KENTİMİZ VE ÇEVRESİNİN YERALTISUYU KAYNAKLARI, YERALTISUYUNU KİRLETİCİ ETKENLER VE SU KITLIĞI RİSKİ



Benzer belgeler
REZERV DEĞĠġĠMĠNDEN FAYDALANILARAK YERALTISUYU REZERVĠNĠN BELĠRLENMESĠ

BAŞKENT ANKARA NIN YERALTISUYU POTANSİYELİ VE YÖNETİMİ. Hasan KIRMIZITAŞ Jeoloji Mühendisi

TÜRKİYE DE SINIRAŞAN YERALTISUYU REZERVLERİ VE KULLANIMI

GÖLLER BÖLGESİNDE YERALTISUYU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

TÜRKİYE DE SINIRAŞAN YERALTISUYU REZERVLERİ VE KULLANIMI

10-11 Şubat 2014 DSİ ETLİK EĞİTİM TESİSLERİ ANKARA

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

BAŞKENT ANKARA NIN YERALTISUYU POTANSİYELİ VE YÖNETİMİ

HASAN PARLAR A AİT İZMİR İLİ KEMALPAŞA İLÇESİ YİĞİTLER KÖYÜ 14 PAFTA 24 ADA 13 PARSELDE AÇILACAK SONDAJ KUYUSUNUN HİDROJEOLOJİK ETÜD RAPORU

Yeraltısuları. nedenleri ile tercih edilmektedir.

TMMOB ZM R KENT SEMPOZYUMU

TEBLİĞ. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden: İÇME SUYU TEMİN EDİLEN AKİFER VE KAYNAKLARIN KORUMA ALANLARININ BELİRLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Horzumalayaka-ALAŞEHİR (MANİSA) 156 ADA 17 PARSEL DOĞAL MİNERALLİ SU ŞİŞELEME TESİSİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

ULUSLARARASI SU DAYANIŞMA YILI

TÜRKİYE DEKİ YERALTISULARININ ARAŞTIRILMASI, İŞLETİLMESİ

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Kınık Özet Raporu

TÜRKİYE DE SU POTANSİYELİ VE ATIKSULARIN GERİ KULLANIMI

Doç. Dr. Ahmet APAYDIN DSİ 5. Bölge Müdürlüğü Jeotek. Hiz. ve Yeraltısuları Şube Müdürü


16-20 Mart 2015-İstanbul 1/28

TÜRKĠYE DEKĠ YERALTISULARININ ARAġTIRILMASI, ĠġLETĠLMESĠ Ve YÖNETĠMĠ ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Seferihisar Özet Raporu

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

TÜRKİYE DEKİ YERALTISULARININ ARAŞTIRILMASI, İŞLETİLMESİ VE YÖNETİMİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Karstik alanlarda baraj yeri hidrojeolojisi çalışmalarında morfolojik indikatörlerin pratik yararlarım

TEKİRDAĞ SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TESKİ

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

Ergene Havzası nda Yağış ve Yeraltısuyu Seviye Verilerinin Değerlendirilmesi ÖZET

1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version

KÜÇÜK MENDERES HAVZASI SU KALİTESİ İZLEME RAPORU İlkbahar Dönemi 2014 Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı

Tuzlu Sular (% 97,2) Tatlı Sular (% 2,7) Buzullar (% 77) Yer altı Suları (% 22) Nehirler, Göller (% 1)

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Bütüncül Havza Yönetimi: Konya Kapalı Havzası Uygulaması

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI. ORMANCILIK VE SU ŞÛRASI Mart 2013 SU KAYNAKLARININ GELİŞTİRİLMESİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ. Bir damla suyun atmosfer ve litosfer arasındaki hareketi HİDROLOJİK DÖNGÜ

DRENAJ KANALLARINDA MEVSİMSEL KİRLENMENİN BELİRLENMESİ, AŞAĞI SEYHAN ÖRNEĞİ *

USBS Ulusal Su Bilgi Sistemi Projesi

DEÜ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ FEN ve MÜHENDİSLİK DERGİSİ Cilt: 7 Sayı: 2 s Mayıs 2005

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

SYGM ÇEVRE MÜHENDİSİ SEMİH EMLEKÇİ

1.GİRİŞ. Şevki İSKENDEROĞLU 1, Bahadır İbrahim KÜTÜK 2, Şerife Pınar GÜVEL 3, Aynur FAYRAP 4,Mehmet İrfan ASLANKURT 5

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat SEKTÖREL DEPREM GERÇEĞĠ

KONYA KENTSEL YERALTI SUYU KĐRLĐLĐK DURUMU VE KĐRLENEBĐLĐRLĐK POTANSĐYELĐ

Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları. Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları

Kum-çakıl ocaklarının doğal çevreye; özellikle yeraltısuyuna olumsuz etkilerine çarpıcı bir örnek: Mürted Ovası (Ankara)

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı,

PROJE - FAALİYET KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YERALTI SUYU KORUMA ALANLARI

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

BÜYÜK MELEN HAVZASI ENTEGRE KORUMA VE SU YÖNETİMİ. Prof. Dr. İzzet Öztürk İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü

İÇİNDEKİLER 1 AMAÇ KAPSAM ÖNCEKİ ÇALIŞMALARIN TOPLANMASI HİDROJEOLOJİK HARİTALAR

İçme Suyu Kaynağı Olarak Sapanca Gölü nün Bütünleşik Yaklaşımlı Havza Yönetimi İle Korunması Ve Güvenli Su Temini

(3 il, 52 ilçe, 24 belde ve 263 köy olmak üzere toplam

AFŞİN-ELBİSTAN HAVZASI REZERV BELİRLEME VE GELİŞTİRME PROJESİ. Dr. Berk BESBELLİ

Yaşayan bir dünya için. Buket Bahar DıvrakD. 27 Mart 2008, İzmir

GEDİZ HAVZASI Gediz Nehri nin uzunluğu 275 km 175 km si Manisa ili 40 km si Kütahya ili 25 km si Uşak 35 km si İzmir

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul Ve Esaslar Tebliği BÖLÜM I

SULAMADA YERALTISUYU KULLANIMI VE KONTROLU

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

DERS 1. Bölge Sınırlarını Tespiti

YALOVA DA SUYUN KULLANIMI, TASARRUFU, GERİ DÖNÜŞÜMÜ VE YÖNETİMİ

Yoğun Kirletilmiş Sığ Akifer Sistemlerde Hidrojeolojik Çalışmalar

ÖZELLĠKLERĠ DĠKKATE ALINMADAN YAPILAN SONDAJ

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU

DÜNYA KÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI KUZEY AMERİKA VE AVRUPA TAŞKÖMÜR YATAKLARI

AVRUPA BİRLİĞİ SU ÇERÇEVE DİREKTİFİ VE BU ALANDA TÜRKİYE DE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

Hidrolojik Erken Uyarı Sistemleri ve DSİ Genel Müdürlüğü Uygulamaları

Sorun Analizi (Sorunların Sektörlere Ayrılarak Belirlenmesi)


GEDİZ NEHRİ SU KALİTESİ PARAMETRELERİNİN EĞİLİM ANALİZİ

NOHA İNŞAAT TURİZM MADENCİLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KEMALPAŞA (RUHSAT NO ve ) SAHALARININ ONİKS REZERV TESPİT RAPORU

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

JEOTERMAL KAYNAKLAR İÇİN ARAMA/REVİZE ARAMA PROJE FORMATI İLÇE (İL) ARAMA/REVİZE ARAMA PROJESİ

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

BALÇOVA JEOTERMAL SAHASINDA BOR VE ARSENİK KİRLİLİĞİ

Yaşar Topluluğu nda Su Riski ve Verimlilik Çalışmaları

Türkiye nin Su Potansiyelinin Belirlenmesi Çalışmaları

ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELE KOMİSYONU

MEVZİİ İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

UYGULAMA İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

Bir havzada yağış, akış ve yeraltısuyu seviye değişimlerinin irdelenmesi

KÜRESEL ĞİŞİKLİĞİ SU KAYNAKLARI VE KONYA HAVZASI NDA SOMUT ADIMLAR. Dr. Filiz Demirayak Genel Müdür

KÜÇÜK MENDERES HAVZASI KORUMA EYLEM PLANI İŞ PROGRAMI KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE

Transkript:

323 KENTİMİZ VE ÇEVRESİNİN YERALTISUYU KAYNAKLARI, YERALTISUYUNU KİRLETİCİ ETKENLER VE SU KITLIĞI RİSKİ Ertan KAZANASMAZ Jeoloji Mühendisi ertankzn@yahoo.com 1. GİRİŞ Bu çalışmada İzmir ve çevresinde yayılım gösteren jeolojik formasyonlar, bu formasyonların akifer olabilme yetenekleri, kapasiteleri, bugün ve gelecekte kullanılma durumları, akiferlerin sürdürülebilir rezervleri irdelenerek İzmir Kenti açısından incelenmiştir. (Şekil 1) Ayrıca kentimizin çevresindeki akiferlerden temin edilen yeraltı suyunun doğal ve insani faaliyetlerle kirlenme, kirletilme potansiyellerine de bir yaklaşım yapılarak, alınması gereken önlemler sıralanmaya çalışılmıştır. Ülkemizin değil dünyanın geleceği ile ilgili büyük bir sorun olan Küresel Isınma nedeni ile yerüstü ve yeraltı sularımızın azalması bugünün insanlığı için, gelecek nesiller için, büyük bir kıtlık riski oluşturmaktadır. Su kıtlığı riskine karşı bugünden alınması gereken önlemler, uygulamalar konusunda da bir kısım öneriler bu makale içerisinde yer alacaktır. Şekil 1. İzmir ve Çevresinin Genelleştirilmiş Jeoloji Haritası

324 2. KENTİMİZ VE ÇEVRESİNDEKİ YERALTISUYU KAYNAKLARI: 2.1. İzmir Kuzeyinde ve Kuzeydoğusunda Yayılım Gösteren Yeraltısuyu leri: İzmir kent merkezinden kuzey yönüne doğru gidildiğinde Karşıyaka-Menemen-Foça-Aliağa İlçeleri civarında yayılım gösteren ve yeraltısuyu içeren formasyonlara genel olarak bakılacak olursa; Karşıyaka-Menemen-Foça İlçeleri arasında Gediz Nehrinin getirmiş olduğu, oldukça geniş alanlarda (yaklaşık 250 km 2 ) yayılım gösteren, Kuvaterner yaşlı (0,8-5 milyon yıl), kil, silt, kum, çakıl ve blok boyutunda malzemelerden oluşan alüvyon akiferi yer alır. Alüvyon akifer bölgede önemli miktarda yeraltısuyu rezervine sahiptir. Alüvyon akifer özellikle Gediz Nehrinin akışından ve yağış yoluyla beslenmektedir. İzmir İçme Suyunun bir bölümü (İZSU dan alınan bilgilere göre yaklaşık 800 l/s) alüvyon akiferde açılmış kuyulardan karşılanmaktadır. Alüvyon akifer aynı zamanda yöredeki tarımsal faaliyetlerin yürütülmesinde, sulama suyu ihtiyacının karşılanmasında da kullanılmaktadır.(şekil 2, Q) Neojen Volkanik Neojen Kireçtaşı (Göksu Kaynakları) Alüvyon Şekil 2. İzmir Kuzey ve Kuzeydoğusunda Yayılım Gösteren ler Kuzey bölümde yayılım gösteren ve yeraltısuyu depolanmasına uygun karakterde diğer bir akifer formasyonda Neojen yaşlı volkaniklerdir (Şekil 2, ). Karşıyaka kuzeyi, Menemen kuzeyi ve batısı, Manisa-Muradiye batısı ile güney sınırı çizilebilecek volkanikler, Dikili- Bergama yönüne doğru oldukça geniş alanlarda yayılım gösterirler. Yaklaşık 20-25 Milyon yıl yaşında olan volkanikler bulundukları lokasyona göre, mineralojik bileşimine ve oluşum yaşına göre farklı isimler alabilmektedir. Örneğin Yamanlar Volkanikleri, Çukurköy Andezitleri, Rahmanlar Bazaltı ve Yuntdağı Volkanikleri gibi. Neojen Volkaniklerinin yeraltısuyu beslenim mekanizmasının temeli yağışlardır. Yanı sıra komşu kayaçların yanal akışlarıyla da bir miktar beslenebilirler. Neojen Volkanikleri özellikle jeolojik devirler boyunca geçirmiş oldukları tektonik kırılma, kıvrılma gibi yer hareketleri sonucunda

325 bünyelerinde kırık-çatlak sistemleri içerirler. Kırık çatlak sistemlerinin birbirleriyle ve/veya atmosferle bağlantılı olanları da akifer özelliği, yeraltısuyu taşıyabilme özelliği gösterirler. İzmir İçme Suyunun yaklaşık % 30 luk bölümünün karşılandığı Göksu Kaynakları Neojen yaşlı kireçtaşlarından boşalmaktaydı. Ancak bugün için önemli miktarda çekim yapılması nedeniyle kaynak akımları gözlenmemektedir. Neojen kireçtaşları (Şekil 2, n) Manisa İli, Muradiye İlçesi kuzeyinden, Akhisar-Kırkağaç-Soma İlçesi sınırlarına kadar yaklaşık 1.700 km 2 yayılım gösterirler. Kuzeybatı bölümlerde Neojen Volkaniklerle, kuzey bölümlerde de Mesozoik yaşlı Kireçtaşları ile dokanak halindedirler. Bu nedenle dokanak halinde oldukları formasyonlardan gerek yeraltısuyu beslenimi açısından, gerekse yeraltısuyu kalitesi yönünden etkilenmektedir. Geniş alanlarda yayılım göstermeleri nedeniyle, olduk büyük rezerve sahiptirler. Sırf İzmir İçme Suyu için Göksu Kaynaklarının bulunduğu bölümden 2.000 l/s yeraltısuyu çekimi yapılmaktadır. 2.2. İzmir Doğusunda Yayılım Gösteren Yeraltısuyu leri: İzmir in doğusunda yer alan Bornova ovası yayılım alanı az ama önemli bir alüvyon akiferdir. Ancak son 15-20 yılda yerleşimin artması, dolayısıyla nüfus yoğunluğu ve aşırı çekimler nedeni ile yeraltısuyu rezervinde yaşanan sıkıntı nedeniyle yeraltısuyu tahsisine kapatılmıştır. Neojen Kireçtaşı (Sarıkız kaynakları) Mesozoik kireçtaşla rı akiferi Kemalpaşa Alüvyon i Şekil 3. Bornova-Kemalpaşa Arası Yeraltısuyu leri Doğu bölümde Kemalpaşa ilçesi ve civarında yayılım gösteren alüvyon ve kireçtaşları Kemalpaşa alt havzasındaki özel iklim koşulları nedeniyle önemli akifer durumundadırlar. Batı ucu Belkahve mevkiinde, doğu ucu Turgutlu İlçesi sınırlarında olan Kemalpaşa alt havzası, Nif Çayı ve Nif Çayını besleyen diğer küçük çay ve derelerin oluşturduğu alüvyon oldukça önemli bir akiferdir (Şekil 3, Q). Havzadaki en önemli geçim kaynağı olan ve yöreye özel tarım ürünlerinin sulanmasında, alüvyonda açılmış kuyulardan faydalanılmaktadır. Yaklaşık 100-150 m derinlikte olan alüvyon akiferin güney bölümlerinde, Nif Dağı eteklerinde 30-40 m civarında olan yeraltısuyu statik seviyeleri kuzeyde havza ortasına doğru,

326 yani Ankara Asfaltına doğru 5-10 m civarındadır. Yine havzanın yaklaşık başlangıcı olan Belkahve ile Kemalpaşa İlçe merkezi arasında yer alan sanayi kuruluşları da özellikle alüvyon, bir miktarda Mesozoik Kireçtaşı akiferinden yeraltısuyu sağlamaktadırlar. Kemalpaşa-Bornova-Dağkızılca-Buca arasında yayılım gösteren Mesozoik yaşlı kireçtaşları İzmir in doğu, kuzeydoğu ve güneydoğu bölümünde yer alan önemli bir akiferdir. Mesozoik kireçtaşlarından önemli kaynak boşalımları da olmaktadır. Bu kireçtaşlarından İzmir yönünde Pınarbaşı, Halkapınar kaynakları, Buca yönünde Kaynaklar Beldesinde Gürlek Kaynağı, Vişneli Köyünden de Başpınar kaynakları boşalır. Ayrıca Kemalpaşa yönünde onlarca küçük kaynak çıkışları mevcuttur. Mesozoik kireçtaşlarında açılmış kuyulardan önemli miktarda yeraltısuyu çekilmektedir. İzmir İçmesuyunun yaklaşık 1.200 l/s lik bölümü Halkapınar ve Pınarbaşı Kaynakları civarında, Mesozoik kireçtaşı akiferinde açılmış olan kuyulardan karşılanmaktadır. (İZSU-2003) Aynı kireçtaşı akiferinin kuzeydeki devamı Manisa-Spil Dağlarını oluştururlar. Bu bölümde de kireçtaşları batıda Manisa-Muradiye İlçesi güneybatına kadar, doğuda da Turgutlu İlçesi batısına kadar yayılım gösterir. Manisa İçmesuyunun da önemli bir bölümü Turgutlu, Keçiliköy, Gürle civarında açılmış sondaj kuyularından ve Gürle Kaynağından karşılanmaktadır Kentimiz su ihtiyacının diğer önemli bir bölümünün karşılandığı Sarıkız Kaynak grubu da yine İzmir in doğusunda yer alan önemli yeraltısuyu akiferlerindendir. Sarıkız Kaynaklarının Manisa İli sınırlarında yer almasına karşın İzmir açısından önemi, İzmir İçmesuyunun yaklaşık 1.500 l/s lik bölümünün bu akiferden sağlanmasıdır. 80 li yıllara kadar üç farklı ana noktadan yüzey akışı halinde olan Sarıkız Kaynak grubu, İzmir e su sağlamak amacıyla açılan sondaj kuyularından yapılan çekimler sonucu, bugün için akış halinde değildir. Gerek Sarıkız Kaynakları, gerekse Göksu Kaynakları yanal olarak volkaniklerle, düşey olarak da Mesozoik kireçtaşları ile dokanak halindedirler. Dolayısıyla dokanak halinde olduğu formasyonlardan yanal ve düşey olarak beslenmektedir. 2.3. İzmir Güneyinde Yayılım Gösteren Yeraltısuyu leri İzmir güney-güneydoğusunda Buca-Menderes-Torbalı arasında Neojen yaşlı seri bulunmaktadır (Şekil 4, n). Buca-Menderes arasında daha çok killi kireçtaşı, marn, kireçtaşı şeklinde litolojik olarak ayırtlanan Neojen seri Menderes-Torbalı arasında kiltaşları, killi kireçtaşları, kumtaşları ve çakıltaşları şeklinde litolojik ayırtlanma yapılabilmektedir. Buca- Menderes arasındaki killi kireçtaşı ve kireçtaşı seviyeleri zayıf akifer özelliği gösterirken, özellikle Torbalı-Oğlananası-Ayrancılar-Arslanlar bölümlerinde yayılım gösteren çakıltaşı seviyeleri iyi akifer olabilme yeteneklerine sahiptir. Litolojik ve topoğrafik uygunluk nedeniyle Oğlananası, Ayrancılar, Arslanlar köyleri civarında kaynak boşalımları şeklinde yeraltısuyu çıkışları vardır. Neojen serinin çakıltaşı seviyeleri kat edilerek açılan sondaj kuyularından bol miktarda yeraltısuyu alınabilmektedir. Yağışların azalması, dolayısıyla yeraltısuyu besleniminin azalması etkisini en çok Küçük Menderes Havzasında göstermiştir (Şekil 5).

327 Neojen Mermer Alüvyon Şekil 4. Buca-Torbalı-Selçuk Arası Yeraltısuyu leri Torbalı dan doğuya doğru uzanım gösteren Küçük Menderes Havzası alüvyonu çok önemli, fakat özellikle tarımsal sulama amaçlı olarak beslenim rakamlarının çok üzerinde yeraltısuyu çekimi nedeniyle seviyelerin çok düştüğü (Şekil 6) ve tahsise kapatılmış bir akiferdir. Yıllara göre açılan sondaj kuyu sayıları ve kümülatif kuyu adedi grafiğinden durum açıkça görülebilmektedir (Şekil 7). Havzada planlanan yüzey suyu depolama tesislerinin bir an önce hizmete sunulması, yeraltısuyuna olan talebi azaltacağından rezervin korunması mümkün olabilecektir. Şekil 5. DMİ Ödemiş Yağış İstasyonu 58 Yıllık Yağış Değerleri Değişimi

328 Şekil 6. Küçük Menderes Havzasında Yeraltısuyu Seviye Değişimleri Kentimiz güney bölümünde ise Torbalı-Selçuk arasında yüksek verimli akifer karakterinde mermerler yayılım göstermektedir (Şekil-4, pm). Bu akiferin kuzey yönünde kalan Torbalı- Pancar-Özbey-Ahmetli bölümü zengin yeraltısuyu rezervi göstermektedir. Mermer akiferde açılan sondaj kuyularından az düşümlerle bol miktarda yeraltısuyu alınabilmektedir. Şekil 7. Küçük Menderes Havzasında Açılan Şahıs Kuyularının Yıllara Göre Dağılımı in batı yönünde yer alan Ahmetbeyli-Çile Köyleri bölümünde de yine mermer akiferde açılan sondaj kuyuları verimlidir. in güney bölümünü oluşturan Selçuk-Yoncaköy ve Zeytinköy arasında ise akiferden kaynak şeklinde boşalımlar gözlenir. Yoncaköy-Zeytinköy arasındaki kaynaklardan toplamda 700 l/s baz akımlar hesaplanmıştır.

329 2.4. İzmir Batısında Yayılım Gösteren Yeraltısuyu leri İzmir kentinin batısında yayılım gösteren yeraltısuyu akiferleri incelenecek olursa; Urla civarında yayılım gösteren Neojen yaşlı seri zayıf akifer özelliği göstermekle beraber, Urla çevresinde, Kuşcular ovasında tarımsal sulama ve içme kullanma suyu ihtiyacının karşılayan önemli bir akiferdir. Ancak zayıf akifer özelliği göstermesi, yağışların azlığı ve çekimlerin çokluğu nedeniyle akiferin rezerv limitleri son yıllarda zorlanmaktadır (Şekil 8, n). İzmir in batısında diğer önemli akifer daha önceki bölümlerde pek çok alanda yayılım gösterdiği ifade edilen Mesozoik yaşlı kireçtaşlarıdır (Şekil 8, pm, J). Karaburun yarımadasının kuzey, orta ve güney bölümlerinde geniş alanlarda yayılım gösteren Mesozoik kireçtaşları, önemli miktarda rezerve sahip olmalarına karşın yeraltısuyu kalite sorunu nedeniyle yeterince faydalanılamamaktadır. Bu akiferden kırık sistemleri boyunca gelişmiş karstik kanallardan kaynak akışları şeklinde boşalımlar mevcuttur. En önemli boşalımlar Karaburun yönündeki Kaynarpınar kaynakları, Çeşme yönündeki Ildırı kaynaklarıdır. Muhtemelen gözlemlenemeyen çok sayıda deniz içi boşalımlarının da mevcut olduğu düşünülmektedir. J Mesozoik kireçtaşı akifer Şekil 8. Urla-Çeşme Arası Yeraltısuyu leri Neojen kireçtaşı akifer

330 3. YERALTISUYU KAYNAKLARININ SU KALİTESİ VE SU KİRLİLİĞİ RİSKİ 3.1. Kuzey ve Kuzeydoğu lerinin Su Kalitesi Kuzeydeki en önemli akiferin Gediz Nehri alüvyonları olduğu yukarıda ifade edilmişti. Gediz Deltası genç bir alüvyon, aynı zamanda eski bir bataklık, turba ortamıdır. Bu nedenle kimi bölümlerinde çürüme ortamı bileşikleri görülebilmektedir. Yine Gediz Nehri nin kimyasal, bakteriyolojik ve ağır metal kirliliği bilinen bir gerçektir. Alüvyonun önemli miktarda Gediz Nehrinden beslendiği de göz önüne alındığında, alüvyon akiferin kirlilik tehdidi altında olduğu muhakkaktır. Ayrıca alüvyondaki tatlı su kütlesinin batı yönündeki sınırını Ege Denizinin oluşturması nedeniyle, bu bölümde tuzlu su girişimi şeklinde bir baskı mevcuttur. Alüvyondan sondaj kuyularıyla yapılan pompajlar bu baskının şiddetini artırmaktadır. Kuzey bölümde yayılım gösteren diğer akifer volkanikler, kayaç bileşimlerinde zaten yoğun ağır metal içeriğine sahiptirler. Ancak bu kayaçların bazı bölümlerindeki ağır metaller, çeşitli tuzlar yeraltısuyu etkisiyle çözünerek, suya geçerken bazı bölümleri ağır metallerce veya tuzlarca kirletilmemektedir. Örneğin Yamanlar Dağından doğan Yamanlar Kaynağı oldukça iyi içim kalitesine sahipken, Yuntdağı volkanikleri daha yüksek ağır metal içeriğine sahiptir. Göksu ve Sarıkız Kaynaklarının boşaldığı Neojen kireçtaşlarının Yuntdağı volkanikleri ile yanal dokanak oluşturması, kimi ağır metallerin volkaniklerden kireçtaşlarına taşınmasına yol açmıştır. Bugün için yaşanan İzmir içme suyundaki Arsenik kirliliğinin de bu yolla oluştuğu düşünülmektedir. Ancak konunun jeokimyasal açıdan ve izotop deneyleriyle detaylı irdelenmesi gelecekteki su kaynaklarının korunumu açısından önemlidir. 3.2. Doğu lerinin Su Kalitesi Doğu bölümdeki akiferlerden Bornova Ovası alüvyonları özellikle kentsel yerleşim nedeniyle, insani atıklardan kaynaklanan kirleticilerin etkisi altındadır. Ayrıca çekimler nedeniyle tuzlu deniz suyu girişimi de diğer bir kirlilik tehdididir. Kemalpaşa civarındaki alüvyon, bu bölgede büyük miktarda su tüketen sanayi kuruluşlarının atıkları nedeniyle çeşitli kimyasalların tehdidi altındadır. Kesinlikle sanayi kuruluşlarının arıtma tesisleri ve atık kaliteleri titizlikle denetlenmelidir. Alüvyon çeşitli boydaki materyalden oluşması nedeniyle daha zor kirlenmektedir. Ancak bu bölgedeki Mesozoik kireçtaşları atıklardan kaynaklanan kirlilikten çok hızlı bir şekilde etkilenmektedir. Kireçtaşı akiferden alınan kimi su örneklerinde 1.000-1.500 μmhos/cm değerinde Elektriksel Kondüktivite (tuzluluk) ölçülmüştür. Normal değerleri 500 1.000 μmhos/cm civarında olması gereken yeraltısuyu EC değerleri, muhtemelen kontrolsüz sanayi atıklarının, bir şekilde çok geçirgen kireçtaşı akiferine karışmasından dolayı bu tuzluluk değerine ulaşmıştır. 3.3. Güney lerinin Su Kalitesi Güney bölümdeki akiferlerden Torbalı-Oğlananası-Ayrancılar-Arslanlar bölümündeki Neojen çakıltaşı akiferi, beslenim havzasının bakir olması nedeniyle herhangi bir kirlilik tehdidi taşımamaktadır. Ancak Küçük Menderes Nehri alüvyonlarında, kentsel atıklar ve Fetrek Çayı havzasındaki tekstil sanayicilerinin fabrika atıkları alüvyon akiferi kirletmektedir. Fetrek Çayı alüvyon akiferinin bazı bölümlerinde açılan sondaj kuyularından, renkli yeraltısuyu alınmıştır.

331 Güney akiferlerden Selçuk-Yoncaköy-Zeytinköy Kaynakları önemli miktardaki boşalım kapasitelerine karşın tuzlu deniz suyu girişimi nedeniyle kullanılamayacak derecede yeraltısuyu kalitesine sahiptirler. Bu bölümdeki en iyi su kalitesi Zeytinköy Kaynaklarına aittir ki, onunda EC değeri en iyi dönemde 1.500 2.000 μmhos/cm civarındadır. Diğer kaynak gruplarının EC değerleri 3.000 5.000 μmhos/cm arasında değişmektedir. 3.3. Batı lerinin Su Kalitesi Batıdaki akiferlerden Mesozoik kireçtaşları, karstik yapıları nedeniyle ve çevrelerinin denizle çevrili olması nedeniyle gerek Karaburun Yarımadası civarında, gerekse orta bölümde Ildırı çevresinde tuzlu su kalitesine sahiptir. Mordoğan-Karaburun arasında bu formasyonda açılmış sondaj kuyularından 1.500 2.000 μmhos/cm EC değerine sahip sular elde edilirken, Ildırı civarındaki kaynak boşalımlarının EC değerleri 4.000 5.000 μmhos/cm civarındadır. 4. BÖLGEMİZİN KURAKLIK RİSKİ VE ÖNERİLER Çeşitli bilim adamlarınca yapılan bilimsel araştırmalarında gösterdiği gibi, yaklaşan veya artık iyice hissetmeye başladığımız Küresel Isınma nedeniyle, bölgemiz kurak iklim kuşağında yer alacaktır ve gelecekte çölleşme riski mevcuttur. Bugünden gerekli önlemlerin alınarak, gelecekteki su ihtiyacına göre planlama çalışmaları yapılmalıdır. Planlama çalışmalarının ilk aşaması da politikacısı, sanayicisi, çiftçisi, şehirlisi, köylüsü ile insanımızı su kullanımı, su tasarrufu, kısıtlı su ile modern tarım, su ve çevremizdeki doğal değerlerin kirletilmeden korunması konusunda eğitilmesi olmalıdır. Halkımızın büyük bölümü gerçekten ufukta görünmeye başlayan kuraklığın farkında değildir. En çok suyun kullanıldığı sektör olan tarımsal sulamada ileri tekniklerle sulama yapılması zorunlu hale getirilmelidir. DSİ tarafından verilen yeraltısuyu Kullanma Belgeleri, son bir yıldır Modern Sulama yapıldığının beyan edilmesi durumunda verilmektedir. Modern Sulama uygulamaları yönünde kredilendirme çalışmaları zaten uygulanmaktadır. Ancak karmaşık bürokratik işlemler nedeniyle kredi başvuruları beklenen düzeyde gelişmemiştir. Kredilendirme koşulları daha uygulanabilir hale getirilerek, tasarruflu sulama yöntemlerinin cazibesi artırılmalıdır. Eldeki mevcut suyumuzu en iyi şekilde değerlendirebilmek amacıyla Entegre Havza Yönetimini (EHY) bir an önce uygulamaya konulmalıdır. EHY suyu kullanan tüm paydaşların, suyu yöneten tüm kurumların esnek planlara göre hareket edebilmesinin, eldeki mevcut tüm suyun etkin, verimli bir şekilde kullanımının sağlanmasıdır. Havzanın yağış miktarı, yağışa göre yüzey suyu miktarı, yeraltısuyu miktarı modellenmeli, bu modele göre tüm paydaşların su hakları, alt veya mikro havzalar bazında ve adil olarak bir modelle hesaplanmalı ve paydaşlara sunulmalıdır. Yapılan modellemeye göre içme suyu, sulama suyu, sulak alanlar suyu, sanayi suyu miktarları ve ücretleri planlanmalıdır. Sulamaya verilebilecek suya göre ürün deseni oluşturulmalı ve siyasi iktidarın tarımsal ürün desteklemeleri, yöredeki önerilen ürün desenine göre belirlenmelidir. Bazı Avrupa ülkelerinde suyun yönetimi havza veya bölge bazında tıpkı İl Genel Meclisi şeklinde teşkilatlanmalarla yürütülmektedir. EHY nin de böyle bir teşkilatlanma ve alt kadrosunda teknokrat grubuyla havzanın tüm bileşenleriyle yönetimi yeni bir çözüm önerisi olarak değerlendirilmelidir. EHY nin su, tarım,

332 sanayi ve çevre ile ilgili tüm kurumların çalışmalarını ve paydaşların ihtiyaçları koordine ederek yönetmesi, kurak gelecek günler için önem kazanmaktadır. Diğer bir öneride ülkemiz sularının tek bir kaynak olarak düşünülerek, havzalar arası koordineli su kullanım araştırmalarının, fizibilite çalışmalarının başlatılması da bu süreçte önem kazanmaktadır. Bazı bölgelerde ihtiyacın çok üzerinde olan kullanılabilir su miktarı, bazı bölgelerde ihtiyacı karşılayamayacak su miktarına sahip bir ülkeyiz. Bu nedenle tıpkı elektrik üretim ve iletiminde kullanılan enterkonnekte sistem gibi, ülkemiz suyunun ihtiyaç olan bölgeye aktarılabilme imkanları ortaya konulmalıdır. Yapılacak araştırma ve fizibiliteye çalışmalarına harcanacak para ve emek, geleceğimize, çocuklarımıza, torunlarımıza yapacağımız yatırımdır. SONUÇ Kentimizin çevresinde gerek yüzey suyu olarak, gerekse yeraltısuyu olarak çok çeşitli kalitede, çeşitli miktarlarda ve çeşitli mesafelerde su kaynaklarımız mevcuttur. Ancak günümüz kısıtlı iklim koşulları gereği eldeki mevcut değerlerimizi çok dikkatli hesaplayarak, gelecek yılların da planlarını oluşturacak şekilde özenle harcamalıyız. Tarım sektöründe, sanayi sektöründe, evsel kullanımlarda tasarruflu su tüketimi konusunda geliştirilmiş birçok teknolojik uygulamalar vardır. Uygulamaların kararlılıkla takip edilerek uygulamaya konulması, yarının suyunun bugünden hazırlanması, korunması anlamına gelecektir. Sularımız sonsuz ve sorunsuz değildir. Değerlerimizi kaybetmeden korumanın henüz zamanı geçmemiştir. KAYNAKLAR DMİ Yağış Verileri DSİ Rasat ve Raporları (çeşitli) MTA 1/250.000 Ölçekli Jeoloji Haritası