Ruhdan UZUN * * Yrd. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi leti im Fakültesi



Benzer belgeler
GAZETECİLİKTE YENİ BİR YÖNELİM: YURTTAŞ GAZETECİLİĞİ

BİLİNÇLİ ELEKTRİK TÜKETİMİ KONULU WEB SAYFASI

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

Bölümlerimiz. İletişim Bilimleri Bölümü. Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü. Gazetecilik Bölümü

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ÖMER SABANCI NIN

TMMOB EH R PLANCILARI ODASI TRABZON UBES III. DÖNEM ( ) ÇALI MA PROGRAMI

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

EU- OSHA/Tomas Bertelsen

Üsküdar Üniversitesi

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ TEKNOPARKLAR Oda Raporu

Kurumsalla ma nedir? FUTBOLDA KURUMSAL YÖNET M VE DENET M. yıllardan sonra dahil olmu popüler bir terimdir. kavram, verebilirlik ve sorumluluk.

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

DERS PROFİLİ. Rus Dış Politikası POLS 439 Güz Mehmet Turan Çağlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Kentli Haklar El Kitab

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

TÜS AD CISCO EXPO 2008 ETK NL

Bölüm 11. Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ. (Mergers)

Nas l Bir Kentte Yaflamal y z?

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Halkla İlişkiler. Uygulama Alanları. Barış Baraz Hakan Yılmaz

SAVUNUCULUK, E M VE H ZMETLERE ULA TIRMA YOLU LE ANNE SA LI ININ

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Kıbrıs Sorunu PSIR

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

Performans Yönetimi Hakkında Ulusal Mevzuatın Avrupa Standartlarıyla Uyumlaştırılmasına Yönelik Tavsiyeler

Vaka Çalışması: «Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Projesi HayalEt» ve Hedeflerimiz

Fırsat Eşitliği Modeli FEM

ÖZEL EGE LKÖ RET M OKULU DO RULARIN DANSI HAZIRLAYAN: YANKI TURGUT DANI MAN Ö RETMEN: AY EGÜL GÜRKAN

Eposta, posta ve sosyal medya hesapları (Facebook, Twitter, Youtube, Instagram), telefon ve şubeler aracılığıyla kesintisiz etkileşim.

Ara tırma Yöntem ve Teknikleri. Ay e Cabi

B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I

Okuyucu Mektupları / Reader Letters

T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Halkla İlişkiler ve Reklamcılıkta Teori ve Pratik (PR 223) Ders Detayları

İÇ KONTROL. ç Kontrol Dairesi. I lda Arslan. 2 ubat 2009 / ISPART A

SPONSORLUK DOSYASI. SPONSORLUK DOSYASI

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Girişimcileri destekleyen

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç MADDE 1-

Türkiye de Gazetecilik Mesleği

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÜÇ BOYUTLU GRAFİK ANİMASYON (3DS MAX) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!

Gelecekteki dinamizmin temelleri gelenek ve tecrübelerdir.

KAPSAMLI İÇERİK SADELEŞTİRİLMİŞ ARAMA MOTORU YENİLİKÇİ BİLGİ İŞLEME TEKNOLOJİSİ PRATİK GÖRÜNTÜLEME ARAÇLARI MOBİL ERİŞİM

TÜRK ECZACILARI TEMEL ULUSAL YETKİNLİK ÇERÇEVESİ*

Yaratıcı Drama E itmenleri/liderleri ve Tiyatro Pedagoglarının Davranı ve Tutumuna li kin Etik Bildirge (Sözle me)

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ

Giderilmesinde Farklı Uygulamalar

Yeni Mali Yönetim ve Kontrol Sisteminde. İç Kontrol ve Ön Mali Kontrol

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

KAYHAM STRATEJİK PLANINA GÖRE 2014 YILI FAALİYET RAPORU

ARCHİ DANIŞMANLIK VE GAYRİMENKUL DEĞERLEME A.Ş. KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ, GÖZDEN GEÇİRME RAPORU. Sayfa 1 / 7

Özel Sektör Gönüllüleri Derneği Meslek Lisesi Koçları Programı. Okul Şirket Buluşması 23 Şubat 2016

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Stratejik Mekansal Gelişme Önerisi Aralık 2006

Ya! Satarım Bal Satarım Satı" Oyunu Etkinlik Ölçümü Sonuç Raporu. Fuad Almeman Proje Ba" Danı"manı Aralık 2009

Geleceğin Dersliğini Tasarlamak

Danışma Kurulu Tüzüğü

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo

Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Pazarlama Programı Öğr. Gör. Cansu AYVAZ GÜVEN

HALKLA İLİŞKİLER: TEORİK ÇERÇEVE...

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ A- GÖREVLER

Türkiye'de Yerel Medya (PR 329) Ders Detayları

TÜS AD Yönetim Kurulu Ba kanı Arzuhan Do an Yalçında ın Rotary Bölge Asamblesi Konu ması

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

İnternetin Gerçekleştirdiği Dönüşümün Sonucunda Şeffaflık ve Bilgi Kirliliği Arasında: Yurttaş Gazeteciliği

Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

H.Ü. KALİTE KOMİSYONU

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU KARARI

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Pazarlama Programı Öğr. Gör. Cansu AYVAZ GÜVEN

JEAN MONNET BURS PROGRAMI AKADEMİK YILI FARKINDALIK ARTIRMA TOPLANTILARI

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

BİLGİ BELGE MERKEZİ VE YAYIN HİZMETLERİ

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

Medya Metin Yazarlığı (PR 427) Ders Detayları

Kamu Sermayeli İşletmelerde İyi Yönetişim. Mediha Ağar Dünya Bankası, Kıdemli Ekonomist Dünya Bankası

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I

GRAFİK TASARIMCISI TANIM

Transkript:

GAZETEC L KTE YEN B R YÖNEL M: YURTTA GAZETEC L Ruhdan UZUN * ÖZET Gazetecilik mesle inin büyük medya gruplarının ekonomik gereklerine göre biçimlenmesinin yarattı ı sorunlar, yeni bir gazetecilik anlayı ının ortaya çıkmasına neden oldu. Yurtta gazetecili i adı verilen bu yeni gazetecilik hareketi, hem akademisyenler hem de gazeteciler arasında tartı malara yol açtı. Bu makale, konuyla ilgili tartı malardan yola çıkarak, 1990 lı yıllarda ABD de yaygınla an, ancak Türkiye de fazla bilinmeyen yurtta gazetecili i deneyiminin do ası ve sonuçları hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede, yurtta gazetecili inin temel argümanları, özellikleri, gazetecilerin de i en rolü ve yeni teknolojilerle ili kisi üzerinde durulmaktadır. Yurtta gazetecili inin medya giri imlerinin kâr etme amaçlarından kaynaklanan yapısal sınırlamaları göz önüne almayan bir giri im oldu u, yüzeysel sorunlarla sınırlı kaldı ı belirtilmektedir. Anahtar Sözcükler: Gazetecilik, Yurtta Gazetecili i, Kamusal Gazetecilik ABSTRACT Today s journalism has been shaped by the economic interests of medya moguls. This has led to a new understanding of journalism. This new journalism approach, called civic journalism, highly debated among both academicians and journalists. It has been questioned whether civic journalism is a revolution or a return to tradition in the journalism area. This article aims to discuss the nature and the outcomes of civic journalism that became widespread in USA in 1990 s but unknown in Turkey. In this context, it focuses on basic arguments and characteristics of civic journalism, and changing role of journalists, an the relations between civic journalism and new technologies. This article indicates that civic journalism is an approach that neglects economic and structural restrictions of media and limites itself with superficial problems. Keywords: Journalism, Civic Journalism, Public Journalism. Giri 20. yüzyılın sonlarına do ru bir yandan siyasal ve toplumsal geli melerin demokrasileri sorgulamaya zorlaması, di er yandan da gazetecilik mesle inin büyük medya gruplarının ekonomik gereklerine göre biçimlenmesinin yarattı ı sorunlar, yeni bir gazetecilik anlayı ının tartı ılmasına zemin hazırladı. Kamusal gazetecilik (public journalism), yurtta gazetecili i (civic journalism) ya da bazen topluluk ba lantılı gazetecilik (community-connected journalism) olarak adlandırılan bu yeni gazetecilik anlayı ı, hem akademisyenler hem de gazeteciler arasında geni ve ihtilaflı bir tartı mayı sergilemektedir. Yurtta gazetecili i kimilerine göre bir reform, kimilerine göre gelene e geri dönü, kimilerine göre geçici bir moda, kimilerine göre de saçma bir hevestir. Bu makale, tartı malı bir konu olan yurtta gazetecili inin do asını aydınlatmayı amaçlamaktadır. Dolayısıyla, 1990 lı yıllarda ABD de yaygınla an, ancak Türkiye de fazla bilinmeyen yurtta gazetecili i deneyiminin do ası, * Yrd. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi leti im Fakültesi

Ruhdan UZUN özellikle sunulan amaç ve sonuçları hakkında gerekli bilgileri vermekte ve konuyla ilgili tartı malardan yola çıkarak yurtta gazetecili ini irdelemektedir. Bu çerçevede, makalede yurtta gazetecili inin temel argümanları, özellikleri, gazetecilerin de i en rolü ve yeni teknolojilerle ili kisi tartı ılmaktadır. Konuyla ilgili literatür çalı masının yapıldı ı bu makalede önce yurtta gazetecili inin ortaya çıkmasına etki eden faktörler ele alınmı, bu faktörlerin demokrasi tartı masıyla ili kisine de inilmi tir. Daha sonra yurtta gazetecili i pratiklerinden örnekler verilerek yurtta gazetecili inin sunulan özellikleri açıklanmı ve yorumlanmı tır. Son olarak yurtta gazetecili inin etkinli ine yönelik ara tırma sonuçlarına de inilmi tir. Yurtta gazetecili inin ortaya çıkı ının arkasında yatan nedenlerin açıklanmasında iki temel yakla ım benimsenebilir. Birincisi, geleneksel medyanın kitle okuyucusu/izleyicisinin azalmasına çözüm arayı larını ön plana çıkaran ekonomik yakla ımdır. Bu yakla ım tarzı, basının küresel pazarın çıkarlarına uygun olarak biçimlenirken gazetecilik pratiklerinde meydana gelen bazı de i imlerin yurtta gazetecili i adı altında yeni bir alternatif gibi sunuldu unu vurgular. kinci yakla ım ise siyasal ileti imde ortaya çıkan sorunlardan kaynaklanan sosyal ve siyasal etkenleri öne çıkarır. Yurtta gazetecili ini, Amerikan demokrasisinin krizine çözüm arayı ı sırasında ortaya çıkan alternatif bir gazetecilik prati i olarak sunar. Basının içinde bulundu u sorunlara çözüm arayı ında ekonomik kaygılarla sosyal ve siyasal kaygılar çakı sa da bu çalı mada, ekonomik yakla ım temel çerçeve olarak seçilmi tir. 1990 lı yıllarda ABD de ortaya çıkan yurtta gazetecili i deneyimi, savunucularının ileri sürdü ü gibi, müzakereci demokrasiyi geli tirecek radikal bir reform olmaktan çok, haber medyasının ekonomik sorunlarına çözüm bulmak için mevcut medya sistemi içinde kalınarak yapılan bir gidi at düzeltmesi olarak de erlendirilmektedir. Yurtta Gazetecili inin Ortaya Çıkı ına Etki Eden Faktörler Haber, insanlık tarihi kadar eski bir olgu olmasına kar ın, gazetecilik toplumsal geli menin belli bir evresinde, belli bir toplumsal biçimlenmenin ürünü olarak ortaya çıkmı tır. Kapitalizmin yarattı ı belli bir ileti im biçimi olarak gazetecilik, içinden çıktı ı toplumun de i im ve dönü ümlerine uygun yanıtlar verebilmek için kendisi de de i im ve dönü ümlere u rar. Bu de i imlerin do ası ise basını kontrol eden güçlerin gereksinimleri ile belirlenir. Kapitalizmin bunalımlarına paralel olarak basının da periyodik olarak sorunlar ya adı ı göz önünde tutulursa, bu sorunları a ma çabasının gazetecilik pratiklerine de yansıyaca ı ve sistemin kendi ideolojisi için i levsel olan arayı lar içine girece i açıktır. Sistem içinde kalınarak yapılan bu düzeltme çabalarının satı ı ise yeni ve alternatif gibi sunularak yapılır. Bu çerçevede yurtta gazetecili i olgusu da, medyanın ya adı ı sorunları a ma çerçevesinde yeni bir alternatif gibi sunularak gündeme getirilmi ve tartı ılmı tır. 1990 larda ABD de tartı ılmaya ba lanan yurtta gazetecili i prati inin ortaya çıkmasında etki eden faktörlere bakıldı ında, ABD siyasetinin içinde bulundu u durum, medya sektöründeki yo unla manın ortaya çıkardı ı ekonomik sorunlar ve teknolojik geli meler ba ı çeker. 634

Gazetecilikte Yeni Bir Yönelim: Yurtta Gazetecili i ABD de Demokrasi Yönündeki Kaygıların Artması ve Yurtta Gazetecili i Bir dizi fikir, bir hareket ve bir grup gazetecilik uygulaması olarak ortaya çıkan yurtta gazetecili i, ortaya çıktı ı dönemin ko ullarıyla ve toplumsal geli meleriyle yakından ilgilidir. ABD de 1988 ba kanlık seçimleri sırasındaki medya sunumu ve seçime katılım oranının çok dü ük olması bir yandan sosyal bilimcileri dü ünmeye sevk ederken di er yandan gazetecileri yeni arayı lara yöneltmi tir. Yurtta gazetecili i anlayı ı, sorunlara çözüm arayan pratiklerin demokrasi tezleriyle ba lantısının kuruldu u bir deneyim olarak görülebilir. Medyanın okuyucu/izleyici kaybetmesine ili kin ekonomik sorunlarla ba a çıkma çabasında geli tirilen bir pratik olarak yurtta gazetecili i, söz konusu sorunların çözümünün demokrasinin geli tirilmesiyle ba lantısını kurmaya çalı ır. Haber medyasının okuyucu/izleyici kaybetmesi hem ekonomik hem de sosyal ve siyasal sorunlarla ba lantılı iken, yurtta gazetecili ine ili kin kuramsal yakla ımlara bakıldı ında yalnızca ABD demokrasisinin içinde bulundu u sorunların ve bunlara ili kin çözüm arayı larının vurgulandı ı görülmektedir. Keane in (2002:303) belirtti i gibi, Parlamenter demokrasinin ana dü manı olarak görülen Sovyet mparatorlu u nun yıkılı ı, ya lı demokrasilerde, ço u Batılı gözlemcinin söyledi inin aksine, kendili inden geli en alkı patlamalarına de il, liberal demokrasinin yerle ik süreçlerinin me rulu u ve etkilili i konusunda yüksek sesli sorgulamalara yol açmı tır. Liberal demokrasilerin sorgulanmaya ba lanması, bu demokrasilerde önemli i levler atfedilen gazetecili in de sorgulanmasını gerektirmi tir. Amerikan demokrasisinin iyi i lemedi i yönündeki kaygılar arttıkça, demokratik süreçte ya anan sorunlara çözüm olarak haber örgütleriyle medya arasında güvene dayanan ili kilerin kurulmasıyla bilinçli ve katılımcı yurtta lar ortaya çıkarmanın bir yolu olarak yurtta gazetecili i önerilmektedir. Ancak demokrasiyle basının i levini ili kilendirmek yalnızca yurtta gazetecili ine özgü yeni bir yakla ım de ildir. Liberal yakla ımda gazetecili in amacı açıklanırken, demokrasi ile özgür basın arasında vazgeçilemez bir ba kurulmaktadır. Basın, di er güçler yasama, yürütme ve yargı erki yanında güçler dengesini sa layacak dördüncü bir güç olarak konumlandırılır (O Neill, 1998). Liberal demokrasi tezlerine göre, demokrasilerde özgür basın hükümet üzerinde bir gözlemci gibi çalı arak, yurtta ların temel meseleler hakkında yargıda bulunabilmesi için gerekli bilgi ve haberi sa lar. Aynı zamanda yurtta ları, farklı fikirlerin ve bakı açılarının varlı ından haberdar eden bir forum i levi görerek, demokrasinin çok seslili ine katkıda bulunur. Yine liberallere göre, gazetecilik ve demokrasinin mutlu beraberli ini en iyi serbest piyasa sa layabilir. Bu anlayı a göre, siyasal güçler tarafından sınırlandırılmayan bir piyasa, yurtta ların gereksinimlerini kar ılaması için basına gerekli olan en iyi kurumsal ortamı sa lar (O Neill, 1998:41). Liberal anlayı ta ço ulculuk gerçe e ve nesnelli e ula manın bir aracı olarak algılanmaktadır, çünkü çe itlilik ve ço ulculuk sayesinde her türlü görü ifade olana ı bulabilecektir. Metaların 635

Ruhdan UZUN serbest pazarda rekabet etmesi gibi, fikirler de serbest pazarda rekabet edecek böylece iyinin kötüden, yararlının zararlıdan, yanlı ın do rudan, gerçek olmayanın gerçekten ayrı masını sa layacaktır (Kaya, 1985:44-45). Liberal yakla ımda ileti im alanının biçimlenmesinin felsefi temelleri, özel giri imcili in, serbest rekabet ko ullarının geçerli oldu u, pazar mekanizmasının belirleyici mekanizma olarak görüldü ü bir anlayı ı yansıtmaktadır. Ancak, basında ve di er kitle ileti im araçlarında görülen tekelle me e ilimleri liberal yakla ımın söz konusu önermelerini ku kulu hale getirmektedir. Serbest piyasa do ası gere i tekelle me ve yo unla mayı beraberinde getirmekte, medya alanındaki yo unla ma ve medya sahiplerinden kaynaklanan baskılar demokrasinin çokseslili ine tehdit olu turmaktadır. Sonuçta, piyasa tarafından yönlendirilen medya, bir forum olarak demokrasinin güçten dü mesine neden olmaktadır. O Neill in (1998:31) deyi iyle, gazetecilik demokratik toplumlarda önemli bir rol oynadı ı halde piyasa, gazetecilik ve demokrasi arasındaki ili kiyi baltalamaktadır. Günümüzde birçok gözlemci, idealar pazarının satıcıların ve alıcıların birbirini duyamadı ı ya da anlayamadı ı, ahenksiz bir hale geldi i konusunda uyarıda bulunmakta, basın özgürlü ünün sadece satan eyleri yazma ve yayınlama özgürlü üne indirgenmesinin demokrasileri sınırlandırdı ını belirtmektedir. Medya yo unla ması nedeniyle, Liberal yakla ım çerçevesindeki idealle tirilmi pazar demokrasisinde gazetecili e yüklenen i levin tartı malı hale gelmesi, yine liberal yakla ım içinde kalınarak üretilen düzeltme çabalarını gündeme getirmi tir. Bu çabalar, Avrupa da kamu hizmeti, ABD de ise toplumsal sorumluluk kuramı adı altında sunulmu tur. Toplumsal sorumluluk yakla ımı, Siebert ve arkada larının 1954 te yayınlanan Four Theories of the Press adlı kitaplarında ortaya atılmı tır (Kaya, 1985:38). So uk sava dönemine özgü ayrımlara yaslanan kitapta, ileti im araçlarının liberal düzenleni i toplumsal sorumluluk sistemi olarak adlandırılmı tır. Toplumsal sorumluluk yakla ımının temel görü leri 1947 yılında basın özgürlü ünün uygulamadaki durumu konusunda inceleme yapan Hutchins Komisyonu raporunda ortaya konmu tur. Komisyon raporu, basının bir kamu hizmeti yerine getirmekte oldu unu belirtir (Kaya, 1985:52). Komisyonda, medya profesyoneli figürünü kurtarmak amacıyla, dile getirilen eksikliklere çözüm olarak medya profesyonelli i gösterilmi tir. Profesyonelli in anlamı da gazetecili in ilk yükümlülü ünün kamuya hizmet etmek oldu udur (Curran, 2002:221-222). Liberal yakla ımda, basın özgürlü ü kitle ileti im araçlarının özel mülkiyet altında olması ve pazara devlet müdahalesinin bulunmaması ile özde le mektedir. Ancak, Liberal yakla ımda önemli bir nokta da tekelcili e, tekelle meye yönelecek her türlü olu umun, gerçe e uzanan yolu tıkadı ı için kesinlikle reddedilmekte olu udur. Haber ve bilgi tekelleri, bu tekelleri olu turanlara haksız bir güç kazandıraca ı gibi, aynı zamanda liberalizmin yadsıdı ı toplumsal gerçe in tek bir kaynak tarafından belirlenmesi durumunu ortaya çıkarır. leti im alanında müdahale ve liberalizmi ba da tıran kavram ise 636

Gazetecilikte Yeni Bir Yönelim: Yurtta Gazetecili i bütün ba ka alanlarda oldu u gibi kamu yararı kavramıdır. Serbest rekabet ko ullarını bozabilecek durumlarda, pazarın i leyi inde, kamusal gereksinimleri kar ılayacak mekanizmalarla düzeltmeler yapılabilmelidir (Kaya, 1985:45-53). Gazetecili in kamusal çıkara hizmet eden bir meslek olarak tanımlanmasıyla, profesyonel sorumluluk ideolojisi, kendisine sayısız taraftar buldu. Böylece, Curran ın (2002:222) belirtti i gibi; Bir zamanlar serbest pazarda kar ıtların çatı ması yoluyla güvenceye alınan dü ünce ve bilgide ço ulculuk, tekelci medyadaki içsel ço ulculuk aracılı ıyla yeniden yaratılabilirdi. Haberin aktarılmasında sansasyona ve önemsizle tirmeye dönük pazar baskıları, bilgilendirmeye ba lılıkla ortadan kaldırılabilirdi. Böylece, yapısal bir reform yapmadan da medyanın demokratik rolü onarılabilirdi. Hutchins Komisyonu raporunun basını kamu yararına hizmet eden bir kurum olarak tanımlamasıyla, basın konusunda vurgu, özgürlüklerden sorumluluklara kaymı tır. Ancak, burada korunmak istenen yapı de i memi tir: Serbest rekabet ortamının sa lanması. Serbest pazar ideolojisinin egemen oldu u toplumlarda, özel bir giri im olarak basın kâr amacıyla kurulur ve bu amacına kamu hizmeti adı verilen faaliyetlerden geçerek ula ır. Basının toplumsal sorumlulu unu vurgulayan bir hareket olarak yurtta gazetecili i de, liberal yakla ımın destekledi i bir ili kiler yapısının i levsel bir parçası durumundadır. Yurtta gazetecili i ile demokrasi arasında ba lantı kuran tartı malar, 1920 lerde basın, demokrasi ve Amerikan demokrasisinin do ası konularıyla ilgilenen Walter Lippmann ile John Dewey arasındaki tartı manın yeniden canlanması gibi de erlendirilmektedir. Lippmann ve Dewey, demokrasi konusunda tartı ılan iki farklı perspektiften hareket ederler. Lippmann (1965, 1993), 1922 de basılan Public Opinion ve 1927 de basılan Phantom Public kitaplarında gazetecili in kamusal yargıyı ne kadar biçimlendirebilece i ya da biçimlendirmesi gerekti i konusundaki bir ku kuculu u yansıtır. Çünkü Lippmann, bilgili ve siyasi duru a sahip bir kamunun bir yanılsama oldu una inanır. Ça da dünyanın karma ıklı ı nedeniyle bireyler, gazeteler, resimler, radyo haberleri ve ba kalarından duyulan sözler gibi ikinci el bilgi kaynaklarına dayanmak zorundadır. Bu kaynaklar ise güvenilmez olabilirler veya en iyi olasılıkla ancak yüzeysel bilgiler sa layabilirler. Bu yüzden insanlar, görü lerini biçimlendiren puslu izlenimlere ve yarı bilinçli stereotiplere dayanırlar. Dolayısıyla, sıradan bir yurtta ın her kamusal meselede güvenilir bir kanaate sahip olmasını beklemek akıllıca de ildir. Yurtta ların modern demokrasideki yerleri sınırlıdır ve kararları yönlendirilebilir. Dolayısıyla, yurtta ların ba lıca demokratik etkinli ini oy kullanmak olarak gören Lippmann ın kafasındaki demokrasi, iyi e itimli seçkinlerin yönetimi altında daha iyi çalı acaktır. Lippmann ın aksine, Dewey, yurtta ların kamusal meselelerde belli bir bilgelik geli tirme kapasitesine derinden inanır. Dewey e göre, bir kamu, sadece payla tı ı ortak sorunları fark eden insanların adı de ildir. Demokrasi bu sorunların tartı ılmasını ve anla ılmasını da gerektirir; ve bu umuttan vazgeçmek, demokrasinin kendisinden vazgeçmektir. Kamu, geli memi ve bilgisiz de olsa potansiyel olarak vardır ve potansiyel olarak gerçektir. Ancak, 637

Ruhdan UZUN sadece siyaset, kültür, e itim ve gazetecilik gibi kurumlar i ini daha iyi yaparsa ortaya çıkabilir. Dewey için demokrasi, bir hükümet sistemi de il, fakat bütünüyle bir ya am biçimidir ve kamuya mücadele ansı tanıyan bir ya am biçimi yaratılabilir (Aktaran Rosen, 1998:50). Kamuya etkin ve edilgen roller yükleyen bu iki farklı demokrasi perspektifi, yurtta gazetecili i konusundaki kuramsal tartı maların odak noktasını olu turur. Yurtta gazetecili i savunucuları, bu tartı mada Dewey e daha yakın dururlar. Örne in Rosen (1998:55), yurtta gazetecili ini Dewey in 1920 lerde sözünü etti i demokrasi anlayı ının 1990 lara bir tercümesi olarak görmektedir. Yurtta gazetecili ine kaynaklık eden di er dü ünsel geli meler, bazı siyaset bilimcilerin ABD nin sivil taahhüt ündeki dü ü ü betimleyen çalı maları ile ABD li sosyal bilimcilerin Alman felsefeci Habermas ın kamusal alan a ili kin yazdıklarını ke fetmeleridir. lk gruba örnek olarak, Robert Putnam gibi siyaset bilimciler, Amerikalıların ba lanmı lık duygularını giderek kaybettiklerini gözlemlediler. Putnam, bu durumu sosyal sermaye nin kaybı olarak adlandırdı. Putnam ve Fukuyama nın da tanımladı ı gibi, sosyal sermaye, ortak eylemi kolayla tıracak etik de erleri payla an bir topluluktaki kar ılıklı güvendir (aktaran Meyer, 1998:267). Toplumu geli tiren güven, normlar ve ili kiler a ı olarak tanımlanan sosyal sermayenin kaybolması, insanların ortak bir hedefe do ru birbirleriyle e güdümsel eylemde bulunma isteklerinin, arzularının veya ko ullarının kaybolması anlamına geliyordu. Gazete okuma oranındaki dü ü de di er azalan sosyal sermaye ölçülerine ba lıydı (Blom, 2004:43). Yurtta gazetecili i, sosyal sermayedeki dü ü ü tersine çevirmeyi amaçlar (Meyer, 1998:268). Sosyal sermayenin kaybının basın açısından sonuçlarına bakıldı ında, bunun tiraj kaybı anlamına geldi i görülmektedir; çünkü sosyal sermaye, gazete okumayı da içermektedir. Dolayısıyla burada, basının endi esi sosyal sermaye olarak adlandırılan eyin azalması de il, gelirlerinin azalmasıdır. Haber örgütlerinin gelirlerinin azalması ise sosyal sermayenin kaybı olarak tüm topluma maledilecek bir ideolojik çerçeve içinde sunulmaktadır. ABD li felsefeciler ve sosyologlar, aynı zamanda, kamusal alan kavramını tartı an Alman felsefeci Jürgen Habermas ın 1962 de yazdı ı ancak ngilizcesi 1989 da yayınlanan Kamusal Alanın Yapısal Dönü ümü kitabını okuyorlardı. Habermas a (2004) göre, en iyi demokratik uzla ma umudu sunan kamusal alan, geni ölçüde sanayile me, kentle me ve okuryazarlı ın ve popüler basının büyümesi, yönetsel devletin yükseli i, yurtta ın kültür ve siyaset tartı macısından medya tüketicisine de i mesi ile tehlikeye atılmı tı. Savunucuları, yurtta gazetecili ini, kamusal alanı yeniden canlandırmanın ve geli tirmenin bir yolu olarak de erlendirdiler (Lambeth, 1998:21). Keane (2002:298), kamusal alanı tanımlama ve savunmanın ilk iki evresinin, sırasıyla, yurtta larına kar ı hesap verme yükümlülü ü olmayan, karasal sınırlarla tanımlanmı devlet iktidarının ve örgütlü piyasa kapitalizminin sermaye yanlısı bencilli inin ortaya çıkardı ı modern sorunları gözler önüne serdi ini belirtmektedir. 638

Gazetecilikte Yeni Bir Yönelim: Yurtta Gazetecili i Kamusal alanın, Habermas ın Kamusal Alanın Yapısal Dönü ümü nde kullandı ı anlamda olmamakla birlikte yeniden feodalle meye maruz kaldı ını belirten Keane (2002:309-310) farklı büyüklüklerde, birbirleriyle örtü en ve birbirleriyle ba lantılı kamusal alanların, kamusal ya ama ve bu terimle ba lantılı olan kamuoyu, kamu yararı ve kamu/özel ayrımı gibi terimlere ili kin anlayı ımızı köktenci biçimde gözden geçirmemizi zorunluluk haline getirdi ini savunmaktadır. Curran (2002:185) da kamusal alanın daha önce dı lananların dahil edilmesiyle gerçekle ecek basit bir geni letme süreci ile yeniden kurulamayaca ını; kamusal alanın ve bu alanla ilgili olarak medyanın rolünün yeniden tanımlanmasını ve yeni bir biçimde tekrar in a edilmesi gerekti ini belirtmektedir. Medyanın demokratik i levlerinden birinin bir temsil aktörü olarak hareket etmesi oldu unu vurgulayan Curran (2002:233), medyanın temsil rolünün içinde alternatif görü lerin ve bakı açılarının tümüyle yer alabildi i ko ulların yaratılmasına yardım etmeyi içerdi ini savunur. Çünkü ancak o zaman, medya tüketimini siyasal etkinlikle e de er gören; siyasal bir görü sahibi olmayı aktif siyaset yapmayla e de er tutan ve toplumdaki yol gösterici demokratik gücün, medyadaki sav ve kanıtların kar ılıklı etkile imiyle biçimlenen kamusal alan daki aydınlanmı kamuoyu oldu unu varsayan postmodern yakla ımdan kopulabilir. Yurtta gazetecili i de ancak alternatif bir gazetecilik yaratabilirse kamusal alanı geni letip etkinle tirebilecektir. Kamusal alanı, ekonomi ve devletten ba ımsız rasyonel ve evrenselci siyasetin alanı olarak tanımlayan Garnham, piyasa-güdümlü medyanın kamusal ya ama dü man oldu unu savunmaktadır (aktaran Keane, 2002:299-300). Oysa, yurtta gazetecili i savunucuları, bu gazetecilik prati i ile kamusal alanın canlandırılıp geli tirilmesi arasında bir ba lantı kurarken, medyanın ekonomik yapısına ili kin ciddi bir argüman sunamamaktadırlar. Medya Alanındaki Yo unla ma ve Gazetecilik Pratiklerine Etkileri Günümüzde enformasyon ve kültürün üretim ve da ıtımını denetleyen giri imlerin sayısı azalmakta, medya sektöründeki yo unla ma, izlenmesi güç bir hızla artmaktadır. Bu konudaki bir çalı ma Ben Bagdikian tarafından yapılmı tır. Bagdikian, 1983 te yayınlanan The Media Monopoly adlı kitabında medya alanına 50 kadar irketin egemen oldu unu belirtiyordu. Aynı kitabın 1996 daki 5. baskısında bu sayı 10 a dü tü. Kitabın 2004 baskısında ise medya sektörüne egemen olan irket sayısı 5 e dü mü tür. Bunlar, Time Warner, Disney, Murdoch s News Corporation, Bertelsmann of Germany ve Viacom dur. Yo unla ma yanında, medya kurulu larının sahiplerinin medya dı ı sektörlerde önemli çıkarları bulunan i adamları haline gelmesi de medyayı sahiplerinin ba ka alanlardaki özel çıkarlarını korumak ve geli tirmek için kullandıkları bir araç durumuna getirmektedir. Medya irketlerinin büyük bir güç haline gelmesi, yurtta larla küreselle tirici güçler arasındaki dengenin daha da bozulmasına, e itsizliklerin derinle mesine yol açmı tır. Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü 639

Ruhdan UZUN gibi küreselle menin itici güçlerinin dayattı ı ideolojik sava ta, medya stratejik bir mücadele silahı olarak de erlendirilmi tir. Bu süreçte okurlara/izleyicilere çarpıtılmı, de i tirilmi, yönlendirilmi haberler sunulması ola an hale gelmi tir. Ancak, bir süre sonra sistemin ögeleri kendilerini yeniden üretmekte zorluklarla kar ıla mı tır. Çünkü, ya amlarını düzenlemede kullanamayacakları önemsiz haberler ya da do rulu una güvenemeyecekleri haberler kar ısında, okurlar/izleyiciler giderek daha az gazete okumaya ya da televizyon haberlerini daha az izlemeye ba lamı tır. Gazete tirajlarının dü mesi ve haber reytinglerinin azalması ise, medya kurulu larının gelirlerinin azalmasıyla sonuçlanmaktadır. Bu azalmanın önüne geçme ve tiraj/reyting artırma çabaları çerçevesinde ortaya çıkan uygulamalardan biri de yurtta gazetecili idir. Söz konusu pratikle, gazetecili in a ınan mesleki temellerini onarmaya yönelik yeni arayı lar gündeme gelmi tir. Gazetecilik mesle indeki a ınmanın onarılması için yurtta gazetecili i okuyucu/izleyici ile medya arasındaki ili kileri yeniden kurmaya çalı tı. Bu ba lamda gazetelerin okurlarına kar ı sorumlulukları oldu u vurgulanmaya ba landı. Yapılan pek çok yoklamada, toplumdaki kurumlar arasındaki güvenilirlik sıralamasında gazetelerin en alt sıralarda yer aldı ının görülmesi, okur ile gazete arasındaki güveni yeniden kurma çabalarını gündeme getirdi. Özlüce, bazı haber örgütleri, okurları/izleyicileriyle ekonomik ba larını güçlendirme çabalarının bir parçası olarak, sorun çözmede ve hangi konuların haber de eri oldu una karar vermede kamunun katılımını vurgulayan bir habercilik prati i olu turmaya çalı tılar. Bu da yoklamaların, odak grupların, topluluklarla yapılan toplantıların ve di er halkı anlatma çabalarının birle imini gerektirdi. Bu pratikte, topluluk neyle ilgilendi ini, kar ıla tı ı en önemli sorunları ve onları çözmede medyanın nasıl yardımcı olabilece ini gazetecilere anlatmaktadır. Bu tür bir vekillik ve ortaklık, medya ile halk arasındaki ili kileri engelleyen güvensizli i en azından kısmen kırmak için tasarlanmı tır (Seib ve Fitzpatrick, 1997:196). Okuyucu/izleyicinin haber örgütlerine güvensizli inin kısmen de olsa kırılabilmesi ve böylelikle tiraj/reytinglerin artırılabilmesi, ancak medyanın okuyucu/izleyicilerin gereksinimlerine yanıt veren bir habercilik yapmasıyla mümkün olabilecektir. Bu tür bir habercilik anlayı ının ise egemen güçlerin çıkarlarına uymayaca ı açıktır. Ara tırmacı gazetecili in son yıllardaki durumu, sistemin belirli ölçüler içinde de olsa kendini ele tirmeye giden yolları açan bir gazetecilik anlayı ını ya atıp geli tirmeyece ini göstermi tir. Muckracking den dönü üme u rayarak geli en ve ABD de Watergate skandalı ile gündeme gelen ara tırmacı gazetecilik, bir olayın derinlemesine ara tırılması, belgelenmesi, arka planda olup bitenlerin açı a çıkarılmasını anlatan bir gazetecilik türü olarak önem kazandı. Ancak, medya kurulu ları üzerindeki kâr baskıları ve bütçe kesintileri, maliyeti yüksek bir tür olan Muckraking, skandalları ortaya çıkaran, kamu örgütlerinin kamu çıkarlarına ters dü en uygulamalarını ara tırarak bunları açıklamak amacını güden ve 20. yüzyılın ba larında gündeme gelen bir gazetecilik anlayı ıdır. 640

Gazetecilikte Yeni Bir Yönelim: Yurtta Gazetecili i ara tırmacı gazetecili in büyük oranda ortadan kalkmasının yolunu açmı tır. Tiraj ve gelir azalmasının bir sonucu olarak, Amerikan gazetelerinin bütçe kesintileri ve kadro azaltmaları ile ara tırmacı habercili in niteli inde ve miktarında dü ü olaca ı konusundaki kaygılar artmı tır. Pulitzer ödülü kazanan ara tırmacı gazeteci ve National Public Radio nun haber editörü Bill Marimow, ara tırmacı gazetecili in son yıllarda çökmekte oldu unu öne sürmektedir. Marimow, gazete tirajlarındaki azalma e iliminin Pulitzer ara tırmacı gazetecilik ödül ba vurularını giderek azalttı ını belirterek, bunu çok kaygılandırıcı bir e ilim olarak nitelemektedir (The Editors Weblog, 2005). Gazetelerin bütçelerini yeniden yapılandırmanın parçası olarak ara tırmacı kadrolarını azaltmayı seçmeleri, basının ara tırmacı rolünün kamusal radyolar, bloggerlar ve kâr amaçlı olmayan örgütler gibi di er medya aktörleri tarafından üstlenilmesi e ilimini do urur. Medya sektöründeki kârlılık baskısının ara tırmacı gazetecili i basından kovmasıyla bo alan alanın ise yurtta gazetecili i ile doldurulabilece i savunulmaktadır. Schudson (1998:137), yurtta gazetecili ini gazetecilerin, vatanda ların demokrasiye bilgili katılımcılar haline gelmesini sa layaca ına inandıkları haberleri sa ladıkları vekil gazetecili inin bir de i kesi olarak görmekte ve bir reform hareketi olarak tutucu bir nitelik ta ıdı ını belirtmektedir. James Carey, ise tersine kamunun vekilli i olarak gazetecilik anlayı ının, ara tırmacı gazetecili i, uzmanlı ı ve haber atlatma sistemini beraberinde getirdi ini, böylece gazetecinin rolünün gözcü (watchdog) biçiminde tanımlanarak geni ledi ini belirtir. Ancak vekil modelinin egemenli inin olumsuz etkisi, Carey e göre, kamunun, kamusal ya amın pasif bir gözlemcisi haline gelmesidir. Bu noktada, yurtta gazetecili i ile kamunun aktif bir siyasal özneye dönü türülmesi hedeflenmektedir (aktaran Voakes, 2004:26). Yurtta gazetecili ini kültürel bir de i im olarak nitelendiren Lambeth (1998a:12) ise, bazı yurtta gazetecili i uygulayıcılarının ara tırmacı haber vermeye hâlâ sadık kaldıklarını belirterek, yorumlayıcı, derinlemesine, açıklayıcı, ara tırmacı bir habercilik anlayı ının yurtta gazetecili inde önemli bir rol oynadı ını belirtmektedir. Lambeth e (1998b:243) göre, bir yurtta gazetecili i projesinin bütünlü ünü korumak için ara tırmacı gazetecilik yürütmek gerekebilir. Ara tırmacı gazetecilikle yurtta gazetecili i arasındaki i birli i olanaklarını tanımlamak her iki gazetecilik prati ini de zenginle tirecektir. Ara tırmacı gazetecilikle yurtta gazetecili i ili kisi üzerindeki tartı malara bakıldı ında, liberal basın anlayı ı içinde ortaya çıkan gazetecilik pratikleri arasındaki farkların büyütüldü ü, buna kar ılık sistemin ekonomik temelinin gözden kaçırıldı ı görülmektedir. Bir yandan, bütçe kesintileri nedeniyle ara tırmacı haber kadrolarının tasfiyesi gündeme gelirken, di er yandan pahalı projeler olarak ortaya çıkan yurtta gazetecili i pratiklerinin ara tırmacı gazetecili e alternatif olarak görülmesi, ekonomik bir çeli kiyi yansıtır. Ancak, yönetimlerin ara tırmacı gazetecilikten duydukları rahatsızlık, teknolojik yenilikler ve bilgi edinme hakkını sa layan bir yönetim anlayı ının ilerletilmesi gibi geli meler, ara tırmacı gazetecilikten bo alan yerin yurtta gazetecili i ile doldurulabilece inin savunulabilece i bir zemin olu turmu tur. 641

Ruhdan UZUN leti im Teknolojilerindeki Geli meler ve Bilgi Edinme Hakkı leti im teknolojisindeki geli meler ve bilgi edinme hakkının tanınması, yurtta gazetecili i hareketine yeni açılımlar sunan olanaklar olarak de erlendirilmektedir. Di er yandan, aynı geli meler, bir meslek olarak gazetecili in gereklili inin sorgulanmasını da beraberinde getirmektedir. lk olarak 1766 da sveç te anayasal bir hak olarak kabul edilen bilgi edinme hakkı, demokrasilerin vazgeçilmez ilkesi olan effaflı ı sa lamanın temel ko ullarından biri sayılmaktadır. ABD'de yurtta lara Birle ik Devletler hükümeti hakkında bilgi toplama olana ını sa layan Bilgi Edinme Özgürlü ü Yasası (Freedom of Information Act) 1966 da çıkarıldı. Söz konusu yasa, herhangi bir ki inin Federal Hükümet in herhangi bir biriminin elindeki belge, dosya ya da di er kayıtları ulusal güvenlik, özel hayatın dokunulmazlı ı, ticari sırlar gibi belirli dokuz istisna dı ında elde etme hakkına sahip oldu unu vurgular. Bilgi Edinme Özgürlü ü Yasası, 1974 de çıkarılan Mahremiyet Yasası (Privacy Act of 1974) ve 1976 da çıkartılan Gün I ı ında Yönetim Yasası (Government in the Sunshine Act) ile güçlendirildi. Gün I ı ında Yönetim Yasası ile kurul halinde ve kolektif bir karar alma mekanizması söz konusu oldu unda toplantıların herkese açık yapılması sonucu Gün I ı ında Yönetim sistemi do du. Yönetimin yaptı ı i lemlerin hukuka uygunlu unun güvence altına alınması, yönetimin elindeki bilgilere eri ilebilmesi ile yakından ilgilidir. effaf yönetim anlayı ının yerle tirilmesi, gazetecili in demokratik bir toplumda varsayılan i levlerini yerine getirebilmesinin de ön ko ulları arasındadır. ABD de 1970 lerde güçlenen ara tırmacı gazetecilik, ancak gün ı ı ında yönetim anlayı ının vurgulandı ı bir toplumda ye erebilirdi. Bu anlayı, teknolojik geli melerle birle ince aynı zamanda yurtta gazetecili inin de filizlenmesinde etkili olmu tur. Bilgi edinme hakkı yasalarının i levselle mesi, kuramsal olarak yurtta ların gereksinim duydukları bilgilere profesyonel gazetecilerin dolayımı olmadan ula malarını sa layacaktır. Bilgi edinme hakkının sa lanmasıyla internet eri imi olan her yurtta ın kendi haberine ula ması ve bunu a teknolojilerinin olanaklarıyla yaymasının olanaklı hale geldi i savunulmu tur. Habercilik alanında yaygın biçimde kullanıma sunulan teknolojik geli meler sayesinde artık yurtta ların, parmaklarının ucunda küresel eri imli bir yayınevine sahip olabildikleri (Witt, 2004) öne sürülmü tür. leti im teknolojilerinin hızla geli mesi ve bilgi edinme hakkının sa lanmasıyla birlikte yurtta gazetecili i hareketi de yeniden de erlendirilmeye gereksinim duymu tur. Yurtta gazetecili i hareketi, ilk dönemlerinde büyük haber örgütlerine yerle tirilmesi gereken bir pratik olarak görülürken, bilgisayar ve a teknolojilerinin geli mesi, yurtta gazetecili i uygulamalarına yeni olanaklar sunmu tur. Yeni geli meler ı ı ında yurtta gazetecili inin gelece inin ne olaca ı sorusunu yanıtlamak için, yurtta gazetecili ini ya atmaya çalı an bir grup akademisyen ve gazeteci, 2003 Ocak ında, Kennesaw State University de e itimciler ve gazetecilerin mesleki derne i Kamusal Gazetecilik A ı nı (Public Journalism Network-PJNet) biçimlendirmek için bir araya geldi. Aralarında Jay 642

Gazetecilikte Yeni Bir Yönelim: Yurtta Gazetecili i Rosen, Lewis Friedland ve Davis Merritt gibi ilk savunucuların da bulundu u katılımcılar, kamusal gazetecilik için bir sonraki a amanın ne olaca ını belirlemek için stratejik bir toplantı yaptılar. 1988 deki ba kanlık seçimlerinin ardından New York Times, Washington Post, ve Los Angeles Times gibi büyük haber örgütleri, yurtta gazetecili i konusunda çok sayıda ele tiri geli tirmi lerdi. Dolayısıyla PJNet toplantısında, yeni profesyonel derne in ismi de tartı ılan konular arasındaydı: Kamusal Gazetecilik A ı mı, yoksa Yurtta Gazetecili i A ı mı olmalıydı ya da yurtta ve kamusal gazetecilik terimlerini bırakmak iyi bir halkla ili kiler olabilir miydi? Yurtta gazetecili i kendi kar ıtlarını geli tirdi i için State de basın ele tirmeni Jack Schafer ve Editor and Publisher da Alan Wolper gibi gazeteciler, kamusal gazetecili in öldü ünü açıkladılar (Witt, 2004). Kansas da 2003 yazında düzenlenen PJNET toplantısında ise yurtta gazetecili i hareketinin gelece i konusundaki endi e daha da belirginle ti. Toplantıda, Spokesman-Review ın editörü ve kamusal gazetecili in savunucusu Steve Smith, Biz 94 ya da 95 te yaratıcı kültürel de i imden, dönü ümsel de i imden söz ediyorduk. Olmadı. imdi sadece hayatta kalmak için mücadele ediyoruz diye yakınıyordu (Witt, 2004). yimserliklerini koruyan katılımcılar ise kamusal gazetecili i kamu nun gazetecili ine dönü türecek bir de i im üzerinde durdular. Yurtta ların katılımcı bir gazetecilik hareketi olarak görülen ve 2000 yılında Güney Kore de kurulan OhmyNews benzeri siteler, kamusal gazetecilik prati inin ya ayaca ının kanıtı olarak de erlendirildi. OhmyNews sitesi bilgisayarlı a teknolojilerinden yararlanarak, OhmyNews her yurtta ı bir muhabir yapıyor sloganıyla ortaya çıkmı tır. Siteye, her gün ev kadınları, ö renciler, profesörler ve di er yurtta gazetecilerinden yüzlerce haber gönderilmektedir. 53 kadrolu muhabiri ve editörünün yanında 26.700 yurtta muhabiri bulunan sitenin yakla ık 1 milyon okuyucusu vardır. Haber ve yorumu bir arada sunan siteye yurtta lardan gelen haber öyküleri editoryal bölüm tarafından de erlendirilerek sayfaya yerle tirilmektedir. Sitenin kurucusu ve ba kanı Oh Yeon-Ho ya göre, OhmyNews, geleneksel basına duyulan ho nutsuzlukla vatanda ların birbirleriyle konu ma iste ini bir araya getirmekten do an bir sitedir (Yu, 2003). OhmyNews gibi siteler, teknolojik geli melerin kullanıma soktu u web tabanlı birçok de i ikli i kullanarak çok sayıda okuyucu kazandılar. ABD de Weblog lar ya da blog lar, dikkat çekmeye ba ladı. Blogger.com gibi sitelerden ücretsiz ula ılabilen online kendi-yayıncılık araçlarının kullanımı ile küresel eri ime sahip olunabiliyordu. Bu durum, pek çok ki inin yeni a teknolojilerini habercilik açısından yeni açılımlar sunan bir fırsat olarak de erlendirmesine yol açtı. Örne in, Schaffer (2000), internetin gazetecili i zenginle tirerek, haber örgütlerinin yurtta lara yardım etme kapasitesini artırdı ını belirtir: Haberin Web ile birle mesi sonucu haber örgütleri yurtta ları ilgilendiren meseleler konusunda bir bütünlük duygusu geli tirmeye yardımcı olabilirler. Steven Johnson ise söz konusu de i imleri neredeyse Darwinci bir tarzda kavramla tırarak, kamusal gazetecili in DNA sının tamamen de i ti ini öne 643

Ruhdan UZUN sürer (aktaran Witt, 2004). Kamusal gazetecilikte sahip olunan en iyi araç, temsilci yurtta gruplarıyla düzenlenen yüz yüze toplantılar oldu u halde, yurtta gazetecileri, haber merkezinden halka ula manın hiçbir zaman kolay bir görev olmadı ını, kurumla mı medya örgütlerinin alı kanlıklarının kolayca de i meyece ini gördüler. Gazetecilerden karar verme gücünü halkla payla malarını istemek ya da sadece her gün halkı dinlemelerini istemek, ba tan kaybedilmi bir sava a benziyordu. Ancak, weblogların geli mesi, yurtta gazetecili i uygulamaları için yeni olanaklar sundu. Yeni olanaklar sayesinde, BuzzMachine.Com da Jeff Jarvis gibi tanınmı bloggerlar, geni bir izleyici kitlesini siteye çekebilmektedirler. Jarvis in, hyperlocal gazetecilik olarak adlandırdı ı habercilik tarzı, yorgun bir muhabire çok önemsiz görünen ancak yerel okuyucuları ilgilendiren olaylar hakkında haber vermeyi içermektedir. Verilen olaylar, bir bölge toplantısından e itsel spora kadar her konuyu kapsayabilir. Aynı zamanda, büyük medya gruplarının haberleri üzerinde de bir izleme etkinli i gerçekle tirilmektedir. Jarvis in weblog unda yurtta gözcüsü (watchdog) bloggerlar, haberlerinin do ru olup olmadı ını ya da ki isel yanlılıklarının haberlerine sızıp sızmadı ını görmek için muhabirleri izlerler. Örne in, Wilgoren Watch da, New York Times muhabiri Jody Wilgoren in Howard Dean in Beyaz Saray Kampanyasını haber yapma biçimi yurtta lar tarafından incelenmi tir. Online gazetecilik araçlarını kullanan sitelerin, yardım toplama, sıradan insanları belli meseleler etrafında örgütleme gibi toplulukları belli bir eylem yönünde harekete geçirdi i ba arılı örnekler mevcutsa da Webloglar konusunda öne sürülen argümanların ço u yüzeysel görünmektedir. Siberuzaya eri im ve siberuzayın yönetimi gibi konuları içermeyen argümanlar, temelden yoksun kalmaktadır. Gazetecilik pratikleri açısından bakıldı ında ise, OhmyNews sitesinin her yurtta bir muhabirdir sloganı, üzerinde durulmaya de erdir. Bu durum, de i en ko ullar altında haber, gazete ve gazetecinin tanımlarının ve i levlerinin yeniden gözden geçirilmesini zorlamaktadır. Dizüstü bilgisayarlar, dijital foto raf makineleri ve kameraların yaygınla ması ve fiyatlarının giderek dü mesiyle haber kaydetme araçları olarak kullanılmaları, sıradan yurtta lara kendi haberlerini yapmaları için olanaklar sunmaktadır. Hazırlanan haberler, haber yayma aracı olarak internet ortamının kullanılmasıyla eri ime sahip olan herkese ula abilmektedir. Bu durum, yeni teknolojileri elde etme ve kullanma becerisine sahip her yurtta ı potansiyel muhabir haline getirse de uygulamada çözülmesi gereken sorunlar bulunmaktadır. Sıradan bir yurtta ın günde haber okumaya/izlemeye ayıraca ı zamanın sınırlı oldu u dü ünüldü ünde, insanların karmakarı ık bir haber okyanusunda gereksinim duydukları habere ula mak için bir rehberli e ihtiyaç duyacakları açıktır: Gereksinim duydu u haberlere en hızlı biçimde hangi siteden, nasıl ula acaktır? Hangi sitenin içeri i güvenilirdir, hangi site hızlı habercilik yapmaktadır, aldı ı enformasyonu yorumlayabilece i, de erlendirebilece i bilgiyi hangi siteden edinecektir? 644

Gazetecilikte Yeni Bir Yönelim: Yurtta Gazetecili i Yurtta muhabirin de haber hazırlamaya ayıracak sınırlı zamanı olaca ından, bazen hiç zamanı olmayaca ından sürekli ve düzenli haber akı ının nasıl sa lanaca ı sorusunun da yanıtlanması gerekecektir. Di er yandan, Web siteleri ve webloglarda yayınlanan haberler, büyük medya kurulu ları için bir kaynak olu turmaktadır. Örne in, 2004 baharında, bir yurtta ın ABD askerlerinin bayra a sarılmı tabutlarını Irak ta bir uça a yüklenirken gösteren dijital foto raflarını çekmesinden birkaç gün sonra, foto raflardan biri Seattle Times ın ön sayfasında yayınlandı. Birkaç gün sonra, TheMemoryHole.org, Bilgi Edinme Özgürlü ü Yasası (Freedom of Information Act) hükümleri sayesinde edindi i düzinelerce benzer foto rafı yayınladı. Daha sonra, foto raflar tüm büyük gazetelerde yer aldı. Ardından Irak taki Ebu Gıreyb cezaevinden taciz ve i kence foto rafları akmaya ba ladı. Dunleavy ye (2004) göre, ABD askerlerini üst üste binmi çıplak Iraklı askerlerin önünde poz vermi ekilde gösteren foto raflar, aslında kar ı koyma hakkının ve demokrasi kurumunun zaferini göstermektedir. Iraklı esirlerin foto rafları, gerçe i saklamak yönünde gösterilen tüm çabalara kar ın, demokratik de erlerin ve yurtta lık haklarının ya adı ının ve korundu unun bir kanıtı olarak de erlendirilmelidir. Irby (2004) ise teknolojik geli meler ve her yerde hazır ve nazır bulunan dijital kameralar nedeniyle, hangi yöne bakılsa elinde bir dijital kamera ile bir yurtta görülebilece ini vurgulamaktadır: ABD'ye kalkacak bir uça a yüklenen asker tabutlarını çeken ki inin bir gazeteci de il, eski bir kargo bölümü çalı anı olması, Ba dat yakınlarındaki Ebu Gıreyb Cezaevi'nde sorgulama taktiklerini foto raflayanların da asker olmaları, gerçekleri ortaya çıkarabilecek olayların artık gazeteciler de il, olayı deneyimleyen ya da ona tanık olan sıradan insanlar tarafından gündeme getirilebilece ini göstermektedir. Gerçekte, haber konusu olayı meydana getiren, deneyimleyen ya da olaya tanık olan yurtta lar, ki gazetecilik terminolojisinde göre haber kaynaklarıbüyük medya kurulu larında yayınlanmayan hikayelerini, a teknolojileri sayesinde kitlelere ula tıracak bir araca sahip olmu lardır. Gazeteler de haberi do rudan haber kayna ından almak yerine, ikincil bir haber kayna ı olarak interneti kullanmakta, sanal ortamda ilgi gören haberlere sayfalarında yer vermektedirler. Yurtta Gazetecili i Pratiklerinin Özellikleri Yurtta gazetecili i konusundaki literatürün en dikkat çeken özelli i, ihtilaflı olmasıdır. Konu ister yurtta gazetecili inin amaçları, ister amaçların yerine getirilmesindeki performans, ister demokrasi kuramıyla ili kisi, ister uygulamasının do ası ya da toplulu a etkisi olsun, hararetli tartı malar vardır. Yurtta gazetecili inin ate li savunucuları oldu u gibi, bu uygulamaya sert biçimde kar ı çıkanlar da bulunmaktadır. Ayrıca, yurtta gazetecili i olarak de erlendirilen gazetecilik pratikleri arasında da farklar bulunur. Voakes (2004:32), yurtta gazetecili i konusundaki anla mazlıkların bazılarının uygulama yöntemlerine ili kin oldu unu belirtmektedir. Henüz yurtta gazetecili ini bir kavram olarak açıklayan tek bir doküman 645

Ruhdan UZUN bulunmadı ını belirten Voakes, bunun nedenini yurtta gazetecili inin mantı ının aslında tümevarımsal olmasına ba lar. Çünkü, yurtta gazetecili i uygulamaları, gazetecilerin insanları kamusal ya ama dahil etmek için farklı yollar denemeleri ve neyin ba arılı oldu unu bu deneyim içinde ö renmeleri biçiminde belirmi tir. Yurtta gazetecili inin henüz bir tanımının yapılamaması da, hareketin, birbirinden farklı pratikleri içinde barındırmasından kaynaklanmaktadır. Hareketin en önemli savunucularından Davis Merritt, kendisinden yurtta gazetecili ini bir iki cümleyle tanımlaması istendi inde, Her eyden önce, siz bana ara tırmacı gazetecili in her eyi kapsayan tanımını hatta gazetecili in kendisinin tanımını- veren bir cümle gösterin diye yanıt vermektedir (Dvorkin, 2005). Yurtta gazetecili i savunucularının bir tanım yapma konusundaki isteksizlikleri, büyük ölçüde, gazetecili in temel amacının biçimlendirilmesindeki kuramsal tartı malarda ekonomik ögeyi göz ardı etmelerinden kaynaklanır. Hareketin uygulanmasını biçimlendiren, medyada sahipli in ve ticarile menin yo unla masıyla sistemin sorgulanması de il; bu e ilimin gazetelerin okuyucularıyla ili kilerinin kopmasına yol açtı ı, dolayısıyla gazetecilik mesle inin kendi varlık temellerini a ındırdı ı bir süreçteki çözüm arayı larıdır. Bu çözüm arayı larında da sorunun nedenleri, kökenleri üzerinde de il, belirtileri üzerinde durulmaktadır. Giderek okuyucu kaybeden gazeteler, azalan reklam gelirlerine bir çözüm bulmak için çe itli denemelere giri mi lerdir. Bu tür giri imler yeni olmamakla beraber, yurtta gazetecili i adı altında toplanabilecek birbirinden çok farklı uygulamaların ortak özelli i, okuyucu/izleyici kitlesini, tüketici olarak de il yurtta olarak vurgulamalarıdır. Böylece, hareketin demokrasi tezleriyle, yurtta lık, topluluk ve kamusal alan gibi kavramlarla temellendirilmesinin yolu açılır. Yurtta gazetecili inin amacı, yurtta ların çözümsüzlük ve yabancıla ma duygularının üstesinden gelmelerini sa layabilmek için onları katılıma te vik edecek olanaklar yaratmak olarak sunulur. Bu da, haberin olu ma sürecinde yurtta lara söz hakkı tanıyarak, bir kamusal tartı ma ortamı yaratılmasıyla gerçekle tirilmeye çalı ılır. Edmund B. Lambeth (1998:17), yurtta gazetecili i pratikleriyle ilgili olarak a a ıdaki özellikleri saymaktadır: 1. Neyin haber yapılaca ını seçme özgürlü ünü korurken bile yurtta ların hikayelerini ve fikirlerini sistematik biçimde dinlemek; 2. Önemli topluluk meseleleriyle ilgili hikayeleri çerçevelemenin alternatif yollarını ara tırmak; 3. Yurtta ı tartı maya ve meselelerin kamusal anlayı ını olu turmaya te vik etmede en çok ansa sahip olan çerçeveleri seçmek; 4. Önemli kamusal sorunları haberle tirmede, olası çözümlere ili kin kamusal bilgiyi ve alternatif eylem yönlerinin hizmet etti i de erleri geli tirecek bir biçimde inisiyatif almak; 5. Kamuyla nasıl daha iyi ve saygın bir ileti im kurulaca ı konusuna sürekli ve sistematik olarak dikkat etmek. 646

Gazetecilikte Yeni Bir Yönelim: Yurtta Gazetecili i Rosen e (1998:46) göre de yurtta gazetecili i, gazetecili in hangi yöne gitmesi gerekti i hakkında açık bir diyalogdur. Hem kamu üzerinde dü ünme, konu ma ve yazma ile hem de kamusal bir biçimde gazetecilik yapmayla gerçekle tirilir. Rosen in betimlemesinden de anla ılaca ı gibi, birbirinden farklı pratikler yurtta gazetecili i altında toplanmı tır. Bu noktada Iggers ın, (1998:144) yurtta gazetecili i uygulamalarına ili kin olarak yaptı ı ayrımlar aydınlatıcı olabilir: lk olarak kamusal müzakereyi vurgulayan yakla ımlar ile toplulu un müdahalesini vurgulayan yakla ımları birbirinden ayırır. kinci olarak, projelere odaklanan yakla ımlar ile kamusal gazetecilik de erlerini habercilik rutinleriyle birle tiren yakla ımlar arasında bir ayrım yapılabilece ini belirtir. Üçüncü olarak da kamusal gazetecili i kamu hakkında gazetecilik olarak gören yakla ımlarla onu kamuyla birlikte gazetecilik olarak gören yakla ımlar arasında bir ayrım yapar. Farklı fikirlerin ve projelerin yurtta gazetecili i terimi altında geli ti ini belirten Lichtenberg (1999) de, yurtta gazetecili inin tam olarak ne oldu unu ortaya çıkarabilmek için onu geleneksel gazetecilikle kar ıla tırma yoluna gider: Geleneksel gazeteci yalnızca olayları aktarmaya yönelik, nesnelli i, yansızlı ı sürdürmeye çalı an bir duru sergilerken, yurtta gazetecili i yapanlar, tam tersine sahip oldukları de erlerin sadece haberlerini biçimlendirdi ine de il, biçimlendirmesi gerekti ine de inanırlar. Yurtta gazetecili inin önemli bir di er özelli i, hangi hikayelerin ve meselelerin haber yapılaca ı konusundaki kararlar için bir kaynak olarak halka bir gazetenin okuyucuları ya da izleyiciler güven duymasıdır. Böylece yurtta gazetecileri, Amerikalıların kendi ulusal tartı ma terimlerini belirlemesine izin verirler. Sunulan görü lerin odaklandı ı konular, iki nokta etrafından toplanmaktadır. Birincisi gazetecilerin haber üretim sürecindeki duru larıdır. Gazetecilerin, sistemin aksayan yanlarını sorgulamakla mı yetinecekleri yoksa çözümlerin giri imcisi mi olacakları; ba ımsız gözlemciler olarak mı kalacakları, yoksa katılımcı aktivistler mi olmaları gerekti i soruları tartı ılmaktadır. Buzz Merritt ve Rosen, gazetecili in demokratik bir toplum için sadece ba ımsız, olgusal bir vakanüvislik de il, fakat aynı zamanda demokratik sürecin bir ekicisi olması gerekti ini öne sürerler. Buna kar ın, ana akım medya ele tirmenleri, gazetecilerin gözlemci rollerini terk edip katılımcı ya da savunucu haline geldiklerinde hem tarafsızlıklarını hem de güvenilirliklerini yitireceklerini öne sürerek yurtta gazetecili ini ele tirmektedir. Özlüce, gazetecilerin yansız olmalarının olanaklı olup olmadı ı de il, yansız olmalarının gerekip gerekmedi i konusu tartı ılmaktadır. Bir di er tartı ma noktası ise haberin üretim sürecinde yurtta ın rolüne ili kindir. Gazeteciler, yurtta ları ilgilendiren konularda yurtta larla ilgili haberler mi yapacaktır; yoksa haberin olu turulmasına yurtta ları da katan pratikler mi benimsenecektir sorusu tartı ılır. Ancak her iki görü ten kaynaklanan gazetecilik prati i de yurtta gazetecili i adı altında toplanmaktadır. Gazetecilerin yurtta ları ilgilendiren konularda, kamusal meseleler hakkında haber yapmaları yeni bir pratik de ildir. Her gazete kendi yayın politikası do rultusunda de i en ölçülerde haberlerinde kamusal meselelere, tartı malara yer verir. kinci pratik 647

Ruhdan UZUN ise haberin üretim sürecine yurtta ların aktif olarak katılmasını gerektirir ki, bu etkile imi sa lamak için projeler üretilir. Pew Center gibi kurulu lar tarafından desteklenen bu projelerden birkaç örnek sunmak, yurtta gazetecili ini daha iyi kavramaya yardımcı olabilir. Bu tür projelerden biri, Amerikan gazetecili inin ilk ve en kalıcı yurtta gazetecili i koalisyonlarından biri olarak kabul edilen ve 1994 yılında gerçekle tirilen We the People/Wisconsin adlı münazara projesidir. Projenin ortakları Wisconsin Public Television, Wisconsin State Journal, Wisconsin Public Radio, WISC-TV (CBS) ve yerel bir halkla ili kiler firması olan Wood Communications Group tur. Yurtta ların ilgisini seçimlerle ilgili haberlere yöneltmek ve onları kamusal alana çekmek için olu turulan projede Pew Center, projenin seçimlere kamusal katılımı artırma konusunda bir etkiye sahip olup olmadı ını ölçmelerine yardım etti. Proje çerçevesinde, valilik seçimleriyle ilgili olarak üç belediye binası toplantısı, vali adayları arasında bir tartı ma ve senato seçimleriyle ilgili bir belediye binası toplantısı organize edildi. Ayrıca, Wisconsin State Journal, kasım seçiminden hemen önce, adayların ve kampanyalarının reklamcılık ve tartı malarda önceden belirlenmi soru ve yanıtlarla kamuoyunu nasıl yönlendirmeye çalı tı ı konusunda Silahlı ve Tehlikeli adını ta ıyan bir seçmen e itimi dizisi yayınladı. Yoklamalarla, yurtta gazetecili i uygulamasından önce ve sonra seçmen farkındalı ı ve ba lanmı lı ı (connectedness) ölçüldü. Ekimde, 230 yeti kinden olu an rasgele örneklemle görü üldü, medya sunumundan önce ve seçimden sonra 141 ki ilik grupla görü üldü. Seçimler konusunda kamusal ilgi ve bilginin arttı ı, insanların oy kullanmaya özendirilmi hissettirildikleri ve haber örgütlerine ili kin olarak daha olumlu bir tutuma sahip oldukları bulgulandı. Bulgular, Civic Journalism: Does it Work? adıyla yayınlandı. Yine Pew Center tarafından desteklenen bir ba ka proje, 1995 te Cincinnati de, WKRC-TV (CBS), The Community Press Chain of Suburban Weeklies, Q102 ve WNNK Radio tarafından gerçekle tirilen Voices of the People dır. Proje, seslerinin duyulmasını sa layarak yurtta ları güçlendirmeyi amaçladı. Proje ortakları, yayınlarında telefon rehberinden seçilen ki ilerin gereksinimleri ve ya amlarını etkileyen meselelerin tartı ılmasına yer verdiler. Pew Center da proje ortaklarının Voices of the People emsiyesi altındaki projeleri organize edecek bir topluluk koordinatörünün bulunması ve ücretinin ödenmesini sa layarak destek verdi. lgilenilen ilk meselelerden biri, spor stadyumlarının kamusal finansmanıydı. Community Press gazeteleri okuyucularını, mesele konusundaki sorularını göndermeye ça ırdılar ve haftalık sütunlarda soruları yanıtladılar. Benzer biçimde, WKRC, ak am yayınlarında ve pazar sabahı yayınlanan kamusal meselelerle ilgili programında izleyicilerden gelen soruların üçte ikisini yanıtladı: 15 Mart ta da stadyum finansmanının lehindeki ve aleyhindeki uzmanların katıldı ı ve yurtta ların soru sordukları özel bir TV programı yayınlandı. Temmuzda, WKRC muhabirleri, kamusal dinleme uygulaması için her hafta bir kasabaya gittiler. Böylece 4 kasabanın sakinleriyle görü üldü. Yerel meseleler konusunda düzenlenen kasaba toplantıları her hafta canlı olarak yayınlandı. Ayrıca, proje ortakları, yurtta ların Kasım seçimlerine 648

Gazetecilikte Yeni Bir Yönelim: Yurtta Gazetecili i katılacak kongre adaylarına soru sorabilecekleri 6 belediye binası toplantısı düzenlediler. Pew Center tarafından desteklenen Front Porch Forum adlı bir ba ka proje ise 1996 da Seattle da uygulandı. The Seattle Times, KUOW-FM Radio, KCTS Public TV ve KPLU-FM tarafından yürütülen, valilik ve kongre seçimlerine odaklanan projede, bir proje koordinatörü tutularak 2000 den fazla yurtta ın forumlara, odak gruplara ve yoklamalara katılması sa landı. Böylece 1996 seçim kampanyasında yurtta ların ilgilendikleri meseleler belirlendi. Yurtta lar özellikle ahlâklılık ve aile meselelerine önem veriyorlardı. Yurtta ların adaylara soru sorabildikleri forumlar, KCTS tarafından prime time da canlı olarak yayınlandı. Etkile imci gazetecilik uygulamasında yeni bir geli meye i aret eden Waterfront Renaissance projesi ise The Herald ve KSER-FM Public Radio tarafından 2001 de Everett te gerçekle tirildi. Proje, haber örgütünün güvenilirli i ile önceleri genel olarak reklamcılık ve e lence sitelerinde kullanılan Web tabanlı oyun teknolojisini birle tiriyordu. Herald, sadece bilgilendirmeyi de il, aynı zamanda ehir sakinlerini kapsamlı bir kıyı eridi planı geli tirme yönünde harekete geçirmeyi de hedefledi. Gazetede 22 Nisan 2001 de yayınlanmaya ba layan dört bölümlük bir dizi, kıyı düzenlemesiyle ilgili seçenekleri, di er sitelerin ba arılarını ve Everett kıyısında olması gerekenler konusunda yurtta ların dü üncelerini ö renmek için bir kes ve gönder formunu kapsıyordu. Gazete aynı zamanda 10 semt toplantısı ve bir ulusal kıyı geli tirme uzmanının konu tu u daha geni bir kasaba toplantısı aracılı ıyla yurtta ların dü üncelerini ö rendi. Yeni teknoloji sayesinde, gazete web sayfasına yurtta ların planlarını açıklayabilecekleri bir seçenek koydu. Kullanıcılar bir kıyı eridi haritasına tıklayarak ve ekrandaki bir ikon menüsünü kullanarak kendi kıyı geli tirme planlarını tasarlayacaklardı. The Sim City oyununda oldu u gibi seçimlerle oynayabileceklerdi ve daha sonra onu elektronik olarak gönderebileceklerdi. Bu yolla 420 ki i, kendi kıyı planını gönderdi; 600 ki i de posta ile gönderdi. Ayrıca, 300 sakin geli tirme istemeyen bir dilekçeyi imzaladı ve Herald a gönderdi. Gazete sonuçları yayınladı: nsanlar kıyıya park yapılmasını istiyorlardı. Gazete, kamusal dü üncenin dikkate alınmasını garantilemek için de 4 ba ımsız izleme grubu kurulmasına öncülük etti. Ertesi yıl kıyıda, bir yurtta iste i olan bisiklet yollarının yapımına ba landı. Yukarıdaki örneklerden de anla ılaca ı gibi, yurtta gazetecili i projeleri gazetecilerin yurtta ları sorunlarını ortaya koyma ve çözüm önerileri bulma konusunda harekete geçirdi i ve yurtta ların haber üretim sürecinde aktif rol aldı ı uygulamaları içermektedir. Bu noktada, Schudson (1998) yurtta gazetecili inin, hükümetin yurtta ların gereksinimlerine hizmet etmesi ve yurtta ların vekaleti ile i lemesi gerekti i önermesiyle oldu u gibi demokratik ya amın di er gerçekleriyle de ba da madı ını belirtmektedir. Normal hükümet kanalları dı ındaki toplantılara ve çözümlere destek verdi inden yurtta gazetecili inde bir hükümete güvensizlik ruhu bulundu unu dile getirmektedir. Hanno Hardt (aktaran Voakes, 2004:29) ise yurtta gazetecili inin, medya giri imlerinin de i en amaçlarından kaynaklanan yapısal sınırlamalarından çok 649

Ruhdan UZUN içerikle ilgili yüzeysel sorunlarla ve güncel ilgilerle sınırlı kalmasından dolayı hayal kırıklı ına u radı ını belirtmektedir. Yurtta gazetecili i projeleri, sınırlı bir toplulu u ve bu toplulu un sınırlı sorunlarını ele alan uygulamalardan olu maktadır. Bu yönüyle ortaya çıkardı ı bir sorun, hedefledi i toplulu u özgül sorunlarla oyalarken sorunların arkasındaki genel yapıyı de i tirecek hareketler konusunda ulusal uzla manın gerçekle mesini daha da zorla tırabilmesidir. Toplumsal sorunları semt sorunları bazına indirmekte, yapısal sorunların yüzeysel görüngülerine odaklanmakta; etnik köken, toplumsal cinsiyet ya da di er grup dayanı maları biçiminde bölgesel ba lılıkların güçlenmesini sa larken genel politika üzerinde daha etkili olabilecek sınıfsal bir ba lılı ı zayıflatmakta, bölünme e ilimlerini artırmaktadır. Ekonomik Açıdan Yurtta Gazetecili i Yurtta gazetecili i tartı malarında söz konusu pratiklerin ekonomik maliyetleri ya da bu tür bir gazetecilik prati inin serbest pazar ekonomisi içinde nasıl i ler hale getirilece i konularına pek rastlanmaz. Yurtta gazetecili inde, yoklamalar, odak grup çalı maları, kamusal forumlar ve yurtta gündeminin yaratılması etkinliklerinin masrafları projelere destek veren yardım kurulu larının fonlarından ya da Pew Center gibi savunucu kurulu lardan sa lanır. Yurtta gazetecili ini uygulayan gazetelerin yurtta yoklamaları ya da yurtta panelleri yaratmak için fonların sa ladı ı binlerce dolarlık bütçeleri i lettikleri dü ünüldü ünde, Merritt in, 1995 ve 1996 da birkaç kez kamusal gazetecili in maliyeti yoktur. O bir tutum de i iminden ba ka bir ey de ildir görü ünü öne sürmesi tuhaf görünmektedir. Gartner, bir gazetenin Pew Center den para almasıyla ba ka kurulu lardan para alması arasındaki fark olmadı ını, projelerde Pew Center ın koordinatörlü ünü kabul eden gazetelerin General Electric ya da United States Information Agency tarafından finanse edilen koordinatörleri de kabul edebilece ini belirtir (Buckner ve Gartner, 1998:231). Böylece, yurtta gazetecili inin ekonomik açısından ba ımsız olamayaca ını vurgular. Yurtta gazetecili i, geleneksel olarak dı lanmı gurupları içerecek ekilde demokrasiye katılan yurtta lar tabakasını geni letmek ister gibi görünür. Bununla birlikte medya i letmeleri, sadece reklamcılara çekici gelen gruplarla ilgilenirler. Medya i inin kârını belirleyenler, okuyucular ya da izleyiciler de il, reklamcılardır. Öte yandan, yurtta gazetecili i savunucuları, topluluk katılımının geni lemesinin haber örgütlerinin izleyicilerinin bir geni lemesiyle sonuçlanaca ını, bunun da sırayla daha çok reklamcıyı çekece ini tahmin ederler. Reklam gelirlerini artırmak için topluluk katılımının artmasının yanında, bulunan bir ba ka çözüm de içerikle ilgilidir. Buna göre, yeni medya, fiziksel üretim araçları ucuzladıkça ve eri im engeli azaldıkça yeni tekel gücü kaynakları aramaktadır. Bu noktada, içerik, gelece in medya biçimlerinde, saygın, do rulu u kanıtlanmı haberlerle enformasyon üretim sürecinde potansiyel bir tekel gücü kayna ı yaratabilir. Bu durum, yurtta gazetecili i için de bir fırsat yaratır. A ırı enformasyon yükü güvenirli in azalmasında bir de i ken ise, güvenilirli i sa layabilenler, güvenilir ve dolayısıyla etkili bir editoryal çevre 650

Gazetecilikte Yeni Bir Yönelim: Yurtta Gazetecili i arayan reklamcıları çekmeye yetecek kadar bir kamu dikkati elde edebilirler. Geleneksel gazete i letme ekonomisi de bunu do rular. Bir gazetenin de erinin yüzde 80 ini, fiziksel yer ve envanterden çok muhasebecilerin iyi niyet dedikleri ey olu turur (Dykers, 1998:273). Bu noktada yurtta gazetecili i, savunucularına göre, da ıtım biçimi ne olursa olsun, hitap etti i toplulu un güvenine sahip olmak için yeterli iyi niyete sahip yeni bir medyanın yolu olabilir. Bu durumda reklamcılar, yeni medyanın toplumsal etkisinin kendileri için ticari etkiyle sonuçlanaca ını dü üneceklerdir. Haber medyasının reklamcılık sektörüyle ili kileri açısından bakıldı ında, yurtta gazetecili inin, gerçekte kamusal gazetecili in bir pazarlama stratejisi gibi tasarlandı ı görülmektedir. Yurtta gazetecili i, giderek artan tiraj/reyting kaybını önlemek için okuyucu/izleyici kitlesine mü teri olarak de il, yurtta olarak seslenmeyi denemekte, temeldeki serbest pazar ideolojisi de i mese de, ideolojinin seslenme biçimi de i mektedir. Yurtta Gazetecili i Uygulamalarının Etkinli ine Yönelik Ara tırmalar Yurtta gazetecili i uygulamalarının etkinli ini ölçmek için hem kamu hem de gazetecilik üzerindeki etkileri konusunda ampirik ara tırmalar yapılmı tır. Ancak, söz konusu ara tırma sonuçları incelendi inde çeli kili sonuçlarla kar ıla ılmaktadır (Witt, 2004). Birkaç örnek vermek gerekirse, Lewis Friedland ve Sandy Nichols, yurtta gazetecili inin, artan gönüllülük kadar kamusal müzakere, geli mi sivil yetenekler, de i en kamusal politika ve yeni topluluk örgütlenmelerinin biçimlenmesi üzerinde olumlu bir etkisi oldu unu bulgulamı lardır. Di er yandan, Tanni Haas ve Brian Massey yaptıkları ara tırmada, kamusal gazetecili in gazetecilerin ve yurtta ların tutum ve davranı ları üzerinde önemli bir etkisi olmadı ı sonucuna vardılar. Pew Center for Civic Journalism den Pat Ford, be yurtta gazetecili i uygulamasını inceleyerek, bu gazetecilik hareketinin ba arısının, gazetelerin yakın dönemi ilgilendiren projelerinin ötesine uzanan topluluk örgütlenmeleri yaratma yetene i oldu unu ortaya çıkardı. David Kurpius (1997), televizyon haber merkezlerinde yürüttü ü çalı masında, yurtta gazetecili inin sadece bir seferlik projelerden farklı olarak, günlük rutinin parçası haline geldi inde tüm haber merkezinin daha istekli çalı abilece ini fark etti Lewis Friedland ve Sandra Nichols, altı yüzden fazla yurtta gazetecili i projesini incelediler. Yurtta gazetecili i hareketinin ilk a amasının daha çok seçime odaklı projelerden olu tu unu, ancak bunların daha sonra toplulu un uzun dönemli görü lerine yönelerek, ya da ırk ili kileri, gençler veya göçmenler gibi özgül bir konuya yönelerek topluluk projelerine dönü tü ünü gördüler (Voakes, 2004:31). Bare ise (1998:85), yurtta gazetecili inin etkisinin üç biçimde ölçülmesi gerekti ini savunmaktadır. Birincisi, yurtta gazetecili i kendini editoryal içerikte açı a vurabilir. kincisi, yurtta gazetecili i gazete kadrosunun haber toplama ve yazmada kullandı ı davranı larını ve pratiklerini de i tirebilir. Üçüncüsü, yurtta 651

Ruhdan UZUN gazetecili i, muhabirlerin ve editörlerin inançlarını ve tutumlarını etkileyebilir. Haber kadrosunun sahip oldukları inanç ve de erlerin ara tırılmasının ihmal edildi ini belirten Bare (1998:107), World-Herald, News and Observer ve Eagle gazetelerinin kadrosu üzerinde yaptı ı tutum ara tırmasında, yeni olanın yurtta gazetecili i tekniklerinin ke fi de il; yurtta gazetecili i konusundaki inançların yo un olarak nasıl uygulanaca ı oldu unu bulgulamı tır. Friedland, Sotirovic ve Daily (1998) ise yurtta gazetecili inin sosyal sermayenin yaratılmasındaki etkisini incelediler. Genel olarak yurtta gazetecili inin asıl yaptı ının sosyal sermaye yaratmak olaca ı dü ünülse de, ara tırmacılar yurtta gazetecili inin do rudan sosyal sermaye yaratamayaca ını ve sosyal sermayenin biçimlenmesinin ço u güncel olan kamusal gazetecilik projelerinden daha uzun bir zaman aralı ında meydana geldi ini öne sürerler. Yurtta gazetecili inin amaçlarına ula ıp ula mayaca ı konusundaki ara tırmalar ise son derece sınırlıdır. Yurtta gazetecili inin etkileri konusundaki ara tırmaların ço u, yurtta ların kamusal bir mesele ya da siyasal kampanya hakkındaki bilgi ya da tutumlarının bir yurtta gazetecili i projesinden sonra de i ip de i medi ini ara tırmaktadır. Yurtta gazetecili i hareketinin etkilerinin ölçülmesi zaman isteyen, pahalı ve sonuçları yoruma göre farklıla an bir çaba olarak belirmektedir. Sonuç Liberal yakla ımda demokrasi ile gazetecilik arasında ortakya amsal bir ili ki kurulmasına kar ın, medyadaki yo unla manın hızla arttı ı toplumsal ko ullarda, basın özgürlü ünün sadece satan eyleri aktarma özgürlü üne indirgenmesi hem demokrasiyi sınırlandırmı hem de gazetecili in varlık temelini a ındırmı tır. Bu süreçte, haber kurulu larının liberal küreselle menin ivmelendiricisi rolünü üstlenmeleri de medyanın demokrasi açısından i levlerinin yeniden sorgulanmasını gerektirmi tir. Bu sorgulama, liberal demokrasi tezinin sorgulanmasından ba ımsız olmadı ı gibi, haber, gazete ve gazeteci tanımlarının yeniden tartı ılmasından da ba ımsız de ildir. Toplumdaki de i melere ko ut olarak gazetecili in de de i mesi kaçınılmazdır. Ancak, de i imi kutsamadan önce bu de i imin yönü, kimler tarafından denetlendi i ve kimler için ne gibi sonuçlar do uraca ının iyice belirlenmesi gerekmektedir. Yalnızca a teknolojilerindeki geli menin, yurtta lara kendi ya amlarını denetlemelerini ve düzenlemelerini sa layacak bilgilere eri im için yeterli olaca ını ima etmek naif bir yakla ım olarak kalmaktadır. Yeni ileti im teknolojileri üzerindeki denetim mücadeleleri ve büyük ileti im irketlerinin bu alanlardaki kullanım biçimlerini kâra dönü türmek için yaptıkları ar-ge çalı malarının büyüklü ü dü ünüldü ünde, gazetecili in nasıl, ne yönde ve kimin yararına de i ece inin belirlenmesi, geni ve ayrıntılı çözümlemelere gereksinim duymaktadır. Yurtta gazetecili inin a teknolojileriyle birle mesiyle, Gazetecilik yok mu olacak? sorusu, imdiden sorulmaya ba lanmı tır. Habere duyulan gereksinim yok olmadı ı sürece bu gereksinimi kar ılayan profesyonel bir mesle in de yok almayaca ı açıktır. Ancak, gazeteci kimli inin nasıl bir dönü üme u rayaca ı ve 652