TÜRK FARMAKOLOJİ DERNEĞİ Bülteni



Benzer belgeler
Ders 11 - Protein kodlamayan RNA ların insan hastalıklarındaki rolu

RNAi Teknolojisinin Deneysel Aşamaları ve Tedavideki Geleceği

En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Arzu Keskin Aktan 2. Doğum Tarihi : 29/04/ Unvanı : Doktor Öğretim Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Doktora

Kanser Tedavisi: Günümüz

Tıpta Kusursuzluğa Doğru Yaklaşım (Precision Medicine)

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

Ders 10 - Diğer küçük kodlamayan RNA lar

SİSTEMİK İNFLAMASYON VE NÖRONAL AKTİVİTE

Yeni Nesil Genomik Sistemler. ve Uygulamaları

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet

b. Amaç: Gen anatomisi ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Apoptoz, Hücre döngüsü, Kanser kök hücresi, Multiselüler tümör sferoid, Prostat,Trabectedin

Doksorubisin uygulanan PARP-1 geni silinmiş farelerde FOXO transkripsiyon faktörlerinin ekspresyonları spermatogenez sürecinde değişiklik gösterir

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

Özel Sektörün Klinik Farmakolojiden Beklentileri

Tıbbın Geleceğine dair.. Genetik Testler ve Kişiselleşmiş Tıp Anlayışı. B. Aysin Sermen

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kanser Çalışmaları. Dr Fikri İçli

AR-GE ANKETİ ANALİZ RAPORU

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İlaç ve Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi

BAŞKAN DOÇ. DR. ARZU GÜÇLÜ GÜNDÜZ Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü BAŞKAN YARDIMCILARI DOÇ. DR.

Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar. bir sağlık sorunu. Uğur Özbek İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Orphanet-Türkiye

TÜBİTAK BİDEB LİSE ÖĞRETMENLERİ-FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ, MATEMATİK- PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI (LİSE-3 [ÇALIŞTAY 2013])

KOLOREKTAL KANSERLERİN MOLEKÜLER SINIFLAMASI. Doç.Dr.Aytekin AKYOL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı 23 Mart 2014

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

Docosahexaenoic Acid Induces Cell Death in Human Non- Small Cell Lung Cancer Cells by Repressing mtor via AMPK Activation and PI3K/Akt Inhibition

AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM -ÖĞRETİM YILI DÖNEM II / DERS KURULU V HASTALIKLARIN BİYOLOJİK TEMELLERİ (

FARMAKOLOG TANIM A- GÖREVLER

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

MYCOBACTERIUM TUBERCULOSIS KOMPLEKS KLİNİK İZOLATLARINDA İZONİAZİD DİRENCİNE NEDEN OLAN DIŞA ATIM POMPALARININ SAPTANMASI

Beyin Yaşlanması ve Yeni Hücre Oluşumu

XXVII. ULUSAL BİYOKİMYA KONGRESİ

Human Papillomavirüs DNA Pozitif ve E6/E7 mrna Negatif, Anormal Sitolojili Servikal Örneklerin Genotiplendirilmesi

26 Mart 2018 (Pazartesi) 1. HAFTA

PODOSİT HÜCRE MODELİNDE PROTEİNÜRİDE, SLİT DİYAFRAM PROTEİNLERİ GENLERİNİN EKSPRESYONU VE FARMAKOLOJİK MODÜLASYONU

Özgün Problem Çözme Becerileri

(ZORUNLU) MOLEKÜLER İMMÜNOLOJİ I (TBG 607 TEORİK 3, 3 KREDİ)

Biyobankalar. Prof.Dr.Meral Özgüç

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Akılcı İlaç Kullanımı, İlaç Tedarik Yönetimi ve Tanıtım Daire Başkanlığı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Haziran 2013

Farmakoloji Uzmanlık Eğitiminden Ne Bekliyoruz?

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Akılcı İlaç Kullanımı, İlaç Tedarik Yönetimi ve Tanıtım Daire Başkanlığı

Renin-Angiotensin System Blockers May Prolong Survival of Metastatic Non-Small Cell Lung Cancer Patients Receiving Erlotinib

Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü

Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi (TUKMOS): İç Hastalıkları Tıpta Uzmanlık Eğitimi Standartları

ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Önemi

Handan Tanyıldızı 1, Nami Yeyin 2, Aslan Aygün 2, Mustafa Demir 2, Levent Kabasakal 2 1. İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi, Nükleer Fizik ABD 2

Teorik ve pratik eğitimleri verecek hocalarımız ve anlatacakları derslerin listesi ekte (bkz. ek- 2 ve ek-3) sizlere gönderilmektedir.

Epigenetik ve Kanser. Tayfun ÖZÇELİK Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü

İlaçta Ar Ge Kamu Üniversite Sanayi İşbirliğinin Önemi. Prof. Dr. Sedef Kır Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi

Kanatlı İmmunolojisinde Gerçekler

BRCA 1/2 DNA Analiz Paneli

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

TTOD MEME KANSERİ GÜNCELLEME KURSU HAZİRAN 2015 İSTANBUL 08:25-08:30 Açılış 08:00-08:30 Pratiği değiştiren çalışmalar. (salonda kahvaltı ile)

İLAÇ ARAŞTIRMALARINDA SURROGATE MARKERLAR

Veri Analitiği ve Büyük Veriye Bakış. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi

Farmakolojide Yeni Hedefler: Tanı ve Tedavide mikrorna'ların Potansiyel Değeri ve Araştırma Yöntemleri

Çevrimsel Araştırma. Prof.Dr. Yağız Üresin. İ.Ü. İlaç Araştırmaları Birimi İTF Tıbbi Farmakoloji AD

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

GEBELİK VE MEME KANSERİ

Von Hippel-Lindau(VHL) Sendromu, VHL genindeki heterozigot mutasyonların sebep olduğu, otozomal dominant kalıtımlı bir ailesel kanser sendromudur. 3p2

COCHRANE LİBRARY. COCHRANE KİTAPLIĞI NEDİR?

BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

SADE ve SAGE ve Gen Ekspresyonunun Seri Analizi. Prof.Dr. Nermin GÖZÜKIRMIZI

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

Prof. Dr. Mehmet ALİ MALAS

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi Teknikerlği Ders Programı. Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ AKCİĞER VE PLEVRA KANSERLERİ ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar.

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

SNP TEK NÜKLEOTİD POLİMORFİZMLERİ (SINGLE NUCLEOTIDE POLYMORPHISMS)

Açıklama Araştırmacı:----- Danışman: Konuşmacı:

Doç.Dr.Tuba Dal Yıldırım Beyazit Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Ankara

MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİKÇİ (MOLEKÜLER BİYOLOG)

Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster

Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

Genomikler ve Bireyselleştirilmiş Tedavide Hemşirenin Rolü

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİKÇİ (MOLEKÜLER BİYOLOG)

Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması

Genç GTÜMED Staj Başvuru Toplantısı. 3 Nisan 2017

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

XXII. KÖK HÜCRE ve DOKU MÜHENDİSLİĞİ KURSU:

EGE ÜNİVERSİTESİ HEMŞİRELİK FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI AKADEMİK KURUL VE GERİ BİLDİRİM TOPLANTISI

DOĞRU BİLGİ KAYNAĞINA ERİŞİM & AKILCI İLAÇ KULLANIMI

Yeni Nesil Optik ve Elektronik Malzemeler: Tasarım Sentez ve Uygulamalar

AYIRICI TANI STRATEJİLERİYLE NÖROGRAFİ-SON PLAK

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Transkript:

TÜRK FARMAKOLOJİ DERNEĞİ Bülteni Türk Farmakoloji Derneği E-Bülteni Üç Ayda Bir Yayımlanır. Türk Farmakoloji Derneği Bülteni 2012 sayılarından itibaren elektronik bülten formatında iki ayda bir yayımlanmaktadır. Türk Farmakoloji Derneği Bülteni 2012 sayılarından itibaren elektronik bülten formatında iki ayda bir yayımlanmaktadır. Türk Farmakoloji Derneği Bülteni 2012 sayılarından itibaren elektronik bülten formatında iki ayda bir yayımlanmaktadır. Türk Farmakoloji Derneği XXI. Eğitim Sempozyumunun Ardından Farmakolojide Yeni Hedefler: Tanı ve Tedavide mikrorna ların Potansiyel Değeri ve Araştırma Yöntemleri Yenidoğan Sıçanlarda İntratekal Yolla Uygulanan Levobupivakain in Spinal Toksisitesi ve Uzun Dönem Spinal Refleks Fonksiyonlarının Araştırılması Bilimsel Toplantılar İş İlanları

TFD Bülteni Temmuz-Eylül Sayı:125 İÇİNDEKİLER Editör Prof. Dr. Öner Süzer Önsöz 3 Editör Yardımcıları Doç. Dr. N. Tuğba Durlu Kandilci Doç. Dr. Bilgen Hoşgör Başgut Yayın Kurulu Prof. Dr. Nurettin Abacıoğlu Prof. Dr. A. Tanju Özçelikay Prof. Dr. Hakan Ergün Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu Doç. Dr. Hale Zerrin Toklu Doç. Dr. Alper Okyar Doç. Dr. Kemal Buharalıoğlu Doç. Dr. Gülnur Sevin Doç. Dr. Seyhan Şahan Fırat Yrd. Doç. Dr. Banu Cahide Tel Yrd. Doç. Dr. Emre Hamurtekin Yrd. Doç. Dr. Tolga Aydos Yrd. Doç. Dr. Burak Cem Soner Uzm. Dr. Kubilay Oransay Teknik Düzenleme: Fatma Ergüzeloğlu Doç.Dr. Gülnur Sevin Türk Farmakoloji Derneği XXI. Eğitim Sempozyumunun Ardından Dr. Emre Hamurtekin Literatürden Bilimsel Toplantılar Proje Başvuruları İş İlanları Bültende yer almasını istediğiniz yazı ve haberleri bülten@tfd.org.tr adresine gönderebilirsiniz. 4 8 14 15 www.tfd.org.tr/bulten bulten@tfd.org.tr

ÖNSÖZ Değerli Meslektaşlarım, Türk Farmakoloji Derneğinin Elektronik Bülteni, 125. sayısından itibaren yeni bir tasarımla karşınızda. Derneğimizin elektronik bülteninin çağdaş örnekleri arasında yer alması amacıyla bülten teknik düzenlemesi için mesleği gazetecilik olan Fatma Ergüzeloğlu ndan destek almaya başladık. Kendisi ilerleyen sayılarımızda içeriğimizin de iyileştirilmesi ve daha fazla ilgi çekmesi için çalışmalarda bulunacak. Yapılandırma çalışmalarımızın Ocak-Mart 2015 sayısıyla birlikte sonuçlanacağını ve bültenimizin daha düzenli bir şekilde ve geliştirilmiş içerikle yayınlanacağını düşünüyorum. Prof. Dr. Öner Süzer Türk Farmakoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bu sayıda öncelikle 30 Mayıs Cuma günü, İzmir de Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı işbirliğiyle yapılan Türk Farmakoloji Derneği nin XXI. Eğitim Toplantısı Farmakolojide Yeni Hedefler: Tanı ve Tedavide mikro RNA ların Potansiyel Değeri ve Araştırma Yöntemleri hakkında değerlendirme yazısını bulacaksınız. Yönetim kurulumuz 2015 yılı eğitim toplantısı için bu yıl 10 kuruluş yıldönümünü kutlayan Doğu Akdeniz Farmakoloji Topluluğu (DAFT) ile işbirliği yapmayı planladı ve bu konuda temaslara geçerek XXII. eğitim toplantısının Mayıs 2015 te Adana da gerçekleşmesi için çalışmalara başladı. Bu toplantının da çok başarılı olacağını düşünmekteyiz. Sonbahar TUS kılavuzunda 11 tıbbi farmakoloji uzmanlığı kadrosu yer almaktadır. Nisan döneminde sağlanan ve tümünün atamaları gerçekleştirilmekte olan 9 kadroyla birlikte, bu yıl toplam 20 uzmanlık öğrencisi kadrosunun tahsisi sağlanmıştır. Bu kadroların kalıcı ve sürdürülebilir olması için çabalarımız sürmektedir. Bunun sağlanabilmesi için tüm farmakologların desteğine ihtiyacımız vardır. Derneğimiz, başka disiplinlerle veya başka departmanlarla ortak bilimsel toplantı düzenlemek isteyen farmakoloji departmanlarımıza, 2015 yılı için TFD bütçesinden toplantı başına 1000 TL ye kadar en çok 5 toplantıya destek sağlama kararı almıştır. Başvurular 1 Aralık tarihine kadar info@tfd.org.tr adresine yapılacaktır. Başvuru formu internet sitemizde yayımlanacaktır. Saygılarımla Ekim-Aralık sayısında görüşmek dileğimle. 3

Türk Farmakoloji Derneği XXI. Eğitim Sempozyumunun Ardından Farmakolojide Yeni Hedefler: Tanı ve Tedavide mikrorna ların Potansiyel Değeri ve Araştırma Yöntemleri Doç.Dr. Gülnur Sevin Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Türk Farmakoloji Derneği XXI. Eğitim Sempozyumu, 30 Mayıs tarihinde Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı işbirliği ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 20 Mayıs Amfisinde gerçekleştirildi. Sempozyuma farklı üniversitelerden pek çok öğretim elemanı ve öğrenciler katıldı. Sabah oturumunda, Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Mikrobiyoloji Anabilim Dalından Prof. Dr. Mehmet S. Serin mirna ve diğer non-coding RNA ların tanı ve tedavi stratejileri geliştirilmesindeki yeri, ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalından Doç. Dr. Buket Kosova Prostat kanserinin ilerleme sürecinde mirna lar konulu ve son olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalından Doç. Dr. Hüseyin Onay ise Klinik genetik tanıda yeni nesil dizi analizi uygulamaları başlıklı konuşmalarını yaptılar. Öğlearası Ege Üniversitesi Öğretim Üyeleri lokaline gidilerek yemek molası verildi. Toplantıya verilen bu ara ile hem katılımcılar arasında kişisel etkileşim sağlandı hem de hocalarımızla birebir iletişim kurma ımkanı oluştu. etkinliğini belirlemenin önemini kendi deneysel çalışmalarıyla da örnekleyerek katılımcılara aktardılar. Tüm konuşmacıların sunumları tamamlandıktan sonra akıllarda kalan soruların yöneltilebileceği bir masa oturumu oluşturuldu. Toplantı bittikten sonra isteyen katılımcılar için toplantının başında duyurulan Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi bünyesinde yer alan Farmasötik Bilimler Araştırma Laboratuvarı (FABAL) için bir tanıtım gezisi düzenlendi. Burada moleküler biyoloji ve genetik araştırmalarda kullanılmak üzere alınan cihazlar gösterildi ve bu laboratuvarda herkese açık olan çalışma olanakları anlatıldı. Bu cihazların bazılarının eğitim sempozyumunda anlatılan çalışmalarda kullanılan cihazlar olduğu da ifade edildi. Ertesi gün kalan katılımcılar için bir gezi programı düzenlendi ancak çoğu kişi ayrıldığından kalan hocalarımızla İzmir-Urla iskelede yemek ve sonrasında Urla antik zeytinyağı fabrikasında (Klazomenai) çevre gezisi yapıldı. Tüm katılımcılara ve bize bu sempozyumu düzenleme fırsatı veren Türk Farmakoloji Derneği Yönetim Kuruluna teşekkür ederiz. XXI. Eğitim Sempozyumu konusu olarak, anabilim dalımızda biri tamamlanmış iki adet mirna ilişkili TÜBİTAK 1001 destekli projenin yürütülmesi (PY: M. Tosun) ve bu konudaki gelişmeleri bilimsel toplumumuzla paylaşma konusu TFD Yönetim Kuruluna teklif edildi. Öğleden sonraki oturumda anabilim dalımız öğretim üyelerimizden Yrd. Doç. Dr. Yasemin Eraç İnsan Primer Aort Hücrelerinde Mirna ların Yeni Nesil Dizi Analizi ile Belirlenmesi ve Dr. Çiğdem Selli nin İnsan Hepatoselüler Karsinoma Hücre Hattında Transkriptom Analizi başlıklı TÜBİTAK tarafından desteklenen çalışmalarını sunarak mirna ların tedavi süreçlerindeki işlevleri ve transkriptom analizi ile anti-mir tedavinin 4

Konunun sağlık alanındaki önemi aşağıda özetlenmektedir. Gen, mrna ları kodlayarak genetik bilgiyi protein diline tercüme eden bölgeler olarak tanımlanmaktadır. İnsanlık tarihinin en büyük bilim projesi olan İnsan Genom Projesi, normal insan DNA sının şifresini çözmeye çalışırken, insan genomundaki hücresel homeostaz, gelişim ve hastalık ilerleyişi ile ilişkili düzenleyici şebeke ve bu ağlardaki işlevsel elementler tanımlanmaya başlanmıştır. Hücresel aktiviteleri düzenleyen genomdaki bu işlevsel elementlerin belirlenmesi ve bunların popülasyonlar arasındaki değişkenleri kişiye özgü tedavinin geliştirilmesine de temel oluşturmuştur. Son yıllardaki çalışmalar insan genomunda, protein karşılığı olmayan Kodlanmayan RNA (non-coding; ncrna) ların transkripsiyonuna neden olan genlerin (kodlayan) bulunduğunu göstermektedir. Hastalıklarla ilişkili genetik çeşitliliğin büyük kısmının gen ekspresyonunu düzenlemede görev yapan ncrna larla ilişkili olduğu bulunmuştur. ncrna sınıfı içerisinde; mikrorna lar (mirna), küçük müdahaleci RNA (small interfering; sirna), P elementinin indüklediği Wimply Testis ile etkileşen RNA lar (P-element-induced Wimply Testis (PIWI)-interacting RNA; pirna) ve uzun kodlanmayan RNA (long non-coding; lncrna) lar yer almaktadır. İnsanlarda binden fazla mirna, yüzlerce sirna ve binlerce pirna dizisinin varlığı, bu küçük RNA ların tüm RNA lar içerisinde önemli olduğunu ve bazal düzenleyici sistemde görev aldıklarını göstermektedir. Küçük ncrna lar, hemen hemen tüm gelişim süreçlerinde rol oynadıklarından hastalıkların oluşum süreçlerindeki rolleri de günümüzün en temel araştırma konusudur. Örneğin, karaciğer, pankreas, mide, kolon, over, meme, prostat, beyin ve daha pek çok kanser türünde mirna ekspresyonlarında anormallikler bulunmuştur. Protein kodlamayan küçük RNA molekülleri olan mirna lar bir ya da birden fazla hedef geni baskılayarak gelişim, farklılaşma, çoğalma, hücre ölümü gibi süreçlerde rol oynarlar. mirna lar protein kodlayan genlerin ekzonik ve intronik bölgelerinde ya da genler arası bölgelerde bulunabilirler. mirna genlerinin insan genomunun kırılgan bölgelerinde yer alıyor olması 5

mirnaların tümör oluşum patojenezinde önemli rolleri olduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle ya tümör baskılayıcı ya da onkojenik işlev gösterirler. Normal ve patolojik dokular arasında farklı seviyede ifade edilen mirnalar belirlenerek, insan kanserlerinde etkili olan mirna lar belirlenebilir. Bunların dışında kardiyovasküler hastalıklarda ve diğer pek çok hastalıklarda da işlevsel olabilecekleri önerilmektedir. Kanserlere ek olarak günümüzde mirna ekspresyon kalıpları kalp, kas ve nörodejeneratif hastalıkların farklı formlarının ayırımında da kullanılabilmektedir. ncrna lar ve özellikle de mirna lar, ekspresyon düzeylerindeki anormallikler veya kendilerini kodlayan genlerdeki varyasyonlar sonucunda, ilişkili oldukları protein sentez düzenlenmesini yeterince yapamamaları nedeniyle bu proteinlerin kritik işlevi olan pek çok durumu bozarak hastalıkların ortaya çıkmasına yol açarlar. Tedavi sürecinde bu anormal durumların belirlenmesi ilişkili oldukları hastalıklarının özgül olarak tanısını sağlayabilir. Parafine gömülü klinik örneklerdeki ve insan plazmasındaki mirna ların yüksek stabilitede olması ve bu sayede yapılan mirna ekspresyon kalıbı analizi sayesinde çeşitli hastalıkların tedavi sürecinde klinik ilerlemenin öngörülmesi açısından pek çok yararlı bilgiler edinilebileceği bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Bu konudaki ilk çalışmada 217 memeli mirna sı; klinik örnekler, kanser hücre hatları ve fare tümörlerinde incelenmiş ve mirna ekspresyon kalıbının tümör gelişim orjinini belirleyebildiği ve bunlardan 129 mirna nın ekspresyonunun kanserlerde genellikle baskılandığı gösterilmiştir. İleri çalışmalarda mirna ekspresyon kalıpları ayrıca kanser alt tiplerinin belirlenmesinde de kullanılmıştır. Bu çalışmaların sonucu olarak mir-15a/16-1 kronik lenfositik lösemide, let-7a ise akciğer kanserlerinde tanısal belirteçler olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Kanser tek bir hücreden köken alan ve bir çok genin etkilendiği kompleks genetik bir hastalıktır. Hemen her kanserde farklı yolaklar ve genler etkilenmektedir. Kanser araştırmaları ve tanısı NGS (Next Generation Sequencing - Yeni Nesil Dizi Analizi) teknolojilerinin en fazla kullanıldığı alandır. NGS, genetik analizlerin hem süresini hem de maliyetini düşürmesi açısından oldukça değerli teknolojilerdir. Başta Illumina olmak üzere Roche ve Life Technologies e ait 1. ve 2. nesil NGS sistemleri pek çok laboratuvarda yer alırken 3. ve 4. nesil NGS teknolojileri şu an rutin kullanıma girmemiş ancak her iki teknolojide farklı amaçlara hizmet etmek üzere tasarlanmışlardır. Bu teknolojiler sayesinde kanser etkeni olan veya yakınlık yaratan genler ile farmakogenetik açıdan önemli genler aynı anda incelenebilir hale gelmiştir. Prostat kanseri erkeklerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırada ölümcül kanser tipidir. Androjenler prostat hücreleri üzerindeki proliferatif ve farklılaştırıcı etkilerini androjen reseptörü (AR) aracılığyla gerçekleştirirler. AR, aynı zamanda prostat kanser hücreleri için de işlevseldir ve kastrasyona-dirençli prostat kanseri hücrelerinin büyümesinden de sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle AR, androjene duyarlı ve dirençli prostat kanseri tedavilerinde terapötik bir hedeftir. Özellikle kastrasyona-dirençli prostat kanserlerinde androjene karşı gelişen dirençte önemli olan ve AR yi de hedefleyen mirna lar araştırılmaktadır. mirna lar hedef mrna larına bağlanarak mirna ekspresyonlarındaki değişim gen ekspresyon kalıplarının belirlenmesi ya da genetik varyasyonların belirlenmesi ile yapılır. mirna ekspresyon kalıplarının belirlenmesinde günümüzde en yaygın olarak yüksek çıktılı sap ilmik High Throughput Stem-loop RT-qPCR yöntemi kullanılmaktadır. 6

onların translasyonlarını inhibe edebilirler ve mirna ların anormal ekspresyon kalıpları prostat gibi pek çok ürolojik kanserin (mesane, böbrek gibi) patofizyolojisinde yer almaktadır. Son yıllarda geliştirilen yeni nesil DNA dizileme teknolojisi, genetik/epigenetik düzenleyici ağların, kromatin yapısı, nükleer yapılanma ve genomik çeşitlilik hakkında bilgi üretimini sağlayan önemli bir araç olmuştur. Bu teknoloji kullanılarak farklı organizmaların genomlarının yüksek doğrulukla ve yüksek hızla dizilenmesi mümkündür. Anabilim dalımızda sıçan aortunda TRPC ekspresyonlarındaki yaşa bağlı değişimlerin incelendiği TÜBİTAK projesine ait deneylerde TRPC1 geninin ekspresyonu azalırken, TRPC6 düzeylerinin arttığının bulunması yaşlanma sürecinde bu iyon kanallarının işlevsel önemini göstermiştir. Alfa-adrenerjik reseptörler ile aktive olan Ca+2 kanallarının bir bileşeni olarak TRPC6 nın yaşa bağlı artışlarının insanda ileri yaşlarda gelişen vazospastik olgularla ilişkili olduğunu düşündürmüştür. TRPC genlerinin ekspresyonlarının düzenlenmesine yönelik mekanizmaların aydınlatılması Ca+2 homeostazı ile ilişkili hastalıkların ayrımsal tanı ve tedavisinde son derece önemlidir. Bu bağlamda, TRPC1 knock-down ve TRPC1 aşırı eksprese edilmiş insan primer aortik düz kas (HASM) hücrelerinde mirna ekspresyon kalıplarının belirlenmesi amacıyla yeni nesil dizileme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. mirna lar birçok hastalığın düzenlenmesinde görev alan yeni tedavi hedefleridir. Küçük olmaları ve korunmuş bir diziye sahip olmaları ilaç geliştirme süreçlerinde avantajdır. Belirli bir mirna dizisini spesifik olarak inhibe eden anti-mir ler yeni bir ilaç grubu olma potansiyeli taşımaktadır. Tek bir mirna çok sayıda genin ekspresyonunu düzenler ve belirli bir hücresel süreci veya bir yolağı etkileyebilir. Günümüzde hastalık durumları ile ilişkili mirna lar belirlenerek bunları hedefleyen spesifik anti-mir ilaçlar geliştirilmektedir. Aterosklerozda mir- 33, kalp yetmezliğinde mir-208 üzerinde çalışılan tedavi hedefleridir. Transkriptom analizi, anti-mir tedavinin etkinliğini belirlemek için kullanılan bir yöntemdir. Örneğin Faz II çalışmalarda kronik hepatik C virüs enfeksiyonu tedavisi için test edilen ilk anti-mir ilaç, mir-122 yi hedefleyen miravirsen dir. mir-122 karaciğer spesifik bir mirna dır. Hepatoselüler karsinomada mir- 122 düzeylerinin azaldığı ve kronik hepatik C virüs enfeksiyonu taşıyan şempanzelerin karaciğer dokusundan yapılan transkriptom analizi ile miravirsen uygulaması sonrasında mir-122 hedef bölgesini taşıyan mrna düzeylerinde belirgin artış olduğu gösterilmiştir. Transkriptom analizi tüm genlerin ekspresyonunun belirlenmesini sağlayan ve gelecekte klinik uygulamalarda kullanılma potansiyeli taşıyan bir yöntemdir. Günümüzde belirli genlerin ekspresyon düzeyleri belirlenerek ilaçlı tedaviye yön verilmektedir. Örneğin trastuzumab Her-2 aşırı ekspresyonu olan meme kanserinin tedavisinde kullanılmaktadır. Yine anabilim dalımızda karaciğer kanseri hücrelerinde (Huh7) yapılan bir çalışmada, TRPC1 geni susturulduğunda hücre proliferasyonunun baskılandığının gözlenmesi söz konusu iyon kanalının proliferasyonda işlevsel olabileceğini düşündürmüştür. Yapılan transkriptom analizi sonucunda hücre döngüsü kontrolünde ve proliferasyonda görev alan bazı proteinlerin mrna düzeylerinin değiştiğinin belirlenmesi bulguyu desteklemektedir. TRPC1 in bu proteinlerle etkileşimi ve antiproliferatif etkinin mekanizması ileri çalışmalarda sürdürülmektedir (PY: M. Tosun). Bu eğitim sempozyumu ile hastalıkların tanı ve tedavisinde gen ekspresyon kalıbını belirlenmesinin önemi, bu amaçla kullanılan teknolojiler, ncrna lar ve özellikle mirna lara yönelik girişimlerin önemi anlatılmaya çalışılmış ve farmakolojide yeni tedavi hedeflerine dikkat çekilmek istenmiştir. Kaynak: Türk Farmakoloji Derneği XXI. Eğitim Sempozyumu Kitapçığı,. 7

Yenidoğan Sıçanlarda İntratekal Yolla Uygulanan Levobupivakain in Spinal Toksisitesi ve Uzun Dönem Spinal Refleks Fonksiyonlarının Araştırılması Evaluation of Spinal Toxicity and Long- term Spinal Reflex Function After Intrathecal Levobupivaciane in the Neonatal Rat Yrd. Doç. Dr. Emre Hamurtekin Dergi: Anesthesiology. 2013 Jul;119(1):142-55. doi: 10.1097/ALN.0b013e31828fc7e7. Yazarlar: Emre Hamurtekin 1,2, Bethany L. Fitzsimmons 2, Veronica I. Shubayev 2, Marjorie R. Grafe 3, Ronald Deumens 2, Tony L. Yaksh 2, Suellen M. Walker 4 1 Kafkas University School of Medicine, Department of Pharmacology, Kars, Turkey 2 Department of Anesthesiology, University of California, San Diego, La Jolla, California, USA 3 Oregon Health and Science University, Portland, Oregon, USA 4 Institute of Child Health and Great Ormond St Hospital for Children NHS Foundation Trust, London, UK Derginin etki faktörü: 6,168 Makaleyi özetleyen: Yrd. Doç. Dr. Emre Hamurtekin Doğu Akdeniz Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Gazimağusa / KKTC Giriş Yenidoğanlarda spinal anestezi ve analjezi günümüz tıp pratiğinde sıklıkla kullanılır hale gelmiştir. Eşlik eden solunum problemleri olan ve ameliyat sonrası apneye yatkınlığı olan prematür bebeklerde, diğer anestezi yöntemlerine nazaran nöroaksiyal anestezinin bazı avantajları bulunmaktadır (Walker SM ve Yaksh TL, 2012, Craven PD. ve ark., 2003). Yenidoğanda spinal anestezi ve analjezi uygulaması, deney hayvanlarında gelişmekte olan beyinde nöronal apopitoz yaptığı gösterilmiş olan genel anestezik ajanlara ve uzun dönemde bu genel anestezik ajanların neden olduğu muhtemel bazı zararlı etkilere olan maruziyeti azaltmıştır. (Stratmann G., 2011, McCann ME. ve Soriano SG., 2012). Bir çalışmada 7, 14 ve 21 günlük sıçanlarda, %1 isofluran beyin ve omurilikte apopitotik değişikliklere yol açarken, intratekal yolla uygulanan bupivakain aynı yaş grubundaki sıçanlarda histolojik ve fonksiyonel bir toksisite göstermemiştir (Yahalom B. ve ark., 2011). Bununla birlikte, erişkin deney hayvanlarında spinal yolla uygulanan bazı lokal anesteziklerin nörotoksik etkileri gösterilmiştir (Kirihara Y. ve ark., 2003, Yamashita A. ve ark., 2003). Nöronal hücre kültürlerinde değişik lokal anestezikler farklı derecelerde apopitoza yol açtığından (Werdehausen R. et al, 2009) erken yaş dönemlerinde spinal yolla uygulanan lokal anesteziklerin güvenilirliğinin test edilmesi önemlidir. Bupivakain in S(-) enantiomeri olan levobupivakain, yenidoğanlarda ve çocuklarda etkili spinal anestezi oluşturmaktadır. Bu amaçla çalışmamızda levobupivakainin, 3 (P3) ve 7 (P7) günlük sıçanlarda, intratekal yolla uygulanmasını 8

takiben spinal toksisitesi ve uzun dönemdeki güvenilirliği incelenmiştir. Yöntem Erken yaş döneminde spinal yolla uygulanan analjezik ve anestezik ajanların gelişmekte olan sinir hücrelerindeki olası toksik etkilerinin in vivo değerlendirilebileceği etkin bir yöntem olmaması, yenidoğanlarda spinal yolla kullanılan ilaçların güvenilirliği ile ilgili çalışmaları yetersiz kılmıştır. Bu amaçla Westin BD. ve arkadaşları (Westin BD. ve ark., 2010), yenidoğanlarda spinal yolla uygulanan ilaçların klinik-öncesi spinal toksisitelerini araştırmak amacıyla deneysel bir metod geliştirmişlerdir. İntratekal levobupivakainin spinal toksisitesinin araştırıldığı çalışmamızda da bu metod temel alınmıştır. Buna göre, 3 (P3) ve 7 (P7) günlük yenidoğan sıçanlara, kısa süreli isofluran anestezisi altında % 0.5 levobupivakain HCl nin, 0.5 μl/g hacminde L4-L5 veya L5-L6 seviyesinden intratekal yolla enjekte edilmesini takiben olası spinal toksisite, davranışsal ve histopatolojik yöntemler kullanılarak araştırılmıştır. Davranışsal analizler: A - Akut etkiler: Spinal levobupivakain veya tuzlu su enjeksiyonu öncesi ve enjeksiyonu takiben 15, 30, 45, 60. dakika ile 24 saat ve 7 gün sonrası yenidoğan sıçanların mekanik pençe çekme eşikleri 0.4-15 g aralığında değişen Von Frey filamentleri kullanılarak test edilmiştir. Filamentler yenidoğan sıçanların arka pençelerinin dorsal yüzeyine her biri beş sefer olarak uygulanmış ve her bir uyarana karşı sıçanların pençe çekme sayıları kaydedilmiştir. B - Uzun dönem etkiler: İntratekal enjeksiyon alan P3 ve P7 yenidoğan sıçanlar 35 günlük olduklarında (P35), elektronik Von Frey ve termal pençe çekme testi kullanılarak sırasıyla mekanik ve termal ağrılı uyaranlara alınan cevaplar değerlendirilmiştir. Bununla birlikte, aynı grup sıçanların biceps femoris kasından EMG kayıtları alınarak duysal-motor refleksler değerlendirilmiştir. Ek olarak, intratekal levobupivakain veya tuzlu su enjeksiyonu alan P3 yenidoğan sıçanlar 35 günlük olduklarında (P35), diğer uca konulan yiyeceğe ulaşmak için sıçanın üstünden yürüyerek geçtiği cam platformda izlediği yolu analiz eden Gait analizi-catwalk ile uzun dönem etkiler araştırılmıştır. Histopatolojik analizler: Doku analizleri, P3 ve P7 yenidoğan sıçanlarda injeksiyonu takiben 24 saat ve 7 gün sonra yapılmıştır. Sıçanlar, %4 paraformaldehid ile perfüze edilmiş ve mikroskop altında spinal kord ve cauda equina alınarak histopatolojik inceleme amacıyla postfiksasyon solusyonunda buzdolabında saklanmıştır. Takiben spinal kordlarının lumbar 3 mm lik kısmından kriyostat aracılığı ile 7 ve 14 μm lik kesitler alınarak histopatolojik değişiklikler hematoksileneozin ile (intratekal enjeksiyonu takiben 24 saat ve 7 gün sonra perfüze edilen sıçanlarda), apopitotik değişiklikler caspase-3 boyama ile (intratekal enjeksiyonu takiben 24 saat sonra perfüze edilen P3 sıçanlarda), nöronal dejenerasyon Fluoro-Jade C florasan boyama ile (intratekal enjeksiyonu takiben 24 saat sonra perfüze edilen sıçanlarda), astrosit ve mikroglial yanıt ise sırasıyla GFAP ve Iba-1 antikor boyama ile (intratekal enjeksiyonu takiben 7 gün sonra perfüze edilen sıçanlarda) değerlendirilmiştir. Hematoksilen-eozin boyama için 7 μm lik kesitler, diğer histopatolojik incelemeler için ise 14 μm lik kesitler kullanılmıştır. Sinir kökü histopatolojisi için ise cauda equinanın 1 μm lik kesitleri metilen mavisi-azure II boyaması ile ışık mikroskobunda incelenmiştir. Sonuçlar Davranışsal değerlendirme: İntratekal levobupivakain enjeksiyonunu takiben oluşan motor blok gözlemlenmiş ve levobupivakain, uygulanan dozda P3 ve P7 yenidoğan sıçanlarda spinal anestezi oluşturmuştur (Şekil 1). İntratekal levobupivakain uygulanan dozda uzun dönem takiplerde (P35) spinal kord fonksiyonlarında bir 9

bozukluğa yol açmamıştır. Histopatolojik değerlendirme: P3 sıçanlarda, caspase-3 ve Fluoro-Jade sayımları, P7 sıçanlara göre yüksek gözlemlense de, intratekal levobupivakain ile anlamlı bir artış saptanmamıştır. P3 yaş grubunda levobupivakain enjeksiyonu mikroglial reaktivitede bir değişikliğe neden olmamış, ancak P7 yenidoğan sıçanlarda tuzlu su grubunda mikroglial reaktivite levobupivakain enjekte edilen sıçanlara göre istatistiksel olarak yüksek saptanmıştır. Astrositik aktivite ve histopatolojik değişikler açısından da levobupivakain, kontrol grubuna göre her iki yaş grubunda anlamlı bir değişiklik oluşturmamıştır (Şekil 2, 3). Ek olarak, intratekal levobupivakain enjeksiyonu sinir köklerinde de bir patolojik hasara yol açmamıştır. Tartışma İntratekal levobupivakain uygulanan dozda yenidoğan sıçanlarda belirgin duysal ve motor blok yapmıştır. Bu dozda spinal kordda apopitoza neden olmamış, aynı zamanda spinal kord ve sinir köklerinde de histopatolojik değişikliklere yol açmamıştır. İntratekal levobupivakain uzun dönem takiplerde de spinal kord fonksiyonlarını etkilememiştir. Yukarıda bahsedilen metod, yenidoğan sıçanlarda spinal yolla uygulanan ajanlar için hem histopatalojik hem de fonksiyonel olarak spinal güvenilirliklerinin araştırılmasına olanak sağlayan ve bu ajanlar için ir terapötik indeks koymaya yarayan bir metoddur. Öncesinde de bahsedilen metod kullanarak intratekal yolla uygulanan klonidin (Walker SM. ve ark., 2012) ve morfinin (Westin BD. ve ark., 2010) geniş bir güvenlik aralığına sahip olduğu, ancak spinal yolla uygulanan ketaminin (Walker SM. ve ark., 2010) nörolojik toksisite oluşturduğu gösterilmiştir. Gelişmekte olan spinal kord dokusu da beyinde olduğu gibi uzamış genel anestezi sonrası apopitotik değişikliklere yatkındır. Bu nedenle çalışmamız, intratekal yolla uygulanan tek doz levobupivakainin spinal kord ve sinir kökünde fonksiyonel ve histopatolojik değişikliklere yol açmadığını, bununla birlikte yenidoğan yaş grubunda spinal yolla uygulanan ajanların toksisitelerinin araştırılabileceği etkin in vivo bir metod ortaya koymaktadır. Kaynaklar: 1. Walker SM, Yaksh TL. Neuraxial analgesia in neonates and infants: a review of clinical and preclinical strategies for the development of safety and efficacy data. Anesth Analg. 2012 Sep;115(3):638-62. 2. Craven PD, Badawi N, Henderson-Smart DJ, O Brien M. Regional (spinal, epidural, caudal) versus general anaesthesia in preterm infants undergoing inguinal herniorrhaphy in early infancy. 10

Cochrane Database Syst Rev. 2003;(3):CD003669. 3. Stratmann G. Review article: Neurotoxicity of anesthetic drugs in the developing brain. Anesth Analg. 2011 Nov;113(5):1170-9. 4. McCann ME, Soriano SG. General anesthetics in pediatric anesthesia: influences on the developing brain. Curr Drug Targets. 2012 Jun;13(7):944-51. 5. Yahalom B, Athiraman U, Soriano SG, Zurakowski D, Carpino EA, Corfas G, Berde CB. Spinal anesthesia in infant rats: development of a model and assessment of neurologic outcomes. Anesthesiology. 2011 Jun;114(6):1325-35. doi: 10.1097/ALN.0b013e31821b5729. 6. Kirihara Y, Saito Y, Sakura S, Hashimoto K, Kishimoto T, Yasui Y. Comparative neurotoxicity of intrathecal and epidural lidocaine in rats. Anesthesiology. 2003 Oct;99(4):961-8. 7. Yamashita A, Matsumoto M, Matsumoto S, Itoh M, Kawai K, Sakabe T. A comparison of the neurotoxic effects on the spinal cord of tetracaine, lidocaine, bupivacaine, and ropivacaine administered intrathecally in rabbits. Anesth Analg. 2003 Aug;97(2):512-9 8. Werdehausen R, Fazeli S, Braun S, Hermanns H, Essmann F, Hollmann MW, Bauer I, Stevens MF. Apoptosis induction by different local anaesthetics in a neuroblastoma cell line. Br J Anaesth. 2009 Nov;103(5):711-8. doi: 10.1093/bja/aep236. 9. Westin BD, Walker SM, Deumens R, Grafe M, Yaksh TL. Validation of a preclinical spinal safety model: effects of intrathecal morphine in the neonatal rat. Anesthesiology. 2010 Jul;113(1):183-99. 10. Walker SM, Grafe M, Yaksh TL. Intrathecal clonidine in the neonatal rat: dose-dependent analgesia and evaluation of spinal apoptosis and toxicity. Anesth Analg. 2012 Aug;115(2):450-60 11. Walker SM, Westin BD, Deumens R, Grafe M, Yaksh TL. Effects of intrathecal ketamine in the neonatal rat: evaluation of apoptosis and longterm functional outcome. Anesthesiology. 2010 Jul;113(1):147-59. 11

Şekiller Şekil 1: 3 günlük sıçanlarda intratekal levobupivakain enjeksiyonu sonrası mekanik pençe çekme yanıtları 12

Şekil 2: Caspase-3 boyaması sonrası apopitotik hücreler Şekil 3: Iba1 (A) ve GFAP (B) antikor boyama sonrası glial reaktivite A B 13

Bilimsel Toplantılar Yer Tarih Web Adresi Bilimsel Toplantılar Saint- Yer Tarih Web Adresi 1 18th International Congress Phytopharm 3-5 Temmuz www.ipharm.sp.ru/phyto201 Petersburg, 4.html Rusya Saint- 1 18th International Congress Phytopharm 3-5 Temmuz www.ipharm.sp.ru/phyto201 Petersburg, Cape Town, 4.html 2 17th World Congress of Basic and Clinical Rusya 13-17 Temmuz Güney www.wcp.org/ Pharmacology Cape Town, 2 17th World Congress of Basic and Clinical Afrika 13-17 Temmuz Güney www.wcp.org/ Pharmacology Afrika 3 8th International Congress of Sydney, 17-20 Ağustos www.neuroendocrinology20 Neuroendocrinology Avustralya 14.org/ 3 8th International Congress of Sydney, 17-20 Ağustos www.neuroendocrinology20 5th Neuroendocrinology International Congress on Cell Avustralya 14.org/ 4 Membranes 5th International and Oxidative Congress Stress: on Cell Focus on Isparta 9-12 Eylül www.cmos.org.tr/ 4 Calcium Membranes Signaling and Oxidative and TRP Stress: Channels Focus on Isparta 9-12 Eylül www.cmos.org.tr/ Calcium Signaling and TRP Channels New York, 16-18 Ekim 5 MedicReS Good Medical Research www.nyc.medicres.org New Amerika York, 16-18 Ekim 5 MedicReS Good Medical Research www.nyc.medicres.org Amerika 6 27th Congress of the European College of Berlin, 18-21 Ekim www.ecnp.eu 6 Neuropsychopharmacology 27th Congress of the European (ECNP) College of Almanya Berlin, 18-21 Ekim www.ecnp.eu Neuropsychopharmacology (ECNP) Almanya Washington, 7 Annual Meeting of the Safety Washington, 19-22 Ekim www.safetypharmacology.or 7 Annual Meeting of the Safety Amerika Pharmacology Society 19-22 Ekim www.safetypharmacology.or Amerika g/ Pharmacology Society g/ 8 ESCMID Conference on Redevelopment of 8 Old ESCMID Antibiotics Conference on Redevelopment of Old Antibiotics 2015 Annual Meeting of the American 2015 Annual Meeting of the American 9 9 Society Society for for Clinical Clinical Pharmacology Pharmacology and and Therapeutics Therapeutics 10 25th 10 25th meeting meeting of of the the international society for for neurochemistry Vienna, Avusturya Vienna, Avusturya New New Orleans, Orleans, Amerika Amerika Cairns, Avustralya 22-24 Ekim 22-24 Ekim 4-7 4-7 Mart Mart 2015 2015 23-27 Ağustos 2015 www.escmid.org/ www.escmid.org/ http://www.ascpt.org/meetin http://www.ascpt.org/meetin gs/future-annual-meetings gs/future-annual-meetings www.neurochemistry.org/ Duyurulmasını istediğiniz ulusal ya ya da da uluslararası bilimsel bir aktivite varsa, lütfen yayın komisyonuna bildiriniz (info@tfd.org.tr) Proje Proje Tipi Tipi Başvuru son günü Web Adresi Tübitak Tübitak 1001 1001 5 Eylül Eylül http://www.tubitak.gov.tr/tr/destekler/akademik/ulus http://www.tubitak.gov.tr/tr/destekler/akademik/ulus al-destek-programlari/1001/icerik-basvuru-tarihleri al-destek-programlari/1001/icerik-basvuru-tarihleri Tübitak 3501-Ulusal Genç Araştırmacı Tübitak Kariyer 3501-Ulusal Geliştirme Genç Programı Araştırmacı Kariyer Geliştirme Programı 1005 Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler 1005 Ulusal Araştırma Yeni Destek Fikirler Programı ve Ürünler Araştırma Destek Programı Tübitak 1002 Hızlı Tübitak Destek 1002 Programı Hızlı Destek Programı Tübitak 1301 Bilimsel Ve Tübitak Teknolojik 1301 İşbirliği Ağları Bilimsel Ve Platformları Ve Teknolojik Kurma İşbirliği Girişimi Ağları Projeleri Ve Platformları Kurma (İŞBAB) Girişimi Projeleri (İŞBAB) 05 Eylül http://www.tubitak.gov.tr/cid/10402/index.htm 05 Eylül http://www.tubitak.gov.tr/cid/10402/index.htm 05 Eylül www.tubitak.gov.tr/tr/destekler/akademik/ulusaldestek-programlari/1005/icerik-basvuru-tarihleri 05 Eylül www.tubitak.gov.tr/tr/destekler/akademik/ulusaldestek-programlari/1005/icerik-basvuru-tarihleri Başvurularda zaman Başvurularda kısıtlaması yoktur zaman http://www.tubitak.gov.tr/sid/368/pid/364/cid/20988/ kısıtlaması yoktur http://www.tubitak.gov.tr/sid/368/pid/364/cid/20988/ index.htm index.htm Başvurularda zaman http://www.tubitak.gov.tr/ Başvurularda kısıtlaması yoktur. zaman http://www.tubitak.gov.tr/ kısıtlaması yoktur. SAN-TEZ Projeleri 1 Haziran http://www.sanayi.gov.tr/pages.aspx?pageid=541&l ng=tr E-RARE (ERA-Net for Research Programs on Rare Diseases) Projesi Başvurular önce Tübitak SBAG tarafından değerlendirilicektir http://www.tubitak.gov.tr/sid/611/pid/364/index.htm JSPS Postdoctoral Fellowship Program for Foreign Researchers (Gaikokujin Tokubetsu Kenkyuin) 7-11 Nisan http://www.jsps.go.jp/english/efellow/data/point_app_2013.pdf 14

İş ilanları Bilkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü, kognitif psikoloji ya da nörobilim alanında Profesör pozisyonunda çalışmak üzere bilim insanı aramaktadır. Adayın doktorasını psikoloji ya da ilgili konularda tamamlamış olması, nitelikli ve kapsamlı yayın listesine sahip ve araştırma için yurtdışı proje desteği alabileceğini ispatlamış olması gerekmektedir. Başarılı adayın Bahar ve Güz dönemlerinde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerine katkıda bulunmasının yanısıra araştırma yapması beklenmektedir. Tam zamanlı bu pazisyon 2015 Eylül ayından itibaren başlayacaktır ve zaman kısıtlaması yoktur. Adayların bir mektup ile beraber özgeçmişleri, ilgi alanları, araştırma ve eğitim deneyimlerini ve 3 adet referans iletişim bilgisini de içeren başvurularını Doç. Dr. Michelle Adams a (michelle@bilkent.edu.tr) göndermeleri gerekmektedir. Web sitesi: www.psy.bilkent.edu.tr/. Son başvuru: 1 Kasım Farmasötik Bilimler Bölümü ve Genomiks Enstitüsü, Connecticut Üniversitesi (ABD), 2015 Güz döneminden itibaren çalışmak üzere yardımcı doçent ya da doçent aramaktadır. Araştırma odakları sistemler farmakolojisi, farmakogenomik, farmakokinetik, farmakodinamik ya da yeni ilaç geliştirme olan kişiler tercih sebebidir. Başarılı adayın Üniversite içinde Farmasötik Bilimler Bölümü (http://pharmsci.uconn. edu/) ve Genomiks Enstitüsü (www.isg.uconn. edu) ve de Jackson Laboratory for Genomic Medicine (http://genetichealth.jax.org) işbirliği içinde olması beklenmektedir. Adayların Farmakoloji ya da ilgili alanlarda doktora derecedi olması, ilgili post-doktoral deneyimi bulunması, İngilizceye mükemmel derecede hakim olmaları (yazılı ve sözlü), nitelikli ve kapsamlı yayın listesine sahip olması, araştırma için dış kaynaklardan proje desteği alabileceğini ispatlamış olması gerekmektedir. Başarılı adayın Bahar ve Güz dönemlerinde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerine katılması yanısıra araştırma yapması beklenmektedir. Adayların bir başvuru mektubu ile beraber özgeçmişleri, eğitim ve araştırma ilgi alanları ve deneyimlerini 3 adet referans ile başvurularını tek bir pdf dosyası şekline getirerek Husky Hire a (http://apptrkr. com/528725) yüklenmelidir. Son başvuru: 7 Aralık İş başvurulari için ayrıntılı bilgiyi Dr. Banu Cahide Tel den (banutel@hacettepe.edu.tr) edinebilirsiniz. 15