Katliamýn ardýndan tartýþýlan koruculuk sisteminin kaldýrýlmamasý, ancak yeniden

Mardin komisyonu'na göre jandarma mardin katliamýný haber aldýktan sonra köye 1,5 saat geç gitmiþ, ayrýca karakolun muhaberat sistemi arýzalý. 44 kiþinin yaþamýný yitirdiði Mardin katliamýyla ilgili TBMM nin hazýrladýðý raporda olay yerine geç intikal ettiði için jandarma hakkýnda soruþturma açýlmasý istendi... 4 DE 2 DE Meclis Ýnsan Haklarýný Ýnceleme Komisyonu bünyesinde oluþturulan ve Mardin katliamýný yerinde inceleyen alt komisyon raporunu tamamladý. Raporda olayýn meydana geliþ saati ile köye çok yakýn olan Jandarma Karakolundan olay yeriyle irtibatýn geç kurulmasý ve intikalin gecikmesi konusunda etkili idari bir soruþturma yapýlmasý gerektiði kaydedildi. Katliamýn ardýndan tartýþýlan koruculuk sisteminin kaldýrýlmamasý, ancak yeniden yapýlanmasý vurgulanan raporda, Sadece bu olaya bakarak ya da benzer... 2 DE 7 DE Kayýplarýnýn akýbetini sormak için 217 haftadýr adalet nöbeti tutan Cumartesi Anneleri, bir kez daha yetkililere çaðrýda bulundu. 7 DE Hacýbektaþ Lisesi Felsefe öðretmeni Tuðtekin BEKTAÞ yönetiminde ve Hacýbektaþ Lisesi Müdürlüðü organizasyonu ile Gençlik Haftasý kapsamýnda düzenlenen Gençlik Þöleni ve Türk Halk Müziði Amatör Ses Yarýþmsý Final etkinliði geçtiðimiz hafta 19 mayýs 2009 salý günü Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezinde yapýldý. 19 Mayýs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramý'nýn 90. Yýlý Kutlama Proðramý çerçevesinde; Gençlik Haftasý kapsamýnda düzenlenen Gençlik Þöleni ve Türk Halk Müziði Amatör Ses Yarýþmasý final programý 19 mayýs 2009 salý günü saat 19.00 da Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezi salonunda saygý duruþu devamýnda Ýstiklal Marþý okunmasý ile baþladý. Gençlik Þöleni ve Türk Halk Müziði Amatör Ses Yarýþmasý final programý doðrultusunda Semah gösterisi, Kolbastý Ekibi ve Folklor Ekibi gösterilerinin renk kattýðý Gençlik Þöleni... 3 DE Edip Cansever, bazý þiirlerini unutmayý tercih etmiþ bir þair; 1947 tarihli Ýkindi Üstü kitabýný hatýrlamak bile istemiyor, ilk kitabým dediði Dirlik Düzenlik ten (1954) sadece üç þiiri kendine ait sayýyor. Cansever in bu unutma isteði, onun arayýþý na devam etmesinden ve ulaþtýðý þiir beðenisi nedeniyle eski þiirlerini deðersiz bulmasýndan kaynaklanýyor. Þiirlerini unutmak isteyen, hatta bunlarý birer tarihi belge olarak bile görmekten rahatsýzlýk duyan Cansever in, ayný tavrý daha sert biçimde düzyazýlarýna karþý da geliþtirdiði söylenebilir. Edip Cansever in yazýlarý hayli geç kalýnsa da, nihayet, Devrim Dirlikyapan tarafýndan yayýma hazýrlanarak Þiiri Þiirle Ölçmek adýyla yayýmlandý. 5 DE Nevþehir'de iki katlý eski bir binanýn minibüsün üzerine çökmesi sonucu ev sahibi ile araç sürücüsü yaralandý. Edinilen bilgiye göre olay, Nevþehir merkez ilçeye baðlý Kavak beldesi Dere Mahallesi'nde meydana geldi. Yýlmaz Gün'ün kullandýðý 50 AC 105 plakalý servis aracý, belde mezarlýðý yanýnda bulunan dar sokakta yolcu indirdiði sýrada iki katlý eski bir bina aracýn üzerine çöktü. 6 DA Aleviliðin Deðiþen Yüzü II. Mahmut dedemi asacaktý Alevilerin ruhani önderi Veliyettin Ulusoy: Dergâhýn avlusuna bir cami yaptýrýlýyor ve Nakþibendî þeyhleri dergâha gönderiliyor. Amaç sözde sapýk inanç mensuplarýný Ýslam a döndürmek. Bu ters tepiyor Nakþî þeyhlerinden birisi Alevi-Bektaþi oluyor Alevilerin serçeþmesi olarak kabul edilen Hacý Bektaþ ýn dününü ve bugününü dergahýn postniþini Veliyettin Ulusoy ile konuþtuk. - Atatürk ile geliþtirilen iliþkilere raðmen neden cumhuriyet döneminde de Alevilere yönelik baskýlar sürüyor? Özellikle ailemize yapýlan baskýlardan þüphesiz Atatürk ün bilgisi yoktu. 8 DE

2 Türkiye de taþlarýn tekrar yerine oturabilmesi için solda ciddi bir alternatif gerekiyor. Bu alternatifi yaratýlamadýðý sürece gündeme etki etmek, belirlemek ve deðiþtirmek mümkün olmuyor. Gündemi etkilemek güçler dengesiyle yakýndan ilgili. Karþýsýnda kayda deðer bir güç olmadýðý için, sürekli ben bilirim, ben yaparým edasýyla ortalýkta demokrasi kahramaný olarak dolaþan siyasi iktidarýn, kendi Kürdünü, kendi Alevisini, kendi solcusunu yaratma çabasý da iþte bu güçler dengesiyle yakýndan ilgilidir. Nitekim, alternatif oluþturacak gücünüz yoksa, adý katliamlara karýþmýþ olanlarýn hem de devlet ve hükümet eliyle kahramanlýk mertebesine yükseltmelerinin ötesinde, cenazelerinde Türkiye seninle gurur duyuyor sloganý doðruymuþ gibi algýlanýr. Çünkü, devlet ve siyasal iktidar tam tekmil cenaze töreninde saf tutar. 14 yaþýndaki bir kýzý alýkoymak, cinsel istismara tabi tutmak, siyasal Ýslamcý basýn tarafýndan sanki olaðan ve anlaþýlýr bir durummuþ gibi yansýtýlýrken, binlerce, on binlerce çocuða sahip çýkan, okutan Türkan Saylan ýn ölümü ile ilgili, o çok uzun olan dilini sanki yutmuþ gibi davranan devlet ve siyasi iktidarýn bu sessizliðine Ýslami basýn Türkan Saylan a saldýrarak destek verir. Çünkü Saylan, Ýslamýn kadýn ve çocuk profillerine uygun bir resim deðildir, üstelik ne darbe, ne þeriat diyecek kadar da cesurdur. Bu çifte standart yaklaþýmý aslýnda son derece olaðandýr ve doðrudan siyasal dengelerle, alternatif olup olmamayla doðrudan ilgilidir. Çünkü denge, uzlaþma veya hoþgörü güçlerin daðýlýmýna göre þekillenir. Örneðin, Türkiye de siyasal Ýslamýn karþýsýnda kayda deðer bir alternatif olmadýðý sürece, hükümetin de ötesinde siyasal Ýslamdan beslenen siyasi iktidar, özel hukuðun arkasýna gizlenerek güçlerinin yetmediðini söylemeye devam eder. Üstelik siyasi iktidar, on beþ, on altý yýla Madýmak Oteli nin kamulaþtýrýlmasýna, yayýlan Madýmak Müze Olsun mücadelesi sanki hiç yokmuþ gibi bunu kahramanlýk türküleri içinde söyler. Olacak gibi deðildir ama, yasama, yürütme ve yargýyý kontrol altýna almýþ, orduyla anlaþmýþ, eðitimde, saðlýkta, akla gelebilecek her alanda kendi kadrolarýný yaratmýþ bir siyasal iktidarýn bir otel sahibine gücü yetmez! Bunu tersine çevirecek gücünüz yoksa, milyonlarca insan buna inanýr! Güçsüzlük, alternatif olamama hali ise yalnýzca eleþtiren, durum tespiti yapan kiþiler ve siyasi partiler yaratýr. Dikkat edin, en çok uzlaþma ve hoþgörü talebinde bulunanlar, özgüvenleri olmayanlardýr, kendini güçsüz hissedenlerdir ve tabiî ki sayýca az olanlardýr. Özgüveni olanlarýn çýkardýklarý sesler ise sanýlandan daha fazla etki yaratýr. Kaldý ki bunun koþullarý ülkede yeterince mevcut. Yeterki ses çýkartmasýný bilelim: Madýmak katliamýnýn film yapýlmasý için çalýþmalarda bulunan yönetmen Sýrrý Süreyya Önder bunlardan biri. Ertuðrul Günay ýn Madýmak Oteli ni kamulaþtýrmaya gücümüz yetmiyor dediði programda Önder, Sivas ýn üzerine çöken toz dumana en anlamlý cevabý verecek olan Sivaslýlar' dýr. Bi kalkýn ayaða; bu densizliðe, bu terbiyesizliðe, bu vandallýða, bu lekeye bir dur deyin. Reþit her bireyin omuzundadýr bu yük diyebilmektedir. Ses çýkarmak, her þeyi biz biliriz, biz yaparýz edasýnda olanlara, hayýr öyle deðil, bu iþ böyledir demek, alternatif bir oluþumun gerçekleþmesine doðrudan katký sunmak anlamýna geliyor. 32. Gün programýnda siyasi yaklaþýmlarý oldukça tartýþmalý olsa da, programda Türkan Saylan ý özgürlük düþmaný ilan eden Vakit yazarý karþýsýnda kavgayý göze alan Ümit Zileli ve Mehmet Faraç ýn tavýrlarýný da bu çerçevede önemsemek gerekir. BirGün Meclis Ýnsan Haklarýný Ýnceleme Komisyonu bünyesinde oluþturulan ve Mardin katliamýný yerinde inceleyen alt komisyon raporunu tamamladý. Raporda olayýn meydana geliþ saati ile köye çok yakýn olan Jandarma Karakolundan olay yeriyle irtibatýn geç kurulmasý ve intikalin gecikmesi konusunda etkili idari bir soruþturma yapýlmasý gerektiði kaydedildi. Katliamýn ardýndan tartýþýlan koruculuk sisteminin kaldýrýlmamasý, ancak yeniden yapýlanmasý vurgulanan raporda, Sadece bu olaya bakarak ya da benzer münferit olaylar gerekçe gösterilerek tüm korucularýn ve koruculuk sisteminin suçlanmasý ve laðvedilmesi þeklinde tepkisel bir deðerlendirme içine girilmesi doðru deðildir'' denilerek, köy korucularýnýn hukuk, psikoloji gibi konularda özel eðitime tâbi tutulmasý, silah nerede ve hangi hallerde kullanýlýr gibi konularda da bilinçlendirilmesi önerildi. Alt komisyon þüpheli þahýslarýn ailelerinin bölge dýþýnda güvenli bir yere yerleþtirilmeleri ve yaþamlarýný sürdürebilmeleri için gerekli önlemlerin alýnmasý önerisi de dile getirildi. Saldýrganlar Maskeli Deðildi Raporda, katliamýn yaþandýðý Bilge Köyü nde maðdur tarafta yer alan vatandaþlarla görüþüldüðü belirtilerek Bu görüþmeler esnasýnda maðdur aileye mensup vatandaþlar, olayý gerçekleþtirdikleri ileri sürülen tarafla aralarýnda kesinlikle bir anlaþmazlýk bulunmadýðýný vurgulamýþlardýr. Aralarýnda korucularýn da bulunduðu maðdur aileye mensup vatandaþlar, görgü tanýklarý, olayýn planlý olduðu, faillerin kesinlikle maskeli olmadýklarýný, ifade etmiþlerdir denildi. Korucular Satranç Oynamýþlar Komisyon Bilge Köyü ndeki incelemelerinin ardýndan Þeyhan Jandarma Karakolu nda da görüþmelerde bulunurken, Karakol Komutaný nýn ifadeleri dikkat çekti. Alt Komisyon üyesi Mehmet Ekici nin olayý nasýl yorumladýðýný sormasý üzerine Karakol Komutaný maðdur ve fail taraftan korucularýn nöbet esnasýnda karþýlýklý satranç oynadýklarýný, aralarýnda sorun olduðunu gösterecek herhangi bir belirtiye rastlamadýklarýný belirtti. Karakol Komutaný ayrýca Olayýn nedeninin iki aile arasýndaki geçmiþe dayalý sürtüþmeler olabileceði ni ifade etti. 1.5 Saatlik Fark Raporda, Mardin Valisi ile yapýlan görüþmelere de yer verildi. Komisyon üyelerinin Korucularýn köye intikali ile jandarmanýn köye intikali arasýnda ne kadar süre farký olduðu na yönelik sorularýna karþýlýk Vali, 1.5 saatlik zaman farký olduðunu tahmin ettikleri bilgisini verdi. Vali ayrýca, geç müdahalenin adli suç olduðunu olayýn kaymakama geç haber verilmiþ olmasýnýn ise idari açýdan soruþturulduðu nu bildirdi. Ýlçe Jandarma Komutaný Meþgulmüþ Mardin Ýl Jandarma Komutaný ile yapýlan görüþme de ise, Ýl Jandarma Komutaný, olayý öðrendikleri andan itibaren teyit çalýþmalarýna baþladýklarýný, teyidin ardýndan Karakol ve Ýlçe Jandarma Komutanlýðýndan birimlerin köye ulaþtýklarýný, 22.15-22.20 saatlerinde kendisinin köye intikal ettiðini, olayýn ilk olarak Ýl Emniyet Müdüründen aldýðýný, Ýlçe Jandarma Komutanýnýn birliði hazýrlamakla meþgul olmasý nedeniyle kendisine geç haber vermiþ olduðunu tahmin ettiðini, olaya müdahale anlamýnda bir gecikmenin söz konusu olmadýðýný ifade etmiþtir denildi. Rapora göre, komisyon üyesi Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici nin olayla ilgili muhaberatýn kaydedildiði bir sistemlerinin olup olmadýðý yönündeki sorusuna ise Ýl Jandarma Komutaný Böyle bir sistemin bulunduðunu ancak, olaydan bir hafta kadar önce arýzalandýðý için tamire gönderildiði ni yanýtýný verdi. Acil Eylem Planý Raporun tahlil ve deðerlendirme bölümünde olayýn halen Mazýdaðý Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tarafýndan soruþturulduðu ve gizlilik kararý alýndýðý vurgulanarak, Katliam sebebi olarak medyada töre cinayeti, kýz meselesi, koruculuk sisteminden kaynaklanan problemler, rant kavgasý veya kan davasý olabileceði yönünde haber ve yorumlara rastlanmýþtýr. Öldürülenler arasýnda hamile de olmak üzere kadýn ve çocuklarýn bulunmasý ve erkeklerin namaz kýlarken öldürülmeleri bu olayý daha ilk bakýþta benzerlerinden farklý kýlmaktadýr. Zira kan davasý ve töre cinayetlerinde hedef þahýs dýþýnda çocuklarýn öldürülmesi söz konusu deðildir. Kadýnlarýn öldürülmesi ise namus cinayetlerinde ve sadece olaya karýþan kadýn ile sýnýrlý kalmak üzere görülmektedir. Olay bu ve benzeri nedenlerle ilk anda izahý çok kolay ve anlaþýlýr olarak görülmemektedir denildi. Hiçbir sebebin 44 insanýn ayný andý kadýn ve çocuk ayrýmý yapýlmaksýzýn öldürülmesine gerekçe olamayacaðý ifade edilen raporda, Devlet yapýlanmasý içinde kendisine bu konuda görev yüklenen kurumlar baþta olmak üzere tüm devlet kurum ve kuruluþlarýnýn cehaletin ortadan kaldýrýlmasý için bürokrasi ve mevzuat engellerine takýlmadan yaþam hakkýnýn korunmasý konusunda bir acil eylem planý hazýrlayarak en kýsa sürede harekete geçirilmesi gerektiði kaydedildi. Ýkna Edici Deðil Raporda olayýn meydana geliþ saati ile köye çok yakýn olan Jandarma Karakolundan olay yerine ile irtibatýn geç kurulmasý ve intikalin gecikmesi konusunda verilen bilgilerle, 156 telefon ihbarlarýnýn kayýt edildiði cihazýn olaydan bir hafta önce bozulduðuna yönelik bilgilerin komisyon tarafýndan ikna edici bulunmadýðý vurgulandý. Raporda, Ýl Jandarma Komutanýna ve mülki makamlara böylesine önemli bir olayýn ilçe jandarma komutanýnca çok geç haber verilmesi etkili bir idari soruþturmanýn yapýlmasýný gerekli kýlmaktadýr denildi. Koruculuk Ssistemine Savunma Mardin katliamýnýn ardýndan tartýþýlan koruculuk sistemiyle ilgili deðerlendirmelere de yer verilen raporda, koruculuk sisteminin kaldýrýlmamasý ancak yeniden yapýlandýrýlmasý gerektiði belirtildi. Raporda, Korucu olanlarýn devlet yanlýsý veya ajan gibi nitelemelere maruz kalmasý, korucu olmayanlarýn ise devlet düþmaný olarak algýlanmasý bölgede yeni bir sosyal ayrýþýmýn oluþmasýna neden olmuþtur. Mardin ilinde cereyan eden üzücü olaya maalesef geçici köy korucularýnýn hem þüpheli hem de maðdur olarak karýþtýðý bilinmektedir. Ancak sadece bu olaya bakarak ya da benzer münferit olaylar gerekçe gösterilerek tüm korucularýn ve koruculuk sisteminin suçlanmasý ve laðvedilmesi þeklinde tepkisel bir deðerlendirme içine girilmesi de çok doðru deðildir denildi. Raporda köy korucularýnýn hukuk, psikoloji gibi konularda özel eðitime tabi tutulmasý, silah nerede ve hangi hallerde kullanýlýr gibi konularda da bilinçlendirilmesi önerildi. ANKA BirGün

Hacýbektaþ Lisesi Felsefe öðretmeni Tuðtekin BEKTAÞ yönetiminde ve Hacýbektaþ Lisesi Müdürlüðü organizasyonu ile düzenlenen Gençlik Þöleni ve Türk Halk Müziði Amatör Ses Yarýþmasý final gecesi, dereceye giren Türk Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Haber: Yaþar ALKAN Foto: Zeynel FERGER Hacýbektaþ Lisesi Felsefe öðretmeni Tuðtekin BEKTAÞ yönetiminde ve Hacýbektaþ Lisesi Müdürlüðü organizasyonu ile Gençlik Haftasý kapsamýnda düzenlenen Gençlik Þöleni ve Türk Halk Müziði Amatör Ses Yarýþmsý Final etkinliði geçtiðimiz hafta 19 mayýs 2009 salý günü Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezinde yapýldý. 19 Mayýs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramý'nýn 90. Yýlý Kutlama Proðramý çerçevesinde; Gençlik Haftasý kapsamýnda düzenlenen Gençlik Þöleni ve Türk Halk Müziði Amatör Ses Yarýþmasý final programý 19 mayýs 2009 salý günü saat 19.00 da Hacý Bektaþ Veli Kültür Merkezi salonunda saygý duruþu devamýnda Ýstiklal Marþý okunmasý ile baþladý. Gençlik Þöleni ve Türk Halk Müziði Amatör Ses Yarýþmasý final programý doðrultusunda Semah gösterisi, Kolbastý Ekibi ve Folklor Ekibi gösterilerinin renk kattýðý Gençlik Þöleni ve Türk Halk Müziði Amatör Ses Yarýþmasý finalinde ki genç yarýþmacýlar Dilay Altýoðlu, Buket Bektaþ, Begüm Evirgen, Dilan Ferger, Seringül Tören, Fidan Ferger, Harun Ulusoy, Selma Özlem, Ayþe Torun, Tuðçe Avþar, Tuðçe Güven ve Þerife Kübra Gül bir birinden güzel Türküleri baþarýlý bir þekilde seslendirerek salonu dolduran Hacýbektaþ halký ve gençlerinin beðenisini aldýklarý coþku ile alkýþlarýndan anlaþýlmaktaydý. Gençlik Þöleni ve Türk Halk Müziði Amatör Ses Yarýþmasý final programý jürinin deðerlendirme sonuçlarýný açýklamasý ile Dilay Altýoðlu 3.'üncü, Tuðçe Güven 2.'inci ve Begüm Evirgen 1.'inci sýrayý aldýklarý duyuruldu. Halk Müziði yarýþmacý gençlerine ödül ve plaketlerini Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Kemal Ersoy, Garnizon Komutaný Recep Cansu ve Hacýbektaþ Lisesi Müdürü Olcay Salman verdiler. Ödül ve plaket töreni ile etkinlik sona GEREKLÝ TELEFONLAR ermiþtir. Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23

ARAÞTIRMA Yazar, Yüzleþme Derneði Baþkaný Cafer Solgun: Alevi sorununda artýk istismar dönemi kapandý Reha Çamuroðlu nun önayak olduðu Alevi iftarý giriþiminden bu yana AKP Alevi sorununda bir açýlým yapma iddiasýyla gündeme geliyor. Alevi sorununun ciddi bir açýlým siyasetinin konusu olarak ele alýnmasý gerektiði açýk. Meselenin yasal düzenlemelerin yaný sýra toplumsal önyargýlarý aþmakla da ilgili boyutlarý var. Zira ihtiyaç duyulan noktalarda yasal düzenlemeler yapmaktan daha önemli olanýn, söz konusu önyargýlarý, birikmiþ güvensizlikleri aþmak olduðu gözden kaçýrýlacak gibi deðil. Bu nedenle meseleyi bir süreç olarak ele almak, bu sürecin saðlýklý iþleyiþine katkýda bulunmak, hizmet etmek önemlidir. Aleviler Artýk Sorguluyor Görülmesi gereken en önemli husus, artýk Alevi sorununun bir siyasi istismar konusu olarak ele alýnmasýnýn ya da idare-i maslahatçý, günü kurtaran yaklaþýmlarýn miadýnýn dolmuþ olmasýdýr. Yýllarca Alevilerin bazý korku, kaygý ve hassasiyetlerini istismar edip Alevi oylarýný kendisine mahkûm gören, ama Alevilerin en doðal, meþru ve haklý taleplerini gündeme dahi getirmeyen CHP zihniyeti Aleviler tarafýndan ciddi þekilde sorgulanmaktadýr. Alevilere dayatýlan içi boþ cumhuriyetçilik, laikçilik istismarýnýn, bir takým Ergenekoncu senaryolarda figüran olmanýn ötesinde bir anlam ifade etmediðini Aleviler gün geçtikçe daha açýk ve net görebilmekte, sorgulamaktadýrlar. Buna karþýlýk özellikle ikinci döneminde iktidara alýþtýðý, tipik bir statüko partisi haline geldiði görülen AKP nin soruna duyduðu ilgi de, mevcut haliyle siyasi istismar mantýðýnýn yeni bir versiyonu olmanýn ötesinde deðildir. Çamuroðlu nun Alevilerin protesto ettiði iftar giriþiminin ardýndan AKP nin meseleyi gündemleþtirdiði dönemler dikkat çekicidir. 29 Mart yerel seçimleri öncesinde CHP her mahalleye Kuran kursu açacaðýz türü buram buram seçim yatýrýmý kokan ciddiyet ve içtenlikten yoksun açýlýmlar yaparken, AKP de Alevi oylarýna göz kýrpan adýmlar attý. Örneðin Madýmak Oteli giriþindeki utanç verici kebapçý bir baþka yere taþýndý; ama Madýmak Oteli müze olsun istemi görmezden gelindi. Ayný þekilde Alevi dedelerine maaþ baðlanacak, cemevlerinin elektrik-su faturalarý ödenecek türü hükümet kaynaklý haberler yayýldý, ama atýlmasý konuþulan bu adýmlarla ilgili Alevilerin ne düþündüðünü umursayan olmadý. Biliyoruz; 22 Temmuz seçimleri öncesinde 27 Nisan e-muhtýrasý ve 367 ucubeliðinin yaratmýþ olduðu siyasi atmosferi AKP iyi deðerlendirmiþ ve seçimlerden büyük bir oy desteðini arkasýna alarak çýkmýþtý. Kürt nüfusun yoðun yaþadýðý yerlerde bu baþarý daha çarpýcý idi. Çünkü elinde fýrsat olsa Kürt sorununu çözecek izleniminin siyaseti yürütülmüþtü Fakat seçimlerin ardýndan hýzla görüldü ki AKP nin Kürt sorununun çözümü konusunda hiçbir hazýrlýðý yok. Hiçbir çözüm projesi yok. Kürt sorunu, Genelkurmay a havale ediliyor. Sýnýr ötesi operasyon tezkereleri çýkarýlýyor. Ya sev ya terk et deniyor Bu politika ve söylemlerin Kürtler nezdinde 29 Mart seçimlerinde ortaya çýkan þekilde karþýlanmasýna kimse þaþýrmamalýdýr Özetlediðimiz bu tablodan herkesin Alevi sorunuyla ilgili olarak da çýkarmasý gereken önemli sonuçlar olduðuna inanýyorum: Alevi meselesini ne idüðü belirsiz açýlým söz ve vaatleriyle istismar etmenin kimseye kazandýracaðý bir þey yoktur.29 Mart seçimlerinden önce Baþbakan Erdoðan, Cem Vakfý baþkaný Ýzzettin Doðan la görüþtü. Bu görüþmenin kendisi bile Alevilere verilen ve sonuçlarý oy olarak derlenmek istenen bir mesaj idi. Ýzzettin Doðan, seçimlerden sonra Sabah gazetesine verdiði röportajda Sayýn Baþbakan la yaptýðým görüþme sonucu, okullarda okutulmak üzere Alevilik konulu bir kitap hazýrladýðýný açýkladý. Kendisine bu görevin bizzat Erdoðan tarafýndan verildiði anlaþýlýyor Ýzzettin Doðan, 12 Eylül darbecilerinin kurduðu þimdi adý bile hatýrlanmayan MDP (Milliyetçi Demokrat Parti) adlý partide siyaset yapmýþ bir isimdir. Bütün iktidar partileriyle iyi iliþkiler kurmaya özen göstermesiyle tanýnmaktadýr. Yaný sýra, iktidar olmasa bile, politik kimliðinin merkezinde devlet veya devletçilik olan partilerle de iyi iliþkiler kurmak çabasý vardýr. Örneðin cem vakfý toplantýlarýna MHP lideri Devlet Bahçeli yi davet etmesi Alevi camiasýnda þaþkýnlýkla karþýlanmýþtýr. Cem Vakfý baþkanýdýr. Televizyonu, radyosu ve diðer Alevi örgütleriyle kýyaslanamayacak ölçüde büyük maddi imkanlara hükmetmektedir. AKP nin iktidarda kalýcý olduðuna kani olmasýyla beraber þimdi de AKP ile iyi iliþkiler içerisinde olduðu görülmektedir. Þunu belirtmekte yarar var: Alevi sorununda çözüme yönelik ciddi ve içtenlikli adýmlar kimden gelirse gelsin desteklenmelidir. AKP nin ýlýmlý Ýslamcý olmakla itham edilen bir parti olmasý, AKP yle görüþülmez, bir þey yapýlmaz türü kompleksli bir yaklaþýma gerekçe yapýlmamalýdýr. Aksine, AKP nin dindar bir tabaný olmasý, eðer bu yönde ciddi bir siyasi iradenin sahibi olursa, onu çözüme en uygun ve yatkýn bir parti haline de getirebilir. Ancak asýl sorun bu deðildir. Alevilerin Ýstekleri Açýk Biliniyor; biraz da içerisinden geldikleri acýlý tarihin kaçýnýlmaz bir sonucu olarak, Aleviler, þu anda parçalý bir durumdadýrlar. Cem Vakfý nýn Alevileri bir baþýna temsil etmesi ne usulen, ne de ahlaken doðru deðildir. Ancak ne denli parçalý bir durumda da olsalar, bütün Alevilerin üzerinde ortaklaþtýklarý talepleri vardýr. Çözüme yönelik atýlacak adým, bu talepler dikkate alýnmadan atýlamaz. Aleviler zorunlu din derslerinin kaldýrýlmasýný istiyorlar. Bu utanç verici 12 Eylül uygulamasýnýn kaldýrýlmasý, sistemin gerçekten laik olmasýnýn da bir gereðidir Aleviler Madýmak Oteli gerçek bir toplumsal barýþýn, kardeþliðin, yüzleþmenin abidesi olsun istiyorlar. Aleviler, kendilerinin varlýðýný dahi kabul etmeyen Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn kaldýrýlmasýný istiyorlar, o Baþkanlýk ta kendilerine bir masa verilmesini deðil Aleviler, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini istiyorlar. Giderlerine yardýmcý olalým türü yaklaþýmlarýn hiçbir ciddiyeti yoktur. Alevilerin istemleri bu denli açýk olduðu halde dedelere maaþ baðlamak, Ýzzettin Doðan a ders kitabý yazdýrmak sorunu daha da aðýrlaþtýrmaktan baþka bir sonuca yol açmaz Eðer Alevilerin istemleri çerçevesinde çözüme dönük yol alýnacaksa, buna tek baþýna iktidar partisi veya daha yerinde bir deyiþle zaten sorunun müssesibi durumundaki devletin bizatihi kendisi karar veremez. Çözüm yönünde bir siyasi irade varsa, bu çözümün ne tür adýmlar atýlarak hayat bulacaðýna ancak ve ancak Alevilerle birlikte karar verilebilir. Devlet ne Alevi meselesini kendi bildiði gibi tarif edebilir ve ne de kendi istediði gibi çözebilir; bunun mümkün olmadýðý görülmelidir. Çözüm ve açýlým kavramlarýnýn içini boþaltmak da, çözüm ve açýlým adýna bazý Alevileri öne çýkarýp baþka Alevileri görmezden gelmek de, bizi biz yapacak bir Türkiyelilik bilinç ve þekillenmesine zarar verir *** Alevi ders kitabý son aþamada Cem Vakfý tarafýndan hazýrlanan ve gelecek yýl ilköðretim ve liselerde okutulmasý planlanan Alevi ders kitabýnýn hazýrlýklarý son aþamada. 4. sýnýftan itibaren her yýl için ayrý ayrý hazýrlanan bilgiler, toplam 9 klasörden oluþuyor ve yaklaþýk 350 sayfa. Ýlköðretim ve liselerde okutulmak için hazýrlanan tasarý 9 klasörden oluþuyor ve yaklaþýk 350 sayfa. Taslakta 4'den 12'inci sýnýfa kadar her bir sýnýf için ortalama 70-80 sayfalýk bilgiye yer veriliyor. Tasarýda Alevi öðrenciler için din dersleri kitaplarýna eklenmesi önerilen konu baþlýklarý özetle þöyle sýralanýyor: 4. Sýnýf: Allah ifadesiyle birlikte Alevilikteki Bismiþah ifadesine de yer veriliyor. Sünni Ýslam inancýndaki dualarla birlikte Alevilikteki uyku duasý ve sabah duasý. 5. Sýnýf: Cem Evi'ni Tanýyalým 6. Sýnýf : Namaz ve Cem ibadeti 7. Sýnýf: Aleviler ve Kuran. Alevi Cemlerinde Okunan Bir Nefes: Mahrum Eyleme 8. Sýnýf: Alevilikte Ali'yi Çaðýr Duasý (Nadi Ali) 9. Sýnýf: Ýslam'da ibadet Yerleri. Hacý Bektaþ Veli, Mevlana, Yunus Emre, Ahmet Yesevi 10. Sýnýf: Hacý Bektaþ Veli'nin Makalat adlý adlý eserinde tevhit ve inanç esaslarý. Hacý Bektaþ Veli'den Sözler 11. Sýnýf: Ýslami Bir Akým olarak Alevilik- Caferilik 12. Sýnýf: Alevilikte Ölüm sonrasý inancý. Dua, Namaz ve Cem. Alevilikte Cem Ýbadeti. Sunnilere de Açýk Oolduk Cem Vakfý Baþkaný Prof. Dr. Ýzzettin Doðan, Alevi ders kitabýnýn hazýrlýk çalýþmalarýyla ilgili þunlarý söyledi: Cem Vakfý ve Alevi Ýslam Din Ýþleri Baþkanlýðý olarak baþka vakýflardan da arkadaþlarý alarak bir komisyon oluþturduk. Bu komisyon bir tasarý hazýrladý. Ders kitaplarý tasarýsý. Birkaç güne kadar zannediyorum bitmiþ olacaktýr. Sayýn Baþbakan'dan randevu isteyeceðiz. Sünnilere de açýk olduk. Sünni kesimde Alevilerden çok daha iyi Alevileri bilen üstad kiþiler var. Onlara da danýþýlmýþtýr. Ýslam tamamen sevgi ve barýþ dinidir. Kitap çocuða sevginin aþýlandýðý bir noktada baþlýyor. Bu arada bazý mukayaselerde yapýlýyor. Yani suni kardeþlerimiz böyle yapýyor. Ýþte Aleviler þu þekilde uyguluyor" Prof. Doðan kitabýn nasýl müfredat içine gireceði konusunda ise þunlarý söylüyor: Milli Eðitim Bakanlýðý nýn tutumuna baðlý. Ýsterse ayrý olarak okutacaktýr. Ýsterse ayný kitap içinde bir bölüm olarak okutulacaktýr. Belki denecektir ki Azaltabilir miyiz? 80 sayfa deðil de 40 sayfaya indirsek? Hangi bilgilerin daha öncelikli verilmesi konusunda belki müzakere olacaktýr. *** Karacaahmet Sultan Derneði Genel Baþkaný Muharrem Ercan: AKP nin Alevi sorununu çözmeye gücü yetmez Karacaahmet Sultan Dergâhý nýn Alevilik tanýmý Allah ýn birliðine Hz. Muhammed in peygamberliðine ve Hz. Ali nin veliliðine inanan Ýslam ýn özgün bir yorumu þeklinde özetlenebilir. Horasan Erenleri`nden olan Karacaahmet Sultan 13.yy ortalarýna yakýn bir zamanda Moðol zulmünden kurtulmak için Anadolu`ya göç etmiþ ve uzun süre hizmet verdiði Ýstanbul- Üsküdar da bulunan dergahta topraða verilmiþ. Muharrem Ercan, 1969 yýlýnda kurulan Karacaahmet Sultan Kültürünü Tanýtma-Dayanýþma ve Türbesini Onarma Derneði`nin Genel Baþkanlýðýný yapýyor. Dernek Alevi Bektaþi inancýnda dinsel, sosyal ve kültürel çalýþmalar yapýyor. Genel Baþkan ve ayný zaman da Alevi Dedesi olan Muharrem Ercan la son dönemdeki tartýþmalarý konuþtuk.»cem Vakfý nýn ders kitaplarýnda Alevilik ile ilgili bölümleri yazmasýný nasýl deðerlendiriyorsunuz? Biz zorunlu din derslerine zaten karþýyýz. Bu en baþtaki olmazsa olmazýmýz. Fakat ders kitaplarýnda Aleviliðe yer verilecekse de, Alevi dedeleri, yazarlarý ve aydýnlarýnýn oluþturacaðý insanlar tarafýndan bir müfredat oluþturulmalý. Çünkü, Sunni vatandaþlarýn, Ýmam Hatip Lisesi mezunlarýnýn ya da Diyanet in yazacaðý bir kitap beni ne kadar tatmin edecek? Alevilik dersi de Alevi öðretmenler tarafýndan verilmeli. Alevi olmayan birisinin vereceði dersler ne kadar baþarýlý olur? Biz Aleviliði, Alevilerin yazmasý ve dersleri de Alevilerin vermesi düþüncesindeyiz. Ýzzettin Doðan ýn yazacaðý Alevilikle ilgili çok fazla bilgimiz yok. Doðan ýn veya bizim yazacaðýmýz Alevilik ne kadar doðru bilemeyiz. Belki biz baþka, Cem Vakfý baþka, Pir Sultan Abdal Dernekleri baþka söyler. Önemli olan bir konsorsiyum saðlanmasý, her kurumun görüþ bildirmesi sonucu ortak bir anlayýþýn ortaya çýkmasýdýr. Ortak bir noktada buluþmak gerekiyor. Bizler Garibanýz»Size ders kitaplarýnýnda Alevilik yazýmý ile ilgili bir teklifte bulunuldu mu? Hayýr bize bir teklifte bulunulmadý. Bizler garibanýz. Fakat bizim yönetim kurulu üyemiz Cemal Þenel in Alevilikle ilgili yazmýþ olduðu bir müfredat var. Almanya da bu okullarda okutuluyor.»akp askýya aldýðý Alevi açýlýmýný yeniden gündeme getirdi. Sizce sorun çözülebilir mi? Ýlk verilen Muharrem Ýftarý na biz katýlmadýk. Þatafatlý yerlerde Kerbela anýlmaz. Bizim geleneklerimize ters böyle bir uygulama. Daha önceki konuþmalarda sayýn Baþbakanýmýzý, oruç açmak için Karacaahmet e davet etmiþtim. Beþ yýldýzlý oteller yerine halkýn içinde olmasýný iþtemiþtim. Gerçekleþmedi.»Size göre açýlým eksik noktalarý nelerdir? Þu an da cemevlerinin yasal statüsü bulunmuyor. Ýlk önce bizlere yasal haklarýmýz verilmeli. Þu anda biz Karacaahmet te kiralýk olarak bulunuyoruz. Þahkulu, Erikli Baba Cemeveleri kiralýk statüsünde bulunuyor. Mukavelede yazanlar yerine getirilmediði zaman bizi kapý dýþarý edebilirler.»alevilerin sorunlarýný AKP çözebilir mi? AKP nin bu sorunu çözmeye gücünün yeteceðini sanmýyorum. Avrupa Birliði nin katkýsý ve dayatmasý olursa çözüm olabilir. Aksi taktirde sorunun çözümü çok mümkün deðil. Alevilerin Sorunlarý Müþterek» Devlet kendi Alevisini yaratýyor diye bir eleþtiri var. Siz katýlýyormusunuz bu eleþtiriye? Herkes kendisine göre bir politikacý ayarlayacak. Böyle bir uygulama yapýlabilir. Fakat mühim olan bunu kabul edip etmemekte. Katýlan olabilir, bizim katýlanlara da neden katýldýnýz diye baský yapmamýz felsefemize aykýrý. Ben de iktidarda olsam Sunnileri kendi saflarýma çekmeye çalýþýrým.»yeni Alevi Çalýþtayý na katýlacak mýsýnýz, size herhangi bir teklif geldi mi? Çalýþmaya katýlmakla, çalýþtaya katýlmak farklý konular. Eðer tüm Alevi Kuruluþlarý katýlýrsa, biz de katýlýrýz. Bize bu yönde bir teklif geldi. Gideceðimizi söyledik. Çalýþtayda zorunlu din derslerinin kaldýrýlmasý, cemevlerinin yasal statüye kavuþturulmasý, Hacý Bektaþ, Madýmak müzeleri gibi sorunlarýmýzý yetkililere aktaracaðýz. Bizim sorunlarýmýz müþterek. Diyanet te temsil edilmek gibi bir düþüncemiz yok. Dedelerin Diyanet ten maaþ baðlanmasýna da karþýyýz. Dedeler 1400 senedir maaþ almadýlar. Eðer ödenek verilecekse kurumlara verilir, bizler bunu daðýtýrýz. Bu konularda müþterek ortak birlikteliðimiz Cem Vakfý, Pir Sultan Abdal Derneði ile de var. Ayrýldýðýmýz konular da olabilir, bunlar doðaldýr. Olmasý da gerekir aslýnda. Devam Edecek BirGün

Kim susturabilir bizim türkümüzü kim Biz ki bu hasreti semahlarýn seyrinden alýp gelmiþiz Biz ki onu sitemkar analarýn kirpiðinden derlemiþiz Süzülsün de acýnýn derin izler býraktýðý gül yanaklardan Yere dökülsün istememiþiz Bizim türkümüzü rüzgar söyler her gece Ay vurdukça parýldar gün doðdukça hýz alýr Nevroz ateþleriyle saðaltarak çýrpýnan yarasýný Can havliyle kardaþ Kan içinde bir kartal gibi vadilere saldýrýr Türkülere iliþmeyin Türküler nehirdir gecenin baðrýna akar Fazla eþelemeyin kardaþ Taþýnca ne siperler kalýr ne dev barikatlar Deþmeyin diyorum deþmeyin Kim susturabilir bizim türkümüzü kim Biz ki nice amansýz badirelerde serden geçmiþiz Biz ki ilmikler boynumuza takýlýyken bile türkü söylemiþiz Sonra ýrmak boylarýnda göðertip körpe otlarýn serinliðinde Daðlara emanet etmiþiz Biz ki her yangýnýn külünden diri canlar yaratmýþýz Bizki mazlumlarýn defterine kanlý resimlerle sýralanmýþýz Banaz yaylasýndan kerbelaya kar götürsün turnalar Ölürüz sanma kardaþ Dostun attýðý gülden yaralanmýþýz Türküleri dövmeyin Türküler gökyüzüdür karanlýða yýldýzlar çakar Üstümüze gelmeyin kardaþ Namuslu bir devrimcinin alnýnda kavga ýþýldar Ýncitmeyin diyorum incitmeyin Kim susturabilir bizim türkümüzü kim Bizki karacaoðlaný aþkla veyseli toprakla yüceltmiþiz Bizki köroðlunun narasýyla nice beyleri yere çökertmiþiz Yine de masum bir bebek gibi avuç avuç sevdamýzý Kalanlara vasiyet etmiþiz Adam dediðin sapýna kadar yiðit olmalý Ne karýncayý incitmeli ne ozanlarý yakmalý Öyle sansar gibi punduna getirmek de neymiþ Adam dediðin kardaþ Yüreði varsa eðer getirip ortaya koymalý Türküleri yakmayýn Türküler çiçektir en umutsuz zamanlarda açar Kavgayý uzatmayýn kardaþ Yüzyýllardýr tuz döke döke çürüdü bu yaralar Kanatmayýn diyorum kanatmayýn Yusuf Hayaloðlu Hal Foster, Çeviren: Esin Hoþsucu, Ayrýntý Yayýnlarý, sanat, 282 sayfa Sanat ve Arkeoloji Profesörü Hal Foster Gerçeðin Geri Dönüþü nde, yirminci yüzyýlý derinden etkilemiþ avangard sanatý ve onun yorumcularýný anlatýyor. 1960 tan beri tarihsel ve yeni avangardýn yeniden eklemleniþiyle sanat ve kuramda ortaya çýkan eleþtirel modelleri anlatmakla çalýþmasýna baþlayan Foster, ardýndan, bu dönemdeki minimalist sanatý, sanat eserinin yazýlý metin olarak þekillendiði 1970 leri; 1980 lerde, imgenin yayýlýmcý muhafazakârlýðý içinde bu modelin eriyiþini; metin ve imgenin çifte patlamasýna yönelik çaðdaþ tepkileri ve sanat ile kuramýn özne eleþtirisi, kültürel ötekiyle uzlaþma ve teknolojinin rolü gibi üç önemli söylemini tartýþýyor. Radikal Edip Cansever, bazý þiirlerini unutmayý tercih etmiþ bir þair; 1947 tarihli Ýkindi Üstü kitabýný hatýrlamak bile istemiyor, ilk kitabým dediði Dirlik Düzenlik ten (1954) sadece üç þiiri kendine ait sayýyor. Cansever in bu unutma isteði, onun arayýþý na devam etmesinden ve ulaþtýðý þiir beðenisi nedeniyle eski þiirlerini deðersiz bulmasýndan kaynaklanýyor. Þiirlerini unutmak isteyen, hatta bunlarý birer tarihi belge olarak bile görmekten rahatsýzlýk duyan Cansever in, ayný tavrý daha sert biçimde düzyazýlarýna karþý da geliþtirdiði söylenebilir. Edip Cansever in yazýlarý hayli geç kalýnsa da, nihayet, Devrim Dirlikyapan tarafýndan yayýma hazýrlanarak Þiiri Þiirle Ölçmek adýyla yayýmlandý. Dört bölümden oluþan kitabýn ilk bölümünde Cansever in yaþamýna dair yazýlarý ile mektuplarý, ikinci bölümünde þairin 1957 ile 1985 yýllarý arasýnda yazdýðý yazýlar, üçüncü bölümde þairle yapýlmýþ söyleþiler ile þairin de katýldýðý açýk oturumlar ve dördüncü bölümde Cansever in soruþturmalara verdiði yanýtlar yer alýyor. Kitabýn ikinci bölümündeki yazýlar ve kitabýn dördüncü bölümünde yer alan soruþturmalar, hem Cansever i hem Ýkinci Yeni þiirini hem de Türk edebiyatýnýn bir dönemindeki þiir tartýþmalarýný anlayabilmek açýsýndan önem taþýyor. Her ne kadar yazarý bu yazýlarý unutmayý tercih etmiþ olsa da, kitaptaki metinlerin birer tarihi belge olarak büyük bir deðeri var. Hele de edebiyat eleþtirisinin, bir metnin nasýl bir baðlam içinde oluþturulduðunu saptama iþlevi olduðu da düþünülürse, 1950 sonrasýnda þiirin hangi kavramlarla düþünüldüðünü ya da þiiri eleþtirmek için hangi kavramlarýn uygun bulunduðunu göstermesi nedeniyle Cansever in yazýlarý kayýtsýz kalýnamayacak bir nitelik taþýyor. Cansever in eleþtirel tercihi Þiiri Þiirle Ölçmek in birinci ve üçüncü bölümü yani özyaþamýna dair metinler, mektuplar ve söyleþiler daha çok Cansever çalýþmalarý açýsýndan anlam taþýrken, ikinci ve dördüncü bölümde yer alan yazýlar ve soruþturma yanýtlarý, þiir eleþtirisinin durumu ve Ýkinci Yeni tartýþmalarý açýsýndan önemli görünüyor. Derlemenin ikinci bölümünde þairin 1957 ile 1985 yýllarý arasýnda yazdýðý 26 yazý yer alýyor ve bu yazýlardan 16 sý 1959 ile 1964 arasýnda yazýlmýþ; 1964 ten sonra ise çok seyrek yazan þair, 1975 ile 1985 arasýnda hiçbir yazý yayýmlamamýþ. Þairin daha sýk aralýklarla yazdýðý 1959-1964 yýllarý, Ýkinci Yeni þiirinin yoðun bir biçimde tartýþýldýðý bir döneme denk geliyor. Ýkinci Yeni hakkýndaki ilk önemli tartýþmalar 1956 da baþlar ve ne ilk tartýþmalarda ne de daha sonraki yýllarda bu þiiri eleþtirel olarak deðerlendirmeye olanak saðlayacak uygun kavramlar geliþtirilebilir. Örneðin anlamlýanlamsýz þiir karþýtlýðý/ayrýmý, her ne kadar Türkiye de þiirin nasýl anlaþýldýðýný gösterse de, Ýkinci Yeni yi yorumlamakta hiçbir iþe yaramamýþtýr. Bu karþýtlýðýn yanlýþlýðýna iþaret eden ve yerine baþka kavramlar önerenler olduysa da, önerilen kavramlara pek itibar edilmemiþtir. Mesela anlamlýanlamsýz þiir ayrýmýna Memet Fuat haklý olarak itiraz etmiþ, Yeni Þiiri Anlamak (1959) baþlýklý yazýsýnda açýk-kapalý ayrýmýnýn daha yerinde olduðunu dile getirmiþtir (Ýkinci Yeni Tartýþmasý, s. 25-36). Benzer biçimde Hüseyin Cöntürk de, þiir eleþtirisinde o yýllarda sýkça karþýlaþýlan ve bugün de kullanýlan ayrýmýna karþý çýkarak 1959 yýlýnda þunlarý söylemiþtir: Ben kendi hesabýma, þiiri öz ve biçim açýlarýndan ele almanýn saðlam bir þiir anlayýþýna varmamýzý kolaylaþtýrmaktan çok güçleþtirdiði kanýsýndayým (Þiirin Ýçi, Dýþý, Çaðýnýn Eleþtirisi [1.cilt], s. 119-25). Hem Memet Fuat hem de Cöntürk, o dönemin yeni þiirini anlamak için dolaþýmdaki kavramlarý kullanmak yerine eleþtirel olarak daha iþlevsel olabilecek kavramlarý geliþtirme yolunu tutarlar. Dönemin eleþtirmenleri gibi Cansever de, yazýlarýyla 1959 ile 1964 arasýndaki þiir tartýþmalarýnda sýkça kullanýlan yaygýn karþýtlýklarý anlamayý ve kendi kavrayýþýný anlatmayý dener. Kolayýna Kaçmak baþlýklý yazýsýnda Cansever, bu yazýlarý yazma nedenini þöyle belirtir: Diyelim siz bir yazý yazýyorsunuz. Dileðiniz, o yazýyla kafanýzdaki bir düðümü çözmek, ayný zamanda edebiyatýmýza yeni bir sorun getirmektir. (s. 105) Bir düðümü çözmeye çalýþan ve ayný zamanda edebiyatýmýza yeni bir sorun getirmek için yazan Cansever, ne var ki çoðu zaman o dönemde dolaþýmda olan (ve bazýlarý hâlâ kullanýlan) bu sorunlu ayrýmlara baðlý kalýyor. O dönemde ve Cansever in yazýlarýnda soyutsomut, toplumcu-bireyci, anlamlýanlamsýz, biçim-öz, duygu-düþünce gibi ayrýmlara/karþýtlýklara sýkça rastlanýr. Bunlar þairin geliþtirdiði ayrýmlar deðil, dönemin genel tartýþmalarýnda geçen ve ne olduðu tam anlarak anlatýlamayan (ya da anlaþýlamayan) karþýtlýklardýr. Cansever, bu kavramlarýn yetersizliðinin farkýnda olmalý ki onlardan vazgeçmeyi önerir. Örneðin, Soyut Somut baþlýklý yazýsýnda, Yapacaðým iþ ama doðru, ama yanlýþ soyut-somut ikilemesini kaldýrmayý denemek diyerek bu karþýtlýðý devre dýþý býrakmaya çalýþýyor. Buna raðmen, yazýda bu ayrýmýn kaldýrýlmasýna dönük bir akýl yürütmenin izine rastlamak mümkün deðil. Zaten yazýnýn sonuç kýsmý, þairin kaldýrmayý denediði ikileme yi askýya alamadýðýný ve itiraz ettiði ayrýma baðlý kaldýðýný gösteriyor: Öyleyse soyut dediðimiz þiirler ne kapalý, ne anlamsýz, ne de toplumcu olmayan þiirlerdir. Soyut þiir, olsa olsa daha yazýlmamýþ bir þiirdir; bir de deðimiz gibi yazýlmýþ görünüp de, belli bir þiir düzeninde yer almamýþ, geleneðinden kopuk, geleceðe yönelmemiþ, salt ozanýný ilgilendiren her türlü þiir soyuttur. (s. 115) Her ne kadar Cansever, þiir tartýþmalarýný anlamak için önerilerde bulunmayý denese de, o dönemin eleþtiri sözlüðünde yer alan ve çoðu zaman da yazýlan yeni þiiri anlamakta iþlevsiz kalan kavramlarý kullanmaya devam ediyor. Ancak bu durumun Cansever in kiþisel yetersizliðinden kaynaklandýðýný düþünmek yanlýþ olur. Sorun, kiþisel deðil aksine daha çok kültürel. Cansever bu karþýtlýklara baðlý kalarak kiþisel bir açmaza girmiyor, aslýnda kültürel engele takýlýyor. Dolayýsýyla bu durum þairin entelektüel eksikliði olarak deðil, Türkiye deki þiiri tartýþma kültürünün bir parçasý olarak yorumlanýrsa Cansever in yazýlarýnýn asýl tarihsel deðeri açýða çýkabilir. Kültürel engele takýlmak Edip Cansever, soyut-somut gibi karþýtlýklardan vazgeçmek gerektiðini söylerken gerçekten bunu yapabilmiþ olsaydý, tam da dilediði biçimde, o günün tartýþmalarýna yeni bir boyut katabilirdi. Oysa yazýlarýn bu halleriyle o günün tartýþmalarýna özel bir katký saðladýðýný söylemek hayli zor. Buna raðmen, Cansever in yazýlarýný onun yapýtlarýný kavramanýn yaný sýra deðerli kýlan, tam da bu nitelik aslýnda: Cansever in günün tartýþmalarýndan kopamamasý ve dolaþýmdaki iþlevsiz kavramlarý devre dýþý býrakmak yerine onlarý ýsrarla kullanmasý, baþka bir deyiþle, bu yazýlarýn þarin takýldýðý kültürel engeli açýk biçimde göstermesi. Ýkinci Yeni üzerine kalýcý ya da kapsayýcý bir çalýþma yapýlamamasýnýn, bu þiirin anlaþýlmaz olarak kalmasýnýn nedeni, o yýllarda eleþtirinin uygun gördüðü aletlerin yetersiz kalmasýdýr. Cansever in yazýlarý, bu yetersizliðin þekillendirdiði metinler olarak önemli bir tarihsel belge niteliði taþýyor. Þiiri tartýþma kültüründeki yetersizliklik yetersizliðe itiraz edilmemesi nedeniyle bir süre sonra, þiiri yorumlarken kültürel bir engele dönüþüyor. Cansever, bu engelin farkýnda olsa gerek ki, yazýlarýný unutma yolunu tercih etmiþ. Oysa þairin bu tercihini doðru biçimde kavrayabilmek için bile bu metinlerin derlenmesi gerekiyordu. Þiiri Þiirle Ölçmek Þiir Üzerine Yazýlar, Söyleþiler, Soruþturmalar Edip Cansever Yapý Kredi Yayýnlarý 2009, 375 sayfa, 22 TL. Radikal

Nevþehir'de iki katlý eski bir binanýn minibüsün üzerine çökmesi sonucu ev sahibi ile araç sürücüsü yaralandý. Edinilen bilgiye göre olay, Nevþehir merkez ilçeye baðlý Kavak beldesi Dere Nevþehir'in Ürgüp ilçesine baðlý Mustafapaþa beldesinde üniversiteleþme sürecini devam ettiren Kapadokya Meslek Yüksekokulu'nun Sivil Hava Ulaþtýrma Ýþletmeciliði Bölümü öðrencileri, ilk kez uçuþ heyecanýný yaþadýlar. Nevþehir Kapadokya Havalimaný uçuþ pistinde Türkiye'nin önde gelen öðretmen pilotlarýndan Top Air Uçuþ Okulu sahibi Murat Öztürk yönetiminde Kapadokya Meslek Yüksekokulu Sivil Hava Ulaþtýrma Ýþletmeciliði Bölümü öðrencileri, iki yýl süre ile devam ettirdikleri eðitimlerinde ilk kez pilot koltuðuna oturarak yaklaþýk 4'er dakikalýk bölümler halinde Kapadokya semalarýnda uçmanýn keyfini ve heyecanýný yaþadýlar. Kapadokya Meslek Yüksekokulu'nun bahar þenlikleri kapsamýnda düzenlenen ve 50 öðrencinin katýldýðý uçuþu gerçekleþtiren Top Air Uçuþ Okulu sahibi Murat Öztürk, öðrencilerin uçuþ meraklarýný gidermek amacýyla iki gün süre ile uçuþ gerçekleþtirdiklerini söyledi. Öztürk, "Kapadokya Meslek Yüksekokulu'nun bahar þenlikleri için geldik.bu bölgedeki öðrencilerin uçuþ meraklarýný gidermek ve uçuþun güzelliklerini göstermek amacýyla bu organizasyonu yaptýk. Toplam 50 öðrenciyi uçurduk. Ýstanbul'dan 10 uçak daha gelecekti, ancak meteorolojik þartlardan dolayý gelemedi. Böyle güzel bölgede arkadaþlarýmýza havacýlýðý tanýtmak istiyoruz" diye konuþtu. Uçuþa katýlan öðrenciler ise, ilk kez uçuþa katýlanlarýn büyük bir tecrübe edindiðini ifade ederek, Uçuþta sanki ayrý Mahallesi'nde meydana geldi. Yýlmaz Gün'ün kullandýðý 50 AC 105 plakalý servis aracý, belde mezarlýðý yanýnda bulunan dar sokakta yolcu indirdiði sýrada iki katlý eski bir bina aracýn üzerine çöktü. Olayda öðrencileri indirmek üzere minibüsten inen þoför Yýlmaz Gün (45) ile çöken evin sahibi Ayþe Dursun (40) yaralandý. Yaralýlar Nevþehir Ý. Þevki Atasavun Devlet Hastanesi'ne kaldýrýlarak tedavi altýna alýndý.yaralýlarýn saðlýk durumunun iyi olduðu bildirildi. Olayýn görgü tanýklarý ise yýkýlan binanýn oldukça eski bir yapý olduðunu ve çökmenin bu yýl etkili olan aþýrý yaðýþlardan dolayý meydana geldiðini kaydetti. bir dünyada gibi kendimizi hissettik. Ýlk kez pilot kabininde uçuþun heyecaný yaþadýk. Bu heyecaný herkesin yaþamasýný isteriz. Uçuþa meraklý tüm gençleri okulumuza davet ediyoruz. Okulumuz gerçekten bu konuda her yönüyle örnek bir durumdadýr. Ülke genelindeki sivil havacýlýk okullarý arasýnda ilk sýrada olduðunu söyleyebiliriz" dediler. Kapadokya Meslek Yüksekokulu Sivil Hava Ulaþtýrma Ýþletmeciliði Bölüm Baþkaný Dilek Çelik de, uçuþ organizasyonunun ana amacýnýn öðrencilere uçuþ heyecanýný yaþatmak olduðunu söyledi. Bahar þenlikleri kapsamýnda bu organizasyonu yaptýklarýný ifade eden Dilek Çelik, "50 öðrencimiz 3'er kiþi olarak Kapadokya semalarýnda uçtu. Havacýlýk sektörünün her alanýnda çalýþacak olan öðrencilerimizin hava tarafýný da görmesini amaçladýk. Bölümümüzde sivil havacýlýk eðitimi yoðun bir þekilde veriliyor. Önümüzdeki dönemlerde de bizlere katýlmak isteyenleri okulumuza bekliyoruz" þeklinde konuþtu. Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafýndan düzenlenen ve 22 kulüpten 280 sporcunun katýlýmý ile gerçekleþtirilen Nevþehir Bisiklet Yol Yarýþlarý devam ediyor. Nevþehir-Niðde karayolu parkurunda gerçekleþtirilen büyük erkekler yol yarýþlarýnýn ardýndan bugün de 60 kilometrelik parkurda yýldýz erkekler, büyük bayanlar ve genç bayanlar yol yarýþlarý gerçekleþtirildi. Startý Nevþehir Gençlik ve Spor Ýl Müdürü Muzaffer Çintamur tarafýndan verilen yýldýz erkekler yol yarýþýný 01.35.14'lük derecesi ile Konya Ýl Özel Ýdare Spor Kulübü'nden Hüseyin Sarýoðlu elde ederken, ayný derece ile Sivas Gençlik Spor Kulübü sporcusu Turan Özdemir ikinci ve 01.35.27'lik derecesi ile de Konya Meraþ T. Meram sporcusu Ýlhan Çelik üçüncü oldu. Yarýþlarý izlemek üzere Nevþehir'e gelen Türkiye Bisiklet Federasyonu Baþkaný Emin Müftüoðlu, Nevþehir ve Kapadokya'nýn gerek yol yarýþlarý gerekse de dað bisikleti yarýþlarý için Türkiye'nin en iyi parkurlarýna sahip olduðunu söyledi. Geçtiðimiz 2007 yýlýnda bölgede düzenlenen Avrupa Þampiyonasý'nýn ardýndan bölgenin ileriki yýllarda uluslararasý þampiyonalara ev sahipliði yapmasý için çalýþmalarýn sürdüðünü kaydeden Müftüoðlu, "Nevþehir ve Kapadokya bisiklet sporu için çok önemli bir merkez. Bizde federasyon olarak geçtiðimiz yýllarda ilk uluslararasý büyük yarýþýmýzý Kapadokya'da yaptýk. Yol yarýþlarý ile ilgili Nevþehir'in Kapadokya beldesinde, 2004 yýlýnda açýlan 'Yaþam Müzesi'ni bugüne kadar yaklaþýk 50 bin kiþi ziyaret etti. Nevþehir'in Ürgüp ilçesine baðlý Ortahisar beldesinde bulunan ve Kapadokya bölgesinin ilk özel müzesi olma özelliðini taþýyan 'Yaþam Müzesi', yerli ve yabancý turistlerin ilgisini çekiyor. 2004 yýlýnda Berrin Yýldýz ve Murat Sarýkaya tarafýndan kurulan müzeyi, bugüne kadar yaklaþýk 50 bin yerli ve yabancý turist ziyaret etti. Ortahisar Kasabasý'nýn Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan Yaþam Müzesi'nde, Osmanlý döneminden bölgede yaþayan vatandaþlarýn sosyal yaþamlarý ve gelenekleri cansýz mankenlerle anlatýlýyor. 2 heykeltýraþ tarafýndan 4.5 aylýk bir çalýþma sonrasýnda tamamlanan müzede, mankenlerle köy odasý yaþamý, halý dokumasý, pekmez yapýmý, kýz isteme, kýna gecesi ve mutfak yaþamý canlandýrýlýyor. Garanti Bankasý, Ekonomist Dergisi ile Kadýn Giriþimciler Derneðince düzenlenen Türkiye'nin Kadýn Giriþimci Yarýþmasý'nda, kurduðu müze ile Sosyal Giriþimcilik Ödülü'de aldýðýný vurgulayan Müze burada çok güzel parkurlar var. Önümüzdeki dönemlerde bu bölgede uluslararasý þampiyonalar düzenlemek için hazýrlýklarýmýz var. Burasý turizm açýsýndan Türkiye için son derece önemli ve turizmin yanýnda bu bölgenin artýk bisiklet sporu ile de anýlmasýný arzu ediyoruz" dedi. Türkiye Bisiklet Federasyonu olarak son yýllarda Türkiye'de bu spor branþýnýn geliþimi için büyük çaba gösterdiklerini ve önümüzdeki yýllar için önemli projelerinin bulunduðunu kaydeden Emin Müftüoðlu, "Bisiklet sporunda bizim göreve geldiðimiz 4 yýl öncesinden bu yana çok fark var. En önemlisi bizim yönetimimizde tam 32 yýl sonra Türkiye Olimpiyatlara katýldý. Bu bizim için tabi ki yeterli deðil, çünkü önümüzde yapacak çok iþ var. Mutlaka Türkiye'de bir bisiklet pisti yapýlmasý gerekiyor. Bunun için çaba harcayacaðýz" diye konuþtu. iþletmecisi Berrin Yýldýz, "Bu gibi kültürel yatýrýmlar sadece devletten beklenmemeli. Biz müzeyi bölgeye kültürel anlamda hizmette bulunabilmek için kurduk. Gayemiz, buradan gelir elde etmek deðil. Müzenin Kapadokya turizmine önemli faydalar saðladýðý inancýndayým. Bu da yabancý turistlerin bölge insanlarýnýn sosyal yaþamýna duyduðu meraký gözler önüne seriyor. Müzeyi önümüzdeki yýllarda biraz daha büyüterek buradaki sosyal yaþam ve kültürel etkinliklerin örneklerini artýrmayý planlýyoruz" dedi. Nevþehir'de Turgut Akdeveli Ýlköðretim Okulu'nda okuma bayramý yapýldý. Miniklerin þiir ve kompozisyon okuduklarý okuma bayramýna, velilerin de ilgisi bir hayli fazlaydý. Nevþehir merkez Turgut Akdeveli Ýlköðretim Okulu'ndaki okuma bayramýna yaklaþýk 100 öðrenci katýldý. Öðrenciler burada kendilerine öðretmenlerinin seçtiði þiirleri ve kompozisyonlarý okuyarak adeta birbirleri ile yarýþtý. Kendilerine verilen þiirleri ve kompozisyonlarý en güzel okuyan öðrenciler, okul idaresi tarafýndan çeþitli hediyeler ile ödüllendirildi. Öðrenciler þiir ve kompozisyon okurken, onlarý dinleyen velileri ise alkýþlarla tempo tuttu. Minik öðrenciler, þiir okurken kimi zaman heyecanlý anlar da yaþandý. Okuma bayramý öðrencilerin kolbastý oynamalarý ve dans gösterileri ile son buldu. Kýrþehir'in Akpýnar ilçesinde bulunan Karaova Barajý'nda 3 ay önce kaybolan kadýnýn cesedi bulunurken, kocasýnýn cesedi ise aranýyor. Edinilen bilgiye göre, Karaova Barajý'nda alabalýk ve kuluçka iþletmeciliði yapan Urgan çifti, 23 Þubat 2009 tarihinde tekne ile balýklarý yemlemek üzere baraja açýldý. Teknenin alabora olmasý sonucu suya düþen ve bir daha haber alýnamayan çiftten Aysel Urgan'ýn (45) bugün cesedine ulaþýldý. Aysel Urgan'ýn cesedi yüzü koyun bir þekilde 25 metre derinlikte Jandarma Komando Özel Asayiþ Komutanlýðý'na baðlý sualtý timi tarafýndan bulundu. Aysel Urgan'ýn cesedi otopsi için Ankara'ya gönderilirken, eþi Bekir Urgan'ý (48) arama çalýþmalarýnýn devam ettiði bildirildi.

25 Mayýs 2009 Pazartesi 7 Oral Çalýþlar oralcalislar@gmail.com Sevgi Erenerol'u dinleyen subaylar Ergenekon davasýnýn tutuklu sanýðý Türk Ortodoks Patrikhanesi Basýn Sözcüsü Sevgi Erenerol 2006 yýlýnda misyonerlik faaliyetleri baþlýklý iki konuþma yapmýþtý. Bu iki konuþma 2006 nýn ekim ve kasým aylarýnda gerçekleþti. Sevgi Erenerol un mahkeme dosyasýnda yer alan bu konuþmalarýný Genelkurmay Baþkanlýðý nda yüksek rütbeli askerler dinlemiþlerdi. Hrant Dink cinayeti davasýnda istenen bu konuþma kayýtlarýný Genelkurmay Baþkanlýðý iki CD halinde mahkemeye gönderdi. Bu konuþmalarýn yapýldýðý yerler 4 Ekim 2006 tarihinde Genelkurmay karargâhý ile 20 Kasým 2006 tarihinde Hava Kuvvetleri ydi. Buraya kadar Ne var bunda, sonuç olarak birisi gidip Genelkurmay da bir konuþma yapmýþ diyebilirsiniz. Biz de öyle kabul ettik, ancak konuþmanýn içeriðini görünce þaþkýnlýða düþmemek elde deðil. Radikal gazetesinin deneyimli muhabiri Ýsmail Saymaz ýn haberine göre bakýn Sevgi Erenerol orada özetle neler söylemiþti: *** Sivil toplum örgütleri casustur. Her türlü etnik ve dinsel farklýlýklarý kaþýyan, casusluk ve yýkýcý faaliyetlerin oluþturduðu kuruluþlardýr. Kökleri yurtdýþýndadýr. Ýnsan haklarý ve demokrasi adý altýnda zehirli faaliyetlerini ülkemizde sürdürmektedirler. BM Yahudilerineseridir. Bu zihniyetin hedefi dünya hâkimiyetidir. Küreselleþme, bunun kod adýdýr. Birleþmiþ Milletler (BM), Dünya Bankasý, IMF, Dünya Ticaret Örgütü ve UNESCO hep bunlarýn eseridir. Soykýrým [Yahudi soykýrýmý] Ýsrail içindi. Bu sayede Yahudi devleti kurulmuþ oldu. Ayasofya, Türk iþidir. Atatürk Anadolu nun 7 bin yýllýk Türk yurdu olduðundan bahseder. Anadolu nun ilk sakinlerinin Türkler olduðu daha sonra ortaya konmuþtur. Avrupa Birliði Konseyi, Ýstanbul u 2010 Avrupa KültürMerkezi ilan etti. Bu yüzden son yýllarda Bizans görünümlü bir tarihi yapýlanma baþlatýldý. Restorasyonlar hýzla sürdürülmektedir. Bu þekilde devletin parçalanma süreci de baþlatýlacaktýr. Ýstabul u ayrý, özel bir Ýstanbul devleti olarak yapýlandýrmaya gitmektedirler. Türkiye de yeni bir Protestan nüfus oluþturmaktadýrlar. Nedir vicdani retçiler? Bunlar Yehova Þahitleri tarafýndan topluma aþýlanan zihniyettir. Bu faaliyetlerin amacý sadece vatan topraklarýnýn ele geçirilmesidir (Aðlýyor ve aðlayarak devam ediyor). Bu iki konuþmayý üç yýl önce aralarýnda generallerin de bulunduðu subaylarýn dinlemiþ olduðunu duyan bir insanýn derin düþüncelere dalmamasý imkânsýz. Bu söylenenleri acaba ne kadar doðru söylüyor diye mi dinlediler? Yoksa bunlar deli saçmasý mý dediler? Tereddütümün sebebi þu: 4 Ekim de Genelkurmay karargâhýnda yapýlan konuþmayla yetinilmemiþ, 1.5 ay sonra ayný konuþma Hava Kuvvetleri nde tekrar edilmiþti. Belli ki birileri bu derin tahliller i diðer karargâhlardaki subaylarýn da dinlemesini istemiþti. Baþka nasýl açýklanabilir bilemiyorum. Sevgi Erenerol un bu söyledikleri iþin doðrusu bizlere yabancý þeyler deðil. Söylenenler milliyetçi paranoyanýn, içe kapanmacýðýlýn en aþýrý ve kaba haliyle ifadesinden ibaret. Bunlar normal bir ortamda akla ziyan hezeyanlar olarak deðerlendirilebilecek olan þeyler. Sevgi Erenerol, bir absürdizm akýmýnýn takipçisiymiþçesine bir üslup kullanýyor. Asýl orijinal olan ve üzerinde durulmasý gereken nokta, bu konuþmalarýn ülkemizin güvenliðiyle ilgili en üst düzeyde kurumlarda yapýlmýþ olmalarý ve söylenenlerin üst düzey subaylar tarafýndan normal þeylermiþ gibi dinlenmesi. Bunlarý dinleyen subaylarýn nasýl bir tepki gösterdiklerini merak ediyorum. Hava Kuvvetleri ndeki konferansta dönemin Harekât Baþkaný Tümgeneral Þirin Ünal ýn da aralarýnda bulunduðu yüksek rütbeliler dinleyici koltuklarýndaymýþ. Açýþ konuþmasýný yapan Bilgi Destek Subayý Yüzbaþý Ö., bu konferansý Bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri kapsamýnda Harekât Baþkanlýðý koordinatörlüðünde icra edilen ve 2006-2007 konferanslarý serisinin ilki diye nitelemiþ. Sonra devam etmiþ mi, baþka kimler konuþmuþ? Subaylarýmýz böyle mi bilgilendiriliyorlar? Böyle mi bilinçlendiriliyorlar? Radikal Devlet Kürtçe Hizmete Hazýrlanýyor, Belediye Baþkaný Hâlâ Yargýlanýyor Çok dilli hizmet verdiði için düþürülen Sur Belediye Baþkaný Demirbaþ hükümetin Kürtçe hizmete hazýrlanmasý için "Çözümümüzün gündemde olmasý sevindirici. Umarým yaþam bulur" dedi. Tolga KORKUT Hükümetin Kürtçe bilen saðlýk personeli ve din görevlisi istihdam etme, Devlet Tiyatrolarýnýn Kürtçe oyun sergileme planlarýný deðerlendiren Sur Belediye Baþkaný Abdullah Demirbaþ, "Biz çok dilli belediyecilik hizmeti verdiðimizde görülmemiþ bir cezayla karþýlaþmýþtýk. Þimdi hükümet buna hazýrlanýyor. Bu büyük bir çeliþki. Ama önemli olan ceza deðil, çözümün yaþama geçirilmesi" diyor. Demirbaþ geçen dönemde belediye baþkanlýðýndan düþürülmüþ, çok dilli hizmet kararýný alan belediye meclisi feshedilmiþti. 25 Mayýs'ta yine mahkemede "Belediyeyi 22 ay atanmýþlar yönetmiþti" diyen Demirbaþ, hâlâ o dönemde Türkçe dýþýndaki dillerde bastýklarý CD, kitap, broþür ve dergiler nedeniyle yargýlanýyor. "Görevi kötüye kullanma" ve "Türk harfleri"nin kabulüyle ilgili yasa Adalet Nöbeti 217 Haftadýr Sürüyor! Zeynep Kuray Kayýplarýnýn akýbetini sormak için 217 haftadýr adalet nöbeti tutan Cumartesi Anneleri, bir kez daha yetkililere çaðrýda bulundu. 18 Mayýs 1994'te Adana'daki evi polislerce basýlarak gözaltýna alýnan ve bir daha haber alýnamayan Kasým Alpsoy'u tanýtan aileler, Alpsoy dosyasýnýn Ergenekon davasý kapsamýna alýnmasýný istedi. Galatasaray Meydaný nda ellerinde kayýplarýnýn fotoðraflarý ve kýrmýzý karanfillerle oturma eylemini sürdüren Cumartesi Anneleri, bölge topraklarýný toplu mezara dönüþtüren sorumlularýn cezalandýrýlmasýný istediler. Cumartesi annelerin bu haftaki sesi olan Tiyatrocu Esmeray, babalarý kaybedildiðinde 9-10 yaþýnda olan çocuklarýn bugün anne baba olduklarýna iþaret etti.yýllardýr isimleri ve suçalarý belli olan yüzlerce faillin devlet tarafýnda korunduðuna dikkat çeken Esmeray, devletin bu failleri cezalandýrmak yerine taþ atan ilk okul çaðýndaki çocuklarý cezalandýrmasýný hatýrlattý. Deri iþçisi Kasým Alpsoy kaybedildiðinde 30 yaþýnda olduðunu belirten Esmeray, JÝTEM'in ölüm muhalefet suçlamalarýyla 25 Mayýs'ta mahkemede olacak. Sur Belediyesi'nde yeniden çok dilli hizmet Ancak 29 Mart'ta yeniden, bu sefer oylarýný artýrarak belediye baþkaný seçilen Demirbaþ, Sur Belediyesi'nde çok dilli hizmeti sürdürüyor. "Görevden alýndýðýmýzda, belediye telefon santralindeki çok dilli hizmet durdurulmuþtu. Yeniden baþladýk. Türkçe, Kürtçe, Ermenice, Süryanice, Arapça olmak üzere beþ dilde çocuk dergisi çýkarýyoruz. Yeni sayýsýný yayýnladýk. Çocuklar için Kürtçe öykü kitaplarý hazýrladýk. Bu projeyi Belçika Kürt Enstitüsü ve Belçika Kültür Bakanlýðý destekliyor. "Belediye binasýna giriþte, iki personelimiz insanlarý Türkçe ve Kürtçe 'hoþ geldiniz' diyerek karþýlýyor ve ilgili birimlere yönlendiriyor. Personele Türkçe ve Ýngilizce eðitim de verdik." "Türkçe bilmeyen yurttaþ kamu mangalarý komutanlarýna 'Bildiðiniz yolda devam edin, arkanýzdayým' diyen dönemin Baþbakaný Tansu Çiller olmak üzere tüm sorumlularýn yargýlanmasýný istedi. Annelere destek veren araþtýrmacýyazar Temel Demirer ise ''Kaygý, korku, belirsizlik ve tedirginlik coðrafyasýnda yaþýyoruz'' dedi. hizmetinden dýþlanýyordu" Demirbaþ, Türkçe bilmeyen çok sayýda kiþinin olduðunu anýmsatarak "Yerel yönetimler halka en yakýn kurumlardýr. Hizmetin anlaþýlýr, etkili ve verimli olabilmesi için halkýn anlayacaðý dilin kullanýlmasý gerekiyor. Dolayýsýyla resmi dili bilmeyen yurttaþlar kamu hizmetlerinden dýþlanýyor" diye konuþuyor. Hükümetin Kürtçe hizmet planlarý içinse, "Umarým Türkiye'deki toplumsal barýþýn geliþmesine katkýda bulunur. Artýk bedel ödeyen olmasýn istiyoruz" diyen Demirbaþ halkýn çok dilli hizmetten memnun olduðunu da söylüyor: "2004'teki seçimde yüzde 56 oyla seçilmiþtim. 29 Mart'taysa yüzde 66'yla seçildim. Halk uygulamayý yanlýþ bulsaydý, oyunu böyle kullanmazdý." Demirbaþ'la ilgili, PKK lideri Abdullah Öcalan'dan "Sayýn Öcalan" diye söz ettiði için yerel mahkemenin hapis cezasý verdiði yargý süreciyse devam ediyor. Demirbaþ, kararý temyiz etti. Eðer Yargýtay'da karar onanýr ve kesinleþirse, Demirbaþ kamu haklarýndan men edilecek. Ýstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'yse, yine "Sayýn Öcalan" dedikleri için yargýladýðý Mehdi Tanrýkulu ve Hasan Özgüneþ hakkýnda beraat kararý verdi. (TK) Bianet Yaþananlarý ve kaybedilenleri unutmayacaklarýný vurgulayan Demirer ''Unutturmak isteyenlere ve unutanlara inat, aldýðýnýz canlarýmýzý unutmayacaðýz!'' dedi. Cumartesi Anneleri'nin eylemine DTP Milletvekillisi Sabahat Tuncel de destek verdi. BirGün

'Osmanlý Alevileri asýyordu' Aleviliðin Deðiþen Yüzü II. Mahmut dedemi asacaktý Alevilerin ruhani önderi Veliyettin Ulusoy: Dergâhýn avlusuna bir cami yaptýrýlýyor ve Nakþibendî þeyhleri dergâha gönderiliyor. Amaç sözde sapýk inanç mensuplarýný Ýslam a döndürmek. Bu ters tepiyor Nakþî þeyhlerinden birisi Alevi- Bektaþi oluyor Alevilerin serçeþmesi olarak kabul edilen Hacý Bektaþ ýn dününü ve bugününü dergahýn postniþini Veliyettin Ulusoy ile konuþtuk. - Atatürk ile geliþtirilen iliþkilere raðmen neden cumhuriyet döneminde de Alevilere yönelik baskýlar sürüyor? Özellikle ailemize yapýlan baskýlardan þüphesiz Atatürk ün bilgisi yoktu. Veliyettin Çelebi sakin, içine kapanýk birisi olduðu için durumu Mustafa Kemal e bildirmemiþ de olabilir. Durum hiçbir zaman merkeze þikayet edilmemiþ bunu biliyoruz. Bu, kraldan fazla kralcý olan o dönemdeki mülkü amirlerin marifeti olabilir. Belki de cumhuriyet o dönem yeni kurulduðundan bunlar yaþandý. Ayrýca Osmanlý döneminde de Alevi- Bektaþilere baský uygulanmýþ, II. Mahmut yeniçeri kýþlalarýný topa tuttuðunda ve yeniçerileri kaldýrdýðýnda tüm Alevi-Bektaþi dergâh mensuplarýný idam veya sürgün ettiriyor. O dönem Hacý Bektaþ Veli Dergâhý nda postniþin olan dedem Hamdullah Çelebi, Kýrþehir þeriat mahkemesinde idamla yargýlanýyor ve sonuçta Amasya ya sürgün ediliyor. Dergâhýn avlusuna bir cami yaptýrýlýyor ve Nakþibendî þeyhleri dergâha gönderiliyor. Amaç sözde sapýk inanç mensuplarýný Ýslam a döndürmek. Bu ters tepiyor; Nakþî þeyhlerinden birisi Alevi-Bektaþi oluyor. Bu aile halen Hacý Bektaþ ilçesinde ikamet ediyor. - Hükümetin açýlýmlarýnýn baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýnýn nedenleri sizce nelerdir? Hükümetin Alevi açýlýmýndaki baþarýsýzlýðý, kendilerinin Ýslam ýn bir yorumuna yakýn durmalarýndan kaynaklanýyor. Ýslam ý Sünnilik, hatta Hanefi içtihadý olarak algýlýyorlar. Alevileri Sünnilere benzeþtirme eðilimi var. Bazý Alevi kuruluþlarýna yakýn diðerlerine uzak durmalarý, çoðunluðu rahatsýz ediyor. Bir gruba din kitaplarý ýsmarlamalarý, diðer çoðunluktaki grubu görmezlikten gelmeleri toplumumuzca hoþ karþýlanmýyor. Ýzzettin Doðan bir vakýf baþkanýdýr. Tüm Alevi- Bektaþileri temsil etme gibi bir yetkisi ve hakký yoktur ve böyle bir ders kitabý hazýrlýðý için görev verilmiþse diðer tüm Alevi-Bektaþi kuruluþ temsilcileriyle bir araya gelmeli ve tartýþmalýydý. Doðan, her nedense Alevi-Bektaþilere bazý sað siyasi partiler iþaret ediyor. Madýmak Oteli nin müze yapýlmasý gibi, bir devlet için çok basit bir iþi bile bugüne kadar gerçekleþtirmiyor. 1993 yýlýnda Almanya nýn Solingen þehrinde Alman faþistlerince 5 Türk ün ateþe verildiði ev 5 yýl sonra müze oldu ama Madýmak neredeyse 20 yýldýr tartýþýlýyor. " Posta Þimdi hükümet, sýnýr boyundaki mayýnlarý temizleyene, bu topraklarý 44 yýllýðýna vermek için kanun çýkarýyor. Türkiye de bu iþi TSK dan (Türk Silahlý Kuvvetleri) baþka yapabilecek olan yok. Daha önce iki defa açýlan (sonuçlanamayan) ihalede olduðu gibi, bu amaçla açýlacak yeni ihaleye de sadece yabancý (büyük olasýlýkla bu iþin uzmaný Ýsrail) firmalarý katýlacak. Ýhaleyi kazanan yabancýlar (eðer 44 yýl sonra çýkmayý kabul ederlerse) 44 yýllýðýna topraða sahip olacak. O topraðý istediði gibi kullanacak. (Avrupa da ülke sýnýrlarý arasýnda küçük topraklarda kurulmuþ küçük devletler var. Ýster misiniz bizim mayýn ihalesini kazananlar da Suriye ve Türkiye sýnýrý arasýndaki topraklarda baðýmsýzlýklarýný ilan etsinler!) Bu iþin uzmaný TSK Þimdi tartýþýlan sorunlar þunlar: - Bu araziyi mayýnlayan TSK. Arazinin neresine ne mayýn döþendiðini gösteren haritaya sahip olan TSK. Dünyanýn 55 ülkesinde, ülkeye döþedikleri mayýnlarý temizleyen o ülkelerin kendi silahlý kuvvetleri. Ýyi de bizde neden TSK mayýnlarý temizlemiyor? - 2001 yýlýnda hükümetin mayýnlarý temizleme görevini Genelkurmay a verdiði, Genelkurmay ýn ise temizlik giderleri için hükümetten 35 milyon dolar talep ettiði belirtiliyor. NATO nun Namsa isimli uzmanlýk bölümünün Suriye sýnýrýndaki mayýnlarýn temizlenmesinin 50 milyon dolar harcama gerektirdiðini hesapladýðý söyleniyor. - Hükümetin TSK ya 50 milyon dolar tahsisat verecek yerde, mayýn temizleme iþini yabancýlara ihale etmek istediði ileri sürülüyor. Bu gerekçeye karþý ise Onur Öymen (TBMM de 13 Mayýs 2009 da yaptýðý konuþmada), Baþbakanýna uçak almak için 60 milyon dolarý bulabilen ülkemiz, kendi döþediði mayýnlarý temizlemesi için TSK ya verecek 50 milyon dolarý nasýl bulamaz? diyerek sorgu sual açýyor. - Mayýnlý arazinin büyüklüðü konusunda da farklý söylentiler var. Ama anlaþýlan þu ki çok geniþ bir toprak söz konusu. Sýnýr boyu, 510 km uzunluðunda (geniþliði tartýþmalý) toprak mayýnlanmýþ. MÜSÝAD çýlar, Kýbrýs büyüklüðünde, 3.5 milyon dönümden söz ediyor. TBMM deki tartýþmalarda sýnýr boyunda mayýndan temizlenecek arazinin 216 bin dönüm olduðu belirtiliyor. Topraklar köylünün topraðý - Onur Öymen in bir uyarýsý daha var. Suriye sýnýrýndaki mayýnlarý temizleyen yabancýlara bu topraklarý 44 yýllýðýna vereceðiz Ýyi de ülkenin baþka yerlerindeki mayýnlarýný ne yapacaðýz? Bunlarý kim temizleyecek? Açýklamalara göre, Suriye sýnýrýndaki topraklarda 615.419 adet mayýn var. Ama Türkiye topraklarýnýn bütününde temizlenecek mayýn sayýsý 921.080 adet. Kalan 305.661 mayýný kim temizleyecek? - Mayýn temizleme ihalesine katýlabilecek yabancý firmalar, bu iþte uzmanlaþmýþ firmalar olacak. Topraklarý mayýndan temizleyecek bu firmalar temizlikten sonra topraklarý kendileri iþleyemeyeceðine göre ne yapacaklar? Kimlere, nasýl kullandýracaklar? Bizim kamulaþtýrma etiðimize göre, kamulaþtýrmayý gerektiren nedenler ortadan kalktýðýnda gayrimenkul eski sahibine (kamulaþtýrmada ödenen bedel tahsil edilerek) iade edilir. Suriye sýnýrýndaki topraklarýn kamulaþtýrýlma nedeni ortadan kalktýðýna göre, eski sahiplerine, (kamulaþtýrýlýrken ödenen paralarýn tahsili þartýyla) iadesi gerekir. Milliyet