Transandantal Diyalektik: Gazâlî ve Kant Felsefelerinde Metafizik Ele tirisi



Benzer belgeler
ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

ST. THOMAS AQUİNAS Muhammet Tarakçı, İz yay. 2006, 280 s. Sadi YILMAZ *

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

İçinde x, y, z gibi değişkenler geçen önermelere açık önerme denir.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NE

Konu 4 Tüketici Davranışları Teorisi

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Risk Yönetimi. Gürcan Banger

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

İçindekiler Şekiller Listesi

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

PROJE TEKLİF FORMU. Haydi birlikte harika bir iş çıkartalım.

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

2 Gemi Kiralama ve Demuraj-Dispeç Hesapları

İŞLETMENİN TANIMI

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

MY16 Bulut PBX Benimseme Teklifi Hüküm ve Koşulları

Cümlede Anlam İlişkileri

MARMARA ÜNĠVERSĠTESĠ YABANCI DĠL VE TÜRKÇE HAZIRLIK SINIFLARI EĞĠTĠM-ÖĞRETĠM ve SINAV YÖNERGESĠ Senato: 13 Ekim 2009 /

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

Araştırma Notu 15/177

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir?

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

Farklı Televizyon Yayın Ortamlarında Aynı Anda Farklı Reklam Yayını Bir Koltuğa İki Karpuz Sığar mı?

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

KOOPERATİFLER HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ:

TEDAŞ Dışında Bir Elektrik Tedarikçisinden Elektrik Almak İçin Hangi Koşullar Gerekmektedir?

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 26 Ocak 2016

Prof. Dr. Bilal Sambur ile Medya ve Dindarlık Üzerine 08/04/2015

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

nsan Kaynaklar Geli imi

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

DENETİM VE SİVİL TOPLUM: KORE DENEYİMİ

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Olasılık ve İstatistik Dersinin Öğretiminde Deney ve Simülasyon

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Ar. Gör. Cemil OSMANO LU Erciyes Üniversitesi lahiyat Fakültesi Din E itimi Anabilim Dal

K U R A M V E U Y G U L A M A D A E Ğ İ T İ M Y Ö N E T İ M İ kış kış 2005 KİTAP ELEŞTİRİSİ

MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı

14.8. İşyeri Temsilcileri Şube Koordinasyonu

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 14 ve 49 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.


(0216) (0505)

MATEMATİK (haftalık ders sayısı 5, yıllık toplam 90 ders saati)

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 10 Kasım 2015

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

KURUL GÖRÜ Ü. TFRS 2 Hisse Bazl Ödemeler. Görü ü Talep Eden Kurum : Güreli Yeminli Mali Mü avirlik ve Ba ms z Denetim Hizmetleri A..

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

GRUP ŞİRKETLERİNE KULLANDIRILAN KREDİLERİN VERGİSEL DURUMU

GÜMRÜK SİRKÜLERİ Tarih: 26/12/2014 Sayı: 2014/127 Ref : 6/127

ÖNSÖZ. Sevgili MMKD üyeleri,

OPERATÖRLER BÖLÜM Giriş Aritmetik Operatörler

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Bu konuda cevap verilecek sorular?

ÜNİTE 5 KESİKLİ RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI

Cümlelerin mantıksal özellikleri

TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR

Taylan Özgür Demirkaya

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Bu doğrultuda ve 2104 sayılı Tebliğler dergisine göre Türkçe dersinde şu işlemlerin yapılması öğretmenden beklenir.

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

Transkript:

F ls f tarixi Transandantal Diyalektik: Gazâlî ve Kant Felsefelerinde Metafizik Ele tirisi lyas Altuner * (Türkiy ) Giri Her kültürün kendisini var k lan bir dü ünce anlay ve onunla yükselen bir medeniyeti vard r. nsan denen varl n kendini anlamas ve anlamland rmas, bir dü ünü biçimi etraf nda örülür ve bu dü ünce gücü onun hayâllerini ve gerçekli e bak n ekillendirir. te bu durum da dünya alg s dedi imiz bir ya ay biçimi olarak onu ekillendirir ve varl n n devam etmesinde ona yard mc olur. Bir amaca dayal olmayan hiçbir eylem, son tahlilde kal c ve insanlar de i tirici olamaz. Bu nedenle felsefe ad na yap lan sistemli dü ünü lerle insanl n ekillenmesi gayet do al kar lanmal d r. Ara t rmam z n önemi, imdiye kadar böylesine geni çapl bir benzerli e vurgu yap lmas na kar n henüz elimizde bu konuya ili kin büyük çapta bir çal man n yoksunlu undan ileri geliyor. Her ne kadar M. Amin Abdullah n [1] ve A. Muhammed Felâhî nin [4] bu konu hakk nda yap lm çal malar an lacak olsa da, bu çal malar n ilki etik konusunu ele almas aç s ndan bizim konumuza biraz uzak ve ikincisi ise ak l ele tirisi ba lam nda olsa bile ele al biçimi ve verilen bilgiler aç s ndan eksik kalmaktad r. Ayr ca Türkçe yaz l kaynaklarda böyle bir çal man n yaln zca bir kitap bölümünde s n rl ekilde ele al nm olmas [11] bir yana b rak l rsa, dilimizde Gazâlî ve Kant felsefeleri aras nda hep anlat lan ama hiç yaz ya dökülmeyen * stanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü. - 49 -

F ls f v sosial-siyasi elml r 2011, 1 bir ara t rma alan olmu tur. Bu çal ma bir yandan Do u ve di er yandan Bat kültürünün bir konuya yakla m n ve o yakla mlar n ne denli farkl olu unu gösterecektir. Ancak ne kadar farkl olursa olsun, ortada duran sorun ayn ise, var lacak nokta da k smen ayn d r. Ancak bak aç lar her iki kültürdeki ya am biçiminin farkl l ndan dolay ayr olacakt r. Gazâlî nin metafizik ele tirisi dini duygular ön plana ç karan bir anlay la, yabanc kültürden al nan dü ünme biçiminin as l kültüre uygulanmas ndan do an s k nt lardan ötürü ortaya ç kan bir durumken, [6, Önzöz] Kant n ele tirileri felsefenin salt kl na ve do all na ayk r ak l ç kar mlar yapmaya kar ç kmaktan kaynaklan r.[9, Önsöz] Bir yanda Gazâlî ve di er yanda Kant, her bak mdan farkl ama her bak mdan bir amaca hizmet eden iki gönüllü olarak kendi kültürel bak aç lar ve konumlar gere i bu ele tiriyi yaparken s rf metafizi i ele tirmemi ler, metafizi in neden kendi alanlar na ili kin yarg da bulunamayaca n göstermeye çal m lard r. Bu bak mdan biz, her iki filozofun felsefeye bak aç lar na göre metafizik ele tirilerine nas l yakla t na dikkat ederek, gerek Gazâlî gerekse Kant taraf ndan ortaya konulan son derece çetrefilli ve son derece güç tart malar konu d na ç kmadan düzenli ve sistematik bir ekilde ele almaya çal aca z. Transandantal Diyalektik Kant n deyimiyle metafizik sonu gelmez çeki melerin kavga alan olarak nitelenir [9, A v ] ve bu alana ait söylemler bir tür çat k lar mant olarak ele al n r. Konumuza ad n veren diyalektik terimi Platon ve Hegel felsefelerindeki salt k anlam nda de il de Sofistlerin kullan m ndaki eristik anlam nda de erlendirilir. Diyalektik burada döngüsel olarak akl n içine dü tü ü yan lg biçimi ve ayn zamanda bunu düzeltmek amac yla yanl gösterme biçimidir. Diyalektikte hem tezin hem de antitezin kar t n n olanaks zl kan tlanarak akl n bir tür çat k ya dü mesi serimlenir. Aristoteles in kulland anlamda diyalektik terimi, zanna dayal öncüllerden yola ç karak kesin bilgiyi elde etme sanat olarak anlat labilir. Gazâlî taraf ndan da kullan lan bu yöntemle felsefe ele tirisi yapmak, teolojinin do as ndan ileri gelen bir durumdur. Çünkü teolojik söylemlerin kendisi felsefeye göre - 50 -

F ls f tarixi kabule dayal yani makbûlât içeren söylemler olmas bak m ndan gerçek felsefe de il de tart maya yönelik olu undan dolay cedel diye adland r lm t r. Kant n transandantal s fat n kullanmas n n nedeni, onun bütün duyu alg lar n n d nda kullan lmas nda yani içlerinde duyuma ili kin olarak hiçbir tasar m bulunmayan ar, saf tasar mlarla ilgili oldu u içindir. Bu tasar mlar bize hiçbir deneyim taraf ndan verilmezler, salt akl n a priori sundu u bilgilerdir. nsan bu bilgileri zihinsel i lemleri yoluyla elde eder. Diyalektik-Metafizik li kisi Diyalektikle metafizik aras ndaki ili ki, Sokrates ve Platon un bilgi kuramlar hakk ndaki ak l yürütmeleriyle ba lar. Bu ak l yürütmelerin temelinde diyalektik diye bir sanat vard r ve bu sanatla zihinsel eyler belli kurallar dahilinde ele al n rlar. Platon kesin bilgiye, idealar dünyas na diyalektik ak l yürütmeyle ula maya çabalam ve felsefenin biricik yöntemi olarak diyalekti i kurmu tur. Ancak Aristoteles diyalekti i gerçekli e giden yolun bir a amas saymakla birlikte, kesin bilgiye götüren yöntemi apodeiksis olarak nitelendirmi, diyalekti i de bir tür san bilimi, endoksa olarak görmü tür. Öncüllerin ilk ilkelerden ya da kesin eylerden olu tu u k yas formuna Aristoteles tas msal kan t ya da apodeiktik kan tlama demi tir. O da Platon gibi Sofistik ve Eristik kan tlama biçimlerini yok sayarak kesin ve do ru bilgiye götüren bir yönteme ba vurmu tur. te bu yöntem ayn zamanda metafizik önermelerin temelini olu turacak biricik yöntem olacakt r. Aristoteles in kategori ö retileri ve ak l ilkeleri hakk ndaki görü leri, mant k biliminin konusu olman n yan s ra varl k biliminin de konusudur, yani akl n ilkeleriyle varl n ilkeleri bir ve ayn d r. Ancak Aristoteles metafizikte diyalekti i kullanmaz, bunun yerine kesin öncüllerden olu tu unu varsayd apodeiktik yöntemi kullan r. Çünkü apodeiksis, ilkelerden, arkheden hareket ederek do ru bilgiye gider.[2] Kant felsefesinde ise diyalektik yöntem kesinlikle yan lsama mant olarak ele al n r. Bunun nedeni ise, Kant n Sofistik ve Eristik felsefelerin yöntemi olarak diyalekti i, yani bir tür tart mada güçlü savunmay do ruya kar bir kar tl k içinde görmesidir. Bu tür bir diyalektik kendisini abart l dilbilgisel söylemlerle hakl gösteren ve kar taraf yenerek kendisini do - - 51 -

F ls f v sosial-siyasi elml r 2011, 1 rulamak isteyen sanat olarak kar m za ç kar. Oysa Kant a göre böyle bir durum, gerçekli in do as na tümüyle ayk r l k içindedir ve yan lg lar mant - olmaya mahkumdur. Peripatetik felsefe anlay slam dünyas nda da kendisine taraftar bulmu ve sonuç olarak Fârâbî, bn Sînâ ve bn Rü d gibi büyük filozoflar yeti tirmi tir. Felsefe slam dünyas na girer girmez din ile aras nda iddetli bir gerilim meydana gelmi, bu gerilim kendisini felsefe ele tirisinin bask n ç kmas yla birlikte dinden tarafa bir sükûnete b rakm t r.[7, s.2] Bilimlerin anas ve kraliçesi olan metafizi e kar derin bir soru turma ba lam ve bu soru turman n sonunda felsefenin biricik gerçeklik oldu u sav büyük çapl bir ele tiriye tabi tutulmu tur. Gazâlî ve Metafizi in Kesinsizli i Gazâlî taraf na geldi imizde, bu tart ma mant n n teologlar taraf ndan s kça kullan ld na ahit oluruz. Zira teolojinin en temel görevi kendi kutsal metinlerinde geçen söylemlerin do rulu unu her kesime inand rmakt r. Öyleyse bu tür inand rma e ilimi, içinde bir do rulama ve çürütme mant n da bar nd racakt r. Me aî felsefenin temel iddias, varl k alan na ili kin soru turman n gerçekli i ele alan üç yöntem yani sofistik, diyalektik ve apodeiktik yöntemlerle yap labilece idir. Metafizi in ilk ilkeleri verirken temele koydu u mant ksal örgü, gerçekli in yaln zca kesin öncüllerden kurulu apodeiktik yani burhanî ak l yürütmeler ile elde edilebilece i biçimindedir.[3, s.131-132] Metafizi in ilkeler bilimi olu unun Gazâlî ve di er kelam bilginleri taraf ndan yads nmas, metafizi in salt akl n ilkeleriyle ilahiyat alan na ait söylemde bulunmaya kalk mas ndan dolay d r. Çünkü metafizikçiler, gerçekli i salt akl n verileriyle kavrayabileceklerini öne sürmü ler, bu anlamda burhanî yöntemi kullanarak bütün bir varl anlamada tek geçerli yolun mant ktaki apodeiktik k yaslar oldu unu öne sürmü lerdir. Gazâlî nin yapt ey, bu filozoflar n biricik yöntem olarak gördükleri burhana ili kin tutumlar n ilahiyat alan nda sürdürememelerini göstermek için birtak m soru turmada bulunmakt r. [6, II. mukaddime] Gazâlî transandantal alana ili kin bilgileri elde etmede metafizikçilerin kulland yönte- - 52 -

F ls f tarixi min pek tutarl olmad n, metafizikçilerin bizzat kendilerinden örnek vererek çürütmeye çal r. Gazâlî nin iddias, felsefecilerin metafizik konusunda apodeiktik yönteme ba vurmad klar, daha do rusu bu i i uygulayamad klar d r. Zira apodeiktik yöntemde bir orta terimin bulunmas zorunlu iken metafizikçiler bunu yapmam lard r. Örne in Tanr n n bilgisinin zorunlu olu unu belirten bir orta terim bulunmamakta ve filozoflar n söylemleri kendi kendilerini yalanlamaktad r. [5, Bölüm 2, s. 7.] Bunun yan s ra ruh ve özgürlük konular da metafizi in temel konular aras nda yer al r. Gazâlî ye göre filozoflar insan akl n n gücünün yetmeyece i bir alan olarak niteledi i metafizik hakk nda filozoflar n öne sürdükleri görü ler ço u durumda yanl t r. Çünkü metafizi e ait bilgileri ancak metafizik alana hâkim olan bir ey verebilir ki, o da Tanr n n kelam d r. Me aîlerin kulland klar apodeiktik yöntem ancak görünen varl klar aras nda yani tabiat bilimlerinin konusuna dâhil olan varl klar aras nda genel geçer bir hüküm verebilir. Oysa fizik ötesinin bilinmesi görünen varl klara ili kin k yas n bu alana uygulanmas yla bilinemez. Gazâlî, metafizikçileri mant n kavramlar n gerçek varl klar olarak dü ünme konusunda ele tirmektedir. Çünkü Aristoteles dü üncesine göre varolmak belli bir aç dan bireyle mek yani töz olmakt r. Töz ise mant ktaki ilk kategori olarak kendisini kavramla özde le tirmeyi mümkün k lar. Buna göre metafizikçiler kavramlar n gerçekli ini savunmakla metafizi e ait birtak m söylemlerinde, özellikle Tanr hakk ndaki konu malar nda yan lm lard r. Örne in imkân n gerçek varl varsa imkâns zl n da varl olmas gerekir ki, hiçbir imkâns zl k gerçek bir varl a kar l k gelemez. A k nsal alan hakk nda akl n yönetiminde bir öngörüye sahip olmak ve bunu gerçekli in kendisi olarak göstermek Gazâlî ye göre saçmad r. [6, 17. Mesele] Onun ele tirilerinin en temel amaçlar n n ba nda gelen ey ise, metafizikçilerin Tanr n n bildirdi i ilahi yasalar aç klarken kendi ak llar na güvenerek ilahiyat alan n ku kularla doldurmalar d r. Filozoflar n görü leri vahyin bildirdi i hakikati gizleyerek kendi ku kulu görü leriyle insanlar kand rd n öne süren Gazâlî, salt akl n s n rlar dâhilinde ilahiyat alan nda konu ulamayaca n belirtmektedir. Özellikle Tanr n n varl ve bilgisi, evrenin ezelili i ve dirilme konular, Gazâlî nin filozoflar tam anlam yla yan lg da gördü ü konulard r. - 53 -

F ls f v sosial-siyasi elml r 2011, 1 Kant n Ele tirel Felsefesinde Metafizi in Konumu Metafizik ele tirilerinin en ciddi olan Bat da Kant taraf ndan yap lan d r. Çal mam z n temeli Kant n deyimi olan transandantal diyalektik konusu etraf nda oldu u için, onun ele tirileri kapsaml ele al nacakt r. Kant a göre salt akl n kullan m as l maksad olan kanon de il de maksad n a an bir ekilde organon olacak biçimde ele al nd nda, tart ma konusu diyalektik olur. Yani salt akl n bire imsel olarak ele almaya çal t gerçeklik alan na ait mant k alan na transandantal analitik ad, gerçeklikle do rudan ili kili olan ak l ara t rmas n n ad yken, gerçekli i ak lla kavran lamayan alana ait bire imsel yarg larda bulunma alan da transandantal diyalektik ad n al r. [9, B 88 A 64] Kant, akl n s n rlar n çizmeye çal rken, ak l ilkeleriyle hangi bilgilerin elde edilebilece ini serimlemi tir. Ona göre ak lla bilinecek eyler, deneyimle elde edilen bilgilerdir. Kant, metafizi i bir sava alan olarak görmekte ve bu alana ait yarg lar m z n akl n ilkeleriyle elde edilme imkân n n bulunmad n belirtmektedir. Kant a göre ak l belli kategoriler dâhilinde dü ünür ve bilgi elde eder. Metafizik sorunlar n ba l calar olan Tanr, ruh ve özgürlük, akl n salt kendisi yoluyla elde edilemez bir niteliktedir. Çünkü bu kavramlar akl n kendisine aç k de il, hatta tamamen kapal d r. Akl n bilme gücü kavramlar n fenomenlere denk dü mesiyle s n rl d r. Kant bilgiyi a priori ve a posteriori olarak ay rd ktan sonra bir de analitik ve sentetik olarak ayr ma tabi tutar. Yani bilgilerimiz birincide dolays z ve ikincide deneyimle elde edilir ve bir eyin bilgi olmas için de özneye bir ey katmas gerekir. Ba ka bir deyi le bilgilerimiz deneyimsel ve sentetik yarg lardan olu mal d r. Metafizik ilk ilkeleri verdi ini iddia etmesi nedeniyle, metafizi in savlar n n bilgi olabilmesi için hem analitik hem de a posteriori yarg lardan olu mas gerekir. Ancak Kant a göre analitik a posteriori bilginin imkân yoktur. Çünkü metafizi in iddias zaten onu a priori olmaya zorlarken, bilgi olmas için de deneyimsel olmas n zorunlu k lar. Oysa böyle bir bilgi türünün olabilmesi için akl n deneyimi a mas yani kendinde eyi aç kça alg lamas gerekir. Zira akl n alg ya kapal olan bir ey hakk nda bilgi sahibi olmas imkâns zd r. Kant, metafizi i akl n bir tür yan lsamas olarak görür- - 54 -

F ls f tarixi ken, yine de akl n metafizik olan dü ünmekten kesilemeyece ini öne sürer. 1 [9, B 307-308] Akl n antinomileri olarak bilinen bu durum kar s nda metafizi in olgusal olan n ötesinde bir kendinde varl k alan yla kurdu u ba nt, böylece yan lsama olmaktan öte geçemeyecektir. Kant bunu kendi ele tirilerine temel olan u me hur önermeden yola ç karak ileri sürmü tür: Görüsüz kavramlar bo, kavrams z görüler kördürler. [9, A 51/B 75] Bunun da temel dayana, akl n a priori kategorilerinin yan nda duyumlar n da a priori kategorilerinin oldu udur. Duyumlar n a priori kategorileri olan uzay ve zaman, insan akl n s n rland r rken, akl n transandantal alanla olan ili kisini kurdu u s rada bo idelerle u ra m olaca n göstermektedir. [9, A k nsal Estetik konusu] Yan lg mant olarak görülen diyalektik, Kant a göre olas bir eyi de il olmayan bir eyi öne sürmekten ba ka bir ey yapmamaktad r. Diyalektik çözümlemeler, bizi gerçekli in bilgisine de il san s na götürür. Her metafizik önerme özünde bir mutlakl k ta d ndan, metafizik biliminin de kendisini mutlak olarak ilan etmesi gayet do ald r. Ancak metafizik bu amaca ak l yoluyla ula maktan ba ka bir giri im içinde bulunamaz. Oysa akl n kendisi, gerçekleri duyu deneyimleri ya da alg lar n n kendisine dikte etti i kadar yla anlayabilir. [9, B 67] E er ak l kendinde ey dedi i varl n özünü kavram olsayd, deneyim konusuna girmeyen Tanr, ruh gibi ideleri dolays zca kavrard. Ama Kant a göre böyle bir kavray san dan ba ka bir ey olmad gibi, bu san metafizikçiyi yanl a sürükler. Kant, metafizi i ele tirirken onu bütünüyle as ls z ve bo ey olarak görmez, aksine metafizik Kant için de önemli bir aland r. Kant n yapt ey, ontolojik metafizi in yerini epistemolojik metafizi in almas için u ra t r. Metafizikten ontolojinin ve mant n yan lt c yarg lar temizlenirse, metafizik de mant k da epistemolojiye kendisini b rakacakt r. Kant n söz konusu metafizi i temizleme çabalar n n sonucu ahlak metafizi inin kap s n 1 Kant diyalekti in yan lsama oldu undan u ekilde bahseder: Diyalekti i bir yan lsama mant olarak gösterdik. Bu onun bir olas l k ö retisi oldu u anlam na gelmez, çünkü olas l k yetersiz bir ekilde bilinen gerçekliktir ki, bilgisi yetersiz olmas na kar n aldat c de ildir, dolay s yla mant n analitik k sm ndan ayr lmamal d r. Görüngü ve yan lsama da ayn olarak görülmemelidir. [9, B 350] - 55 -

F ls f v sosial-siyasi elml r 2011, 1 aralamas na yard mc olmu tur. Kant, Tanr ve ruhun ölümsüzlü ü konular nda özgür iradenin determinist do a yasalar ndan ayr olarak varoldu unu yani böyle bir idenin insan n seçme gücüne dayal olarak gerçek oldu unu söyler. Bu durum, Kant n en yüksek iyi kavram na ula mas n ve ard ndan da bu özgürlü ü ve akabinde gelen mutlulu u sa layacak olan biricik varl yani Tanr y kabul etmesini sa layacakt r. [8] Kaynakça 1. Abdullah, M. Amin, The Idea of Universality of Ethical Norms in Ghazali and Kant, Ankara: Türkiye Diyanet Vakf Yay nlar, 1992. 2. Delice, Engin, Aristoteles Felsefesinde Tas msal Tan t ve Diyalektik li kisi, Yay mlanmam Doktora Tezi, Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007. 3. Fârâbî, Kitâbu l-hurûf, thk. Muhsin Mehdî, Beyrut: Dâru l-ma r k, 1990. 4. Felâhî, A. Muhammed, Nakdu l-akl beyne l-gazâlî ve Kant, Beyrut: El- Muessesetu l-câmiiyye, 2003. 5. Gazâlî, Makâs du l-felâsife, thk. Süleymân Dünyâ, Kahire: Dâru l-maârif, 1961. 6. Gazâlî, Tehâfutu l-felâsife, thk. Süleymân Dünyâ, Kahire: Dâru l-maârif, 1972. 7. Hourani, George F., Introduction to Averroes On the Harmony of Religion and Philosophy, trans. & ed. George F. Hourani, London: Luzac & Company, 1976. 8. Kant, Immanuel, Critique of Practical Reason, trans. Thomas K. Abbott, London: Longmans & Green, 1889. 9. Kant, Immanuel, Critique of Pure Reason, trans. Norman Kemp Smith, New York: Random House, 1948. 10. Kant, Immanuel, Groundwork for the Metaphysics of Morals, trans. Allen W. Wood, New Haven & London: Yale University Press, 2002. 11. Yaran, Cafer Sad k, Din Felsefesi Yapman n Dört Farkl Yolu, Ça da ve Klasik Metinlerle Din Felsefesi, haz. Cafer Sad k Yaran, Samsun: Etüt Yay nlar, 1997. - 56 - Ilyas Altuner Transcendental Dialectic: Critique of Metaphysics in the Philosophy of Ghazzali and Kant (summary) Our study aims to deal with different and similar conditions between

F ls f tarixi Ghazzali and Kant, as characters at whom can show two different thinking form and two different cultural structure in their thoughts, in the context of the same subject. The article investigates the stages of these two thinkers approaches to the topic of transcendental dialectic and tries to display that why and how two different cultural worlds incline to this subject. Keywords: Ghazzali, Kant, transcendental dialectic, metaphysics, critical philosophy. : - ( ) - -,.,,. : -,,,,. Transendental dialektika: Q zali v Kant f ls f sind metafizikan n t nqidi (xülas ) Ilyas Altuner M qal iki f rqli t f kkür formas n v iki f rqli m d ni strukturu öz dü ünc sisteml rind t c ssüm etdir n xsiyy tl r olaraq Q zali v Kant aras ndak b nz r v f rqli c h tl ri eyni mövzu kontekstind t dqiq edir. Mü llif h r iki filosofun transendental dialektika mövzusuna yana mas n n hans m rh l l rd n keç r k realla d n ara d r r v iki m d niyy t dünyas n n bu mövzuya hans motivl rin t siri il yön ldiyini göst rm y çal r. Açar sözl r: Q zali, Kant, transendental dialektika, metafizika, t nqidi f ls f. - 57 -