ERGENLİK DÖNEMİ Ergenlik dönemi, Çocukluktan erişkinliğe geçişin yaşandığı önemli bir dönemdir. Başlangıç ve bitiş zamanları kesin sınırlarla belirli değildir. Genellikle 10-20 yaşları arasındaki evre, ergenlik dönemi olarak kabul edilir. En belirgin özelliği hızlı bir büyüme ve gelişme olan ergenlik dönemi, ülkemizde kızlar için ortalama olarak 10-12,erkeklerde 12-14 yaşları arasında başlar. Kızlar erkeklere göre bu döneme yaklaşık iki yıl daha önce girer. Ergenlik belirtilerinin görülmeye başlamasında kişiler arasında birkaç yıllık farklar olabilir. Bu fark doğaldır çünkü ergenlik özelliklerinin başlamasında: çevrenin, aileden gelen kalıtsal özelliklerin, ruhsal etkenlerin, beslenme ve sağlık durumu gibi birçok faktörün rolü vardır. Ergenlik büyümenin doğal bir parçasıdır. Zamanı biraz farklı olsa da herkesin yaşadığı ve yaşayacağı bir dönemdir. Ergenlik dönemi, fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan önemli değişikliklerin yaşandığı bir dönemdir. FİZİKSEL GELİŞİM Boy uzaması: Ergenliğin ilk yıllarında boy uzaması çok hızlıdır. Erkeklerde yılda ortalama 8-10 cm, kızlarda ise 6-8 cm kadardır. Tüm ergenlik dönemi boyunca kızlar 18-23 cm erkekler ise 25-30 cm uzar. Kilo artışı: Ergenlik döneminde vücut ağırlığında belirgin artışlar olur. Erkeklerde daha çok kas, kızlarda ise yağ dokusu gelişimi olmaktadır. Bu nedenle ergenlikte kilo alımı ve şişmanlık görülebilir. Sesin kalınlaşması Yüzdeki sivilcelerin artması Ter bezlerinin çalışmasının artması Kasların gelişmesi ZİHİNSEL GELİŞİM: Ergenlik, zihinsel gelişim açısından soyut işlemler döneminin yaşandığı dönemdir. Bu, ergenlerin zihinsel güç açısından yetişkine denk oldukları anlamına gelir. Zeka gelişimi 16-17 yaşlarında doruk noktasına ulaşır. 20 yaşına kadar da yavaş bir seyirle gelişmeye devam eder. Zihinsel Özellikler Ergen, bu dönemde, bir problem çözme durumunda neden-sonuç ilişkisini kurabilir, Olasılıklarla düşünebilir, Soyut kavramlarla uğraşabilir, Varsayımlar kurabilir, Mantıksal sonuçlar çıkarabilir, Karmaşık sorunları sistemli biçimde çözebilir.
DUYGUSAL GELİŞİM: Ergenlik dönemi, duygulardaki çeşitlilik ve iniş çıkışlarla bilinir. Kızlar, erkeklerden daha erken duygusal olgunluğa ulaşır ve duygularını kontrol edebilirler. Erkekler kızlara göre sinirlidirler; duygularını bağırarak, ağlayarak, el - kol hareketleri yaparak belli eder. Duygusal Özellikler Duyguların yoğunluğunda artış, Duygularda istikrarsızlık, Mahcubiyet ve çekingenlik, Aşırı hayal kurma, Tedirginlik ve huzursuzluk, Yalnız kalma isteği, Çalışmaya karşı isteksizlik, Çabuk heyecanlanma, Aşık olma, Alınganlık, içe kapanma, Çabuk sinirlenme Çelişkili Duygular Genç aşırı derecede bencildir. Bunun tam karşıtı fedakâr davranışlarda da bulunabilir. Otoriteye karşı direndiği halde, bağlandıkları kişiye sonuna kadar bağlanabilir. Kendisine karşı çok nazik ve samimi, saygılı davranılmasını istediği halde başkasına karşı kaba ve sert davranabilir. Çok iyimser, her şeye dört elle sarılan yorulmaz olmasına karşın; kötümser, içe kapanık, uyumsuz olabilir. Kaygılar Sağlıkla ilgili kaygılar Kişilik ile ilgili kaygılar Aile ve ev yaşamına ilişkin kaygılar Sosyal ilişkilerine yönelik kaygılar Soyut konularındaki kaygıları Okulla ilgili kaygıları Meslek seçimi ile ilgili kaygılar SOSYAL GELİŞİM: Ergenlik, anne babaya bağımlılığın azalmaya başladığı, kendi kararlarını verme ve özgür olma isteğinin ise arttığı bir dönemdir. Kimlik arayışı, Toplumda saygınlık ve statü kazanma isteği, Özdeşim kurma, Çabuk etkilenme Düzensiz ilişkiler, Ergenlikte Arkadaşlık Bu dönemin özellikle ilk yıllarında kız çocuklar kız arkadaşlarıyla, erkek çocuklar ise erkek arkadaşlarıyla daha yakın olurlar. Erkeklerin kurdukları gruplar daha kalabalıktır, ilişkiler yüzeyseldir. Kızlardan oluşan gruplar daha küçüktür, ilişkiler ise daha sıkıdır. Bu grupların kendi yazısız kuralları vardır. Kurallarına uyan kişileri içlerine alırlar.
Arkadaşlarının kendisi için ne düşündüğü çok önemlidir. Ergenlikte ilgiler ve serbest zaman etkinlikleri İlgiler çok çeşitlidir, çabuk söner ve çabuk ortaya çıkarlar. Ergenlik döneminin başında ilgilerde bir dengesizlik görülür. Yıllar ilerledikçe bu dengesizlik azalır. Bu dönemde gerçekleştirilen sportif, sosyal ve kültürel etkinlikler ergenin bireysel ve sosyal gelişimi son derece önemlidir. Ergenlikte Bilinçli Beslenme Ergenlik döneminde, gençlerin sağlıklı büyüyebilme ve gelişebilmeleri açısından beslenme son derece önemlidir. Bu dönemde oluşturulan beslenme alışkanlığı tüm yasam boyunca sürecek ve gencin sonraki sağlığını da doğrudan etkileyecektir. Ergenlik döneminde vücudun yağlanması ve kas gelişimine paralel olarak aşırı kilo alımı, şişmanlık sık görülen yakınmalardır. Bu dönemde geliştirilecek olan dengeli ve bilinçli beslenme alışanlığı hem sağlıklı bir şekilde büyüme ve gelişmenizi sağlar hem de kilo konusunda olumlu etki yapar. Aşırı tuzlu ve yağlı besinlerden uzak durun. Hamburger, ekmek arası besinler, patates kızartması, bisküvi ve çikolata gibi besleyici değeri az, kalorisi yüksek besinleri az tüketin. Kola, gazoz gibi içeceklerin yerine meyve suyu, ayran gibi içecekleri tercih edin. Bol meyve yiyin. Düzenli kahvaltı yapın. Yiyecekleri çiğneyerek yavaş yiyin. Süt, yoğurt, peynir gibi yiyecekleri bol tüketin. ERGENLİKTE ÖZBAKIM Ergenlik sivilcesi (akne) Her on kişiden sekizinin yaşamının bir döneminde karşı karşıya kaldığı akne, deride görülen siyah noktalar, kırmızı kabartılar, iltihaplı sivilceler ve kistler gibi farklı görünümlü oluşumlardır. En sık 12-20 yaşları arasında görülür. Ergenlik sivilceleri en çok yüzde olmak üzere omuzlar, sırt, göğüs ve uyluklarda görülebilir Aknenin ortaya çıkmasını engelleyecek en etkili önlem; iyi bir deri temizliğidir. Koltuk Altı ve Kasık Bölgesi Temizliği Koltuk altı ve kasık bölgesindeki tüyler, üreme organlarının salgıladığı kokuların çevreye yayılmasına, temizlenmediğinde de enfeksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle uzadıklarında uygun yöntemler kullanılarak temizlenmelidirler. Bu amaçla tıraş etme, kıl dökücü kremler ya da ağda kullanılabilir. Bunları kullanırken dikkatli olunmalı ve kullanımı önceden çok iyi öğrenilmelidir. Erkeklerde üreme organları: Testisler büyümeye, penis uzamaya ve kalınlaşmaya başlar. Üreme organı gerekli olgunluğa eriştikten sonra gece boşalmaları başlar. Gece boşalmaları bu dönemin en önemli olgunlaşma belirtilerindendir.
Kıllanma: Testisler ve penis büyümeye başladıktan bir yıl sonra üreme organları çevresinde kıllanmalar başlar. 15 yaş civarında gelişimini tamamlar. Üreme organları çevresindeki kıllanmadan sonra koltuk altı ve yüz kıllanması başlar. Diğer: Sesin kalınlaşması Yüzdeki sivilcelerin artması Ter bezlerinin çalışmasının artması Kasların gelişmesi Kızlarda üreme organları: Kızlardaki üreme organın büyük bir bölümü karnın içinde olduğu için büyümesinin izlenmesi zordur. Karın ve kalçadaki gelişme bunu ortaya koyar. Bu döneme ait en önemli değişiklik adet kanamalarının (ay hali) başlamasıdır. Kalça ve göğüslerde büyüme: Kızlarda ilk gelişen yer kalçalardır. Kalçalar kalça kemiğinin ve yağlanmanın etkisi ile büyür ve yuvarlaklaşır. Aynı dönemde göğüsler de gelişmeye başlar. Göğüsler ilk ay halinden sonra genişler ve yuvarlaklaşır. Kıllanma: Kalça ve göğüs gelişiminin ilerlediği dönemlerde, cinsel bölgede daha sonra da koltuk altında kıllanmalar başlar. Âdet görme Belli zaman aralıkları ile, rahim iç yüzeyini kaplayan ince dokunun vajinadan dışarı atılmasıdır.ilk âdet görme, 9 ile 16 yaş arasında herhangi bir dönemde olabilir. Adet döneminin özellikleri Her adet dönemi yani âdetin görüldüğü gün sayısı, üç ile yedi gün arasında olabilir. İki adet arasındaki süre: ortalama 28 gündür. Görülen kanama miktarı kişiye ve günden güne değişiklik gösterir. Günde üç-dört ped değiştirecek kadar olan adet kanaması normal miktardır İlk 1-2 yılda âdet düzensizlikleri olabilir. Daha sonra âdetlerinin belli bir düzene girmesi gerekir. ADET DÖNEMİNDE ORTAYA ÇIKABİLECEK SORUNLAR: Âdet Düzensizlikleri: 9 yaşından önce âdet görmeye başlanması 16 yaşına kadar göğüs büyümesi, tüylenme gibi ergenlikte görülen değişikliklerin başlamaması ve henüz âdet görülmemesi. 18 yaşına gelindiğinde ergenlikte görülen değişikliklerin başlamış, ancak henüz âdetin görülmemiş olması. Âdet kanamalarının 21 günden daha sık, 35 günden daha uzun aralıklarla olması Adet Kanamalarının 7 günden uzun ya da 1 günden kısa sürmesi İki âdet arasında kanamalar olması. Âdet kanamalarının aşırı miktarda olması.
Akıntılar: Her genç kızda hastalık olmayan normal bir akıntı vardır. Kokusuz, kirli beyaz bir akıntı korkutmamalıdır. Çamaşırda leke bırakabilen bu doğal akıntı birçok genç kızı ve anneyi telaşlandırır. Akıntı miktarı da kişiden kişiye göre değişir. Ancak aşağıdaki durumlar söz, konusuysa doğal olmayan bir şey var demektir: -Akıntının sarı-yeşil renkli ve kötü kokulu olması, pütürlü olması ve ekşi kokması -Her zamankinden çok daha fazla akıntı olmaya başlaması -Beraberinde kaşıntı ve yanma hissi bulunması Âdet Sancısı Bazı genç kızlar, âdet kanamaları sırasında bel ve kasıklarında ağrı duyabilir. Sancı, kasılma biçiminde olup, zaman zaman artıp azalabilir. Bu ağrı, âdetin ilk gününde ya da 1-2 gün öncesinde başlayabilir. Sancı ile birlikte bulantı, kusma da olabilir. Adet sancısını azaltmak için bel ve karın bölgesini sıcak tutmak ve beden hareketleri yapmak, Ilık duş almak, ayakları sıcak suda tutmak yararlı olabilir. Âdet Öncesi Gerginlik: Bazı genç kızlar, âdet görmeden önce bir kaç gün süresince gergin ve kırılgan olabilir. Bu durum, duygularını, davranış ve düşüncelerini etkileyebilir. Böyle bir durum dünyadaki çoğu kadının ortak sorunudur. Âdet Döneminde Özbakım Âdet kanaması boyunca hazır pedlerin kullanılması yararlıdır. Hazır pedler sayesinde iç çamaşırı ve giysilerde temizlik ve kuruluk sağlanır, zararlı mikropların üremesi, kötü kokuların oluşması önlenir. Bez ya da pamuk bunları yeterince sağlayamaz. Pedlerin tek kullanımlık olduğu unutulmamalıdır. Eğer bez kullanılacaksa, bezin mutlaka yıkanıp kaynatılması gerekmektedir.