ABDULLAH KURHAN SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR VERGİ HUKUKU VE UYGULAMASI UZMANI SİİRT ÜNİVERSİTESİ ÖGRETİM GÖREVLİSİ ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA YAŞANAN GIDA FİYATLARI KRİZİ GÜZEL TÜRKİYEM İÇİN BÜYÜK BİR FIRSAT OLABİLİR! Geçen haftadan kendimce ekonominin genel bir portresini çıkarmaya çalışmıştım ve ülkemizin Dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden biri olduğunu belirtmiş idim dünya dada baş 1 / 11
gösteren gıda krizi işte bu noktada ülkem için bir fırsat olabilir.bildiğiniz gibi AB(Avrupa Birliği) ülkelerinin sözde bizi de kendi aralarına almalarının bir şartı da ülkemizde üretilen tarım ürünlerine kota uygulamaları,nedir bu kota uygulaması;bilindiği gibi Türkiyemin her bölgesi ayrı bir ürünün Ambarıdır Örnegin;Konya ovası Bugday,Arpa ve çavdar üretimi ile Karadeniz Bölgesi fındık ve çay ile Çukurova Pamuk,narinciye vs.,doğu anadolu bölgesi şeker pancarı,tütün vs.,trakya bölgesi Ayçiçegi, mısır vs. bu liste güzel ülkem için böylece uzar gider Ama gelin görün ki elin gavuru Ülkeme Tarım ürünlerinde hükümetler vasıtası ile kota uygulatır ve ilgili hükümetlerde bu kota uygulamasını tarıma verilen destek ve teşvik katkısını kısıtlamak şeklinde uygular,(gerçi bendenizde Bu tuzu kuru ensesi kalın kapitalist ülkelerin bizi aralarına almayacaklarına inananlardanım.) Nedir bu kota uygulaması? Mesela Konya ovası yılda üç 2 / 11
milyon ton hububat üretebiliyorsa,kota uygulaması ile bir milyon ton,zaten tarım bakanlığı verilerin dede ülkemiz üretilen gıda ürünlerinin alanlarının sadece %25 ini kullanmaktadır,bu kota uygulamasından dolayı 1992 yılında devlet 26 tarım ürününün üretilmesi için destek vermiş iken bu desteklenen ürün sayısı alınan bir karar ile 1994 yılında 9 ürüne düşürülmüş (bu ürünler Bugday,Arpa,Çavdar,Mısır,yulaf,çeltik,şeker pancarı,haşhaş ve tütündür) bu desteklenen ürünlerde kota uygulanarak desteklenmektedir.her kesin bildiği gibi yöremizde Sason,Baykan,Bitlis civarında üretilen tütünün birinci kalite ve dünyada benzeri olmadığı söylenir,ama gelin görünki kota uygulamasından dolayı bu bölgede üretilmesi gereken tütün ürün miktarının sadece 10 da biri üretilir,(bitlis Best Sigara Fabrikası Bu nedenle kuruldu,atıl kapasite ile çalıştıgı için kapatıldı.) Diğer taraftan baktığımızda her yarda 3 / 11
amerikan,fransız,ve İtalyan sigaraları Türk sigaralarından fazla satılıyor,onlara kota uygulaması yok ama bize var,gerçi ben halk sağlığı yönünden tütün üretimine karşıyım,ama madem üretiliyor ve tüketiliyor bu tütünü biz üretelim o ülkelere biz gönderelim,bunu sadece bir örnek olsun diye açıkladım.keza bu yazımı yazmadan önce bazı araştırmalar yaptım Türkiyenin şeker üretim yıllık kapasitesi 932 bin ton iken kota uygulaması yüzünden sadece 234 bin ton yıllık şeker üretimi yapılabilmektedir,komşu bölgemiz olan Doğuanadolu bölgesinin Melazgirt ovası,muş ovası, Rahva ovası, geçmişten beri şeker pancarı ekim ve üretimiyle dünyanın önde gelen üretim merkezleri idi,kota uygulaması yüzünden bu bölge arazilerinin %80 i atıl durumdadır.bunu bize dayatmaya kimsenin hakkı olmadığına inanıyorum,kim ne isterse üretsin,toprak ana bire on,yirmi veriyor üretilsin ki tüm dünya doysun fakir ülke kalmasın,sömürü düzeni son bulsun.kota 4 / 11
uygulamasının nedeni kapitalist ülkelerin ürettiği bu ürünlerin fiyatlarının düşmemesi olduğu her keşçe bilinir,gelişmekte olan Türkiyem gibi ülkeler bu oluşuma bazı vaatlere kanarak alet olur.(geçmişte nato ya,sonrasında gümrük birliğine şimdide sözde AB ye vs.gibi) NELER YAPILMALI; Kota uygulanan tüm ürünlerde sınır kaldırılmalı,bunun yanında ülke içinde üre tilen ürün fazlası için ihraç yapılabilinecek ülkeler nezdinde girişimde bulunulmalı,çiftçiye tüm ürünler için tam destek sağlanmalı Örneğin; ülkemizde genelde Şubat ayında ekilen ürün azami mayıs ve haziran ayları hasat 5 / 11
dönemidir,devlet çiftçisine sadece beş aylık faizsiz kredi versin beş ayın sonunda çiftçi aldığı faizsiz krediyi geri verir,toprak ana genelde bire on verdiği için gelecek yıllarda çiftçi gerekir ise kredi bile almadan ürün ekebilir,yeter ki çiftçinin ürettiği ürünü elinde kalmasın, hükümetler görevini yapsın ve dünya ülkeleri nezdinde Pazar olanakları yaratsın. Günümüz Tarımsal destekleme şartları da baz alınarak aşağıda belirtilen hususlara da dikkat edilmesi gerektiğine de inanıyorum.buna göre; 1- Çiftçimizin tekrar üretime yönelmesi için öncelikle üretimi cazip 6 / 11
hale getirecek destekleme politikaları yeniden gözden geçirilmelidir. Üretimin cazibesini ortadan kaldıran en önemli maliyet kalemleri olan mazot, gübre, ilaç, tohum, elektrik ve sulama bedelleri dünya ile aynı düzeye çekilerek Türk tarımının rekabet gücü arttırılmalıdır. 2- Tarımsal desteklemede verimi arttırmaya yönelik ürün sübvansiyonu esas alınmalı, arazi yerine üretim desteklenmelidir. 3- Tohum ve toprak ıslahı 7 / 11
çalışmaları süratle yapılarak birim alandan daha yüksek verim alınması sağlanmalıdır. 4- Tarım alanlarının miras yoluyla bölünmesi ve optimum tarım işletmesi büyüklüğünün yakalanamaması ülkemiz tarımının en önemli meselelerinden biridir. Verimliliği arttıracak büyüklüğün yakalanması için arazi bölünmelerini önleyecek teşvik tedbirleri geliştirilmelidir. 5- Topraklarımızın kalitesini koruyacak şekilde sulama eğitiminin 8 / 11
çiftçiye verilmesinin yanı sıra, suyun hem daha tasarruflu hem de vahşi sulamanın zararlarını ortadan kaldıracak yeni sulama teknikleri konusunda desteklenmesi ve teşvik edilmesi önemlidir. Örneğin damlama sulama sistemleri suyu medenileştirmekte hem sulamada tasarruf sağlamakta hem de su ve toprak varlığımızı korumaktadır. Küresel ısınma ve kuraklık nedeniyle suyun kıymetli olduğu dünyamızda, örneğin Libya yerin 2000 metre altındaki suyu çekerek su biriktirmek için milyarlarca dolar harcarken, biz çok düşük maliyetle gerçekleştirebileceğimiz yatırımları bile gerçekleştiremiyoruz.. 9 / 11
6- Tarımsal sanayi tarımsal üretimin sürekliliği için olduğu kadar, tarımın ülke ekonomisine ilave katma değer yaratması açısından da önemlidir. Bu nedenle yüksek nitelikli tarımsal sanayinin bölgesel üretim avantajları da düşünülerek ülke genelinde yaygınlaşması teşvik edilmelidir. Mutlu, müreffeh bir Türkiye, kota ve sömürü düzeninin olmadığı bir dünya dileğiyle.. (Kaynak:-Tarım Bakanlığı ve 10 / 11
Pankobirlik verilerinden yararlanılmıştır.) 11 / 11