DAĞITIM YATIRIMLARINDA RİSK BAZLI YATIRIMLAR Kürşat TANRIÖVEN Cansu EMİROĞLU Kayseri ve Civarı Elektrik T.A.Ş. ÖZET Enerji sektöründe dağıtım hizmeti ile iştigal eden özel sektör yatırımcıları 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu hükmünce elektriğin, sürekli, kaliteli ve ucuz olarak son müşteriye ulaştırmak amacıyla yatırım yapmakla yükümlüdürler. Yapılan yatırımların müşteri taleplerini karşılaması, enerji sürekliliği ve güvenliğini sağlaması yanında gelecekte olması muhtemel veya mevcut risklerin azaltılması/giderilmesi amacıyla da yapılmaktadır. Tanımı gereği risk; iç ve dış kaynaklı olaylardan ortaya çıkması muhtemel olan, hasar, zarar, kayıp, yaralanma veya diğer olumsuz etkilere yol açan, alınacak önlemler ile engellenebilen olaylara denilmektedir. Bir dağıtım şirketi için risk kapsamında olan sadece elektrik şebekesi varlıkları ve fiziksel varlıklarından olmayıp, finansal açıdan kayıp yaşamak, veri kaybı yaşanması, insan kaynaklarında yaşayacağı kayıplar veya marka anlamında yaşayacağı kayıpları kapsamaktadır. Bazı durumlarda büyük bir müşteri isteğini göz önüne alarak yatırım yapma kararının yanında riski göz önüne alarak yatırım yapmama kararını almak (müşterinin söz verdiği alt yapı çalışmalarını yapmaması veya yeterli miktarda yapmaması, ertelemesi kanuni mevzuat değişimi vb sebepler durumunda) dağıtım şirketinin varlıklarını etkin şekilde kullanması için önem arz etmektedir. Risklerin yönetilmesi dağıtım şirketlerinin yapacakları yatırımlarda karar destek mekanizması içerisinde olmalıdır. Risk yönetimi fayda-maliyet analizine dayanmaktadır. Risk yönetimi maliyeti geçmiş verilerin derlenmesi, eylem planı ve personel harcamasından oluşmaktadır. Bu çalışma ile risklerin neler olduğu, risklerin nasıl yönetileceği incelenerek risk bazlı yatırımların temelleri incelenecektir. 1. GİRİŞ Risk her an her yerde karşımıza çıkması muhtemel olan yaşam ve ölüm kadar doğal bir olgudur. Bir aracın trafikte seyretmesi durumunda her an kaza riski değişik şekillerde içsel yada dışsal nedenlerle kendini gösterebilmektedir. Her gün yüzlerce insan trafik kazalarında yaralanmakta veya hayatını kaybetmektedir. Ancak bu durum insanları motorlu taşıtları kullanmaktan alı koymamaktadır. Bunun nedeni arabaların icatlarından günümüze kadar fren, kaporta, hava yastığı, trafik kuralları, hız sınırları, duble yollar, trafik ışıkları ve gerekirse trafik cezaları gibi daha bir çok alanda yapılan iyileştirmelerle kaza olma riskinin en aza indirilmesidir. Benzer durum elektrik şebekesi ve elektrik dağıtım şirketleri içinde gereklidir. Edison tarafından elektriğin yaygın kullanılmasının sağlanması ile birlikte oluşan riskler günümüzde oldukça elimine edilmiştir. Dağıtım şirketleri elektrik sektöründe sadece kaza riskleri ile karşı karşıya kalmayıp bunun haricinde varlıklarını tehdit eden özelleştirme riskleri,
ekonomik riskler, çevre riskleri vb. risk kategorileri ile de yüzleşmek durumundadırlar. Riskler ve tanımları ve engel risk analiz metodu olan risk matrisi bu çalışmada ele alınacaktır. 2. RİSKLER VE TANIMI Risk nedir diye baktığımızda basit anlamda risk; işlerin yolunda gitmemesi için her an ortaya çıkabilecek herhangi bir engel olarak tanımlayabiliriz. Risk in tanımı herkes yada her iş kolu için değişik şekilde tanımlanabilir. İş sözlüğünde risk; [1] Önceden alınabilecek önlemlerle engellenebilecek ve iç ya da dış hasarlardan ortaya çıkan, yaralanma, kayıp, hasar vb diğer negatif etkilerin ortaya çıkma olasılığı olarak adlandırılmaktadır. ISO ve IEEE standartlarına göre risk [2] Bir olayın olma olasılığı ve sonucunun birleşimidir. şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımda yer alan bileşenlerin risk analizinde cevaplanması gerekmektedir. Olay; Sistemde ne yada neler yanlış gitmektedir. Olasılık, hangi sıklıkla olayın gerçekleşme ihtimali vardır. Sonuç, olayın oluşturduğu etki, ortaya çıkan sonuç nedir. Risklerin belirlenmesi varlık yönetimi sisteminin ve dolayısı ile yatırımlara karar verme sürecinin temelini oluşturmaktadır. Elektrik dağıtım şirketleri karşı karşıya oldukları risk resminin birçok yüzü olduğunun farkındadırlar. Aşağıda elektrik dağıtım şirketlerinin karşılaşabileceği riskler gruplanarak verilmiştir. Bu risklerin bütün dağıtım şirketleri için gerçekleşmeyebilir. Risk değerlendirme bir bütünü oluşturduğu için bu risklerde göz önüne alınmalıdır. Bu riskler; Ekonomik riskler, Güvenlik riskleri, Çevresel riskler, Kaynağın kalitesi riski, İtibar riski, Zarar/Hasar riski, Düzenleme riski, Riskler etki olarak üç kategoriye ayrılabilir. Yerel etki: Sadece olayın meydana geldiği cihaz üzerinde meydana gelen etki. Sistem etkisi: Dağıtım Sistemi üzerinde bir kısım bölgeye olan etki, Kurumsal etki: Dağıtım Şirketinin işleyişi üzerine olan etkilerdir. Ekonomik riskler: Ekonomik riskler potansiyel olarak para kaybı ile ilişkilidir. Yani gelir kaybı veya beklenenden daha yüksek maliyetlerde denilebilir. Potansiyel ekonomik kayıplar, elektrik dağıtım sistemi varlık yönetimini bütün yönleri ile etkilemektedir. Dünyada elektrik sektörünün özelleşmesindeki kuralları belirleyen ve uygulayan kuruluşlar (EPDK, OFGEM vb.) dağıtım şirketlerinin gelirleri üzerinde sürekli bir baskı kurmaktadır. Bir dağıtım şirketinin karlılığını düzenleyici kurumun izin verdiği oranda alış satış arasındaki gelir ve işletme ve yatırım harcamalarındaki yapabileceği fark oran belirlemektedir. Dağıtım şirketinin gelir kayıplarına yol açacak riskler, işletme ve yatırı faaliyetlerinin sekteye uğramasına yol açabilir. Dağıtım şirketlerinin maliyetlerini Yatırım maliyetleri (yeni tesis ve yenileme maliyetleri) İşletme ve bakım maliyetleri (Cihazların tamir ve hasar maliyetlerini de içermektedir) Elektrik şebeke kayıplarının maliyetleri
Müşterilere satılamayan enerjinin maliyeti Risk yukarıda belirtilen tüm maliyet bileşenleri ile ilişkilidir. Ekonomik risklerin analizinde Net Bugünkü Değer analizi oldukça sık kullanılmaktadır. Bu metot giriş değişkenlerinin etkilerini gözlemlemede en uygun olanıdır. Bazı durumlarda karar verme mekanizmasında görselliği belirlemek için risk matrisi de kullanılabilir. Ekonomik analizlerin girdisi, diğer model bazlı analizlerden sağlanabilir. (güvenilirlilik analizi, yük gelişim tahminleri vb.) Kaynak güvenliği riski: 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda da belirtildiği üzere elektriğin son kullanıcıya sürekli ve kaliteli olarak olaştırma sorumluluğu ve bu hedefe ulaşılamaması durumunda dağıtım şirketine uygulanacak cezalar kaynak güvenliği riskini de beraberinde getirmektedir. Meydana gelecek kesintiler dağıtım şirketlerinin toplayacağı geliri de etkilemektedir. Kaynak güvenliğinin kesintiye uğraması ekonomik risklerin bir parçasıdır. Buradan net bugünkü değer hesaplamaları aynı zamanda bu risk içinde kullanılır. Kesinti durumu ve beklenen güvenliğin tahminini içeren model metotları, net bugünkü değer hesaplamaları için veri sağlayabilir. Teknik kaynak güvenliğinin potansiyel etkisini tahmin etmede birçok elektrik sistem analiz simülasyonu (yük akış analizi, kısa devre analizi vs) kullanılmaktadır. Güç sisteminin fiziksel kurallarının iyi bir şekilde tanımlanması model ve simülasyonun kolaylığı ile alakalıdır. Zarar/Hasar riski: Zarar/Hasar riski sistemin istenmeyen durumlar karşısında dayanıklılığı, olayın etkilerini sınırlayabilme yeteneği ve olayın ardından yeniden toparlanabilme durumunun karakteristikliğidir. Elektrik enerjisi toplumun yaşam standardını belirlemekte, insanların ve ekonominin güvenliğini sağlamaktadır. Elektrik güç dağıtım sisteminde meydana gelebilecek bir hasarın sosyal yaşamı tamamen etkileyeceği kaçınılmaz bir sonuçtur. Zarar/hasar riski tanımlanırken yüksek etkili, düşük ihtimalli ve toplumun tamamını etkileyen olaylar olarak tanımlanmaktadır. Zarar/hasar riskinin simülasyonu bir çok yol ile yapılabilmektedir (olasılık analizi, dinamik analizler vb.) Bunun yanında model tabanlı analiz metotları da uygulanabilmektedir (risk matrisi, hata durum ağacı vb). Güvenlik riski: Güvenlik düşüncesi dağıtım sisteminde uygulamalarda genellikle belirleyicidir. Bu risk hem üçüncü şahısların hem de mesleki güvenliğini kapsamaktadır. Üçüncü şahıslara ait riskler genellikle açıkta yer alan orta gerilim havai hatlarına veya AG iletkenli şebekeye dokunmaları durumunda çıkmaktadır. Bu risklerin analizi için beyin fırtınası metodundan çıkan sonuçların risk matrisinin de değerlendirilmesi ile yapılabilmektedir. Çevresel riskler: Dağıtım Şirketleri tarafından çevresel riskler, genellikle çevrede oluşturulan kirlenme (yağ dolu cihazlardan meydana gelen yağ kaçakları, SF6 gazı kaçakları vb.). Doğa içerisinden geçen veya kent merkezlerinden geçen havai hatlarda görüntü kirliliği oluşturmaktadır. Diğer bir risk kategorisi de çevreyi temizleyen pompa ve filtrelerin elektrik enerjisine bağlı olması ve bunların enerjisiz kalması durumunda çevrenin olumsuz etkilenmesi. Buna en iyi örnek Japonya da Fukuşima nükleer santralinin soğutma suyunu sağlayan pompaların enerjisiz kalması çevre problemine yol açmıştır. Çevresel risklerin analizinde risk matrisinin kullanılması görülebilir bir analiz sunmaktadır.
İtibar Riski: Dağıtım Şirketleri için marka ve itibar riski diğer riskler kadar önemlidir. İtibar riski çoğunlukla diğer risklerle direk olarak alakalıdır. Bunlar kaynak, güvenlik, çevre, hasar zarar riskleridir. Firmanın diğer risk alanlarındaki performansı itibar riskini doğrudan etkilemektedir. İtibar riskinin analizinde görsel sonuçlar veren risk matrisi kullanılmaktadır. Düzenleme riski: Dağıtım Şirketleri elektrik borsası içerisinde yer aldığı için özelleştirme işlemleri düzenleyici kurum tarafından yürütülmektedir. Politik kararlar, yeni düzenleme modelleri gibi nedenlerden dolayı özelleştirmenin çerçevesinin değişmesi durumunda dağıtım şirketleri her yönleri ile etkilenecektir. Eğer düzenleyici kurumun belirlediği esaslar iyi dizayn edilmez ise sonucunda dağıtım şirketlerinin karlılığında azalma ve toplumu ilgilendiren konularda vatandaşların etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır. Ülkemizde bu duruma aydınlatma bedellerinin tahsisinde yaşanan EPDK, Hazine Bakanlığı, TEDAŞ Genel Müdürlüğü, Dağıtım Şirketleri ve vatandaş beşgeni bu duruma en iyi örnek olarak gösterilebilir. Bu durumun analizi için basitleştirilmiş risk analizi kullanılabilir. 3. RİSK DEĞERLENDİRME METODLARI VE YATIRIM KARARLARI Riske basit olarak Risk=Değişim x Etki olarak tanımlanabilir. Bu tanıma göre sistemde meydana gelen bir değişiminin etkisinin ne olacağının kestirilmesi durumunda hangi alanda yatırım yapılacağı ön görülebilir. Örneğin bir ITM çıkışında yer alan 2000 yılında tesis edilmiş bir kablo ile herhangi bir müşteri trafosunu besleyen 1980 yılında tesis edilmiş bir kablonun arıza durumunda aynı etki ve olasılık görülmez. İlk durumda yer alan kablo yeni tesis edildiği, teknolojisinin yeni olduğu gibi nedenlerden dolayı arıza ihtimali düşüktür. Ancak arızalanması durumunda ana çıkış kablosu olduğundan oluşturacağı etki yüksek olacaktır. 1980 yılında tesis edilen kablonun arızalanma ihtimali yüksek (içerisinde zaman içerisinde nem olması, teknolojisinin düşük olması vb.) ancak küçük bir bölgeyi beslediği için oluşturacağı etki düşüktür. Dağıtım Şirketi kısıtlı olan yatırım bütçesini en etkin şekilde değerlendirmek amacıyla öncelikle hangi kabloya yatırım yapmaya karar vermesi gerekmektedir. Yapılacak analizlerde riski en aza indirecek yatırımın seçilmesi gerekmektedir. Risk değerlendirme işlemi temelinde olasılık teorisini barındırdığından bir çok metod geliştirilmiştir. Bunlardan bazıları; Eğer-olursa metodu, Arıza ağacı metodu, Olay ağacı metodu, FME(C)A : Arıza Modu, Etkiler ve (Kritiklik) Analizi metodu Ishikawa (balık kılçığı metodu) HAZOP analizi, TRIPOD analizi, Monte Carlo simülasyonu, Risk Matrisi başlıca kullanılan metodlar olarak sıralanabilir. Bu metodlar içerisinde risk matrisi her bir risk grubu için (ekonomik, güvenlik, çevre vb) ayrı ayrı yapılabilir. Ancak her bir riskin önemi Dağıtım Şirketinin bakış açısına
göre değişmektedir. Almanya ve Japonya da çevresel baskılar nedeni ile çevre riskleri önemli iken, Türkiye de ekonomik riskler ön plana çıkabilmektedir. Dağıtım Şirketleri hangi risk grubu önemli olursa olsun her risk grubu için aşağıdaki prosesi uygulamalıdır. Öncelikle işletme ve paydaşların beklentilerine uygun işletme değerleri belirlenir. Organizasyonun boyutuna ve paydaşların beklentilerine göre risk faktörlerinin tanımlanması yapılır. Risk matrisi ve her tip risk faktörünün kalibre edilmesinin tanımlanması yapılır.
Öncelikle yapılan iş veya eylemden etkilenen kişi ve kurumların(paydaşların) belirlnemesi gerekmektedir. Paydaşlar kimlerdir? - Hissedarlar - Yönetimler (Lokal ve ulusal) - EPDK - Müşteriler (küçük ve büyük) - Üretim dağıtıcıları - Personelleri, v.b. Güç / Etki Hisse / Önemi üzerinde ağırlık vererek seçim yapmak önemlidir.
İşletmelerin Yaygın Uygulama Örnekleri - Güvenlik - Finans - Güvenilirlik - Çevre koşulları - Görüntü - Yenilik - Mevzuata uygunluk İşletme değerlerinin sınırlı sayıda seçilmesi Önem sırasına göre sıralamak Risk faktörünüz ne kadardır? Aşağıdaki örnekler gibi açıklanacak olursa; - Bir hap kutusunu düşünün. 999 tane hap sizin daha uzun yaşamanızı sağlayacaktır. 1 hap sizi öldürecektir. 1 hap alır mısınız? - 2011 de, Türkiye de, 3.821 kişi trafik kazasında öldü, 237.021 civarında insan ağır yaralandı. Hala araba ile işinize gidiyor musunuz? - Kişisel olarak evinizin hırsızlık sigortası var mıdır? Risk faktörleri kişiseldir, kurumsaldır. Her dağıtım şirketi için kendisine ait risk faktörü vardır. Risk faktörleri risk çeşitlerine bağlıdır, risk çeşitlerinin çıkması üzerine etkisi ve sıklığı.
Finansal risklerle başlanır. - Finansal pozisyonunuz nedir? - Finansal kayıplar, kuruluşunuz için nasıl bir öneme sahiptir? - Bu, risk toleransını en üst seviyede ayarlar. - Çoklu seviyelerde olayları tanımlamak, örneklerine bakınız. - Finansal etkilerin seviyelerini belirlemek. Diğer tüm iş değerleri için aynı egzersizleri yapmak gerekir. Örnek olarak finansal risk ele alınırsa : Yıkım Etkisi - Finansal kayıplar iflasa sebep olur. Ciddi Etki - Finansal kayıplar firmanın uzun yıllar kaybına neden olur. Az Etki - Finansal kayıplar bir yıl içindeki karlılığın küçülmesine sebep olur. İhmal edilebilir etki - Zor farkedilir finanslar kayıplardır. Bir risk matrisi işletme değeri başına risk faktörünü görselleştirir. Etki kategorilerinin sırasında yer almaktadır. Frekanslar bu sıradadır. Her risk etki kategorisi ve frekansına bağlı olarak belirtilen risk düzeyini gösterir, sonuç olarak : Risk = Değişim X Etki
SONUÇ: Dağıtım Şirketleri sınırlı olan kaynaklarını etkin kullanabilmek için öncelikle Varlık Yönetimi sistemine geçmelidirler. Ancak varlık yönetiminin temelinde yapılacak yatırımın etkinliğini ve isabetliliğini ölçme adına Risk analizi yapılması gerekmektedir. Yapılan yatırımın riskler en aza indirgeme isabetliliği gözlemlenmelidir. Şirketler klasik yatırım metodlarından vazgeçmeli risk bazlı yatırımları kullanmalıdır. KAYNAKLAR: [1] KEMA TEDAS ın özelleşmesi kapsamında risk bazlı yatırımlar eğitim notu, [2] INTERNATIONAL STANDARD, System and software engineering Life cycle processes Risk management, ISO/IEC 16085:2006(E), IEEE Std 16085-2006, ikinci baskı 2006-12- 15. [3] Risk assessment methods applied to electricity distribution system asset management, D.E. Nordgård