kitaplar - ' ' - Meşrutiyet Döneminde Türk Tiyatrosu



Benzer belgeler
İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III

METİN AND. Başlangıcından 1983 e Türk Tiyatro Tarihi

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

Metin Edebi Metin nedir?

GÜNLÜK (GÜNCE)

İBRAHİM ŞİNASİ

Takvim-i Vekayi Gazetesi (1831)

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

TEMEİ, ESER II II II

Brighton Ekolü. Film d'art (yapımevi)

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Tanzimattan Cumhuriyete Türk Tiyatro Edebiyat Literatürü

Düşüncelerimizi, duygularımızı ve kültürümüzü oyunlar aracılığı ile ifade ederiz.

Nâzım Hikmet - Yosif Abramson mektuplaşmasını sunuş

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI

Hazırlayan: «Benim ayrı odam olduğu gibi, yazı masam, kitap dolabım bile var idi.» Fatma ALİYE. Enes PALA

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI!

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

ÖZGEÇMİŞ. Ünvanı: Prof.Dr. Öğrenim Durumu:

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/ :14

İçindekiler Kısım 1 Sınıfta Yaratıcı Drama Yaratıcı Drama: Bir Sanat, Bir Sosyalleştirme Etkinliği ve Bir Öğrenme Yolu 3 2. Hayal Başlangıçtır 22

Nasıl Bir Deniz Feneriyiz?

BODRUM DA GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

KAYNAK: Birol, K. Bülent "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

Üniversitede Sanat Eğitimi Alan Gençlerle Yapılabilecek. yaratıcı drama programı

İÇİNDEKİLER. Sorular... 9 Ödev... 10

Köy Seyirlik Oyunlarında İnsan, Doğa ve Topluluk İlişkisi

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ AVRASYA ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015 BAHAR DÖNEMİ DERS İÇERİKLERİ

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

3. Bölüm: Çocuk Kitaplarında Bulunması Gereken Özellikler / 61


KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER

KUKLA ÇOCUK TİYATROSU

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

İZMİR VE FAYTON; BİR KİMLİK İMGESİ

Doçentlik Sınav Yönetmeliğinin 4. maddesinin 2/c hükmü yanı sıra aşağıdaki koşullar aranır.

Halit Fahri Ozansoy ve Tiyatro Eserleri

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ. Dokuz Eylül Üniversitesi 1990

11. Sınıf TÜRK EDEBİYATI. Mustafa CEYDİLEK Nuri CEYDİLEK. Redaksiyon. Burcu Yılmaz. Başak Kutucu. Esra Acar. Pınar Seyfittinoğlu

YENİ TÜRK EDEBİYATI - I

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3


SAMSUN BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANI YUSUF ZİYA YILMAZ & SAM-DER Avusturyada yaşayan Samsunlular Derneğinin

Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz.

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

METİNLERİ SINIFLANDIRILMASI

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Bilgisayar Oyunları: Şeytan mı Melek mi? Doç.Dr. Kürşat Çağıltay

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü

ENVER NACİ GÖKÇEN BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI

Sonrası. Jewett, Keman. Özcan Ulucan, Keman. Tuba Özkan, Viyola. Ozan Tunca, Cello. Program ile ilgili detaylar ise

Tezkire-i Şeyh Safî (İnceleme-Metin-Dizin) Cilt I

Çağdaş Türk Edebiyatı Araştırmaları. Songül Taş

DİL VE İLETİŞİM. Prof. Dr. V. Doğan GÜNAY

Kitabı mı Çıkmış, Dizisi mi?

Padişah Yaveri İki Sadrazam Oğlu anlatıyor

135 yýlý geride býrakan köklü bir mizah dergisi geleneðine sahibiz, ama mizah dergilerimiz

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Yaşamda görülen olayları sahnede canlandırma sanatına ve bu amaçla yazılmış eserlere tiyatro denir. Tiyatrolar, tıpkı opera, sinema, bale gibi

Leyla Coşan (2009): Frauenliteratur der 70er Jahre in Deutschland und in der Türkei, Frankfurt a.m., Peter Lang Verlag, 185 sayfa

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Toplumsal cinsiyet, davranışalar, tutumlar, ilgiler, amaçlar, değerler vb. düzleminde kadınsı (dişil) ve erkeksi (eril) olarak ayrılan

RUY BLAS! Dr. Erica Letailleur'ün* "Ruy Blas!"** Lisans II. ve III. sınıf 5-6 Ekim 2017 programda*** 6 Ekim 2017 Cuma *Erica Letailleur

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (07 Aralık Ocak 2016)

GÖKYÜZÜ EĞİTİM KURUMLARI

Çocuk ve Gençlik Romanları Yazarı Tokatlı Hemşerimiz İbrahim Ünsal Uçar İyi yazar olmak isteyen bir gencin 100 roman okuyup bir roman yazması lazım

KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ VE BİLGİ MERKEZİ VAKFI

2. İlluminati hiçbir dine bağlı değildir. Bu yüzden örgütün hristiyanlık inancından beslendiği ya da şeytana taptığı yanlış bilgilerdir.

UYGULAMALI TĐYATRO KURSU MODÜL PROGRAMI

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

Bir Dil Bir İnsan!... 1 Çankaya Okullar Arası Tiyatro Şenliği... 2 II.Dönem Kurs Takvimimiz... 2 Ülkem Maket Yarışması... 2

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

Şimdi noktalama işaretlerinin neler olduğunu ayrıntılarıyla görelim. Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonunda kullanılır.

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (19 Aralık Şubat 2017)

Yusuf Ziya Ortaç ve Tiyatro Eserleri

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK

Türk Kadın Romancımız Fatma Aliye Hanım

OYUNCULUK ANASANAT DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II

TEZ VE RAPOR YAZIM YÖNERGESİ *

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý

OYUNCULUK ANASANAT DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

dündündür 70. SANAT YILINDA B E D I A MUVAHHIT Büyükada'da unutulmaz çocukluk günleri Türk kadınının çalışma yaşamında yer alışının ilk adımları

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

LYS 3 DENEME-5 KONU ANALİZİ SORU NO LYS 3 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ KAZANIM NO KAZANIMLAR. 26/05/2014 tarihli LYS-3 deneme sınavı konu analizleri

ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ

Transkript:

kitaplar - ' ' - Meşrutiyet Döneminde Türk Tiyatrosu Bütün ulusların olduğu gibi bizim de bir tiyatromuz vardır. Şunu söylemek gerekir ki, insanlar, belirli bir çağdan sonra eğlenmeğe, bazı hususları sonradan ansıyarak çevresindekileri eğlendirmeğe yönelen kişileri seyretmeğe ve bazı hususları bazı imgelerle yinelemeğe yönelmişler ve hatta buna gereksinme duymuşlardır. Tiyatronun, seyirlik oyunların böylece doğduğu söylenebilir ve söylenmektedir. Türk ulusu da, belirli bir çağdan başlayarak tiyatroya dönük ilk gösterilerde bulunmuştur. Bugün de köylerde seyirlik oyunlar biçiminde sürüp giden oyunları bu ilk oyunların devamı olarak kabul edebiliriz sanırım. Ele geçirilen belgelerden anlaşıldığına göre, Türklerde tiyatro örnekleri çok eski çağlara kadar uzanmaktadır. Bu uzantıları ve çağlar boyunca sürüp gelen oyunların durumunu çeşitli kitaplarda görmemiz mümkündür. Bunlardan biri, Metin A nd ın Geleneksel Türk Tiyatrosu' adlı değerli incelemesidir. Refik Ahmet Sevengil in bir dizi halinde yayımlanan tiyatro tarihimizde ilgili kitaplarının ilki de bu konuya ayrılmıştır. Türk tiyatrosunun başlangıcından bu yana gelişimini gösteren, tarih içindeki durumunu saptayan bir inceleme yoktu. Refik Ahmet Sevengil ile Metin And bu konuyu son yıllarda ele almış bulunmaktadırlar. Metin And, bu büyük incelemenin ana çizgilerini, Geleneksel Türk 1 Metin And, Geleneksel Türk Tiyatrosu, Bilgi Yayım, Ankara 1969.

< rss KİTAPLAR 363 Tiyatrosu' ndan sonraki yıllarda yayımladığı 100 Soruda Türk Tiyatrosu Tarihi adlı bir kitapta ortaya koymuştu. Bu kitap üzerine yazdığımız küçük bir yazıda, bu konuya değinmiştik. Bu kez yayımlanan Meşrutiyet Döneminde Türk Tiyatrosu (1908-1923) 2 adlı incelemesinden, o yazıda değindiğimiz gibi, Türk tiyatrosu dört dönem olarak ele alınmakta ve tiyatromuzun tarihi bu dönemlere göre verilmektedir. Yazar, kitabın önsözünde şunları söylemiştir bu konuyla ilgili olarak: Türk tiyatrosu tarihini artık kesin olarak dört dönemde inceliyoruz. Bunlardan ilki gerek köylerde, gerek kentlerde yüzyıllar boyunca Türk halkının yabancı etiketlerden uzak, kendi yaratıcı gücüyle geliştirdiği özgün Geleneksel Türk Tiyatrosu. Bu dört ciltlik Türk tiyatrosu, dizimizin ilk kitabı olarak 1969 - da Bilgi Yayınları arasından çıkmıştı. Bundan sonraki üç dönemin ortak kaynağı Batı tiyatrosu ve kültürüdür. Bunların ilki Tanzimat ve İstibdat'ta Türk Tiyatrosu (1839-1908) bu dizinin ikinci kitabı olarak yayıma hazırlığı tamamlanmak üzeredir. Üçüncü dönem ise bu kitabın konusu olan Meşrutiyet'te Türk Tiyatrosu (1908-1923)'dur. Dördüncü ve sonuncusu ise Cumhuriyet in 50. yıldönümünde yayımlanmasını umduğum Cumhuriyet'te Türk Tiyatrosu (1923-1973) d u r." Metin And, bu satırlarında durumu ortaya koymaktadır. Fakat, şimdi elimizde ikinci kitap yerine üçüncü kitap bulunmaktadır. G e lişimi tam olarak izleyebilmek için ikinci dönemle ilgili kitabın daha önce yayımlanması gerekirdi ise de bunun temele değgin bir önemi yoktur. Ancak, kitabın bazı bölümlerinde ikinci dönemle ilgili karşılaştırmalar yapılırken bu dönemle ilgili kitabın elde bulunması yararlı olurdu diye bir düşünü doğmaktadır kafamızda. Meşrutiyet dönemi 15 yıllık bir dönemdir ve bu dönemde tiyatromuzun, İstanbul la sınırlı olmakla birlikte, önemli olduğu anlaşılmaktadır. Yazara göre, bu dönemde çalışmalar yoğun ve sayıca da kabarıktır. Ayrıca, günümüz için çok uyarıcı ve aydınlatıcı bir dönemdir. Gerek sahne ve tiyatroculuk, gerek dramatik edebiyat açısından ele alırken, aynı zamanda bu döne- 2 Metin And, Meşrutiyet Döneminde Türk Tiyatrosu, Türkiye îş Bankası Yayınları, Ankara 1971, 311 sayfa, fiyatı 25 lira. min tiyatroda yansısını bulduğu ölçüde siyasal ve kültürel bir tarihî niteliğini de taşımaktadır. Bu dönemin başlangıcı 10 temmuz 1324 (23 temmuz 1908) tür. Bitimi ise 29 ekim 1923 olarak kabul edilmiştir. Yazar, bu kitabında, Profesör Allardyce Nicoll un altı ciltlik A Hislory o f English Drama adlı eserinin planından esinlenerek iki büyük bölümde ele almıştır Meşrutiyet tiyatrosunu: I- Meşrutiyet te Sahne ve T i yatroculuk; II- Meşrutiyet te Dramatik Edebiyat. Birinci kesimde seyirci, tiyatro anlayışı, tiyatro adamları ve oyunculuk, tiyatro toplulukları, tiyatro binaları, tiyatro yönetimi ve sahne düzeni incelenmiştir, ikinci kesimde ise yazarlar, etkiler, dil ve üslup, kişileştirme, türler genel olarak ele alındıktan sonra bu çağın oyunları 8 ayrı türde incelenmiş ve ayrıca uyarlamalara da bir bölüm ayrılmıştır. (s. 14). Bu alıntıdan da anlaşılacağı üzere, And, iki büyük kesimde ele aldığı konuyu alt bölümlerle değerlendirmiştir. Seyirci ve tiyatro anlayışı bölümünde, o çağın çeşitli yayınlarından yapılan alıntılarla durum ortaya konulmaktadır, özellikle Mehmet Rauf, bir yazısında, o çağın seyircisini üç bölümde ele almakta ve bu ayırım, sanıyorum ki, gerçeği tüm olarak yansıtmaktadır. Metin And, daha başka alıntılarla, tiyatronun seyircisi ile ilgili durumu bize göstermektedir. Ona göre, o çağda henüz tiyatro seyircisi yetişmemiştir. Seyirci, çağın eğilimine, coşkunluğuna uyup tiyatroya gidiyor, fakat sahnede olup bitenleri çoğu kez anlamıyor, gürültü yapıyor, toplu olarak bir arada olmamn tadım çıkarıyor, çoğu kez sahnede olup bitenlerle ilgilenmiyordu. (s. 18). Yöneticiler, gürültü yapılmamasını her vesileyle bildirdikleri halde durum değişmemektedir. And, tiyatro adamları ve oyuncularla ilgili bölümde, 15 yıllık bu dönemin sanatçılarının adlarını sergilemiştir. Kadın ve erkek oyuncuların adlan çoğunlukla azınlıkların egemen olduğunu göstermektedir. Müslüman kadınların yavaş yavaş sahneye çıktıkları anlaşılmaktadır. Bir başka bölümde ise tiyatro toplulukları ele alınmıştır. And, kitabının başında da söylediği gibi, bu bölümde birçok topluluk ve bunları kurup yönetenlerin adlan ayrıntılı olarak verilmiştir, bunlar arasında bir ayıklama yapılmamıştır. Bundan sonra tiyatro binaları üzerin

364 K İ T A P L A R de durulmuştur. And, bu binaları da sağlayabildiği bütün bilgileri vererek tanıtmaktadır okurlara. Bu kesimin son bölümünde ise tiyatro yönetimi ve sahne düzeni üzerinde durulmuştur. Bu dönemde tiyatro yönetimi ve sahne düzeni de her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. Tiyatro toplulukları bir iki temsil için bir araya geliyor, sonra dağılıyorlardı, iyi sanatçıların az oluşu, bunların da çeşitli topluluklara dağılmasıyla ortaya çıkan derme çatma topluluklar çıkmıştır. (s. 75). Bugün de bir iki oyun oynadıktan sonra dağılan topluluklar görüldüğüne göre bu bakımdan pek büyük değişiklik olmamıştır tiyatromuzda. Ancak, o çağda bu genel bir özellik oluğu halde bugün büyük topluluklar ve bu arada devlet tiyatroları olduğu anımsanmalıdır. Kitabın ikinci kesimi Dramatik Edebiyata Toplu Bakış adını taşıyor. Bu kesimde önce bazı sorunlar üzerinde durulduktan sonra oyunlar ele alınmaktadır, ilkin tiyatro yazarları ele alınmıştır. Oyunlarını bu çağda yazmış yazarlar ile ilgili bazı bilgiler veren And, X IX. yüzyıl Türk tiyatrosunun etkisi, Avrupa tiyatrosunun etkisi üzerinde durmuş ve özellikle Fransız tiyatrosunun etkisini belirtmiştir. Daha sonra ise tipler ve karakterler üzerinde durulmuştur kitapta. And a göre, Meşrutiyet tiyatrosundaki oytin kişilerinin pek azı başarılıdır. Bu dönemin pek çok oyununda kişiler inandırıcı çizilmemişler, aetion un gelişmesinden çıkacak yerde yapmacık düzmece bir olaylar dizisine iğreti yerleştirilmiş kuklalar gibidir. Bir kaba melodram kişileri gibi ak-kara karşıtlığında olumlu ve olumsuz olarak çizilmişlerdir. Bu dönemin kişilerini herşeydçn önce (a) gerçek kişiler; (b) yapıntı kişiler olarak iki büyük kesime ayırabiliriz. Daha önce de belirttiğimiz gibi tarihsel oyunlarla belgesel oyunların kişileri gerçek kişilerdir. Tarihsel oyunlarda bunlar tarihin verilerine uyarak yazarın biçim verdiği kişilerdir. Padişahlar, şehzadeler, vezirler, kumandanlar, saray kadınları sahneye çıkarılıyordu, incelediğimiz pek az tarihsel oyunda bu kişiler bir tiyatro kişisi olarak incelenmiştir. Yazar, bunlardan başarılı olanları belirttikten sonra yapıntı kişiler üzerinde durmuştur. Bunlar, yazarların kendi yarattıkları kişilerdir. Ancak bunlar da... üç boyutlu kişiler olmaktan uzaktırlar. Sağlam, inandırıcı kişiler çizmekte başarılı olan yazarlar azdır. Reşat Nuri Güntekin ile Mehmet Rauf, bu başarılı yazarlar arasındadır, ö ze l likle her iki yazar da kadın kişilerinde canlı, inandırıcı, başarılı kişiler çizebilmişlerdir. Hasta ruhları, karmaşıklığı içinde zor olan olağandışı kişileri çizmekte başarı göstermiş bir iki yazar sayabiliriz. (s. 130-131). Bu dönemin oyunlarında en önemli kişileştirme yöntemi, kişileri olumlu ve olumsuz karşıtlığı içinde çizmektir. Melodram kişileri gibi olumluları tüm erdemli, iyi, sevilir kişiler; olumsuzlan ise tüm kötü, kusurludur. Bu karşıtlığı daha iyi vurgulamak için aynı oyun içinde iki karşıt kişi yan yana gösterilir. Bu karşılık çevre ya da kuşaklar arasında da görülmektedir. Toplumun attığı bazı kişilerin bile olumlu çizildiği görülür. Fransız tiyatrosunun etkisiyle, düşmüş kadınların bile yüceltildikleri çok görülmüştür bu dönemin oyunlarında. Oyunlarda genç erkekler kahramandır, yiğittir, mert ve ülkücüdür ve çoğu kusursuz birer vatansever olarak çizilmiştir. Kadınlar da etkin, uyanık ve savaşçıdırlar. Çoğu, erkeklerin yanında savaşlara katılır. Bu dönemin tipleri ise toplumsal ya da evrenseldir. Hafiycler, jurnalcılar, sarraf ve tefeci gibi sömürücüler, züppeler, yobaz ve tutucular toplumsal tiplere birer örnek olarak gösterilebilir. Üvey analar, kötü analar, yaşlı kocalarla âşıklar, ikiyüzlüler, cimriler ise evrensel tiplere örnek olarak anılabilir. And, bu tiplerle ilgili örnekleri belirtmektedir kitabında. Metin And, bu çağın oyunlarındaki dil ve üslup üzerinde de geniş olarak durmuştur. Bu çağın oyunları daha çok durumları ortaya koyduğundan söyleşmeler bu durumları açıklayacak niteliktedir. Karagöz ve ortaoyunundan gelen nükte merakı da oyunlarda büyük yer tutar. Söyleşmenin tam bir başarıya ulaştığı söylenemez bu dönem oyunlarında. Dil de henüz tüm olarak arınmamışım Tamlamalar hep başka dillerden alınmış biçimleriyle yer almaktadır oyunlarda. Fakat, dönemin son yıllarında bir yenileşme ve değişme olduğu söylenebilir. Bu kesimde son olarak türler üzerinde durulmuş ve türlerin birbiri içine girdiği belirtilmiştir. Bu çağın oyunları konularına, yarattıkları duygulara, diline, müzikli oluşlarına göre sekiz türe ayrılmıştır. Yazarın da belirttiği gibi böyle bir ayırım yanlıştır; tür sözü de yanlıştır

K İ T A P L A R 365 burada. Çünkü, manzum oyunlar diye bir tür ayırımı yapmak elbette doğru olamaz. Manzum oyunlar arasında da çeşitli türlere dağılacak olanlar pek çoktur. Öyle sanıyoruz ki, yazar, sırf oyunları daha iyi belirtebilmek için böyle yapıntı bir ayırıma gitmiştir. Burada yapılan ayırım şöyledir: 1. Komedyalar 2. M anzum oyunlar 3. Siyasal ve belgesel oyunlar 4. Toplumsal ve evcil dramlar 5. Tarihsel dramlar 6. Savaş oyunları 7. Duygusal dramlar 8. Müzikli oyunlar. Bu dönemin komedyaları oldukça boldur. Yerli yazılanlar yanında birçok uyarlama da yapılmıştır. Hüseyin Suat, İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci, Mehmet Rauf, Ali Ekrem Bola- yır, Safvet Nezihi, Şahabeddin Süleyman, Tahsin Nahit, Müfit Ratip, Mizancı Mehmet M u rat, Yusuf Ziya Ortaç, Sermed Muhtar Alus, Musahipzâde Celâl, Baha Tevfik vb. yazarlar, bu dönemde komedya yazanlar arasında anılabilir. Metin And, bu yazarların önemli yapıtlarını ele alarak bazı açıklamalarda bulunmuş ve konularıyle başlıca kişilerini belirtmiştir. Bu dönemde manzum olarak yazılmış önemli oyunlar bulunduğunu biliyoruz. And, bir yandan, bu çağdaki manzum oyun tartışmalarına değinirken ve bunları o günlerde yazılmış yazılarla belgelerken öte yandan da Halit Fahri Ozansoy (Baykuş ve Binnaz) u, Selamı İzzet Sedes i, Mehmet S ım yı, Feyzullah Sacit i, Haşim Nahit i, Mithat Cemal i, Faik Âli Ozan- soy u anmakta; Abdülhak Hâmit in oyunlarını tiyatro dışı yapıtlar olarak ayırmaktadır. Bu dönem tiyatrosunun en ilginç özelliği oyunlarda çoğunlukla siyasal konuların işlenmesi ve bunların önemli bir kesiminin belgesel türde yazılmış oyunlardan oluşmasıdır. (s. 181-182). Oyun kişileri o çağın belirli kişileridir. Padişah Abdülhamit II bile oyun kahramanı yapılmıştır. Çok çeşitli tarih olayları da oyunlara konu olarak alınmıştır. 31 Mart olayı bunların başında gelmektedir. Tarihsel dramlar ise o çağdan önceki yıllardaki kahramanlar ve olaylar üzerine yazılmıştır. Selim-i Salis, Şalıingiray, Yavuz Sultan Selim ve İttihat-1 İslâm, lstiklâl-i Osmanî, Sultan M u rat, Alemdar Paşa, Turgut Reis, Kanuni Sultan Süleyman, Kösem Sultan vb. adlarını taşıyan oyunlar birer örnek olarak belirtilebilir. Savaş oyunları bölümünde ise o günlerdeki savaşlar kadar eski günlerdeki savaşlar da konu olarak alınmıştır. Girit seferi ile ilgili olarak birçok oyun yazıldığını görüyoruz. Çeşitli uyarlamalar yapılarak savaş oyunları belirli somut savaşlar dışına da taşırılmıştır. Birinci Dünya Savaşındaki olaylar ve tipler de oyunlarda genişçe yer almıştır. Bu dönemde toplumsal oyunların da yazılmış olduğu görülmektedir. Yabancı ülkelerdeki gelişmelere paralel olarak bizde de görülen bu tür oyunlar evlilik konularına da dönüktür. K a dın erkek ilişkilerine değinen birçok oyunun yazıldığını da biliyoruz. Mehmet Rauf ile Reşat Nuri nin oyunları bu türde oyunlardır. Duygusal dramların da geniş yer aldığı görülmektedir bu dönemde. Birçoğu yabancı yazarlardan uyarlamalar olan bu oyunlar tiyatro edebiyatımızın vazgeçilmez yanı olarak belirtilebilir. Bu dönemde müzikli oyunların yazıldığını da anımsamalıyız. Leblebici Horhor Ağa, Nasrettin Hoca, İstanbul Efendisi, Bülbül, Kaşıkçılar, Yedekçi, Lâle Devri, Alacun Hokkası, A tlı Ases, Demirbaş Şarl, Moda Çılgınları gibi önemli oyunlar burada anımsanmalıdır. Metin And, ayrıca çeşitli uyarlamalar üzerinde de durmuştur kitabında. Bu dönemin özellikleri arasında, tiyatroların olduğu kadar, yazılan oyunların da çokluğu yer alır. Birçok kişi tarafından pek iyi bilinmeyen bu dönem tiyatrosu üzerinde böylece durulması elbette çok yerinde olmuştur. Böylece edebiyat tarihimizin bir yönü de aydınlığa kavuşturulmuştur denilebilir. Metin And, kitabın sonuna, bu dönemde oynanmış oyunların bir dizinini eklemiştir. Bu dizin birçok bakımdan önemlidir. Böyle bir dizini ortaya koymanın ne büyük, özenli ve yorucu bir çalışmaya bağlı olduğunu belirtmeliyiz. Bu dizini yapacak kadar büyük ve yorucu bir çaba harcayan And ın bir de kişi adları dizini hazırlayıp kitaba koyması beklenirdi. Gerçi bu da yorucu bir çalışmadır, ama öbürü kadar değil. Batılı bir anlayışla konulan inceleyen A nd ın, Batılı yazarların özellikleri üzerinde durduğu bu

dizinler konusunda da titiz davranmasını beklemek hakkımız olmalıdır. Bu dizinlerin nasıl hazırlanacağını da Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) tarafından bazı kurallara bağlanmış ve bu kurallar Türk Standartları Enstitüsü tarafından da dilimize aktarılarak yayımlanmıştır. Tayınların Dizini adlı bu belge bütün yazarlarımız için baş vurulması ve göz önünde tutulması gereken bir belgedir. Büyük bir titizlik ve özenle hazırlanan bu kitabın basılması sırasında düzeltilere pek önem verilmediğini görmek, yazarı da üzmüştür sanın ın. Önsözde yer alan Tezli oyunlarda (piece â these) ise ortaya konan soruna bir çözüm veya yorum getirilir. (s. 12) tümcesinde iki kez yer alan oyunlarda sözcüğünün görülmesini yadırgadık. Bunun gibi, Mehmet R auf bir bir yazısında çağın tiyatro seyircisi için şunları belirtiyor. (s. 16) tümcesinde yinelenen bir sözcüğü de yersizdir. Yazarla ilgisi olmayan bu gibi durumları çoğaltmak istemiyoruz. Ama, bundan sonra basılacak iki ciltte bunların bulunmaması gerektiğini belirtmek istiyoruz. Meşrutiyet Döneminde Türk Tiyatrosu, önemli bir incelemedir. Metin And, Türk tiyatrosu ile ilgili tarih çalışmalarının İkincisini de bu ciltle önümüze koymuştur. Öyle sanıyorum ki bu kitap 1971 yılının en önemli kitaplarından biridir. M etin And, titiz ve özenli bir inceleyici olarak tiyatro tarihimizle ilgili kaynak yapıtı ortaya koymaktadır. Kaynak kitap demek bile belki yanlıştır; asd tarihini yazıyor demek gerekir sanırım. Bu kitaba eklenecek pek az bilgi ve belge bulunabileceği kanısındayız. Kitabın dili herkesin anlayacağı kadar durudur. Üslubu da açıktır Metin A nd m. Bu nedenle tiyatroyla ilgili herkes kolayca yararlanabilir bu kitaptan. Muzaffer UYGUNER Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi * 0 0 1 5 8 1 1 6 7 0 1 0 *