GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FAİZSİZ BANKACILIK



Benzer belgeler
KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

AKP Döneminde Türkiye Ekonomisi

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI A.Ş. 30 HAZİRAN 2008 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI A.Ş. 30 EYLÜL 2008 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir.

Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. 30 Eylül 2013 Dönemi Faaliyet Raporu

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT

ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI A.Ş.

İSLAM KALKINMA BANKASI SERMAYE PİYASASI KURULU ORTAK KONFERANSI

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. 30 Haziran 2014 Dönemi Konsolide Faaliyet Raporu

Araştırma Notu 15/177

Bas n toplant s (25/05/2006)

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

Brexit ten Kim Korkar?

VANGÖLÜ ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ ANONİM ŞİRKETİ

Groupama Emeklilik Fonları

YENİ FİNANSMAN TEKNİKLERİ DERS NOTLARI 5 KATILIM BANKALARI ÖZEL FİNANS KURUMLARI PROF.DR. YILDIRIM B. ÖNAIL

BĠZĠM MENKUL DEĞERLER A.ġ DÖNEMĠNE AĠT FAALĠYET RAPORU

KATILIM EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş ALTERNATİF İKİNCİ ESNEK (DÖVİZ) EMEKLİLİK YATIRIM FONU TANITIM FORMU

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Para Teorisi ve Politikas (IKT 335) Ozan Eksi

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

OYAK EMEKLİLİK A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 30 HAZİRAN 2006 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

BANK MELLAT Merkezi Tahran İstanbul Türkiye Merkez Şubesi 1 OCAK 31 MART 2010 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU. Fonun Yatırım Amacı

GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

BANK ASYA: Halka Arz Bilgi Notu 28/04/2006 2

1- Ekonominin Genel durumu

ENFLASYON ORANLARI

TSPB GENEL KURULU 27 MAYIS 2016 DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI A.Ş. 31 MART 2009 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

Özet Tanıtım Dokümanı

ALL ANZ YAŞAM VE EMEKL L K A.Ş. EMEKL L K YATIRIM FONLARI HAKKINDA B LG LER

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

VAKIFBANK. Güçlü konut kredileri Takipteki alacaklardaki tahsilatlar marjları korudu ENDEKSE PARALEL GETİRİ

1- Ekonominin Genel durumu

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ

İnşaat Sanayi KSO da buluştu

Güncel Ekonomik Yorum

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Ç13 2Ç13 3Ç13 4Ç13 1Ç14 2Ç14

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

Ekonomi Bülteni. 6 Haziran 2016, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GRUP ŞİRKETLERİNE KULLANDIRILAN KREDİLERİN VERGİSEL DURUMU

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Günlük Teknik Analiz Bülteni

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

AR& GE BÜLTEN. Enflasyonla Mücadelede En Zorlu Süreç Başlıyor

TOBB-ETU, Iktisat Bölümü Macroeconomics II (IKT 234) HW II (Ozan Eksi)

Cumhuriyet Halk Partisi

İSLAMİ BANKALAR VE FİNANS KURUMLARI GENEL KONSEYİ (CIBAFI) GLOBAL FORUM 2018

VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR

ING Portföy Yönetimi Anonim Şirketi. 1 Ocak- 30 Eylül 2009 ara hesap dönemine ait özet finansal tablolar

ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI A.Ş.

AYDIN TİCARET BORSASI

ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI A.Ş.

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

VAKIF MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. )

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir.

NİSAN 2013 SAYI:16 ŞEHİRLER ÇOCUKLARIMIZA GÖRE OLSUN

AvivaSA Emeklilik ve Hayat. Fiyat Tespit Raporu Görüşü. Şirket Hakkında Özet Bilgi: Halka Arz Hakkında Özet Bilgi:

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI A.Ş. 31 MART 2008 ARA DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

İşletmenin Fonksiyonları. İşletmenin Fonksiyonları Finansman Fonksiyonu. Finansman Kavramı. Finansman Kavramı. Finansman İnsan Kaynakları.

ANADOLU DA BEYİN FIRTINASI

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

Türkiye Garanti Bankası A.Ş.

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

VİRTUS Serbest Yatırım Fonu. Finans Yatırım Bosphorus Capital B Tipi Değişken Fon

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI E.Y. FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Transkript:

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FAİZSİZ BANKACILIK Faizsiz bankacılık sistemiyle hizmet sunarak, Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayan katılım bankacılığı 30 Eylül 2011 tarihi itibariyle; aktifte 53,5 milyar TL ile sektörde % 4,4 paya, mevduatta 37 milyar TL ile sektörde % 5,3 paya, kredilerde ise 39 milyar TL ile sektörde % 5,7 paya sahip. Şube sayısı 670 çalışan sayısı ise 14.000 KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA

Prof. Dr. Sabahattin Zaim 20. asr n son çeyreğinde, İslam ülkelerinde petrol ç k nca zengin oldu bir k sm. Ve bu ülkelerde bir kalk nma hamlesi başlad. 75 y llar nda İslam Konferans kurulmuştu. Onla beraber dan şmanlara sordular İslam dünyas nda ve bir İslami nans kurumu kurulabilir mi diye. Ve işte bunun üzerine Cidde de İslam Kalk nma Bankas kuruldu. Bu modelde dendi ki; dört işlemde model olarak çal ş l rsa bizim inançlar m zla bir tenakuz arz etmez. Onlar da nedir? Katılım bankacılığının başarısı riskin paylaşılmasına dayanır Faizsiz bankacılık fikrinin öncü isimlerinden Prof. Dr. Sabahattin Zaim, bugün Katılım Bankacılığı olarak bilinen sistemin Türkiye de hayat bulmasında önemli katkılar sağlamıştı. İşte, Hocaların Hocası olarak bilinen Prof, Dr. Zaim in, katılım bankalarına ilişkin fikirleri... Birincisi murabaha commerce, trade yani ticaret yapma. İkincisi mudarabe, yani profit and loss sharing, kar-zarar ortakl ğ. Üçüncüsü icare, yani leasing, kiralama. Dördüncüsü şerike, yani equity, ortakl k. Böylece bu dört işlemi yapabilirsiniz dediler ve böylece bu müessese kuruldu. Faizsiz modelde ya ticaret, ya yat r m, ya ortakl k yapars n z, ya da hizmet üretirsiniz bunun d ş nda gelir sağlayamazs n z. Zira, faizsiz bankac l kta mevduat n miktar n n hiç ehemmiyeti yoktur. Beş lira, on lira, yüz lira, ne kadar olursa olsun; bütün tasarruflar topland ğ zaman karş l kl işbirliği gerçekleşecek ve ülkenin işgücü hacmi harekete geçecektir. Faizsiz bankac l kta gaye, halk n bütün tasarruflar n n iktisadi hayata kanalize edilmesi ve riskin paylaş lmas d r. Faizsiz banka sahipleri aç s ndan kâra bakt ğ m zda ise, kâr hizmet için gereklidir, bizatihi hedef değildir. Kat l m bankalar sadece ve sadece para kazanmak için kurulmaz. As l gaye kar etmek değil, hizmettir. - Reel ekonominin kalk nmas na hizmet, - Sermayesi olmayan, yetmeyen müteşebbise yard mc olmak, -Tabandan toplanan paray tabandaki işletmelerin (KOBİ lerin) emrine vermek. - Kat l m bankalar n, yat r m bankalar haline dönüştürmek. Bahsedilen hizmetlerin daha iyi tesisi için kat l m bankalar n köylere, kasabalara ve yast k alt na yöneltmek gerekir. Zira, kat l m bankalar n n rakibi yast k alt ve alt nd r. Kat l m bankac l ğ n n başar s için şartlar güven ve yayg nl kt r. Yayg nl k için coğrafyaya yay lmak gerekir. Bunun için birleşmek, tek çat alt nda birleşmek gerekir. Prof. Dr. Sabahattin Zaim Kimdir? Hocaların hocası olarak bilinen Prof. Dr. Sabahattin Zaim, 1926 yılında Makedonya'nın İştip kasabasında doğdu. Ailesi ile birlikte 1934'te İstanbul'a göç etti. Yüksek öğrenimini Ankara Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi İdari Şube kısmında (1947) tamamladı. 1953 tarihinde İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyal Siyaset Kürsüsü'nde asistan oldu ve tam 40 yıl aralıksız bir şekilde bu üniversitede doktor, doçent, profesör(1965) ve kürsü başkanı(1979) olarak görev yaptı. Suudi Arabistan'daki Melik Abdülaziz 1 KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi, Sakarya Üniversitesi''nde de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin kurucu dekanı olan Zaim, 1998 yılında emekli olarak yarım asırlık akademik hayatını tamamladı. Zaim, 1998-2000 yıllarında da YÖK üyeliği yaptı. Çalıştığı süre boyunca binlerce öğrenci ve bilim adamı yetiştiren ve bu nedenle hocaların hocası olarak anılan Prof. Zaim'in akademi ve fikir dünyasındaki ünü tüm dünyaya yayılmış bulunuyor.makedonya'nın İştip kasabasında 1926 yılında dünyaya gelen ve burada Türklere yönelik baskıların ardından ailesiyle birlikte 1934 yılında Türkiye'ye göç eden Prof. Dr. Sabahattin Zaim, yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde bitirdi. Okulun ardından 6 yıl kaymakamlık yapan Prof. Dr. Zaim, 1953 yılında asistan olarak girdiği İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde 40 yıl boyunca görev yaptı. 5 çocuk babası, 10 torun sahibi olan 2007 yılı sonunda hayata veda eden Prof. Dr. Sabahttin Zaim hocamız, bugüne kadar yetiştirdiği öğrenciler ve iktisat alanındaki ''duayenliği'' nedeniyle hep saygı gören bir isimdi.

Fahrettin Yahşi Türkiye Katılım Bankaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı KATILIM BANKACILIĞI 26. YILINDA TÜRKİYE EKONOMİSİNE HAYAT VERİYOR Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı Fahrettin Yahşi,Türkiye deki Katılım Bankacılığını ve dünyadaki faizsiz bankacılık sistemiyle ilgili merak edilen soruları yanıtladı. Türkiye Kat l m Bankalar Birliği Başkan olarak 26. y l nda sektörün performans n analiz eder misiniz? Kat l m bankac l ğ sizin de bildiğiniz üzere, 1983 Aral k ay nda yay mlanan 83/7506 say l Özel Finans Kurumlar n n Kurulmas, Faaliyetleri ve Tas yelerine İlişkin Esas ve Usullere Dair Bakanlar Kurulu Karar ile, bu karara dayan larak ç kar lan alt düzenlemelerle ilk kez 1985 y l nda kuruluş çal şmalar n tamamlayan körfez kökenli Albaraka Türk ve Faisal Finans kurumlar ile faaliyete başlad. Bilindiği gibi kat l m bankalar, esas itibariyle faiz hassasiyeti sebebiyle banka sistemine dâhil olmayan ât l kaynaklar n ekonomiye kazand r lmas nda bir çözüm olarak hayata geçti. 90 lardan 2000 lere kadar kat l m bankac l ğ gelişme dönemini geçirdi. 1999 Aral k ay nda ç kar lan 4491 say l kanunla yürürlükte olan 4389 say l Bankalar Kanunu nun 20. maddesine eklenen 6. f kra ile ana fonksiyonlar itibariyle Bankalar Kanunu kapsam na al nan özel nans kurumlar, bu sayede banka ünvan n ald lar. Daha sonra yap lan çeşitli düzenlemelerle bugünkü kimliklerine kavuştular. Kat l m bankalar n n ana faaliyet alan, reel sektörü nanse etmek. Bu çerçevede bankalar m z fon toplama ve kulland rma faaliyetlerini her geçen süreçte geliştirerek bölgesel ve ülkesel kalk nmaya katk da bulunmuştur. Birey ve işletmelerin yat r m yapma süreçlerini h zland rm şt r. Riskin farkl iktisadi sektörlere dağ t lmas yla istikrar ve güvenirlik ortam oluşturuldu. Kat l m bankalar n n Türkiye de işletmelerin yaklaş k % 90 n oluşturan Küçük ve Orta Boy İşletmelere (KOBİ) yönelik nansman desteği Aral k 2010 itibariyle toplam bankac l k sektöründe % 8,8 seviyesini yakalad. Sektörel olarak bakt ğ m zda, % 17 lik bir payla inşaat sektörü kat l m bankalar nca en fazla desteklenen sektör durumunda. Toptan ticaret % 12, konut % 10, tekstil % 7, g da % 5, metal % 4, perakende ticaret % 3, elektrik, gaz dağ t m % 3, enerji üretimi % 3, kredi kart % 3 olarak nanse ediliyor. İnşaat şemsiyesi alt nda en az 250 alt sektör desteklenmekte, kalan % 33 lük pay ise yaklaş k 50 farkl sektöre dağ t l yor. Finansmanda birçok kanaldan hareket edilerek yayg nl k sağland, böylece farkl girişimcilere de kaynaklara ulaşma imkân doğdu. 2008 ekonomik krizi yat r m ve üretimin azalmas na, istihdam n düşmesine neden olurken, bu etkiler 2001 y l nda olduğu gibi bankac l k sektörünü fazla etkilemedi. Hatta kat l m bankalar hasars z bir kriz dönemi geçirdi. 2009 ve 2010 y llar nda ise kaynak toplama ve kulland rma performans artarken, şubeleşme ve istihdamda ortalama % 8 e varan art ş gözlendi. Böylece kat l m bankac l ğ n n krize karş güçlü bir yap olduğu kan tland. Bununla birlikte KOBİ kredileri % 50,1 art şla en fazla artan kredi türü oldu, kat l m bankalar KOBİ lere verdiği büyük destekle KOBİ bankas olarak da an ld. Kat l m bankalar, uzun y llar özel nans kurumlar ad yla faaliyetlerini sürdürdü. Bu kurumlar n banka statüsüne al nmas ve Bankalar Kanunu na tâbi olmas, ancak 2000 li y llar n baş nda mümkün oldu. Sizce bu durum sektörün performans n nas l etkiledi? O dönemki ad yla özel nans kurumlar n n Bankalar Kanunu kapsam na al nmas ilk olarak Aral k 1999'daki bir düzenleme ile oldu. Daha sonra, kriz sonras 2001 May s ay nda güvence fonu ve Özel Finans Kurumlar Birliği kuruluşu Kanunda yer ald. 2005 y l nda ise ÖFK yerine Kat l m Bankas ifadesi getirildi. Bu değişiklikler kademe kademe kurumlar m z n hem yurt içi, hem de yurt d ş nda diğer bankalar n sahip olduğu haklara (ve ayn zamanda yükümlülüklere) sahip olmas n sağlad. Özellikle yurt d ş nda ve baz kamu kurumlar nezdinde banka olup olmad klar na dair tereddütleri ortadan kald rd. Örneğin, teminat mektuplar her yerde kabul edilir hale geldi. Muhabir bankalar nezdinde kendilerini anlatmalar, ilişki kurmalar kolaylaşt. Bu gelişmeler bankalar m z n performans n artt rd, kurumsallaşmas na katk da bulundu. Daha sonralar gerçekleşen halka arzlar ve yurt d ş borçlanmalar n önünü açt. Kat l m bankalar, 26 y lda kayda değer bir performans gösterse de nans sistemi içindeki pay yüzde beşlerin alt nda veya bu bant içinde seyrediyor. Bu oran n artmas için sizce neler yap lmal? Türkiye'de kat l m bankalar işe s f rdan başlayarak, tamam yla organik büyümeyle bugüne kadar gelmişlerdir. Bu dönem içinde 2001'e kadar geçen dönem ile 2001'den sonraki dönemi ikiye ay rmak laz m. 2001'e kadar olan dönemde yüksek en asyon ve çalkant l kriz ortam içinde faizsizlik prensibine uygun bankac l k uygulamalar geliştirmek zorunda kal nd. Buna ilave bir olumsuzluk olarak da mevzuat alt yap s n n çok zay f olmas gösterilebilir. Zaman zaman kat l m bankalar n n teminat mektuplar n n kamu taraf ndan kabul edilmemesi gibi. Gerçek anlamda performans 2002 ve sonraki dönemlerde yap lan çal şmalarla ortaya ç kt. Hukuki alt yap s bu dönemde sağlamlaşt r lan sektör, bu dönemde mevduat banklar yla rekabet edecek kadar etkili ürünler geliştirmek ve büyümesini sağlamak gayesiyle büyük çabalar gösterdi. Bu dönemde performans ölçümü için kat l m bankalar sektörü ile tüm sektörü mukayese etmek tam doğruyu yans tmayabilir. Kat l m bankalar n mevduat bankalar ile mukayese etmek yerine, kat l m bankalar sektörünü y ll k büyüme oran, yeni ürün geliştirme yeteneği, şubeleşme oran, uluslararas nansal kurumlara entegrasyon vs. gibi etmenlere göre değerlendirirsek, başar l olduklar görülür. Önümüzdeki dönemlerde rekabet gücünü artt racak yeni ürünler ve uluslararas işbirlikleri sonucu bu organik büyümenin artacağ görülecektir. Türkiye'deki özel sermayeli bankalar n dünyan n en başar l ve yenilikçi bankalar olduğunun bilincindeyiz. Zaman zaman ayn müşterilere hizmet verilen bu bankalarla bir taraftan rekabet edilirken, diğer taraftan bu yenilikçi yöntemlerinden yararlan lmaya çal ş l yor. Türkiye'deki kat l m bankalar hem Türkiye'deki yenilikçi gelişmeleri, hem de dünyadakileri yak ndan takip ediyor. Bu etkilerin ve yaklaş mlar n katk s yla önümüzdeki dönemde daha büyük gelişmeler sağlanacakt r. Türkiye son 20 y lda üç büyük kriz yaşad. Bu krizlerde geleneksel bankalar büyük sars nt yaşarken, hatta i aslar olurken, kat l m bankalar ciddi bir yara almadan bugüne geldi. Bu durumu nas l değerlendiriyorsunuz? Sorunuzun cevab asl nda bizim çal şma modelimizin içinde gizli. Bildiğiniz gibi kat l m bankac l ğ doğrudan sat n almay ve yat r m nanse ettiği için yap lan iş nansman ndan bu niteliği ile ayr ş yor. Doğrudan işletmenin girdilerinin nanse ediliyor olmas dolayl olarak da kredi risk kalitesini yükseltiyor. Ayr ca, bilançonun pasi nde yer alan toplanan fonla yükümlülük kalemi, kat lma hesaplar ağ rl kl olup kar ve zarar n paylaş lmas esas üzerine çal şmakta, getiri taahhüdü içermemektedir. 2 KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA 3

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FAİZSİZ BANKACILIK Osman AKYÜZ Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri EKONOMİYE 55 MİLYAR LİRALIK KAYNAK İSTİHDAMA 14 BİN KİŞİLİK DESTEK Kat l m bankalar nda üst düzey yöneticilik yapm ş biri olarak faizsiz bankac l k sektörünün 26 y ll k performans n nas l değerlendiriyorsunuz? Faizsiz bankac l k sektörünün 26 y ll k performans n, bu sürede yaşad ğ m z şartlar aç s ndan tatminkar bulurken, mevcut potansiyel aç s ndan yeterli bulmuyoruz. Tatminkar bulmam z n nedenlerini şu şekilde özetleyebiliriz. Her şeyden önce 100 y ld r bilinen ve oturmuş faizli bankac l k sektörünün yan na, bilinmeyen, yöntem ve ilkeleri farkl yeni bir bankac l k modelini getiriyorsunuz ve bunu s f rdan başlayarak halka öğretiyor ve servis yap yorsunuz. Bu kolay bir iş değil. Üstelik ad n da banka değil nans kurumu koymuşsunuz. Bunun, bir tür bankac l k olduğunu öğretmek bile bir hayli zaman ald. Yurt d ş nda muhabirlerimize banka olduğumuzu anlatmakta zorland k. Bunun yan nda ilk 15 y l m z Türkiye nin ekonomik ve siyasi yönden en istikrars z ve en çalkant l dönemleriyle geçirdik. 2001 krizinden sonra pay m z % 1 lere kadar düştü. Diğer taraftan, bir dönem sistemimize önyarg l yaklaş m nedeniyle gelişmemiz olumsuz etkilendi. Çok şükür, 2002 den sonra gelen tek parti iktidar n n yaratt ğ siyasi ve ekonomik istikrar ve özellikle 2005 y l sonunda ad m z n banka olmas sonucunda h zl bir büyüme trendi yakalad k ve bu trend devam ediyor. Bu nedenle bugün yakalad ğ m z ortalama % 5 lik pay belirtilen olumsuz faktörler nedeniyle tatminkar buluyoruz. Bugün Kat l m Bankac l ğ, Türk ekonomisine 55 milyar liral k kaynak ve 14 bin istihdam sağl yor. Bu küçümsenecek bir başar değil. Kat l m bankac l ğ n n geldiği noktay mevcut potansiyel aç s ndan yeterli bulmad ğ m z da belirtmiştik. Bunun nedeni, bu bankac l k modelini ülkemize getirenler, bu sektörün pay n % 15 olarak öngörmüşlerdi. Ancak biz henüz bunun üçte birini yakalayabildik. Bunun nedeni az önce belirttiğim faktörlerin yan s ra, % 15 pay için bir süre belirtilmemiş olmas d r. Bu sebeple önümüzde aş lacak çok mesafe olduğunu, halk m z n teveccühüne daha fazla ihtiyac m z bulunduğunu söyleyebiliriz. Uzun y llar özel nans kurumlar ad yla faaliyet gösteren kat l m bankalar, zaman zaman engellerle, s k nt larla karş karş ya kald. Bu durum, sektörün durumunu sizce ne ölçüde etkiledi? Kuşkusuz çok etkiledi. Ancak şu oranda etkiledi demek mümkün değil. Sistemimiz ve sektörümüzle ilgili ortaya ç kan yanl ş önyarg lar nedeniyle zaman zaman şube açmada, büyümede zorland ğ m z durumlar oldu. Hatta bir ara kapanma ya da, mevduat bankas olma riski ile karş laşt k. Ancak biz, bu yanl ş önyarg lar gidermek için elimizden gelen çabay gösterdik, işimizin bankac l k olduğunu, bu sistemin yeni bir bankac l k modeli ve amac n n ülkemizdeki at l tasarru ar ekonomimize kazand rmak olduğunu, bu kuruluşlar n faaliyetlerini yasal düzenlemeler çerçevesinde yerine getirdiğini, hiçbir art niyetlerinin bulunmad ğ n izaha çal şt k ve sonunda insanlar ikna etmeyi başard k. Hatta, ayn dönemde kurumlar m z n 4389 say l Bankalar Kanunu kapsam na al nmas n bile sağlad k. Kat l m bankalar, yast k alt ndaki fonlar n ekonomiye kazand r lmas bak m ndan önemli bir fonksiyon icra etti. Ayr ca, tüm işlemlerin belgeli olmas nedeniyle ekonominin kay t alt na al nmas bak m ndan da önemli bir işlev görüyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? Kat l m bankac l ğ hem yast k alt ndaki tasarru ar, hem de alt n gibi ülkemizin önemli yat r m arac n bankaya çekerek, ekonomik aç dan önemli bir fonksiyonu yerine getiriyor. Ayr ca, bütün nansman işlemlerini belge karş l ğ nda yapmas nedeniyle sağlad ğ nansman kadar kay tl işlem oluşmas, bunun sonucunda da rma bilançolar n n sağl kl olmas, ayr ca devletin vergi gelirlerinin artmas sağlan yor. KATILIM BANKASI İSMİYLE BÜYÜME ARTTI Kat l m bankalar n n uzun y llar özel nans kurumlar ad yla faaliyet göstermesinin ard ndan yeni s fatla kanunda tan mlanmas, sektöre nas l bir fayda sağlad? Kat l m bankalar 26 y ll k faaliyet sürelerinin ilk 20 y l nda özel nans kurumu, son 6 y l nda ise kat l m bankas olarak faaliyet gösteriyor. 2005 y l n n sonunda kat l m bankas olduktan sonra h zl bir gelişme göstererek mevduattaki paylar % 3,2 den 5,3'e, aktifteki paylar ise % 2,4 den, % 4,4 e ulaşt. Bu da isimlerinin banka olmas n n gelişmelerinde önemli katk sağlad ğ n gösteriyor. Kat l m bankalar, son y llarda sermaye piyasas na aç larak önemli bir at l m gerçekleştirdi. Kat l m endeksi ile faiz konusunda duyarl yat r mc lar için önemli bir yat r m arac oluşturuldu. Sermaye piyasas ile ilgili bundan sonras için hangi ürünler, araçlar gündemde? Bu konuyla ilgili yeni ürünler, projeler var m? Yat r m Fonu ile Kat l m Endeksini harekete geçirmek, bir de Leasingde KDV indirimi ile Kira Serti kas na uygulama alan açmak. Biliyorsunuz, Kat l m Endeksi bu y l baş nda İMKB de işlem görmeye başlad ve ald ğ m z bilgilere göre başar l bir performans göstermektedir. Hatta iç ve özellikle d ş piyasalardan lisanslama talepleri gelmektedir. Kat l m Endeksinden başka sermaye piyasas araçlar ndan olan ve borsadaki kat l m endeksini oluşturan senetlere dayal A tipi Yat r m Fonlar n n ihrac gündemde. Ancak bu enstrüman n banka baz nda m yoksa sektör baz nda m ç kar lacağ konusu henüz kesinlik kazanmad. Yak n gelecekte bu enstrüman n da devreye gireceğini tahmin ediyorum. Biliyorsunuz Makine ve Teçhizatta Leasingin KDV sinin % 18 den % 1 e indirilme çal şmalar devam ediyor. Bu, hem bankalar m zdaki Leasingli işlemlerin artmas na, hem de Leasing sektörünün gelişmesine önemli katk sağlayacakt r. Ayr ca, Leasingli işlemlerin artmas bankalar m z n Kira Serti kas ihraç imkan n da artt racakt r. KRİZDE DAHA AZ HASAR ALINDI Türkiye, son 20 y lda üç büyük kriz yaşad. Bu krizlerde geleneksel bankalar büyük sars nt yaşarken, hatta i as ederken kat l m bankalar ciddi bir yara almadan bugüne geldi. Bu durumu nas l değerlendiriyorsunuz? Bu krizlerde kat l m bankalar da olumsuz etkilendi. Ancak, gerek fon toplama yöntemlerinde getiri taahhüdünde bulunulmamas, gerek fon kulland rma yöntemlerindeki sağlam - nansman kulland rma yöntemleri nedeniyle, krizler daha ha f hasarla atlat ld. Örneğin 2001 krizinde, bir özel nans kurumunun faaliyetlerinin otorite taraf ndan durdurulmas ve bu kurumlardaki tasarru ara mevduat bankalar ndaki gibi devlet güvencesi verilmemesi nedeniyle oluşan güven kayb sonucunda şubelerimize hücum yaşanmas na rağmen bu bankalar ayakta kalmay başard ve hem Hazine'ye, hem de halk m za herhangi bir mali yük getirmediler. Ayr ca, 2008 krizinde de diğer bankalar m zla birlikte ciddi bir zarar görmediler. Bu durum kat l m bankac l ğ n n daha sağlam bir özelliğe sahip olduğunu gösteriyor ve bu bankalar son y llarda dünyada h zla ilgi odağ oluyor. 4 KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA 5

FAİZSİZ BANKACILIK DÜNYANIN GÜNDEMİNDE Faizsiz bankac l k gelişmiş bat l ülkelerde de büyük bir dikkatle izleniyor. Öte yandan dünyan n en büyük geleneksel bankalar da faizsiz bankac l k hizmeti veriyor, bu durumu nas l değerlendiriyorsunuz? İyi olan şeye her zaman, her yerden talep olur. Dünyan n neresinde olursa olsun insanlar onu aray p bulurlar. Bugün, İslami nans ürünleri dünyan n her yerinde giderek yayg nlaş yor ve kullan lmaya başl yor. Çin, Tayland, Rusya, Güney Kore, İngiltere, İsviçre, Almanya gibi Müslüman olmayan ülkelerde bile ilgi odağ, baz lar nda banka bile kurulmuş, baz lar SUKUK denilen faizsiz borçlanma arac n kullanmaya başlad. Körfezde biriken milyarlarca dolarl k petrol dolarlar ülkelerin iştah n kabart yor. Büyük bankalar kendi bünyelerinde açt klar birimlerle İslami nans hizmeti veriyorlar. ABD ve Bat daki bankac l k ve borç krizinden sonra faizsiz bankac l ğ n her geçen gün daha da popüler hale geleceği muhakkak. Kat l m bankalar n n bir yandan yurt sath ndaki şubeleşme ağ genişlerken, yurtd ş ndaki çabalar da sürüyor. Yeni ülkeler, pazarlar hakk nda ne gibi hede er gündemde? Kat l m bankalar özellikle komşu ülkeler ve Balkanlarla ilgililer. Bir bankam z Almanya daki temsilciliğini şubeye çevirdi. Orta Asya ve Hindistan da temsilcilik açan bankalar m z var. Bu bankalar m z önce temsilcilikle ülke ve piyasay tan y p bilahare zibil bulurlarsa şube açacaklar. Balkanlar henüz inceleme aşamas nda. Bosna Hersek, Makedonya, Arnavutluk ve Kosova gibi ülkelerde bu konuda potansiyel bulunduğu gözlemleniyor. KATILIM BANKACILIĞININ GELECEĞİ PARLAK Türkiye, kat l m bankac l ğ ilk başlarda mevzuat aç s ndan s k nt l bir süreç yaşasa da bugün itibariyle dünyan n en ileri yasal düzenlemelerine sahip. Sizce bu alanda yap lmas gereken hususlar var m? Sizin de belirttiğiniz gibi mevzuat aç s ndan bir sorunumuz kalmad. Çözüm bekleyen iki konu vard : Birincisi Kira Serti kas ihraç etmek, ikincisi ihtiyaç an nda Merkez Bankas ndan borçlanabilmek. Birincisi 2010 Nisan Ay nda ç kan SPK Tebliği ile çözüldü ve bankalar dahil bütün özel sektöre faizsiz bono yani Kira Serti kas ç karma imkan getirildi. Diğer konu, yani Merkez Bankas ndan borçlanma sorunu bu sene Merkez Bankas ile yapt ğ m z yararl diyaloglar sonucunda çözüldü. Art k ellerinde faizsiz serti ka bulunan bankalar Merkez Bankas ndan, o belgeleri teminat göstererek borçlanabiliyorlar. Kat l m bankac l ğ n n Türkiye deki ve dünyadaki geleceğini nas l görüyorsunuz? Sektörle ilgili vermek istediğiniz bir mesaj var m? Kat l m bankac l ğ n n, Türkiye deki ve dünyadaki geleceğinin oldukça iyi görüyorum. Reel sektöre dayanan, belirsizlik ve aş r riske kapal olan, getiri taahhüt etmeyen, risk paylaş m esas na dayanan bir sistemin başar l olmamas mümkün değil. Ayr ca, köpük ve toksitli aktif üretmeyen bir sistem. Nitekim, 2008 krizinde İslami - nans, Hristiyan dünyan n lideri olan Papan n bile dikkatini çekti ve kendisi karar vericilere krize çözüm yolu olarak İslami nans önerdi. TÜRKİYE SUKUK İHRAÇ ETMEDE GEÇ KALMAMALI Sukuk, son yıllarda gelişmiş ülkeler dahil dünyanın birçok ülkesinde yaygın ve geniş boyutlarda kullanılan bir enstrümanı. Türkiye de bu konuda yapılması gereken çalışmalar hakkında neler söyleyeceksiniz? Türkiye bu konuya maalesef Uzakdoğu ülkeleri, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerden geç girdi. Ancak şimdi bankalar ve özel sektör mevcut mevzuata göre Sukuk ihraç edebiliyorlar. İki bankamız ihraç etti. Diğer iki bankamız da ihraç için çalışmalara başladı. Umarım büyük sanayi şirketleri de ihraç için girişimde bulunurlar. Ancak Hazine nin Sukuk ihraç etmesi için yasal düzenleme gerekiyor ve bu düzenleme senelerdir TBMM de bekliyor. Sıranın artık devletin ihracına geldiği, özellikle körfezden kaynak temini için bunun gerekli olduğu görüşündeyiz. 6 KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA WWW.TURCOMONEY.COM 7

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FAİZSİZ BANKACILIK ALBARAKA SEKTÖRE ÖNCÜ OLDU KUVEYT TÜRK GLOBALLEŞİYOR Fahrettin YAHŞİ Albaraka Genel Müdürü Türkiye'de faizsiz bankac l k alan ndaki nansal kuruluşlar n ilki ve öncüsü olan Albaraka Türk Kat l m Bankas, 1984 senesinde kuruluşunu tamamlayarak 1985 y l ndan bu yana faaliyetlerini sürdürüyor. O tarihten itibaren temsil ettiği yeni nansal model ve anlay ş ile Türk nans sektörüne farkl bir yaklaş m getirmeyi başarm ş bir kurum Albaraka Türk. 1980 lerin baş nda d ş kaynak aç ğ n kapatmak ve ekonomiyi yeniden işler hale getirmek hede yle yast k alt birikimlerin de ekonomiye kat lmas çal şmalar n n bir sonucu olarak ülkemizde geliştirilen kat l m bankac l ğ n n ilk örneği Albaraka Türk, farkl vizyonel bankac l k anlay ş yla Türkiye ekonomisine 80 li y llar n yar s ndan itibaren büyük destek vermiş ve ekonominin mihenk taşlar ndan biri olmuştur. Sistem Türkiye de ilk olarak faiz hassasiyeti olanlara yönelik başlam şsa da zamanla böyle bir hassasiyeti bulunmayan ancak reel davranan kesimlerin de tercihi haline geldi. Bugün Albaraka Türk, kârl bir şekilde büyümenin giderek daha fazla zorlaşt ğ bir ekonomik ortamda, müşterilerimizin beklediği yüksek hizmet kalitesini ve çağdaş bankac l k hizmetlerini en h zl ve kusursuz biçimde sağlamak amac yla çal ş yor, teknolojiye ve insan kaynaklar na sürekli yat r mlar yap yor kalitesini her geçen gün ileriye taş yor. ALBARAKA 122 ŞUBE VE 2.500 PERSONELLE HİZMET AĞINI GENİŞLETİYOR Türkiye de faizsiz bankac l k alan ndaki nansal kuruluşlar n ilki ve öncüsü olan Albaraka Türk Kat l m Bankas, 1984 senesinde kuruluşunu tamamlay p 1985 y l n n baş ndan itibaren faaliyete geçti. Albaraka Türk faaliyetlerini 5411 say l Bankac l k Kanunu na tâbi olarak sürdürüyor. Ortadoğu nun ileri gelen gruplar ndan Albaraka Bankac l k Grubu (ABG), İslam Kalk nma Bankas (IDB) ve Türk ekonomisine yar m yüzy ldan fazla hizmet veren yerli bir sanayi grubunun öncülüğünde kurulan Albaraka Türk ün ortakl k yap s n n içinde yabanc ortaklar n pay % 66,16, yerli ortaklar n pay % 11,33, halka aç k k s m ise % 22,51 dir. Albaraka Türk ün ortakl k yap s, sahip olduğumuz itibar n ve güvenin garantisidir. Ufuk UYAN Kuveyt Türk Genel Müdürü Kat l m bankalar m z son dönem performanslar ve kamuoyunun art k test ederek kabul ettiği potansiyelleriyle hak ettiği seviyeye doğru ciddi bir gelişim seyri gösteriyor. Bu gelişim sürecinde bankac l k sektöründe orta ve uzun vadeli hede erini disiplinli bir şekilde takip eden Kuveyt Türk; bir yandan kar edip eş zamanl büyümeye yönelik mevcut faaliyetlerini güvenle sürdürürken, diğer taraftan yeni ürün ve enstrümanlarla sektörüne çeşitlilik ve derinlik kazand rmas yla ön plana ç k yor. Ayr ca uluslararas piyasalarda varl k gösterecek yeni faizsiz nansal enstrümanlar n Türkiye de de uygulanabilir hale getirilmesine yönelik proaktif yaklaş mlar ile ad ndan söz ettirmekte sadece nansal yat r mc lar n ilgisine değil, ayn zamanda kamu otoritelerinin de teveccühüne mazhar oluyor. Kuruluş aşamas nda ve ilk y llarda şubeleşme ve istihdam anlam nda mütevazi olan kat l m bankalar, nansal rekabet ve hede erini de asla ihmal etmeden bu alanlara son y llarda ciddi yat r m yapt lar. Başlang çta Merkez Şube ve Sirkeci şubesiyle başlayan Kuveyt Türk ün yolculuğu bugün itibariyle 182 şubeye ulaşm ş olup, şubeleşme tercihimiz ilk etapta İstanbul ve Türk ticaretine yön veren sanayileşmiş şehirlerden yana oldu. Özellikle sanayileşmiş şehirlerimizdeki şube performanslar m za bakt ğ n zda bölgesel dinamik ve rekabetin had safhada olduğu bu şehirlerde, gerek kamu bankalar gerekse konvansiyonal bankalara karş rekabette geri kalmad ğ m z rahatl kla söyleyebiliriz. Yurt içindeki şubeleşme alan nda vazgeçmeyeceğimiz bu agresi iğimiz h zla devam ederken, bölgesinde bir başar hikayesi yazan Bahreyn şubemiz, Dubai İştirakimiz, Almanya ve Kazakistan temsilciliğimizle de uluslararas entegrasyonunmuzu daha uzun vadeli gelecek yat r mlar için sürekli dinamik tutuyoruz. Yak n gelecekte Katar ve Kuzey Irak ta açacağ m z yeni şubelerimizle de İnşallah Körfez bölgesi s n rlar n coğra- olarakda çevreleyen bir faaliyet sahas na kavuşacağ z. 1989 y l itibariyle kurulup ilk faaliyet y l sonunda sadece 77 kişiye istihdam sağlayan Kuveyt Türkbugün itibariyle Türkiye nin dört bir taraf nda hizmet veren 3 bin 332 kişilik devasa bir işgücü potansiyeline ulaşm şt. Abdullah ÇELİK Bank Asya Genel Müdürü BANK ASYA'DAN YENİLİKÇİ ÜRÜNLER Kat l m bankalar reel sektörle birebir bağlant l çal şt klar için en olumsuz şartlarda dahi (ekonomik kriz vs.) sağl kl ve güvenli banka olma özelliklerini koruyor. Nitekim 2008 y l n n son çeyreğinde başlayan küresel kriz, Kat l m Bankac l ğ n n güçlü ve sağlam yap s n n ortaya ç kmas nda faydal oldu. 2009 y l nda bu doğrultuda kat l m bankalar Türk Bankac l k Sektörünun çok üzerinde bir büyüme gerçekleştirdi. 2010 y l nda da krizden etkilenmeden büyümeye devam eden Kat l m Bankalar, bu özellikleri nedeniyle bütün dünyan n ilgi odağ haline gelmiş durumda. Kuruluşundan bu yana teknolojiye yapt ğ yat r mlar aral ks z sürdüren Bank Asya, en genç kat l m bankas olmas na rağmen bugün piyasada rekabet gücü yüksek ve takip edilen ürünlere sahip 200 şubeli orta ölçekli bir banka konumunda. Kat l m bankac l ğ n n gelişimine de önemli ölçüde katk da bulunan Bank Asya; Asya- Card DIT ve DIT Pratik gibi yenilikçi ürün ve hizmetleriyle sadece kat l m bankalar aras nda değil, tüm bankalar kategorisinde de lider konuma geçmeyi başararak, birçok uluslararas ödüle lay k görüldü. Yak n zamanda, cep telefonlar na kredi kart özelliği kazand ran son yenilikçi ürünümüz DIT Mobil i de müşterilerimizin kullan m na sunmuş olacağ z. Öte yandan KOBİ taraf nda da Bank Asya, KOBİ bankac l ğ na yepyeni bir anlay ş getiren Çobany ld z projesini geliştirerek hayata geçirmiş durumda. Türkiye nin d ş ticaretinde etkin rol oynayan ve global bir banka olma vizyonuyla yüzünü yurt d ş na çeviren Bank Asya, 2009 y l nda İslam Kalk nma Bankas ile birlikte, Kuzey Afrika da 5 İslami bankay çat s nda bar nd ran Tamweel Holding'e ortak oldu. Globalleşme çal şmalar m z bugün Arnavutluk ta banka sat n alma, Kuzey Irak ta şube ve Hindistan da temsilcilik açma girişimlerimizle devam ediyor. V. Derya GÜRERK Türkiye Finans Genel Müdürü TÜRKİYE FİNANS KOBİLERE ODAKLANIYOR 2011 y l nda oluşturduğumuz 5 y ll k nansal plan doğrultusunda, gerekli uzun vadeli hede er belirlenmiş ve ilgili hede erin gerçekleştirilmesi için stratejik yol haritas çizilmiştir. Hayata geçirilen yeni dönem stratejisinde, geçmişten günümüze başar yla icra edilen KOBİ bankac l ğ konsepti gelecekte de önemini devam ettiriyor. Bunun yan nda başta bireysel bankac l k olmak üzere pazarda başka segmentlerde de aktif olma amac nday z. Bankam z n verimliliğini ve etkinliğini art rmay hede eyen Dönüşüm Projeleri ; müşteri memnuniyetini odağ na almak suretiyle, bankam z n organizasyon yap s ndan başlayarak teknolojik ve sistemsel altyap, ürün portföyü, bireysel performans yönetimi, temel süreçlerimizin revizyonu, insan kaynaklar uygulamalar gibi birçok alanda önemli değişiklikleri içeriyor. Merkezileştirilmesi mümkün olan bankac l k işlemlerinin merkeze al narak, şubelerimizde ürün/hizmet sat ş faaliyetlerine daha fazla kapasite ayr lacak. Türkiye Finans olarak 2009 y l ndan beri ara verdiğimiz şubeleşme faaliyetlerine 2012 itibar yla devam edeceğiz. Şu anda 182 şube ile hizmet veriyor olmakla birlikte önümüzdeki y llarda y ll k h zl bir şubeleşme stratejimiz olacak. Hâlihaz rda kat l m bankalar aras nda hem mevduatta hem de kredilerde % 25 lik bir pazar pay na sahibiz. Mevcut durumda 3,385 olan çal şan say m z şubeleşme faaliyetlerimiz ile orant l bir art ş gösterecek. Mevcut konjonktürde kat l m bankalar n n özellikle ortakl k yap lar ve çal şma prensipleri itibar yla üretimdeki rollerinin yan nda, doğrudan yabanc yat r mlarda ve sermaye girişi konusunda da önemli katk lar sağlayabilecek durumdad rlar. Son dönemlerde artan enerji yatlar ile körfez bölgelerinde biriken sermayenin özellikle faizsiz nansman konusundaki hassasiyeti, ilgili sermayenin ülkemize yönlendirilmesi hususunda kat l m bankac l ğ n n önemini daha da artt r yor. 8 KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA 9

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FAİZSİZ BANKACILIK Dr. M. İbrahim TURHAN Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Türkiye de 26 y ll k geçmişi olan kat l m bankac l ğ n n 2003 sonras dönemde göstermiş olduğu yüksek performans n arkas nda yatan nedenlerin baş nda istikrarl makroekonomik ortam gelmektedir. Düşük en asyon ve düşük faiz oranlar n n egemen olduğu bu ekonomik ortam reel sektörün kredi imkânlar na erişimini kolaylaşt rm ş, KRİZLER FAİZSİZ BANKACILIKLA AŞILABİLİR Mustafa BOYDAK Türkiye Finans Yönetim Kurulu Başkanı Kat l m bankalar n n Türkiye deki çeyrek asr geçen tarihinin her y l, sektör için önemli gelişmelere şahit oldu. Faiz hassasiyeti nedeniyle piyasaya sürülmeyen yast k alt olarak adland r lan tasarruflar ekonomiye kazand rmak için kurulan ve müşterilerden ciddi bir ilgi gören Özel Finans Kurumlar, 2001 y l na kadar başar l bir performans sergilediler. 2001 y l nda tüm bankac l k sektörünü derinden sarsan krizde Özel 10 KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA FAİZSİZ MODELDE LİKİDİTE YÖNETİMİ böylece nansman modelleri reel iktisadi faaliyete doğrudan bağl olan kat l m bankalar n n gelişimine h z kazand rm şt r. Bu bağlamda makroekonomik istikrar, kat l m bankalar n n gelişmesinde gerekli bir ön koşul olarak karş m za ç kmaktad r. Bununla birlikte, İslami nans n işleyiş yap s na uygun nansal enstrümanlar n etkin bir likidite yönetimine olanak vermemesi, kat l m bankalar n sektördeki diğer oyuncularla olan rekabetinde dezavantajl duruma düşürmektedir. Bu bağlamda kat l m bankac l ğ n n önündeki bu engelin de aş lmas ad na çal şmalar devam etmektedir. Kat l m bankalar n n likidite yönetimini desteklemek üzere Hazine Müsteşarl ğ nca ç kart lan gelire endeksli senetler bu çal şmalara örnek olarak verilebilir. Kat l m bankalar n n hukuki olarak İslami usullere uygun bono (Sukuk) ç karmas na izin verilmesi de yine bu kapsamdad r. Bunlar n yan s ra, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) da kat l m bankalar n n likidite yönetimi ile ilgili problemlerini kal c olarak çözmek ad na, Uluslararas İslami Likidite Yönetimi Birliği'nin (IILM) kurucu üyeleri aras nda yer alm şt r. Bu şekilde TCMB, hem IILM nin ç karacağ bonolar n (Sukuk) kat l m bankalar nca likidite yönetiminde kullan lmas na imkan verecek, hem de bu soruna yönelik çözüm aray şlar nda uluslararas düzeyde bir işbirliği içerisinde bulunabilecektir. Finans Kurumlar da tüm bankalar gibi bir duraksama dönemi yaşad. Al nan çeşitli önlemlerle bu dönemin olumsuzluklar n özverili çal şmalarla h zl ca geride b rakan sektör k sa bir aran n ard ndan başar l işlerini devam ettirdi. Özel Finans Kurumlar 2005 y l nda bankac l k yasas nda yap lan değişiklikle Kat l m Bankas ad n alarak s kl kla yaşad ğ temsil sorununu geride b rak rken, tasarru ara TMSF garantisi verilmesi de kat l m bankalar n n geleceğe yönelik daha sağl kl planlar yapmas na olanak sağlad. Günümüzde ürün ve hizmet kalitesi ile konvansiyonel bankalarla rahatl kla rekabet edebilen kat l m bankac l ğ sisteminin ticarete dayanmas, üretimi ve istihdam desteklemesi tüm dünyada yat r mc lar n övgüsünü al yor. Bu çal şma şekli nedeniyle sistemin türev ürünlerden uzak kalmas ve bu nedenle bu ürünlerden kaynaklanan global krizde rakiplerine oranla daha az s k nt yaşamas n n ard ndan, dünyada faizsiz bankac l ğa olan ilgi her geçen gün art yor. Faizsiz bankac l k alan nda dünyada uzun y llard r çal şmalar yap l yor. Özellikle Londra bu alanda bir nans merkezi olma yolunda yoğun çal şmalar gerçekleştiriyor. Küresel birçok dev banka bünyelerinde faizsiz bankac l k birimleri kurdular ve yoğun ilgiyle karş laşt lar. Bugün Vatikan bile dünyan n ekonomik alanda yaşad ğ s k nt lardan ancak faizsiz bankac l k ile kurtulmas n n mümkün olduğunu aç kça belirtmektedir. Buradan yola ç karak faizsiz bankac l ğ n sadece ülkemizde değil, dünyada da öneminin her geçen gün artt ğ n rahat bir şekilde söyleyebiliriz. Yak n zamanda faizsiz bankac l k dünyan n önemli bir ekonomik pazar olacak. Gerek kat l m bankac l ğ uygulamalar ve gerekse müşterilere sunulan hizmetin kalitesi bak m ndan Türkiye, kat l m bankac l ğ sektörünün önemli global oyuncular ndan biri olacakt r. TÜRK FİNANS SEKTÖRÜNDE BİR BAŞARI HİKAYESİ Ahmet ERTÜRK Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Türk nans sistemine zenginlik ve çeşitlilik kazand ran kat l m bankalar, on binlerce küçük, orta ölçekli veya büyük rman n büyümesinde, üretimin artmas nda, iç ve d ş ticari faaliyet hacminin gelişmesinde ve nihayetinde ekonominin büyümesinde önemli rol oynad. 1980 y l nda başlayan ve 1983 y l nda rahmetli Turgut Özal' n iktidara gelmesiyle h zlanan Türkiye'nin devlet kontrolünde kapal ekonomi dönemini geride Fehmi AKIN Türk - Kuveyt İş Konseyi Başkanı b rakarak, d şa aç k serbest piyasa ekonomisi dönemine geçişinin en önemli ürünlerinden birisi de faizsiz esaslar üzerinde işleyen nansal kurumlar n kurulmas na imkan veren düzenlemelerdir. O güne kadar kamu ağ rl kl ve verimsiz geleneksel bankac l k d ş nda farkl nansal enstrümanlar ve kurumlardan habersiz olan Türk ekonomisi, bu düzenlemeler sayesinde yeni bir nansal imkana kavuşmuş oldu. Bu kurumlar, faaliyete geçtikleri günden itibaren Türk ekonomisine ve Türk nans sistemine bir zenginlik ve çeşitlilik kazand rd. Kat l m bankalar, Türk nans sistemine derinlik kazand ran, nans sektörüne yeni enstrümanlar sunan, hem müteşebbisin, hem de tasarruf sahibinin ihtiyaçlar n onlara en uygun enstrümanlarla temin eden bir sektör olarak, bir sistem olarak Türk ekonomisine son derece büyük katk lar sağlam ş bulunmaktad r. Bankac l k sektörünün özellikle 90'l y llarda kaynaklar n n çok büyük k sm n devletin iç borçlanma senetlerine yat rd ğ, başka bir deyişle ekonomideki kullan labilir toplam kaynağ n büyük bölümünün kamu taraf ndan yutulduğu dönemde bu kurumlar, kaynaklar n n tamam n reel ekonomiye, yani üretime, yat r ma ve ticarete aktarm şlard r. Bu kurumlar, bugün ekonominin büyüme kapasitesini her şartta sürdürebilmesi şeklinde ortaya ç kan başar ya yapt klar inkar edilemez katk y yaparken ayn zamanda hem kamudan, hem de toplumun baz egemen kesimlerinden kaynaklanan şiddetli ve anlams z baz önyarg larla da boğuşmak zorunda kald lar. O günlerin bask n "irtica paranoyas " maalesef bu kurumlar da hiç haketmedikleri haks z ithamlara ve muamelelere maruz b rakt. Ekonomiyi yönetenler taraf ndan el üstünde tutulmalar gerekirken her zaman ikinci s n f muamelesi gördüler, buna rağmen morallerini bozmadan ekonomiye katk lar n sürdürdüler. SEKTÖRÜN AÇILIMI, ÜLKENİN AÇILIMI Kat l m Bankalar n n dünya ölçeğindeki başar lar bence büyük ölçüde reel ekonomiyi nanse etmelerinden ve bugün dünya ekonomisinde yaşanan krizin başl ca nedeni olan türev nans ürünlerini, faizsiz sisteme ayk r olmas dolay s yla uygulama d ş tutmalar ndan kaynaklan yor. Dünya'daki uygulamalara bakt ğ m zda geleneksel bankalar n faizsiz bankac l k pencereleri açmas na izin verilen ülkelerde faizsiz bankalar n daha h zl büyüme kaydettikleri ve daha büyük pazar pay na ulaşt klar n görüyoruz. Bu konuda ülkemizde de yasal düzenlemeler yap lmas halinde Kat l m Bankalar n n daha da büyüyeceğini düşünüyorum. Son yap lan mevzuat düzenlemeleri ile varl ğa dayal Sukuk Kağ d ç kar lmas na olanak sağlanmas önemli bir ad md r. Önümüzdeki dönemde Körfezdeki 1,5 trilyon dolara ulaşacak yat r mlar n çok önemli bir bölümünün petrol, doğal gaz, enerji lojistik ve ulaşt rma alanlar nda yap lacak olmas, Orta Doğu ve Körfez'le sermaye bağlar olan Kat l m Bankalar m za geniş imkanlar sunacak. Kat l m bankalar n n bilişim teknolojilerine dayal, buluş yetenekli bilgilere ulaşmak suretiyle yeni ürünler geliştirmeleri onlar n iş yapma modellerini zenginleştirecek ve karl l klar n art racakt r. Kat l m bankalar n n, Körfez Ülkelerindeki nakit fonlar n ülkemize aktar lmas nda daha da girişimci, daha atak, daha yenilikçi çabalar na ihtiyaç var. Körfezden çekebildiğimiz doğrudan yat r mlar n bu ülkelerin yat r m potansiyelinin % 3'ü seviyelerinde kalmas Kat l m Bankalar m za büyük bir sorumluluk yüklüyor. Bu bankalar m z n Körfez'de ve Arap Bahar 'n n cereyan ettiği ülkelerdeki yeni ekonomik yap lanmalarda Türkiye'nin rolünün ve katk lar n n art r lmas nda önemli rol alabileceklerini düşünüyorum. Türk kat l m bankalar n n Türkiye'nin ekonomik ilişkilerini h zla geliştirdiği ülkelerde, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden başlayarak, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Körfez ülkelerinde ziki varl klar oluşturmas, 26 y l aşan faizsiz bankac l k tecrübelerini bu ülkelerle paylaşmas kendilerine ve ülkemize büyük katk sağlayacakt r. KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA 11

KATILIM BANKACILIĞI İLE ÖN YARGILAR KIRILDI Ali COŞKUN Sanayi ve Ticaret Eski Bakanı Ülkemizin kalk nmas n n önünde var olan engellerin baş nda ön yarg l siyasi yaklaş mlar n oluşturduğu kat bürokratik engeller var. Bunlar n baş nda da Laik Devlet anlay ş m z n çarp t larak bask unsuru haline getirilmesi yat yor. İşte faizsiz bankac l k, ya da nans kurumlar n n kuruluşunun gecikmesinde rejim elden gider, şeriat gelir sloganlar bu konuda da y llard r egemen oldu. Dünya ekonomi hayat nda bile İslami bankac l ğa benzer faizsiz bir sistem olan Venture Capital çeşitli uluslararas bankalarca uyguland ğ halde ülkemize çok geç geldi. Uluslararas ekonomi uygulamalar nda mali piyasalar n temelini oluşturan faizli bankac l k sisteminin varl ğ n inkar etmek mümkün olmamakla birlikte, dini inançlar sebebiyle faizli sisteme bulaşmak istemeyen inançl kesimin ülkemizde adeta bilinçli olarak tasarruf sahibi olmas ve bu tasarru ar n n ekonomiye kazand r lmas y llarca önlenmiş bas nda Anadolu sermayesi olarak adland r lan kesim yani halk n tasarru ar yast k alt nda kal p sanayiye, ticari hayata yeterince ve zaman nda giremedi. Türkiye nin GSMH sinin 150 200 milyar dolar seviyelerinde seyrettiği y llarda yast k alt tasarru ar m z n 70 milyar dolar seviyelerinde tahmin edildiği hat rlan rsa bu konuda ne kadar geciktiğimiz daha iyi anlaş l r. Bu olumsuz gelişmeler inançl kesimin ekonomik hayatta söz sahibi olmas n önleyen ve sanayide, ticarette geri kalmas n n ana sebebini oluşturdu. Ayn zamanda bu ön yarg l laiklik anlay ş ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkeler ekonomilerinin kalk nmas nda adeta kald raç görevi yapan İslam ülkeleri kaynaklar n n ya da petro-dolarlar n n ülkemize gelmesini engelleyip geciktirdi. Siyasi ve İdeolojik yaklaş mlar ve bürokratik kesimin yan s ra bas n n suçlamalar azalsa da hala etkisini sürdürüyor bir zamanlar at lan Yeşil Sermaye irtica-i sermaye sloganlar kulaklar mda ç nl yor hiç unutmam; Bir aç k oturumda yap lan sald r lara karş cebimden ç kard ğ m Amerikan Dolar n göstererek renk kastediliyorsa dolar yeşil irticadan kas t inançsa üzerinde In God We Trust Biz Allah a İnan r z yaz yor bumu irtica diye cevap vermiştim. Başta o günkü siyasi otorite olmak üzere, ekonomimizin gelişmesinde önemli bir rol oynayan bu sektöre emeği geçenleri rahmetle ve şükranla an yorum. KATILIM BANKACILIĞINDA EĞİTİM VİZYONU Prof. Dr. İsmail ÖZSOY Fatih Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FAİZSİZ BANKACILIK TC Merkez Bankas n n 26-30 Eylül 2011 tarihinde İslam Kalk nma Bankas n n da desteği ile Malezya Merkez Bankas yla birlikte düzenlediği ve 15 civar nda ülkeden üst düzey banka temsilcilerinin kat ld ğ İslamî Finans eğitim seminerinde Malezyal lar n hoca, Türklerin öğrenci s ralar nda oturmas Türkiye nin olmas gereken konum ile bir tezat oluşturuyordu. Dahas, Malezya da yüksek lisans ve doktora düzeyinde İslamî nans ve bankac l k eğitimi gelişmiş durumda. Ülkemizin henüz bu alanda ad okunmuyor. Geleneksel bankalar n da Kat l m Bankac l ğ penceresi açma düşüncesi kanaatimizce sektöre güç katar. Müslümanca düşünce, İslâm n güzelliklerinden mümkün olduğunca herkesin faydalanmas n gerektirir. Büyüyen pastadan herkese daha büyük pay düştüğü gibi, meseleye sadece kurumsal kârl l k aç s ndan bakmak da doğru olmaz. Daha fazla kişinin dince meşru bir kazanca ulaşmas kârdan daha önemli değerleri olanlardan destek bulmal. Tüm dünyada iktisat eğitimi faiz esas na dayanan kapitalist teoriler temelinde verilmekte. Bu sistemde faiz iktisadî hayat n belkemiği olarak sunulmakta ve onsuz olamayacağ dersi verilmekte. Böyle bir eğitim sonras faizsiz ekonomi ve nans eğitimine adaptasyon zorluklar içeriyor. Faiz-kâr ay r m zorlaş yor. Buzdağ n n gerçek dağ olmad ğ n anlatmak güçleşiyor. Bu sebeple, personel say s art k on binlerle ifade edilen Kat l m Bankac l ğ sektöründe personel eğitimine üniversitelerin önlisans veya lisans düzeyinde başlama ve derslerde teknik bilgiler ve uygulaman n yan s ra Kat l m Bankac l ğ felsefesine de yer verme zaman çoktan geldi. Vak f olsun devlet olsun, diğer üniversitelerimizin de uzman öğretim elemanlar yla Kat l m Bankac l ğ na programlar nda yer vermesi Türkiye ye 1990 larda kaybettiği y llar tela etme imkân verir. Bu programlar önlisanstan doktora düzeyine kadar eğitimin her alan nda olmal, dahas, Kat l m Bankac l ğ Araşt rma Merkezleri de kurulmal. Prof. Dr.Sedat MURAT İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı YATIRIM, ÜRETİM VE İSTİHDAMA DESTEK Kat l m bankalar n n tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kurulmas n n ve gelişmesinin önemli sosyal, ekonomik ve dini nedenleri bulunmaktad r. Ülkemizin karş karş ya kald ğ 1994, 1998 ve 2001 krizlerinde reel ve nans sektörlerinde önemli tahribatlar meydana gelmişken, bu kurumlar n bu krizleri başar l bir şekilde atlatt klar ve istihdama önemli katk lar sağlad klar görülmüştür. Kat l m Bankalar n n Türk ekonomisine sağlad ğ katk lar aşağ daki gibi özetleyebilmek mümkündür: Özellikle dini hassasiyetleri nedeniyle tasarru ar n mevduat bankalar yerine bu bankalara yat ranlar n fonlar ekonomiye aktar lm şt r. Mevduat bankalar n n aksine kat l m bankalar toplad klar fonlar n büyük bir k sm n reel sektöre fonlayarak kaynaklar n etkin kullan m n sağlam şlard r. Kat l m bankalar açm ş olduklar yeni şubelerle ve istihdam ettikleri personelle bir taraftan ülkemizin kronik sorunlar ndan birisi olan istihdama dolays z katk sağlarken diğer yandan reel ekonomiye sağlad ğ kredilerle üretimin ve yat r mlar n artmas na paralel olarak istihdama dolayl katk sağlam şt r. Sadece ekonomik amaçlarla kurulmay p sosyal amaçlara da önem veren kat l m bankalar, ekonomik verimliliğinden bağ ms z bir şekilde sosyal verimliliği yüksek projelerin hayata geçirilmesini sağlam şlard r. Sermaye sahiplerinin yan s ra emek sahiplerini de ekonomik risklere karş korumuşlard r. İslam ülkelerindeki sermayenin ülkemize çekilmesinin yan s ra yabanc ülkelerdeki işçilerimizin dövizlerinin de ülkemize gelmesini sağlam şlard r. Dünyada ve ülkemizde meydana gelen krizlerden daha az etkilendikleri görülmüştür.kat l m bankalar ; mudaraba, müşareke, müşareke-i mütenak sa, kiralama, bey-i müeccel ve selem gibi daha önceki dönemlerde uygulam ş ancak günümüzde pek uygulanmayan yeni - nansman usullerini uygulamaya başla- Prof. Dr. Sadi UZUNOĞLU Trakya Ünivesitesi İİBF Öğretim Üyesi TİCARET ESASLI MODEL Faizsiz bankac l k girişimi ilk kez M s r da 1963-1967 y llar aras nda görülmeye başland. Alman tasarruf bankalar ile k rsal bankalar n bir sentezi biçiminde ortaya ç kan faizsiz bankac l k ile k rsal kesimde tasarru ar n bankaya yat rmak istemeyen kesimi sistem içine çekmek için geliştirilmişti. Bir anlamda tasarru ar n direk ticaret ve sanayi sektörüne yönlendirilmesine dayal olan faizsiz bankac l k, borç alanlar n karlar n tasarruf sahibine aktarmalar biçiminde çal şacakt. 1971 y l nda Nas r Sosyal Bankas faizsiz bazda çal şan ilk ticari banka olarak kuruldu. Bu bankay 1974 y l nda İslam Kalk nma Bankas n n kuruluşu izledi. Türkiye'deki ilk uygulamas ise, 1985 y l nda Albaraka Türk ve Faisal Finans Kurumu taraf ndan başlat ld. Faizsiz bankalar, iştirakleri ve şubeleri ile halen 60'dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Bünyelerinde faizsiz esaslara göre çal şan birimler kuran bat l kurumlar da vard r. Bunlara örnek olarak, Citibank, HSBC Bank, Union Bank of Switzerland, Kleinwort Benson, ANZ Grindlays, Goldman Sachs gibi müesseseler say labilir. Bat l bankalarca kurulan ilk bağ ms z faizsiz banka, Citibank taraf ndan 1996 y l nda, 20 milyon USD sermaye ile Bahreyn'de kurulan Islamic Investment Bank'd r. Bugün, ülkemizde kat l m bankalar kredi kulland r rken müşteriye doğrudan nakit ödeme yapmazlar. Ödemeyi fatura karş l ğ nda ve kredi müşterisinin işletmesi için ihtiyaç duyduğu mal satan sat c ya kals n. Ödemeyi yapt ktan sonra üzerine kar paylar n ekleyerek müşteriyi borçland r r ve müşteriden taksitler halinde tahsil ederler. Böylece nansman, mal n peşin al n p üzerine kar pay konarak vadeli sat m şeklinde yap lm ş ve yap lan işlem, ikrazat (nakit ödeme) şeklinde değil, ticaret şeklinde gerçekleşmiş olur. Bu yöntem ayn zamanda verilen kredinin amaç d ş, verimsiz ve spekülatif alanlara gitmesini önleyen ve kay t d ş n kayda alan bir nansman yöntemidir. 12 KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA 13

KOBİ'LERE YATIRIM DESTEĞİ Alparslan Onay/İş Adam : Kat l m bankalar yla bu tarzdaki bir çal şma olay nda ben senelerimi tamamlad m. Benim önerim, KOBİ statüsündeki bu kuruluşlar, bu tarzda projeye dayal bir finansman modelinde çal şmak için kat l m bankalar yla ilişki kurmal d r. Benim y llard r elde ettiğim, vard ğ m sonuç budur ve bundan dolay da, bana bu desteği sağlayan kat l m bankalar yla olan ilişkimden mutlu olduğumu söylemek isterim. ÜLKE EKONOMİSİNE BÜYÜK KATKI Abdullah Kiğil /İş Adam : Ben uzun y llardan beri kat l m bankalar yla çal ş yorum. Hem kurumsal finansman desteği sağl yorum, hem de finansal kiralama yöntemiyle piyasa şartlar na göre uygun fiyat ve vadelerle finansman sağl yorum. Bu kurumlar n ülke ekonomisinin finansman nda çok ciddi katk lar sağlad ğ na yürekten inan yorum. Şahsen kendi firmamda verdikleri finansman ve bankac l k hizmetlerinden son derece memnunum. SADAKAT İzzet Akyar/İş Adam : Türkiye Gümrük Birliği'ne girdikten sonra yurt d ş ndan çok iyi teknolojiyle üretilmiş mallar Türkiye ye girmeye başlay nca, çok acele biz de bu tarz bir yat r m yapmam z gerektiğine karar verdik. Leasingden ald klar m z oldu, üretim desteği olarak istifade ettiğimiz şeyler oldu. Tabi, nans kurumlar ndan istifade ederken o zaman kurlar n daha oynak olduğu dönemlerdi. Biz nans kurumlar yla neyle anlaşt ysak onlarla devam ettiğimiz için bu konuda da rahat çal şt k. Hakikaten müteşekkiriz Türkiye ye bu kurumlar kazand ran insanlara. 14 KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA 15

Kat l m Bankalar, 2010 sonu itibariyle Bankac l k Sektöründe %4,3 aktif büyüklük pay na sahipken Eylül 2011 itibariyle bu oran %4,4'e ç km şt r. Toplanan Fonlar itibariyle de Eylül 2011 sonunda kat l m bankalar %5,3 sektörden pay alm şt r. Kat l m bankalar Eylül 2011 sonunda yaklaş k 14.000 personel ve 670 şube ile yap sal büyümesini sürdürmektedir. 16 KATILIM BANKACILIĞI 26 YAŞINDA