İstihdam Şekillerinin İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Üzerindeki Etkileri ile Sosyal Tarafların Rolü



Benzer belgeler
Sosyal Güvenlik Hukuku İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR, Dr.Emirali KARADOĞAN

İŞVERENİN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ

İŞVERENLER İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI BİLDİRİMLERİNDE NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

Önce Birkaç Cümle? 2

KISA VADELİ SİGORTALAR

KENDİ NAM VE HESABINA BAĞIMSIZ ÇALIŞANLAR AÇISINDAN İŞ KAZASI, 3. KİŞİNİN SORUMLULUĞU VE RÜCU

MESLEK HASTALIKLARI ve İŞ KAZALARI

GİRESUN İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR, Dr.Emirali KARADOĞAN

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASASI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATI AÇISINDAN KAYIT DIŞI İSTİHDAMIN İŞVERENLERE MALİYETİ

SAYILI KANUN

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı nın adresinden alınmıştır.


DÜNYADA VE TÜRKİYEDE MESLEK HASTALIKLARI

6661 SAYILI ASKERLİK KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN YAYIMLANDI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI

167 SAYILI İNŞAAT İŞLERİNDE GÜVENLİK VE SAĞLIK HAKKINDA ILO SÖZLEŞMESİ NİN İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN VERİMLİLİĞİ ÜZERİNE ETKİSİ

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İŞ GÜVENLİĞİ HİZMET İÇİ EĞİTİMİ

TÜRKİYE DE VE DÜNYA DA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı ASPB SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB

EK. 1 İş denetimlerinin yasal dayanakları ve İş Teftiş Kurulu Başkanlığının görevleri

SGK NIN NACE KODU HATASINI FARKEDEN BAĞ-KUR LULAR ÖDEDİĞİ PRİMLERİ GERİ ALIYOR

SOSYAL GÜVENLİK BİLGİLERİ (Ocak 2016)

İlgili Kanun / Madde 5510 S.SGK/21 RÜCÜ HAKKI HALEFİYET

Öğr. Gör. Halil YAMAK

Oğlum yüzme de bilmezdi...

Elektrik İş Güvenliği ve Mevzuatı

YAŞANAN İŞ KAZALARI VE HUKUKİ SONUÇLARI

Apartmanlarda İSG ve Risk Analizleri

İŞ HUKUKU ve SOSYAL GÜVENLİK UYGULAMALARI

EV HİZMETLERİNDE 10 GÜNDEN AZ ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIĞI VE SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA BİLDİRİLMESİ

OHSAS İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KALİTE YÖNETİM. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat

112 ASHİ VE AMBULANSLARDA. ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ Kalite Yönetim Birimi

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU UYARINCA «İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞININ TANIMI BİLDİRİLMESİ VE SORUŞTURULMASI»

İŞ GÜVENLİĞİ UYGULAMALARINDAKİ PROBLEMLER ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

ESNAF, ÇİFTÇİ, SANAYİCİ, TÜCCAR VE ŞİRKET ORTAĞI GİBİ BAĞIMSIZ ÇALIŞANLARIN SGK DAN RAPOR PARASI ALMA HAKLARININ AÇIKLANMASI

6728 SAYILI KANUN İLE MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ UYGULAMAYA KONULMUŞTUR.

Neden bu konuyu seçtik? İşyeri hekimleri mevzuatı biliyor mu?

SUNUM PLANI I. MALULLÜK, YAŞLILIK VE ÖLÜM SİGORTALARI PRİM ORANININ İŞVEREN HİSSESİNDEN YAPILAN BEŞ PUANLIK İNDİRİM UYGULAMASI

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş./74

MAKİNE KIRILMASI İŞVEREN MALİ SORUMLULUK SİGORTASINDA NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR Cumartesi, 10 Ağustos :01

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2016 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2016 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

Risk Değerlendirmesi ve Yönetimi

VARDİYA USULÜ ÇALIŞMA ESASLARI

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) İSTİHDAM TEŞVİKLERİ

İŞ KAZASI MESLEK HASTALIĞI TANIMI ve HUKUKİ SORUMLULUK

İş kazaları ve tarafların sorumlulukları

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ PROFESYONELLERİ

6331 SAYILI KANUN SONRASI İŞ KAZALARININ BİLDİRİLECEĞİ SÜRELER VE BİLDİRİM YAPILACAK KURUMLAR

İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı :

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği ILO Düzenlemeleri ve Uygulamaları Kadir Uysal ILO Türkiye Ofisi

EK KARŞILIK PRİMİ: UYGULAMA VE ÇÖZÜM ÖNERİSİ

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda. İşveren Yükümlülükleri -II- Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda İşveren Yükümlülükleri -II-

Risk Değerlendirmesi. Risk değerlendirmesi çalışmalarının işverenler açısından faydaları;

ÇALIŞAN EMEKLİDEN İKİ KERE DESTEK PRİMİ KESİLEMEYECEĞİ SGK GENELGESİYLE KESİNLEŞTİ

İŞ KAZASI ILO YA GÖRE İŞ KAZASI ÖNCEDEN PLANLANMAMIŞ, BİLİNMEYEN VE KONTROL ALTINA ALINAMAMIŞ OLAN ETRAFA ZARAR VEREBİLECEK NİTELİKTEKİ OLAYDIR.

KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ

6111 SAYILI YASA İLE HİZMET ÇAKIŞMALARINDA GEÇERLİ OLAN SİGORTALILIK STATÜSÜ SİGORTALILAR LEHİNE DÜZENLENDİ

AZ TEHLİKELİ (Aynı miktarda) ÇOK TEHLİKELİ (%50 artırılarak) TEHLİKELİ (%25 artırılarak)

9 Ekim 2008 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanmıştır

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar

ANALIK SİGORTASI. aa) Genel olarak

TARİHİNDEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE 6 PUANA KADAR SOSYAL SİGORTA PRİMİ TEŞVİKİ SAĞLANMASINA İLİŞKİN BKK YAYIMLANDI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİNİN DESTEKLENMESİ. HAKKINDA YÖNETMELİK Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi/Sayısı: /28861 BİRİNCİ BÖLÜM

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2016/016 Ref: 4/016

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu İle Çok Ciddi Yükümlülükleri ve Büyük Cezalar Geliyor Pazartesi, 12 Kasım :55

İş kazalarının hukuksal boyutu

İŞVERENİN VAZİFE MALULLÜĞÜNÜ BİLDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ 5510 S.K. MD. 47

İstihdam Seferberliği Ekrem GÜLCEMAL Sosyal Güvenlik İl Müdürü

SIVACI ve BOYACI GİBİ VERGİDEN MUAF ESNAF ÖLÜMLERİNİN İŞ KAZASI YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

SİRKÜLER 1. BÖLÜM SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU

MESGEMM İSG/Mevzuat/Yönetmelikler. İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik. Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı :

(ISPARTA-SÜTÇÜLER İLÇESİ ÖRNEĞİ) -ŞUBAT-MART SUNUM PROF. DR. NAZMİ AVCI. MAYıS, 2015

AB de İşyeri Sağlığı ve Güvenliği

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Kapsamında İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Yükümlülükleri

TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İŞ BAŞI EĞİTİM KURSLARI VE SİGORTA PRİM TEŞVİKİ ERSİN UMDU E. SGK MÜFETTİŞİ İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK DANIŞMANI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEMEL EĞİTİMİ SIKÇA SORULAN SORULAR. 1 İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitiminin Temel Amacı Nedir? CEVAP:

Boss Yönetişim Yeni İş sağlığı ve İş güvenliği

19-20 Eylül İstanbul


VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/6 TARİH:

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNDE RİSK YÖNETİMİ VE DEĞERLENDİRMESİ DOÇ. DR. İBRAHİM OCAK DOÇ. DR. ALİ İSMET KANLI

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI 8 OCAK 2013 ÖNDER KAHVECİ

V E R G İ A K T Ü E L

İŞLETME BELGESİ HAKKINDA YÖNETMELİK. (04/12/2009 tarih ve sayılı RG)

HASTALIK VE ANALIK SIGORTALARı. Doç.Dr.Gülbiye Yenimahalleli Yaşar Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

Korunması Hakkında Yönetmelik. (26 Aralık 2003 tarih ve sayılı Resmi Gazete) BİRİNCİ BÖLÜM

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda. İşveren Yükümlülükleri -I-

Click to add subtitle. Kaynak: Forum Media Yayıncılık; İş Sağlığı ve Güvenliği için eğitim Seti

İŞ KAZALARI. Şenel ŞEN Emekli Baş İş Müfettişi A Sınıfı İş Güvenlik Uzmanı İnşaat Mühendisi

Yönetmelikler. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Çalışanların Korunması Hakkında Yönetmelik

KTÜ HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. JDZ 432- İşçi Sağlığı ve İş güvenliği Ders Notları. İş Güvenliği Kavramı

Bu bağlamda, sigorta primine tabi olan kazançlardan;

Türkiye de. İş Kazalarıİstatistikleri, Maden erlendirilmesi. H. Can Doğan

Transkript:

İstihdam Şekillerinin İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Üzerindeki Etkileri ile Sosyal Tarafların Rolü Bugün burada istihdam şekilleri, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal güvenlik ve sosyal tarafların rolleri konusunu etraflıca incelemek için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Konuşmamda öncelikle iş dünyasında yaşanan gelişmeler ile istihdam şekilleri arasındaki ilişki hakkında bilgi vereceğim. Daha sonra bu ilişkileri, iş sağlığı ve güvenliği ile Kurumumuz ve sosyal tarafların rolleri açısından değerlendirmeye çalışacağım. Sayın Bakanım, Değerli Katılımcılar, 20 nci yüzyıl dünyada sosyal, ekonomik, politik ve kültürel alanda değişim rüzgârlarının çok daha şiddetli estiği ve yeni bir dünya düzeninin kurulmaya başlandığı yıllardır. Dünyayı yeniden yapılandıran bu değişim sürecine küreselleşme süreci denilmektedir. Küreselleşme sonucu teknoloji alanında yaşanan gelişmeler, bir yandan gelişmiş ülkelerde toplumsal bir dönüşümü gerçekleştirmiş, diğer yandan da günümüzde bilgi toplumu adı verilen yeni bir oluşumu ortaya çıkarmıştır. Hızla ilerlemekte olan teknoloji, birçok sektörde dönüştürücü etkiler yapmaktadır. Emekyoğun sektörlerin önemi günden güne azalırken, sermaye - yoğun ve zihinsel emek gerektiren yeni sektörler oluşmaktadır. Teknoloji alanında yaşanan gelişmelerin özellikle son 10 yılda en fazla etkilediği kesim kuşkusuz iş dünyası olmuştur. İş dünyası artan rekabet ve küreselleşme karşısında taleplere cevap verebilmek için daha çok teknolojik yeniliklere yönelmiş, böylece üretim yapmak çok kolaylaşmıştır. Üretimin kolaylaşması yanında mal ve hizmetlere olan talebin hızla artması sonucu daha fazla üretici piyasaya girmeye başlamıştır. Bu durum da, piyasada mal ve hizmet arzının artması yönünde bir baskı oluşturmuştur. Hem mal ve hizmet arzının artması, hem de tüketicilerin mal ve hizmetlerde daha yüksek kalite araması, kar paylarının eskiye nazaran oldukça azalması sonucunu doğurmuştur. Dolayısıyla, artan rekabet tüm işletmeleri daha yüksek kalitede mal ve hizmet üretmeye

yöneltmiş, gelişen teknoloji de ürünlerin yaşam döngülerini kısaltmış, üreticileri yeni teknolojiler benimseyerek iş şekillerini değiştirmeye zorlamıştır. Mal ve hizmet üreten üreticiler, artan rekabet koşulları ile başa çıkabilmek için maliyetleri düşürme yoluna gitmişlerdir. Bu alanların en başta gelenlerinden biri de işgücü maliyetleridir. Nüfusun artması ve dolayısıyla iş arayanların çoğalması, kısaca emek arzının artması, işletmeleri de emek maliyetinden tasarruf konusunda avantajlı bir konuma getirmiştir. Günümüzde, emek arzının bolluğu nedeniyle işten çıkarmalar kolayca yapılabildiğinden çalışanlar kötü koşullarda çalıştırabilmektedirler. Çalışanlar, işlerini kaybetmemek için iş sağlığı ve güvenliğinin gözetilmediği ortamlarda çalışmaya razı olmaktadırlar. Kar paylarını artırmak ve maliyetleri azaltarak sürekli rekabet ortamı ile başa çıkabilmek için işletmeler iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili alınacak tedbirleri maliyet unsuru olarak değerlendirdiklerinden göz ardı edebilmektedirler. Bunun sonucunda, dünyada ve ülkemizde sanayileşme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak özellikle işyerlerinde üretken faktör olan çalışan kişilerin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir takım sorunlar ortaya çıkmıştır. Başlangıçta fazla önemsenmeyen bu sorunlar iş verimini ve işletmeyi önemli ölçüde tehlikeye sokmasıyla öncelikli bir konu haline gelmiştir. Yukarıda bahsettiğim teknolojik, ekonomik ve sosyal gelişmeler istihdam şekillerinin de artmasına neden olmuş, istihdam şekillerinde artan çeşitlilik iş sağlığı ve güvenliği konusuna yeni bir boyut kazandırmıştır. Örneğin, iş kazası işyerinde yaşanan kazalar için kullanılmaktadır. Yeni istihdam şekilleri ile beraber, mevcut işyeri tanımı da değişmiş ve genişlemiştir. İş sağlığı ve güvenliği konusunda yüzlerce faktör rol oynamakta olup bugün sadece toplantımızın da konusunu oluşturan istihdam şekilleri konusuna da burada değinmek istiyorum. Geleneksel (esnek olmayan) istihdam şekilleri olarak bilinen sürekli, belirli ve tam zamanlı çalışma yanında; yeni istihdam şekilleri (esnek) olarak süreksiz, belirsiz ve kısmi zamanlı çalışma da iş hayatındaki yerini almıştır. Bu istihdam şekilleri çeşitli kanunlarda düzenlenmiştir. 4857 sayılı Kanunda istihdam şekilleri; sürekli-süreksiz, belirli-belirsiz, kısmi-tam süreli, deneme süreli iş sözleşmeleri, takım sözleşmesi ve çağrı üzerine çalışma olarak tanımlanırken, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda; memur, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçi olarak tanımlanmaktadır. 2

Geleneksel istihdam şekillerinin yanında ortaya çıkan yeni istihdam türleri, çalışanların işletmeleri benimseyememelerine, dolayısıyla aidiyet duygusunun oluşmamasına ve çalışanların işletme ile ilişkilerinin azalmasına yol açmaktadır. Kısa süreli çalışma ile zayıflayan bu ilişkiler, işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği konusunu daha da önemli kılmaktadır. Konunun öneminin artması hükümetlerin dikkatlerini bu noktaya yöneltmiş, bu doğrultuda işyerlerinde çalışma düzenini ve koşullarını kapsayan birtakım kurallar ve kanunlar yürürlüğe konmuştur. Ancak geçen zaman içinde bu düzenlemelerin yetersiz olduğu görülmüş ve soruna daha değişik açılardan yaklaşılması gerekliliği baş göstermiştir. Bunun üzerine İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği kavramı doğmuş, konuya bilimsel olarak yaklaşılmaya başlanmıştır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği tıbbın, tekniğin ve diğer bilim dallarının çalışma alanı olmuştur. Teknolojik gelişmenin süreklilik arz etmesi nedeniyle her gün çalışma alanlarına katılan yeni işkolları, kimyasal maddeler, makine ve teçhizatlar bu konu üzerinde çalışmanın kesintisiz olmasını ve yeni teknoloji ile karşılaşılan yeni sorunların araştırılmasını ve çözümlenmeye çalışılmasını gerektirmektedir. Bu kavram uluslararası arenada da tartışılıp genel kabul görmüş kuralların oluşturulması için çalışmalar başlatılmıştır. Her ne kadar Uluslararası Çalışma Örgütü işçi sağlığı ve güvenliği kavramına çeşitli tanımlar getirmişse de bu kavramın en kabul gören tanımı Uluslararası Çalışma Örgütü/Dünya Sağlık Örgütü İş Sağlığı Ortak Komitesi nin 1995 yılında yapılan 12 nci oturumunda belirlenmiştir. Buna göre İş sağlığı, hangi işi yaparlarsa yapsınlar bütün çalışanların fiziksel, zihinsel ve sosyal refahlarının mümkün olan en yüksek düzeye çıkarılmasını ve burada tutulmasını; çalışma koşullarından kaynaklanan sağlık sorunlarının önlenmesini; işçilerin fiziksel ve biyolojik kapasitelerine uygun mesleki ortamlarda çalıştırılmalarını; özetle işin insana, insanın da işine uygun hale getirilmesini hedefler. Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğinin kanunî dayanağı 4857 sayılı İş Kanunu nun 77-89 uncu maddelerinde düzenlenmiştir. Bu bölümde; iş sağlığı ve güvenliği konusunda işçilerin ve işverenlerin yükümlülükleri, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğine aykırı bir durumun tespiti halinde işyerinin kapatılması veya işin durdurulması, iş sağlığı ve güvenliğinin işyeri 3

seviyesinde örgütlenmesi (iş sağlığı ve güvenliği kurulu, işyeri sağlık birimleri ve işyeri hekimi, iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanlar, sağlık ve güvenlik işçi temsilcisi), çalışma hayatında kadın ve çocuk işçilerin korunmasına yönelik hükümler düzenlenmektedir. İş güvenliği hukuki açıdan, İşin yapılması sırasında işçilerin karşılaştığı tehlikelerin ortadan kaldırılması veya azaltılması konusunda, esas olarak işverene, kamu hukuku temelinde getirilen yükümlere ilişkin hukuk kurallarının bütünüdür. şeklinde tanımlanmıştır. Tanımlara göre işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramı, işçinin sağlık ve emniyetinin işyeri sınırları ve iş dolayısıyla doğan tehlikeler karşısında korunmasını kapsamaktadır. Ancak özellikle yaşama çevresinde de işçinin korunmasının gerekli olduğu fikrinin ileri sürülmesiyle birlikte bu tanımlamaların yeterli olmadıkları ortaya çıkmaya başlamıştır. Böylece içeriği daha geniş olan bir tanımlama ile karşı karşıya kalınmaktadır. Geniş anlamda işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramı işyeri ile sınırlı sağlık ve emniyet tedbirlerinin yeterli koruma sağlayamayacağını kabul eden ve işçinin sağlığını ve güvenliğini etkileyen ve ilgilendiren ve işyeri dışından kaynaklanan riskleri de kapsamına dâhil eden bir kavramdır. Bu bağlamda her türlü işte çalışanların bedensel, ruhsal ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi, çalışma şartlarının düzenlenmesi, çalışanların fiziksel, bedensel ve ruhsal niteliklerine uygun işlere yerleştirilmeleri, işin insana, insanın da işe uyumunun sağlanması işçi sağlığı ve iş güvenliği konuları arasındadır. Gereğinden fazla sıcak ve nemli ortamlarda veya kirli havada çalışmak, yetersiz ışıklandırma, fazla gürültü, bedeni, gözü ve/veya kulağı yoğun olarak yoran işler, çalışma tempoları, ara verme imkânlarının az olması, gece işi veya vardiya işler, ağır çalışma şartları ve iş stresine sebebiyet verebilecek bütün olumsuz etkenler işçi sağlığını olumsuz yönde etkileyen bazı faktörleri oluşturmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği konusu sadece işletme ve çevresi ile sınırlı olmayıp bazen çok geniş coğrafyalarda ciddi sorunlara da neden olabilmektedir. Örneğin, 11 Mart 2011 Cuma günü Japonya Depremi nin etkisiyle Fukuşima kentindeki Daiichi Nükleer Santrali nde yaşanan patlama, dünyanın herhangi bir yerindeki bir işletmede yaşanan bir olayın çok uzak coğrafyalarda (İsveç, Kanada, Amerika gibi) yaşayan insanlar için dahi çok ciddi riskler oluşturabileceğini açıkça göstermektedir. 4

Sayın Bakanım, Değerli Katılımcılar, Konuşmamın bu bölümünde iş sağlığı ve güvenliği konusu ile istihdam şekillerini Kurumumuz açısından değerlendirmeye çalışacağım. Değerli katılımcılar bildiğiniz gibi işverenlerimiz, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin yetersiz kaldığı durumlarda oluşan iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı bir güvence oluşturulması için Kurumumuza, yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre sigortalının prime esas kazancı üzerinden yüzde 1 ila yüzde 6,5 oranları arasında prim ödemektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nda sigorta kolları uzun vadeli ve kısa vadeli sigorta kolları olarak ikiye ayrılmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği konusu iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigorta kollarından oluşan kısa vadeli sigorta kolları ile ilişkilidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nun 13. maddesine göre iş kazası; Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda ya da Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır. 5510 Sayılı Kanun un 14. maddesinde tanımlanan meslek hastalığı ise; Sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir. 2009 yılı İstatistik Yıllığımıza göre; 64 bin 316 kişi iş kazası geçirmiş, bin 171 kişi de hayatını kaybetmiştir. Buna göre, 2009 yılının Ocak-Nisan döneminde 17 bin 733, Mayıs- Ağustos döneminde 18 bin 954, Eylül-Aralık döneminde ise 27 bin 629 kişi olmak üzere toplam da 64 bin 316 kişi iş kazasına uğramıştır. Bu dönemde iş kazası geçirenlerin, 60 bin 754 ü erkeklerden, 3 bin 562 si ise kadınlardan oluşmuştur. Kurumun yayınladığı 2009 yılına 5

ait iş kazaları rakamlarına göre, 2009 da en fazla iş kazası kömür ve linyit çıkartılması esnasında gerçekleşmiştir. Bu dönemde maden ocaklarında görev yapan 8 bin 193 kişi iş kazası geçirirken bununla birlikte, 7 bin 314 kişi fabrika metal ürünleri üretiminde, 4 bin 819 kişi ana metal sanayi sektöründe, 3 bin 771 kişi tekstil ürünleri imalatında, 2 bin 484 kişi gıda ürünleri imalatında, bin 745 kişi özel inşaat faaliyetlerinde, bin 635 kişi bina dışı yapıların inşaatında ve bin 899 kişi makine ve ekipman imalatı esnasında iş kazası geçirmiştir. 2008 yılı sonuçları ile karşılaştırma yapıldığında; meydana gelen iş kazalarında yüzde 12 lik, tespit edilen meslek hastalıklarında da yüzde 20 lik azalma olduğu görülmüştür. 2009 yılında iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu kaybedilen işgünü sayısı, bir önceki yılın verilerine göre yüzde 15 oranında azalma ile 1 milyon 589 bin 116 olarak belirlenmiştir. Bunların yaklaşık 55 bini hastanede yatarak tedavi şeklinde geçirilmiştir. Ülkemizde Kurumumuz tarafından tutulan iş kazası istatistikleri sadece sigortalı işçilerle sınırlıdır. Kurumumuz verilerinin sadece sigortalıları kapsadığı, sigortalıların sayısının da yaklaşık 9 milyon kişi olduğu, buna karşılık toplam istihdamın yaklaşık 22.5 milyon kişi olduğu düşünülürse, gerçekte iş kazaları ve buna bağlı olarak ölümlerin, meslek hastalıklarının çok daha fazla olduğu anlaşılmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği konusunda alınacak tedbirlerle çalışanların iş kazası geçirmeleri ve meslek hastalıklarına yakalanma ihtimallerinin düşürülmesinin en büyük getirisi çalışanlarımızın sağlıklı kalmasıdır. Bunun yanında bu tedbirlerin işverenlere de büyük getirileri olacağı muhakkaktır. İstihdam şekillerinin değişmesi ve kısmi istihdam usulünün artması, Kurumumuzun diğer tüm prim gelirlerinde olduğu gibi, iş kazası ve meslek hastalıkları primlerinin toplanmasında da ciddi sıkıntılara neden olmaktadır. Prim toplanamamasının yanında, bu tür istihdam şekilleriyle çalışan kişilerin iş kazası ve meslek hastalığına yakalanma riski daha fazla olmaktadır. Kurumumuz açısından ise, iş sağlığı ve güvenliği sağlandığında sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğine ciddi katkıları olacaktır. Az önce belirttiğim rakamlardan da anlaşılacağı 6

üzere iş kazası ve meslek hastalıkları Kurumumuzun çok ciddi maliyetlere katlanmasına neden olmaktadır. Bu maliyetler arasında tedavi giderleri, geçici ve sürekli iş göremezlik ödenekleri gelmektedir. Sayın Bakanım, Değerli Katılımcılar, Ülkemizde genel olarak iş hayatını denetleme yetkisi devlete aittir. Bu husus, İş Kanunu nun 88 inci maddesinin birinci fıkrasında açıklanmış olup, Çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını Devlet izler, denetler ve teftiş eder hükmünü ihtiva etmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, bu ödevin Çalışma Bakanlığı na bağlı, ihtiyaca yetecek sayı ve özellikte teftiş ve denetlemeye yetkili memurlarca yapılacağı açıklanmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nın işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki denetimden sorumlu birimi İş Teftiş Kurulu dur. İş müfettişlerinin yanı sıra, Kurumumuz müfettişleri ve kontrol memurlarımız tarafından da bu denetimler yapılabilmektedir. Türkiye deki tüm iş yerlerinin yürürlükteki mevzuat çerçevesinde ve yeterli sıklıkta denetlenmesiyle, yararlı sonuçların elde edileceği anlaşılmaktadır. Zira, teftişlerle saptanan eksikliklerin ve mevzuata aykırı durumların giderilmemesi halinde işin durdurulmasını ve gerektiğinde işyerinin kapatılmasını öngören yasal hükümler bulunmaktadır. Ancak, denetimlerle iş kazası ve meslek hastalıklarına kalıcı bir çözüm bulunamayacağı da açıkça ortadadır. Konunun çözümü için ilgili tüm sosyal taraflara aynı bakış açısının kazandırılmasına bağlıdır. Bu çerçevede sosyal taraflara ciddi sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumlulukların en başında iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı bilinç oluşturularak gereken duyarlılık sağlanmalıdır. Gerek kamu kurumları gerekse sivil toplum kuruluşlarından iş sağlığı ve güvenliği konusundaki beklentilerimizi şu şekilde sıralayabilirim: a- Araştırma: Sosyal tarafların konuyla ilgili araştırmalar yapması hem konunun boyutlarının, nedenlerinin belirlenmesi hem de çözüm önerilerinin ortaya konulması açısından önemlidir. b- Mesleki İlkelerin Belirlenmesi: Özellikle meslek örgütlerinin uluslararası standartlar göz önünde bulundurularak iş sağlığı ve güvenliği konusunda ilkeleri belirlemesi ve 7

her türlü iş ve işlemlerinde bu ilkelere riayet etmesi faydalı olacaktır. Bu ilkeler devlet tarafından yapılacak düzenlemelere de esas teşkil edecektir. c- Denetim: Tüm sosyal taraflarca yapılacak işyeri denetimlerinde iş sağlığı ve güvenliği hususu da göz önünde bulundurulmalıdır. d- İşbirliği: İş sağlığı ve güvenliği alanında çözümlerin kalıcı hale gelebilmesi kamu ve ilgili tüm sosyal tarafların etkili işbirliğine bağlıdır. Taraflardan bir tanesinin olumsuz yaklaşımı diğerlerinin bu yöndeki çalışmalarını olumsuz yönde etkileyecektir. Değerli Katılımcılar, Dünyada iş kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı her yıl yaklaşık 22 milyonu bulmaktadır. Ülkemizde de her yıl bine yaklaşan sayıda çalışanımız bu tür kaza ve hastalıklar sonucu hayatını kaybetmektedir. Hâlbuki iş kazalarının %98 inin önlenebileceği uluslararası kabul gören bir gerçektir. Meslek hastalıklarının ise tamamına yakını önlenebilir niteliktedir. Bu toplantıda, yapacağınız değerlendirmelerin iş kazası ve meslek hastalıklarını en alt seviyeye indirecek olan iş sağlığı ve güvenliği bilincinin daha da gelişmesine katkıda bulunmasını temenni eder, hepinize saygılar sunarım. 8