OBEZİTE TEDAVİ KILAVUZU VE YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ. Vücutta aşırı ölçüde yağ birikmesi olan şişmanlık ya da diğer adıyla



Benzer belgeler
İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

OBEZİTE NEDİR? Erkeklerde %20,5 Kadınlarda ise % 41,0 Toplamda % 30,3 olarak bulunmuştur. İstanbul 33,0 Orta Anadolu 32,9

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır

SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

Araş.Gör.İnci Türkoğlu Araş.Gör.Neslihan Ülger Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

Çocuğumun Obezite Sorununa Karşı Nasıl Önlem Alabilirim?

Son yıllarda tüm dünyada mücadelesi yoğun bir şekilde devam eden, uzun süreli enerji dengesizliği sonucunda oluşan ve birçok hastalığın ortaya

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Günde kaç saat, haftada kaç gün egzersiz yapılmalı?

Obezite ve Sağlıklı Beslenme İL S A ĞLI K M Ü DÜ RLÜ ĞÜ O B E ZİT E B İRİM İ

Kilo Kontrolünde Fiziksel Ak1vitenin Önemi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Maslak Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

GEBELİKTE YETERLİ ve DENGELİ BESLENME

Nedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler:

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

SAĞLIKLI KİLO KONTROLÜNDE PEDOMETRE (ADIMSAYAR) KULLANIM KURALLARI

Çocukluk Çağı Obezitesi

OBEZĠTE VE FĠZĠKSEL AKTĠVĠTENĠN SAĞLIK ÜZERĠNE ETKĠLERĠ

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

Adım Adım Nasıl Sağlıklı Zayıflanır?

Kilomdan ben mi memnun değilim çevremde ki kişiler mi?psikolojik olarak yaşam şeklimi değiştirmeye hazır mıyım?

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA YENİDEN KİLO ALMANIN TEDAVİSİ

KALP DAMAR HASTALIKLARI VE BESLENME

İleri Obez Diyabetiklerde Tedavi Yaklaşım Bariatrik Cerrahinin Zamanlaması

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

1. Yağ depolanmasını engellemek (iştahı kesmek, yağ emilimini azaltmak)

Diyabetlilerin sadece %37 sinde hedef glikoz değerine ulaşılabiliyor

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

ÇOCUK ve ERGENLERDE ŞİŞMANLIK SORUNU

OBEZİTEYİ ANLAMAK! FAZLA KİLO İLE OBEZİTE ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIKLI YAŞAMI DESTEKLEME PROGRAMI. Dr. Metin SABUNCU YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRÜ

Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler. Prof. Dr. Reyhan Çeliker

SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

OBEZİTE Obezite Nedir?

Kalp Hastalıklarından Korunma

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

NE YİYECEĞİNİZİ PLANLAYIN! YENİ BİR YAŞAM İÇİN

Endokrin ve Metabolik Hastalıklarda Fiziksel Aktivite ve Egzersiz

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

HİPERTANSİYON TEDAVİ KILAVUZU VE YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

DİYABET DİYETİ * Diabet diyeti, yeterli ve dengeli beslenme temeline dayanmaktadır. Size önerilen miktarlardaki yiyecekler günlük protein,

Diyabette başarılı bir tedavinin temel taşı diyettir.

Tavsiyelerimizi mutlaka dikkate alırsanız hızlı bir şekilde sağlıklı yaşam sürdürebilecek ve aynı zaman da sağlıklı diyet uygulayabileceksiniz.

AYAKTAN HASTA BESLENME ve DİYET DEĞERLENDİRME FORMU

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

VÜCUT KOMPOZİSYONU. Doç. Dr. Ferda GÜRSEL

SAĞLIKLI YAŞAM VE BESLENME ALIŞKANLIKLARI BİLGİ FORMU

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

OBEZİTE İLE MÜCADELE VE KONTROL PROGRAMI & TÜRKİYE DİYABET KONTROL PROGRAMI -TGDF-

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

Sağlık deposu meyveler

ŞEKER HASTALARINDA SAĞLIKLI BESLENME NASIL OLMALIDIR? Uzm. Dyt. Yonca SEVİM Haseki Eğ. ve Araş. Hast. Diyet Polikliniği

SPORCULAR İÇİN TEMEL BESLENME İLKELERİ

Kanser tedavisi sırasında sağlıklı bir diyet hemen hemen başka zamanlardakiyle aynıdır. Her gün çeşitli gıdalar yemeniz gerekir.

Algoritmalarla Diyabette Beslenme Tedavisi

ŞİKAYETİNİZ Mİ VAR??? Yemek sonrası şişkinlik hissediyorum... Yemeklerden sonra hazımsızlık hissediyorum...

Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

PRENET LE KİLONUZU Kontrol Altına Alın!

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

Kocaeli İlinde Obezite ve Bir Tedavi Alternatifi Olan Obezite Cerrahisi Farkındalığının Değerlendirilmesi

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Emzirme dönemindeki beslenmeniz en az hamilelikte beslenmenize dikkat etmeniz kadar önemlidir.

ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZĠTESĠ VE BESLENME. Dyt.Seyran Seçil KURAL

DİYABETES MELLİTUS. Dr. Aslıhan Güven Mert

DİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

OBEZİTE (ŞİŞMANLIK) Diyetisyen Emel DEMİRCİ Tokat Halk Sağlığı Müdürlüğü

SPORDA BESLENME ÖYKÜSÜ VE TÜKETİM KAYITLARI. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

Transkript:

OBEZİTE TEDAVİ KILAVUZU VE YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ Vücutta aşırı ölçüde yağ birikmesi olan şişmanlık ya da diğer adıyla obezite; eski çağlardan yakın zamanlara kadar bir güç, sağlık ve zenginlik simgesi iken, günümüzde tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Daha 30-40 yıl öncesine kadar güzel kadın olarak topluma sunulan modellere bakılacak olursa bunların günümüzde fazla kilolu sınıfına sokulacak kadınlar olduğu görülecektir. Hatta bu durum atasözlerimize bile etki etmiş ve bizden önceki kuşaklar bir dirhem et, bin ayıp örter! demişlerdir. Günümüze geldiğimizde ise obezitenin; koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, inme, tip 2 diyabet, rahim, meme, prostat ve kalın bağırsak kanseri, osteoartrit (romatizma), varis, uyku-apne sendromu, doğum zorlukları, yumurtalık kisti ve depresyon gibi hastalıklar için çok önemli risk faktörü olduğu kesin olarak gösterilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü 1995 yılından 2000 yılına kadar olan sürede Dünyadaki obez kişi sayısının %50 artarak yaklaşık 300 milyona ulaştığını bildirmiştir. Obezite sıklığı Türkiye'de de batılı ülkelerden aşağı kalmamakta, özellikle kadınlarda %30 gibi yüksek rakamlara ulaşmaktadır. 1990'dan 2000 yılına ülkemizde obezite oranı kadınlarda %36, erkeklerde %75 oranında artmıştır.. Obezitenin tanınmasında ve belirlenmesinde pek çok yöntem olmasına rağmen, tanı koymak için basit bir gözlem genellikle yeterlidir. Bununla birlikte sınıflayabilmek ve obezitenin tipini belirlemek için sıklıkla beden kitle indeksi (BKİ) ve bel çevresi ölçümü yapılmaktadır. BKİ kilogram cinsinden vücut ağırlığının, metre cinsinden boyun karesine bölünmesiyle [(Vücut ağırlığı/boy 2 ]

kolayca hesaplanabilir ve birimi kg/m 2 dir. BKİ nin 18.5 kg/m 2 den küçük olması zayıflık, 18.5-25 kg/m 2 olması normal, 25-30 kg/m 2 kilo fazlalığı, gürbüz, toplu yada preobez olarak kabul edilir. Otuz kg/m 2 den büyük BKİ ise obeziteyi gösterir. Obezite evre I (BKİ 30-40), evre II (BKİ 40-50) ve evre III (BKİ>50) olarak alt sınıflara ayrılabilir. BKİ nin önemli bir eksikliği vücut yağ dağılımı hakkında bilgi vermemesidir. Çünkü yalnızca yağ dokusunun artışı değil, aynı zamanda bu artan yağ dokusunun nerede biriktiği de önemlidir. Çünkü deri altında ve özellikle kalça bölgesinde biriken yağ dokusu (armut tipi obezite, kadın tipi şişmanlık), obezite ile ilişkili hastalıklarla çok sıkı ilişki göstermezken, yağ dokusunun göbek bölgesinde birikmesi olan elma biçimli obezite yada diğer adıyla erkek tipi şişmanlık hastalıklar açısından daha fazla risk oluşturmaktadır. Bel çevresinin erkeklerde 102, kadınlarda 88 santimetrenin üzerinde olması (Uluslararası Diyabet Federasyonu-IDF-2005 de bu rakamları 94 ve 80 cm ye çekmiştir) kardiyovasküler hastalık riski ile ilişkilidir. Obez kişilerin çoğu hızlı ve kolayca zayıflamayı isterler. Gerçekte ise bu o kolay değildir ve başarılamadığından dolayı hastalar arasında motivasyon eksikliğine bağlı tedaviyi bırakma oranı veya nüks sıktır. Bu yüzden daha tedavi başlangıcında gerçekçi hedefler belirlenmelidir (6 ayda %5-10 kilo kaybı gibi). Vücut ağırlığındaki %10 kadar bir azalma bile risk faktörlerinin belirgin olarak azalmasını sağlar. Örneğin yağ dokusundaki 1 kg lık azalma sistolik kan basıncında 2 mmhg, diyastolik kan basıncında ise 1 mmhg kadarlık bir düşme sağlar ki, bu sonuç bir antihipertansif ilacın sağladığı kadar düşme anlamına gelir. Kilo vermek kadar verilen kilonun idamesinin sağlanması da tedavinin çok önemlidir, çünkü kilo veren kişilerin %95 inden fazlası yeniden kilo

almaktadır. Kilonun korunması uzun süreli davranış değişikliği, dengeli ve sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin artırılmasına bağlıdır. Bu amaca yönelik olarak tedavide ana nokta enerji alımının azaltılması ve enerji harcanmasının artırılmasıdır. Obezite tedavisinde beslenme tedavisi, fiziksel aktivite, davranış tedavisi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi gibi çeşitli tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. OBEZİTE GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN ETMENLER 1- Demografik faktörler Yaş: Yaşla obezite artar. Cinsiyet: Kadınlarda daha sıktır. Etnisite: Toplumlar arasında çok fark saptanır. 2-Sosyokültürel faktörler Eğitim düzeyi ve gelir: Gelişmiş toplumlarda eğitim düzeyi ve gelir azaldıkça obezite artar. Medeni durum: Evlenme obeziteye neden olur 3-Biyolojik faktörler Doğum sayısı: Her doğum yaklaşık 1 kg aldırır. 4-Davranışla ilişkili faktörler Besin alımı: Kafeterya tipi beslenme (fast food besin tüketimi) obeziteyi belirgin biçimde artırmaktadır. Sigara: Sigarayı bırakma kilo aldırır Alkol tüketimi: Kilo alımı ile yakından ilişkilidir. Fiziksel aktivite (egzersiz) azlığı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 1995 yılından 2000 yılına dünyada obezite prevalansının %50 artarak 300 milyona ulaştığını bildirmiştir. Türkiye'de obezite prevalansı gelişmiş batılı ülkelerden aşağı kalmamakta, özellikle kadınlarda %30 gibi belirgin yüksek oranlara ulaşmaktadır. 1990'dan 2000 yılına ülkemizde obezite prevalansının kadınlarda %36, erkeklerde %75 oranında arttığını 2000 yılında obezite prevalansının erişkin kadınlarda %43, erkeklerde ise %21.1 olduğu bildirilmiştir. Türkiye'de kadınlardaki obezite prevalansının dünya ortalamalarına göre yüksekliği şaşırtıcıdır. OBEZİTENİN YOL AÇTIĞI HASTALIKLAR Obezite tip 2 diyabet, kalp hastalığı, hipertansiyon ve inme dahil pek çok ağır hastalık ile ilişkilidir. Örneğin 6-8 kg lık bir ağırlık artışı kilo almayan kişilere bakışla tip 2 diyabet riskini 2 kat artırmaktadır. Obezite ayrıca bazı kanserler (meme, endometriyum, prostat, kolon ve safra kesesi), hipoksi, uyku apne, herni ve artrit gibi patolojilerler de ilişkilidir. Obezite ve ilişkili bozukluklar arasında; Tip 2 Diyabet (insülin direnci), Lipoprotein metabolizması, Kardiyovasküler sistem (dşük HDL, hipertrigliseridemi, küçük yoğun LDL artışı fibrinolitik anomaliler, aterotromboskleroz), Kan basıncı artışı (metabolik sendrom) ve Gastrointestinal sistem bozuklukları (reflü özefajit,hiatal herni, safra taşı, hepatosteatoz ve steatohepatiti) sayılabilir. OBEZİTENİN TEDAVİSİ Obezite tedavisi uygulanan ve kilo veren kişilerin %95 inden fazlasının yeniden kilo aldığı kesin bilinen bir gerçektir. Bu anlamda sağlıklı bir şekilde kilo vermek kadar, verilen kilonun yeniden alınmasının önlenmesi de tedavinin çok

önemli bir önemli mihenk taşıdır. Obezitenin tedavisinde diyet (Tıbbi-sağlıklı beslenme) tedavisi, fiziksel aktivite (egzersiz), davranış tedavisi (beslenme modeli), ilaç tedavisi, kombine tedavi ve cerrahi tedavi gibi çeşitli tipte tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Obez kişilerin çoğu hızlı ve kolayca zayıflamayı isterler. Gerçekte ise bu kolay değildir. Bu durum başarılamadığında tedaviyi bırakma veya nüksler sıktır. Bu yüzden daha tedavi başlangıcında gerçekçi hedefler belirlenmelidir. Gerçekçi bir hedef olarak 6 ayda %5-10 kilo kaybı amaçlanmalıdır. Vücut ağırlığındaki %10 luk bir azalma bile obeziteyle ilişkili risk faktörlerinin azalmasını sağlar. Bu nedenle güncel tedavi önerileri %10 luk kilo kaybına odaklanmış olup amaç kilo kaybının uzun süre idamesinin sağlanmasıdır. Kilonun korunması uzun süreli davranış değişikliği, dengeli ve sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin artırılmasına bağlıdır. Bu amaca yönelik olarak tedavide ana nokta enerji alımının azaltılması ve enerji harcanmasının artırılmasıdır. Gün içinde harcadığımız enerji 3 e ayrılabilir;1-bazal metabolizma, 2- Öğün bağımlı enerji harcanması (gıdaların termik etkisi) ve 3-Fiziksel aktivite için kaybedilen enerji. Bazal metabolizma günlük enerjinin %60-70 i, gıdaların termik etkisi %10 u, fiziksel egzersiz ise sedanter yaşayanlarda %10-15, aktif kişilerde ise total enerjinin %30-40 ı dır. DİYET (Sağlıklı beslenme): Diyet obezite tedavisinde basit, kolay uygulanabilir, ucuz ve güvenli bir yoldur, ancak mutlaka kişiye özgü ve ılımlı olmalıdır. Medyatik diyet örneklerinin diyet listesini hazırlayan kişiler dışında kimseye yararı yoktur. Diyet tedavisinde amaç enerji açığı oluşturarak vücut yağ depolarında azalma sağlamaktır. Kas ve yaşamsal organlarda hücre

kaybı olmadan yağ depolarında azalma sağlanmalı, vitamin, mineral ve elektrolit kaybı önlenmelidir. Genelde 500-600 kkal/gün kalori kısıtlaması haftada 0.5 kg ve 6 ayda %10 kadar bir zayıflamaya neden olur. Gün içerisinde alınan toplam enerji alımı kısıtlamak için bir çok obez öğün atlamakta, ancak açlık dürtüsü daha sonra daha fazla gıda alımı yaratmakta ve gıdaların termojenik etkileri de azalmaktadır. Bu yüzden günlük kalori bölünerek kahvaltıda %20-25, öğle yemeğinde %30-35, akşam yemeğinde %30-35 oranlarında sık yemek yemeleri ve açlık hissinin baskılanması önemlidir. EGZERSİZ: Fiziksel aktivite rejimine başlamadan önce mutlaka kalp ve solunum kontrollerinin yapılması gerekir. Başlangıçta 30-45 dakika/gün haftada 3-5 gün orta derecede fiziksel aktivite için teşvik edilmelidir. Haftada 2,000 kkal harcamak için yaklaşık haftada 7 saat (420 dk) çabuk yürüyüş yapmak gerekir. Fiziksel aktivite sırasında travmadan kaçınmak da dikkat edilmesi gereken önemli noktalardandır. Aşırı obez bir kişinin basit egzersizlerle fizik aktiviteye başlaması ve dereceli olarak artırılması önerilir. Yeni bir fiziksel aktivite rejimine başlamadan önce mutlaka kardiyopulmoner kontrollerin yapılması gerekir; hastanın yaşı, eşlik eden kronik hastalıklar, semptomları değerlendirilmelidir. Obezlerin çoğu egzersize emniyetli olduğu için yürüme ile başlar. Haftada 3 gün 10 dk. yürüyüş ile başlanır. Haftada en az 5 gün 30-45 dk ya artırılır. Ayrıca yürüme mesafesindeki yerler içim taşıt kullanılmaması, otobüsten bir durak önce inilmesi, asansör yerine merdiven kullanılması, arabanın mümkün olduğunca uzak yerlere park edilmesi yararlı olabilir. DAVRANIŞ TEDAVİSİ: Obezite için davranış tedavisi genellikle bir terapistin yönetiminde haftada 1-2 saatlik oturumlar halinde 10-15 kişilik

gruplarla 12-20 hafta uygulanır. 6 ay haftada bir, sonra ayda 1-2 kez olan toplantılar iki yıla kadar uzatılabilir. Ancak tek başına davranış tedavisi orta ve şiddetli obezite tedavisinde yeterli değildir. Davranış stratejileri 4 ay-1 yıl içinde diyet ve egzersizle oluşturulan kilo kaybını bazalin %10 u kadar arttırır. İlaç tedavisi yada çok düşük kalorili diyet (ÇDKD) ile kombine uygulanması önerilmektedir. Davranış tedavisi sonlandırıldığında hastalar genellikle verilen kilonun 1/3 ünü yeniden almaktadır. Bununla birlikte haftada 2 kez düzenli iletişim uzun süreli kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Kognitif-davarnışsal karar verme girişimleri (cognitive-behavioral decision making interventions) geleneksel davranış tedavisine göre başlangıçta daha az kilo kaybı sağlasa da 6-12 aylık sürede daha etkilidir. Fiziksel aktiviteyi artırmak ve diyet önerilerine uyma zorluğu yaşayan kişilerde uyumu artırmak için davranış tedavilerinden de yararlanılır. Davranış tedavisi kişinin motivasyonunu artırır. İLAÇ TEDAVİSİ: İdeal bir obezite ilacı; dozla ilişkili kilo kaybı yapmalı, ulaşılan hedef kilonun devamlılığını sağlamalı, kronik olarak kullanıldığında da güvenilir olmalı, tolerans gelişmemeli ve kötü kullanım yada bağımlık yapmamalıdır. Ne yazık ki günümüzde böyle bir ilaç yoktur. Bu nedenle ilaçlar asla tek başına kullanılmamalıdırlar. Günümüzde obezite tedavisinde kullanılan ilaçlar şu şekilde sıralanabilir:1-orlistat: Orlistat alınan yağın yaklaşık üçte birinin ince bağırsaktan emilimini önler. Dolayısıyla, daha fazla yağın alınması daha fazla yağlı dışkılama yapar. 2-Sibutramin: Sibutramin merkezi sinir sisteminde, norepinefrin ve serotonin geri alımını baskılayarak iştahı azaltır. Bu ilaç, ağır kalp kapak anomalilerinde uygulanmamalıdır. Diğer istenmeyen etkiler; ağız kuruluğu, baş ağrısı, uykusuzluk ve kabızlık olarak sıralanabilir. Şubat

2010 tarihi itibarıyla sağlık bakanlığı kullanımına izin vermemektedir. 3- Rimonabant: Esrarın iştah açtığı çok öncelerden beri bilinmektedir Kannabinoid reseptörlerin 1990 da keşfedilmesinden sonra CB1 reseptör blokerleri geliştirilmiştir. Rimonobant yeni geliştirilmiş bir CB1 reseptör blokeridir ve yapılan çalışmalar bu ilacın kilo kaybına neden olduğunu göstermiştir. Ayrıca sigara bırakmaya yardımcı olduğu ve sigara bırakıldıktan sonraki kilo alımını önleyebileceği de ileri sürülmüştür. CERRAHİ TEDAVİ Günümüzde obezitede kullanılan cerrahi yöntemler güvenilir ve etkili olmakla birlikte, NIH ortak kararına göre şiddetli obezite BKİ>40 kg/m2 ve BKİ i 35-40 arasında ancak obezite ile ilişkili hastalık için yüksek risk taşıyan kişiler cerrahi tedavi için adaydır. Kilo kaybettiren cerrahi yöntemler diğer tedavi yöntemlerinin başarısız olduğu hastalara saklanmalıdır. Obezite cerrahisinde alınan gıdaların azaltılması için mide ve ince bağırsağa girişim uygulanır. Cerrahi öncesi hastalar risk ve yararlar konusunda bilgilendirilmeli ve hastalar yaşam tarzı değişiklikleri için motive edilmelidir. Obezite tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemler aşağıda sıralanmıştır: Gastrik rezeksiyon Horizontal gastroplasti Vertikal bantlı gastroplasti Gastrik bantlama Malabsorbsiyon yapan yöntemler Jejenoileal by pass Retrokolik loop by-pass

Roux-en Y gastrik by pass Kombinasyonlar Laparaskopik anti-obezite cerrahisi Biliyopankreatik diversiyon Liposuction Lipektomi biçiminde sıralanabilirler. Ayarlanabilir gastrik band (mide kelepçesi olarak ta bilinmektedir) yönteminde uygun bir band midenin üst bölümü çevresine yerleştirilir. Band ilerleyici olarak küçük bir kese yaratmak için sıkıştırılır. Düzenli uygulama için iğne gerekir. Teknik olarak kolay, geri dönüşümlü ve malabsorbsiyon riski yoktur. Yakın izlem ve düzenli bant ayarı gerektirir. Hasta şekerleme ve yüksek karbohidratlı sıvı tüketirse başarısızlık kaçınılmazdır. Obezitede cerrahi tedavi ilkeleri Obezite cerrahisi 1) BMI > 40 2) BMI 35-39.9 ve ciddi medikal koşullar varsa uygulanır. Obezite cerrahisinde alınan gıdaların azaltılması için mide ve ince barsak modifikasyonları uygulanır. Günümüzde obezitede kullanılan cerrahi yöntemler daha güvenilir ve etkilidir. Şiddetli obezitede cerrahi yöntem uzun vadede kilo kontrolü için iyi bir yöntemdir. Cerrahi öncesi hastalar risk ve yararlar konusunda bilgilendirilmelidir. Cerrahi sonrası hastalar yaşam tarzı değişiklikleri için motive edilmelidir.

Bir medikal tim yaşam boyu takip planının parçası olmalıdır. Son zamanlarda implante edilebilen elektrodlar kullanılarak yapılan gastrik pacing in (mide pili) etkili olduğu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Bunlar araında Medtronic firması tarafından geliştirilen Transneuronix in etkisi araştırma aşamasındadır. OBEZİTE TEDAVİSİNDE UYULMASI GEREKEN ÖNERİLER A- Alışverişe yönelik öneriler; * Yiyecek alışverişini tok karnına yapmak, * Alışverişe liste hazırlayıp çıkmak. * Yanına yapılan listeye yetecek kadar para almak. * Yenmeye hazır besinleri satın almamak. * Satın alırken aynı gruptaki besinlerin enerjisi düşük olanını seçmek. * Televizyon programlarında veya reklamlarda yiyeceklerle ilgili olanları seyretmemek. B- Planlı olmaya yönelik öneriler; * Besin tüketimini sınırlamak için ne yiyeceğini önceden planlamak. * Boş zamanlarda yiyecek atıştırmak yerine egzersiz yapmak. Ev veya iş yerinde egzersiz için belirli bir alan ayırmak. * Sabah kalkınca, her öğün öncesi, sırası ve sonrasında 1 bardak ılık su içmek. * Önerilen yiyecekleri planlanan zamanlarda yemek (5-6 öğün şeklinde). Öğün atlamamak

* İkramları kabul etmemek, bunu kabalık olarak nitelendirmemek. Çevredeki insanlara yemek için ısrar etmeleri yerine, yememek için teşvik etmelerinin daha iyi olacağını anlatmak * Düzenli dışkılama alışkanlığı edinmek (her gün, sabah kalkınca) * Her hafta, sabah aç karnına, aynı kıyafetlerle tartılmak ve ağırlığı kaydetmek C-Yemekle ilgili aktivitelere yönelik öneriler; * Göz önünde yiyecek bulundurmamak * Mutfağa fazla zaman ayırmamak. En kısa sürede işi bitirip, uzaklaşmak * Yenilmemesi gereken besinleri evde bulundurmamak, * Yemekte servis kepçesinin küçük olmasına dikkat etmek. * Yemeğin servis kabını masaya koymamak * Yemek biter bitmez masadan kalkmak * Tabakta yemek bırakmaktan çekinmemek, kalanı ara öğünde yemek * Mümkün olduğunca iyi çiğnemek ve yavaş yiyerek lokmaların tadına varmak * Lokmalar arasında çatalı kaşığı elinden bırakmak * Yemek yerken başka aktiviteler (TV seyretmek, okumak gibi) yapmamak * Akşam yemeğinden sonra yemek yememek (şekersiz çay, ıhlamur vb. içilebilir) * Doyulmazsa tekrar alma şansı olduğunu düşünerek tabağa mümkün olduğu kadar az yemek koymak, bir miktar yedikten sonra bir süre bekleyip tokluk hissinin geldiğini görmek * Yemeğe yönlendiren riskli durumları tespit etmek ve bu durumlardan uzak kalmaya çalışmak. * Alkol, zengin soslar ve süslemelerden kaçınmak

D- Özel günlere yönelik öneriler; * Kalorisiz veya düşük kalorili içecekleri tercih etmek, * Her koşulda diyet listesine uygun besinleri seçmeye özen göstermek * Çok aç olunduğunda düşük enerjili besin (salata, meyve, ayran, çorba gibi) yemek * Kendini besin tekliflerini reddetmeye hazırlamak, aksilikler karşısında cesareti kırmamak. Eğer fazla yenirse sonraki öğünü sadece salata ve biraz peynirle geçiştirmek. E-Diğer öneriler; * Aktiviteyi arttırmak. Kısa mesafelerde taşıt kullanmamak, asansöre binmemek, hızlı tempoyla yürümek, ev işlerini kendi kendine yapmaya çalışmak * Kapının önünde spor ayakkabılarını hazır bulundurmak * Aktif ve hareketli kişilerle birlikte olmaya özen göstermek * Çevredeki kişileri de "yeterli ve dengeli beslenme" konusunda teşvik etmek * Yemek pişirirken düşük enerjili yemekler pişirmeye gayret etmek (etli yemeklere yağ koymamak, yemeklerdeki yağ miktarını azaltmak, kızartma yerine haşlama, ızgara veya fırında pişirmek vb) * Bir diyet programı uygulamanın, avantaj ve dezavantajlarını karşılaştırmak * Açlık halinde yemek yeme ile, oburca yemeyi birbirinden ayırmak * Kilo verme konusunda kendisine güvenmek, sabırlı olmak, sıkıntıları yiyerek gidermek yerine başka faliyetlerde bulunmak (her gün kitap okumaya vakit ayırmak gibi).