FAİLİ MEÇHUL ÖLDÜRME OLAYLARINDA OLAY YERİ ÇÖZÜMLEMESİ İLE SUÇLU PROFİLİNİN OLUŞTURULMASI: SORUŞTURMA DENEYİMİ VE SUÇLU PROFİLLEME EĞİTİMİNİN ETKİSİ



Benzer belgeler
İçindekiler Teşekkür 7 Tablolar ve Grafikler Listesi 15 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI I. SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ

KRİMİNOLOJİ -I- 15 Ekim 2015 Kriminolojiye Giriş. Yrd.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

ÖRNEK SOSYAL İNCELEME RAPORU. Bu bölümde etraflıca toplanan bilgiler, bir düzen içinde verilir.

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

SUÇLU PROFİLİ OLUŞTURMA

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Temel Kavramlar Bilgi :

BÖLÜM 5 DENEYSEL TASARIMLAR

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

TBB Dergisi 2011 (93) Vehbi Kadri Kamer 361

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ CİNSEL TACİZ ve AYRIMCILIĞI ÖNLEME YÖNERGESİ

KRİMİNOLOJİ -I- 11 Aralık 2014 Suçun Ölçümü 2. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. MOBBING ve ÖRGÜTSEL DIŞLANMA - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

Yard. Doç. Dr. Mine Afacan Fındıklı. İş Değerleri ve Çalışma Hayatına Yansımaları

KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU 27 Kasım 2014 Suçun Ölçümü İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA İÇ KONTROL

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

Adli Psikoloji ve Denetimli Serbestlik Denetimli Serbestlik Psikologlar

11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI

/itu1773. /itu1773. /itu1773. /itu1773. /itu1773. /1773itu. İTÜ Mobil. itu.edu.tr

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çalışan Sağlığı ve Bilimsel Kapasitenin Güçlendirilmesi Projesi

SOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

ÖRGÜTSEL ÇATIŞMA VE YÖNETİMİ

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

Araştırma Yöntem ve Teknikleri

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

GAU, Beşeri Bilimler Fakültesi

BÖLÜM 5 DENEYSEL TASARIMLAR

Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Kuzey Kıbrıs Kampusu Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekleme ve Cinsel Tacizi Önleme Birimi Yönergesi

KRİMİNOLOJİ -I- 17 Aralık 2015 Kriminolojide Araştırma Teknikleri. Yrd.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Programın Denenmesi. Hazırlanan program taslağının denenmesi uygulama sürecinde programda gerekli düzeltmelerin yapılmasına olanak sağlamalıdır.

Basında Sorumluluk Rejimi. Medya Ve İletişim Ön Lisans Programı İLETİŞİM HUKUKU. Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU

ÜNİVERSİTE GİRİŞİ GÜVENLİK GÖREVLİLERİ

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

Semih DOKURER

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU

İnsan. kaynakları. istihdam

UYGULAMA DEVAM FİŞİ Adı Soyadı :... Sınıfı / Numarası :... Uygulama Yapılan Kurum:... Uygulama Dersi (Ders Kodu ve Adı) :... Uygulama Dönemi :..

DOKTORA TEZ ÖNERİSİ HAZIRLAMA KILAVUZU

İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri

ADLİ KOLLUK VE BİLİŞİM

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

T.C. İSTANBUL SABAHATTİN ZAİM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS PROJESİ HAZIRLAMA KILAVUZU

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II

SİMÜLASYON Hazırlayan: Özlem AYDIN

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders)

İstanbul Kent Güvenliği Projesi Seminerleri- II, III, IV

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

BÖLÜM 4 ARAŞTIRMA TASARIMININ ÖĞELERİ

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ EYLEM ARAŞTIRMASI

Eğiticilerin Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Gülşen Kandiloğlu TTB/UDKK- UYEK Kursu,5-10 Kasım 2004 Ankara

Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü dışındaki kurumlarda Yüksek Lisansını Tamamlamış Öğrencilerin Alması Zorunlu Dersler

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

POLİS MEMURU TANIM. Vatandaşların güvenliğini ve kamu düzenini koruyan, düzene karşı gelenleri yakalayıp yargı organlarına gönderen kişidir.

Ülkelerin Siber Savaş Kabiliyetleri. SG 507 Siber Savaşlar Güz 2014 Yrd. Doç. Dr. Ferhat Dikbıyık

T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI

Etkinlik Listesi BÖLÜM II İLİŞKİLENDİRME AŞAMASI 67

TÜRK CEZA HUKUKUNDA AKIL HASTALIĞI

Adli Tahkikat ve Sosyal İnceleme Raporu Özeti

araştırma alanı Öğrenme Bellek Algı Heyecanlar PSİKOLOJİNİN ALANLARI Doç.Dr. Halil EKŞİ

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: LİDERLİK Doç. Dr. Cevat ELMA

TEMEL ALGISAL SÜREÇLER VE BİLGİ İŞLEMEDE ALGININ YERİ VE GESTALT PRENSİPLERİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

ANTROPOLOG TANIM A- GÖREVLER

23-24 Mayıs 2014 Cuma - Cumartesi

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

Afetlerde üniversitelere düşen roller

HUKUKDIŞI, KEYFİ VE KISAYOLDAN İNFAZLARIN ETKİLİ BİÇİMDE ÖNLENMESİ VE SORUŞTURULMASINA DAİR PRENSİPLER

KRİMİNOLOJİ -I- 18 Aralık 2014 Suçun Ölçümü 3. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKAT HAKLARI MERKEZİ YÖNERGESİ (AHM)

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

Transkript:

T.C. KARA HARP OKULU SAVUNMA BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜVENLİK BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI FAİLİ MEÇHUL ÖLDÜRME OLAYLARINDA OLAY YERİ ÇÖZÜMLEMESİ İLE SUÇLU PROFİLİNİN OLUŞTURULMASI: SORUŞTURMA DENEYİMİ VE SUÇLU PROFİLLEME EĞİTİMİNİN ETKİSİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Fatih AYDIN Tez Danışmanı Prof.Dr. Tülin GÜNŞEN İÇLİ Eş Tez Danışmanı Dr. Özlem DİRİLEN GÜMÜŞ ANKARA 2010

TEZ TANITIM FORMU TEZİN TARİHİ : 08.10.2010 TEZİN TİPİ : Yüksek Lisans Tezi TEZİN BAŞLIĞI : Faili Meçhul Öldürme Olaylarında Olay Yeri Çözümlemesi ile Suçlu Profilinin Oluşturulması: Soruşturma Deneyimi ve Suçlu Profilleme Eğitiminin Etkisi TEZİN YAPILDIĞI BİRİM : Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Bilimleri Ana Bilim Dalı DAĞITIM LİSTESİ : Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Tez Hazırlama, Onay, Dağıtım ve Muhafaza Esasları Kılavuzu nda belirtilen yerlere. TEZİN ÖZETİ : Olay yeri çözümlemesi ile suçlu profilleme, faili meçhul suç soruşturmalarında, olası şüpheli sayısının denetlenebilir rakamlara indirgenmesi amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem ile olayın bilinen değişkenleri olan olay yeri ve mağdurun özelliklerinden yola çıkarak, olayın bilinmeyen değişkeni olan suç failine ilişkin çıkarımda bulunulur. Bu çalışmada, suçlu profilinin oluşturulmasında etkisi olduğu düşünülen iki ana değişken olan soruşturma deneyimi ve suçlu profilleme eğitiminin suçlu profili oluşturma başarısına olan etkisi araştırılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda, fail ile mağdur arasında ilişki bulunmayan ve psikolojik nedenlerle gerçekleştirilen öldürme olaylarında, soruşturma deneyiminin, suçlu profili oluşturma başarısında anlamlı bir etkiye sahip olmadığı; suçlu profili oluşturma eğitiminin ise anlamlı bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. ANAHTAR KELİMELER : Suçlu Profilleme, Olay Yeri Çözümlemesi, Soruşturma Deneyimi, Suçlu Profilleme Eğitimi, Faili Meçhul Öldürme Olayları. SAYFA SAYISI : 90 GİZLİLİK DERECESİ : Tasnif Dışı

T.C. KARA HARP OKULU SAVUNMA BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜVENLİK BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI FAİLİ MEÇHUL ÖLDÜRME OLAYLARINDA OLAY YERİ ÇÖZÜMLEMESİ İLE SUÇLU PROFİLİNİN OLUŞTURULMASI: SORUŞTURMA DENEYİMİ VE SUÇLU PROFİLLEME EĞİTİMİNİN ETKİSİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Fatih AYDIN Tez Danışmanı Prof.Dr. Tülin GÜNŞEN İÇLİ Eş Tez Danışmanı Dr. Özlem DİRİLEN GÜMÜŞ ANKARA 2010

TEŞEKKÜR Çalışmaya birçok kişinin emeği geçmiştir. Öncelikle, araştırmanın her evresinde çalışmalarımı yakından izleyen ve yönlendiren eş tez danışmanım Dr. Özlem DİRİLEN GÜMÜŞ e ve çalışmanın daha rafine bir biçimde sonuçlanmasını sağlayan tez danışmanım Prof.Dr. Tülin GÜNŞEN İÇLİ ye teşekkür etmek isterim. Araştırmanın uygulama safhasına katılan jandarma subay temel kursiyerlerine, Jandarma Okullar Komutanlığı öğretim kadrosunda görevli subaylara ve Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğinde görevli polis amir ve memurlarına içtenlikle teşekkür ederim. Ayrıca, çalışmanın duru ve yalın bir anlatımla yazıya dökülmesinde katkıları bulunan çalışma arkadaşlarıma da teşekkür ederim. Tez çalışması boyunca gösterdiği anlayıştan dolayı eşim Nilüfer AYDIN a ve bu süre boyunca oğlumuz Mehmet Ertuğrul ile yakından ilgilenen Hülya ve Erdoğan AKDEMİR e teşekkür ederim. Sonuç olarak, çalışmaya katkısı olan herkese teşekkür ederim. i

T.C. KARA HARP OKULU SAVUNMA BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜVENLİK BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI ANKARA - 2010 FAİLİ MEÇHUL ÖLDÜRME OLAYLARINDA OLAY YERİ ÇÖZÜMLEMESİ İLE SUÇLU PROFİLİNİN OLUŞTURULMASI: SORUŞTURMA DENEYİMİ VE SUÇLU PROFİLLEME EĞİTİMİNİN ETKİSİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Fatih AYDIN ÖZET Olay yeri çözümlemesi ile suçlu profilleme, olay yerinden başlayıp mağdurun incelenmesi ile devam eden ve suçluya doğru uzanan bir araştırma sürecidir. Bu süreçte, suçun bilinen değişkenleri olan olay yeri, mağdur ve suçun işleniş biçiminden yola çıkarak bilinmeyen değişkeni olan failin özelliklerine ilişkin çıkarımda bulunulur. Temel olarak, suçun aydınlatılması amacına yönelik olarak geliştirilen bu yöntem, özellikle, fail ile mağdur arasında ilişkinin bulunmadığı, altında psikolojik sorunların yattığı, şiddet ve cinsellik içeren faili meçhul öldürme olaylarında, soruşturma alanının, başka bir deyişle, failin etrafındaki çemberin daraltılmasında kullanılmaktadır. Bu araştırmada, soruşturma deneyimi ve suçlu profili oluşturma eğitiminin, suçlu profili oluşturma başarısı üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu doğrultuda birinci bölüm, suçlu profilleme ile ilgili kuramsal incelemeye ii

ayrılmıştır. Bu bölümde ilk önce, suçlu profilleme yöntemleri tarihsel gelişimi içinde tanıtılmış; daha sonra bu yöntemlerden olay yeri çözümlemesi ile suçlu profilleme yöntemi aşama aşama açıklanmış ve bu yöntem kullanılarak suçun aydınlatıldığı bir örnek olaya yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, olay yeri çözümlemesi ile suçlu profilleme yöntemine ilişkin bir uygulama çalışması yer almaktadır. Uygulama çalışmasında ilk olarak, Faili Meçhul Öldürme Olayları İçin Suçlu Profilleme Ölçeği geliştirilmiştir. Daha sonra bu ölçekten yararlanılarak soruşturma deneyiminin ve suçlu profili oluşturma eğitiminin suçlu profili oluşturma başarısına etkisi araştırılmış ve bulgular rapor edilmiştir. Suçlu profilinin oluşturmasında, soruşturma deneyiminin yarattığı farkı görmek amacıyla yapılan birinci çalışmanın bulgularına göre; suçlu profilinin oluşturulmasındaki başarı düzeyi, kolluk görevlilerinin soruşturma deneyimine sahip olma ve olmama durumlarına göre farklılaşmamaktadır. Suçlu profilinin oluşturulmasında, suçlu profili oluşturma eğitiminin etkisini görmek amacıyla yapılan ikinci çalışmanın bulgularına göre ise, suçlu profilini oluşturma başarısı bakımından, suçlu profili oluşturma eğitimi almış olan kolluk görevlilerinin, almamış olanlardan daha başarılı olduğu görülmüştür. Araştırmanın son bölümünde, her iki çalışmanın bulguları, ilgili literatür çerçevesinde yeniden ele alınarak genel bir değerlendirme yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Suçlu Profilleme, Olay Yeri Çözümlemesi, Soruşturma Deneyimi, Suçlu Profilleme Eğitimi, Faili Meçhul Öldürme Olayları. Tez Yöneticisi Eş Danışman : Prof.Dr. Tülin GÜNŞEN İÇLİ : Dr. Özlem DİRİLEN GÜMÜŞ Sayfa Sayısı : 90 iii

T.C. TURKISH MILITARY ACADEMY DEFENSE SCIENCES INSTITUTE DEPARTMENT OF SECURITY SCIENCES ANKARA - 2010 CRIMINAL PROFILING BY CRIME SCENE ANALYSIS IN NO- SUSPECT CASES: THE IMPACT OF INVESTIGATION EXPERIENCE AND CRIMINAL PROFILING TRAINING MASTER S THESIS Fatih AYDIN ABSTRACT Criminal profiling that follows the crime scene investigation is an examination process that begins in the crime scene, proceeds with the investigation of the victim and finally leads to the exposure of the criminal. In this process, the characteristics of the criminal, who is the unknown variable, are to be surmised through the known variables which are the crime scene, the victim and the way the crime is committed. Developed to expose the crime, this method is especially used to constrict the area of investigation, or in other words, the circle around the criminal in the cases where there is not a relationship between the criminal and the victim, and where psychological problems cause unresolved murders which are driven by violence and sexuality. In this research, the effect of the investigation experience and the training of criminal profiling over the success of the criminal profiling are examined. In this respect, first chapter is devoted to a theoretical study of criminal profiling. In this chapter, firstly, criminal profiling methods are iv

introduced chronologically. Then, crime scene investigation and criminal profiling are examined step by step and an example is given where this method worked to resolve a crime. In the second chapter of the study, there is a practical study on criminal profiling. In the first step of this practical study, Criminal Profiling Scale for Unresolved Crimes has been developed. With this scale, the effect of the investigation experience and the training of criminal profiling over the success of criminal profiling are explored and the results have been reported. With respect to the results of the first study, which has been carried out to see whether the investigation experience has a considerable influence, it can be seen that the success rate in criminal profiling does not change with respect to the investigation experience the police force has. According to the results of the second study, which has been carried out to see the effect of the training of criminal profiling over criminal profiling, it has been observed that the police force that has been trained in criminal profiling are more successful than those who have not been. In the last part of the study, the results of both studies are examined once more within the framework of the whole work and a general assessment is presented. Key Words : Criminal Profiling, Crime Scene Analysis, Investigation Experience, Criminal Profiling Training, Unresolved Murders. Advisor Co-Advisor : Prof.Dr. Tülin GÜNŞEN İÇLİ : Dr. Özlem DİRİLEN GÜMÜŞ Number of Pages : 90 v

İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR... i ÖZET... ii ABSTRACT... iv İÇİNDEKİLER... vi TABLOLAR LİSTESİ... viii ÖN SÖZ... ix GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM KURAMSAL ÇERÇEVE 1. SUÇLU PROFİLLEMENİN GELİŞİMİ VE GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU... 4 2. OLAY YERİ ÇÖZÜMLEMESİ İLE SUÇLU PROFİLLEME... 18 a. Veri Toplama... 19 b. Değerlendirme... 22 c. Sınıflandırma... 36 ç. Kurgulama... 42 d. Suçlu Profilinin Oluşturulması... 43 e. Araştırma... 44 f. Yakalama... 44 3. ÖRNEK OLAY... 45 İKİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMA 1. ARAŞTIRMANIN AMACI... 62 2. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ... 62 3. VERİ TOPLAMA ARACI... 63 a. Geçerlilik... 64 b. Güvenilirlik... 66 vi

4. SORUŞTURMA DENEYİMİNİN SUÇLU PROFİLİ OLUŞTURMA BAŞARISINA ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI... 68 a. Yöntem... 68 b. İşlem... 70 c. Bulgular... 71 ç. Tartışma... 71 5. SUÇLU PROFİLLEME EĞİTİMİNİN SUÇLU PROFİLİ OLUŞTURMA BAŞARISINA ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI... 72 a. Yöntem... 72 b. İşlem... 74 c. Bulgular... 74 ç. Tartışma... 75 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SONUÇ VE ÖNERİLER 1. SONUÇLAR... 79 2. ÖNERİLER... 82 3. GELECEK ÇALIŞMALARA ÖNERİLER... 85 KAYNAKÇA... 86 EKLER... 90 vii

TABLOLAR LİSTESİ Sayfa Tablo-1: Üst ve Alt Grupların Karşılaştırılmasıyla Elde Edilen Geçerlilik Çalışmasına İlişkin Bulgular... 65 Tablo-2: Test-Tekrar Test Güvenilirlik Çalışmasının Bulguları... 66 Tablo-3: Cronbach Alfa Değerleri... 67 Tablo-4: Güvenilirlik Analizinin Sonuçları... 68 viii

ÖN SÖZ Suç, toplumun düzenini bozan ve mücadele edilmesi gereken bir olgudur. Bir suç işlendiği zaman, adaletin yerini bulması ve toplumsal düzenin korunması için suçlunun cezalandırılması gerekmektedir. Suçlunun hak ettiği cezaya çarptırılmaması, toplumda adalet duygusunun azalmasına ve devlete olan güvenin sarsılmasına yol açar. Suçluların cezalandırılması işini, toplum adına devlet yerine getirir. Devletin bu görevi yerine getirirken kullandığı araçlardan biri kolluk kuvvetleridir. Bir suç işlendiğinde kolluk kuvvetlerine düşen görev, suçun aydınlatılmasıdır. Suçların aydınlatılması, kolluk kuvvetlerinin suç işleme potansiyeli taşıyan kişilere karşı caydırıcılığını arttırır. Bu bakımdan, işlenen suçların faili meçhul olarak bırakılmaması, hem güvenlik duygusunun korunması hem de başka suçların önlenmesi bakımından son derece önemlidir. Bazı soruşturmalarda, suçu aydınlatmak kolay olurken bazı soruşturmalarda, olay yerinden maddi delil elde edilememesi, fail ile mağdur arasında ilişki kurulamaması gibi nedenlerle suçu aydınlatmak çok zor olabilmektedir. Suçlu profilleme, ikinci tip durumlar için geliştirilmiş bir soruşturma yöntemidir. Dünya kolluk kuvvetleri arasında kullanım sıklığı gittikçe artan suçlu profilleme yöntemi, ne yazık ki ülkemizde kolluk kuvvetleri tarafından sistematik olarak kullanılmamaktadır. Bu duruma paralel olarak ulusal literatürde de bu konuda büyük bir boşluk olduğu görülmektedir. Olay yeri çözümlemesi ile suçlu profilleme yönteminin ele alındığı bu çalışmanın kolluk kuvvetlerinin suçla mücadele uğraşılarına katkı sağlaması ve bu konuda yapılacak daha rafine çalışmalar için bir kaynak niteliğinde olması ümit edilmektedir. ix

GİRİŞ Suç, hukuk kurallarının yasakladığı ve yapılmasının ceza yaptırımı ile karşılık bulduğu eylemlere verilen addır (Yılmaz, 2001: 797). Suç, tarihi insanlık kadar eski var olan ve yeryüzünde tek bir insan kalıncaya kadar varlığını sürdürecek olan evrensel bir olgudur. Toplumsallaşmanın istenmeyen fakat kaçınılmaz bir sonucu olarak suç, toplumun düzenini bozan sosyal bir problemdir. Suçtan yalnızca mağdur değil, güvenlik duygusu yara aldığı için bütün toplum zarar görür. Bu zararın tamamıyla ortadan kaldırılması olanaksız olmakla birlikte, toplumdaki güvenlik duygusunun korunması için suçlunun hak ettiği cezayı bulması gerekmektedir. Suçlunun cezalandırılabilmesi için yargılanması, yargılanabilmesi için yürütülen soruşturmanın tamamlanması, soruşturmanın tamamlanabilmesi için ise suçun aydınlatılması gerekmektedir. Suçun aydınlatılması, suçun kim tarafından, hangi amaçla, ne zaman, nerede ve nasıl işlendiğine ilişkin belirsizliklerin ortadan kaldırılarak suçun karanlıkta kalan kısımlarının gün ışığına çıkartılmasıdır. Suçun aydınlatılması sürecinde, olası şüphelilerin suç ile ilişkisi, olası suç işleme nedeninden hareketle, olay yerinden elde edilen maddi bulgular çerçevesinde araştırılır. Bu ilişkiyi ortaya çıkarmak için öncelikle, mağdurun yaşadığı anlaşmazlık ya da çıkar çatışmaları incelenir. Bunun için mağdurun ilişkili olduğu kişilerle görüşülerek, mağdur ve işlenen suç ile ilgili bilgilerine başvurulur. Bu kişilerden alınan ifadeler karşılaştırılır ve birbirleriyle çelişen noktalar üzerinde odaklanılır. Temel olarak, alınan ifadeler ve olay yerinden elde edilen maddi delillerle sınırlı kalınarak, olası şüphelilerin suç ile ilişkisinin araştırıldığı bu yaklaşıma, klasik soruşturma yaklaşımı denilmektedir. 1

Klasik soruşturma yaklaşımı, çıkar çatışması, aile içi sorunlar, namus, kan davası, arazi anlaşmazlığı gibi suçun işlenmesine yol açabilecek açık bir nedenin bulunduğu ve olay yerinde parmak izi, DNA gibi karşılaştırmaya elverişli bir delil elde edilebildiği durumlarda yeterli olmaktadır. Ancak mağdurun öldürülmesi için açık bir nedenin bulunmadığı ve olay yerinden karşılaştırmaya elverişli delil elde edilemediği ya da elde edilse bile karşılaştıracak bir şüpheliye ulaşılamadığı durumlarda, bu yaklaşımın yetersiz kaldığı görülmektedir. Failin, mağdur ile arasında ilişki kurulamaması nedeniyle yürütülen soruşturmanın dışında kaldığı ve soruşturmanın ilerletilemediği bu gibi durumlarda, alınan ifadeler ve olay yerinden elde edilen maddi delillerle sınırlı kalınmayarak olay yerinin davranışsal açıdan değerlendirildiği suçlu profilleme yöntemine başvurulabilir. Suçlu profilleme, suçluların davranışsal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılan araştırmalara dayalı olarak gerçekleştirilir. Bu araştırmalarda elde edilen bilgiler ışığında, olayın bilinen değişkenleri olan olay yeri, mağdur ve suçun işleniş biçiminden hareketle, olayın bilinmeyen değişkeni olan suçluya ilişkin çıkarımlarda bulunulur. Faili meçhul suç soruşturmalarında, suçun aydınlatılması amacına yönelik olarak gerçekleştirilen suçlu profillemenin üç temel fonksiyonu vardır: (1) Failin davranışsal açıdan değerlendirilmesi, (2) Failin kullandığı araçgereçlerin davranışsal açıdan değerlendirilmesi, (3) Fail ile görüşme stratejileri geliştirilmesi (Holmes ve Holmes, 1996: 156). Her suçun, sonuçta bir davranış olduğu düşüncesinden hareketle, suçlu profillemenin tüm suç soruşturmalarında kullanılabileceği düşünülebilir. Ancak uygulamaya bakıldığında, suçlu profillemenin özellikle nedensellik ilişkisinin kurulamadığı ve içinde psikopatolojik ögeler barındıran olaylarda kullanıldığı görülmektedir (Snook ve diğerleri, 2008: 43). 2

Suçlu profilleme yöntemleri özellikle, telafi olanağının bulunmaması nedeniyle suçların en büyüğü olarak kabul edilen cinayet olaylarında; cinayet olayları arasında ise özellikle, bir serinin parçası olan işkence ve cinsel ögeler barındıran öldürme olaylarında kullanılmaktadır. Ayrıca; ölü sevicilik, iç organları boşaltma, vücudun bir uzvunu kesme, ayinsel eylem, kundaklama, bombalama, zehirleme ve tehdit olaylarında da suçlu profilleme yöntemi başarılı sonuçlar vermektedir (Geberth, 1996: 711; O Toole, 1999: 44). Suçlu profillemenin bu tip suçlarda yoğunlaşmasının iki ana nedeni vardır: Birincisi, mağdurun ilişkili olduğu kişiler üzerinden soruşturmayı yürüten kolluk görevlilerinin, fail ile mağdur arasında ilişkinin bulunmadığı durumlarda yetersiz kalmaları; ikincisi, bu tip olayların toplumda korku ve infial yaratmasıdır (Ainsworth, 2001: 8). Psikopatolojik ögeler içeren bu tür olaylar, kolluk kuvvetlerinin aydınlatmakta en çok zorlandığı suç türlerindendir. Yarattıkları güvenlik boşluğu nedeniyle kolluk kuvvetleri üzerinde kamuoyu baskısına yol açarlar. Ayrıca; açık bir neden olmaksızın işlenen ve cinsel ögeler içeren bir öldürme olayının seri cinayete dönüşme riskinin çok daha yüksek olması nedeniyle daha fazla mağdurun ortaya çıkmaması için failin bir an önce yakalanması gerekmektedir. Bu tür olaylar çok sık yaşanmasa da böyle bir olay meydana geldiğinde, suçu aydınlatma ve suçluyu yakalama görevini yerine getirebilmesi için kolluk kuvvetlerinin bu tür suçlara karşı hazırlıklı bulunmaları gerekmektedir. 3

BİRİNCİ BÖLÜM KURAMSAL ÇERÇEVE 1. SUÇLU PROFİLLEMENİN GELİŞİMİ VE GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU Suçlu profilleme, tarihte ilk olarak kurgusal bir biçimde ortaya çıkmıştır. İlk örnekleri, 1841 yılında, Amerikalı yazar Edgar Allen Poe tarafından yazılan Morg Sokağı Cinayetleri isimli roman ve 1888-1927 yılları arasında, Sir Arthur Conan Doyle tarafından yazılan Sherlock Holmes Serisi nde 1 verilmiştir (Egger, 1999: 244). 2 Gerçek yaşamda ise suçlu profilleme, 1930 lu yıllardan itibaren Almanya da, 1950 lerden itibaren ABD de kullanılmaya başlanmıştır (Atasoy, 2007: 152). Aslında, bundan çok daha önce, 1888 yılında, Thomas Bond tarafından Londra da işlenen yedi faili meçhul öldürme olayının zanlısı olan ve modern zamanların ilk seri katili olarak kabul edilen Karındeşen Jack in profilinin çıkarıldığı bilinmektedir (Önder ve Gönültaş, 2005: 41). Fakat Karındeşen Jack hiçbir zaman yakalanamadığı için, oluşturulan suçlu profili doğrulanamamıştır. Suçlu profillemenin dikkatleri üzerine çektiği ilk önemli soruşturma, New York taki tiyatro binası, tren istasyonu, telefon kulübeleri gibi kalabalık insan gruplarının bulunduğu yerlerin bombalanması olayları ile ilgili yürütülen Deli Bombacı Soruşturması dır. Bu soruşturmada, 1940 yılında başlayan ve on altı yıl süren bombalama olaylarının failini yakalayamayan polis, 1956 yılında, suçlu profilinin oluşturulmasına karar verir (Atasoy, 2007: 42). Suçlu profilinin oluşturulması için kendisinden destek talep edilmesi üzerine soruşturmaya katılan psikiyatri uzmanı olan Dr. James Arnold Brussel, önce bombalama eylemlerinin gerçekleştiği yerler ile Deli Bombacı tarafından gazetelere gönderilen mektupları çözümler. Mektupların içeriği, 1 Sherlock Holmes Serisi, dört roman ve elli altı kısa öyküden oluşmaktadır. 2 Bu yapıtlarda, Morg Sokağı Cinayetleri isimli romanın kahramanı dedektif C.Auguste Dupin, suçluların düşünme biçiminden yola çıkarak suçlu profilini oluştururken, Sherlock Holmes, daha çok somut delillere dayalı olarak suçlu profilini oluşturmaktadır (Atasoy, 2007: 41). 4

ifade biçimleri, argo sözcüklere yer verilmemesi, el yazısının çok düzgün olması ve yazı karakterlerinden yola çıkarak failin cinsel sorunlarının olduğu, hiç evlenmediği, yabancı uyruklu ve eğitim seviyesinin iyi olduğu değerlendirmelerinde bulunur. Ayrıca; suçu işleyiş biçiminden hareketle, failin kendisini çok zeki bulduğu, titiz ve tutkulu olduğu, hata yapmamak için son derece dikkatli hareket ettiği ve belli kişilere karşı uzun süredir kin beslediği çıkarımlarında bulunur (Evans, 1997: 152-155; Wright, 2007: 101-107). Fail için paranoid kişilik bozukluğu tanısını koyan Dr. Brussel, bu hastalığın ortalama on yıllık bir süre içinde ortaya çıktığı bilgisine dayalı olarak hastalığı tetikleyen olayın, ilk bombanın yerleştirildiği zamandan on yıl önce, 1930 larda yaşanmış olması gerektiği çıkarımında bulunur. Ayrıca; paranoyakların yüzde 85 inin atletik yapılı olduğu bilgisine dayalı olarak failin en azından düzgün bir fiziğe sahip olması gerektiğini belirtir. Bununla birlikte, bombalama eylemlerinin daha çok Orta Avrupalılar tarafından gerçekleştirildiği bilgisine dayalı olarak bombacının Slav asıllı olabileceğini ileri sürer (Evans, 1997: 152-155; Wright, 2007: 101-107). Yaptığı çalışma sonucunda oluşturduğu profile göre suçlu: Beyaz, kırk elli yaşlarında, Slav asıllı ve hiç evlenmemiş bir erkektir; Connecticut ta kız ya da erkek kardeşi ile birlikte yaşamaktadır; düzgün bir vücuda sahiptir; ancak kalp rahatsızlığı vardır; annesine hayrandır; fakat babasından nefret etmektedir; dindar bir Katoliktir; bir elektrik teknisyeni olabilir ve işten atıldığı ya da cezalandırıldığı için bu eylemleri gerçekleştirmiş olması olasılığı yüksektir. Yakalandığında büyük olasılıkla üzerinde düğmeleri iliklenmiş bir kruvaze takım elbise olacaktır (Atasoy, 2007: 42). Bu profil doğrultusunda soruşturma yönlendirilir ve profilde belirtilen özelliklere sahip kişiler üzerinde araştırmalar yoğunlaştırılır. Bu kişilerden birinin evinde yapılan arama sırasında, şahsın, garajını bomba imalathanesi olarak kullandığı tespit edilir. George Metesky ismindeki bu kişi, polis merkezine götürüleceği zaman, aynen Dr. Brussel ın belirttiği gibi, düğmeleri ilikli kruvaze takım elbisesi ile evinden çıkar (Egger, 1999: 244). 5

Suçunu itiraf eden Metesky, elli dört yaşında ve Polonya asıllıdır. Hiç evlenmemiştir ve iki ablası ile birlikte yaşamaktadır. Daha önce Con Edison elektrik firmasında çalışmış, 1931 yılında, işyerinde meydana gelen bir patlamada gördüğü zarar nedeniyle işten çıkarılmıştır. Tazminat alabilmesi için mahkemeye başvurduğunda, yasal süreyi geçirmiş olduğu için hakkını alamamıştır. Uğradığı haksızlığın etkisinden yıllarca kurtulamamış ve intikam alma duygusuyla şehrin belirli yerlerine bomba yerleştirmeye başlamıştır. Dr. Brussel, oluşturduğu profilde yalnızca iki konuda: Deli Bombacı nın hastalığı ile ilgili çıkarımı ve bir kardeşiyle birlikte yaşadığı şeklindeki değerlendirmesinde yanılmıştır. Yine de çok uzağa gitmiş sayılmaz; çünkü Metesky, bir değil iki kız kardeşi ile birlikte yaşamaktadır ve bir kalp rahatsızlığı yoktur; ama verem gibi ağır bir hastalık geçirmiştir (Evans, 1997: 152-155). Bu soruşturmada oluşturduğu suçlu profili, birkaç ayrıntı dışında neredeyse bire bir doğru çıkan ve yaptığı bu çalışma ile polisin on altı yıl süren çabalarına rağmen yakalayamadığı bir suçlunun yakalanmasını sağlayan Dr. James Arnold Brussel, suçlu profillemenin öncüsü olarak kabul edilmektedir (Atasoy, 2007: 42). Suçlu profillemenin faili meçhul suç soruşturmalarında kullanılmaya başlandığı bu ilk dönemde, suçluya bir hasta olarak yaklaşıldığı ve psikiyatri bilimi ve psikoloji kuramları ışığında, klinik yargılara dayalı olarak konulan tanı çerçevesinde suçlu profilinin oluşturulduğu görülmektedir. Temel olarak, belli davranış biçimleriyle akıl hastalıkları arasındaki ilişkiden yola çıkarak işlenen suç ile failin kişilik bozukluğu arasındaki ilişkinin araştırıldığı bu yaklaşım, Tanısal Değerlendirme (Diagnostic Evaluation) olarak adlandırılmıştır (Ainsworth, 2001: 16; Wilson ve diğerleri, 1997). Tanısal değerlendirme ile suçlu profilleme yaklaşımında, insan zihninin çalışma prensiplerine ilişkin bilgi birikimine dayalı olarak her bir olay kendi başına ele alınır ve failin belli biçimlerde davranmasının altında yatan nedenler araştırılır. Failin ilgi odakları, mağdur ile kurduğu ilişkinin biçimi, 6

saldırıyı gerçekleştirdiği koşullar, tasarlamanın boyutu, aldığı riskin düzeyi gibi etkenler failin zihninin resmini oluşturan başlıca ögelerdir. Suçun işleniş biçimi, suçlunun geçmişine ilişkin işaretler taşıyabilir. Örneğin; ani bir biçimde gerçekleştirilen yıkıcı saldırı davranışlarının temelinde suçlunun geçmişinde yaşadığı acılar olabilir (Ainsworth, 2001: 140-144). Suçlunun suç işlerkenki davranışları ile günlük yaşamındaki davranışları arasında ilişki kurmaya çalışılan tanısal değerlendirme yaklaşımının temelinde, rasyonel bir neden olmaksızın suç işleyen kişilerin beyinlerinin hasta olduğu ve bu kişilerin patolojik durumları nedeniyle suç işledikleri düşüncesi yatmaktadır (Muller, 2000: 236). 3 Suçlunun olay yerindeki davranışları, suçu işleyiş biçimi ve mağdur üzerindeki uygulamaları değerlendirilerek akıl hastalığı 4 ve davranış bozuklukları çözümlenmeye çalışılır ve bunlara dayalı olarak onu suç işlemeye yönelten güdüler, fiziksel ve sosyokültürel özelliklerine ilişkin çıkarımlarda bulunulur. Tanısal değerlendirme yaklaşımı çerçevesinde standart bir yöntem geliştirilememiştir. Bu yaklaşımı benimseyen psikiyatri uzmanları, soruşturma deneyimleri olmadığı için yalnızca mesleki birikim ve deneyimlerine bağlı olarak profilleme çalışmalarında bulunmuşlardır. Bu yaklaşıma yöneltilen eleştirilerin başında, öznel olması, daha açık bir ifadeyle, tamamıyla profillemeyi yapan kişinin bilgi ve deneyimine bağlı olması gelmektedir (Egger: 1999:250). Suçlu profillemenin kurumsal bir yapı kazanması, ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) nun 1972 yılında, suçlu profilleme çalışmalarına başlamasıyla gerçekleşmiştir. Bu tarihten itibaren FBI bünyesindeki suçlu 3 Örneğin; hayal kırıklığı yaşayan ve öfkesini bastıran bir kişi iç gerilimlerini suç işlerken dışa vurabilir. Suç işlemek böyle bir kişi için bir çeşit haz ve tatmin aracı olabilir. Daha açık bir ifadeyle, denetim, güç ve fantezi bir yetersizliğin yerini doldurmak için kullanılıyor olabilir. Bu noktada şiddetin amaç mı yoksa araç mı olduğu büyük önem taşımaktadır. Bir failin güç ve şiddet kullanarak mağdur üzerinde denetim kurmasının olası nedenleri şunlar olabilir: Fail, kişisel olarak şiddet uygulayarak tatmin olmaktadır ya da mağdur üzerinde denetim kurmak fantezi geliştirmesini sağlamaktadır. 4 Örneğin; bir paranoid şizofren, kendisine zarar verdiğini düşündüğü kişileri öldürebilir ya da manik depresif psikozu olan bir birey intihar etmek isteyip, bunu yapamadığında kendi intiharını sembolize eden cinayetler işleyebilir. 7

profilleme çalışmaları, sistematik bir biçimde ve artan bir yoğunlukta devam etmiştir. Suçlu profillemenin bilimsel temellere dayanmasını sağlamak maksadıyla, 1978 yılında FBI Akademisi çatısı altında, bilimsel yöntem ve alan deneyiminin, başka bir deyişle, kuram ve uygulamanın bir araya getirildiği Davranış Bilimleri Ünitesi (Behavioral Science Unit) kurulmuştur. Bu birimde görevlendirilen dedektif, psikolog, psikiyatr, kriminalist, istatistikçi, sosyolog, hukukçu ve adli tıp doktorları bir arada suçlu profilleme alanında eğitim ve araştırma faaliyetlerine başlamışlardır (Egger, 1999: 245-248; Davis, 1999: 293). FBI Davranış Bilimleri Ünitesi tarafından yürütülen çalışmalar çerçevesinde, yeni bir suçlu profilleme yöntemi: Olay Yeri Çözümlemesi (Crime Scene Analysis) geliştirilmiştir. Bu gelişme ile birlikte ABD de yerel kolluk kuvvetlerinin yetersiz kaldığı pek çok faili meçhul suçun, profilleme uzmanı dedektifler tarafından aydınlatılmaya başlandığı yeni bir dönem başlamıştır (Schechter ve Everitt, 2006: 82). FBI Davranış Bilimleri Ünitesi kurulduktan bir yıl sonra dikkatlerin bu birime çevrildiği Atlanta Seri Çocuk Cinayetleri yaşanmıştır. Bu olaydan kısaca bahsetmek gerekirse: 1979 yılında, ABD Georgia eyaletinin başkenti Atlanta da, şehrin dışında bulunan Niskey Gölü yolunda, ağaçlık alanın içinde, biri on üç, diğeri on dört yaşında iki çocuk cesedi bulunur. Bu olay, iki yıllık süre boyunca çoğu çocuk toplam yirmi dokuz kişinin ölümü ile sonuçlanacak saldırıların ilkidir. İkisi dışında tamamı zenci olan ve yaşları sekiz ile yirmi yedi arasında değişen, çoğu yirmi yaş altındaki erkek çocukların öldürülmesi olayları, Atlanta halkında paniğe yol açar. Artık aileler çocuklarını yalnız başlarına dışarı gönderemez duruma gelir. Olayların bu noktaya varması üzerine FBI Davranış Bilimleri Ünitesinden Roy Hazelwood ve John Douglas soruşturmaya destek vermek üzere görevlendirilir. Soruşturmaya katılan FBI görevlileri, cesetlerin bulunduğu yerleri, olay yeri fotoğraflarını, otopsi raporlarını, alınan ifadeleri, mağdurların geçmişleri ile ilgili ulaşılan tüm bilgileri inceler; mağdurların aileleriyle 8

görüşürler ve elde ettikleri bilgiler çerçevesinde profilleme çalışmasını tamamlarlar. Yaptıkları değerlendirmeye göre suçlu: Yirmili yaşların sonları ile orta yaş arasındadır. Mağdurlar zenci olduğuna ve olaylar çoğunlukla zencilerin yaşadığı yerlerde gerçekleştiğine göre; failin dikkat çekmeden bölgede dolaşabilmesi için zenci olması gerekmektedir. Saldırıya uğrayan çocuklar başka bir yere taşındığına göre; failin bir arabası olmalıdır. Fail, polislik mesleğine özenti duymaktadır; bu nedenle sahip olduğu araba muhtemelen eski bir polis arabasıdır. Ayrıca; polislerin kullandığı türden bir köpeği olabilir. Büyük olasılıkla kız arkadaşı yoktur. Mağdurları kandırabileceği bazı numaralar bilmektedir. Suça ilişkin basında yer alan haberleri izlemekte ve bu haberlere göre yeni davranış biçimleri geliştirmektedir. Bir sonraki cinayeti gerçekleştirdikten sonra delillerin yok olmasını sağlamak amacıyla cesetleri akarsuya atabilir. Bu profil doğrultusunda soruşturmayı yönlendiren polis, köprü ve akarsu kenarlarını gözlemeye başlar. Kısa bir süre sonra, Chattahoochee Nehri üzerindeki bir köprüde arabası ile durup suya bir cisim bıraktığı görülen bir kişi gözaltına alınır. Bu kişi, yirmi üç yaşında bir zenci olan Wayne Bertram dır. Fakat tutuklanması için henüz yeterli delil bulunmadığı için serbest bırakılır. Wayne Bertram hakkında yapılan araştırmada, hiç evlenmediği, bir arabası ile bir kurt köpeğinin olduğu ve kendini polis olarak tanıtmaktan suç kaydının bulunduğu tespit edilir. İki gün sonra, Chattahoochee Nehri nde su yüzüne çıkan bir ceset bulunur. Wayne Bertram tekrar gözaltına alınır. Arabasında yapılan aramada mağdurlara ait saç kılı; bir mağdurun üzerinde de Bertram ın köpeğinin tüylerinden bulunması üzerine Wayne Bertram tutuklanarak cezaevine konur (Esherick, 2006: 83-94). Yerel kolluk kuvvetlerinin yetersiz kaldığı daha pek çok faili meçhul suç soruşturmasında, suçlu profillemenin katkılarının açıkça görülmesi üzerine ABD yönetimi tarafından, bu alanda yapılmakta olan çalışmalar için 9