Divaldo Franco ile Söyleþi



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ


ünite1 Sosyal Bilgiler


ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

Kanguru Matematik Türkiye 2017


Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015

17 ÞUBAT kontrol

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

Kanguru Matematik Türkiye 2017

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Kanguru Matematik Türkiye 2017

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Kanguru Matematik Türkiye 2017

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

burak özdemýr le Sanatýn Ýnsancýl Soluðu Tanrý nýn Doðum Günü yazarý söyleþi Nihal Gürsoy Bir kitap Dünyayý Deðiþtirebilir mi?

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor


DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi.

ARALIK 2008 Sayý: 480 Fiyat: 3.5 YTL. Toplumun Kaderi Var mýdýr? 25 Yýlda Bir Ölçülüyoruz. Bir Medyumla Karþýlaþtým


KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR?

Eisenhower'dan Reagan'a Jules Feiffer'ýn Amerikasý

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not

Postmodern Farkýndalýk

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri


Fiskomar. Baþarý Hikayesi

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

ÇOK DÝLLÝ ÇOCUÐUN KONUÞMASI VE DÝLÝNÝN GELÝÞMESÝ NASIL DESTEKLENMELÝ

Kanguru Matematik Türkiye 2017

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

Simge Özer Pýnarbaþý

HEM BENZERÝZ, HEM FARKLI. Mavi gözlü, kumral, uzun boylu, þiþman

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Kanguru Matematik Türkiye 2018

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7


JALE GÝZER GÜRSOY ile sohbet. Rehber Varlýklarýmýz Var mýdýr? Bir Ömür Böyle Geçti. Prof. Dr. Süleyman Ateþ in Anýlarý

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM


Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Kanguru Matematik Türkiye 2018


Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

m3/saat AISI

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim

ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE 2. ÜNÝTE BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 KENDÝMÝ TANIYORUM... 9

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01

NÝSAN 2011 Sayý: 508 Fiyat: 5 TL MUTLULUK MAVÝ BÝR KUÞ MU? KÂHÝN VANGA JAPONYA MESAJI

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanýmda yürü, böylece ikimiz eþit oluruz. (Ute Kabilesi Atasözü) BÜRO

Sertab Erener. Acýt Canýmý. Söz: Sertab Erener. Müzik: Demir Demirkan, Sertab Erener. En gizli bahçelerim. Islandý yaðmurunla. Açýldý her damlada

Sevgili dostum, Can dostum,

HAZÝRAN 2009 Sayý: 486 Fiyat: 3.5 YTL. .ÝSA nýn Sitemi.Dünya Üzerindeki Sýcak Noktalar.Norveç Tohum Deposu Bilmecesi

D Ý K K A T Ç O K Ö N E M L Ý N O T :

HAFIZA TEKNÝKLERÝ ile MATEMATÝK

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

Çocuklar Nasýl Büyüyor?

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Transkript:

2007-06 HAZÝRAN SAYI: 462 FÝYAT: 3.5 YTL Dip Dalgasý Ne Mutlu Barýþ Yapýcýlarýna Divaldo Franco ile Söyleþi

ÝÇÝNDEKÝLER Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi Cilt: 39 Sayý:462 Haziran 2007 Onur Baþkaný: Dr. Refet Kayserilioðlu Sevgi Yayýnlarý Tic.Ltd.Þti. adýna Sahibi ve Genel Yayýn Müdürü: Ayþegül Kayserilioðlu Yazý Ýþleri Müdürü: Güngör Özyiðit Yayýn Kurulu: Güngör Özyiðit Nelda Bayraktar Özenç Kayserilioðlu Hale Ürkmezgil Haberleþme Sorumlusu ve Okur/Abone Ýliþkileri: Kazým Erdemoðlu 0212 252 85 85 Faks: 02122491828 P.K: 471 Beyoðlu/Ýstanbul Yönetim Yeri: Oba Sok. Sýlla Ap. No: 7/1 Cihangir/Ýstanbul Baský: Ýnkýlap Kitabevi San. Tic. A.Þ. Çobançeþme Mah. Sanayi Cad. Altay Sok. No:8 Yenibosna/Ýstanbul Fiyatý: 3.5 YTL Yýllýk Abone: 40 YTL Yurt Dýþý: 50 YTL Öbür Dünyayý Nasýl Tasavvur Edebiliriz?... 2 Dr. Refet Kayserilioðlu Ne Mutlu Barýþ Yapýcýlarýna - II... 6 Ahmet Kayserilioðlu Ýnanca Sadýk Kalmak (Son Bir Kez)... 15 John Edwards/Arýn Ýnan Dr. Roger Woolger Ruh Arayýþýnda (Çocuklarýn geçmiþ yaþamlarý)... 19 Carol Bowman/Nelda Bayraktar Kadýnlarýn Þefkati ve Sarýcý Gücü (Kanserin Penceresinden Bir Yaþam Sentezi - VI)... 23 Özer Baysaling Dünya Barýþ Elçisi Divaldo Pereira Franco... 31 Divaldo Franco ile... 37 Söyleþi: Nihal Gürsoy Dip Dalgasý... 41 Güngör Özyiðit Flamenko Ateþi... 44 Nihal Gürsoy

SEVGÝ DÜNYASI 1 Sevgili Dostlar Bizi kendimizden uzaklaþtýracak pek çok uyaran ile karþý karþýyayýz her gün. Hayatýn gerçekleri olarak benimsetilmeye çalýþýlan, kýsa bir süre sonra birçoðunu hatýrlamayacaðýmýz bir dizi teferruat, haber, bomba haber, korkutmaya, paranoya yaratmaya niyetli yönlendirmeler... Tedirgin insanlar gerilmiþ sinirleriyle her an köyü bir þey olacak beklentisi içindeler. Bu beklentiyle birbirlerine ve her þeye karþý bileniyorlar. Üstelik kendini bu döngünün içinde tutmak istemeyenlere de suçlayýcý, halden anlamaz gözlerle bakýyorlar. Oysa içimizdeki güzel ahenkli sesle temasýmýzý kaybetmemeliyiz. O ses bize görüp durduðumuz her þeyin deðiþip gideceðini, önemli olanýn gönlümüzdeki bahar olduðunu söylemekte. Asýl baharý bulanlardan olmak için yüzümüzün gülmesi gerekir. Yüzümüzün gülmesi için en zor anlarda bile aslýnda hayýr ile kuþatýlacaðýmýza inanmamýz gerekir. Buna inanabilmek için ardýmýzda kötülük, haksýzlýk ve kýrýk gönüller býrakmamýþ olmamýz gerekir. Yani esas dikkatle üzerinde duracaðýmýz husus, varlýðýmýzý nasýl koruyor ve kontrol ediyorsak, ayný þekilde inancýmýzý kontrol etmemizdir. Bizi bizden ayrý tutan her türlü göz boyayýcý vaade, korkutucu tehtide, üstün ve doðru bilgileri toplayýp artýrarak, onlarý uygulamaya baþlayarak direnebilmeli, yolculuðumuzun daha çok uzun süreceðini unutmamalýyýz. En Derin Sevgilerimizle SEVGÝ DÜNYASI

ÖZDEN ÝLE ERDEM KONUÞUYOR Üst âlemler sonsuzluða doðru uzanan ve gittikçe yükselen sayýsýz kademeler teþkil ederler. Bunlarýn ancak ilk kademelerini, yani üç buutlu âlemimizin þartlarýna uyanlarý idrâk edebiliriz. Ondan yukarýsý dört buutlu, beþ buutlu v.s. âlemleri idrâk etmemiz bizim için imkânsýzdýr. Dr. Refet Kayserilioðlu ÖBÜR DÜNYAYI NASIL TASAVVUR EDEBÝLÝRSÝNÝZ?

SEVGÝ DÜNYASI Erdem - Düþünüyorum, taþýnýyorum, tahayyül ve tasavvur melekelerimi zorluyor; fakat bir türlü öbür dünyanýn (spatyomun) üst âlemlerini gözümün önünde canlandýramýyorum. Bu hususta öðrendiðim bütün bilgileri, o âlemin varlýklarýndan gelen tebliðleri þuur sahama topluyorum ve bunlardan bir kompozisyon yapayým da spatyomu þöyle etraflýca þekillendirip tasavvur edebileyim diyorum, olmuyor, baþaramýyorum. Özden - Spatyomu ve onun üst kademelerini imajine etmeye çalýþmanýz, tahayyüllerinizle orayý kavramaya ve kapsamaya uðraþmanýz çok iyi bir çabadýr. Sizi tebrik ederim. Bu çabanýzla otomatik bir tarzda orasýnýn üstün varlýklarýna yaklaþmýþ ve onlarýn size yapacaklarý yardýmlarý davet etmiþ olursunuz. Onlar kendi âlemlerini tasavvur ve tahayyül etmeye uðraþtýðýnýzý, bunu baþarmayý bütün kalbinizle istediðini görünce size ipuçlarý veya anahtarlar verecek, iþinizi kolaylaþtýracaklardýr. Ama siz bu yolda hiç çalýþmamýþ olsanýz ve böyle bir istek göstermemiþ bulunsanýz kimin nesine size ipucu vermek? Zaten verilse bile alamazsýnýz, alsanýz bile kýymetini bilip ondan faydalanamazsýnýz. O halde, sizin isteðiniz ve çabanýz sizin kýsmetinizi de tayin ediyor. Erdem - Ýyi ama o üstün varlýklarýn benim bu düþüncelerimden ne haberi var? Haydi haberleri oldu diyelim, bana nasýl tesir veya fikir, yahut söylediðiniz ipucunu gönderebilirler?.. Özden - Düþüncelerin üstün tesirler veya titreþimler halinde etrafa, hattâ kâinata daðýldýðýný biliyoruz. Her tesirin sempatize olduðu vasata koþup onu harekete geçirdiðini de fizikten biliyoruz. Fransýzlarýn (vibration par sympathie) dedikleri ve eþdeþ veya kardeþ titreþim diyebileceðimiz tesirler vardýr. Meselâ lâ sesi çýkaran bir düdük öttürseniz, duvara dayalý da bir keman bulunsa, siz düdüðü öttürürken kemanýn lâ 3 teli týnlamaya baþlar. Burada rezonatör rolünü oynamaktadýr. Ýþte ayný buna benzer tarzda bir þahýstan çýkan üstün düþünceler üstün varlýklarý harekete geçirir ve onlarla irtibat kurulmasýný saðlar. Geri düþünceler de geri varlýklarý harekete geçirip onlarla irtibat kurulmasýna sebep olur. Düþüncelerin ne derece mühim olduðu, kaderimizi nasýl tayin ettiði burada daha iyi anlaþýlýyor. O varlýklardan sizin tesir almanýz ise bu þartlar altýnda çok kolay olacaktýr. Esasen her þahýs alýcý ve verici bir medyumdur. Erdem - Peki o yardýmlardan veya ip uçlarýndan ben nasýl istifade edeceðim ve onlarýn geldiðini nasýl bileceðim?.. Özden - Bu yardým, aklýnýzda doðuveren bir fikir veya imaj tarzýnda olacaktýr. Ýlham diye tabir edilen þeyler bunlardýr. Bunlarýn nereden geldiðini bilemezsiniz, bazen size dýþarýdan geldiðini bile farkedemezsiniz. Kendi zihniniz

4 buldu sanýrsýnýz. Fakat gaye sizin onlardan faydalanmanýz olduðuna göre dýþarýdan geldiðini ister bilin, ister bilmeyin neticeyi deðiþtirmez. Ama bilebilirseniz bu, idrakinizin sezgi yollarýnýzýn geliþmiþ olduðunu gösterir. Onlardan istifadeniz meselesine gelince, onlar tam sizin istifade edeceðiniz tarzda ve dozda olarak size gönderilmektedir. Çünkü onlarý gönderenler ne yaptýðýný çok iyi bilen þuurlu ve idrakli varlýklardýr. Erdem - Spatyomu nasýl tahayyül ve tasavvur edeceðimize dair sizin bir bilginiz var mý? Özden - Spatyomu dünya gibi belli ve deðiþmez þekillerden veya varlýklardan ibaret olarak düþünmeyeceðiz. Orada þekiller süratle deðiþebilmekte, varlýklar imajinasyonlarýna ve düþüncelerine göre etraflarýna çeþitli renk ve biçimlerde görünmektedir. Spatyomun aþaðý merhalelerindeki geri varlýklarý, çamurlar ve SEVGÝ DÜNYASI pis çukurlar içinde yuvarlanmakta, uçurumlardan kendilerini aþaðýlara atývermekten haz duymaktadýrlar. Karanlýk bulutlar onlarý kuþatmýþ ve sýkýntý vermekte, bu sýkýntýdan kurtulmak için karanlýk bulutlarýn üstüne çýkmayý düþünecek yerde bilakis içine gömülmekte, derinlere gitmektedirler. Onlar dünyaya gelmeye, insanlara iþkence yapmaya, onlardan intikam almaya can atmaktadýrlar. Bunda muvaffak olamazlarsa hiç deðilse medyumlarla irtibat kurup onlar vasýtasýyla arzularýna nail olmak istemektedirler. Onlar için medyumlar iyi bir tesir vasýtasýdýr, þayet tam hakimiyeti altýna alabilirse çok iyi bir alettir. Burada medyum sýkýntý çekecekmiþ, üzülecekmiþ onlarý alâkadar etmez. Bu geri varlýklarýn bulunduðu ortamý meselâ þöyle tahayyül edebiliriz. Arasýnda derin ve korkunç uçurumlar bulunan, sarp kayalarla kaplý, çýplak sýradaðlar; üzerleri kesif kara bulutlarla kaplanmýþ havasýnda devamlý insaný ürperten, bunaltan, sýkan bir aðýr-

SEVGÝ DÜNYASI lýk var. Aþaðýlara indikçe kan kokusu, irin kokusu, çirkefli çamurlarýn kokusu insanýn burnunu týkamakta, nefes aldýrmamakta. Korkunç tablolar, çamurumsu pis renkler gönülleri karartmakta, insana hayret ve korku vermektedir. Öldürdüðü kurbanýnýn kanýný içmeye çalýþan bir hunhar katil, keskin diþleri sýrtlan gibi ileri çýkmýþ, hain bakýþlarýyla önüne geleni parçalamaya, etlerini çið çið yemeye hazýrlanan bir baþka canavar. Elhasýl düþünebileceðiniz her türlü geri, pis, menfur manzaralar orada mevcut. Biraz yükselmiþ bir varlýðýn oralarda bir saniye bile durmaya tahammülü olamaz. Ama oradaki zavallýlarý biraz yukarýya çýkarmaya gayret edin, en büyük reaksiyonu gösterecekler, yukarýlarýn kötü, oralarýn çok daha iyi olduðuna dair size vaaz vermeye baþlayacaklardýr. Erdem - Geri âlemleri ben bu kadar kötü olarak düþünemiyordum. Bu cidden korkunç bir þey. Acaba bütün geri varlýklar böyle yerlerde mi yaþarlar? Özden - Hayýr geri âlemlerde de bir takým derecelenmeler var. Hepsinde artan derecelerde bir ruh darlýðý, bir sýkýntý olmasýna raðmen, yukarý çýktýkça hafifleyen, þekil deðiþtiren, az çok dünyadaki sýkýntýlara benzeyen izlenimler var. Aþaðýlara indikçe korkunç manzaralar ve aðýr atmosfer çoðalmaktadýr. Erdem - Bu geri âlemden sonra üstün âlemler nasýl geliyor. Ve oralar ne tarzdadýr? Özden - Üstün âlemlere geçmeden önce bir orta mertebenin bulunduðunu biliyoruz. Bu âlem dünya þartlarýna benzer þartlar içinde yaþayan varlýklarla doludur. Kimisi hayat mücadelesiyle sýkýntýlar çekmekte, kimisi eðlence âlemlerinde dolaþmakta, kimisi iþ yerlerinde, dairelerde çalýþmakta, gezip dolaþmaktadýr. Bütün bu yerlerin, görülen þekillerin oradaki ruhlarýn ve bu vasatý idare eden büyük varlýklarýn imajlarýyla hasýl olduðunu hatýrlatmak isterim. Ýþte bu dünyanýn daha seyyal, daha deðiþken bir kopyasýdýr. 5 Ölmediklerini hâlâ dünyada yaþamakta bulunduðunu sanan ruhlar buralarda barýnýrlar. Bu âlemi de tarif ettiðim tarzda tasavvur etmemiz lâzýmdýr. Erdem - Üst âlemleri nasýl tasavvur ve idrâk edeceðiz? Özden - Üst âlemler sonsuzluða doðru uzanan ve gittikçe yükselen sayýsýz kademeler teþkil ederler. Bunlarýn ancak ilk kademelerini, yani üç buutlu âlemimizin þartlarýna uyanlarý idrâk edebiliriz. Ondan yukarýsý dört buutlu, beþ buutlu v.s. âlemleri idrâk etmemiz bizim için imkânsýzdýr. Þeklin, rengin, bizim maddemize yakýn hiçbir maddenin bulunmadýðý yeri idrâk edebilecek kudret sahibi deðiliz. Fakat kýsmen idrâk edebildiðimiz ilk kademelerin bile ne üstün renk, ses ve þekil kompozisyonlarýyla dolu olduðunu, orada bulunmanýn ne büyük hazlarla, ruh hafifliliði ile ve mutluluklarla dolu olduðunu oradaki varlýklarýn ifadelerinden öðrenmeye çalýþýyoruz.

NE MUTLU BARIÞ YAPICILARINA - II Psikolog Ahmet Kayserilioðlu

SEVGÝ DÜNYASI GELECEÐÝMÝZÝ KÝMLER BELÝRLEYECEK I. Dünya Savaþý'nýn karanlýk yýllarý... Bilim ve teknolojide ilerlemiþ; iyilikte, doðrulukta ve sevgide sýnýfta kalmýþ Batý Ülkeleri, yeryüzü nimetlerinden daha çok pay kapabilme ihtirasýyla birbirlerinin boðazýna yapýþmýþ, amansýz bir ölümkalým savaþýndalar... Bu kanlý kavgadan Avrupa'nýn tam göbeðinde olmasýna raðmen, sadece bir ülke yakasýný sýyýrabilmiþ: Ýsviçre. Ama orada da soðuk savaþýn it dalaþý bütün hýzýyla sürmede. Ünlü Avusturyalý yazar Stefan Zweig "Yýldýzýn Parladýðý Anlar" kitabýnda o yýllarýn Ýsviçre'sindeki diplomatlar ve casuslar savaþýný destansý ifadelerle þöyle anlatýr: "Dünya Savaþýnýn kudurmuþ dalgalarý ile her yandan dövülen küçücük bir ada, bir barýþ adasý olan Ýsviçre, 1915'ten itibaren dört yýl aralýksýz süren heyecanlý bir polis romanýna sahne oldu. Lüks otel odalarýnda daha birkaç yýl önce dostça briç oynamýþ iki taraf diplomatlarý, sanki hiç tanýþmýyorlarmýþ gibi, birbirlerini görmezliðe gelmekteler... Bu diplomatlarýn odalarýndan kimliði belirsiz bir sürü insanýn acele acele çýktýðý görülüyor. Gizli görevler yükletilmiþ bu insanlarýn arasýnda milletvekilleri, sekreterler, bazýlarý yüzüne tül koymuþ kadýnlar bulunmaktadýr. Otellerin önlerinde yabancý memleketlerin yüksek makam ve kiþilerinin lüks otomobilleri durmakta; sanayiciler, gazeteciler, büyük müzisyenler ve görünüþe göre þöyle bir dolaþmaya çýkmýþ görüntüsü veren kiþiler arabalarýndan inip hýzla lüks otellere doluþmakta. Fakat hemen herkesin de görevi ayný: Bir þeyler öðrenmek, bir þeyler sezinlemek!.. Onlarý 7 odalarýna götüren kapýcý, odalarýný temizleyen kýz da, bir þeyler araþtýrmak, bir þeyler gözetlemek zorunda. Kýsaca, her yerde iki tarafýn örgütleri birbirine karþý çalýþýyor. Propaganda adý verilen þeyin yarýsý casusluk; sevgi diye ortaya konan þey ise ihanet. Aceleci yabancýlarýn görünür iþlerinin ardýnda bir ikinci ve üçüncü iþ gizli. Haber verilmeyen, gözlenilmeyen hiçbir þey yok. Herhangi bir rütbe ve mevkide bulunan bir Alman'ýn Zürich'e varmasý, Bern'deki karþý taraf elçiliðinin bunu öðrenmesi hem de ayný ana rastlýyor; bir saat sonra Paris de öðrenmiþ bulunuyor. Ataþeler; irili ufaklý ajanlardan her gün ciltler dolusu gerçek ya da uydurma raporlar alýyor ve üstlerine ulaþtýrýyorlar. Bütün duvarlar, camdan yapýlmýþ gibi þeffaf. Telefon konuþmalarý dinleniyor. Kâðýt sepetleri ve kurutma kâðýtlarý sayesinde bütün haberleþme elde ediliyor. Bu pandomina, sonunda öyle karmakarýþýk hal alýyor ki, artýk çoklarý, avcý mý, av mý olduklarýný; casusluk mu yaptýklarýný yoksa izlenip ihanete mi uðradýklarýný, ya da ihanet mi ettiklerini bilemez oluyorlar..." Tozun dumanýn birbirine karýþtýðý, her þeyin altüst olduðu, casuslarýn solucan yumaðý gibi içiçe yuvarlandýðý o günleri böyle anlattýktan sonra ünlü Yazar sözü; Ýsviçre'nin Zürich þehrinde tüm saatlerini kütüphanede geçiren, kimsenin önem vermediði bir garip adama getirir. Devrimci eylemlerinden dolayý ülkesinden kaçarak 14 yýldan beri dýþarýda yaþayan bu adamý þöyle anlatýr: "Bu ufak tefek ve týknaz adam, hiç de öyle göze çarpmaz ve elinden geldiðince göze çarpmadan yaþar. Topluluklardan kaçar, çekik kara gözlerinin keskin bakýþlarýný pek sýk gören olmaz. Konuklarý pek azdýr. Ama o, her gün düzenli olarak

8 saat dokuzda kitaplýða gider ve saat on ikiyi çalýp da paydos oluncaya kadar oturur. On ikiyi tam on geçe evindedir ve herkesten önce kitaplýkta bulunmak üzere, bire on kala yine evden çýkar ve akþamýn altýsýna kadar orada kalýr. Fakat haber alma ajanlarý, sadece çok konuþan adamlara dikkat ettikleri ve çok okuyup çok öðrenen köþesine çekilmiþ insanlarýn, dünyanýn ihtilâle sürüklenmesinde en tehlikeli rolü oynadýklarýný bilmedikleri için, bir kundura tamircisinin evinde oturan bu önemsiz adam hakkýnda hiçbir bilgi toplamazlar. Sosyalist çevrelerin bu adam için bütün bildiði, Londra'daki Rus mültecileri tarafýndan çýkarýlan önemsiz bir radikal gazetenin yazý ailesinden olduðu ve Petersburg'da adý bile aðza alýnmayan tuhaf bir partinin baþkanlýðýný yaptýðýdýr. Bazýlarýnýn küçümsediði ve kendisiyle uzlaþmanýn asla mümkün olmadýðýný söyledikleri bu adamla pek fazla ilgilenen de yok..." Zweig'ýn bizlere ana hatlarýyla anlattýðý o günün Ýsviçre'sinde "Geleceðin dünyasýný kim belirleyecek, kim ona þekil verecek?.." diye her kime sorsanýz size kuþkusuz: "Çýlgýnca birbirleriyle boðuþan þu diplomatlar, þu casuslar!" diye cevap verirdi. Açýlýþýndan kapanýþýna kadar kütüphanede kitaplara gömülen, kendine bile hayrý olmayan þu silik adamýn dünyanýn geleceðine ne etkisi olabilirdi ki?!.. Ama dünya tarihi hiç de öyle yazýlmadý. Bu kütüphane kuþu önemsiz adam yani Vladimir Ýliç Lenin, Rusya'da devrim ortamýnýn oluþtuðunu öðrenir öðrenmez 1917'nin Martýnda ülkesine doðru yola çýktý. Orada birkaç ay süren devrimci mücadelenin ve Ekim Ayýnda dünyayý sarsan 10 dehþetli günün mimarý olarak Sovyet Rusya'ya 70 yýl hükmedecek sosyalist devrime damgasýný bastý!.. SEVGÝ DÜNYASI Bugün 1. Dünya Savaþý'nda oradan oraya koþuþan diplomatlarýn, casuslarýn adýný bile bilen, anan yok ama, dünyanýn geleceðine imzasýný atmýþ o garip kiþinin adýný bilmek ne kelime mumyalanmýþ naaþýný ziyaret için insanlar hâlâ kuyruklarda sýralarýný bekliyorlar!.. BÝR DÝP DALGASI Düðün deðil, bayram deðilken, bu geçmiþte kalmýþ olaylarý niçin hatýrlayýp anlatýyorum ki?!.. Amacým sadece: "Þimdilerde geleceðin dünyasýna kim þekil verecek, yeryüzünde barýþý, sevgi birliðini kim saðlayacak?.." sorusuna cevap ararken, yalnýzca okyanusun üst dalgalarýna takýlý kalýp yanýlgýya düþmememizi dip dalgalarýný görmezlikten gelmememiz içindir. Geçen sayýdaki yazýmda Kryon (Krayan) Rehber Varlýðýn, "Ýndigo çocuklar" diye isimlendirdiði, deðiþik bir neslin gittikçe artan bir tempoda dünyamýzý doldurmakta olduðundan bahsetmiþ,

SEVGÝ DÜNYASI kendi gözlemlerimle o çocuklarý tanýmlamýþ, örnekler sunmuþtum. 18 yýl boyunca ABD'nin ve dünyanýn deðiþik þehirlerindeki topluluklara bir medyum aracýlýðýyla bilgiler veren; "Birleþmiþ Milletler"de bile beþ celse yapan; Akaþa yayýnlarýnca dilimize kazandýrýlmýþ kitaplarý, baský üstüne baský yapan Kryon isimli rehber varlýk, gelecekten ümidini kesmiþ insanlara, bu Ýndigo çocuklarý bir potansiyel güç olarak sürekli hatýrlatmaktadýr. Dünyanýn geleceðine esas damgasýný basacaklarýn; dünyada birlik, dirlik ve barýþý saðlayacaklarýn, þu her yerde adý, saný geçen politikacýlar, medya aslanlarý olmayýp; bir görünmez dip dalgasý gibi dünyamýza sessizce gelen þu "Ýndigo Çocuklar" olacaðýnýn altýný sürekli çizmektedir. 9 Geçen sayýmýzda Kryon'dan bu konuda kýsa bir alýntý yapmýþtým. Þimdi hem o alýntýyý, hem de "Ýndigo Çocuklar" kavramýný dünya çapýnda yaymakta öncü olan Kryon'un bu konudaki diðer sözlerini sizlerle paylaþmak istiyorum: Gezegen üzerinde yeni yaratýlmýþ olan, 1987'de baþladýðýnýz ve 2012'de bitireceðiniz bir enerji vardýr. Bu içinde yaþadýðýnýz 25 yýllýk enerji penceresidir. Siz daha eski bir enerjide doðmuþtunuz. Ýþte bu yüzden sizin özsaygýnýz yarýya inmiþ bir bayrak gibidir. Ama þu anda doðan insanlar için, bu hiç de böyle deðildir. Ben yeni çocuklardan söz ediyorum. Biz onlara Ýndigolar diyoruz. Bazýlarý onlara kristaller diyor. Bazýlarý onlara yeni dünyanýn çocuklarý, yeni çocuklar diyorlar. Onlara istediðiniz ismi verebilirsiniz. "Herkes onlarý fark ediyor, öyle deðil mi? Bu çocuklar farklýdýr. Onlar bu dünyaya kendi deðerlerini bilerek gelirler. Onlarýn özsaygýsý, bayraklarý yüksekte gururla dalgalanýr. Siz yüksek dengeli, özsaygýsýna sahip bu çocuklarý alýp, düþük bir özsaygýsýyla doðmuþ yetiþkinlerin arasýna koyduðunuzda ne olur? Bu çocuklar inatçý, dikbaþlý, bildiðini okur gibi görünürler. Belki de bu onlarýn kim olduklarýný bilmelerinden kaynaklanmaktadýr... " Sonuç olarak bu çocuklar zor olmayý amaçlamamaktadýr. Ama dengeli özsaygýsý niteliklerine sahip olmamýþ sizlere onlar genelde otoriter, hattâ zorba tavýrlý görünürler (8/226) " Bu yeni bir çaðýn baþlangýcýdýr. Bunu ilk önce kimlerde göreceðinizi biliyor musunuz? Çocuklarda. "Ýndigo Çocuk" sizin sahip olmadýðýnýz bir þeye sahiptir. O dualiteyi kendisinden uzaklaþtýrma yeteneðine sahiptir. Bu onun ruhen birlikte getirdiði niteliklerden biridir; çünkü o, "burada olmayý hak ettiði bilgisiyle gelir. Bu çocuklarýn bazýlarý size geçmiþte kim olduðunu ve buraya neden geldiðini söyleyecektir! Onlarýn hepsi de spiritüel bir dev olmayacak. Onlar, insanýn seçimiyle, hâlâ çocuklar gibi davranacak. Ancak, bu insan soyunda gerçekten farklý bir þey vardýr, ve en büyük fark onlarýn gezegen için duyduðu tutkunun özünün güç, aç gözlülük ve kýskançlýk olmamasýdýr. Dolayýsýyla, birçoklarýnýn temel insan doðasý dediði þey bu çocuklarda farklýdýr. Bu küçük insan, anababasý tartýþýp birbirine baðýrdýðýnda dünyasý sarsýlsa da, kendisinden iste-

10 nildiði gibi odayý terk etmeyecek, gidip yataðýn altýna saklanmayacaktýr. Onun yerine, o anne ya da babasýnýn bacaðýna sarýlýp onlara tartýþmayý bitirip anlaþmalarý için yalvaracaktýr! Bu çocuk bu gezegene huzur ve barýþ dolu bir varoluþ için duyduðu tutkuyla gelir. Bunu gözleyin. Bu durum þimdiden görülmektedir. Bu çocuklarýn çocuklarý daha da aþikâr bir biçimde farklý olacaktýr, ve siz üçüncü kuþaðý deneyimlediðinizde, onlar bu gezegende daha önce asla görülmemiþ bir derecede barýþ talep ediyor olacak. Ve o zaman bu gezegenin yakýn geçmiþ tarihi -o zaman vuku bulmuþ þeyler yüzünden- bir kadim tarih haline... neredeyse bir KARANLIK ÇAÐ haline gelecek. Bu yeni Ýnsanlar sizin görmüþ olduðunuz hiçbir Ýnsan türünün niteliklerine sahip olmayacak. Bunu gözleyin. Ah, eskinin gidip yeninin gelmesi biraz zaman alacak, ama bu yeni kuþaðýn duruþu çok farklý olacak, çünkü onlar önce bireysel iliþkilerinizde, sonra ülkeler ve dinler arasýndaki iliþkilerde hoþgörü talep edecek. Onlar "Ýnsanlar ve kültürler çok farklý olsa bile, bu gezegeni birleþtirmenin bir yolu vardýr" diyecek. Onlar insanlýðýn asla çözemediði bazý en sýkýcý ve ezici sorunlar üzerinde çalýþmaya baþlayacak. Ve siz dünyanýn sorunlarýnýn çözümlerinin bu küçük çocuklardan ve onlarýn çocuklarýndan geldiðini göreceksiniz. (6/120-121) Bu þimdiye dek görülen en güçlü potansiyeldir. Gezegen üzerinde yeni bir enerji vardýr, bu daha önce asla ortaya çýkmamýþ bir enerjidir, bu dünya üzerinde barýþ potansiyelidir! Ve o Ýnsan kýlýðýna bürünmüþ meleklerin, Ýnsanýn tekâmülî deðiþimini kolaylaþtýran DNA deðiþiminin SEVGÝ DÜNYASI çevresinde dönmektedir. Bu yeni enerji Ýnsan bilincini deðiþtirir ve bu þimdiden çocuklarla baþlamýþtýr. Bazýlarýnýzýn kafalarý Ýndigo Çocuklar'ýn kim olduðu konusunda karýþmýþtýr, bu yüzden size bunu birkaç cümleyle açýklayacaðým. Bu çocuklar yeni bir Ýnsan bilincini temsil etmektedir. Onlar eski "Ýnsan doðasýndan" farklý olarak ailelerin huzur, gezegenlerinde barýþ yaratmakla ilgilenecek insanlarý temsil etmektedir. Binlerce yýldýr eski enerjide tanýk olduðunuz güç, aç gözlülük, kýskançlýk gibi Ýnsan nitelikleri þu anda doðan Ýnsanlardan daha karanlýk bir dualitenin parçasýdýr. Ah, sevgili varlýklar, eðer dualite dengesinin deðiþtiðini görebilseydiniz, bunu anlardýnýz. Eðer bu çocuklarýn bir þey olduðunu düþünüyorsanýz, o zaman onlarýn çocuklarýný bekleyin! Size sadece bir bilinç deðiþiminden söz etmemiþ, onlarý barýþtýrýcýlar olarak da nitelendirmiþtik! Biyologlarýn onlarýn genomuna (*) bakýp daha yeni haritasýný çýkarabildikleri genomlardan farklý olduðunu göreceðini söylemiþtik! Bilim bu çocuklarýn çocuk- (*) Genom: Bir organizmada bulunan DNA setlerinin tamamýna verilen isimdir.

SEVGÝ DÜNYASI larýnýn baðýþýklýk sisteminin gücünün arttýðýný keþfedecek. Bilim o çocuklarýn þimdi sizin kolayca yakalandýðýnýz hastalýklara yakalanmadýðýný keþfedecek ve siz bu gücün nereden kaynaklandýðý merak edeceksiniz Size onun nereden kaynaklandýðýný söyleyeyim: O sizden kaynaklandý! O, 1962 ile 1987 yýllarý arasýnda meydana gelen þeyden kaynaklandý. O sizin yaptýðýnýz þeyden kaynaklandý ve bu celsede sözünü ettiðimiz potansiyelleri mümkün kýldý. Ýþte siz bu yüzden bu kadar çok seviliyorsunuz. Ýþte bu yüzden aile dediðimiz bu varlýk grubu þimdi sizin ayaklarýnýzý yýkýyor. Dünyanýn deðiþim vaadi þimdiki çocuklarýn çocuklarýnda bulunsa da, onlarýn tekâmülünün esasý SÝZÝN tarafýnýzdan baþlatýlmýþtý! (6/149-150) Bu sözleri dinleyenler ve okuyanlar arasýnda yeni çocuklarý tanýyan Ýnsanlara ne mutlu. Bu çocuklarýn neler yapacaðýný görene dek bekleyin! Bu çocuklarýn ellerini tutup gözlerine bakarak, "Seni tanýyorum. Seni bekliyorduk" demeye hazýr olan Ýnsanlara ne mutlu. Bunlar bugün sözünü ettiðimiz potansiyellerin gerçekleþmesine yardýmcý olacak çocuklardýr. Ana-babalar, dikkatli olun. Önyargýlarýnýzý, eðilimlerinizi bu çocuklara geçirmeye çalýþmayýn, çünkü onlar bunlara inanmayacak ve onlarý kabul etmeyecektir. Çocuðunuzu kendinizden uzaklaþtýrmanýn bundan daha hýzlý bir yolu olamaz, çünkü onlar sizin kendilerine geçirmeye çalýþtýðýnýz önyargýlarý görecek ve sizin bilgeliðinize saygý duymayacaktýr. Ýndigo Çocuklar Dünya'ya bir 11 dizi hücresel talimatla gelmektedir ve size baþlýca talimatýn ne olduðunu söyleyeyim. O kýskançlýk, nefret, hattâ hayatta kalmaya çalýþma ya da korunma talimatý deðildir. Bu çocuklar büyüdüðünde, sizden onlarýn sözlerinin ve niyetlerinin insanlýða ne söyleyeceðini izlemenizi istiyorum. Onlarýn tüm amacý þunu soracaktýr: "Dünya'nýn sorunlarýna nasýl çözüm bulabiliriz ve hep birlikte nasýl hoþgörülü bir aile olabiliriz? Sürekli savaþmýþ olan kabileleri nasýl bir araya getirebiliriz?" Bu çocuklar binlerce yýldýr insanoðlunun aklýna gelmemiþ bu deðiþiklikleri kolaylaþtýran liderler olabilir. Þimdi siz bunu ýsrarla isteyecek anlayýþa sahip çocuklarla karþý karþýyasýnýz. Bu çocuklarýn neler

12 yapacaðýný görene dek bekleyin. (6/167-168) Bu çocuklara ne mutlu, çünkü onlar barýþ kurucularý olarak, engin düþünürler olarak dünya üzerindeki sosyolojik deðiþimin "Tesla"larý olarak bilinecekler. Onlar görünüþte hiçbir çözümün olmadýðý yerde çözümler bulacaklar. Farklý biçimde düþünen, çok farklý insanlar olacaklar. Bunu göreceksiniz. Dünya üzerindeki durum kritiktir ve bir ilerleme olmamasý sizde düþ kýrýklýðý yaratýyor. Engel nedir? Sizler bu yeni çocuklarýn büyüyüp sizin liderleriniz olmalarýný bekliyorsunuz!. Onlarý dünyaya getirenler ve bunu yapabilmek için yerkürenin titreþimini deðiþtirmiþ olanlar sizlersiniz. (8/254) BÝR BAÞKA DÝP DALGASI Kur'aný Kerim'in Kehf Suresinde 300 yýl uykuda býrakýlan 7 yaðýz delikanlýnýn ayaða kalkýp, eskiden yaþadýklarý topraklarda yeniden dolaþmaya baþladýklarý anlatýlýr. Onlar baþlangýçta Yaradan'ýn deðiþmeyen ahlâk prensiplerinden bahseden peygamber sözlerine tutkuyla baðlanmýþ aþk ve þevk dolu, gönüleri gençler idi. Bu herkesin yararýna ýþýklý sözleri kardeþleriyle paylaþmaya kalkýnca, kurulu düzenin baðnaz yöneticilerinin hýþmýna uðramýþlar; canlarýný ancak Yaradan'ýn yol göstermesiyle bir maðaraya sýðýnarak kurtarabilmiþlerdi. Ancak Yüce Alem'in esas amacý onlarý kurtarmanýn da çok ötesindeydi. Ýlâhi öðütlerin dile getirilemediði, yasaklandýðý ya da SEVGÝ DÜNYASI bozulmuþ, çarpýtýlmýþ öðretilerle aklýn ve mantýðýn susturulduðu ülkelerde; insanlarýn kendiliðinden doðru yolu bulup bulamayacaklarýnýn kanýtlanmasý için o 7 yaðýz delikanlý 300 yýl öyle uykuda býrakýlývermiþlerdi. Ve uyandýklarý zaman gördükleri tüyler ürperticiydi. Evet geçen bu yüzyýllar içinde giyim kuþam, yeme içmeler, evler, sokaklar deðiþmiþti ama; yalan, dedikodu, kin, nefret, düþmanlýk, gaflet... bütün bu toplumsal çirkinlikler; kavgalar, vurmalar, kýrmalar, cinayetler, savaþlar aynen eskisi gibi yerli yerinde duruyordu. "Bizim Celselerimiz"de bu korkunç son þöyle vurgulanýr: "Bir gümüþ lira çözdü her þeyi. Ve geçen zamaný anladýlar. Geçen zamanla birlikte hiçbir þeyin deðiþmediðini insanlar arasýnda!.." Þimdi Kryon'ýn deðimiyle "Ruhsallýðýn Kýþý"nýn yaþanmakta olduðu ve yeryüzünü birkaç defa yok edecek nükleer silâhlarýn depolandýðý günümüz dünyasýnda, insanlara Yaradan'ýn doðru yaþama kurallarýný kimler anlatacak, kimler sevgide, bilgide örnek olacak, kimler indigo çocuklarýn yollarýný aydýnlatacak?! Ýlkin aklýmýza Gülyüzlü Peygamberlerle ortaya konmuþ ve geçmiþte insanlýða büyük aþamalar kaydettirmiþ "dinler"

SEVGÝ DÜNYASI geliyor kuþkusuz. Ama gördüklerimiz, yaþadýklarýmýz o gülyüzlülerin mesajlarýnýn taban tabana zýttý olmuyor mu? Uzaða gitmeye gerek yok. Birkaç yýl önce bir röportajýmda Diyanet Ýþleri Eski Baþkanlarýndan Prof. Dr. Süleyman Ateþ'- in günümüz din okullarýndaki eðitimle ilgili sözleri karamsarlýðýmýzý artýrýyor. Ýmam böyle yetiþirse, cemaat ne olur bir düþünün. Sayýn Ateþ'in sözlerini özetleyerek tekrar aktarýyorum: "... Kitabýmýz bozulmamýþ olarak ortada duruyor. Ama din uzmanlarý tutarsýz yorumlarýyla iþi berbat bir hale getirdiler. Ve esas acýnacak nokta, bugün ilâhiyatla ilgili meslek okullarýnda öðretilendin, iþte bu din uzmanlarýnýn berbat ettikleri dindir. Yaptýklarý açýklamalarýn çoðunun Kur'anýn ortaya koyduðu dinle bir ilgisi yoktur. Onlarý, yetiþtikleri zaman ve þartlar içinde deðerlendirerek, niçin bu þekilde yorumlar yaptýklarýný anlayabilir, hattâ bunlarý doðal karþýlayabiliriz. Ama bugün bizlerin, onlarý tabulaþtýrarak söylediklerini tartýþmasýz aynen kabul etmemizin hiçbir akýlcý yönü, baðýþlanacak tarafý yok. Neredeyse onlarý peygamberler düzeyine yükseltiyoruz. Hattâ daha üstüne. Çünkü peygamberler bile, vahiy dýþýnda kendilerini yanýlmaz diye takdim etmediler. Biz ise geçmiþ din yorumcularýný yanýlmaz diye tabulaþtýrarak, onlarý peygamber üstü bir duruma yükseltiyor, neredeyse "Ýlâhîlik" sýfatý veriyoruz. Bu ise Kur'anýn kesinlikle yasakladýðý Allah'a eþ koþma günahýnýn açýk deðil ama, gizli bir iþlenmesine götürüyor bizleri... "Türkiye'mizde Ýmam Hatip Okullarý'nda ve Ýlâhiyat Fakültelerimizde öðretilenler iþte bu din uzmanlarýnýn ortaya koyduklarý kalýplaþtýrýlmýþ dindir. Kur'anýn dini deðildir. Bu sebepten de 13 birçoðu Kur'ana terstir, aykýrýdýr. Bu okutulan eserlerin yeni baþtan ele alýnmasý, Kur'an ruhuyla aydýnlanmýþ kiþilerce; akýl, mantýk ve bilimin ýþýðýnda yeniden yazýlmasý gerekir. Bu yapýlmazsa, bugünkü gibi, çok hoþgörüsüz, çok tekelci ve geniþ düþünmekten çok uzak, þartlanmýþ bir nesil yetiþtirmeye devam eder dururuz. "Þimdi tasavvuf da bozuldu. Çoðu, tutucu, doðru düþünme kurallarýndan uzak, saldýrgan, dedikoducu bir tavra büründü. Bir yerde baþ olmak, buyurmak ateþiyle yanýyor niceleri. Sözü yine dini okullara getirmek istiyorum. Geçmiþi tabulaþtýrmak, doktorasýný bile derme-çatma yapmýþ kiþilerle eðitimi sürdürme yanlýþlarý içindeki bu kurumlarýmýz, gönül eðitimi yönünden de çok geri durumda. Ben istiyorum ki, kendini tamamen Allah'ýn emrine vermiþ, manen olgunlaþmýþ hocalarýn yönetiminde öðrenciler önce 2-3 sene gönül eðitiminden geçip sevgiyi, saygýyý iyice kendilerine benimsetmeliler. Bundan sonra da Kur'an ýþýðýyla aydýnlanmýþ din uzmanlarýnýn eline verilmeliler. Þimdi bunun tam tersi yapýlýyor. Hz. Muhammed "Âlemlere Rahmet" idi, biz "Âlemlere gazap" olduk..." Prof. Dr. Süleyman Ateþ'in bu tespitleri son derece önemli. Sorunlarýmýzýn kökünü, baþka yerde deðil, bu eðitim yanlýþlarýmýzda aramalýyýz. Halkýmýzýn ciddi din bilginlerinden ziyade televizyonlarda þov yapan; doðru yanlýþ hikâyeler, mesellerle duygusal hitabeler döktüren; organ nakline aykýrý yorumlarda bulunarak yaþamlarý söndüren hocalarýn sözlerine kulak vermeleri de bu eðitim yanlýþýmýzýn doðal bir sonucudur. Diðer dinlerde de durum hiç iç açýcý deðil!.. Hýristiyanlýðýn Papa'sý dünyanýn bunca

14 sorunlarý dururken, inançsýzlýk dört tarafta kol geziyorken; eþcinsellik, doðum kontrol haplarýnýn, kürtajýn, boþanmanýn yasaklanmasý gibi marjinal konularla ömür tüketiyor. Musevilik ise diðer her dine ve öðretiye kapýsýný kapatmýþ, nesilden nesile aktarýlan çoðu insan yapýsý yazýlara kutsallýk etiketi yapýþtýrarak onlardan hayat nizamý ve kurtuluþ reçeteleri çýkarmaya çalýþýyor. Evet biliyoruz. Hz. Muhammed ile "Ýslâm Dini" tamamlandý. Artýk yeni bir din ve Nebi gelmeyecek. Ama insanlýk hep böyle karanlýkta mý býrakýlacak? Elbet ki Alemlerin Rabbi sadece geçmiþ yüzyýllarýn deðil, her dönemin Rabbi ve terbiyecisidir. Amentü ile özetleyebileceðimiz inanç duygularý insanlar arasýnda bu derecede gerilemiþ, Yaradan'ýn deðiþmeyen ahlâk yasalarý gönüllerden silinmiþken "Ýlâhî Düzen"in buna seyirci kalmayacaðý muhakkak. Nitekim dünyanýn her tarafýnda bilimsel yöntemlerle, artan bir tempoyla, insanlarýn akýl ve mantýkla kabul edebilecekleri aydýnlatýcý bilgiler, Rehber Varlýklar aracýlýðýyla sürekli tekrarlanýyor. Semavî dinlerin kutsal metinlerinin özleriyle tamamen uyuþan bu bilgilerle gönül erlerinin, ýþýk taþýyýcýlarýn, deniz fenerlerinin sayýsý gün be gün artýyor. Yeni nesle iyi örnekler sunmak, doðru bilgilerle onlarýn yollarýný aydýnlatmak görevi bu þekilde tamamlanýnca artýk bütün yük gönül rahatlýðýyla "Ýndigo"larýn sýrtýna aktarýlabilecek. Kur'aný Kerim'in yana yakýla öðütlediði: "Tek Allah'a inanýn. Hz. Ýbrahim'in öðretisinde buluþun!.." dileðinin tüm gönüllerde yer edip kök salmasýyla, ancak bu yolla, bunalýmdaki insan ve tükenmekte olan yeryüzü huzur ve esenliðe kavuþabilecek. SEVGÝ DÜNYASI Koyu Hýristiyan mezheplerinin etkisinde olan ve Ýslâm'a çok çarpýk nazarlarla bakýlan ABD'de, KRYON Rehber Varlýðýn Ýslâm ve Hz. Muhammed'den üstelik 11 Eylül 2001 trajedisinden sonraki yýllarda þu ifadelerle söz etmesi, bu duygu ve düþüncelerimin ufak ama çarpýcý bir kanýtý: " Muhammed bir maðarada bir melekle konuþtu. Ve o melek Cebrail idi. Bu, o yanan çalýdan Musa'ya hitap eden ayný melekti; o iletiþim meleðiydi... Cebrail, Muhammed'e onun büyük Ýslâm ulusunu yaratmasýna yardýmcý olan bir bilgi verdi. Onun mesajý þuydu: "Sadece tek bir Tanrý vardýr." Ve Muhammed bu mesajla Arap kabilelerini birleþtirdi. Onun amacý neydi? Onlara -týpký Ýsrail'in tek Tanrý'sý gibi- tek Tanrý'nýn mutluluk ve huzurunu vermek!.." " Muhammed, Ýbrahim'i onurlandýrdý. Bunu biliyor muydunuz? Geriye dönüp onun sözlerini okuyun. Namaz seccadelerinin ilk baþta Kudüs'e doðru serildiðini biliyor muydunuz? Miracý (yükseliþi) sýrasýnda Muhammed'in, Ýbrahim ve Mesih ile görüþ alýþveriþinde bulunduðunu biliyor muydunuz? Bu, onun kitabýnda yazýlýdýr. Ve böylece Ýslâm uluslarý Ýbrahim'in vizyonuyla ve "Sevgi Üstadý"yla birleþmiþtir. Ve gerçek budur. Her þey böyle baþlamýþtýr. Muhammed birlik ile ilgiliydi. Ancak onun vizyonu, birleþtirmeye çalýþtýðý kabilesel aile tarafýndan yok edilmeye çalýþýlmýþtýr." (7/178) Gelecek Sayýda: Dünya Çapýnda "Ruhsal bir kýþ" yaþamamýza raðmen insanlýðýn son elli yýldaki baþarýlarý ve Türkiye'mizin görevi...

SEVGÝ DÜNYASI 15 Psiþik Medyum, öte alemdeki sevdiklerimizle konuþuyor ÝNANCA SADIK KALMAK John Edwards/Çeviri: Arýn Ýnan SON BÝR KEZ adlý kitaptan Geçen ay, medyumumuz John Edwards, Sue adýndaki bir müþterisinin feci bir trafik kazasýnda ölen kýzý Tracy ile irtibat kurarak, kazanýn bir baþka arabanýn sýkýþtýrmasý sonucu olduðunu tespit etmiþti. Tracy ayrýca 143 rakamýný iþaret etmiþti. Bu rakam seni seviyorum sözcüklerinin içindeki sözcük sayýsýný belirtiyordu(*)okul takýmýndayken amigoluk yapmýþ olan Tracy çok sevdiði arkadaþlarýndan birisinin çaðrý cihazýna da bir mesaj býrakarak onu þaþýrtmýþtý. Tracy'nin þaþýrtýcý olaylarýndan birisi de, ameliyat olmasý gereken bir hastaya (bu kýz Tracy'lerin yanýndaki evde yaþayan komþularýnýn hafif özürlü kýzýydý)doktorun izni ve haberi olmaksýzýn belirli bir kan testinin yapýlmasýný saðlamasýydý. Ýþin en ilginç tarafý bu testi, hastanenin kan alma servisinde de çalýþan medyumumuz John Edwards'ýn yapmýþ olmasýydý. John Edwards daha önceki bölümlerden de hatýrlayacaðýnýz gibi bu testi ne için yaptýðýný bilmeden salt kulaðýna fýsýldandýðý için, sonuçlarýna da katlanmak þartýyla doktordan izinsiz yapmýþtý. Kanýnda pýhtýlaþma sorunu olduðu bu testten sonra anlaþýlan hasta ise, belirli bir ilaç tedavisinin ardýndan yeniden ameliyat edilerek saðlýðýna kavuþturulmuþtu. (*) Geçen ay 143 rakamý yanlýþlýkla alfabedeki birinci, dördüncü ve üçüncü harfler þeklinde tercüme edilmiþtir. Bu rakam esasen Ýngilizce'de: "I love you" olan "Seni seviyorum" cümlesinin içindeki harf sayýlarýna tekabül etmektedir. Yanlýþlýk için özür dileriz. Sevgi Dünyasý)

16 Ruhlar alemiyle kurduðum irtibatlar sayesinde Tanrý ya her seferinde biraz daha yaklaþtýðýmý hissediyordum. Ancak, baðlý olduðum kilise Katolik kilisesiydi ve onlarýn yaptýðým iþe karþý çýktýklarýný çok iyi biliyordum. Sözlü olarak ifade etmeseler bile ruhsal irtibat iþine soðuk bakýyorlardý. Rahipler, birçok kez, çalýþtýðým hastaneye kan vermek için gelirlerdi. Bunu fýrsat bilip onlara: "Peder, psiþik fenomen hakkýnda ne düþünüyorsunuz?" diye sorduðumda hemen hemen hepsi bana: "Biliyorsun bu iþ kiliseye aykýrý" tarzýnda cevaplar verirlerdi. Ýnsanlarýn çoðu ise bunun tam tersi görüþteydiler ve benim Tanrý tarafýndan özel bir yetenekle ödüllendirildiðimi düþünüyorlardý. Yine de ben kilisemin yaptýðým iþi onaylamasýný arzu ediyordum. Ne yazýk ki, bu çabamda baþarýlý olamadýðým için artýk kiliseye gitmekten vazgeçtim. Ama vazgeçmediðim SEVGÝ DÜNYASI tek þey, Tanrýmla olan baðým oldu. Günlerden bir gün, beni þaþýrtacak çok ilginç bir olay yaþadým. Adý Veronica olan bir rahibe bana trans okumasý için geldi. Sanki çok normal bir olaymýþ gibi onu karþýladým ama hemen yan odaya koþarak eþim Sandra'yý aradým ve: "Sandra belki inanmayacaksýn ama buraya bir rahibe geldi, þimdi yan odada beni bekliyor. Ne yapmam gerekir?" diye sordum. Sandra sakin bir þekilde: "Elbet ki iþini yapmalýsýn" dedi. "Ama o bir rahibe" dedim. "Ama o önce bir insan. Beni iþin bittikten sonra ara olur mu?" dedi. Hemen yan odaya geçtim ve: "Hemþire, size bir þey söylemek zorundayým. Sizin trans okumanýzý yaparken gerileceðimi hissediyorum" dedim. "Neden" diye sordu. "Kiliseden dolayý. Yaptýðým her þey onlara ters geliyor. Onlara göre ben, görüþülmemesi gereken bir kiþiyim" dedim. Hemþire Veronika gülümsedi ve: "John, Tanrý insanlara pek çok yetenek baðýþlamýþtýr. Bazýlarý harika resimler yaparlar güzel þarký söylerler ya da insanlara hizmet eden büyük öðretmenler olurlar. Sana da bu

SEVGÝ DÜNYASI yeteneði baðýþlamýþ. Bunu hakkýyla yerine getirmezsen eðer, Tanrý ya karþý günah iþlemiþ olursun" "Bu isyankâr bir hemþire olmalý" diye geçirdim içimden ve trans okumasýna baþladým. Þükürler olsun ki, iyi bir iþ çýkardým. Hemþire bana: "John, benim için bir iyilik yapmaný rica ediyorum. Manastýrda grup okumasý yapmaný istiyorum" dedi. Gerçekten çok þaþýrmýþtým. Sonra öðrendim ki, Hemþire Veronica yakýnlarýný kaybetmiþ olan kiþilere moral verme iþiyle uðraþýyormuþ. Yaptýðým iþin gerçekten faydalý ve þifalý olacaðýna inanmýþ. Teklifini hemen kabul ettim. O gün baþka trans okumalarý da yapmýþ ve epeyce yorulmuþtum. Tam kapýdan çýkacak iken adý Patrick olan bir müþteri içeri girdi. Zihnime onun babasý ile ilgili bir imaj geldi. "Baban ölmüþ" dedim. "Hayýr" dedi. "Hayýr mý? Kesin olarak söylüyorum ki, baban ölmüþ" "Babam hayatta. Olur mu öyle þey" "Peki üvey baban olmasýn?" "Hayýr" 17 "Vaftiz baban olmasýn bu sakýn?" "Hayýr" "Ama bana sürekli olarak "Baba" diyorlar" "Bak sana bir þey söylemem lazým" dedi Patrick. "Hayýr. Henüz bir þey söyleme ve bana sadece "evet" ya da "hayýr" de" dedim "Tamam" dedi bana doðru gülümseyerek. "Babanýn hayatta olduðunu söylüyorsun, doðru mu?" "Evet. Buraya gelmeden önce babamý aradým. Yaþýyordu" Gerçekten Patrick'in benimle oyun oynadýðýný düþünmeye baþlamýþtým. Belki de beni sýnýyordu. Bunu sevmemiþtim. Çünkü sürekli olarak birisi kulaðýma: "Baba" diyordu. Neredeyse ona gitmesini söyleyecektim ki gözümün önüne Patrick'in beyaz bir gömlek ve siyah bir kýyafet giymiþ hali geldi ve geçti. Hemen arkama yaslandým ve ona: "Sen bir rahipsin" dedim. Ellerini "pes" dercesine havaya kaldýrdý ve gülümseyerek bana: "Sana bunu söylemek istemiþtim" dedi. Artýk ona Peder Patrick Moran diyebilirdim. Bu onun gerçek ismi deðildi ve zaten gerçek isminin kullanýlmasýný da istemiyordu. Bunun nedeni kilisenin bu tarz iþlere karþý çýkmasýydý. Bir mahallede bulunan kilisede görev yapýyordu. Bana: "Kilise kabul etmese bile, psiþik iþlere her zaman ilgi duymuþumdur ama insanlarýn kandýrýlmalarýný ve salt bu yüzden paralarýný kaybetmelerini istemediðim için de

18 açýkça önermemiþimdir" dedi. Peder Patrick, iþimi gerçekten doðru ve namuslu bir þekilde yaptýðýmý trans okumasý sayesinde öte alemden irtibat kurduðu yakýnlarý vasýtasýyla öðrenmiþ oldu. Peder daha sonraki zamanlarda da bana trans okumasý için geldi. Arkadaþlýðýmýz iyice ilerledikten sonra bana psiþik medyumluðun pozitif gücüne inandýðýný açýkça itiraf etti. Gördüðünüz gibi ayný gün beni hem bir rahibe hem de bir peder ziyaret etmiþ oldu. Bunu güzel bir iþaret olarak aldým ve yaptýðým iþin doðru olduðuna iyice kani oldum. Peder Patrick ile ilginç konuþmalarýmýz da oldu. Örneðin bana: "Bazýlarý tersini söyleseler bile, bu yeteneðin sana Tanrý tarafýndan baðýþlanmýþ olduðuna inanýyorum. Sana gelen bilgileri asla þeytanlar vermiyor. Buna yürekten inanýyorum. Ama elbet ki iyi ve kötü varlýklar arasýnda dolaþarak bilgiler vermeye çalýþan ruhlar da olabilir. Bunlara kayýp ruhlar þeklinde bakmak gerekir. Bunlar tam olarak nereye ait olduklarýný bilmeyen ruhlardýr. Tabii ki Kilise kimsenin bu tarz konularýn içine dalmasýný istemez. Kilisenin tek istediði þey, insanlarýn gönüllerini tümüyle Tanrý ya SEVGÝ DÜNYASI açmalarýdýr. Böyle davranmakta da Kilisenin haksýz olmadýðýný düþünüyorum çünkü insanlarý aldatan pek çok medyum olduðu gibi, geri varlýklarýn musallat olduðu pek çok insan da var. Yaptýðýn iþ, öte alemle bu dünyanýn aslýnda ayrýlmaz bir bütün olduklarýný ispatlýyor. Cennetle dünya arasýnda nasýl bir bað varsa, ölümle yaþam arasýnda da vardýr" dedi. Peder Patrick ile ilk karþýlaþtýðýmda onda bazý psiþik kabiliyetlerin olduðunu sezinlemiþtim. Bunu ona sorduðum zaman, bazý ruhlarla temas kurduðunu itiraf etmiþti. Ancak pederin ailesi onun bazý þeyleri gördüðüne inanmýyor sadece tahmin yürüttüðünü söylüyorlardý. Bir gün onlarýn evine akþam yemeði için davet edildiðimde bana Patrick'in Tony amcasýnýn öte aleme geçeceði söylendi. Birisinin eve girdiðinde onun ölüsüyle karþýlaþtýðýný görüyordum. Bir kaç hafta içinde öleceði kesindi. Peder gördüðüm bu vizyondan çok etkilenmiþti. Tony amca onun kan baðýnýn olduðu birisi deðildi. Onun vaftiz babasýydý. Hemen babasýna ve abisine durumdan bahis etti. Babasý, annesini haberdar etmeden abisiyle beraber Tony amcayý ziyaret ettiler. Durumu gayet iyi gözüküyordu. Ama tam bir hafta sona, komþularý ondan haber alamadýklarý için Patrick'in annesini aradýlar ve içeriye girdiklerinde Tony amcanýn cesediyle karþýlaþtýlar. Tony amca bir kalp krizi neticesinde ölmüþtü. Gelecek Ay: "Andrew'un Mucizesi" baþlýklý konuyla devam edeceðiz.

SEVGÝ DÜNYASI ÇOCUKLARIN GEÇMÝÞ YAÞAMLARI Dr. Roger Woolger Ruh Arayýþýnda 19 Carol Bowman'ýn, "Children's Past Lives" Kitabýndan Çeviren: Nelda Bayraktar Yazarýmýz Carol Bowman, geçen ay Dr. Fiore'nin hastalarýyla yapmýþ olduðu regresyon deneyimlerinden çeþitli örnekler vermiþti. Pozitif bilimin ýþýðýnda yetiþmiþ, deðerli bir bilim insaný olan Dr. Fiore hastalarýnýn geçmiþ yaþamlarýna dönmelerinin hemen ardýndan iyileþmeleri üzerine hastalarýnda bu metodu rutin bir þekilde kullanmaya baþlamýþtý. Dr. Fiore'nin yaptýðý ilk þey, hastasýnýn þimdiki hayatýný iyice inceleyerek sorunun temelinde yatan nedeni araþtýrmak oluyordu. Bu hayatýnda her hangi bir bulguya rastlamadýðý zaman, problemin esas köküne inebilmek için onlarý geçmiþ hayatlarýna döndürüyordu. Dr. Fiore, bu sorunlarýn temelinde var olan en önemli þeyin "Ölüm" deneyimi olduðunu keþfetmiþti. Hastalarýn sorunlarýndan inanýlmaz bir þekilde kurtulmaya baþlamalarýnýn tek nedeni ölüm anlarýný hipnoz altýnda yeniden yaþamalarýydý. Hastalar, Dr. Fiore'nin de rehberliðinde travma anýna geri döndürüldüklerinde, geçmiþ hayatlarýndan getirdikleri fiziksel hatýrlatýcýlar temizleniyor, belirtiler bir bir ortadan kaldýrýlýyordu. Böylece, Dr. Fiore'nin tüm hastalarý yaþadýklarý bu deneyimlerle ölüm korkusundan kurtulmuþlar ve ölümün bir sonuç olmadýðýný, bir baþka hayatýn baþlangýcý olduðunu anlamýþlardý. Cathy bir gün beni sabah kahvesine çaðýrmýþtý. Elbet ki kahve bahaneydi. Esas istediði þey, karþýlýklý olarak oturup güzelce sohbet etmekti. Geçmiþ yaþamlarla ilgili sohbetimiz koyulaþtýkça seslerimiz de yükselmiþ olacak ki, yan odada bulunan eþi Patrick, sohbetimize katýlmak için bizden izin istemiþti.

20 Patrick, Gürcü aksanýyla konuþtuðu kendine has Ýngilizce'si ile: "En iyi arkadaþým Roger'ýn geçmiþ hayatlarla ilgili bir kitap yayýnlamýþ olmasý ne tesadüf" diyerek, raftan aldýðý bir kitabý bize doðru uzattý. Yüzündeki sinik ifadeyi eksiltmeden bize: "Þahsi olarak konuþmak gerekirse, þu geçmiþ hayatlarla ilgili þeylerin birer zýrvadan ibaret olduðunu düþünüyorum. Nasýl oluyor da sizin gibi insanlar bu tarz zýrvalýklara inanabiliyorlar" deyiverdi. O akþam, çocuklar uyuduktan sonra, Roger Woolger tarafýndan yazýlmýþ olan: "Baþka Hayatlar Baþka Benlikler, Carl Jung Ekolünden Geçmiþ Yaþamlarý Keþfeden Bir Terapist" isimli kitabý okumaya baþladým. Patrick'in yakýn arkadaþý olan yazarýn nasýl bir kitap yazmýþ olduðunu gerçekten merak ediyordum. Dr. Woolger'in öylesine akýcý bir üslubu vardý ki, kendimi kýsa zamanda kitaba kaptýrdým. Kitap, geçmiþ yaþamlarla ilgili kafamda biriken tüm sorulara tek tek cevap verdiði gibi, Tibet'in Ölüler Kitabýnda yer alan düþüncelerden anlamlý baþka sonuçlar da çýkarak, geçmiþ yaþamlarla ilgili bilgilerime yepyeni bir derinlik kazandýrmýþtý. Kitabý bitirir bitirmez Cathy'yi aradým ve: "Kitap öylesine akýcý ve iyi yazýlmýþ ki, bu kitabý Patrick'in arkadaþýnýn yazmýþ olduðuna inanamadým" dedim. Patrick'in böylesine bilgili ve derin bir arkadaþa sahip olmasýndan etkilenmiþtim doðrusu. Dr. Woolger da týpký Dr. Fiore gibi ilk baþlarda geçmiþ yaþamlarýn iyileþtirici gücüyle ilgilenmiþ olan bir terapistti. Dr.Woolger, buna ilâveten, terapistliðini bile aþacak derecede derin ve mükemmel bilgiye sahipti. Kitabýnda geçmiþ yaþam terapilerini tek bir klinik teknik olarak sunmanýn da ötesine geçerek, bu konuyu çaðlar boyunca insan zihni üzerine yapýlmýþ olan çalýþmalara çekiyor ve her insanýn ruhunun derinliklerinde yatan geçmiþ yaþam anýlarýný ortaya çýkararak, modern psikolojinin en temel ve en kutsal alanlarýný tartýþmaya açýyordu. Batý psikolojisini, Doðu mistisizmini, kendi yaptýðý regresyon deneyimlerini SEVGÝ DÜNYASI ve binlerce hastasýyla ilgili doðrudan gözlemlerini birleþtiren Dr. Woolger, geçmiþ yaþam anýlarýnýn nasýl çalýþtýðýný açýklayan kapsamlý bir model geliþtirmiþti. Kitabý iki kez okudum. Dr. Woolger da çocuklardan bahis etmemiþti ama yetiþkinlerle ilgili geçmiþ yaþam anýlarýnýn dinamiðini iyice anladýðým taktirde bunlarý çocuklara da uyarlayabileceðime kani olmuþtum. Dr. Woolger kitaba kendi hikayesini anlatarak baþlamýþtý. Ýngiltere'de yetiþmiþti. Shakespeare'den etkilendiði için aktör olmayý istemiþti ama kendisini Oxford Üniversitesinde analitik felsefe ve davranýþ psikoloji bölümlerinde çift ana dal programýný okurken bulmuþtu. Tüm bunlarý okumuþ olmasýna raðmen: "Ýstatistik biliminin kalple, ruhla ve insanoðlunun en üstün ruhsal tekâmülüyle bir baðý olabilir mi?" diye sormuþtu. Bu sorusuna cevap bulmak amacýyla da daldýðý Hinduizm ve Hristiyan Mistisizmi ona Londra Üniversitesinde doktora derecesi kazandýrmýþtý. Ancak sadece dinle

SEVGÝ DÜNYASI ilgili çalýþmalar yapmanýn sonucunda insanýn kuru ve felsefi açýklamalarýn dýþýnda bir þey elde edemeyeceði sonucuna varmýþtý. Onun asýl istediði þey, bu düþüncelerin gerçek hayatta uygulanabilirliðiyle ilgili bilgilere ulaþmaktý. Dr. Woolger çalýþmalarýna Zürih'teki Carl Jung Enstitüsünde devam etti. Freud'ýn bilinçaltý ile ilgili görüþlerini geniþleterek ruhun gizemlerinin yer alabildiði bir psikoloji teorisi ortaya atmýþ olan Carl Jung sayesinde Dr. Woolger hem entelektüel hem de ruhsal yönünü besleyecek bir felsefeye kavuþtuðuna inandý. Zürih'teki çalýþmalarýnýn hemen ardýndan psikoterapi seanslarýnýn devreye girmesine hizmet ettiði Amerika'daki Vermont Üniversitesi nde hocalýða baþladý. Günlerden bir gün meslektaþlarýndan birisi þayet arzu ederse onu uyguladýðý bir regresyon tekniðiyle geçmiþ yaþamýna döndürebileceðini söyledi. Woolger önce tereddüt etmesine karþýn bir çeþit macera duygusuyla beraber bu denemeyi yapmaya karar verdi. Dr. Woolger ilk regresyon denemesinde Papa'nýn ordusunda paralý askerlik yaptýðý 13. y.y. Fransa'sýna gitti. Bulunduðu yerde, Fransýz köyleri Kilise adýna yakýlýyor, içinde yaþayan insanlar vahþice öldürülüyordu. Yaþadýklarýndan feci þekilde etkilenen asker bir anda karar deðiþtirerek ordudan ayrýlýyor ama ihanetinin karþýlýðýnda yakalanýp, yakýlýyordu. Bu regresyon deneyimi 21 Dr. Woolger'ýn hayatýný deðiþtirmiþti. Zaman zaman rüyasýnda hiç bir psikoterapi deneyiminin çare olamadýðý inanýlmaz iþkenceler görmesinin neden kaynaklandýðýný anlamýþtý. Bu deneyim bir þeyi daha açýða çýkarmýþtý ki o da hayatýný daima altüst etmiþ olan yanarak ölme korkusu idi. Özellikle yanma sahnesiyle ilgili regresyon deneyimi öylesine güçlüydü ki birçok meslektaþý geçmiþ yaþamla ilgili ayný regresyon tekniklerini kullanmaya ve karþýlaþtýklarý bulgularý birbirleriyle paylaþmaya baþladýlar. Hipnotik regresyon ve geçmiþ

22 yaþamlarla ilgili bulabildikleri her türlü bilgiyi bir araya getirdiler, içgörülerini ortaya koydular ve metodlarýný geliþtirdiler. Woolger, uyguladýðý teknik üzerinde yeterince güven kazandýktan sonra geçmiþ yaþam terapisiyle bulduklarý üzerinde çalýþmalar yapmaya baþladý. CÝDDÝ ÝYÝLEÞME Dr. Woolger ve Dr. Fiore Atlantik'in farklý yakalarýndan gelmiþ olduklarý halde klasik psikoterapi eðitimi almýþ kiþilerdi. Ýlginç olan þey: Her ikisinin de geçmiþ yaþamla ilgili terapi yapmalarýydý. Her iki hekimin de hastalarý süratle iyileþiyorlardý. Dr. Woolger'ýn terapi seanslarýnda da týpký Dr. Fiore'nin bulduðu sonuçlar çýkýyordu. Hastalarýnýn bir çoðu geçmiþ yaþamlarýnda köylü, esir, asker, tüccar, avcý ve sanatçý idiler. Sujeler yaþadýklarý dönemi tarihin perspektifine göre deðil, kendi bakýþ açýlarýna göre anlatýyorlardý. Kaderin dönemeçleri ne kadar garip olursa olsun hikayeler gerçek hayattakiler gibi gerçekçi idi ve süreklilik addediyordu. Gerçek geçmiþ yaþam anýlarýnýn bir özelliði de dünyevi ayrýntýlarla süslenmiþ olmalarýydý. Dr.Woolger için önemli olan, bir hikayenin psikolojik gerçekliðinin olmasýydý. Hastalarýna, geçmiþ yaþama inanýp inanmamalarýnýn tedaviyi etkilemediðini söylüyordu. Çünkü hastalar buna inanmasalar bile tedavi etkili olabiliyordu. Dr. Woolger spesifik isimler, tarihler ya da tarihi ayrýntýlar üzerinde durmuyor, þifayý olumsuz yönde etkileyebileceklerinden dolayý hastalarýnýn bunlar üzerinde düþünmelerini dahi istemiyordu. Dr. Woolger, geçmiþ yaþam anýlarýný hatýrlayan bir kiþinin, duygusal katarsis yaþayabileceðine, kendisini daha iyi anlayabileceðine ve þifa bulacaðýna inanýyor ve psikoterapinin gerçek amacýnýn da bu olduðunu söylüyordu. Dr. Woolger da hastalarýný problemin esas köküne götürüyordu. Dr. Fiore'nin vakalarý geçmiþ yaþamla þimdiki yaþam arasýnda bire bir sebep sonuç iliþkisi kurarken, Dr.Woolger sebep sonuç iliþkisinin ne kadar karmaþýk olduðunu ortaya koyuyordu. Problemin SEVGÝ DÜNYASI kökü bir kaç yaþam geride olabiliyor ve her yaþam bir diðerine baþka bir karmaþýklýk katmaný yükleyebiliyordu. Dr. Woolger, bir dizi geçmiþ yaþamdan gelen duygusal, fiziksel ve ruhsal sorunlarýn birikerek kiþinin bu hayatýný nasýl etkileyebildiðini gösteriyordu. Örneðin fiziksel bir semptom bir fobiye eþlik edebiliyordu þöyle ki, geçmiþ yaþamlarýndan birisinde asýlarak öldürülen birisi þimdiki hayatýnda sürekli olarak boyun aðrýsý çeken ve topluluk önünde konuþmaktan korkan birisi haline gelebiliyordu. Dr.Woolger'a gelen hastalar, bir türlü çözümleyemedikleri sorunlarýna þifa bulmak isteyenler oluyordu. Woolger, geçmiþ yaþam regresyonlarý neticesinde çözümlenebilen birçok (uzun bir liste haline getirilebilecek derecede) fobi çeþidi bulmuþtu. Woolger ayný zamanda yeme bozukluklarý, güvensizlik duygusu, depresyon, zayýf öz-imaj ve parasal takýntýlar gibi nevrotik korkularýn da bu tarz regresyon çalýþmalarýyla tedavi edilebileceðini keþfetmiþti. (Gelecek ay, konumuza devam edeceðiz)