TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU GENEL GEREKÇE



Benzer belgeler
TOPLU İŞ İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM 6356 SAYILI SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YASASI NA İLİŞKİN BİR DEĞERLENDİRME ERKAN BİLGE

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Bölüm 1 GENEL KAVRAMLAR Bölüm 2 BİREYSEL İŞ HUKUKU

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ AVRUPA BİRLİĞİ UYUM KOMİSYONU. Esas No: 1/567 Karar No: 8 Tarih: 22/02/2012 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İŞ HUKUKU. Gözden geçirilmiş ve yenilenmiş Onyedinci Bası. Prof. Dr. Tankut CENTEL. Prof. Dr. A. Murat DEMİRCİOĞLU

TOPLU İŞ HUKUKU (HUK302U)

I SAYILI TTK NIN KAPSAMINA GİREN TİCARET ŞİRKETLERİ

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

ŞİKAYET NO : /317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ VE SENDİKAL HAKLAR BAKIMINDAN YENİ YASANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

BM Güvenlik Konseyi nin Yeniden Yapılandırılması

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ANAYASA KAVRAMI

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME İKTİSADI ENSTİTÜSÜ İKİNCİ ÖĞRETİM İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Türkiye nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Karnesi

6552 SAYILI KANUN İLE YER ALTI MADEN İŞÇİLERİNE GETİRİLEN ÖZEL İYİLEŞTİRMELER

SOSYAL POLİTİKA TARTIŞMALARI

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

(Resmî Gazete ile yayımı: Sayı : Mükerrer)

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm GENEL BELGİLER

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık

Türk Hukukunda Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri

ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

TÜZÜK VE YÖNETMELİKLER A.5 İŞYERİ KOMİTELERİ YÖNETMELİĞİ

ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ VE TOPLU PAZARLIK AÇISINDAN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE SINIRLI GENEL BAKIŞ VE DEĞİŞİKLİĞİN GETİRECEĞİ OLASI SORUNLAR

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

İşyeri Temsilcileri Rehberi

Ercan POYRAZ İŞ HUKUKU

SOSYAL-İŞ SENDİKASI İŞYERİ SENDİKA TEMSİLCİLİĞİ YÖNETMELİĞİ

ELÇİN YEMİŞKEN TÜRK İŞ HUKUKUNDA KADIN İŞÇİLERİN KORUNMASI

İÇİNDEKİLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI. Madde Sayfa BAŞLANGIÇ...17 BİRİNCİ KISIM. Genel Esaslar. I. Devletin şekli

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm AZINLIK KAVRAMI BAŞLARKEN... 1

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun. Getirdiği Yenilikler

GJYKATA KUSHTETUESE УСТАВНИ СУД CONSTITUTIONAL COURT. Dava No: KO 29/11. Başvurucu. Sabri Hamiti ve Kosova Meclisinin diğer milletvekilleri


İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

Toplu İş Hukuku. Sendikaların Faaliyetleri Sendikaların Sona Ermesi. Prof. Dr. Murat ŞEN Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ

İŞ HUKUKU KAVRAMI İŞ HUKUKUNUN ÖZELLİKLERİ

-Türkiye ve Avrupa Sosyal Şartı-

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

İŞ HUKUKU. Beta. Gözden geçirilmiş ve yenilenmiş Onsekizinci Bası. Prof. Dr. A. Murat DEMİRCİOĞLU. Prof. Dr. Tankut CENTEL. Yıldız Teknik Üniversitesi

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ

ULUSLARARASI ÇALIŞMA NORMLARI KARŞISINDA 1982 T.C. ANAYASA SININ NIN GREV HAKKINA ĐLĐŞKĐN HÜKÜMLERĐ. Prof. Dr. Metin KUTAL *

Sosyal Düzen Kuralları

Kamu sektöründe sendikal haklar

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ

TEMEL HUKUK. Sosyal Düzen Kuralları

HUKUK. Soru Bankası İÇTİHAT

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/ Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler

Mesleki Deneyim. Eğitim Bilgileri. Prof. Dr. Nurşen CANİKLİOĞLU. Profesör Marmara Üniversitesi Doçent Marmara Üniversitesi

Alman Federal Mahkeme Kararları

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU**

ULUSAL İNSAN HAKLARI KURUMLARI ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUNLUĞUN YORUM İLKELERİ

EK. 1 İş denetimlerinin yasal dayanakları ve İş Teftiş Kurulu Başkanlığının görevleri

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

AVRUPA BİRLİĞİ GENİŞLEMESİ DOĞRULTUSUNDA YASAMA USULLERİNDEKİ DEĞİŞİMLER

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

KAMU GÖREVLİLERİNİN TOPLU SÖZLEŞME HAKKININ KULLANIMININ DÜZENLENMESİ HAZIRLIK TOPLANTISI BİLGİ NOTLARI

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

HÜKÜM: II. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2004/24180 Esas ve 2004/19649 Karar Sayılı ve 22/09/2004 Tarihli Kararı SONUÇ: III. Kararın İncelenmesi 1.

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ

Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi Fihristi

Adalet Bakanlığı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü. Personeli Görevde Yükselme GYS. Konu Anlatımlı. Sınavlarına Hazırlık El Kitabı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu.

ULUSLARARASI İŞLERDE KARŞILAŞILAN BAZI SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Final Sınavı Cevap Anahtarı İkinci Öğretim Öğrencileri

Yrd. Doç. Dr. Evra ÇETİN. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi nin maddeleri Bağlamında. Çalışanların Hakları

EKSİK GÜNLER OTUZ GÜNE NASIL VE KİMLER TARAFINDAN TAMAMLANABİLİR?

İçindekiler. xiü Kısaltmalar xvü Üçüncü Basıya Önsöz xix İkinci Basıya Önsöz xxi Önsöz. 3 BİRİNCİ KESİM Giriş 5 I. Genel Bilgiler

DİKEY INTERNATIONAL Law & Consultancy ULUSLARARASI TAHKİM KURUMUNUN YİD SÖZLEŞMELERİNDE UYGULANABİLİRLİĞİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Gündemde Yine Asgari Ücret

TARIM ORKAM-SEN SENDİKA MERKEZ GENEL MECLİSİ YÖNETMELİĞİ ( ANKARA) (TARIM VE ORMANCILIK HİZMETLERİ KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI)

CHP CUMHURİYET HALK PARTİSİ PARTİ İÇİ EĞİTİM YÖNETMELİĞİ

Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği ILO Düzenlemeleri ve Uygulamaları Kadir Uysal ILO Türkiye Ofisi

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

ICEM ile Eni arasındaki Küresel Sözleşmenin Metni

BİLİŞİM EĞİTİM KÜLTÜR ve ARAŞTIRMA DERNEĞİ

İKİLİ SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMELERİ: TÜRKİYE HOLLANDA SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ ÖRNEĞİNDE BİR DEĞERLENDİRME. Yrd. Doç. Dr. S.

İŞ SAĞLIĞI HİZMETLERİNE İLİŞKİN 161 SAYILI ILO SÖZLEŞMESİ

İZMİR KENT KONSEYİ 1.OLAĞAN (KURUCU) GENEL KURULU TUTANAĞI

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı Adalet Meslek Etiği Dersleri

TS/SKD/İS/ Mayıs 2009

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

ULUSLARARASI ÇALIŞMA NORMLARI KARŞISINDA KAMU GÖREVLĐLERĐNĐN SENDĐKAL ÖRGÜTLENME HAKLARINA ĐLĐŞKĐN BAZI GÖZLEMLER

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

YENİMAHALLE KENT KONSEYİ ÇOCUKMECLİSİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Ve Tanımlar

MEHMET UTKU ÖZTÜRK 1961 KURUCU MECLİSİ

Ders Kodu Dersin Adı Yarıyıl Teori Uygulama Lab Kredisi AKTS EHYL-343 Vergi Uyuşmazlıkları ve Çözüm Yolları

1.Medya Hukukunun Kavram ve Kaynakları. 2.Basın ve Yayın Faaliyetleri ve Yasal Düzenlemeler. 3.Radyo ve Televizyon Yayıncılığı

Transkript:

TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU GENEL GEREKÇE Toplu iş ilişkileri, serbestçe örgütlenmiş sendikal örgütlülük temelinde ve dayanışma gücüyle elde edilmiş toplu iş sözleşmesi bağıtlama hakkı ve bu hakkın kullanılmasına yönelik kendine özgü süreçleri ifade eder. Roma hukuku ve Yunan site devleti hukukunda bir yerdeki birliğin temsilini sağlamakla görevli kişiler olarak ifade edilen syndic ve syndicat kavramlarından türetilen sendika kavramı, Türk hukuk düzeninde, işçi ve işveren kuruluşları için kullanılmaktadır. Sendikalar sahip oldukları üye sayısı, bağıtladıkları toplu iş sözleşmeleri ve başvurdukları grev ve lokavt hakları ile toplum hayatının iktisadi, sosyal ve siyasal düzenini etkileyebilmektedirler. Dolayısıyla sendikaların gücü sadece örgütlenmiş olmalarından ileri gelmemektedir. Aynı zamanda güçlü iş uyuşmazlıkları süreçleriyle desteklenmiş toplu iş sözleşmesi yapma hakkına dayanmaktadır. Toplu iş ilişkileri hukuk alanı, örgütlenme hakkı ve bu sayede elde edilen toplu iş sözleşmesi yapabilme hakkını kapsamaktadır. 18. yüzyıldan günümüze değin bu her iki hak birbirini besleyerek ve tamamlayarak semantik bir hal almıştır. Sendikal hak ve özgürlükler işçi topluluğu adına toplu iş sözleşmesi ne dönüşmediği sürece herhangi bir şey ifade etmez. Toplu iş sözleşmesini diğer sözleşmelerden ayıran özellik sözleşmenin içeriğinde gizlidir. Çünkü, toplu iş sözleşmesi, ancak toplu sözleşme yapabilme özerkliği ile izah edilebilen bir kavramdır. Dolayısıyla toplu iş ilişkilerinin birinci alanı, bireysel sendika özürlüğü ise ikinci alanı kolektif sendika özgürlüğü olan toplu iş sözleşmesi alanıdır. Bir taraftan ekonomik, sosyal hak ve çıkarlar için örgütlenmiş bir işçi topluluğu, diğer taraftan işçi topluluğunun dayanışma gücünü mücadele ile normatif zemine taşıyarak yasa koyucuya ait bir kısım erki kullanarak yapılmış olan iş sözleşmelerini yeniden inşa edebilme durumu söz konusudur. İşçi sendikalarını derneklerden ayıran en önemli özellik, işçi topluluğu adına toplu iş sözleşmesi yapabilmeleri ve bu sözleşmenin imzacı taraflardan başka, üyelerini ve üçüncü kişileri bağlayabilmesidir. Günümüz modern çalışma ilişkileri düzenini sağlayan en etkili araçlardan biri toplu iş sözleşmesidir. Toplu iş sözleşmeleri yoluyla çalışma hayatını düzenlemek, hem yasa koyucunun çalışma ilişkilerine keyfi müdahalesini sınırlandırmakta hem de işverenin çalışma koşullarını tek taraflı belirleyebilme yetkisini önlemektedir. Dolayısıyla toplu iş sözleşmesi, işkolu veya işyeri düzeyinde kanun düzeninden ayrı, fakat onunla aynı değerde ve onu tamamlayan bir düzen getirmektedir. Öte yandan toplu iş sözleşmesi düzeni, tek başına işveren karşısında zayıf olan işçilere birleşme şansı vererek pazarlık yapma yoluyla işçi-işveren ilişkisinde karşılıklı eşitlik ilişkisinin kurulmasını sağlamaktadır. Bu sayede kurulan güç dengesi, çalışma barışı ve çalışma düzenini sürekli kılmaktadır. 1

Ülkemizde,1936 tarihli 3008 sayılı İş Kanunu ndan günümüze değin işçi-işveren ilişkilerini düzenleyen yasal düzenlemeler (bireysel ve toplu iş yasaları), hazırlandıkları dönemin ekonomik, sosyal ve siyasal koşullarından etkilenmişlerdir. Türk çalışma mevzuatı, ilgili oldukları dönemlerin koşullarını taşıyan ve birikimsel bir gelişme seyri izlemiştir. Özellikle toplu iş ilişkileri alanında yapılan düzenlemeler Türk endüstri ilişkileri sistemini şekillendirmiştir. Diğer bir ifadeyle örgütlenme özgürlüğüne ilişkin haklar taleplerden önce gerçekleşmiştir. Devletçi bir dönemin ruhunu taşıyan 3008 sayılı Kanun, temelde bireysel iş ilişkilerini düzenleyen bir kanun olmakla beraber toplu iş ilişkileriyle ilgili olmak üzere bazı düzenlemelere de yer vermiştir. 3008 sayılı Kanun, çalışanları bedenen ve fikren çalışma durumuna bağlı olarak ikiye ayırmış ve sadece bedenen çalışanları kapsama almıştır. Ayrıca en az on işçinin çalıştığı işyerlerini kapsama alarak uygulama alanı açısından da bir sınırlama getirmiştir. 3008 sayılı Kanun, ilke olarak grev ve lokavt yasağını benimsemekle beraber toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü, işçi temsilciliklerinin seçimi ve tahkime ilişkin düzenlemelere de yer vermiştir. Nitekim Kanun yürürlüğe girdikten sonra İş İhtilaflarını Uzlaştırma ve Tahkim Nizamnamesi çıkarılmıştır. Bu düzenlemelerle toplu iş uyuşmazlıkları zorunlu tahkim sistemine bağlanmış ve henüz sendikaların mevcut olmadığı bir ortamda toplu iş ilişkileri devletin denetimi altına alınmıştır. Devletçi dönemde yapılan bir diğer önemli düzenleme ise; 1938 yılında Cemiyetler Kanunu nda yapılan değişikliklerdir. Bu değişiklikle derneklerin kuruluşu izin sistemine bağlanmış, faaliyetleri kontrol altına alınmış ve sosyal sınıf esasına göre cemiyet kurulamayacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Şüphesiz Cemiyetler Kanunu nda yapılan bu değişiklikler her ne kadar dernek kavramını zikrediyor olsa da doğrudan sendikal örgütlenmeye de etkisi olmuştur. II. Dünya Savaşı sonrasında dünyada yaşanan demokratikleşme hareketi ülkemizi de etkilemiştir. Türkiye Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletlere üye olmuş ve çoğulcu demokrasiye geçme çabası içine girmiştir. 1932 yılından beri üyesi olduğu Uluslararası Çalışma Örgütüne (ILO) tam delegasyonla katılmaya başlamış ve birçok ILO sözleşmesini onaylamıştır. 1946 yılında çeşitli isimler altında işçi örgütleri kurulmaya başlamıştır. Yasa koyucu, bu gelişmeler karşısında toplu iş ilişkileri alanında kimi düzenlemeler yapma ihtiyacı içine girmiştir. Bu maksatla 1946 yılında, Cemiyetler Kanunu nda yeniden bazı değişiklikler yapılarak sendika niteliğindeki örgütlerin kurulması sağlanmıştır. 1947 yılında devletçi refleks açıkça korunarak 5018 sayılı Sendikalar Kanunu kabul edilmiştir. 5018 sayılı Sendikalar Kanunu, işçi ve işveren sendikalarının kurulması, olumlu ve olumsuz sendika özgürlüğü ve rekabete dayalı sendikacılık ilkesi gibi örgütlenme özgürlüğünün çeşitli unsurlarına yer vermesine rağmen gerçek anlamda sendikal hak ve özgürlükleri teminat altına alan bir kanun olmamıştır. Bu Kanun, 3008 sayılı Kanun da olduğu gibi sadece bedenen çalışanları kapsama almıştır. Kanun da 2

sendikaların milli kuruluşlar olduğu ifade edilmiş, resmi makamlarca denetimi öngörülmüş, uluslararası kuruluşlara üyelik hakkı Bakanlar Kurulu nun iznine bağlandığı gibi grev hakkı ve lokavt yasaklanmıştır. Bu Kanunun en ayırt edici özelliği, II. Dünya Savaşından sonra yaşanan özgürlükçü gelişmelerden etkilenerek hazırlanmasına rağmen, yasa koyucunun devletçi tutumuyla grev ve lokavtı yasaklayan, toplu iş uyuşmazlıklarını zorunlu tahkime bağlayan ve sendikal hak ve özgürlükleri sıkı denetim altına alan bir kanun olmasıdır. 1961 Anayasası, sendika özgürlüğü ve serbest toplu pazarlık düzeni açısından yeni bir dönem başlatmıştır. 1961 Anayasası nda sosyal devlet ilkesi Türkiye Cumhuriyeti nin temel nitelikleri arasında sayılmış ve sendika kurma özgürlüğü, toplu sözleşme yapabilme özerkliği ve grev hakkı, iktisadi ve sosyal haklar bölümü içinde açıkça düzenlenmiştir. Sendikal hakların açıkça Anayasada yer alması yeni bir sendikalar kanununun çıkarılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu amaçla 1963 yılında 274 sayılı Sendikalar Kanunu ile 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunları kabul edilmiştir. 274 Sayılı Sendikalar Kanunu ile 5018 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Kanun, işçi sendikalarının kurulmasında işyeri ve işkolu ilkesini benimsemiş, sendikaların kurulmasında ve üyelikte serbestlik ve ihtiyarilik ilkesini, sendika çokluk ve saflık ilkelerini güvence altına almıştır. 274 sayılı Kanun ile getirilen sendikal hak ve özgürlükler, 275 sayılı Kanunla toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt hakları ve iş uyuşmazlıklarının çözüm yolları ile tamamlanmıştır. Böylece ilk kez endüstri ilişkileri sisteminin tüm unsurları kanunla düzenlenmiştir. 274 ve 275 sayılı Kanunlar, Türk sendikacılığının güç kazanmasında önemli bir rol oynamış, sendikaların üye sayılarındaki artış ve çalışma hayatında etkili bir baskı grubuna dönüşmeleri bu sayede olmuştur. 1980 müdahalesi ile bir kısım sendikalar kapatılmış, tüm işyerlerindeki grev ve lokavtlar ertelenmiş, grev ve lokavt ertelemelerinin yaşandığı işyerlerinde ahlak ve iyi niyet kuralları ile sağlık nedenleri dışında işçi çıkarılması yasaklanmıştır. Bu dönemde endüstri ilişkilerini denetim altına almak maksadıyla 2316 sayılı Faaliyetleri Durdurulan Sendika Federasyon ve Konfederasyonlara Kayyım Tayini Hakkında Kanun, 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2364 sayılı Süresi Sona Eren Toplu İş Sözleşmelerinin Sosyal Zorunluluk Hallerinde Yeniden Yürürlüğe Konulması Hakkında Kanun çıkarılmıştır. 1981 yılında 2485 sayılı Kanunla Kurucu Meclis kurulmuş ve bu Meclise anayasa hazırlanması görevi verilmiştir. Kurucu Meclis in hazırlamış olduğu Anayasa Tasarısı, Milli Güvenlik Konseyince bazı değişiklikler yapıldıktan sonra 1982 yılında halk oylamasına sunularak kabul edilmiştir. 1982 Anayasası her ne kadar sendika kurma hakkı, toplu iş sözleşmesi yapma hakkı, grev hakkı ve lokavtı 1961 Anayasası paralelinde düzenlemiş olsa da 1961 Anayasasının özgürlükçü tutumunu terk etmiştir. Nitekim 1982 Anayasasının buyurgan tutumu, 1983 yılında yürürlüğe giren 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunlarına yansımıştır. Milli Güvenlik 3

Konseyi, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu ile endüstri ilişkiler sistemini devletin denetimi altına almaya çalışmıştır. Özellikle 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu ile devlet dengeleyici bir unsur olarak düşünülmüş ve çağdaş endüstri ilişkiler sistemi ile bağdaşmayan bir toplu sözleşme düzeni, çalışma hayatının aktörlerine dayatılmıştır. Toplu müzakerelerin başlamasından, uyuşmazlıkların sonuçlanmasına kadar her safhada çalışma hayatı aktörlerinin neler yapamayacağı açıkça düzenlenmiştir. Ayrıca grev ve lokavt yasakları oldukça geniş tutulmuş, grev ertelemeleri idari tasarrufa bırakılmıştır. Çalışma hayatına ilişkin bu sendikal model ve toplu sözleşme düzeni çeyrek asrı aşkın bu süreçte sendikal örgütlenmeyi zayıflatmıştır. Sendikal faaliyet alanı daraltılmak suretiyle işçi sendikaları ücret sendikacılığına mahkûm edilmiştir. Bu durum, sendika-üye ilişkisini zayıflatmış ve üyelerin sendika üzerindeki denetim gücünü ortadan kaldırmıştır. Bunun sonucunda sendikal örgütlülük, sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinde refleksini yitirmiş ve kamuoyunda olumlu çağrışımlar yapmayan bir alana dönüşmüştür. Kuşkusuz, 1982 Anayasası ve bu Anayasa çerçevesinde yürürlüğe konulan 2821 ve 2822 sayılı Kanunlar ile sendikaların işleyişine ve faaliyetlerine getirilen sınırlamalar, Türkiye- ILO ilişkilerini olumsuz etkilemiştir. Bu iki kanun yürürlüğe girdikten sonra ILO nun Sendika Özgürlüğü Komitesi, Uzmanlar Komitesi ve Konferans Aplikasyon Komitesi bu kanunların Sendika Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin 87 ve Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı İlkelerinin Uygulanmasına İlişkin 98 No.lu ILO Sözleşmelerine aykırılığı hususunda ülkemiz aleyhine raporlar hazırlamışlardır. Bu nedenle birçok kez Türkiye, Aplikasyon Komitesinin gündemine alınmıştır. Uluslararası baskıyı azaltmak ve Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinde ilerleme sağlamak amacıyla 2821 ve 2822 sayılı Kanunlar ile Anayasa da kısmi değişiklikler yapılmıştır. Bu çerçevede ilk değişiklik, ILO nun denetim mekanizmasının etkisiyle 1988 yılında 3449 sayılı Kanunla yapılmıştır. 1993 yılında Sendika Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Hakkında 87 No.lu Sözleşme ile Kamu Hizmetlerinde Örgütlenme Hakkının Korunmasına ve Çalışma Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine Hakkında 151 No.lu Sözleşmeyi onaylamıştır. Aynı yıllarda kapatılan sendikaların yeniden faaliyetlerine başlayabilmelerine ilişkin yasaklar kaldırılmıştır. 1995 yılında 4221 sayılı Kanun ile Anayasanın 53. maddesine bir fıkra eklenerek kamu görevlilerine sendika kurma, toplu görüşme yapma ve toplu görüşme sonucunda mutabakat metni imzalama hakkı ve yine aynı yıl, 4101 sayılı Kanun ile 2821 sayılı Sendikalar Kanunu nda yapılan değişiklikle üyelik koşulları, yönetici olma, sendikaların denetimi ve sendikaların faaliyetlerini belirleme gibi konularda olumlu değişiklikler yapılmıştır. Bu tedrici değişiklikler 1997, 2002, 2003, 2005, 2007 yıllarında da devam etmiştir. Ne var ki, 2010 yıllında 5982 sayılı Kanunla Anayasa da yapılan değişiklik sendikal hak ve özgürlükler alanında yeni bir durum ortaya çıkarmıştır. Bu değişiklikler çerçevesinde toplu iş ilişkilerini düzenleyen yasaların özgürlükçü bir tutumla ele alınması kaçınılmaz olmuştur. 4

Öte yandan 2006 yılında Anayasa nın 90. maddesinde Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır şeklinde bir düzenleme yapılmıştır. Böylece temel haklar alanında Türk hukuku ile uluslararası antlaşmalar arasındaki ilişkide uluslararası hukuk düzenlemeleri üst norm olarak kabul edilmiştir. Şüphesiz bu değişiklik, Türkiye nin onaylamış olduğu ILO nun sendikal hak ve özgürlüklere ilişkin sözleşmeleri ile AB nin ilgili normlarının Türk hukukundaki yorumunda yeni gelişmelere neden olmaktadır. Gelinen noktada, 2821 ve 2822 sayılı kanunlarla Türk sendikacılığını ve dolayısıyla toplu sözleşme düzenini daha ileriye taşımak mümkün değildir. Dahası bu Kanunlarda yapılan kısmi değişiklikler bir bütünlük arz etmediğinden dolayı uygulamada karşılaşılan sorunların çözümünde yeteri kadar başarılı olamamıştır. Çoğu zaman özgürlükçü bir yaklaşımla getirilen bu değişiklikler kanunların değiştirilmeyen diğer maddeleri içinde anlamsız hale gelmiştir. Dolayısı ile yapılması gereken Türk endüstri ilişkileri sistemini ileri taşıyan, çağın değerlerini yansıtan ve aynı zamanda Türk çalışma hayatının sorunlarına köklü çözüm getiren uzun soluklu bir kanun yapmaktır. Belirtilen gerekçelerle bu Kanun, Türk çalışma hayatının öteden beri evrensel normlara verdiği tepkiyi dikkate alarak, sendikal hak ve özgürlükler ile toplu sözleşme ve serbest toplu pazarlık hakkını; özgürlükçü ve demokratik toplum esasları temelinde yeniden düzenlemektedir. Kuşkusuz ILO normları, Türkiye nin AB ye üyelik perspektifi, çalışma hayatının yapısal sorunları, yargı içtihatları ve doktrindeki eleştiriler Kanunun hazırlık safhasında dikkate alınmıştır. Ayrıca daha önce hazırlanan tasarı ve tekliflerden de yararlanılmıştır. Türkiye nin ILO ya üye olduğu 1932 yılından günümüze değin, sendikal hak ve özgürlükler ile serbest toplu pazarlık ve toplu iş uyuşmazlıkların çözüm yolları, Türkiye ILO ilişkilerinde belirgin rol oynamıştır. Mevcut düzenlemeler nedeniyle, özellikle 1980 sonrası ülkemiz, ILO nun denetim mekanizmasının etkisiyle uluslararası alanda hak etmediği muameleye maruz kalmıştır. Bu durumun farkında olarak Kanunda sendikal hak ve özgürlükler ile serbest toplu pazarlık süreçleri, 87 ve 98 No.lu Sözleşmeler dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir. Sendika kurma, sendikaya üyelik, sendika yöneticisi olma, sendikal güvenceler, sendikal faaliyetler, sendikaların işleyişleri, denetimleri, serbest toplu pazarlık, iş uyuşmazlıkların çözümü ve toplu iş sözleşmelerin düzeyi, 87 ve 98 No.lu sözleşmeler paralelinde düzenlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, 1999 Helsinki Zirvesinde Avrupa Birliği adaylık statüsünü kazanarak, 2006 yılında müzakere sürecine başlamıştır. Helsinki Zirvesinde alınan kararlar doğrultusunda Kopenhag Kriterleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Şartı müzakere için ön şart olarak konulmuştur. Elbette bu gelişmelerin Türk çalışma hayatına yansıması kaçınılmazdır. Bu çerçevede gözden geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartının örgütlenme hakkını düzenleyen 5. maddesi ile toplu iş 5

sözleşmesi ve grev hakkını düzenleyen 6. maddesi başta olmak üzere birçok hükmü dikkate alınmıştır. Kanun iki kısımdan oluşmuştur. Birinci kısımda sendikaların kuruluşu organları faaliyetler ve işleyişleri, ikinci kısımda ise toplu iş ilişkileri alanı olan toplu iş sözleşmesinin düzeyi, serbest toplu pazarlık, iş uyuşmazlıkların çözümü ve toplu iş sözleşmesi bağıtlanması düzenlenmiştir. Bu çerçevede, birinci kısımda, Kanun sendikaların iç işleyişini özgürce düzenlemelerini öngören 87 No.lu Sözleşmenin ruhuna uygun olarak sendikaların kuruluşunda ve faaliyetlerini düzenlemelerinde kendi iradelerine öncelik tanımıştır. Bu bağlamda pek çok konunun düzenlenmesi sendika tüzüklerine bırakılmıştır. Güçlü sendikacılık anlayışının gereği olarak; işkollarının sayısı dünyadaki uygulamalar dikkate alınarak azaltılmış ve yeniden düzenlenmiş, sendikaların yetki tespitinde karşılaştıkları sorunların aşılması amacıyla işkolu tespitinin yetki uyuşmazlıklarında bekletici mesele yapılmasına son verilmiş, üyelik aidatının kaynaktan kesilmesi esasına yer verilmiş ve üyenin talebi halinde bu hak, yetki veya taraf olma koşulu aranmaksızın bütün sendikalara tanınmıştır. İşçi sendikasına üyelikte ve üyelikten ayrılmada öngörülen noter koşulu kaldırılmıştır. Ayrıca sendikaların kuruluşunda öngörülen bilgi ve belgeler azaltılmış, kurucuların beyanları esas alınmıştır. Diğer taraftan, ülkemizde sendika üyeliği, işyeri sendika temsilciliği, sendika yöneticiliği ve sendikal faaliyet konuları öteden beri sorunlu olmuştur. Özellikle küçük ölçekli işletmelerde işçi sendikaları büyük bir tehdit olarak görülmüş ve işçilerin sendika üyeliği çoğu zaman iş ilişkisinin sona erdirilmesi ile sonuçlanmıştır. Bu yüzden sendikaların çalışma hayatındaki denetleyici ve dengeleyici rolü arzu edilen seviyede bir türlü gerçekleşememiştir. Bu amaçla sendikal güvenceler yeniden düzenlenmiş, özellikle sendika üyeliği, sendikal faaliyet ve işyeri sendika temsilcileri açısından önemli güvenceler getirilmiştir. Şüphesiz, sendika üyelik güvencesine ilişkin düzenlemeler, Türk sendikacılığına yeniden ivme kazandıracak niteliktedir. İşyeri sendika temsilcisinin güvencesi güçlendirilerek, temsilcinin iş sözleşmesinin haklı neden dışında feshedilemeyeceği esası getirilmiştir. Sendika özgürlüğü ilkesinden hareketle temsilcilere tanınan güvence genişletilmiş, işyerinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi almamış en çok üyeye sahip sendikanın da temsilci ataması ve amatör sendika yöneticilerinin de temsilcilik güvencesinden yararlanma hakkı tanınmıştır. Sendikaların faaliyetleri ile ilgili olarak 2821 sayılı Kanun da yapılan sınırlamalar kaldırılmış, bu alandaki bütün yetkiler sendika organlarına ve tüzüklerine bırakılmıştır. Bu çerçevede sendikalar, başta kooperatifler ve araştırma enstitüleri olmak üzere serbestçe birçok faaliyette bulunabileceklerdir. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işverenlerin ihtiyaç duyduğu finansal desteğin sağlanması amacıyla işveren sendikalarının üyelerine kredi verme imkânı sağlanmıştır. 6

İkinci kısımda kanun, özgürlükçü ve demokratik toplum esasları temelinde, Türk çalışma hayatının evrensel normlara verdiği tepkiyi dikkate alarak, serbest toplu pazarlık düzeni ve toplu iş sözleşmesi yapma hakkını yeniden düzenlemektedir. Bu kısımda, başta iş uyuşmazlıklarının çözüm yolları olmak üzere, toplu sözleşme düzenine ilişkin birçok konuda yeni düzenlemeler getirilmektedir. Kuşkusuz, bu düzenlemeler yapılırken, ILO nun 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri ile AB normları dikkate alınmıştır. Kanunun hazırlık safhalarında yargı içtihadı, doktrindeki eleştiriler ve sosyal tarafların talepleri de göz önüne alınmıştır. Bu niyet temelinde, Kanunun bu kısmında, toplu iş sözleşmesi yapma hakkı ile grev ve lokavt alanında önemli değişiklikler yapılmıştır. Daha önce yargı içtihadı ile uygulama alanı bulan grup toplu iş sözleşmesi, kanunda tanımlanmış ve uygulama alanı genişletilmiştir. Böylece bir işkolunda birden fazla tarafla toplu iş sözleşmesi bağıtlayabilme imkânı tanınmıştır. Öteden beri yargıyı sürekli meşgul eden işletme toplu sözleşmesinin uygulandığı bir işyerinin başka bir işverene devri durumunda birden fazla toplu iş sözleşmesinin ortaya çıkması halinde hangi sözleşmenin uygulanacağı sorunu ortadan kaldırılacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Türkiye yi sürekli ILO gündemine taşıyan işkolu barajı engel olmaktan çıkarılmıştır. İşkolu sayısı ise 18 e düşürülmüş, işyeri düzeyindeki yarıdan fazla üye olma ilkesi korunmuştur. Ayrıca toplu iş sözleşmesinde yetki, müzakere süreci ve arabuluculuk safhaları korunmakla beraber sadeleştirilerek yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerle toplu pazarlık safhasının her aşamasında işçi sendikaları aktif taraf olarak öngörülmüştür. Daha önce üç yöntemle gerçekleşen olağan arabuluculuk safhası teke indirgenmiş ve zorunlu hale getirilmiştir. Ancak tarafların gönüllü uzlaştırma mekanizmalarına başvurma yolları açık tutulmuştur. Daha önce de Türk hukukunda yer almasına rağmen pek etkin kullanılmayan özel hakem mekanizmasının gönüllü uzlaştırma ve arabuluculuk mekanizması olarak kullanılması öngörülmüştür. Yüksek Hakem Kurulu nun yükü azaltılmıştır. Öteden beri Türk iş hukukunda devletin fazla müdahale ettiği ve denetim altında tuttuğu grev ve lokavt alanı yeniden düzenlenmiştir. Kanuni grev ve lokavt 2010 Anayasa değişikliği parelinde grev yasaklarının alanı daraltılmıştır. Geçici grev yasakları ve ertelemeler yargıya bırakılırken kamu düzeni ve kamu sağlığı ölçüsü getirilmiştir. Bu Kanunla, sendikal hak ve özgürlükler ile serbest toplu pazarlık hakkı ve toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü, evrensel ilkeleri dikkate alınarak düzenlenmiştir. 7