AVRUPA KOMĠSYONU KOMĠSYON TARAFINDAN AVRUPA PARLAMENTOSU NA VE KONSEY E SUNULAN BĠLDĠRĠM. GeniĢleme Stratejisi ve BaĢlıca Zorluklar 2011-2012



Benzer belgeler
TÜRKĠYE-AB ĠLĠġKĠLERĠNDE SON YILLARIN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ. Nilgün ARISAN ERALP TEPAV- AB ENSTİTÜSÜ

AB ĠLE MÜZAKERE SÜRECĠNDE AB MÜKTESEBATINA UYUMUN VE BU BAĞLAMDA ÇEVĠRĠNĠN ÖNEMĠ. Nilgün ARISAN ERALP TEPAV AB ENSTİTÜSÜ DİREKTÖRÜ

AVRUPA KOMİSYONU KOMİSYON TARAFINDAN AVRUPA PARLAMENTOSU NA VE KONSEY E SUNULAN BİLDİRİM. Genişleme Stratejisi ve Başlıca Zorluklar

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

T.C. B A ġ B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG / ARALIK 2009 GENELGE 2009/18

Bir Bakışta Proje Döngüsü

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

TÜRKİYE-HIRVATİSTAN-MAKEDONYA CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/12/ /12/2012)

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

Balkan Sivil Toplum Müktesebatı STK ların Savunuculuk ve İzleme Potansiyellerinin Güçlendirilmesi Projesi

Dünya Bankası. 8 Nisan 2014 İstanbul

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

AVRUPA KOMİSYONU KOMİSYON TARAFINDAN AVRUPA PARLAMENTOSU NA VE KONSEY E SUNULAN BİLDİRİM. Genişleme Stratejisi ve Başlıca Zorluklar

Türkiye'nin TESPİT Tamamlandı Eksik 1

T.C. Kalkınma Bakanlığı

Katılım Öncesi Yardım Aracını (IPA) Oluşturan 1085/2006 sayılı ve 17 Temmuz 2006 tarihli KONSEY TÜZÜĞÜ (EC) (OJ L210, 31/07/2006 s.

T.C. B A Ş B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG / NĠSAN 2010 GENELGE 2010/11

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

2010 Yılı İlerleme Raporu ve Genişleme Stratejisi ne Bakış

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

KARADAĞ SUNUMU Natalija FILIPOVIC

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

AB KRİTERLERİ IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN UYUM SÜRECİ VE BEKLENTİLER

Türk Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün 2008 Yılı Rekabet Durumu (II)

TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ: MÜZAKERELERİN GİDİŞATI NEREYE?

I. BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ FİNANSAL HİZMETLER TEK PAZARI. I.1 KURUCU ROMA ANTLAġMASI VE FĠNANSAL HĠZMETLER

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

REFORM EYLEM GRUBU ÜÇÜNCÜ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 11 ARALIK 2015

FASIL 4 SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

FASIL 5 KAMU ALIMLARI

ÖMER ŞENGÜLER. İstanbul, 27 Haziran 2007

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

TÜRKİYE AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ KRONOLOJİSİ

1. Gün: Finlandiya Hükümetinin Strateji Araçları

YENİ EKONOMİ PROGRAMI YAPISAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI 2019

11- EKONOMİK VE PARASAL BİRLİK

AB LİDERLER ZİRVESİ BRÜKSEL 30 OCAK 2012

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat EKONOMĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ

AB ye katılım bağlamında MYK nin geliģtirilmesi ve uygulanması deneyimi

AB ne Üyelik Süreci ve. Önemi. Kerem Okumuş REC Türkiye

DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

FASIL 29 GÜMRÜK BİRLİĞİ

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

TOBB VE MESLEKĠ EĞĠTĠM

5-6 Aralık 2016 tarihlerinde Ankara da bir araya gelen AB-TÜRKİYE KARMA İSTİŞARE KOMİTESİ ORTAK BİLDİRİSİ ********

TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR

KALKINMA KURULU DİYARBAKIR KASIM 2015 BEŞERİ SERMAYE EĞİTİM VE İSTİHDAM KOMİSYONU TRC BÖLGE PLANI KOORDİNASYON VE İZLEME KOMİSYONLARI

AB MÜZAKERLERİ GİDİŞAT TABLOSU - 30 OCAK 2009

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

AB İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ NİN GÜNCELLENMESİ

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

IMF, Birleşmiş Milletlerin uzmanlaşmış kurumlarından biri olsa da, kendi tüzüğü, yönetim yapısı ve mali kaynağı vardır.

Nilgün ARISAN ERALP AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

KOMİSYON TARAFINDAN AVRUPA PARLAMENTOSU NA VE KONSEY E SUNULAN BİLDİRİM. Genişleme Stratejisi ve Başlıca Zorluklar

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI ( ) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ

AVRUPA BİRLİĞİ SİGORTA MÜKTESEBAT REHBERİ

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI FASIL 4: SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SĠRKÜLER (2019/39) Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK nun 516,518,565 ve 610.ncu maddeleri hükümlerine göre;

İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri

MÜZAKERE SÜRECİ ve AB YE UYUM

TÜRKİYE CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

DÜNYA GIDA GÜNÜ 2010 YENİ GIDA YASASI VE 12. FASIL MÜZAKERE SÜRECİ. Fatma CAN SAĞLIK Tarım ve Balıkçılık Başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği

FASIL 10 BİLGİ TOPLUMU VE MEDYA

FASIL 3 İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

AYLIK TOPLANTI FAALĠYET RAPORU (01/04/ /04/2013)

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

1 OCAK- 30 HAZĠRAN 2009 DÖNEMĠNE AĠT KONSOLĠDE OLMAYAN FAALĠYET RAPORU

15. TÜRKİYE TEKSTİL İSİMLERİ VE ETİKETLEMEYE İLİŞKİN AB MEVZUATINA NE KADAR UYUMLU?

23- TÜKETİCİNİN VE TÜKETİCİ SAĞLIĞININ KORUNMASI

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

Transkript:

TR AVRUPA KOMĠSYONU Brüksel, 12 Ekim 2011 COM(2011) 666 KOMĠSYON TARAFINDAN AVRUPA PARLAMENTOSU NA VE KONSEY E SUNULAN BĠLDĠRĠM GeniĢleme Stratejisi ve BaĢlıca Zorluklar 2011-2012 {SEC (2011) 1200 final} {SEC (2011) 1201 final} {SEC (2011) 1202 final} {SEC (2011) 1203 final} {SEC (2011) 1204 final} {SEC (2011) 1205 final} {SEC (2011) 1206 final} {SEC (2011) 1207 final}

KOMĠSYON TARAFINDAN AVRUPA PARLAMENTOSU NA ve KONSEY E SUNULAN BĠLDĠRĠM 1. GĠRĠġ GeniĢleme Stratejisi ve BaĢlıca Zorluklar 2011-2012 Avrupa Birliği nin geniģleme süreci yeni bir aģamaya girmiģtir. Hırvatistan ile katılım müzakerelerinin bu ülkenin 2013 yılı ortalarında üye olmasının yolunu açacak Ģekilde tamamlanması, 1990 lı yılların yıkıcı Balkan ihtilaflarının ertesinde kabul edilen ve tüm bölgeye barıģ, istikrar, demokrasi ve nihai olarak AB üyeliğini getirmeyi amaçlayan politikanın haklılığını ortaya koymuģtur. Bu, aynı zamanda AB nin geniģleme politikasının dönüģtürme gücünün yeni bir kanıtı olarak, tüm geniģleme ülkelerinde reform için yeni bir ivme teģkil etmiģtir. Avrupa Birliği ne iliģkin AntlaĢma da 1 da belirtildiği üzere, AB nin geniģleme politikası, kıtamızdaki insanların birleģik bir Avrupa çabasına katılma yönündeki meģru isteklerine verilen yanıt niteliğindedir. Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin son 10 yılda AB ile bütünleģmeleri, geniģlemenin AB nin bütünü için faydaları olduğunu ve küresel zorluklarla daha iyi baģa çıkabilecek bir konuma gelmesini sağladığını göstermektedir. GeniĢleme politikası sosyal dönüģüm için güçlü bir araç olduğunu kanıtlamıģtır. AB ye hâlihazırda katılmıģ bulunan ve katılma yolunda olan ülkeler katılım odaklı demokratik ve ekonomik reformlar yoluyla etkileyici değiģimlerden geçmiģlerdir. Katılım sürecinin ve baģarısının nüvesinde sürece bağlılık, koģulluluk ve güvenilirlik yatmaktadır. AB Devlet ve Hükümet BaĢkanları Konseyi tarafından 2006 yılı Aralık ayında kararlaģtırılan ve güçlendirilmiģ taahhütler, adil ve titiz koģulluluk ve kamuyla iyi iletiģim ilkelerine dayanan geniģlemeye iliģkin yenilenmiģ uzlaģı, AB nin yeni üyelerle bütünleģme kapasitesiyle birlikte AB nin geniģleme politikasının çerçevesini oluģturmayı sürdürmektedir. AB, geniģleme politikası vasıtasıyla, barıģ, istikrar, demokrasi ve refah bölgesini geniģletmekte; son geliģmeler ıģığında bu kavramlar yeniden önem kazanmaktadır: Güney Akdeniz ve Ortadoğu daki dramatik olaylar ve olayların akabinde ortaya çıkan kırılgan durum, Güneydoğu Avrupa da AB nin geniģleme sürecine sağlam bir biçimde eklemlenmiģ bir istikrar ve demokrasi kuģağı kurulmasının önemine iģaret etmektedir. Son küresel mali kriz ve Euro bölgesinde yaģanmakta olan zorluklar, AB nin içinde ve ötesinde ulusal ekonomilerin karģılıklı bağımlılığını gözler önüne sermiģtir. Bu olaylar, geniģleme kapsamındaki ülkelerde de ekonomik ve mali istikrarın güçlendirilmesinin ve büyümenin teģvikinin taģıdığı önemin altını çizmektedir. GeniĢleme süreci bu amaca yönelik olarak güçlü bir araçtır. Son geniģleme paketinin kabul edilmesinden bu yana Batı Balkanlar da ilave olumlu geliģmeler meydana gelmiģtir. Ratko Mladic ve Goran Hadzic in tutuklanmaları ve eski Yugoslavya için 1 Madde 49 TR 1 TR

Uluslararası Ceza Mahkemesi ne (ICTY) sevk edilmeleri Sırbistan ın Avrupa yolunda önemli bir engeli ortadan kaldırmıģ ve uzlaģma yolunda atılmıģ önemli bir adım teģkil etmiģtir. Belgrad ve PriĢtine arasında diğer hususların yanısıra AB yolunda ilerleme sağlanmasını amaçlayan bir diyalog baģlatılmıģ ve bu diyaloğun ilk sonuçları alınmıģtır. GeniĢleme kapsamındaki ülkelerin çoğunda AB ile ilintili reformlarda ilerleme sağlandığı görülmektedir. Ġki Balkan ülkesinin (Arnavutluk ve Bosna-Hersek) daha vatandaģlarına vizesiz seyahat olanağı sağlanmıģtır. Buna karģın, çoğunlukla iç siyasi geliģmelerin ve ihtilafların bir sonucu olarak, bazı ülkelerde önemli reformların yapılması ertelenmiģtir. Bosna-Hersek ve Arnavutluk ta gecikme ve engellerin özellikle ciddi olduğu görülmüģtür. Pek çok ülkede iyi yönetiģim, hukuk devleti, idari kapasite, iģsizlik, ekonomik reformlar ve sosyal kapsayıcılık temel zorluklar olmayı sürdürmektedir. Medyada ifade özgürlüğü alanında bir dizi endiģe verici geliģme meydana gelmiģtir. Statü konusundaki farklılıklar hem Kosova yı 2 hem de bölgeyi olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir. Kuzey Kosova daki son olaylar derin endiģe kaynağıdır. Makedonya ya iliģkin isim sorunu henüz çözülememiģtir. Ġzlanda nın katılım süreci geçtiğimiz yıl içinde büyük ilerleme göstermiģtir. Müzakerelerdeki ilerleme, Ġzlanda nın uzun geçmiģe dayanan demokrasisi vasıtasıyla kurulmuģ bulunan AB ile hâlihazırda büyük ölçüde bütünleģmiģ yapıları, Avrupa Ekonomik Alanı na ve Schengen bölgesine üyeliği ve yüksek vasıflı kamu yönetimi sayesinde gerçekleģmiģtir. Türkiye de katılım süreci, AB ile ilintili reformların teģvik edilmesi, dıģ politika ve güvenlik politikası konularında diyaloğun geliģtirilmesi, ekonomik rekabet gücünün arttırılması ve enerji kaynakları arzının çeģitlendirilmesi bakımından en etkili çerçeve olmayı sürdürmektedir. Katılım müzakerelerinde bir yılı aģkın süreden bu yana yeni bir müzakere faslı açılması ne yazık ki mümkün olmamıģtır. Türkiye yle iliģkilerde ortak çıkar alanlarında atılacak somut adımlar temelinde yeni bir yapıcı dönemin baģlatılması ihtiyacı bulunmaktadır. Hırvatistan ın, AB ye yakın gelecekteki katılımı geniģleme sürecinin ilgili ülkeler üzerindeki dönüģtürme etkilerinin en üst düzeye çıkartılması yönünde biçimlendiğini göstermektedir. GeniĢlemeye iliģkin 2006 yılındaki yenilenmiģ konsensüsle sürece katılan iyileģtirmeler Hırvatistan ile hayata geçirilmiģ ve değerlerini kanıtlamıģlardır. Diğer geniģleme ülkeleriyle süregiden ve ileride baģlatılacak müzakereler bu deneyim üzerine inģa edilmelidir. Özellikle, yargı ve temel haklar ve adalet, özgürlük ve güvenlik gibi zor müzakere fasılları, aday ülkeye gerekli reform sicilini oluģturması için yeterli zamanın tanınması bakımından, mümkün olduğunca erken bir aģamada ele alınmalıdır. Hırvatistan ın katılımı Batı Balkanlar ın AB ile bütünleģmesine dair tarihi projede büyük bir adım teģkil edecektir. 1990 ların ortalarındaki bölgesel yaklaģım dan baģlamak üzere ve en önemlisi 1999 da hayata geçirilen Ġstikrar ve Ortaklık süreci ve 2003 Selanik Zirvesi vasıtasıyla, AB, tutarlı bir biçimde Batı Balkanlara yönelik politikasının kapsayıcılığını ilan etmiģ ve bu durum Batı Balkanların geleceğinin AB de yattığını teyit etmiģtir. AB nin geniģleme politikası, Balkanlarda bir bölünme hattı oluģturulmasından kaçınmalı ve bölgenin geri kalanının AB yönelimini hızlandırması için bir teģvik ve katalizör olarak iģlev görmelidir. AB nin taahhütleri 2 1244/1999 sayılı BMGK Kararı uyarınca TR 2 TR

ve bölgenin tarih ve coğrafyası bakımından, gerekli koģulların yerine gelmesiyle Batı Balkanların tümü AB nin içine katılana kadar görev tamamlanmamıģ olmayı sürdürecektir. Bu bağlamda, Komisyon her aday ülkenin kendi koģulları çerçevesinde değerlendirilmesi ilkesine tamamıyla bağlı olmayı sürdürmektedir. Her ülkenin üyelik yolunda mesafe alma hızı büyük ölçüde yerleģik kriter ve koģulları karģılama performansına dayanmaktadır. Hırvatistan ın baģarılı deneyimi diğer geniģleme ülkelerine güçlü mesajlar vermektedir: AB koģullar karģılandığında taahhütlerini yerine getirmektedir. Katılıma iliģkin kriter ve koģullar çaba gösterilmesini gerektirmekte ve uygulamaları artan bir ihtimamla izlenmektedir. Bununla birlikte, bu bir engel değildir, daha ziyade aday ülkenin daha yüksek bir hazırlık düzeyine ulaģmasını sağlamakta ve bu durum katılımla birlikte hem aday ülke hem de AB ye yarar getirmektedir. KomĢularla ikili sorunlar yerleģik ilkelere uygun olarak diyalog ve uzlaģma ile çözülebilmelidir ve çözülebilmektedir. GeniĢleme sürecinin güvenilirliğinin devam etmesi geniģleme kapsamındaki ülkelerde reformların ileriye götürülmesi ve Üye Devletlerin desteğinin temin edilmesi bakımından önemli bir unsurdur. Geçtiğimiz yıl içinde meydana gelen geliģmeler, koģullar yerine getirildiğinde katılımdan önce AB yolunda somut sonuçlar alınabileceğini teyit etmektedir. Bu Bildirimde katılım sürecinin sonraki aģamalarına geçilmesi için getirilen Komisyon tavsiyeleri ve vize serbestisinin Arnavutluk ve Bosna-Hersek e geniģletilmesi güzel örnekler teģkil etmektedir. Diğer yandan, somut sonuçlar alınmasına yönelik siyasi irade ve taahhüdün bulunmadığı veya yetersiz olduğu durumlarda, katılım süreci ilerleyememiģtir ve durma riski taģımaktadır. Bu Bildirim, Avrupa Birliği nin Batı Balkanlar, Türkiye ve Ġzlanda yı kapsayan geniģleme gündeminde gelinen aģamayı değerlendirmektedir. Derinlemesine ülke analizleri 3 temelinde, bu ülkelerin üyeliğe hazırlık yolunda neler baģardıklarının ve bugün nerede olduklarının envanterini çıkarmakta, önümüzdeki yıllarda neler yapabileceklerini değerlendirmekte ve bu çerçevede bir dizi öneride bulunmaktadır. GeçmiĢ yıllarda olduğu gibi, bir dizi kilit önemi haiz konuya özel vurgu yapılmıģtır... 3. GENĠġLEME ÜLKELERĠNDE KAYDEDĠLEN GELĠġMELER VE GÜNDEM 2011-2012 3.2 Türkiye Türkiye, dinamik ekonomisi, önemli bölgesel rolü ve AB nin dıģ politikası ve enerji güvenliğine sağladığı katkıyla AB nin güvenliği ve refahı açısından anahtar bir ülke konumundadır. Gümrük 3 Ülke raporlarının özet ve sonuçları iģbu Bildirim e eklenmiģtir. TR 3 TR

Birliği vasıtasıyla ticaret ve dıģ yatırımlar açısından AB ye Ģimdiden önemli ölçüde entegre olmuģtur. Ülke, birçok önde gelen Avrupalı Ģirket için önemli bir endüstri platformu haline gelmiģ ve bu nedenle, Avrupa nın rekabet edebilirliği açısından değerli bir parçası olmuģtur. Türkiye nin 2010 yılında yaklaģık % 9 a ulaģan ve bu yıl da % 6,1 i yakalaması beklenen yüksek GSYĠH büyüme oranı ve G-20 üyeliği, ülkenin ekonomik önemini daha da artırmaktadır. Türkiye nin AB ne bir dizi kritik alanda katkı sağlaması, ancak aktif ve inandırıcı bir katılım süreciyle tam olarak mümkün olacaktır. Bu süreç AB nin taahhütlerine ve yerleģmiģ koģulluluk ilkesine riayet etmelidir. Türkiye nin siyasi katılım kriterlerine iliģkin reformlara devam etmesi zaruri olmaya devam etmektedir. Münhasıran bir AB Bakanlığı kurulmuģ olması bu açıdan cesaret verici bir iģaret olmuģtur. Son on yıl zarfında kapsamlı reformlar gerçekleģtirilmiģ olmakla birlikte, uygulamada temel hakları, özellikle ifade özgürlüğü, kadın hakları ve dini özgürlükleri teminat altına almak için kaydadeğer ilave çabalara ihtiyaç bulunmaktadır. Türkiye nin yakın geçmiģte, dini vakıfların el konulan mallarının iade edilmesini kolaylaģtıran Dini Vakıflarla ilgili olarak kabul ettiği yasal düzenleme ileriye doğru atılan bir adım olmuģtur. Komisyon, kapsayıcı bir anayasal reform süreci de dahil olmak üzere, gerekli reformları sürdürebilmesi için Türkiye ye daha fazla yardımcı olmaya hazırdır. Türkiye, Kuzey Afrika ve Ortadoğu daki geliģmeleri takiben diplomatik faaliyetlerini daha da artırmaktadır. Batı Balkanlar da da yapıcı bir ortak olmaya devam etmektedir. Demokratik kurumlarıyla istikrarlı bir devlet, hızla geliģen bir ekonomi ve AB yle katılım müzakereleri yürüten bir aday ülke olan Türkiye, AB nin de komģuluk alanını oluģturan bölgesinde istikrarın yayılması ve reformların desteklenmesi açısından önemli bir rol oynayabilir. AB, karģılıklı ilgi alanlarına giren dıģ politika konularında Türkiye yle siyasi diyaloğunu daha da geliģtirmektedir. Mevcut çerçevede, katılım sürecini tamamlayıcı bir Ģekilde ve daha fazla eģgüdüm amacıyla böyle bir diyaloğun daha da geliģmesi önem taģımaktadır. Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması amacıyla BM Genel Sekreteri nin iyi niyet misyonu kapsamında iki toplumun liderleri arasında sağlanan ilerleme ıģığında Türkiye, bu görüģmelere yönelik bağlılığını ve katkılarını somut anlamda artırması için teģvik edilmektedir. Kapsamlı bir çözüm, Güney Akdeniz de istikrarı güçlendireceği, yeni ekonomik fırsatlar sunacağı ve halihazırda kritik bir aģamaya gelen AB ye katılım müzakerelerine güçlü bir destek vereceği cihetle tüm tarafların yararınadır. Komisyon, Türkiye ve Kıbrıs arasındaki iliģkilerde yaģanan son gerilimler nedeniyle endiģe duymaktadır. Komisyon, Konsey in her türlü tehdit, iyi komģuluk iliģkilerine ve sorunların barıģçıl çözümüne zarar verebilecek herhangi bir sürtüģme ya da eylemden kaçınılması yönündeki uyarısını hatırlatır. AB ayrıca, AB üyesi devletlerin Birlik müktesabatı ve BM Deniz Hukuku SözleĢmesi dahil uluslararası hukuka uygun olarak ikili anlaģmalar yapmayı da kapsayan tüm egemenlik haklarını vurgulamıģtır. Konsey ve Komisyon un geçtiğimiz yıllarda tekrarlanan tutumları doğrultusunda Komisyon, Türkiye nin Ek Protokolü tam olarak uygulama yükümlülüğünü yerine getirmesi ve Kıbrıs Cumhuriyeti yle ikili iliģkilerin normalleģtirilmesi yönünde ilerleme kaydetmesinin ivedilik arzettiğini yinelemektedir. Komisyon aynı Ģekilde, her TR 4 TR

türlü tehdit, iyi komģuluk iliģkilerine ve sorunların barıģçıl çözümüne zarar verebilecek herhangi bir sürtüģme ya da eylemden kaçınılmasını ısrarla tavsiye etmektedir. AB, ilgili Konsey kararları uyarınca, bu konularda kaydedilen ilerlemeleri gözden geçirmeye ve izlemeye devam edecektir. Türkiye nin, komģularıyla sınır ihtilafları dahil, çözülmemiģ ikili sorunların halledilmesine yönelik çabalarını hızlandırması gerekmektedir. Yunanistan, karasularının ve Yunan adaları üzerindeki uçuģlar da dahil olmak üzere hava sahasının Türkiye tarafından sürekli olarak ihlal edilmesi konusunda önemli sayıda resmi Ģikayette bulunmuģtur. Komisyon, Türkiye nin katılım sürecine iliģkin yeni bir verimli süreci baģlatmak için çalıģacaktır. Daha yapıcı ve olumlu bir iliģkiyi mümkün kılabilmek için, pragmatik bir yaklaģımla ve ortak çıkar alanlarında somut adımları içerecek Ģekilde mevcut kısıtlamaların farkında olarak ve Türkiye nin AB ne uyumunda ilerleme arayıģını içerecek yeni ve olumlu bir gündem geliģtirilmelidir. Bu gündem, siyasi reformlarda yoğunlaģtırılmıģ bir diyalog ve iģbirliği, vize, hareketlilik ve göç, enerji, terörizmle mücadele, Türkiye nin VatandaĢlar için Avrupa gibi Topluluk programlarına daha fazla katılımı, kardeģ Ģehirler ve devam eden ticari sıkıntıları ortadan kaldırmayı, serbest ticaret anlaģmaları müzakerelerinde daha yakın iģbirliğini ve Türkiye ve AB nin ortak ekonomik potansiyellerinden sonuna kadar yaralanılmasını teminen yeni yollar aramayı amaçlayan Gümrük Birliği ve ticaret gibi geniģ bir yelpazede alanları kapsamalıdır. Katılım müzakerelerinin yanısıra, Komisyon, reformları devam ettirme ve halihazırda katılım müzakerelerine açılamayan fasıllar da dahil olmak üzere, müktesebata uyum çabalarına destek mahiyetinde Türkiye yle iģbirliğini güçlendirme niyetindedir. Komisyon, Türkiye nin ilgili açılıģ kriterlerini karģıladığına kanaat getirdiği takdirde derhal Konsey i bilgilendirmeye devam edecektir.. 5. SONUÇLAR VE TAVSĠYELER. 17. Türkiye dinamik ekonomisi ve önemli bölgesel rolü ile Avrupa Birliği için kilit bir ülkedir. Bölgesel ve küresel alandaki güncel siyasi ve ekonomik geliģmeler bu gerçeğin altını çizmektedir. Türkiye, AB ile ilgili reformlarını sürdürmüģtür, ancak, temel hakların güvence altına alınması da dâhil olmak üzere, daha fazla çaba gösterilmesi gerekmektedir. Ne yazık ki, katılım müzakerelerinde bir yıldır bir geliģme olmamıģtır. Komisyon, özellikle kapsayıcı anayasal reform süreci ve ekonomik entegrasyon da dâhil olmak üzere, AB-Türkiye iliģkilerinde reformları desteklemeyi sürdüren, yenilenmiģ olumlu bir gündem için çalıģacaktır. Bu gündem, siyasi reformlar, dıģ politika diyaloğu, AB müktesebatına uyum, vizeler, dolaģım ve göç, enerji, terörizmle mücadele, ticaret ve AB programlarına katılım da dâhil olmak üzere geniģ bir gündemi kapsayabilecektir. Ülkenin AB ne katkısı, ancak inandırıcı ve etkin bir katılım perspektifi içinde tam olarak etkili olacaktır. TR 5 TR

Komisyon, Türkiye ile Kıbrıs arasındaki iliģkilerde son dönemde yaģanan gerginlikten endiģe duymaktadır. Komisyon, Konsey in Türkiye'yi, iyi komģuluk iliģkilerinin ve sınır anlaģmazlıklarının barıģçıl çözümünü olumsuz yönde etkileyebilecek her türlü tehdit, anlaģmazlık veya eylemden kaçınma çağrısında bulunduğunu hatırlatır. Ayrıca, AB Birlik üyesi ülkelerin AB müktesebatına, BM Deniz Hukuku SözleĢmesi de dâhil olmak üzere, uluslararası hukuka uygun olarak, ikili anlaģmalar akdedilmesini de içeren tüm egemen haklarını vurgulamıģtır. AB, Türkiye nin Ortaklık AnlaĢması na Ek Protokol ü tam ve ayrımcılık yapmaksızın uygulama yükümlülüğünü yerine getirmesinin ve Kıbrıs Cumhuriyeti yle ikili iliģkilerini normalleģtirmesine yönelik ilerleme kaydetmesinin ivediliğinin altını müteadditkereler çizmiģtir. Bu geliģme, katılım süreci açısından önemli bir ivme yaratabilir. AB, ilgili Konsey Sonuçlarına uygun Ģekilde, 21 Eylül 2005 te yayımlanan bildirideki konularda kaydedilen ilerlemeyi izlemeye ve değerlendirmeye devam edecektir. Ġlerleme sağlanamadığı takdirde, Komisyon, AB nin 2006 yılında belirlemiģ olduğu önlemleri sürdürmesini tavsiye etmektedir. 18. Kıbrıs sorununa iliģkin olarak, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumlarının liderleri BM gözetiminde kapsamlı bir çözüme ulaģmak için müzakerelerini yoğunlaģtırmıģlardır. Komisyon sözkonusu çabaları kuvvetle desteklemekte ve AB yetkisi dahilindeki konular hakkında teknik tavsiyede bulunmaktadır. Komisyon, her iki lidere de, müzakerelerin baģarıyla sonuçlanmasını temin edecek gerekli uzlaģıyı Ģimdi sağlamaları çağrısında bulunmakta ve tüm ilgili aktörleri çaba ve zihinlerini Kıbrıs ta kapsamlı bir çözüme yoğunlaģtırmaları çağrısında bulunmaktadır. Kıbrıs görüģmelerinin halihazırda devam eden yoğun aģamasında, kapsamlı bir çözüme somut katkıda bulunmak üzere, ilgili tüm tarafların teenniyle hareket etmeleri ve sürecin baģarılı bir Ģekilde tamamlanmasını kolaylaģtıracak olumlu bir ortamı yaratmak için ellerinden geleni yapmaları temel önem taģımaktadır... TR 6 TR

EK 2 Hırvatistan, eski Yugoslavya Makedonya Cumhuriyeti, Karadağ, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova, Türkiye ve Ġzlanda ya iliģkin Sonuçlar Türkiye Türkiye siyasi kriterleri yeterli derecede karģılamaya devam etmektedir. 12 Haziran 2010 tarihinde yapılan genel seçimler, özgür ve adil bir ortamda gerçekleģtirilmiģtir. 2010 Anayasa reform paketinin uygulanmasına iliģkin çalıģmalar Hükümet tarafından baģlatılmıģtır. Uygun diyalog ve partiler arasında uzlaģı ruhu eksikliğinin hâkim olduğu siyasi ortam, temel kurumlar arasındaki iliģkileri germiģ, bu atmosfer reform sürecinin devamını engellemiģtir. Seçimlerden sonra Anayasa nın reformu için yeni bir süreç baģlamıģtır. Pek çok alanda temel hakları güvence altına almak üzere daha fazla çabaya ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle ifade özgürlüğüne iliģkin, yazar ve gazetecilere yönelik davaların sayısı ve internet sitelerinin orantısız Ģekilde sık sık yasaklanması, ciddi endiģeler doğurmuģtur. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü konusunda, Ergenekon soruģturması ve iddia edilen diğer darbe planlarına iliģkin soruģturmalar, demokrasiye karģı iģlendiği iddia edilen suçların aydınlatılması ve demokratik kurumların düzgün iģleyiģine ve hukukun üstünlüğüne duyulan güvenin güçlendirilmesi bakımından Türkiye için bir fırsat olmaya devam etmektedir. Ancak, soruģturmaların ele alınıģ Ģekli, adli kovuģturmalar ve ceza muhakemesi usullerinin uygulanmasına iliģkin endiģeler devam etmiģtir. Bu durum, savunmanın haklarını tehlikeye atmıģ ve davaların meģruiyetini etkilemiģtir. Kamu yönetimi reformu konusunda, yasal reformlarda bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. Kamu Denetçiliği Kurumu nun kurulmasına önem verilmesi gerekmektedir. Kamu yönetimi reformu ve yerinden yönetim için daha fazla siyasi destek gerekmektedir. Güvenlik güçlerinin sivil denetimi ilkesinin sağlamlaģtırılması konusunda iyi düzeyde ilerleme kaydedilmiģtir. Askeri harcamalar üzerindeki sivil denetim güçlendirilmiģtir. Yüksek Askeri ġura kararları sivil yargı denetimine açılmıģtır. Özellikle jandarma olmak üzere, iç güvenlikle ilgili kurumlar üzerindeki sivil denetimin güçlendirilmesi ve askeri yargı sistemi alanında ilerlemeye devam edilmesi için hala ilave reformlara ihtiyaç duyulmaktadır. Yargı alanında ilerlemeler kaydedilmiģtir. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Anayasa Mahkemesi hakkında mevzuatın kabulü, güçlendirilmiģ yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı için bir çerçeve sağlamaktadır. Ayrıca yargının etkinliğinin artırılması ve mahkemelerde giderek artan birikmiģ iģ yükünün ele alınması için tedbirler alınmıģtır. Cezai yargılama sistemi dahil olmak üzere, tüm alanlarda hala ilave adımlar atılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye nin sonuçlandırılmamıģ ağır ceza davalarından oluģan büyük bir birikmiģ iģ yükü bulunmaktadır. Ayrıca, bugüne kadar alınan önlemler, ülkenin hukuk camiasını ve sivil toplumunu böldüğünden, uygulamanın izlenmesi gerekmektedir. Yargılamalar yeterince Ģeffaf değildir. Mahkemeler ve savcılıklar kamu yararını ilgilendiren konularda tarafları ve kamuoyunu TR 7 TR

bilgilendirmelidirler. Yargı Reformu Stratejisi nin, önümüzdeki dönemde, hukuk camiası ve sivil toplum dahil tüm tarafların katılımıyla gözden geçirilmesi gerekmektedir. Yolsuzlukla mücadele için strateji ve eylem planının uygulanması erken aģamadadır. Yolsuzluk birçok alanda yaygın olmaya devam etmektedir. Siyasi partilerin finansmanının Ģeffaf olmaması ve dokunulmazlıkların kapsamı baģlıca eksiklikler olmaya devam etmektedir. Birçok alanda yaygın olan yolsuzluğun azaltılması için söz konusu stratejinin etkili Ģekilde uygulanması gerekmektedir.. Yolsuzlukla mücadelede yasal çerçevenin güçlendirilmesi ve bunun uygulanması için tedbirler alınması gereklidir. Türkiye nin, soruģturmalar, iddianameler ve mahkûmiyet kararlarına iliģkin izleme mekanizması oluģturması gerekmektedir. Yolsuzlukla mücadele konusunda, hukuki çerçevenin güçlendirilmesi ve uygulaması için siyasi desteğe ihtiyaç bulunmaktadır. Deniz Feneri adlı yardım derneği aleyhine Almanya da açılan dolandırıcılık davası bağlamında yapılan soruģturmalarla ilgili olarak, Radyo Televizyon Üst Kurulu eski baģkanı ve Kanal 7 Televizyonu nun dört üst düzey yöneticisi tutuklanmıģtır. Türkiye nin yolsuzlukla ilgili soruģturmalar, iddianameler ve mahkûmiyet kararlarına iliģkin izleme mekanizması oluģturması gerekmektedir. İnsan hakları ve azınlıkların korunması konusunda, sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. BaĢta ifade özgürlüğü ve din özgürlüğü olmak üzere, pek çok alanda kayda değer çabalara ihtiyaç bulunmaktadır. Özellikle BM ĠĢkenceyle Mücadele SözleĢmesi Ġhtiyari Protokolü nün (OPCAT) onaylanmasıyla, uluslararası insan hakları hukukuna riayet konusunda bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. Bir dizi reform birkaç yıldır beklemektedir. Ġnsan hakları kurumlarına iliģkin mevzuatın, BM ilkeleriyle tamamen uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Kolluk kuvvetleri görevlileri tarafından yapılan kötü muamele vakalarına iliģkin olarak işkence ve kötü muamelenin önlenmesi konusundaki olumlu eğilim devam etmiģtir. Kolluk kuvvetlerinin özellikle gözaltı merkezleri dıģında orantısız güç kullanımı devam etmiģtir. Tutuklama sırasında aģırı güç kullanımı sonucunda oluģan fiziksel kötü muamele ile ilgili inandırıcı iddialarının olduğu belirtilmiģtir. Kötü muamele iddialarının yargıya taģınması da dahil olmak üzere, insan hakları ihlallerinin cezasız kalmasıyla mücadelede ilerleme kaydedilmemiģtir. Cezaevleri konusunda, cezaevi nüfusundaki artıģ aģırı kalabalığa neden olmakta ve bu durum tutukluluk koģullarının iyileģtirilmesi yönündeki giriģimleri engellemektedir. Cezaevlerindeki Ģikâyet sisteminin tamamen gözden geçirilmesi gecikmiģtir. OPCAT in uygulanması, bazı sorunlarla mücadele edilmesine yardım edecektir. Çocukların tutukluluk koģullarının yanı sıra tutuklular için sağlık hizmetleri, özel çaba gerektiren konulardır. İfade özgürlüğüne iliģkin olarak, Kürt meselesi, Ermeni meselesi, azınlık hakları, kültürel haklar ve ordunun rolü gibi hassas addedilen konularda açık tartıģmalar devam etmiģtir. Ancak gazeteciler, yazarlar, akademisyenler ve insan hakları savunucuları hakkında açılan çok sayıda dava ve soruģturma ile ifade özgürlüğü zayıflatılmaktadır. Bu durum oto sansüre neden olmakta ve medya üzerinde gereksiz baskılarla birlikte ciddi endiģelere yol açmaktadır. Mevcut mevzuat, ifade özgürlüğünü AĠHS YE ve AĠHM içtihatlarına uygun Ģekilde yeterince güvence altına TR 8 TR

almamakta ve yargının kısıtlayıcı yorumlarda bulunmasına izin vermektedir. Ġnternet sitelerinin sıklıkla yasaklanması da ciddi bir endiģe kaynağıdır. Genel olarak, Türkiye deki yasal ve yargısal uygulamalar, bilgi ve fikirlerin serbestçe paylaģılması önündeki engellerdir. Toplanma özgürlüğü konusunda olumlu geliģmeler olmuģtur. 1 Mayıs gösterileri ve Güneydoğudaki Nevruz (Yeni Yıl) kutlamaları genel olarak barıģçıl bir ortam içinde gerçekleģmiģtir. Ancak ülkenin güneydoğusunda ve diğer illerde Kürt meselesi, öğrenci hakları, Yükseköğretim Kurulu nun (YÖK) faaliyetleri ve sendikal haklar ile ilgili gösteriler, güvenlik güçlerince orantısız güç kullanımıyla gölgelenmiģtir. Örgütlenme özgürlüğüne iliģkin mevzuat, AB standartları ile büyük ölçüde uyumludur. Orantısız denetimler ve kanunun kısıtlayıcı yorumlanıģı hala sürmektedir. Siyasi partilerin kapatılmasına iliģkin mevzuattaki hükümlerin değiģtirilmesi konusunda geliģme kaydedilmemiģtir. Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü konusunda sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. Ġbadet özgürlüğüne genel olarak saygı gösterilmektedir. Aleviler ve gayrimüslim dini cemaatlerle diyalog devam etmiģtir. Azınlık dinlerine mensup olanlar, aģırılık yanlısı kiģilerin tehditlerine maruz kalmaya devam etmiģtir. Tüm gayrimüslim cemaatlerin ve Alevilerin gereksiz kısıtlamalar olmaksızın faaliyet göstermelerine yönelik AĠHS ile uyumlu bir hukuki çerçeve henüz oluģturulmamıģtır. Kadın haklarının korunması, toplumsal cinsiyet eģitliğinin desteklenmesi ve kadına yönelik Ģiddetle mücadele, temel sorunlar olmayı sürdürmektedir. Kadın haklarını ve toplumsal cinsiyet eģitliğini güvence altına alan hukuki çerçeve esas itibariyle mevcuttur. Söz konusu hukuki çerçeveyi siyasi, sosyal ve ekonomik gerçekliğe dönüģtürecek sürekli ilave kayda değer çabalara ihtiyaç bulunmaktadır. Mevzuatın ülke genelinde tutarlı bir Ģekilde uygulanması gerekmektedir. Namus cinayetleri, erken yaģta ve zorla yaptırılan evlilikler ve kadına yönelik aile içi Ģiddet ciddi sorunlar olmaya devam etmektedir. Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eģitliği konularında, özellikle polise yönelik daha fazla eğitim ve farkındalık yaratılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Çocuk hakları konusunda yürürlükteki mevzuat ile uyumlu Ģekilde yeterli sayıda çocuk mahkemesi henüz kurulmamıģtır. Çocuklar gözaltında gerekli asgari süre için ve uygun koģullarda tutulmamaktadır. Önleyici ve ıslah edici önlemler dahil olmak üzere, eğitim, çocuk iģçiliğiyle mücadele, sağlık, idari kapasite ve eģgüdüm gibi tüm alanlardaki önlemlerin güçlendirilmesi gerekmektedir. Sosyal açıdan korunmaya muhtaç ve/veya engelli kişilerin durumunun iyileģtirilmesine yönelik çabalar sürmüģtür. Bu kiģilerin sosyal ve ekonomik hayata katılımlarını arttırmak için halen ilave önlemler gerekmektedir. Ayrımcılıkla mücadele için ilave çaba harcanması gerekmektedir. Kapsamlı bir ayrımcılıkla mücadele mevzuatı bulunmamaktadır. TR 9 TR

İşçi hakları ve sendikal haklar alanındaki pek çok sorun devam etmektedir. Mevcut hukuki çerçeve, AB standartları ve Uluslararası ÇalıĢma Örgütü (ILO) SözleĢmeleriyle uyumlu değildir. Sosyal ortaklar arasında süren anlaģmazlıklar ve yeterli siyasi irade eksikliği, bu konuda ilerlemeyi engellemiģtir. Mülkiyet hakları bağlamında, 2008 tarihli Vakıflar Kanunu na değiģiklik getiren yeni mevzuat, gayrimüslim dini cemaatlerin gayrimenkullerinin iadesini kolaylaģtırmaktadır. Türkiye nin azınlıklara yönelik yaklaģımı kısıtlayıcı olmaya devam etmiģtir. Dile, kültüre ve temel haklara tam olarak saygı gösterilmesi ve bunların korunması, Avrupa standartlarıyla uyumlu olarak, henüz tam anlamıyla gerçekleģtirilmemiģtir. Türkiye nin, azınlıklara yönelik hoģgörünün artması ve kapsayıcılığın teģvik edilmesi için daha fazla çaba sarfetmesi gerekmektedir. Mevcut mevzuatın kapsamlı bir Ģekilde gözden geçirilmesi, ayrımcılıkla mücadele için kapsamlı bir mevzuatın oluģturulması, ırkçılık, yabancı düģmanlığı, anti- Semitizm ve hoģgörüsüzlük ile mücadele edecek koruyucu mekanizmaların veya spesifik kurumların oluģturulması gerekmektedir. Türkiye, özellikle Türkçe dıģındaki dillerin ülke genelindeki radyo ve televizyon istasyonlarında kullanımı ve belediyelerce çoklu dillerin kullanımı baģta olmak üzere kültürel haklar konusunda ilerleme kaydetmiģtir. MuĢ Alparslan Üniversitesi nde Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü nün kurulması onaylanmıģtır. Ancak, siyasi hayatta, kamu hizmetlerinden faydalanırken ve cezaevlerinde Türkçe dıģındaki dillerin kullanılması konusunda kısıtlamalar devam etmektedir. Türkçe dıģındaki dillerin kullanılmasına iliģkin hukuki çerçeve, kısıtlayıcı yorumlara açıktır ve bu konudaki uygulama tutarsızdır. Romanların durumunda, baģta ayrımcılık içeren mevzuatta değiģiklik yapılması olmak üzere, bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. Ancak, Romanların durumunu ele alan kapsamlı bir politika eksikliği bulunmaktadır. Doğu ve Güneydoğu bağlamında, 2009 yılındaki demokratik açılımın takibi yapılmamıģtır. SeçilmiĢ politikacılar ile insan hakları savunucularının gözaltına alınmaları endiģeye yol açmıģtır. 1980 ler ve 1990 larda Güneydoğu da yaģanan yargısız infaz ve iģkencelere iliģkin gerçek henüz hukuki süreç çerçevesinde ortaya çıkarılamamıģtır. Kara mayınları ve köy koruculuğu sistemi endiģe kaynağı olmayı sürdürmektedir. Terörist saldırılar yoğunlaģmıģtır. PKK, AB nin terör örgütleri listesindedir. Yerlerinden edilmiş kişilerin tazmin edilmesi devam etmiģtir. Düzenlemenin genel olarak etkinliğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Yerlerinden edilmiģ kiģilerin ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek için genel bir ulusal strateji henüz oluģturulmamıģtır. Bazı ilerlemelere rağmen, mülteciler ve iltica baģvurusunda bulunanlar için kapsamlı bir yasal çerçevenin bulunmaması, uygun Ģekilde muamele görmeleri önünde engel teģkil etmektedir. Yabancılar için geri gönderme merkezlerindeki genel koģulların daha da geliģtirilmesi önem arz etmektedir. TR 10 TR

Bölgesel Konular ve Uluslararası Yükümlülükler bağlamında, Türkiye, BM Genel Sekreteri nin iyi niyet misyonu çerçevesinde Kıbrıs sorununun kapsamlı bir çözüme ulaģtırılması amacıyla iki toplumun liderleri arasında süregelen müzakerelere desteğini yinelemiģtir. Ancak, Türkiye, Konsey ve Komisyon tarafından yinelenen çağrılara karģın, 21 Eylül 2005 tarihli Avrupa Topluluğu ve Üye Devletler bildirisi ile Aralık 2006 ve Aralık 2010 sonuçları dahil Konsey sonuçlarında belirtildiği üzere, Ortaklık AntlaĢması na Ek Protokol ün tam ve ayrım yapmaksızın uygulanması ve malların serbest dolaģımı önündeki engelleri kaldırma yükümlülüğünü yerine getirmemiģtir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ikili iliģkilerin normalleģtirilmesi yönünde bir ilerleme kaydedilmemiģtir. Yunanistan ile ilişkiler bağlamında, ikili iliģkilerin geliģtirilmesi için sürdürülen çabalar mevcuttur. Ġkili istikģafi görüģmeler sürmüģtür. Yunanistan tarafından, Türkiye nin, karasularını ve Yunan adaları üzerindeki uçuģlar dahil olmak üzere hava sahasını mütemadiyen ihlal ettiğine dair önemli sayıda resmi Ģikayette bulunulmuģtur. Batı Balkanlar da barıģ ve istikrarın teģvikine sıkı Ģekilde bağlılığını dile getiren Türkiye, bölgedeki temaslarını önemli ölçüde yoğunlaģtırmıģtır. Halihazırda Türkiye ekonomisinde sağlam bir toparlanma yaģanmaktadır. Kamu finansmanı iyileģmekte ve ülkenin ekonomik geleceğine ve istikrarına olan güven artmaktadır. Bununla birlikte, güçlü iç talebin etkisiyle ekonomik aktivitede yaģanan hızlı büyüme, dıģ dengesizliklerin artarak önemli boyutlara ulaģmasına sebep olmuģ, bu durum da makroekonomik istikrarı tehlikeye atar hale gelmiģtir. Ekonomik kriterlere iliģkin olarak, Türkiye iģleyen bir piyasa ekonomisidir. Kapsamlı yapısal reform programının uygulanmasına hız verilmesi durumunda, orta vadede Birlik içindeki piyasa güçleri ve rekabet baskısı ile baģ edebilecektir. 2010 yılının tamamında ve 2011 in ilk yarısında ekonomi hızla büyümüģtür. GSYH deki yüksek artıģa paralel olarak istihdamın da güçlü bir Ģekilde artması, iģsizlik oranında gerilemeye yol açmıģtır. Bütçe gelirlerindeki artıģ ve faiz ödemeleri yükündeki azalmanın neticesinde kamu finansmanındaki iyileģme devam etmiģtir. Daha önce hayata geçirilen reformların bir sonucu olarak finans sektörü kayda değer bir dayanıklılık göstermiģ olup, hukuk sistemi nispeten iyi iģlemeye devam etmiģtir. Ayrıca, devlet desteklerinin izlenmesine iliģkin yeni Kanun ve düzenleyici otorite Ģeffaflığın artırılması ve devlet yardımlarının azaltılmasını sağlayabilir. Piyasa güçlerinin serbest etkileģimi teyit edilmiģtir. ÖzelleĢtirme hızlanmıģtır. AB, Türkiye nin en önemli ticaret ortağı ve yatırımcısı olmaya devam etmiģtir. Bununla birlikte, ticaret ve cari iģlemler açığı artmakta olup, hâlihazırda dıģ dengesizlikler önemli boyutlara ulaģmıģtır. Para politikası, yüksek uluslar arası emtia fiyatlarıyla birlikte Türkiye nin artan cari iģlemler açığını besleyen kredi geniģlemesini engelleme konusunda kısmen baģarılı olmuģtur. Ekonominin yumuģak bir iniģ yapmasına yardımcı olmak ve para politikası üzerindeki baskıyı hafifletmek amacıyla, BDDK tarafından alınanlar da dahil olmak üzere birtakım spesifik ve hedefe yönelik makro-ihtiyati mali tedbirler alınmaktadır. Türkiye nin ihracatındaki fiyat ve maliyet kaynaklı rekabet gücünde bir miktar kötüleģme olmuģtur. Enflasyon, baģta enerji ve gıda girdilerinin fiyatlarındaki artıģ, ekonomik aktivitedeki TR 11 TR

güçlü canlanma ve kontrollü fiyatlardaki yükselme sebebiyle yükselmeye baģlamıģtır. Yapısal reformların daha kararlı bir Ģekilde hayata geçirilmesi beklenmektedir. Piyasalarda Türkiye nin kredisinin artmasını sağlayacak mali Ģeffaflığın artırılması ve daha sağlam bir mali çıpa oluģturulmasına yönelik tedbirler kısıtlı düzeyde kalmıģtır. Pazardan çıkıģ zor olmaya devam etmiģtir. Ġflas iģlemleri de hala nispeten güç ilerlemektedir. Türkiye, üyelik yükümlülüklerini üstlenebilme yeteneğini geliģtirmeye devam etmiģtir. Birçok alanda ilerleme kaydedilmiģtir. Malların serbest dolaģımı, anti-tröst politikası ve devlet destekleri, enerji, ekonomik ve parasal politika, iģletme ve sanayi politikası, tüketicinin korunması, istatistik, trans-avrupa ağları ve bilim ve araģtırma alanlarında uyum ileri seviyededir. Çevre, kamu alımları, hizmet sunma serbestisi, sosyal politika ve istihdam ve vergilendirme alanlarında uyum çabalarına devam edilmesi gerekmektedir. Fikri mülkiyet hakları ve kara paranın aklanması gibi alanlarda uygulamanın güçlendirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır. Gümrük birliği ve dıģ iliģkiler alanlarına iliģkin olarak, özellikle genelleģtirilmiģ tercihler sistemi gibi konularda uyumun tamamlanması gerekmektedir. Ticaretle ilgili uzun süredir sıkıntı yaratan bazı konular henüz çözüme kavuģturulmamıģtır. Türkiye nin gümrük birliği kapsamındaki taahhütlerini tam olarak yerine getirmesi büyük önem taģımaktadır. Birçok alanda Türkiye nin, AB müktesebatına uyuma yönelik idari kapasitesini geliģtirmesi gerekmektedir. Malların serbest dolaşımı alanında, mevzuat uyumu ileri seviyededir fakat raporlama döneminde sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. Ticarette teknik engeller, Türkiye nin gümrük birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal ederek malların serbest dolaģımını engellemeye devam etmektedir. AB müktesebatını uygulamaya yönelik hazırlıkların erken aģamada olduğu iģçilerin serbest dolaģımı alanında çok az ilerleme kaydedilmiģtir. İş kurma hakkı ve hizmet sunma serbestisi alanında uyum erken aģamadadır. ĠĢ kurma hakkı, sınır ötesi hizmet sunma serbestisi, posta hizmetleri ve mesleki yeterliliklerin karģılıklı tanınması alanlarında ilerleme kaydedilmemiģtir. BaĢta sermaye hareketleri ve ödemeler alanında olmak üzere, sermayenin serbest dolaşımı konusunda Türkiye, bazı ilerlemeler kaydetmiģtir. Hâlâ çeģitli engellerin bulunduğu, yabancıların taģınmaz edinmesi bakımından kademeli bir serbestleģme sağlanması yönünde ilerleme kaydedilmemiģtir. AB kaynaklı doğrudan yatırımlar üzerindeki kısıtlamalar da dâhil olmak üzere, bir dizi sektörde, sermaye hareketleri üzerindeki kısıtlamalar devam etmektedir. Terörizmin finansmanının önlenmesine iliģkin yasal çerçeve henüz tamamlanmamıģtır ve FATF, bu alandaki stratejik eksiklikleri nedeniyle Türkiye yi kara listesine almıģtır. Kamu alımları alanında sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. Kurumsal yapı iģler haldedir fakat idari kapasitenin geliģtirilmesi gerekmektedir. Takvime bağlı bir eylem planını da içeren taslak uyum stratejisi hazırlanmıģ olup, kabul edilmesi gerekmektedir. Türkiye nin, halen AB müktesebatına aykırı olan istisnaları bulunmaktadır. Türkiye nin baģta su, enerji, ulaģtırma ve posta sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluģların alımları ile imtiyazlar ve kamu-özel iģbirliği konularında mevzuatını daha da uyumlu hale getirmesi gerekmektedir. Açıklığı, Ģeffaflığı ve uluslararası muhasebe ve denetim standartlarına bağlılığı artırması beklenen yeni Türk Ticaret Kanunu nun kabul edilmesinin ardından, şirketler hukuku alanında, önemli ilerlemeler kaydedilmiģtir. Denetlemeye yönelik hukuki ve kurumsal çerçeve henüz mevcut değildir ve TR 12 TR

ticari yargının kapasitesinin artırılması gerekmektedir. Fikri mülkiyet hukuku alanındaki uyum oldukça ileri düzeydedir ancak uygulamadaki yetersizlik devam etmektedir. Kısa bir süre önce oluģturulan Türkiye-AB Fikri Mülkiyet Hakları ÇalıĢma Grubu bu fasıldaki katılım müzakereleri bakımından kilit unsurdur. Caydırıcı cezai yaptırımları içerecek Ģekilde, fikri ve sınai mülkiyet haklarını düzenleyen, güncellenmiģ kanun taslakları kabul edilmeyi beklemektedir. Fikri mülkiyet hakkı ihlallerinin oluģturabileceği risklere karģı genel bilinçlendirme kampanyalarının yanı sıra, fikri mülkiyet hakları paydaģları ile kamu kurumları arasında daha sıkı bir koordinasyon ve iģbirliği yapılması önemlidir. Rekabet politikası alanında, Türkiye, antitröst ve birleģmelerin kontrolü konusunda yüksek bir uyum siciline sahiptir. Rekabet Kurumu, antitröst kurallarını tatmin edici düzeyde bir bağımsızlıkla, etkin bir Ģekilde uygulamaktadır. Devlet destekleri konusunda iyi düzeyde ilerleme kaydedilmiģtir. Özellikle, Devlet Desteklerini Ġzleme ve Denetleme Kurulu oluģturulmuģtur. Ancak, bir dizi önemli devlet desteği programının gümrük birliği kurallarıyla uyumlaģtırılması gerekmektedir. Mali hizmetler alanında ilave ilerleme kaydedilmiģtir; özellikle BDDK, mali istikrarı güçlendirmek amacıyla tedbirler almıģtır. Ancak, baģta sigortacılık sektörü olmak üzere, AB müktesebatıyla genel uyum bakımından daha fazla ilerlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. Bilgi toplumu ve medya alanında, elektronik haberleģme konusunda bazı ilerlemeler kaydedilirken, görsel iģitsel politika konusunda iyi düzeyde ilerleme kaydedilmiģtir. Tarım ve kırsal kalkınma alanında bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. IPARD Programının ikinci fazına iliģkin hazırlıklarda ve AB fonlarının yönetiminin devrine iliģkin Komisyon Kararının alınmasını temin eden IPARD Programının uygulanmasında kayda değer ilerlemeler sağlanmıģtır. Tarımsal destek politikaları, OTP den ciddi biçimde farklılık göstermekte olup, söz konusu politikaların uyumlaģtırılması yönünde hâlâ bir strateji bulunmamaktadır. Sığır eti ithalatındaki engellerin tamamen kaldırılmaması da büyük bir eksiklik teģkil etmektedir. Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası alanında müktesebatın iç hukuka aktarılması ve uygulanmasına yönelik ilerleme kaydedilmiģtir. Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı nın yeniden yapılandırılması, resmi kontrol sisteminin güçlendirilmesi doğrultusunda olumlu bir adımdır. Tüm kontrol sistemi hâlâ AB müktesebatıyla tam uyumlu değildir. Hayvan sağlığı konusunda ve tarımsal gıda iģletmelerinin AB hijyen ve yapısal gereksinimlerini karģılayacak hâle getirilmesinde önemli ölçüde çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Genel olarak, balıkçılık alanında bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. Özellikle, idari yapıların oluģturulmasında ve kaynak ve filo yönetiminde bazı ilerlemeler sağlanmıģtır. Denetim ve kontrolleri alanlarında olduğu gibi diğer alanlarda da daha fazla ilerleme sağlaması gerekmektedir. Demiryolları sektörü dıģında, taşımacılık sektöründe uyuma yönelik bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. Denizyolu ve karayolu taģımacılığında uyum hâlâ ileri düzeydedir ve havayolu taģımacılığı daha yavaģ bir hızda ilerlemektedir. Türkiye ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hava trafik kontrol merkezleri arasındaki iletiģim eksikliği hava emniyeti bakımından ciddi tehlike oluģturmaya devam etmektedir. Denizcilik sektöründe Uluslararası Denizcilik Örgütü Gönüllü Üye Devlet Denetim Programının uluslararası sözleģmelere taraf olma bakımından olumlu TR 13 TR

sonuçlar doğurması beklenmektedir. Özellikle, karayolu ve denizyolu taģımacılığında tehlikeli maddeler konusundaki uygulama kapasitesi sınırlıdır. Enerji alanında düzensiz ilerlemeler kaydedilmiģtir. Ġç elektrik piyasası ve yenilenebilir enerji konularında iyi düzeyde ilerleme kaydedilmiģtir. Özellikle nükleer güvenlik, emniyet, korunma ve nükleer yayılmanın önlenmesi konularında mümkün olan en yüksek düzeyde standartların sağlanması yönünde tedbirlere ihtiyaç bulunmaktadır. Arz güvenliği, doğalgaz sektörü ve enerji verimliliği bakımından da ilave çabalar gerekmektedir. Vergilendirme konusunda, özellikle tütün vergilendirmesine iliģkin bazı ayrımcı uygulamaların kaldırılmasına yönelik olarak, mevzuat uyumunda sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. Alkollü içecekler üzerindeki özel tüketim vergisindeki artıģlar, bu konuda Komisyon ile üzerinde anlaģmaya varılan Eylem Planı na aykırılık teģkil etmektedir. Vergilendirmede ayrımcı uygulamaların kaldırılması, bu fasılda daha fazla ilerleme sağlanması bakımından kilit unsurdur. Doğrudan vergilendirme konusunda ilerleme kaydedilmemiģtir. Türkiye, ekonomik ve parasal politika alanında bazı ilerlemeler kaydetmiģtir. Merkez Bankası, mali istikrarı sağlamak amacıyla, politika faiz oranlarını azaltıp bankacılık sektörü için zorunlu karģılık oranlarını artırmak suretiyle yeni bir politika bileģimini uygulamaya baģlamıģtır. Ekonomik ve parasal politika alanında Türkiye nin AB müktesebatına uyumu, özellikle Merkez Bankası nın tam bağımsızlığı ve kamu sektörünün finansal kuruluģlara imtiyazlı eriģim yasağı açısından tam değildir. Genel hazırlık durumu ileri düzeydedir. AB müktesebatına genel uyumun ileri düzeyde olduğu istatistik alanında iyi düzeyde ilerleme kaydedilmiģtir. Özellikle ulusal hesaplar ve tarım istatistikleri konularında daha fazla ilerleme sağlanması gerekmektedir. Türkiye, sosyal politika ve istihdam konularında sınırlı ilerleme kaydetmiģtir. Ġdari kapasite, bazı iyileģme belirtileri göstermiģtir. Sendikal haklara iliģkin Anayasa değiģiklikleri, sendikal hakların AB standartlarına ve ILO sözleģmelerine uygun biçimde tam olarak verilmesini amaçlayan mevzuat değiģiklikleriyle sonuçlanmamıģtır. Büyük ölçekte kayıt dıģı istihdamın azaltılması ve kadınların istihdam oranlarının artırılması hala endiģe konuları olmaktadır. ĠĢ Kanunu nun kapsamı sınırlı olmaya devam etmektedir. ĠĢ sağlığı ve güvenliği mevzuatının uygulanmasının hızlandırılması gerekmektedir. Özellikle kırsal kesim nüfusu ve çocuklar arasında yoksulluk riski çok yüksek olmaya devam etmektedir. Bir eģitlik kurumunun oluģturulmasına yönelik mevzuat henüz kabul edilmemiģtir. Türkiye, AB müktesebatına yeterli düzeyde uyum sağladığı işletme ve sanayi politikası alanında, daha fazla ilerleme kaydetmiģtir. Söz konusu ilerleme, 2011-2014 dönemini kapsayan Sanayi Stratejisi ve Eylem Planı nın kabul edilmesi, iģletme ve sanayi politika araçlarına daha geniģ eriģim sağlanması, sektörel stratejilerin kabul edilmesi ve ticari iģlemlerde alacakların geç ödenmesiyle mücadeleye iliģkin uyum sağlanması bakımından kaydedilmiģtir. Türkiye, baģta TEN taģımacılık alanı olmak üzere Trans-Avrupa ağları alanında ilerleme kaydetmiģtir. Güvenilir taģımacılık verileriyle ilgili olarak daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir. TEN enerji alanında da bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. TR 14 TR

Bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu alanında bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. Bu politika alanındaki katılım öncesi fonların, finansal yönetim ve kontrol sorumluluklarını devralacak birimlerin oluģturulmasına iliģkin takvimde gecikmeler olmuģtur. Her ne kadar katılım öncesi fonların uygulanmasına yönelik kurumsal çerçeve nihai hale getirilmiģ ve idari kapasite geliģtirilmiģse de, bu kapasitenin daha fazla güçlendirilmesine ve uygulamanın hızlandırılması amacıyla ilgili bütün kurumlar arasında artırılmıģ koordinasyona ihtiyaç bulunmaktadır. Genel olarak, yargı alanında ilerleme kaydedilmiģtir Yolsuzlukla mücadele stratejisiyle ilgili olarak, yolsuzlukla mücadele stratejisi ve eylem planının uygulamasında sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. Siyasi partilerin finansmanının Ģeffaf olmaması ve dokunulmazlıkların kapsamı baģlıca eksiklikler olmaya devam etmektedir. Türkiye nin, yolsuzluk davalarıyla ilgili soruģturma, iddianame veya mahkûmiyet kararlarına iliģkin bir izleme mekanizması oluģturması gerekmektedir. Adalet, özgürlük ve güvenlik alanında her konuda eģit ilerleme kaydedilmemiģtir. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu nun kabul edilmesi, etkin bir iltica ve göç yönetiminin sağlam bir yasal zemine oturması ve göçmenler ile mültecilerin haklarının güvenceye alınması için öncelik olmaya devam etmektedir. Cezai ve hukuki konularda adli iģbirliği alanında sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. UyuĢturucu ve organize suçlar alanında bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. Polis iģbirliği ve terörizm alanında sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. Vize politikası ve gümrük iģbirliği alanında sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. Sınır Güvenlik TeĢkilatı Kanunu nun kabulünün ve kurumlar arası iģbirliğinin ele alınması gereken kilit önemi haiz hususlar olduğu sınır yönetimi alanında çok sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. Türkiye, düzensiz göçmenler için önemli bir geçiģ ülkesi ve hedef ülke olmaya devam etmektedir. Düzensiz göçün önlenmesi ve düzensiz göçmenlerin geri kabulü konusunda çabalar sürdürülmelidir. Türkiye nin bilim ve araştırma alanındaki hazırlıkları iyi durumdadır. Avrupa AraĢtırma Alanına entegrasyon ve Yenilikçilik Birliğine yönelik hazırlıklar bakımından iyi düzeyde ilerleme sağlamıģtır. Genel olarak, Türkiye nin 7. Çerçeve Programı na katılımı ve baģarı oranı artmaktadır, ancak AB araģtırma programlarındaki mükemmeliyet koģulunu ve rekabetçi katılımı karģılamak için daha fazla çabaya ihtiyaç bulunmaktadır. Özellikle eğitim ve mesleki eğitim alanında olmak üzere, eğitim ve kültür alanında bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. Topluluk Programlarına duyulan ilgi artmaya devam etmiģtir. Kültür alanında bazı ilerlemeler kaydedilmiģ, ancak AB müktesebatına uyum konusunda ilerleme sağlanmamıģtır. Çevre alanında, yatay mevzuat, hava kalitesi, endüstriyel kirlilik kontrolü ve risk yönetimi konularında sınırlı ilerleme kaydedilmesine karģılık, atık yönetimi konusunda iyi düzeyde ilerleme sağlanmıģtır. Su kalitesi, kimyasallar ve idari kapasite konularında çok sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. Doğa koruması konusunda ilerleme sağlanmamıģtır. Ġklim değiģikliği konusunda, AB iklim gereklilikleri ile ilgili farkındalık yaratılması konusunda sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. Bununla birlikte, hem yurt içinde hem de uluslararası düzeyde hâlâ daha iddialı bir iklim politikası oluģturulması gerekmektedir. Ġdari kapasitenin artırılması gerekmektedir. TR 15 TR

Tüketicinin ve sağlığın korunması alanında bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. Tüketicinin korunması alanında, tüketicinin korunması ve genel ürün güvenliğine yönelik revize çerçeve kanunlar hâlâ kabul edilmemiģtir. Piyasa gözetimi faaliyetlerinin iyileģtirilmesi daha fazla mali kaynağın ve insan kaynağının tahsis edilmesini gerektirmektedir ve tüketici STK ları ile iģbirliğinin güçlendirilmesine de ihtiyaç bulunmaktadır. Halk sağlığı alanında, Türkiye henüz mevzuat uyumunu tamamlamamıģtır ve nüfusun sağlık ve güvenliğini güçlendirmek amacıyla mevzuatın uygulanmasını geliģtirmeye yönelik idari kapasitesini de oluģturmamıģtır. Türkiye AB ile oluģturulan gümrük birliği sayesinde gümrük mevzuatı alanında yüksek bir uyum seviyesine ulaģmıģtır. GiriĢ noktalarında yer alan gümrüksüz satıģ mağazalarının durumu ve AB de serbest dolaģımda bulunan malları ithal edenlerden mallar gümrüklenmeden önce menģe beyanı sunmalarının talep edilmesi gümrük birliğinden kaynaklanan yükümlülüklere aykırıdır. Serbest bölgeler, gözetim ve tarife kotalarına iliģkin mevzuat henüz uyumlaģtırılmamıģtır. Risk esaslı kontrollerin ve basitleģtirilmiģ usullerin geliģtirilmesi, fiziksel kontrollerin sayısını azaltmak suretiyle yasal ticareti kolaylaģtıracaktır. Fikri mülkiyet hakları gümrüklerde hâlâ etkili biçimde uygulanmamaktadır ve taklit mallarla mücadele tedbirleri hâlâ bulunmamaktadır. Türkiye gümrük birliği sayesinde dış ilişkiler alanında yüksek bir uyum seviyesine ulaģmıģtır. Coğrafi kapsamı bakımından genelleģtirilmiģ tercihler sistemi gibi konularda bazı uyumsuzluklar mevcudiyetini sürdürmektedir. Türkiye nin AB ortak dış ve güvenlik politikasına uyumu devam etmiģtir; Türkiye nin ODGP deklarasyonlarına genel uyumu rapor döneminde azalmıģtır ve Türkiye, AB nin Ġran, Libya veya Suriye ye yönelik kısıtlayıcı önlemlerine katılmamıģtır. Türkiye, çeģitli dıģ politika konularını AB ile diyalog ve istiģare içinde değerlendirmiģtir. Türkiye, Bölgesel Kürt Yönetimi de dâhil olmak üzere Irak gibi komģu ülkelerle iliģkilerin normalleģtirilmesine yönelik çaba sarf etmiģtir. Ermenistan ile iliģkilerin normalleģtirilmesi konusunda ilerleme kaydedilmemiģtir. Ġsrail ile iliģkiler, 2010 yılındaki Gazze filosu olayından bu yana daha da kötüleģmiģtir. Bağımsız BM raporunun yayımlanmasından sonra Türkiye, Ġsrail ile iliģkilerinin seviyesini düģürmüģ ve Ġsrail ile arasındaki askeri anlaģmaları askıya almıģtır. Türkiye, OGSP ye katkıda bulunmayı sürdürmektedir ve OGSP faaliyetlerine daha fazla dâhil olmayı istemektedir. Berlin + düzenlemelerinin ötesinde AB üyesi tüm devletleri kapsayacak AB-NATO iģbirliği meselesi çözümsüz kalmaya devam etmektedir. Türkiye, Wassenaar Düzenlemesi ne üyelik konusundaki tutumunu AB tutumuyla uyumlaģtırmamıģtır. Uyumun zaten oldukça ileri bir düzeyde olduğu mali kontrol alanında bazı ilerlemeler kaydedilmiģtir. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun uygulanmasına iliģkin mevzuat tam olarak yürürlüktedir. Kamu Ġç Mali Kontrol (KĠMK) Politika Belgesi ve eylem planının revize edilmesi gerekmektedir. SayıĢtay Kanununun kabul edilmesi, dıģ denetimin ilgili uluslararası standartlarla daha fazla uyumlaģtırılması bakımından önemli bir adım olmuģtur. Türkiye deki AFCOS'un koordinasyon iģlevini, operasyonel bağımsızlığını ve operasyonel ağını güçlendirmeye devam etmesine ihtiyaç bulunmaktadır. TR 16 TR

Mali ve bütçesel hükümler alanında sınırlı ilerleme kaydedilmiģtir. Öz kaynakların oluģturulmasına yönelik idari hazırlıklar hâlâ çok erken aģamadadır... TR 17 TR

TR AVRUPA KOMĠSYONU Brüksel, 12 Ekim 2011 COM (2011) 666 KOMİSYON TARAFINDAN AVRUPA PARLAMENTOSU NA VE KONSEY E SUNULAN BİLDİRİM GeniĢleme Stratejisi ve BaĢlıca Zorluklar 2011-2012 {COM(2011) 666} ekindeki KOMĠSYON ÇALIġMA DOKÜMANI TÜRKĠYE 2011 YILI ĠLERLEME RAPORU

ĠÇĠNDEKĠLER 1. GĠRĠġ... 3 1.1. Önsöz... 3 1.2. Çerçeve... 3 1.3. AB ile Türkiye arasındaki iliģkiler... 3 2. SĠYASĠ KRĠTERLER... 5 2.1. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü... 5 2.2. Ġnsan hakları ve azınlıkların korunması... 20 2.3. Bölgesel konular ve uluslararası yükümlülükler... 43 3. EKONOMĠK KRĠTERLER... 38 3.1. ĠĢleyen bir piyasa ekonomisinin varlığı... 45 3.2. Birlik içinde rekabetçi baskı ve piyasa güçleri ile baģ edebilme kapasitesi... 49 4. ÜYELĠK YÜKÜMLÜLÜKLERĠNĠ ÜSTLENEBĠLME YETENEĞĠ... 51 4.1. Fasıl 1: Malların Serbest DolaĢımı... 52 4.2. Fasıl 2: ĠĢçilerin Serbest DolaĢımı... 55 4.3. Fasıl 3: ĠĢ Kurma Hakkı ve Hizmet Sunma Serbestisi... 56 4.4. Fasıl 4: Sermayenin Serbest DolaĢımı... 57 4.5. Fasıl 5: Kamu Alımları... 58 4.6. Fasıl 6: ġirketler Hukuku... 59 4.7. Fasıl 7: Fikri Mülkiyet Hukuku... 60 4.8. Fasıl 8: Rekabet Politikası... 62 4.9. Fasıl 9: Mali Hizmetler... 63 4.10. Fasıl 10: Bilgi Toplumu ve Medya... 64 4.11. Fasıl 11: Tarım... 66 4.12. Fasıl 12: Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası... 67 4.13. Fasıl 13: Balıkçılık... 69 4.14. Fasıl 14: TaĢımacılık Politikası... 70 4.15. Fasıl 15: Enerji... 72 4.16. Fasıl 16: Vergilendirme... 74 4.17. Fasıl 17: Ekonomik ve Parasal Politika... 75 TR 2 TR