PROJE YÖNETİM OFİSLERİ



Benzer belgeler
SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

İç Kontrol Uzmanı Pozisyonu İçin Doğru Kriterlere Sahip Olduğunuzdan Emin misiniz?

T. C. KAMU İHALE KURUMU

EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

T.C. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Kariyer ve Yetenek Yönetimi Ulusal Meslek Standardı

EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMI. Gül Özcan

MUHASEBE VE FİNANSMAN DIŞ TİCARET UZMANLIK EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON OFİSİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI BİLGİLENDİRME SUNUMU

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

İç Kontrol ve Risk Yönetimi Sisteminiz Stratejik Yönetim ve Planlama Sürecinize Katkı Sağlayabilir

YÖNETİCİ GELİŞTİRME PLUS. Programın Amacı: Yönetici Geliştirme Eğitimi. Yönetici Geliştirme Uzmanlığı Eğitim Konu Başlıkları. Kariyerinize Katkıları

Europass a Genel Bakışş. ecdc.europa.eu

ULUSLARARASI DESTEK PROGRAMLARI TANITIM TOPLANTISI

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÜSİMP TTO TECRÜBE PAYLAŞIMI. ÖMER BAYKAL, GAZİ TTO 26 Temmuz 2013, ASO

TÜBİTAK ın Teknoloji Transfer Ofisleri Desteği

İSTİHDAM VE SOSYAL YENİLİK PROGRAMI. EMPLOYMENT AND SOCIAL INNOVATION PROGRAMME (EaSI)

SENATO 2016/12-II BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ PROJE DESTEK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BARTIN ÜNİVERSİTESİ PROJE VE TEKNOLOJİ OFİSİ GENEL KOORDİNATÖRLÜĞÜ ÇALIŞMA İLKE VE ESASLARI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

BARTIN ÜNİVERSİTESİ PROJE YÖNETİM VE DESTEK OFİSİ ÇALIŞMA İLKE VE ESASLARI YÖNERGESİ

KALKINMA AJANSLARI ve

TÜBİTAK Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB)

KONYA TEKNOKENT SELÇUK ÜNİVERİTESİ TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ

PROJE YÖNETİM OFİSİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

STK LAR İÇİN. Gönüllülük Kurumsallık Verimlilik Süreklilik

BİZ KİMİZ? ANADOLU PATENT

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

Yenilik ve Girişimcilik Alanlarında Kapasite Arttırılmasına Yönelik Kamu Destekleri

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ

T.C. HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

EK 10. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFERİ POLİTİKA BELGESİ

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI. Türkiye de Karbon Piyasası

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ KISIM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Mesleki Uygulama, Standartlar ve Etik Komisyonu

Sunum İçeriği TÜBİTAK

ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ (TTO) YÖNERGESİ

İNŞAAT TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE ÇİMENTO MEKANİK BAKIMCI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SAĞLIK ALANI AR-GE FAALİYETLERİ ÇALIŞTAYI 7-8 Mayıs 2015

AB 7. Çerçeve Programı

İKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ

SUNUM PLANI. Araştırma-Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı

Erasmus+ Stratejik Ortaklıklar. Celil YAMAN Mesleki Eğitim Koordinatörü

T.C. PLATO MESLEK YÜKSEKOKULU YURT DIŞI YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ KURULUŞ VE FAALİYET YÖNERGESİ

08 Kasım Ankara

EGE ÜNİVERSİTESİ EBİLTEM-TTO...

Kuruluş Amacı. 2 TEYDEB - Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı

ATILIM ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME, TASARIM, UYGULAMA, DANIŞMANLIK VE TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ (ARGEDA-TTO) YAPI VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ

AKSEL ENERJİ YATIRIM HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ

TEMİZ ENERJİ GÜNLERİ. Binalarda Enerji Verimliliği

İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI HİZMETLERİ

TÜBİTAK TEYDEB. Ar-Ge ve Yenilik Destek Programları

KURULUŞ, AMAÇ, BAĞLAM, KAPSAM

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI SERA GAZI EMİSYON AZALTIM PROJELERİ SİCİL İŞLEMLERİ

Türkiye nin Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Mekanizmasına Destek için Teknik Yardım Projesi Ankara, 15 Şubat 2017

TUBİTAK DESTEKLER NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI

ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ BİLGİ TRANSFER OFİSİ (ODTÜ-BTO) SANAYİ İÇİN DESTEK HİZMETLERİ

DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir?

TÜBİTAK PROJE DESTEKLERİ

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

Avrupa Birliği Desteklerine Yönelik Süreçlerin Yönetimi

TÜBİTAK BİLİM VE TOPLUM DAİRE BAŞKANLIĞI EĞİTİM ARAŞTIRMALARI MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Yerel yönetimler (belediye, il özel idaresi, köy tüzel kişiliği, muhtarlıklar),

KIRIKKALE YATIRIM DESTEK OFİSİ

ÇEVRE DENETİMİNDE KÜRESEL GÜNDEM VE EUROSAI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENETİMİ SEMİNERİ

TURKCELL TEKNOLOJİ FİKRİ HAKLAR YÖNETİMİ

Hizmetlerini yasaların gerektirdiği standartlar çerçevesinde, günün gereklerine ve sizin şartlarınıza uygun, gerçekçi yöntemlerle sunar.

çalışmalara proje denilmektedir.

AB Ar-Ge Politikaları Çınar ADALI TÜBİTAK AB Çerçeve Programlar Müdürlüğü

2.3. Hibe Projeleri Geliştirme Faaliyetleri: Proje içeriklerinin oluşturulması, değerlendirilmesi ve başvuru aşamalarının tamamlanması.

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

IŞIK ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ ( TTO) YÖNERGESİ I. BÖLÜM. Amaç Kapsam ve Hedefler - Dayanak

KURULUŞ AMAÇ BAĞLAM KAPSAM

İnovasyon Odaklı Mentörlük Projesi

İNŞAAT TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE ALÇI VE ALÇI LEVHA ÜRETİM OPERATÖRLÜĞÜ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ PROJE GENEL KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

C. Yönetim Sistemi İle İlgili Taraflar ve Bunların Şartları

MTMD STRATEJİK HEDEFLER VE EYLEMLER 2014 MAYIS.2014 İZMİR

ÖZGÜN FİKİRLERİNİZİ PROJELENDİRELİM

T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mehmet TEZYETİŞ OSTİM Hizmet Merkezi Müdürü

Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi PROJE DÖNGÜSÜ YÖNETİMİ PDY EĞİTİCİLERİN EĞİTİMİ BAĞIMSIZ DEĞERLENDİRCİ EĞİTİMİ HİZMET TEKLİFİ

T.C. TUNCELİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Ofisi. Erasmus+ Bilgilendirme Toplantısı

METAL TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE KALİTE KONTROL ELEMANI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ANKARA KALKINMA AJANSI.

TEKNOLOJİ OKURYAZARLIĞI ÜNİTE.1

MUHASEBE VE FİNANSMAN KOOPERATİFÇİLİK GELİŞTİRME VE UYUM EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SİNOP ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Transkript:

PROJE YÖNETİM OFİSLERİ Proje Postası Sayı 1

Proje Postası BU BÜLTEN PYD-İLETİŞİM ALT KURULU TARAFINDAN İKİ AYDA BIR HAZIRLANMAKTA VE ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR. BAŞKAN DAN Değerli PYD Dostları, Proje Yönetimi Bilgi alanlarında nitelikli bilgiyi oluşturma ve toplumun geniş kesimlerine yaygınlaştırma çabalarımız devam etmektedir. Bu amaçla haziran bültenimizde Proje Yönetim Ofisi (PYO) kavramına dikkatinizi çekmeyi hedefliyoruz. Gerek proje başarımında, gerekse Kurumların stratejik hedeflerine ulaşmada önemli bir uygulama alanı olan Proje Yönetim Ofisleri ülkemizde pek çok Kurumsal organizasyon içinde yer almaktadır. Proje Yönetim Ofis organizasyonları; Proje Yönetimi alanında; ortak dil ve metodoloji kullanımının sağlanması, kaynak tasarrufu, proje ölçümlerinin ve öğrenilmiş derslerin kurumsal hafızaya aktarılması, sürekli iyileştirme, eğitim ihtiyaçlarının objektif belirlenmesi gibi, Kuruma değer katacak pek çok uygulamayı mümkün kılmaktadır. Proje Yönetimi uygulamalarıyla övünç duyduğumuz iki seçkin Üniversitemiz Ondokuz Mayıs ve Ege Üniversitesi, Proje Yönetim Ofislerini de bu sayımızda tanıma fırsatı bulacağız. Bültenimize değerli katkılarını sunan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin AKAN a ve Ege Üniversitesi AB Programları Ofisi Koordinatörü Kimya Yüksek Mühendisi S. Sevkan SOYUER e teşekkürlerimi sunuyorum. Proje Sohbetleri köşemizde, konuyla ilgili geniş deneyimlerini bizlerle paylaşan KAREL A.Ş. Mühendislik Direktörü Sn. İsmet ARSAN a teşekkürlerimi sunarken, öğretici nitelikteki açıklamalarını ilgiyle okuyacağınızı tahmin ediyorum. Serbest Kürsümüzün daimi konuğu 14 ve 15. Dönem PYD Başkan Yardımcımız Sn. İsmail Cenik in de Çatışma Yönetimiyle ilgili yazısını bir solukta okuyacaksınız. OYTEK A.Ş. Proje Yöneticisi Sn. Ömer ÜNLÜ nün Proje Yönetimi Meslek midir? konusunu irdelediği iki bölümlük yazısının ilkinde bu çok önemli konudaki araştırmalarını öğrenme fırsatını bulacağız. Sözlerime burada son verirken, uzunca bir süredir Yönetim Kurulumuzun titizlikle yürüttüğü PYD Web Portal yenileme çalışmamızın son aşamasına geldiğini bildirmek isterim.birkaç hafta içinde PYD Web Sitemiz yeni görüntüsüyle hizmete girecektir. Bu vesileyle emeği geçen tüm arkadaşlarıma katkıları ve sundukları mükemmel ekip çalışması için teşekkür ediyorum. Saygılarımla Filiz ESER PYD Yön. Krl. Bşk. 2

PROJE SOHBETLERİ Kurumsal Başarıda Proje Yönetim Ofisleri nin Rolü Proje Yönetim Ofisi kavramını mercek altına aldığımız bu sayımızda Proje Sohbetleri köşemize, KAREL A.Ş. Mühendislik Direktörü Sn. İsmet ARSAN ı konuk ediyoruz. Dernek Başkanımız Sn. Filiz ESER in Kurumsal Başarıda Proje Yönetim Ofisleri nin Rolü konusundaki sorularına değerli zamanlarını ayırarak cevaplar veren İsmet Bey e teşekkürlerimizi ve saygılarımızı sunuyoruz. F.E. Sayın ARSAN sizi biraz tanıyabilir miyiz? Kaç yıldır KAREL de görev yapıyorsunuz? İ.A. Öncelikle hoş geldiniz, sizinle birlikte PYD'yi konuk etmekten onur duyuyorum. Ben, 1986 ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği mezunuyum. 1 sene Aselsan, 4 sene Tubitak Bilten, 5 sene Onera-Cert'de (Fransa) çalıştım. 1996'dan beri Karel'de çalışıyorum. Uzman mühendis olarak girdiğim Karel'de, Elektronik Kontrol Sistemleri Grup Yöneticiliği, Proje Ofisi Yöneticiliği görevlerini yürüttüm, şu anda Mühendislik Direktörü olarak çalışmaya devam ediyorum. F.E. KAREL hangi alanlarda projeler gerçekleştiriyor? İ.A. 1986'da kurulan KAREL'in ana faaliyet alanı iletişim teknolojileridir. Bunun yanına 1996 yılında beyaz eşya elektroniği ağırlıklı olmak üzere elektronik kontrol teknolojileri eklendi. İki sene önce de savunma sanayi çözümleri üzerinde çalışan bir ekip kurduk. Bunlar dışında son üç senedir görüntülü güvenlik sistemleri ve bulut çözümleri başlıkları altında çalışan personelimiz de var. Mühendislik Direktörlüğü bu beş konudaki mühendislik taleplerini karşılıyor. F.E. Gerek Kurumsal stratejilere ulaşmada, gerekse proje başarımında, Dünyada ve Türkiye de Çoklu Proje Yöneten Kurumların yaşadığı sorunlar ve dar boğazlar sizce nelerdir? İ.A. Proje yöneticileri, projelerinin başarıya ulaşması için azami çabayı sarf ettiklerinde başka projelerle çıkarlarının çakışmaması her zaman mümkün olmuyor. Paylaşılan kaynakların planlamasında aksaklıklar olduğunda bunları çok çabuk, kurumsal stratejilere uygun ve hakkaniyetle çözmek gerekiyor. Sonuçta proje tanımı gereği daha önce gerçeklenmemiş, süresi belli bir girişim olduğu için operasyonlardan ayrılıyor, yapılan kestirimlerde ve kaynak planlamasında hatalar olması çok muhtemel. Kurumun yönetim başarısı, planların yürütülmesi ile olduğu kadar bu gibi beklenmeyen durumların yönetilmesi ile de şekilleniyor. F.E. Çoklu proje yönetiminin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için gözlem ve önerilerinizi öğrenmek isteriz. İ.A. Bizim yaptığımız işin temeli gömülü sistemler ve bunların üzerinde çalışacak uygulamaları geliştirmek. Bu amaçla kurulan Mühendislik Direktörlüğü'ne bağlı 16 farklı teknoloji takımımız var. 3

PROJE SOHBETLERİ Çalışmalar geliştirilen sistemin çalışacağı ortama ve müşteriye göre farklılık arz edebiliyor. Bir telefon santralı için geliştirilen uygulama ile savunma sanayi için geliştirilen uygulama çok farklı olabiliyor, her biri ayrı uzmanlıklar gerektiriyor; personelin ve diğer kaynakların doğru zamanda doğru işe aktarılmaları en büyük problemimiz. Bizimki gibi beş farklı programa hizmet veren bir organizasyonda, program ve proje yönetimlerinin üzerinde şirketin çıkarlarına göre hangi projelerin yapılıp yapılmayacağına karar veren bir yapının olması gerekiyor. Biz bunu portföy yönetim süreci olarak tanımladık ve kaynakların yönetilmesindeki önceliklerin belirlenmesini Üst Yönetim'in de katılımıyla bu süreci izleyerek gerçekleştiriyoruz. F.E. Proje Yönetim Ofisi nin Organizasyondaki yeri ne olmalıdır? PYO bileşenleri konusunda bilgi verebilir misiniz? İ.A. Dünyadaki uygulamalara bakıldığında PYO'lar projelerin sekreterya işlerinden, tüm kaynakların yönetimine kadar farklı şekillerde konumlandırılabiliyorlar. Bizde PYO Mühendislik Direktörü'ne bağlı çalışıyor. Projelerin ilerlemesi süreçlere uygun yapılmasını gerektiriyor, süreçlerin etkinliğini arttırmak için otomasyonun da arttırılması gerekiyor. Öte yandan doğru kararları verebilmek için kaynakların kullanımı ve planlaması ile ilgili pek çok veri ve analize ihtiyaç duyuluyor. Tüm bunlara bakıldığında Karel'deki Proje Ofisi, BT uzmanlarından oluşan bir ekip olarak şekillendi. F.E. Proje Yönetim Ofisi uygulamalarının avantajları ve dezavantajları nelerdir? İ.A. Avantaj olarak söylenebilecekler kaynakların portföy amaçları doğrultusunda kullanılması, süreçlerin tavizsiz çalıştırılması, projelerle ilgili sağlıklı ölçümler alınabilmesi, projelerin çatışma durumlarında çözüm üretilmesi; eğitim, teçhizat, alt yapı ihtiyaçlarının yönetilmesi, vb. Projeler kendi amaçları doğrultusunda hızlı gitmek ve ayrılan kaynakları azami kullanmak istiyorlar. PYO ise proje hedefleri yanında, kurumsal kazanımlar, projelerin süreçlere uygun yönetilmesi ve kaynakların plan dahilinde kullanılmasını gözetiyor. Burada dikkatli olmak ve proje terminlerini aksatmayacak esnekliği göstermek gerekiyor. F.E. Proje Yönetim Ofisi kurmayı planlayan Kurumlara önerileriniz nelerdir? İ.A. Öncelikle yapılan işlere uygun bir süreç tanımı olmalı. Örneğin biz kendimize uygun olarak CMMI seviye 3 modelini benimsedik ve tüm süreçlerimizi buna göre yeniden tasarladık. 2007'den beri bu modele uygun projelerimizi yürütüyoruz. 4

PROJE SOHBETLERİ İkinci önemli konu da otomasyon alt yapınızın süreçlerle iç içe olması lazım. Bu çok zor bir konu, kuruma ait entegre yazılım ortamı olması gerekiyor. Örneğin sadece yazılım yapan bir firma iseniz proje yönetimini, süreçlerinizi ve çalışma ortamınızı entegre etmenizi sağlayacak yazılım araçları mevcut olsa; bunları kullanarak gereksinimden doğrulamaya eksiksiz bir yazılım yaşam döngüsü tanımlayabilir ve işletebilirsiniz. Bizim durumumuz biraz daha farklı; proje yönetimi ile yazılım süreçlerinin olduğu kadar elektronik ve mekanik süreçlerinin de işletilmesi, entegrasyon noktalarının tanımlanması, doğrulamanın çeşitli entegrasyon noktalarında ve sistemin tümü üzerinde yapılması ve takip ettiğimiz model gereği bunların tüm projelerde aynı şekilde uygulanması gerekiyor. Otomasyon ile destekleyemediğiniz her adımda sürecin işletilmesi insan faktörüne bağlı oluyor, bu da proje yönetiminin önemini arttırıyor. F.E. Kurumların Proje Yönetimi prensiplerini öğrenme, uygulama, geliştirme ve bilgi paylaşımı konularında ihtiyaçları sizce nelerdir? İ.A. Proje yönetimi eğitimleri genelde tek bir projenin nasıl planlanıp yönetileceğine dair teori ve pratikleri içeriyor. Bu bilgiler çok faydalı olmakla birlikte, çatışma durumlarının nasıl çözüleceği, proje ekibinin motivasyonunun nasıl yüksek tutulacağı ya da çoklu proje ortamlarında nasıl proje yönetileceği gibi daha proje yöneticisinin günlük hayatına yönelik değil. Bu tür bilgiler ancak PYO koordinasyonunda kazanılan dersler olarak ya da PYD gibi kuruluşların düzenlediği etkinliklerde paylaşılabiliyor. Proje yönetimi işinin doğası gereği, kuruma ait bilgilerin yada proje ekibinin performansı, bu tür paylaşımlarda çok net olarak ifşa edilemiyor. F.E PMP/PRINCE2 vb. sertifika sahibi Proje Yöneticilerinin Kurumlarına sağlayabileceği kazançlar ve yeni yaklaşımlar konusunda görüşlerinizi alabilir miyiz? İ.A. CMMI modeli yanında proje yönetimi prosedürü için referans olarak PMBOK'u alıyoruz. PMP eğitimli ve sertifikalı proje yöneticilerimiz de var. PMP eğitiminin sağladığı en büyük fayda bence proje yöneticisinin yönetim işini soyutlama seviyesi ile ilgili. Mühendis kökenli proje yöneticilerinde sistem tasarımı ve detaylarda kaybolma eğilimi oluyor, ancak eğitimli bir proje yöneticisi kendini detaylara kaptırmadan proje yönetimi gereklerini ön planda tutabiliyor. Bir dönem PMP sertifikalı olmayı bütün proje yöneticileri için şart koşmuştuk, ancak bugün ihtiyaçlarımız doğrultusunda 50 saatlik PMP eğitimini yeterli görüyoruz. Bunun en önemli nedeni, kendi yazdığımız proje yönetimi prosedürünün ve otomasyon ortamının proje yöneticisini gerektiği kadar yönlendirdiğini düşünmemiz. F.E. Ismet Bey verdiğiniz bilgiler gerçekten öğretici ve ders niteliğinde, özellikle yolun başındaki meslektaşlarımız için güzel bir yol haritası oluşturacak, Çok teşekkürler, 5

SERBEST KÜRSÜ ÇATIŞ(MAY)ALIM MI? Proje Yönetimi bilgi alanlarından İnsan Kaynakları Yönetimi içinde, dördüncü süreç adımı olan Proje Takımını Yönetmek başlığı altında Çatışma Yönetimi bulunmaktadır. Çatışma Yönetimi, proje yönetimi sırasında neredeyse her gün karşılaşacağımız ve de proje yöneticisinin performansını çok yakından etkileyen bir alandır. İşin doğası gereği proje yöneticisinin çatışma halinden ve anlaşmazlıktan kaçma imkanı olmamasından dolayı, çatışma durumunda proje yöneticisi konuya stratejik yaklaşmalı ve anlaşmazlıkları en az zarar ile çözmesini bilmelidir. Bu yazımızda çatışmaya karşı olan bakış açısının değişiminden, çatışmanın nedenlerinden/çözüm tekniklerinden ve çatışma durumuna karşı pratik hayata yönelik tavsiyelerden bahsedeceğiz. Çatışmaya Karşı Bakış Açısının Değişimi Çatışma olgusu çoğu kişi tarafından olumsuz olarak algılansa da, çatışma hali projelerde verimlilik açısından ciddi fırsatlar sunabilir. Eskiden Çatışma kişilerden ve de liderin zayıflığından kaynaklanır. Çatışmadan kaçınılmalıdır. Çatışma halleri ancak üst yönetimle çözülebilir. Çatışmanın Nedenleri Artan paydaş sayısı ve buna bağlı olarak artan proje ihtiyaçları, proje yöneticisinin etkisinin/gücünün ve limitinin azalması ile birlikte organizasyonel olarak dengeli/zayıf matris yapının tercih edilmesi, projelerde çatışmaların biraz daha artmasına neden olmaktadır. Günümüzde pek çok proje yöneticisi, kişiliklerin/karakterlerin farklıklarından çatışmaların çıktığını düşünse de, bu yöneticiler kişiliklerin nadiren çatışmalara neden olduğunu duyduklarında şaşırırlar. Rita Mulcahy nin PMP Hazırlık kitabında sunmuş olduğu bir araştırma sonucuna göre çatışmaya neden olan 7 kaynak, olma sıklığına göre aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır; 1) Takvimsel 2) Proje Öncelikleri 3) Kaynaklar 4) Teknik Düşünceler 5) Yönetimsel Süreçler 6) Maliyet 7) Kişilik Günümüz Çatışma hali organizasyonlarda kaçınılmazdır. Kontrollü çatışmalar faydalı olabilir. Çatışmalar açık olarak, nedenler tespit edilerek, kişiler ve gerektiğinde yöneticilerin katılımıyla beraberce çözülebilir. Her proje yöneticisinin çoğu çatışmanın ilk 6 maddeden çıktığını bilmesi ve çatışma halinde bu listeyi aklına getirmesi faydalı olacaktır. 6

SERBEST KÜRSÜ Çatışma Çözüm Teknikleri Projelerin ayrılmaz bir parçası olan çatışmanın çözüm teknikleri çok iyi bilinmeli ve çatışmalara hazırlıklı olunmalıdır. Literatürde çeşitli çatışma çözüm yöntemleri bulunmakla birlikte, bu yöntemler 6 adet temel başlık altında toplanabilir. Aşağıda listesi verilen her bir çözüm tekniği, durum ve ortam şartlarına göre tercih edilmelidir; 1. Yüzleşme (Conftronting): Problemin net bir şekilde çözülmesi ve iki tarafında kazanması durumudur (win-win). 2. Sosyal Uzlaşma (Compomising): İki tarafında dediğinin kısmen kabul edilmesi ve belirli bir noktada anlaşılması durumudur. İki taraf da kısmen kaybeder (lose -lose). 3. Çekilme (Withdrawal/Avoidance): Problem üzerindeki kararı ertelemek, çözüme ulaştırmamak, çözümsüz bırakma halidir. 4. Yumuşatma (Smoothing/Accomodating): Düşüncelerin farklılıklarından ziyade, anlaşmayı vurgulamaya çalışan yöntemdir. 5. İşbirliği (Collaborating): Anlaşmaya ulaşmak için farklı bakış açılarını da içerecek çözümler oluşturarak mutabakata ulaşma durumudur. 6. Zorlama (Forcing): Tek bir bakış açısını zorlayan yöntemdir. Pratik Hayata Yönelik Tavsiyeler Özgüven patlamasının yaşanmış/aşılanmış olduğu ve mütevazılıktan biraz da uzak kaldığımız şu günlerde, çatışmaları yönetmekte zorlanmamız hayatımızın bir gerçeğidir. Çatışma yönetiminin iyileştirilmesine yönelik, kişilerin rehabilite edilmesinden önce kendimizi düzeltmek/iyileştirmek/kontrol etmek sağlıklı bir başlangıç olacaktır. Anlaşmazlıkların yönetilmesine yönelik çeşitli metot ve teknikler olsa da, proje yöneticisinin ikna kabiliyeti ile birlikte projede çalışanların gönlünü almayı bilmesi tüm sorunları çözmemekle birlikte, çoğu sorunu halledecektir. İşte bu noktada proje yönetiminin sanatsal yönü iletişim sanatı olarak karşımıza çıkmaktadır. Yazımızı iletişim konusunda önce kendisiyle, sonra herkesle barışık olan bir mesai arkadaşımın örnek uygulamasıyla sonlandırmak istiyorum. Arkadaşım iş ile ilgili herhangi bir teknik/idari konuyu değerlendirecekken/tartışacakken, kendisine ait fikri/ çözümü kendisinden uzaklaştırarak, sanki fikir sahibi o değilmişçesine düşüncenin karşısına geçer. Daha sonra herkes gibi o düşünceyi negatif/pozitif olarak eleştirmeye başlar ve hatta fikrine karşı en sert eleştiriyi (neredeyse hakaret noktasında) kendisi yapar. Düşünceyi zihninde/kucağında tutmadığından, başkaları tarafından yöneltilecek eleştiriler şahsına değil, kendisinden yalıttığı düşünceye/çözüme karşı olur. Haklı çıktığında sevinmez, bir şey öğrenmediğini belirterek mütevazı bir tavır takınır; yanıldığında ise yeni bir şey öğrenmenin heyecanı ile aslında gerçek manada kazandığını ifade eder. Bu davranış modelinin, ortaya çıkabilecek olası anlaşmazlıkların çoğunun savuşturulmasına yardımcı olacağı açıktır. Kişilerin ve benliklerin aradan sıyrılması ve de fikirlerin çarpışması, maalesef insanoğlunun bugünlerde tam olarak hakkını veremediği bir faaliyettir. İnsanoğlunun başarabildiklerine bakıldığında, bu konuda gerçekten çözüm istediğinde, bunu gerçekleştirebilecek bir donanıma zaten sahip olduğunu görecektir. İsmail CENİK, PMP 7

SERBEST KÜRSÜ Meslek nedir? Proje Yönetim bir meslek midir? Meslek tanımı ve Gerekleri Proje yönetiminin bir meslek olup olmadığı konusu son yıllarda çok daha fazla tartışılır olmakla beraber, konunun önemine istinaden güncelliğini yitirmemesi gerektiğini düşündüğümden bir kez de ben dikkat çekmek istedim. Öncelikle Meslek olmanın tanımı yapıp, gereklerinin neler olduğunu kısaca değinip Proje Yönetimini ele almanın doğru olabileceğinin düşündüm. Yazdıklarım küçük araştırmalara ve şahsi görüşlerime dayalı olup kesinlikle bağlayıcı değildir. Çok kapsamlı olan bu konuya değinmek için yazımın birinci bölümünde Meslek tanımı ile ilgili bilgiler vermeye çalışacağım. Bir sonraki bültenimizde bu bilgiler doğrultusunda Proje Yönetimi nin Meslek vasıflarına değinmeye çalışacağım. Wikipedia ya göre, bir meslek formasyonu: insanın yaşamını sürdürebilmek için yaptığı ve genellikle yoğun bir eğitimi, çalışmayı gerektiren sürecin sonunda kişilerin kazandığı ünvanın adıdır. Genellikle her meslek o mesleğin değerlerini, gelişimini, lisanslanmasını ve diğer insanlar açısından tanınmasını sağlayan kuruluşlara sahiptir. Yeryüzünde binlerce meslek bulunmaktadır. Türkiye'de resmi olarak tanımı yapılmış 600 civarında meslek vardır. Her bir meslek için tanım, görev alanları, genel olarak kullandığı araç ve gereçler, mesleğin gerektirdiği özellikler, çalışma ortamı ve koşulları, çalışma alanı ve iş bulma olanakları, meslek eğitiminin verildiği yerler, meslek eğitimine giriş koşulları, eğitimin süresi ve içeriği, meslekte ilerleyebilme ve yeni meslekleri seçebilme olanakları, destekleyici meslek kuruluşları, farklı özellikler gösterir. Elbette ki meslek olabilmenin diğer bir koşulu da standartlarının olmasıdır. Meslek Standardı Nedir? Neden İhtiyaç Duyulur? Nasıl Hazırlanır? Meslek Standardı, bir mesleğin gereklerinin kabul edilebilir standartlar da yerine getirilebilmesi için ihtiyaç duyulan asgari bilgi, beceri, tutum ve davranışları gösteren normlardır. Meslek standartları ayrıca, başta çalışanlar, eğitimciler ve işverenler olmak üzere, ilgili bütün kesimlere, bir mesleğin başarı ile yürütülebilmesi için gerekli olan nitelikler ve o meslekte yeterlilik belgesi alabilmek için yapılacak sınavlarda aranacak ölçme ve değerlendirme kriterleri hakkında fikir vermektedir. Bir Meslek Standardı genel olarak aşağıdaki hususları içermektedir: Standardın hazırlandığı seviye için yaygın olarak kullanılan mesleki unvan ve tanım, Bir mesleğin gereklerini uygun olarak yerine getirmek için kişinin yapması gereken görev ve işlemler, Genel olarak kullanılan araç-gereç ve ekipmanlar, Bir mesleğin gereklerini uygun şekilde yerine getirebilmek için kişinin sahip olması gereken genel bilgi ve beceriler ile tutum ve davranışlar, Mesleğin uzmanlık dalları ile birlikte mevcut durumu ve gelecekte göstereceği eğilimler 8

SERBEST KÜRSÜ Meslek Standardına Neden İhtiyaç Duyuluyor? Meslek Standardı hazırlanmasının başlıca amaçları: İşgücü piyasasında, belirli bir meslekte istihdam edilebilmek için işgücünde aranan mesleki yeterlilikleri ortaya koymak, İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu mesleki yeterlilikleri ortaya koyarak, eğitim programcılarına müfredat hazırlamada yardımcı olmak, Kişilerin, söz konusu mesleki yeterliliklerle donatılmasına yönelik olarak sunulan mesleki eğitim, meslek değiştirme, mesleki ilerleme vb. eğitim hizmetlerine destek vermek, Eğitim ile iş yaşamı arasında sağlam köprüler kurularak, iş yaşamının eğitime ilgi, katılım ve katkısını artırmak, İş değiştirme ve işe yerleştirme faaliyetlerine yardımcı olmak, Türk ekonomisinin uluslararası rekabet gücünün, nitelikli işgücü ile desteklenmesine yardımcı olmak, Uluslararası normlara uygun, saygın ve güvenilir bir sınav ve belgelendirme sisteminin kurulmasına yardımcı olmak, Bütün kesimlerce kabul gören mesleki yeterlilik belgelerine sahip işgücünün sayı ve oranını artırmak, Mesleki yeterlilik belgelerine sahip işgücü istihdamının yaygınlaştırılmasıyla tüketiciye daha kaliteli mal ve hizmet sunulmasına destek vermek, Mesleki yeterlilik belgesi sahibi nitelikli işgücü hareketliliğini artırmak ve Uzun vadede işsizliğin azaltılmasına ve istihdamın geliştirilmesine katkıda bulunmaktır. Meslek Standardı Nasıl Hazırlanıyor? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kamu tüzel kişiliğine haiz, idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli bir kamu kurumu olan Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK), meslek standartlarını temel alarak, teknik ve meslekî alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek; denetim, ölçme ve değerlendirme, belgelendirme ve sertifikalandırmaya ilişkin faaliyetleri yürütmek üzere 21 Eylül 20 tarihli ve 5544 sayılı Kanun ile kurulmuştur. Standardı hazırlanacak meslekler, iş piyasasının ve eğitim kurumlarının öncelikli ihtiyaçları ve Sektör Komitelerinin önerileri de dikkate alınarak Yönetim Kurulunca belirlenir. MYK' nın görevlendirdiği kurum/kuruluşlar standart taslaklarını hazırlar. Sektör Komitelerinde taslaklar incelenir. Geçerlilik kazanan standartlar Yönetim Kurulunca onaylanır ve Resmi Gazetede yayımlanarak ulusal meslek standardı niteliğini kazanır. Yürürlükte olan ulusal meslek standartlarının güncellenmesi en geç beş (5) yılda bir yapılır. Mevcut birikimlerin değerlendirilmesi aynı prosedüre tabidir. 9

SERBEST KÜRSÜ Meslek Standartları, ilgili kurumun uygulama birimi tarafından çalışma yaşamını temsil eden çeşitli büyüklükteki (küçük, orta, büyük) işyerlerinden gelen ve bizzat alanda çalışan meslek uzmanları ile sıkı bir işbirliği içinde hazırlanmaktadır. Hazırlanan meslek standardı daha sonra, önerilen ilgili kuruluşlara gönderilmekte ve görüşleri alınmaktadır. Yine yetkili kurum tarafından onaylandıktan sonra ise ilgili tüm tarafların kullanımına sunulmaktadır. Meslek Standartları hazırlanırken, bir yandan Türk işgücü piyasasının ve ekonomisinin gereklilikleri yansıtılmaya çalışılmakta, öte yandan uluslararası gelişmelerin de gözden uzak tutulmamasına çaba gösterilmektedir. Standard hazırlama çalışmalarında, gerek ülke içi gerekse uluslararası alanda yapılmış çalışmalardan, kaydedilmiş gelişmelerden yararlanılmaktadır. Meslek Standartları genel olarak üç ayrı seviye (1, 2, 3) göz önüne alınarak hazırlanmaktadır. Seviye 1: Bu seviyede çalışan kişi, mesleğin gerektirdiği rutin ve basit görev ve işlemleri yapabilir. Seviye 2: Bu seviyede çalışan kişi, geniş veya dar bir meslek alanında, o mesleğin gerektirdiği bir kısmı rutin olmayan ve kompleks nitelikli görev ve işlemleri yapabilir. Bu görev ve işlemleri yerine getirirken bireysel sorumluluk alabilir ya da başkaları ile işbirliği içinde çalışabilir. Seviye 3: Bu seviyede çalışan kişi, geniş veya dar bir meslek alanında, o mesleğin gerektirdiği çoğunlukla rutin olmayan ve kompleks nitelikli görev ve işlemleri değişik koşullarda yapabilir. Bu görev ve işlemleri yerine getirirken önemli ölçüde sorumluluk alabilir ve kendi başına karar verebilir. Çoğunlukla yanında çalışanları yönlendirir ve denetler. Görüldüğü üzere Meslek sayılabilmenin birçok doğal süreci bulunmakta olup bir sonraki bültenimizde konu maddeleri ışığında Proje Yönetiminin mesleki boyutunu ele alacağız. Saygılarımla.. Ömer ÜNLÜ (Oyak Teknoloji Bilişim ve Kart Hizmetleri A.Ş.) 10

OMÜ PROJE YÖNETİM OFİSİ Proje Yönetimi Ofisi; Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğretim elemanlarını proje yazma konusunda teşvik etmek, proje hazırlama ve uygulama aşamasındaki teknik konularda destek vermek, proje yazımı ve yönetimi ile ilgili ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile işbirliği yapmak, proje yönetimi konusunda hizmet içi eğitim vermek, OMÜ de ulusal ve uluslar arası kaynaklı projelerin sayısını ve niteliğini artırmak, OMÜ ilkeleri doğrultusunda öğretim elamanlarını destekleyerek, bilimsel makalelere yapılan atıf sayısını arttırmak, bilime ve insanlığa katkı sağlayan, buluşa ve patente yönelik projeler geliştirmek ve gerçekleştirmek amacı ile 26 Eylül 2008 tarihli OMÜ senatosu kararı ile rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin AKAN tarafından kurulmuştur. Bilimsel Araştırma Projeleri Destek Birimi (BAP), Akademik Gelişimi Destek Birimi (AGED) ve Muhasebe birimi olarak çalışmalarına başlayan Proje Yönetimi ofisi, 2010 yılından itibaren Dış Kaynaklı Proje Destek Birimini de bünyesine katmıştır. AGED üniversitemiz öğretim elamanlarının bilimsel çalışmalarını da birçok kategoride desteklemektedir. Yayın ve Atıf Teşvik Programları ile Doktora Ödülü, Proje Ödülü, Uluslararası Etkinlik Ödülü, Dergi Editörlüğü Ödülü programları AGED kapsamında yer alan destek türlerini oluşturmaktadır. Bilimsel ve sanatsal etkinliklere katılım ve uzun süreli yurt dışı ziyaret programı ile üniversitemiz öğretim elamanlarının uluslararası alanda da çalışmalarını destekleyen Proje Yönetimi Ofisi aynı zamanda üniversitemiz bünyesinde gerçekleştirilecek her nitelikteki etkinliğe de maddi kaynak oluşturmaktadır. Bilgisayar, kitap, eğitim CD si, dergi aboneliği gibi akademik ihtiyaçların karşılanmasını içeren Donanım Desteği Programı ile de üniversitemiz öğretim üyelerini bilimsel çalışmalarında bireysel olarak desteklemektedir. Ofisimiz Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi Prof.Dr. M. Akif ÇAM başkanlığında oniki kişilik bir ekiple çalışmalarına devam etmektedir. Proje Yönetimi Ofisi OMÜ destekli Bilimsel Araştırma projeleri, Avrupa Birliği, Ulusal Ajans, TÜBİTAK, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA), Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB), 7. Çerçeve, Kalkınma Bakanlığı, Büyükelçilik, Vakıf destekli projelere öğretim üyelerine ve kamu kurumlarına proje hazırlama, uygulama, özendirme ve teknik konularda gerekli desteği vermektedir. Ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile işbirliği yapma, ortak çalışmaları özendirme, konferans, kongre ve bilimsel toplantılar düzenleme çalışmalarını yürütmektedir. 11

OMÜ PROJE YÖNETİM OFİSİ Proje çalışmalarımızdan örnekler; Destekleyen Proje Kısa Bilgi kurum, yılı Sayısı OMÜ Destekli BAP Projeleri (2011) 117 Üniversitemiz tarafından bilime ve insanlığa katkı sağlayacak çok sayıda proje desteklenmiş ve bilimsel çalışmaların yürütülmesine katkı sağlanmıştır. OKA (201-) 7 Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, İl Özel İdare, 2 adet Büyük Şehir Belediyesi, Ticaret Sanayi Odası, Valilik ile 6 ortak proje yürütüldü, 1 adet üniversitemiz adına proje uygulandı. Ortak projelerin araştırma, raporlandırma, verilerin grafiksel hale getirilmesi, anket çalışmalarının yürütülmesi ve eğitimlerin verilmesi üniversitemiz akademisyenleri tarafından gerçekleştirildi. Projeler kapsamında çok sayıda kişiye eğitim verildi, işsiz gençlerin meslek edinmeleri sağlandı. Projelerin uygulama aşamaları tamamlandı, raporlandırmaları yapıldı. Proje sonuçları iki projede kitap haline getirildi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı () 1 EKG cihazı tasarlama projesi eğitimli ve nitelikli gençlerin iş fikirlerine ve bilime katma değer katacak bir projedir. TÜBİTAK (2008) 8 Bilimsel ve teknolojik anlamda çok önemli çalışmalar yapıldı. TÜBİTAK (2009) 13 TÜBİTAK (2010) 9 TÜBİTAK (2011) 5 TÜBİTAK () 10 Projelerin uygulama aşaması devam etmekte AB Destekli (2008) 2 -Leonardo Da Vinci Yenilik Transferi -İşsiz Gençlere Eczane Yardımcı Personel Eğitim Programı AB Destekli (2010) AB Destekli (2011) 2 -Hayatboyu Öğrenme Programı Guruntving Öğrenim Ortaklığı -Erasmus 3 -Tarım Makinelerinin Güvenliğini Arttırmak başlıklı 2011-1-ES1-LEO05-35863 AB Leonardo da Vinci Yenilik Transferi Projemiz uygulama aşamasında olan proje dört ülke ile ortaklığı ile sürdülmekte, -Sağlıklı Süt: Çiftlikten Tüketiciye Süt Hijyeninin Ana Bileşenleri başlıklı projemiz üniversitemiz ve insan sağlığı adına çok büyük önem taşımaktadır. -0-6 Yaş Çocuk Grubu İçin Pediyatrik Hemşire Yetiştirme Eğitim Programı Türkiye de işsizlik sorununun çözümüne katkıda bulunmak amacıyla iş gücü piyasasında yer almayan kadınların, yeterli donanıma sahip insan kaynakları şeklinde eğitilerek istihdam hizmetlerine erişimini ve bu hizmetlerden yararlanmalarını arttırmak ve istihdam politikasına yardımcı olmak hedeflenmiş ve 90 işsiz kadın eğitilmiş ve sertifikalandırılmıştır. Teşekkürlerimi sunuyorum OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin AKAN 12

EGE ÜNİVERSİTESİ PDO BAŞARIYA GİDEN YOLDA EGE ÜNİVERSİTESİ PROJE DESTEK OFİSİ YAPILANMASI Üniversitemizde ulusal ve uluslararası bilimsel destek fırsatlarının duyurulması, fon kaynaklarının koordinasyonu, projelerin başvuru ve yürütülmeleri sürecinde araştırmacılarımızın gereksinim duyabilecekleri bilgilere kolay erişimleri için 2010 yılı Ocak ayında Proje Destek Ofisi oluşturulmuştur. Türkiye nin AB 6. Çerçeve Programı na katılım kararı ile başlayan süreçten itibaren hizmet veren ilgili tüm birimlerin bir şemsiye altında birleştiren ve web tabanlı bir yapı altında kurulan bu merkezi yapı, alınan Senato kararı ile kabul edilen PDO ÇALIŞMA İLKE VE ESASLARI doğrultusunda faaliyetlerini yürütmektedir. PDO, Rektörlüğe bağlı bir birim olup, Çalışmalar, aynı dönemde hayata geçen Sanayi Destek Ofisi faaliyetleri ile paralele olarak Ege Üniversitesi Bilim Teknoloji Uygulama ve Araştırma merkezi (EBILTEM) tarafından yürütülmektedir. PDO, Üniversite dışı finansman kaynaklarından sağlanan projelerin sözleşme ve bütçe yönetimlerinin yanı sıra projelerin çıktıları, fikrî mülkiyet süreçleri ile patent başvurularının takibini de yürütmektedir. Amaç, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin, toplumsal ve ekonomik yararlara dönüştürülmesinde araştırma faaliyetlerine ve yenilikçi girişimlere yardımcı olmak, PDO görev ve sorumlulukları doğrultusunda Ege Üniversitesi (EÜ) öğretim üyelerini çeşitli ulusal ve uluslararası kaynak ve hibelere başvurmaya teşvik etmek ve başvuru sürecini desteklemektedir. Kısaca hedef, Araştırıcıların bürokratik yüklerinin azaltılarak teşvik edilmesidir. PDO ofisi, Üniversite Genel sekreterliği, BAP, AB ve Proje Koordinasyon ofisi, Uluslararası İlişkiler Ofisi, İdari ve Mali İşler DB, Strateji Geliştirme DB, Hukuk Müşavirliği, Patent Ofisi ve Ticarileştirme ofisi EBIC-EGE alt birimlerinden oluşmaktadır. Araştırmacılar, PDO web sayfasında yer alan bir pusula yardımı ile aradıkları proje destek türüne ve uygun ulusal ve uluslararası fonlara yönlendirilerek ilgili Programlar ve çağrılar hakkında da bilgilendirmektedirler. Çalışmalar, EÜ nün 2002 yılında bölgesel bir girişim başlatarak Ege Bölgesi ne hizmet veren AB Programları 6.ÇP Ofisinin EBILTEM bünyesinde kurulmasına öncülük etmesiyle başlamış; daha önceden de yürütülmekte olan diğer ulusal ve Uluslararası Ar -Ge fon programlarına katılımın daha da artırılması yönünde paralel olarak yürütülen faaliyetler ile hız kazanmıştır. Öncelikle, AB Ar-Ge programları ile bürokrasisinin daha iyi anlaşılabilmesi için Türkçe yayın hazırlıklarının yanı sıra aktif olarak tanıtım faaliyetlerine de başlanmıştır. AB nin felsefesi ile politikaları, Fon programları, proje destek ve türleri ile yürütülmesi, Fikri ve Sınai Mülkiyet hakları ve benzer konularda bu güne kadar 35 in üzerinde kitapçık ve broşür hazırlanmış, TÜBİTAK ile Türkiye deki tüm üniversiteler ile paylaşılmıştır. Bölge üniversiteleri ve sanayi sektörüne yönelik olarak 100 den fazla konferans/seminer, sohbet toplantısı, eğitim, bilgi günü ve çalıştay düzenlemiştir. Araştırmacılarımızın profillerini içeren CD ve Kataloglar ile hazırlanan diğer tanıtıcı broşürler katılım sağlanan 100 den fazla yurt içi ve dışı etkinliklerde dağıtılmıştır. Etkinliklerde tanıtıcı sunumlar yapılmış ve proje ortaklıklarına zemin hazırlanmasına aracılık yapılmıştır. 2004 yılından itibaren dahil olduğumuz ve yürüttüğümüz AB 13

EGE ÜNİVERSİTESİ PDO bir yaklaşım temin edilmiştir. EBİLTEM bünyesinde bu güne kadar 7 tane 6. ÇP, 4 tane 7.ÇP, 2 tane CIP, 1 tane LLP ve 1 IPA olmak üzere toplam 15 adet AB projesinde yer almış, bu projelerin 5 tanesini ise koordinatör olarak yürütülmüştür. TÜBİTAK tarafından yürütülen TR-MONET projesi kapsamında 33 Avrupa ülkesinde ve 200 e yakın Avrupa Mobilite Merkezlerinin dahil olduğu ERA-MORE Ağının Türkiye den bir parçası olarak faaliyet göstermiş olup halen EURAXESS ağının bir üyesidir. EÜ nün 45 AB 6. ve 7. ÇP, 2 EUREKA, 15 LLP, 4 IPA, 1 Progress Programında olmak üzere toplam 67 AB projesi bulunmaktadır. BAP, DPT, TÜBİTAK gibi ulusal destekli programlarda da ülke bazında başarı grafiği yüksek üniversiteler arasında yer almaktadır. AB projelerine aktif katılım ile deneyim kazanmanın yanı sıra mali kaynak yaratarak istihdam sağlanmış ve birçok uluslararası ağın üyesi olunmuştur. Bu vesile ile özellikle ülke ve bölge çapında Türk araştırma-sanayi camiasının benzer AB ortakları ile tanışmalarını, bütünleşmelerini, teknolojik işbirlikleri ve yeni pazarlar oluşturmalarını, değişik fon ve programlarda proje ortaklıklarının kurulmasına aracılık etme fırsatı yakalanmıştır. 2004 yılından fonların mevzuata uygun biçimde kullanılabilmesi için Üniversitede gerekli sistemin oturtulması, formların oluşturulması, personelin eğitimi ve tüm süreçlerin iyileştirilmesi ve standardizasyonunda TÜBİTAK Ulusal İrtibat Noktası (UİN) ve Maliye Bakanlığı ile işbirliği içinde çalışılmış; Üniversitemiz için olduğu kadar ülkemiz için de yeni olan bir alanda ilk aşamadan itibaren iyi işleyen bir kurumsal sisteme sahip olma özelliğini taşıyan kurumlardan biri olma özelliğini korumuştur. EÜ bünyesinde ofis ile irtibatlı değişik tematik alanlarda bir çalışma grubu oluşturularak, AB programları ile ilgili bilgilerin, tüm ulusal gelişmelerin, mevzuat ve takvimlerin hızla üniversite ve sanayi kesiminden tüm araştırıcılara gerek e-mail grupları gerekse oluşturulan web sayfası üzerinden ve basılı yayınlar ile iletilmesi sağlanmıştır. Özellikle TÜBİTAK tarafından Ankara'da organize edilen bilgilendirme toplantılarının bölgesel tekrarı, Avrupa Komisyonu ve UİN ile iletişim, AB fonlarının kullanımına yönelik mevzuat çalışmalarına katılım ve Üniversite içi yapılanma ile proje yürütücülerine başvuru dokümanlarının hazırlanmasında ve projelerin yürütülmesi sırasında karşılaşılacak bürokratik güçlükler ve prosedürler, muhasebe ve değerlendirme konularında yol gösterme, EÜ ve Ege Bölgesi nin Araştırma Potansiyelini Tanıtmaya Yönelik Girişimler ile Avrupa Birliği araştırıcılarının farklı konularda, Batı Anadolu üniversitelerinden ortak sahibi olmalarını cazip hale getirecek üstünlüklerimizin saptanarak duyurulması, Bölgesel birlikteliklerin oluşmasına katalizör olunması için bölge Üniversitelerinde araştırıcıların bilgilerinden oluşan bir veri bankası oluşturulması ve ortak arama, bilginin yayılması, desteklerin kullanımının yaygınlaştırılması ve artırılmasına yönelik konularda yol gösterici mahiyette danışmanlık sunulması gibi konularda faaliyet göstermiştir. 2004 yılından itibaren yürütülen bir diğer önemli faaliyet ise proje veri tabanı çalışmasıdır ki proje başvuru sonuçlarının değerlendirilmesi ve analizi ile yeni dönem proje teklifleri için kılavuz niteliği taşıyarak önceliklerimizi belirlemek ve önümüzü görmek açısından yararı çok fazla olmuştur. Özellikle müzakere 14

EGE ÜNİVERSİTESİ PDO ve sözleşme süreci ile projenin yürütülmesine ilişkin çalışmaların takibi ile olası ihtiyaçların önceden tespiti ve son gelişmeler ile mevzuat değişiklikleri konusunda bilgilendirmelerin yapılması mümkün olmakta; Araştırmacıların isteği ve ihtiyacı doğrultusunda proje yönetimi konularında bilgi aktarımı ve eğitimi daha planlı yapılabilmektedir. Proje yürütücülerinin deneyimleri ise diğer araştırmacılarımız ile de paylaşılabilmektedir. Günümüzde, yerli ve yabancı fon kaynaklarından yararlanmak ya da çok ortaklı projelere dahil olmak için kurumsal yapılanmalar, diğer kurumlar ile aynı dili konuşabilmek adına oldukça gerekli ve zaruridir. Zamanında PY ile kurum içi düzenlemelerin ve standartlarını oturtturulabilmesi ve dolayısı ile gecikmelerin, iptallerin ve en önemlisi fırsatların kaçırılmasının önüne geçilebilmesi mümkün olabilecektir. Aksi takdirde olumsuz ve caydırıcı örneklerin yaşanması motivasyonu olumsuz yönde etkileyecektir. Kurulan bu ofisler ile kurum stratejilerine ve önceliklerine uygun olarak koçluk yapabilmeyi, fonksiyonel yöneticileri yönetebilmeyi, projenin tüm aşamalarında da danışmanlık yapabilmeyi amaçlamak gerekmektedir. Özellikle, AB ÇP nin proje finansman kuralları ile bürokrasisinin diğer uluslararası fon kaynaklarına göre daha karmaşık yapıda olması, çok uluslu ve çok disiplinli ortak Ar-Ge projelerinin yürütülmesini gerektirmesi nedeni ile bir çeşit şampiyonlar ligine benzetilmekte, bunun ise rekabeti oldukça artırdığı bilinmektedir. Proje hazırlığında olan ortağın (kurumun, proje yöneticisinin.. ), idari, mali ve finansal mevzuat ve programlara hakim olmasını hatta AB fon kaynağı standartlarına uygun yapılanmasını gerektirmektedir. Dolayısı ile tüm ulusal ve uluslararası fon kaynaklı Proje tekliflerinin potansiyel risklerin de dikkate alarak hazırlanması ve gecikmelerin önlemesi için oluşturulan prosedürler ile rehberlik rolünün üstlenilmesi gerekliliği de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. AB de yeni dönemde, belki biraz daha basitleştirilmiş ama bir dizi yeni kural ve düzenleme ile fonları kullanıma açacak benzer durum diğer programlarda da söz konusu olabilecektir. Gerek ülke gerekse kurumlar olarak tedbirli ve hazırlıklı olmanın, değişen durumlara uyum sağlayabilmek ve yarışa rakiplerimiz ile aynı başlama noktasından çıkmayı hedefleyerek başarıyı artırabileceğimiz gerçeğini göz ardı etmeden; iyi bir proje yönetimi ile kaliteli, anında müdahale edilebilen, öncelikli alanlara yönlendirebilen, riskleri zamanında bertaraf edebilen ve zaman kaybını önleyen, gecikmeleri ve bütçe aşımları gibi benzer sorunları bertaraf etmek mümkün olabilecek, İnsan ve kaynak yönetimi ile projelere daha hızlı ve etkin başlanması sağlanabilecektir. 15

EGE ÜNİVERSİTESİ PDO Deneyimlerimiz, bilimsel ve teknolojik açıdan iyi olmanın yanı sıra fark yaratabilecek potansiyele ve farkındalığa sahip olmanın yanı sıra Üst yönetimin desteği ile Kurum içi ilgili birimler arasındaki işbirliği ve koordinasyon ile daha iyi yürütülebilen bir proje yönetim süreci; bunun sonucu daha motive araştırmacılar ve çalışanlar ile yakalanan standart ile kurumsal başarıda artış olduğunu göstermektedir. Dünden bu güne yaşadığımız tecrübe ve bilginin ışığında paylaştığımız bilgilerin yararlı olacağını umuyor, başarılar diliyoruz. S.Sevkan Soyuer Kimya Y. Mühendisi Koordinatör AB PROGRAMLARI OFİSİ EGE ÜNİVERSİTESİ Tel : 0 232 343 44 00 e-mail: saniye.sevkan.soyuer@ege.edu.tr web : http://www.pdo.ege.edu.tr http://ebiltem.ege.edu.tr/ http://fp7.ege.edu.tr https://cordis.europa.eu/partners/web/sevkan.s 16

Bunu Biliyor Muydunuz İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE KARBON PİYASASI Küresel ısınma, yaşanan doğal afetler, doğada yaşanan olumsuz değişikliklerin sebebi, ülkelerin faaliyetleri sonucu oluşturdukları sera gazı salınımın artması olarak değerlendirilmektedir. Sera gazı salınımın kabul edilebilir limit üzerinde olması Global bir sorundur. Bu global sorun, enerji yoğun faaliyetler sonucu oluşan karbon salınımının temiz enerji türlerinin kullanımı ile durdurulması ve/veya azaltılması gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu kapsamda, karbon salınımının yarattığı sera etkisine karşı global bir çözüm bulunması düşünülmüş ve Uluslararası Anlaşma ve protokoller çerçevesinde gerekli aksiyonlar tanımlanmıştır. Karbon piyasası, Kyoto Protokolü (1997) ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine sonrasında ortaya çıkmış ve kısa süre içinde uygulamaları açısından büyük önem kazanmıştır. Söz konusu protokol ve çerçeve sözleşmede yer alan karbon piyasaları mekanizması ile karbon salınımın hedeflenen değerlerin altına çekilmesi için gerekli projelerin üretimesi ve devreye alınması amaçlanmıştır. Uluslararası anlaşmalar ve portokollere taraf olan ülkeler azaltım hedeflerini belirlemişler. Azaltım hedeflerini gerçekleştirebilmek için sistematik uygulamaların geliştirilmesi kapsamında karbon yönetim sistemlerini oluşturmuşlardır. Azaltım hedeflerinin belirlenmesi, hedefe yönelik uygulamaların desteklenmesi, karbon salınımının izlenmesi vb. Hususları düzenleyen mevzuat yapılarını belirlemişlerdir. Mevcut mevzuat alt yapılarının entegre edilmesi çalışmalarını tamamlamışlardır. Ülkeler, aşırı karbon tüketen ürün ve hizmetlerinin ve enerji üretiminin yeniden değerlendirip ve kendileri için en uygun azaltım eylemleri üzerine karar verip oluşturdukları NAMA (Ulusal Azaltım Eylemleri) ları UNFCCC ye (United Nation Framework Convention on Climate Change) beyan etmişlerdir. Karbon piyasasının güncel durumu nedir? Bu çerçevede bakıldığında, Dünya da ise karbon ticareti hızla tırmanmaktadır. Her sene karbon ticareti işlem hacmi büyümektedir. Dünya Bankası nın yaptığı açıklamaya göre 2011 yılında karbon piyasasının ticaret hacmi %11 arttı, karbon piyasanın değeri ise rekor kırarak 176 milyar dolara ulaştı. Karbon piyasası türleri neledir? Karbon piyasalarını zorunlu ve gönüllü olmak üzere iki kategori altında incelenir. Kyoto protokolünü imzalamış olan gelişmiş ülkeler Ek-1 ülkeleri olarak tanımlanmaktadır. Bu ülkelerdeki hükümetler ve sanayiler azaltım için bir takım belli hedefleri yakalamak zorundalar. Zorunlu azaltım hedeflerini yakalayamamış olan hükümet veya sanayiler, piyasadan karbon kredileri ya da emisyon azaltım birimleri almak durumundalar. Zorunlulukları mümkün kılmak için protokol ülkelerin hedeflerine karbon kredileri ya da emisyon azaltım birimleri ticareti yaparak ulaşabilmelerini sağlayan Esnek Mekanizmalar sağlamıştır. 17

Bunu Biliyor Muydunuz Zorunlu karbon piyasaları Kyoto Protokolünde yer alan 3 temel mekanizma üzerine oturmaktadır. Bu mekanizmalar; 1. Emisyon Ticareti (Emission Trading -ET), (Kyoto protokolü 17.madde 2. Ortak Uygulama (Joint Implementation-JI), (Kyoto protokolü 6.madde) 3. Temiz Kalkınma Mekanizması (Clean Development Mechanism-CDM) (Kyoto protokolü 12.madde) olarak tanınmlanmıştır. Gönüllü Karbon Piyasası Karbon Piyasası Emisyon Ticareti Emission Trading (ET)_Kyoto Madde 17 Zorunlu Karbon Piyasası Ortak Uygulama Joınt Implementation (JI)_Kyoto Madde 6 Temiz Kalkınma Mekanizması Clean Development Mechanism (CDM)_Kyoto Madde 12 Emisyon Ticareti mekanizması, Ek-I Ülkeleri arasında emisyon ticaretini geçerli kılmaktadır. Böylece ülkeler, emisyonların azaltılmasında ya da uzaklaştırmaların arttırılmasında daha az maliyetli yollara başvurabilirler ve sonuçta iklim değişikliği etkilerinin azaltılması çabalarının toplam maliyetini düşürebilirler. Sera gazlarını azaltmak amacıyla geliştirilmiş olan emisyon ticareti sisteminin günümüzdeki en büyük uygulaması, 2005 yılında faaliyete geçmiş olan Avrupa Birliği Salım Ticareti Sistemi (European Union Emission Trading Scheme- EU ETS) olarak kabul edilmektedir. Yaklaşık 25 AB ülkesinde faaliyet gösteren sera gazı salımının % 40 ına sahip enerji yoğun işletmelerin yer aldığı bu sistem etkili bir şekilde işlemektedir. Ortak uygulama mekanizması, herhangi bir EK-I ülkesi başka bir Ek-I ülkesinde emisyon azaltımına yönelik ortak proje yürütebilir. Hazırlanan bu projeler yoluyla emisyon azaltımlarını başaran ev sahibi Ek I tarafı ülke Emisyon Azaltım Kredisi (Emissions Reduction Units-ERU) kazanmakta ve bu miktarı yatırımcı diğer EK I ülkesine satabilmektedir. Yatırımcı EK I ülkesi satın aldığı kredileri kendi toplam azaltım hedefinden düşmektedir. 18

Bunu Biliyor Muydunuz CDM mekanizması, Ek-1 de yer alan ülkeler, Ek-1 dısında kalan ülkelerde uygulanan projeler çerçevesinde gelişmiş teknolojiyi transfer etmelerini, böylelikle sera gazı emisyonlarında gerçek, ölçülebilir, proje faaliyeti sonucu oluşan azaltım sağlamış olmalarını gerekli kılmakta ve kazandıkları Sertifikalandırılmış Emisyon Azaltım Kredilerini (Certification Emissions Reduction-CER), kendi azaltım yükümlülükleri kapsamında değerlendirilerek, ülke içinde bu miktara kadar daha fazla salım yapma hakkı kazanmalarını sağlamaktadır. CDM mekanizması ile Ek-1 dışı ülkelerin sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda sera gazı azaltımına katkı sağlamaları amaçlanmaktadır. Ek-I de yer alan tarafların salım azaltım taahhüdünü gerçekleştirmek için Ek-I Dışı ülkelerde karbon azaltım projeleri yürütmektedirler. Emisyon azaltım maliyeti: 10 Dolar / 1 Ton Emisyon azaltım maliyeti: 50 Dolar / 1 Ton Emisyon Kredisi: 20 Dolar / 1 Ton Her iki şirketinde amacı karbon salınımı nötrlemek (carbon ofsetting) A firması, 1 ton Karbon salınımı nötrlediğinde 10 dolar kar 1.seçenek: B firması ise 1 ton karbon salımını nötrlediğinde ton başına 30 dolar zarar etmektedir. 2.seçenek: B firması 1 ton karbon salımını nötrlemek için A firmasından ton başına 10 dolara karbon kredisi satın alabilir. 19

Bunu Biliyor Muydunuz Yukarıdaki örneklemeden görüleceği üzere, karbon piyasası, emisyonları azaltmak için mevcut kaynakların en ucuz maliyetle kanalize edilmesini sağlar. Bu anlamda, belirlenen limitten fazla emisyon salanları cezalandırırken daha az salanları ise ödüllendirir. Ayrıca kirletme birimlerini mülkiyet hakkına dönüştürerek ve bu birimlere bir fiyat vererek karbonun tüm dünyada ticaretinin yapılmasını mümkün kılar. Bu sayede, düzgün işleyen bir karbon piyasası işletmelerin daha az sera gazı emisyonu salmasını teşvik ederek temiz teknolojiyi kullanmaya yönlendirir ve diğer işletmelere göre avantaj sağlar. Gönüllü Karbon Piyasaları, bireylerin, kurum ve kuruluşların, firmaların, sivil toplum örgütlerinin ve etkinliklerin faaliyetleri sonucu oluşan sera gazı emisyonlarının herhangi bir yasal yükümlülükten bağımsız olarak gönüllü olarak azaltımını, dengeleyebilmesini kolaylaştırmak amacıyla oluşturulan bir pazardır. Bilinen ilk gönüllü karbon yatırımı 1989 yılında, Amerikalı AES şirketinin Guatemala da yaptığı yeni elektrik santralinin CO2 salımını azaltmak amacıyla Guetemala çiftçilerine 50 milyon araç dikimine bedel maliyeti ödemesiyle gerçekleştirilmiştir. Bu ödeme kanuni bir zorunluluk nedeniyle değil, tamamen firma pazarlama ve tanıtım stratejisi hedefiyle yapılmıştır. Gönüllü Karbon Piyasasında kurum ve kuruluşların hedefleri, Devletin belirlediği politikalar ve hedeflerden bağımsız olarak geliştirilebilir. Gönüllü karbon piyasalarına katılım için herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Kyoto mekanizmalarında oldugu gibi, gönüllü karbon mekanizmasında da sera gazı salımlarının ve emisyon azaltım oranlarının veya karbon kredileri hesabının kayıt altına alınması ve ticareti yapılan karbon sertifikalarının belirli standartlara sahip olması gerekmektedir. Gönüllü karbon piyasaları oluşan karbon kredilerinin hesaplanması için (VER- Voluntary or Verified Emission Reduction) çok sayıda standart (Gold Standart, VCS, CCB Standart, CCX, VER+, ISO 144,Green-e, Social carbon vb.) bulunmaktadır. Türkiye ağırlıklı olarak Gold Standardı kullanmaktadır. Türkiyenin Karbon Piyasasındaki Rolu nedir? Türkiye, OECD üyesi ve AB aday ülkesi statüsünde olmasından dolayı Kyoto protokolü açısından emsali olmayan bir durumu bulunuyor. Türkiye, gelişmekte olan bir ekonomiye sahip olduğu için gelişme hızına bağlı olarak emisyon azaltım hedefini belirlemesinde açmazları bulunuyor. Türkiye nin Ek-1 ülkesi ancak Ek-B dısı olmasından dolayı, Koyoto Protokolünün yukarıda bahsedilen esneklik mekanizmalarına katılımı konusu kısıtlı olduğu görülüyor. Türkiye de ise ulusal düzeyde karbon ticaretini destekleyen mekanizmaların olmaması kamu ve özel sektörün çabalarını yeterki düzeyde desteklememektedir. Türkiye de şirketlerin birbirlerine karbon kontratlarının alınıp satılmasına olanak verecek bir elektronik bir ticaret platformunun oluşturulması yönünde Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) ve İAB (İstanbul Altın Borsası) nin çalışmaları devam etmektedir. Türkiye de şuan birçok şirket karbon ticareti ile uğraşırken, Bankalar ise karbon kredileri konusunda çalışmalar yürütüyor. Derya ÇALIŞKAN (PYD Enerji Özel İlgi Kurulu Üyesi) deryacaliskan05@gmail.com dcaliskan@roketsan.com.tr 20