Adalet DUYDUNUZ MU? Ne yapmam z istiyorsan z, söyleyin yapal m! Adalet. Adalet. 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm



Benzer belgeler
3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

TOPLUMSAL ETK NL KLER

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Günlük Kent Gazetesi 4/c'yi de kaldır!.. cümlelerine yer verildi. Basın açıklamasında özetle; Kamuda çalıştırlan

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

ENST TÜ SAVAfi VE GREV KLOZLARI (Yard mc tercüme metin) YAT 1/11/85. Bu sigorta ngiliz Yasa ve Uygulamas na ba l d r.

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NE

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

Türkiye Cumhuriyeti ne YAHUD SOYKIRIMI SUÇLAMASI

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

KAMU YARARI ADINA HALKA, HALK ADINA KAMUYA SALDIRILMASINA N VERMEYECE Z.

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Atatürk Döneminde Türkiye Cumhuriyeti Ermeni Soyk r m Propagandas n Nas l Susturdu?

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

5651 Sayılı Kanun Sayılı Kanun Maddesinin Amacı

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Soner Yalçın ı hem Sözcü hem de sahibi olduğu site sansürledi!

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

Karar No : 2174 Karar Tarihi : 01/11//2015

Prof. Haberal dan Uluslararas Bilimsel Etkinlik Rekoru

14- TMMOB/ODALARI, SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER, EYLEM VE ETKİNLİKLER

Türk Bas n ve Gazetecilik Tarihi

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

BÖLÜM 7. BASINDA M MARLAR ODASI ZM R fiubes

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR

ın Kısa süre içinde çıkacak mesajını verdiği karar Bakanlar Kurulu ndan geçti ve Resmi Gazete

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Yeni Adana Gazetesi Ça n n Tan

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

AKLINIZI BAŞINIZA ALIN, KAMU ÇALIŞANLARINI SINAMAYIN! Yazar Editör Perşembe, 26 Haziran :58

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

Toktamış Ateş'i kaybettik

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

Kuruluşumuz. Ocak 2011

NTERNET ÇA I D NAM KLER

GAZİANTEP İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ TÜBİTAK 4006 BİLİM FUARLARI PROJE YÜRÜTÜCÜLERİ TOPLANTISI

Tıp Fakültesi Dönem Temsilcileri Grubu Yönergesi

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

Eylül 2010 k EKONOMİK FORUM 73

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

ARCHİ DANIŞMANLIK VE GAYRİMENKUL DEĞERLEME A.Ş. KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ, GÖZDEN GEÇİRME RAPORU. Sayfa 1 / 7

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

33. BÖLÜM İLK VE SON SORUŞTURMA İNŞAAT SAHİBİNE PARA CEZASI İNŞAATA YIKIM KARARI VE BU KARARIN İPTALİ SUÇLAMA; KARARA İTİRAZ ETMEMEK!

ENST TÜ SAVAfi VE GREV KLOZLARI (TEKNE - SÜRE) (Yard mc tercüme metin) TEKNE 1/11/95

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

TEBLİĞ. c) Eğitim merkezi: Bakanlık tarafından kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı eğitimi vermek üzere yetkilendirilmiş kan hizmet birimini,

GEBZE BELED YES ~

Çanakkale. Hava Savafllar Belgeselcinin Gözüyle Çetin mir

Transkript:

Tayyip Erdo an n emperyalist tekellere B AT etti inin belgesidir: Ekmek ve Adalet Adalet www.ekmekveadalet.net Ne yapmam z istiyorsan z, söyleyin yapal m! info@ekmekveadalet.net Halk m z n al nterini, ülkemizin zenginliklerini, K br s ya mac lar n masas na koydu... Museviler den cesaret ödülü ald... Bush taraf ndan p flp flland... Tekellerin övgülerini ald... Adalet Haftal k Dergi / Say : 96 / Tarih: / F YAT (KDV Dahil) 750 000 www.ekmekveadalet.net Mail:info@ekmekveadalet.net Ekmek ve F Tiplerinde Tecrite Karfl Mücadele 4. Y l nda! 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm Hapishanelerde 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm nsan 107 ölüm Öldü; 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm DUYDUNUZ MU? 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 Ça m z ölüm dünyas nda 107 ölüm kurtulufllar için 107 ölüm 107 ölüm 107 savaflan ölüm ve çile 107 çekenleri desteklemek için ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 yi it ölüm olmak 107 zorunlu ölüm de ildir, haysiyetli 107 ölüm 107 ölüm 107 olmak ölüm yeterlidir. 107 ölüm (Amilcar Cabral) 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm 107 ölüm

Oligarfli böyle rehabilite eder! Baflka türlüsünü bilmez... Sanki Toplama Kamp... -SANK DE L, GERÇEK BU! - 4 kiflilik bir milletvekili heyeti, geçen hafta, Çocuk Esirgeme Kurumu na ba l Saray Rehabilitasyon Merkezi nde bir denetim yapt lar. flte tan k olduklar ndan baz sahneler: 13-14 yaflındaki üç genç kız "kaçmaya teflebbüs" ettikleri gerekçesiyle bofl bir odada kilitlenmifl halde bulundu. Zihinsel özürlü çocuklar bellerinden yataklarına iplerle ba lanm fllard. K flt, hava buz gibiydi ve çocuklar n kapat ld klar hücrenin zemini ç plakt, çocuklar n üstünde bafl nda do ru dürüst bir fley yoktu... Milletvekilleri bu oday, tesadüfen iniltileri duymalar üzerine keflfettiler. DUYUR ÇA I U Gazeteler, sanki toplama kamp bafll klar yla yans tt lar oradaki durumu. Peki ne olacak? Milletvekillerinin haz rlayaca rapor, çocuk esirgeme kurumlar ndaki durumu de ifltirecek mi? Yanda gördü ünüz foto raf, Milliyet gazetesi taraf ndan tam befl y l önce çekilmiflti. Üstelik de ayn yerde; Saray Rehabilitasyon Merkezi nde. 5 y l sonra, ayn uygulamalar devam ediyordu... Ad üstünde, oras bir rehabilitasyon merkeziydi; ve oligarflinin rehabilitasyondan anlad da sadece budur; ezayla, cezayla adam etmek! F tipleri de tutsaklar n rehabilitasyonu için yap lm flt hat rlarsan z. Ayn rehabilitasyon anlay fl n F tiplerinde de uygulad klar n biliyoruz. Baflka türlüsü beklenemez zaten. Kendi korumas na verilmifl özürlü çocuklara bile böylesine zulmeden, hapishanelerdeki çocuk ko ufllar n iflkencehaneye çevirip kufl kadar can olan çocuklar en a r ifllerde çal flt ran ve bunun ad na da topluma kazand rma diyen, onlar iyilefltirmek için ç plak hücrelerden, tecritten, eza ve cefa çektirmekten baflka yöntem bilmeyen oligarflinin, hücrelere att ve üstelik düflman olarak gördü ü devrimci tutsaklara neler yapt n tahmin etmek zor de ildir. Özürlülerine böyle davranan bir devlet, terörist diye damgalad klar karfl s nda haktan, hukuktan anlar m? Bu kafa, tüm ülkeyi, okuluyla, fabrikas yla, gecekondu semtleriyle k fllaya çevirmeye çal fl yor y llard r. Farkl düflünün, dayatmalara boyun e meyen iflçi, ö renci, cezalarla, tecrit edilmekle karfl karfl - ya b rak l yor. Bir ad m ilerisi toplama kamp d r. Herkesin devlet gibi düflündü ü, muhalif, alternatif tüm düflüncelerin beyinlerden silindi i, herkesin köle gibi emir alt nda ölesiye çal flt bir ülke hayal eder oligarfli. Tecritin üç y ld r uyguland ve Tek Tip Elbise nin ve zorla çal flt rma uygulamas n n bafllat lmas için f rsat kolland F tipleri, Nazi toplama kamplar n n bir tekrar ndan baflka nedir ki? Bu modeli F tiplerinde baflar rsa, sonra s ra, her kuruma, sonra ülkenin tamam na gelmez mi? TAYAD l lar, gerçeklerin gizlendi i milyonlara iflte bu soruyla gidiyor: Hapishanelerde 107 insan öldü. Duydunuz mu? Siz de sorun, cevaplay n; sansür duvar nda bir gedik de siz aç n! fiubat bafl ndan itibaren ülkemizin her yerinde Hapishanelerde 107 insan öldü. Duydunuz mu? sorusuyla sansür duvarlar na darbeler vuraca z. Afifllerimiz, kufllamalar m z, bildirilerimiz 70 milyona ulaflt rmaya çal flacak bu soruyu ve cevab n. Sansüre ve tecrite karfl bu soruyla gerçekleri halk m za tafl yal m. Afifl, kufllama ve bildirileri edinmek, yaymak isteyenler afla daki adreslere baflvurabilir: Tel-Faks: 0 212 243 82 80-81 NTERNET ADRES www.tayad.org E-MA L hucreiskencedir@hotmail.com Ekmek ve ngiliz Milletvekili: E er Filistinliler gibi yaflamaya zorlansayd m, ben de bir intihar bombac s olabilirdim. flgal alt ndaki topraklarda katliamlar sürüyor. 28 Ocak ta Gazze fieridi ne giren iflgalciler 13 Filistinli yi katlettiler. Ço unlu u çat flmalarda do rudan yer almayan Filistinlilerdi. Yol haritas yla Filistin e teslimiyeti dayatan ABD nin, Filistin le ilgili bakan yard mc s, bar fl sürecinde t kand k aç klamas yla, Filistin halk n n direniflinin hesaba kat lmad hiçbir plan n yaflama flans - n n olamayaca n da yinelemifl oldu. Filistin direnifl gerçe i, meflrulu- u ve kararl l yla planlar bozuyor, hesaplar alt üst ediyor. Terörizm demagojisi, Filistinli direniflçilerin feda eylemlerinin meflrulu unu yok edeme i gibi, dayat lan zulme ve iflgale karfl direnifl biçimi olarak kendini daha fazla kabul ettiriyor. ngiltere Parlamentosu nun Liberal Demokrat Üyesi Dr. Jenny Tonge n, E er Filistinliler gibi yaflamaya zorlansayd m, ben de bir intihar bombac s olabilirdim. (24 Ocak, bas n) sözleri bunu anlat yor. Ne solcu ne de slamc olan bir milletvekilinin, sadece bilimsel bakarak gördü ü bu gerçek, zulüm ve zulme karfl halklar n direnmek zorunda olduklar, elindeki tüm silahlarla direnecekleri basit gerçe inden baflka bir fley de ildir. Emperyalizm iflte bu basit gerçe i yok saymak istiyor. Terör demagojileri ile bu gerçe in üzerini Adalet Ekmek ve Adalet Dergisi Sahibi ve Yaz iflleri Müdürü: Mustafa Köflker Genel Yay n Yönetmeni: Gülizar Kesici Adresi: nebey Mahallesi nk lap Caddesi Oto Han 55/54 Aksaray Fatih stanbul rtibat Telefonu: 0212 347 69 66 Faks:0212 347 69 65 Hesap No: 0041310-4 Y lmaz Bas. Yay. Da. Org. Akbank Yusufpafla fiubesi/ ST Ofset Haz rl k: Y lmaz Yay nc l k Bask : ASPAfi Pazarlama Fiyat : 750 000 Avrupa: 3 Euro Almanya:3 Euro Fransa:3 Euro sviçre:3 Euro Hollanda:3 Euro INTERNET adresi: www.ekmekveadalet.net E-MAIL adresi: info@ekmekveadalet.net ngiltere: 2.5 Belçika: 3 Euro Avusturya: 3 Euro örtmeye çal fl yor. ngiliz milletvekili bile s rf bu gerçe i dile getirdi diye cezaland r larak, örnek olmamas sa lanmaya çal fl l yor. Demagoji, yalan, propaganda, ahlaks zl k her fley bu u urda mübah say l yor. 14 Ocak ta feda eylemi yapan 2 çocuk annesi ve Hamas üyesi Rim Reyasi için srail Savunma Bakanl - n n zina yaparak ailesini utand rd, bu yüzden böyle bir eyleme zorlanm fl olabilece i aç klamas da bu ahlaks zl n son örne iydi. Do an Medya n n spotlar na tafl yarak verdi i bu yalanlar, halklar kaç ülkede, kaç eylemde duydular, herkes bilir. Di er hareketlerde örne i olsa da, Hamas tan ilk kad n feda eylemcisiydi O. slami inan fla göre bir tabu nun da y k lmas yd. flgal ve direnifl gerçe i karfl s nda hiçbir tabu nun ayakta kalabilmesi mümkün de ildi elbette. srail in korkusu da, bunun yayg nlaflmas ndand r. Halklar açl a mahkum edecek, ekmek ve adalet isteyenleri katledecek ve sonra susun, direnmeyin, eylem yapmay n... yaparsan z teröristsiniz diye bask uygulayacaks n z. ABD nin tüm dünyada, srail in Filistin de, oligarflinin ülkemizde dayatt bu teslimiyete hiçbir halk raz olamaz. Filistin halk ise, olmayaca n en görkemli biçimde spatlayan halkt r. Bürolar m z Yap verlag Venloerstr. 507-A 50825 Köln Tel: 0049 221 280 87 74 0049 221 280 87 75 Faks:0049 221 280 90 84 E-mail adresi: ekmekveadalet@arcor.de Adana- nönü Cad. 7. Sokak K z lay fl Han arkas Özkan Apt. No:10/2 Tel-faks: 0 322 351 97 25 Ankara- GMK Bulvar Onur flhan Kat: 6 Daire: 151 K z lay Tel-faks: 0 312 419 27 38 Antakya- Armutlu Mahallesi Elmas Sok. fiaban Kanatl Apt. Kat: 4 D: 6 Telfaks: 0 326 223 87 18 Bursa- Baflak Cad. Gür fl Han Daire: 25/4 Heykel Tel-faks: 0 224 224 93 97 Gaziantep- Karatarla Mahallesi Gaziler Caddesi Yeniçeri Sokak No:27 Daire:10 fiahinbey Hopa:Hopa fl Merkezi Zemin Kat No: 1 HOPA Tel-Faks:0 466 351 42 08 zmir- Milli-i Kütüphane Cad. No: 17/104 Tepeköylü fl Merkezi Konak/ zmir Tel-Faks: 0 232 482 29 54 Kocaeli- Hürriyet Caddesi Gakko Kervan Saray flhan Kat:7 No:79 Tel-Faks: 0 262 331 66 51 Malatya- Dabakhane Mah. Bak rc lar Çarfl s Sar beyo lu flhan Kat:1 No:43 Tel: 0422 323 24 77 Mersin- Zeytinlibahçe Caddesi Petek Apartman No:26 Kat:1/3 Mersin Samsun- Talimhane Cad. Bozluolcay fl Han Kat: 3/42 Tel-faks: 0 362 435 25 80 Trabzon- Kemerkaya Mah. Kundurac lar cad. Dedeo lu sokak Pustular iflhan Zemin Kat No:4 Tel-faks: 0462 321 14 80

Ekmek ve Adalet çindekiler 3... Herkes Duyacak... Sorumluluk Hepimizin! 5... Sansürün Kanl Yolculu u 7... Zalimin Bayram m Olur? 9... Grup Yorum Eleman hsan Cibelik Tutukland 11... Gençlik Direniyor 14... Tayyip in Amerika Ziyareti 16... Halk Yönetecek 18... Kar Alt nda Çöken Oligarflinin Düzeni! 20... D SK Genel Kurulu nda Gündem Ne Olacak? 24... IMF Emriyle Yoksullar Ezen Riyakar slamc lar 26... Duymayanlar Duymaya Duyup da Duyars z Kalanlar... 28... Haysiyetli Olmaya Ça r 29... Liseli Ö.D ye flkence ve Polis Tehdidi 31... Aç k Yeflil Kufla n Usame si Tayyip 33... Irak a Bombalardan Önce Gökten Yalanlar Ya d 34... Irkç AKP 35... Oda De il Hücre 37... Dünyan n En Büyük Savafl Bütçesi 38... Soros un Çocuklar 41... Açmaz, Derindir! 45... Grup Yorum Yürüyüflünü Sürdürüyor- 2. bölüm 48... BAK n Sempozyumu ve Bir Soru 49... Kahramanlar Ölmez 50... Köyün Delisi Herkes Duyacak... Sorumluluk Hepimizin! F tiplerine karfl mücadele, bafl ndan itibaren ayn zamanda yalana karfl gerçe in savafl olarak cereyan etti. Henüz 19 Aral k öncesi, F tipleri çok yo un bir propaganda ve demagoji bombard man eflli inde sunuldu kamuoyuna. Halk, ayd nlar lüks oda propagandalar yla saflaflt r lmaya çal fl ld. F tiplerine karfl ç kmak, yalana karfl gerçe- in mücadelesiydi. Ancak bu mücadele 19 Aral k tan itibaren çok daha zorlu bir aflamaya girdi. F tiplerinin aç lmas yla, tecrit ve sansür yan yana uygulanmaya baflland. Devrimcilerin yok edilmesini, etkisizlefltirilmesini isteyen tüm kesimler, sansürde ortak oldular. Yalana karfl gerçe in savafl, art k sadece aç klamalarla, gösterilerle yürütülemeyecek noktalara geldi; direniflin sürdü ü gerçe inin ancak ölümlerle anlat labildi i zamanlar oldu. Dr. Joseph Goebbels diyordu ki; Devlet yalana baflvurabilir. Bunu sa layabilmek için, devletin muhalefeti bask alt nda tutmak üzere bütün gücünü kullanmas hayati bir de er tafl r. Gerçek yalan n en büyük düflman oldu una göre, buradan hareketle, devletin en büyük düflman n n da gerçek oldu unu söyleyebiliriz. Dr. Goebbels, Hitler in propaganda bakan yd. Oligarflinin bakanlar da bu anlay flla hareket ettiler. Gerçe i, devletin en büyük düflman sayd lar. Bu öyle büyük bir düflmand ki, tecrit ve ölüm orucunun sürdü ü GERÇE N a z ucuyla söylemeye kalkan TBMM Baflkan n bile terör örgütlerinin propagandas n yapmakla suçlamakta tereddüt etmemifllerdi. Bu öyle büyük bir düflmand ki, düzene sadakati kan tlanm fl burjuva bas n bile, sansür duvar nda küçücük bir gedik aç lmas na göz yumdu unda tehditlerden, cezalardan, yapt r mlardan pay n ald. Gerçek ve yalan savafl yor 4 y ld r. Gerçe i dile getirenler büyük bedeller ödedi. Bütün bunlara ra men, tecrit ve direnifl gerçe i sansürün alt nda tümüyle bo ulamad. Çünkü 4. y l na giren bir yalanla gerçe in savafl nda, gerçe in cephesinde hiç susmayanlar vard. Onlar n susmayan sesi sayesindedir ki, burjuva medya yaz p göstermese de, direnifl asl nda bir biçimiyle gündemde kald, iktidar çok istemesine ra men, onu gündeminden ç karamad ; burjuva yazarlar, ayd nlar, unutmay çok istemelerine ra men, unutamad lar. Unutturmad k. Ne var ki, genifl kitleler aç s ndan ele al nd nda, sansürün belli ölçülerde etkili oldu u da aç k. Genifl kitleler ya tecrit ve direnifl gerçe inden haberdar edilemedi ya da arada bir duysalar da duyarl l klar n ortaya ç karacak bir yo unluk oluflmad. TAYAD l Aileler in birkaç hafta önce 10. Ekipler in ölüm orucuna bafllamas n duyurmak için caddelere meydanlara ast klar Kim Bunlar? Ne stiyorlar? yaz l afifllerin ard ndan yaflananlar çarp c d r; TAYAD a bu afifllerle ilgili olarak günde yüzlerce telefon gelmesi, gerçe in faflizmin sansürü alt nda gizlendi- ini ama halk n gerçe e açl k duygusunun köreltilemedi ini de gözler önüne seriyordu. Devrimciler, demokratlar, ayd nlar, sosyalistler, hak ve özgürlükler mücadelesi verme iddias nda olanlar, faflizmin sansü-

ründen yak nmakla yetinemezler. Sansüre karfl savafl, devrim ve demokrasi mücadelesinin bir parças olarak ele al nmak durumundad r. Ne yapal m yazm yorlar çaresizli ine mahkum olmak kabul edilemez. Kabul etmiyor ve duymayanlara duyurmak için tek bir soruyla gidiyoruz halka. Hapishanelerde 107 insan öldü! Duydunuz mu? Yalana karfl gerçe in savafl n, ülkemizin her iline, ilçesine, köyüne, mahallesine kadar yaymak, gerçe i onmilyonlara ulaflt rmak için, 4 y ld r durdurulamayan mücadeleye yeni bir kampanya daha ekleniyor. Yalan n karfl s nda gerçe in yan ndaysan z, Sansüre karfl, özgürlüklerden yanaysan z Sansüre ve yalana karfl, gerçe in savafl na kat lmaya ça r yoruz! Tecrite karfl ysan z, tecrit gerçe inin duyurulmas gerekti ini düflünüyorsan z, hangi siyasi düflünceden, hangi örgütlülükten olursan z olun, bu savafla kat lmal s n z. Karfl y m demek yetmez. Karfl oldu unuzu en baflta gerçekle yalan n savafl nda yerinizi alarak ortaya koymal s n z. Tüm siyasi hareketler, tüm demokratik kitle örgütleri, ayd nlar, tecrit gerçe ini duyurun dünyaya ve Türkiye ye. Bizim yöntemlerimiz ve araçlar m zla duyurmay tercih etmeyebilirsiniz. Nas l duyuracaks n z? Yolunu, biçimlerini bulmak zorundas n z. Bugün bulunabilecek yöntemler daha fazla emek gerektirebilir, daha fazla riskli olabilir, ama bunlardan dolay bu görevden kaçamazs n z. Bu görevden kaçanlar, ya tecrite karfl olmak konusunda, yalana karfl gerçekten yana olmakta samimi de illerdir ya da gerçe in savunucusu olabilecek irade ve kararl l a sahip de illerdir. En baflta da vurgulad k; soldan çeflitli kesimler de flu veya bu biçimde ortak oldular sansüre. Gerçe in karfl s nda saf tuttular. Farkl farkl nedenleri vard. Bu nedenler bir günde de iflmeyecektir de. Ama herkes, en az ndan üç y l n muhasebesini yapmak, üç y l boyunca süren bir savafl n ne taraf nda kald n görmek ve do rudan-dolayl sansüre ortak olmalar n n yaratt sonuçlar görmek zorundad r. En az ndan bunu istiyor ve bekliyoruz. Geçmiflin muhasebesi ve hesaplaflmas kuflkusuz çeflitli zeminlerde ve biçimlerde yap lacakt r. Ama flimdi yanl fltan dönme zaman ; flimdi prati e kat lma zaman. Tecrit ve sansür politikas n n tüm boyutlar bu kadar alenileflmiflken, art k eski politikalar sürdürülemez. Eski gerekçeler öne sürülemez. fiimdi ö renme zaman d r. Türkiye tarihinin bu en büyük ve en uzun direniflinden ö renme zaman d r. Bu direniflten ö renmesini bilenler, gerçe- in savafl nda daha kararl, daha gözüpek olacaklard r. Ö renemeyenler, direniflin oligarfliyle halk aras ndaki savaflta nas l bir yer tuttu unu göremeyenler, yine flu veya bu gündem i bahane ederek bu görevden de kaçacaklard r. Bahane haz rd r; solun büyük k sm flu anda yerel seçim den baflka bir fley konuflmaz haldedir; devrimciler de yerel seçimlerde çal flma yapacaklar, kimi yerlerde aday ç karacaklar. Ama bu Hapishanelerde 107 insan öldü! Duydunuz mu? sorusunu halka tafl maya engel de- ildir; tam tersine, ayn zamanda bunun bir zeminidir. Bu zeminde Türkiye gerçeklerini dile getirmekten kaç nanlar, düzen için politikaya hapsolmufllard r. Bunun bir örne ini 3 Kas m seçimlerinde yaflad k. Kendine sosyalist, komünist, demokrat deyip de düzen içi hesaplar yapanlar, düzenin sansür koydu u konularda suskun kald lar. Halktan yana, ilerici, devrimci, demokrat bir seçim çal flmas böyle olamaz. Gerçekle yalan n savafl hayat n her alan nda ve her an nda sürer. Kim, hangi gerekçeyle olursa olsun, gerçe e sansür uyguluyorsa, o, düzen içi kulvarlarda kofluyordur. Günefle vurulan sansür balç n kaz mayacaksan z, ne ifle yarar sizin seçim propagandalar n z? AKP hükümeti, RTÜK, DGM, jandarmas, polisiyle, tüm düzen arkas nda da dursa sansür duvar n, o duvar delik deflik edece iz. Anlataca - m z sadece tecrit ve direnifl gerçe i de ildir; 107 ölüm gerçe inde, Türkiye gerçe i sakl d r. slamc l k riyakarl, ulusalc l k maskaral, demokrasicilik, AB cilik oyunu sakl d r 107 ölüm gerçe inde. 107 ölüm gerçe ini anlatmak, tüm bu sahtekarl klar, düzeni anlatmakt r. flte bu yüzden, tam bu noktada yalana karfl gerçe in savafl, oligarfliye karfl halk n mücadelesinin kendisidir. Bu mücadeleye gündemimiz de il, önceli imiz de il denilebilir mi? Kendini bu ülkeye dair her fleyden duyarl, sorumlu gören tüm kifli ve örgütler; gerçe in savafl n yükseltmeliyiz. Açl, yoksullu u, iflbirlikçili i ve zulmü en derinden hissetti imiz bu koflullar hep birlikte de ifltirip, özgürlü ün, adaletin hüküm sürdü ü bayramlar yaflayabilmek dile iyle, Halk m z n Kurban Bayram n kutluyoruz. Bayram, ölüm oruçlar nda, iflgal alt nda, intifada içinde karfl layanlar unutmay n!..

Sansürün Kanl Yolculu u Direnifle iliflkin dergimizdeki yaz lar m zda, TAYAD baflta olmak üzere demokratik kitle örgütlerinin aç klamalar nda en çok vurgu yap lan konular n bafl nda SANSÜR gelmektedir. Peki neden? Durup dururken mi? Abart l yor mu yoksa? Direnifli yak ndan takip edenler için cevaplar nettir. Çünkü yaflam fl, görmüfl, duymufllard r nas l bir sansürle karfl karfl ya oldu umuzu. Biz yine de sat r bafllar yla sansürün kanl yolculu unu hat rlataca z. Ancak buna geçmeden önce iki türlü sansürün oldu- unu belirtelim. Birbiriyle ba lant l olmakla birlikte, birincisi burjuva medyan n bu ülkede yaflanan ve ister gazetecilik/habercilik anlam nda olsun, isterse demokratl k anlam nda olsun görmezden gelinemeyecek bir durum karfl s ndaki sansürü. kinci tür sansür ise, kendisine solcu, ilerici, sosyalist, komünist, hak ve özgürlük savunucusu diyenlerin uygulad klar sansür. Onlara göre de bu ülkede böyle bir olay yaflanmamaktad r. Sansürün özü de zaten, göstermeme oldu u kadar, görmezden gelme, gündeminden ç karma de il midir? Biz flimdilik iktidar n ve medyan n sansür politikas na yer verece iz. Ecevit Sansür Talimat Verdi Ölüm orucunun bafllad günlerde, bas nda uzun bir sessizlik süreci yafland. Duyarl birkaç köfle yazar d fl nda, sayfalar yüzlerce insan n ölüm yürüyüflüne kapat ld. Bu süreçte henüz resmi bir sansür karar da yoktu. Gizli and çlarla sansürlenmeye al flk n olan medya, sözkonusu olan devrimciler olunca oligarflinin and çlar na bile gerek olmayan bir otosansür uygulad. Sansürün resmi talimat ise Ecevit ten geldi. Ecevit, 11 Aral k 2000 tarihinde yapt aç klamada, kamuoyu ilgisi devam ederse ölüm oruçlar n n bitmeyece ini... söyledi. DGM ve RTÜK Sansür Karar Ald lgiyi kesmenin iki yolu vard. Birisi kopkoyu bir sansür, ikincisi ise direnifli destekleyenlere, meydanlara ç kanlara yönelik sald r. Her ikisi de etkili bir flekilde yaflama geçirildi. Ecevit in aç klamas ndan hemen sonra, 13 Aral k 2000 tarihinde, RTÜK ölüm orucu ile ilgili yay nlara sansür koydu. DGM ald kararla onu izledi. Her iki faflist kurulufl hiçbir haber yapmay n demiyordu kararlar nda. Yap n ama devletin yüce ç karlar n koruyacak yay nlar yap n. Bu ç karlar nas l korunacak? Tutsaklar karalanacak, hapishaneler hedef gösterilecek, terör yuvas denilecek. Öyle de oldu; direniflin aleyhine yay nlar yo unlaflt, hapishaneleri hedef göstermek, yalan, karalama, küfür serbestti! 19 Aral k katliam na kadar geçen süreç bu sansür kararlar n n yo un etkisi alt ndayd. 19/22 Aral k vahfletinde de sansürün bir baflka biçimi hayata geçirildi. Katliama iliflkin haberler bas nda yer al yordu. Ancak, diri diri yakt klar yoktu, alevler içindeki bedenleri kurflunlad klar yoktu. Oysa bu gerçekler daha ilk günlerde tutsaklar n anlat mlar yla ortaya ç km flt. Devletin resmi kurumlar taraf ndan, tutsaklar n diri diri yak ld bir rapor haline getirildi inde de, bir kaç istisna d - fl nda bu vahflet sansürlendi. Bir sansür politikas düflünün ki, Adli T p Kurumu, bu ülkede 6 kad n devlet taraf ndan diri diri yak ld diyor, bütün tutsaklar n devlet taraf ndan katledildi- ini, bas nda iddia edildi i gibi tutsaklar n atefl açmad klar n söylüyor ve o ülkenin bas n bu gerçe i gizlemeye çal fl yor. 19 Aral k sonras ölüm orucunun sürdü üne dair 5

6 tek bir sat r yer alm yordu bas nda. Devrimciler o süreçte, yaflanan katliam ve ölüm orucunun sürdü ünü anlatma gibi bir sorumlulukla karfl karfl ya kalm fllard. Yaflanan bir fley yaflanm yor farzediliyordu. ktidar bu sansür politikas na ve medyaya o kadar güveniyordu ki, katliam n ertesinde Sadettin Tantan, Osman Durmufl ve Sami Türk ölüm orucu yok diyebildiler. Resmen yaland, ama medya bunu sahte oruç kanl iftar diye manfletine tafl maya utanmad. Gerçekte, klasik, bilinen sansürün çok ötesinde bir fleydi bu. Tecriti sürdüren özel bir sansür biçimiydi. Tecrit edilmesi hedeflenenleri, sadece hücrelere koymakla yetinmeyecekti oligarfli; hayat n her alan ndan koparacakt onlar. Sanki onlar bu ülkede yokmufl, sanki onlar bu ülkede mücadele etmiyormufl, sanki bu ülkede ne zulüm, ne direnifl yokmufl gibi davranacakt. Ve herkesin de buna uymas n istiyordu. Tecrit edilme s ras ise tutsaklardan bafllayarak herkese gelecekti. Bir yandan sansür uygulan rken, öte yandan gerçekleri aç klayan, F tiplerini, tecriti dile getirenlere yönelik sald r lar efllik etti. Bu sald r lar da özünde sansüre hizmet etmekteydi. Dönemin Adalet Bakan Sami Türk ün talimatlar ile onlarca kurum, kifli hakk nda bu flekilde soruflturmalar aç ld. Bas ndan tecriti, direnifli dile getirenlerin cezaland r lmas yoluna gidildi. Örnek olmas aç s ndan, Radikal Gazetesi ne ölüm orucu yaz s nedeniyle 5 gün ilan vermeme cezas, Evrensel Gazetesi ne Sami Türk ü elefltiren yaz nedeniyle 3 gün kapatma, milyonlarca para cezas, Mersin Sun TV müdürüne ölüm orucuyla ilgili program yapt için 3 ay hapis cezas bunlardan baz lar. Katliamc lar öylesine dengesizleflmiflti ki, sansür gerekçesi bulamad klar nda uydurdular. Radikal yazar Perihan Ma den in 20 Temmuz 2001 tarihli Adli Tatil Bugün Bafll yor bafll kl yaz s nda katliamc lar n gerekçesi fluydu: Hayata Dönüfl Operasyonu nun afla lanmas... Katliam afla lama suçu! Hukuk literatürüne geçecek bu ucubeliklerle dünyay kendilerine güldürseler de, sansürden vazgeçmediler. DGM Sansürü Kald rd, Medya Otosansürde Sonuna Kadar Israrc Sansür öylesine etkili bir flekilde uygulanm fl, medya bu konuda kendisini öylesine aç k bir flekilde ispatlam flt ki, DGM ald bir kararla, daha önceki sansür karar n resmi olarak kald rd. Karar nda, sansüre neden gerek duymad n da, medyan n zaten duyarl oldu u ile aç klamas, zaten her fleyi anlatmaya yetiyordu. Otosansür, efli benzerine az rastlanacak flekilde resmi sansür kararlar ndan daha etkiliydi. AKP Sansürü Sürdürüyor Zulmedenin en güçlü silah d r sansür. Tarih boyunca böyle olmufltur. Bir yerde sansür varsa, orada büyük bir zulüm var demektir. Ayn zamanda büyük bir korkunun, gerçe in kendisinden duyulan korkunun da ifadesidir sansür. AKP iktidar da zulmü sürdürdü. Zulmünü gizlemenin tek yoluyla bask, yasak ve sansürdü. Hem de öylesine pervas zcayd ki, TBMM Baflkan n n dilinden ölüm orucu ifadeleri mi ç kt ; Cemil Çiçek medya arac l yla uyard TBMM Baflkan n. slamc bir köfle yazar tecrite iliflkin birkaç kelime bir fley mi yazd ; Ertosun hemen susturdu. AKP nin sansürünün en aç k hali ise, hemen yan bafl nda Ankara n n göbe inde tecrite ve sansüre son diyenlerin sesini duymama, duyurmama politikas nda somutlaflm flt r. Gerçek Güçlüdür ve Tüm Dünya Duyacak Sadece özetledik. Ama tarihsel bir gerçek var ki, iflte bunu kimsenin sansürleme gücü yoktur. O da gerçe in kendi do as nda bar nd rd gücüdür. O güçle sansür duvarlar da y k l r. Ve o y k nt n n alt nda zulmünü sansürle gizlemek isteyenler ve gönüllü ya da devletin resmi kararlar yla sansür uygulayanlar kal r. Gerçek, hapishanelerde 107 insan n öldü ü, ölüme yürüyenlerin oldu u ve tecrit tir. Kanl Ekmek Teknesi Star n Riyakarl Uzanlar n Star TV ve gazetelerinde mide buland - r c bir milliyetçilik hamaseti içinde kampanya yürütülüyor. Starc lar, açl k grevi yap yor, haks zl a u rad klar ndan, ekmek kap lar n n kapat ld ndan, medyan n nas l sansür uygulad ndan söz ediyorlar. Konuflanlara bak n! Ne ekmek teknesi; kanl ekmek teknesinden konufluyorlar. Aldat lm fl üç befl bas n emekçisini bir yana b rak n, ne Star n ne de ona hizmet edenlerin haktan, adaletten söz edecek durumu yoktur. Ekmek kap s edebiyat her türlü zulme ortakl - n da k l f haline getirilmifltir. Onlarca örnek vard r, biz birini hat rlatal m. 19 Aral k taki yay nlar n hat rlay n; U ur Dündar, Fidan Kalflen in alevler içindeki bedeni karfl s nda bak n bak n elini de ba lam fllar, nas l vahflet uyguluyorlar... ç l klar at yordu. Devletin vahfletini aklamak yetmedi, sansürle, direnifl karfl t yay nlarla sald r sürdürüldü. Demek ki, tüm bu yay nlar, devletin katliam na ortak olmak için yap lan resmen yalan yay nlar yetmemifl, katliam iflbirli i yapt klar flimdi onu tasfiye etmek istiyor. Üç y ld r sansürün uygulay c s olanlar, gerçekleri ac mas zca çarp tanlar, flimdi duyarl l k ça r s yap - yor. Aç n bak n sadece düflünceleriyle yaflamak için direnenler için neler yazd n z? Aç n bak n, 107 ölümü nas l gizlediniz?

Tecritin, sansürün, 107 ölümün hayk r ld Abdi pekçi nin a açlar, kufllar ve Ankara n n dondurucu so u u TAYAD l lar n ç l n duydu; AKP kör-sa r-dilsiz! Onlar, 4 y ld r bayramlar kana bo- ulanlar n gözlerinin içine bakarak bayram yapmaya haz rlan yorlar!.. Zalimin Bayram M Olur? TAYAD'l Aileler Ankara Abdi pekçi Park 'ndaki oturma eylemi ve açl k grevlerini tecrite ve sansüre son verin ça r - s yla sürdürüyorlar. TAYAD n tan itibaren bafllataca Hapishanelerde 107 insan öldü, duydunuz mu? kampanyas n n da, zulmün baflkentindeki sesi olacaklar. Çünkü onlar, so uk, bayram demeden, iktidar n yok sayma politikas na ra men 140. güne yaklaflan eylemlerini sürdürmekte kararl lar. Kaç bayramd r, bu ülkenin bilincini köreltmemifl, yüre ini tafllaflt rmam fl, gözünü gerçe e kapatmam fl insanlar n bayramlar n n orta yerinde tabutlar n a rl var. Yüreklerine kan daml yor, yaralar ndan kan durmadan ak yor. ktidarlar de- iflse de, zulüm yaralar na hançerler sokmaya devam ediyor. Kurban Bayram da, bu bayramlardan biri olarak geçiyor. Baflkentinin ortas nda, yurdun dört bir yan ndaki hapishanelerinde, milyonlarca insan m z n ekmek kap s diyerek göç etti i yurtd - fl nda bedenlerini açl a yat ranlar, AKP iktidar - n n Müslümanl n n riyakarl n yüzüne çarparak bayrama giriyorlar. AKP Hükümeti nin bakanlar, milletvekilleri bayram yapacaklar! Bayramda küslerin bar flmas ndan, iyilikten, güzellikten de söz edeceklerdir mutlaka. Dünyan n bir baflka ucundaki Müslüman n çekti i ac lar yüreklerinde hissettiklerini de anlatacaklar, nas l iyi birer müslüman olduklar n n delaletine yoracaklar bu asil duygular. Kestikleri kurbanlar n etlerinden pay da da tacaklard r, kurban nedir bilmeyen yoksullara. Tüm bunlar yapt kça, Müslümanl klar na Müslümanl k kat ld - n, cennet kap lar n n kendilerine aç ld n düflünecekler!.. Peki kimi aldatacaklar? Ad m att klar her yerde, s rtlar ndaki 107 ölümü kimse görmeyecek mi? Sansürledik, kimse duymaz, bilmez, görmez diye düflünüyorlarsa yan l yorlar. Duymayanlar varsa da duyacak. Bu bayram de ilse öteki bayram soracaklar! Hapishanelerde 107 insan öldü, duydunuz mu? ça r s Türkiye nin dört bir yan nda karfl lar na ç kacak. AKP Milletvekilleri; 107 Ölüm S rt n zdayken mi Bayram Yapacaks n z? Zulmün oldu u, yan bafl n zda 107 tabutun dizildi i bir ülkede nas l bayram yapacaks n z? Hele bu zulmü sürdürenseniz, hangi yüzle, hangi inanca s narak kutsal bayramlar karfl layacaks n z? Hangi dinde, katledin, iflkence yap n, ama bayram n z da gönlünüz rahat yap n diyor. Hiçbir din, hiçbir inanç zulmü onaylamaz. Zulmü onaylayan, uygulayanlar n hiçbir inanc olamaz. nanç bir k l ft r, rantt r onun için. Bu bayramda düflünün; Müslümanl k rant kap n z m, inanc n z m?! Yönetiminizdeki hapishanelerde ölüme yürüyen insanlar düflünerek sorun bu soruyu kendinize? Ayn s ralarda oturdu unuz Adalet Bakan n n kanl difllerini görmedinizse, hücrelerini her gün birer ikifler yiyerek insanlar n tecrit hücrelerindeki eriyifllerini düflünerek sorun bu soruyu kendinize. Nas l olsa bizden de iller, ölsünler! diyorsan z, elbette hiçbir sorun yoktur. Müslümanl n z n huzuruyla yaflayabilirsiniz. Gönül rahatl yla bayram n z yapabilirsiniz. Yurtd fl nda Açl k Grevleri 44. Gününde Avrupa baflkentlerinden Viyana, Brüksel, Berlin ve Londra daki açl k grevleri 44. gününde. TAYAD Komite üyeleri yapt klar eylemlerle de tecrit ve 107 ölümü anlatmaya devam ediyorlar. Avusturya'n n baflkenti Viyana da açl k grevinde bulunan Y ld z Ercan ve Sinan git, 23 7

8 Ocak ta Türkiye Turizm Atefleli i önündeydiler. Atefleli in bulundu u meydanda temsili hücreler ve Almanca tecriti ve ölüm oruçlar n ifade eden pankartlar yla bir gösteri düzenlediler. Yaklafl k 10 saat süren gösteri boyunca binlerce bildiri da- t l rken, Viyana halk na direnifl ve 107 ölüm anlat ld. Bu arada Viyana da bir de çad r direnifli yafland. Ercan ve git'in açl k grevi için çad r talepleri haftalard r savsaklan yordu. Bunun üzerine eylemlerinin 41. gününde belediyeye gittiler, ancak yine olumlu cevap verilmeyince belediyeyi terk etmeyerek eyleme geçtiler. "Türkiye'de ölüm orucu 1196. gününde, buradaki destek açl k grevi 41. gününde" yaz l pankartlar n aç p eyleme bafllayan Ercan ve git polis ça rmakla tehdit edildi. Geri ad m atmayan eylemciler, belediye yetkilileriyle yap lan görüflme sonucu çad r kurma hakk n alarak eylemlerine son verdiler. ngiltere nin baflkenti Londra'da, 24 Ocak ta açl k grevi çad r n n önünde bir aç klama yap ld. Aç klamada, "F tipi hapishanelerinde ölüm orucu direnifli emperyalizmin ve oligarflinin katliamlar - na ra men 4. y l nda sürüyor" denildi ve sansür ve tecrite karfl mücadele ça r s yap ld. Belçika n n baflkenti Brüksel deki açl k grevine ise, Belçika bas n ve demokratik güçlerinin ilgisi ve deste i var. Kerbela Dergisi Genel Yay n Yönetmeni Hasan Subafl n n sürdürdü ü açl k Bak rköy ve Kartal Hapishanelerinden Sevk Bak rköy Hapishanesi ndeki bayan tutsaklar ve Kartal Hapishanesi nden Asuman Özcan, Sevinç Kocakafa, Tülin Soyhan ve Remziye Yaflar, Gebze Hapishanesi ne sürgün edildiler. Sevklerin nedenine iliflkin bir aç klama yap lmazken, Kartal Hapishanesi ndeki bayan tutsaklar n sevklere karfl küçük hücrelerinde de barikat kurarak direndikleri, üç befl kifli de olsalar oligarflinin iflkencecilerinin iradesine boyun e medikleri ö rendi imiz bilgiler aras nda. Tecrite Karfl Oturma Eylemi Adana'da devrimci demokrat kurumlar 24 Ocak günü nönü Park 'nda oturma eylemi yaparak tecritin kald r lmas n istediler. Haklar ve Özgürlükler Cephesi nin de yer ald eylemde konuflan HD Cezaevi Komisyon Sözcüsü Ethem Aç kal n, AKP hükümetinin tecriti a rlaflt rarak sürdürdü ünü belirtti. mral da, F ve D Tiplerinde tecritin AKP iktidar yla a rlaflt r ld belirtilen aç klaman n ard ndan Grup Nisan Günefli'nin müzik dinletisi eflli inde 10 dakikal k oturmaya eylemi yap ld. TAYAD Komite üyeleri 44 gündür Avrupa baflkentlerinde açl k grevlerini sürdürüyorlar. Tecrit iflkencesinden, ölümlerden Avrupa da sorumludur gerçe ini bu kez, oligarflinin katliam destekçilerinin merkezlerinde hayk r yorlar. Avrupa n n kanl tarihinde flimdi 107 ölümle ve zamana yay lan iflkenceyle yok edilecek insanlar n ad da var... grevi Belçika n n ulusal gazete ve televizyonlar nda yer al rken, destek ziyaretleri de sürüyor. Alevi kurulufllar n n deste inin yan s ra, Etterbeek Sosyalist Partisi üyeleri, oturum haklar için açl k grevinde olan ranl lar, H ristiyan Demokrat Partili Belçikal senatör, BASK'l lar, Avrupa Birli i'yle iliflki içinde olan Avrupa Kufla adl bir gençlik örgütlenmesi direnifle destek verenler aras nda. Bu amaçla bir bildiri yay nlayan Avrupa Kufla, eylemi "tüm dünyaya, politik tutuklular üzerinde bask ya devam eden Türkiye hükümetinin ne oldu unu gösterme kararl l " olarak niteledi. Almanya da Tecrite Karfl Direnifl Sürüyor Almanya n n Santa Fu Hapishanesi ndeki tecrite karfl lhan Yelkuvan n 40 l günleri geçen açl k grevi sürerken, Veli Süzer de eyleminin 20. gününde. TAYAD Komite 26 Ocak günü yay nlad bir bildiriyle, Santa Fu da yaflanan ve dergimizde de yer alan sürgün, iflkence ve tecrit olaylar n hat rlat rken, yaflananlar n çarp t ld ve tutsaklara söz hakk tan nmad belirtiliyor. Tutsaklara söz hakk tan y n! Gerçekleri ö renmeye kamuoyunun hakk var! denilen bildiride, Yelkuvan ve Sezer'in taleplerinin tan nmas istendi ve Fuhlsbüttel Santa Fu Hapishanesi nde bulunan tutsaklara yönelik uygulanan tecritin kald r lmas n istiyoruz! Tecrit iflkencedir!!! denildi. Geçen haftaki say m zda yer verdi imiz, AB organlar n n Santa Fu da yaflanan iflkence, bask, hak gasplar ve tecriti incelemeyecek mi? sorumuz hala cevaps z. Tecritin en kat flekilde uyguland ve insan beynini yok etmek için, 1970 lerde labaratuvarlarda deneylerin yap ld bir ülke olan Almanya, deneylerini sadece ülkemize aktarm yor, kendisi de kullanmaya devam ediyor.

Grup YORUM Eleman hsan Cibelik Tutukland Wernicke-Korsakoff hastas yd... AKP nin polisin talimat yla mekanizma harekete geçirildi... slamc kontra bas n hedef gösterdi... AKP nin bilimsel yeterlilikle ilgisi olmayan kendi kadrolar n atad Adli T p, uzmanlarca iyileflmesi mümkün olmayan, ancak bir y lda k smi düzelme olabilir dedi i hastal a iyileflti tan s koydu... Ve tutuklanarak F tipi hücrelere konuldu... Geçti imiz günlerde, TO, stanbul Barosu, Adli Tıp Uzmanlar Derne i yetkililerinin, Adli T p Kurumu ndaki kadrolaflmaya dikkat çektikleri ve kuruma müdahaleyi, tarihindeki en pervas z müdahale olarak niteledikleri aç klamalar n n ard ndan, Adalet Bakan Cemil Çiçek, Adli T p Kurumu nu ziyaret etti. Ziyaret in amac ; aç klamaya karfl, uzmanl kla, bilimle alakas z faflist kadrolar na destek vermekti. Faflist kadrolar ifllerini yerine getiriyor, AKP nin talimatlar n an nda hayata geçiriyorlard çünkü. hsan Cibelik in tutuklanmas bunun son örne i oldu. Grup Yorum eleman hsan Cibelik, 22 Ocak akflam Ankara da gözalt na al narak ertesi günü tutukland. Bir ölüm orucu direniflçisi, bir devrimci sanatç yd. Wernicke Korsakoff hastal nedeniyle Adli T p Raporu ile tahliye edilenlerden biriydi. AKP nin talimat yla son dönemde yo unlaflan Wernicke Korsakoff hastalar na yönelik tutuklamalar n son örne i oldu. Uzmanlar, Wernicke Korsakoff un tamamen iyileflmedi i gibi, en erken bir y l içinde ve istisnai olarak düzelmelerin görülebilece ini, büyük bir ço unlu unun yeniden hapishanede kalmas n n t bben sak ncal oldu unu belirtiyorlar. Ancak AKP için bilimin, bilirkiflili in, insan n hiçbir önemi yoktur. Vakit gibi, flakflakç s kontra bas n hedef gösteriyor, emrindeki polisleri harekete geçiriyor, bilimsellikle hiçbir alakas n b rakmad bizzat Adli T pç lar taraf ndan dile getirilen kendi Adli T p rapor veriyor, mahkemeleri tutukluyor. Adli T p Kurumundaki Kadrolaflma Adli T p Kurumu'ndaki kadro de ifliminin hemen sonras nda Wernicke-Korsakoff hastalar birer birer tutuklanmaya bafllad. fiu ana kadar 24 kifli tekrar tutuklanarak hapishanelere kapat ld lar ve tedavi edilmeleri engellendi. Devletin ölüm orucu direniflini k rmak amac yla zorla müdahale ederek sakat b rakt devrimci tutsaklar tahliye etme politikas flimdi tam tersinden uygulan yor. Tahliye oyunu ile direnifli k ramayan devlet, sakat b rakt insanlar gerçe i yans tmayan raporlarla tutukluyor. Müslümanl k Neresinde? Yaz aylar nda bafllayan Adli T p'taki kadro de iflimi ile ayn günlerde özellikle slamc bas n n bafl - n çekti i medya kurulufllar ; ölüm orucu ve açl k grevlerine kat l p daha sonra tahliye olan pek çok insan do rudan hedef gösteren haberler yapm fllard. Günlük faaliyetleri bile (saz çalmak, cep telefonu kullanmak, vs.) suç olarak gösterilmifl, hem kamuoyu hem de Adli T p Kurumu yönlendirilmiflti. hsan Cibelik hakk nda yap lan ve Vakit Gazetesi nde ç kan haberin bafll bu yönlendirmenin kan t d r: "Adli T p bu ifle ne diyecek?" Adli T p n ne dedi i ortada! Peki Vakit bu ifle ne diyecek? Biz söyleyelim; onurla, gururla k na yakabilir! Zulme karfl larm fl! Müslümanlarm fl! Kontrac - l k, devletin sakat b rakt insanlara düflmanl k ne zamandan beri zulme karfl olmak oldu? Neresi Müslüman bunlar n? Tutuklama Protesto Edildi hsan Cibelik'in tutuklanmas Ankara'da 24 Ocak günü protesto edildi. Yüksel Caddesi'nde toplanan dilcan Kültür Merkezi, Ankara Temel Haklar, Gençlik Dernekli ö renciler ve Abdi pekçi Park 'nda direnifllerini sürdüren TAYAD'l Aileler, bir ba- Grup YORUM: Korkuyorlar Grup Yorum, üyeleri hsan Cibelik in tutuklanmas na 23 Ocak günü yapt aç klamayla tepki gösterdi. Cibelik in ölüm orucu direniflçisiyken, kendi talebi d fl nda tahliye edildi ini ve Korsakoff hastas oldu- unu hat rlatan Yorum, arkadafllar n n tahliyesi sonras konserlere ç kt n, albüm çal flmalar na kat ld - n ve halen Ankara'da dilcan Kültür Merkezi'nde çal flt n belirtti. Adresinin belli, yasal ve meflru zeminde olan biri oldu u hat rlat lan aç klamada, amac n hücrelerde yok etmek oldu u dile getirildi. Direniflten ve direnenlerden korkuyorlar. diyen Grup Yorum, hsan C BEL K'in tutuklanmas n n gayrimeflrulu una vurgu yaparak, sa l ndan endifle duyduklar n belirttiler ve serbest b - rak lmas n, hapishanelerde tecrite son verilmesini istediler. 9

10 s n aç klamas yapt lar. Hakk Gökhan Menet in okudu u aç klamada, F Tipi iflkencesine son, Wernicke-Korsakoff hastalar ve hsan Cibelik serbest b rak ls n denildi. AKP iktidar n n F tipi politikas n n katliamc l k üzerine oturdu u belirtilen aç klamada, AKP bugün F tiplerindeki tecriti, ölüm oruçlar n yok say yor. Tecrite, ölüm oruçlar na iliflkin ne varsa, ülkemiz tarihinde benzeri görülmemifl bir sansür politikas ile halk n gerçekleri bilmesine engel oluyor. denildi. AKP hükümetine, hükümetin savc lar na, adli t p Prof. Antonella Sapio: Wernicke-Korsakoff Kasti Olarak Yarat lm flt r Ölüm orucu gazileri üzerinde inceleme yapmak üzere Mart ve Haziran 2002 tarihlerinde iki kez Türkiye ye gelen talyan Nöroloji uzmanlar ndan, Floransa Üniversitesi, Nöroloji Anabilim Dal na ba l Dr. Gianfranco de Maio ve Prof. Antonella Sapio talya da yap lan Uluslararas Tecritle Mücadele Sempozyumuna, araflt rmalar n n sonuçlar n içeren birer tebli sundular. Dr. Gianfranco de Maio, Onlar sakat b rakan oruç mu müdahale mi? bafll kl tebli inde, elde edilen bulgular, bu konuda yay nlanan kaynaklardan derlenen bilgileri karfl laflt rarak flu sonucu dile getiriyor: Literatür destekli bu deneylerin verileri, Türkiye'de yap lan muayeneler sonucunda tespit edilen Wernicke-Korsakoff Sendrom vakas n n iatrojen bir patojeneze yani t bbi müdahaleden kaynakl bir hastal k oldu u yönündeki olas l n kuvvetlendiriyor. yimser bir iddiayla, yaflananlar ihmalsizlikten kaynakl t bbi bir kaza olarak nitelendirmek gerekir. Trajik iddias fludur ki bu tahribatlar, fiziki olarak etkisiz hale getirmek için kasti bir proje oldu u gerçe idir. Prof. Antonella Sapio ise, müdahalenin, siyasi tutsaklara yönelik dolayl iflkence yöntemi oldu unu belirtti i tebli inde flu görüfllere yer veriyor: Wernicke-Korsakoff, sinsice ve ustaca uygulanan sahte t bbi yard m fleklinden kaynaklanmakta. doktorlar na seslenen DKÖ ler; Sakatlar, yeniden hapse atarak tecrit iflkencesini ve ölüm oruçlar n bitiremezsiniz. Çözüm tecritin kald r lmas d r. Kalanlara 'sa lam' raporu veren doktorlar n siyasi kararlara alet olmak, bunlar uygulamak yerine Hipokrat yeminine uymalar gerekmektedir görüfllerini dile getirdi. "Bask lar bizi y ld ramaz, Çözün tecriti kald r n" sloganlar n n at ld eylemde, Abdi pekçi Park 'ndaki TAYAD'l lar ad na söz alan Mehmet Güvel de, kendisinin de Wernicke-Korsakoff hastas oldu- unu belirterek, Bizleri devlet sakat b rakt. Her gün 'sa l k sorunlar m z sürerken tekrar hapishaneye mi gidece iz?' kayg s ile yaflamay reddediyoruz. Sorunun tek çözümü tecritin kald r lmas d r. Hiçbir sald r, politika tecrite karfl direnmeyi engelleyemeyecek." dedi. Konuflmalar n ard ndan, dilcan Kültür Merkezi Müzik Toplulu u, türkülerini Grup Yorum üyesi ve kültür merkezinin çal flan hsan Cibelik'in tutuklanmas n protesto için söyledi. Sendromun geliflimi zihinsel yeteneklerin yeniden kazan lmas n önleyecek kadar a rd r. Zorla besleme, her ne kadar tutuklunun sa l k durumunu korumak için yap l yor gibi görünüyorsa da, as l mant ve niteli i oldukça farkl d r. fiunu belirtelim ki Ölüm Orucu eylemi, Türkiye'deki hapishane rejiminin vahfletine ve siyasi tutuklulara yönelik onursuzlaflt rmalara karfl, tüm güçleri ve cesaretleriyle baflvurulan trajik ve radikal bir mücadele biçimidir. Bu do rultuda, kahraman say lan bu tutuklular ölümden kurtarma müdahalesi, devlet yetkilileri taraf ndan, trajik sonucuna bakmaks z n, protestonun denetlenmesi amac yla, protestonun duyulmas n ve görülebilmesini engelleme arac olarak bak lmaktad r. Ayr ca, belirtti imiz gibi, ölümden kurtarma müdahalesi, Wernicke-Korsakoff Sendromu ad nda tamamiyle kasti olarak yarat lm fl a r bir hastal a yolaçan sahte bir t bbi yard m n en sapk n biçimidir. Yap lan t bbi müdahale, klinik olarak s r tacak kadar yanl fl ve dahas, dolayl da olsa, sendromun ortaya ç kmas n körükleyen sinsi bir müdahaledir. Hastanelerde, -edindi im bilgiye göre, örtbas edilen- bu faaliyetlere kar flan meslektafllar m, bu suça nas l bu kadar insafs zca ortak olabiliyorlar? Bunu hala anlam fl de ilim. Türk Tabipler Birli i, t p mesle ini uluslaras düzeyde disiplin alt na sokan ahlaki ve mesleki kurallar bu ölçüde hala nas l ihlal etmeye devam ediyor? Üstelik, mücadele biçimi ile ilgili ve protestonun 'her bedel pahas na' sürdürülmesinin gerekçeleri ile ilgili tart flmalar ndan ba ms z olarak da ele al namaz.

Gençlik Direniyor Soruflturma terörü, yeni soruflturma ve cezalarla dizginsiz bir flekilde sürdürülürken, gençlik açl k grevleri baflta olmak üzere düzenledikleri eylemlerle sald r ya karfl direniyor. Açl k Grevleri Yay l yor stanbul da 10 gün süren açl k grevi 25 Ocak günü Taksim Gezi Park nda yap lan eylemle sona ererken, Adana, zmir ve Ankara da soruflturmalara karfl açl k grevleri sürüyor. stanbul üniversitelerinden ö renciler, açl k grevinin 11. gününde Taksim Gezi Park nda biraraya gelerek, eylemlerine son verdiler. Soruflturmalara karfl direnifllerinin sürece ini belirten ö renciler, "YÖK Yasa Tasar s na, flsizli e, Emperyalist flgale, Tecrite Hay r, Soruflturmalara ve Cezalara Karfl Susmayaca z" pankart açarak, yaflanan bütün sorunlara karfl duyars z kalmayacaklar n da gösterdiler. "E itim Hakk m z Engellenemez, Soruflturmalar Geri Çekilsin, F Tipi Üniversite stemiyoruz, Soruflturmalar, Tutuklamalar, Bask lar Bizi Y ld ramaz" sloganlar n n at ld eylemde, ö renciler YÖK ün Teziç ile imaj tazelemeye çal flt n belirttiler ve soruflturmalar n gençli i y ld ramayaca n tekrarlad lar. Eyleme, Haklar ve Özgürlükler Cephesi nin de oldu u çok say da DKÖ, parti ve sendika kat larak destek verdi. Ankara Gençlik Derne i, Özgür Gençlik ve Ekim Gençli i nden 9 ö renci 26 Ocak günü ÇHD Ankara fiubesinde açl k grevine bafllad. "Soruflturma Terörüne Son" yaz l pankartla, "F Tipi Üniversite stemi- Taksim / 25 Ocak yoruz, Soruflturmalara Sessiz Kalma, Soruflturmalar Tutuklamalar Bask lar Bizi Y ld ramaz, Sermaye Defol Üniversiteler Bizimdir" sloganlar - n n yaz l oldu u dövizleri salona asan ö renciler, 2 gün sürecek açl k grevlerinin soruflturmalara karfl direniflin bir parças oldu unu belirttiler. Abdi pekçi Park nda tecrite karfl direnen TAYAD l Aileler in de destek için bulundu u ÇHD deki eyleme, liseli gençlik de ertesi günü kat larak, sorunun sadece üniversite gençli ini ilgilendirmedi ini gösterdi. Eylemin bitirildi i gün ise, ö renciler ve onlara destek veren, aralar nda TAYAD, dilcan Kültür Merkezi, Ankara Temel Haklar, sendikac lar, sosyalist bas n, ÇHD li hukukçular n da bulundu u bir grup, bas n aç klamas ve faks çekme eylemi yapt. ÇHD deki aç klaman n ard ndan K z lay Postanesi ne giden grup, stanbul ve Adana'daki üniversite rektörlüklerine protesto amaçl faks göndermek üzere yürüyüfle geçti. Polis ola anüstü bir y nakla gençli in yolunu S hhiye'de kesti ve yürüyüfle izin vermeyece ini söyledi. Fakat gençli in kararl tavr karfl s nda polis barikat aç ld. "F Tipi Üniversite stemiyoruz, Soruflturma- Ayd n ve Yazarlardan Destek 22 Ocak günü bir bas n aç klamas düzenleyen, sendikac lar, doktorlar, ayd n, yazar ve çeflitli DKÖ ler, soruflturmalara karfl süren açl k grevine destek verdiler. Ö rencilerin de kat ld aç klamada, ilk olarak ö renciler ad na Zeliha Kabatafl konuflurken, daha sonra TTB ad na fiebnem Korur Fincanc, HD den fiaban Dayanan, Yönetmen Gültekin Tetik, Pen Yazarlar Derne i'den Halil brahim Özcan, ÇHD'den Av. Süleyman fiensoy, Yrd. Doç. Sungur Savran ve Mihri Belli birer konuflma yapt lar. Soruflturmalar n, sistemin örgütlü, düflünen gençli e yönelik sald r s oldu unu belirten konuflmac lar n d fl nda, aralar nda Temel Haklar ve dil Kültür Merkezi nin de bulundu u çok say da DKÖ ile Haluk Gerger, Edip Akbayram, Er- stanbul / 22 Ocak gun Adakl, Metin Bobaro lu, Suat Parlar n bulundu u çok say da ayd n ve sanatç gençli e destek verdi. Aç klaman n ard ndan, E itim-sen de açl k grevini sürdüren ö renciler ziyaret edildi. 11

Ankara / 26 Ocak 12 Mersin / 23 Ocak lara Sessiz Kalma, F Tipi Yaflam stemiyoruz, Halk z Hakl y z Kazanaca z, Soruflturmalar Tutuklamalar Bask lar Bizi Y ld ramaz" yaz l dövizler ve sloganlarla yürüyen 100 kiflilik grup K z lay Postanesi'nden faks gönderdi ve bir aç klama yapt. Aç klamay okuyan Ankara Gençlik Dernekli ö rencilerden Mehmet Yaflar, gençli in soruflturma sald r s na, tecrite karfl direniflinin sürece ini belirtti. Gençlik Dernekli Ö renciler in de yer ald - Mersin Üniversitesi ö rencileri yapt klar 2 günlük açl k grevini 23 Ocak günü yapt klar bas n aç klamas ile bitirdiler. Ö renciler ad na konuflan Emrah Koz, "Birlikte örgütlü gücümüz ülkemizin her yan nda kendini gösterecektir, örgütlü gücümüzle bu soruflturma terörünü yenece iz dedi. Koz, E itim-sen in duyars zl n da elefltirdi. Aç klama "F Tipi Üniversite stemiyoruz" slogan yla sona erdi. Adana da 21 Ocak tan bu yana süren aç- Ankara Gençlik Derne i Baflkan : TECR T HERKESE UYGULANIYOR Gençli e yönelik soruflturmalarla ilgili olarak Ankaral ö rencilerin direnifllerinde kitlesel olarak yer alan ve soruflturma terörüne karfl eylem ve etkinliklerini sürdüren Ankara Gençlik Derne i nin baflkan Murat Korkut'la görüfltük. l k grevi, Gençlik Dernekli ö rencilerin de bulundu u üçüncü grupla sürüyor. 27 Ocak günü AKP il binas önünde yap lan eylemle, üçüncü gruba görevi devreden ö renciler, soruflturmalar n AKP nin halka yönelik genel sald r s n n bir parças oldu unu dile getirdiler. Aralar nda Haklar ve Özgürlükler Cephesi ile TAYAD l lar n da bulundu u çok say da kurum, ziyaretlerle ö rencilere destek veriyor. Nisan Günefli de türküleri ile gençli in direniflini destekleyenler aras nda. Adana / 23 Ocak zmir Soruflturma Karfl t Ö renciler, 27 Ocak günü 3 günlük açl k grevine bafllad. Ö renciler ad na bir aç klama yapan Evrim Karaköse, amaçlar n n soruflturmalara karfl direnifli kesintisiz olarak sürdürmek ve bu konuda kamuoyu duyarl l yaratmak oldu unu belirtti. Murat Korkut: Özel olarak bu döneme ait bir fley de il soruflturmalar. Devlet daha önce de soruflturmalara baflvurdu. Ö renci gençli e karfl bu tür bask lar her dönem yaflan yor. Sürece ba l olarak da flimdiki gibi yo unlaflabiliyor. Bu kadar kapsaml yürütülmesindeki esas amaç, ö renci gençli in yükselen muhalefetini bast rmakt r. Devrimci demokrat ilerici ö rencileri kitleden tecrit etmek ve y ld rmak; di er ö rencilere de aç k bir mesaj yollamakt r. Bilindi i gibi tecrit, emperyalizmin bir politikas - d r. Türkiye'nin gündemine as l olarak F tipi hapishanelerle girmifltir. Ancak politika tüm halk kesimlerine, ö rencilere, memura, iflçiye, iflsize karfl d r. Hakk n aramak için mücadele edenleri di er insanlardan tecrit ederek uygulanmaktad r. KESK lilere de terörist denilerek uygulanm flt. Bugün de 'halk için bilim, halk için e itim' isteyen, mücadele eden ö rencileri terörist ilan ederek, soruflturmalarla di- er ö rencilerden tecrit ederek mücadeleyi engellemek istiyorlar. As l amaç YÖK e muhalif olan susturmak. Ankara Gençlik Dernekli ö renciler olarak bugüne kadar soruflturmalar konusunda her fleyden önce bu konuda insanlar n bilinçlenmesini hedefledik. Gerek tek bafl m za, gerekse di er gruplarla birlikte çeflitli eylem ve etkinlikler yapt k. En son olarak da 2 günlük açl k grevi yapt k. Yeterli de il, bu sorunu ve en genelde YÖK'ün anti-demokrat yap s n, bilimin önünde engel oldu- unu tüm halka duyurmam z gerekiyor. Bunun için de örgütlemek ve örgütlenmek gerekli. Özellikle ö renci gençli in tamam n n sorununa sahip ç kmas ve gençlik örgütlenmelerinin tümünü ilgilendiren bu soruna karfl ortak ve kitlesel mücadeleyi örgütlemesi gerekiyor. Soruflturmalar protesto için kullanabilece imiz araç s n rs z, yeter ki örgütlü mücadele ile bu sald r y püskürtebilece imize inanal m.

TAYAD l lar: 'Kanl ellerinizi gençlerimizin üzerinden çekin' 27 Ocak günü Yüksel Caddesi nde bir eylem yapan TAYAD'l Aileler, Ankara Temel Haklar ve dilcan Kültür Merkezi çal flanlar, 'Kanl ellerinizi çocuklar m z n, gençlerimizin üzerinden çekin' dediler. Yap lan aç klamada, 12 Eylül'le hedeflenen apolitik duyars z gençli i yaratma çabas n n sürdü ü, 6 Kas m'da ortaya ç kan dinamizm ve devrimci gençlik ruhunun oligarfliyi korkuttu u belirtilirken, Tecrit politikas yaflam n her alan nda, herkese karfl uygulan yor denildi. Gençli in yan nday z, her türlü sald r karfl s nda da onlarla olmaya devam edece iz. denilen aç klamada flu sözlere yer verildi: Çünkü gençlik gelece imizdir! Oligarfli direnme hakk na ve örgütlenme hakk na sald r yor. Gençlik ise gelece ine, ülkesine ve halk na sahip ç k yor, açl k grevi yap yor. Tutsak yak nlar Abdi pekçi ve dünyan n çeflitli yerlerinde tecrite ve sansüre karfl açl k grevinde. Devrimci tutsaklar tecrite karfl ölüm orucunu sürdürüyor... Tecrite ve sansüre karfl, iflkencelere, bask lara ra men, ba ms zl k, demokrasi, sosyalizm mücadelesi sürüyor. Eylemin ard ndan, stanbul ve Adana'daki üniversitelerin rektörlüklerine faks çekildi. Eylemler Her Yerde Erzincan Gençlik Derne i nin de bulundu- u ö renciler, 17 Ocak günü yapt klar eylemle soruflturmalar protesto ettiler. Vak flar flhan önünde yap lan eylemde, F Tipi Üniversite stemiyoruz, YÖK e Hay r, Soruflturmalar Bizi Y ldaramaz sloganlar at ld. Elaz Temel Haklar Gençlik Komisyonu ö rencileri 23 Ocak ta yapt klar oturma eylemiyle soruflturmalara karfl açl k grevlerine destek verdiler. Oturma eylemiyle yolu trafi e kapatan ö renciler, Elaz Üniversitesi nde Gençlik Derne i üyelerine yönelik faflist sald r y da protesto ettikleri eylemde, "Soruflturma Terörüne Son dövizi açarken, "Bask lar Bizi Y ld ramaz slogan att lar. zmir de Soruflturma Karfl t Ö renciler 23 Ocak günü 9 Eylül Rektörlü ü önünde eylem yapt. "Soruflturma Terörü Durdurulsun Arkadafl ma Dokunma" pankart n n aç ld eylemde, F Tipi Üniversite stemiyoruz, Bask lar Bizi Y ld ramaz sloganlar at l rken, yap lan aç klamada, soruflturma terörü durdurulsun, faflist disiplin yönetmelikleri iptal edilsin, YÖK Yasa Tasar s nda ö rencilerin görüfllerine yer verilsin denildi. AKP nin polisi, rektörlük önünü kuflatarak ö rencilerin rektörle görüflmesini engelledi. Zonguldak Gençlik Derne i üyelerinin de bulundu u, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi ö rencileri, 19 Aral k katliam n protesto eden ve yemekhanelerinin koflullar n n düzeltilmesini isteyen eylemlere kat ld klar gerekçesiyle 41 ö renci hakk nda aç lan soruflturmalar protesto ettiler. 26 Ocak günü rektörlük binas önünde yap lan eylemde, "Soruflturmalara Hay r, YÖK'e Hay r" sloganlar at l rken, soruflturmalar n durdurulmas istendi. 13 AKP, Hak Arayana, Muhalefet Edene Sald rmaya Devam Ediyor 480 Y l Yetmez, dam Edin! 6 Kas m 2003 tarihinde Ankara da YÖK ü protesto eylemine kat lan 96 kifli hakk nda gösteri ve toplant yürüyüfllerine muhalefet ettikleri gerekçesiyle, toplam 480 y l hapis istemiyle dava aç ld. 23 fiubat tarihinde Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi nde yap lacak olan dava kapsam nda halen bir ö renci tutuklu bulunuyor. Hat rlanca gibi, Ankara valili i ve Emniyeti nin keyfi tutumu sonucu 67 ö renci hakk nda soruflturma bafllat lm fl ve ö renciler evlerden, sokaklardan, okullardan tam bir sürek av yla gözalt na al nm flt. Sistem, en bask c kurumu olan YÖK ün protestosunu 6 Kas m günü yaratt terörle engellemeye çal flm flt. Oligarfli terörünü flimdi mahkemeler arac l yla sürdürüyor. Sa l kç lar Da Sald r n n Hedefinde! Ayn zihniyet, Türk Tabibler Birli i nin halk için paras z sa l k istedikleri 5 Kas m eylemine kat lan TTB ve SES üyelerini cezaland r yor. Ankara Sa l k Müdürlü ü eyleme kat lan sa l k çal flanlar ndan 7 sine otuzda bir maafl kesintisi, 10 una k nama ve 25 ine de uyar cezalar verdi. AKP iktidar hak arayan herkese sald r yor. Birlikte ve daha güçlü direnifller yaratmak, kaç n lmaz bir görev olarak her gün daha acil hale geliyor. Soruflturmalar Doludizgin Zonguldak Karaelmas Üniversitesi nde okuyan toplam 41 ö renci hakk nda, 19 Aral k katliam n protesto etmek ve yemek ücretlerinin zamlanmas - n protesto etmekten dolay soruflturma aç ld. Ankara DTCF den 10 ö renci hakk nda, çeflitli gerekçelerle soruflturma aç ld. Ö rencilerden ikisi hakk nda ayn zamanda savcılık soruflturma bafllat rken, soruflturmalar n sivil polislerin istihbarat do rultusunda yap ld belirtildi.

Tayyip in Amerika ziyareti; l ml slam gerçek kabesinde! 14 Tayyip, siyonist Amerikan Musevi Kongresi nden cesaret ödülü al rken, siyonist srail Gazze de katliam yap yordu. Tayyip, Bush la Irak konusunda ideal birli i içinde olduklar n aç klarlarken, Irak ta iflgalciler iflkence ve katliama devam ediyordu. Türkiye halk Tayyip in ABD de nas l itibar gördü ü masallar yla avutulurken, yeni esaret ve yoksulluk anlaflmalar imzal yordu. Tüm düzen slamc lar v c k v c k Tayyip ve Bush ya c l yaparken, Beyaz Saray da slam dini pazarlan yordu! Tayyip Erdo an n haftalard r sözü edilen Amerika ziyareti sonunda gerçekleflti. Ziyaretin gündemi de, sonuçlar da önceden belliydi. Bush, daha ziyaretten önce, Tayyip Erdo an a, yani Türkiye Cumhuriyeti nin baflbakan na talimatlar vermifl ve flunlar yerine getirmeden yan ma gelme demiflti. Böyle de oldu. K br s konusunda, Amerikan tekellerinin istekleri konusunda gereken kararlar al nd, düzenlemeler yap ld ve Beyaz Saray a öyle yüz sürüldü. Tayyip e gösterilen itibar de il, uflakl a verilen ödüldür! Tayyip Erdo an a Beyaz Saray da uygulanan itibarl program, Tayyip in gücünün de il, uflakl n n sonucudur. AKP yalakas medya bu gerçe i çarp tsa da, uflaklar n afla lamaktan çekinmeyen Amerikan medyas flöyle yazd : Erdo an için haz rlanan yüksek seviyede program, Bush yönetiminin Erdo an n çabalar - n takdir etti inin göstergesi...dir. (New York Times) Erdo an n çabalar n n son göstergesi ise, ncirlik in iflgalcilere aç lmas yd. Tekeller karfl s nda nas l yaltakland na bak n; Tayyip Erdo an, Amerikan tekelcileri taraf ndan s nava çekilirken, bir tekelci, niye tezkerenin geçmedi ini soruyor Tayyip e. Tayyip, tezkere geçmedi ama onun d fl nda ne istendiyse yapt k diyerek bir de örnek veriyor: ABD nin talebi oldu; hava koridorunun açılmasıyla ilgili. Bize söylenen, sadece hava koridorunun açılmasıydı. Kara ve deniz ile ilgili bir talebin olup olmadı ı soruldu. Ancak Sayın Powell, sadece hava koridorunun açılmasını istedi biz de kendisine bu izni verdik. Uflakl n, alçalman n düzeyine bak n; ABD hava koridorunun aç lmas n istiyor, o tekrar, limanlar m z, yollar m z da istemiyor musunuz diye yaltaklan yor. Bu kadar iflbirlikçi ruhlu bir yönetim, bizi yönetebilir mi, bizi temsil edebilir mi? Özellikle AKP ye oy verenler düflünmeli. Burjuva medyada beyaz saray masallar Tayyip Erdo an n koltu unun alt nda sadece K br s, Cargill in istedi i kararlar yoktu. Amerikan tekellerini Türkiye deki ya maya ça ran bir davetiye de vard. Tayyip Erdo an n boyunun Bush tan 7 cm. daha uzun oldu una üçte bir sayfa yer ay ran, Emine Erdo an n evsizleri ziyaretini balland rarak anlatan medya, ziyaretin iflbirlikçilik boyutunu örtbas etti. ABD Ticaret Bakan Don Evans la, Hazine Bakan John Snow la ve IMF Baflkan Köhler le de görüflüldü; peki ne görüflüldü, ne al nd, ne verildi? Bunlar yok burjuva medyada. Cargill le ilgili verilen taahhütlerin hiç sözü bile edilmedi. Tayyip Erdo an n Amerikan tekellerinin temsilcilerinin karfl s na geçip Ne yapmam z istiyorsan z, söyleyin yapal m! dedi ini de yazmad lar. Tekeller memnun, iflbirlikçileri memnun! Hürriyet e konuflan üst düzey bir ABD yetkilisi flöyle demifl: Say n Baflbakan Tayyip Erdo- an n K br s ta çözüm için att önemli ad m, hayal gücümüzü kuflatt ve bizleri en üst dü-

zeyde hayran b rakt. Niye hayran olmas nlar? Karfl lar nda bir dediklerini iki etmeyen bir hükümet var. flbirlikçi tekelci burjuvazi de çok memnundu geziden. Adeta Özal günlerindeki gibiyiz diyorlard. Amerikanc l kta, emperyalist tekellerin hizmetkarl nda Turgut Özal da geride b rakm flt r Tayyip Erdo an. Amerikan New York Times Bir Türk Baflar öyküsü bafll kl bir yaz yay nlad Erdo an n ziyareti vesilesiyle. Birkaç sat r n aktaral m: Türkiye, demokratik ço ulculuktan yana slamc Baflbakan Recep Tayyip Erdo an n liderli inde AB ye girebilmek için eriflilmesi güç reformlar yapt. Erdo an kuvvetli bir biçimde bat yanl s... Amerika n n Erdo an n baflar s nda güçlü ç karlar var. Amerika n n ç karlar yla Tayyip in, AKP nin ç karlar ayn d r. Meselenin özü budur. Tayyip Erdo an, iktidar na destek karfl l nda Türkiye yi pazarl yor. Pervas zca pazarlanan slam! Tayyip Erdo an n Amerikan gezisindeki duruklar ndan biri de Amerika daki siyonist örgütlerin çat örgütü say labilecek Amerikan Musevi Kongresi taraf ndan düzenlenen ödül töreniydi. Bu törende Erdo an a Cesaret Ödülü verildi. Erdo an da bu törende Türk toplumunun uluslararası imajını olumsuz etkileyen giriflimlere karflı çalıflan Museviler e teflekkür etti. Amerika- srail ittifak ndaki yerini pekifltiriyordu AKP iktidar. Bunun karfl l nda Amerikan medyas nda bolca slamc bir baflbakan n yönetti i Müslüman ülkedeki demokrasi nin tüm Ortado u ya model oluflturabilece inden söz e- dildi. AKP yönetiminin model olup olmad tart fl labilirdi ama ABD nin borazan oldu u tart fl lmazd. Bunu Suriye yle, ran la iliflkilerinde, slam ülkelerinin kat ld son Cidde Formu nda kan tlam flt. Bunun fark nda olan baz slamc lar da var. Mesela biri Tayyip Amerika da Bush la görüflürken Türkiye ye yüklenen misyonu flöyle tan mlad : slam dünyas n Anglo-Amerikan cephe için terbiye etme, dönüfltürme, islah etme misyonu. Baflka deyiflle slam dünyas n ABD ad na terbiye etmek. ( brahim Karagül, Yeni fiafak, 29 Ocak ) Karagül, bu misyonun Türkiye ye yüklendi- ini söylese de, bu misyonun esas olarak AKP ye yüklendi i aç k. slam devletlerine de- iflin yoksa, ABD de ifltirir diyen AKP, slam dünyas na karfl ABD sopas n kullan p, karfl l - nda ABD deste iyle iktidar n uzun ömürlü yapmak istiyor. Beyaz Saray da Bush un ona ay rd - zaman n uzunlu- u, iflte bundand r. Bush tepe tepe kullanaca bir tafleron bulmufltur. slamc medyada v c k v c k Amerikan hayranl Kanal 7 den Yeni fiafak a, Vakit ten Zaman a, düzen slamc lar, Amerika n n Tayyip e gösterdi i itibardan mest olmufl durumdalar. Tayyip in orada ülkemizi de, halk m z n eme ini de, slam dinini de pazarlad n görmezden gelip, ne kadar baflar l bir gezi oldu unu anlat yorlar. Tayyip in gezisi, slamc lar n Amerikan hayran damarlar n yeniden su üstüne ç kard. Türkiye ilk kez bütün bu konu bafll klar n n tümünde üzerine düfleni yerine getirmifl olarak, rahat bir flekilde masaya oturmufltur. (Yeni fiafak, Mustafa Karaalio lu) Amerika karfl s nda üzerine düfleni yerine getirmifl olmak, vatana ihanetle, iflbirlikçilikle özdefl, ama slamc için ne gam! V c k v c k bir ya c l k. Riyakarl n doru a ç kt yalanlar ve demagojiler. flte slamc l k kültürü bu. B rak n ulusall, onuru, slamc l k da yok. Ahmet Taflgetiren in 29 Ocak tarihli Yeni fiafak taki yaz s bu ya c l n, Amerikan hayranl - n n itiraf n da yap yor: Taflgetiren, AKP iktidar - n n slamla tart fl labilir, problemli, negatif olarak alg lanan iliflkilerininin, ancak iktidar olabilme mazereti ile içe sindirildi ini aktar yor. Her fley aleni! ktidar için her fleyi sat. Her fleye göz yum. Her türlü iflbirlikçili i, rezilli i, iflgal ortakl n, Amerikan ya c l n içine sindir. Düzen slamc l n kültürü iflte burada berraklafl yor; iktidar için her fley, ama her fley mubah! Bütün bunlar yapanlar bir de kar lar n türbanlar yla götürüyorlar oraya; o da din sat c l - n n bir parças, baflka bir anlam, inançlarla bir ilgisi yok. Her türlü rezilli i yap, tekeller karfl s nda yaltaklan, siyonistlerden ödül al, siyonistlere övgüler ya d r, ne slamla, ne Türkiye nin ç karlar yla uyuflmayacak her türlü iflbirlikçili e imza at, Irak ta, Afganistan da katledilen Müslümanlar unut, onlar katledenle baflbafla el ele görüntüler ver, sonra Emine Erdo an n Oval Ofis e türbanla girmesinin hikayelerini anlat. stismarc lara yak fl r. 15

Yerel Yönetimlerde De Halk Yönetecek! 16 Yerel seçimlere ve yerel yönetimlere bak fl aç m z, devrimci bak fl aç m za göre flekillenir. Düzen içindeki bir yerel yönetim, halk n iktidar alt ndaki yerel yönetimler gibi olamaz, bunun önünde idari, siyasi say s z engeller ç kar l r. Ama biz bunu hedefleyerek çal flacak; halk örgütlü bir güç haline getirmeyi sa layacak, yerel yönetimi, hedeflerimizi en genifl kitlelere anlatman n bir arac olarak kullanaca z. Bizim yerel yönetim anlay fl m z, halk n sadece seçti i de il, halk n yönetti i bir muhtarl k, halk n yönetti i bir belediyedir. Belediye ve muhtarl k bu anlay fla göre örgütlendirilir. - Muhtarl k yönetimi kolektif bir yönetim olmal, kolektif yönetim mekanizmas muhtar ve azalardan oluflmufl bir komiteyle sa lanmal d r. - Her sokakta muhtarl a ba l temsilcilikler olmal ve bu temsilcileri de o sokaktaki halk seçmelidir. Bu temsilcilerin birleflmesiyle mahalle meclisi oluflturulmal ve mahalleye iliflkin kararlar esas olarak bu mahalle meclisi almal d r. Muhtarl k, bu kararlar n halk ad na uygulay c s olacakt r. Mahalle meclisi muhtar ve mahalle komitesinin faaliyetlerini denetler, her fley halka aç k olur. Muhtar veya mahalle komitesinin görevlerini yapmamas, sorumluluklar n suistimal etmesi, yolsuzluk gibi durumlarda, meclis bunlar istifaya davet eder. - Belediye baflkanlar, belediye meclisine, oluflturulacak mahalle meclislerine karfl do rudan sorumludur, onlara hesap verir; ç kar karfl - l ifl yapmaz ve yapt rmaz. Mahallelere iliflkin her konuda, belediye baflkan ve meclisi, muhtarlarla birlikte çal fl r. - Mahalle meclislerinin seçti i delegelerle belediye halk meclisi oluflur. Bu halk meclisi belediye meclisinin ve baflkan n üzerindedir. Belediye alan içindeki bütün kararlar bu halk meclisi al r veya onaylar. Gerekti inde belediye baflkan n denetler, hesap sorar, istifa etmesini sa lar. - Belediye baflkan ve meclisi, mahalle meclisi ve muhtarlar ndan habersiz, onlar n yaflam koflullar n de ifltirecek, etkileyecek kararlar alamaz. - Belediye halk meclisi bütün halkla toplant - lar yaparak sorunlar tart fl r ve çözüm yollar arar. Sorunlar n çözümünün her aflamas nda halk olacakt r. Kararlar halkla birlikte al nacak ve halk aktif olarak sorunlar n çözümüne kat lacakt r. Halktan gizli ve halk n d fl nda hiçbir fley yoktur. - Belediye baflkan, muhtarlar ve meclis, gücünü halktan al r. Dolay s yla sadece bunlara karfl sorumludur. - Belediye baflkan ve muhtarlar, halk n hizmetinde olacaklard r. Kendilerini, halka emreden, onlar tepeden yöneten de il, halk n görevlendirdi i insanlar olarak göreceklerdir. Her türlü sorunun çözümünde halk n içinde ve önünde olacaklard r. Bunlar gerçeklefltirmeye çal flmayan bir yerel yönetim; halk için demokratik bir mevzi olma özelli ini kazanamaz. Bu bak fl aç s yla hareket edilmedi inde, yerel yönetimleri demokrasi mücadelesinin, halk n bilinçlendirilmesinin ve örgütlendirilmesinin arac haline getirmek mümkün olmaz. Ve nihayet, bu bak fl aç s olmad nda, yerel yönetimler, halk n kendi gücünü görece i, kendi kendini yönetmeyi ö renece i kurumlar olamaz. Biz halk z, ac lar, yoksullu u, sorunlar yaflayan biziz; biz çözer, biz yönetiriz! Oligarflinin kurdu u sistemde, politikac l k ve yöneticilik ayr cal kl -paral bir kesimin ifli haline getirilmifltir. Meclise girmek, belediye yönetimine talip olmak, art k yüzmilyarlar ortaya koyabilenlerin hakk durumundad r. Yönetici olabilmek için, oligarflinin-emperyalizmin gözde yüksek okullar ndan mezun olmak veya cebi yüklü bir tekelci burjuva, tefeci-tüccar olmak gerekti i sanki gizli bir yasa gibidir. stisnai durumlar d fl nda, halk n aday aday olabilmesi bile mümkün de ildir. Böyle oldu u için, y llard r seçilenler ya halka yabanc d r ya da oturdu u koltukta halka yabanc laflmaktad r. Dolay s yla da halk n sorunlar n, taleplerini anlamayan, halk n sorunlar n kendine dert de etmeyen seçilmifller sorunlar - m z daha da çözümsüz hale getirmifltir. Yönetmek ayr cal kl olanlar n, paras olanlar n ifli de il, bizim, halk n görevidir. Burjuvazi ve küçük-burjuva ayd nlar güvenmezler halka. Yönetemeyece ini düflünürler, çünkü halk n iradesine güvensizdirler. En do ru-

yu, en iyiyi hep kendilerinin bilece i kan s ndad rlar. E er sorunlar halk n sorunlar ysa, halk kendi ç karlar n savunmakta flaflmayacakt r. Kendi kendini yönetme tecrübesi ve halk örgütlülükleri prati i içinde, feodalizmden, burjuvaziden ald olumsuz al flkanl klar, önyarg lar da aflarak yönetmekte yetkinleflecektir. Devrimciler, demokratlar, yerel yönetimlerde -ister belediyelerde, ister muhtarl klarda- halk n geri, olumsuz yanlar n öne ç kararak halka güvensizli i, halk n iradesinden kaçmay meflrulaflt ramazlar. E er bir gerilik varsa, bu o prati in e iticili iyle afl lacakt r. Teoride halk n iradesinden çokça söz edip, pratikte o iradeye güvensizlik besleyen, o iradeden kaçanlar, özünde burjuvazinin iktidar ve yönetim anlay fl n tafl yor demektir. Mevcut düzen içinde, halk, sorunlar n n tümüne olmasa da, en az ndan bir k sm na kendi örgütlülü ü ve dayan flmas yla çözümler bulabilir. Bunun gerçekleflebilmesi de halk n söz, karar hakk n n kendisinde olmas na ba l d r. Halk için bir belediye, halk için bir muhtarl k, düzenin önüne ç karabilece i engelleri, halk n gücüne yaslanarak aflabilir. Halk n söz ve karar hakk n n flu veya bu gerekçeyle tan nmad, halk n iradesinin küçümsendi i yerde ise, dayanacak Oligarflinin kanl katilleri ile ittifak! Yerel seçimlerde sol oldu- u ileri sürülen bir ittifak oluflturuldu. Bu ittifakta, farkl biçimlerde de olsa DEHAP, SHP, YTP, ÖDP, SDP, EMEP, Özgür Parti ve çeflitli DKÖ ler yer al - yor. Oda nda DEHAP ve SHP nin yer ald ittifak n program en devrimci program diye lanse ediliyor. DEHAP n SHP çat s alt nda seçimlere girmesinde anlaflma sa lanm fl, EMEP, SDP ve ÖDP ise seçimlere SHP çat s alt nda girmeyi resmi olarak kabul etmemelerine karfl n, yerellerde buna kap y aç k b rakm fllard r. Sol ad na yeni bir aldatmaca daha seçim sahnesine sürülüyor. SHP, YTP kim? Bu sorunun cevab tart flma gerektirmiyor; On y llard r oligarflinin politikalar n n içinde, bazen de iktidar olarak uygulay c s olan burjuva kadrolar n oluflturdu u partilerdir. Onlar n yer ald bir ittifak n program n n de il devrimci, demokrat olabilmesi bile flüphelidir. Öyle bir hava yarat ld ki, sanki AKP nin önünü kesecekler. Kesemezler, ama varsayal m ki, böyle oldu; AKP nin önünü keserken, kimin önünü aç yorsunuz peki? SHP kendi bafl na ciddi bir varl k oluflturamam flt r, burjuva siyasetinde canl cenaze durumunda bir partidir. Bu ittifak anlay fl, cenazeyi aya a kald rmakt r. Oligarfliye CHP nin d - fl nda gerekti inde kullanabilece i yeni bir sol alternatif hediye etmektir. Kürt milliyetçili i böyle bir gücü de bulamayacakt r. Yerel yönetimlerde ne kendimizi, ne halk bofl umutlara sürükleyece iz, ne de faflizm koflullar nda bir fley yap lamaz kolayc l na kap laca z. Yerel yönetimleri sadece bir tak m olanaklara kavuflmak olarak gören bir zihniyet, temelde burjuvazinin ç - karc zihniyetidir. Biz yerel yönetimlerde halk için ne yap labilir sorusunu sorup, bunun cevaplar do rultusunda davranaca z. fiehrimizin, mahallemizin su, yol, kanalizasyon gibi sorunlar n n, e itim sa l k imkanlar n yayg nlaflt rma gibi hizmetlerin yan nda, halk n örgütlenmesi ve bilinçlenmesi, halk n en büyük kazan m olacakt r. Örgütlü olman n, kendine güvenini kazanman n as l önemi, en temel sorunu -sistem sorununu- çözebilme do rultusunda ilerlemifl olmakt r. Biz yönetebiliriz, alternatif bir düzen kurabiliriz güvenini kazanan halk kesimleri, ufkunu yerel yönetimlerden iktidar sorununa çevirecektir. 1991 deki SHP ittifak ndan ders almam flt r. Ama görülüyor ki, do rudan SHP çat s n kabul etmeseler de, bu ittifaka yedeklenen solun di er kesimleri de hiç ders ç karmam flt r. Karayalç nlar n, smail Cemler in, iktidar koltu una oturduklar nda, 1991 deki 2000 deki katliamc politikalar n aynen uygulamakta tereddüt etmeyeceklerinden flüphe duyulmamal d r. Yerel yönetimleri kazanma aç s ndan bu ittifak n DE- HAP a özel bir katk s n n olmayaca aflikar bir durumdur. Öyleyse DEHAP neden böyle bir ittifak gerçeklefltirmekte, hatta bunun için üzerine övgüler yaz p büyük misyonlar yükledikleri Emek Bar fl Demokrasi Bloku nu bir tarafa itmektedir. ttifak n esas, demokrasi mücadelesi de il, Kürt milliyetçili inin düzen içine kabul edilme hesaplar d r. 17

Oligarflinin devleti, oligarflinin belediyeleri halka baflka bir fley veremez! Kar alt nda çöken oligarflinin düzeni! 18 Kar nas l teslim alabildi ülkeyi? Çok ola anüstü olmayan bir kar ya fl on iki milyonluk bir kenti nas l felç edebildi? Otuz insan n donarak ölmesinin sorumlusu kim? Ülkeyi ve belediyeleri yönetenlerin hiçbiri sorumlulu u üstlenmiyor. B planlar, C planlar fos ç kt. Halk n karfl karfl ya kald ve kalabilece i hiçbir durum için önlemlerinin, planlar n n olmad aç a ç kt. stanbul da, Çanakkale de, Aksaray da, Manisa da, Bal kesir'de, Erzurum da otuza yak n insan m z donarak öldü. Metropolün çöküflü diye yaz yordu baz gazeteler; hay r, metropolün de il, merkezi hükümetiyle, yerel yönetimiyle düzenin çöküflüdür tan k oldu umuz. Yeterli hizmeti veremeyen Karayollar yetkilileri yak n yor: "Son 10 y ld r Karayollar 'na araç al nmad." Ama silah al mlar hiç aksamad. Son on y lda polise binlerce araç, milyonlarca dolar- Temel Haklar: Ülkemizin birçok bölgesini etkileyen, halk m z ma dur b rakan kar afeti yle ilgili olarak Temel Haklar ve stanbul Gençlik Dernekli ö renciler taraf ndan da birer aç klama yap ld. Ö renciler aç klamalar nda Kara k fl de il, iktidarlar ve e itim sistemi öldürüyor derken, Temel Haklar aç klamas nda da flunlar vurguland : Kar yollar kapad. Elektrik kesildi, sular akm yor, do al gaz yok... Halk n ihtiyaçlar karfl lanm yor... AKP iktidar n n da bu sonuçlar de ifltirmedi i görülmüfltür. MÜCADELEM ZLE B Z DE fit RECE Z!... Neden hep biz ölüyoruz? Gelmifl geçmifl tüm iktidarlar ülkeyi halk n ç karlar do rultusunda de il, mutlu bir az nl n ç karlar do rultusunda yönetiyorlar. Halk n sorunlar yla ilgilenmiyorlar.... Temel Haklar ve Özgürlükler Derne i olarak iktidar halka karfl olan politikalar ndan vazgeçmeye, halk m z ifl, konut, ev, e itim, sa l k yaflanabilir bir çevre, en temel hak ve özgürlükleri için mücadele etmeye ça r yoruz. l k donan mlar al nd. Onbinlerce insan m z yollarda mahsur kal rken, milyonlarca insan m z kasabas nda, köyünde ma dur durumdayken, devlet yine yoktu ortada. Nerde bu devlet? ç l klar 17 A ustos 1999 daki gibi bofllukta kald yine. Gerici gazetelerde bile burada korsan miting var ihbar yapal m, devlet an nda gelir esprisi anlat l yordu. Do ruydu. Bu espri hiç kuflkuya yer b rakmayacak flekilde devletin niteli ini tarif ediyordu. Sosyal devlet, halk için devlet de il, faflist devlet. Halk suçlayan halk düflmanlar... Devletin valisi, AKP li bakanlar, burjuva medya, stanbul Belediyesi Baflkan, yetkilileri, koro halinde halk suçlad lar: Halk sınıfta kaldı diye yazd lar utanmazca. Milli E itim Bakan Hüseyin Çelik, "Kar hükümet mi ya d r yor? yüzsüzlü- üyle ç kt halk n karfl s na. Bahar havasının rehavetine kapılan yurttafllar, meteoroloji yetkililerinin yaptı ı tüm uyarılara ra men donanımsız araçlarıyla yola çıkınca, stanbul içinden çıkılmaz bir kent haline gelmifl... Gerçe i çarp tmak iliklerine ifllemifl; donan ms z araçlar yla yola ç kanlar suçlu, peki arac olmayanlar n suçu neydi? Meteorolojinin bir hafta önceden yapt tüm uyar lara ra men, hiçbir hatta ek belediye otobüsü seferi koymayanlar n, köyünden 5-10 kilometre ötedeki okullara gitmek zorunda b rak lan çocuklar n evlerine nas l dönece ini bile düflünmeyen yetkililerin suçu yok mu? Felaketin 2., 3. günlerinde hala elektiriklerin, do al gaz n, sular n olmamas n n sorumlusu da m halk? Mahsur kalan binlerce insana saatler boyu tek bir güvenlik ve sa l k ekibinin ulaflt r lamamas n n sorumlusu da m halk? Cumhuriyet gazetesinin Laikçilerine göre de, suçlu Tayyipler i yönetime seçen halkt. Peki sizin önerdi iniz CHP lileri, DSP lileri destekleselerdi, ya da pek sevdi iniz generallere b rak lsayd kent yönetimleri, sonuç farkl m olacakt? O istanbul u y llarca sizin destekledi iniz parti-

nin adamlar yönetmedi mi? Tüm bunlar, gerçek sorumluyu gizlemenin de iflik biçimleridir. Kar n alt nda kalan düzendir, ama düzenin savunucular, baflka suçlular, sorumlular aramak zorundad rlar. Tabii özel olarak stanbul felaketinin bafl sorumlular ndan biri, y llard r stanbul un rant n yiyen Tayyip Erdo an ve onun yiyici ekibi dir. Ama mesele, flu veya bu partinin, flu veya bu belediye baflkan n n ötesindedir. Düzendedir. Sadece kâr esas alan, sadece emperyalistlerin ve iflbirlikçilerinin güvenlik ve ç karlar na göre flekillenmifl bir düzende baflka türlü olamaz. Katliama dönüflen kar ve yerel seçimler Oligarflinin iktidar nda halk n ihtiyaçlar n temel alan bir düzen ne merkezi ne yerel olarak mümkün de ildir; sistem, hem ekonomik, hem siyasi olarak halka karfl d r. Sistemin bütün kurumlar da buna göre flekillenmifltir. Her do al afeti, halk için bir katliama dönüfltüren budur. Oligarflik düzende devlet, halka hizmet için de il, halka düflmanl k temelinde örgütlenmifltir. AKP böyle bir devletin temsilcisidir. Afette halk suçlayarak, bu zihniyetini ortaya sermifltir. Merkezi yönetim de, yerel yönetim de çarp k kapitalizmin çarklar üzerinde döndü ü, halk n ihtiyaçlar de il, halk n denetim alt na al nmas temel al nd için ortaya baflka bir tablonun ç kmas da mümkün de ildi. Yaflan lan son kar afeti bunun bir göstergesidir. Belediyeler mevcut imkan ve yetkileriyle de kuflkusuz bundan daha fazlas n yapabilirler. Ama oligarflinin yerel temsilcilerinin elindeki belediyeler de, sistemin asgari düzeyde iflleyiflini sa lamak d - fl nda halk için k llar n k p rdatmazlar. Yerel yönetimler arac l yla demokratikleflme rüyalar görenler, oligarflik düzen gerçe ini yok say yorlar; faflizmi yok say yorlar. Bir ilde, ilçede devrimcilerin, demokratlar n eline geçen bir yerel yönetimde halk için birçok fley yap labilir; ama sistemin ve onun yereldeki uygulamas n n temel niteli i ortadan kald r lamaz. hale kanunlar ndan belediye kanununa kadar her fley, onu düzene tabi k lmaya ve kapitalizmin s n rlar içinde tutmaya yöneliktir. Varsayal m ki böyle bir geliflme oldu, mevcut siyasi Halk duyars z, sorumsuz ise; oligarfli ekti ini biçiyor! Vali Güler diyor ki, 13 milyon nüfuslu bir flehirde, böyle bir afette bu tip s k nt lar normaldir." Tabii; deprem de takdir-i ilahidir. Ç, ifl kazalar kaderdir. AKP nin bakanlar yar n o beklenen deprem gerçekleflti inde de depremi hükümet mi yapt r yor deyip iflin içinden ç kacaklard r. Demagojide bu kadar pervas z davran rken, halk n örgütsüzlü ünden, duyars zl ndan cesaret al yorlar. Halk sindirmekte, yönetmekte ifllerine gelen bu örgütsüzlük, duyars zl k ve bencillikten flikayetçi olamazlar. Halk n kar afeti karfl s nda gerekli duyarl l - göstermedi i aç k; ama bu neyin sonucu? Her gün, her saat, okullardan TV ekranlar na kadar her yerde bencilli i, duyars zl, sorumsuzlu u empoze eden bu düzen de il mi? Sen kendini kurtar, baflkalar- ndan sana ne? diyen bu düzen de il mi? nsanlar, halk n çeflitli kesimlerini birbirinden tecrit ederek, birlikte davranmas n ve dayan flmas n engellemeye çal flan bu düzen de il mi? Buyrun iflte sonucu budur? Do a, ülkemizin belli bölgelerinde beklenen depremin nas l bir katliama dönüflece ini hat rlatt herkese. Ve herkese, örgütsüzlü ün, duyars zl n, bencilli in sürdü ü koflullarda, düzenin kar alt nda kalmas gibi, halk n da kendi örgütsüzlü ünün, duyars zl n n alt nda kal p, en büyük zararlara u rayaca n gösterdi. iktidar, buna seyirci kalmayacakt r, temel niteli i de ifltirilen bir yerel lik, merkezin müdahalesine maruz kal r. Burjuvazinin hüküm sürdü ü ülkelerin en demokrati inde, yerel yönetimlere en genifl özerkli in tan nd yerlerde bile, halk n ç karlar na yani baflka deyiflle kapitalizmin ç karlar na ters bir sistemin egemen k l nmas na burjuvazi göz yummaz. Bu anlamda faflist sistemin yan bafl nda, ona alternatif demokratik halk iktidar n n nüvelerini kurmak, bofl bir hayaldir. Yerel yönetimlerde en demokratik sistemi kurmak için, halk için bir belediye anlay fl n hayata geçirmek için mücadele verilir; ama bu mücadele kapitalizmin göbe inde sosyalist bir ada kurmak gibi bir ütopya için de il, ülke genelindeki demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin bir parças olarak ele al n rsa do ru bir hedefe yönelmifl olur. 19

Emekçiler den D SK Genel Kurulu nda Gündem Ne Olacak? 20 Bu sorunun cevab, ayn zamanda D SK in yönüne de fl k tutacakt r. Tart fl lmas gereken flçi s n f n n sorunlar, sendikac l n içinde bulundu u çürüme ve halk n tüm kesimlerine yönelik bask ve zulüm politikalar d r. Delege pazarl klar ve yerel seçimlerde hangi burjuva partisinin desteklenece inin tart fl ld bir genel kurul, yönetimler de iflse de eriyen D SK i de ifltiremeyecektir. D SK 12. Ola an Genel Kurulu, 13-14-15 fiubat günlerinde yap lacak. Bu tarih, ayn zamanda 37. kurulufl y ldönümü. 37 y ll k bir tarih. Bu tarihin içinde büyük direnifller, uzun sessizlik y llar, teslimiyetler var. Bazen iç içe geçti bunlar. Bazen kopufllar do urdu. Bazen kitle D SK i aflarak direniflleri yaratt ve D SK i kendisine tabi k ld. Bugün D SK e bak ld nda ise, AB den fonlanan, kendine s n f ve kitle sendikas yerine sivil toplum örgütü diyen, mücadeleci s n f sendikac l yerine uzlaflmac ça dafl sendikac l dilinden düflürmeyen, Türk- fl lefltikçe eriyen, direnmedikçe kan kaybeden bir D SK vard r. Sendikac l k, düzen partilerinden milletvekili, bakan olman n, belediye baflkan seçilmenin s çrama tahtas haline getirilmifltir. Ve bu yad rganmam fl, do al görülmüfltür. R dvan Budak n bugün hala itibar görüyor oluflu, sen iflçi s n f n n üzerine basarak koltu a kofltun diye lanetlenmeyifli bu yüzdendir. Mevcutlar n kafas ndaki de, farkl de ildir. Bu genel kurula böyle bir D SK yap s ile gidilirken, genel kurulun bir baflka önemli yan ise, önümüzdeki sürecin sendikac l n gelece i aç - s ndan önemli bir süreç olaca d r. Öncesi de olmakla birlikte, AKP nin iktidar oluflundan bu yana geçen bir y l, emekçilere yönelik sald r lar n artt, emek düflman yasalar n ç kar ld bir y l olmufltur. Kölelik Yasas yasallaflt r lm fl, özellefltirmelerle, kamu ve özelde çeflitli gerekçelerle onbinlerce iflçi iflinden olmufltur. Grev hakk n n fiili olarak yok edilmesi bir yana, sendikalar n demokratik eylemleri dahi suç haline getirilmifl, AKP sola, sendikalara yönelik düflmanca tutumunu gizlemeye gerek bile görmeden aç kça sergilemifltir. Sald - r lar daha da yo unlaflacakt r. Örgütsüzlefltirme, sendikalaflman n cezaland r lmas, grevlerin daha yayg n flekilde yasaklanmas, fl Yasas hükümlerinin çal flma yaflam n zulme dönüfltürmesi gibi uygulamalarla, sermaye sald r lar n yo unlaflt racakt r. Elbette bu genel kurulda, D SK in yüzünü s n f sendikac l na dönmesini beklemek hayalcilik olacakt r. Ancak bu noktada önemli bir ad m n at labilece i, D SK taban - n n bu potansiyeli ve iste i tafl d da bilinmektedir. D SK taban bugünkü D SK i istemiyor, kendisini temsil etti ine inanm yor. Genel kurula gelene kadar, ba l sendikalar n genel kurullar n n ezici birço unlu unda muhalif listelerin kazanmas nda, s n f sendikac l n n flimdilik söylemde de olsa gündemlefltirilmesinde bunun belirleyicili i az msanmamal d r. flçi, muhalif olan n ne kadar s n f sendikac l yapaca ayr bir tart flma olmakla birlikte, mevcut yönetimlerin yapmad n görüyor ve alafla ediyor. Sendikac l k Neden Bu Duruma Geldi? Bu sorunun cevab n dergimizde çeflitli zamanlarda tart flt k, tart flmaya devam ediyoruz. Kongrede sorgulanmas gereken noktalar n bafl nda bu soru gelmek durumundad r. Hiçbir sendikac, hiçbir D SK yöneticisi bugünkü D SK i ve sendikal anlay fl n savunacak, aklayacak durumda de ildir. Meydanlar iflçi s n f n n gür sesiyle, dalgalanan k z l bayraklar, s k l yumruklar ile dolduran bir D SK, yüzü s n f sendikac l na dönük bir anlay flla yeniden yarat labilir. (Foto: 1 May s 1977)