Yazý Dizisi 4 DE Karabekirli Gönderme 2 DE 3 DE 7 DE 6 DA 2 DE 8 DE 5 DE 7 DE 6 DA



Benzer belgeler
TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ünite1 Sosyal Bilgiler

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ


TABLO-2'nin devamý. Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý


ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým


ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.


Sessizliktir Her Þeyin Ötesi. Hani, sýradan hayatlar vardýr; hüzünle astarlanmýþ ruhlarýn. sessizliðini akseder suretleri.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

Simge Özer Pýnarbaþý


TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK



Kanguru Matematik Türkiye 2017



ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos


Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn


Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

mmo bülteni mart 2005/sayý


Kümeler II. KÜMELER. Çözüm A. TANIM. rnek Çözüm B. KÜMELERÝN GÖSTERÝLMESÝ. rnek rnek rnek Sýnýf / Sayý..

17 ÞUBAT kontrol

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar


BASIN DUYURUSU ( ) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Sýnav gerçeðiyle ve gerçeðine uygun sýnavlarla ne kadar sýk yüzleþirseniz onu o kadar iyi tanýrsýnýz. Sýnavý tüm ayrýntýlarýyla tanýmak, onu kolay aþm

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

Kanguru Matematik Türkiye 2017

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ


Kanguru Matematik Türkiye 2017

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

Tablo 4 Merkezi Yerleþtirme ile Öðrenci Alan Yükseköðretim Lisans Programlarý

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

17 ÞUBAT kontrol



Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz kasým 2005/sayý 90

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

KPSS PUANLARI. Avrupa Birliði Genel Sekreterliði. Atama Yapýlacak Kadro Unvaný: Avrupa Birliði Uzman Yardýmcýsý ( Uluslararasý Ýliþkiler )

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

DOÐA KOLEJÝ 2019 BURSLULUK SINAVI VELÝ BÝLGÝLENDÝRME KÝTAPÇIÐI

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

Toplantý - Seminer ORDU SERBEST MUHASEBECÝ MALÝ MÜÞAVÝRLER ODASI ve Döneminde Odamýzýn Katýldýðý Etkinlikler

TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge

DÜZENLEME KURULU YÜRÜTME KURULU. Sezai ONARAL Sami KAZICI Ünal AYDIN Tayfun BEÞE Nevzat BARAK Yaþar BASKIN Hasan AKTAÞ Abdi ÇALIÞIR

Transkript:

Çok sert açýklamalar yapan Baþbuð Ýddialar vicdansýzlýk. Lanetliyorum. TSK nýn sabrýnýn sýnýr var dedi. Ayný saatlerde baþbakan Erdoðan ise Ankara da Uluslararasý Demokrasi Kongresi kongresinde konuþtu. Baþbakan TSK dan çok sivil dikta eleþtirilerine karþýlýk verdi. Karabekirli Gönderme Kazým Karabekir in ölümünün 62. yýldönümü nödeniyle Genelkurmay Baþkanlýðý nda bir anma töreni düzenlendi. Törende konuþan Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Ýlker Baþbuð... 3 DE Yazý Dizisi 4 DE 2 DE 7 DE Gazeteci Uður Mumcu, öldürülmesinin 17. yýlýnda farklý illerde düzenlenen etkinliklerle anýldý. Aðabeyi Ceyhan Mumcu Marmaris'te yapýlan törende konuþtu ve "Baþka cinayetler, baþka acýlar yaþanmasýn diye Uður Mumcu nun cinayetini aydýnlatmaya çalýþýyoruz, ama pek baþarýlý olduðumuz söylenemez" dedi. Bugün öðle saatlerinde evinin önünde öldürüldüðü yerde adý verilen parkta düzenlenen anmada konuþan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) genel baþkaný Deniz Baykal, "Biz, Uður un aydýnlýk düþüncesi, çaðdaþ, ilerici anlayýþý, baðýmsýzlýk duygusu, Mustafa Kemal sevgisi, laik, demokratik, baðýmsýz Türkiye özlemi... 2 DE 6 DA 8 DE Kayseri'de Mehmet Çalýk Mesire Alaný Beþtepeler Hayvanat Bahçesi'nde bulunan 350 hayvan, soðuk havada ýsýtýcýlarla ýsýnýyor. Hayvanlarýn saðlýðýndan sorumlu veteriner teknikeri Derya Büyükbaþ, 39 çeþit hayvanýn bulunduðu hayvanat bahçesinde gereken önlemleri aldýklarýný bildirdi. Büyükbaþ, "Kar yaðdýðý zaman ya da havada tipi olduðu zamanlarda hayvanlarý... 6 DA En çok ilgi gören yazarlarýn ölü yazarlar oluþunu anlýyorum. Uzun bir geçmiþin içinden süzülüp edebiyatýmýzýn niteliðini belirleyen yazarlarýn sayýsý elbette pek çok; onlarýn yanýnda günümüz yazarlarý, son dönemlerin genç kuþaklarýnýn içinden çýkan gözde genç yazarlar var ve yüz yýlýn son çeyreðinde yaþadýklarýna göre, bütün edebiyatýmýzda adý anýlabilecek yazarlarýn dörtte birini oluþturmalarý beklenir. Öte yandan, bugün yaþadýklarý için genç yazarlarýn herkesin belleðindeki yeri daha sýcak, taze de olmalý. Oysa bir döneme ya da bir edebiyatýn bütününe dönük deðerlendirmelerde hemen eski kuþaklarýn belirleyici aðýrlýðý çýkýyor ortaya. Ölü kuþaklarýn gölgesinin aðýrlýðý nasýl bir gerçekse, edebiyatýn bu aðýrlýktan kurtulmasýnýn güçlüðü de dikili bir duvar gibi önümüzde duruyor. Notos un Yüzyýlýn 40 Romancýsý soruþturmasý (2008) edebiyat kamoyunun bir temsiline dayanýyordu ve seçilen 40 yazarýn yalnýzca 6 sý 1980 lerden sonra kendini gösteren yazarlardý. 5 DE Okul öncesi, ilköðretim ve ortaöðretimde okuyan yaklaþýk 15 milyon öðrenci, dün karne aldý. 2009-2010 eðitim-öðretim yýlý birinci yarýyýlýnýn sona ermesiyle öðrenciler, 8 Þubat pazartesi gününe kadar tatile girdi. Eðitim Sen Genel Baþkaný Zübeyde Kýlýç, bir yarýyýlýn daha, ayný sorunlarla sona erdiðine dikkat çekti. Okul öncesi, ilköðretim ve ortaöðretimde okuyan yaklaþýk 15 milyon öðrenci, dün karne aldý. 2009-2010 eðitim-öðretim... 7 DE

2 Yýllardýr seyrettiðimiz en iz býrakan filmlerde, dinlediðimiz en iyi konserlerde onun eli var. Büyümemizde, görüp öðrendikçe belki baþka türlü de düþünmemizde rolü var. Bu çok acayip bir þey; üstümüzde neredeyse okuduðumuz okullar, denk geldiðimiz iyi hocalar kadar payý var. Þakir Eczacýbaþý, Ýstanbul Kültür Sanat Vakfý nýn Yönetim Kurulu Baþkaný ydý. 1993 ten beri. Uluslararasý Ýstanbul Film Festivali nde seyredip büyülendiðimiz, bambaþka âlemlere gittiðimiz, yok artýk dediðimiz pek çok filmi sahiden de ona borçluyuz; onun kültür-sanat alanýndaki vizyonuna, çalýþmalarýna... Sadece filmler mi; ÝKSV, vefatý üzerine Þakir Eczacýbaþý nýn hayatýný anlatan bir metin hazýrlamýþ; neler neler sýðmýþ bir ömre, tüylerin ürpermemesi mümkün deðil. 1929 doðumlu olan Þakir Eczacýbaþý, Robert Kolej den mezun olduktan sonra, bir aile geleneði olarak Londra da Eczacýlýk okumuþ. Ama kültür sanata yakýnlýðý belli ki çok genç yaþlarda baþlýyor. 1953 te Vatan gazetesinin Sanat Yapraðý ekinin yayýncýlarý arasýnda yer alýyor, Eczacýbaþý Ýlaç ta çalýþýrken bir yandan da Týpta Yenilikler dergisini çýkarýyor, ki bu dergi bilim çevreleri kadar kültür-sanat çevrelerinde de ilgi görürmüþ. Sinemayla iliþkisi de neredeyse bir ömre yayýlýyor: Eczacýbaþý Kültür-Sanat Filmleri dizisini 1960-1962 döneminde Sabahattin Eyüboðlu ve Pierre Biro ile birlikte hazýrlýyor; Renk Duvarlarý 1964 de Avrupa Konseyi nin Kültür Filmleri Ödülü nü alýyor. Sonra Onat Kutlar la birlikte Türk Sinematek Derneði nin kuruyor ve 10 yýl boyunca baþkanlýðýný yapýyor. Þakir Eczacýbaþý, bir yandan da iþadamý elbette: 70 lerde Eczacýbaþý Ýlaç ýn genel müdürlüðünü üstleniyor, 1980 de Eczacýbaþý Topluluðu yürütme kurulu baþkaný, 1993 te de Eczacýbaþý Holding yönetim kurulu baþkaný oluyor. Sýrf sanatla deðil, sporla da ilgili: 1966 da kurduðu basketbol, voleybol ve masa tenisi takýmlarý defalarca Türkiye þampiyonluðu kazanýyor. Kendisi de 1996 ya kadar baþkanlýðýný yapýyor Eczacýbaþý Spor Kulübü nün... Galiba fotoðrafçýlýðýn ayrý bir yeri var gönlünde. 1960 larda ilgilenmeye baþlýyor fotoðraf sanatýyla. Türkiye de ve yurtdýþýnda pek çok sergi düzenliyor, adý çaðdaþ fotoðraf sanatçýlarý arasýnda anýlýyor, seçme fotoðraflarýný içeren kitaplar yayýmlýyor, Eczacýbaþý Renkli Fotoðraf Yýllýklarý ný hazýrlayarak birçok fotoðrafçýya da imkân tanýyor. Kültür-sanat denince akla gelen her adýmda, her üründe katkýsý var belli ki; Abdi Ýpekçi nin isteði üzerine, Milliyet Sanat dergisinin kuruluþuna da öncülük ediyor. Ama onu pek çoðumuz için en deðerli, en önemli kýlan adýmý þimdi geliyor: Fransa nýn Sanat ve Edebiyat Þövalyesi Niþaný ve T.C. Devlet Üstün Hizmet Madalyasý ile ödüllendirilen Þakir Eczacýbaþý, 90 larýn ortasýnda iþ hayatýna son verip kendini Ýstanbul Kültür ve Sanat Vakfý na adýyor. 1973 te abisi Dr. Nejat Eczacýbaþý önderliðinde kurulan ve Türkiye nin kültür sanat hayatýnda en birinci kurum haline gelen ÝKSV nin yönetim kurulu baþkaný oluyor. Hayatlarýmýza doðrudan deðmesi asýl bundan sonraki 16 yýlý aþkýn dilimde iþte... Ýstanbul Festivalleri nden, Sinema Günleri nden, Uluslararasý Ýstanbul Film Festivali ne uzanýyoruz. Bizim de dünya ölçeðinde, esaslý, prestijli bir film festivalimiz oluyor. Onun kurumsallaþmaya verdiði önem sayesinde. Kötü numunelerinin çokluðu yüzünden bayat bir sanat dalý olarak görülen tiyatronun aslýnda ne kadar taze olabileceðinin örneklerini de gene onun katkýsýyla geliþen Uluslararasý Ýstanbul Tiyatro Festivali sayesinde hatýrlýyoruz. Kültür adamý denilecek tek bir kiþi varsa memlekette, o herhalde. ÝKSV nin yaný sýra, memleketin düþünce ve kültür hayatýnýn önde gelen isimleriyle birlikte Kültür Giriþimi ni kuruyor, kültür sempozyumlarý gerçekleþtiriyor, buralardaki tartýþmalarý içeren kitaplar yayýmlýyor. Türkiye de Yeni, planlý ve verimli bir kültür yaþamý yaratýlmasý gerektiði inancýnda... 80 yaþýnda, hâlâ genç bir adam: Benim o çok bayýldýðým ÝKSV Tasarým ý hayata geçiren de meðer oymuþ! Sanatla tasarýmýn bir araya geldiði özel, yaratýcý, hediyelik küçük oyuncak eserler... Þakir Eczacýbaþý, seçilen sanatçýlardan yapýlan tasarýmlara, tüm detaylarla bizzat ilgilenmiþ. Ne kadar genç, yenilikçi, taze bir bakýþ açýsýna sahip olduðunun bir iþareti de bu bence... Böyle çok kýymetli, çok önemli bir insaný kaybettik iþte. Hepimizde emeði var. Allah rahmet eylesin. Huzur içinde dinlensin. Radikal Gazeteci Uður Mumcu, öldürülmesinin 17. yýlýnda farklý illerde düzenlenen etkinliklerle anýldý. Aðabeyi Ceyhan Mumcu Marmaris'te yapýlan törende konuþtu ve "Baþka cinayetler, baþka acýlar yaþanmasýn diye Uður Mumcu nun cinayetini aydýnlatmaya çalýþýyoruz, ama pek baþarýlý olduðumuz söylenemez" dedi. Bugün öðle saatlerinde evinin önünde öldürüldüðü yerde adý verilen parkta düzenlenen anmada konuþan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) genel baþkaný Deniz Baykal, "Biz, Uður un aydýnlýk düþüncesi, çaðdaþ, ilerici anlayýþý, baðýmsýzlýk duygusu, Mustafa Kemal sevgisi, laik, demokratik, baðýmsýz Türkiye özlemi doðrultusunda verdiði mücadeleye karþý, bu mücadeleyi etkisiz kýlmak için iç, dýþ bazý çevrelerin dayanýþmasý sonucunda bu cinayetin ve suikastýn iþlendiðini düþünüyoruz" dedi. Anmaya Baykal'ýn yaný sýra CHP yöneticileri ve üyeleri de katýldý. Ýstanbul'da da CHP'nin düzenlediði anma için Harbiye'de bulunan Mumcu anýtýnýn önünde toplanýldý. CHP Ýstanbul milletvekili Mustafa Özyürek "SEkiz yýldýr iktidarda olan, her Heyet adýna ziyaret sýrasýnda Hukuk konunun üstüne gittiðini söyleyen Adalet ve Kalkýnma Partisi (AKP), ne yazýk ki Uður Mumcu nun da, Ahmet Taner Kýþlalý nýn da katillerini ortaya çýkaramadý" dedi. Mumcu için, Samsun, Ýlkadým, Bahçelievler Mahallesi nde adýný taþýyan parkta anma töreni düzenlendi. Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý nýn okunmasýyla baþlayan törene 12 sivil toplum kuruluþundan yaklaþýk 200 kiþinin katýldý. Antalya'da da Atatürkçü Düþünce Derneði'nin düzenlediði anmaya yaklaþýk 200 kiþi katýldý. Mersin Devlet Opera ve Balesi sözleri Mumcu'nun olan "Sesleniþ Oratoryosu"nu seslendirdi. Uður Mumcu Araþtýrmacý Gazetecilik Vakfý (UM:AG) hafta boyunca bir dizi etkinlik düzenliyor. Programa ulaþmak için týklayýn. Bir tutuklu Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da evinin önünde, aracýna yerleþtirilen bombanýn patlamasý sonucu hayatýný kaybetmiþti. Yargýtay'dan iki kez dönen dosyada Ankara 11. Aðýr Ceza Mahkemesi savcýsý Salim Demirci, her ne kadar"örgüt içindeki konum ve Sekreteri Hasan Yaðýz yaptýðý konuþmada, Pir Sultan Abdal Kültür Derneði direniþteki Tekel iþçilerini 39. gününde üçüncü defadýr destek ziyaretine geliyor. BU gün temsili olarak buradayýz ama direniþte yer alan ve tekel iþçisi olan þube baþkanlarýmýzla þube yöneticilerimizle üyelerimizle her gün yanýnýzdayýz. Haklý mücadelenizi destekliyor ve selamlýyoruz. Türkiye'de genel olarak emek mücadelesinin zorlu bir süreçten geçtiðini belirterek, TEKEL iþçilerinin mücadelesinin daha büyük mücadeleler için kývýlcým olacaðýný söyledi. Yaðýz, TEKEL iþçilerinin baþarýya ulaþacaðýna yürekten inandýðýný kaydederek, "Bir olalým, iri olalým diri olalým. Zafer direnen emekçini olacak" faaliyetleriyle uyumlu þekilde bilgi verilmediði" gerekçesiyle sanýklarýn Topluma Kazandýrma Yasasý'ndan yararlanmalarýna karþý çýktýysa da þu anda aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapse çarptýrýlan Ferhan Özmen tutuklu. Sanýklar arasýnda Ekrem Baytap, Mehmet Ali Tekin, Hasan Kýlýç, Abdulhamit Çelik, Fatih Aydýn, Yusuf Karakuþ ve Mehmet Aydýn da var. Cinayette sorumluluðu bulunan "Tevhid-Selam Kudüs Örgütü"ne üye olduðu iddia edilen dört kiþi geçen yýl yeni bir dava açýlmýþtý. 1975'te Cumhuriyet'e yazmaya baþlayan Mumcu 1991'e kadar bunu sürdürdü; 20'den fazla kitabý yayýnlandý. 1991-1992'de Milliyet'te yazdý, Cumhuriyet'te yönetim deðiþince yeniden gazeteye döndü. Yeni Ortam ve ANKA'da da çalýþmýþtý. Oðlu Özgür Mumcu, 22 Ocak'ta yazdýðý yazýda "Faili meçhul siyasi cinayet kurbanlarýný ancak ölüm yýldönümlerinde hatýrlayan, en açýk ve bilinen gerçekleri her defasýnda yeniden keþfedip þaþkýnlaþan bir medya ile hangi cinayetin üzerine gidilebilir?" diye sordu.(eü) Bianet dedi. Destek ziyaretine Pir Sultan Abdal Kültür Derneði yönetim kurulu üyeleri, þube baþkan ve üyeleri ile çok sayýda dernek aktivisti katýldý.

Çok sert açýklamalar yapan Baþbuð Ýddialar vicdansýzlýk. Lanetliyorum. TSK nýn sabrýnýn sýnýr var dedi. Ayný saatlerde baþbakan Erdoðan ise Ankara da Uluslararasý Demokrasi Kongresi kongresinde konuþtu. Baþbakan TSK dan çok sivil dikta eleþtirilerine karþýlýk verdi. Karabekirli Gönderme Kazým Karabekir in ölümünün 62. yýldönümü nödeniyle Genelkurmay Baþkanlýðý nda bir anma töreni düzenlendi. Törende konuþan Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Ýlker Baþbuð, Kazým Karabekir in bazý sözlerine atýfta bulundu.karabekir in Vatandaþa yanlýþ haber felaket getirir. Gerçeði ara öðren de ondan sonra istediðin gibi kendi yorumunu yap dediðini aktaran Baþbuð, 25 Ocak 2010 tarihindeyiz. Bu sözlerin þimdi ne kadar önemli olduðunu bir defa daha altýný çizmek istiyorum dedi. Sabrýmýz Taþýyor! Söz konusu seminer 7 yýl önceydi diyen Baþbuð, Biraz insaflý, sabýrlý olmak lazým. Belgeleri inceliyoruz, ancak incelenmesi kabulü anlamýna gelmez. Ýddialar vicdansýzlýk. Lanetliyorum. TSK nýn sabrýnýn sýnýr var dedi. Genelkurmay Baþkaný Baþbuð un bu sözlerle Bayloz isimli darbe planýna yanýt verdi. Adres Göstermeden! Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, ise dün Ankara da Memur-Sen in düzenlediði, Uluslararasý Demokrasi Kongresi nin açýlýþýnda konuþtu. Erdoðan konuþmasýnda yine isim vermeden darbe planlarýna deðindi. Baþbuðun sert açýklamalarýna raðmen Erdoðan genel konuþmayý tercih etti. Erdoðan darbe palanlarýndan çok partisine yönelik sivil dikta eleþtirilerine sert yanýtlar verdi. Sivil Dikta Eleþtirisi Erdoðan özetle þöyle konuþtu: Halkýn iradesiyle oluþan bu Meclis e bu iradeyi kullanma noktasýnda, olumsuz yaklaþan zihniyetler bu ülkede görev yaptýlar. Bu ülkede muhalefet görevi üstlendiler. Hani kuvvetler ayrýlýðý prensibi vardý? Hani yürütme vardý, hani yargý vardý? 367 garabetinin mucitleri çýkýyor, akla ziyan iddialarla reformlarýn önünü kesmek için yeniden sahne alýyor. Kalkýp milletin iktidarýný sivil diktayla suçlayacaksýn. Baykal: Kuþkun Varsa Görevden al BALYOZ planý iddialarýyla ilgili Baþbakan Erdoðan a seslenen CHP lideri Deniz Baykal, Genelkurmay Baþkaný ve komutanlarla ilgili kuþkun varsa görevden al. Ama kurumlarý yýpratma dedi. Baykal, Milliyet gazetesine açýklamalarda bulundu. CHP Genel Baþkaný Baykal, son dönemde geçerligeçersiz belgeler, doðru-yanlýþ telefon dinlemeleri ve bunun gibi þeylerle Türkiye nin komplolara þerbetlenmeye baþladýðýný söyledi. Baykal, darbe planý iddialarýyla ilgili olarak Eðer Baþbakan bu olaylarýn bir parçasý olarak Genelkurmay Baþkaný nýn ya da kuvvet komutanlarýnýn doðrudan iþin içinde bulunduðuna ikna olmuþsa yapmasý gereken iþ, görevden almaktýr dedi. Deniz Baykal, Baþbakan ýn bunun yerine kurumu tahrip ettiðini savundu. Baykal, Çünkü elinde ikna olacak bir olay, somut belge yok dedi. Evrensel Sulucakarahöyük/ NEVÞLEHÝR Hasan KANKAL 31- Ocak-6 Þubat 2010 tarihleri arasýnda Zonguldak da düzenlenecek Yýldýzlar Türkiye Boks Þampiyonasýna katýlacak Nevþehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Boksörleri,Nevþehir Sporcu Kamp Eðitim Merkezi nde kampa alýndý. Çalýþmalarýný Milli Boksör ve Boks Milli takýmý antrenörü Mehmet Dalbudak nezaretinde sürdüren Nevþehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Yýldýz Boks takýmý,zonguldak da dereceye girip,milli takýma seçilebilmek için yumruk sallayacaklar. Nevþehir Sporcu Kamp Eðitim Merkezi nde 31 Ocak 2010 tarihine kadar devam edecek kampa 48 kg.da Hüseyin Çoban,46 kg. da Rýdvan Güven,48 kg.da Fehmi Menevþe,50 kg. da Talip Çolak,52 kg.da Mustafa Çoban,54 kg. da Yusuf Þahin,57 kg.da Saim Soner ve 60 kg. da da Uður Sarý,Emre Doðan ve Emre Mercan isimli boksörler katýlýyorlar. Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Nevþehir de iki günden beri belirli aralýklarla etkili olan kar yaðýþýnýn hemen ardýndan yaþanan don nedeniyle buzlanan yollarda Nevþehir Belediyesi ekipleri tuzlama çalýþmalarýný yoðunlaþtýrdýlar. Türkiye yi etkisi altýnda býrakan soðuk ve yaðýþlý havanýn etkisi ile belirli aralýklarla Nevþehir de yaþanan kar yaðýþý,yerini daha sonra dondurucu soðuða býraktý. Nevþehir Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðü ekipleri,buzlanan yollarda aralýksýz tuzlama çalýþmasý yaptý. Bir yanda grayder ve kepçe ile karla mücadelesi yapan Nevþehir Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðü ekipleri,2 si kamyon ve 3 üde 4x4 araçlarla hem yol açma çalýþmasý yaptý ve hem de tuzlama çalýþmalarýný yerine getirdi. Ekipler tarafýndan Nevþehir in ana arterlere çýkan yollar baþta olmak üzere sokak ve mahalle yollarý için son iki gün içerisinde 10 tona yakýn kýrma taþ ve tuz karýþýmý kullanýldý. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 3009 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23 Hacýbektaþ Öðretmen evi 441 31 20

GÖRÜÞLER Yazýcýoðlu Selçuknamesi nde Oðuzlarýn soyu destandaki anlatýmla hemen hemen aynýdýr. oguzung altý oglu vardý anlarýng adý eþbu tafsil ve tertibce gün ay yýldýz gök tak dingiz ve onlarýn tevarihinde oguz namda gelmiþtir oguz tamamet iran ve turan ve þam ve mýsýr ve rum ve giri vilayetleri tutdý (Selçukname; haz. F. Ýz; Eski Türk Edebiyatýnda Nesir, s.516; Selçukname yaprak 8a; yazý aktarýmý benim.) Oðuz Kaðan Destaný nýn Uygurca metni Yazýcýoðlu metni ve onun kaynaklarý, Ýbni Bibi, Ravendi ve Reþideddin in Tevarih inden büyük olasýlýkla daha sonra yazýlmýþ olabilir. Oðuzlarýn atahayvanýndan bahseden bir metin halihazýrda yoktur. Ayrýca mitlere tarihsel olaylar, mitleri yaratmak þöyle dursun, sonunda kendileri mitsel kategorilere alýnýp mitleþirler (K. Marx, Din Üzerine, s.398) önermesini göz önünde bulundurarak bakmak gerekir. Elbette efsanelerden tarihi olgularýn bazýlarýný çekip seçebiliriz. Çünkü arkaik bir þema manevi içeriðini sürekli olarak yenileme yeteneðine sahiptir (K.Marx, age. s.413). Ama bu iþlem bir özdeþlikler, bütünlükler, aynýlýklar iþlemi deðil; olsa olsa farklar, oluþlar, akýþlar, kaçýþlar ve farklýlaþanlarýn iliþkilerini izlemekle olanaklýdýr. Göktürk Ergenekon Destaný nda kutsal olan börü=kurt; Oðuznamelerde bazý katmanlarda kuduz kurtlar evümi dalar gördüm (Salur Kazanun evi yagmalandýgý age. s.53) kötülük kaynaðý olarak betimlenir. Totemcilikte toplum yaþamýnda idollere ( küçük heykel put), deðiþik materyallerden yapýlmýþ temsillere bol miktarda rastlanýr. Altay Türkleri ve Yakutlarda rastlanýlan atalarý temsil eden tözlere[tös], Moðollarda ve Kýrgýzlarda rastlanýlan hayvan ve insan þeklindeki ongon-ata temsillerine Oðuzlarda ve haklarýndaki rivayetlerde rastlanýlmaz. Dede Korkut ta bu küçük heykelleri olanlar aþaðýlanýr: yonma agaç tangrýlý köpegim kafir (Salur Kazan tutsak olub,age. s.182). Totemciliðin yalnýzca kabile (klan) tipi topluluk hayatýnda görüldüðü teziyle, Türklerin tengrisinin Ýslam ýn Allah kavramýna çok benzediði tezi ise önemli deðildir. [Çeþitlemeleri için bak. Ögel, Kafesoðlu, Tanyu, Günay-Güngör.] Yeryüzünde bütün halklar bir dönemlerinde gens, phratrie ve trubi (Latince terimler Morgan ýn Ancient Society den; akt. Engels, Ailenin, Özel Mülkiyetin, Devletin Kökeni, s. 99) örgütlenmeleri içinde yaþamýþlardýr. Elbette bunlarýn farklarý vardý. Bir Moðol Oymaðý ile bir Oðuz oymaðý kuruluþundan iþleyiþine ve topluluk üyeleriyle oymak kurumlarýnýn iliþkilerine; hatta bir ara kurum/örgütlenme olarak oymaðýn boy ile ya da boybirlikleriyle iliþkileri önemli farklar gösteriyordu. Türkleri totemden ve totemcilikten kurtarmak isterken onlarýn ve Oðuzlarýn kabile [pharatrie/klan/moðolca oymak-aymak] örgütlenmesi, anahukuku, yaðma ve haraçý tanýmadýklarý tezleri bilinen Türklerin ve Oðuzlarýn tarihiyle çeliþir. Buradan eski[?] Türk ailesinin babahukukuna göre oluþtuðunu, Türklerde eskiden beri özel mülkiyetin belirleyiciliðini ve akrabalýðýn totem baðýna göre[moðollar ve Türkler de böyledir] deðil kan akrabalýðýna [Oðuzlarda böyledir] göre oluþtuðunu ifadeyle açýk bir zamandýþýlýk Oðuzlarýn 10. Yüzyýldaki Bazý Dinsel Tasavvurlarý Üzerine (4) (anakronizm) doðar. Efsanelerde [Moðol ve Göktürk Ergenekon unda] ve bilinen belgelerdeki diþi kurt ve asena=aþina kaan soyu açýklanamaz bir hale gelir. Halbuki 13-14. yy.larda Moðol topluluklarý için totemcilik (von Gennep e raðmen) belirgindir. Onlarýn ongonlarýndan esinlenerek Ýlhanlý üstdüzey yöneticisi Reþideddin Tevarih inde Rum da bir aþaðýlamayý içeren Türkmen sözcüðüyle adlandýrýlan Oðuz boy kýrýklarýný daha da kýrmak, eritmek, Moðollaþtýrmak için ongon kuþlar yakýþtýrmýþ olmalý. Tarihi rivayetler ve belgelerde tavþan eti yiyen Orta ve Uzakdoðu Asya Türk halklarý, örneðin Göktürkler in (bak:bilge Kaan yazýtý) karþýtý olarak 10. yy.da Oðuzlarýn tavþan eti yedikleri hakkýnda hiçbir bilgi yoktur. Dede Korkut ta bir (?) yerde tavþanýn adý geçer ama etini yemezler. Kara tekür orada bir korý yapdurmýþýdý uçardan kaz tavuk yörirden geyik tavþan bu havlýya toldurup uþun koca oglunun [yolý] bu koruya ugradý sýgýn geyik kaz tavuk kýrdýlar yediler içdiler (Uþun Koca oglý Segrek age. s. 167). Bu belirlemeye raðmen Alevi Türkmenlerin 19. ve 20. yy.lardaki rivayetlerinde tavþanýn totemliðine iliþkin belirtiler vardýr. [Yahudilerin] domuz eti yemeleri yasaktý; onlarý öldürmeleri de yasaktý. Ýlk kural kirliliði anlatýyorsa, ikincisi, daha da güçlü olarak hayvanýn kutsallýðýný anlatýr (Frazer, Altýn Dal, c.2, s.55.) belirlemesindeki bütün özellikler Alevi Türkmenlerin tavþanla iliþkilerinde örtük olarak duruyor gibidir. Zayýf ihtimalle Oðuzlar 10. yy. ve önceki zamanlarda komþu Hazar Musevilerinden etkilenerek [Eski Ahit te tavþan eti de yasaktýr] böyle bir yasaða uymaya baþladýlar. Böyle ise bir tabu hayvanýn verdiði bilinç düzeyindeki iðrenme ve kökendeki atahayvanýn etinin totemci yasaklýðý yerini sonradan öðrenilen kültürel bir ödünçlemeye býrakýr. Altýn Dal da bu süreç þöyle bir yol izler: bir insan, atasý olan bir hayvan türünün etini yiyemez; zamanla bu çeliþkili duygulardan biri ötekine baskýn çýkabilir ve sonunda egemen olan duygu saygý ya da korku duygusu olabilir (Frazer: age. s. 57). Bunun olanaklýlýðý Müslümanlýða giren mevalilerin domuz eti yasaðýnda olduðu gibidir. Araplarýn bu tabu yu Musevilikten aldýðýna dair bilgiler, Araplar dýþýndaki Müslüman halklarýn tabuyu Araplardan almalarý yasaklý hayvanlarýn yalnýzca totemsel olamayacaðýna ve kültürel ödünçleme yoluyla da yasaklanabileceðine kanýttýr [Aslýnda Arap ve Ýbraniler semitiktir]. Ortaasya ve Hazar Aral çevresinde oluþmuþ ya da anlatýlan efsanelerde tavþaný ata olarak kabul eden bir topluluk yoktur. Saltuk Buðra Tezkiresi nde tavþanýn kýlavuzluðu ve tam avlanýlacakken ak sakallý bir pire dönüþmesi ise aksine tavþan eti yiyen Karluk, Çiðil, Yaðma, Kýrgýz, Tuksi ve Uygurlara aittir. Geriye kuvvetli bir ihtimal olarak Barthold un Oðuzlar 12. asrýn sonuna kadar gayri müslüm idi (Mogol Ýþgalinden Önce Orta Asya, s.193.) belirlemesinin iþaret ettiði zamanda Batini Ýsmaili ve Þii dailerinin Oðuzlarý Hanefiliðin Müslümanlýk saymadýðý batýni bir yola çoktan sokmuþ olmalarýdýr. Bilindiði gibi Karahanlýlar dahil orta ve Batýasya halklarý güçlü Þii etkilerle Müslümanlýða dahil olmuþlardýr. Saltuk Buðra Han Menakýbý(tezkire) Þii motiflerle doludur. Ayrýca Samaniler dahil birçok kent beyliði yönetim düzeyinde bile Þiiliðe girmiþlerdir. Oðuzlarýn Emevilere karþý Ýçasyadaki bütün Batýni hareketlere geniþ boyutlu katýlýmlarý; dolayýsýyla Batýni ve Þii etkiler tavþaný bir Oðuz totemliðinden çýkarýp Batýnsal akýmlarýn tabu alanlarýna katar. Türkmenlerin 11.yy.ýn baþýnda Ýsmaililerle çok yakýn iliþkileri vardýr. 10. yy.da Azerbaycan, Ýran ýn Kuzey, Kuzeybatýsý, Doðusunda Karmati yanlýsý Ýsmailik yaygýndýr (Daftary 2005:252-258). 1045 yýlýnda Buðra Han ýn yaptýðý/yaptýrdýðý Ýsmaili katliamý da (age:318) Oðuzlarýn anagövdesinin bulunduðu coðrafyayla sýnýrdaþtýr. Batýnilik Oðuzlarda Ýslam öncesi yaygýndýr (Köprülü, Türk Tarihi Dinisi, s.142). Ýsmaili Batýni etkiler Ýran Selçuklularýnýn kuruluþ yýllarýnda da kendini gösterir. Tuðrul Bey ile Yinal Bey çekiþmesinde Yýnal ýn Besasiri[Þii Buveyhi]ile Mýsýr Fatýmilerince[Þii] desteklenmesi [Tuðrulun yakýn çevresi dýþýndaki anakitle]türkmenlerin[in] Yýnalcýlýðý (age:307) ile ilgili sayýsýz kayýt vardýr. Bu yalnýz siyasal düzeydeki bir tercih deðil, Abbasi ve Selçuklu yönetimlerinin Hanefiliðine karþý da bir seçimdir. Yine ayný dinsel ayrýlýklar Kutalmýþoðlu Süleyman Bey ile Ýran Selçuklularý yönetici beyleri arasýnda da vardýr. 12. yy. boyunca Horasan, Harzem, Maveraünnehr Batýni akýmlarýn güçlendiði yerlerdir. Edip Ahmed in Hakayýk ýndaki kötümserlik Köprülü ye dayanýlarak, Sencer in, Ýslam geleneklerine yabancý göçebe Oðuzlarla mücadeleleri, putperest Karahitaylarýn Ýslam dünyasýný tehdidi, Batýni cereyanlarýn güçlenmesi, Maveraünnehr in iç durumunun istikrarsýzlýðý, Harzemþahlarýn rekabeti, anlaþýlan Edip Ahmed e bu kötümser, dar ve mutaassýp dünya görüþünü telkin etmiþ (Günay-Güngör 2007:324) dedirtmektedir. Yerli tarihçilerin Rum daki döneme iliþkin genelleyici Þii eðilimli Süleyman Bey iþaretlerinde bu Batýniliði 7 imamlý Nizari Ýsmaililiði- görebiliriz ki, Ýmam Cafer kaynaklý zorda kaldýkça baþvurulan takiyye hariç Batiniler 8. yy.dan beri hiçbir coðrafyada Þii -12 imamlý- olmadýlar. Böylece Rum a gelmeden önce Oðuzlar arasýnda görülen tavþan eti yasaðýnýn batýni Ýsmaililik kaynaklý olabilmesinin imkanlarý görülmektedir. Ýsmaililerdeki yasak da Daftary nin Ýsmaililerin öðretileri[ni] bazý Ýslami olmayan daha önceki gelenekleri ödünç almýþ olmalarý saptamasýna (age:218) baðlanabilir. Oðuzlarda damga Geçimlerini hayvancýlýkla saðlayan halklarýn boy/boybirlikleri halinde yaþadýklarý dönemlerde elbet her alt birimin kendilerine özgü damgalarý vardý. Toplumun altbirimini oba olarak kabul edersek, oba yapýsýnýn devamý o toplumun varoluþunu saðlayacaðýndan gündelik yaþamýn üretilmesi Oðuzlarda sürünün korunmasýna baðlý kalacaktýr. 10. yy. için Reþideddin in listesi üzerinden yazarsak, Oðuz toplumu en küçük minimal- olarak kurgulandýðýnda Bozok ile Üçok adý verilen iki boylu bir birlikti. Boylarýn içinde 3 er oymak bulunuyordu. 3 Sað ve 3 sol oymaðýn 4 er obalarý vardý. Oymaklar kurucu atalarýnýn adlarýný taþýyor ve efsaneye göre sað oymaklar ve sol oymaklar kendi içlerinde öz kardeþ, aralarýnda ise ana- ayrý üvey kardeþtiler. Sýnýrlarý kesin olmasa da yaylak ve kýþlaklarda gündelik yaþamýn sürdürülmesinde birinci sýrada yer alan davarlarýn koyun, keçi- kulaklarý eng denilen oba niþanlarý, daha sonralarý da boybirliði yapýlarýnýn devletler tarafýndan daðýtýlmasýyla ocak/aile niþanlarýna göre dilinirdi. Tavuklarýn ise týrnaklarý kesilerek englenirdi. Devam Edecek

En çok ilgi gören yazarlarýn ölü yazarlar oluþunu anlýyorum. Uzun bir geçmiþin içinden süzülüp edebiyatýmýzýn niteliðini belirleyen yazarlarýn sayýsý elbette pek çok; onlarýn yanýnda günümüz yazarlarý, son dönemlerin genç kuþaklarýnýn içinden çýkan gözde genç yazarlar var ve yüz yýlýn son çeyreðinde yaþadýklarýna göre, bütün edebiyatýmýzda adý anýlabilecek yazarlarýn dörtte birini oluþturmalarý beklenir. Öte yandan, bugün yaþadýklarý için genç yazarlarýn herkesin belleðindeki yeri daha sýcak, taze de olmalý. Oysa bir döneme ya da bir edebiyatýn bütününe dönük deðerlendirmelerde hemen eski kuþaklarýn belirleyici aðýrlýðý çýkýyor ortaya. Ölü kuþaklarýn gölgesinin aðýrlýðý nasýl bir gerçekse, edebiyatýn bu aðýrlýktan kurtulmasýnýn güçlüðü de dikili bir duvar gibi önümüzde duruyor. Notos un Yüzyýlýn 40 Romancýsý soruþturmasý (2008) edebiyat kamoyunun bir temsiline dayanýyordu ve seçilen 40 yazarýn yalnýzca 6 sý 1980 lerden sonra kendini gösteren yazarlardý. Her yýl sonu yapýlan deðerlendirmelerin en alýþýlagelmiþ yargýsý da, yeni yazarlarca onca roman yayýmlandýðý, ama ortada hiçbir þey olmadýðýdýr. Bu deðerlendirmeler ve yargýlar doðru ya da haklý mý? Bu soruya verilecek yanýtýn nedenlerini tartýþmak, öyle sanýyorum ki 1980 den sonraki en önemli tartýþma baþlýklarýný çýkarabilir. Öte yandan, bu tür toptancý ve yoksayýcý deðerlendirmelerin ve yargýlarýn hem haksýz, hem yanlýþ olduðunu düþünüyorum. Demek ki 1980 den sonra kendini gösteren iki kuþaktan yazarýn, Cumhuriyet dönemi edebiyatýmýzýn geride kalan altmýþ yýllýk birikimi karþýsýnda ezilmediðini, ona saðlam biçimde eklenerek kendi özgünlüðüyle edebiyatýmýzýn ufkunu geniþlettiðini de önemli bir saptama olarak düþebiliriz buraya. Geçmiþ aynýyla yaþanmýyor Edebiyatýmýzýn, 1980 lerden önceki altmýþ yýlda yaþadýðý deðiþimin benzerini 1980 lerden sonra da ayný biçimde yaþamasý beklenemez. Neredeyse yoktan var edilmiþ bir düzyazý geleneði, olgunluðunu yeni bir kültürün kuruluþ sürecinden, yaptýðý sýçramalarýn ivmesini de Batý daki düþünsel ve yazýnsal yeniliklerden aldý. Her þeyin hýzlý yaþanmasý gerekiyordu. Kendimize özgü bir edebiyat dünyamýz varsa, temeli bu dönemde atýldý. 1980 lerden sonraki deðiþim sürecinin doðrultusu artýk binanýn yenilenmesi ve eksiklerinin tamamlanmasýna uygun olacaktý. Böyle de oldu. Aradan geçen bir çeyrek yüzyýllýk dönem, bugün göz önünde tutulan yazarlarýn pek çoðunun yaratýcýsý oldu. Belki yazdýklarýnýn niteliðine, yeniliðine, edebiyatýmýzda tuttuklarý yerin önemine göre bakýldýðýnda, öncelikle anýlmasý gereken birçok yazarýn okurun gündeminde bulunmadýðý da belirtilebilir, ama buna hayýflanmak da doðru deðil. Yaþayan edebiyat belleklerde daha taze kalýrsa, nitelikli olan da o edebiyat içindeki yerini her zaman koruyacaktýr. Sanýrým nitelikli ve bütün bütüne baðýmsýz eleþtiri ancak çok az sayýda yazarla birlikte anýldýðý için, eski kuþaklarýn býraktýðý derin izin yanýnda yeni yazarlarýn çizmeye baþladýðý yolun nitelikli deðerlendirmesinde de yetersiz kalýnýyor. Sayýlamayacak çokluktaki yazarý, geçen dönemlerin toplumsal, kültürel deðiþim dinamiði içinde çözümlemek, adamakýllý kapsamlý çalýþmalar gerektirir. Kaldý ki, yalnýzca çalýþkanlýkla çözülecek bir sorun da deðil bu. Ayný zamanda, o deðerlendirmeyi yaparken yepyeni, önyargýsýz, edebiyatýn bugün almasý gereken düzeye uygun, yakýn gelecek öngörülerini yapabilecek yetilere sahip de olmak gerekir. Bu özelliklerin yalnýzca eleþtirinin deðil, edebiyatýmýzýn bütününün ne kadar yakýnýnda olduðu zaten tartýþýlýr. Dolayýsýyla eski kuþaklarýn ustalarýnýn yakýnýnda görülen son kuþaklarýn usta yazarlarý bir arada hemen hiç deðerlendirilmedi. Sözgelimi Cemil Kavukçu, Murathan Mungan ya da Mahir Öztaþ, bugün hâlâ kimi ustalarýn ardýlý olarak mý deðerlendirilmelidir, yoksa kendi yataklarýný açmýþ, bir baþlarýna usta sayýlmasý gereken öykücüler olarak mý? Barýþ Býçakçý, Murat Yalçýn, Doðan Yarýcý ya da Faruk Duman, yarattýklarý öykü dünyalarýyla birer izleyici midir, yoksa artýk özgün yaratýcýlar olarak öykücülüðümüzü zenginleþtiren baðýmsýz halkalar olarak mý saptanmalýdýr? Bugün edebiyat kamuoyunun öykücülüðümüzün ilk sýralarýnda gördüðü Tomris Uyar ile Cemil Kavukçu yu yan yana okuduðumuz zaman çýkaracaðýmýz sonuçlar, öykücülüðümüzün bugünkü düzeyinin geride kaldýðýný mý gösterir, yoksa geçmiþiyle bir arada anýlmasý gerektiðini mi? Romanýn daha çok göz önünde tutulduðunu býrakalým bir yana, ama onun için yapýlacak benzer karþýlaþtýrmalar da ayný sorularý üretip benzer karþýlýklarý yaratýr. Orhan Pamuk u siyasetin gölgesinde deðil de kendine özgü roman anlayýþý içinde deðerlendirip bu anlayýþýn yeni bir yol açtýðý düþüncesini paylaþmak, roman sanatýmýzýn geleneksel anlayýþlarýn dýþýnda kurgulanmasýnýn yolunu açar. Öte yandan, ayný dönemin en yaratýcý yazarlarýndan Latife Tekin, benzerlerinin bulunmadýðýný belirtebileceðimiz romanlarýyla hem edebiyatýn çeperlerini geniþletti, hem okuma biçimlerinin sýnanmasýna neden odu. Mehmet Eroðlu çok nitelikli iki romanla ayný döneme geldi. 1980 lerin baþýnda ortaya çýkan bu üç önemli yaratýcý, içinde bulunduðumuz dönemin roman sanatýnýn yeni kuþaklardan üç önemli öncüsü olarak deðerlendirilebilir elbette, ama yeni kuþaðýn verimi orada kalmadý. Hasan Ali Toptaþ ve Ýhsan Oktay Anar, sonra gelen iki özgün yaratýcý olarak, roman sanatýmýzýn önünde iki yeni yol daha açtýklarý gibi, kendi roman biçimlerini de sürekli yenileyerek geliþtirdi. Bu dönemin adlarýný öncelikle andýðým bu beþ önemli romancýsý, roman sanatýmýzýn tarihinde artýk birer köþe taþý sayýlmaz mý? Daha yakýna gelmeye baþladýðýmýzda Mahir Öztaþ, Ayhan Geçkin, Ali Teoman, Cahide Birgül, Murat Uyurkulak, Sema Kaygusuz, Aslý Erdoðan, Ayþegül Devecioðlu, en gençlerden Emrah Serbes ve benim aklýma hemen gelen bu son iki kuþak yazarlarýnýn yazdýðý romanlar ve onlara ayný düzeyde eklenecekler, edebiyatýmýzýn 1980 den sonra kendini yeniden yaratma konusunda deðerlendirilmesi zorunlu bir çaba içinde bulunduðunu ve roman sanatýmýza önemli bir katký yaptýðýný gösterecektir. Yalnýzca adlarýný andýðým bu yazarlar için yazýlan eleþtirilerin niteliðine bakmak da ortaya çýkan verimin deðerini gösterebilir. Ele aldýðý yazýnsal metnin niteliði, eleþtirinin niteliðini de önemli ölçüde belirler. Orhan Pamuk un romanlarý üstüne yazýlan eleþtirilerin toplandýðý iki kitapta, roman sanatýmýzýn postmodern yönsemi üstüne yazýlmýþ baþlýca yazýlarýn yer aldýðýný belirtebiliriz. Yýldýz Ecevit in Orhan Pamuk u Okumakve Türk Romanýnda Postmodern Açýlýmlar adlý kitaplarý da postmodern roman anlayýþý çevresinde, Orhan Pamuk, Hasan Ali Toptaþ ve Ýhsan Oktay Anar üstüne yapýlmýþ önemli çözümlemeler içerir. Adýný andýðým yazarlarýn romanlarý üstüne yazýlmýþ yazýlar, eleþtirinin oldukça önemli bir yenilenme çabasý ve yeni yollar arayýþý karþýsýnda bulunduðunu gösterecektir. Demek ki roman ve öykü, önceki dönemlerde yaratýlmýþ birikimin üstüne, yazýnsal gerçekliðin yeni biçimlerini bulma konusunda bir dönemin yapabileceðini yerine getirmiþtir. Eksiði, yeni yazarlarýn kendilerini yenileme konusunda olmasý gerektiði kadar araþtýrýcý olmamasý ve edebiyatýn yeni anlatým yollarý ve biçimleri konusundaki kýsýtlarýný aþamamasýdýr. Merak eksikliði olarak anlatabiliriz bunu. Dünyada edebiyatýn neleri arayýp bulduðuna ve gerçekliðin bilinmeyen yüzlerine iliþkin meraklarýn yetersizliði, yazýlanlarýn niteliðini de sýnýrda tutuyor. Ýnsanýn gerek içinde yaþanan dönemde, gerek tarihsel bir uzam içinde hangi keþfedilmemiþ yanlarýyla anlatýlabileceðinin parlak örneklerini vermiþ yazarlarýn ya da Amerikan edebiyatý gibi pýrýltýsýný her zaman koruyan bir edebiyatýn verimi, belki yeni yazarlarýn önlerini aydýnlatacak kaynaklardýr, yeterince ilgi duyulabilirse. Radikal Kitap

Kocaman basýnýmýzýn ayrýlýklý bazý gazete ve televizyonlarýnca iyice allanýp pullanarak verilen emekliye maaþ zam haberi, aklý olan herkesi yaralamýþtýr. Ama onlar görevlerini yapýyor. Yeniden evrilen burjuvazi kendi basýnýný da oluþturuyor doðal olarak. Kendi basýný da kendisinin borazanlýðýný yapýyor. Gayet doðal bir davranýþ. Emeklilerin sendikasý Emekli Sen i kapatanlar ulufe daðýtýyor adeta. Eski Baðkur ve SSK lýlara yapýlan bu zam epey ihya etmiþtir sanýrým emeklileri. Eski emekli sandýðý emeklilerine ise hiç zam yapýlmamasý uygun görülmüþ yüce devletlilerimizce. Bir tavuk dönercide karnýmý doyurduðum bir günde; açýk olan televizyon kanalýnda emeklilerle söyleþi yapýyorlardý. Geçinemediðini söyleyen modern tarzda giyimli kadýnýn sözleri biter bitmez yan masadan sinkaflý bir tepki duydum. Hiç tanýmadýðým bu insanlara müdahale etmek zorunda kaldým. O, geçinemeyen emeklinin aldýðý maaþý belki sen kazanamýyorsun ama unutma ki o emekli ülkesine en az 25 yýl hizmet etti. Maaþýndan emeklilik fonuna paralar kesildi. Kendisinden kesilen paralarla kendinden önceki emeklilerin maaþlarýný ödedi. Þimdide kendisinin emekli maaþý almasýný çok mu görüyorsun? O, beðenmediðin emekli, üniversite eðitimi için dirsek çürütürken, memur olarak yurduna hizmet ederken kimsenin haberi yoktu. Sen yanlýþ kiþilere tepki veriyorsun. Haklarýný alman için örgütlenmen ve sokaklara çýkman gerekir. Örgütlenmekten korkmamalýsýn. Baþkalarýna küfrederek. Baþka guruplarý düþman görerek hiçbir þeyin sahibi olamazsýn, DEDÝM Adam böyle bir tepki beklemiyordu sanýrým. Sessiz kalmayý tercih etti. Yanýnda bulunan arkadaþý ise, özür diler bir tavýrla, konuþmalarýmý baþýyla sessizce tasdikledi. Bu gün iki kiþinin sohbetini duyuverdim. Olsun, sigortan yatýyormuþ ya, sen ona bak cümlesiydi duyduðum. Demek ki aldýðý ücret kendisine yetmiyor. Ancak çalýþtýðý yere sendikacýlar gelse belki de o ortamdan en önce kendisi sývýþacak. Belki de patrona þikayet edecek sendikalaþmak isteyen arkadaþýný Ýþte 12 Eylül bu günler düþünülerek hayata geçirildi. Ýlk hedef sosyalistler di devrimcilerdi. Bir avuçtular ama koskoca bir coðrafyanýn insanlarýný köleleþtirmeyi baþardýlar. Halkýn aydýnlarýný devrimcilerini asarak, keserek, boðarak geride kalanlarýnda gözlerini korkuttular, ödlerini patlattýlar. TÝSK Baþkaný onun için 12 Ýhtilalýnýn ardýndan: Þimdiye kadar iþçiler, çalýþanlar güldü; þimdi gülme sýrasý bize geldi. Cümlesini boþuna sarf etmediði þimdi daha iyi anlaþýlýyor. Türk- Ýþ e baðlý sendikalarýn örgütlü olduðu kamu iþ yerleri birer birer elden çýkarýlýyor. Hep tek tek çözümlüyorlar. Ateþ düþtüðü yeri yakýyor. Oysa iþçi sendikalarý konfederasyonlarý birlikte hareket edebilseler, hükümetleri bu özelleþtirme kararlarýndan çok kýsa sürede vazgeçirebilirler. Önlerinde sol siyasal bir güç olmayýþý iþçi sýnýfýný da çaresiz býrakmýþtýr. Sýnýf, sýnýf bilinciyle hareket edememiþtir. Hepimizin destek verdiði Tekel iþçileri, eðer bu saldýrýyý püskürtebilirlerse, sýnýf için yeni bir yol haritasý da oluþur. Bu gün bir emekli, kendi aldýðý açlýk sýnýrýndaki ücretle, ayný zamanda, evlenme çaðý gelmiþ çocuklarýna da bakýyor. Yeni isdihtam yaratýlmadýðý için herkes iþsiz. Ýþ olmayýnca eþ te olmuyor. (Ýnsanlara hangi düþünceyle üç çocuk öneriyorlar?, anlayabilmiþ deðilim.) Yani, çalýþma çaðýndaki milyonlar, halen bir þekilde emekli olabilmiþ, büyüklerinin eline bakýyor. Çaresiz ve boynu bükük. Birlikte yaþýyorlar ailleriyle. Çiftçiliði de bitirdiklerine göre, köyden dayanýþma yardýmlarý da(un, bulgur,peynir, zeytin) gelemeyeceðine göre. Yaklaþýk yirmi yýl içerisinde mevcut emeklilerin de vakti gelince öldüklerini düþündüðümüzde, toplumsal patlamalar, iþte o zaman yaþanacak gibime geliyor. Onun için 60 lira iyi para. Hükümet bu durumu çok iyi bildiði için, örgütsüz emekliye verdiði her kuruþu iyi hesap ediyor. Bundan sonra insanlarýn sürekli çalýþýp primlerini ödeyemeyeceði de hesaplanýrsa, emekliliði ancak mezarda hak edebilecekler. Pirim niye yatýrsýnlar o zaman? Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Nevþehir de AB destekli proje kapsamýnda oluþturulan Nevþehir li Kadýnlar Amatör Tiyatro topluluðunun sahnelediði Sinyalizasyon-Bizde Varýz isimli oyun,nevþehir in Acýgöl ilçesinde sahnelendi. Kadýnlara yönelik Birleþmiþ Milletler Kadýnlarýn ve Kýz Çocuklarýnýn Ýnsan Haklarýnýn Korunmasý ve Geliþtirilmesi Ortak Programý kapsamýnda Sabancý Vakfý Uygulama Projeleri 2009 kapsamýnda Nevþehir Belediyesi Kadýn Çalýþmalarý ve Eðitim Merkezi nin Türk Kadýnlar Birliði Nevþehir Þubesi ile ortaklaþa olarak hazýrlanan Sinyalizasyon-Bizde Varýz- Nevþehir li Kadýnlar Amatör Tiyatro Sulucakarahöyük/ KAYSERÝ Kayseri'de Mehmet Çalýk Mesire Alaný Beþtepeler Hayvanat Bahçesi'nde bulunan 350 hayvan, soðuk havada ýsýtýcýlarla ýsýnýyor. Hayvanlarýn saðlýðýndan sorumlu veteriner teknikeri Derya Büyükbaþ, 39 çeþit hayvanýn bulunduðu hayvanat bahçesinde gereken önlemleri aldýklarýný Topluluðu oyuncularý, Nevþehir deki büyük beðeni toplayan oyunlarýný bu kez Nevþehir in Acýgöl ilçesinde seyirci ile buluþturdular. Acýgöl Atatürk Ýlköðretim Okulu salonunda gerçekleþtirilen ve kadýnlarýmýzýn bir çok alanda sahip olduklarý haklarý gerçek hayatta tamamen kullanamadýklarýnýn dile getirildiði oyunda ayrýca kadýnlara yönelik psikolojik ve fiziki þiddet, toplumsal cinsiyet eþitliði ve kadýn haklarý konularýný da izleyenlere aktarýldý. Tamamen bayan amatör tiyatro oyuncularýnýn rol aldýðý oyun Acýgöl lü vatandaþlarýnda büyük beðenisini kazandý. Aralýk ayý sonunda Nevþehir de seyirci ile buluþan oyun,nevþehir in diðer ilçelerinde de sahnelenecek. bildirdi. Büyükbaþ, "Kar yaðdýðý zaman ya da havada tipi olduðu zamanlarda hayvanlarý içerideki ahýrlarýna alýyoruz. Isýtýcýlar vücut ýsýlarýna göre ayarlanýyor. Bu þekilde onlarý soðuktan korumaya çalýþýyoruz" dedi. Büyükbaþ, hayvanlarý kýþ mevsiminde hava almalarý ve ahýrlarýn temizlenmesi için kýsa süreli olarak dýþarý çýkardýklarýný sözlerine ekledi. Kent Haber Evrensel

7 Hemen her insan tekinin hayatý boyunca, bodoslama dalmayý içinden geçireceði bir su kýyýsýnda; baþýna gelmiþ, sonra da kendi çocuklarýna tavsiye niteliðinde düstur olmuþtur iki kelimelik o malum söz, yüzme bilmiyorsan açýlma, boðulursun! Bu nasihat sözünü AKP nin adý Açýlým olan Kürt Sorununun çözümüne dair mevzuuna getirip baðlamaya yeltendiðimizde, mevzuun pek de lakayt yürütüldüðünü ifade etmek kayýt dýþý sayýlmamalý. Hele hele hükümet sözcüsünün Milli Birlik ve sonuna kadar kardeþlik vurgulu son kez açýlým açýklamasýndan sonra! (Bak 15 Ocak tarihli Ýçiþleri Bakaný açýklamalarý). Düþünün ki; iktidarda yedi senedir parlamentonun üçte iki çoðunluðuna muktedir bir parti var. Ve bu muktedir, Cumhurbaþkanýný kendi içinden seçmiþ, Meclis Baþkanýný da öyle Sonra anýlan süre boyunca kesintisiz hükümet olmuþ. Devlet bürokrasisinde de egemen. Yardým örgütlenmelerinden tutun, aklýnýza gelebilecek bir dolu alanda artýk söz sahibi. Ýdeolojisi ile hemfikir medyasý, stk larý da cabasý. Ama ülkenin kanayan yarasý Kürt Sorunu na gelince nedense topu baþka alanlara atmak, iktidara daha cazip Ýþin açýkçasý açýlým mevzuu AKP Hükümetinin yumuþak karný! Neden mi? Söyleyeyim; meselenin muhataplýðý konusunda bigânelik var da ondan. AKP Kürt Sorunu nu Kürtlerin siyasal temsiliyeti olan muhataplarý ile deðil, muhatapsýz ve de kýrýntý kabilinden telaffuz edebileceðimiz epeyce küçültülmüþ yemlerle çözmeye çalýþýyor. E tabi böyle bir niyeti de gelinen aþama açýsýndan Kürtler haklý olarak kabule yanaþmýyor. Bu durum mesela trt þeþ de zuhur eden salt inanç temelli Ýslamî persektife Kürdün kültürel ve siyasi karþý duruþunda kendini fark ettiriyor. Osmanlýnýn hayýr kurumlarý üzerinden yürüyen ve yüzlerce yýl sonra AKP de de varlýk bulan yoksullaþtýryardýma muhtaç kýl-köleleþtir zihniyetinde kendini ele veren ekonomik açýlýmýnda da görüntüye takýlýyor. Siyasal olarak ise muktedir parlamanter temsiliyetin önünü týkayan seçim barajýný kaldýrmak ya da uygun düzeye çekmek (mesela %5) istencinin adýný dahi telaffuz etmezken, seçilmiþ Kürt vekillerin (Türk ve Tuðluk) üyeliklerini düþürüp partilerinin kapatýlmasýna (DTP ) el ovuþturuyor. Belediye Baþkanlarýnýn ellerinin kelepçelenip tutuklanmalarýna ise olacaðý buydu yorumunu yapmayý uygun buluyor. Bir baþka cepheden de iktidar, olanca kifayetsizliði ni muhalefetin yýkýcý-dökücü acýmasýz eleþtirelliðine veriyor. Biz bu iþi çözeceðiz de CHP ve MHP fýrsat vermiyor savunusu tek kelimeyle iþi en basitinden hafife almak ve gelecekteki bir kurguya malzeme oluþturmaktan öte bir anlam taþýmýyor. Muhalefet, bilinir ki iktidarýn ak dediðine kara demek üzerine, politikasýný bina edecek. Bu öteden beri politik olarak Türkiye de böyle yürüyen bir iþ! Ýktidar ise doðru bildiði iþini yapacak. Bir baþka kural da bu Þimdi bütün bu siyasal-kültürel-ekonomik icraatlarýn içinden meselesinin görsel panoramasýný, adý Kürt Açýlýmý olan ve baþlamadýðý noktada kendini tüketen mevzunun göbeðine hikâyeyi ithal ikameci mantýkla monte etmeye kalktýðýnýzda size, birileri, açýlma kardeþim, boðulursun hem de bir kaþýk suda Sonra da dünya aleme rezil-rûsva olursun demez mi! Der, elbette Ýþte ben de onu diyorum. Demokratlýðý sadece kendine istersen bunun adý demokratlýk olmaz, baþka bir þey olur. Ve açýlacaksan açýl ama kuralýyla, kaidesiyle, hedef kitlesiyle, muhatabýný da ciddiye alarak. Yoksa boðulursun, ayan beyan bilcümle þekilde görüldüðü gibi Bunca kelamý neden mi ettim. Vallahi ben de bilmiyorum. Ama bildiðim bir þey var. Açýlsýnlar istiyorum. Açýlýn artýk. Açýlýn da açýlým dediðinizin ne olduðunu görelim bir Çünkü; tarih hissizdir kayýtsýzdýr kendi bilgisine zamanlar asri ama iktidar isterse tarih öncesine kadar gider ejderler konuþur yenilenmiþ silahlarýn diliyle sahibine doðrultulur her nesne * *Murathan Mungan. Ýkinci Hayvan. Metis 2010. Ýstanbul BirGün Okul öncesi, ilköðretim ve ortaöðretimde okuyan yaklaþýk 15 milyon öðrenci, dün karne aldý. 2009-2010 eðitimöðretim yýlý birinci yarýyýlýnýn sona ermesiyle öðrenciler, 8 Þubat pazartesi gününe kadar tatile girdi. Eðitim Sen Genel Baþkaný Zübeyde Kýlýç, bir yarýyýlýn daha, ayný sorunlarla sona erdiðine dikkat çekti. Okul öncesi, ilköðretim ve ortaöðretimde okuyan yaklaþýk 15 milyon öðrenci, dün karne aldý. 2009-2010 eðitimöðretim yýlý birinci yarýyýlýnýn sona ermesiyle öðrenciler, 8 Þubat pazartesi gününe kadar tatile girdi. Eðitim Sen Genel Baþkaný Zübeyde Kýlýç, bir yarýyýlýn daha, ayný sorunlarla sona erdiðine dikkat çekti. 24 Eylül 2009 da baþlayan eðitimöðretim yýlýnýn birinci yarýyýlý, dün sona erdi. Karnelerini alan yaklaþýk 15 milyon öðrencinin kimi mutluluk yaþarken, kimi de karnedeki notlarýný görünce gözyaþlarýna hakim olamadý. 1 milyon 307 bin ilköðretim öðrencisi, ilk karnelerini aldý. Sorunlar Hâlâ Çözüm Bekliyor Eðitim Sen Genel Baþkaný Zübeyde Kýlýç, dün Milli Eðitim Bakanlýðý önünde yaptýðý açýklamayla, 2009-2010 eðitimöðretim yýlýnýn birinci yarýyýlýný deðerlendirdi. Atamasý yapýlmayan öðretmenlerin de katýldýðý açýklamada Kýlýç, bir yarýyýlýn daha sorunlara çözüm üretilemeden sona erdiðine dikkat çekti. Kýlýç, eðitim emekçilerinin sorunlarýnýn çözülmesi ve eðitim sistemindeki bozukluklarýn giderilmesi için Bakanlýk tarafýndan hiçbir olumlu adým atýlmadýðýný vurguladý. Eðitim sistemindeki mevcut sorunlarýn eðitiminde ticaretleþmeyi ve özelleþtirmeyi hedefleyen bilinçli politikalarýn bir birikimi olduðunu dile getiren Kýlýç, ilköðretimin zorunlu olmasýna raðmen yüzde 5 lik bir oranýn hâlâ ilköðretimi okuyamamakta olduðuna dikkat çekti. Dershanelerdeki sayýsal artýþýn altýný çizen Kýlýç, Milli Eðitim Bakanlýðý nýn dershaneleri özel okula çevirmek için çalýþma baþlattýðýný hatýrlattý. Üniversite öðrencilerinin de yurt ve barýnma sorununun günden güne arttýðýný belirten Kýlýç, bu yolla üniversite öðrencilerinin cemaatlere ve tarikatlara ait olan özel yurtlara gitmeye zorlandýðýný söyledi. Açýklar da, Ýþsizlik de Artýyor Öðretmen açýklarýnýn da artýðýný ifade eden Kýlýç, Atamasý yapýlmayan öðretmenlerin sayýsýnýn 250 bini aþmýþ olmasýna raðmen, Milli Eðitim Bakanlýðý nýn bu yýldan itibaren þubat ayýnda öðretmen atamasý yapýlmayacaðýný açýklamýþ olmasý da düþündürücüdür dedi. (Ankara/EVRENSEL) Sýnav Stresiyle Geçecek 8 Þubat ta baþlayacak ikinci yarýyýl, 18 Haziran da sona erecek. Bu yarýyýl, lise son sýnýf öðrencileri için sýnav stresiyle geçecek. Ýlköðretim ikinci kademe öðrencileri Seviye Belirleme Sýnavlarýna (SBS) katýlacak. SBS, ilköðretim 6. sýnýf öðrencileri için 12 Haziran da, ilköðretim 7. sýnýf öðrencileri için 6 Haziran da, 8. sýnýf öðrencileri için ise 5 Haziran da yapýlacak. Lise son sýnýf öðrencilerinin katýlacaðý üniversiteye giriþ sýnavlarýnýn ilk aþamasý Yükseköðretime Geçiþ Sýnavý (YGS) için 18 Ocak pazartesi baþlayan baþvurular, 12 Þubat ta sona erecek. YGS, 11 Nisan da yapýlacak, üniversiteye giriþte ikinci aþama olan Lisans Yerleþtirme Sýnavlarý (LYS) için baþvurular, 3 Mayýs ta baþlayacak. LYS tarihleri ise 19-20 Haziran ve 26-27 Haziran olarak açýklandý. Çocuklarýn Geleceði Karartýlýyor EÐÝTÝM Sen Gaziantep Þubesi, öðretmenevi önünde yaptýðý eylemle, sona eren yarýyýlýn, sorunlarla bittiðini vurguladý. Þube Baþkaný Ali Ersönmez, Sorunlar artarak devam etmekte, çözüm için hiçbir yapýcý yaklaþým geliþtirilmemekte ve aksine kamusal eðitimin yýkýmý doðrultusunda çocuklarýmýzýn geleceði karartýlmaktadýr dedi ve iktidarýn, Milli Eðitim Müdürlükleri ne yandaþlarýný yerleþtirmede baþarýlý olduðuna dikkat çekti. (GAZÝANTEP) Rakamlar Veriler Gerçekler *Ýlköðretim yaþýndakilerin yüzde 5 i eðitim hakkýndan yoksun, ortaöðretim yaþýndakilerin ise yüzde 42 si ortaöðretime devam edemiyor. *Türkiye Ýstatistik Kurumu nun (TÜÝK) verilerine göre, 6 yaþ ve üstü 64 milyon 241 bin 226 kiþinin 4 milyon 930 bin 12 si hâlâ okuma-yazma bilmiyor. *Okuma yazma bilmeyenlerin içinde kadýnlarýn oraný yüzde 79.98. *Ýlköðretimde öðrencilerin 24 kiþilik sýnýflarda tekli eðitim görebilmeleri için gerekli olan derslik sayýsý 125 bin 853. *2009 yýlýnda 27 milyar 883 milyon TL olan eðitim bütçesi, artan okul, derslik, öðretmen ihtiyacý ve öðrenci sayýsýna raðmen, 2010 yýlý için sadece 28 milyar 237 milyon 412 bin TL olarak öngörüldü. *2002 den bu yana ilköðretimde okul sayýsý azalýyor. Ýlköðretimde 2002 yýlýnda 35 bin 133 okul varken, 2009 yýlýnda okul sayýsý 33 bin 769 a indi. Ayný dönemde öðrenci sayýsý ise 10 milyon 331 bin 645 ten 10 milyon 709 bin 920 a çýktý. *Kayýtlý 8 milyon 341 bin 937 engellinin yüzde 36.3 ü okuma-yazma bilmiyor. *Öðretmen açýklarý arttý, atamasý yapýlmayan öðretmenlerin sayýsý 250 bini aþtý. *Görevde olan 6 bin 122 sözleþmeli öðretmen kadroya geçirildi ve atamasý yapýlan 9 bin 820 öðretmenden sadece 3 bin 700 ü yeni öðretmen olarak göreve baþladý. Kadroya geçen 6 bin 122 sözleþmeli öðretmenin yerine, aralýk ayý içinde yeniden sözleþmeli öðretmen alýmý yapýldý. Karnelerini Mezara Götürdüler 44 KÝÞÝNÝN öldürüldüðü Bilge Köyü nde karne alan çocuklar, karnelerini anne-babalarýnýn mezarlarýna götürdü. Mardin in Mazýdaðý ilçesine baðlý köyde, geçtiðimiz yýl mayýs ayýnda yaþanan katliamda ailelerini kaybeden çocuklar, arkadaþlarýnýn mezarlarý baþýnda dua etti. Köyde, 18 i ilk, 15 i ana sýnýfý olmak üzere toplam 32 öðrenci, dün karnelerini aldý. Karne töreninden sonra soluðu mezarlýkta alan çocuklar, anne-babalarýnýn mezarlarý baþýnda dua etti. Ýlköðretim 3. sýnýf öðrencileri de katliamda hayatýný kaybeden sýnýf arkadaþlarý Ýrem Çelebi nin mezarý baþýnda toplandý. Arkadaþýný çok özlediðini belirten Halime Çelebi, Daha önce arkadaþýmla birlikte okula gidip karneyi birlikte alýyorduk. Arkadaþýmý çok özledim. Ailemi, anne ve babamý da çok özledim diye konuþtu. (MARDÝN) Öðrenciler Asimile Ediliyor EÐÝTÝM Sen Diyarbakýr Þubesi, 2009-2010 eðitim-öðretim yýlýnýn ilk dönem deðerlendirmesini hazýrladýklarý rapor ile paylaþtý. Raporda, kadrolaþma sýkýntýlarýnýn yaný sýra, anadilde eðitim, soruþturmalar ve eðitimdeki öðretmen açýklarýna dikkat çekildi. Eðitim Sen Diyarbakýr Þube binasýnda gerçekleþtirilen açýklamayý yapan Eðitim Sen Diyarbakýr Þube Baþkaný Abdullah Karahan, 30 yýldýr savaþýn bedelini, bütün kesimlerin ödediðini vurguladý. Bölge de yaþanan çatýþmalý ortamdan kaynaklý eðitim sorularýnýn çok ciddi boyutlarda olduðunu dile getiren Karahan, Bölgemizde ve ilimizde eðitimde yaþanan en önemli sorunlardan bir tanesi de anadil sorunudur. Çok küçük yaþlarda hiç bilinmeyen bir dille eðitim öðretime baþlanmasý öðrencilerde psikolojik ve kiþilik geliþimlerini olumsuz yönde etkileyerek adeta baþarýsýzlýða zemin oluþturmaktadýr. Bilimsel bir eðitim için anadilinde eðitim temel bir insan hakký olmakla beraber baþarýyý etkileyen en önemli faktördür diye konuþtu. Türkiye de Yatýlý Ýlköðretim Bölge Okulu (YÝBO) ve Pansiyonlu Ýlköðretim Yatýlý Okullarýnýn (PÝYO) yüzde 64 ünün Bölge de bulunduðuna dikkat çekilen raporda, Eðitim formasyonu açýsýndan hiç de bilimsel olmayan bu kurumlarýn, Bölge de adeta kýþla görevi yapmakta olduklarýný, bölgede birçok YÝBO ve PÝYO, askeri birlikler içinde yer almakta olup, bu eðitim kurumlarýnýn laðvedilerek günün koþullarýna uygun eðitim kurumlarýna dönüþtürülmesi kaçýnýlmazdýr denildi. Sorunlar Ortaya yeni Çýkmadý Eðitim Sen Van Þubesi nde yapýlan basýn toplantýsýnda konuþan Þube Baþkaný Lezgin Botan, eðitim sisteminde yaþanan sorunlarýn bugün ortaya çýkmadýðýný, yýllardýr süregelen piyasacýlýðýn, diðer kamu hizmetlerinde yaþandýðý gibi eðitimi de ticarileþtirmeyi ve özelleþtirmeyi hedefleyen bilinçli politikalarýn bir birikimi olduðunu söyledi. Kamusal eðitimin zayýflatýlmasý, eðitimin tamamen paralý hale getirilmek istendiðine deðinen Botan, ilköðretim ve ortaöðretimlerde dershanelerin hiç olmadýðý kadar öne çýktýðýný belirtti. (DÝYARBAKIR- VAN) Ýþte Çubukçu nun karnesi ATAMASI Yapýlmayan Öðretmenler Platformu, (AYÖP) Milli Eðitim Bakaný Nimet Çubukçu için karne hazýrlayarak, Bu karneyle eðitim öðretim yýlýný tamamlamasý düþünülemez. Umarýz, 31 Ocak ta tasdiknamesini vermek zorunda kalmayýz dedi. Milli Eðitim Bakanlýðý önünde basýn açýklamasý yapan AYÖP üyeleri, Çubukçu için hazýrladýklarý karneyi açýkladý. Karnenin Kiþisel ve Sosyal Beceriler bölümünde þu baþlýklar ve notlar yer aldý: *Bir öðretmeni iki defa atama 5 *Ücretli öðretmenlerle çalýþma 5 *Empati 1 *Bakanlýk Bilgisi 1 *Aldýðý görevi yerine getirme 1 *Kamuoyunu doðru bilgilendirme 1 *Atama rekoru kýrma 5 *Sorumluluk duygusu 1 *Öðretmenler arasýndaki sýnýflandýrmayý derinleþtirme 5 *Verdiði sözleri tutamama 5 *Gece rahat uyuma 5. Karnede ayrýca öðretmenlik bölümlerinde Çubukçu ya 0 verilirken, Din Kültürü Öðretmenliði ve Okul Öncesi Öðretmenliði ne 5 puan verildi. AYÖP, Ýzmir'de de Çubukçu'ya karne verdi. Yapýlan açýklamada, 327 bin öðretmen adayýnýn her an öðrencilere kavuþacaðý günü beklediðine dikkat çekildi. Açýklamada, haksýz uygulamalara bir an önce son verilmesi istendi. Atamasý yapýlmayan öðretmenler 31 Aralýk ta on binlerce öðretmenin Ankara Abdi Ýpekçi Parký nda kendilerine yapýlan haksýzlýða karþý çýkacaklarýný söyledi. Atama bekleyen öðretmenler, Çubukçu nun bu karneyle sýnýfý geçemeyeceðini belirterek, Umarýz, 31 Ocak ta tasdiknamesini vermek zorunda kalmayýz dedi. 5 Kýrýk Öte yandan Mersin Eðitim Sen Þubesi de Çubukçu nun karnesini açýkladý. AKP bu karneyle sýnýfta kalýr diyen Eðitim Sen Þube Baþkaný Ahmet Antmen, Çubukçu ya verilen karnede dinleme, izleme, okuma, anlama ve yazma derslerinin zayýf olduðunu belirtti. Eðitimde yaþanan sorunlarýn yarýna havale edilerek çözülemeyeceðini belirten Antmen, 2009 2010 Eðitim Öðretim yýlýnýn ilk yarýsýnýn sonu itibariyle AKP, geçmiþ dönemlerde olduðu gibi yine kýrýklarla dolu bir eðitim karnesini hak etmektedir dedi. (ANKARA-ÝZMÝR- MERSÝN)

Çok büyük yetkilerle donatýlan Çay Piyasasý Düzenleme ve Denetleme Kurulu nun (Çay Kurulu) yaný sýra tasarý ile Çay Borsasý nýn kurulmasý ve çayda lisanslý depoculuk uygulamasýna geçilmesi öngörülüyor. Çay Kanun Tasarýsý nýn ayrýntýlarý Kanun Tasarýsý ný hazýrlayan Rize Ticaret Borsasý nýn Baþkaný Mehmet Erdoðan, çay sektörünün deðerini arttýrmak için çay kanununa ihtiyaç olduðunu, kaliteli çay üretimi için çay kanun tasarýsýný hazýrladýklarýný söyledi. Erdoðan, Çay Kanun Tasarýsý nýn diðer tarým ürünleri için de model teþkil edeceðini ifade etti. Yaþ çay üreticileri, ziraat odalarý ve bazý sivil toplum örgütlerinin karþý çýktýðý Çay Kanun Tasarýsý, Çay Kurulu nun kurulmasýnýn yaný sýra, çay tarým alanlarýnýn yeniden belirlenmesi ve kota siteminin uygulanmasý, kuru çayýn borsada satýlmasý, çay desteklerinin yeniden belirlenmesi gibi pek çok önemli düzenlemeyi kapsýyor. ÇAYKUR un piyasadaki etkinliðini ortadan kaldýracak tasarýnýn kurulmasýný öngördüðü Çay Kurulu, kamu tüzel kiþiliðine haiz, idari ve mali özerkliðe sahip ve Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý nýn ilgili kuruluþu olarak kurulacak. Merkezi Rize de olmasý istenen Kurul, bir baþkan ve bir baþkan vekili olmak üzere toplam dokuz üyeden oluþacak. Çay fiyatýný kurul belirleyecek Çay Kanun Tasarýsý aynen kabul edilirse, Çay Kurulu, yaþ çay ve kuru çayda asgari fiyatý belirleyerek açýklayacak. Kurul a,ürün ihtisas borsasý kanalýyla veya piyasa koþullarýnda satýlabilecek çaylarýn asgari kalite standartlarýný belirleme ve çayda kota miktarlarýný belirleme, kotalarýn iptali veya transferleri hakkýnda karar alma ve uygulama yetkisi de veriliyor. Ürün hasat ve bitiþ tarihlerini belirlemek, yaþ çay alanlarýný geniþletmek veya daraltmak, yeni ekim alanlarýnýn oluþturulmasý gibi çay politikasý ve piyasasýný belirleme yetkisine de sahip olacak Kurul a, çay ile ilgili verilecek desteklerin ödenmesi konusunda da tam yetki veriliyor. Kaçak çay ile mücadele Çay Kurulu nun görev, yetki ve sorumluluklarýný düzenleyen tasarýnýn 5. maddesine göre Kurul un yapacaðý çalýþmalar özetle þöyle: Ülkenin çay üretim-tüketim dengesi, ihracat imkânlarý ve muhtemel ithalatlarýný göz önüne alarak, uluslararasý yükümlülüklere aykýrý olmamak þartýyla çay ve uç ürünlerinden alýnan gümrük vergisi oranlarý ve gümrük politikalarý hakkýnda hükümete ilgili bakanlýk aracýlýðý ile öneride bulunmak. Kaçak çaylarýn iç pazara girmesini engelleyecek tedbirleri almak, kaçak çay iþiyle iþtigal ettiði tespit edilenler hakkýnda her türlü yasal iþlemi yapmak ve yaptýrmak. Her nevi kuru çay ithalatý Kurulun iznine tabidir. Üretici ve imalatçý ruhsatlarý için gerekli teknik kriterleri belirlemek, ruhsat baþvurularýný deðerlendirmek, ruhsata baðlamak, üretici ve imalatçý ruhsatý verilen iþletmelerin teknik yeterliliklerini periyodik olarak izlemek. Dünya çay piyasalarýný dikkate alarak özelikle Borsa ve diðer kurumlarla iþbirliði içerisinde çalýþarak kuru çay veya çay bitkisinden elde edilebilecek uç ürünlerin pazara sunulmasýný denetlemek ve gerekli düzenlemeleri yapmak. Bu kanun doðrultusunda ruhsat verdiði müstahsil, üretici, broker, akredite alýcý, paketçi ve imalatçýlar ile depolama alanlarý ve nihai ürünlerin satýldýðý tüm maðaza, dükkan, alýþ-veriþ merkezi gibi alanlarda her türlü inceleme ve denetleme yapmak. Kuru çaylarýn paketli olarak satýldýðý ve kullanýldýðý yerlerde tespit edilen standart dýþý ürünleri toplatmak ve gerek gördüðü hallerde ilgililer hakkýnda yasal iþlemler baþlatmak. Ambalajlanmýþ ürün olarak; gerek depolarda, gerekse satýþ noktalarýnda bulunan kuru çay ürünlerinin paketleri içerisinde muhtevasýndan farklý bir ürünün tespit edilmesi halinde, akredite alýcýlardan paketlemeciye ve nihai olarak ürünü satmakta olanlarýn tamamý hakkýnda her türlü yasal iþlemleri yapmak, faaliyetlerine son vermek ve gerek görüldüðünde ihtar ve ihbara gerek kalmaksýzýn ruhsatlarýný iptal etmek. Ürün Ýhtisas Borsasý nýn kuruluþ çalýþmalarýný yapmak, kurdurmak; ilgili tüm taraflarýn belge ve ruhsatlarýný vermek, standartlarýný tespit ve ilan etmek, borsada satýlacak ürünlere kalite standardizasyon belgesi vermek. Ruhsatsýz üretime izin yok Tasarý ile kuru çay üretimi yapacak firmalara ruhsat zorunluluðu getiriliyor. Ruhsatý olmayan firmalar kuru çay üretemeyecek. Mevcut tesisler Çay Kurulu tarafýndan üreticilere ait fabrika, atölye veya benzeri tesislerin teknik ve fiziki yeterliliði ile hijyen þartlarýnýn uluslararasý normlara uygunluðu denetlenecek ve yeterli görülenlere üretici ruhsatý verilecek. Kurul tarafýndan görevlendirilen uzmanlar çay üretimini her aþamada denetleyecek. Ýþletme sahipleri görevli uzmanlara gerekli izleme ve incelemeleri yapabilmesi için iþletmenin her bölümünü açmak ve numune almalarýna izin vermek zorunda. Denetimle görevlendirilen uzmanlar tarafýndan istenecek defter, evrak, dosya, kayýt ve diðer belgelerin ibraz veya teslim edilmemesi halinde, uzmanlar, fabrika ve eklentilerinde arama yapabilecek. Ayrýca, kuru çay üretiminin hiçbir aþamasýnda ve piyasaya arz sýrasýnda, bilimsel zorunluluklar nedeniyle Kurul tarafýndan izin verilenler hariç olmak üzere, kimyasal katký maddesi kullanýlamayacak. Çay Ýhtisas Borsasý kurulacak Kanun Tasarýsý nýn 12. maddesi Çay Ýhtisas Borsasý nýn kurulmasýný ve iþleyiþini düzenliyor. Buna göre, ekonomik gereklilikler gözetilerek güven, serbest rekabet ve istikrar içinde çay ürününün arz ve talebini buluþturmak; yürürlükteki ürün standartlarýna göre tasnif edilmiþ kuru çay ürünlerinin fiziki veya elektronik mekânlarda alým-satýmýna aracýlýk etmek, kuru çayýn gerek fiziki, gerekse Kurul tarafýndan yapýlacak düzenlemeler doðrultusunda alým-satým iþlerini yürütmek; iþlemlere iliþkin güvenilir kayýt ve saklama imkânlarý oluþturmak; oluþan fiyatlarý, ürettiði bilgileri, diðer benzer ve alternatif piyasalarý izlemek ve duyurmak için gerekli bilgi iþlem, teknik ve elektronik donaným, kurumsal ve mali altyapýyý kurmak suretiyle ulusal alanda faaliyet göstermek üzere Çay Ýhtisas Borsasý kurulacak. Borsa faaliyetlerini, kurulacak anonim þirket aracýlýðýyla yürütecek. Borsada kuru çay satýþý, yalnýzca Kurul tarafýndan çýkarýlacak yönetmelikle nitelikleri belirlenen ve kendilerine lisans verilen Brokerler aracýlýðýyla yapýlacak. Üreticiler ürettikleri kuru çayýn tamamýný borsada satmak zorunda. ÇAYKUR Genel Müdürlüðü ve sektörde bulunan üretici firmalar, talep edilen evraklarý tamamlamalarý halinde broker ve akredite alýcý firma olarak borsada faaliyet gösterebilecek. Borsa da çay satýþý nasýl yapýlacak? Borsada kuru çay satýþý borsanýn belirleyeceði zamanlarda ve haftanýn en az iki gününde yapýlacak. Kuru çay satýþý için açýlýþ fiyatlarý, kalite ve piyasa koþullarýna göre tespit edilerek broker tarafýndan satýþ baþlangýcýnda ilan edilecek ve ürün açýk artýrmaya çýkarýlacak. En yüksek teklifi veren akredite alýcý, kuru çayý satýn alacak. Borsada satýlan kuru çaylarda KDV oraný yüzde bir olacak. Kuru çayý borsada satýn alan akredite alýcý, kuru çayýn bedelini altý iþ günü içinde broker firmaya banka aracýlýðýyla ödeyecek. Ödeme yapýlmadan ürün teslimi yapýlmayacak. Borsada yabancý menþe li çaylarýn satýþý yapýlamayacak. Broker firmalar, hiçbir þekil ve surette pazarlama faaliyeti yapamayacak. Müstahsile ödenecek beher kilogram asgari yaþ çay fiyatý, öncelikli olarak piyasa þartlarý ve maliyet unsurlarý göz önünde bulundurularak hasat dönemi öncesinde Çay Kurulu tarafýndan belirlenerek ilan edilecek. Alýcýlar bu fiyatýn altýnda yaþ çay satýn alamayacak, müstahsiller de bu fiyatýn altýnda yaþ çay satamayacak. Üreticiler, sözleþmeli müstahsilleri ile karþýlýklý mutabakat saðlayarak, Kurul tarafýndan belirlenecek formül çerçevesinde ortaklýk tesis etmek suretiyle ürünlerini borsada satabilecek ve hâsýlatýný, Kurul tarafýndan belirlenen formül çerçevesinde müstahsil ile paylaþacak. Borsada haftalýk olarak satýlacak kuru çay miktarýný Kurul belirleyecek. Çay Kurulu kimlerden oluþacak? Kurul üyeleri; Tarým Bakanlýðý, Maliye Bakanlýðý ile Hazine Müsteþarlýðý nýn göstereceði ikiþer aday arasýndan birer üye, Rize Ticaret Borsasý Genel Kurulu nca seçilen dört aday arasýndan iki üye, Trabzon Ticaret Borsasý Genel Kurulu nca seçilen iki aday arasýndan bir üye, ÇAYKUR Genel Müdürlüðü nün göstereceði iki aday arasýndan bir üye, çay tarýmýnýn yapýldýðý Ýl ve Ýlçe Ziraat Odalarý Genel Kurullarýnca seçilen üyeler arasýndan Türkiye Ziraat Odalarý Birliði tarafýndan gösterilecek üç aday arasýndan bir üye ile çay bitkisi alanýndaki bilimsel çalýþmalarý ile tanýnmýþ veya hizmetleri ile sektöre önemli katký saðlamýþ kiþiler arasýndan Yüksek Öðretim Kurulu nca seçilip aday gösterilen iki aday arasýndan bir üye olmak üzere toplam 9 üyenin tamamýnýn Bakanlar Kurulu nca atanmasý öngörülüyor. Kurul üyelerinin görev süresi beþ yýl olacak. Üreticiler tasarýya tepkili Rize Ticaret Borsasý nýn öncülüðünde hazýrlanan Çay Kanun Tasarýsý na yaþ çay üreticileri, ziraat odalarý ve sivil toplum örgütlerinin bir bölümü ÇAYKUR u devre dýþý býrakacaðý ve Çay Kurulu na saðlanacak olaðanüstü yetkiler nedeniyle karþý çýkýyor. Ziraat Mühendisleri Odasý Genel Baþkaný Dr. Gökhan Günaydýn, Çay Kanun Tasarýsý ile çay üretiminin ve pazarýnýn yabancý çay tekellerine teslim edileceðini söyledi. Çay Kanun Tasarýsý nýn Ulusal Çay Konseyi ve Müstakil Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði nin yönlendirmesi ile hazýrlandýðýný ve ÇAYKUR u ortadan kaldýrmaya yönelik bir çaba olduðunu ileri süren Günaydýn, Türkiye için çok önemli olan çay sektörünün birkaç yabancý firmaya peþkeþ çekilmek istendiðini ifade etti. Rize Ziraat Odasý Baþkaný Nevzat Paliç ise, tasarýnýn ÇAYKUR un yok olmasýna neden olacaðýný söyledi. Çay sektöründe bazý sýkýntýlar olduðunu, özellikle kaçak çay ile mücadele edilmesi gerektiðini hatýrlatan Paliç, sektörde ruhsatsýz çay üretimi yapan ve üreticinin parasýný vermeyenlere yönelik düzenleme yapýlmasý gerekirken, kanun tasarýsý ile sektörün lokomotifi ve piyasayý düzenleyici rolü olan ÇAYKUR un yok edilmek istendiðini dile getirdi. ÇAYKUR un bölge için sosyal sorumluluklarý bulunan bir kuruluþ olduðunu ve sadece Rize de 125 bin üreticinin ÇAYKUR dan geçimini saðladýðýný vurgulayan Paliç, Çay alanlarýnýn güncellenmesinin tapulara bakýlarak deðil, Ziraat Odasý veya ÇAYKUR kayýtlarýna göre yapýlmasý gerekir. Ýlimizde arazi tapularý üreticilerin üzerinde deðil. Çay alanlarýnýn yüzde 85'i böyle, eðer tapuya göre güncelleme yapýlýrsa çay alanlarýnýn yüzde 85 i bir anda devre dýþý kalacaktýr. Çay alanlarýnýn yüzde 85'i devre diþi kalmasý Türk çayýnýn ölmesi demektir diye konuþtu Tasarýda neler var?. Çay tarým alanlarýnýn yeniden belirlenmesi. Kuru çayýn ürün ihtisas borsasýnda satýlmasý. Destekleme þartlarýnýn belirlenmesi. Çay Piyasasý Düzenleme ve Denetleme Kurulu nun kurulmasý tarým dünyasýndan Türkiye yaþ çay üretimi, ÇAYKUR ve özel sektör çay alým miktarý (bin ton) Yýl Yaþ çay ÇAYKUR alýmý Özel sektör alýmý 2004 1.108 587 521 2005 1.195 604 591 2006 1.121 627 494 2007 1.146 659 487 2008 1.117 650 467