7 DE. Balkýz, burada yaptýðý konuþmasýnda Alevilerin yaklaþýk 50 yýldýr uðraþtýklarý problemlerin kent yaþamýyla birlikte baþladýðýný söyledi



Benzer belgeler
þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.


Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Cumhuriyet Halk Partisi

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

Kimler aptal olarak kabul edilir? Sanki bunu herkes biliyormuþ gibi ama bundan ne

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar


ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ


ÖDP : Maraþ'ý unutmayacak unutulmasýna izin vermeyeceðiz

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

Emekli Assubaylar-ArsivSite1. Kayýt Tarihi: Mar 2004Nerede: istanbul, kadiköy, Türkiye.Ýletiler: 6.220

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

Tel: (0386)

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Günlük Kent Gazetesi

Bettina Knab Tel: / Þu anda çocuðunuzla tedavi için hastanede bulunuyorsunuz. Bu elbette sizin ve aileniz için kolay bir durum deðil.

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

============================================================================

135 yýlý geride býrakan köklü bir mizah dergisi geleneðine sahibiz, ama mizah dergilerimiz

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR :

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

A t t i l â Þ e n k o n

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89

Ali Çolak. Bir Bahçe Düþü

Cumhuriyet Halk Partisi

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

35 YKR. ABD li turistler Ýlicek Köyünde. Muhtar Özdoðan (Saðda) Turistlerle

Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

ÝÇÝNDEKÝLER ANLAM BÝLGÝSÝ...13 YAZIM BÝLGÝSÝ...23 DÝL BÝLGÝSÝ...25 ANLAM BÝLGÝSÝ...27 YAZIM BÝLGÝSÝ...37 DÝL BÝLGÝSÝ...39 ANLAM BÝLGÝSÝ...

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

Cumhuriyet Halk Partisi

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir.

A y þ e S a r ý s a y ý n Kuþlarla Giden

Haberler / News. Dizin / Index. Hayýrsever iþ adamýndan

N i d a N e v r a S a v c ý l ý o ð l u

DİYARBAKIR ÇINAR BELEDİYESİ BELEDİYE MEMNUNİYET ARAŞTIRMASI

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

============================================================================

25-31 EKIM ANKARA BÜLTEN. 27 Ekim 2010 Çarþamba. Yer: Gazi Üniversitesi Rektörlük Yerleþkesi Teknikokullar ANKARA TÜRKÝYE

Ýmece Evi. Ziyaret-2016

35 YKR. Cumhuriyet Savcýsý ndan. ders gibi karar!

============================================================================

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

Afsiad açýlýþ 1 Perþembe, 28 Mayýs 2009

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi

Liderlik Üzerine Bir Analiz

Yaz l Bas n n Gelece i

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

5 DE. faturasýný ödemeyeceðiz pankart ve dövizleriyle Eðitim Sen þubeleri oluþturdu. Emek Partisi (EMEP) de Güvenli gelecek için herkese iþ, parasýz

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

Beşiktaş Gazetesi. Ustalarının izinden!..

MÝMARLIK EÐÝTÝMÝNÝN DÖNÜÞÜMÜ


ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK KÜÇÜK PITIRCIK. Çeviren: Vivet Kanetti. 29. basım

ÖZELLEÞTÝRMEDE ÇALIÞANLARIN MÜLKÝYET SAHÝPLÝÐÝ: KARDEMÝR ÖRNEÐÝ

HAK ARAMA SÜRECÝNDE YASAL UYGULAMALAR HAKKINDA TUTUMLARI ARAÞTIRMASI. Giriþ. Örneklem ve Yöntem

frekans araştırma

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

NENE HATUN MESLEKi VE TEKNiK ANADOLU LiSESi REHBERLiK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ AYLIK BÜLTEN BAŞARI

Ferit Edgü YARALI ZAMAN BÝR DOÐU YOLCULUÐUNDAN NOTLAR

Cümlede Anlam İlişkileri

Puslu Manzaralar. Yazar Volkan DURMAZ Cuma, 16 Ağustos :35 - Son Güncelleme Cuma, 16 Ağustos :44 1 / 9

Kocaeli Bölgesindeki Halkla Ýliþkiler Uzmanlarýnýn Profiline Yönelik Bir Araþtýrma

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar?

14- TMMOB/ODALARI, SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER, EYLEM VE ETKİNLİKLER

Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli?

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Eczacýlardan Artýk Yeter

Transkript:

Emekliler açlýk sýnýrýnda yaþamda kalma savaþýmý verirken Bakan Þimþek, "Bazý Türk emeklileri son maaþlarýnýn yüzde 106 sýna kadar alýyor. Bu bir çýlgýnlýktýr. Ortalama yaþý 44 olan 9.5 milyon emeklimiz var. Türkiye de bu yýl, çalýþanlar, 50 yaþýnda emekli olabiliyor. Bundan hiç gurur duymuyorum. Bu ülkenin yaptýðý büyük hatalardan biridir" dedi. 'Bakan önce Türkiye'yi öðrensin' Maliye Bakaný Þimþek, çalýþanlarýn 50 yaþýnda emekli olabilmesinin bu ülkenin yaptýðý en büyük hatalardan biri olduðunu söyledi. Emekli-Sen Baþkaný Beysülen cevap verdi: Bu ülkenin yaptýðý en büyük hata sizin bakan olmanýzdýr Maliye Bakaný Mehmet Þimþek, bir grup yabancý gazeteciyle görüþmesinde, Türkiye ekonomisinin temel göstergelerinin saðlam olduðunu, tek dikenli konunun ise cari açýk olduðunu söyledi. 2 DE 4 DE 2 DE 7 DE Balkýz, burada yaptýðý konuþmasýnda Alevilerin yaklaþýk 50 yýldýr uðraþtýklarý problemlerin kent yaþamýyla birlikte baþladýðýný söyledi Ýl kültür ve Turizm müdürlüðü toplantý salonunda yapýlan konferansa Federasyon genel baþkaný Ali Balkýz da katýldý. Balkýz burada yaptýðý konuþmasýnda, Alevilerin Yaklaþýk 50 yýldýr kentlerde zorluklar içerisinde yaþadýðýný söyledi. Köyümüzde inançsal anlamda bir örgütlenmemiz vardý diyen Balkýz, Dergahlarýmýz, dedelerimiz, pirimiz, mürþidimiz, cem evimiz gibi. Kendi anlayýþýmýz ve algýlayýþýmýz þeklinde inancýmýzý yerine getirebiliyorduk diye konuþtu. Balkýz; Kentte devletle daha bir iç içe olduk. Köyde devletle iliþkimiz askere gitmek ve vergi vermekten ibaretti. Karþý çayýn öbür tarafýnda da Sünni kardeþimizin köyü vardý onlarla sýnýr komþuluðu yapýyor, malýmýz davarýmýz birbirine karýþýyordu. Devamý 7 DE 3 DE 6 DA Baþbakanlýk Gençlik Hizmetleri Daire Baþkanlýðý tarafýndan düzenlenen Kulüp,Kurum ve Kuruluþlar arasý Türk Halk Müziði Solist ve Solo Yarýþmasý Türkiye finaline katýlma hakký kazanan Nevþehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü,solist ve solo çalgý dalýnda iddialý þekilde hazýrlanýyor. Nevþehir Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi nde Mehmet Ýzci idaresinde 18-19 Aralýk tarihleri arasýnda Antalya da düzenlenecek Kulüp,Kurum ve Kuruluþlar arasý Türk Halk Müziði... 6 DA Edebiyat ne iþe yarar? Son yýllarda katýldýðým her söyleþiye bu soruyla baþlýyorum. Karþýmdaki okurlarýn kuþkularý olabileceðini baþtan varsayýyorum demek ki. Kitabýn da artýk yazýnsal deðerinden önce kullaným deðerine bakýldýðý, öncelikle iþlevsel bir meta olarak alýnýp satýldýðý günümüzde, yerinde bir soru deðil mi bu? Artýk piyasanýn isterlerine ve oraya buraya diktiði oklara göre yolunu bulan okur da, içinde savrulduðu bu piyasanýn aktörlerinden biri oldu. Somut, elle tutulur bir karþýlýðý olmayan, kaldý ki kendisi somut ve elle tutulur olmayan edebiyatýn karþýlýksýz bir dünya kurduðunu, ama zaman içinde yeri baþka hiçbir þeyle doldurulamayacak derinlikte iz býraktýðýný nasýl anlatmalý? Rita Felski, Fakat kitaplar birer özne olmasa da, diyor, öylesine birer nesneden, sayýsýz baþka þey arasýna sýkýþmýþ geliþigüzel þeylerden de ibaret deðildir. 5 DE Yeni yýla daha zayýf, daha saðlýklý, daha fit girmek elinizde. Hem de sýkýcý diyet listeleriyle deðil sadece sizi zayýflatacak yiyeceklerle beslenerek. Ýþte Ýstanbul Üniversitesi Týp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Nevrez Koylan ýn hazarladýðý, 13 maddelik yiyecek listesi Prof. Koylan, bu listeyi hazýrlamaya kilo verdirdiði iddia edilen yeni ürünlerin reklamlarý ile sýkça karþýlaþmaya baþladýðýmýz için karar vermiþ. 8 DE

Alevilerin negatif ayrýmcýlýðýný ortadan kaldýrmak için; pozitif ayrýmcýlýk yapýlacak hale dönüþtürülecek anti Alevilik yasasý çýkarýlmalýdýr, týpký anti semitizmde olduðu gibi... Anti semitizm kavramýný bir çok resmi yazýþmada ve yasalarda görmeniz mümkündür. Özellikle 2. dünya savaþý sonrasý oluþan ortam içinde, Yahudi düþmanlýðýnýn yasaklayan yasalar ve Yahudileri küçük gören, hakaret eden yasalar ve düzenlemeleri ortadan kaldýrmayý amaçlayan ve Yahudi soykýrýmýnýn bir daha oluþmamasý için toplum içinde Yahudi düþmanlýðýný kontrol edebilmek amacý ile yasal düzenlemeler yapýlmýþtýr. Ve bu düzenlemelere uygun olarak ise; eðitimden saðlýða kadar yaþamýn her alanda uygulamalara geçilmiþtir. Anti semitizm kavramý batýda yer alan bütün yasal düzenlemelerin temelinde yerini almýþtýr, çünkü onlar yaþadýklarýnýn bir daha yaþanmamasýný devletler nezdinde istemektedir. Bu bir vicdan borcudur ve bu borç pozitif ayrýmcýlýk ile yerini almýþtýr. Bizim gibi ülkelerde ise Yahudi düþmanlýðý baþka boyutlarda geliþtirilmiþtir ve uygulanmýþtýr. Yahudi olanlarýn Yahudi isimler almasý bu cumhuriyet rejimi içinde yasaklanmýþtýr, bugüne kadar da o isimleri kullanmalarý ne yazýk ki yasalar nezdinde gerçekleþememiþtir. Yahudilerin hep iki isimleri olmuþtur, sinagogda kayýtlý olan ve resmi dairelerde kayýtlý olan þeklinde. Sadece Yahudiler mi, elbette bu ayrýmcýlýk ve asimilasyon politikasý bir çok kültür içinde yerini almýþtýr. Tek dil, tek din, tek kültür yaratma mücadelesi sonucunda ulusal sermaye yaratma süreci bu asimilasyon politikalarýnýn boyutlarýný deðiþtirmiþtir. Bazýlarý yasalar ile düzenlenirken, bazýlarý yasalarýn yan etkileri ile yerine getirilmiþtir. Ülkemizde uzun yýllardýr bir politika yürütülmektedir, 12 Eylül rejimi ile birlikte bu uygulama artýk alevi köylerine cami yapma boyutuna kadar gitmiþtir. Alevilere karþý asimilasyon politikasý sonucunda bir çok alevinin de kafasý karýþmýþtýr. Acaba bizlerde cami var mýydý diye soru sormaya baþlamasý bile alevi kültürüne yapýlan en büyük kötülük olarak yerini almýþtýr. Alevilere yönelik negatif ayrýmcýlýk bir çok alanda kendisini göstermiþtir ama bu durum genelde yasalar ile düzenlenmemiþ ayrýmcýlýktýr. Bazý mahkeme kararlarýnda bile bunu görmek mümkündür. Alevilere karþý bir çok defa toplu kýyým olmuþtur. Aleviler gün geçtikçe de nüfus olarak azalmaktadýr ve UNESCO nun korunmasý gereken kültürler listesinde yerini alacak boyuta gelmiþtir. Alevilerin negatif ayrýmcýlýðýný ortadan kaldýrmak için; pozitif ayrýmcýlýk yapýlacak hale dönüþtürülecek anti Alevilik yasasý çýkarýlmalýdýr, týpký anti semitizmde olduðu gibi. Aleviler, yaþadýðýmýz toplumun en önemli renkleridir ve yok olmamasý için; var olan tüm negatif ayrýmcýlýklarý ortadan kaldýracak en önemli düzenleme; temel yasalar içinde anti Alevilik yasasýnýn eklenmesidir. Bu toplum; eðer bu düzenleme gerçekleþir ise ancak ve ancak demokrasi için büyük adýmý atmýþ olur. Bir arada yaþamý savunuyorsak, var olan negatif uygulamalarý ortadan kaldýrmak istiyorsak, yasalarda ki, ýrkçý, nefret duygularýný besleyen tüm düzenlemelerin ortadan kaldýrýlmasý ve bu duygularý besleyen ortamlarýnýn yaratýlmasýný en düþük seviyede ve kontrol edilir halde olmasý için; yan ve ana yasadaki tüm maddeler yeniden gözden geçirilmelidir. Sadece gözden geçirme yeterli deðildir, Alevilik gibi farklý olan ve ötekileþtirilmiþ tüm kültürlere de pozitif ayrýmcýlýk yapýlmalýdýr. Pozitif ayrýmcýlýk için, negatif ayrýmcýlýklarýn hepsinin ortadan kaldýrýlmasý için; zihniyet deðiþikliði þarttýr, bu zihniyet deðiþikliði var olan eðitim sisteminin yeniden tartýþýlmasý ve karþýlaþtýrmalý tarih bilgisi ýþýðýnda yeniden yazýlmasý ile mümkündür. Aleviler ve diðer inanç ve kültürde olanlar; kendilerini tam ifade edebilmeleri için, var olan yasal engellerin ortadan kaldýrýlmasý þarttýr. SEVGÝM DENÝZALTI Ýngiltere'den Türkiye maliyesine transfer edilen Maliye Bakaný Mehmet Þimþek, gerçekleri çarpýtmaya devam ediyor. Emekliler açlýk sýnýrýnda yaþamda kalma savaþýmý verirken Bakan Þimþek, "Bazý Türk emeklileri son maaþlarýnýn yüzde 106 sýna kadar alýyor. Bu bir çýlgýnlýktýr. Ortalama yaþý 44 olan 9.5 milyon emeklimiz var. Türkiye de bu yýl, çalýþanlar, 50 yaþýnda emekli olabiliyor. Bundan hiç gurur duymuyorum. Bu ülkenin yaptýðý büyük hatalardan biridir" dedi. 'Bakan önce Türkiye'yi öðrensin' Maliye Bakaný Þimþek, çalýþanlarýn 50 yaþýnda emekli olabilmesinin bu ülkenin yaptýðý en büyük hatalardan biri olduðunu söyledi. Emekli-Sen Baþkaný Beysülen cevap verdi: Bu ülkenin yaptýðý en büyük hata sizin bakan olmanýzdýr Maliye Bakaný Mehmet Þimþek, bir grup yabancý gazeteciyle görüþmesinde, Türkiye ekonomisinin temel göstergelerinin saðlam olduðunu, tek dikenli konunun ise cari açýk olduðunu söyledi. Türkiye nin bu yýl hýzlý büyüyeceðini ancak tasarruflarýn yetersizliði nedeniyle sürekli çok hýzlý büyümenin mümkün olmadýðýný öne süren Þimþek, emeklilik yaþýnýn düþüklüðünden de yakýndý: Türkiye de bu yýl çalýþanlar 50 yaþýnda emekli olabiliyor. Bundan hiç gurur duymuyorum. Bu ülkenin yaptýðý en büyük hatalardan biridir. ERKEN EMEKLÝLÝKTEN GURUR DUYMUYORMUÞ Bakan Þimþek, þöyle konuþtu: Çok büyümeye devam edeceðiz ancak þimdiye kadar gibi deðil çünkü her yýlda yüzde 8 büyüme lüksümüz yok. Yapabilirdik çünkü bunun için gerekli iþtahýmýz, irademiz, dinamik ve genç bir nüfusumuz var ancak yeterli tasarruflarýmýz yok. Ne zaman hýzla büyürsek dýþ finansmanýn elinde oluyoruz. Sosyal güvenlik, genel saðlýk sigortasý olmayan Çin gibi deðiliz. Bazý Türk emeklileri son maaþlarýnýn yüzde 106 sýna kadar alýyor. Bir çýlgýnlýktýr. Ortalama yaþý 44 olan 9.5 milyon emeklimiz var. Türkiye de bu yýl çalýþanlar, 50 yaþýnda emekli olabiliyor. Bundan hiç gurur duymuyorum. Bu, bu ülkenin yaptýðý büyük hatalardan biridir. EN BÜYÜK HATA SENÝ BAKAN YAPMAK DÝSK Emekli-Sen Genel Baþkaný Veli Beysülen, Bakan Þimþek in bu sözlerine sert yanýt verdi. Emeklilerin son maaþlarýnýn yüzde 106 sýný çekmesi, maaþlarýn yetersiz olduðunun itirafýdýr diyen Beysülen, þöyle devam etti: Sayýn Bakan, insanlarýn 50 yaþýnda emekli olmalarýndan gurur duymuyorsa, biz de bu ülkenin emeklilerinin yüzde 70 inin, 9 milyon emekli yurttaþýmýzýn açlýk sýnýrý altýnda yaþamasýndan gurur duymuyoruz. Ýkinci bir iþ yapmak durumunda kalmalarýndan gurur duymuyoruz. Bu bir utançtýr, AKP hükümetinin utancýdýr. Bu ülkenin yaptýðý en büyük hatalardan biri, Mehmet Þimþek gibi birini getirip bakan yapmaktýr. BAKAN ÝNGÝLTERE YÝ BÝLÝR Beysülen, böyle bir açýklama yapabildiðine göre, Bakan Þimþek in Türkiye de çalýþma koþullarý hakkýnda yeterli bilgisinin olmadýðýný dile getirdi. Çalýþma koþullarý bu kadar kötüyken kimsenin 65 yaþýna kadar çalýþamayacaðýný vurgulayan Beysülen, Bakan önce sýrça köþkünden çýksýn, Siteler deki sanayi mahallesine giderek oradaki çalýþma koþullarýný görsün. Þimþek, Ýngiltere de yaþamýþtýr, orayý bilir, Türkiye yi bilmez. Kendisi uluslar arasý sermayenin temsilcisidir, elbette emekçilerin ve emeklilerin deðil, sermayenin çýkarýný savunur diye konuþtu. EMEKLÝLERÝ BIRAK KAYITDIÞINI ÇÖZ Türkiye deki kayýt dýþý istihdamýn yüzde 50 lilere vardýðýna dikkat çeken Emekli- Sen Genel Baþkaný Veli Beysülen, sözlerini þöyle sürdürdü: Sayýn Bakan, kayýtdýþý çalýþan insanlar nasýl emekli olacaklar, bunu açýklasýn. Sosyal güvenlik baþka bakanlýðýn konusudur. Sayýn Bakan ýn görevi kayýt dýþý ekonomiyi kayýt altýna almaktýr, herkes önce kendi görevini yapsýn. Emekliler, yýllarca kayýt dýþý çalýþtýrýldýklarý için bugün açlýk sýnýrýnýn altýnda yaþýyorlar. KEYFÝMÝZDEN MÝ SOKAKTAYIZ? Ankara da önceki gün düzenledikleri mitinge ülkenin her yanýndan emeklilerin geldiðini dile getiren Beysülen, Ýzmir den gelen arkadaþlarýmýz yolda kaldýlar, geri döndüler. Adapazarý ndan gelenler yetiþemediler. Soruyorum Bakan a, 60-70 yaþýnda insanlar, bu havada yola çýkmayý göze alarak neden sokaklara çýkýyorlar? Herhalde keyiflerinden deðil diye konuþtu. ÝNTÝBAK YASASI ÇIKARILSIN Emekliler, önceki gün Ankara Sakarya Caddesi nde düzenlenen Ýnsan Haklarý Günü nde Ýnsan Haklarýmýzý Ýstiyoruz mitinginde, taleplerini þöyle sýralamýþtý: * Ýntibak yasasý çýkarýlarak, emekli maaþlarý ülke gerçekliðine göre, emeklilerin yaþamlarýný saðlayacak düzeye çýkarýlsýn. * Mahkeme kararlarý uygulansýn, TÜFE alacaklarý ödensin. Emeklilerin ödenmeyen Konut Edindirme Fonu (KEY) paralarý ödensin. * Kamu çalýþanlarýna verilen emeklilere verilmeyen ek ödemeler derhal verilsin. Milli gelir artýþýndan emeklilere de pay verilsin. * Sendikalar yasasý deðiþtirilsin, emeklilerin örgütlenmesinin önündeki engeller kaldýrýlsýn. Bakan bununla mý gurur duyuyor? Türkiye Ýþçi Emeklileri Derneði nin geçen yýl 47 ilde yaptýðý araþtýrmaya göre, emekliler günlük gazete alamýyor, sinemaya gidemiyor ve mutsuz. Araþtýrma sonuçlarý þöyle: * Emeklilerin tamamýna yakýný, yüzde 95.6 sý Ülkemizin bir emeklisi olarak mutlu bir yaþam sürdürüyor musunuz? sorusuna hayýr yanýtýný veriyor. * Emeklilerin yüzde 72.2 si günlük gazete alamýyor. Yüzde 92,3 ü dergi okuyamýyor. * Kitap alamayanlarýn oraný yüzde 88.8. * Emeklilerin yüzde 81 i sinemaya hiç gitmiyor. * Tiyatroya hiç gitmedim diyen emeklilerin oraný ise yüzde 86.4 BirGün

30 Ocak 1980 de ODTÜ öðrencisi ve Yurt Sever Gençlik Derneði üyesi Sinan Suner MHP li bir bakanýn korumasý tarafýndan vahþice öldürülüp sokaða atýlýyor. 2 Þubat 1980 Hoþ dere caddesinde olayý protesto eden devrimci grup ile sýkýyönetim askerleri arasýnda çatýþma çýkýyor. Bir asker yakýn mesafeden vuruluyor. Erdal ile birlikte 24 kiþi tutuklanýyor. Devreye giren sýkýyönetim mahkemesi jet hýzýyla 19 Mart 1980 de Erdal a idam cezasý veriyor. Ýtiraz, yeniden yargýlama onay, tekrar itiraz derken o kara gün geliyor 12 Eylül 1980 *** Yýl 1980 13 Aralýk Katil henüz üç aylýk Faþist cunta kendisine kurban arýyor. 17 yaþýnda bir körpe kuzu bulunuyor. Asýlmayý hak etmiyor. Suçu sabit deðil. Yakarýþlarý. Asmayalým da besleyelim mi? Yalakalardan alkýþ. Basýn sessiz. Manþetlerde methiyeler. Anlý þanlý köþeciler ama ile baþlayan sözlerle yazýyor da yazýyor. Daha sonra nasýl olsa inkar edecekler ya yazdýklarýný. Karþý duracak sesler zindanlarda. Dünyadan tepkiler, imza kampanyalarý kim dinler. Katilin gözleri kapalý kulaklarý týpalý. *** Erdal ýn yaþý olay gününde 18 den küçük. Mahkeme karar veriyor. Hayýr 18 yaþýndan büyük. Kemik testi yapýlsýn istekleri dikkate bile alýnmýyor. Katil karar vermiþ bir kere. Mahkeme sýkýyönetim mahkemesi emir kulu. Olay yerinde keþif yaptýrýlmýyor. Olaylarda kaybedilen askerin derisinde yanýk izleri bulunuyor kurþun yakýn bir yerden gelmiþ. Balistik raporlarý bir tüfek mermisi ile vurulmuþtur diyor. siz ne bilirsiniz diyorlar Hiçbir eylemcinin elinde tüfek yok. Asker Zekerya Önge arkasýndan yakýn mesafeden vuruluyor. Erdal askerlerin önünde. Askerlerin geldiðini görünce korkuyla rast gele bir el ateþ ediyor. Kaçýp saklanýyor. Mahkemede defalarca Ben vurmadým suçsuzum ama asker kardeþim benim kurþunumla ölmüþse çok üzülürüm diyor. Kim dinler? Yargýtay idam kararýný iki kez bozuyor. Yargýtay daireler kurulu onaylýyor. Cunta karar veriyor. tez asýla Ýþte size kara bir leke daha. Ankara bir daha kararýyor. Erdal içimizde, ya onu asanlar?... Ankara adý kara Bu yara baþka yara 17 yaþýndaydý Kýyýlýr mý Erdal a

Biz de ölümünün 10. yýlýnda Ahmet Kaya yý andýk. Hayýr, ne Lütfü Kýrdar Spor Salonu na çaðrýlan, isim isim belirlenen 1.400 davetli arasýndaydýk, ne de kitapevlerine tanýdýðýnýz, bildiðiniz ve güvendiðiniz kiþilere verin uyarýsý yapýlarak daðýtýlan 600 biletten biri bize düþmüþtü. Bu yazý yazýlýrken henüz anma gecesi olmamýþtý. Ancak hemen þunu söyleyelim: Lütfü Kýrdar daki Ahmet Kaya anmasýnýn, Baþbakan Tayyip Erdoðan baþta olmak üzere devlet ricalinden mümtaz þahsiyetlerin iþtirakiyle gerçekleþmesi ne Ahmet Kaya nýn bizim gözümüzdeki deðerini düþürür ne de devlet ricali ve devletli kapitalizm göstermelik anmalarla Ahmet Kaya hatýrasýný iþgal edebilir. Önce, Ümit Kývanç ýn yönettiði Uçurtmam Tellere Takýldý isimli müthiþ Ahmet Kaya belgeselinde yer alan, televizyonlarýn birinde yayýnlanmýþ bir programdan alýnma küçük bir anekdotla baþlayalým: Televizyon muhabiri sokaða çýkýp, farklý kesimden insanlara Ahmet Kaya yý soruyor. Bir genç Ahmet Kaya yý çok sevdiðini, onu sürekli dinlediðini söyledikten sonra, hýzýný alamýyor ve kameraya, Ahmet Kaya istese milletvekili, baþbakan, cumhurbaþkaný bile olur diyor. Görüntüler daha sonra programa stüdyo konuðu olan Ahmet Kaya ya gösteriliyor. Ahmet Kaya nýn yorumu önce çok kýsa: Bunlar önemli þeyler deðil ki Sonra ekliyor: Ben zaten milletvekiliyim. Ancak bana mazbatamý yüksek seçim kurulu deðil halk verdi HERKESÝN AHMET KAYA SI KENDÝNE Evet, gerçekten de Ahmet Kaya gibi Bunlar önemli þeyler deðil ki diye bakýp geçmek gerekiyor Lütfü Kýrdar toplantýsýna. Bu toplantýlarýn en önemli yaný belki de gelenlerin, Ahmet Kaya belgeseli izleyerek Ahmet Kaya yý tanýma fýrsatýna sahip olacak þansý yakalamalarý. Kim bilir belki de ölümünün 10. yýlýnda da olsa, bir kesim Ahmet Kaya dan gerçek Türkiye yi öðreniyor. Sigortasýz-güvencesiz çalýþan inþaat iþçilerini, sömürülen garsonlarý, iþsizleri, insanlýk dýþý koþullardaki izbe atölyelerde günde 15 saat çalýþarak sadece karnýný doyurabilen çocuklarý, yarý aç yarý tok yaþayan üniversite öðrencilerini öðrenir. Belki de herkesin Ahmet Kaya sý kendine Biz, halkýn mazbata verdiði Ahmet Kaya yý mezarý baþýnda Paris te ziyaret ettik ve orada andýk. Ahmet Kaya bize, Abdal Pir Sultaným ey Hýzýr Paþa, Bizi hasret koydun kadim kardaþa, Yazýlan mý gelir sað olan baþa, Açýlýn kapýlar þaha gideyim, Yýkýlýn kaleler dosta gideyim diyen Pir Sultan Abdallardan, Ne Ýskender takmýþým, ne Sultan Murat, göçüp gitmiþler, gölgesiz! diyen Ahmet Ariflerden yadigâr. Bir zamanlar saðýndan soluna Türkiye de bir Nâzým Hikmet modasý vardý. Herhalde daha sonra Nâzým Hikmet in þu þiiri de yazdýðý anlaþýlmýþ olacak ki, bu sevdadan vazgeçildi: Sevdalýnýz komünisttir, on yýldan beri hapistir, yatar Bursa kalesinde Hayýr ne Ahmet Kaya dan, ne Nâzým Hikmet ten ne de Yýlmaz Güney den vazgeçilsin. Ama kimse de bizi kandýrmaya kalkýþmasýn. Burada sözü Foti Benlisoy a býrakalým: Zamanýnda Nâzým Hikmet nasýl bir vatan þairi haline getirilerek bütün köktenci siyasal iddia ve içeriðinden arýndýrýlmaya çalýþýlmýþsa, þimdi de Ahmet Kaya etrafýnda bir milli mutabakat örülmeye giriþiliyor anlaþýlan. Öyle ya, muzaffer liberal tolerans çaðýnda Nâzým Hikmet de Ahmet Kaya da büyük bir alicenaplýkla ulusal panteonda yer bulabilir; yeter ki zamanýnda simgeleþtirdikleri siyasal davadan arýndýrýlarak depolitize edilebilsinler. Bunlarý söyleme hakkýmýz var herhalde. Bunlarýn olmasýný engelleme hakkýmýz da. PARÝS KOMÜNARLARIYLA AYNI MEZARLIKTA Bu yazýnýn baþlýðý aslýnda talan ve sömürü düzenin sürdüðü, ikiyüzlülüðün siyasi erdem sayýldýðý Türkiye nin bu haliyle Ahmet Kaya yý hak etmediðini söyleme amacý taþýyor. Ahmet Kaya, komþusu Yýlmaz Güney gibi, Paris Komünü isyancýlarýnýn ve kurucularýnýn yattýðý mezarlýkta yatýyor. 4 Aralýk ta, Paris te bulunan ÖDP heyetiyle Ahmet Kaya yý ve Yýlmaz Güney i anmak için bu mezarlýða gittik. Karlýboranlý bir kýþ günü her ikisinin mezarlarýna da çiçekler býraktýk. Paris te hangi semtten Ahmet Kaya nýn mezarýnýn bulunduðu Père Lachaise mezarlýðýna gitmek isteseniz parklarýn, meydanlarýn, sokaklarýn, bulvarlarýn ve metrolarýn isimlerine dikkat edin. Ya bir direniþçi, ya bir devrimci ismini görürsünüz. Örneðin Colonel Fabien meydanýndan binerseniz metroya Sahi, Türkiye yi Avrupa Birliði ne sokacak Egemen Baðýþ bu ismi duydu mu ömründe? Ya da AKP lilerin herhangi bir sokaða verdiði devrimci ismi var mý hiç? Behice Boran, Mustafa Suphi, Deniz Gezmiþ, Fikri Sönmez, Ýsmail Beþikçi, Ahmet Kaya, Yýlmaz Güney isimlerine rastladýðýnýz bir cadde var mý? Adýyaman ýn Çelikhan ilçesine baðlý Pýnarbaþý Beldesi ndekini kastetmiyorum. BDP lilerin AKP lilerin engellediði çabalarýný da kastetmiyorum. Ahmet Kaya nýn ve Yýlmaz Güney in yattýðý mezarlýkta Paris Komünü nün devrimcileri de yatýyor dedik. Sahi, Tayyip Erdoðan ya da son zamanlarýn büyük teorisyeni ünlü Türk büyüðü Burhan Kuzu, Yýlmaz Güney ile Ahmet Kaya nýn neden bu mezarlýkta olmak istediklerini biliyor mu? Paris Komünü nedir merak ettiler mi hiç? Güney, Kaya ve Hikmet herhalde Türkiye yi temsil etmek için sürgünde ölmediler. Herhalde orasý milli birlik ve bütünlük mezarlýðý deðil. YENÝ MÝLLÝ HALK SPORU: ÜZÜLMEK Son dönemde birçok kesimde bir Ahmet Kaya suçluluðu ve üzüntüsü baþladý. Türkiye, her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduðumuz birlik ve beraberlik duygusuna Ahmet Kaya suçluluðu ve üzüntüsü üzerinden sanki bu yýl nihayet kavuþtu gibi. Öyle birini hiç duymamýþtým, onu duymadýðýma ne kadar üzülüyorum diyen akýl küpü ünlü gazetecilerle, Kürtçe þarký yapacaðýný ve klip çekeceðini açýkladýðý akþam Ahmet Kaya yý linç etmeye kalkan güruhun baþýný çeken þimdinin üzgün þarkýcýsý, Ahmet Kaya ya yönettiði yayýnlarda hakaretler yaðdýran medya yöneticileri ayný duygunun insaný olarak buluþuyor Ahmet Kaya yý yok sayanlar, þarkýlarýný küçümseyenler, Ahmet Kaya yý lümpen þarkýlarýný arabesk bulanlar, Ahmet Kaya yý fazla Kürt, fazla sosyalist, fazla terörist ya da fazla köylü bulanlar, hiç dinlemeyenler, hiç duymayanlar, tanýyanlar tanýmayanlar, Türkiye nin beyazlarý, siyahlarý Bu yýl herkes suçluluk duyuyor ve üzgün Ahmet Kaya yý öldürmeye kalkanlar, sürgünde öldürenler, ölmesine sevinenler Bunlar da suçluluk duyuyor ve üzgün Peki, bu ortak duygu karþýsýnda ben neler duyuyorum, bu yýlýn kolektif halk sporuna ben neresinden katýlýyorum? Ben üzgün deðilim, sadece suçluluk duyuyorum Galiba suçluluk duyanlarýn önemli bir kýsmý yaptýklarý yüzünden suçluluk, yapamadýklarý ya da yapmayý düþünemedikleri, akýl edemedikleri þeyler yüzünden ise piþmanlýk duyuyor. Bense sadece suçluluk duyuyorum, ama o da yaptýklarýmdan deðil yapamadýklarýmdan. Bir taraf olarak yapamadýklarýmýzdan demek daha doðru Birincisi Ahmet Kaya benim ortalýkta olduðum bir zamanda yaþadý. Ahmet Kaya yý tanýyor, þarkýlarýný seviyor, Ahmet Kaya ya kimlerin neler yaptýðýný biliyordum. Bunu kiþisel olarak söylemiyorum: Ahmet Kaya ya da kendisine de sahip çýkamamýþ bir kuþaðýn insaný olarak konuþuyorum ve ben suçlulardan biriyim diyorum. Tarihine ve talihine sahip çýkamazsan, iþte birileri onlara da, Ahmet Kaya ya da böyle üzülür. Benim arkadaþlarýmýn, Ahmet Kaya nýn arkadaþlarýnýn, Türkiye nin devrimcilerinin ve Kürtlerinin baþýna türlü türlü iþler gelirken bugünün üzgünleri bunlardan hiç haberdar olmazlardý ve þimdi nedense hep onlar üzgün, hep onlar suçluluk duyuyor ve kimselerle de bu sanki bu duygularý paylaþmak istemiyorlar. Ahmet Kaya nýn konserlerini basanlar, Ahmet Kaya nýn konserlerini yasaklayanlar, bu dönemde, sanki sýrf Ahmet Kaya kasetleri bulundurduðu için gözaltýna alýnan, iþkence gören öðrenciler kadar masum görünmek istiyor. NEDEN HEP GEÇMÝÞE ÜZÜLÜYORSUNUZ? Ama bu masum ve üzgün arkadaþlar, nedense þimdi, protesto gösterilerinde polis lincine uðrayan, tekmelendiði için çocuðunu düþüren gençlere neden hiç üzülmez? Üzgün dostlar, geçmiþte de coplanan, dayak yiyen, horlanan, yarý aç yaþadýklarý yoksul evleri gecenin bir vakti basýlan, iþkencelerde öldürülen gençler dinliyordu Ahmet Kaya yý O zaman da þimdi de onlara saldýrtan polis þefleri, emin olun Ahmet Kaya deðil çok daha baþka þeyler dinliyordu Ahmet Kaya da bugün yaþasaydý Dolmabahçe önünde polis tekmeleri altýnda çocuðunu düþüren kadýna üzülmekle kalmaz, bu düzene korkunç öfkelenirdi. Çünkü Ahmet Kaya da, Üzgün olmaktansa öfkeli olmayý yeðlerdi Nereden mi biliyorum? Þarkýlarýný hiç dinlemediniz mi? Öyleyse Ümit Kývanç ýn yaptýðý belgeseli izleyin bari. Ahmet Kaya, kim ne derse desin, ezilenlerin, yoksullarýn, eþitlik isteyenlerin, baþkaldýranlarýn, hakkýný arayanlarýn ozaný. Varoþlardaki yoksullarýn, fabrikada sigortasýz, sendikasýz çalýþanlarýn, bunlarýn adýný bile duymamýþlarýn, korkunç þartlarda atölyelere hapsolmuþ baþörtülü baþörtüsüz çocuk iþçilerin, büyük kentlerin bekâr odalarýnda balýk istifi gibi yaþamak zorunda býrakýlan Kürt gençlerinin, insafsýz düzenin çarklarýný döndürmek için köleliðe mahkûm edilmiþlerin sanatçýsýdýr. Ama asla ve asla hepimizin deðildir. Hele Ahmet Kaya, ömrü boyunca savunduðu fikirlere, deðerlere karþý çýkmýþ Erdoðan ve komünizmle mücadele derneðinden devþirilmiþ ekibinin kurduklarý otoriter düzeni birilerine demokrasi diye yuttururken, kendisini kullanmaya kalkanlara asla izin vermezdi. ÜZGÜN OLMAKTANSA ÖFKELÝ OLMAYI YEÐLERÝM Evet, ben de Ulrike Meinhof un çok önceleri dediði gibi, Üzgün olmaktansa öfkeli olmayý yeðliyorum ve öfkemi kontrol edemiyorum. Örneðin AKP lilerin bugün Ahmet Kaya ya sahip çýkmasý bana hiç samimi gelmiyor. Onlarýn Ahmet Kaya sý bambaþka biri olmalý. Sahi; Ahmet Kaya sað iken; o tarafýn Ahmet Kaya sý Fatih Kýsaparmak deðil miydi? Þimdi de Ahmet Kaya ya, iþlerine böyle geldiði için, çýkarlarý gereði için olsa bile gerçekten sahip çýktýklarýna inanmak çok zor. Aslýnda sorun daha büyük ve daha ciddi: Türkiye eþitlik ve özgürlük mücadelesi tarihinde gelenek olarak hiç bir þey yapmamýþsanýz, dahasý ülkede eþitlik ve özgürlük mücadelesi verenlere karþý savaþmýþsanýz, eþitlik ya da özgürlük mücadelesiyle bað aramanýz gerektiðinde kurnazca baþkalarýnýn mirasýna konmaya kalkarsýnýz. Olayýn bir yaný bu. Ýkinci ciddi sorun ise, bellek ve belleksizleþtirme ile ilgili. AKP liler ve yandaþlarý uzun bir süredir ya solun belleðini yanýltmaya çalýþýyor ya da hatýrasýna saldýrýyor: Bu hem milli düzeyde hem de evrensel düzeyde yaþanýyor. Deniz Gezmiþ in darbeciliði, Kurturica nýn soykýrýmcýlýðý ve V.S. Naipaul un oryantalistliði bu belleksizleþtirme ve yeni hegemonyaya cila. Erdoðan ve dostlarý baþkalarýnýn mirasýný ele geçirmeye çalýþmaktan ya da hatýrasýna saldýrmaktan vazgeçip, Ahmet Kaya ile gerçekten bir bað kurmak istiyorsa, örneðin en azýndan Ahmet Kaya ya can veren damarlardan biri olan Pir Sultan Abdal la barýþmalý. PÝR SULTAN MI EBU SUUD EFENDÝ MÝ? Erdoðan deðer kullanmada tam bir profesyonel. Neoliberal pazarlama yöntemleri, bütün deðerlerin deðer olmasýna deðil, ne iþe yaradýðýna, kaç dolar ettiðine bakar. Bakýnýz yetmez ama evet referandumunda Çorum da ne diyordu: Millet olarak Çorum la, Çorum un yiðitliðiyle, mertliðiyle, gözü pekliðiyle her zaman gurur duyduk, nasýl ki Çorum bu topraklardan yetiþmiþ Akþemsettin Hazretleriyle, Ebu Suud Efendi yle, Koyunbaba yla, Ýskilipli Atýf Hoca yla gurur duyuyorsa, bizler de Çorum la gurur duyuyoruz. Peki, kim bu Ebu Suud Efendi? Çorumlular neden bu hemþerileriyle gurur duysun? Ebu Suud Efendi, Yavuz Sultan Selim in Þeyhülislamý. Alevilerin, canlarý, mallarý, namuslarý size helaldir diye fetva veren kiþi. Hýzýr Paþa da yukarýdan verilen fetvalarla hareket etmiþti, bilmek lazým. Madem Erdoðan halisane duygularla düzenlenmiþ Ahmet Kaya gecelerine falan katýlýyor, örnek olarak söylemek gerekirse, Ebu Suud Efendi nin yanýnda, hani sýrf genel kültür olarak Pir Sultan Abdal ýn kim olduðunu öðrense bile iyi olur. Pir Sultan ýn kim olduðuna dair, burada bir ipucu verebilirim: Hani yaklaþýk 20 yýl önce Sivas ta birinin adýna, bir þenlik düzenlenmiþ, sanatçýlar, þairler, öðretmenler, öðrenciler, halk oyunlarý kursuna giden çocuklar o þenliðe katýlmýþtý. Ve hani insanlýk düþmanlarý, o þenliðe katýlanlarýn bir kýsmýnýn kaldýðý oteli saatlerce ablukaya alýp çoluk çocuk demeden 37 insaný katletmiþti. Ýþte o þenliðe ismini veren kiþi Pir Sultan Abdal. Ahmet Kaya nýn da Pir Sultan dan þarkýlarý var. Belki bir gecede Erdoðan, Ahmet Kaya nýn Bize de Banaz da Pir Sultan Derler þarkýsýna eþlik edebilir. Sivas katliamý daha dün oldu. Katliamcýlarý hem siyaseten hem de hukuken savunan avukatlarýn kim olduðunu herkes biliyor. Yine bugün hâlâ Sivas katliamýna, Sivas ta çýkan olaylar ya da Otelde çýkan bir yangýn diyen gazetecilerin kimler, gazetelerin hangileri olduðunu da herkes biliyor. Peki, býraksaydýk da Sivas semalarýnda Sýrp tayyareleri mi uçsaydý anlamýna gelen laflarý kim etmiþti? Erdoðan bir tek Ýslamcý gazeteleri okuduðuna göre bunu kesin biliyordur. ÜLKÜCÜLER AHMET KAYA DÝNLEYENÝ DÖVÜYOR Elbette birkaç inanmýþ samimi müslüman Ahmet Kaya dinliyor olabilir. Ama buradan çýkarak Ahmet Kaya yý siyasal Ýslamcýlarýn da ozaný yapmaya kalkýþmak en azýndan Ahmet Kaya nýn hatýrasýna saygýsýzlýk olur. Neyse, bir de ülkücüler bile Ahmet Kaya dinliyor masalýna gelelim. Ülkücüler nerede Ahmet Kaya dinliyormuþ? Sivas katliamýnýn yapýldýðý ve Alevilerin burasý müze olsun taleplerine raðmen daha düne kadar kebap lokantasý olan, Madýmak Oteli nin altýndaki et lokantasýnda otururken mi? Ya da Ýstanbul un göbeðinde bir parkta oturmuþ, telefonundan Ahmet Kaya dinleyen delikanlýyý öldüresiye döverlerken mi? Sakarya, Ýzmit, Kocaeli taraflarýnda adeta rutin halini alan, Ahmet Kaya dinlediði için dövülen gençler, Ahmet Kaya t-shirtü giydiði için dayak yiyen inþaat iþçileri haberlerinin hepsi mi yalandý? Ülkücüler de Ahmet Kaya dinliyorsa, Ahmet Kaya dinlediði için orda burada dayak yiyen, iþinden olan, býçaklanan gençlere neler oluyor? Bunlara kim musallat oluyor? Her neyse, sýradaki þarký herkese gelsin: Amenna Yaþayanlar bir gün ölür bir gün ölür elbette Aðaçlarla, balýklarla, kuþlarla ben amenna Aðlayanlar bir gün güler bir gün güler elbette Uyanmakla, anlamakla, bilmekle ben amenna Kýsa çöp uzun çöpten hakkýný alýr elbette Direnmekle kurtulmakla, barýþla ben amenna BirGün Pazar

Edebiyat ne iþe yarar? Son yýllarda katýldýðým her söyleþiye bu soruyla baþlýyorum. Karþýmdaki okurlarýn kuþkularý olabileceðini baþtan varsayýyorum demek ki. Kitabýn da artýk yazýnsal deðerinden önce kullaným deðerine bakýldýðý, öncelikle iþlevsel bir meta olarak alýnýp satýldýðý günümüzde, yerinde bir soru deðil mi bu? Artýk piyasanýn isterlerine ve oraya buraya diktiði oklara göre yolunu bulan okur da, içinde savrulduðu bu piyasanýn aktörlerinden biri oldu. Somut, elle tutulur bir karþýlýðý olmayan, kaldý ki kendisi somut ve elle tutulur olmayan edebiyatýn karþýlýksýz bir dünya kurduðunu, ama zaman içinde yeri baþka hiçbir þeyle doldurulamayacak derinlikte iz býraktýðýný nasýl anlatmalý? Rita Felski, Fakat kitaplar birer özne olmasa da, diyor, öylesine birer nesneden, sayýsýz baþka þey arasýna sýkýþmýþ geliþigüzel þeylerden de ibaret deðildir. Oysa edebiyat, okurken kendimizi içinde bulduðumuz, ayrýca daha baþtan kendimizi etkilerine açýk tuttuðumuz bir dünya deðil miydi? Rita Felski nin Edebiyat Ne Ýþe Yarar? kitabý, edebiyat metinleriyle aramýzdaki iliþkiyi böyle bir baðlamda, sýradan bir soruya dibine varýlmasý zor bir derinlik kazandýrarak tartýþýyor. Edebiyat nedir? Edebiyat metinlerinin hayatýmýzda tuttuklarý yeri konu etmeyen yazar azdýr. Deðil mi ki bu yazdýklarýmýzý yayýmlýyoruz, her yazara göre deðiþse de, yazýnsal metnin doðasýný aþan amaçlarýmýz da var demektir. Yoksa, kendimize saklayýp okunmasýný istemediðimiz metinleri yayýmlamayýz. Neden sonra yaþanan Bartleby sendromlarý da yazarýn baþtan attýðý adýmlarýn izini silmeye yetmez. Dolayýsýyla okuru hiç iplemeyen yazarýn da okunma isteði hemen ortaya çýkar. Yazarýn içgörüsü kutsaldýr elbette, üstelik uzun yýllar boyunca verilmiþ yoðun emekle oluþmuþtur o içgörü ve o olmaksýzýn yaratýcýlýðýn içinden geçmek olanaksýzdýr. Dolayýsýyla yazýnsal metni kendi özgün yorumlarýyla alýmlayan okurun da içgörüsünden söz etmeliyiz. Popüler roman yazarýnda ve okurunda kendini göstermeyen, gazete yazarýnýn aklýndan geçmeyen içgörü, gerçekliðin doðasýndan gelen kabuklarýný soyup cevherini ortaya çýkaran bir düzen kurmaya baþlar. Nedir bu anlattýklarýmýn anlamý? Edebiyatýn kalýcý izler býrakmasý. Demek okurun zihinsel süreçlerinde, zaman içinde de o izlerin birbirine baðlanarak oluþturduðu toplumsal kültürün düzeyinin adým adým yükselmesi. Edebiyat baþka ne iþe yarar... Ýnsaný günlük hayatý içinde farklýlaþtýran bir etmen de olur mu? Farklý düþünüp farklý konuþuyorsanýz, bakýþ açýnýz sizi ayýrt ediyorsa, okuduðunuzu herkesten baþka biçimde anlamakla kalmayýp gerçeði göründüðünden baþka bir görme biçimiyle içselleþtiriyorsanýz, edebiyata borçlu kalabilirsiniz. Çocuklukta, iyi huylu öðretmenler kitabýn en iyi arkadaþ olduðunu öðretir. Çok naif midir bu? Sözün derin yapýsýna eðildiðimizde, kitaplarýn yalnýzlýklarý paylaþtýðýný, hiç kuþku yok ki gerçekmiþ gibi okuduðumuz hikâyeleriyle ve kiþileriyle özdeþleþtiðimizi, kitaplarda kendi suretimizi gördüðümüzü pekâlâ söyleyebiliriz. Ne ki, Rita Felski de belirtiyor, baþta Kafka nýnkiler olmak üzere, modernist metinler okurla metin arasýndaki yakýnlýk iliþkisini sarsar, alýþýlagelmiþ yorumbilgisini sorgular, çoðumuzun yakýndan tanýdýðý bir bocalama, hüsran ve endiþe hissi uyandýrýr. Brechtgil bir sendrom. Gregor Samsa ile okurun özdeþliðinden artýk söz edilemez, ama insanýn düþ-tasarýmý içindeki durumu, okuru bu kez eskiden olduðundan daha çok düþündürür. Okur, yazarýn anlattýklarýyla yetinmemeye, yazarýn verdiði anlamlarýn ötesine geçip kendi verdiði anlamlarla okumaya, metni kendi zihninde zenginleþtirmeye baþlamýþtýr. Okumanýn yýðýnsallaþmasý bundan sonra olur. Artýk edilgin bir öðrenci deðil, etkin bir katýlýmcýdýr okur ve böylece onun bir kitaptan öbürüne atlamak için gerçek nedenleri vardýr. Edebiyat metinlerinin bu alýmlama sürecinden geçirilmesi, insaný o güne dek tanýmadýðý deneyimler ve soyutlamalarla çoðalan bir yaratýcý dünyayla karþý karþýya býrakýr. Bireyliðin kazanýlmasý sözü bir baþýna anlamlý sayýlmaz, bireylikten ne anladýðýmýz da önemli. Kendiliðinden bireylikten söz edemeyiz; insanýn herhangi bir sektörde yaptýðý iþin de en iyisini yaparak, bu arada kiþisel hayatýnda kendini geliþtirmeye çalýþarak kazandýðý bireylik önemlidir elbette, ama bir de edebiyatýn yaratýcý dünyasýnda tamamlanan bireylik var. Okurun, mühendislik bilgisiyle kendini tamamlamasýyla yaratýcý yazýnýn soyutlamalarý ve yorum alanlarý içinde tamamlamasý arasýnda, niteliksel bir ayrým elbette olacaktýr. Rita Felski nin tanýma adýný verdiði bu süreç, edebiyatýn varlýk nedenlerinden biri olarak da alýnabilir. Önce okurun edebiyat metinleriyle arasýnda kurduðu özdeþlikler var, ama bu arada, Her tür tanýma âný metinler ile okurlarýn iniþli çýkýþlý inanç, umut ve korkularýnýn etkileþiminden doðar; dolayýsýyla edebiyat eserlerinin saðladýðý içgörüler de zaman ve mekâna göre büyük farklýlýk gösterir. Bu farklýlýk olumsuz bir sorun olmayýp, tam tersine, edebiyatýn o farklýlýklar ve kuþaklar boyunca okunmayý sürdürmesinin, kalýcýlaþmasýnýn da nesnel zeminini oluþturur. Lacan ýn, okuduðu edebiyat metninde kendini gören okurdan söz ettiðini aktarýr Rita Felski: metin, aynamýzdýr. O aynalar bazen bizi açýða düþürür, bilmediklerimizi yüzümüze vurur, yalanlarýmýzý ortaya çýkarýr, görme biçimimizi sýnar, bazen de onlarda tam kendimizi görmenin hoþnutluðunu yaþatýr. Okuma sürecinin aydýnlýk kaynaðý da metinle aramýzdaki bu sarsýlmaz iliþki deðil midir? Yazýlanlarýn anlaþýlamamasý Eve Sedgwick in söylediði, bizi tam, bir estetik nesne olarak yazýnsal metnin akýl almaz gücüne götürür. Orasý büyülü alan okur ile metin arasýndaki etki-tepki iliþkisi ve asýl kavga orada yaþanýr. Kimilerinin yakýn okuma, benim de derin okuma dediðimiz yerde, yazýnsal uzam yazarýn ölçüp biçtiði dünya olmakla kalamaz, gitgide geniþler. Eleþtiri yazarý ya da edebiyat düþünürü, metnin büyüsünü çoktan unutmuþ olmalýdýr. Yazýnsal metni, Ne, Nasýl, sorularýný sorarak okumayý içgüdüsel bir davranýþ olarak benimsemiþse, büyü çoktan bozulmuþtur, ama onun yazdýklarýnýn büyüsü olmadýðý da öne sürülemez. Eleþtiri ya da deneme yazarýnýn kendi yazdýklarýnýn büyüsüne kapýldýðýndan söz edilmiyorsa, o düzeyde okumanýn ancak bir köþeye sýkýþmýþ olmasýndan, yazýlanlarýn anlaþýlamamasýndandýr. Eleþtiri, büyülenmeyi antitezi ve düþmaný görür, doðasý gereði. Metnin büyüsü, ruhu ve duygusu bazen yazarý, bazen okuru ilgilendirebilir, ama eleþtiri þöyle davranýr: Büyülenme bir bakýma kara büyüdür, eleþtiriye düþen de irrasyonel gibi görünen fenomenlere rasyonel açýklamalar getirmek yoluyla bunlarýn týlsýmýný bozmaktýr. Yazýnsal metnin taþýdýðý büyü, eleþtirel okuma içinde kendiliðinden çözülmeye baþlar. Metnin öðelerini soyutlayarak birbirinden ayýrmaya baþlayýnca, metinden adým adým uzaklaþmaya, onun karþýsýnda bir baþka metni, eleþtiri metnini kurmaya baþlarsýnýz. Demek harflerin, sözcüklerin, tümcelerin bir araya geliþi, inanýlmasý zor bir etkiye yol açabiliyor. Nasýl oluyor da yazý, insanlarý etkileyen bir dünya kuruyor? Rita Felski de, Bir sayfa üzerindeki eðri büðrü siyah çizgiler nasýl olup da insanlarýn, þeylerin, eylemlerin ve yerlerin böyle canlý birer hayalini canlandýrabilmekte; okurlar bu gölge ve hayallere tepki verirken nasýl böyle güçlü bir algý ve duygu deneyimi yaþayabilmektedir? diye soruyor. Edebiyat yokluðu varlýða dönüþtürme, birtakým hayaletimsi figürleri yoktan var etme, sanrýsal bir yoðunluk ve canlýlýktaki imgeleri hayalde canlandýrma ve okuru içine çeken kocaman dünyalar yaratma gücü bakýmýndan büyücülüðe yakýn görünür. Belki yalnýzca þiir, okuduðu metinden karþýlýklý bir beklentisi artýk olmayan, metin ötesine geçmiþ okurun alanýnda, iþe yaramaktan bambaþka bir anlam katýna çýkmýþtýr. Þiir için söyleneceklerle roman için söyleneceklerin kesiþmesi gitgide zorlaþtý artýk. Büyüsü en zor þiirin bozuluyor. EDEBÝYAT NE ÝÞE YARAR? Rita Felski Çeviren: Emine Ayhan Metis Yayýnlarý 2010, 172 sayfa, 14 TL. Radikal Kitap

Ben üþüyordum ama Erdal ýn gözleri beni ýsýtýyordu. Belki de donmaktan kurtardý bu sýcak bakýþlar. Çok sevdiðimizi býraktýk Karþýyaka ya. En deðerli varlýklarýmýzý; anamýzý, babamýzý, kardeþimizi, dayýlar, halalar, amcalar çok yakýnýmýzý býraktýk Karþýyaka ya. Býraktýklarýmýz hepsi çok özeldi elbette. Ayaklarýmýz çukurun içine býrakýlan deðerlerimizin üzerine toprak atýlýrken yerinde zorla duruyordu. Ýçinden gelen bir ses onlar olmadan sen nasýl yaþayacaksýn, sende atla diyordu adeta. SENDE ATLA. Ne analar, ne babalar, yoldaþlar elbette hiç birimiz yapamadýk bunu. En sevdiklerimiz en deðerlilerimiz dünyalarýmýzý býraktýk oraya belki geriye dönüp bakmadýk, bakamadýk bile. Çünkü orada karda kýþta býraktýklarýmýz her ziyarete gittiðimiz de sýcacýk duruyordu yerlerinde. Ziyarete gelen dostlar, yoldaþlar kalabalýksa seviniyor arayan soran gelenler arasýnda eski dostlarý yoksa belki de bir kez daha ölüyorlardý. Bugün tek baþýna gittim Erdal Eren i anma toplantýsýna artýk zaten kimseye haber verip insanlarý toparlayýp taþýmamaya karar verdi. Buna neden tekti. Erdal ne için ölmüþtü, kimler için ölmüþtü 17 yaþýnda daha sevginin derinliðine dalmadan, belki de sevemeden sevilmeden, sýcacýk iki elin birleþip tek ele döndüðünü hiç yaþamadan. Belki hep birlikte çekilen halayýn ritmine kendini hiç kaptýrmadan, vapura binip dalgalarý yara yara menzile ulaþmaya çalýþan vapurun hýzýndan yüzüne çarpan köpüklerin soðukluðunda üþümeden. Her sene burada ilk konuþmayý yapanlarýn söylediði söz yine bu sene de ayniydi onun için göz yaþý dökmek yok, onlar için aðlamayacaðýz. Ben geçen sene olduðu gibi yine itiraz ettim bu sözlere içimden elbette. Zaten sesimi yükseltip cevap veremezdim bu sözlere çoktan gözlerimden yaþlar akmaya baþlamýþtý. Öylesine insani, öylesine içten gelir ki bu akan yaþlar öyle kumanda edilip yok akma, kal gözlerimin dýþýndan dýþarý akma. Denilecek þey deðildi bu gözyaþlarý. Ne talimat dinlerdi, nede dur durak. Akan yaþlar, buz gibi hava ve Erdal yoldaþlarýnýn sýcaklýðý. Ne için yaþamý bitmiþti Erdal ýn. Bu gün yol arkadaþlarý anlattý. Yol arkadaþlarýndan ziyade o gün Erdal ýn yaþýný bugün yaþayanlar anlattý Erdal ý. 78 liler Vakfý Ankara baþkaný Hüseyin de anlattý. Oðlu Erdal ýn evlendiðini anlatýrken sesi titredi hatta titremenin de ötesine geçti hani aðlamak yoktu. Liseli gençler adýna bildiri okuyan genç bir yoldaþý onunda sesi titredi hatta aðlamayýn, aðlamaya gelmedik buraya diyen yoldaþýnýn da sesi vurdu duvarlara geldi, titremek deðildi bu belki de eskiden nalan denilen inlemeydi bu. Ve bu her iki nesil bütün yaþanýlan sýkýntýlara raðmen, Erdal a olan derin özleme raðmen ve ülkemizde yaþanan sýkýntýlara raðmen yeniden umudu yeþerttiler. Erdal ne için öldü sözlerinin karþýlýðý yine görevini yapmak için buralarda yoklardý. Hiç olmadýlar ki zaten olsalardý 12 Eylül Mitinglerin de binlerce resmi görebilir miydik yerlerde, binlerce genç býrakýlmýþ olur muydu bu soðuk topraða. NEDEN GÝTTÝ YANIMIZDAN ERDAL, DENÝZ, MAHÝR, ÝBRAHÝM, SÝNAN VE binlercesi neden. Eðer bu gün burada olmayanlar tam da 30 yýl önce Erdal ýn yanýnda olsalardý biz bugün yine bu kadar sýk gelir miydik bu KARÞIYAKA YA. Anmanýn açýlýþýný yapan yoldaþýn dediði olmadý bence öyle bir aðladýk ki ta derinlerden geldi Karþýyaka ya o sesler. En çokta neden aðladým biliyor musunuz Erdal ve diðer Erdal lar elbette önce inandýðý için sonra da kimler için ölmüþtünün karþýlýðý olanlarý hiç mezarý baþýnda görmediðim için aðladým ve benim bu iç duyarlýlýðýmý iç dünyamý anlamayýp görevlerim sýralarýnken þunlarý þunlarý aksattýn diyenlerin en deðerlilerimin sözleri için de aðladým. 13 ARALIK 2010 Emel SUNGUR Konya Tarým Ýl Müdürlüðü Uzmaný Ziraat Mühendisi Abdurrahman Ayan, Mevlana Kalkýnma Ajansý tarafýndan kabul edilen ve mali destek saðlanan projenin isminin "Çoban Yetiþtirme Eðitimi" projesi olduðunu söyledi. Bu projeyi, Türkiye genelinde olduðu gibi bir tarým merkezi olan Konya Ovasý'nda çoban bulmakta ve çobanýn toplumsal statüsünde yaþanan sýkýntý nedeniyle hazýrladýklarýný, kabul edilmesiyle birlikte de uygulamaya koyduklarýný anlatan Ayan, Eðitimimizi Konya merkez, Ilgýn'ýn Yukarý Çiðil Beldesi ve Karapýnar ilçesinde gerçekleþtireceðiz dedi. Eðitim çalýþmalarýnýn ilk duraðý olan Yukarý Çiðil'de çok yoðun bir taleple karþýlaþtýklarýný vurgulayan Ayan, þunlarý kaydetti: Sadece bu beldede 70 çoban bu kursa devam ediyor. Kursa gelip giderlerken oluþan yoðun kalabalýk herkesin dikkatini çekiyor. Burada kendilerine küçükbaþ hayvan yetiþtiriciliði, hastalýklarla mücadele, rasyon (yem) hazýrlama, sürü yönetimi, keçi-insanorman iliþkisi konularýnda ders veriyoruz. Ayrýca sosyal içerikli konulara da deðiniyoruz. SÜRÜ SAHÝPLERÝNE MAZOT DESTEÐÝ Bu çalýþma 15 gün sürecek, son 2 gününde Sarayönü ilçesindeki Altýnova Devlet Üretme Çiftliði'nde çobanlarýmýz uygulamalý eðitim alacak. Türkiye'de bu kapsamda ilk olma özelliði taþýyan bu eðitim süreci sonucunda katýlýmcýlara katýlým belgesi vereceðiz. Ardýndan yapýlacak sýnavda resmi çobanlýk sertifikasý alan çobanlarýmýzýn sigorta primleri KOP Eylem Planý kapsamýnda devlet tarafýndan karþýlanacak. Bu konuda gerekli sözü aldýk ancak bu gerçekleþmezse, çobanlarýn istihdamý konusunda sürü sahiplerine, týpký mazot desteðinde olduðu gibi sertifikalý çoban desteði ödemesi yapýlacak. Ayan, kurslara katýlan çobanlarýn en çok kendilerine kýz verilmemesinden þikayet ettiklerini belirterek, Bu projeyle çobanýn toplumsal statüsünde yükselme, buna baðlý olarak köyden kente göçü engellemeyi amaçlýyoruz. Çünkü sadece Türkiye'de deðil küçükbaþ hayvancýlýðýnýn yaygýn olduðu her yerde insanlar orada kalýyor, büyük kente göç etmiyor. Bu projeyi çok önemsiyoruz, çünkü Türkiye'nin en önemli sosyal projelerinden biri diye konuþtu. Eðitim projesine katýlan çobanlar ise kendilerine kýz verilmemesinden þikayet etti. Çobanlar, bu uygulamayý gerçekleþtiren yetkililere teþekkür ederek, çobanlýk mesleðinine artýk daha fazla önem verileceði için mutlu olduklarýný söyledi. (AA) Sulucakarahöyük/ NEVÝEHÝR Hasan KANKAL Baþbakanlýk Gençlik Hizmetleri Daire Baþkanlýðý tarafýndan düzenlenen Kulüp,Kurum ve Kuruluþlar arasý Türk Halk Müziði Solist ve Solo Yarýþmasý Türkiye finaline katýlma hakký kazanan Nevþehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü,solist ve solo çalgý dalýnda iddialý þekilde hazýrlanýyor. Nevþehir Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi nde Mehmet Ýzci idaresinde 18-19 Aralýk tarihleri arasýnda Antalya da düzenlenecek Kulüp,Kurum ve Kuruluþlar arasý Türk Halk Müziði Solist ve Solo Yarýþmasý Türkiye finali için çalýþmalarýný aralýksýz devam ettiren Nevþehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü,21-30 yaþ grubunda solo solist dalýnda Mehmet Köse ve solo çalgý dalýnda Arif Çizmecioðlu ile temsil edilecek. Bölge Yarýþmalarýnda elde ettikleri derecelerle Türkiye finaline kadar yükselen solist Mehmet Köse ve solo çalgý ustasý Arif Çizmecioðlu, Antalya daki Türkiye finalinde Nevþehir e en iyi derece ile dönebilmek için yoðun bir çalýþma temposu içerisinde provalarýný sürdürüyorlar.

Denilir ki kaleler sadece dýþarýdan gelecek saldýrýlara karþý deðil, ayný zamanda kalenin içinde kalanlarýn dýþarý çýkmamasý için yapýlýrmýþ. Türkiye bugün itibariyle bir kale görünümünde karþýmýzda duruyor. AKP, kalesinin hem duvarlarýný yükseltiyor hem de çeperini olabildiðince geniþletiyor. Ýçerisine aldýðý tüm kesimleri bir nevi hapsederek, dýþarý çýkmalarýna engel oluyor ve duvarlarýný güçlendirdikçe arenaya kurduklarý giyotinlerin sesi daha yüksek çýkýyor. Þimdi o giyotinin önünde öðrenciler var. Çýlgýn bir güruh, bu gençlerin boyunlarýnýn vuruluþu için alkýþ tutuyor. Ýktidar levazýmcýsý herkes orada beklenen sonu hýzlandýrmak için harýl harýl çalýþýyor. Demokrasiden kimin ne anladýðý ortaya çýktý. Ýktidarýn suyunda boy verenler birden bire bilindik bir çýðýrtkanlýða sarýldýlar. Efendim illegal örgüt parmaðý varmýþ, bunlar deliymiþ, deli muamelesi görmeliymiþ, pankart sopalarýyla polise saldýrýp kýþkýrtmýþlar zaten kýþkýrtýcýlar olayýn arka planýndaymýþ-miþ. Gülen in özgürlükçüleri polisin yarým býraktýðý iþi tamamlamak için kollarý sývaya dursun, bir gerçek var ortada. Bir avuç dediðiniz bu öðrencilerden ödünüz patlýyor, iþte gerçek bu. Tüm dünyada en aktif, en canlý eylemler öðrencilerle baþlar ve bir yangýn gibi her yeri ve her kesi sararak iktidarlarý sarsar. Öðrenci hareketleri toplumsal mücadelenin hep kývýlcýmý olmuþtur. Ýktidarýn tahammülsüzlüðünün altýnda bu kývýlcýmýn her yaný sarma korkusu var. Þimdi gittikleri yerlerde neyle karþýlaþacaklarýný bilmeyiþlerinin huzursuzluðunu taþýyorlar. Deli gömleði giydirip týmarhanelere doldurmak istedikleri bu öðrencilerin tek sýðýnaðý ise taleplerinin meþruluðu. Daha baþtan Sicilleri kirli denilerek mahkûm ettikleri bu gençler bir haklýlýðý dillendiriyorlar. 12 Eylül ün kurumlaþmasý olan YÖK ün ve cuntacýlarýn önünde sýraya girip selam duran koca profesörlerin mirasçýlarý deðil, özgür düþüncenin ve aydýnlýðýn mirasçýlarý olmak istiyorlar. Bunun için o kadar çok bedel ödediler ki þimdi birilerinin çýkýp kendilerine vandal demesinden hiç de gocunmuyorlar. Ama illa ki bir Vandalizm arýyorsanýz ellerini asla soðutmadýðýnýz emir kulu polislerinize bakabilirsiniz. Kaç kiþi iþkence tezgâhlarýndan geçirildi biliyor musunuz? Hayýr, zaten siz bunlarla hiç ilgilenmediniz, ilgilenmiyorsunuz. Geçmiþi kaþýmanýn ne manasý var, önümüze bakalým miyavlamasýyla akladýðýnýz iþkenceciler emin olun sizlere çok ama çok minnettarlar. Öðrencilerin yumurta atmasýndan rahatsýz olduðunuz kadar, polisin linç ettiði, kolunu bacaðýný kýrdýðý, tehdit ettiði ve dahi gözaltýnda kaybettiði insanlar için bir rahatsýzlýk duysaydýnýz bizler bugün bunlarý konuþuyor olmayacaktýk. Bir toplumun vicdanýný fütursuzca kirleterek yaptýklarýný onaylatanlar, þimdi bir kez daha onay istiyorlar. Ýþkence hanelerinin duvarlarýna Burada Allah yok, Peygamber izne çýktý yazarak gözaltýna aldýklarý herkese her þeyi yapabileceklerini, sýnýrsýz yetkiyle donatýldýklarýný müjdeli bir haber gibi sunan anlayýþ hala canlý yaþýyor. Kadýn öðrencinin kasýklarýna atýlan tekmeler bunu kanýtlýyor. Hamile olduðunu söyleyen ama daha baþtan ölü doðmasý gerektiðine, Bunlarýn çocuðu da komünist olur diyerek iman edenlerin devletçe korunduðu bir ülke çünkü burasý. Kýsa bir zaman için topraða gömdükleri komünizm tehdidini yeniden topraðýn altýndan çýkarýverdiler. Týpký kendi elleriyle gömdükleri bombalarý, silahlarý yerin altýndan çýkartmalarý, týpký Hizbul- Kontralarýna iþlettikleri cinayetleri, domuz baðý yapýlarak gömdükleri insanlarý bir gecede bulmalarý gibi. Ýþin ironisi de burada. Ýktidar olanlar sadece devleti devralmazlar, onun kültürünü, inancýný, dilini de devralýrlar. Öðrenci olaylarýyla bir anda patlak veren süreç bu gerçeði bir kez daha perçinledi. Bu eylemler, iktidarýn önünde, arkasýnda, yanýnda, kenarýnda olan herkesi tedirgin etti. Bir yerlerden aykýrý seslerin çýkmasý, þimdi bu da ne caným, nerden çýktý bunlar. Rahat batýyor rahat iç sesleniþi ile horlamaya dönüþtü. Yoksa mesele yumurta falan deðil, kendi rahatlarýnýn bozulmasý meselesi. Ýktidar levazýmcýsý gazetecilerin tek tornadan çýkmýþ halleri, polis ile el ele ellerinde cetvel muhaliflere çeki düzen verme çabalarý her ne kadar komik bir görünüm yaratsa da, bu inanç ve kültüre uygun bir davranýþ biçimi olduðunu hatýrlatýyor bize. Taraf olmayanýn bertaraf edilmesi süreci, demokrasicilik oyunu ile birlikte, isteyenin anladýðý dilde yapýlmaya devam ediyor. Bugün öðrencilerden þikâyet edenler, yarýn onlarý ve yumurtalarýný mumla arayacaklar. Öðrenciler kuzu kuzu bertaraf olmayacaklarýný ilan ettiler. Peki, Ya Siz? BirGün Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) tarafýndan hazýrlanan 2010 yýlý Üçüncü Dönem Sanayi Ýþgücü Girdi Endeksleri yayýmlandý. NACE Rev2'ye göre hesaplanan 2005=100 temel yýllý, Üç Aylýk Sanayi Ýstihdam Endeksi 2010 yýlý 3. döneminde bir önceki yýlýn ayný dönemine göre yüzde 5,5, bir önceki döneme göre yüzde 2,2 arttý. Üç Aylýk Sanayi Ýstihdam Endeksi 102 oldu. Türkiye'de sanayide çalýþýlan saat, 2010 yýlý üçüncü çeyreðinde, bir önceki yýlýn ayný dönemine göre yüzde 4,4, bir önceki döneme göre yüzde 0,3 artýþ gösterdi. Üç Aylýk Sanayide Çalýþýlan Saat Endeksi 99 oldu. Üç aylýk, Sanayide Brüt Ücret-Maaþ Endeksi, 2010 yýlý 3. döneminde bir önceki yýlýn ayný dönemine göre yüzde 17, bir önceki döneme göre yüzde 5,2 artýþ gösterdi. Üç Aylýk Sanayide Brüt Ücret-Maaþ Endeksi 167,1 oldu. Ýstihdam, 2010 yýlý üçüncü döneminde, bir önceki yýlýn ayný dönemine göre, ara malý imalatýnda yüzde 8,4, dayanýklý tüketim malý imalatýnda yüzde 4,6, dayanýksýz tüketim malý imalatýnda yüzde 4,3 artýþ gösterdi, enerjide yüzde 3,2 azaldý, sermaye malý imalatýnda ise yüzde 5,9 arttý. Ýstihdam, bu yýlýn üçüncü çeyreðinde bir önceki döneme göre, ara malý imalatýnda yüzde 2,4, dayanýklý tüketim malý imalatýnda yüzde 1,1, dayanýksýz tüketim malý imalatýnda yüzde 2,5 arttý, enerjide yüzde 2,1 azaldý, sermaye Sulucakarahöyük/ KAYSERÝ Hüseyin KAÝM Türkiye de Alevi ve Sünniler arasýnda bir husumet, düþmanlýk, çatýþma, çeliþme olmadý. Ama aleviler sistemle, devletle, hükümet ve hükümetlerle problem yaþýyor. Yaklaþýk 50 yýldýr bu böyle devam ediyor. Biz varýz diyoruz, Aleviyiz, inancýmýz bu, ibadethanemiz burasý diyoruz. Devlet ise bizi tanýmadýðýný belirtiyor. Bizi tanýmasý için örgütlenmemiz gerekiyordu ve Türkiye nin her yerinde derneklerimiz, vakýflarýmýz cem evlerimiz var. Ama cem evlerimizin hiçbirisi yasal statü ve koruma altýna alýnmýþ deðil. Biz bu ülkede yaþýyor ve vergimizi ödüyorsak Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý bütçesinden cem evlerine de pay ayrýlmasý gerekiyor." dedi. Zorunlu din dersi konusuna da deðinen Balkýz, din dersinin tüm inançlara eþit mesafede yaklaþan ve sýnýf geçmeyi etkilemeyecek þekilde düzenlenmesi gerektiðini vurguladý. Toplantýya Derneðimizi temsilen Ali malý imalatýnda ise yüzde 3 artýþ gösterdi. ÇALIÞILAN SAAT Çalýþýlan saatte, 2010 yýlý üçüncü çeyreðinde, bir önceki yýlýn ayný dönemine göre, ara malý imalatýnda yüzde 7,2, dayanýklý tüketim malý imalatýnda yüzde 0,5, dayanýksýz tüketim malý imalatýnda yüzde 3,4 artýþ, enerjide yüzde 3,5 azalýþ ve sermaye malý imalatýnda yüzde 5,8 artýþ oldu. Çalýþýlan saat, 2010 yýlý üçüncü döneminde bir önceki döneme göre, ara malý imalatýnda yüzde 0,9, dayanýksýz tüketim malý imalatýnda yüzde 1,3 arttý, dayanýklý tüketim malý imalatýnda yüzde 3,6, enerjide yüzde 2,7 ve sermaye malý imalatýnda yüzde 1 azaldý. BRÜT ÜCRET-MAAÞ Türkiye'de brüt ücret-maaþ, 2010 yýlý üçüncü döneminde, bir önceki yýlýn ayný dönemine göre, ara malý imalatýnda yüzde 22,1, dayanýklý tüketim malý imalatýnda yüzde 13,3, dayanýksýz tüketim malý imalatýnda yüzde 14,2, enerjide yüzde 8,3 ve sermaye malý imalatýnda yüzde 20 artýþ gösterdi. Brüt ücret-maaþta, 2010 yýlý üçüncü döneminde, bir önceki döneme göre, ara malý imalatýnda yüzde 6,6, dayanýklý tüketim malý imalatýnda yüzde 3,6, dayanýksýz tüketim malý imalatýnda yüzde 4,6, enerjide yüzde 3,6 ve sermaye malý imalatýnda yüzde 5,5 artýþ gözlendi. (AA) Kaim, Naci Özçelik ve Ýbrahim Sümen katýldýlar. Dernek sekreteri Ali Kaim derneðimizi, çalýþmalarýný ve toplantý gündemine iliþkin görüþ ve önerilerimizi ileten bir konuþma yaparak 6 martta Ýzmir de yapýlmasý düþünülen geniþ katýlýmlý miting öncesinde, Hacýbektaþ ta, derneðimizin ev sahipliðinde, ülkemizde ve yurt dýþýnda bulunan Alevi Bektaþi örgütlerinin katýlacaðý bir toplantý düzenlenmesini ve miting çaðrýsýnýn Serçeþme den yapýlmasýný istedi.

FERHAN KAYA POROY Yeni yýla daha zayýf, daha saðlýklý, daha fit girmek elinizde. Hem de sýkýcý diyet listeleriyle deðil sadece sizi zayýflatacak yiyeceklerle beslenerek. Ýþte Ýstanbul Üniversitesi Týp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Nevrez Koylan ýn hazarladýðý, 13 maddelik yiyecek listesi Prof. Koylan, bu listeyi hazýrlamaya kilo verdirdiði iddia edilen yeni ürünlerin reklamlarý ile sýkça karþýlaþmaya baþladýðýmýz için karar vermiþ. Çünkü Koylan a göre bunlarýn da hemen hemen hiçbiri aslýnda bir iþe yaramýyor! Hepimizin ortak sorunu bu, Kilo veremiyoruz, çünkü yemek yemeyi azaltamýyoruz ve yeterli egzersiz yapamýyoruz. Madem durum böyle, hiç deðilse yediklerimizin içeriðini deðiþtirerek iþtahý azaltamaz mýyýz? Prof. Koylan Evet bazý besinlerle iþtahýmýzý azaltmak ve kilo vermek mümkün diyor. Yumurta Sabah klasik kahvaltýdan vazgeçin. Yumurtanýn tümüne yakýný proteindir ve önemli ölçüde tokluk hissi verir. Ýki ince dilim esmer ekmek, az miktarda yaðsýz peynir ve bir adet haþlanmýþ yumurta ile edeceðiniz kahvaltý, gün boyunca kendinizi daha tok hissetmenizi ve vücudunuzun ihtiyaç duyduðu proteini almanýzý saðlayacaktýr. Kolesterol sadece yumurta sarýsýnda bulunur, bunun yarýdan azý baðýrsaktan emilir. Ama unutmayýn, haþlanmýþ yumurtadan söz ediyoruz, tereyaðýna ya da sucuðun üzerine kýrýlan yumurtadan deðil! Baklagiller Muhtemelen kolesistokinin diye bir maddeden söz edildiðini hiç duymamýþsýnýzdýr. Ama bu madde sindirim sisteminden salgýlanýr ve vücudun doðal iþtah azaltýcýsýdýr. Kaliforniya Üniversitesi ndeki araþtýrmacýlar baklagil tüketiminin baðýrsaktan kolesistokinin salgýlanmasýný arttýrdýðýný ve dolayýsýyla iþtahý azalttýðýný buldular. Fasulye, barbunya, bakla, nohut, mercimek ve benzerlerini yemek kan þekerinizi az yükseltecek, size bitkisel protein ve lifleri saðlayacak, uzun süre tok hissetmenize yol açacaktýr. Ama unutmayýn, bu gýdalarý mümkün olduðu kadar az yaðla piþirmek, pilavla karýþtýrmamak ve suyuna ekmek batýrmamak kaydýyla! Bu bakýmdan az miktarda zeytinyaðý ve sirkeyle hazýrlanan fasulye piyazý en iyi seçeneklerden biridir. Salata Yemekten önce bol yeþil salata yemek, kendinizi doymuþ hissetmenizi saðlamanýn en kolay yoludur, özellikle de tatil otellerindeki açýk büfelerde! Çünkü salatanýn hacmi midenizi dolduracaðý için salatadan sonra fazla yemek içinizden gelmez. Ama bu dediklerimiz yeþil salata için geçerli, üzerine de az miktarda zeytinyaðý ve sirke gezdirmek kaydýyla. Yeþil Çay Yeþil çay en iyi zayýflama yardýmcýlarýndan biridir. Burada faydayý saðlayan kafein deðil, yeþil çaydaki kateþinler adý verilen ve metabolizmayý hýzlandýrarak yað yakýmýný arttýran antioksidanlardýr. Yeþil çay ayný zamanda LDL (kötü) kolesterolü de düþürmeye yardýmcý olur. Günde içilecek 1-2 fincan yeþil çay zayýflamanýza yardýmcý olacaktýr, ama içine þeker atmamak kaydýyla! Unutmayýn, hazýrlarken önce suyu kaynatacak, sonra yeþil çayý içine atacak ve 3-4 dakika sonra süzüp içeceksiniz. Yeþil çayda ayrýca yüksek oranda kafein olduðunu ve hassas kiþilerde çarpýntý yapabileceðini, ayrýca gece içildiðinde uykuyu kaçýrabileceðini hatýrlamakta yarar vardýr. Armut, Ayva ve Elma Armutta, ayvada ve elmada þekerinizi ve kolesterolünüzü düþürmeye yardýmcý olan ve pektin adý verilen, eriyebilen lifler bulunur. Armuttaki ve ayvadaki lif miktarý elmadakinin iki katýdýr ve öðün arasýnda yiyeceðiniz bir orta boy armut veya elma kendinizi tok hissetmenizi saðlayarak hem yemek arasýndaki atýþtýrmalarý hem de öðünde yediðiniz yemek miktarýný azaltýr. Ancak, özellikle yumuþamýþ tatlý armutlardan ziyade sert armutlar tercih edilmelidir. Öðün arasýnda atýþtýrmak için elma kurusu da pratik bir seçenek olabilir. Ancak tabii ki armut ya da ayva tatlýlarýndan ve elmalý kurabiye ve keklerden özellikle uzak durmalýsýnýz! Çorba Çorba göz doyurmak için iyi bir seçenektir. Önden midenizi dolduracaðý için yediðiniz yemek miktarýný azaltýr. Ancak, seçilen çorbanýn olabildiðince basit olmasýnda yarar vardýr. Yaðsýz tavuk suyunun içine rendelenmiþ kereviz, kabak, pýrasa ve benzeri sebzelerle yapýlan çorbalar en iyisidir. Terbiyeli çorbalardan, yað ve unun birlikte kavrulmasýyla yapýlan çorbalardan, bol pirinç veya þehriyeli çorbalardan ve kremalý çorbalardan uzak durmakta yarar vardýr. Ayrýca çorbanýn içine ekmek doðramayýn veya üzerine biberli yað dökmeyin! Yaðsýz Et Yediðiniz yemeðin içinde et olmasý tokluk hissini artýrýr. Ayrýca ette ve balýkta bol bulunan lösin adýndaki amino asit kaslarýnýzýn kalori harcamasýný kolaylaþtýrýr. Bu nedenle günde 100-150 gram kadar yaðsýz et içeren düþük kalorili diyetler, et içermeyenlere oranla daha fazla kilo vermenizi ve özellikle de vücut yaðlarýnýzýn azalmasýný, buna karþýlýk kaslardan aðýrlýk kaybý olmamasýný saðlar. Etlerin yaðsýz olmasý özellikle önemlidir, bu nedenle yemeklerinizi ya yaðsýz kýyma ya da yaðsýz et ile piþirin. Et veya kýymayý da yaðda kavurmayýn! Zeytinyaðý Sýzma zeytinyaðýnýn içindeki omega 6 yað asitleri kalori yakmanýzý kolaylaþtýrýr. Bu nedenle günde bir çorba kaþýðý (15 ml.) kadar zeytinyaðý almakta fayda vardýr. Zeytinyaðýnýn çið olmasý daha fazla tercih edilir, bu nedenle en ideal þekli salatalarýn üzerine gezdirmektir. Yemekleri de yaðsýz olarak piþirip, piþtikten sonra bir kaþýk zeytinyaðýný yemeðin üzerine dökerek karýþtýrmak da iyi bir yoldur. Ancak, zeytinyaðýna ekmek banmayýn ya da zeytinyaðýnda kýzartma yapmayýn. Greyfurt Yapýlan bir araþtýrmada yemekten önce yarým greyfurt yendiði veya bir bardak taze sýkýlmýþ greyfurt suyu içildiði zaman baþka bir önlem alýnmasa bile üç ayda 1.5 kg kadar kilo verildiði saptanmýþ. Bunu diyetle birleþtirdiðiniz zaman elde ettiðiniz sonuç daha parlak olur. Greyfurt içindeki fitokimyasallar insülin seviyelerini düþürerek hem iþtahýnýzý azaltýr, hem de aldýðýnýz kalorilerin yað dokusuna gitmek yerine enerjiye dönüþmesine yardýmcý olur. Tarçýn Bir günde alýnacak bir çay kaþýðýnýn dörtte biri kadar (yaklaþýk 1 gram) tarçýn, yemek sonrasý insülin artýþlarýný engeller, dolayýsýyla çabuk acýkmaya mani olur, ayrýca kandaki þeker, kolesterol ve trigliserid seviyelerini düþürür. Tarçýný yemeklerinizin üzerine serpebilirsiniz, özellikle fasulye ve nohut gibi baklagillerle iyi uyuþur. Bir dilim tam tahýllý ekmek üzerine tarçýn ekerek yapacaðýnýz ikindi kahvaltýsý akþam yemeðine kurt gibi acýkmanýzý engelleyecektir. Tarçýný kahvenizin içine de katabilirsiniz ya da kabuk tarçýnla bitki çayý yapabilirsiniz. Ancak unutmayýn; sütlü tatlýlarýnýn üzerine serpilen veya kek ve kurabiyelere katýlan tarçýndan söz etmiyoruz! Sirke Sirke mide boþalmasýný yavaþlatarak hem kendinizi daha uzun süre tok hissetmenizi saðlar, hem de yemekten sonra kan þekerinin hýzlý yükselmesini engeller. Dolayýsý ile, çorba ya da salatalarýnýza ekeceðiniz sirke tokluk hissinizi artýracaktýr. O nedenle sirkeyi bol kullanmaktan kaçýnmayýn. Haþlanmýþ fasulye, bir kaþýk zeytinyaðý ve bir kaþýk sirke ile hazýrlayacaðýnýz bir piyaz veya haþlanmýþ brokoli ve karnýbahar üzerine dökülecek bir kaþýk zeytinyaðý ve bir kaþýk sirke size saðlýklý bir öðle yemeði saðlayacaktýr. Özellikle þekerli ve beyaz unlu gýdalarý tüketmekten kaçýnamadýðýnýz durumlarda önceden sirkeli bir þeyler yemek kan þekerinin hýzlý yükselmesine engel olur. Kýrmýzý biber Düzenli olarak acý kýrmýzý biber tüketmek iþtahýnýzý keser. Japonya da yapýlan bir araþtýrmada kahvaltýda acý biber yiyen insanlarýn öðle yemeðinde daha az yemek yedikleri saptandý. Acý kýrmýzý biberin iþtah azaltýcý etkisinin içindeki kapsaikin isimli maddeden kaynaklandýðý sanýlýyor. Dolayýsýyla acý kýrmýzý biber yemek faydalý. Ama bu, acý biberle yapýlan kebaplarýn faydalý olduðu anlamýna gelmiyor. Liften Yoðun Kahvaltýlýk Gevrekler Kahvaltýda yaðsýz sütle yenen liften yoðun gevrekler, mesela kepekli gevrekler, müsli veya yulaf ezmesi size uzun süren bir tokluk hissi vererek bir sonraki öðünde daha az yemenizi saðlayacaktýr. Üstelik içerdikleri yoðun lif nedeniyle hem kabýzlýðý engeller, hem de kan þekerinin aþýrý yükselmemesini saðlarlar. Yalnýz unutmayýn, bu yararlar sadece yoðun lifli diyet gevrekler için geçerli, normal mýsýr ve buðday gevrekleri için deðil. Radikal