ULUSAL SÜT KONSEYĠ ARAġTIRMA VE DANIġMA KURULU SÜT SEKTÖRÜ 2010 YILI GENEL DEĞERLENDĠRME RAPORU 2.ÜLKEMĠZ SÜT HAYVANCILIĞINDA MEVCUT DURUM



Benzer belgeler
Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

KONYA SÜT SEKTÖR RAPORU (Konya Süt Eylem Planı)

Trakya Kalkınma Ajansı. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

AR&GE BÜLTEN 2016 OCAK-ŞUBAT SEKTÖREL SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

SÜT ve SÜT ÜRÜNLERİ. Durum ve Tahmin TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TEPGE. Hazırlayan. Zarife Nihal GÜLAÇ. Durum ve Tahmin 2015

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

Koyun ve keçi sütü ve ürünlerinin üretiminde karşılaşılan temel sorunlar ile muhtemel çözüm önerileri

SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM. Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

KÜRESELLEŞME STRATEJİLERİ İÇERİSİNDE TÜRKİYE SÜT SEKTÖRÜ NE YAPACAK?

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

Türkiye de Organik Tarım

ÖNSÖZ. Dr. Ahmet ALTIPARMAK Antalya Valisi BAKA Yönetim Kurulu Başkanı. Tuncay ENGİN BAKA Genel Sekreteri

KIRMIZI ET SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. Dr. Ahmet YÜCESAN Ulusal Kırmızı Et Konseyi Bşk. İSTANBUL 2014

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Hazırlayan: Mehmet M. Sarı. Danışman: Prof. Dr. Cengiz Sayın. Konu:Hayvancılıkta Destekleme Politikaları

En son istatistiki verilere göre Türkiye'de hayvan cinsleri itibariyle toplam süt üretimine ilişkin bilgiler aşağıda verilmiştir.

BULDAN HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU TÜRKİYE İZMİR KARŞILAŞTIRMASI

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

TÜRKİYE SÜT SEKTÖR İSTATİSTİKLERİ ÖZET RAPORU

T.C. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU BAŞKANLIĞI Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği. Sayı : /E

Türkiye'de keçi yetiştiriciliği

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

KÜRESELLEŞME STRATEJİLERİ İÇERİSİNDE TÜRKİYE SÜT SEKTÖRÜ NE YAPACAK? 11 HAZİRAN 2015 / İZMİR

Kesilen Hayvan Sayısı


4. GURUP SÜT ÜRÜNLERİ SANAYİ MESLEK GURUBU İLE İLGİLİ FİRE VE ZAYİAT ORANLARI

Avrupa Komisyonu tarafından 25 Şubat 2008 tarihinde onaylanan Kırsal Kalkınma (IPARD) Programı; Türkiye nin katılım öncesi dönemdeki öncelikleri ve

Grafik-1: Avrupa Birliğinde Haftalık Dana Karkas Ortalama Fiyatları / 100 KG

T.C. Kalkınma Bakanlığı

TÜRKİYE DE TARIM ve HAYVANCILIK: SORUNLAR VE ÖNERİLER DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ

Prof. Dr. Zafer ULUTAŞ. Gaziosmanpaşa Üniversitesi

152. YIL. Ziraat Bankası. Bir Bankadan Daha Fazlası. Kasım 2015 İstanbul

TEKİRDAĞ İLİNDE KABA YEM ÜRETİMİ VE İHTİYACI KARŞILAMA ORANI

İLİMİZDE HAYVANCILIĞIN DURUMU

Besicilikte karı yüzde 50 artırmak aslında hayal değil

TÜRKİYE DE SİMENTAL IRKININ SÜT VE ET ÜRETİMİNE OLASI KATKILARI. Gülhan ERDOĞDU TATAR Ziraat Yüksek Mühendisi

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği


BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Önder SÖZEN Koordinatör

TÜRKİYE DE SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

T.C. KIRIKKALE VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ARALIK 2014 KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI

Kaynak (1) Dr. Cemal ÇAKMAK

TÜRKİYE'DE HAYVANSAL ÜRETİM VE HAYVANCILIK İŞLETMELERİNİN ÖZELLİKLERİ

2014 YILI SEKTÖR RAPORU

KONYA DA HAYVANCILIĞIN MEVCUT DURUMU, SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERĐLERĐ

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ TÜRK EKONOMİSİNİN NERESİNDE

Current Status of Cattle, Sheep and Goat Breeding in Turkey

Grafik-1: Avrupa Birliğinde Haftalık Dana Karkas Ortalama Fiyatları / 100 KG

TARSUS TİCARET BORSASI

XIII. BÖLÜM- HAYVANCILIK. 13. Hayvancılık

Türkiye de Simental Genotipinin Yaygınlaştırılması. Araş. Gör. Ayşe Övgü ŞEN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

YATIRIM KAPSAMINDA UYULMASI GEREKEN MİNİMUM KOŞULLAR * Tedbir 101: Tarımsal İşletmelerin Fiziki Varlıklarına Yönelik Yatırımlar

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÜTÜ İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ

BAŞ DAMIZLIK SAANEN KEÇİSİ ÖN FİZİBİLİTE RAPORU. Nihal GÜVEN Tarım Danışmanı Ziraat Mühendisi/Zooteknist

Türkiye ve Dünya da Manda Yetiştiriciliği 1

T.C. KIRIKKALE VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ARALIK 2013 KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

Türkiye nin Tarımsal Ürün İthalatı-İhracatı ve Hedefleri

1. KIRMIZI ET SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER a. Kırmızı Et Sektörü Pazar Analizi

Tire İzmir % Tire İzmir % % % % %

HAYVANCILIĞIN GELİŞTİRİLMESİ AÇISINDAN KÖYLERE HİZMET GÖTÜRME BİRLİKLERİNİN FONKSİYONLARI VE SORUNLARI; SARIOĞLAN İLÇESİ SÜT TOPLAMA MERKEZİ ÖRNEĞİ

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ DOÇ.DR. HAVVA EYLEM POLAT 8. HAFTA

TÜRKİYE DE HAYVANCILIK

TARIM EKONOMİSİ ve İŞLETMECİLİĞİ. Dr. Osman Orkan Özer

AKŞEHİR İLÇESİ TARIMSAL VERİLERİ

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 5. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL

TEKNOLOJİ EKONOMİ POLİTİKA - III TÜRKİYE DEKİ AR-GE VE YENİLİK FAALİYETLERİ

Grafik-1: Avrupa Birliğinde Haftalık Dana Karkas Ortalama Fiyatları / 100 KG


ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 4. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL

SÜT ÜRÜNLERİ. Hazırlayan İsmail Erkan SARISAÇLI T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Dünyada ve Türkiye de Endüstriyel Süt İşleme

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması

MANİSA TİCARET BORSASI

1. KIRMIZI ET SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER a. Kırmızı Et Sektörü Pazar Analizi

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

TÜRKİYE DE SÜT HAYVANCILIĞI POLİTİKALARI

Grafik-1: Avrupa Birliğinde Haftalık Dana Karkas Ortalama Fiyatları / 100 KG

KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ET ve ET ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

SAKARYA DA TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖR ANALİZİ VE ÖNERİLER RAPORU PROJESİ SAHA ARAŞTIRMA ÇALIŞMASI SONUÇLARI

TKDK DESTEKLERİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

TÜRKİYE DE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

AB İLE MÜZAKERE SÜRECİNDE TÜRKİYE HAYVANCILIĞI

Besi Hayvanları Pazarlama Politikası ve Canlı Hayvan Borsaları Komitesi. Sonuç Raporu

Üretici, sanayinin dikte ettiği fiyatla karşı karşıya.

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Transkript:

ULUSAL SÜT KONSEYĠ ARAġTIRMA VE DANIġMA KURULU SÜT SEKTÖRÜ 2010 YILI GENEL DEĞERLENDĠRME RAPORU 1.GĠRĠġ Ülkelerin teknolojik alanda hızlı gelişmeleri, ülkede yaşayan bireylerin sağlıklı ve yeterli beslenmeleri ile yakından ilgilidir. Süt; insanların beslenmeleri için ihtiyaç duyulan besin öğelerini yeterli ve dengeli bir şeklinde içerdiğinden, günde belirli miktarlarda alınması gereken önemli bir besin maddesidir. Bu nedenle insanların sağlıklı ve yeterli beslenmeleri için sütün yeterli miktarda üretimi ve tüketimi önem arz etmektedir. Hayvansal üretimin en önemli çıktılarından biri olan süt, her gün üretildiği ve kısa vadede paraya dönüştürüldüğü için tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan ailelerin en güvenilir gelir kaynağıdır. Bu nedenle ülkemizin gelişmesi, üreticinin gelir seviyesinin yükseltilmesi, köyden kente göçün engellenmesi, dış ticaret dengesinin sağlanması açısından özellikle süt hayvancılığına gereken önemin verilmesi zorunlu ve milli bir görevdir. 2.ÜLKEMĠZ SÜT HAYVANCILIĞINDA MEVCUT DURUM Nüfus ve Ġstihdam, Ülkelerin tarımda istihdam ettikleri nüfusun toplam nüfustaki payı ile işletme büyüklüğü ve sayısı arasında bir ilişki söz konusudur. Tarımda çalışan nüfusun azalmasına yol açan gelişmelerin işletme sayısının azalmasına, ancak işletmelerin ortalama büyüklüğünün artmasına yol açmaktadır. 1990 yılında ülkemizdeki nüfusun %46,9 u tarımda istihdam edilirken 2010 yılında bu oran %25,2 ye gerilemiştir. Oysa tarım nüfusunun toplam nüfus içindeki oranı AB ülkelerinde ortalama %5,3, ABD de ise 2,3 dür. 1

ĠĢletme Yapısı Türkiye İstatistik Kurumunun 2006 yılında yaptığı tarımsal işletme yapı araştırması göre tarımsal işletmelerin %62,3 ünde hem bitkisel üretim hem de hayvancılık, %37,2 inde sadece bitkisel üretim, %0,5 inde ise sadece hayvancılık yapılmaktadır. Ülkemiz süt hayvancılığında işletme başına düşen hayvan sayıları gelişmiş bir yapıya sahip olan AB ülkelerine göre çok düşük olup, süt işletmelerinin % 91,61 ni 10 baş ve altı hayvana sahip işletmeler oluşturmaktadır. İşletme başına düşen hayvan varlığı açısından AB de kaliteli süt üretimi için 40-50 baş inekten daha azına sahip işletmelerin ekonomik olamadıkları, bu büyüklükteki işletmelerin ise ideal olduğu kabul edilmektedir. Bunun yanında tarımsal işletmenin tasarrufunda bulunan toplam arazinin; %66,41'ini hem bitkisel üretim hem de hayvan yetiştiriciliği yapan işletmeler, %33,56'sını yalnız bitkisel üretim yapan işletmeler, %0,03'ünü yalnız hayvan yetiştiriciliği yapan işletmeler tasarrufunda bulundurmaktadır. İşletmelerin arazi büyüklüğü artıkça işletme başına büyükbaş hayvan sayısının da arttığı görülmektedir. İşletme başına düşen hayvan sayısı ve işletmelerin arazi varlığı birlikte dikkate alındığı zaman, Türkiye de genel olarak küçük ölçekli aile işletmelerinin hâkim olduğu bir sığır yetiştiriciliği yapıldığı görülmektedir. Süt sığırı işletmelerinin çoğunun küçük ölçekli olması, işletmelerin bilgi ve teknoloji için yatırım yapmalarını engellediği gibi, çiftlikten sofraya birçok aşamadan geçen sütün, uygun koşullarda üretilmesi ve süt işleme tesisine getirilmesine kadar muhafaza edilmesi için gerekli yatırımların yapılmasını da sınırlandırmaktadır. Bu işletmelerde; hayvan barınaklarındaki şartlar kötü, hayvan başına süt verimleri düşük ve hayvan sağlığı ve refahına özen gösterilmemektedir. Küçükbaş hayvan yetiştiren işletmelerin %87,44 nü koyunculuk işletmeleri oluşturmakta olup, bu işletmelerde işletme başına düşen ortalama küçükbaş hayvan sayısı 46,76 baş dır. 2

Koyun yetiştiren işletme sayısının en fazla olduğu bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Kıl keçisi yetiştiriciliğinin en fazla olduğu bölge ise Akdeniz Bölgesidir. Bu iki bölgede koyun ve keçi sütü üretimi hem Türkiye hem de bölge üretiminde önemli yer tutmakta olup, ülkemiz koyun sütü üretiminin yaklaşık %25 i Güneydoğu Anadolu bölgesinde keçi sütü üretiminin %50 si Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde elde edilmektedir. Koyun ve keçi yetiştiriciliğinin hemen hemen tamamı meraya dayalı, büyük yerleşim merkezlerine uzak olan yerlerde yapılmakta ve elde edilen sütün de neredeyse tamamı elle sağılmakta ve işletmede geleneksel yöntemlerle süt ürünlerine işlenmektedir. İşletmelerde sağım ve soğutma ünitelerinin bulunmayışı ve hijyen kurallarına uyulmaması, üretilen sütün kalitesinin yanında sütün işlenmesi sonucu elde edilen süt ürünü kalitesini de düşürmektedir. Ülkemizde süt üretimine katkıda bulunan hayvan türlerini sığır, koyun, keçi ve manda oluşturmaktadır. Bunlardan sığır sütü üretimi ülkemiz süt üretiminin büyük bir çoğunluğunu oluşturmakta olup, sığır sütünü sırasıyla koyun, keçi ve manda sütü üretimi izlemektedir. Hayvan Varlığı 2010 yılı verilerine göre ülkemizin sığır varlığı 11.369.800 baştır. 1990 yılında ülkemiz sığır varlığının %58,8 ini yerli ırk oluştururken, 2010 yılında bu oran 21,7 ye kadar inmiştir. 1990 yılında sığır varlığının 8,9 kültür ırkı, %32,3 ü melez ırk iken 2010 yılında kültür ırkı 36,9 a melez ırk ise %41,4 e yükselmiştir. Ülkemizde yaygın olarak Siyah-Alaca, Esmer, Simental ve Jersey kültür ırklarının yetiştiriciliği yapılmaktadır. Kültür ırkı yetiştiriciliğinin dolayısı ile de süt üretiminin en yoğun olduğu bölgeleri Ege ve Marmara Bölgeleri oluşturmaktadır. Bu bölgelerde daha çok, süt verimleri yüksek Siyah-Alaca ırkı sığırların yetiştiriciliği yapılmaktadır. 3

Ülkemizde büyükbaş hayvan olarak manda yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Ülkemizde 1990 yılında 371.000 baş olan toplam manda varlığımız %22,8 oranında azalarak 2010 yılında 84.726 başa gerilemiştir. Ülkemizde küçükbaş hayvan olarak Merinos ve yerli koyun cinslerinin yetiştiriciliği ile kıl ve tiftik keçi cinslerinin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ülkemizde 1990 yılında 40.553.000 baş olan toplam koyun varlığımız %56,9 oranında azalarak 2010 yılında 23.089.6911 baş gerilemiştir. Aynı şekilde 1990 yılında 10.977.000 baş olan keçi varlığımız %57,3 oranında azalarak 2010 yılında 6.293.233 başa gerilemiştir. Sağılan hayvan varlığı 1990 yılındaki sığır varlığımız 5.890.000 baş, koyun varlığımız 23.700.000 baş, keçi varlığımız 6.020.000 baş ve manda varlığımız 190.000 baştır. 2010 yılı verilerine göre ülkemizde sağılan hayvan varlığı ise kültür ırkı, melez ırk ve yerli ırktan oluşan sığır varlığı 4.361.841 baş, merinos ve yerli cinslerden oluşan koyun varlığı 10.583.608 baş, kıl keçisi ve tiftik keçisi cinslerden oluşan keçi varlığı 2.582.539 baş ve manda varlığı ise 35.362 baş dır. 1990-2010 yılı verileri dikkate alındığında ülkemizin sağılan hayvan varlığında bir azalma görülmektedir. 1990 yılına göre, 2010 yılındaki sağılan sığır varlığı %25,9 oranında, sağılan koyun varlığı %44,6 oranında, sağılan keçi varlığı %42,9 oranında ve sağılan manda varlığı ise 18,6 oranında azalmıştır. Süt üretimi Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre 1990 yılında 7.960.640 ton olan sığır sütü üretimi 2010 yılında %55,9 oranında artarak 12.418.544 ton, 1.145.015 ton olan koyun sütü %28,6 oranında azalarak 816.832 ton, 337.535 ton olan keçi sütü üretimi %19,1 oranında azalarak 272.811 ton ve 174.225 ton olan manda sütü üretimi %79,6 oranında azalarak 35.487 ton olmuştur. 4

Ülkemizde 2010 yılı verilerine göre yaklaşık 13.5 milyon ton süt üretilmiştir. Üretilen sütün %91,7 si gibi büyük bir kısmı sığırdan, %6 sı koyundan, %2 si keçiden ve %0,3 ünün de mandadan sağlandığı görülmektedir. Toplam süt üretimimiz içindeki koyun, keçi ve manda sütü üretimindeki bu azalma, yöresel olarak bu sütlerden elde edilen süt ürünlerinin üretilmesinde hammadde sıkıntısı yaşanmasına da neden olmaktadır. Ülkemizde süt üretimi mevsimlere göre de farklılık göstermektedir. Nisan, Mayıs, Haziran ayları doğumların başlaması nedeniyle sığır, koyun ve keçi sütlerinin en yoğun üretildiği aylar olup, kış ayları ise üretimin en düşük seyrettiği aylardır. Manda sütünün en yoğun üretildiği aylar ise Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır. Süt üretiminde mevsimlere göre yaşanan dengesizlik süt işleme tesislerinin yılın 5-6 aylık bir dönemin de yeterli kapasite ile çalışmalarını engellemektedir. Oysa gelişmiş ülkelerde süt üretimindeki mevsimler ve bölgelere göre oluşan farklılıklar ortadan kaldırıldığından süt işleme tesislerinin yıl içinde belli bir kapasite ile çalışmaları sağlanmaktadır. Süt verimi Bir ülkede gerçekleşen toplam sığır sütü üretimi, sağılan inek sayısı ve inek başına süt verimi ile doğrudan ilişkilidir. İnek başına süt verimi, ülkeler ve bölgelere göre değişmekle birlikte hayvanın genotipi, bakım ve beslemeye göre de değişmektedir. 1990 yılından 2010 yılına kadar geçen 20 yıllık süreçte, sığır başına ortalama 1.351 litre olan sığır sütü verimi 2,10 kat artarak 2.803 litre, koyun başına ortalama 48 litre olan koyun sütü verimi 1,6 kat artarak 77 litre, keçi başına ortalama 56 litre olan keçi sütü verimi 1,9 kat artarak 106 litre ve manda başına ortalama 916 litre olan manda sütü verimi 1,09 kat artarak 1.003 litre olmuştur. AB ülkelerinde ise sığır sütü ortalama verimi 6.182 litredir. Koyun başına süt verimine bakıldığında ise; 388.9 kg/baş ile Avusturya ilk sırada yer almakta, AB ülkelerinde koyun başına ortalama süt verimi ise 121.8 kg/baş dır. Keçi süt verimlerine bakıldığında; 841.5 kg/baş ile Çek Cumhuriyetinin ilk sırayı aldığı, AB ülkelerinde 5

ortalaması ise 239.3 kg/baş dır. AB ülkelerinden sadece Yunanistan ve İtalya da manda sütü üretilmektedir. Çiğ süt fiyatı Ülkemizde çiğ süt fiyatları serbest piyasa şartlarına göre oluşmakta olup, çiğ sütün fiyatının belirlenmesinde devletin herhangi bir müdahalesi bulunmamaktadır. Belli bölgelerde özellikle Çanakkale ve Balıkesir illerinde 3 er aylık dönemler halinde üretici birlikleri veya kooperatifler ile sanayici arasında yapılan ihaleler, ülkemizde çiğ süt fiyatının oluşmasını sağlamaktadır. Diğer bölgelerde ise bu bölgelerde belirlenen çiğ süt fiyatına göre fiyat oluşmaktadır. 3 er aylık dönemler halinde yapılan ihaleler çiğ süt fiyatının yıl içinde değişkenlik göstermesine de neden olmaktadır. Aynı zamanda çiğ süt fiyatında yıl içinde yaşanan bu değişkenlik çiğ süt üretiminde yıl içinde yaşanan mevsimsel dalgalanmalardan da kaynaklanmaktadır. Süt sığırcılığında üretimin girdileri içerisinde en büyük payı oluşturan yem fiyatları, gelirin büyük bölümünü oluşturan süt fiyatlarından ayrı düşünülmemelidir. Ekonomik anlamda bir süt sığırcılığı için çiğ süt ve yem fiyatlarından ziyade bu ikisinin fiyatları arasındaki oran dikkate alınmalıdır. Süt sığırcılığında süt/yem paritesinin 1,5 in altına düşmemesi hatta 2 civarında seyretmesi istenmektedir. 2010 yılı itibariyle süt yem paritesi 1,46 olarak gerçekleşmiştir. Ülkemizde çiğ sütün toplanması ve pazarlanması, yerleşim yerine göre değişmekle birlikte genelde çok fazla aracıyı içeren karmaşık bir sistemdir. Süt hayvancılığı yapan işletmelerin yapılarının küçük olması nedeniyle üretilen süt çok sayıda üreticiden toplanıp süt işleme tesislerine getirilmektedir. Üretilen süt; kooperatifler, üretici birlikleri ve köy toplayıcıları aracılığı ile süt işleme tesislerine satabildiği gibi üretici tarafından doğrudan süt işleme tesislerine de satılabilmektedir. Bunun yanında süt üreticisi ürettiği sütü veya süt toplayıcısı topladığı sütleri şehir merkezlerine götürerek sokak sütü olarak doğrudan tüketiciye satabilmektedir. Üreticiler, bu karmaşık yapı içinde ürettiği çiğ sütü, eder fiyata satamadıkları gibi tüketiciler de pahalıya süt ürünlerini tüketmek zorunda kalmaktadır. 6

Üretilen sütün kullanımı Süt ve süt ürünleri, modern işleme tesisleri tarafından pazara sunulduğu gibi teknik ve hijyenik şartları uygun olmayan işletmeler ve hatta evinde üretim yapan süt üreticileri tarafından da pazara sunularak tüketiciye ulaşmaktadır. Bu kadar geniş bir kesim tarafından pazara sunulan süt ve süt ürünleri, kalite ve hijyen özellikleri bakımından homojen bir yapı göstermemektedir. Üretilen çiğ sütün kullanım alanları, bilgi kaynaklarına göre farklılık göstermekle birlikte üretilen sütün yaklaşık %60 ı işleme tesisleri tarafından %20 si sokak sütü olarak, %20 sinin ise buzağı beslenmesi ve süt üreticisi tarafından ev ihtiyacı için tüketimde kullanılmaktadır. Süt Tüketimi Ülkemizde içme sütü tüketme alışkanlığı gelişmiş ülkelerin çok altında olup, beslenme yönünden sütten en iyi yararlanma şeklinin sütü içerek tüketmek olduğu düşünüldüğünde sağlıklı ve dengeli bir gelişim için ülkemizdeki içme sütü tüketiminin artırılması gerekmektedir. Tüketilen toplam süt ürünleri miktarının içme sütü olarak kullanma oranı, dünya ortalamalarında %40 iken ülkemizde bu oran %20 lerde kalmaktadır. Buna göre kişi başına yıllık içme sütü tüketimi Avrupa ülkelerinde 60-170 litre ortalama 81 litre iken bu oran ülkemizde ortalama 21 litre gibi düşük bir düzeydedir. Ülkemizde kişi başına yıllık süt ve süt ürünleri tüketimi ise ortalama 138 Litre süt eşdeğeri iken AB ülkelerinde ortalama 250-300 Litre, ABD de ise 250 Litre süt eşdeğeri civarındadır. Ülkemizde AB ülkelerine göre çok fazla miktarda yoğurt tüketilmekte olup, tüketilen süt ürünlerinin %90 ını yoğurt, beyaz peynir, ayran, kaşar ve dondurma oluşturmaktadır. 7

Türkiye de süt işleme tesislerinin sayısı bölgelere göre farklılık göstermekte olup, tesislerinin %51 gibi büyük bir kısmı Marmara ve Ege Bölgesinde bulunmaktadır. Süt işleme tesislerinin %50 den fazlasının bu iki bölgemizde yoğunlaşması; bu bölgelerde diğer bölgelere göre daha bilinçli ve verimli bir şekilde süt sığırı yetiştiriciliği yapılması, buna bağlı olarak sanayicinin kolay süt temin edebilmesi, ulaşımdaki kolaylık ve bu bölgelerdeki nüfus yoğunluğu ile ilişkilendirilebilir. Süt işleme tesislerinin kurumsal yapılarına bakıldığında ise süt işleme tesislerinin %95,5 nin özel sektöre ait tesisler, %4,1 nin kooperatiflere ait tesisler ve %0,4 ünün ise kamuya ait tesisler olduğu görülmektedir. AB de ise süt işleme tesislerinin yaklaşık %50 sini kooperatiflere ait tesisler oluşturmaktadır. AB deki kooperatif tesislerinin fazla olması, çiğ süt fiyatlarının belirlenmesinde süt üreticilerinin etkili olmasını sağlamaktadır. Ülkemizde ise kooperatiflere ait tesislerinin az olması nedeniyle süt üreticileri, çiğ süt fiyatlarının belirlenmesinde etkili olamamaktadır. Süt Sektörünün Sorunları Kısa sürede bozulma eğilimi gösteren bir ürün olan sütün kısa sürede teknik ve hijyenik şartları uygun işletmelerde işlenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Süt sanayinin gelişmesi için, kaliteli çiğ sütün üretilmesi, modern teknolojinin kullanılması, uzman personelin istihdam edilmesi ve girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerekmektedir. Türkiye deki süt sektörünün sorunlarını başlıca şu şekilde sıralamak mümkündür. - Hammadde sorunları (Hayvan sağlığı, hijyenik olmayan koşullarda sütün üretilmesi, toplanması ve süt işleme tesislerine getirilmesindeki sıkıntılar) - Süt çiftliklerin yapısı (İşletmelerin %90 gibi büyük bir kısmını küçük aile işletmeleri oluşturmaktadır. Bu işletmelerin hayvan sayılarının optimum işletme seviyesine yükseltilmesi gerekmektedir.) 8

- Süt iģleme tesislerinin yapısı, ekonomik yetersizlik ve finansman sorunları (Süt işleme tesislerinin büyük bir kısmı küçük ve orta büyüklükteki işletmeler oluşturmaktadır. İşletme yapılarının küçük olması maliyetleri yükselmekte bunun yanında finansman sıkıntısı nedeniyle yeterli yatırım yapılamamaktadır.) - Denetimlerdeki sorunlar (Sektördeki denetimleri farklı birimlerin yapması çok başlılığa neden olmaktadır.) - Tüketim azlığı ve tüketicinin bilinçsizliği (Halkımızın süt içme alışkanlığı yetersizdir ve sütün besleyici değeri tam olarak bilinmemektedir. Ülkemizdeki kişi başına süt ve süt ürünleri tüketimi, AB ülkeleri ile kıyaslandığında çok düşük düzeydedir.) - Süt sanayisinde kapasite kullanımı yetersizdir. (Süt işleme tesislerinde kapasite kullanımı yaklaşık yıllık %50 dır.) - ĠĢletmelerin büyük bir kısmında altyapı sorunları bulunmakta ve modern teknoloji kullanılmamaktadır. Genel olarak ülkemiz süt sektörünün sorunlarını; çiğ sütün kalitesizliği, süt sanayinin altyapı teknik eksikliği, finansman yetersizliği, tüketim azlığı, ürün ve işleme maliyetlerin yüksekliği ve denetim olarak özetleyebiliriz. Süt Sektörünün Çözüm Önerileri Süt sektörü, ülke ekonomisine katkısı ve halkın sağlıklı beslenmesine bağlı olarak ülkemizin gelişmesi açısından önemli bir sektör olduğundan sütçülüğe gereken önemin verilmesi gerekmektedir. Ülkemiz süt sektörünün AB ülkeleri ile rekabet edebilmesi için yapılması gerekenleri şu şekilde sıralamak mümkündür. - Süt üreticileri, bu iģi meslek olarak görmeli (profesyonelleģmeli) ve özel çiftlikler kalkındırılmalıdır. (AB ülkelerinin çoğunda süt üreticileri gelirlerinin 9

%80 nini süt üretiminden sağlamakta olup, bu konuda uzmanlaşmışlardır. Türkiye deki süt üreticilerinin yaklaşık %90 nin hayvan sayısı 10 inekten azdır. Bu nedenle Türkiye deki süt üreticilerinin AB deki gibi bu işte uzmanlaşması, süt çiftliklerin büyütülmesi gerekmektedir.) - Süt üreticilerin geliģmesine yönelik yayım hizmetleri artırılmalı ve süt üreticilerine bu yayınlar ulaģtırılmalıdır. (Bu hizmetlerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için süt çiftliklerinin geliştirilmesi gerekmektedir.) - Süt toplama sistemi geliģtirilmeli ve üretim planlaması yapılmalıdır. (Süt toplam işlemlerinin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için işletmelerin büyütülmesi ve çiftliklerde soğutma tankları bulunmalıdır. Bunun yanında mevsimselliğe bağlı olan süt üretim fazlalığı yıl içine yayılmalıdır. Bu durumda süt işleme tesisleri, yıl boyunca günlük belli kapasite ile çalışmış olacaklardır.) - Süt ve süt ürünleri tüketim alıģkanlığı artırılmalıdır. (Ülkemizdeki süt ve süt ürünleri tüketim alışkanlığı gelişmiş ülkelerin çok altındadır. Sağlıklı bir toplum için ülkemizdeki kişi başına süt ve süt ürünleri tüketimi AB ülkeleri seviyesine çıkarılması gerekmektedir.) - Kayıtsız süt satıģı engellenmelidir. (Üretilen sütün süt işleme tesislerinde işlenme oranı %60 olup, bu oran AB ülkelerinde olduğu gibi %96-98 lere çıkarılmalıdır.) - Süt sanayisinin altyapısı geliģtirilebilmesi ve teknik yetersizliği giderilebilmesi için mali kaynak bulunmalı ve süt iģleme tesislerinde uzman personel istihdam edilmelidir. - Çiğ sütün kalitesi geliģtirilmelidir. - Çiğ süt fiyatları, istikrarlı olmalıdır. - Süt üreticilerinin mesleki örgütlenmeleri desteklenmelidir. 10