Talat Tekin. Orhonfta



Benzer belgeler
Feryal KORKMAZ. Feryal KORKMAZ/ Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi Cilt/Sayı: XLVIII

Hacı TONAK : Eski Türk Runik Yazısı

GÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA gali EKİ ÜZERİNE

DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

ZAMANA HÜKÜMDAR OLMAK

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

Fikret Yıldırım, Irk Bitig ve Orhon Yazılı Metinlerin Dili, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2017, 399 s.

Dil Araştırmaları Sayı: 13 Güz 2013, ss.

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14)

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT TÜRK DİLİ EDEBİYATI Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

6. İkinci Orhun (Bilge Kağan) KONUYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

MOĞOLİSTANDA YENİ BULUNAN DONGOİN ŞİREEN ANITLARI ÜZERİNE MÖNHTULGA RİNCHİNHOROL İLE SÖYLEŞİ *

KÖL TİGİN VE BİLGE KAĞAN YAZITLARININ METİNLERİNDE ÜNLÜLERİN YAZIMIYLA İLGİLİ KARŞILAŞILAN FARKLILIKLAR

VIII-IX. YÜZYILLAR TÜRK EDEBİYATI EDB201U

Fiilden İsim Yapma Ekleri

ORHON YAZITLARI NDA BOL- VE ER- FİİLLERİ ÜZERİNE

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

GELECEĞİ DÜŞÜNEN ÇEVREYE SAYGILI % 70. tasarruf. Sokak, Park ve Bahçelerinizi Daha Az Ödeyerek Daha İyi Aydınlatmak Mümkün

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

KALIPLAŞMIŞ KELİME ÖBEKLERİNDE ANLAM

ESKİ TÜRK YAZITLARINDA BENZETME İLGİSİYLE KURULMUŞ CÜMLELER ÜZERİNE

Türkçe Dil Bilgisi B R N C BÖ LÜM SES B L G S. a b c ç d e f g h i j k l m n o ö p r s t u ü v y z TÖMER. Gazi Üniversitesi 17

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız.

ORHUN YAZITLARI NDA BOYLARI BİR ARAYA GETİRME ÇABALARI

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 21.si.

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

Minti Monti. Kızak Keyfi. Kızak Bir Kış Eğlencesi KIŞIN SOKAK Yeni Yıl Kartı Hazırlayalım Kar Hakkında Neler Biliyorsun?

ORHON YAZITLARI (KÖL TEGİN, BİLGE KAĞAN, TONYUKUK, ONGİ, KÜLİ ÇOR)

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

SES (HARF) BİLGİSİ. Türkçe alfabemizde (abecemizde) 29 harf vardır. Alfabetik sırası şöyledir.

DR. YONG-SŎNG LI VE ORHON TÜRKÇESİ GRAMERİ ADLI ESERİN KORECEYE TERCÜMESİ ÜZERİNE

TÜRK DİLİ I DERSİ UZAKTAN EĞİTİM DERS SUNULARI. 11.Hafta

Eynu Bat Çin: Sar Uygurca ve Salarca Kuzeydoğu Güney Sibirya Şorca Sayan Türkçesi Bat Moğolistan Duha...

KÜRESEL AYNALAR BÖLÜM 26

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

3. Emine Yılmaz Ceylan, Çuvaşça Çok Zamanlı Ses Bilgisi, TDK yay., 675, Ankara 1997.

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

BAĞIL HAREKET. 4. kuzey. Şekilde görüldüğü gibi, K aracındaki gözlemci L yi doğuya, M yi güneye, N yi güneybatıya doğru gidiyormuş gibi görür.

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI

TÜRKÇE / Yazımı Karıştırılan Sözcükler, Kısaltmaların Yazımı

DİĞER NOKTALAMA İŞARETLERİ

Eski Türk Yazıtları ve Sonrası


دراسة حىل اجبدية انكىك ترك وااليغىرعربانتاريخ و.نهاد حممد عاشىر جامعة املىصم/كهية األداب

TEST 1. Hareketlilerin yere göre hızları; V L. = 4 m/s olarak veriliyor. K koşucusunun X aracına göre hızı; = 6 m/s V X.

Büyük Ünlü Uyumu (Kalınlık-İncelik Uyumu)

Central Asian Studies

Ya ş a r K e m a l Asıl adı Ke mal Sa dık Gök çe li. Van Gö lü ne yakın Ernis (bugün Ünseli ) köyünden olan ailesinin Birinci Dün ya Sa va şı nda ki

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Kral Davut (Bölüm 2)

Harf ve Hece Bilgisi. Seç Bakalım. Aşağıdaki sözcüklerin doğru hecelenmiş biçimlerini yuvarlak içine alın.

Türkçede heceler şöyle meydana gelmiştir.

BU KALEM UN(UFAK)* SEL YAYINCILIK. Enis Batur un yayınevimizdeki kitapları:

- Nasreddin Hoca'nın mezarı Eskişehir Sivrihisar'da bulundu.

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

KELİMELERİN VE KELİME ÖBEKLERİNİN YAZILIŞI

Bilge Tonyukuk Yazıtları Üzerine Birkaç Düzeltme*

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

5. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

BAĞIL HAREKET BÖLÜM 2. Alıştırmalar. Bağıl Hareket ÇÖZÜMLER. 4. kuzey

DÜZLEM AYNALAR BÖLÜM 25

DUA ETTİĞİNİZDE. J. Robert Ashcroft. ICI Elemanlarıyla İşbirliği İçinde Hazırlanmıştır Resimler: David Cahill Çeviren: Hande Taylan ICI

TÜRK DİLİ. Dil ve Edebiyat Dergisi 2001 /I Sayı: 590. Şubat Sahibi ve Sorumlu Yöneticisi Türk Dil Kurumu adma Prof. Dr.

36. AVRUPA BRİÇ ŞAMPİYONASI WIESBADEN / ALMANYA

Morpa Kampüs Çocukları Okuma Yazmaya Hazırlamanın ve Öğretmenin Neden En Kolay Yolu?

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

KÜMELER KÜMELER Kümeler Konu Özeti Konu Testleri (1 6) Kartezyen Çarpım Konu Özeti Konu Testleri (1 6)...

ESKİ TÜRK YAZITLARI NIN KELİME HAZİNESİ VE BAZI OKUMA SORUNLARI

B T A n a l o g T r a n s m i t t e r. T e k n i k K ı l a v u z u. R e v 1. 2

Seç Bakalım. ... / 24 Puan. Aşağıdaki sözcüklerin doğru hecelenmiş biçimlerini yuvarlak içine alın.

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

TALAT TEKİN VE TÜRKOLOJİ. Editörler: Prof. Dr. Emine Yılmaz Prof. Dr. Nurettin Demir Dr. Öğr. Üyesi İsa Sarı

UYGUR KAĞANLIĞI YAZITLARI ERHAN AYDIN

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

KE00-SS.08YT05 DOĞAL SAYILAR ve TAM SAYILAR I

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

U MK E K A MP Ç IL IK E Ğ T İ M İ İ 2008

MESLEK HUKUKU. Yahya ARIKAN Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

YAY DALGALARI. 1. m. 4. y(cm) Şe kil de 25 cm lik kıs mı 2,5 dal ga ya kar şı lık ge lir.

Transkript:

Talat Tekin. Orhonfta

~(Ydn f!&y TABRIZ Simurg -------- 6,ooo,ooo 16 Teınmuz1927 tarihinde Gebze'ye bağ lı Tavşan cı l ııahiyesinde doğan Talat Tekin, İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü' nü bitirdi (1951). İzmir, Trabzon ve Bitlis' te edebiyat öğretm e nliği yaptı. 1957-196 ı yılları ara sında Türk Dil Kurumu'nda Gramer Uzmanı olarak çalıştı. 1961 'de ABD'ye giderek doktora çalışmasına başladı, bu arada indiana Üniversitesi ' nde Ural-Altay Dilleri Bölümü'nde iki yıl Türk Dili Okutmanhğı yaptı. 1965 yılında "A Grammar of Orkhon Turkic (Orhon Türkçesi Dilbilgisi)" adlı teziyle Kaliforniya Üniversitesi'nden doktor ünvanını aldı, 1965- ı 972 yılları arasında aynı üniversitede Türk Dili ve Edebiy at ı öğretim üycli ğ i yaptı. 1970'te İstanbul 'a gelerek "Ana Türkçeele Asli Uzun Ünlüler" adlı teziyle doçen,t ünvanını kazandı. 1972 güzünde Türkiye'ye dönerek Hacettepe Üniversitesi'nde göreve başladı. 1976'da "Volga Bulgar Kİtabeleri ve Volga Bulgarcas ı " adlı teziyle profesör ünvanını aldı. 1982 yılında Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığına getirilen T. Tekin bu görevini 199 1 yılına değin sürdürdü. 1994 yazında da aynı bölümden emekliye ayrıldı. Ancak meslekten ve çalışmaktan hemen "eınek li"ye ayrılmayan Prof. Dr. Talat Tekin çalışmalarının yanı sıra, bir süre Hacettepe ve Bilkent Üniversitelerinde Do~tora ve Yüksek Lisans derslerini sürdürdü. Şu an ise Yeditepe Üniversitesi, Türk Dili ve Ed ebiyatı Bölümü öğreti m üyesi olarak çalışınaya devam etmektedir. Yazarın 1993'e kadar çıkmış olan yayı nlarının bir listesi adına hazırlanan arnıağanda bulunmaktadır: Talat Tekin Armağanı, Türk Dilleri Araştırmaları, cilt 3, Siınurg yayınevi, Ankara 1993. J(jtapları: A Grammar of Orkhon Turkic, 1968; Ana Türkçede Asti Uzun Onlüler, 1975; Japanese and Turkish: ls Japanese Related to Turkish? 1985; Tuna Bulgarları ve Dilleri, 1987; Orhon Yazttları, ı 989; Volga Bulgar Kitabeleri ve Volga Bulgarcası, 1988; Xl. Yüzyıl Türk Şiiri, 1989; H unların Dili, 1993; Japonca ve Altay Dilleri, 1993; Irk Biıig, The Book ofomens, 1993; Tunyukuk Yazıtı, ı 994; Türk Dillerinde Birincil Uzun Ünliiler, 1995; Türkmence-Türkçe Sözlük, ı 995 (M. Ölmez, E. Ceylan, Z. Kargı Ölmez, S. Eker ile); Türk Dilleri- Les Langues Turques, 1995 (M. Ölmez ile); Les inscriptiorıs de l'orkhon, Kul Tighine, Bilghe Qaghçın, Toun.youqouq, 1995; Tarih Boyunca Türkçenin Yazımı, 1997; Türkoloji Eleştirileri, 1997 (geni şleti lmiş 2. baskı).

Orhon Yazıtları Kül Tigin, Bilge Kağan, Tunyukuk Talat Tekin Derleyip yayına hazırlayan: Mehmet Ölmez Simurg Dil ve Edebiyat Dizisi: ı Yayımlayan: Mehmet Ölmez E-mail: olmez@hun.edu.tr http://yunus.hun.edu.tıfolınez İstanbul 1998 ISBN 975-7172-04-9 2. baskı, ı. bas kı 1995 Kapak Tasarımt: 2 Tasaıım Mehmet Ulusel, Erol Egemen Siınurg Yayınevi Baskı, cilt: Şafak Matbaacılık Tel: (+90.3ı2) 229 57 84 Simurg Kitapçılık ve Yayıncılık Limited Şirke ti İstik!al Cad. Hasmın Galip Sok. Nr. 2 A 80060 Beyoğlu-İSTANBUL Tel: (+90.2 12) 292 27 ı2 Faks: (+90.2ı2) 292 27 13

Talat Tekin Orhon Y azıtları Kül Tigin, Bilge Kağan, Tunyukuk SİMURG İSTANBUL 1998

İÇİND EKİLER Önsöz...... 6 Giriş... 9 I. İlk Türk Kağanhkları... 9 2. Orhon Yazıtları... 10 2.1. KiiL Tigin (684-731) An.ıtı... 11 2.2. Bilge Kağan (683-734) 1\mtı....... 12 2.3. Tıtnyukuk Anıtı.... 13 3. Yazıtla rı n Yazarı ve Yazıcısı.... ~... 13 4. Yaztti arın İçeriği... 14 5. Yazttiarın edebi değeri... 15 5.1. ikilemeler......... ıs 5.2. Ko şutluk...... 17 5. 3. Deyimler... 19 5.4. Atasözleri... 20 5.5. Edebi Sanatlar (Benzetmeler)... 21 6. Eski Türk Runik Yazısı...... 22 7. Y azım Kura ll ar ı............ 25 7./. ÜnlüLerLe ilgili yazım kımıllan.... 25 7.2. Ünsiizlerle ilgili yazım kuralları.... 26 7.3. Noktalama işareti... 28 8. Orhan Alfabesinin Çözümü... 28 9. Yazıtlar Üzerine Yayınla r.... 28 10. Orhon Yaz ıtları Alfabesi......... 3 1 Yazıtlar Kül Tigin Yazıtı....... 34 B ilge Kağan Yazıtı.... 56 Tunyukuk Yazıt ı......... 82 Sözlük...... 97 Kaynaklar...................... :... 117 R esimler... 121

ÖN SÖZ Orhon yazıtları üzerine çalışmalarımın başlangıcı, üniversite sayınazsak, Bitlis Lisesi'nde edebiyat öğretmeni olarak yıllarını çalıştığım 1956-1957 yıllarına kadar gider. Orada hazırladığım ilk ça lı şınam "Köktürk yazıtlarındaki deyimler üzerine" ad ı y la Türk Dili dergisinde iki bölüm olarak yayımlanınıştı. Yazıtlar üzerindeki çalışınalarım 1957-1961 y ılları arasında Türk Dil Kurumu' nda uzman olarak çalıştığını dört yıl boyunca da sürdü. Orhon yazıtları üzerine en kapsamlı çalışınam Los Angeles' taki California Üniversitesi'ne doktora tezi olarak sunduğu ın "Orhon Türkçesi Grameri" adlı yapıt ım olmuştur (1 965). Bu tez üç yıl sonn; Indiana Üniversitesi yayı nları arasında yayıınlandı: A Grammar of Orkh.on Turkic, Indiana University Publications, Uralic and Altaic series: 69, The Hague and B l ooınington (1968). Bu yapıt İkinci Doğu Türk Kağanlığı döneminden kalımı beş yazıtın, Kül Tigin, Bilge Kağan, Tunyukuk, Küli Çor (İhe -Hüşötü) ve Ongin (Işbara Tarkan) yazıllarının metinlerini, İngilizce çeviıileıini ve sözlüğünü de içerir. Yazıtlar ve Orhon Türkçesi üzerine çalışınalarım 1972'de Türkiye'ye döndükten sonra da kesintisiz sürüp gitti. ABD'de yayımlanan yapıtta açıklamalar bölümü eksikti. Zamanla Orhon yazıtlarında yeni bazı düzeltmeler ve değişik l ik ler de yapmıştım. Bu çalış maların sonucu olarak ya lnı z iki büyük Orhon yazıtım konu edinen yeni bir yap ıt ortaya çıkt ı ve bu yapıt TDK

tarafından yayımlandı: Orhan Yazttları, Ankara 1988. Ancak, bu daha çok Türkoloji ile ilgili olanlara hitap eden bilimsel bir yayındı. Az sayıda basılan bu yayın kısa sürede tükendi. B u arada Prof. Dr. Muharrem Ergin' in Orhun Abideleri adlı küçük popüler yapıtını (İstanbul 1970) da anmak gerekir. Bu yap ı tta Ergin'in benim ABD'de yayımlanan gramerirnde önerdiğim hemen bütün yeni okuyuş ve yorumları kabul etmiş o l ması beni ne kadar sevindirmiş ise bu okuyuş ve yorumların kime ait olduğunu belirtmeıniş olması da o kadar Ü2(müştür. Bununla birlikte Ergin'in benim bütün okuyuş ve yorumlanını kabul ettiği söylenemez. Sayın Ergin'in kabul etmediği yeni okuyuş ve yorumlardan biri ve belki de en önemlisi öteden beri budun okunagelen sözcüğ ü benim Girand (1961) gibi lo/ ile bodun okumaın ve bunu "tribes, people", yani "boy lar, halk" olarak çevirıneındir. Ergin'in bu sözcüğü ısrarla /u/ ile budun biçiminde okuyup her yerde "millet" diye çevinnesi bence büyük bir yan lıştır. Çünkü bu sözcük açık olarak "boy, kabile" anlamındaki Eski Türkçe ve yazıtlarda da geçen bod sözcüğü ile ilgilidir, belki de onun -n ekli eski bir çoğul biçimidir. Tunyukuk yazltının 60. satırında geçen bod yeme bodun yeme kişi yeme "boy da, halk da, insan da (hiç olmayacaktı)" etiınolojiyi doğru l ar. ibaresi bu Bu sözcüğü "ınillet" olarak anlamak ve öyle çevirmek de doğıu olmaz. Çünkü "millet", yani "ulus" kavramı, bilindiği gibi, yeni bir kavramdır ve ilk kez 19. yüzyılda Fransız tarihçisi ve filozofu Ernest Renan (1823-1892) tarafından ortaya konu l muştur. Durum bu iken, 8. yüzyılın ilk yarısında Moğolistan'da henüz kabile düzeni içinde yaşayan ve göçebe devletler kuran Türklerde ve Asyalı başka halklarda "ulus" kavramının gelişmiş olması düşünülemez. Bunun en güçlü kanıt l arı da yazıtlardır, onların

8 i çeriğ idir. Orhon yaııtlarından öğrendiğ i mize göre Türkler Çi nliler, Kıtaylar (Moğo llar), Tatabılar vb. gibi ya lnı z yabancı halklarla değil, kendi öz soydaş l arı ve dildaşları Oğuzlar, Kırgızlar, B ay ırk ular, Uygurlar, Ba s mıllar ye Batı Türkleri (On-Ok'lar, Türgiş'ler) ile de savaşınış lardır. Moğolistan'daki İkinci Doğu Türk Kağan l ığına 744'te son verenler soydaş Uygurlar'dan başkas ı değildir. Bu Uygur devletini 840'ta yıkanlar da yine soydaş -Kırgızlar olmuştur! İşte yukanda açıklamaya çalıştığım nedenlerden ötürü Orhon yazıtlannın genel okuyucuya hitap eden popüler bir yayınını hazırlamayı öteden beri düşünüp duıuyordum. Bu düşüncem nihayet bugün gerçekleşme evresine ge lmiş bulunuyor. Burada, yeri gelmişken, bu popüler yayının hazırlanmasında ve gerçekleşmesinde çok emeği geçen değerli öğrencim ve meslektaştın Doç. Dr. Mehmet Ölınez'e her türlü yardımlanndan ötürü teşekkür etmeyi bir borç bilirim. 22Ekiın 1995, Ankara

GİRİŞ 1. İlk Türk Kağanlıkları Türklerin kendi adları ile tarih sahnesine çıkışları, bilindiği gibi, Milattan sonra 6. yüzyıl ortalanna rastlar. 6. yüzyıla ait Çin kaynaklan Türklerin eski Bunların başlıca boylarından biri o lduğunu ve bu dönemde Juan-Juan'lara, yani Avarlara bağımlı olarak Altay dağlarının güney yamaçlarında yaşadıklarını yazar. 6. yüzyıl ortalarında Türkler T'u-men (Orhon yazıtlarında bu ad yanlış olarak Bumın biçiminde geçer) adlı bir liderin ö ncülüğünde Avarlara başkaldırarak onların Moğolistan'daki eğe rnenliğine son verir ve böylece ilk Türk devletini kurarlar (552). Bu devlet kısa bir süre sonra Doğu ve Batı olmak üzere ikiye bölünür. Doğu Türk Kağanlığı 630'da, Batı Türk Kağanlığı da 659 yılında Çin 'in eğemenl i ği altına girer. Ancak, Doğu Türkleri 670 yılında Kutluğ adlı bir liderin ö ncülüğünde Çiniilere başkaldırır ve uzunca bir mücadeleden sonra başarı lı olurlar. Bu başarıdan sonra Kutluğ, İlte riş Kağan ünvanıyla tahta geçer (682). Böylece İkinci Doğu Türk Kağanlığı kurulmuş olur. Ancak bu ikinci kağanlığın da ömrü pek uzun olmaz. 740'Jı yılların başlannda Uygurlar, liderleri Kül Bilge Han öncülüğünde Türklere başkaldırır ve son Türk prensi Ozmış Tigin'i öldürerek Moğo listan 'daki İkinci Doğu Türk Kağanlığına son verirler (744).

lo GiRiŞ 2. Orhon Y azıtları Türk dilinin en eski yazılı belgeleri olan Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlan genellikle 'Orhon yazıtları' ad ı ile anılır. Bunun nedeni de bu yazıtlann Orta Moğolistan'da, Orhon ırmağının eski yatağı yakınında, Koço-Çaydam adlı göl civarında dikilmiş ve 1889 yılında Yadrintsev tarafından orada bulunmuş olmalarıdır. Aralan yaklaşık bir kilometre olan bu iki büyük yazıttan Kül Tigin yazıtı 732 yılında, Bilge Kağan yazıtı da 735 yılında yazılmış ve dikilmiştir. Orhon yazıtları İkinci Doğu Türk Kağanlığı döneminde (682-744) yazılıp dikilen ve bize kadar gelebilen en eski ve çok değerli yaz ılı belgelerdir. Son yıllarda Moğolistan'ın Arhangay (Kuzey Hangay) bölgesinde 581 tarihinde, yani Birinci Kağanlık döneminde dikilmiş bir yazıt (Bugut yazıtı) bulunmu~sa da bu yazıt ne yazık ki Türkçe değildir. Yazıtın üç yüzü Soğdca bir yüzü de Sanskrit dilindedir. Bugut yaz ıtının Türkçe o l maması 6. yüzyıl sonlarında Türklerin henüz kendilerine özgü bir yazıları olmadığını gösterir. İkinci Kağanlık döneminden kalma üçüncü bir yazıt da Tunyukuk yazıtıdır. Ttınyukuk yazı tı 1897'de ve Klementz tarafından Orhon yazıtlanndan çok daha doğuda, Moğolistan'ın başkenti Ulan-Bator'un 50 kilometre kadar güney-batısında, Nalayha kenti ile Tola ırmağının sağ kıı.yısı arasında, Bayn -Tsokto denilen yerde bulunmuştur. İki büyük taşın dört yüzüne yazılmış olan Tunyukuk yazıtı Orhon yazıtlanndan daha eski bir tarihte, büyük bir o l asılıkla 720 ile 725 yıllan arasında yaz ılıp dikilmiştir. Moğolistan'da İkinci Kağanlık döneminden kalma birkaç küçük yazıt daha vardı r. Bunların en önemlileri de Küli Çor

OR HON Y AZITLARI ı ı (İhe-Hüşötü) ve Ongin (Işbara Tarkan) yaz ıt larıdır. Küli Çor yazıtmın 719-723 yılları arasında, Ongin yaz t tının da 732-735 yılla rı arasında diki lmiş olduğu sanılıyor. Bu kitapta yalnız İkinci Kağanlık döneminden kalma üç büyük yazıtın, Kül Tigin, Bilge Kağan ve Tunyukuk yazıtlarının metinleıi ile çevirileri ve bu metinlerde geçen söz~üklerin tam bir dizini verilecektir. 2.1. Kül Tigiıı (684-731) Anıtı Kül Tigin anıtı düşük nitelikli kireç taşı ya da mermerden yapılmış dört yüzlü tek parça bir taştır. Taşın yüksek liği 3.75 m 'dir. Doğu ve b atı yüzleri dipte 1.32 m, üstte ise 1.22 m geniş liğindedir. Anıtın kuzey ve güney yüzlerinin eni de 46 ve 44 cm'dir. Kül Tigin anıtının tüm yüzleri 2.75 m boyunda yazıt l arla kaplıdır. Anıtın batı yüzünde uzun bir Çince yazıt vardır. Taşın öbür yüzleri runik harf'li eski Türkçe yazıt larl a doludur. Anıtın doğu yüzünde 40, güney ve kuzey yüzleri nde de 13 'er satır vard ır. Ayrıca, anıtın kuzey - doğu ve gü ne y-doğu yüzleri ile güney ve batı yüzleri a rasıı1daki kenar kısımlannda da birkaç sat ırl ık küçük yazıt l ar bulunmaktadır. Türkçe küçük bir yazıt da anıtın batı yüzüne kazınmıştır. Amtm kaplumbağa heykeli biçimindeki mermer kaidesi üzerinde de 8 satırlık küçük bir yaz ıt varsa da bunun ai1cak 7-8 sözcüğü okunabilmektedir. Kül Tigin anıt ı 'Koyun yılının on yedisinde', miladi takvimle 27 Şubat 731 'de ölen ve Bilge Kağanın kardeşi olan Kül Tigin'in ya da prens Kül'ün anısına dikilmiştir. Prens Kül'ün cenaze töreni 'Dokuzuncu ayın yirmi yedisinde', miladi takvimle 1

12 G IRi Ş Kas ım 731 'de yapılmı ş tır. Anıt ın dikiliş tarihi Türkçe yazıt l arda belirtilmem i ş tir. Ancak batı yüzündeki Çince yazı tın 1 A ğustos 732 tarihinde tamaml andığı bi l indiğine ve Türkçe yazıtl ar da yirmi günde bitirildi ğ i ne göre Kül Tigin anıtının dikiliş tarihi de 21 Ağu s tos 732 olmalıdır. Kül Tigin anıtı prensin ağabeyi Bilge Kağan tarafından diktirilmiştir. Kağan ' dır. Yazıt boyunca ko nuşan ve o lay ları anlatan da Bilge 2.2. Bilge Kağan (683-734) Arıılı Bilge Kağan anıtı Kül Tigin anıtından birkaç santim daha yüksektir. Ne var ki bu an ıt Kül Tigin yazı tm a göre harap dummdadır ve baz ı yerleri okuna mamaktadır. Anıtın d oğu yüzünde 4 I s atırlık, daha dar o lan kuzey ve güney yüzlerinde de 15'er sa tırlık Türkçe yaz ıt bulunmaktadır. Bu a nıtın bat ı yüzünde de Çince bir yazıt varsa da büyük ölçüde tahribata uğramış olduğundan pek az bir kısmı okunabilmiştir. Bil ge Kağa n anı tı nın kuzey yüzündeki yaz ı t, son yedi satın dı ş ında Kül Tigin a nıtının güney yüzündeki y az ıt ile bir ve a y nıdır. Anıtın doğu yüzündeki 2.-24. satırlar da, ufak-tefek baz ı farkla rla, Kül Tigin anıtının doğu yüzündeki I.-30. satırtarla aynıdır. Bilge K ağanın ölüm tarihi Fransız türkologl arından B aıin'e göre 25 Kas ım 734 g ününe rastlam ak tadır. Kağanın cenaze töreni ise 'Domuz yılının beşinc i ayının yirmi yedisinde', miladi takvimle 22 Haziran 735 tarihinde y apılmıştır. Çince metin 19 Ağus tos 735 tarihinde yaz ı lmı ş, Türkçe metinlerio yazımı da 34 gün sürmü ş o lduğuna göre Bilge Kağan anıtı 24 Eylül 735 taıi hinde dikilmiş olmalıdır.

ORHON YAZITLARI 13 Bilge Kağarı anıtı Bilge Kağanırı küçük oğlu Tengri Kağan (734-741) tarafından diktirilmiştir. Bu yazıtta konuşan ve olaylan anlatan da Bilge Kağandır. Ancak, anıtın güney yüzündeki yazıtın 10.-15. satırları ile batı yüzündeki altı satın okunabilen diktiren Tengri Kağana aittir. küçük yazıt an ı tı 2.3. Tunyukuk Anıtı Tunyukuk anıtı bugün de yerinde dikili duran ve biri öbüründen biraz daha büyük olan iki taştan oluşu r. Daha büyük olan birinci taşta 35 satır, daha küçük olan ikinci taşta ise 27 satır bulunmaktadır. Tunyukuk anıtının ne zamaıt dikildiği yaz ı tta belirtilmemiştir. Ancak bu anıtın, Bilge Kağan 'ın, amcası Bögü ya da Kapgan Kağan'ı öldi.irterek tahta geçtiği 716 yılından sonra dikilmiş olmas ı gerekir. Tunyuyuk, yazıtın sonunda "Ben yaşlandım, koca oldum. Bilge Kağan Türk Sir halkını, Oğuz halkını besleyerek tahtta oturuyor" dediğine göre bu yazıtın Bilge Kağan ' ın hükümdarlığı dönem i nde, yani 716-734 yılları aras ında, büyük bir olası lıkla da 720-725 y ılları arasında yazılıp dikildiği sanılmaktadır. 3. Yazı tl arın Yazarı ve Yazıcısı Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarının yazıcısı, yani yazılan taş üzerine kazıyarak yazan kişi, bu iki kardeşin Jeğeni Yolluğ Tigin'dir. Prens Yolluğ, Kül Tigin yazıtım yirmi günde, Bilge Kağan yazıtım da otuz dört günde yazmıştır. Bu iki yazıtın yazarı na gelince, bu yazıtlarda konuşan ve olaylan anlatan kişi Bilge Kağan ' ın kendisi olduğuna göre

14 GIRIŞ bunların yazarı da o o lm alıdır. Büyük bir o lasılık l a, Bilge Kağan yaz ıt la rın metnini önceden hazı r l am ı ş, sonra da bunla rı taş lar üzerine yazması içi n Y olluğ Tigin 'e vermiştir. Tunyukuk yazıtm a gelince bu yazıtta olaylar Bilge Tunyukuk'un ağzından an l atıldığına göre metnin yazarı kendisidir. Yazıcının kim o lduğu ise yazıtta beliıtilmemiştir. 4. Yazıtların İçeriği Orhon yaz ıtları İkinci Doğu Türk Kağanlığı ' nın birinci elden, yani Bilge Kağan (683-734) ile devlet adamı Tunyukuk tarafından yazılmı ş askeri tarihi gibidir. Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıt l arında dün yanın ve insan oğ l u nun yaratılışına bir cümle ile değinildikten ve Birinci Kağan lığın tarihi genel çizgileri ile kısaca özetlendikten sonra İkinci Kağanl ı ğ ın kuruluştan Kül Tigin' in 731 'de ölümüne kadarki siyasi ve askeri tarihi ayrıntılan ile an l atılır. Yazıtl arda n öğrendiğimize göre Türkler, iktidarlarını korumak için ya.lnız Çinliler, Kı tayla r (Moğollar), Tangutlar vb. gibi yabancı halklarta değil, fakat Oğuzla r, Ktrgız l ar, Uygurlar, Türgişler vb. gibi öbür soydaş halklar ve boytarla da pek çok kez savaşm ı şlardır. Bu durum eski Türklerde "ulus, millet" kavramının olmadığını, yaz ıtlardak i bodwı 'halk' sözcüğünün M. Ergin'in anladığı gibi 'millet' değ il, 'boy, kabile, halk' anl amına gelen bir sözcük o lduğunu açıkça göstennektedir. T un yukuk'un kendisinin ve ~ilge Kağanın sağ lı ğında yazdırıp diktirdi ğ i yaz ı tının içerigi ise öbür yazıtlannkindcn biraz fark lıdır. Tunyukuk kendi yazt t ı nda daha çok İl teriş Kağan ile Bilge Kağan ' ın amcası Kapgan Kağan' ın başanlarını ve kendi hizmetlerini anlatır. Bunun nedeni de başvezir Tunyukuk'un Kapgan Kağan ' a olan bağlılığı olsa gerektir. Bilge Kağan 716' da

ORHON YAZITL ARI ~n'p&~. TABRIZ 15 kardeş i Kül Tigin' in ve y andaş larının y ardı ml an ile bir iktidar darbesi y apmış, amcasını ve onun yandaşların ı öldürterek İkinci Türk Kağanlığı tahtına oturmuş tu. Tunyukuk, Bilge Kağan'ın kayıı:ıpede ri olduğu için iktidar darbesinden sonraki bu kıy ımdan kur tulmuş olmakla birlikte Kapg<ın Kağan ' a olan bağlılığı ve belki de ileri yaşı nedeniyle görevinden uzaklaştırılın ı ştı. Onun yazı tı, bu nedenle, devlete hizmetlerinin bir bir say ılıp döküldüğü bir tür savunma gibidir. 5. Yaz ı tların Edebi Değeri Orhon yaz ıtları yaln ı zca siyasi ve askeri olayların olu ş s ı rasıyla hikaye edildiği kuru bir harp tarihi değildir. Tam tersine, bu yazıtlann özellikle Bilge Kağan'ın beyleıine ve halkına seslend iği ve onları Çiniiierin entrika l arına ve anayurdu bırakıp uzak diyariara gitmelerinin değuracağı felaketiere karşı uyardığı bölümleri son derece etkili bir an latım gücüne ve güzelliğine sahiptir. Bu bakımdan Orhon yazıtlannın Türkçenin en eski ve en güzel hitabet örnekleri o lduğu söylenebilir. Yazıtlarda kullanılan bu etkili anlatım ve deyişi s ağlayan öğeler şöyle sıralanabilir: ı. İk i lemeler; 2. koşu tluk; 3. deyimler; 4. atasözlerinden yararlanma; 5. edebi sanatlar. Yaz ı tlann dilinde en çok dikkati çeken ve an latımı güzelleştiren özellikle ikinci öğe, yani koşutluktur. Aniatımda sık sık başvurulan bu koşutluk bazı yabancı araştırmacı l arı şaşı r tınış, öyle ki bunlar arasında Orhon yazıtlannın manzum olduğunu ileri sürenler bile olmuştur. 5.1. İkilemeler Orhon yazıtlan dilinde (ve genellikle Eski Türkçede) anlatımı

16 GlRIŞ güçlü ve etkili k ı lan, güze lleştiren öğe l erin başında eş, yakın ya da karşıt anlamlı iki l eıneler, onların s ıkça ku1lanıını gelir. Türkçe bu en eski döneminde de ikilemeler bakımından gerçekten çok zengindir ve bunların çoğun da da ses tekrarı, yani alliteration vard ır: üç sık to sık "acıkma d oyma", ağış barım "mal mülk", arkı ş tirkiş "kervan kafile", eb bark "ev bark", eçüm apam "atalarım ve dedeleıim, ıda ecdadıın", taşda "omıanda ve kayalıklarda, dağda bayırd a", için taşın "içini dışını", il törü "devlet ve töreler", iş küç " i ş güç"' kız koduz "kız kadın", küng kul "cariye ve köle, kul köle", ölü yitü "öle yi te, ölesiye", tebliğ kürlüğ "hilckar ve sahtekar", toru ölü "bitki n ve mecalsiz olarak, düşe kalka", tünli künli "geceli gündüzlü", yabız yablak "kötü ve berbat", yadağın yazangın "yayan ve çıplak, yayan yapıldak ", yarıkınta yalmasmta "zırhında kaftanında", yir sub "yer ve su, ülke, anayurt", yok çığany "yok yoksul", yurtda yolta "dağda bayırda, yaz ı da yabanda" vb. gibi. Yazı tl arda eylem ikilemeleri de az değild ir: adrıl- az- "ay rılmak ve sapınak",

OR l-ion Y AZITLARI 17 alkm- arı!- ''tükenmek ve mahvolmak, bitmek, tükenmek", emget- tolgat- "eza ve ccfa etmek", içik- yükün- "bağımlı olmak ve baş eğmek", it- iğ id- "örgütlemek ve doyurmak", it- yarat- "düzenlemek ve örgütlemek, çeki düzen vermek", itin- yaratun- "örgütlenmek, kendine çeki düzen vermek", kiinged- kulad- "cariye ve köle olmak, kul köle olmak", öğir- sebin- "memnun olmak ve sevinmek", öl- alkın- "ölmek ve yok olmak", tir- kubrat- "derlemek ve toplamak", yafijjıl- yazın- "yanılmak ve hata etmek" vb. gibi. 5. 2. Koşutluk Koşutluk, yani parallelism, Orhon yaz ıtlan dilinin tipik özelli klerinden biridir. Eşit öğeli biıimlerden oluşan cümle parçalan ile bir leşik s ıra cümleler anlatıma etkinlik ve güzellik katar: Oze kök tengri, asra yağ1z yer (kdıntukda) "Yukarıda mavi gök, aşağıdayağız yer (yaratıldı ğında)", Bilge kağan ermiş, alp kağan e rmiş " Akıllı hakanlar imiş, cesur hakanlar imiş", (Buyrukı yeme) bilge e rmiş erinç, alp ermiş erinç (Kumandanlan da) akıllı imişler şüphes i z, cesur imi ş ler şüphesiz", (Anta kisre) inisi kağan bolm1ş erinç, oğlıtı kağan bolmış erinç "(Ondan sonra) kardeş l eri hakan o lmuşlar şüphesiz, oğu ll an hakan olmuş lar şüphesiz", (Anta kisre) inisi eçisin teğ kılınmaduk erinç, oğlı kangın ıeğ kılınmaduk erinç "(Ondan sonra) kardeşleri ağabey leri gibi yaratılmamış şüp hesi z, oğulları babala rı gibi yaratılmamı ş

18 GiRIŞ şüphesiz", (Tiiriik bodun) illedük ilin ıçgmu 1dmtş, kağanladuk kağanm yitiirii ıdmış "(Türk halkı) kurduğu devleti elden çıkanvenniş, tahta çıkardığ ı ha kanını kaybedivermiş", llgerü kün tuğsıkka, birgerü kün ortusıfigaru; kurığaru kün batsıkıfiga, yırgaru tün ortusıngaru... "doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına doğru; batıd a gün batisına, kuzeyde gece o rtasına do ğru... ", llgerü Şantttng yazıka teği siiledim, taluyka kiçiğ teğmedim; birgerü Tokuz Ersinke teği siiledinı, Tüpütke kiçiğ teğmedim "Doğuda Şanlung ovasına kadar sefer ettim, deni ze az kala durdum; güneyde Dokuz Ersin'e kadar sefer ettim, Tibet'e az kala durdum", (Tabgaç bodun) sabı süçiğ, ağlsi yımşak ermiş "(Çin halkının) sözleri tatlı, ipekli kumaşlan yumuşak imiş", Süçiğ sabın ynnşak ağ m ( arıp) "Tatlı sözlerle, yu muşak kumaş larla (aldatıp )", Çığany bodunuğ bay ktltım, halkı zengin yaptım, az halkı çok yaptım", az bodunuğ üküş kıltım "Yoksul Elsiremiş kağansıramış bodunuğ, kiingedmiş kuladmış bodunuğ "devletsiz hakansız kalmış halk ı, halkı ", kul olmuş köle o lmuş (Kafigım kağan) illiğiğ ilsiretmiş, kağanlığığ kağansıratmış "(babam hakan) devletiiyi devletsiz bırakmı ş, hakaniıy ı hakansız bırakmış", Yarıklığ kantankelip yanya e/teli? Süngiiğlüğ kantan kelipen süre eltdi? "Zı rhlı (düşman lar) nereden gelip (sizi) dağıtıp püskürttü? Mı zra klı (,?üşmanlar) nereden gelip (sizi) sürüp götürdü?", Altun yışığ yols1zm aşciı<mı z >, Ertiş üğüzüğ keç iğsizin

ORHON Y AZITLARI 19 keçdimiz "Altay dağlarını yolsuz olarak aştık, İrtiş ırınağını geçitsiz olarak geçtik", (Türük bodun) beğlik urı oğltn kul kıltı, eşilik kız oğlın küng kıltı "(Türk halkı) bey olmaya layık erkek eviadını köle yaptı, hanım olmaya layık kız eviadını cari ye yaptı" vb. vb. gibi. 5.3. Deyimler Orhon yazıtlannın dili deyimler açısından da ÇÇ>k zengindir. İşte anlatım ı zenginleştiren ve güzelleştiren bu deyimlerden baz ılan: adak kamşat- "ayağı burkulmak, ayağı dolaşmak, sendelemek (morali bozulmak, şaşırıp yanlış hareket etmek)", atı küsi yok bol- "adı sanı yok olmak", balıkdakı tağtk-, tağdakı in- "şehirdekiler dağa çıkmak, dağdaki ler inmek" ( köşedeki herkes bir araya gelmek), bucaktaki derlenip toplanmak, başlığığ yüküntür-, tizliğiğ sökür- "başlıya (mağrura) baş eğdirmek, dizliye (güçlüye) diz çöktürrnek", içre aşsız taşratonsuz "içi aşsız, dışı giysisiz" (karnı aç, sırtı çıplak), körür közi körmez teğ, bilir biliği bilmez teğ bol- "gören gözleri gönnez gibi, eren aklı ermez gibi olmak" (iş göremez, düşünemez duıuma gelmek), közi kaşı yablak bol- "gözü kaşı mahvolmak" (aşırı yastan perişan duruma gelmek,. saçı başı yolunınak), birki bodunuğ ot sub kıl- "birleşik halkı ateş ile su (gibi birbirine düşman) etmek", tün udıma-, küntüz oturma- "geceleri uyumamak, gündüzleri

20 GİRİŞ oturınamak" (gece gündüz demeden çalışmak, çok çalışmak), kızıl kanın töküt-, kara terin yüğürt- "k ı zıl kanını akıtmak kara terini dökmek" (çok emek vermek, çok çalışmak), işiğ küçüğbir- " işini gücünü vermek, hizmet etmek", ölü yitü kazgan- "öle yi te, ölesiye çalışıp kazanmak", uça bar- "uçup gitmek" (ölmek, vefat etmek) vb. gibi. 5.4. Atasözleri Yazıtlarda atasözleri üzerine kurulmuş cümleler de vardır. İşte birkaç örnek: Türük bodun tokurkak sen; açsık ıosık ömez sen, bir todsar açsık ömez sen "Ey Türk halkı, sen (çok) tok gözlüsün; acıkacağını doyacağını düşünmezsin; bir doyarsan (bir daha) acıkacağını düşünmezsin' (KT G 8). Bu cümle aç tosık omez, tok açsık ömez "Aç doyacağını düşünmez (sanmaz), tok acıkacağını düşünınez (sanınaz)" gibi bir atasözü üzerine kurulmuş olmalıdır. Toruk bükalı semiz bükalı ırakda bi/ser, semiz büka toruk buka teyin bilmez ermiş "(İnsan) zayıf boğalada semiz boğaları uzaktan bilmek zorunda kalsa (hangilerinin) semiz (hangilerinin) zayıf olduğunu bilmez imiş" (T I B 5-6). Bu cümle, sonuna ermiş "imiş" sözcüğünün ek lendiği bir atasözü olmalıdır. Tunyukuk, Şad ünvanını taşıyan ve sadece yedi yüz kişilik küçük bir kuvveti olan Kutluğ'u kağan ilan etmenin isabetli bir karar olup olmayacağını düşünürken duruma uygun olan bu atasözünü hatırlıyor ve kullanıyor. Yuyka erkli topulgalı uçuz ermiş, yinçge erkliğ üzgeli uçuz; yuyka kalın bolsar topulgalı alp ermiş, yinçge yoğun bolsar üzgülük alp ermiş "(Bir şey) yufka iken (onu) delmek kolay imiş; ince olanı kırınak kolay; yufka kalın olursa (onu) delmek zor

OR HON Y AZITLARI 21 imi ş, ince yoğun olursa (onu) kırmak zor imi ş" (TT G 6-7). Bu parçada da bir atasözünün anıldığı aç ı kt ı r. Bu eski atasözü şöy le o l malıdır: Yuyka erkli topulguluk uçuz, yinçge erkfiğ üzgeli uçuz "Yufka o lanı delmek kolaydır, ince olanı kırmak kolay". Tunyuyuk bu atasözünü andıktan sonra, Yuyka kalm bolsar topulguluk alp ermiş, yüıçge yoğun bolsar üzgülük alp erm iş diyerek, yani tersini söyleyerek, onu tamam laınıştıı;, Yaz ıttan öğrendi ğ imize göre Türklerin başlıca dü şınanlan güneyde Çinliler, d oğu da Kıtay lar yani Moğolla r, kuzeyde de Oğuzlardı r. Türkler de kuvvetlerini d oğal olarak güneyde Çin s ınırına, doğuda Kıtay sınırına, batıda batı sınırına, kuzeyde de Oğuz sınırına yığını ş l a r, yani orduyu dört tarafa dağıtını ş lardır. Bu üç düşınan Türk kağanlığına karş ı bir leş ip birlikte sa i dırınayı pl an l ayınca Tunyukuk s ınırlard aki bu kuvvetleri me rkezde toplamanın uygun olacağın ı düşünmü ş ve Öz içi taşın tutmış teğ biz "(Biz) kendi iç (kuvvetlerimiz) ile dışansını tutmu ş gibiyiz" dedikten sonra kuvvetin birlikten doğacağı fikrini ifade eden şu atasözünü kullanmı ş tır: Yuyka erkli topulga lı uçuz ermiş, yinçge e rkliğ üzgeli uçuz. 5.5. Edebı Sanatlar (Benzetmeler) Orhan yazıtlarınd a anlatımı zenginl eş tiren ve gü zelleşt iren öğe le rden biri de s ı k s ık başv u ru l an benzetmelerdir. İ ~ te bunlardan birkaçı: (Tengri küç birtük iiçün) kangım kağan süsi böri teğ ermiş, yağrsı kony teğ ermiş "(Tanrı güç verdiği için), babam hakanın askerleri kurt gibi, dü ş manları da ~oyun gibi imiş", Yağnmz teğre oçuk teğ erti, biz aş <t>eğ ertimiz

22 GIRIŞ "Düşmanlanmız etraftm ızda ocak gibi idi, biz (de ortadaki) aş (kazanı) gibi idik", Türgiş kağan süsi Bolçuda otça borça kelti "Türgiş hakanının ordusu Bolçu'dan ateş gibi, bora gibi (üzerimize) geldi", Örtçe kızıp kelti "(Düşman) ateş gibi kızıp (üzerimize) geldi", Kanıng subça yüğürti, siingüküng tağça yatdı "Kanın su gibi aktı, kemiklerin dağ gibi yığıldı ", (Ança ka<,ganıp) birki bodunuğ ot sub klimadım "(Onca çalışıp) birleşik halkı ateş(le) su (gibi birbirine düşman) ' etmedim" vb. 6. Eski Türk Runik Yazısı Orhon yazıtları, Türklerin dillerini yazmak için kullandıkları en eski bir alfabe ile yazılmıştır. Türkoloji literatüründe genellikle eski. Türk runik yazısı olarak anılan bu alfabe daha çok taş, ınerıner vb. gibi seıt cisiınler üzerine yazmaya elverişli haıflerden oluşur. Bu yazıya 'runik' sıfatının verilmesinin nedeni harflerinin eski İskandinav yazıtlarında kulla?ılmış olan ve geriellikle 'runik alfabe' diye adlandırılan yazınin harflerine çok benzer olmasıdır. Eski Türk runik yazısı, Sami kökenli bütün yazılar gibi, sağdan sola yazılır. İki büyük Orhon yazıtında kullanılan eski Türk runik alfabesi 38 harften oluşur. Bu harflerin 4 tanesi ale, ıli, olu ve ölü ünlülerini, 34 tanesi de ünsüzleri temsil eder. Ünsüz harflerinin çok olmasının nedeni bu alfabede 1 O ünsüzün. her biri için biri art ya da kalın öbürü de ön ya da ince olarak ikişer harf bulunmasıclır. İki.şer harfi olan bu ünsüzler /b/, /d/,!gl, Iki, lll, /n/, /r/, /s/, /tl ve /y/ ünsüzleridir. Örneğin baş sözcüğü kalın 'b/ ve /ş/ harfi ile, beş sözcüğü ise ince /b/ ve /ş / harfi ile yazılır. Bu

ORHON Y AZITLARI 23 durumda bu sözcüklerdeki fal ve /e/ ünlülerinin gösterilmesine de gerek yoktur. Orhon alfabesindeki bazı harfler de okluk, öklük, ık, iç gibi hece işaretleri ya da /lt/, /nt/ ve /nç/ gibi çift ünsüz işaretleri dir. Ttmyuktık yazttında kullanılan alfabe de aynı olmakla birlikte burada öbür iki yazıtta bulunmayan bir ligatür ile ikisi de birer kez kullanılan iki harf ya da işaret daha vardır. Ligatür /ç/ ve /i/ harflerinden oluşan ve /çi/ değerinde olan bir birleşik harftir. Kalan iki harf ise /aş/ işaretleridir. ve /baş/ diye okunan hece ya da sözcük Yenisey ırmağının yukarı mecrasında bulunan ve Kırgızlara ait olduğu sanılan Yenisey yazıtl~ı.rında ve runik yazılı fal kitabı Irk Bitig'de Orhon yazıtlarında bulunmayan birkaç harf daha vardtr. Görüldüğü gibi, eski Türk runik yazısı ünlü işaretleri bakıınından yetersiz, fakat ünsüz ve hece işaretleri bakımından zengin bir alfabedir. Bu yazının kökeni hakkında türlü görüşler ileri sürülmüştür. Bunlar arasında en çok yandaş bulanı, bu alfabeyi çözen Thomsen'in vaktiyle ileri sürmüş olduğu görüştür. Thomsen'e göre eski Türk runik yaz ısı Arami-İran kökenli bir yazıdır. Thomsen alfabedeki hece işaretlerini digraf ya da ljgatür saymış ve bunların eski Türk rıınik yazısının mucidi tarafından işlek Grek yazısındaki ligatürlerden esinlenerek yaratılmış olduğunu da ileri sürmüştür. Ne var ki bu görüş kabul edilemez. Çünkü alfabedeki çift ünsüz ve hece işaretleri iki harfin birleştirilmesi ile ortaya çıkmışa benzemiyor. Eski Türk runik yazısındaki çift ünsüz ve hece işaretleri ile bazı tek ünsüz işaretleri gerçekten ideografik kökenli olabilir. Nitekim Sami köken teorisinin savunucusu Thomsen bile runik yazıdaki bazı harflerin (örnt.;ğin yarım ay biçimindeki D /ay/, ok biçimindeki

i 24 GiRIŞ.ı /okj ve eb yani çadır biçimindeki ~ /cb/ harflerinin ideografik köken li olabileceğini ileri sürmekten kendini alaınamı~tır. Bunlara er yani insan biçimindeki 't' ler/ harfi ile, runik haıflerl e yazılmış küçük fal ki tabıirk Bitig 'de kullanılan ve bir tepecikte bitmiş iki ot biçimindeki 1'\ lotl harfini de ekleyebiliriz. Sami köken teorisine karşı ileri sürülebilecek başka bir kanıt da alfabedeki ünsüz işaretlerinin sözbaşı ve içindeki d eğe rleri ile adlaı ıdır. Sami kökenli alfabeterdeki ünsüz i şaretleri, bilindiğ i gibi, ünsüzle başlayıp /a, i, u/ ile sona eren açık hece değerindedir: ba, bi, bu vb. gibi. Orhon alfabesindeki iinsüz haıfler ise, tam tersine, /al ya da /c/ ile başlayıp ilgili ünsüzle sona e ren kapalı hece değerindedir : ab, eb, ad, ed, ak, ek vb. gibi. Sözb aşı ve içindeki /a/ ve /e/ ünlülerinin yazılınamasının nedeni de budur zaten. Örneğ i n 'ayak' anlam ındaki adak sözc üğü yaln ı zca /ad/ ve /ak/ harfleri i le, 'adamlar' anlamındaki eren sözcüğü de yalnızca /er/ ve /en/ harfleri ile yazılır: ım ad-ak = adak, ıf't' er-en= eren Tuıfan'da bulunan ve Le Coq tarafı ndan yay ımlanan bir yazma parça s ın da da Orhon a lfabesi ndeki harflerin adları Manihey yazısı ile /ad/, laz!, /an/, /eng/, /end/, /eltf. vb. biçiminde verilmişti r. Şurası bir gerçektir ki eski Türkler bu alfabeyi yaratırken A rami -İran kökenli bir alfabeyi esas alınış olsalar da buna birçok işaret ekiemişler ve harf adlarını /al ve /e/ ünlüleri ile baş latarak /ab/, /eb/, /ad/, /ed/, /ak/, /ek/, /at/, /et/ vb. biçiminde söylem i ş lerdir. 7. Yazım Kuralları Orhon yazıtlarında uygulanan yazı sistemi hece yazısı ile alfabetik yazı sisteminin bir karı şıın ı gibidir. Ünlü harflerinin

ORHON Y AZITLARI kullanılışı sınırlı olup belirli yazım kurallarına bağlıdır. Ünsüz işaretleri de çoğu kez ünlü ile başlayan ve ilgili ünsüzle biten heceleri ya da ses öbeklerini gösteıir. Belidi durumlarda ise i.insüz işare tleri yalnızca tek ünsüz ya da çift ünsüz değerindedir. 7. I. Ünlülerle ilgili yazım kuralları Orhon yazıtlarında uygulanan ünlülerle ilgili yazım kurallan şöylece sıral.anabilir: 1. Söz başı ve içindeki /al ve /e/ ünlüleri genellikle yazılmaz. Bunun, nedeni de ünsüz işaretlerinin çoğunun /al ya da /e/ ile başlayıp ilgili ünsüzle sona eren kapalı hece ya da ses öbeği değerinde olmalarıdır: DK (adak) ''ayak", m (eren) "adamlar" vb. Buna karşın, sözbaşındaki ya da ilk hecedeki /a/ ünlüsünün yazıldığı sözcükler de vardır. Bu yazım bu sözcüklerdeki /a/ ünlüsünün uzun olduğunu gösterir: AT (at) "ad, ün van", Aç (aç) "aç", TAm (tam) "cluvae 2. Sözbaşındaki ve ilk necedeki düz-dar lı/ ve /i/ ünlüleri ile yuvarlak /o, u, ö, ü/ ünlüleri daima yazılır: IRK (ırak), BlçDI (bıçdı) "biçti", IçrA (içre) "içinde", bllmz (bilmez), BULlig (buluilg) "köşe", Ültl (ölti) "öldü", külta (költe) "gölde", ÜzA (üze) "'yukarıda", yügıil (yüğürti) "aktı" vb. 3. İlk hecenin düz ünlüsünden sonraki düz-dar ünlüler genellikle, yazılmaz: DGRG (adgırığ) "aygın", BşLGG (başlığığ). "başlı y ı, mağruru", KILNmş (kılınmış ) "yaratılmış", tlzlgg (tizliğiğ) "clizliyi, güçlüyü", sbnp (sebinip) "sevinip" vb. 4. İlk.hecenin düz ünlüsünden sonraki yuvarlak ünlüler genellikle gösterilir: LTUN (altun) "altın", kiür- (kelür-) "getinnek", klkşür - (kikşür-) "kışkırtmak" vb. 5. İlk hecenin yuvarlak ünlüsünden sonraki düz-dar ünlüler

26 GiRiŞ genellikle gösterilir: UGLITI (oğlıtı) "oğu lları ", süçlg (süçiğ) "tat lı " vb. 6. İlk hecenin yuvarlak ünlüsünden sonra gelen yuvarlak ünlüler genellikle yazılmaz: BUDN (bodun) "boylar, halk", ULG (uluğ) "ulu", küngl (köngül) "gönül, arzu", Üçn (üçün) " için", Ülgm (ü lüğüm) "bahtım, talihim" vb. 7. Sözcük sonundaki bütün ünlüler genellikle yaz ılır: KRA (kara), bllga (bilge), Yıl (yazı) "ova", dgütl (edgi.iti) "iyice", SYU (sayu) "her", bôggü (beôggi.i) "sonsuz, ebedl" vb. 7.2. Ürısüzlerle ilgili yazım kuralları 8. Art (ka lın) ünsüz i şa retleri (B, D, G, K, L, N, R, S, T, Y) art ünlülü sözcüklerdeki, ön (ince) ünsüz işaretleri (b, d, g, k, I, n, r, s, t, y) ön ünlülü sözcüklerdeki ünsüzleriıı yazımında kullanılır: BRUR (barur) "v arır, gider", blrür (birür) "verir" vb. gibi. 9. Ön ünlülü sözcüklerdeki /s/ ünsüzünü göstermek için kullanılan ince /s/ işareti aynı zamanda ön Unlülü sözcüklerdeki ve -mışl-nıiş ekindeki /ş/ ünsüzünü göstermek için de kullanılır: klsl (kişi), bls (biş) "5", küms (kümüş ) "g ümüş", süngs (süôg üş) "savaş", rms (ermiş) " imi ş", BRms (barmış) "varm ı ş, gitmiş" vb. gibi. 1 O. Sözcükteki /ok, uk/ ses öbekleri genellikle ok işa reti ile, /ök, ük/ ses öbekleri de ök işareti ile gösterilir: okun (okun) "ok ile", ToKz (tokuz) "9", RToK (artuk) "fazla'', ökün- (ökün-) "pi şman olmak", türqk (türük) "türk" vb. Bu i şaretler söz içindeki /ko, ku/ ve /kö, kü/ ses öbeklerini göstermek için de kullanılabilir. ll. Q.K işareti U harfinden sonra kullanılmışs a bu o

ORHON Y AZITLARI 27 sözcükteki /o/ ya da /u/ ünlüsünün uzun olduğunu gösterir: YUoK (yök) "yok", BUoKA (büka) "boğa" vb. 12. ık işaret i söz içi ve sonundaki lık/ ya da /kı/ ses öbeğ ini göstermek için kullanılabilir: BLLK (b alı k) "şeh ir", TgıK (tağık- ) "dağa ç ıkmak", zıkrlya (azkınya) "azıcık" vb. 13. k işareti seyrek olarak sözcük başındaki /iç/ ses öbeğin i yazına k için kullanılabilir: kgr (içger-) "bağımlı -kılın ak", kk (içik-) "bağımlı olmak" vb. 14. LT işareti art (kalın ) ünli.ilü sözcüklerdeki /lt/ ünsüz çiftini yazmak için kullanılabi li r: LTzDI (a ltı zdı) "aldırdı ", BULTI (bultı) "buldu" vb. 15. NT işareti gerek art gerekse ön ünlülü sözcüklerdeki /nt/ ses öbeğini göstermek için kullanıl ahi tir: NT A (an ta) "orada, o zaman", kntü (kentü) "kendi" vb. 16. NÇ işaret i gerek art gerekse ön ünlülü sözc;jiklerdeki /nç/ ses öbeğini göstermek için kullanılır: NÇA (ança) "öyle, şöy le ", SNÇ- (sanç-) "ın ı z raklaınak", blsnç (bişinç) "beşinc i olarak" vb. 17 _ Söz içindeki ikiz ya da benzer ünsüzler tek harfle gösterilebilir: ITI ( ıttı ) "b ıraktı~. BLiı KA (balıkka) "çamura", YULG (yo lluğ) "Yolluğ" vb. 7.3. Noktalama İ~areti Orhon yazıtlarında kullanıl an bi ricik noktalama işareti t:l Bu işaret sözcükleri ya da sözcük öbeklerini ay ı rınada işaretidir. kulla nılır : tilgri tg : tilgri : YRTm ş : türök : bllga: KGN : (tehgri teğ: tengri : yaratmış : türük : bilge: kağan :) 8. Orhon Alfabesinin Çözümü

28 GIR IŞ Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıuarın ın 1889 yılı nd a Yadrintsev ta rafından bulunmuş olduğunu yukanda söylemiştik. Bu yazıtlardan birincisinin batı yüzündeki Çince yazıt iyi durumda olduğu ndan hemen okunmuş ve bu yazıtın 732 yılında bir Türk prensinin anısına dikilmiş olduğu anlaşılmıştı. Böylece runik harfli bu yazıtların dilinin de eski Türkçe olması gerektiği sonucuna varıldı. Bir süre bu yazı tl ar üzerinde ça lı şan Danimarka lı ünlü dilci (ve sonra türkolog) Viihelm Thomsen eski Türk ruoik yazısını çözdü ve Kopenhag Bilimler Akademisi'nin 15 Aralık 1893'te yaptığı özel bir toplantıda Orhon ve Yenisey yazıtlarında kullanılan eski Türk runik alfabesini çözdüğünü tüm bilim düny as ına duyurdu. Thomsen'in eski Türk runik yazısının çözümlenmesi ile ilgili raporu çok geçmeden Akademi bülteninde yay ımlandı. 9. Yazıtlar Üzerine Yayınlar Eski Türk ruoik yaz ısının çözümlenmesi türkologlar arasın da büyük bir heyecan yaratmıştı. İlk olarak W. Radloff I 894 Martında Sankt Peterburg'da Orhon yazıtları üzerine hazırlayacağı yapıtın birinci kısmını yayımladı. Bu yapıt ın ikinci kısmı aynı yılın Mayıs ayında, üçüncü kısmı da 1895'te yayımlanmıştır. Ne var ki Orhon ve Ycnisey yazıtlarının bu ilk yayını acele ile hazırlanmış olduğu ndan oku ımı ve açıklama yanlışlan ile doludur. Thoınsen, W. Rad loff gibi aceleci davı'anmamış ve iki Orhon yazıtı üzerine yapt ı ğı çalışmayı W. Radloff'unkinden iki yı l sonra, 1896'da yayım!amıştır: Jnscriptions de l'orkhon dech!ffrees (= MSFOu V), Helsingfors 1896. Thomsen'in bu

OR HON Y AZITLARI 29 y a yını gerçekten çok başarılı olmuş, Orhon yazıtları üzerinde daha sonra çalışan araştırmacılar bu yapıtı kendi araştırma ve yayın l arı için örnek almışlardır. Thomsen'in yayınından sonra W. Radloff yazıtların ikinci basımını yayıınlaınıştır: Die alttürkischen lnschriften der MongoLei, Neue Folge, St. Petersburg 1897. Bu arada Kül Tigin yazıtının Rusça bir yayını da P. M. Melioranskiy tarafından yapılmıştır: Pamyatnik v çest' Kyul-Tigina, St. Petersburg 1899. Aynı yıl, Radloff yaz t tiarın yeni basımının ikinci cildini yayıınlamıştır: Die alttürkischen lnschriften der Mongolei, Zweite Folge, St. Petersburg 1899. Radloff'un bu yay ı nı, 1897' de F. Klementz tarafından Bayn-Tsokto mevkiinde bulunan Tunyukuk yazıtının runik harfli metni ile yazı çevrimini ve Alınanca çevirisini de içerir. Daha sonra Thomsen, Ramstedt aracılığı ile Tunyukuk yazıtını n mükemmel fotoğraflarını elde etmiş ve çok önemli baz ı düzeltmeler yapmıştır: Turcica, Helsingfors 1916. Thoınsen daha sonra iki Orhon yazıtı ile birlikte Tunyukuk yaz ı tının Danca tam çevirilerini yayıınlaınıştır: "Gammeltyrkiske inskrifter fra Mongoliet i oversrettelse og med indledning", Samlede Ajhandlinger, III, Ksz>benhavn 1922: 4 l 5-516; Alınancası: "Alttürkische lnschriften aus der Mongolei",.. ZDMG NF, c. 3, 1924, ss. 121-175. Orhon yazıtları Türkiye'de ilk kez Thomsen'in yayını esas alınarak Necib Asım tarafından yayımlanmıştır: Orhun Abideleri, İstanbul 1924. Orhon yazıtlarının Türkiye'de ikinci kez yayını H. N. Orkun tarafından gerçek l eştirilmiştir: Eski Türk Yazıtları, I-IV, İstanbul 1936-1941 (1987 2, 19943). Or h on yazıtlan üzerinde A. von Gabain de çalışmış, 194 I' de

30 G i RiŞ Leipzig'de yayımlanan eski Türkçe gramerinin antoloji k ıs mında Kül Tigin yazttının yazıçevrimli metnini vermiştir: Alttiirkische Grammatik, Leipzig 1941, ss. 247-257. Orhon yazıtlan von Gabain 'den sonra Rus türkologlarından S. Ye. Malov tarafından yayımlanmıştır: Pamyatniki drevnetyurkskoy pis'mennosti, Moskva-Leningrad I 95 I. Tunyukuk yazıtı bundan sonra Pentti Aalto, G. J. Ramstedt ve J. G. Granö tarafından yayımlanmıştır: "Materialien zu den alttürkischen Inschriften der Mongolei", JSFOu LX: _7 (I 958), ss. 30-66. Tunyukuk yazıtını, harfçevrimi, yazıçevrimi, Fransızca çevirisi, açıklamaları ve sözlüğü ile bir kitap halinde ilk kez yayımlayan Rene Giraud o lmu ştur: L'inscription de Baiiı Tsokto, Paris 1961. Bundan sonra bu satırların yazarının Orhon Türkçesi grameri içindeki metin yayınları gelir: A Grammar of Orkhon Turkic, Indiana University Publications, Uralic and Altaic Series, Volume 69, Bloomington 1968. Türkiye'de H. N. Orkun yayınından sonra Orhon yazıtları üzerine yayımlanan ilk yapıt M. Ergin'in yukanda sözünü ettiğimiz popüler yayınıdır: Orhun Abideleri, İstanbul 1970. Ülkemizde iki Orhon yazttı ile Tunyukuk yazıtı üzerine yapılan en son bilimsel yayınlar da bu satırların Orhon Yazıtlart, 1DK Yayınları: 540, Ankara 1988 ve Tunyukuk yazarına aittir: Ya zıtı, Simurg-Türk Dilleri Araştırmaları Dizisi: 5, Ankara 1994.

OR l ion Y AZITLARI 31 10. Orhon Yazıtları Alfabesi Karakterler Harfçevıi mi Yazıçevrimi.t A a,e ~ I l, l > u u, o ~ ü ü,ö'.ı (T J) B ab, b ~ ~ (T Q) b eb, b H D ad, d X d ed, d V (T ' ı ') G ağ,g, g ~ g eğ, ğ, g tl K ak, k i (T ~ ) k ek, k.j L al, l y ı el, l ) N an, n rf n en, n ı.ı R ar, r '1' r er, r 1{ (T V ) s as, s, ş ı s es, s, ş ı- (T ct>) T at, t h t et, t 1> y ay,y ~ y ey, y.ı ok ok,.uk, ko, ku, k!! (TB) ök ök, ük,kö, kü, k <1 (T ı> ) ık ık, kı, k

32 GİRİŞ Karakterler Harfçevrimi Yazıçevrimi T ~ iç A ç aç,eç,ç ıt(t») m am, em, m ny any, er!y, ny,... ~ ng ang, eng, fi8 1 p ap, ep, p ~ ş aş, eş, ş Ltı (T rtı) z az, ez, z M LT alt, Lt ) NÇ anç,enç,nç <:::>(T U) NT ant, ent, nt o aş aş 1><1 baş baş

YAZITLAR Kı saltmalar G Güney Yüzü; D Doğu Yüzü; K Kuzey Yüzü; B Batı Yüzü; G-D Güney-Doğu Yüzü; G-B Güney-Batı Yüzü; K-D Kuzey-Doğ u Yüzü

KÜL TİGİN YAZITI (G 1) Tengri teğ Tengride bolmış Türük Bilge Kağan, bu ödke o luıtum. Sabırnın tüketi eşidgil, ulayu iniygünüm, oğlanıın, birki uğuşum bodunum, birye Şadapıt beğ l er, yırya Tarkat buyruk beğler, Otuz [Tatar.... ] ( G 2) Tokuz Oğuz beğlcri bodunı. bu sabırn ın cdgüti eşid katığd ı tıngla: İlgerü, kün tuğsıkk a, birgerü kün ortusıngaru, kurığaru kün batsıkınga yı rgaru tün ortusıngaru, anta içreki bodun ko[p] m[ang]a kör[ür. Bunç]a bodun (G 3) kop itdim. Ol aıntı anyığ yok. Tüıiik kağan Ötüken y ı ş olursar ilte bung yok. İlgerü Şantuılg yaz ı ka teği sü l ediın, taluyka kiçiğ teğmediın; birgerü Tokuz Ersinke teği süledim, Tüpütke kiçiğ [teğ]mediın; kunğaıı.ı Yençü üğ[üz) (G 4) keçe Temir Kapığka teği süled iın ; yırgaru Yir Bayırku yiriılge teği süledim; bunça yirke teğ i yorı tdıın. Ötükcn yışda y i ğ idi yok ermiş ı İl tutsık yir Ötüken y ı ş ermiş! Bu yirde olurup Tabgaç bodun birlc (G 5) tüzültüm. Altun, küınüş, işgiti ku tay bu ng s uz ança birür. Tabgaç bo d un sa bı

KÜL TİGİN YAZITI (G 1) (Ben), Tanrı gibi (ve) Tanrı ' dan olmuş Türk Bilge Hakan, bu devirde (tahta) oturdum. Sözlerimi baştan sona işitin, önce (siz) erkek kardeş lerim, (ve) oğullarım, birleşik boyum (ve) halkım, sağdaki Şadapıt beyler, soldaki Tarkan'lar (ve) kumandan b'eyler, Otuz (Tatar....) (G 2) Dokuz Oğuz beyleri (ve) halkı, bu sözlerimi iyice işitin (ve) sıkıca dinleyin: İleri(de), gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, geride gün batısına (ve) kuzeyde gece ortasına kadar, bu (sınırlar) içindeki (bütün) halklar hep bana tabidir. Bunca halkı (G 3) hep düzene soktum. Onlar şimdi (hiç de) kötü (duıumda) değiller. Türk(lerin) hakanı Ötüken dağlarında oturur (ve oradan hükmeder) ise ülkede (hiçbir) sıkıntı olmaz. Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim, denize az kala durdum; güneyde Dokuz Ersin'e kadar ordu sevk ettim, Tibet'e ai kala durdum; batıda İnci (Sır Derya) ınnağı(nı) (G 4) geçerek Demir Kapı'ya kadar ordu sevk ettim; kuzeyde Yir Bayırku topraklarına kadar ordu sevk ettim; bunca diyara kadar (ordularımı) yürüttüm (ve anladım ki) Ötüken dağlarından daha iyi bir yer asla yok imiş! (Türk halkının yurt edineceği ve) yönetileceği yer Ötüken dağlan imiş! Bu yerde oturup Çin halkı ile (G S) (i li şki le ri ) dü zelttiın. (Çinliler) altın ( ı), güınüş(ü), ipeğ(i) (ve) ipekli kumaşlan güçlük çıkarmaks ızın öylece (bize) veriyorlar. Çin halkının sözleri tatlı,

36 KÜLTIGIJ\ YAZlTI süçiğ, ağısı y ıınşak e rmiş. Süçiğ sab ı n y ı ınşak ağı n arıp ırak bodunuğ ança yağutır ermiş. Yağru kontukda kisre aılyığ biliğ anta öyür er miş. (G 6) Edgü bilge kiş i ğ, cdgü alp kişiğ yorıtınaz ermiş; bir kişi yailgıl sar, uğuşı, bodunı, bişükiilge teği kıdmaz ermiş. Süçi ğ sabıilg a yıınşak ağısınga arturup, üküş Türlik bodun, öltüğ! Türük bodun, ölsiking! Birye Çuğay y ı ş Töğü ltün (G 7) yazı konayın tiser, Türük bodun ölsikiğ! Anta anyığ kişi ança boşgurur ermiş: "Irak erser, yablak ağı birür, yağuk erser cdgü ağı birür" tip ança boşgurur ermiş. Biliğ bilmez kişi, ol sabığ alıp, yağru barıp, ükü ş kişi öltüğ. (G 8) Ol ycrgerü baı sar, Türük bodun, ölteçi sen! Ötüken yir oluruparkış tirkiş ısar, neng builguğ yok. Ötüken yış olursar benggü il tuta olurtaçı sen. Tüıük bodun, tokurkak sen: Açsık tosık ömez sen; bir todsar açsı k ömcz sen. Antağıilgın (G 9) üçün, iğidmiş k ağanıng ın sabın almatın yir sa yu bardığ, kop anta alkıntığ arıltığ. Anta kalınışı yir sayu kop tonı ölü yorıyur crtiğ. Tengri yarhkadukın üçün, [ö]züm kutum bar üçün, kağan olurtum. Kağan olurup (G 10) yok çığany bodunuğ kop kubratd ı m: Çığany bodunuğ bay kıltım, az bodunuğ ükü ş kıltım. Azu bu sabımda iğid bar gu? Türük beğler, bodun, bunı eşidi ng! Türük [bodun ti]rip il tuts ıkıilgın bunta urtum; yang ılıp ölsiking in yeme (G ll) bunta urtum. Neng neng sabırn erser benggü taşka urtum. Angar körü biling. Tüıük matı bodun, beğler, bödke körüğme beğler gü yangıltaçı siz?

OR HON Y AZITLARI 37 ipekli kuma ş l a rı (da) yumuşak imi ş. Tatlı sözlerle (ve) yumu ş ak ipekli kumaş l a r l a kandırıp uzak( larda yaşaya n ) hal k l a rı böylece (kendilerine) yak laştırır l ar im i ş. (Bu halklar) yaklaşıp ye rl eş tikten sonra (da Çin li le r) fesall ıkiarını o zaman düşünürler imiş. (G 6) İyi (ve) akıllı k i ş ileri, iyi (ve) cesur kişileri ilerietmezler imi ş; (öte yandan) bir k i şi suç işlese, onun boyu(na), halkı(na) (ve) hıs ım akrabas ına kadar (herkesi) öldi.irmezler imi ş. (Çin halkının ) tatlı sözle rine (ve) yumu şa k ipekli kuınaşlarına kanrp, (ey) Türk h a l k ı, çok say ı da öldün! (Ey) Türk halkı, öleceksin! Güneyde Çuğay dağian na (ve) Töğü ltün (G 7) o vas ına kon ay ı m dersen, (ey) Türk halkı, ölcceksin' Orada kötü (niyetli) kihı seler ş öyle ak ı l ve ıirler im iş: "(Çinliler, bir halk) uzak(ta yaşıyo r) ise, kötü hediyeler verir, yakın(da yaş ı yor) ise iyi hediyeler verir" deyip öyle a kıl verirler imiş. (Ey) cahil kişiler, bu sözlere kanıp, (Çinlilere) yakın gidip, çok say ıda ö ldünüz. (G 8) O yere doğru gidersen, (ey) Türk hal kı, öleceksin! Ötükcn topraklannda oturup (buradan Çin'e ve di ğe r ülkelere) kervanlar gönderirsen, hiç derdin olmaz. Ötüken dağ larınd a oturursan sonsuza kadar devlet sahibi olup hükmedeceksin. (Ey) Türk halk ı, (sen) tok gözlüsün: Açlı ğ ı tokluğu düşünmezsin ; bir (de) doyarsan aç lı ğ ı (hiç) düşünmezsin. Böyle olduğun (G 9) için, (se ni) besleyip doyurmuş olan h akanl a rının sözlerini (dinlemeden ve rıza lan nı ) a lınadan her yere gitti n, oralarda hep ınah voldun (ve) tükendin. Oralarda (na s ıl s a sağ) kalmış ol anları(nı z da hemen) her yönde bitkin ve mecalsiz (bir halde) yü ıüyo r idiniz. Tanrı JGtufkar o lduğ u için, benim (de) talihim o lduğu için, hakan (olarak tahta) oturdum. Tahta oturup (G 10) yoksul (ve) fakir h a lkı hep derleyip to placlı ın: Fakir hal~ı zengin yaptım, az halkı çok yaptım. Yoksa, bu sözümde yalan var ını? (Ey) Türk beyleri (ve) halkı, bllntı işitin! Türk (halkı), diıilip (nas ıl ) devlet sahibi ol acağ ını buraya ( taş üzerine) hakkettim; yanı lı p (nas ıl ) ö l eceğin i de (G ll) buraya Mikkettim. (Söyliyecek) her ne sözüm var ise ebedl taşa hakkettim. Ona bakarak (bu sözleri) ö ğrenin. (Ey) s adık Türk h a lkı (ve) beyleri. bu devirele (bana) itaat eden beyler, (sizler) ın i yaml acaksı nı z?

38 KÜL TiGiN Y AZITI _ Men b[eôggü taş tikdim, Tabg]aç kağanta bedizçi kelürtüm, bedizettim. Mening sabırnın sımadı, (G 12) Tabgaç kağanıng içreki bedi zç iğ ı ttı. A ngar ad ınçığ bark yaraturtum; için taşın adınçığ bediz urturtum. Taş tokıtdım. Köngülteki sab ırnın u[rturtuın... On-Ok oğhng]a Tatınga teği bunı körü biling. Beôggü taş (G 13) tokıtd ı m. Y[ağ]uk el erser, ança takı e ri ğ yerte irser, ança eri ğ yerte benggü taş tokıtdıın, bititd iın. An ı körüp ança biling. Ol taşığ[... tokıt)dım. Bu bitiğ bitiğrne atısı Yolluğ T[i ğin] b[itidiın]. (D 1) Üze kök tengri asra yağız yer kıl mtukda, ekin ara kişi oğlı kılınmış. Kişi oğhnta üze eçüm apam Bumın Kağan, İştemi Kağan olurmış. Olurupan, Türük bodunıôg ilin tör[üs]in tuta birmiş, iti birıniş. (D 2) Tört bulu ılg kop yağı e rmiş. Sü sülcpen, tört buluôgd ak ı bodunuğ kop almış, kop baz kılmı ş. Başlığı ğ yüküntürmiş, tizliğiğ sökürıniş. İlgerü Kadırkan yışka teği, kirü Temir Kapı ğka teği k onturmış. Ekin ara (D 3) idi oksuz Kök Türük <iti> ança olurur ermiş. Bii<g>e kağan ermiş, alp kağan enniş; buyrukı yeme bilge ermiş erinç, alp eııniş erinç. Beğleri yeme bodunı yeme tüz ermiş. Anı üçün iliğ ança tutmış erinç; iliğ tutup törüğ itmi ş. Özi ança (D 4) kergek bolrnı ş. Yoğçı s ı ğıtçı öngre, kün tuğsıkda Bükli Çöllüğ e l, Tabgaç, Tüpüt, Apar, Puruın, Kırkı z, Üç Kunkan, Otuz Tatar, Kıtany, Tatabı... bunça bodun kelipen sığtamı ş, yoğlamış. Antağ kü lüğ kağan ermiş.