Yenilik kavramından önce teknoloji kavramını inceleyelim. Teknoloji bir işi daha etkili yapmak için ya da insan hayatını kolaylaştırmak için tasarlanmış araç, alet ya da uygulama metodlarını içerir. İnsanoğlu, tarihler boyunca çeşitli aletler yapmış ve kullanmıştır. Avlanmak için mızrak yapmış, sonra bunları savaşlarda kullanmıştır. Bir başka deyişle yüzyıllar boyunca insanlar, savaş aletlerini geliştirmek için teknoloji kullanmış ve daha iyi aletler kullanabilmek için de teknolojik gelişim sağlanmıştır. Daha sonra iletişim kurabilmek için kullanılan yöntemlerde yine teknoloji sayesinde dumandan, güvercinden, postaya, telefon, telgraf ve faksa en sonda cep telefonları ve internete kadar geliştirilmiştir. Bunların yanında ulaşımda da teknolojik gelişmelerle tekerleğin icadından başlayarak at arabası, tren, otomobil, uçak, jet, hızlı tren gibi ulaşım olanakları ortaya çıkmıştır.
Teknoloji ile ilgili diğer bir kavramda icat ya da buluştur. Buluş kelimesi icatla eş anlamlı olarak bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme anlamında kullanılmıştır. Özetle icat, insan ihtiyaçlarından ortaya çıkan sorunları çözen bir formül, teknik veya yöntem olabilmektedir. İcat etmek ise yepyeni (daha önce olmayan) bir şeyi ortaya çıkarmak anlamında kullanılmaktadır. Yukarıdaki resimlerde görüldüğü gibi verilen bilgilerden hareketle, ilk tekerlek, ilk para ve ilk telefon insan oğlunun yapmış olduğu önemli icatlardandır. Yenilik (inovasyon) yeni fikirlerin ve icatların ticari bir değere dönüştürülme sürecidir. Başka bir değişle bir fikrin ya da buluşun yenilik (inovasyon) sayılabilmesi için pazara sunulan bir ürün ya da hizmet halini alması ve müşteri tarafından fark edilip yenilik olarak algılanabilmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalardan hareketle düşünüldüğünde yenilik (inovasyon) kavramı buluş kavramıyla aynı anlamda değildir. Buluş (icat), piyasaya sürülebilecek ve ekonomik bir katma değer yaratan başarılı bir ürün haline geldiği anda yenilik özelliği taşımaya başlamaktadır. Bu konuyla ilgili ilginç bir örnek : J. Murray Spengler, elektrikli süpürgeyi icat etmiş ancak enteresan bir şekilde ürünün ticarileştirilmesi ve satışı, deri imalatçısı olan W.H. Hoover tarafından gerçekleştirilmiştir. Akabinde elektrikli süpürge, tüm dünyada Spengler adı ile değil Hoover adı ile anılmıştır. İnovasyon süreci derste de anlattığımız gibi bir merak ya da ihtiyaçla ortaya çıkan bir soruyla başlar. Buna örnek olarak: İspanyolların ya da Portekizlilerin bu okyanusun ötesinde ne var sorusu ile başlayan okyanuslarda gidebilecek gemilerin yapılma sürecinin başlaması, cebimde 1000 şarkıyı nasıl taşırım sorusunun cevabı olarak mp3 çalarların icat edilmesi ve ticarileştirilmesi örnekleri verilebilir. 1) Bilgi Toplama: İnsanların kafasında bir merak ya da ihtiyaç dolayısıyla bir soru oluştuktan sonra bireyler igili soruya cevap bulabilmek için bilgisini geliştirmek isteyecek ve konuyla alakalı olarak sistematik bir şekilde bilgi toplayacaktır. 2) Kuluçka: Bu süreçte sorunun çözümüne yönelik olarak toplanan bilgiler doğrultusunda fikir geliştirilen süreçtir. 3) Aydınlanma: Geliştirilen fikirler sonucunda birey ya da bireylerin aklında bir çözüm sürecinin oluştuğu süreçtir. 4) Deneme: Buluşa yönelik deneylere, deneme yanılma yöntemiyle mantıksal bir sonuç elde edilene kadar devam edilir. Hayata geçirilebilir bir icat elde edildiğinde (gemi ya da mp3 prototipi üretildiğinde) bir sonraki aşama olan formülleştirme aşamasına geçilir. 5) Formülleştirme: Buluşun (icatın) yayılması aşamasıdır. Buluşun nasıl ortaya çıkarıldığı formülleştirilir ve üretim aşamaları planlanarak sayısı arttırılır. 6) Ticari hale getirme: Bir buluşun uygulanabilir olması yeterli değildir. Bu aşamada yaratıcılığın ürünü olan buluş yeniliğe dönüşmektedir. Sunulduğu hedef Pazar tarafından fark edilmesi, beğenilmesi ve satın alınması gerekmektedir.
İnovasyon (yenilik) işletmelerde 4 farklı şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Ürün İnovasyonu: Yeni veya geliştirilmiş ürünleri ifade etmektedir. Örneğin cep telefonu ilk piyasaya çıktığında bir ürün yeniliğiyken, günümüzde artık, internet fonksiyonlu cep telefonu bir ürün yeniliğidir. Ürünün ya yeni olması ya da daha önceden geliştirilmemiş özelliklerin birleşimi olması gerekir. Bu açıdan bakıldığında ürün inovasyonu ikiye ayrılır. a) Radikal Ürün İnovasyonu: Bu tür,inovasyonlar daha önceki ürün ve uygulamalardan önemli bir kopuşu ya da daha önce piyasa da olmayan bir ürünün üretilmesini ifade eder. Radikal ürün inovasyonuna örnek olarak Google gözlük, ya da Toyota firmasının üretmiş olduğu elektrikle
çalışan otomobiller daha önce hiç benzeri olmayan ürün yenilikleri sınıfında girdiklerinden örnek verilebilirler. b) Adımsal Ürün İnovasyonu: Öbür taraftan var olan ürünler üzerinde yapılan değişiklikleri ve yerleştirmelere adımsal inovasyon denilmektedir. Örneğin Windows un ilk sürümü radikal bir inovasyon iken sonraki sürümleri adımsal inovasyonun örneğini oluşturur. Yine aynı mantıkla ilk çıkarılan iphone radikal bir ürün inovasyonu iken İphone Xr ürünü isen daha önceki İphone ürünlerinin geliştirilmiş ya da değiştirilmiş bir versiyonu olduğu için adımsal ürün inovasyonu sınıfına girmektedir. Hizmet İnovasyonu: Hizmet veren işletmelerin verdikleri hizmete yönelik olarak yeni fikirleri uygulamaya koymalarıyla oluşan işletmeye ticari bir değer katan yenilik türüdür. Örneğin Dominos Pizza markasının müşterilerine sipariş ettikleri pizzaları 30 dakikadan önce teslim etme sözünü vermesi pazarda daha önce var olmayan bir hizmet yeniliğidir. Aynı şekilde Virgin firmasının 2023 yılında insanları uzaya çıkarma ve astronot olmalarını sağlama vaadide bir hizmet yeniliği kapsamına girmektedir.
Tasarım İnovasyonu (Yeniliği): Bir ürün/hizmet yeniliği çeşidi olmakla beraber oldukça çok kullanılan bir yenilik türüdür. Örnek olarak cep telefonu bilinen bir ürün iken farklı tasarımlarla ürünün dizaynının değiştirilmesi ya da bir ürün paketinin, renklerinin ve logosunun değiştirilmesi verilebilir. Bir başka örnek olarak da Apple firmasının Sony Walkman ürününün bulunduğu pazara ipod gibi sadece elektronik bir MP3 çalarla girmeyip (ürün inovasyonu) ayrıca tasarımsal açıdan da özel bir şekilde üretilmiş bir ürünle girmiş olması (tasarım inovasyonu) verilebilir. Organizasyonel (Örgütsel) İnovasyon: Örgütsel süreç ve iş yapış şekillerindeki inovasyonu ifade etmektedir. Yeniliğin örgütün kendi kapsamında daha önce kullanmadığı, yapmadığı ya da üretmediği bir şeyi ifade etmesi gereklidir. Benzer bir ifadeyle yeniliğin sadece örgüt için yeni olması yeterlidir yani örgütün kendi içinde yaptığı yeniliktir ve bu yenilik dışarı için yeni bir şey olmak zorunda değildir. Örneğin, örgütün yeni bir maliyetlendirme sistemi kullanması, koordinasyonu arttırmak için SAP uygulamasını kullanmaya geçmesi ya da mekanik tasarımdan organik bir tasarıma uygun olarak örgütsel yapısını değiştirmesi örnek olarak verilebilir.
Hata Payı: Yenilikçi ve inovasyon odaklı örgütler çalışanlarına yeni ürünler üzerinde çalışırken deneyler ve dolayısıyla hatalar yapmalarına izin verirler. Böylelikle çalışanlar başarısızlık korkusu olmadan, denemeye teşvik edilir. Hatalar bir önceki hafta öğrendiğimiz gibi örgütsel öğrenme fırsatları olarak değerlendirilir. Risk Alma: Bu taraz örgütler radikal bir ürün geliştirme ya da geliştirdiği ürün üzerinde adımsal yenilikler yapma adına büyük finansal ve insani yatırımda bulunurlar. Yatay + Dikey + Çapraz Koordinasyon: Bu tarz örgütlerde iletişim ve bilgi akışı olabildiğince serbesttir. Biçimsellik azdır. Farklı departmanlardaki çalışanlar kolaylıkla örgütsel yapı içerisinde yatay, dikey, ya da çapraz şekilde birbirleriyle iletişime geçip birbirleriyle bilgi paylaşabilirler. Takımlardan Yararlanma: Bu tarz örgütler çoğunlukla organik şekilde tasarlanırlar. Ekip temelli olarak yapılanmaya yatkındırlar ve örgüt bünyesinde yeni ürünler (inovasyonlar) için çapraz fonksiyonlu takımlar oluşturulur. Üst Yönetimin Desteği: Bu tarz örgütlerde iç kontrol daha fazladır. Kurallar, düzenlemeler, politiklar ve benzer örgütsel dış denetimler en alt düzeyde tutulur. Üst yönetim otokratik bir liderlikten çok demokratik bir liderlik sergiler ve çalışanlar üzerinde sıkı bir kontrol olmaz. Tam tersine çalışanlar yeni ürünler üretebilmeleri için desteklenir, motive ve teşvik edilir. Psikolojik Rahatlık: Sorulara uygulanabilir cevaplar vermeyen (hatta saçma sayılabilecek karşılıklar sunan) çalışanlar bastırılmaz. Buna ek olarak örgüt içinde eleştirilere açık olan ve farklı fikirlere müsamaha gösterilen bir kültür hakimdir. Unutulmamalıdır ki başta uygulanabilir görülmeyen ve hatta hayalci olarak algılanan fikirler ya da açık fikirlilikle dinlenen yapıcı eleştiriler daha sonradan yenilikçi çözümlerin önünü açabilir. Yenilikçi ve Öğrenmeye Açık Çalışanlar: İnovasyon odaklı şirketler insan kaynakları planlamalarını yaparken yenilikçi ve öğrenmeye açık olan çalışanları kendi bünyelerine kazandırmayı hedeflerler. Böylelikle firma içinde yeni ürünlerin üretilebileceği ve hatalardan ders alınan bir kültür yeşersin.