B R B L RK fi N N 55 YILLIK ANlLARI



Benzer belgeler
YARGITAY 2. HUKUK DA RES

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

YARGITAY 6. HUKUK DA RES

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

YARGITAY 14. HUKUK DA RES

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

1890 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 81 Say : 4 Y l 2007

GAZ OSMANPAfiA CRA HUKUK MAHKEMES

YARGITAY 15. HUKUK DA RES

YARGITAY 7. HUKUK DA RES

YARGITAY 19. HUKUK DA RES

YARGITAY 14. HUKUK DA RES KARARLARI

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

B L RK fi L KTE YAfiANAN BAZI OLAYLARA A T ÖRNEKLER

BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

213 SAYILI VERG USUL KANUNU VERGİ USUL KANUNU

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

Tüketici Hukuku Enstitüsü. I. Kentsel Dönüşüm Raporu

Gümrük Müsteşarlığından: GÜMRÜK GENEL TEBLİĞİ (ULUSLARARASI ANLAŞMALAR) (SERİ NO: 7)

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

B.07.1.GİB.0.66/ T.C. MALİYE BAKANLIĞI Gelir İdaresi Başkanlığı. Seri No:2006/1

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

ORHAN YILMAZ (*) B SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

Av. Oğuzhan SONGÖR Emekli Hakim Rekabet Kurulu Eski İkinci Başkanı Başkent-Ufuk-Atılım Üniversiteleri Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi

YARGITAY 13. HUKUK DA RES

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U

YARGITAY 8. HUKUK DA RES

SOSYAL GÜVENL K REFORMUNDA ASKERL K BORÇLANMASI

YARGITAY 1. HUKUK DA RES

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK/61

YARGITAY 17. HUKUK DA RES

T.C. D A N I Ş T A Y İdari Dava Daireleri Kurulu. Esas No:2005/374 Karar No:2007/103

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

YARGITAY 18. HUKUK DA RES

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

DESTEK HĠZMETLERĠ MÜDÜRLÜĞÜ

KULLANILMIfi B NEK OTOMOB L TESL MLER N N KDV KANUNU KARfiISINDAK DURUMU

Bunlar dışında kalan ve hizmet kolumuzu ilgilendiren konulardan;

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı

YABANCI İŞÇİLERİN ÜÇ AYDAN SONRA SİGORTALI OLMALARI ZORUNLU MU? I- GİRİŞ :

T.C. ANKARA 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/1810 KARAR NO : 2012/280

Garanti Belgesi. Ürüne yetkisiz kifliler taraf ndan yap lan müdahalelerde ürüne verilmifl garanti sona erecektir.

Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

RET KARARI. ŞİKÂYET EDİLEN İDARE VE ADRESİ : SOK Başkanlığı Kütahya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

Mutfak Robotu Kullanma K lavuzu BKK 2154

LG BİREYSEL AKILLI TELEFON KAMPANYA TAAHHÜTNAMESİ

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

içinde seçilen noktan n birinci koordinat birincinin geldi i saati, ikinci koordinat ysa

: Lafarge Beton A.Ş. : Av. Gamze Çiğdemtekin Piyade Sokak Portakalçiçeği Apt. C Blok No:18 K:3 -Çankaya/ANKARA Karşı Taraf (Davalı)

BLACKBERRY BİREYSEL AKILLI TELEFON KAMPANYA TAAHHÜTNAMESİ

YÖNETMELĐK RAPOR DEĞERLENDĐRME KOMĐSYONLARININ TEŞEKKÜLÜ ĐLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĐK

Afyon Kocatepe Üniversitesi Yabancı Dil Hazırlık Sınıfı Eğitim-Öğretim

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

1111 SAYILI ASKERLİK KANUNUNUN 35/E MADDESİNE GÖRE SEVKLERİ TEHİR EDİLECEK SPORCULARA İLİŞKİN ÖZEL YÖNERGE

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

FRANSIZ CEZA USÛL KANUNUNDA YER ALAN ÜST MAHKEMELER İLE İLGİLİ HÜKÜMLER

YÖNETMELİK. Hacettepe Üniversitesinden: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ KANSERDE İLERİ TEKNOLOJİLER UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

YARGITAY 8. CEZA DA RES KARARI

YETERLİ VE UYGUN KİŞİ BİLGİ FORMU UYRUK HANGİ YOLLA EDİNİLDİ

B L RK fi L KTE YAfiANILAN BAZI ANILAR

TEKNOLOJİ VE TASARIM

Yat r m ndirimi le lgili Vergi Mahkemesi Karar ve 2009 Y l Kurumlar Vergisi Beyan nda Yat r m ndirimi stisnas. BFS /03 stanbul,

BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖZEL YETENEK SINAVI YÖNERGESİ

VERGİ DAVALARINDA İDARE LEHİNE HÜKMEDİLEN KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BELİRLENMESİ 1

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Yarg tay Kararlar. yarg tay kararlar. Derleyen: Av. Ertan ren YARGITAY KARARI: T.C. YARGITAY 9.Hukuk Dairesi

Merhaba Seren Hanim, İlginize tesekkur eder. Iyi gunler dilerim. Zafer UZUN.

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

33. BÖLÜM İLK VE SON SORUŞTURMA İNŞAAT SAHİBİNE PARA CEZASI İNŞAATA YIKIM KARARI VE BU KARARIN İPTALİ SUÇLAMA; KARARA İTİRAZ ETMEMEK!

19 ARALIK 2011 PAZARTESİ

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

Cümlede Anlam İlişkileri

AMME ALACAKLARI TAHS L USULÜ HAKKINDA KANUNU (6183) NUNDA YAPILAN DE fi KL KLER 6183 SAYILI A.A.T.U

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

ALMANYA DA 2011 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

YARGITAY 14. HUKUK DA RES

elero SoloTel Kullan m talimat Lütfen kullan m k lavuzunu saklay n z!

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

TEŞVİK BELGELİ MAKİNA VE TEÇHİZAT TESLİMLERİNE UYGULANAN KDV İSTİSNASINDA BİR SORUN

ÖZEL GÜVENL K ZORUNLU MAL SORUMLULUK S GORTASI GENEL fiartlari

MALATYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI CHAMBER OF CERTIFIED ACCOUNTANTS OF MALATYA. Sayı : 2010/134 Malatya : 02/06/2010

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

ENFLASYON ORANLARI

Tel: Fax: ey.com Ticaret Sicil No : Mersis No:

Transkript:

EHL VUKUFLUKTAN B L RK fi L E DO RU B R B L RK fi N N 55 YILLIK ANlLARI Prof. Dr. Selahaddin ANIK Yarg tay 11. Hukuk Dairesi 06.11.2006 tarih ve 2005/1052 Esas 2006/11260 Karar say l ilam nda, Bilirkifli ve Bilirkiflilik Müessesesini afla daki flekilde tan mlamaktad r. HUMK un 275. ve müteakip maddelerinde "Bilirkiflilik Müessesesi" düzenlenmifl olup, an lan 275. madde, mahkemenin çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, bilirkiflinin oy ve görüflünün al nmas na karar verece in i düzenledikten sonra, 286. maddede, bilirkiflinin rey ve mütaleas n n hakimi takyit etmeyece i düzenlenmifltir. Ancak, iflin çözümünün de teknik bilgi ve birikimin gereklili ine inan larak bilirkifli incelemesi y a p t r l d gözönüne al nd nda, verilen rapor yetersiz, noksan ve müphem ise, mahkeme, HUMK un 283. maddesi gere ince, bilirkifliden izahat ve aç klama yeni ek rapor isteyebilece i gibi, 284. maddesi gere ince de, yeni bir bilirkifli heyeti oluflturarak yeni bir rapor al nabilir tarz ndad r. Yarg tay' n bu aç klamas, bilirkifli gereksinimini ve bilirkiflinin verece- i raporun önemini ortaya koymaktad r. Bundan da seçilen bilirkiflinin verdi i raporda, olay tam bir flekilde aç klayacak tarzda herhangi mu lak bir ifade ve kanaatin bulunmamas ve hakim için de verece i karara dayanak teflkil edecek flekilde olmas gerekir. Böylesine yeterli bir rapor, daha sonra yeni bir ek rapora veya yeni bir bilirkifli incelemesine gerek göstermez. Bir dosyaya s u n u l a n bilirkifli raporu say s ne kadar artarsa, o dosya hakk nda karar vermek hakim için o kadar zorlafl r. Raporlar aras ndaki farkl görüfl ve mütalealar, çok kere yeni raporlar n al nmas na yol açar. Dolay s yla bilirkiflinin seçimi oldukça büyük önem tafl r. Bilirkiflinin kendi konusundaki teknik bilgisinin fazla olmas, çok kere o dosyadaki sorunu çözmek için yeterli de ildir. O teknik bilginin bir hukuk kal b nda ifadesi önemlidir. Bu sa land zaman sorun daha kolay çözülmüfl olur. Bilirkiflilik müessesesi üç ayakl bir masa gibidir. Bir aya hakim, bir aya taraf vekilleri ve bir aya da bilirkiflinin kendisidir. E er bu üç ayak yere iyi basarsa, o dava da en adilane flekilde çözülmüfl olur. Bu arada bu hususla ilgili bir an m aktarmam yerinde olacakt r. Bir gün, bir adliyenin veznesinde bilirkifli ücretimi almak üzere oturup bekle-

1438 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 81 Say : 4 Y l 2007 di im s rada, orta yafl n üzerinde bir avukat da vezneye gelerek bilirkifli harc n yat rmak isterken, beni gördü ve selam verdikten sonra da, hemen Hocam sizi tebrik ederim. Benim dosyama çok güzel ve hakl bir rapor vermiflsiniz. tiraz edecek halim yok. Kata flunu da belirtmek isterim ki rapor da benim lehimde de il aleyhimedir. Taraf vekilleri bunu rahatl kla söyleyebiliyorsa, o bilirkifli görevini tam olarak yapm flt r. Ayn kanaati mahkeme hakiminin de söylemesi ve belirtmesi gerekir. Hocam rapor çok iyi idi, her husus iyice incelenip de erlendir i l m i fl demesi gerekir. flte o zaman üç ayakl masa devrilmeden ve üç aya- da yere tam olarak basm fl vaziyette durur. Yap lan her iflte daima bir eksiklik ve hatan n olabilece ini de hesaba katmak gerekir. Gaye, yap lan hatan n en aza indirilmifl olmas d r. Nitekim bu da tolerans mefhumunu ortaya koymufltur. Gözden kaçan hususlar olabilir. Eksikler yeniden de erlendirilebilir. Raporlara yap lan itirazlar belge ve gerekçelere dayan larak yap l rsa, gözden kaçan hususlar yeniden de- erlendirilerek sonuca daha kolay ulafl lm fl olur. B i l i r k i fl i l i e, 1952 y l nda stanbul da (tek bir adliye binas olan) B ü y ü k Postane nin yan ndaki adliye b i n as nda bafllad m. Bu s rada zannedersem üç ticaret mahkemesi de flu anda Eminönü'nde vapur iskelelerinin bulundu u yerdeki y k lan bir binada idi. lk bilirkiflilik görevim ç o u n l u k l a trafik kazalar idi. Kazalar n ço u da o zaman stanbul'un en genifl caddesi olan Unkapan Caddesi nde meydana gelirdi. Aradan 55 y l aflan bir süre geçmesine ra men, trafik anlay fl nda fazla bir de ifliklik olmad. Buna ait takriben 40 y l önceki bir an m anlatt m zaman, memleketimizdeki trafik zihniyeti kolayca anlafl l r. Eski E- 5 yolunda gecenin ilerleyen bir saatinde yolun ortas nda 10-15 tonluk bir kamyon ile askeri bir tank çarpm fllar. Biz de bilirkifli olarak tank n hasar n tespit edece iz. Dosyada savc n n Niye yolun solundan ve ortas ndan seyrediyorsun? Yolun sa ndan seyretseydin bu kaza olmazd " s o- rusuna, kamyon floförünün verdi i cevap hala gözlerimin önünde ve kulaklar mdad r. "Efendim, yolda seyreden en büyük vas ta benim. Benden büyü ü yok ki, beni gören bütün küçük araçlar hemen kaçar. Ne bileyim yoluma tank ç kacak". Bunu ve bu zihniyeti kuvvetlendiren bir di er an m da flu: Bir profesör arkadafl n kaplumba a Volkswagen marka arac ile Mecidiyeköy de seyrederken, girilmez bir yolda ve ters taraftan karfl m za bir kamyon ç kt. E er o anda durmasayd k kamyon ile çarp flacakt k. Biz durunca kamyon floförü kamyondan inerek ileri geri konuflmaya bafllad. Fakat kamyon floförü ufak tefek bir kifliydi. Sonunda Volkswagen'i kullanan arkadaflla birlikte biz de araçtan indik. Fakat profesör arkadafl, kamyon floförünün ufakl na mukabil iri yar en az 1.80-1.90 boylar nda idi. Kamyon floförü, profesör arkadafl yan gözle bir süzdükten sonra, gayet tatl bir

Bilirkiflinin 55 Y ll k An lar Prof. Dr. Selahaddin An k 1439 dille Abi böyle fleyler olur. Kusura bakma diyerek af diledi ve yoluna devam etti. Bu iki yaflanm fl olay gösteriyor ki, Türkiye de trafikte hakl olmak için ya senin arac n, di er araçlardan büyük olacak, ya da sürücü di er arac kullanan sürücüden daha iri ve cüsseli o l a c a k. Bu iki olay n aras ndan seneler geçmesine ra men, memleketimizde ve özellikle de flehirleraras yollarda halen ayn zihniyet hakim durumdad r. Trafik kazalar nda bir de ve özellikle freni patlayan a r vas talar vard r. Bu vas talarda ekseriya yokufl afla inerken ve a r yüklü oldu u s rada, frenleri patlar ve felaket bafllar. Bu vas talar, eski kamyon ve otobüsler olup, en genci on befl yafl ndad r. Bak ms zd r. Kontrolsüzdür, istiap haddinin üzerinde yüklenmifltir ve süratle seyrederler ve yokufl afla inerken frenleri patlar. Örne in; Befliktafl ta Barbaros Yokuflu ndan afla inerkenk i gibi. Bu patlama bu koflullar alt nda do ald r. Bak ms z ve eski bir araçta ve afl r bir yükte, frenler yetersizdir. Sorumlu floför mü? Araç sahibi mi? Her ikisi de ayn n i s- petlerde sorumlu ve kusurludur. Di er taraftan bu araçlar n sefere ç k fllar da ilgililerce yeterince kontrol edilmemifltir. Dolay s yla da fren patlamas bir teknik ar za de ildir. Normal, bak ml, kontrollü ve normal yüklü bir arac n freni patlamaz. Bilirkiflileri n özellikle bu hususlar iyice inceleyerek de erlendirmeleri gerekir. Trafikte bir di er önemli h ata da alkollü araç kullanmakt r. Yarg tay n yerleflik içtihad na göre: "Bir Nörolog + Bir Trafik Uzman + Bir de Sigorta Uzman " ndan oluflan bilirkifli heyetine ihtiyaç vard r ve kazan n da münhas ran al nan alkolün etkisiyle meydana geldi inin tespiti gerekmektedir. Karayollar Trafik Yönetmeli inin "Uyuflturucu ve keyif verici maddeler ile içkilerin etkisinde araç sürme yasa " bafll kl 97. maddesinde, alkollü içki alm fl olmas nedeni ile güvenli sürme yetene ini kaybetmifl kiflilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak oldu u aç kland ktan sonra, konu ile ilgili olarak "B-2" bendinde: Alkollü içki alm fl olarak kandaki alkol miktar na göre araç sürme yasa kenar bafll alt nda; alkollü içki alm fl olarak araç kulland tespit edilen di er araç sürücülerinin kandaki alkol miktar 0.50 promilin üstünde olanlar n araç kullanamayacaklar a ç k l a n m fl t r. Yarg tay Hukuk Genel Kurulu 2004 tarihli 2004/11-217 Esas ve 2004/212 Karar say l "Alkollü Araç Kullanma" ile ilgili karar afla daki g i- b i d i r : " Bununla birlikte, kasko sigorta poliçesi genel flartlar n na.5.5. maddesinin dayana n teflkil eden Karayollar Trafik Kanunu nun 48. maddesinin yasaklanmay düzenleyen ilk f kras nda, alkollü içki alm fl olmas nedeni ile güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmifl kiflilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanm fl olup, ayni maddenin ikinci f kras nda yönetmelik düzenlenmesine olanak tan yan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeli e b -

1440 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 81 Say : 4 Y l 2007 rak lm fl olmad ndan, Karayollar Trafik Yönetmeli i nin 97. maddesinde, yukar da an lan yasa, hükmün tekrarland ktan ve müteakip, uyuflturucu ve keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlar n n ne flekilde saptanaca belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt (mücerret) 0.50 promil üstünde al nan alkol miktar na göre, araç kullanma yasa getirilmesinin yasal dayana bulunmad ndan geçersiz bulunmaktad r. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin, yasaya ayk r bir flekilde genel flart olarak kabulü mümkün de ildir. fieklinde olup, kazan n meydana gelifl flekli itibar ile sürücünün salt (münhas ran) alkolün etkisi alt nda kaza yapm fl olmas gerekmektedir. Araçlar sigorta eden sigorta flirketleri sürücüsünün alkollü durumunu hiç affetmemektedir. Burada olay n meydana geldi i saat ile alkol ölçümünün yap ld saat aras nda geçen süre oldukça önemlidir. nsan vücudu, bünyesine göre saatte en az 0.15 ve en fazla da 0.25 promil alkolü temizlemektedir. Ortalama bir de er al n rsa bunun da saatte 0.17 promil olarak al nmas gerekir. Alkolün en önemli etkisi merkezi sinir sisteminin depresyonudur. Alkolün belirli uyar c etkisi, yüksek merkezlerin depresyonu sonucu ortaya ç kar: Böylece de korteksin alt merkezleri üzerindeki kontrol etkisi ortadan kalkar. Alkolle ilgili olarak da yurtd fl nda sveç te takriben 35 y l önce yaflad - m bir an m a n l a t r s a m, bizlerle sveçliler aras ndaki fark ve ciddiyeti daha iyi anlar z. Stokholm da bir bilimsel toplant da Türkiye delegesi olarak bulunuyordum. lk gece büyük bir iflletmenin genel müdürü beni ve eflimi akflam yeme ine davet etti ve bizi otelden özel arabas ile kendisi ve efli birlikte ald. Meflhur bir lokantaya akflam yeme ine gittik. Yemekte dört kifli flarap içti. Yemekten sonra kalkarken, genel müdür garsonu ça rarak taksi istetti. Kendisine sizin araç burada taksiye gerek yok dememize ra men, Ben bir bardak flarap içtim (0.50 promilden biraz düflük) araç kullanmak yasak. Sizi otelinize b rakt ktan sonra, ben de taksi ile eve giderim. Yar n da floförüme arac m ald r r m cevab n ald k. Trafik kazalar nda kusurun tespitinde bilirkiflinin hiçbir ayr nt y ihmal etmemesi gerekir. Burada yine yaflad m bir olay anlatmak isterim. Bir gece yolda iki araç karfl l kl olarak çarp fl r. Hasar büyüktür. Çarp flan araçlar n birinden yola befl kifli düflmüfltür ve ölü durumdad r. Daha sonr a da üçüncü bir araç, h zla kaza yerine gelir ve kazaya kar fl r. Buradaki önemli mesele, araçtaki befl kiflinin araçlar n çarp flmas s ras nda çarp flman n fliddeti ile mi öldü ü yoksa yola düfltükten sonra kaza yerine gelen üçüncü arac n çarpmalar na maruz kalarak m öldükleridir. Kazaya sonradan kar flan üçüncü arac n sürücüsünün avukat, dosya içeri ini ve kaza yerine ait çekilen foto raflar bana getirdi. Foto raflar incelerken, yerdeki befl ölüden baflka ayr ca bir baflka nesnenin de bulundu unu gördüm. Bunun ne oldu unu sordu umda, içinde befl kifli bulunan ve kazaya ilk kar - flan araçlardan birinin motorunun kaza s ras nda yerinden ç karak yola düfltü ü ve bunun da o motor bloku oldu unu s ö y l e d i l e r. Bunun üzerine o

Bilirkiflinin 55 Y ll k An lar Prof. Dr. Selahaddin An k 1441 motoru araca ba layan c vatalar n bulundu u yerden kesilerek kopmas için, ne kadar yüke ihtiyaç oldu unu hesaplad k. Bu yükün yani kuvvetin çarpma s ras nda sa lanmas için de kaç km. süratle seyretti ini hesaplad m zda, ortaya ç kan yüksek de er nedeni ile iki arac n çarp flmas s ras nda araçta bulunanlar n öldü ü ve yola düfltüklerinde de ölü durumda olduklar gerçe i ortaya ç km fl oldu. Yollar m z ve yollardaki bariyerlerin durumu da, kazalar n oluflunda çok kere etkin bir rol oynamaktad r. Yak n zamanda Kennedy Caddesi nde ki bariyerlerin durumu ve burada bariyerler nedeni ile iki genç avukat n ölümü, bu hususta tipik bir örnektir. Trafikte kusur durumunun ve oran n n tespitinde, kazaya sebebiyet veren ana ö eyi tayin etmek büyük rol oynar. O ö e olmasayd kaza da olmayacakt. Kusur durumunun taraflara taksiminde, bunun miras taksimi olmad n unutmamak gerekir. Kazadan sonra tutulan trafik tutanaklar nda kazan n esas nedeni ve olay yerinin aç k bir flekilde belirlenmesi önem arz eder. fiimdi de biraz ay pl ve gizli ay pl emtian n durumu ile ilgili baz an - lardan bahsedelim. Bir ticaret mahkemesi ile yap lan bir keflifte, sat n al nan makinenin ay pl olup olmad n tespit edecekti. Keflifte ve yapt m z incelemede, sat lan makinenin ay pl oldu unu tespit ettik. Bu olaydan birkaç gün sonra Y. makine mühendisi eski bir ö rencim üniversitede beni ziyarete geldi. Konuflma s ras nda, bu ö rencimin yukar da bahsetti im ay pl makineyi kendisinin imal ederek satt n ö rendim. Kendisi bana uzun uzun makinenin imalat ile ilgili geliflmeleri ve davac taraf n yanl fl ve hatal taleplerinin buna neden oldu unu a n l a t t. Bunun üzerine ben de, dosya, halen yan mda olup, raporumu yazd m ve henüz mahkemeye vermedi imi belirttim. Dava dosyas nda da bana anlatt hususlar n bulunmad n ve bu hususlara ait taraflar aras nda da imzalanan bir belge ve protokolün olmad n s ö y l e d i m. Dolay s yla da bilirkifli olarak dosya içeri iyle ba l oldu umu belirterek bu arada merhum Burhan Felek in bir konferans nda yapt - hukukun tarihini anlatt m ve raporumun da aleyhine oldu unu söyledim. Daha sonra da ö rencim benden ayr ld. Merhum Burhan Felek, hukuk mezunudur ve k rkl y llarda Hindistan'a yapt seyahata ait an lar n eski Eminönü Halkevi nde bir konferansta anlat yordu. Salon t kl m t kl m dolu idi. Konferans n sonunda bir han mefendi flu an hat rlayamad m bir soruyu Burhan Felek'e sordu. Fakat Burhan Felek in verdi i cevab aradan uzun zaman geçmesine ra men unutmad m. Burhan Felek, han mefendi bir erkekle bir kad n aras ndaki münasebet hangi ahval ve flartlarda olursa olsun, bu münasebetin flekli de iflmez. Sonuçta dünyaya bir çocuk gelir. Fakat bu çocu un cemiyet içerisindeki durumu, e er her iki taraf daha önce karfl l kl olarak birer imza atm flsa, cemiyet bu çocu a öz çocuk olarak bakar. E er imza atmam fllar-

1442 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 81 Say : 4 Y l 2007 sa, o zaman cemiyet bu çocu a piç olarak bakar. flte hukuk bu imzad r d ed i. Fakat bu olaydan takriben bir y l sonra ayn ticaret mahkemesinde yine bir makinenin ay pl olup olmad n tespit için Kartal'daki bir fabrikaya Mahkeme Heyeti ile birlikte keflfe gittik. Fabrikaya geldikten sonra ay pl makinenin bulundu u atölyeye giderken, kap n n önünde yine bu ö rencimi gördüm ve bana yaklaflarak Hocam haberin olsun maalesef bu makine de piçtir cümlesini kula ma f s ldad. Hukukta ay b n gizli veya aç k olmas büyük önem tafl r. Fakat ay b n al c taraf ndan gizli ay p m, yoksa aç k ay p m oldu u hususunun tespiti önemlidir. Bu hususta da yine yaflanan bir an m belirtmek yerinde olac a k t r. Bir avukat bir apartmanda ikinci katta bir daire sat n al r. Binaya ve dairesine tafl nd ktan sonra, gece yatak odas na, bodrum kat ndaki kalorifer dairesinde bulunan devri daim motorunun sürekli olarak seslerinin geldi ini tespit eder ve rahat uyuyamaz. Yapt araflt rma sonucu da kalorifer kazan n n bodrumdaki k sm n n sese karfl iyice izole edilmedi i anlafl - l r. Bunun üzerine daireyi satan müteahhide müracaat ederek izolasyonun yap lmas n talep eder. Müteahhit de daireyi görerek sat n ald n. Benim bir eksi im yok, der. Olay mahkemeye akseder ve bilirkifliden de bu ay b n gizli mi yoksa aç k ay p m oldu unun tespiti istenir. Burada daireyi alan bir hukukçudur ve teknik adam de ildir. Hukukçu ikinci kattaki daireyi al rken de bodrumdaki kalorifer-tesisat n incelemesi söz konusu olmam flt r. Bodrumu incelese bile bir hukukçu kalorifer tesisat ndaki ses izolasyonunu da anlayamaz. Yani bu durumda kalorifer kazan n n durumu al c avukat için tamamen bir gizli ay pt r. Fakat sat c ve teknik bir eleman olan müteahhit için de tamamen bir aç k ay pt r. Avukat daireyi ald ktan ve kaloriferlerin çal flmaya bafllamas ndan sonra ancak gece kalorifer kazan n n bodrumdaki k sm n n sese karfl yeterince izole edilmedi ini anlayabilmifltir. Çok kere gecikme cezalar nda ceza süresi problem olmaktad r. Mesela bir iflin sözleflmedeki süresi 90 gün ise ve bu süre içerisinde ifl bitirilerek teslim edilmemifl ise, buna gecikme cezas süresi olarak 90 günden fazla süre istemek yerinde de ildir ve tart flma yarat r. Sözleflmede bu nesne 90 günde yap lmakta ise, zaman nda yetiflmedi i taktirde belirli bir süre sonra sözleflmeyi feshederek ifli baflkas na verdi inizde, yine bu ifl 90 günde yap laca ndan, gecikme cezas n en fazla 90 gün almak yerinde olur. Haks z rekabet ve patent hakk na tecavüz ile ilgili bir iki an dan bahsetmem yerinde olacakt r. Bir ayakkab imal makinesinin taklidi ve haks z rekabeti ile ilgili olarak bir ticaret mahkemesi ile keflfe gittik. Keflif yerinde bize, bir ayakkab kenar dikme makinesi gösterildi ve davac n n da bu makineyi kendisinin imal etti ini, kendisinin yan nda çal fl rken, kendisinden ayr lan bir eleman n n

Bilirkiflinin 55 Y ll k An lar Prof. Dr. Selahaddin An k 1443 yeni bir iflyeri açarak ayn makineyi orada imal etmek sureti ile haks z rekabet oluflturdu unu belirtti. Daha sonra da yine mahkeme heyeti ile birlikte kendisinden ayr larak yeni iflyeri açan daval n n iflyerine gittik. Bu sefer daval kendi imal etti i makineyi gösterdi ve bu makinenin de davac n n makinesi ile ayn oldu unu özellikle belirtti. Daha sonrada bir köflede duran di er bir makineyi de incelememizi istedi. Bu üçüncü makinede di er iki makinenin tamamen ayn idi. Fakat bu üçüncü makine eski model bir talyan imalat makine idi ve tamamen de iki taraf n imal etti i makinelerin de ayni idi. Bunun üzerine davac talyanlar n bu makineyi kendisinden kopya etti ini ileri sürdü. Buna verilen cevap da gayet k sa oldu. Bu talyan makinesinin modeli bir hayli eski idi ve o tarihlerde de Türkiye de bu makinenin dikti i ayakkab lar imal edilmiyordu. Türkiye de bilinmeyen bir ayakkab için mi yeni bir makine yapm flt. Bu cevap üzerine davac da, a y n talyan makinesini kopya etti ini kabul etti. Haks z rekabet ve patent hakk na tecavüz memleketimizde henüz yeni yeni önem kazanmaktad r. Türk Patent Enstitüsü, patent taleplerinde çok kere yeterince inceleme yapmadan patent hakk n vermekte ve sorunun çözülmesini mahkemelere b rakmaktad r. Dolay s yla da bazen de haks z rekabet, hakl rekabetin geliflmesine mani olmaktad r. A l nan patentlerle ilgili olarak mahkemelerde yapt m baz incelemelerde, al nan patentin konusu olan hususun daha önce bilindi i ve Avrupa da bunlar n çok daha önce imal edildi idir. Memleketimize onun biraz daha geç girmesi ve ilk getirenin de uyan kl ile Türkiye de bunun berat al nmakta ve hakl rekabetin önü kesilmektedir. Bu hususta bilirkiflilerin çok derinlemesine inceleme yapmas kaç n lmaz hale gelmektedir. Yine ticaret mahkemelerinin birinde ve bir patentin iptalinde bilirkifli olarak görevlendirilmifl idim. Mahkeme baflkan ile keflfe gittik. Numuneler ve dosyay alarak eve geldi imde, kafamda bu konu bana yabanc de il, bununla ilgili olarak bir yerde rapor verdi im sorusu dolafl p duruyordu. Dava dosyas ile birlikte ekleri olan dosyalar da inceledi imde, bu dava ile birlefltirilen bir baflka ticaret mahkemesi dosyas nda raporum ortaya ç kt. Bu rapor, bu patentin al nmas üzerine verilmifl bir rapor idi. Eski patent kanununa göre ilgili bakanl k, patentleri vermeden önce kendisine yap lan müracaatlar incelemek için ilgili üniversitelerden bu konu da mütalea sorard. Taraf mdan verilen rapor da benden sorulan mütalea ile ilgili olarak verilmifl rapor olup, patent de bu raporum üzerine verilmiflti. fiimdi de bu patentin iptali davas nda bilirkifli olarak bulunuyordum. Bunun üzerine hemen bilirkiflilik görevinden aff m talep ettim. Yine bizde s k s k rastlanan bir durum d a fl u: Bir iflyerinde çal flan bir usta, o iflyerinde yap lan bir makinede ustalafl nca, iflyerinden ayr l r ve kendi iflyerini açar ve daha önce çal flt iflyerinde yeni yap lan o makinenin patentini almak için müracaat eder ve patenti de al r. Daha sonra da eski iflyerindeki makinenin imaline tedbir koydurur. Zira eski iflyerinde bu

1444 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 81 Say : 4 Y l 2007 makinenin henüz patenti al nmam flt r. Daha sonra da sorunun çözümü mahkemelere düfler. Bir örnek de vergi mahkemelerinde yaflad m bir olaya ait olmak üzere vermek isterim. Vergi mahkemelerine dava, ithal edilen makinelere uygulanan gümrük tarife numaralar nedeni ile aç lmaktad r. Mal gümrükte iken tespit edilen gümrük tarife numaralar üzerinden gümrük vergileri ödenir ve mal gümrükten çekilir. Daha sonra (bazen birkaç sene sonra) gümrük idaresi yap - lan inceleme sonucu, tespit edilen tarife numaras n n gerçe i yans tmad - n ve daha farkl bir tarife pozisyonun uygulanmas n n gerekti ini ve bunun sonucu olarak da tahakkuk eden gümrük vergi fark n mal ithal edenden ödemesini talep eder. thalatç da bunu ödemek istemedi i için, gümrük idaresi aleyhine vergi mahkemesinde dava açar. Genellikle bu davalar n % 58-90 n gümrük idaresi kaybetmektedir. Bir gün bilirkifli olarak davet edildi im bir vergi mahkemesinde, bir firma Japonya da befl adet Loder ithal etmifl, fakat Loderleri monte hali n d e de il demonte vaziyette parça olarak ithal etti inden ve ithalatç da gümrü- ünü monte edilmifl haldeki befl Loder olarak ödedi inden, gümrük idaresi bu defa ithal edilen parçalar n yedek parça oldu unu ileri sürerek, bu tarife pozisyonuna göre vergi fark n talep etmektedir. thalatç da bunun üzerine mahkemey e b a fl v u r m u fl t u r. Ara karar na göre inceleme keflif fleklinde ithal edilen Loder üzerinde yap lacak. Mahkemede dava dosyas n inceledi imde, gelen parçalar n baz lar n n befl Loderden fazla, baz parçalar n da befl Loderden az oldu unu gördüm. nceleme ve keflfe, davac vekili ile birlikte bir teknik eleman olarak bir makine mühendisi de gelmiflti. Keflfe gitmeden önce mühendise hemen dosyada bulunan faturadaki parçalar n befl Lodere taksimin i i s t e d i m ve ne kadar eksik ne kadar fazla kald n sordum. ncelemeyi yapan müh e n d i sten bir müddet sonra Hocam! Baz parçalar befl Loderden fazla gelmektedir cevab n ald m. Bu cevap ithal edilen parçalar n yedek parça olarak ithal edildi ini kolayca aç kl yordu. flte bu dava ithalat yapan mükellefin kaybetti i davalardan biridir. S O N U Ç Sözlerime bafllarken belirtti im gibi, üç ayakl bir masa olan bilirkiflilik görevinde bu üç aya n da yere iyi basmas gerekmektedir. Aksi taktirde masa bir tarafa do ru devrilme e ilimine girer. Bilirkiflilik görevini yapanlar n konusunda uzmanlaflm fl hem teoriyi hem de uygulamay iyi bilen kifliler olmas, bunu hukuk kal plar na iyice oturtmas, konunun çözülmesinde büyük önem tafl r. Çok önemli bir di er nokta da bilirkiflinin raporunu zaman nda vermesidir.