EROL KAYA, Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi. Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim Bilimi dalında Türkiye de Yerel Yönetimler ve Reform Çalışmaları konulu tezini hazırlayarak yüksek lisansını tamamladı. Pendik te esnaflık ve bir dönem Pendik Spor Kulübü Başkanlığı yaptı. 1994 2009 yılları arasında üç dönem İstanbul-Pendik Belediye Başkanlığı; altı yıl Uluslararası Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) Kurucu Başkanlığı yaptı. 2009 2011 yılları arasında Başbakan Başmüşavirliği görevinde bulundu. 24., 25. ve 26. dönem İstanbul Milletvekilliği, T.B.M.M. Çevre Komisyonu Başkanlığı ve T.B.M.M. Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanlığı görevlerinde bulundu. Hâlen AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ve T.B.M.M. 26. dönem İstanbul Milletvekilliği görevlerini sürdürmektedir. Kaya, evli ve üç çocuk babasıdır. Yayımlanmış kitapları şunlardır: Belediyelerde Toplam Kalite Yönetimi Muhafazakâr Demokraside Yerel Yönetim Vizyonu Yerel Kalkınma Yönetimi Modern Kent Yönetimi Kurum Yönetiminden Kent Yönetimine EROL KAYA
İŞARET YAYINLARI: 202 Araştırma - İnceleme Eserin Adı ve Yazarı KENTLEŞME VE KENTLİLEŞME Erol Kaya 1. Baskı: İstanbul, 2017 Erol Kaya - İşaret Yayınları Yayın Yönetmeni Dr. İsmet Uçma Yayın Koordinatörü Mehmet Ali Uçma Editör Hulusi Şentürk Son Okuma Hüseyin Altuntaş Mizanpaj DBY Ajans Kapak Tasarımı Yunus Karaaslan Baskı-Cilt Şenyıldız Yay. Matbaacılık Ltd. Şti. Gümüşsuyu Cad. Işık Sanayi Sitesi No: 19/102 Topkapı / İstanbul Tel: 0212 483 47 91-92 (Sertifika No: 11964) ISBN 978-975-350-337-2 Sertifika no: 15826 Mizanpaj programı: InDesign Karakter: Utopia Std Font/Satır arası Metin: 10,5/14,2 pt. Dipnotlar: 9/12 pt. İŞARET YAYINLARI Hobyar Mah. Ankara Cad. Ünal Han No: 21/1 34110 Cağaloğlu / İstanbul Tel: +90 212 519 17 28-528 30 63 Faks: +90 212 528 30 59 isaret@isaretyayinlari.com.tr www.isaretyayinlari.com.tr İçindekiler Önsöz...7 Kent... 11 Tarihi Seyri... 21 Medeniyet-Kültür ve Kent/Şehir... 37 Kent Kültürü... 50 Kent Kimliği... 55 Kentleşme... 63 Demografik Açıdan Kentleşme... 65 Sosyal Açıdan Kentleşme... 67 Ekonomik Açıdan Kentleşme... 69 Kentleşmenin Sebepleri... 73 1 - Kentleşmenin Olumlu ve Olumsuz Etkileri... 81 2 - Çarpık Kentleşme... 83 3- Çarpık Kentleşmenin Konutlara Etkisi... 89 4- Gecekondulaşma Etkisi... 94 5- Anlamını Yitiren Mahalle ve Sokaklar... 102
Kentleşmenin Çevresel Etkileri... 117 Türkiye de Cumhuriyet Dönemi Kentleşme... 125 Türkiye deki kentleşmede Göç Olgusu... 130 Kentlileşme... 141 Kentlileşme Süreci... 145 Kentlileşme Sorunları... 146 Kentli Davranış Kalıpları... 148 Kent Olanaklarını Koruma ve Temel Sorunlar... 152 Kentlilik Bilinci... 155 Kentlilik Bilinci Çalışmalarında Hemşehri Derneklerinin Önemi... 172 Kentlilik Bilinci Çalışmalarında Pendik Uygulamaları...185 Hemşeri Dernekleri ile İşbirliği... 189 Mahalle Meclislerinden Kent Meclislerine... 190 Sosyal Belediyecilik... 192 Yerel Kalkınma Platformu... 194 Sonsöz... 203 Kaynakça... 207 Önsöz Şehir/kent, sosyal bir varlık olan insanoğlunun ortak yaşama kültüründen doğan ve toplumsal grupların yaşam biçimleri ile şekillenen mekânlardır. Kentler, bir yaşam alanı olmanın ötesinde, tarihi, sosyal, kültürel, siyasi özellikleri de bünyesinde barındıran bir medeniyet merkezleridir. Şehirlerin de insanlar gibi ruhu olduğu söylenir ve Shakespeare de, zaten insan demek, şehir demektir der. İbn-i Haldun un tespitiyle şehirler, insanların bedevigöçebe hayattan yerleşik hayata geçişleri ile oluşmaya başlar. İnsan toplulukları, yaşam şartlarını daha ileri noktalara taşımak için sürekli bir gayretin içinde olurlar, kentlerin gelişimini mutlu bir dünya yaşamı için önemli bir gereklilik olarak görürler. Bu ihtiyacın ve çabanın sonucunda önce köy-kasaba diye adlandırdığımız küçük yerleşimler, daha sonra da şehir/kent diye adlandırdığımız büyük yerleşim yerleri kurulur. Kentleşme olgusu, aynı zamanda medeniyet tasavvurunun bir tezahürü olarak görülür ve kentleşme ile medeniyet gelişimi araısında bir bağ kurulur. Modern dönem medeni insan-kentli insan ilişkisini öne çıkarır. Kent ve medeniyet 7
Kentleşme ve Kentlileşme Önsöz ile ilgili çok farklı tanımlar bulunsa da, tüm tanımların ortak noktası, ortak kültürün tezahürü olan bir nizamın, düzen ve kurallı hayatın varlığıdır. Kentlerdeki kurallar, kent halkının ortak gayretleri ve konsensüsü ile oluşturulan kuralardır. Kent hayatı insanların önüne daha farklı kurallar ve daha farklı özgürlük alanları sunar. Bu sebeple de, kent havası insanı özgürleştirir denilmiştir. Kentler, insan hayatını kolaylaştırmak için, onun daha fazla imkânlara ulaşması için çok önemli mekânlar olmakla beraber, kontrolsüz ve aşırı gelişen her olguda olduğu gibi, kentlerin de aşırı ve kontrolsüz gelişmeleri beraberinde birçok problemi getirir. Günümüzde kentte yaşayan insanların da, kentlerin de bir çok ve geçmişte olmayan sorunları bulunur. Modern hayatta kentlerde yeni sosyallikler kazanan insanlar bir yandan da kalabalıklar içinde yalnızlaşmaktadır. Nüfusu hızla artan kentler de bir sahipsizlikle karşı karşıya kalmaktadır. Kentte bulunan her yapının, her tesisisin bir sahibi vardır; özel kişiler, şirketler, kamu kurum ve kuruluşları gibi. Buna mukabil, bir bütün olarak kentlerimizin sahibi kimdir ve kim olmalıdır? Kamu yönetimi, valilikler, belediyeler halk adına kent yönetimini üstlenen otorite olarak görülebilir, ancak kentin bir bütün olarak sahiplenilmesi yetki verilenlerden önce doğrudan halk tarafından olmalıdır. Belediyeler, kentlerin sahibi değil hizmetkârlarıdır. Kentlerin sahipleri, ancak o kentte yaşayanlar olabilir. Bu yüzden kent-vatandaş ilişkisi bir gönül bağı, aidiyet, sorumluluk ve sahiplenme çerçevesinde gelişmelidir. Bu kitap, ilk olarak 2003 yılında basılan ve 2004 yılında da ikinci baskısı yapılan çalışmamızın, yeniden gözden geçirilerek ve büyük oranda revize edilerek hazırlanan yeni halidir. Kitabın bu baskısına ilk kitabımızda yer almayan kent-medeniyet ilişkisinin yanı sıra, günümüz mega kentlerinin durumunun sorgulanması gibi yeni bölümler eklenmiş, ayrıca kullanılan veriler de güncellenmiştir. Bu çalışma, kent, kentleşme, kentlileşme konularında son sözü söylemek değil, aksine bu konulardaki ezberleri bozmak, günümüzdeki gelişmeler ışığında yaklaşımları yeni baştan sorgulamak amacıyla hazırlanmıştır. Yaşadığımız süreç, kentleşmede günümüzde geldiğimiz aşama, bizlere ezberlerimizi sorgulamamız gerektiğini göstermektedir. Eğer bu sorgulamaya bir katkımız olabilirse, çalışmamız amacına ulaşmış demektir. Gayret bizden, Tevfik Allah tandır. Erol KAYA 8 9
Kent Türk Dil Kurumu na göre insan Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlıdır. 1 İnsanın tanımıyla ilgili yapılan açıklamaların çoğunda, insanın toplum halinde yaşamasına vurgu yapılmaktadır. Bunun sebebi, insanın toplumsal/sosyal bir varlık olmasıdır. Bundan dolayı insan sosyal hayvandır diyen tanımlamalara bile rastlanmaktadır. Platon (Eflatun), insanların işbirliğine ihtiyacı olduğunu ve bu ihtiyacın toplumu oluşturduğunu söylerken, öğrencisi Aristo (Arsitoteles) insanı toplumsal bir varlık olarak görür ve onu düşünen hayvan, siyasi hayvan gibi ifadelerle de tanımlar. Bu anlayış büyük Müslüman düşünürlerde de görülür. Bu konuda İbn Haldun, içtimai hayat insanlar için zaruridir 2 dedikten sonra, insanın yaratılış gereği gıdaya muhtaç olduğunu belirtir. Ancak Allah ın yaratılışta insana verdiği özellik sebebi ile, insanın ihtiyacı olan bu gıdayı tek 1 2 Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2011 İbn HALDUN, a.g.e., c.1, s: 102 11