RESTAURANT VE ENDÜSTRİYEL MUTFAK FAALİYETLERİNDEN KAYNAKLANAN ÇEVRE SORUNLARI
Genel Anlamda Çevre Sorunları Hava Kirliliği Su Kirliliği Toprak Kirliliği Gürültü Kirliliği
HAVA KİRLİLİĞİ
Atmosferde; azot, oksijen, asal gazlar devamlı olarak bulunur ve miktarları değişmez. Karbondioksit, su buharı ve ozon gazları da havada devamlı bulunur, ancak miktarları azalıp çoğalabilir. Hava kirliliği; canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve/veya maddi zararlar meydana getiren havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerindeki miktar ve yoğunluğa ulaşmasıdır.
ŞEHİRLERİMİZDEKİ HAVA KİRLİLİĞİNİN TEMEL NEDENLERİ Havanın kirlenmesine neden olan birçok etken söz konusudur. Havanın doğal dengesini değiştiren başta endüstriyel faaliyetler olmak üzere, konutların ısınmasından, motorlu taşıtlar vb. sebeplerden kaynaklanan ve başta karbon oksitleri olmak üzere, kükürt bileşikleri, azot oksitleri, hidrokarbonlar gibi birçok kimyasal maddenin üretimi havanın kirlenmesine neden olmaktadır.
HAVA KİRLİLİĞİNİN KAYNAKLARI Doğal Kaynaklardan Oluşan Hava Kirliliği İnsan Faaliyetlerinden Oluşan Hava Kirliliği Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliği Şehirleşme Kaynaklı Hava Kirliliği Yakıt kaynaklı Trafik kaynaklı
HAVA KİRLİLİĞİ DUMAN ŞİKAYETLERİNİN NEDENLERİ Isınma amaçlı kaçak kömürlerin kullanılması, Bacaların standartlara uygun yapılmaması, Yanlış yakma tekniklerinin uygulanması, Yakıt dışında lastik, ambalaj malzemeleri vb. yakılması, Yakma işleminin eğitimsiz kişilerce yapılması, Hava kirliliği nedenleri arasında şehrin topoğrafik yapısı, meteorolojik koşullar, nüfus yoğunluğu ve bazı mahallelerde plansız kentleşme yer almaktadır.
HAVA KİRLİLİĞİ ŞİKAYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Belediyeler sınırları içerisinde bulunan kömür satış noktalarından, sitelerden ve şikayete neden olan konutlardan kömür numunesi almakta ve incelenmek üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Çevre ve Yakıt Analiz Laboratuvarına göndermektedir. Katı ve sıvı yakıt denetimi gerçekleştirilerek izinsiz/standartlara uygun olmayan kömürlerin kullanımı engellenmektedir. Isınmada doğalgazın kullanımı teşvik edilmektedir. Kalorifer kazanını yakmakla görevli kişilerin bilgi ve becerilerinin artırılması için Ateşçi eğitimi düzenlenmektedir. Belediyelerce gürültü ve hava kirliliği haritası hazırlama çalışmaları yapılmaktadır.
RESTAURANT VE ENDÜSTRİYEL MUTFAK FAALİYETLERİNDEN KAYNAKLI ÇEVRE SORUNLARI KOKU GÜRÜLTÜ DUMANDAN KAYNAKLI HAVA KİRLİLİĞ BİTKİSEL ATIK YAĞLAR
KOKU NEDİR? İnsanda koku alma duyusunu harekete geçiren ve kokunun algılanmasına neden olan uçucu maddelerin yarattığı etkidir. Koku alma duyumuz çevremizi algılamada büyük kolaylık sağlar. Buna karşılık kötü ve itici kokular toplumda şikayetlere yol açar. Kötü kokular olumsuz sağlık koşullarını, iyi kokular ise zevk alma mekanizmamızı harekete geçirir.
KOKUNUN ETKİLERİ Toksik etkiler (bazen konsantrasyonun koku eşiğinin altında olduğu durumlarda bile toksik etki yaratabilir) Sağlık üzerinde kötü etkiler Ekonomik etkiler
ENDÜSTRİYEL MUTFAKLARDA KULLANILAN YAKITLAR Endüstriyel mutfaklarda ısı kaynağı olarak katı yakıt (odun, odun kömürü), sıvı yakıt, gaz yakıt, buhar ve elektrik enerjisi kullanılır. Faaliyet esnasında ortamda kirletici gazlar genellikle oluşur. Elektrik enerjisi ve buhar kullanılması durumunda ortama yayılan kirletici gazlar azdır. Doğal gaz diğer yakıtlara nazaran çevreyi kirletmeyen bir yakıttır. Çevreyi kirleten üç ana faktör (SO 2, PM ve is) doğal gaz dumanı içerisinde bulunmamaktadır. Doğal gazın solunması halinde zehirleyici ve öldürücü bir etkisi yoktur. Ancak ortamda çok fazla birikmişse teneffüs edilecek oksijen azaldığından dolayı boğulma tehlikesi vardır. Yanma ürünü gazlar ortama yayılırsa, diğer yakıtlarda olduğu gibi içerisindeki CO nedeniyle zehirleme yapabilir.
KİRLETİCİ GAZLAR Endüstriyel mutfaklarda atmosfere atılan egzoz havası, hem iç ortamda hem de dış ortamda birçok soruna sebep olmaktadır. Bu sorunların ana kaynağı, pişirilen gıda ürününden çıkan yağ buharı, duman ve gazlardır. Bu kirli hava davlumbaz ile toplanmakta, uygun projelendirilmiş hava kanalı ile cebri olarak fan vasıtasıyla atmosfere atılması gerekmektedir.
Bu kirletici gazlar; Kükürt ve azot oksitler (SO 2, NO, NO 2 ) Karbonmonoksit (CO) Yağ buharı Partikül halindeki kirleticiler (uçucu küller, tozlar) Dioksinler - furanlar (odundaki lignin ve hayvansal yağ dokuları dioksin-furan oluşumunda kaynak olarak bilinmektedir.) Baca gazlarında yüksek oranda arzu edilen karbondioksit (CO 2 ) atmosferde neden olduğu sera etkisiyle son yıllarda emisyon olarak kabul edilmektedir. Kükürt ve azot oksitlerin su buharı ile reaksiyonu sonucu nitrik asit ve sülfürik asit oluşabilir.
İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ Havada taşınan CO, SO 2, Hidrokarbonlar, kanserojen maddeler gibi kirleticiler insanların solunum yollarını etkileyerek bronşlarda iltihaplanma ve dolayısıyla nefes darlığına (örn. astım) ve sıkıntılara yol açabilmektedir. Karbon monoksitin oksijen taşıma kapasitesini azaltması sonucunda kandaki oksijen yetersizliği nedeniyle kan damarlarının çeperleri, beyin kalp gibi hassas organ ve dokularda fonksiyon bozuklukları meydana gelir. Az miktarda teneffüs edilen CO gazı baş dön-mesi, bulantı ve görmede bulanıklık meydana getirir ve çok miktarda teneffüs edildiği zaman da öldürücü özelliği göstermektedir
Hava kirletici emisyonların en yaygın olanı kükürtdioksit (SO 2 ) dir. Solunan yüksek konsantrasyondaki kükürt dioksitin %95'i üst solunum yollarından absorbe olur. Bunun sonucu olarak, bronşit, anfizem ve diğer akciğer hastalık semptomları meydana gelir. Azot dioksitin sağlık üzerine etkileri; çeşitli kesimlerdeki bireylere değişik konsantrasyonlar uygulanması ile tespit edilmiştir. 3000-9400 μg/m3 konsantrasyonlarına 10-15 dakika süre ile maruziyet sonucunda; normal ve bronşitli kişilerde akciğer fonksiyon değişimleri gözlenmiştir.. Gaz halinde bulunan azot dioksit solunum yolu ile alındığı zaman canlıların solunum yollarında birikerek, alt solunum yollarına zararlı etkiler meydana getirmektedir. Partikül maddelerin fiziksel yapısı ve kimyasal kompozisyonu sağlık açısından oldukça önemlidir. Kanser yapıcı organik kimyasallar içeren partikül maddeler sağlık açısından çok tehlikelidir. Akciğere kadar ulaşıp, kanın içindeki karbon dioksitin oksijene dönüşümünü yavaşlatmakta buda nefes darlığına neden olmaktadır.
ASİT YAĞMURLARI Atmosferik kirliliklerin etkisiyle bu değer ph=2 ye kadar düşebilir. CO 2 (suda) dan daha kuvvetli asidik maddelerin yağışla yeryüzüne ulaşması bunun başlıca sebebidir. En fazla görüleni SO 2 ve NO 2 dir. Yağmurun ph sı 5,6 civarındadır. ph ı 5,6 nın altındaki yağmurlara asit yağmurları denmektedir. İçme sularını ve bitkileri tahrip eder. Sudaki canlılara zarar verir. Binalara zarar verir. Toprağın kimyasal dengesini değiştirir.
SERA ETKİSİ VE KÜRESEL ISINMA Odun, kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil yakıtların yakılması sonucunda havadaki karbondioksit miktarı artar. Bu da dünya atmosferinin sıcaklığının artmasına ve iklim değişikliğine neden olmaktadır Bunun sonucunda dünya, güneşin altına park edilmiş bir arabanın içi gibi ısınır.
Buzulların erimesi Kuraklaşma Orman yangınlarının artması Tarım alanlarının verimsizleşmesi Deniz su seviyelerinin yükselmesi Narin kuş türlerinde ki azalmalar, göçler. Su kaynaklarının azalması Erozyon Bulaşıcı hastalıklar
EN FAZLA DUMAN VE KOKU ŞİKAYETİ ALAN İŞLETMELER 1. Restoran ve kafeler 2. Yemekhaneler 3. Fırınlar 4. Oto cila atölyeleri 5. Mobilya cila atölyeleri 6. Küçük çaplı döküm atölyeleri Özellikle yaz aylarında bu tür işletmelerden şikayetler daha çok iletilmektedir.
İŞLETMELERDE GÖRÜLEN EKSİKLİKLER İşletmelerin kuruluşunda yanlış yer seçimi, Çevrenin korunması açısından gerekli tedbirlerin alınmaması, Standartlara uygun baca filtre ve arıtma ünitelerinin olmaması, baca filtre ve arıtma ünitelerinin yetersiz olması, Sistemde sızıntı ve kaçakların meydana gelmesi, Faaliyete uygun teknolojilerin kullanılmaması, Kurulan sistemlerin periyodik bakımının düzenli olarak yetkili firmalara yaptırılmaması, Baca temizliğinin periyodik olarak yapılmaması, Standartlara uygun olmayan baca çıkışı ve yüksekliği
Eğer şikayet, koku probleminden kaynaklanıyorsa, şikayet konusu olan kaynakta uzun süreli incelemeler gerekebilir. Bu durumda: a) Kokuya neden olan tesis/tesislerden gerekli proses bilgileri elde edilir. (havalandırma ve baca filtre sisteminin teknik özellikleri istenir.) b) Proseste veya tesis sınırları içinde kokuya neden olabilecek kaynaklar belirlenir ve değerlendirilir. c) Koku kaynaklarının yerleşik olduğu mahallin kentsel, kırsal, ticari veya endüstriyel bölge olup olmadığı belirlenir.
TÜRKİYEDEKİ KANUNİ DÜZENLEMELER Koku Oluşturan Emisyonların Kontrolü Hakkında Yönetmelik 19.07.2013-28712 2872 sayılı Çevre Kanununun 12 nci maddesi uyarınca yetkisini devrettiği kuruluşlar sorumlu olup, bu yetki henüz belediyelere verilmemiştir. Yetkili merciler tarafından istenilmesi halinde; koku emisyonlarını bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak ölçtürmesi ve sunulması gerekmektedir. Koku emisyon raporu yetkili merci tarafından 9 uncu maddede belirtilen hususlar dikkate alınarak değerlendirilir ve değerlendirme sonuçları işletme/tesise bildirilir. Endüstri Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği 22.07.2006-26236 Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği 13.01.2005-25699
UYGULANAN YÖNTEM Yeni tesisler planlanırken veya mevcutları değerlendirilirken koku şikayetleri mutlaka dikkate alınmaktadır. İşletmelere; ruhsat başvuru aşamasında en uygun arıtım teknikleri uygulanarak, kokuyu önleyecek sistemin kurulması istenmektedir. Şikayete konu işletmeler yerinde incelenmekte ve gerekli tedbirlerin alınması sağlanmaktadır.
Gerekli görüldüğünde işyerlerinden filtre sisteminin kokuyu bertaraf etmeye yeterli olduğuna dair MMO baca uygunluk belgesi istenmektedir. Ayrıca; koku tutucu filtre sisteminin periyodik bakımının ve baca temizliğinin yetkili firmalara yaptırılması istenmektedir. Kokunun tespiti ve kontrolü ile ilgili gerekli önlemleri almayan işletmelere cezai işlem uygulanmaktadır.
Kokunun Özellikleri Genellikle çok çeşitli bileşikler içerir. Bazı durumlarda kokuya yalnızca baskın bir bileşik neden olur (örn: H 2 S). Bazı bileşikler düşük konsantrasyonda olsalar bile kokunun asıl sebebi olabilirler. Bazı bileşiklerin karışımı bileşiklerin kendisinden daha yoğun ve farklı kokulara yol açabilir (tersi de doğru olabilir). Bu sebeplerle kokuya yol açan maddeleri tektek tespit etmek (örneğin gaz kromatografisi ile) zaman ve efor kaybıdır.
Koku Nasıl Ölçülür? Koku sorunuyla başa çıkabilmek için, bu sorunun sayısallaştırılması gereklidir. Koku değerlendirmesini sayısal olarak yapabilmek için kokunun konsantrasyonunu bilmek gerekir. Böylece tesisleri işletenlerin veya tasarımlayanların proses seçiminde, yapılacak tadilatta, koku önleme projelerinde yapacaklarını bilmeleri kolaylaşır. İnsan burnu ile birlikte uygun teknikler kullanılarak alınan numunelerin kokudan arındırılmış hava ile belli oranlarda seyreltme yapmaya imkan veren cihazlar (olfaktometre) kullanılır.
KOKU KONTROL YÖNTEMLERİ 1. Tesis türüne göre Kötü kokuya neden olan tesis ve etkinlikler incelendiğinde, ortaya çıkan kokuların kaynaklanma nedeni ve yapısı ile birlikte bunların önlenmesinde uygulanabilecek yöntemlerin bu etkinliklerin türüne göre değişiklik göstermektedir. 2. Önlem Yapısına göre Kaynakta önleme, Arıtma, Seyreltme, Etkinliğini azaltma / Maskeleme.
Ayten KARTAL Ataşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü ayten.kartal@atasehir.bel.tr