EDİRNE YE HAS BİR EL SANATI OLARAK SÜPÜRGECİLİK VE SÜPÜRGECİLİKTE KULLANILAN TERİMLER



Benzer belgeler
KURLUGAN KELİMESİNİN KÖKENİ ÜZERİNE

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ulusal Kredi Osmanlı Türkçesi Grameri Ön Koşullar : Bu dersin ön koşulu ya da yan koşulu bulunmamaktadır.

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

Türkiye Türkçesindeki Farsça Sözcükler ve Kullanım Şekilleri

Karahanlı Eserlerindeki Söz Varlığı Hakkında

Kur an da Geçen zevc ve imrae Kelimeleri Üzerine

ERZİNCAN AĞIZLARINDAKİ OTUR-LAN- VE SUVAR-LAN- ÜZERİNE

KIŞ WINTER 2011 SAYI NUMBER 3 SAYFA PAGE ÖZET

Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Selçuk Üniversitesi Y. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Cumhuriyet Üniversitesi

Tablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI

(TÜRKÇE) I. (Ana sayfada görünecektir.)

TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TARİH İFADE ETMEK İÇİN KULLANILAN YAPILARIN SÖZ DİZİMİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ *

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ

03 Temmuz 2013 tarih ve 51 sayılı Üniversite Senato toplantısının 1 nolu karar ekidir.

TÜRK DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE ÜNLÜLERİN SINIFLANDIRILMASINA YÖNELİK ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME. 2. Araştırmanın Kapsamı ve Kaynakları

OSMANİYE AĞZINDA KULLANILAN FİİLDEN AD TÜRETEN gel EKİ ÜZERİNE Yrd. Doç. Dr. Mustafa TANÇ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Tez adı: Neva'i Mecalisü'n-Nefa'is metin-inceleme (2 cilt) (1990) SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ/TÜRK DİLİ ANABİLİM DALI

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

KİTÂBİYAT KARAHAN, AKARTÜRK (2013), DÎVÂNU LUGATİ T-TÜRK E GÖRE XI. YÜZYIL TÜRK LEHÇE BİLGİSİ, TDK YAY., ANKARA.

Fiilden İsim Yapma Ekleri

Ders Adı : TÜRK DİLİ II: CÜMLE VE METİN BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

BURSA YERLİ AĞIZLARINDA BİRİNCİL UZUN ÜNLÜLER ÜZERİNE ON PRIMARY LONG VOWEL IN NATIVE DIALECTS OF BURSA

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

AHMET TURAN SİNAN, TÜRKÇENİN DEYİM VARLIĞI, KUBBEALTI YAYINCILIK, MALATYA 2001, 516 S.

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ DERS PLANI

Danışman: Prof. Dr. H.Ömer KARPUZ

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR PROGRAMI

BURSA GÖÇMEN AĞIZLARI FİİL İŞLETİMİNDE ŞİMDİKİ ZAMAN Şükrü BAŞTÜRK * Mustafa ULUOCAK ** Erol OGUR *** Süleyman EROĞLU **** Hatice ŞAHİN ***** ÖZET

BAHAR YARIYILI KAYNAK KİTAPLARI

PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD

TANZİMAT DÖNEMİNDE KULLANILAN GRAMER TERİMLERİ

Ders Kodu Teorik Uygulama Lab.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanlığı SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Fırat Üniversitesi İNSANİ VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanlığı SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

RİSÂLE-İ MÛZE-DÛZLUK ÜZERİNE

No: 350 Mahreç işareti SAKARYA SÜPÜRGESİ SAKARYA TİCARET BORSASI

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

PROF. DR. MUSTAFA ARGUNŞAH IN DİL VE EDEBİYAT YAZILARI

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ KATALOĞU

Çalgı Müziği. Çalgı Çeşitleri

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Adjectives in Turkish Language. . Abstract

ÖZGEÇMİŞ. : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. : :

Makine Elemanları. Sökülemeyen Bağlantı Elemanları

Hasan Özer - Yiğitbaşı Ahmed Şemseddin Marmaravi Usul-ı Vusul-ı İlahiyye (metin-incelemegramatikal

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ BATI DİLLLERİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ

ÖZGEÇMİŞ. : Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Telefon : Mail

Fırat Üniversitesi İNSANİ VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI

ERKEK TERZİSİ. TANIM Müşterinin isteklerine göre; takım elbise, gömlek, palto, kostüm ve benzeri giyim eşyasını diken, değiştiren, onaran kişidir.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

SÖZLÜKBİRİMLERİN TANIMLANMASINA ANLAMBİLİMSEL BİR BAKIŞ

Tezkire-i Şeyh Safî (İnceleme-Metin-Dizin) Cilt I

Güner, Galip, Kıpçak Türkçesi Grameri, Kesit Yayınları, İstanbul, 2013, 371 S.

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

ANKARA ÜNİVERSİTESİ A ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

I. BÖLÜM I. DİL. xiii

TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE EŞ ANLAMLILIK İLE İLGİLİ BAZI SORUNLAR Mustafa SARI ÖZET SOME PROBLEMS ON SYNONYMY IN TURKEY TURKISH ABSTRACT

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI

PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanlığı SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TABLO-3. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

DERS BİLGİLERİ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

Eğitsel- Davranışsal Ölçme Ve Değerlendirme Ders Notu Prof. Dr. Tevhide Kargın

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA KARATAŞ IN TÜRK DİLİNDE YANIŞ (MOTİF) ADLARI -ANADOLU SAHASI- ADLI ESERİ ÜZERİNE

7. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

(0216)

1 TEMA OKUMA KÜLTÜRÜ SÖZCÜKTE ANLAM

VEZİRKÖPRÜ VE HAVZA AĞIZLARINDA YABANİ BİTKİ ADLARI * Nuh DOĞAN ** ÖZET THE NAMES OF WILD PLANT IN VEZİRKÖPRÜ AND HAVZA DIALECTS ABSTRACT

Transkript:

EDİRNE YE HAS BİR EL SANATI OLARAK SÜPÜRGECİLİK VE SÜPÜRGECİLİKTE KULLANILAN TERİMLER Rifat GÜRGENDERELİ * ÖZET Önceleri günlük hayatta önemli bir temizlik aracı olarak kullanılan Edirne el yapımı süpürgeleri, bugün teknolojinin ilerlemesiyle gerçek işlevini kaybederek Edirne kültürünü tanıtan bir el sanatı ve hediyelik ürün haline gelmiştir. Çalışmada; tarihi süreç içinde süpürmek fiili ve süpürge kelimesinin yapısı ele alınmış ve halk dili bağlamında ifade edilmiştir. Edirne süpürgeciliğinde kullanılan süpürgecilik terimleri, üretim ve kullanım alanlarına göre sınıflandırılmış ve incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Süpürgecilik, halk dili, Edirne süpürgesi, el sanatı, süpürge terimleri. THE MAKING OF BROOMS AS A HANDICRAFT UNIQUE TO EDİRNE AND THE TERMS USED IN THE MAKING OF BROOMS ABSTRACT Edirne hand-made broom, which was formerly used in the Edirne daily life as an important cleaning tool, has presently lost its function due to the technological advances, and has become a handicraft and a souvenir advertising Edirne culture. This article argues the verb to sweep in the historical process and the noun a broom/besom in terms of its word structure, and expresses them within * Yrd.Doç.Dr., T.rakya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, rgurgen@trakya.edu.tr

Edirne ye Has Bir El Sanatı Olarak... 1415 the concept of vernacular language. Besides, the broom terms used in making brooms in Edirne have been classified and studied according to their production and utilization fields. Key Words: The making of broom, vernacular language, Edirne broom, handicraft, broom terms. 0. Giriş Süpürge otundan yapılan ve geçmiş dönemlerin önemli temizlik araçlarından olan el yapımı tel süpürgeler, teknolojik gelişmelerin etkisiyle günlük hayatta kullanımdan düşerken özellikle Edirne ve çevresinde yeni bir nitelik kazanmış ve Edirne ye has, ilin kültürünü tanıtan bir hediyelik eşya şekline dönüşmüştür. Bu sebeple süpürge yapımı; deneyim, beceri ve ustalık gerektiren bir zanaat iken temizlik amacıyla kullanımının yanında bugün, Edirne kültürünü tanıtıcı bir el sanatı olarak da karşımıza çıkar. Günümüzde geleneksel Türk el sanatlarının içinde önemli bir yeri olan süpürgecilik, bölgede otantik özelliklerini koruyarak devam edegelen bir el sanatıdır. Kökeni oldukça eski bir tarihe dayanan süpürgecilik, özellikle Balkanlardan göç eden Türkler tarafından Anadolu nun çeşitli yerlerine de taşınmıştır. Edirne bölgesinin toprakları, kaliteli süpürge bitkisinin yetişmesine uygundur. Edirne, süpürgenin ve süpürgecilerin merkezi konumundadır. 1950 li yıllarda 360 kadar süpürge atölyesinin bulunduğu ve bazı atölyelerde 25-30 kişinin çalıştığı bilinmektedir (Günalan, 2003: 24). Ancak son dönemlerde bu işten para kazanma imkânları azaldıkça süpürge ustalarının sayısı da azalmış, bu işi meslek olarak yapabilecek gençler başka iş kollarına yönelmişlerdir. Çalışmamızın ana konusunu, Edirne de süpürgecilik mesleğini yapan kişiler tarafından kullanılan süpürgecilikle ilgili terimler oluşturmaktadır. Bununla birlikte süpürgeyle ilgili anlamlar ve yan anlamlar da günümüz Türkçesi ve tarihî süreç içindeki yapılarıyla ele alınıp incelenecektir. Süpürge adının yapısına bakacak olursak; süpür- fiilinden, hareketi yapanı, olanı veya yapılan nesneleri karşılayan isimler yapan bir ek olan -ge ile türetilmiş bir ad olduğunu görürüz (Ergin, 1998: 189). Süpür- fiilinin üzerine farklı yapım ekleri getirilerek temizlikle ilgili pek çok kelimenin türetilmiş olduğunu da biliyoruz. Nitekim Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlük ünde süpürme ile ilgili olarak;

1416 Rifat GÜRGENDERELİ süprüntü, süprüntücü, süprüntülük, süpürge, süpürgeci, süpürge çalısı, süpürge darısı, süpürgelik, süpürge otu, süpürme, süpürmek, süpürtme, süpürtmek, süpürülme, süpürülmek/süprülmek, süpürüş olmak üzere 16 madde başı kelime bulunmaktadır (Türkçe Sözlük, 2005: 1829). Süpürge kelimesinin, anlam değişikliğine uğrayarak deyimlerimizde de kullanıldığına tanık olmaktayız. Örneğin çok gezen ya da kötü yola düşmüş kadın anlamında sokak süpürgesi, dayak anlamında süpürge sapı, biri için çok çalışmak, emek vermek anlamında saçını süpürge etmek deyimlerimiz vardır. Yine Derleme Sözlüğü ndeki bir veriye göre Bursa ve çevresinde kocanın nikâhsız ikinci eşine de süpürgelik dendiğini öğreniyoruz (DS-X: 3717). Türkçenin tarihî dönemlerine ait eserlerde de süpür- fiili ile ilgili pek çok örneğe rastlamaktayız. Dîvânu Lugati t-türk te süprük, süprül-, süpründi, süpür-, süpürgü şekilleri karşımıza çıkmaktadır (DLT Dizini, 1972: 109). Harezm Türkçesinde sipürtke, Çağatay Türkçesinde süpürül- ve süpürgü şekilleriyle kullanılmaktadır (Clauson, 1972: 791, 792). Kıpçak dönemi eserlerindeki söz varlığına dayanan Kıpçak Türkçesi Sözlüğü nde de süpir-, süprül-, süpür-, süpürge, süpürgen, süpürüçi, sibürtki, sipirge, sipirgi, süpürge kelimeleri yer almaktadır (Toparlı vd., 2003: 245). Aşağıda verdiğimiz iki alıntıdan birincisinde on iki yaşında mescid süpürmek ten bahsedilirken, Kıpçak Türkçesinin edebî ürünlerinden Gülistan Tercümesi nden alınan ikincisinde ise söz konusu fiil güzel bir mesel/atasözü içinde kullanılmaktadır: On eki yaşasa mescid süpürüp çerāg yakar erdiler. (Rabguzi, Kısasü'l-Enbiyâ; Ata, 1997-I: 256) Ya mahdûm işitmediñ mi kim meselde ayturlar, dostlar ivin süpürgil dagı düşmen işikin kakmagıl (Seyf-i Sarayî, Gülistan Tercümesi; Karamanlıoğlu, 1989: 56) Osmanlı döneminin önemli sözlükleri içinde yer alan Lehçe-i Osmânî de; süprüntü, süprüntücü, süprüntülük, süpürge, süpürmek, süpürücü kelimeleri yer almaktadır. Eserde süpürge maddesinin altında hasır süpürgesi, zurna süpürgesi, tavan süpürgesi, saplı hasır süpürgesi, meydan süpürgesi, sapı çalı süpürgesi gibi süpürge çeşitlerinin adlarına da yer verilmiştir (Toparlı, 2000: 355). Sözlükte geçen ve keçiboynuzu anlamına

Edirne ye Has Bir El Sanatı Olarak... 1417 gelen mide süpürgesi, kelimenin anlam değişikliğini göstermesi açısından güzel bir örnektir (Toparlı, 2000: 355). Süpürge, divan şiirinde de deyim anlamıyla şöyle kullanılmaktadır: Erlerle etme pencerelerden alış veriş Dadına gâhi yardım edip sen de gör ki iş Yağ bağlasın yüreği nenenin karış karış Tek otur küçükten evde oturmaklığa alış Olma sokak süpürgesi kadın kadıncık ol (Vasıf,Tahmis; Beyzadeoğlu vd., 2004: 196) Redhouse ta, süpürge kelimesinin karşılığında süpürge, süpürge otu, süpürge yapmak için kullanılan Türk darı sapları anlamları sıralandıktan sonra, el, ocak, tavan, çalı, çuka, hasır-halı, sokak ve meydan süpürgesi gibi süpürgelerinin anlamları açıklamıştır (Redhouse,1996: 1086). Çağdaş Türk lehçelerine baktığımızda da, süpür- fiili ile süpürge adının birtakım ses ve ek değişiklikleri kullanıldığını görülür. Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü nden aldığımız şu veriler, bize bu konuda yeterli fikri vermektedir: Fiil olarak İsim olarak Az. süpürmäk Az. süpürgä Kır. şıpırū Özb. süpürmàk Tat. sibirü Başk. hipiriv Türkm.süpürmek Uyg. süpürmäk Kaz. sıpıruv (Ercilasun vd. 1991: 802-803) Kır. şıpırğı Özb. süpürgi Tat. sibirki Başk. hipirtki Türkm. sübse Uyg. süpürgä Kaz. sıpırğış Ağızlarda da süpürge ve süpürgenin çeşitlerini ifade eden farklı kullanım şekillerine rastlamaktayız: Bardıç (Sarıkamış-Kars), çaggı (Sivas), çalağı (Yıldızeli-Sivas), çalar (Zellice Sarıkamış-Kars), çalgıç (Konya-Samsun), çalıntı (Adana), çalkıç (Belenkeşli Mersin- İçel), çırtık (Van), çonduk (Konya), çörtük (Morcalı Karaman-Konya), gezi (Erzurum), göse (Karakoca Biga-Çanakkale), hecit (Kaş-

1418 Rifat GÜRGENDERELİ Antalya), kaza (Niğde), kazağı (Develi-Kayseri), püsürge (Aydın), sönge (Gönen-Isparta, Kütahya, Avara Niksar-Tokat, Tavşancıl Gebze-Kocaeli, Akşehir-Konya, Ula-Muğla), zubuk (Boyabat-Sinop) (Engin, 1998: 529) Buraya kadar, süpür- ve süpürge kelimelerinin yapısı ve tarihî metinlerdeki kullanımları ile günümüz Türk lehçelerinde ve ağızlardaki şekillerini göstermeye çalıştık. Bu çalışmada Edirne ye özgü bir meslek olarak süpürgecilikte kullanılan terimler üzerinde durulacak ve derlenen malzeme belli ölçütlere dayalı olarak tasnif edilecektir. Belli bir yöreye ve belli bir meslek koluna ait dil malzemesi söz konusu olduğuna göre, meseleye toplum dil bilimi açısından bakmak da yararlı olacaktır. Dil olgularıyla toplumsal olgular arasındaki ilişkileri, bunların birbirini etkilemesini, birbirinin değişkeni olarak ortaya çıkmasını, bir başka deyişle bu iki tür olgu arasındaki eşdeğişirliği inceleyen karma dal olarak tanımlanan (Vardar, 2002: 196) toplum dil bilimi, hem konuşucunun hem de dinleyicinin toplumsal konumuyla bildirişim durumlarını, söylem çeşitlerini ele alır, hatta eşdeğişirliğin yanı sıra dilsel ve toplumsal yapılar arasındaki nedensonuç ilişkisini saptamaya çalışır (Vardar: 2002: 196). Toplum dil bilimi, belirli bir topluluk içindeki toplumsal rollerin sürdürülüp korunmasında dilin işlevini araştırır. Toplumsal bakımdan anlamlı bir dizi dil biçimi ortaya koyan lehçe ve ağızlar, konuşucularının toplumdaki konumunun, sosyal hayatına ilişkin bazı özelliklerinin anlaşılmasını sağlar. Dil toplulukları içinde, çeşitli dilsel türler bulunmaktadır. Bunlar Dittmar ın sınıflandırmasına dayanılarak dörde ayrılabilir: a.ölçünlü türler, b.bölgesel türler (diyalektler), c.toplumsal türler (sosyolektler), d.işlevsel türler (İmer, 1990: 44). Bu dil türlerinden bölgesel türler, genellikle bölgesel kullanımlar olarak incelenmektedir. Bu türler, aynı ölçünlü dilin birleştirdiği kullanımlar olmaktadır. Doğu Anadolu ağızları, Orta Anadolu ağızları vb. ölçünlü Türkçe içindeki bölgesel kullanımlardır (İmer, 1990: 47). Bölgesel

Edirne ye Has Bir El Sanatı Olarak... 1419 kullanımların kimi kez ölçünlü dile yükseldiği, kimi kez de yok olduğu görülebilir (İmer, 1990: 49). Türkçe Sözlük te ölçünlü Türkçeye ait yüz bin civarında kelime olmasına rağmen, Türkiye Türkçesi ağızlarında bu sayının çok üstünde söz varlığının bulunduğu konunun uzmanlarının malumudur. Biz buradan yola çıkarak ölçünlü Türkçede yer almayan, ancak Türkçenin bölgesel türlerinden biri olan Edirne ağzında kullanılan ve günümüzde kültürel bir sembol hâline dönüşmüş süpürgeciliğin gerek üretim gerekse kullanımla ilgili söz varlığını derledik. Bu bölgesel söz varlığının ihtiyaçlar doğrultusunda ölçünlü dile aktarılması da söz konusu olabilecekse de, esas itibarıyla belli bir meslek grubunca kullanılan bu yerel söz varlığının derlenip kayıt altına alınmış olması esastır. Edirne ye has bir el sanatı olan süpürgecilikle ilgili terimler incelendiğinde, bu terimlerin Bernstein in 1959 yılında yayımladığı Halk dili, dilsel biçimi belirleyen bazı toplumbilimsel belirtiler adlı eserinde ele aldığı halk dili özelliklerini taşıdığı görülür (İmer, 1990: 22). Mesela; başı bağlı, tak tak, hurda gibi örnekler, halk dilinde simgesel kullanımın genelleşmemiş olduğuna tanık olarak gösterilir. Bu anlamda, sıfat ve zarfların durağan ve sınırlı kullanımına örnek olarak, Edirne yöresinden derlediğimiz süpürge çeşitlerini verebiliriz: çatal süpürge, battal süpürge-kazık süpürge-sırık süpürge, fırça süpürge, aynalı süpürge. Yukarıdaki örneklerde yer alan sıfatların süpürge ismi ile kullanımı aynı zamanda genelleşmemiş simgesel kullanım için de örnek teşkil ettiği görülür. Süpürge ile ilgili olarak alan araştırması neticesinde kullanılan terimler tarafımızdan derlenmiş, aşağıdaki biçimde tasnif edilmiştir: 1. Bitki Durumundayken Kullanılan Terimler fırda: Süpürgenin tek tek teline verilen ad (f- < h- < Far. òurde ufak, değersiz şey, kırıntı ). krş. hurda, urda hurda: bk. fırda (< Far. òurde ufak, değersiz şey, kırıntı ). krş. fırda, urda işlik: Süpürge tellerinin ince ve düzgün olan kısımlarına verilen ad ( -ş- < -ç- < içlik). ot: Süpürge bitkisine verilen ad. süpürge teli: Süpürge bitkisinin dalları.

1420 Rifat GÜRGENDERELİ tepelik (tepe): İçliğe göre daha uzun, düzgün olan süpürge telleri. urda: bk. hurda (Ø- < h- < Far. òurde ufak, değersiz şey, kırıntı ) 1. krş. fırda, hurda zāre: İçlik üstünü kaplayan süpürgenin kalın telleri. Zāre, yapım esnasında bıçakla yarılarak inceltilir ( < Ar. ôıhāre elbisenin dış yüzü, dış tarafı ). 2. Üretim Esnasında Kullanılan Terimler başı bağlı: Dikiciye dikilmek üzere gelen süpürgeye verilen ad. deste: İçlik ve zārenin bir araya getirilmiş şekli, süpürge bağı. Deste yapma işi el kararı iledir ve ustalık gerektirir (< Far. deste demet, tutam, takım; kabza, tutacak yer ) ġabze: Süpürgenin sapına verilen ad ( < Ar. ḳabøa tutacak, tutamak yeri, sap ) krş. ḳoçan koçan: bk. ġabze kükürt fırını: Süpürge bitkisinin beyazlatma işleminin yapıldığı fırın. kükürt yakmak: Süpürgenin kükürt ile beyazlatılması işlemi. 3. Süpürgeyi Yapan Usta ile İlgili Terimler ayıklayıcı: Kükürt fırınından çıkan süpürgeleri ayıran kişi. krş. zāreci bağlayıcı: Tepeyi yapan ve metal tel ile bağlayan, süpürgeyi dikişe hazır hâle getiren kişi. krş. tepeci dikici: Tepesi bağlanmış ve tel ile sarılmış süpürgeyi, süpürge tellerinin dağılmaması için diken kişi. meydancı: Tamamlanmış süpürgeleri istifleyen, süpürge yapımı sırasında ayak işlerini yapan kişi (< Ar. meydān geniş, açık, düz yer, alan ). sarıcı: Süpürgeyi zare, içlik şeklinde deste hâline getiren kişi. krş. taslaḳçı taslaḳçı: bk. sarıcı 1 Bilindiği gibi, kelime başında h- düşmesi, Rumeli ağızlarının karakteristik bir özelliğidir.

Edirne ye Has Bir El Sanatı Olarak... 1421 tepeci: bk. bağlayıcı zāreci: bk. ayıklayıcı ( < Ar. ôıhāre elbisenin dış yüzü, dış tarafı + T. +ci eki). 4. Süpürge Yapımında Kullanılan Araç-Gereçler ile İlgili Terimler ayakcaḳ: Bağlayıcının kullandığı tezgâh. çatal bizi: Telleri süpürgeye bağlamak için bağlayıcının kullandığı bir çivi çeşidi. deste bıçaḳ: Deste yapımında kullanılan bıçağa verilen ad. krş. ḳancalı bıçaḳ, süpürge bıçağı deste ipi: Desteleri bağlamak için kullanılan pamuklu ip, sarıcı tarafından kullanılır. ḳabara: Başlı, pullu çivi. Hediyelik süpürgelerin baş kısmında bulunur. ḳancalı bıçaḳ: bk. deste bıçak. krş. süpürge bıçağı kefāne: Dikişçinin avucundaki deri parçası (İplik vasıtasıyla parmaklara sabitlenir ve avuç içinde bir çeşit yüksük vazifesi görür. < Ar. keff-ne biz, çuvaldız gibi benzeri şeyleri kullanırken ele geçirilen demirli kayış ). ḳolon: Dikişçinin diktiği süpürge üzerindeki ip sırasına verilen ad. Her sıra bir kolon olarak adlandırılır. Süpürgenin kalitesine göre üç, dört, beş kolon dikilir. (< Fr. colonne ) mengebe: Süpürgenin sapından aşağıya doğru iki yüzündeki süpürge tellerini sıkıştırarak dikişi kolaylaştıran tahtadan yapılan alet. Sıkıştırdıktan sonra tokmakla vurularak süpürge düzeltilir (-b- < -n- < mengene < Yun.). süpürge bıçağı: bk. deste bıçak, ḳancalı bıçaḳ süpürge yalağı: Süpürgeyi yumuşatmak amacıyla içine konulan su yalağı. şip: Kolonların hizasının düzgün olması amacıyla kullanılan çivi. ( < Far. şib iniş, çatal yol, boynuz gibi çatal şey ) taḳtaḳ: Bağlayıcının tezgâhında üzengiye benzeyen ayağa takılan, süpürgeyi tel ile bağlarken sıkmaya yarayan alet. tel çıḳrıḳ: Süpürgeye teli bağlamak amacıyla kullanılan makara sistemi.

1422 Rifat GÜRGENDERELİ toḳmaḳ: Süpürgenin yapımı sırasında süpürgeye vurarak düzgün bir şekle girmesini sağlayan tahtadan yapılmış alet. zincir: Bağlayıcının koltuğuna sabitlenerek taktakın gerginliğini sağlar (< Far. zencìr). 5. Süpürge Çeşitleriyle İlgili Terimler aynalı süpürge: Hediyelik, kız çeyizi için özel hazırlanan süpürge. battal süpürge: Koçanları daha büyük olan ve üzerine sırık sopa geçirilerek kullanılan süpürge. krş. ḳazıḳ çatal süpürge: Klasik şekilde evlerde kullanılan süpürge. çöpçü süpürge: Çalı süpürgesine benzeyen ve klasik süpürgeye göre daha hafif ve daha küçük olan süpürge. ḳazıḳ süpürge: bk. battal süpürge, krş. sırıḳ süpürge fırça süpürge: Daha çok toz almaya yarayan en küçük süpürge çeşidi. sırıḳ süpürge: bk. battal süpürge, ḳazıḳ süpürge tahtabaş süpürge: Koçan kısmına tahta konularak 8-10 boğum telle sarılarak koçan kısmı uzatılmış olan süpürge. Sonuç Her dil nesneleri, devinimleri adlandırırken onları kendine özgü biçimde algılar, kimi zaman belli kavramlara bağlar (Aksan, 1998: 31). Süpürgecilikte kullanılan bu adlandırmaları tespit etmemizdeki bir diğer amaç da halkın zengin kültürünün dile yansıma biçimlerini gözler önüne sermekti. Bu çalışmada, önce süpürge kelimesinin tarihi süreç içinde ve günümüzdeki kullanım şekilleri ele alınmış, ardından Edirne nin tarihî kültürü içinde el sanatı olma özelliği taşıyan süpürgecilikte kullanılan ve Türkçenin ölçünlü sözlüğünde bulunmayan ya da farklı anlamlarda yer alan kelimeler derlenmiştir. Ayrıca, süpürgecilik terimleri üretim ve kullanım alanlarına göre beş başlık altında incelenmiştir. Beş başlık altında topladığımız süpürgecilik mesleğine ait terimler; 8 i bitki durumunda verilen, 6 sı üretim esnasında kullanılan, 8 i süpürgeyi yapan usta ile ilgili, 16 sı süpürge yapımında kullanılan araç-gereçlerle ilgili ve 8 i de süpürge çeşitleriyle ilgili olmak üzere toplam 46 terimden oluşmaktadır. Hurda, deste gibi Farsça; zāre, zāreci, meydancı, kefāne gibi Arapça, kolon gibi Fransızca ve mengebe gibi Yunancadan

Edirne ye Has Bir El Sanatı Olarak... 1423 geçmiş terimler bulunmakla beraber, söz konusu terimlerin büyük çoğunluğu Türkçedir ve Türkçenin ek ve söz dizimi imkânlarıyla yapılmıştır: işlik, ayakçak, çatal bizi, süpürge yalağı, taktak, tahtabaş süpürge vb. Hâlen Edirne ağzında yaşayan, ancak süpürgecilikle geçinen insanların sayısının günden güne azalması sebebiyle kaybolmaya yüz tutan süpürgecilikle ilgili bu terimlerin derlenmesi, onları yok olmaktan kurtardığı gibi, dilimizin adlandırma gücünü göstermesi bakımından da yararlı olacaktır. KAYNAKÇA AKSAN, Doğan (1998). Anlambilim, Ankara: Engin Yayınevi. ATA, Aysu (1997). Rabguzi, Kısasü l-enbiyâ, I. C, Ankara: TDK Yay. BEYZADEOĞLU, S. -GÜRGENDERELİ, M.- GÜNAY, F. (2004). Edirneli Ahmed Bâdî (Armağan), Harvard University. CLAUSON, Gerard (1972). An Etymological Dictionary Pre- Thirteenth-Century Turkish, London: Oxford Oniversty Press. Derleme Sözlüğü (1993), X. C, Ankara: TDK Yay. DEVELLİOĞLU, Ferit (1982). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Ankara: Aydın Kitabevi. Divanü Lugat-it-Türk Dizini (1972). Ankara: TDK Yay. ERCİLASUN, Ahmet Bican vd. (1991). Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü I, Ankara: Kültür Bakanlığı Yay. ERGİN, Muharrem (1998). Türk Dil Bilgisi, İstanbul: Bayrak Yay. GÜNALAN, Behiç (2003). Süpürgenin Anayurdu Edirne, Edirne, Sayı: 11, Edirne Valiliği Yay., s. 24-25. İMER, Kamile (1990). Dil ve Toplum, Ankara: Gündoğan Yay. ENGİN, İsmail (1998). Edirne de Süpürgecilik, Meyve Sabunculuğu ve Yapım Teknikleri, Emin Nedret İşli-M. Sabri Koz, Edirne: Serhattaki Payitaht, İstanbul: YKY, s. 529-541. KARAMANLIOĞLU, A. Fehmi (1989). Seyf-i Sarâyî, Gülistan Tercümesi, Ankara: TDK Yay.

1424 Rifat GÜRGENDERELİ REDHOUSE, James W. (1996). A Turkish And English Lexicon, Beirut. TOPARLI, Recep (2000). Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmânî, Ankara: TDK. Yay. TOPARLI, Recep- VURAL, Hanefi- KARAATLI, Recep (2003). Kıpçak Türkçesi Sözlüğü, Ankara: TDK Yay. Türkçe Sözlük (2005). Ankara: TDK Yay. VARDAR, Berke (2002). Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, İstanbul: Multilingual Yay.