Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
TAŞIMA HUKUKUNUN GENEL KARAKTERLERİ Taşıma Hukuku Kurallarının Dağınık Yapıda Olması Taşıma Hukuku Kurallarının Emredici Nitelikte Olması Kural Olarak Sorumluluğun Sınırlandırılmış Olması Taleplerin Kısa Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Sürelere Bağlı Olması Taşıma Faaliyetiyle İlgili Kişilerin Sorumluluklarının Yeknesaklaştırılması Taşıma Hukukunun İspat Sorunlarıyla Yakından İlgilenmesi Taşıma Sözleşmesinin Nispiliğinin Zayıflamış Olması Taşıma Sözleşmesinin Satış Sözleşmesinin İfasına Hizmet Etmesi. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 2
Taşıma Hukuku Kurallarının Dağınık Yapıda Olması Taşıma hukuku kurallarının hepsi tek bir kanunda kodifiye edilmemiştir. Bu kurallar son derece dağınık bir yapıya sahip bulunmaktadır. Ulusal hukukta taşıma hukuku kurallarını içeren tek bir kanun yoktur. Türk Ticaret Kanunu dahi (m. 852) -Türk hukuku açısındantaşıma hukukunun bütün alanları için yeknesak bir düzen getirmemektedir. Diğer taraftan taşıma hukukunun uluslararası karakteri, her taşıma türü için ayrı uluslararası sözleşmelerin uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla bir taşıma hukuku sorunuyla karşılaşıldığında, öncelikle somut olaya hangi kuralların uygulanacağının tespit edilmesi gerekmektedir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 3
YURT İÇİ YOLCU TAŞIMACILIĞINDA UYGULANACAK HÜKÜMLER KARA DENİZ HAVA DEMİR YOLU Türk Sivil Havacılık Kanunu (TSHK m. 106 uyarınca bu kanunda 6102 s. TTK m. hüküm bulunmayan hallerde uluslararası 1247 vd. sözleşmeler (bkz. alt sütun), bunlarda da hüküm bulunmayan hallerde TTK hükümleri uygulanır.) TTK m. 793 vd. TTK m. 1119 vd. 6102 s. TTK m. 906 vd. Rumeli Demiryolları İşletme Nizamnamesi Burada Hüküm Bulunmaması Halinde TTK ve 6102 sayılı TTK hükümleri uygulama alanı bulacaktır. İÇ SU Genel Hükümler (TTK m. 762 vd.) 6102 s. TTK m. 856 vd. (Tartışmalı) (m. 1138 vd.) Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 4
YURT DIŞI YOLCU TAŞIMACILIĞINDA UYGULANACAK MÖHUK un bağlama kurallarına göre yetkili hukuk tayin edilecektir (m. 24, krş. eşya taşıma sözleşmesi hakkında m. 29). HÜKÜMLER KARA DENİZ HAVA DEMİR YOLU 1974 Atina Konvansiyonu (Türkiye taraf değildir.) (ayrıca bkz. MÖHUK m. 24) Montreal Sözleşmesi (5866 s. Onay Kanunu [RG, 14.04.2009, 27200]) Varşova Sözleşmesi ve Protokollerine göre üstünlüğü bulunmaktadır (MS m. 55) 26.Mart 2011 den önceki olaylara Varşova Sözleşmesi [1955 Lahey ve 1975 te 4 sayılı Montreal Protokolü ile Tadil Edilmiş Hali] COTIF-CIV 1999 tarihli Protol ile tamamen değiştirilmiş hali Türkiye tarafından 24.11.2005 tarihinde Bakankar Kurulu kararı ile (Bkz. RG, 24.12.2005 / No. 26033 Mük.) onaylanan 1999 Protokolü taraf devletler arasında, 01.07.2007 tarihinden itibaren geçerlilik kazanmıştır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 5
YURT İÇİ EŞYA TAŞIMACILIĞINDA UYGULANACAK HÜKÜMLER KARA DENİZ HAVA DEMİR YOLU TTK m. 762 vd. TTK m. 1016 vd. 6102 s. TTK m. 85O vd. + 856-893 Taşınma Eşyası Taşıması 6102 s. TTK m. 894-901 Tamamlayıcı olarak 6102 s. TTK m. 85O vd. + 856-893. 6102 s. TTK m. 1138 vd. Zaman Çarteri Sözleşmesi 6102 s. TTK m. 1131 vd. Türk Sivil Havacılık Kanunu (TSHK m. 106 uyarınca bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde uluslararası sözleşmeler (bkz. alt sütun), bunlarda da hüküm bulunmayan hallerde TTK hükümleri uygulanır.) Ayrıca TSHK m. 121/2 Atfı ile TTK m. 781 6103 Sayılı Uygulama Kanunu m. 7 Rumeli Demiryoll arı İşletme Nizamna mesi Burada Hüküm Bulunmam ası Halinde TTK ve 6102 sayılı TTK hükümleri uygulama alanı bulacaktır. İÇ SU Genel Hükümler (TTK m. 762 vd.) 6102 s. TTK m. 856 vd. (Tartışmalı) (m. 1138 vd. [ ]) POSTA TAŞIMALARI Posta Kanunu Posta Tüzüğü Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 6
YURT DIŞI EŞYA TAŞIMACILIĞINDA UYGULANACAK HÜKÜMLER KARA DENİZ HAVA DEMİR YOLU CMR Lahey Kuralları Montreal COTIF-CIM Uluslararası nitelikteki Türkiye deniz yoluyla Sözleşmesi yük taşıma sözleşmeleri yapılan yük taşımalarıyla 5866 s. Onay 1999 tarihli hakkında esas olarak, ilgili olarak 25.8.1924 Kanunu [RG, Protol resmi çevirideki adı, tarihli Konişmentolu 14.04.2009, ile tamamen Eşyaların Karayolunda Taşımalar Hakkında Bazı 27200]) değiştirilmiş hali Ulus-lararası Nakliyatı Kuralların Varşova İçin Mukavele Birleştirilmesine Dair Sözleşmesi ve Türkiye Sözleşmesi olan, Sözleşme ye taraftır. Protokollerine göre tarafından ancak uygulama ve Türkiye, kısaca Lahey üstünlüğü 24.11.2005 öğretide Fransızca Kuralları ( LK ) olarak bulunmaktadır tarihinde adının (Convention anılan bu sözleşmeyi, (MS m. 55) Bakankar Kurulu relative au contrat de 14.2.1955 tarih ve 6469 kararı ile (Bkz. transport international sayılı Kanun la tasdik 26.Mart RG, 24.12.2005 / de marchandises par etmiş (bkz. RG 2011 den önceki No. 26033 Mük.) route) (eşya, eşya ve 22.02.1955, No. 8937) olaylara onay-lanan karayolu sözcüklerinin) ve katılma işlemleri 1999 Protokolü baş harfleriyle anılan tamamlanarak sözleşme Varşova taraf devletler CMR uygulama alanı (Türkiye açısından) Sözleşmesi ara-sında, bulur. 04.1.1956 da yürürlüğe [1955 Lahey ve 01.07.2007 tarihinden girmiştir. Diğer yandan, 1975 te 4 sayılı itibaren TTK nın deniz taşımaya Montreal Protokolü ge-çerlilik dair hükümleri, Lahey ile Tadil Edilmiş kazanmıştır. Kurallarına uygun olarak Hali] düzenlenen Alman Ticaret Kanun ndan iktibas edildiği için bu kurallar ile TTK nın yukarıda belirtilen ilgili hükümleri birbirine uygunluk gösterir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 7 İÇSU POSTA TAŞIMALARI Dünya Posta Birliği Kuruluş Yasası ve Buna Bağlı BM Teşkilatı ile Dünya Posta Birliği Arasında Yapılan Anlaşmalar.
Taşıma Hukuku Kurallarının Emredici Niteliği Özellikle taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin taşıma hukuku kuralları emredici niteliktedir (TTK m. 854, 1243; 6762/TTK m. 766, 1116; TSHK m. 125). Böylece, sözleşmenin kurulması aşamasında güçlü bir pozisyonda bulunan taşıyıcılara karşı yolcu ve yükle ilgililerin korunması sağlanmıştır. Emredici nitelikteki bu kuralların aksine yapılan sözleşme hükümleri geçersizdir. Ayrıca taşıma hukukunun yeknesaklaştırılması amacıyla da, taşıyıcının sorumluluğuyla ilgili olup olmadığına bakılmaksızın taşıma hukuku kurallarının emredici niteliği kabul edilmektedir (ayrıca bkz. CMR m. 40; CIV m. 5). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 8
Sınırlı Sorumluluk İlkesi Taşıma faaliyeti özünde büyük bir rizikoyu barındırır. Bu sebeple, taşıyıcının sorumluluğu belirli açılardan sınırlandırılması gerekir. Aksi halde, taşıma faaliyetine atılacakların sayısı azalacak; bu faaliyetin masrafları artacak ve dolayısıyla taşınan malların piyasa fiyatları yükselecektir. Dolayısıyla, kolektif menfaatlerin korunması amacıyla taşıyıcının sorumluluğunun sınırlandırılması yoluna gidilmiştir (TTK m. 882, 1186; 6762/TTK 785, 1112, 1113, 1114; CMR m. 23, 25, 27; TSHK m. 124; CIM m. 30, 32; CIV m. 30, 34; LVK m.4 5; HK m. 6). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 9
Taleplerin Kısa Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Sürelere Bağlı Olması Taşıma faaliyetinin içinde barındırdığı dinamik yapı, taşıma sözleşmesinden doğan taleplerin kısa süreler içinde kullanılmasını gerekli kılar. Böylece, taraflar hangi süreler içinde muhtemel taleplerle muhatap olacaklarını bilebilirler. Bu hususta belirliliğin sağlanması ve genel hukukî güvenlik prensiplerinin bir eseri olarak taşıma hukukundan doğan taleplerin genel olarak kısa sürelerde kullanılması gerekmektedir (TTK m. 885, 1188; 6762/TTK m. 767, 1067; CMR m. 32; TSHK m. 131; HK m. 20; CIV m. 60; CIM m. 48). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 10
Taşıma Faaliyetiyle İlgili Kişilerin Sorumluluklarının Yeknesaklaştırılması Taşıma hukukunda, taşıyıcının sözleşmeden doğan sorumluluğu yanında, yardımcı şahıslarının da, taşıyıcı lehine getirilen sorumluluk sınırlamalarından ve diğer özel imkanlardan faydalanmaları yoluna gidilmektedir (TTK m. 885, 887, 1190; CMR m. 28/II; TSHK m. 127; VS m. 25A; CIV m. 39 5; CIM m. 27 5). Böylece, sözleşmenin tarafını teşkil eden taşıyıcıya karşı ileri sürülecek taleplerden daha fazlasının (geniş anlamda haksız fiil hükümlerine dayanılarak) sözleşmesel ilişkiye girilmeyen üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi engellenmiş olur. Diğer yandan taşıma hukuku kuralları, taşıma işinin faaliyetine katılan diğer (alt) taşıyıcıların yükle ilgililere veya yolculara karşı taşıma hukuku kuralları uyarınca sorumlu tutulmaları sağlanmıştır. Böylece asıl taşıyıcı ile alt (fiili) taşıyıcıların sorumluluklarının özdeş kılınması sağlanmış olmakla birlikte, yükle ilgililerin (veya yolcuların) (haksız fiil hükümleri yerine) özel taşıma hukuku kuralları uyarınca başvurmaları mümkün kılınmıştır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 11
Taşıma Hukukunun İspat Sorunlarıyla Yakından İlgilenmesi Bu ilginin başında, taşıma belgelerine izafe edilen ispat fonksiyonları, yük zıya veya hasarının tespit ve ihbarı usulleri gelmektedir. Dolayısıyla taşıma hukukundan doğan uyuşmazlıklar çözülürken, yük zıya/hasarının tespit ve ihbar edilip edilmediği ve düzenlenen taşıma senedinde (konişmentoda) yükün ne halde bulunduğu tespit edilmelidir. Bu konudaki özel ispat kuralları ve karineler dikkate alınmadan, uyuşmazlık hakkında sağlıklı bir karar verilmesi mümkün değildir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 12
Fiili Taşıyıcıların Yükle İlgililere/Yolculara Karşı Taşıma Sözleşmesinin İhlali Çerçevesinde Sorumlu Tutulması (Taşıma Sözleşmesinin Nispiliğinin Zayıflaması) Taşıma sözleşmesinin ifasına katılan alt taşıyıcılar ile yükle ilgililer veya yolcular arasında kural olarak taşıma sözleşmesi bulunmamaktadır. Alt taşıyıcı doğrudan asıl taşıyıcı ile, asıl taşıma sözleşmesinden bağımsız bir taşıma sözleşmesi akdetmektedir. Bununla birlikte taşıma hukuku kuralları alt taşıyıcıları bazı durumlarda, taşıma hukukunun ihlali çerçevesinde asıl taşıyıcı ile birlikte yükle ilgililere/yolculara karşı sorumlu tutmaktadır. Bu konuda temelde iki farklı kavram (araç) kullanılmaktadır: (i) Fiili taşıyıcı (örn. Bkz. 888, 1191) ve (ii) Müteakip taşıyıcı (örn. bkz. CMR m. 34 vd.). Alt taşıyıcının sorumluluğunu etkileyen bu kavramlar, taşıma sözleşmesinin nispiliğini zayıflatmakta, bu sözleşmenin etkisini alt (fiili) taşıyıcılara kadar genişletmektedir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 13
TAŞIMA SÖZLEŞMESİ SATIM SÖZLEŞMESİNİN İFASINA HİZMET EDER Örneğin, Dış Ticarette kullanılan Vesaik Mukabili Ödeme şeklinde, kullanılan belgelerin başında taşıma belgeleri gelmekte ve karayoluyla taşımanın söz konusu olduğu durumlarda da, CMR taşıma senedi, bu ödeme şeklinin konusunu teşkil etmektedir. Bu ödeme şeklinin kullanılabilmesi için, CMR taşıma senedinde gönderilen olarak ithalatçının bankası gösterilmektedir. Başka bir ifadeyle, taşıma senedinde gönderilen bölümünde ithalatçının bankasının isim, unvan ve adresi yazılır (CMR m. 6/1, e). İhbar yapılacak kişi bölümünde ise alıcı firmanın isim, unvan ve adresi yazılır (CMR m. 6/3). İthalatçının bankası (tahsil bankası) mal bedelini tahsil edince taşıma senedinden doğan yükün teslimini talep hakkını ithalatçıya (alıcı) devreder. Böylece ithalatçı (alıcı), gönderilen durumundaki bankanın bu talimatı ile malların teslim edileceği yetkili kişi sıfatını kazanmaktadır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 14
6102 sayılı TTK Dördüncü Kitap TAŞIMA İŞLERİ m. 850-930 Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 15
Zaman Bakımından Uygulama Alanı 6103 Sayılı TÜRK TİCARET KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN MADDE 29 «6762 sayılı Kanun yürürlükte iken yapılmış olan taşıma sözleşmeleri, taşıma senedine ilişkin hükümler dahil, anılan Kanuna tâbidir. Ancak, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra gerçekleşen, taşıma hukukuna özgü, zıya, hasar ve gecikmeden dolayı, sorumluluk hâlleri ile taşıyıcının sorumluluk sınırları hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır.» Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 16
Dördüncü Kitabın Sistematiği Birinci Kısım : Genel Hükümler m. 850-855 İkinci Kısım : Eşya Taşıma m. 856-893 Üçüncü Kısım : Taşınma Eşyası Taşıması m. 894-901 Dördüncü Kısım : Değişik Tür Araçlar İle Taşıma m. 902-905 Beşinci Kısım : Yolcu Taşıma m. 906-916 Altıncı Kısım : Taşıma İşleri Komisyoncusu m. 917-930 Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 17
yttk m. 850-930 Hükümlerinin Türk Taşıma Hukukunun Genel Hükümlerini Oluşturması Türk Borçlar Kanunu nda taşıma sözleşmesine ilişkin özel hüküm bulunmadığından yttk nın Taşıma İşlerini düzenleyen «Dördüncü Kitabı» esas olarak her ne kadar karayolu eşya ve yolcu taşımalarını (bkz. m. 852 nin karşıt kavramı) düzenlemekte ise de, bu hükümlerin aynı zamanda Türk taşıma hukukunun genel hükümleri olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla taşıma türlerine ilişkin özel düzenlemelerde hüküm bulunmayan hallerde bu Kitap hükümleri uygulama alanı bulacaktır. m. 852 uyarınca «Deniz, demir ve hava yoluyla taşıma ile posta idaresine ilişkin özel hükümler saklıdır». Bununla birlikte m. 902-905 hükümlerine göre, bu Kanun kapsamındaki (m. 902) değişik tür ile yapılan taşımalarda (karma taşımalar), zararın nerede meydana geldiği belli değilse (m. 903) bu tür taşımalara da yttk nın birinci ve ikinci kısım hükümleri uygulanır. Bu istisna dışında diğer taşıma türlerine öncelikle ilgili (ulusal-uluslararası) mevzuat uygulanır. Burada hüküm bulunmayan hâllerde dördüncü kitap hükümlerine başvurulur. Yabancılık unsuru bulunan taşımalarda ise MÖHUK m. 1/2 e uluslararası sözleşmeleri saklı tuttuğundan öncelikle ilgili uluslararası sözleşme hükümleri uygulanacaktır; böyle bir sözleşme bulunmadığı hallerde MÖHUK m. 24 ve 29 uyarınca Türk hukukunun yetkili hukuk (lex causae) olduğu durumlarda Dördüncü kitap hükümleri uygulama alanı bulur. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 18
Taşıyıcının Tanımı ve Taşıma Sözleşmesinde Tarafların Asli Edim Yükümlülüklerinin Düzenlenmesi (m. 850/1, 2) MADDE 850- (1) Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. ( ). (2) Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır. Taşıma sözleşmesi iki tarafa tam borç yükleyen synallagmatik bir sözleşmedir. Bununla birlikte taşıyıcı ve gönderenin taraf olduğu taşıma sözleşmesi, tam üçüncü kişi yararına sözleşme niteliğine de sahiptir (TBK m. 129/2). Eşya taşımalarında gönderilen taşıma sözleşmesine taraf olmasa da, varma yerine eşyayı kendi ad ve hesabına teslim almak, taşıyıcıya emir/talimat vermek ve diğer tali haklara (tazminat vb.) sahip bulunmaktadır (bkz. m. 871). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 19
Eşya Terimi Taşıma hukuku açısında taşımaya elverişli olan ve maddi bir varlığı bulunan her şey yük niteliğine sahiptir. Örneğin taşıma hukuku anlamında cenaze de yük kavramına dahildir. Yük taşıma hukuku açısından teknik bir kavram iken, yttk da bunun yerine eşya hukuku anlamında (teknik anlamda) eşyayı da kapsayacak şekilde eşya terimi tercih edilmiştir. Diğer yandan genel gerekçede terim birliğinin sağlanması için yttk da eşya terimine yer verildiği belirtilirken, bazı hükümlerde (örn. m. 864/2; 882) gönderi veya mal (örn. 890; 891) terimleri kullanılmıştır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 20
Eşya Terimi Taşıma hukuku açısında taşımaya elverişli olan ve maddi bir varlığı bulunan her şey yük niteliğine sahiptir. Örneğin taşıma hukuku anlamında cenaze de yük kavramına dahildir. Yük taşıma hukuku açısından teknik bir kavram iken, yttk da bunun yerine eşya hukuku anlamında (teknik anlamda) eşyayı da kapsayacak şekilde eşya terimi tercih edilmiştir. Diğer yandan genel gerekçede terim birliğinin sağlanması için yttk da eşya terimine yer verildiği belirtilirken, bazı hükümlerde (örn. m. 864/2; 882) gönderi veya mal (örn. 890; 891) terimleri kullanılmıştır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 21
Sorumluluk Sınırlarında Ölçüt Olarak Kullanılan Değişim Değeri: ÖZEL ÇEKME HAKKI (ÖÇH) Özel Çekme Hakkı, % 44 ABD Doları % 34 Euro %11 İngiliz Sterlini (Special Drawing Right [SDR]) %11 Japon Yeni nden oluşan ve bu oranları IMF tarafından belirlenen sanal bir değişim birimidir. «http://www.tcmb.gov.tr/kurlar/today.html» adresinden bir ÖÇH nin Türk lirası karşılığına günlük olarak ulaşılabilir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 22
Zamanaşımı (m. 855) Son Tasarı m. 855/I de Dördüncü kitap hükümlerinden doğan her türlü talep hakkı nın bir yıllık zamanaşımına tabi olduğu kabul edilmişti. Ancak AdKom. da eklenen yeni hüküm sonucunda zamanaşımı konusundaki genel hüküm m. 855/1 de şu şekilde kanunlaşmıştır: Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması halinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 23
Zamanaşımı (m. 855) [2] m. 855/I e göre yolcunun ölümü veya bedensel zararları dışındaki sebeplerden doğan bütün tazminat hakları bir yılda zamanaşımına uğrar. Ancak tazminat niteliğinde bulunmayan alacak haklarından doğan taleplerin hangi sürede zamanaşımına uğrayacağı sorusuna, bu hüküm cevap vermemektedir. Örneğin taşıyıcının ücret alacağının tabi olduğu zamanaşımı süresi konusunda m. 855 te açık bir düzenleme yer almamaktadır. Oysaki ettk m. 767/1 ve Son Tasarı da zamanaşımını düzenleyen genel hükmün kapsamı taşıma sözleşmesinden doğan her türlü talep hakkını kapsamaktadır. m. 855/I in lafzına bağlı kalındığı takdirde, tazminat alacakları dışındaki talep haklarından genel borçlar hukuku esasları geçerli olacaktır (TBK m. 146 daki 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 24
Zamanaşımı (m. 855) [3] Taşıyıcının Nitelikli Ağır Kusurunun Zamanaşımı Üzerindeki Etkisi (m. 855/5) Yük zararı veya yolcunun varma yerine geç ulaşması, taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilden veya ihmalden doğması durumunda, talep hakları 3 yılda zamanaşımına uğramaktadır. Bu hükme göre taşıyıcının belirli bir seviyedeki, nitelikli ağır kusuru yolcunun ve yükle ilgilinin talep hakkının tabi olduğu zamanaşımı süresini uzatmaktadır. Taşıyıcının kusur derecesinin belirlenmesinde, aynı kusur hâlini benimseyen CMR m. 32 nin uygulanmasıyla ilgili mahkeme kararları önemli değere sahip bulunmaktadır. RÜCU TALEPLERİNİN TÂBİ OLDUĞU ZAMANAŞIMI (m. 855/3 Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 25
Gönderenin Tüketici Sıfatına Sonuç Bağlanması yttk da yükle ilgili ve yolcunun tüketici sıfatına taşıma hukuku açısından bazı özel sonuçlar bağlanmıştır (m. 864, 895, 896, 901). Dolayısıyla yeni taşıma hukuku kuralları açısından taşıma sözleşmesine taraf olan gönderenin tüketici sıfatı bazı hâllerde dikkate alınacaktır. Bu düzenlemeler uyarınca, tüketici sıfatına bağlı olarak (m. 864/4, 896 ya göre) gönderenin sorumluluğu hafifletilmekte veya (m. 895, 901 e göre) taşıyıcının sorumluluğu ağırlaştırılmaktadır. m. 864/5 e göre tüketici tanımı: Tüketici, sözleşmeyi ticari veya mesleki faaliyeti ile ilgili olmayan bir amaçla yapan gerçek ya da tüzel kişidir. Bu tanım Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 3/ b. (e) de yer alan tüketici tanımıyla uyumlu bulunmaktadır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 26
Yükle İlgili/Yolcunun Tüketici Olması Durumunda Ortaya Çıkan Görev Sorunları Yükle ilgilinin tüketici sıfatını haiz olduğu durumlarda, bu kişilerin taşıyıcıya karşı açacağı davalarda hangi mahkemenin görevli olduğu sorunu gündeme gelebilir. Bu tür davalarda tüketici mahkemelerinin mi yoksa genel mahkemelerin mi (asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri) görevli olduğu kabul edilecektir? Bu sorunu cevabı TKHK m. 23 ün yorumuna bağlıdır: Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır. Yükle ilgili tüketici olsa da, taşıma sözleşmesinden doğan talep haklarında kural olarak TTK da yer alan taşıma hukuku kuralları uygulanmaktadır. Burada yer alan hükümler TKHK ye göre özel hüküm niteliğindedir. Taşıyıcının sınırlı sorumluluğu başta olmak üzere buradaki sistem, TKHK nin uygulanması yoluyla bertaraf edilemez. Dolayısıyla bu talep haklarında kural olarak TKHK uygulama alanı bulmayacağı için TKHK m. 23 e göre tüketici mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılamaz. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 27
Taşıma İşlerinin Ticari İşletme Faaliyeti Sayılması (m. 850/3) m. 850/3 de taşıma işlerinin ticari işletme faaliyeti sayılacağı belirtilmiştir. m. 851 e göre ise, eşya ve yolcu taşımayı arizi olarak üstlenen kişi hakkında Dördüncü Kitap hükümleri uygun düştükleri oranda uygulanır. Dolayısıyla sürekli olarak taşıma işlerini üstlenenler m. 850/3 ün lafzına göre ticari işletme faaliyetinde bulunmaktadır. Ancak taşıma işini sürekli olarak üstlenen kişilerin, bu hüküm uyarınca doğrudan doğruya ticari işletme faaliyetinde bulunacağı sonucuna ulaşılmamalıdır. Taşıma işletmesinin esnaf mı yoksa ticari işletme mi olduğu konusunda m. 11 de yer alan hükümler uygulanacaktır. Taşıyıcı esnaf veya tacir sıfatına sahip ise, taraflar ayrıca ücret kararlaştırmamış olsa bile, taahhüt edilen taşıma işinin ücret karşılığı yapıldığı karine teşkil eder (m. 15, 20). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 28
Eşya Taşıma Sözleşmesi nin Rızai Sözleşme Niteliğine Vurgu Yapılması ettk m. 768/1 de taşıma senedinin düzenlenmediği durumlarda tarafların anlaşmaları ve eşyanın taşıyıcıya teslimi ile sözleşmenin kurulabileceğinin hüküm altına alınması, öğretideki bir görüş uyarınca taşıma sözleşmesinin reel sözleşme (ve hatta hatalı olarak aynî sözleşme) olarak nitelendirilmesine sebep olmuştur. m. 856/2, c. 1 de taşıma sözleşmesinin şekle bağlı olmadan tarafların anlaşmalarıyla kurulabileceği belirtilerek bu konudaki her türlü tereddüt ortadan kaldırılmıştır (TBK m. 1). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 29
Riziko Alanı İlkesi Taşıma İşleri Kitabında taraflar arasındaki menfaat dengesi kurulurken riziko alanı ilkesi temel ölçütlerden birini oluşturmaktadır. Mehaz Alman hukukunda kullanılan bu ilkenin içeriği konusunda Alman öğretisinde görüş birliği bulunmamaktadır. Türk hukuku açısından da bu ilkenin içeriğinin tartışma konusu yapılacağı açıktır. Bir sebep öngörülmese ve ayrıca kaçınılmaz nitelikte bulunsa dahi taşıyıcı veya gönderen/gönderilenin riziko alanında yer alabilir. Bunun doğal sonucu olarak kusur da bu hususta belirleyici ölçüt olmayacaktır. Bkz. m. 863/3, 865/2,3, 866/2, 867/4, 869/1 ve 4, 870. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 30
Riziko Alanının İçeriği Alman hukukundaki görüşler çerçevesinde riziko alanının içeriğinin belirlenmesinde aşağıdaki noktalar dikkate alınabilir. İlk olarak taraflardan birinin yükümlülüğünde bulunan bir edimi yerine getirmemesinden kaynaklanan sebepler riziko alanı içinde yer alır. İkinci olarak tarafların organizasyon alanından kaynaklanan sebepler kendilerinin riziko alanında yer alır. Örneğin taşıyıcının işletmesindeki haklı veya haksız grevden kaynaklanan sebepler kendisinin riziko alanına dahildir. Bu sebeplerin öngörülmesi veya sonuçlarından kaçınılması riziko alanı ilkesi açısından bir ölçüt olarak kullanılamaz. Tarafların riziko alanları dışında nötr bir alanın bulunup bulunmadığı ise öğretide tartışmalıdır. Azınlıktaki görüş uyarınca nötr bir alan bulunmamaktadır; ortaya çıkan sebepler ya gönderen/gönderilenin ya da taşıyıcının riziko alanında yer alır. Diğer görüşe göre ise nötr bir alan bulunmaktadır ve burada yer alan sebepler taraflara bağlanamaz. Ancak hangi sebeplerin nötr alanda yer aldığı ise tartışmalıdır. Örneğin fırtına veya sel baskını hangi durumlarda nötr alanında yer alacaktır? Bu husus tartışmalıdır. Bizimde görüşümüz uyarınca, tarafların öngöremediği ve ayrıca sonuçlarından kaçınamayacağı ve organizasyon alanı dışında kalan sebepler nötr alanda yer almalıdır. Örneğin taşıma güzergahında fırtınanın ortaya çıkabileceği uyarısı yapılmış ise, taşıyıcı bu sebebin riziko alanında yer almadığını iddia edemez. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 31
RİZİKO ALANI TABLO -----------------TAŞIYICI------------------------ -----GÖNDEREN/GÖNDERİLEN------- F YÜKÜMLÜLÜKLER ORGANİZASYON ALANI ÖNGÖRÜLEBİLEN VEYA SONUÇLARINDAN KAÇINILABİLEN SEBEPLER CCCCCC ÖNGÖRÜLEBİLEN VEYA SONUÇLARINDAN KAÇINILABİLEN SEBEPLER ORGANİZASYON ALANI NÖTR ALAN YÜKÜMLÜLÜKLER Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 32
Taşıma Senedinin İspat Senedi Niteliği ettk m. 769/3, 771/1 ve ayrıca m. 743/2 ye göre usulüne uygun olarak taşıyıcı tarafından imzalanan taşıma senedi nüshası kıymetli evrak niteliğine sahiptir. Ancak bu hüküm uyarınca uygulamada genel olarak kıymetli evrak niteliğini haiz taşıma senedi düzenlenmemektedir. yttk da bu durum ve CMR (m. 4-5) başta olmak üzere modern taşıma hukuku düzenlemelerine uyum sağlanabilmesi için taşıma senedinin kıymetli evrak niteliği tamamen kaldırılmıştır (bkz. m. 831/II ve krş. ettk m. 743). m. 856-858 hükümlerine göre taşıma senedi sadece ispat senedi olarak düzenlenebilir. Yükün teslimini talep hakkının kıymetli evrak şeklinde taşıma senedine bağlanması yttk düzeninde artık mümkün gözükmemektedir. (Bu noktada kıymetli evrakın sınırlı sayıda olup olmadığı konusunda öğretideki görüşleri de dikkate almak gerekecektir). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 33
Taşıma Senedinin Düzenlenmesi (m. 856) TARAFLARDAN BİRİNİN TALEBİ ÜZERİNE TAŞIMA SENEDİNİN DÜZENLENMESİ. Taşıyıcı veya gönderenin talebi üzerine tarafların usûlüne uygun olarak taşıma senedi (m. 856, 857) düzenlemesi gerekir. Bu talebe bağlı olarak diğer taraf taşıma senedi düzenlemesi konusunda üzerine düşen edimleri yerine getirme borcu altındadır. TAŞIMA SENEDİ ÜÇ ÖZGÜN NÜSHA OLARAK DÜZENLENİR. Üç nüshadan biri gönderene aittir, ikincisi eşyaya eşlik eder ve üçüncüsü de taşıyıcı da kalır. TAŞIMA SENEDİNDE GÖNDERENİN İMZASININ BULUNMASI ZORUNLUDUR. GÖNDERENİN TALEBİ ÜZERİNE TAŞIYICI DA TAŞIMA SENEDİNİ İMZALAMA BORCU ALTINDADIR. TAŞIMA SENEDİNDE YER ALACAK İMZA KONUSUNDA m. 1526/2 UYGULAMA ALANI BULUR. Bu hükme göre imza elle, faksimile baskı, zımba, ıstampa, sembol şeklinde mekanik veya elektronik herhangi bir araçla atılabilir. Bu düzenleme TBK m. 15/1, c. 1 de «İmzanın, borç altına girenin el yazısıyla atılması zorunludur» hükmüne istisna oluşturur. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 34
Taşıma Senedinin İçeriği (m. 857) ve Zorunlu İçeriğinin Belirlenmesi Sorunu Taşıma senedinin içereceği kayıtlar m. 857 de düzenlenmiştir. Taşıma sözleşmesinin belgelenmesi açısından bu kayıtların taşıma senedinde yer alması büyük öneme sahiptir. Bu düzenlemenin kaynağını CMR m. 6 oluşturmaktadır. Gerekçeye bakıldığında 14 bentten oluşan birinci fıkranın taşıma senedinin asgari mecburi içeriğini oluşturduğu belirtilmiştir. Gerekçe dikkate alınırsa, taşıma senedinde bu bentlerden birine yer verilmez ise, düzenlenen senet yttk anlamında taşıma senedine bağlanan hukuki sonuçlardan yararlanamayacak mıdır? Kanaatimizce imza, taraflar ve somut olarak taşımaya konu olan eşya hakkında yeterli kayıtları içeren bir senet yttk hükümleri uyarınca taşıma senedi olarak kabul edilmelidir. Aksinin kabulü yttk da kıymeli evrak olmaktan da çıkarılan bu senedin (krş. m. 831/2; ettk m. 743/2), kambiyo senedindeki gibi sıkı şekil şartlarına tabi kılınması anlamına gelebileceği gibi kanun koyucunun amacıyla da çelişir. Ayrıca gönderenin taşıma senedindeki kayıtların eksikliğinden kusursuz olarak sorumlu tutulması da, eksik kayıt içeren senetlerin taşıma senedi olarak görüldüğüne kanuni gerekçe teşkil edebilir (m. 864/1, b). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 35
Taşıma Senedinin Özel İspat Fonksiyonu (m. 858) SENET DELİLİ: İki tarafın imzaladığı taşıma senedi taşıma sözleşmesinin içeriği ve eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı konusunda delil niteliğine sahiptir (m. 858/1). HMK açısından bu ispat fonksiyonu senet delili çerçevesinde değerlendirilecektir. Dolayısıyla taşıma senedinin hükmünü düşürmeye yönelik hukuki işlem iddiaları kural olarak senet (veya diğer kesin deliller) ile ispat edilmelidir (Mehaz CMR açısından ise buradaki ispat fonksiyonu ilk görünüş ispatı olarak düzenlenmiştir). KARİNE FONKSİYONU: m. 858/2 de ise eşyaya ilişkin taşıma senedi kayıtlarının karine fonksiyonu düzenlenmiştir. Bu hükme göre iki tarafça imzalanan taşıma senedi içerdiği kayıtlar çerçevesinde dış görünüş itibariyle eşyanın iyi halde bulunduğuna, paket sayısına, işaretlerine ve numarasına karine teşkil eder. Ancak taşıyıcı taşıma senedine çekince koyarak senedin karine fonksiyonunu çekincenin içeriğine göre kaldırabilir. Taşıyıcı senetteki kayıtların doğruluğunu denetleyip elde ettiği bilgiler çerçevesinde çekince koyabileceği gibi, denetleme imkanına sahip olmadığı durumlarda, sadece bu gerekçeye dayanarak çekince koyabilir. Eşyanın miktarı ise kural olarak karine fonksiyonunu dışındadır. Şayet eşyanın miktarı taşıyıcı tarafından denetlenmiş ve bu sonuç taşıma senedine yazılmış ise, bu kayıtta karine fonksiyonuna sahip olur (m. 858/3). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 36
Taşıyıcı ve Gönderenin Faaliyet Alanlarının (Yükümlülüklerinin) Belirlenmesinde Kabul Edilen Kanuni Çözümler Karayolu taşımalarında taşıyıcı ve gönderenin faaliyet alanları konusunda uygulamada önemli sorunlar bulunmaktadır. Uyuşmazlıkların çözümünde yükün taşınması için yapılan yükleme ve boşaltma gibi taşıma işlemlerinin kimin faaliyet alanı içinde yer aldığının tespiti temel sorun olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu tespit gerek bu işlemlerden doğan masrafların gerekse de bunlardan kaynaklanan risklerin hangi tarafa ait olduğu konusunda önem taşır. yttk taşıyıcı ve gönderenin faaliyet alanlarının belirlenmesi konusunda uygulamada ortaya çıkan bazı sorunlara çözümler getirmeye çalışmaktadır. Ambalajlama ve İşaretleme (m. 862) Yükleme, İstif, Sabitleme ve Boşaltma (m. 863) Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 37
Eşyanın Ambalajlanması ve İşaretlenmesi (m. 862) Ambalajlama: Eşya ve taşımanın niteliği ambalajlamayı gerektiriyorsa, gönderen eşyayı yük zararlarına karşı ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Buna göre eşyanın ambalajlanması gönderenin faaliyet alanında yer alan bir taşıma işlemidir. İşaretleme: Eşyanın taşıma sözleşmesine uygun olarak taşınabilmesi için işaretlenmesi (markalanması) gerekiyorsa, bu işlem de gönderenin faaliyet alanında yer alır. Taşınma eşyası taşınması hakkındaki istisnalar için bkz. 895/2. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN 38