Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

Benzer belgeler
Yıl: 4, Sayı: 13, Ağustos 2017, s

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

İklim ve İklim değişikliğinin belirtileri, IPCC Senaryoları ve değerlendirmeler. Bölgesel İklim Modeli ve Projeksiyonlar

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK , S: İSTANBUL ISSN: Copyright 2008

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

TRAKYA DA VEJETASYON DEVRESİ VE BU DEVREDEKİ YAĞIŞLAR. Vegetation period and rainfalls during in this time in Trakya (Thrace)

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

KÜRESEL ISINMA PROBLEMĐ: SEBEPLERĐ, SONUÇLARI, ÇÖZÜM YOLLARI. Fehmiye Zoray*, Anıl Pır**

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Bölüm 1: İklim değişikliği ve ilgili terminoloji

I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ

YGS COĞRAFYA HIZLI ÖĞRETİM İÇİNDEKİLER EDİTÖR ISBN / TARİH. Sertifika No: KAPAK TASARIMI SAYFA TASARIMI BASKI VE CİLT İLETİŞİM. Doğa ve İnsan...

Temmuz 2018 de 4.0 ve üstü büyüklükte meydana gelen depremlerin listesi ve meydana gelen meteorolojik olaylar

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

Yavuz KAYMAKÇIOĞLU- Keşan İlhami Ertem Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi.

KÜTAHYA NIN İKLİMSEL ÖZELLİKLERİ

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma denmektedir.

Türkiye de iklim değişikliği ve olası etkileri

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

2006 YILI İKLİM VERİLERİNİN DEĞERLENDİRMESİ Hazırlayan: Serhat Şensoy YILI ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLENDİRMESİ

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

I.10. KARBONDİOKSİT VE İKLİM Esas bileşimi CO2 olan fosil yakıtların kullanılması nedeniyle atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu artmaktadır.

YALITIM TEKNİĞİ. Yrd. Doç. Dr. Abid USTAOĞLU

TARIM YILI KURAKLIK ANALİZİ VE BUĞDAYIN VERİM TAHMİNİ

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

ATAŞEHİR İLÇESİ HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMLERİ DEĞERLENDİRMESİ

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz

RAPOR SONUCU TEMMUZ AYININ İLK HAFTASINDA TÜRKİYE VEYA ÇEVRESİNDE YIKICI BİR DEPREM OLABİLİR

1. İklim Değişikliği Nedir?

TRAKYA DA DEĞER SINIFLARINA GÖRE YAĞIŞ DAĞILIMI PRECIPITATION DISTRIBUTION IN TRAKYA (THRACE) ACCORDING TO SELECTED RAINFALL CATEGORIES

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

Dünyanın sağlığı bozuldu; İklim Değişikliği

Çay ın Verimine Saturasyon Açığının Etkisi Üzerine Çalışmalar Md.Jasim Uddin 1, Md.Rafiqul Hoque 2, Mainuddin Ahmed 3, J.K. Saha 4

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

DOĞA VE İNSAN. İnsan Doğa ve Coğrafya. Muhteşem Dör tlü. Coğrafyanın Bölümleri. Coğrafyanın İlkeleri. DOĞA ve İNSAN. DOĞA ve İNSAN ET KİLEŞİMİ

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

KADİR SÜTÇÜ İSTANBUL-SARIYER KENT KONSEYİ DOĞAL AFETLER DEPREM VE ARAMA KURTARMA ÇALIŞMA GRUBUNUN BAŞKANIYIM. DR.

2015 Yılı İklim Değerlendirmesi

K.K.T.C Bayındırlık Ve Ulaştırma Bakanlığı Meteoroloji Dairesi.

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 9. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir

TEKSTİLDE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM. Prof.Dr. Şule ALTUN, Bursa Teknik Üniversitesi

KONYA İLİ HAVA KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

KÜRESEL ISINMA NEDİR?

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

TEKSTİLDE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

T.C. MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Fen-Edebiyat Fakültesi

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

10. SINIF COĞRAFYA DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

2009 Yılı İklim Verilerinin Değerlendirmesi

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KURAKLIK ANALİZİ

Binalarda Isı Yalıtımı ile Güneş Kontrolünün Önemi

YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

DOLGULU KOLONDA AMONYAK ÇÖZELTİSİNE KARBON DİOKSİTİN ABSORPSİYONU

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

Küresel Isınma ile Mücadelede Kentlerin Rolü: Ulaşım ve Yapı Sektöründen Uluslararası Örnekler 12 Eylül 2014

BAZI İLLER İÇİN GÜNEŞ IŞINIM ŞİDDETİ, GÜNEŞLENME SÜRESİ VE BERRAKLIK İNDEKSİNİN YENİ ÖLÇÜMLER IŞIĞINDA ANALİZİ

KE DS 9. SINIF DENEME SINAVLARI SORU DA ILIMLARI

İklim---S I C A K L I K

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

İklim Değişikliği. Dr. Aslı Numanoğlu Genç. Atılım Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü

8. Mevsimler ve İklimler

Çevre Yüzyılı. Dünyada Çevre

İklim Değişikliği ve Enerji İlişkisi

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KÜLLİYESİ TURKISH WATER FOUNDATION CLIMATE CHANGE FACULTY. Aralık (December) 2016 İstanbul - Türkiye.

UYDU KAR ÜRÜNÜ VERİLERİYLE TÜRKİYE İÇİN BÖLGESEL VE MEVSİMSEL KARLA KAPLI ALAN TREND ANALİZİ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANINDA SU

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF COĞRAFYA DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ


Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ

CLIMES: İklim-Dostu Okul Yönetimi Sistemleri Etkinlik - 1: Türkiye de İklim Değişikliği

METEOROLOJİ I. HAFTA

METEOROLOJİ. VI. Hafta: Nem

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

TÜRKÇE ÖRNEK-1 KARAALİ KÖYÜ NÜN MONOGRAFYASI ÖZET

Küresel Isınma ve Küresel İklimsel Değişimler Nedeni Dünya Tahıl Ürünleri Rekoltesi Azalması

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ÇEVREYE ETKİLERİ HÜSEYİN ILHAN YENIŞEHIR METEOROLOJI MÜDÜRLÜĞÜ

Zeus tarafından yazıldı. Cumartesi, 09 Ekim :27 - Son Güncelleme Cumartesi, 09 Ekim :53

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

Transkript:

ISSN: 21490821 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science Yıl: 5, Sayı: 24, Haziran 2018, s. 2437 Doç. Dr. Asım ÇOBAN Amasya Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, asim.coban@amasya.edu.tr Arş. Gör. Mehmet TEMİR Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, mehmet.temir@gop.edu.tr TR72 BÖLGESİNDE YAKIN GEÇMİŞTE İKLİMSEL DEĞİŞİMLERİN ANALİZİ 1 Özet İçerisinde dünyamızın da yer aldığı evrenin şüphesiz en değerli elemanı insandır. İnsanın var olduğu andan bugüne kadar geçen beşeri yürüyüş, beraberinde çok farklı sosyokültürel mirasın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Doğal çevrenin elemanlarından olan ve kutlu insan yürüyüşünün her anını etkileyen en önemli etkenlerden birisi de iklimdir. Doğal ve zaruri olan insançevre etkileşimi sürecinde her doğal etken gibi iklim elemanları da zara görebilmekte, gerekli ve yararlı işlevsellik, zararlı bir sürece dönüşebilmektedir. Hızla artan dünya nüfusunun yanında, sanayi inkılabından günümüze değin süratli bir gelişme gösteren teknolojinin beraberinde getirdiği olumsuzluklar doğal dengenin daha belirgin bir şekilde tahribine yol açmakta, dün önemsenmeyen sorunlar için bugün insanlık acil koduyla çözüm arayışını sürdürmektedir. Günümüzde hemen herkesin kabul ettiği ve günlük, mevsimlik hava olaylarında görülen farklılaşmayı dikkate alarak, dünyamızın geleceği hakkında karamsar tablo çizdiği ve biyolojik bir tehdit olduğunu kabul ettiği bir küresel ısınmadan bahsedilmektedir. Her geçen gün daha da kuvvetle hissetmeye başladığımız bu küresel tehdide karşı alınacak önlemlerle ilgili dünya çapında çalışmalar yapılmakta, gelecek kuşaklara yaşanılır bir dünya bırakabilmenin mücadelesi verilmektedir. 1 Bu çalışma 35 Mayıs 2018 tarihleri arasında Bozok Üniversitesi tarafından düzenlenen III. Uluslararası Bozok Bölgesel Kalkınma ve SosyoKültürel Yapı Sempozyumunda sözlü bildiri olarak sunulmuştur.

Özellikle 20.yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan bu çalışmaların en önemlilerin birisi Kyoto sözleşmesidir. Türkiye 24 Mayıs 2004 tarihinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine (BMİDÇS) üye olurken, 26 Ağustos 2009 tarihinde de Kyoto sözleşmesine üye olmuştur. Dünyada gerek nüfus artışının, gerekse teknolojik gelişmelerin çok hızlı bir şekilde değiştiği 20.yüzyılın ikinci yarısında atmosferde bulunan sera gazlarının en etkilisi olan Karbon dioksitin (CO₂) miktarı ilk defa tehlike sınırının üzerine çıkmış, gezegenimizin küresel ısınma tehdidiyle karşı karşıya kalmasına yol açmıştır. Bu çalışmada küresel bir sorun haline gelen ve tüm insanlığın işbirliği içinde çok acil önlem alması gereken sera gazı emisyonlarının artmasının, İç Anadolu Bölgesinin doğu kesiminde yer alan ve TR72 bölgesi olarak belirlenen sahada bulunan Kayseri, Sivas ve Yozgat ta yakın geçmişte iklimsel değişmelerin, özellikle sıcaklık, yağış miktarı ve dağılışında nasıl bir değişikliğe yol açtığını tespit etmek amaçlanmıştır. Küresel ısınmanın gelecekte yol açacağı öngörüsünde bulunulan sorunların inceleme sahasını nasıl etkileyeceği hakkında bir görüş ortaya konulması hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: Kayseri, Sivas, Yozgat, Küresel ısınma, İklimler ANALYSIS OF CLIMATE CHANGE IN THE TR72 REGION 25 Abstract Human beings are the important elements of the universe where our planet Earth is situated. Since the existence of the human beings, people have displayed many different socio cultural heritage. The climate is the most important factor that affects the every moment of the people living on this planet. In the process of humanenvironment interaction which is natural and neccessary, the climate elements are affected in a negative way and this neccessary and functional process can turn into harmful process. Besides the fast increase in the population of the world, the negative effect of the developing technology harms the natural balance and the human beings have started to search new solutions with an emergency code. Today everybody mention about the threat based on global warning which is dangerous biologically by considering the differences that occur in daily and seasonally climate events. Many studies against to prevent this threat have been carrying on in everywhere in the world as this negative effect has been seen in all parts of the world. The purpose of these studies is to inherit a better world for the young generation. One of these studies appeared in last period of the 20th century is the KYO TO agreement. Turkey became the member of United Nations Climate Network Agreement on May 24, 2004 and signed the agreement on August 26, 2009. Because of the fast population increase and the development of the technology in the second half of the 20th century, the amount of the carbon dioxide which is the most dangerous type of the greenhouse gases is above the average level for the first time and The Earth encounters with global warning threat. This study aims to in

vestigate the climatically changes that affect the temperature, raindrop average and their distribution in TR 72 Region which includes Kayseri, Sivas and Yozgat cities that are situated in the east part of Middle Anatolia Region. It is also aimed to predict the negative effects of the global warming in the mentioned area and to find out some solutions to prevent the region from these undesired effects. Key Words: Kayseri, Sivas, Yozgat, Global Warming, Climates GİRİŞ İnsan ve içinde yaşadığı çevrenin doğal elemanları arasında kaçınılmaz olan etkileşim, devamlılığı olan bir süreçtir. Bu süreçte bazen insan zarar görürken, zaman zaman da çevrenin doğal elemanları zarar görmekte, doğal denge bozulabilmektedir. Karşılıklı etkileşimde insanın zarar görmesine sebep olan olaylar doğal afet olarak tanımlanırken, ekosistemde dengenin bozulmasına yol açan olaylar süreci de çevre sorunları olarak tanımlanmaktadır. İnsan ve çevre etkileşimi sürecinde atmosfer, toprak, su varlıkları zarar görebildiği gibi, doğal olaylar zincirinde de olumsuz değişimler ortaya çıkabilmektedir. Bu değişimden en çok olumsuz etkilenen iklim olmuş ve bunun sonucunda çevrenin diğer doğal elemanları da olumsuz yönde etkilenmiştir. Biyocoğrafya üzerinde belirleyici olan iklimlerin zaman içinde doğal yollarla değişim gösterdiği bilinen bir gerçektir. Doğal süreçte değişim gösteren iklimlerin günümüzde insan etkisine dayalı daha kısa zamanda belirgin değişmeler göstereceği, dünyanın geleceğini tehdit edecek boyutlarda küresel sorunlara yol açacağı bilim çevrelerinin üzerinde durduğu başta gelen konulardan birisidir. Bir taraftan hızla artan dünya nüfusu, diğer taraftan değişen insan ihtiyaçlarının karşılanmasını hedefleyen üretim faaliyetleri ister istemez çevrenin doğal boyutunda yenilenemez tahribata yol açmakta, ekosistemde çeşitli olayların işlevini yitirmesine neden olmaktadır. Ekosistemde görülen değişmelerin küresel anlamda sorunları beraberinde getirecek olanı tereddütsüz iklimlerde görülen değişmelerdir (Çoban, 2017: 547 ). İklimle ilgili alan yazında var olan çeşitli tanımlara baktığımızda iklim, dünyanın herhangi bir yerinde uzun bir zaman periyodunda belirli aralıklarla ölçülen ve gözlenen hava olaylarının ve özelliklerinin ortalama durumudur (Şahin, 2005: 117). Günlük kullanımda daha çok hava durumu ile karıştırılan iklimler hava olaylarının genel ortalama karakterlerini oluştururlar (Erol, 1993: 3). İklim bir yerde uzun yıllar etkili olan hava olaylarının ortalama genel durumu şeklinde tanımlanır. Burada uzun yıl ifadesi, en az birkaç yüzyıllık süreyi kapsar (Koca, 2007: 138). Uzun süreli atmosfer koşullarının, meteorolojik gözlem ve ölçmeler sonucu elde edilen sayısal verilerine dayanılarak açıklanmasına da iklim özellikleri denilmektedir (Doğanay ve Sever, 2011: 214). 26 İklimler bir atmosfer olayı olmasına rağmen, atmosfer dışında yer alan hidrosfer, litosfer ve biyosfer gibi sistemler dikkate alınmadan iklimlerin anlaşılması mümkün değildir (Çoban, 2015: 23). Doğal çevrenin en önemli faktörü olan iklimlerin sıcaklık, rüzgar ve yağış olmak üzere üç elemandan ibaret olduğu belirtilse de, gerçekte iklim elemanları belirleyici faktör sırasına göre sıcaklık, basınç, rüzgar, nem ve yağış olmak üzere beş elemandan meydana gelmektedir. Dolayısıyla iklimin ilk elemanı sıcaklık olup, basınç farklılaşmasına yol açan temel etken de sıcaklıktır. Basınç farkı rüzgarı meydana getirirken, rüzgarlar atmosferin nem kazanmasında ve nemli havanın farklı sahalara taşınmasında birincil etkendir. İklimlerin meyvesi ise tereddütsüz yağış

lardır (Çoban, 2017: 112). İklimler ve bu arada iklim tiplerinin belirlenmesinde, genel olarak sıcaklık ortalamaları (yıllık, aylık, mevsimlik ortalamalar ve yıllık sıcaklık farkı gibi), basınç ve rüzgarlar ile nem ve yağış ortalamaları gibi iklim elemanları ve bunların uzun yıllık ortalamaları esas alınır (Dönmez, 1984: 5). Artan dünya nüfusunun enerji ihtiyacının karşılanması, her geçen gün gelişen dünya ekonomisi ve değişen üretim faktörleri daha çok fosil enerji kaynaklarının tüketimini beraberinde getirmekte, bunun sonucu olarakta gaz emisyonlarının hacmi ürkütücü boyutlara yükselmektedir. Sera gazları olarak bilinen Karbon dioksit (CO2), Metan (CH4), Nitröz Oksit (N2O), Hidroflorür karbonlar (HFCs), Perfloro karbonlar (PFCs), Sülfürhekza florid (SF6) gibi gazlar, su buharı gibi yoğun olup, atmosferin en alt katmanında birikmektedir. Sera gazları, yerden yansıyan ısıyı büyük ölçüde absorbe ederek atmosferin alt kesimlerinde sıcaklığın yükselmesine yol açarak, sera etkisinin aktif bir konuma gelmesini sağlamaktadır. Sonuç olarak atmosferin ortalama sıcaklığı yükselirken değişken ve sıra dışı hava olayları görülmeye başlamaktadır. Araştırmanın Amacı Araştırmanın amacı, bir zorunluluk olan çevreinsan etkileşiminde, doğal çevrenin elemanlarından olan ve diğer doğal olaylar zincirinde de üzerinde tereddütsüz belirleyici olan iklimlerin zaman içinde nasıl değişime uğradığı, doğal bir sürece bağlı olmadan insan eksenli olarak ortaya çıkan iklimsel değişimlerin küresel sonuçlarına dikkat çekebilmektir. Biyocoğrafyanın sürekliliğinin olmazsa olmazı olan iklim, sürekli ve zorunlu olan insançevre etkileşimine bağlı olarak sürekli zarar görebilmekte, her geçen gün daha hızlı gerçekleşen bir değişimle doğal yapının bozulmasıyla da küresel bir soruna dönüşmektedir. Kaçınılmaz bir süreç olan canlıçevre etkileşimine bağlı olarak bazen canlılar zarar görmekte, bazen de çevrenin doğal olaylar zincirinde bir bozulma ortaya çıkmaktadır. Doğal çevreinsan etkileşiminde, insanın zarar görmesine yol açan süreç doğal afet olarak tanımlanırken; doğal olaylar zincirinde ortaya çıkan olumsuz değişmeler de ekolojik sorun olarak nitelendirilmektedir. Çevrenin doğal elemanlarının zarar görmesine sadece insançevre etkileşimi yol açmakta, diğer canlıların çevrenin doğal elemanlarına zararı söz konusu olmamaktadır. İnsan çevre etkileşiminden olumsuz bir şekilde en fazla etkilenen doğal olay şüphesiz iklimlerdir. İklimlerin doğal yapısında görülen bozulmalar da çevrenin diğer doğal elemanlarında da değişmelere yol açmakta, topyekûn doğal denge bozulabilmektedir (Çoban, 2017: 548). 27 Eski dünya karalarının geometrik merkezinde yer alan Anadolu coğrafyası, insanlık tarihinin en eski yerleşim sahalarından birini oluşturur. İnsanlık tarihi boyunca çok sayıda savaşlara zemin oluşturan Anadolu coğrafyası, bu sürekli etkileşime bağlı olarak ciddi tahribata uğramış, başta orman varlığı olmak üzere doğal rezervlerinde bozulmalar yaşanmıştır. Bu çalışmada İç Anadolu Bölgesinin doğu kesimini oluşturan ve İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflamasına (İBBS) göre TR72 bölgesi olarak belirlenmiş sahada yer alan üç ilimize ait meteorolojik veriler iklim özellikleri bakımından incelenmiştir. Türkiye nin genel olarak merkezi kesimini oluşturan bu alanında ortaya çıkması muhtemel olan iklimsel değişikliklerin yerelde ülkemizin, genelde de dünyamızın geleceğini nasıl etkileyebileceği, bununla ilgili hangi önlemlerin alınması gerektiğine dönük çeşitli katkılar sağlayabilmek hedeflenmiştir.

Yöntem Bu çalışmada betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Bu araştırma yöntemi, bir konuyla ilgili var olan durumun araştırılarak yorumlanması esasına dayanır. Bu tarz araştırmalar, olgular hakkında sistemli ve düzenli bilgiler elde edilerek yapılır. Betimleyici bir araştırmada herhangi bir durumun varlığı veya yokluğu ortaya konulmaya çalışılır. Örneklemden yola çıkarak bütün evren hakkında genel bir değerlendirme yapılır. Yeni hipotezlerin geliştirilmesi ve gelecekle ilgili daha sağlıklı kararların alınması sağlanır. Betimleyici araştırmalar bize o olgunun niçin öyle olduğunu, o ilişkinin niçin öyle kurulduğunu açıklamazlar, onun yerine olgularda neyin olduğunu, nelerin neler ile birlikte olduğunu bildirirler. Betimleyici araştırmaların sonuçları, tablo, grafikler yorumlanır ve değişkenler arasında korelasyonun varlığı veya yokluğu saptanır. (Arseven, 2001: 103) Betimsel araştırmalarda çeşitli çalışmalara ve gözlemlere dayalı olarak elde edilen verileri yansıtan grafiklerden ve oransal değerlerden yararlanılabilmektedir. Betimsel araştırmalar (survey) olayların insan gruplarının bazı özelliklerinin tek tek ne olduğunu veya iki ve daha çok özelliğinin ilişkisel düzeyde nasıl olduğunu açıklamaya çalışır. Betimsel araştırmalarda, deneysel araştırmada olduğu gibi bir değişkeni diğerinin fonksiyonu gibi inceleme söz konusu değildir (Türksever vd. 2016: 1165). Bu tip araştırmalarda da önce hipotez oluşturulur. Daha sonra gözleme dayalı elde edilen veriler analiz edilir ve yorumlama aşamalarından geçilir. Bir nevi durum değerlendirmesi yapılarak sonuçlar ortaya konulur. Betimsel araştırma yönteminin uygulandığı bu çalışmada öncelikle literatür çalışması yapılmış, daha sonra da Meteoroloji Genel Müdürlüğünden araştırmaya konu olan saha yer alan istasyonlara ait gözlem rasat değerleri elde edilerek mukayese yoluyla yorumlanmaya çalışılmıştır. Meteoroloji Genel Müdürlüğü nden 1950 yılı ve sonrasına ait veriler elde edilmiştir. İç Anadolu Bölgesinin doğu kesiminde yer alan Kayseri, Sivas ve Yozgat illerine ait 66 yıllık veriler yorumlanarak değerlendirmeler yapılmıştır. Bu döneme ait veriler, bu 66 yıllık süreç ikiye bölünerek incelenmiştir. Birinci 33 yıllık süreçle ikinci 33 yıllık süreç karşılaştırılmıştır. Bilindiği gibi Meteoroloji istasyonlarında günün üç vaktinde (sabah saat 7:00, öğleden sonra saat 14:00 ve akşam saat 21:00) yapılan ölçüm sonuçlarının kaydedilmesiyle elde edilen verilerden günlük, aylık, yıllık ve uzun yıllar ortalama değerler hazırlanır. Araştırmaya konu olan üç yerleşmenin sıcaklık ve yağış değerleri dönemsel olarak karşılaştırılmıştır. Önce ortaya çıkan farklılıklar tespit edilmiş, daha sonra nedenleri cevaplandırılmaya çalışılmıştır. Son safhada da ortaya çıkabilecek olan bu değişimden çevrenin doğal elemanlarının ve beşeri hayatın nasıl etkileneceği üzerinde durulmuştur. 28 Bulgular ve Yorumlar TR72 bölgesinde yer alan üç meteoroloji istasyonundan birisi olan Yozgat ta 19501982 yılları arasında kalan 33 yıllık birinci dönemde ortalama sıcaklık değeri 8,9ºC, 19832015 yılları arasında kalan 33 yıllık II. dönemdeki ortalama sıcaklık ise 9,2ºC dir (Tablo: 1).

Tablo: 1 Yozgat il merkezinde 19501982 ile 19832015 dönemleri arasında aylara ve mevsimlere göre sıcaklık dağılışı (DMİGM) Veriler Aylar Yıllık 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 ortalama sıcaklık C 1950 1982 sıc.ort. C 0,7 2,0 0,8 2,9 8,3 12,8 16,6 19,3 19,3 15,2 10,2 4,8 8,9 1983 2015 sıc.ort C Aylık sıc. farkı C Mevsimsel ort. sıc. farkı C 0,3 1,6 0,4 0,4 0,8 3,04 8,6 13,3 17,0 20,0 20,2 16,0 10,4 4,4 9,2 0 0,5 0,3 0,5 0,4 0,7 0,9 0,8 0,2 0,4 0 0,9 2,0 0,6 Grafik: 1 Yozgat ta 19501982 ile 19832015 dönemlerine ait sıcaklık grafiği 29 Sıcaklık değerlerinin mukayese edildiği bu iki dönem arasında, ilk devreye nazaran II. devrede yıllık ortalama sıcaklık değeri 0,3ºC artış göstermiştir. İki dönem arasında sıcaklıkların mevsimsel farklılıklarına bakıldığında, kış dönemi sıcaklık ortalamalarında farklılığın olmadığı (0ºC), ancak ilkbahar mevsiminde II. devrede, I. devreye nazaran mevsimsel sıcaklık ortalamasının 0,9ºC, yaz döneminde 2,0ºC ve sonbahar döneminde ise 0,6ºC sıcaklık artışının gerçekleştiği görülmektedir. Dolayısıyla Yozgat ta ortalama sıcaklık değişimi mevsimsel bazda kış döneminde değişmezken, diğer mevsimlerde önceki devreye nazaran sıcaklık ortalamalarının arttığı tespit edilmiştir.

Burada dikkat çeken en önemli husus ise, mevsimsel sıcaklık artışının en fazla görüldüğü mevsimin yaz mevsimi olmasıdır. İklim çalışmalarında çok uzun bir süreç olmayan 33 yıllık bir dönemde, mevsimsel sıcaklık ortalaması, özellikle de yaz mevsiminin sıcaklık ortalaması 2,0ºC artış gösteriyor olması, burada oldukça ciddi bir sorunun var olduğunu göstermektedir. Tablo: 2 Kayseri il merkezinde 19501982 ile 19832015 dönemleri arasında aylara ve mevsimlere göre sıcaklık dağılışı (DMİGM) Veriler Aylar Yıllık 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 ort.sıcaklık C 1950 1982 sıc.ort. C 0,5 1,9 0 4,9 10,7 18,8 18,9 22,4 21,8 17,1 11,4 5,1 10,8 1983 2015 sıc. ort. C Aylık sıc. farkı C Mevsimsel ort. sıc farkı C 0,3 1,5 0,2 5,1 11,0 15,2 19,4 22,9 22,6 17,8 11,7 5,1 10,8 0,2 0,2 0,3 3,4 0,5 0,5 0,8 0,7 0,3 0 0,2 0,4 0,4 3,1 1,8 1,0 30 Grafik: 2 Kayseri de 19501982 ile 19832015 dönemlerine ait sıcaklık grafiği TR72 bölgesinde yer alan meteoroloji istasyonlarından Kayseri de rasat verileri karşılaştırılan dönemlerden birincisi olan 19501982 yılları arasında ortalama sıcaklık değeri 10,8ºC dir. II. dönemi oluşturan 19832015 döneminde de ortalama sıcaklık 10,8ºC dir. Dolayısıyla Kayseri de sıcaklık değerleri karşılaştırılan iki devre arasında yıllık ortalama sıcaklık değerlerinde

farklılık görülmemiştir (Tablo: 2). Kayseri de sıcaklıkların mevsimsel dağılışlarına bakıldığında ilk devreye nazaran II.devrede kış ve ilkbahar mevsimlerinde sıcaklık ortalamaları azalırken (kış mevsimi sıcaklık ortalaması 0,4ºC, ilkbahar mevsimi sıcaklık ortalaması 3,1ºC), yaz ve sonbahar mevsimlerine ait ortalama sıcaklık değerleri artış göstermiştir (yaz mevsimi sıcaklık ortalaması 1,8ºC, sonbahar mevsimi sıcaklık ortalaması ise 1,0ºC). Mukayese edilen dönemler arasında sıcaklık değişimi ile ilgili olarak en dikkat çeken husus, yaz mevsimi sıcaklık ortalamasının 1,8ºC gibi yüksek bir değerde artış göstermiş olmasıdır. Yine Kayseri de sonbahar mevsimi sıcaklık ortalamasının da ilk devreye nazaran, II. devrede 1,0ºC artmış olması da küresel ısınma tehlikesinin orta vadede hangi boyutlara ulaşacağını açıkça ortaya koymaktadır. Tablo: 3 Sivas il merkezinde 19501982 ile 19832015 dönemleri arasında aylara ve mevsimlere göre sıcaklık dağılışı (DMİGM) Veriler Aylar Yıllık 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 ort.sıcaklık C 1950 1982 sıc.ort. C 0,6 3,6 2,3 2,5 8,9 13,4 16,8 19,7 19,6 15,7 10,5 4,8 8,8 1983 2015 sıc. ort. C Aylık sıc. farkı C Mevsimsel ort sıc farkı C 0,5 2,9 1,8 3,4 9,4 13,7 17,5 20,6 20,7 16,7 11,0 4,5 9,4 0,9 0,3 0,3 0,7 0,8 0,9 1,0 0,5 0,1 0,7 0,5 0,3 1,3 1,7 2,7 1,2 Grafik: 3 Sivas ta 19501982 ile 19832015 dönemlerine ait sıcaklık grafiği 31 25 20 15 10 19501982 19832015 5 0 5

TR72 bölgesinde yer alan ve İç Anadolu Bölgesinin en doğusunda bulunan Sivas ta sıcaklığın dağılışına bakıldığında 19501982 yılları arasındaki 33 yıllık dönemin yıllık sıcaklık ortalamasının 8,8ºC olduğu görülmüştür. 19501982 dönemi ile karşılaştırılan 19832015 arasındaki ikinci 33 yıllık dönemin yıllık ortalama sıcaklığının ise 9,4ºC olduğu dikkat çekicidir (Tablo: 3). 33 er yıldan oluşan iki dönemin ortalama sıcaklık değerlerinin mevsimsel değişimine bakıldığında, kış döneminde ortalama sıcaklığın bir önceki döneme göre 1,3ºC azaldığı Sivas ta, diğer mevsimlerde ortalama sıcaklık değerlerinin ilk döneme göre önemli sayılabilecek oranlarda artış gösterdiği görülmektedir. Bu durumda Sivas ta soğuk devrede sıcaklık ortalaması azalırken, sıcak devrede ve geçiş dönemlerinde ise sıcaklık ortalamalarında artış gerçekleşmiştir. İlk dönem nazaran sonraki dönemde ilkbahar ortalama sıcaklık değeri 1,7ºC artarken, bu artış değeri yaz döneminde 2,7ºC ye, sonbahar mevsiminde ise 1,2ºC çıkmaktadır. İklimlerin tanımlanmasında en önemli etken olan ve değişimi biyocoğrafya için tehdit oluşturan sıcaklıkların yakın geçmişte ve uzun bir süreç sayılmayacak bir zaman diliminde bu derece yüksek bir oranda artış göstermiş olması üzerinde hassasiyetle durulması ve çözüm adına küresel bağlamda somut adımlar atılması gereken sorunlardan birini oluşturmaktadır. 20. Yüzyıl boyunca dünyanın ortalama sıcaklığının 0,7ºC artış göstermesinin oluşturduğu tehlikenin, lokal sahalarda ortaya çıkan artış miktarı dikkate alındığında ne denli büyük olduğu daha açık olarak görülebilmektedir. TR72 bölgesi illerinde yağışların dağılışı Yozgat ta 1950 ile 2015 yılları arasında yağış dağılışına bakıldığında, 33 yıllık 19501982 yılları arasındaki devrede yıllık ortalama yağış tutarı 548,6 mm, 19832015 yılları arasındaki 33 yıllık devrede ise yıllık ortalama yağış tutarı 615,9 mm dir (Tablo: 4). Yozgat ta rasat verileri incelenen ilk devreye nazaran ikici devrede yıllık ortalama yağış tutarı 67,3 mm artış göstermiştir. Yozgat ta yağışların mevsimlere dağılışına bakıldığında, sadece kış döneminde ortalama yağış değerlerinin azaldığı (3,8 mm), diğer mevsimlerde ise ortalama yağış miktarlarının arttığı görülmektedir. 32 Tablo: 4 Yozgat il merkezinde 19501982 ile 19832015 yılları arasında aylara ve mevsimlere göre ortalama yağış değişimi (DMİGM) Veriler mm. 19501982 yağış ortalaması 19832015 yağış ortalaması Aylık yağış farkı Mevsimsel ortalama yağış farkı Aylar 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 74,0 73,6 61, 3 76,8 64,1 64, 2 67, 6 66, 3 59, 3 64, 2 66, 3 65, 7 42, 5 46, 1 11, 0 15, 8 7,2 15, 5 2,8 9,5 2,9 1,3 4,9 0,6 3,6 4,8 7,8 8,1 17,8 26 15, 0 23, 6 3,8 3 16,2 51,9 Yıllık ort.yağ ış mm. 27,6 42,7 548,6 45,4 68,7 615,9

Grafik: 4 Yozgat ta 19501982 ile 19832015 yıllarına ait yağış grafiği 33 Mevsimsel yağış ortalamalarında artışın en düşük olduğu dönem ilkbahar, en fazla artışın gerçekleştiği dönem ise sonbahardır. İlkbaharda yağışlarda görülen artış miktarı 3 mm, yaz mevsiminde 16,2 mm ve sonbahar mevsiminde ise artış miktarı 51,9 mm dir. İklimin en önemli elemanları olan sıcaklık ve yağış verilerine göre 19501982 ile 19832015 dönemlerinde genel olarak sıcaklık değerleri ve yağış miktarları artış göstermektedir. Bu durumda Yozgat ta iklim giderek daha fazla yağış alan ve yaz kuraklığının şiddeti giderek azalan mutedil bir kimlik kazanmaktadır. Bu değişim Yozgat ta tarım faaliyetlerini tereddütsüz olumlu yönde etkileyecektir. Tablo: 5 Kayseri il merkezinde 19501982 ile 19832015 yılları arasında aylara ve mevsimlere göre ortalama yağış değişimi (DMİGM) Veriler mm. 19501982 yağış ortalaması 19832015 yağış ortalaması Aylık yağış farkı Mevsimsel ortalama yağış farkı Aylar 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 39,1 34,3 36, 0 38,5 33,1 36, 9 40, 7 44, 8 54, 1 50, 7 47, 8 56, 9 40, 5 41, 4 8,4 6,8 16, 1 14, 2 8,5 13, 5 Yıllık ort.yağ ış mm. 18,7 29,3 371,8 38,2 37,1 413,8 0,6 1,2 0,9 4,1 3,4 9,1 0,9 5,8 1,7 2,6 19,5 7,8 0,9 9,8 8,4 24,7

Grafik: 5 Kayseri de 19501982 ile 19832015 yıllarına ait yağış grafiği 60 50 40 30 20 19501982 19832015 10 0 Kayseri de 19501982 yılları arasındaki 33 yıllık dönemin yıllık ortalama yağış tutarı 371,8 mm, 19832015 yılları arasındaki 33 yıllık dönemin yıllık ortalama yağış tutarı ise 413,8 mm dir (Tablo: 5). 19501982 yılları arasındaki 33 yıllık döneme göre, 19832015 yılları arasında kalan 33 yıllık dönemde yıllık ortalama yağışlar 42 mm artış gerçekleşmiştir. Kayseri de yağışların mevsimlere dağılışına bakıldığında, kış mevsiminde yağışlarda azalma görülürken, diğer mevsimlerde yağış tutarlarında ise artış gerçekleşmiştir. Kış mevsiminde yağışlarda görülen azalma miktarı 0,9 mm iken, yaz mevsimi yağış ortalamalarında görülen artış tutarı 9,8 mm, yaz mevsimi yağış artışı 8,4 mm ve sonbahar mevsiminde gerçekleşen artış tutarı ise 24,7 mm dir. Kayseri de aylık yağış artışının en fazla olduğu ay ekim, en çok azaldığı ay ise nisan ayı olduğu görülmüştür. 34 Tablo: 6 Sivas il merkezinde 19501982 ile 19832015 yılları arasında aylara ve mevsimlere göre ortalama yağış değişimi (DMİGM) Veriler mm. 19501982 yağış ortalaması 19832015 yağış ortalaması Aylık yağış farkı Mevsimsel ortalama yağış farkı Aylar 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 44,8 42,0 39, 0 43,6 41,9 41, 5 45, 1 46, 9 56, 8 61, 3 60, 5 60, 8 35, 8 33, 9 8,3 7,0 15, 7 11, 0 7,1 18, 7 1,2 0,1 2,5 1,8 4,5 0,3 1,9 2,7 0,1 3,0 15 17 1,2 6,6 0,9 35 Yıllık ort.yağ ış mm. 25,4 32,5 412,9 40,4 49,5 456,6

Grafik: 6 Sivas ta 19501982 ile 19832015 yıllarına ait yağış grafiği TR72 bölgesi illerinden Sivas ta 19501982 yılları arasındaki 33 yıllık önemin yıllık ortalama yağış miktarı 412,9 mm, 19832015 yılları arasında kalan 33 yıllık dönemin yıllık ortalama yağış miktarı ise 456,6 mm dir (Tablo: 6). 1950 ile 2015 yılları arasındaki 66 yıllık dönemin, 33 yıllık ilk devresine nazaran ikinci 33 yıllık devrede yıllık ortalama yağış tutarı 43,7 mm yağış artışı gerçekleşmiştir. TR72 bölgesinin diğer illeri olan Yozgat ve Kayseri de olduğu gibi Sivas ta da sıcaklık ve yağış değerleri karşılaştırılan iki devre arasında yağışlarda azalma değil, artış gözlenmiştir. 35 Sivas ta yağışların mevsimsel dağılışına bakıldığında, dört mevsimin yağış toplamlarında mukayese edilen ilk devreye nazaran, ikinci devrede yağış miktarlarında artış gerçekleşmiştir. Mevsimsel bazda en fazla yağış artışı sonbahar mevsiminde gerçekleşmiş, ilk devreye göre ikinci devrede mevsimsel yağış toplamı 35 mm artış göstermiştir. Sivas ta kış dönemi yağışlarında 1,2 mm, ilkbahar dönemi yağışlarında 6,6 mm ve yaz dönemi yağışlarında ise 0,9 mm artış gözlemlenmiştir. Sıcaklık değerlerinde görülen artışın yanında, yağış miktarlarında da artışın görülmesi bölgenin geleceği bakımından oldukça önemli ve değerli bir iklimsel değişim olarak kabul edilmelidir. TARTIŞMA ve SONUÇ İç Anadolu Bölgesinde yer alan Kayseri, Sivas ve Yozgat, şehirlerinin 1950 ile 2015 arasındaki 65 yıllık dönemde gerek sıcaklık, gerekse yağış değerlerinde dikkat çekici değişiklikler görülmüştür. Şehirlerden Sivas ve Yozgat ta 19501982 dönemine nazaran 19832015 döneminde özellikle yaz döneminde ortalama sıcaklıklarda belirgin bir artışın olduğu anlaşılmıştır. Kayseri de ise 19501982 dönemi ve 19832015 döneminde ortalama sıcaklık değerlerinde artış olmamış ve ortalama sıcaklık değerlerinin aynı kaldığı görülmüştür. Yozgat ta sıcaklıkların mevsimsel farklılıklarına bakıldığında, I. dönemle II. dönem arasında kış dönemi sıcaklık orta

lamalarında farklılığın olmadığı belirlenmiştir. Yine Yozgat ta geçiş mevsimleri dediğimiz ilkbahar, sonbahar dönemlerinde ve yaz mevsiminde sıcaklık ortalamalarının arttığı görülmüştür. Kayseri ilinde sıcaklıkların mevsimsel dağılışlarına bakıldığında II. devrede kış ve ilkbahar mevsimlerinde sıcaklık ortalamaları azalırken, yaz ve sonbahar mevsimlerinde ortalama sıcaklık değerleri artış göstermiştir. Sivas ta ortalama sıcaklık değerlerinin mevsimsel değişimine bakıldığında, kış döneminde ortalama sıcaklığın bir önceki döneme göre azaldığı, diğer mevsimlerde ortalama sıcaklık değerlerinin ilk döneme göre önemli sayılabilecek oranlarda artış gösterdiği anlaşılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu oluşturan Kayseri, Sivas ve Yozgat şehirlerinde ilk dönemle, sonraki dönem arasında yıllık yağış tutarlarında artış görülmektedir. İlk dönem ile ikinci dönem arasında yıllık yağış ortalaması en fazla artış gösteren şehir Yozgat tır (19501982 yılları arasında ortalama yağış tutarı 548,6 mm, 19832015 yılları arasında ortalama yağış tutarı 615,9 mm). Diğer şehirlerde de yıllık yağış tutarları ilk döneme nazaran artış göstermekte (Sivas ilk dönemde 412,9 mm, ikinci dönem 456,6 mm; Kayseri ilk dönem 371,8 mm, ikinci dönem 413,8 mm), olduğu görülmüştür. Yağışların mevsimsel dağılışlarında çok önemli farklılıklar görülmemektedir. Araştırma sahasında yaklaşık 65 yıllık dönemde soğuk devrede sıcaklıkların giderek azalması, sıcak devrede ise sıcaklıkların giderek artması dönemler arasındaki sıcaklık farkını artıracak, yörede yapılan tarım faaliyetleri olumsuz etkilenecektir. Bunun sonucunda da ülkemizin kendi kendine yetebilen bir tarım ülkesi olma özelliğinin kaybolmasına neden olabilecektir. Ayrıca yaz döneminde artan sıcaklıklar soğutma sistemlerinde daha fazla enerji tüketimine, soğuk dönemde giderek düşen sıcaklılar ise ısınmak için daha fazla enerjinin sarf edilmesine yol açacaktır. Ülkemizin enerji kaynaklarını ve rezervlerini düşünüldüğünde gelecekte karşılaşabileceğimiz tehlikenin boyutları öngörülebilecektir. 36 Sıcaklıkların ve buharlaşmanın giderek artması mevcut su kaynaklarını olumsuz etkileyecek ve su talebinin karşılanmasında zorluklar ortaya çıkaracaktır. Bulunduğumuz coğrafyanın su kaynakları ve rezervleri düşünüldüğünde, nüfusun artmasıyla beraber su talebi de artacak ve gelecek dönemde karşılaşabileceğimiz tehlikenin boyutları daha net görülebilecektir. Böyle bir durumda dünyamızı su savaşlarının beklediğini söylemek yanlış olmayacaktır. KAYNAKLAR Arseven, A, D. (2001) Alan Araştırma Yöntemi İlkeler, Teknikler, Yöntemler Gündüz Eğitim Yayıncılık Ankara. Çoban, A. (2017) Türk Coğrafya Kurumu 75.Yıl Uluslararası Kongresi Bildiriler Kitabı. Türk Coğrafya Kurumu Yayını No: 9 ISBN: 9789756686072 Ankara. Çoban, A. (2015) Türkiye Fiziki Coğrafyası. Pegem Akademi Yayıncılık Ankara. Çoban, A. (2017) Kıyı Ardı Orta Karadeniz Bölümünün İklim Özellikleri ve Yıllara Göre Sıcaklık İle Yağış Dağılışının Analizi. Sobider The Journal of Social Science Yıl: 4 Sayı: 13 s.110122 Malatya Doğanay, H. Sever, R. (2011) Genel ve Fiziki Coğrafya Pegem Akademi Yayıncılık Ankara.

Dönmez, Y. (1984) Umumi Klimatoloji ve İklim Çalışmaları İ.Ü. Yayın No: 2506 Coğrafya Enstitüsü Yayın No: 102 İstanbul Erol, O. (1993) Genel Klimatoloji. Gazi Büro Kitabevi Ankara. Koca, H. (2007) Genel Coğrafya. PegemA Yayıncılık I.Baskı Ankara. Şahin, C. (2005) Türkiye Fiziki Coğrafyası. Gündüz Eğitim ve Yayıncılık Ankara. Türksever, Ö. Sözen, E. Çetin, T. (2016) Akdeniz Kıyı İllerinin Son 54 Yıllık Sıcaklık ve Yağış Ortalamalarının İklim Değişiklikleri Açısından İncelenmesi. S, 11631174 Geomed Bildiriler Kitabı Antalya. ISBN 9786056657610. 37