 den fazla kimyasal madde ile iç içe yaşamaktayız. TOKSİKOLOJİNİN BÖLÜMLERİ Analitik Toksikoloji Klinik Toksikoloji Adli Toksikoloji Endüstriyel Toksikoloji Çevre Toksikolojisi ZEHİRLENME NEDENLERİ İstemli / bilinçli oral maruziyet İşyeri maruziyeti Çevresel Kazaen, suikast veya intihar amaçlı TOKSİK MADDELERİN SINIFLANDIRILMASI İlaçlar Besin katkı maddeleri Pestisitler Endüstriyel kimyasallar

Çevre kirleticileri Doğal toksinler Evde kullanılan maddeler TOKSİKOLOJİ TERİMLERİ TOKSİKOLOJİ: Kimyasallar ile biyolojik sistemler arasındaki etkileşmeler, Ortaya çıkan semptomlar, Etki mekanizmaları, Zehirlenmelerin tedavisi ve Zehirlenmeye neden olan maddelerin analizi ile ilgilenen bilim dalıdır. TOKSİKOLOG: Zehirlerle ilgili araştırma yapan kişidir. ZEHİR: Biyolojik sistemler üzerine zararlı etkileri olan her türlü maddedir. Hiçbir madde yoktur ki zehir etkisi göstermesin. Ancak zehir ile zehir olmayan arasındaki fark o maddeye ait doz ve vücuda giriş yoludur. TOKSİN: Patolojik bakteriler, hayvan veya bitkilere ait zehirli ürünlerdir. EKZOTOKSİN: Bakteriler tarafından üretilen toksindir. MİKOTOKSİN: Mantarlar tarafından ortama salınan zehirli maddelerdir. Örneğin Aflatoksinler. TOKSİKOKİNETİK: Toksik bileşiklerin absorpsiyonundan sonra biyotransformasyonları, dağılımı ve atılımlarını inceleyen bilim dalıdır. Farmakokinetik ile eş anlamlıdır. Ancak, farmakokinetik çalışmalar ilaçlarla sınırlıdır. İNTOKSİKASYON: Zehirlenme. Klinik semptomlarla ortaya çıkan patolojik süreçtir. ZENOBİYOTİK (Xenobiotic): Çevre kirlenmesinde önemli rol oynayan ve canlı organizmaya girdiklerinde zararlı etkiler oluşturan, endüstride, tarımda ve evlerde yaygın olarak kullanılan;

yiyecek, içecek ve giyeceklere bulaştığında insanda akut ve kronik zehirlenmelere neden olabilen maddelerin ortak adıdır. ANTİDOT: Zehirlenme etkenlerinin canlı bünyesinde yapacağı zararlı etkileri ortadan kaldırabilen spesifik maddelere denir. ADLİ TOKSİKOLOJİ: Zehir etkisi gösteren maddelerin zehirlenme, ölüm veya yaralanma olaylarının yanı sıra fizyolojik davranış bozukluklarına olan etkilerini araştıran ve analiz sonuçlarını adli açıdan değerlendiren disiplinler arası bir bilim dalıdır. ANALİTİK TOKSİKOLOJİ: Canlı organizmaya zarar veren kimyasal maddelerin doku ve vücut sıvılarından izolasyonları, tanımlanmaları, nicel ve nitel analizleri için gerekli yöntemleri araştıran ve geliştiren bilim dalıdır. ÇEVRE TOKSİKOLOJİSİ: Zenobiyotiklerin sadece mikroorganizma, bitki ve hayvanlardan oluşan ekosistem üzerindeki etkilerini inceleyen bilim dalıdır. ASİT YAĞMURU: Asitlik derecesi (ph'sı )5 in altında olan yağmurdur. AKUT ETKİ: Toksik bir maddeye tek veya kısa süreli (24 saati aşmayan süre ile) tekrarlayan bir maruziyetin sonucu ortaya çıkan etkidir. KRONİK ETKİ: Bir ilaç veya zenobiyotiğe uzun süre (3 aydan fazla veya yaşam boyu) maruziyet sonucunda ortaya çıkan istenmeyen etkidir. PESTİSİT: Zararlı bitkisel veya hayvansal canlıları yok etmek, azaltmak veya uzaklaştırmak amacıyla kullanılan maddelerdir. Hedef alınan canlı türüne göre adlandırılırlar. BESİN ZİNCİRİ: Bir organizmadan diğer bir organizmaya ardışık besin maddelerinin geçmesidir. Zehirli maddelerle kontamine gıdaların (ağır metal, pestisit kalıntıları ve hormon içeren bitkisel veya hayvansal ürünler) tüketilmesiyle canlıların besin zinciri içinde zehirli maddeye maruz kalması olayı söz konusu olabilmektedir. BİYOAKTİVASYON (Metabolik aktivasyon): Bir ksenobiyotiğin biyotransformasyon sonucunda ana bileşikten daha aktif metaboliti haline dönmesidir. Örneğin biyotransformasyon sonucu; Kodein Morfine, Metanol Formaldehide, Formaldehid Formik aside dönüşür.

BİYOAKÜMÜLASYON: Bir organizmaya solunum, yeme veya içme sonucu giren maddenin yoğunlaşarak birikmesidir. BİYOLOJİK YARI ÖMÜR: Kimyasal veya radyoaktif bir maddenin yarısının vücuttan atılması için gerekli zamandır. BİYOMARKER: 1. Bir biyolojik sistemdeki olay veya koşulları bildiren gösterge. Maruziyet, etki veya etkilenme derecesi ölçülerek elde edilir. 2. Biyolojik sistemlerde, bir zenobiyotiğe maruz kalma veya bir doku hasarı nedeniyle ortaya çıkan belirtilerin mekanizmalarının işleyiş şekillerini ifade eden kavramdır. BİYOTRANSFORMASYON: Bir dizi biyolojik olaylar sonrasında bir kimyasal maddenin bir şekilden başka bir şekle dönüşmesi. Metabolik dönüşüm veya metabolizma olarak da tanımlanmakla birlikte, metabolizma toksikokinetiğin diğer fazlarını da içermektedir. DEKONTAMİNASYON: Yiyecek, giysi, iş ortamı, laboratuvar ortamı veya doğal çevrede bulunan toksik bir maddenin, nötralizasyon ve eliminasyon gibi değişik yöntemlerle zararsız hale getirilmesi işlemidir. DETOKSİFİKASYON: Zehirsizleştirmedir. DOPİNG: Fiziksel ve fizyolojik olarak yorgunluğun geciktirilmesi, antrenmanlara dayanıklılık ve performansın artırılması, performansı bozan heyecan ve endişenin önlenmesi, diğer ilaçların teşhisinin saklanması (maskelenmesi), daha iyi bir yarışma moralinin sağlanması ve sosyal nedenlerle madde kullanımıdır. Doping, doping maddeleri alımı veya doping yöntemleri uygulanmak suretiyle gerçekleştirilir. AĞIR METAL: Atomik kütlesi büyük ve canlı organizma için toksik etkileri olan Pb, Hg, Cd, As gibi metallerin genel adıdır. ESER ELEMENTLER: Zn, Mn, Cu gibi canlı dokuda çok az miktarda bulunan, eksiklikleri büyüme, gelişme gibi fizyolojik ve biyolojik işlemlerin bozulmasına neden olan, bu nedenle yaşam için vazgeçilmez olan elementlerdir. EN DÜŞÜK ETKİLİ DOZ (Lowest Effect Level : LOEL): Deney hayvanlarında değişik seri dozlarla yapılan çalışmalarda saptanan en düşük etkili dozdur.

EŞİK DOZ: Toksik veya tedavi edici bir etkinin başlaması için gereken en küçük doz veya konsantrasyondur. EŞİK LİMİT DEĞER (Treshold Limit value: TLV): İş yeri ortamındaki solunan havada hiçbir yan etkiye neden olmayan madde konsantrasyonu. Hesaplanan 7-8 saat/gün, 40 saat/hafta üzerinden maruz kalınmasına izin verilen en büyük değerdir. YARILANMA ÖMRÜ: Bir ilacın veya radyoaktif bir maddenin ölçülen konsantrasyonunun yarıya inmesi için gereken süredir. LETAL: Öldürücü demektir. MİNİMUM ÖLDÜRÜCÜ DOZ (Minimum Lethal Dose: MLD): Bir grup deney hayvanını öldürmek için yeterli en düşük dozdur. MARUZİYET SÜRESİNE GÖRE ZEHİRLENMELERİN SINIFLANDIRILMASI 1. Akut Zehirlenme : 24 saati aşmayan süreyle, genellikle tek veya kısa aralıklı yüksek dozda maruziyet 2. Subakut Zehirlenme : 2 hafta, orta derecede tekrarlayan dozlara maruziyet 3. Subkronik Zehirlenme : 3 ay, orta derecede tekrarlayan dozlara maruziyet 4. Kronik Zehirlenme: 3 aydan fazla veya ömür boyu, düşük dozlarda devamlı maruziyet sonucunda semptomların ortaya çıkmasıdır. Zehire maruziyet şekilleri istem dışı, isteyerek, eğlenmek amacıyla, çocuk suistimali veya kasıtlı öldürmeye teşebbüs şeklinde olabilir. Maruziyet yolları ve yüzde sıklığı bakımından oral yol en sık görülenidir (%79). Bunu deri (%7), Göz (%6) İnhalasyon (%5) yolu izler.

Böcek sokması ve ısırıkları (%3) Paranteral enjeksiyonlar ise (%0.3) bu sıralamada en son sıraları alırlar. Zehirlenme olgularının ilk sırasını farmasötik preparatlar almakta, bunların da başında analjezik bir ilaç olan asetaminofen (parasetamol) gelmektedir. Akut zehirlenmelere bağlı ölümlerde ilk sırayı analjezikler almakta, bunu sırasıyla trisiklik antidepresanlar, sedatif / hipnotik / psikotikler ve stimulanlar izlemektedir. ÇOCUKLAR İÇİN NON-TOKSİK ÜRÜNLER Tükenmez kalem içi Balmumu ve parafinden yapılı mumlar Tebeşir 3 adetten az sigara izmariti Deodorantlar Krayonlar (mum boyalar) Oje Kurşun kalem Diş macunu Banyo köpüğü Sulu boya AKUT ZEHİRLENMELERDE SEMPTOMLARIN OLUŞMADIĞI DURUMLAR Antikolinerjik özelliği olan bir maddenin oral alınması sonucu absorpsiyon önemli ölçüde gecikir veya absorpsiyon süresi uzayabilir. Antikolinerjik etki sonucu gastrointestinal hareketler yavaşlar, absorpsiyona uğrayan madde miktarı artar, sonuç olarak semptom gelişmesi geç ve etki süresi uzun olur. Bu maddelere örnek olarak antihistaminikler, belladon alkaloidleri, difenoksilat ve atropin kombinasyonu (Lomotil), fenotiyazinler, siklik

antidepresanlar gösterilebilir. Benzer şekilde salisilatlar, alkol, barbitüratlar, demir ve opiyatlar da gastrik boşalma zamanını geciktirirler. ORAL ZEHIRLENMELERDE DEKONTAMİNASYON Oral zehirlenmelerde dekontaminasyon kusturma, midenin gastrik lavaj ile boşaltılması, aktif kömür verilmesi, katartik uygulama veya total barsak irrigasyonu ile sağlanır. Sayılan bu dekontaminasyon yöntemlerinden biri veya birkaçı, o anda zehirin bulunduğu gastrointestinal bölgeye göre seçilerek uygulanır. SOLUNUM YOLU İLE ZEHIRLENMELERDE DEKONTAMİNASYON İlk müdahale edecek sağlık personelinin bu ortamda kontaminasyona karşı kendilerini bilinçli bir şekilde korumaları gerekir. Zehirli gazlar, toksik madde buharları veya dumanlardan etkilenen kazazedelerin süratle bu ortamdan uzaklaştırılmaları, üzerlerindeki giysilerin tamamen çıkartılarak kazazedenin toksik maddeye maruziyetlerinin önlenmesi, %100 oksijen verilmesi Solunum yolu ödemi açısından hasta gözlem altında tutulmalı, semptomatik hastaların kan gazları, göğüs filmi ve biyokimyasal kan analizleri gibi laboratuvar tetkikleri yaptırılmalıdır. Karbonmonoksid veya siyanür gibi potansiyel toksik maddeler ile olan zehirlenmelerde laboratuvar analiz sonuçları beklenmeksizin tedaviye mutlaka başlanmalıdır. CİLT YOLU İLE ZEHIRLENMELERDE DEKONTAMİNASYON Dekontaminasyonu yapacak personelin mutlaka koruyucu eldiven, maske, önlük ve galoş giymesi gerekir.

Kontamine giysiler, kontak lensler ve takılar süratle çıkarılarak özel bir plastik torbaya konulmalıdır. Saçlar, tırnaklar, göbek çukuru ve apış arası dahil olmak üzere tüm cilt nazik bir şekilde defalarca su ile en az 30 dakika yıkanıp durulanmalıdır. Bu yıkama işlemi tazyikli akan duş altında yapılmamalı, Dekontaminasyon sonucu akan suyun hiçbir zaman kanalizasyona verilmemeli, özel toplama kaplarında biriktirilmeli, sonra da usulüne uygun şekilde atılmalıdır. GÖZ YOLU İLE ZEHIRLENMELERDE DEKONTAMİNASYON Varsa lensler çıkarılarak göz kapakları açık en az 15-20 dakika özel bir solüsyon veya su ile irrigasyon yapılarak dekontaminasyon sağlanır. İrrigasyon, 1000 ml plastik torba içindeki %0.9 serum fizyolojik ile ve bu torbaya i.v. sonda seti monte edilerek, hastanın göz pınarlarına doğrudan verilerek yapılabilir. Bu işlem sırasında hastanın gözlerini düzenli bir şekilde kırpması şarttır. İrrigasyon yapımını zorlaştıran göz ağrısı varsa bir topikal anestezik ilaç uygulanabilir. Hastanın gözlerini ovuşturmasına ise hiçbir zaman müsaade edilmemelidir. ETİL ALKOL ZEHİRLENMESİ Alkol santral sinir sisteminde aktiviteyi azaltıcı etki ortaya çıkarır. Alkolden zehirlenen kişide kas tonüsü ve hassas motor koordinasyon kaybı görülür Göze etkileri: Göz pırıltılı, pupillerin ışığa duyarlığı yavaşlamıştır. Yüksek dozlarda ise pupiller kısılmıştır.

Zehirleyici Dozlarda Alkol: Kalp atım hızını, Kan basıncını ve solunum hızını azaltır, Refleks cevapların azalmasına bağlı da reaksiyon zamanını uzatır. Cilde etkisi: Cilde dokunulduğunda serin olmasına rağmen kişi kendini sıcak hisseder, Aşırı terleme de söz konusu olabilir. Kan Alkol Konsantrasyonuna bağlı spesifik etkiler: Alkol zehirlenmesine bağlı etkiler kişiler arasında farklılıklar gösterebilir. Aşağıda sayılacak etkilerden bazıları alkolün daha düşük konsantrasyonlarında bile ortaya çıkabilir. Alkole bağlı ölüm bazı kişilerde aşağıda verilen değerlerin altında da meydana gelebilir. 20-30 mg/dl kan alkol konsantrasyonu Hiçbir koordinasyon kaybının olmaması, hafif öfori ve utanma duygusunun kaybolması. Depresan etki bariz değildir. 40-60 mg/dl kan alkol konsantrasyonu Kendini iyi hissetme, gevşeme,sıcaklık hissetme.öfori. Hafıza ve dikkat kaybının başlamasına bağlı bazı minör belirtiler. 70-90 mg/dl kan alkol konsantrasyonu Dengede, konuşma, görme, reaksiyon zamanında ve işitmede hafif kayıplar. Öfori. Hafıza, dikkat ve kendi kendini kontrol edebilme yetisinde kayıplar. 100-125 mg/dl kan alkol konsantrasyonu Belirgin motor koordinasyon ve doğru karar verebilme yetisinde kayıplar. Konuşurken dil şürçmesi, denge, görme, reaksiyon zamanı ve işitmede belirgin kayıplar. Öfori.

Türkiye de trafikte yasal alkol limiti 50 mg/dl dir. 130-150 mg/dl kan alkol konsantrasyonu Motor fonksiyonlarda büyük kayıplar, fiziksel kontrol kaybı. Bulanık görme, dengede büyük kayıplar. Öfori kaybolmaya başlar ve disfori belirginleşmeye başlar. 160-200 mg/dl kan alkol konsantrasyonu Disfori (anksiete ve huzursuzluk) predominant, mide bulantısı söz konusu olabilir. 250 mg/dl kan alkol konsantrasyonu Başkasının yardımı ile yürüyebilme, total mental konfüzyon. Disfori ile birlikte mide bulantısı ve kusma. 300 mg/dl kan alkol konsantrasyonu Bilinç kaybı. 400 mg/dl kan alkol konsantrasyonu Komanın şekillenmesi, büyük olasılıkla solunum durmasına bağlı ölüm. METİL ALKOL ZEHİRLENMESİ Metanol (Metil alkol), Cam silecek suları, Antifriz, Boya sökücüler ve Fotokopi solventleri, gibi pek çok ticari ürün içinde bulunur. Bir başka kaynak da kaçak üretilen içkiler ve kolonyalardır. Metanol hızla absorbe olur, vücut sıvılarında dağılır. Oral alımdan 30-90 dk sonra kanda pik seviyesine ulaşır. Etanol mevcut değilse, değişmeden idrarla atılan metanol miktarı verilen dozun %2-5 idir. Çok az bir miktar da solunum havası ile atılır. Düşük dozlarda kandan eliminasyon yarılanma ömrü 2-3 saattir. Kan düzeyi 300 mg /dl civarında ise metabolik enzim sature olacağından eliminasyon yarılanma ömrü 27 saat, Etanol terapisi sırasında da 30-52 saat olabilir.

Her ne kadar metanol kan düzeyi ile toksisite arasında korelasyon yoksa da, < 20 mg/dl genellikle asemptomatik; > 50 mg/dl asidotik; >100 mg/dl görme ile ilgili semptomlar; > 150 mg/dl muhtemel ölüm ortaya çıkar. Etanol ile alınmayan 30-240 ml metanol veya yaklaşık 1 g/kg doz potansiyel fatal olabilmektedir. Ancak 30-60 ml fatal olabilirken 500-600ml absolü metanol maruziyetinden iyileşme de görülebilmektedir. Kayıtlara geçen en düşük ölümcül doz 15 ml %40 lık metanol ve toksik doz da 4 ml dir. Tedavi edilmeyen 80 mg/dl doz letal kabul edilir. Kalıcı körlük yapan minimal doz ise bilinmemektedir. Fatal (ölümcül) period: Genelde 24-36 saat olup, 3-4 güne kadar da gecikebilir. Zehirlenme Belirtileri, Semptomlar ve Toksisite Mekanizması: Metanol toksisitesinin mekanizması tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak saptanan lezyonların metanolün ve metabolitlerinin direkt toksik etkilerinden olabileceği gibi, Asidoz ve hipoksiye bağlı sekonder etkiler de olabileceği ifade edilmektedir. Metanol hepatik alkol dehidrogenaz enzimleri tarafından formaldehid ve formik aside metabolize edilir. Kanda yüksek oranda formaldehid görülmez. Toksik etkinin yüksek düzeydeki formik asidden kaynaklandığı sanılmaktadır Metanol zehirlenmesinde anatomik seçiciliğin nedeni de bilinmemektedir. Metanolün toksik etkileri: Metanole bağlı görme kaybının (körlük) formik asit birikiminden kaynaklandığı sanılmaktadır. Yüksek dozda metanol alındığında vücutta sistemik asidoz meydana gelerek ölüme neden olur. Metanol zehirlenmesine bağlı görme problemlerinin ortaya çıkışı ani olur. Eğer görme bozuklukları geri dönecekse bu ilk 6 gün içinde olur. Tam iyileşen hastalarda pupiller reaksiyonda azalma kalıcıdır. Görme bozukluklarını terleme, subnormal temperatür, delirium, konvülziyonlar, bradikardi izler. Ölmek üzere olan hastada solunum yavaş, yüzeyel ve fish mouth denen ağız yapısı görülür. Körlüğü bilinç kaybı, koma ve solunum dolaşım yetmezliğini takiben ölüm izler. Delirium ve koma 2-3 gün sürebilir. Metanolden kaynaklanan komanın ortaya çıkması ve etki süresi, etanoldekine göre daha yavaş ve uzundur.

Etanole bağlı sarhoşluktan çıkış oldukca yaygın iken, metanol zehirlenme olguları genelde ölümle sonuçlanır. Metabolik asidozda (arteryel ph< 7.25; bikarbonat < 15 meq/l) sodyum bikarbonat verilir. Antidot olarak etanol veya 4-metil pirazol (Fomepizole) verilir. Etanolün metanole göre hepatik alkol dehidrogenazlara afinitesi 10-20 defa daha fazladır. IV etanol tedavisi ile birlikte hemodiyaliz, intoksikasyonun başlangıcı ile ilgili hikayenin alınamadığı, metanole bağlı semptomların geliştiği, 30 ml (0.4 ml/kg) veya daha fazla metanol maruziyeti hikayesi, Metanol alımına bağlı metabolik asidoz artışı, Metanol kan düzeyinin 20 mg/dl ve üstü olduğu durumlarda uygulanmalıdır. Bazı kaynaklar bu tedavinin 10 mg/kg kan metanol düzeyine inilene kadar devam edilmesini önermektedir. Bir başka alkol metabolize edici enzim inhibitörü 4-metilpirazol (Fomepizole)dür. Bu madde 1997 yılından beri metanol ve glikoller ile meydana gelen zehirlenmelerde antidot olarak kullanılmaktadır.