Türkiye de Diş Çürüğü Durumu ve Tedavi Gereksinimi, 2004



Benzer belgeler
Beş, On İki ve On Beş Yaş Çocukların Ağız Diş Sağlığı Profili, Türkiye-2004

AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

SAĞLIK ÖLÇÜTLERİ. Doç. Dr. Zeliha Öcek EÜTF Halk Sağlığı AD

Malatya İlindeki 7-14 Yaş Arası Çocukların Ağız-Diş Sağlığının Değerlendirilmesi

14-17 Yaş Grubu Güreş ve Boks Branş Sporcularının Çürük Prevalansı

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI (EK-4)

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

İHRACAT-İTHALAT

12-13 YAŞ GRUBU ÇOCUKLARDA ORAL HİJYEN EĞİTİMİNİN ETKİNLİĞİ

FARKLI TOPLUMLARDA YAPILAN SEALANT UYGULAMA SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

S A H A A R A Ş T I R M A S I

14-17 YAŞ GRUBU GÜREŞ VE BOKS SPORCULARININ ÇÜRÜK PREVALANSI YÖNÜNDEN AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI DEĞERLENDİRMESİ

İhracat-İthalat

18 Yaş ve Üzeri Bireylerin DMF-T İndeksi ve Protetik Tedavi Açısından Değerlendirilmesi

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Dünya ve 20 Gelişmiş Ülke Ekonomisinde Hayvancılığın Yeri

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI

Oral health survey of children referring to Faculty of Dentistry in Gaziantep

FLORÜR DURUM RAPORU ( * )

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI. SINIF PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI ADET PUAN Detertraj x1 (Yarım Çene) 1

AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11

Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar. bir sağlık sorunu. Uğur Özbek İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Orphanet-Türkiye

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

GİRİŞ Diş çürüğü, karyojenik bakterilerin besin maddelerini fermente edip, asit oluşturması ve oluşan asitlerin plak aracılığı ile diş yüzeyini etkile

A R A Ş T I R M A L A R

Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü Ulusal Kümelenme Stratejileri Literatür Araştırması Raporu

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

ERZURUM İLİNDE 4-6 YAŞ GRUBU ÇOCUKLARDA ORAL SAĞLIK DURUMUNUN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ EARLY CHILDHOOD CARIES OF 4-6 YEARS OLD CHILDREN IN ERZURUM

Sağlık Hizmeti Modelleri, Karşılaştırmalar

KÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI STAJ PUANLARI ve STAJ DERSİNİN SORUMLU ÖĞRETİM ÜYESİ

A R A Ş T I R M A L A R

Araştırma. Gülser KILINÇ 1, Hakan KOCA 1, Hülya ELLİDOKUZ DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 27, SAYI 1, (NİSAN) 2013, 25-31

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Erişkin ve Yaşlılarda Ağız-Diş Sağlığı Profili Türkiye-2004

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK UYGULAMA BARAJLARI

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Dişhekimliği Uygulamalarında Başarıyı Etkileyen Yeni Yaklaşımlar

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke!

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Konuralp Tıp Dergisi 2016;8(3) Öztürk AB ve ark. Agah Bahadır Öztürk 1 Bilge Sönmez 2

Türkiye de Kadınların Sağlığı

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

Kuzey Kıbrıs Lapta Bölgesindeki Erişkinlerde Ağız Diş Sağlığı Profilinin Belirlenmesi

Doç. Dr. Naile BİLGİLİ Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

KORUYUCU AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI STRATEJİSİ ÇALIŞMA GRUBU-7 RAPORU. Sağlığın Korunması ve Geliştirilmesi Projelerinin Uygulanmasında Karşılaşılan Engeller

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

Sivas İlindeki Okul Öncesi Yaş Grubu Çocukların Diş Sağlığı Durumlarının Değerlendirilmesi

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ

Türkiye 2,920,000 6,422,000

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ WORKİNG PAPER SERİES. Tartışma Metinleri WPS NO/ 185 / DÜNYADA ve TÜRKİYE DE MOBİLYA SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI TİCARETİNİN

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

Artan Sağlık Harcamaları Temel Sağlık Göstergelerini Nasıl Etkiliyor? Selin Arslanhan Araştırmacı

SİSTEMLİ AĞIZ BAKIMININ DİŞ KAYIPLARI VE DİŞ SAĞLIĞINA ETKİSİ

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

DÜNYA İTHALATÇILAR LİSTESİ

Araştırma Notu 14/161

Kadın işçiler. Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi

Türkiye'de Tütün Ekonomisi ve Tütün Ürünlerinin Vergilendirilmesi

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

BİR SAĞLIK OCAĞI BÖLGESİNDE BEBEKLERİN UYKU POZİSYONLARI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER*

GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI. Son Güncelleme

Okul Öncesi (5-6 Yaş) Cimnastik Çalışmasının Esneklik, Denge Ve Koordinasyon Üzerine Etkisi

Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinde ağız-diş sağlığının değerlendirilmesi

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Kırıkkale İlköğretim Okulları İkinci Sınıf Öğrencilerinde Diş Çürüğü ve Sonuçlarının Değerlendirilmesi: Bir Ekonomik Analiz

GLOBAL EKONOMİK GELİŞMELERİN SAĞLIK SEKTÖRÜNE ETKİLERİ. Uğur Genç CEO Memorial Sağlık Grubu

HIV/AIDS EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Yasemin HEPER Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal

DEĞİŞİK BRANŞLARDA EĞİTİM GÖREN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PERİODONTAL DURUMLARININ CPITN'E GÖRE KARŞILAŞTIRILMASI* ÖZET

Yaş, cinsiyet, eğitim durumu ve gelir düzeyinin, diş kaybı ve protetik tedaviler üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi

BARTIN ORMAN FAKÜLTESİ NİN DİĞER ORMAN FAKÜLTELERİ İLE BAZI KRİTERLERE GÖRE KARŞILAŞTIRILMASI

TIPTA HALK SAĞLIĞI UZMANLIĞI ve GELECEK SEÇENEKLERİ/BEKLENTİLERİ/ÖNGÖRÜLERİ

Dünyada ve Türkiye de çocuk sağlığının durumu ( ) Prof. Dr. Betül Ulukol Sosyal Pediatri Bilim Dalı

Prof. Dr. Hayri T. ÖZBEK Çukurova Ünviversitesi, Algoloji Bilim Dalı

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi. The Journal of Ondokuz Mayis University Faculty of Dentistry

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

YENİ AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI BİLGİ FORMLARI 1

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

Arş.Gör., Konya Selçuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Endodonti Anabilim Dalı, Konya, Türkiye

TIPTA HALK SAĞLIĞI UZMANLIĞI GÜNCEL DURUM

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

HALI SEKTÖRÜ. Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TÜRKİYE TARIMINDA GELİR-TÜKETİM DURUMU VE GELİR DAĞILIMININ ETKİLERİ. Prof.Dr. Ahmet ERKUŞ 1 Araş.Gör. İlkay DELLAL1

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

ÖRNEKLEME HATALARI EK C. A. Sinan Türkyılmaz

Temel Ağız-Diş Sağlığı Göstergeleri

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME

Politika. Görevliler Branşlar Muhasebe. Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı. Ağız diş sağlığı

İSTANBUL'DA BİR GRUP SERBEST DİŞ HEKİMİNİN ÇOCUK HASTALARLA İLGİLİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞ ANALİZİ

Periton Diyalizi Hastalarında Eğitim Seviyesinin Oral ve Dental Sağlık Üzerine Etkileri

Demir Eksikliği Anemisi Profilaksisi İçin Uygulanan Demir Replasman Tedavisi ile Diş Çürüğü Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 50, Temmuz 2017, s

Transkript:

ARAŞTIRMA (Research) Hacettepe Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 32, Sayı: 2, Sayfa: 45-57, 2008 Türkiye de Diş Çürüğü Durumu ve Tedavi Gereksinimi, 2004 Caries Status and Treatment Needs in Turkey, 2004 *Prof.Dr. Bahar GÜÇİZ DOĞAN, **Prof.Dr. Saadet GÖKALP *Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı **Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı ÖZET Giriş: Tedavi gereksinimleri, ağız sağlığı ile ilgili politika yapıcıların ağız sağlığı bakım hizmetlerinin kullanılması için etkin planlama yapıp yapmamaları konusunda anahtar rol oynamaktadır. Amaç: Türkiye de, Dünya Sağlık Örgütü nün önerdiği indeks yaşlardaki bireylerin çürük prevalansı ve tedavi gereksinimlerinin değerlendirilmesi. Bireyler ve Yöntem: Bu kesitsel çalışmada orantılı tabakalı küme örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Kırsal ve kentsel bölgelerde toplam 7833 kişinin ağız muayenesi yapılmıştır. Katılımcıların klinik muayeneleri, DSÖ (1997) kriterlerine göre eğitilmiş 27 diş hekimliği fakültesi öğrencisi tarafından yapılmıştır. İki değişkenli analizlerde istatistiksel anlamlılığı değerlendirmek için ki-kare testi uygulanmıştır. Bulgular: Bireylerin yarısından fazlasında çürük saptanmıştır. Beş yaşındaki erkeklerde, 65-74 yaşındaki kadınlarda çürük ve kayıp diş prevalansı daha yüksektir (p<0.05). Bütün yaş gruplarında kentsel bölgelerde dolgulu diş prevalansı daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Çürük, kayıp diş prevalansı kırsal bölgede, ABSTRACT Introduction: Dental treatment needs play a key role as to whether oral health policy makers in general will seek effective planning for the utilization of oral health care services. Aim: To assess the dental caries status and treatment needs of Turkish people in WHO index age groups. Subjects and Method: A cross-sectional survey using proportional stratified cluster sampling was conducted. The investigation was performed on a total sample of 7833 individuals belonging to urban and rural areas. All subjects were clinically examined by 27 trained examiners according to WHO (1997) guidelines. Chi square test was performed to test the significance of the differences in bivariate analysis. Results: More than half of the individuals had caries. Five-year old males and 65-74 year old females had more caries and missing teeth (p<0.05). Filled teeth prevalence was higher in urban areas among all ages (p<0.05). The prevalence of decayed and missing teeth were higher in rural and prevalence of filled teeth was lower among urban residents. The prevalence of 0

46 dolgulu diş prevalansı kentsel bölgede yaşayanlarda daha yüksektir. Sıfır dmft prevalansı 5 yaşta %29,0, 12 yaşta %33,9 ve 15 yaşta %30,0 dır. Tersine, DMFT si 7 veya üstünde olanların yüzdesi 15 yaşta %7,1 olup artarak 35-44 yaşta %70,7 ye yükselmekte ve 65-74 yaşta %96,2 ye çıkmaktadır. Beş, 12, 15, 35-44 ve 65-74 yaşlarda restoratif tedavi gereksinimi sırasıyla, %68,7, %61,8, %61,8, %81,5 ve %96,2 dir. Beş yaşta en sık gözlenen tedavi gereksinimi tek (%35,6) veya çok yüzlü dolgu (%37,6) dur. Büyük yaş gruplarında en büyük gereksinim koruyucu, çürük durdurucu bakımdır. Çekim gereksinimi 5 yaşta %10,3 ten, 35-44 yaşta %25,7 ye yükselmektedir. Sonuç: Çürük prevalansı bütün yaşarda yüksektir ve tedavi gereksinimi büyüktür. Türkiye de ağız sağlığı düzeyinin yükseltilmesi için ağız sağlığına yönelik etkili özendirme stratejilerine gerek vardır. dmft was 29.0% among 5-year olds, 33.9% in 12 and 30.0% in 15-year olds. On the contrary, 7 and more DMFT was 7.1% among 15 year-olds and gradually increased to 70.7% among 35-44 year olds, reached 96.2% in 65-74-year olds. In the age groups of 5, 12, 15, 35-44 and 65-74 years, restorative treatment needs were 68.7%, 61.8%, 61.8%, 81.5% and 96.2%, respectively. At age 5, the most frequent need was one (35.6%) or multiple surface fillings (37.6%). In the older age groups, the greatest need was for preventive, caries arresting care. Need for dental extraction increased from 10.3% in 5-year olds to 25.7% in 35-44-year olds. Conclusions: The caries prevalence for all age groups was high. The need for dental treatment was great. Effective oral health promotion strategies were needed to improve oral health in Turkey. ANAHTAR KELİMELER Türkiye, çürük tedavi gereksinimi, çocuk, erişkin, yaşlı KEYWORDS Turkey, caries treatment need, child, adult, elderly GİRİŞ Diş çürüğü, insanlarda en sık görülen hastalıklardandır. Bu yaygın sağlık sorununu kontrol altına alabilmek için öncelikle korunma bilincini yaygınlaştırmak, daha sonra da en uygun tedavinin uygulanmasını sağlamak gerekmektedir. Dünyada, yirminci yüzyılın ortalarından beri diş çürüğünün yaygınlığı ve şiddetini ölçen birçok çalışma yapılmıştır 1-2. Tedavi gereksinimini ölçen çalışmaların ise daha çok son yıllarda yapıldığı göze çarpmaktadır 3-4. Ülke düzeyinde çürük durumunu ve tedavi gereksinimini gösteren verilerin elde edilmesi, sağlık düzeyini artıracak politikaların belirlenmesinde, koruyucu ve tedavi edici hizmetlerin verilebilmesinde temel alınacak hedeflerin oluşturulmasını sağlayacaktır. Türkiye de ağız-diş sağlığını gösteren ilk çalışma 1988 yılında Dünya Sağlık Örgütü nün (DSÖ) 1987 ölçütlerine göre yapılmıştır 5. Bu araştırmada ise, Türkiye Ağız-Diş Sağlığı Profili-2004 çalışmasının 6 verilerinden yararlanılarak, diş çürüğü prevalansı ve tedavi gereksinimlerinin indeks yaş, cinsiyet ve yerleşim yerlerine göre durumunun değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi, Cerrahi ve İlaç Araştırmaları Etik Kurul onayı alındıktan sonra çalışma başlatılmıştır. Eğitim ve Kalibrasyon Saha çalışmasında muayeneleri gerçekleştiren 27 anketör (gönüllü öğrenciler) Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 4. ve 5. sınıf öğrencisidir. Saha denetimleri ise aynı fakültenin 3 öğretim üyesi ve 1 araştırma görevlisi ile Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı nda çalışan bir öğretim üyesi tarafından yapılmıştır. Eğitim ve kalibrasyon çalışmaları Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi nde görevli olan dört öğretim üyesi tarafından yapılmıştır. Bu eğiticilerin ikisi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı, birisi Pedodonti Anabilim Dalı, biri de Periodontoloji Anabilim Dalı öğretim üyesidir. Muayenelerin ve kodlamaların standardize edilebilmesi için önce eğiticiler kendi aralarında kalibre olmuşlar, daha sonra da anketörlere muayene ve kodlama yöntemi eğitimi verilmiştir. Bu eğitimde anketörlere muayene formu doldurma

47 yönergesi dağıtılmış ve her anketör, araştırmada incelenecek olan her indeks yaş grubundan en az 5 kişiyi yönergeler doğrultusunda saha koşullarını taklit edecek şekilde muayene etmiştir. Daha sonra aynı kişiler eğiticilerden biri tarafından da muayene edilmiş ve muayene sonuçları karşılaştırılmıştır. Eğitimler sonunda anketörler ile eğiticiler arasında en az %80 düzeyinde kalibrasyon sağlanmıştır. Örneklerin seçimi Genel olarak toplumun ağız-diş sağlığı düzeyinin belirlenmesinde Dünya Sağlık Örgütü nce önerilen bazı yaş/yaş grupları vardır. Bunlar 5 yaş, 12 yaş, 15 yaş, 35 44 ve 65 74 yaş gruplarıdır 7. Türkiye 2004 çalışmasında da bu yaş/yaş grupları seçilmiştir. Türkiye yi kent ve kır olarak temsil edecek örneklem, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından orantılı tabakalı küme örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Örneğe 68 ilde 250 yerleşim yeri (küme) çıkmıştır 6. Her kümeye gelindiğinde, yine TÜİK tarafından ön görülen başlangıç noktasından başlayarak bütün haneler sıra ile ziyaret edilip Ev Halkı Tespit Formu doldurulmuş, bu form üzerinde araştırma amacına uygun kişiler işaretlenmiştir. TÜİK tarafından önerildiği gibi her kümede muayene edilmesi gereken 6 kişi belirlenirken, her iki cinsiyetten eşit sayıda kişi alınmasına özen gösterilmiş toplam 30 kişiye ulaşıldığında o küme ile ilgili işlem bitirilmiştir. Hem hane hakkında bilgileri veren kişilere, hem de muayene edilecek olan kişilere araştırmanın amacı ile yapılacak muayenenin niteliği anlatılmış ve sözlü onamları alınmıştır. Klinik Muayene DSÖ nün önerileri doğrultusunda, muayeneyi kabul eden kişiler bulundukları yerde, gün ışığında muayene edilmiştir. Klinik muayenelers tek kullanımlık ayna ve DSÖ nün önerdiği Community Periodontal Index (CPI) sondu (WHO 973/80 - Martin, Solingen, Almanya) kullanılarak yapılmıştır. Her günün sonunda sondlar gluteraldehit ile steril edilmişlerdir. Muayene formu ise DSÖ nün formlarından yararlanılarak hazırlanmış ve klinik muayenelerde DSÖ 1997 7 ölçütleri kullanılmış ve veriler her bir diş için DSÖ nün önerdiği kodlarla kodlanmıştır. Pit ve fissürde ya da diş yüzeyindeki bir lezyon kavite oluşturmuşsa, minenin altı çürümüşse veya taban ya da duvarlarında saptanabilecek yumuşama varsa çürük kron olarak değerlendirilmiştir. Bir kron üzerinde aynı anda bir veya daha fazla daimi restorasyon varsa dolgulu, ancak hem dolgu hem çürük varsa çürük kron olarak işaretlenmiştir. Renklenme gösteren pit ve fissürler ya da alanlar CPI sondu ile incelendiğinde herhangi bir yumuşama göstermiyorlarsa sağlam diş olarak kaydedilmiştir. Abrazyon ve flüorozis de sağlam diş olarak kabul edilmiştir. Daimi ve süt dişlerinde çürük nedeni ile çekilmiş dişler ve başka nedenle kayıp dişler kayıp olarak işaretlenmiştir. Daimi dişlerdeki kök çürükleri ise 15, 35 44 ve 65 74 yaşlarda işaretlenmiştir. Kökteki lezyon CPI sonduyla bakıldığında yumuşak veya deri gibi hissediliyorsa çürük kök olarak kaydedilmiştir. Eğer kron sağlam ise veya bir dişin tedavi edilmemesi gerekiyorsa tedavi gereksinimi yok olarak kaydedilmiştir. Fissür örtücü ya da çürük durdurucu bakım düşünülüyorsa her bir diş için ayrı ayrı kodlanmıştır. Bir yüzlü, iki veya daha fazla yüzlü restorasyon ya da kron yapılması kararı veriliyorsa yine DSÖ nün belirttiği kodlarla işaretlenmiş, çekim endikasyonu da kaydedilmiştir. DMFT [çürük (Decayed), kayıp (Missing) ve dolgulu (Filled)] indeksi hesaplanırken, DSÖ tarafından 30 yaşın altındaki kişiler için kayıp diş sayısı olarak yalnız eksik, çürük nedeniyle kodu almış dişlerin hesaplamaya katılması önerilmektedir. Otuz ve daha yukarı yaştaki kişiler için hem kayıp, çürük nedeniyle, hem de kayıp, başka nedenle kodları almış dişler hesaplamaya katılmaktadır. Verilerin değerlendirilmesi ve analizi Anketler, konu hakkında eğitilmiş bir kodlamacı tarafından kodlanmış ve profesyonel bir bilgisayar operatörü tarafından bilgisayara işlen-

48 miştir. Verilerin analizi SPSS 14.0 istatistik paket programı kullanılarak yapılmış, gruplar arası fark için ki-kare testi kullanılmıştır. BULGULAR Türkiye 2004 çalışması kapsamında indeks yaş gruplarında toplam 7833 kişinin klinik muayenesi yapılmıştır. Beş yaş çocuklarının %30,2 sinde diş çürüğü yoktur (Tablo I). Bu yaş grubunda, erkeklerde ve kırsal alanda yaşayanlarda diş çürüğü yüzdesi daha yüksek bulunmuştur (p=,003 ve p=0,014). Diş çürüğü olmama yüzdesi 12 ve 15 yaşlarda benzerdir (%38,9-%38,8). Çürük kron, çürük kök ve dolgulu diş prevalansı 35 44 ve 65 74 yaşlarda dişsizler dışarıda bırakılarak hesaplanmıştır. Buna göre çürük kronu olmama yüzdesi 35 44 yaş için %24,2 ve 65 74 yaş için %40,7 dir ve 65 74 yaş grubunda kentsel bölgelerde oturanlarda kırsal bölgedekilerden istatistiksel olarak fazla bulunmuştur (p=0,028). Durum, aynı yaş grubunda kök çürükleri için de aynıdır. Buna karşılık dolgulu diş yüzdesi bütün yaşlar için genel olarak düşük bulunurken, kırsal alanda TABLO I Araştırma kapsamında muayene edilen kişilerin yaş, cinsiyet ve yerleşim yerine göre çürüklü (kron/kök), kayıp, dolgulu diş prevalansı dağılımı (Türkiye, 2004) Yaş/yaş grubu 5 Çürük, kayıp, dolgulu diş prevalansı Toplam Erkek Kadın p Kentsel Kırsal p n=1539 n=793 n=746 n=1030 n=509 Çürük 69,8 73,1 66,2 0,003 67,8 73,9 0,014 Kayıp 3,4 4,3 2,4 0,042 2,9 4,3 0,150 Dolgulu diş 2,1 2,4 1,9 0,482 2,7 1,0 0,027 n=1611 n=848 n=763 n=1074 n=537 Çürük 61,1 60,6 61,6 0,685 60,4 62,4 0,448 12 Kayıp 7,9 8,7 7,1 0,222 7,2 9,5 0,103 Dolgulu diş 6,5 6,4 6,6 0,880 8,9 2,2 0,000 n=1507 n=793 n=714 n=994 n=513 Çürük kron 61,2 62,8 59,5 0,192 61,6 60,6 0,721 15 Çürük kök 5,2 4,3 6,3 0,080 4,7 6,2 0,213 Kayıp 16,2 14,2 18,3 0,031 15,5 17,5 0,306 Dolgulu diş 12,4 11,7 13,2 0,398 14,9 7,6 0,000 n=1631 n=502 n=1129 n=1083 n=548 Çürük kron* 75,8 74,9 76,2 0,586 73,9 79,4 0,016 35 44 Çürük kök* 20,1 22,5 19,0 0,110 18,1 24,0 0,006 Kayıp 89,3 88,2 89,8 0,344 89,0 90,0 0,557 Dolgulu diş 29,5 25,3 31,4 0,013 34,1 20,4 0,000 n=1545 n=722 n=823 n=1003 n=542 Çürük kron* 59,3 55,8 62,7 0,045 56,4 64,4 0,028 65 74 Çürük kök* 28,4 29,9 26,9 0,338 26,0 32,5 0,047 Kayıp 93,4 91,8 94,8 0,020 93,5 93,2 0,794 Dolgulu diş 14,8 17,6 12,1 0,027 17,4 10,3 0,006 * Dişsizler analize dâhil edilmemiştir.

49 yaşayanlarda daha da düşük olup bu fark istatistiksel olarak anlamlıdır. Erişkinlerde ve yaşlılarda dolgulu diş yüzdesinin kadınların lehine olarak daha yüksek olduğu belirlenmiştir. En az bir diş kaybı olan 5 yaş çocukların yüzdesi %3,4 iken, 12 ve 15 yaşta bu yüzde sırasıyla %7,9 ve %16,2 olarak bulunmuştur. 15 yaşta diş kaybı kız çocuklarında erkeklerden daha fazladır (p=0,031). Erişkin ve yaşlılarda bu yüzde çok yüksektir (%89,3 ve %93,4) ve yaşlı grupta kadınlarda daha fazla diş kaybı bulunmuştur (p=0,020). Beş yaş çocuklarında dmft si 0 olanlar grubun %29,8 ini oluştururken, dmft si 7 ve üstü olanlar %22,3 olarak bulunmuştur; fark kız çocuklarının lehinedir (p=0,001). On iki ve 15 yaşta da DMFT si 0 olanlarda durum benzerdir; cinsiyet ve yerleşim yerine göre bir fark gözlenmemiştir. 65 74 yaş grubunda DMFT si 0 olanların yüzdesi %0,3 e düşmektedir. Erişkin ve yaşlılarda DMFT si 7 ve üstü olanlar sırası ile %70,7 ve %96,2 olarak bulunmuştur (Tablo II). Ancak erişkin grubun kadınlarında (p=0,000) ve kırsal alanda yaşayanlarda (p=0,031) DMFT si yüksek olanlar daha fazla bulunurken yaşlı grupta bu farklar anlamlı değildir. Araştırmada bireylerin var olan dişlerinin tedavi gereksinimleri değerlendirilmiştir. Buna göre, bütün yaşlarda tedavi gereksinimi olan dişlerde restorasyon gereksinimlerinin çok yüksek olduğu görülmüştür (Tablo III VII). Restorasyon TABLO II Araştırma kapsamında muayene edilen kişilerin yaş, cinsiyet ve yerleşim yerine göre DMFT dağılımı (Türkiye, 2004) Yaş/yaş grubu DMFT/dmft Toplam 5 12 15 35 44 65 74 Erkek Kadın p Kentsel Kırsal p n=1539 n=793 n=746 n=1030 n=509 0 29,8 26,4 33,5 31,7 26,1 1 6 47,9 48,4 47,3 0,001 47,2 49,3 7, + 22,3 25,2 19,2 21,2 24,6 n=1611 n=848 n=763 n=1074 n=537 0 33,9 33,4 34,5 34,3 33,1 1 6 61,9 62,4 61,3 0,898 61,5 62,8 7, + 4,2 4,2 4,2 4,3 4,1 n=1507 n=793 n=714 n=994 n=513 0 30,0 30,0 30,0 28,8 32,4 1 6 62,9 63,9 61,8 0,239 64,2 60,4 7, + 7,1 6,1 8,3 7,0 7,2 n=1631 n=502 n=1129 n=1083 n=548 0 2,8 4,0 2,2 2,5 3,3 1 6 26,5 31,7 24,3 0,000 28,5 22,6 7, + 70,7 64,3 73,5 69,0 74,1 n=1545 n=722 n=823 n=1003 n=542 0 0,3 0,7-1 6 3,5 4,6 2,6 * 3,8 3,0 7, + 96,2 94,7 97,4 95,8 96,9 * Gözlere düşen gözlem sayısının yetersizliği nedeniyle istatistik test uygulanamamıştır. 0,4 0,2 0,062 0,878 0.329 0,031 *

50 TABLO III Araştırma kapsamında muayene edilen 5 yaşındaki kişilerin var olan dişlerinin tedavi gereksinimlerine göre yüzde dağılımı (Türkiye, 2004) Tedavi gereksinimi Toplam (n=1539) Erkek (n=793) Kadın (n=746) Kentsel (n=1030) Kırsal (n=509) Diş sayısı n= 6637* n= 3761* n= 2876* n= 4262* n= 2375* Tek yüzlü dolgu 35,6 32,8 39,1 37,2 32,5 İki ya da daha fazla yüzlü dolgu 37,6 40,1 34,4 36,8 39,1 Koruyucu, çürük önleyici bakım** 17,5 17,7 17,2 17,2 18,0 Pulpa tedavisi 1,0 0,7 1,4 1,0 1,0 Çekim 7,5 8,1 6,8 7,1 8,2 Kron 0,6 0,6 0,6 0,6 0,7 Diğer 0,2-0,5 0,1 0,5 Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 * Görülebilen diş sayısı ** Fissür örtücü bu grupta değerlendirilmiştir. TABLO IV Araştırma kapsamında muayene edilen 12 yaşındaki kişilerin var olan dişlerinin tedavi gereksinimlerine göre yüzde dağılımı (Türkiye, 2004) Tedavi gereksinimi Toplam (n=1611) Erkek (n=848) Kadın (n=763) Kentsel (n=1074) Kırsal (n=537) Diş sayısı n= 6896* n= 3592* n= 3304* n= 4149* n= 2747* Tek yüzlü dolgu 20,8 20,2 21,4 24,0 16,0 İki ya da daha fazla yüzlü dolgu 9,1 10,2 8,0 9,1 9,2 Koruyucu, çürük önleyici bakım** 59,3 58,1 60,6 57,8 61,5 Pulpa tedavisi 2,1 2,3 1,9 2,2 2,0 Çekim 7,5 8,2 6,6 6,5 8,9 Kron 0,3 0,2 0,3 0,3 0,3 Diğer 0,9 0,7 1,2 0,1 2,1 Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 * Görülebilen diş sayısı ** Fissür örtücü bu grupta değerlendirilmiştir.

51 TABLO V Araştırma kapsamında muayene edilen 15 yaşındaki kişilerin var olan dişlerinin tedavi gereksinimlerine göre yüzde dağılımı (Türkiye, 2004) Tedavi gereksinimi Toplam (n=1507) Erkek (n=793) Kadın (n=714) Kentsel (n=994) Kırsal (n=630) Diş sayısı n= 7213* n= 3733* n= 3480* n= 4110* n= 3103* Tek yüzlü dolgu 24,1 23,4 24,9 27,0 20,3 İki ya da daha fazla yüzlü dolgu 8,3 8,2 8,4 9,2 7,2 Koruyucu, çürük önleyici bakım** 61,2 61,4 60,9 56,7 67,0 Pulpa tedavisi 2,4 2,6 2,2 2,8 1,8 Çekim 3,4 3,6 3,2 3,8 3,0 Kron 0,4 0,5 0,4 0,4 0,5 Diğer 0,2 0,3-0,1 0,2 Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 * Görülebilen diş sayısı ** Fissür örtücü bu grupta değerlendirilmiştir. TABLO VI Araştırma kapsamında muayene edilen 35 44 yaşındaki kişilerin var olan dişlerinin tedavi gereksinimlerine göre yüzde dağılımı (Türkiye, 2004) Tedavi gereksinimi Toplam (n=1631) Erkek (n=502) Kadın (n=1129) Kentsel (n=1083) Kırsal (n=548) Diş sayısı n= 9106* n= 3233* n= 5785* n= 5300* n= 3716* Tek yüzlü dolgu 29,7 22,7 33,7 32,4 25,9 İki ya da daha fazla yüzlü dolgu 16,1 12,8 17,9 16,1 16,1 Koruyucu, çürük önleyici bakım** 34,6 46,3 28,1 31,2 39,5 Pulpa tedavisi 1,4 1,2 1,5 1,7 0,9 Çekim 11,3 10,2 11,8 10,8 11,9 Kron 1,3 1,2 1,4 1,3 1,4 Diğer 5,5 5,6 5,5 6,5 4,3 Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 * Görülebilen diş sayısı ** Fissür örtücü bu grupta değerlendirilmiştir.

52 TABLO VII Araştırma kapsamında muayene edilen 65 74 yaşındaki kişilerin var olan dişlerinin tedavi gereksinimlerine göre yüzde dağılımı (Türkiye, 2004) Tedavi gereksinimi Toplam (n=1545) Erkek (n=722) Kadın (n=823) Kentsel (n=1003) Kırsal (n=542) Diş sayısı n= 1583* n= 620* n= 963* n= 752* n= 831* Tek yüzlü dolgu 16,3 16,0 16,5 22,0 11,1 İki ya da daha fazla yüzlü dolgu 9,6 11,8 8,2 11,1 8,3 Koruyucu, çürük önleyici bakım** 32,9 26,9 36,5 25,7 39,2 Pulpa tedavisi 1,8 3,7 0,6 0,9 2,7 Çekim 18,8 28,4 12,7 19,0 18,6 Kron 1,3 1,0 1,6 1,6 1,1 Diğer 19,3 12,3 23,9 19,7 19,0 Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 * Görülebilen diş sayısı ** Fissür örtücü bu grupta değerlendirilmiştir. gereksinimi bir veya daha fazla yüzlü dolgular olarak belirlenmiş olup, en yüksek yüzdeler 5 yaşındakilerin dişlerinde görülmektedir (%35,6 ve %37,6). Dişlerde koruyucu ve çürük önleyici bakım biçiminde tedaviye en çok gereksinim duyulan yaş grubu 12 ve 15 yaş çocuklarıdır (%59,3 ve %61,2). Dişlerde en yüksek düzeyde çekim (en az bir dişin çekilmesi) gereksinimi olan grup 65 74 yaş grubudur (%18,8). Genel olarak çocuk yaş gruplarının üçte birinden fazlasında herhangi bir tedaviye gereksinim yoktur. Herhangi bir tedaviye gereksinimi olmayanların yüzdesi erişkinlerde %18,5 e, yaşlılarda ise %3,8 e kadar düşmektedir. Gereksinim erişkinlerin %73,3 ünde restorasyon biçimindedir (Tablo VIII). SONUÇLAR ve ÖNERİLER Bu kesitsel çalışma sonucunda ülkemizde indeks yaşlar/yaş gruplarındaki diş çürüğü prevalansı, diş çürüğü şiddeti (DMFT) ve tedavi gereksinimi incelenmiştir. Çalışmanın en önemli bulgusu, diş çürüğü prevalansının indeks yaş gruplarında çok yüksek bulunmasıdır. Türkiye deki 5 yaş çocuklarının, DSÖ nün bu yaş çocukları için belirlediği en fazla %50 sinde çürük olması hedefinin çok gerisinde kaldığı saptanmıştır (%30,2). Bu sonucun 1988 araştırmasının 5 sonuçlarından (%12) daha iyi olması, geçen sürede ülkemizde ağız-diş sağlığı yönünde bir gelişmenin olduğu biçiminde yorumlanabilir. Ancak son çalışma ile 1988 çalışması arasında yöntem farklılıkları belirgindir. Bu farklılıklar, 2004 çalışmasının örnekleminin daha kapsayıcı olması, çalışmada DSÖ nün önerdiği CPI sondunun kullanılmış olması, bütün muayenelerin sahada yapılmış olması ve saha çalışmasında görev alan kişilerin çalışma öncesi kalibre edilmeleri 6 gibi farklılıklardır. Ülke çapında karşılaştırma yapılabilecek başka araştırma olmaması nedeniyle bu karşılaştırma yapılmıştır. Beş yaş, süt dişlerinde oluşan çürüklerin kısa bir zaman aralığında çürük eğilimini gösterebilmesi nedeniyle indeks yaş olarak seçilmiştir 7.

53 TABLO VIII Tedavi gereksinimi olma durumunun yaşa, cinsiyete ve yerleşim yerine göre dağılımı (Türkiye, 2004) Yaş/yaş grubu Tedavi gereksinimi Toplam Erkek Kadın Kentsel Kırsal n=1539 n=793 n=746 n=1030 n=509 Yok 31,3 28,1 34,6 33,5 26,7 5 Var* 68,7 71,9 65,4 66,5 73,3 Restorasyon** 67,9 71,2 64,3 65,5 72,7 Çekim 10,3 11,3 9,2 9,6 11,8 n=1611 n=848 n=763 n=1074 n=537 Yok 38,2 38,7 37,6 39,3 35,9 Var* 61,8 61,3 62,4 60,7 64,1 12 Restorasyon** 54,9 54,5 55,3 55,6 53,4 Çekim 17,1 17,7 16,4 14,8 21,5 n=1507 n=793 n=714 n=994 n=513 Yok 38,2 37,2 39,4 37,8 39,0 Var* 61,8 62,8 60,6 62,2 61,0 15 Restorasyon** 60,1 60,9 59,1 60,7 58,9 Çekim 10,6 9,6 11,6 9,7 12,3 n=1631 n=502 n=1129 n=1083 n=548 Yok 18,5 19,1 18,2 19,8 16,1 35 44 Var* 81,5 80,9 81,2 80,2 83,9 Restorasyon** 73,3 71,3 74,0 72,2 75,0 Çekim 25,7 28,5 24,4 23,1 30,8 n=1545 n=722 n=823 n=1003 n=542 Yok 3,8 5,0 2,7 4,4 2,6 Var* 96,2 95,0 97,3 95,6 97,4 65 74 Restorasyon** 9,4 8,6 10,2 8,5 11,1 * En az bir dişinde tedavi gereksinimi belirlenen. ** Tek veya çok yüzlü dolgu gereksinimi. Çekim 5,6 6,8 4,5 3,8 8,7 Türkiye 2004 araştırmasında 5 yaş çocuklarında çürük prevalansı %69,8 dir Bu yüzde İngiltere de (d 3 =dentin çürüğü için) %39,4 dür 8 ; bu rakam DSÖ nün 2000 yılı hedefi olan %50 çürüksüzlük prevalansının çok altındadır. Beş yaş Türk çocuklarının çürük yüzdesinin, DSÖ nün ölçütlerini kullanan 8 Avrupa ülkesinden 9 fazla olması, bebeklikten başlanarak önlem alındığı takdirde, önlenebilir bir hastalık olan diş çürüğünden korunmanın mümkün olduğu gerçeğinin ihmal

54 edildiğini göstermektedir. Ayrıca bu grupta beş çocuktan birinin dmft sinin 7 ve üzeri olması, diş çürüğünün sıklığı kadar şiddetinin de bu yaş grubunda dikkat edilmesi gereken bir durum olduğunu ortaya çıkartmıştır. Bu çalışmanın sonuçlarında 5 yaşındaki erkek çocuklarda ve kırsal alanda yaşayanlarda çürüğün görülme yüzdesi ve şiddeti daha fazladır. Erkek çocukların daha fazla çürüğe sahip olması, Birleşik Arap Emirlikleri nde yapılan yeni bir çalışmanın sonuçlarına da uymaktadır ve yazarlar bu farkı Arap kültüründe erkek çocukların daha fazla şımartılmasına bağlanabileceği şeklinde yorumlamıştır 10. Türkiye 2004 çalışmasında kayıp diş yüzdesinin de erkek çocuklarda daha fazla olduğu, genel olarak dolgulu diş yüzdesinin çok düşük olduğu, kırsal yerleşimlerde bu yüzdenin daha da düştüğü görülmüştür. Bu durum hizmetin gerektiği biçimde verilememiş olduğunu düşündürmektedir. Hindistan da yapılan bir çalışmada da benzer sonuçlar bulunmuştur 4. Bu yaşta çok yüksek olan tedavi gereksinimi yüzdesinin (%68,7) büyük bir kısmını tek ya da daha fazla yüzlü restorasyon işlemleri oluşturmaktadır (%67,9). Koruyucu ve çürük önleyici bakım yüzdesinin düşük bulunmasının ve bu yaş grubunda daha az gereksinim varmış gibi görülmesinin nedeni, DSÖ 1997 saha araştırması kodlama yönergesi uyarınca her bir dişin tedavi gereksinimlerinde tek kod yazma ve en öne çıkan gereksinimi kodlama zorunluluğu olmuştur. Bu bulgular, çürük önleyici eğitim ile erken tanı ve tedavi hizmetlerinin hem annelere hem de çocuklara bebeklik döneminden başlayarak verilmesi gerektiğini, bu grubun ağız-diş sağlığına yönelik etkin plan ve programlar kapsamına alınması, çocuk hekimlerinin ve diş hekimlerinin bu koruyucu programlarda daha fazla rol almalarının sağlanması gerekliliğini ortaya koymaktadır. On iki yaş, örnek seçme kolaylığı ve yirmi yaş dişleri dışında daimi dişlerin ağızda yer alması nedeniyle uluslararası karşılaştırmalarda çürükler için küresel izleme yaşı olarak seçilmiştir 7. Türkiye 2004 çalışmasında on iki yaş çocuklarında da diş çürüğü prevalansının yüksek olduğu saptanmıştır (%61,1). Bu yüzde 12 yaş için Hindistan da %26 11 bulunurken, İtalya da yapılan bir çalışmaya göre %43,1, Almanya da % 39,3 ve Portekiz de %52,9 olarak rapor edilmiştir 12-14. Çürük yüzdesi açısından cinsiyet farkı İtalyan 12 yaş çocuklarında istatistiksel olarak anlamlı iken, Türkiye 2004 çalışmasında bu fark anlamlı bulunmamıştır. Aynı şekilde yerleşim yeri açısından da fark saptanmamıştır. Kayıp diş cinsiyet ve yerleşim yeri farkı göstermezken, dolgulu diş yüzdesi kırsal kesimde yaşayanlarda daha düşüktür (p=0,000). DMFT si 0 olanlar ancak grubun %33,9 udur. İran da yapılan bir çalışmada aynı yüzde %31,3 olarak bildirilmiştir 15. Bu yaşta daimi dişler ağızda henüz yerlerini aldıkları halde, 12 yaş Türk çocuklarının %61,6 sının DMFT si 1 6 arasındadır ve bu durum da cinsiyet ve yerleşim yeri farkı göstermemektedir. Ayrıca, DMFT si 7 ve üstü olan çocukların %4,2 düzeyinde olması da önemlidir. Bu yüzde Meksika da yapılan bir çalışmada ancak %0,4 olarak saptanmıştır 16. Türkiye çalışmasında bu yaştaki çocuklarda DMFT yi oluşturan en yüksek sayının diş çürüğü (DT) olduğu rapor edilmiştir 17. Diş çürüğünün fazla olması tedavi gereksinimini de arttırmıştır (%61,8). Tedavi gereksinimi restorasyon biçiminde ve daha çok da tek yüzlü restorasyon gereksinimi (%20,8) olarak saptanmıştır. Beş yaşta olduğu gibi, koruyucu, çürük önleyici bakım gereksinimi çok yüksektir (%59,3). Bu gereksinimin karşılanmadığı durumda, çürük riskinin artmasıyla ilerleyen yaşlarda artan yüzdelerde çürükle karşılaşmak önüne geçilemez bir durum olacaktır. On beş yaşta daimi dişler 3-9 yıldır ağız ortamı ile karşı karşıyadırlar ve bu nedenle çürük prevalansının iyi bir göstergesi olacağından indeks yaş olarak seçilmiştir 7. Türkiye 2004 çalışmasında 15 yaş çocuklarda diş çürüğü prevalansı yüksek olarak bulunmuştur (%61,2) ve 12 yaşa benzerdir. İngiltere de bu yüzde %44 olarak rapor edilmiştir 18. Türkiye 2004 çalışmasında çürük görülmesi açısından cinsiyet ve yerleşim yeri farkı saptanmamıştır. Kayıp diş yüzdesinin kız çocuklarda daha fazla olduğu (p=0,031), kırsal kesimde oturanlarda ise dolgulu diş yüzdesinin çok düşük olduğu bulunmuştur (p=0,000). Diş hekimliği hizmetlerinin

55 12 ve 15 yaş gruplarında çok önemsenmesi gerekirken yerine getirilemediği ve özellikle de çürüklü dişlerin tedavisiz bırakıldığı, dolgulu diş yüzdesinin çok az olmasından anlaşılmaktadır. Doğal olarak merkezlerden uzakta yaşayanlarda bu durum daha da kötüleşmektedir. On beş yaşındakilerde DMFT si 0 olanlar grubun ancak %30,0 ı, 7 ve üzeri olanlar %7,1 idir. Umman Sultanlığı nda yapılan bir çalışmada DMFT si 0 olanlar %26,8 19, Meksika da yapılan bir çalışmada 16 %53,4 olarak bulunmuştur. Meksika çalışmasında DMFT si 7 ve üzeri olanlar ise %2,7 olarak bildirilmiştir. Tedavi gereksinimi bu yaşta da çoğunlukla restorasyon gereksinimi biçimindedir ve tek yüzlü dolgular ön sıradadır (%24,1). Yine aynı biçimde koruyucu, çürük önleyici bakım gereksinimi çok yüksektir (%61,2) ve tedavi gereksinimi olan dişler de bu gruba eklendiğinde en önemli hizmetin koruyucu önlemler olacağı çok belirginleşmektedir. Otuz beş-kırk dört yaş grubu, yetişkinlerin ağız-diş sağlığı durumunu izlemek için standart bir gruptur. Diş çürüklerinin tam etkileri ve sunulan diş sağlığı hizmetlerinin genel etkileri bu yaş grubundan elde edilen verilerden yararlanılarak izlenebilmektedir 7. Bu çalışmada, 35 44 yaş grubunda en az bir kron çürüğü olanların prevalansı çok yüksek (%75,8) bulunmuştur. Danimarka da bu yüzde %46,6 20, Romanya da yüzde %66,7 21, İran da %87,1 15 ve Polonya da %99,8 22 olarak bildirilmektedir. Dünyada, bu yaş grubunda kök çürüklerini inceleyen birçok çalışma yapılmış olmasına karşın, iki binli yıllarda yapılan çalışmalar kısıtlı sayıdadır. Bunlardan Brezilya da yapılan bir çalışma kök çürüğü yüzdesini %15,6 olarak belirtmekte ve cinsiyete göre bir fark olmadığını bildirmektedir 23. Türkiye 2004 çalışmasında da kron ve kök çürüğü prevalansında cinsiyete göre bir fark saptanmamıştır. Kırsal kesimde oturanlarda hem kron (%79,4) (p=0,016), hem kök çürüğü (%24) (p=0,006) prevalansı çok daha yüksek bulunmuştur. Romanya da yapılan bir çalışmada da kron çürüğü prevalansı kırsal kesimde yaşayanlarda daha fazla 21, Çin de yapılan bir çalışmada kök çürüğü/kök dolgusu yüzdesi kentte yaşayanlarda %10, kırsal kesimde yaşayanlarda ise %13 bulunmuştur 24. Türkiye 2004 çalışmasında 35 44 yaşlarda kayıp diş prevalansı çok yüksek olmasına karşın (%89,3), cinsiyete ve yerleşim yerine göre fark saptanmamıştır. Dolgulu diş yüzdesi erkeklerde (%25,3) kadınlardan daha az (p=0,013) ve kırsal kesimde yaşayanlarda (%20,4) kentte oturanlardan daha düşüktür (p=0,000). Bu grupta DMFT si 0 olanlar ancak %2,8 olarak bulunmuştur. Lübnan da yapılan bir çalışmada bu yüzde %1,5 tir 25. Aynı çalışmada tedavi gereksinimi de %60,0 olarak rapor edilmiştir. Fransa da tedavi gereksinimi %48,8 olarak bildirilmektedir 26. Var olan dişlerin tedavi gereksinimi Türkiye 2004 çalışmasında bu çalışmaların bulgularından daha yüksek bulunmuştur (%81,5); tedavi gereksiniminin büyük çoğunluğunu da restorasyon gereksinimi oluşturmaktadır (%73,3). Fransa çalışmasının sonuçlarına benzer bir biçimde, Türkiye de bu yaşta en fazla tek ya da çok yüzlü dolgu gereksinimi vardır. Türkiye 2004 ve Lübnan çalışmalarının 25 sonuçları tedavinin önemli bir bölümünü diş çekimlerinin (sırasıyla, %25,7 ve %31,0) oluşturması açısından benzemektedir. Türkiye nin bu yaş grubu için önerilen hedefleri arasında kayıp diş yüzdesini yarıya indirmek bulunmaktadır 6. Bu hedefe ulaşılabilmesi için lezyonların olabildiğince hızlı ve etkili yöntemlerle tedavi edilmesi ve sağlık politikaları üretenler tarafından acil ve akılcı koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir. Eğer bu önlemler alınmazsa, ileri yaşlarda yaşam kalitesi açısından yetersizlikler insanlarımızı bugün olduğu gibi gelecekte de zorlayacaktır. Beklenen yaşam süresinin tüm ülkelerde artmasına bağlı olarak 65 74 yaş grubu, geriyatrik grupta ağız-diş sağlığındaki değişiklikleri göstermesi açısından indeks yaş grubu olarak seçilmiştir 7. Türkiye 2004 çalışmasında bu yaş grubunun yarısının dişsiz olduğu gösterilmiştir 27. Sağlam bir tek dişi kalmış olan kişilerin bile dişli kabul edildiği bu çalışmada, en az bir dişi olanların yarısından fazlasında da (%59,3) kron çürüğü olduğu belirlenmiştir. Amerika Birleşik Devletleri nde yapılan bir çalışmada 60 ve üzeri yaş grubunda genel olarak bu yüzde %18,2 olarak bildirilmiştir 28.

56 Doğu Almanya da 60 69 ve 70 79 yaşındaki kişiler üzerinde yapılan bir çalışmada 29 ise ilk grupta dişsizlik %16 iken, ikinci grupta bu yüzde %30 a çıkmış olarak bulunmuş ve dişsizler dışarıda bırakıldığında her iki grup için de bir ya da daha fazla kron çürüğü olanlar %10-%15 olarak bildirilmiştir. Ancak adı geçen çalışmada yarım çene üzerinden değerlendirme yapıldığı için yüzdelerin düşük bulunma olasılığı vardır. Bu çalışmanın sonuçları Türkiye çalışmasının tersine, 60 69 yaşındaki erkeklerde çürüğün daha fazla olduğunu, diğer grupta ise fark olmadığını göstermektedir. Türkiye çalışmasında kök çürüğü cinsiyet farkı göstermezken, 65-74 yaş grubunun genelinde %28,4 olarak bulunmuştur. Tayland da bu yüzde 60 74 yaş grubunda %18,2 ve erkeklerde daha yüksek olarak bildirilmiştir 30. Japonya da ise bir grup 60 ve üzeri yaştaki kişide yapılan çalışmada kök çürüğü %39,4 olarak rapor edilmiştir 31. Doğu Almanya da bu yüzde %27 29, Brezilya da %31,8 23 olarak belirlenmiş ve Türkiye çalışmasına benzer biçimde kök çürüğü cinsiyete göre fark göstermemiştir. Türkiye çalışmasında kırsal kesimde kök çürüğü prevalansı (%32,5), kentsel bölgeden (%26,0) daha yüksektir. Çin de yapılan bir çalışmada ise yerleşim yeri farkı saptanmamıştır 24. Türkiye de yaşlı grupta en dramatik durum diş kayıplarıdır; grubun %93,4 ünün en az bir kayıp dişi olduğu belirlenmiştir ve bu durum kadınların aleyhinedir (p=0,020) ancak yerleşim yeri farkı yoktur. Türkiye de kırsal kesimde yapılan bir çalışmada da cinsiyet yönünden aynı sonuca ulaşılmıştır 32. Yine ülkemizde bir huzurevinde yapılan çalışmada ise grubun %72,0 ının 30 veya daha fazla dişini kaybettiği, kayıp diş ortalamasının ise 28,2±7,2 olduğu belirlenmiştir 33. 2004 çalışmasında 65 74 yaş grubunda dolgulu diş yüzdesi genel olarak düşük (%14,8), kadınlarda (p=0,027) ve kırsal kesimde oturanlarda (p=0,006) daha düşük bulunmuştur. Doğu Almanya çalışmasında bu yüzde 60 69 yaş için %26, 70 79 yaş için %17 olarak rapor edilmiştir 29. Türkiye çalışmasının tersine, bu çalışmada dolgulu diş yüzdesi 60 69 yaşındaki kadınlarda daha yüksek bulunurken, 70 79 yaşındakiler için fark saptanamamıştır. Ülkemizde 65 74 yaş grubunda DMFT si 0 olan yalnızca 5 erkek vardır (%0,3). Bu yüzde Çin de yapılan çalışmada %1 olarak bildirilmektedir 24. Türkiye de 65 74 yaşına gelindiğinde, daha önceki verilerin de gösterdiği gibi DMFT si 7 ve üzeri olanların çoğunluğu oluşturması da beklenen bir sonuç olarak ortaya çıkmakta ve genç yaşlarda saptanan DMFT nin ileri yaşlar için iyi bir ölçüt olabileceği gözlemini doğrulamaktadır 34. Bu grubun yarısı dişsiz olduğu için ya total protez kullanmaktadır ya da kullanma gereksinimi vardır. Diğer yarıda da tedaviye gereksinim duymayan kişi yüzdesi ancak %18,5 tir. Dolgularla restorasyonu yapılması gereken diş sayısı var olan diş sayısının dörtte birine, diğer işlemler beşte birine ve çekim ise %18,3 e ulaşmaktadır. Bütün bu sonuçlar, bu yaş grubunun diğer yaş gruplarından daha uzun, zor ve pahalı işlemler gerektiren tedavilere gereksinimleri olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Bütün bu nedenlerle, verilere dayanan insan gücü planlaması yaparak toplumun hastalık profiline uygun hizmeti sağlamak ve yeterli ağız-diş sağlığı hizmetlerine ulaşabilen nüfusu artırmanın çarelerini acilen bulmak gerekmektedir. KAYNAKLAR 1. Wang HY, Petersen PE, Bian JY, Zhang BX. The second national survey of oral health status of children and adults in China. Int Dent J. 2002;52(4):283-90. 2. Hugoson A, Koch G, Gotberg C, Helkimo AN, Lundin SA, Norderyd O, Sjodin B, Sondell K. Oral health of individuals aged 3-80 years in Jonkoping, Sweden during 30 years (1973-2003). II. Review of clinical and radiographic findings. Swed Dent J 2005;29(4):139-55. 3. Holst D, Schuller A, Grytten J. Future treatment needs in children, adults and the elderly. Community Dent Oral Epidemiol 1997; 25(1):113-8. 4. Dhar V, Jain A, Van Dyke TE, Kohli A. Prevalence of dental caries and treatment needs in the school-going children of rural areas in Udaipur district. J Indian Soc Pedod Prev Dent 2007; 25:119-21. 5. Saydam G, Oktay İ, Möller, I. Türkiyede Ağız Diş Sağlığı Durum Analizi. Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi Sağlık Bakanlığı, Ankara, 1990. 6. Gökalp S, Güçiz Doğan B. Türkiye Ağız-Diş Sağlığı Profili, 2004. T.C. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Basımevi, 2006.

57 7. World Health Organization, Oral Health Surveys: Basic Methods, 4th ed. Geneva: 1997. 8. Pitts NB, Boyles J, Nugent ZJ, Thomas N, Pine CM. The dental caries experience of 5-year-old children in Great Britain (2005/6). Surveys co-ordinated by the British Association for the study of community dentistry. Community Dent Health. 2007; 24(1):59-63. 9. Bolin AK, Bolin A, Koch G. Children s dental health in Europe: caries experience of 5- and 12-year-old children from eight EU countries. Int J Paediatr Dent. 1996; 6(3):155-62. 10. Hashim R, Thomson WM, Ayers KM, Lewsey JD, Awad M. Dental caries experience and use of dental services among preschool children in Ajman, UAE. Int J Paediatr Dent. 2006; 16(4):257-62. 11. David J, Wang NJ, Astrøm AN, Kuriakose S. Dental caries and associated factors in 12-year-old schoolchildren in Thiruvananthapuram, Kerala, India.Int J Paediatr Dent. 2005; 15(6):420-8. 12. Campus G, Solinas G, Cagetti MG, Senna A, Minelli L, Majori S, Montagna MT, Reali D, Castiglia P, Strohmenger L. National Pathfinder survey of 12-year-old Children s Oral Health in Italy. Caries Res. 2007;41(6):512-7. 13. Schulte AG, Momeni A, Pieper K. Caries prevalence in 12-year-old children from Germany. Results of the 2004 national survey. Community Dent Health. 2006; 23(4):197-202. 14. de Almeida CM, Petersen PE, André SJ, Toscano. A Changing oral health status of 6- and 12-year-old schoolchildren in Portugal. Community Dent Health. 2003; 20(4):211-6. 15. Pakshir HR. Oral health in Iran. Int Dent J. 2004; 54, 367 372. 16. Pontigo-Loyola AP, Medina-Solis CE, Borges-Yañez SA, Patiño-Marín N, Islas-Márquez A, Maupome G. Prevalence and severity of dental caries in adolescents aged 12 and 15 living in communities with various fluoride concentrations. J Public Health Dent. 2007; 67(1):8-13. 17. Gökalp S, Güçiz Doğan B, Tekçiçek M, Berberoğlu A, Ünlüer Ş. Beş, On İki ve On Beş Yaş Çocukların Ağız Diş Sağlığı Profili, Türkiye-2004. Hacettepe Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 2007; Cilt:31, Sayı:4, s. 3-10. 18. Pitts NB, Chestnutt IG, Evans D, White D, Chadwick B, Steele JG. The dentinal caries experience of children in the United Kingdom, 2003. Br Dent J. 2006; 25;200(6):313-20. 19. Al-Ismaily M, Al-Busaidy K, Al-Khussaiby A. The progression of dental disease in Omani schoolchildren. Int Dent J. 2004; 54(6 Suppl 1):409-10. 20. Krustrup U, Petersen PE. Dental caries prevalence among adults in Denmark--the impact of socio-demographic factors and use of oral health services. Community Dent Health. 2007; 24(4):225-32. 21. Murariu A, Dănilă I, Hanganu C. Dental caries in adults, 35 to 44 years, Iaşi county. Rev Med Chir Soc Med Nat Iasi. 2007; 111(2):482-6. 22. Lichota D. Evaluation of oral health in the adult population from ages 35-44 in Poland. Ann Acad Med Stetin. 1998; 44:263-83. 23. Rihs LB, Sousa Mda L, Wada RS. Root caries in areas with and without fluoridated water at the Southeast region of São Paulo State, Brazil. J Appl Oral Sci 2008; 16(1):70-74. 24. Lin HC, Wong MC, Zhang HG, Lo EC, Schwarz E. Coronal and root caries in Southern Chinese adults. J Dent Res. 2001; 80(5):1475-9. 25. Doughan B, Kassak K, Bourgeois DM. Oral health status and treatment needs of 35 44-year old adults in Lebanon. Int Dent J. 2000; 50(6):395-9. 26. Hescot P, Bourgeois D, Doury J. Oral health in 35-44 year old adults in France. Int Dent J. 1997; 47(2):94-9. 27. Gökalp S, Güçiz Doğan B, Tekçiçek M, Berberoğlu A, Ünlüer Ş. Erişkin ve Yaşlılarda Ağız Diş Sağlığı Profili, Türkiye-2004. Hacettepe Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 2007, Cilt:31, Sayı:4, s. 11-18. 28. Vargas CM, Yellowitz JA, Hayes KL. Oral health status of older rural adults in the United States. J Am Dent Assoc. 2003; 134(4):479-86. 29. Mack F, Mojon P, Budtz-Jørgensen E, Kocher T, Splieth C, Schwahn C, Bernhardt O, Gesch D, Kordass B, John U, Biffar R Caries and periodontal disease of the elderly in Pomerania, Germany: results of the Study of Health in Pomerania. Gerodontology 2004; 21; 27 36. 30. Nicolau B, Srisilapanan P, Marcenes W. Number of teeth and risk of root caries. Gerodontology. 2000; 17(2):91-6. 31. Imazato S, Ikebe K, Nokubi T, Ebisu S, Walls AW. Prevalence of root caries in a selected population of older adults in Japan. J Oral Rehabil. 2006; 33(2):137-43. 32. Nalçaci R, Erdemir EO, Baran I. Evaluation of the oral health status of the people aged 65 years and over living in near rural district of Middle Anatolia, Turkey. Arch Gerontol Geriatr. 2007; 45(1):55-64. 33. Ünlüer S, Gökalp S, Doğan BG. Oral Health Status of the Elderly in a Residential Home in Turkey. Gerodontology, 2007 Mar, 24(1):22-9. 34. Sheiham A. Impact of dental treatment on the incidence of dental caries in children and adults. Community Dent Oral Epidemiol. 1997; 25(1):104-12. Geliş Tarihi : 18.04.2008 Received Date : 18 April 2008 Kabul Tarihi : 30.06.2008 Accepted Date : 30 June 2008 İLETİŞİM ADRESİ Prof.Dr. Bahar GÜÇİZ DOĞAN Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 06100, Ankara Tel: 305 1590 Faks: 311 00 72 E-mail: bdogan@hacettepe.edu.tr