BİREYSELLEŞME SÜRECİNDE DİRSE HAN OĞLU BUĞAÇ



Benzer belgeler
MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

FATİH ANADOLU LİSESİ FELSEFE-SOSYOLOJİ DERSİ UYGULAMALARI FEL.ÖĞRT.SÜREYYA EDİKLİ HAYATIN İÇİNDEN ÖĞRENCİ PROJELERİ

Dede Korkut Kitabı nda Kahramanların Problem Çözme Yöntemleri ve Dede Korkut Kitabı nın Eğitimde Kullanılması

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

7. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EDEBÎ ESERLERDE ZAMAN 1

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER

Yaşam Boyu Sosyalleşme

İLERİ DÜZEY SENARYO YAZARLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

DERS BİLGİLERİ TÜRK DİLİ-I TRD

BULDAN DAKİ İLKÖĞRETİM SINIF ÖĞRETMENLERİNİN YAPISALCI ÖĞRENME HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

Elektrik, Plastik Cerrahi ve Prometheus: İlk BK Romanı Frankenstein 18 Ocak2014. Ütopyadan Distopyaya, Totalitarizm ve Anksiyete 25 Ocak 2014

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

KAZANIMLAR OKUMA KONUŞMA YAZMA DİL BİLGİSİ

KESTANELİK ORTAOKULU VE KESTANELİK İLKOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ

8. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

ETİK KURALLARI REHBERİ

EĞİTİM ÖĞRETM YILI MUSTAFA ŞIK İLKOKULU 4. SINIF TÜRKÇE KONU VE KAZANIMLARI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman

ASıL ADı KITAB-ı DEDE KORKUT ALÂ LISAN-ı TAIFE-I OĞUZAN (OĞUZLARıN DILIYLE DEDE KORKUT KITABı)

Lion Leo İletişiminde Yetişkin Boyutu

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ BAHAR DÖNEMİ BÜTÜNLEŞİK DOKTORA DERS PROGRAMI DERS DERS DERS DERS. Karahanlıca I.

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Cesaretin Var Mı Adalete? Çocuklar günümüz haberleriyle, gündemle ne kadar iç içe?

Metin Edebi Metin nedir?

ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-I ÇERÇEVE PROGRAMI. :Tercih Özel Öğretim Kursu :Kesikkapı Mah. Atatürk Cad. No.

çadıra götürdüler. Altına kara halı serip önüne kara koyun yahnisi koydular. Bayındır Han ın emri böyledir Hanım,

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ DERS SAATİ

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

KİŞİLİK GELİŞİMİ. Carl Rogers & Abraham Maslow

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

(saat/hafta) Teorik anlatım, tartışma, soru-cevap. Hacettepe TÖMER Öğretim Elemanları

ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK 3.5 ÇÖZÜM

ZEKA Oyunları Turnuvaları

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

8. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 1

GELENEKTEN SAPMALARIN KİTABI: OSMANLININ GÖRSEL ŞİİRLERİ

DR. MUHAMMED HÜKÜM ÜN ŞAİR - SOSYOLOG: KEMAL TAHİR ADLI ESERİ ÜZERİNE

Editörler: Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN Yrd. Doç. Dr. Metin ARıKAN

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı.

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI DİN VE TRAFİK SEMPOZYUM

BOĞAÇ HAN ÖYKÜSÜNE ONTOLOJİK BİR YAKLAŞIM

PROGRAMLAR. Türk Din Musikisi Lisans Programı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

6 AŞAMADA LYS EDEBİYAT NETLERİ NASIL ARTAR?

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İsa nın Doğuşu

GELENEĞİ GELECEĞE TAŞIYAN OĞULLAR: DEDE KORKUT KİTABI NDA BABA - OĞUL İLİŞKİSİ

DİS 1 ( ) SINIF A DERS ÜNİTE KAZANIM. 8. sınıf 1 Türkçe Okuduğu metni anlama ve çözümleme Metne ilişkin sorular oluşturur.

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İsa nın Doğuşu

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Yaratıcı Metin Yazarlığı (SGT 332) Ders Detayları

Sinema tüm sanatları kapsar. Zaman ve mekan sanatıdır. Sinema iki boyutlu bir mekanda ve hareket halindeki bir tempoda (zamanda) görüntüleri verir.

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

MEDYADA ETNİK TEMSİL ÖRNEĞİ

İzzet Boğazlıyanlıoğlu TRT ÇOCUK ULUSLARARASI ÇOCUK KONFERANSI İÇERİĞİ ULAŞTIRMA

DİKKAT VE DİKKAT TOPLAMA ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

DERS TANIMLAMA FORMU

HİKÂYE (ÖYKÜ) Tarihçe ve İlkler Dede Korkut (Korkut Ata) Kimdir? Dede Korkut Hikâyeleri ve Eğitim Araştırma Sonuçları Yararlanılan Kaynaklar

Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

Şahin, Veysel (2009), Boğaç Han Hikâyesinin Anlatı Düzlemindeki Görünümü, Prof. Dr. AHMET BURAN ARMAĞANI, Turkish Studies, Volume 4/8, s

Proje Tasarım Esasları Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Temel bilgiler Analitik Düşünme

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

ÖZGEÇMİŞ. Ekim Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Mimar Sinan Üniversitesi 1991 Marmara Üniversitesi 1994

T.C. DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANABİLİMDALI İLKÖĞRETİM PROGRAM SINIF ÖĞRETMENLİĞİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR

MATE 417 MATEMATİK TARİHİ DÖNEM SONU SINAVI

TÜRK DİZİLERİ. Türk dizilerinde bu ay konumuz MEDCEZİR KARAKTERLERİMİZ MİRA BEYLİCE SELİM SEREZ ASIM ŞEKİP KAYA BEREN BEYLİCE FARUK BEYLİCE TUĞÇE

Sevilen Oğul bir Köle Oluyor

Ferit Edgü nün Eserlerinde Kafkaesk Dünya

7. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

Transkript:

(Türk Dili, Sayı:666, Haziran 2007, s.498-505) BİREYSELLEŞME SÜRECİNDE DİRSE HAN OĞLU BUĞAÇ Yrd.Doç.Dr. Fatih ARSLAN * Dede Korkut'un mitik ya da sembolik kişiliği bir tarafa; Dede Korkut, Türk anlatı geleneğinin sosyolojik ve psiko-mitolojik değerleriyle zenginleştirdiği bir dünya şaheseridir. Bünyesinde varolan kültür unsurları; dar anlamda ortak Türk felsefesine genel anlamda ise insanlığın paylaşılabilir duyumlarına kaynaklık etmektedir. Bu çözülmeyi bekleyen bir kültür kompleksidir. Hatta Dede Korkut, üst anlam(landırm)ayla değerlendirildiğinde: "Türk soylu halkların bilgeliğine tanınan atası, İslâmileşmekle beraber, Şaman özelliklerini sezdiğimiz ata babasıdır." 1 şeklinde de yorumlanabilir. Dede Korkut Hikâyeleri, son derece yoğun sembol ve imajlarla yüklü metinlerdir. Bu metinler, modern anlatım metotlarıyla karşımıza çıkan çağımızın eserlerine oranla hiç de küçümsenmeyecek bir imaj ve gönderge kurgusuna sahiptir. Yeni metinlerin yakaladığı veya yakalamaya çalıştığı anlatım mükemmelliği(!) (gerçeğimsi/kurmaca, postmodernizm ), hâlâ Dede Korkut'un anlatımından çok uzaktadır. Dede Korkut Hikâyeleri'nin ortaya çıkıncaya kadar ki zaman diliminde, Türk toplumunun yaşadığı mitik ve sosyo-kültürel değişim/gelişim göz önüne alındığında, yukarıda belirtilen ifadelerin doğruluğu daha da güç kazanacaktır. O, milletleşen, yerleşik düzene ayak basan, mitlerden gerçeğe doğru giden bir düzlemdeki toplumun, tek destekleyicisi ve umut ışığıdır. Dede Korkut Hikâyeleri sonrası Türk anlatı geleneğinin karşı karşıya kaldığı, genelde orijinal vaka kavramından uzak; taklit, tekrar ve çoğu zaman tespitten ibaret bilinç boşalımının arenası görünümündeki sanatsal metinler, hiçbir zaman o anlatımların düzeyine ulaşamamıştır. İçerisinde varolan vakaların her biri orijinal; kahramanları ise tip boyutundan sıyrılmış, psikolojik ve sosyal derinliği olan karakterlerdir. Dirse Han Oğlu Buğaç Han varyantı, Dede Korkut Hikâyeleri içerisindeki ilk anlatımdır. Onda var olan kavram ve değerleri farklı bir bakış açısıyla ele almaya çalışacağız. Zira bu ve diğer varyantların farklı bakış açılarıyla ele alınması eserin geleneksel hale gelmiş değişmeyen varlık/inceleme alanından çıkmasına ve ayrı bir alanda tahlil edilmesine de imkân sağlayacaktır. * Fırat Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi. farslan@firat.edu.tr 1 Sadık Kemal Tural; "Dede Korkut Hikayelerinde Aile Kavramı"; Türk Dili, S.553, Ocak 1998, s.7

2 Bu tarz metinlerin iyi anlaşılmasında Dede Korkut Hikâyeleri'nin bünyesinde yer alan bilinçaltının "Örtülü" mesajlarının açık/anlaşılır kılınması gerekmektedir. Yarı-mitik edebî değerlerde karşımıza çıkan sembol ve imajlar bize toplumun/anlatımın kabul görür duyumlarını açıklamakta yardımcı öğelerdir. Dolayısıyla, sembollerin imajlara açılımından ortaya çıkarılacak çözümlemeler; tahlil denemesinde aşama kaydetmemizi sağlayacaktır. Sembollerin anlamlı kılınmasında ise çeşitli teorik çözümleme metotları kullanılabilir: benzeşmeler, bağımlılık, ayrıntıların ayrıntıları... Metnin ilk satırları durgun ve yerleşik bir düzenin tasviriyle başlar. Burada çevreye ait özellikler insan-mekân düzlemindeki ortak paydalara dikkat çekmekte; seçilen cümleler tasvirin, algılandığı gibi görülme fikrinden uzak, bize daha ziyade anlatımın da basit birer ayrıntısı gibi hissettirilmektedir: "Bir gün Kam Gan oğlı Han Bayındır yirinden turmış idi. fiami günligi yir yüzine dikdürmiş idi. Ala sayvanı gök yüzine aşanmış idi. Bin yirde ipek halıçası döşenmiş idi." 2 Özetleme tekniğiyle varyantın ilk satırlarından itibaren, birinci vaka birimciği olan ve "Çocuksuzluk" temâsı üzerine oturtulan kısım başlar. Henüz yerleşik düzene geçememiş Oğuz toplumunda özellikle üzerinde durulan "erkek çocuk" idolü metin içerisinde mısralarla da desteklenerek dört farklı yerde ve birbiri arkasına sıralanmaktadır. Böylece daha ilk satırlarda vakaya yaklaşımlarda bir tarafgirlik kendini belli etmektedir. Vakanın icatçısı, her nedense çocuk konusunda tarafsız davranamamış bu idole karşı olan tutumunu aracı olarak tespit ettiği Bayındır Han'a söyletme yolunu seçmiştir. Konuşan aslında bizzat Dede Korkut ve onun sözlerinin yansıması olan "Mit" tir. Metin içerisindeki muhatabımız ise "Mit"in sâdık askerlerinden birisi olan Bayındır Han'dır. Toplumların devamında yeni nesillerin vazgeçilmez rolü; sosyo-kontrol mekanizmaları da harekete geçirmekte; gelenek, din, mit ve inanışlar toplum fertlerini idama giden yoldan azad etme noktasında işbirliği yapmaktadır. "Çocuk" hayatî bağlanışların, moral değerlerinin; istenmese de yenileşmenin habercisidir. Hareketli toplumda bu klasik betimlemelerin yanına asker, alperen ve koruyucu gibi kimlikleri de eklememiz icap etmektedir: "Kimün ki oğlı kızı yok kara otağa kondurun, kara kiçe altına döşen, kara koyun yahnısından önine getürün yir ise yisün yimez-ise tursun gitsün dimiş idi.oğlı olanı ağ otağa kızı olanı kızıl otağa 2 Dede Korkut Kitabı; (Haz. Muharrem Ergin), TDK, Ankara 1994, s.77

3 kondurun, oğlı kızı olmayanı Allah Ta'ala kargayupdur, biz dahı kargaruz bellü bilsen dimiş idi." 3 Cümlelerin sıralanışında seçilen ifade tarzı; emir kiplerinin sık kullanımı, yukarıda bahsettiğimiz sosyo-kontrol'ün gücünü açıklar niteliktedir. Hatta ilahî bir vasıf yüklenerek çocuğu olmayanların Allah tarafından "karganması"(dışlanması), aynı bakış açısına yargılama ve ceza boyutunu da eklemektedir. Kavim bilincinden cemiyet ve oradan da ferdî bilince geçişte çekilen sıkıntılar, kimi zaman toplum kontrolüyle; kimi zaman ise, sosyal kontrolün yetmediği ve güçsüz kaldığı anlarda, İlahî kontrolle sağlanmaktadır. Dirse Han oğlu Buğaç Han, genel anlamda fert oluşun (ontogenez) Türk anlatı geleneğindeki ilk örneklerinden birisidir. Normalde Rönesans sonrası sanayileşme devrimiyle kimliğini birey olmaya kaydıran Batı toplumunun bu değişimi; bu, yarı-mitik kahraman bünyesinde; "Özerkleşme, özgünleşme ve bilinçleşme atağını taşır." 4 Metindeki göndergelerde varolan esas temâ; bir kültür kodu olan ve zaman aşımının simgesi haline gelen "çocuk" probleminde odaklaş(tırıl)maktadır. Zaten metin içerisinde rastladığımız bazı simgelerin, (Kara çadır, kara yahni...vs) çağrışımlarıyla beraber çözümlenmesi, esas anlamı gün yüzüne çıkarmaktadır. Toplumun, daha doğrusu cemaatleşme sürecindeki kavmin ve onun en küçük sosyal garantisi olan ailenin dışlanmaması, "çocuk" ana şartına bağlanmaktadır. Aslında kollektif/ortak görüşün rahatlılığının insanı düşünmekten alıkoyan tarafı, Dirse Han'ı ideale yönelik farklı çabalar üzerinde yoğunlaştırmaktadır. Bu alışılmadık aforoz niyeti ve çevrenin zorlamaları karşısında çaresiz kalan Dirse Han'ın imdadına mit yetişir ve metindeki mantıkî gerekleri tanımlayarak vak'ayı karar aşamasına getirir. Bedel ödenecektir: "...atdan aygır deveden buğra koyundan koç öldürgil, iç Oğuzun Taş Oğuzun üstüne biglerin yığnak itgil, aç görsen toyurgıl, yalınçak görsen tonatgıl, borçluyı borçından kurtargıl, depe gibi et yığ göl gibi kımız sağdur, ulu toy eyle, hacet dile, ola kim bir ağzı du'alının alkışı-y-ile Tanrı bize bir batman ayal vire..." 5 Psikolojik doyuma doğru giden maddî kefaretler; bedellere bağlanınca Allah da onların hayırlarını kabul eder. Böylece çocuğun doğumu, temâ-mit otomatizminden çıkarılarak bir neden-sonuç boyutuna yöneltilir. Bugaç Han'ın 3 a.g.e, s.78 4 M. Bilgin Saydam; Deli Dumrul'un Bilinci, Metis Y., İstanbul 1997, s.119 5 Dede Korkut Kitabı, s.81

4 doğumu ve Dedem Korkut'un isim vermesine kadar olan kısımda, mit yazıya gâlebe çalmaktadır. Olağanüstü ifadelerle çocuğun doğumu ve büyümesi anlatılır. Mitin ortak şuuru, "Ad Koyma" töreniyle yerini yavaş yavaş birey şuuruna terk eder. Zira Türk toplumunda ad koyulmaz, kazanılır ; çünkü isim, toplumun kendi üyelerine vurduğu birer damgadır. Buğaç Han'ın isim konmasına bedel olarak gösterilen; boğayı yumruklarıyla yere sermesi, onun kendini ispatlama aşamasındaki ilk ve en önemli basamaktadır. Böylece "Biz"den "Ben"e gidişin ortak güçten ferdî güce geçişin metin içerisinde temâtik esası oluşturulmuş olur. Yapılanlar; biraz da abartılarak, tasvirler akıllıca kullanılarak, Buğaç Han'ın sonraki davranışlarının da bir nedeni olarak verilmektedir. Zaten genel anlamda Dede Korkut Hikâyeleri, farklı geçişlerin, bunalımların ve sosyal/ferdî buhranların bir anlatımı değil midir? Toplumdan ferde, mitten yazıya, eskiden yeniye...vs doğru sürekli devam eden/yönelen bu değişimi şu şekilde izah edebiliriz: DEDE KORKUT (MİT) Bayındır Han Dirse Han Bireyselleşme Buğaç Han Baba Kolektif Şuur Oğul (Mit) (Yazı) Doğum, ad koyma ve beraberinde gelen başarı; etrafın dikkatini çekince, yani "eski ve otoriter baba"ya yeni bir baba alternatifi belirginleşince, trajik gerilimin ilk ipuçları da ortaya çıkmaya başlar. Babaya itaatsizlik, ataerkil aileye başkaldırı ihtimali üzerine bina edilen trajik gerilimler, aynı zamanda çatışmanın da ilk kaynaklarını disiplinize etmektedir. Anlatımın sığlaştığı bir anda, gerilimi başlatacak ve onu ilerletecek vaka birimcikleri metne dahil olur. Bunlardan en önemlileri "çekememezlik" ve "babaya itaatsizlik tir. Bayındır Han'ın adamları bu trajediyi başlatmak için ikinci bir güç gibi gördükleri Buğaç Han'ı yok etme fikrine kapılırlar. Zira o yeni olarak mantığı ve gücü temsil etmektedir. Böylece ezme planın ilk aşaması sahneye konur.

5 Türk toplumunda bütün kadınların birer anne olduğuna dair geleneksel düşünce, düşmanlarını da özellikle bu yönü yıpratma çabasına sebep olur. Adamları, Buğaç Han'ı babasına, annesine el kaldırdı diye kovla rlar. Dirse Han'ın bu yalana karşı tepkisi, biraz da eskinin peşin hükümlüğüyle sert olur ve kendi oğlunu öldürme fikrine kapılır. Babası onu göçebe toplumun önemli bir sosyal tören arenası olan av esnasında öldürecektir: "Ol kırk namerdler aydurlar: Dirse Han görür misin oğlanı, yazıda yabanda geyiği kovar senün önüne getürür, geyiğe atar iken ok ile seni urur öldürür, oğlun seni öldürmedin sen oğlunı görgil dediler." 6 Baba ile oğul arasında yaşanan bu mücadelenin farklı dünya destanlarında örneklerine rastlayabilmekteyiz. Aynı tema Fiv destanındaki Ödip'in babası Lay ile olan ilişkisinde de vardır. Ancak Dede Korkut Hikâyeleri'nin gerek anlatış tarzı gerekse esas temâtik değerleri, onu tamamen bize ait kılmaktadır. Mesela Buğaç Han, asla Ödip gibi annesi hakkında gayrî meşru bir fikre kapılmaz; hatta anneyi vak'anın genel işleyişinde söz sahibi kılar. Merkezî otoriteye karşı geliş, cezasız kalmayacaktır. Dirse Han'ın Buğaç'ı öldürme çabası "Mit"i yaşatma çabasıyla özdeşleşir. Zira onun ölümü varyantın özünde var olan göndergeleri de yok edecektir. Bu aşamada anlatının ifade ve gerçekleşme alanları da gerçeğe en yakın bir biçimde ve sıkı sebep-sonuç ilişkisindeki ifadelerle güçlendirilir. İkili zıtlık (oppozisiya) 7 şeklinde nitelendirilen bu kaostan kozmosa, karışıklıktan düzene, geçiş, gerçeğin zayıf kaldığı anlarda mitin devreye girmesiyle işlerlik kazanır. Kısaca mit, vak'a birimcikleri arasında nedensellik prensibine bağlı köprüler kurar. Örneğin, Dirse Han'ın Buğaç Han'ı vurmasından sonra ölmemesi ve ana sütü/ dağ çiçeği karışımıyla iyileşmesi, Hızır Aleyhisselâm'ın gözetiminde, mitin bu biraz da doğa üstü karakterini sergiler. Geçiş anları metni genel tutarlılıktan ve kabul görür niteliklerden farklı kılarak, mantıkî tutarlılığı, kısa bir süre için de olsa, sekteye uğratır, askıya alır. Bu bir yerde anlatıcının fiktif dünyayı tamamen masalsı bir havaya sokmasına; gücünü arttırmasına ve metne hakim olmasına yardım edecektir: "Oğlan anda yıkıldukda boz atlu Hızır oglana hazır oldu, üç katla yarasın eliyle sığadı, sana bu yaradan korhma oğlan ölüm 6 Dede Korkut Kitabı, s.85 7 Kemal Abdullah; Gizli Dede Korkut, Ötüken Y., İstanbul 1997, s.143

6 yokdur tağ çiçeği anan südiyle senün yarana melhemdür didi, gayıb oldu. " 8 Dirse Han Oğlu Buğaç Han; taşıdığı "yeni nesil" imajıyla eskinin imtihanlarına, demelerine sık sık maruz kalır. Bu sınavlar, bir yerde eskinin güçlü yanlarını ispatlamak endişesiyle, doğru bile olsa, yeniyi reddetme önyargısıdır. Bütün baskılara rağmen Buğaç, sabırla ve iradesiyle kendini kabullendirir. Böylece eskinin suçlamaları da ortadan kalkar. İstenmese, kabul görmese de yazı bir kez daha mite karşı galip gelir. Metindeki benimsenmiş, bir yerde anlatıcının taraf olduğu değerleri "Temâtik Değer"; karşı değerleri ise "Karşıt Değer" 9 olarak adlandırdığımızda; kişi, kavram ve simge boyutunda ifadeler karşımıza çıkmaktadır. Fiktif metindeki gerilimin temeli olan bu kavramları şu şekilde aktarabiliriz: TEMÂTİK DEĞER KARŞIT DEĞER KİŞİLER DÜZEYİNDE Dede Korkut Dirse Han,Anne Bayındır Han Kırk Namert Buğaç Han KAVRAM SEVİYESİNDE SİMGESEL DEĞER OLARAK Çocuk, Hayır,Gelenek, Toplum, Değer Mit Kargımak Eski, Baba Ak Çadır Hızır, Av, Kadın Ok, Çocuk Yeni, İhanet, Yazı Ölüm, Oğul Tutsak Kara Çadır Aslında Buğaç Han öyküleme (narrative) türü metinlerde rastladığımız "tip"lerden uzaktır. Ona belirli bir fikrin savunuculuğunu yapma, toplumun temel niteliklerini benimsetme vazifesi yüklenmemiştir. Hikâyede bu "tip" kahraman olarak Bayındır Han'ı, Dirse Han'ı, Buğaç Han'ı görebilmekteyiz. Buğaç Han "Asıl Kahraman ya da Birinci Derecedeki Kahraman" 10 tarzında bir karakterdir. Buğaç, 8 Dede Korkut Kitabı, s.88 9 Ramazan Korkmaz; "Roman Tekniği Bakımından Kuyucaklı Yusuf", F.Ü. Sosyal Bil. Der. Elazığ 1990, s.117 10 Şerif Aktaş, Roman Sanatı ve Roman İncelemesine Giriş, Akçağ Y., Ankara 1991, s.153

7 metin içinde geçen fiktif zamanla beraber karakterinde değişim göstermekte; olaylar karşısında mantıksal tutarlılıkta davranmaktadır. Bu durum onu gerek sosyo-psikolojik oluşumu gerekse metin süresince gösterdiği mantıkî değişim ve gelişimle orijinal bir kahraman/karakter olarak nitelendirmemizi gerektirmektedir. Buğaç, gerçeğe en yakın zaman biriminde yaşamış yine reel bir varlıktır; onun karakteristik derinliği pek çok anlatımda olmayacak derecede üstün ve karmaşıktır. Buğaç, değişen ve bozulan dünyada yenilenenin, ferdîleşenin ilk örneklerinden birisi olarak hayat bulmaktadır. Çatışmaların son bulduğu, yeninin eskiye üstün geldiği varyantın son satırları, kuşatıcı rolündeki Dedem Korkut'la noktalanır. Onun zaten vakaya müdahale ettiği anlar da "mit"in gerektiği yerlerdir. Son sözü de yine Mit/Dedem Korkut söyler: "Anlar dahı bu dünyaya geldi kiçdi Karvan kibi kondı köçdi Anları dahı ecel aldı yir gizledi Fani dünya yine kaldı Gelimlü gidimlü dünya Son uçı ölümlü dünya." 11 Ana hatlarıyla ve psikomitolojik bir bakış açısıyla çözümlemeye çalıştığımız Dede Korkut Hikayelerinin Buğaç Han varyantı; toplumların, fertlerin birey olma şuuruna ulaştığı yeni, değişik ve bir o kadar da orijinal bir anlatımdır. Bu açıdan da Buğaç Han Hikâyesi "biz" olmanın çoğu zaman hükmedici bağlamından "ben" olmanın tarifsiz ve tarafsız/bağımsız açılımlarına yönelen bir bilinçlenme sürecinin öyküsüdür. Bu süreç her ne kadar dar anlamda oluşmuşsa da genel yapılanmalara kaynaklık etmiştir. Buğaç Han, edebî yanıyla başarılı bir öykü; psikomitolojik yanıyla da bir toplum değişim sürecinin ana taslağıdır. 11 Dede Korkut Kitabı, s.94